We the Future
Henrietta Fore: How we can help young people build a better future
Henrietta Fore: Gençlerin daha iyi bir gelecek inşa etmesine nasıl yardım edebiliriz
Filmed:
Readability: 3.6
1,771,486 views
UNICEF Yönetici Müdürü Henrietta Fore, "Dünyayı kalabalık bir genç nesle miras bırakmak üzereyiz ve onlara gelecekleri için bir mücadele imkânı vermek herkesin görevidir." diyor. Kendisi, bu geleceğe yönelik konuşmada, gençlerin karşılaştıkları sorunların yanı sıra 2030 yılına gelindiğinde her gencin okulda, stajda ya da işte olmasını amaçlayan yeni bir küresel hareket olan Generation Unlimited'den bahsediyor.
Henrietta Fore - Child advocate
UNICEF executive director Henrietta Fore is a champion of economic development, education, health and humanitarian assistance. Full bio
UNICEF executive director Henrietta Fore is a champion of economic development, education, health and humanitarian assistance. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Bugün dünyada yaşları
10 ile 24 arasında değişen
10 ile 24 arasında değişen
00:13
Today, there are 1.8 billion young people
0
1560
4696
00:18
between the ages
of 10 and 24 in the world.
of 10 and 24 in the world.
1
6280
3640
1,8 milyar genç insan var.
00:22
It is the largest cohort in human history.
2
10920
3736
Bu, insanlık tarihindeki
en büyük topluluk olmakla birlikte
en büyük topluluk olmakla birlikte
00:26
Meeting their needs
will be a big challenge.
will be a big challenge.
3
14680
2936
onların ihtiyaçlarını karşılamak
büyük bir zorluk.
büyük bir zorluk.
00:29
But it's also a big opportunity.
4
17640
3136
Ayrıca büyük bir fırsat da.
00:32
They hold our shared future
in their hands.
in their hands.
5
20800
4536
Bizim geleceğimiz onların elinde.
00:37
Every day, we read about young people
lending their ideas and passions
lending their ideas and passions
6
25360
5816
Her gün, gençlerin fikir ve tutkularıyla
00:43
to fighting for change,
7
31200
2016
değişim için savaştığını okuyoruz;
00:45
social change, political change,
change in their communities.
change in their communities.
8
33240
5256
sosyal değşim, siyasi değişim,
topluluklarında değişim.
topluluklarında değişim.
00:50
Imagine what they'll create:
breakthroughs, inventions.
breakthroughs, inventions.
9
38520
4120
Onların yapacakları
muazzam buluşları düşünün:
muazzam buluşları düşünün:
00:55
Maybe new medicines,
new modes of transportation,
new modes of transportation,
10
43480
4216
belki yeni ilaçlar,
yepyeni ulaşım araçları
yepyeni ulaşım araçları
00:59
new ways to communicate,
11
47720
2016
yeni iletişim yolları,
01:01
sustainable economies
and maybe even a world at peace.
and maybe even a world at peace.
12
49760
5536
sürdürülebilir ekonomiler,
hatta huzurlu bir dünya.
hatta huzurlu bir dünya.
Ama bu genç topluluğa
01:07
But this opportunity, this youth dividend,
13
55320
2896
01:10
is not a given.
14
58240
1440
bu fırsat verilmiyor.
01:13
One point eight billion
young women and young men
young women and young men
15
61200
3896
Bir virgül sekiz milyar genç kız ve erkek
01:17
are standing at the door of adulthood.
16
65120
2520
yetişkin olmak üzere.
01:20
Are they ready?
17
68520
1736
Peki buna hazırlar mı?
01:22
Right now, too few of them are.
18
70280
2360
Şu anda pek azı buna hazır.
01:25
My favorite part of my job at UNICEF
19
73520
2616
UNICEF'teki işimin en sevdiğim yanı
01:28
is a chance to talk to, meet with
and hear from young people
and hear from young people
20
76160
4536
dünyanın her yerinden gençlerle konuşma,
tanışma ve onları dinleme
imkanına sahip olmam.
imkanına sahip olmam.
01:32
all around the world.
21
80720
1936
01:34
And they tell me
about their hopes and dreams.
about their hopes and dreams.
22
82680
2896
Bana umut ve hayallerinden bahsediyorlar.
01:37
And they have amazing hopes and dreams
23
85600
3056
Hayatları boyunca gerçekleştirecekleri
01:40
for what they'll accomplish
in their lives.
in their lives.
24
88680
2400
muhteşem umutları ve hayalleri var.
01:43
But what they're also telling me
is that they have fears.
is that they have fears.
25
91960
3640
Ancak bana korkularından da bahsediyorlar.
01:48
They feel that they're facing
a series of urgent crises.
a series of urgent crises.
26
96400
4936
Bir dizi önemli krizle
yüz yüze olduklarını hissediyorlar.
yüz yüze olduklarını hissediyorlar.
01:53
A crisis of demographics,
27
101360
2576
Toplumsal kriz,
01:55
a crisis of education,
28
103960
2376
eğitim krizi,
01:58
a crisis of employment,
29
106360
2256
istihdam krizi,
02:00
a crisis of violence
30
108640
2056
şiddet krizi
02:02
and a crisis for girls.
31
110720
2240
ve kadınlara yönelik kriz.
02:07
If you look at these crises,
you realize that they're urgent
you realize that they're urgent
32
115240
4376
Bu krizlere bakacak olursanız
ne kadar önemli olduklarını
ne kadar önemli olduklarını
ve hemen müdahale
edilmesi gerektiğini göreceksiniz.
edilmesi gerektiğini göreceksiniz.
02:11
and they need to be addressed now.
33
119640
2416
02:14
Because they tell us that they're worried.
34
122080
2480
Çünkü gençler bize
kaygılandıklarını söylüyorlar.
kaygılandıklarını söylüyorlar.
02:17
They're worried that they might not get
the education that they need.
the education that they need.
35
125560
4696
İhtiyaç duydukları eğitimi
alamayacaklarından korkuyorlar.
alamayacaklarından korkuyorlar.
02:22
And you know what?
36
130280
1216
Biliyor musunuz?
02:23
They're right.
37
131520
1576
Haklılar.
02:25
Two hundred million adolescents
are out of school worldwide,
are out of school worldwide,
38
133120
3816
Dünya çapında iki yüz milyon
genç okula gitmiyor,
genç okula gitmiyor,
02:28
about the population of Brazil.
39
136960
2656
bu, yaklaşık Brezilya nüfusuna
tekabül eder.
tekabül eder.
02:31
And those that are in school
40
139640
1976
Okula gidebilenler ise
02:33
feel that they may not be getting
the right skills.
the right skills.
41
141640
3416
gerekli becerileri
edinemediklerini düşünüyorlar.
edinemediklerini düşünüyorlar.
02:37
Globally, six in 10
children and young people
children and young people
42
145080
4296
Dünya çapında her 10 çocuk
ve gençten altısı
ve gençten altısı
02:41
do not meet the minimum proficiency level
for reading and mathematics.
for reading and mathematics.
43
149400
5240
okuma ve matematikte
minimum yeterlik seviyesine ulaşamıyor.
minimum yeterlik seviyesine ulaşamıyor.
02:47
No country can be successful
44
155360
2496
Genç nüfusunun neredeyse yarısı
02:49
if nearly half of its population
of young people
of young people
45
157880
3416
okuyup yazamayan hiçbir ülke
02:53
are unable to read or write.
46
161320
2520
başarılı olamaz.
02:56
And what about the lucky few
who are in secondary school?
who are in secondary school?
47
164680
4176
Peki ya ortaokula gidebilen
çok az şanslı genç?
çok az şanslı genç?
03:00
Many of them are dropping out
because they're worried
because they're worried
48
168880
3176
Çoğu, okulu bırakıyor
çünkü endişe içindeler;
çünkü endişe içindeler;
03:04
that they're not getting skills
that they can use to make a livelihood.
that they can use to make a livelihood.
49
172080
4176
geçimlerini sağlayacak
becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.
becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.
03:08
And sometimes, their parents
can no longer afford the fees.
can no longer afford the fees.
50
176280
3936
Bazen de aileler ücretleri daha fazla
karşılayamayacak hâle geliyorlar.
karşılayamayacak hâle geliyorlar.
03:12
It's a tragedy.
51
180240
1200
Bu, bir trajedi.
03:14
And young people are also telling me
that they're worried about employment,
that they're worried about employment,
52
182480
4856
Ayrıca gençler bana
istihdam konusundaki kaygılarını
istihdam konusundaki kaygılarını
03:19
that they won't be able to find a job.
53
187360
2080
iş bulamamaktan korktuklarını söylüyorlar.
03:22
And again, they're right.
54
190120
1640
Burada da haklılar.
03:24
Every month, 10 million
young people reach working age.
young people reach working age.
55
192480
4400
Her ay, 10 milyon genç
çalışma yaşına geliyor.
çalışma yaşına geliyor.
03:29
It's a staggering number.
56
197760
2136
Bu sarsıcı bir rakam.
03:31
Some will go on for further education,
but many will enter the workforce.
but many will enter the workforce.
57
199920
5216
Bir kısmı eğitimine devam etse de
birçoğu iş gücüne katılıyor.
birçoğu iş gücüne katılıyor.
03:37
And our world is not creating
10 million new jobs each month.
10 million new jobs each month.
58
205160
4320
Ancak dünyada her ay
10 milyon yeni iş ortaya çıkmıyor.
10 milyon yeni iş ortaya çıkmıyor.
03:42
The competition is fierce
for the jobs that are available.
for the jobs that are available.
59
210400
3720
Mevcut işler için rekabet çok şiddetli.
03:47
So, imagine being a young person today,
60
215000
2896
Bugün genç bir insan olduğunuzu,
03:49
needing a job, seeking a livelihood,
61
217920
3216
bir iş bulup geçiminizi sağlamak
zorunda olduğunuzu,
zorunda olduğunuzu,
03:53
ready to build a future,
62
221160
2056
bir gelecek inşa etmeye hazır olduğunuzu
03:55
and opportunities are hard to find.
63
223240
2760
ve fırsatların zor bulunduğunu düşünün.
04:00
Young people are also telling me
64
228120
1976
Ayrıca gençler bana
04:02
that they're worried that they're not
getting the skills that they need.
getting the skills that they need.
65
230120
3736
ihtiyaç duydukları becerileri
edinemediklerini söylüyorlar.
edinemediklerini söylüyorlar.
04:05
And again, they're right.
66
233880
1800
Burada da haklılar.
04:09
We are finding ourselves
at a time in the world
at a time in the world
67
237840
4376
Çalışma anlamında
04:14
when the world
is changing so fast for work.
is changing so fast for work.
68
242240
2976
öylesine hızla değişen
bir dünyada yaşıyoruz ki.
bir dünyada yaşıyoruz ki.
04:17
We're in the fourth industrial revolution.
69
245240
3376
Dördüncü sanayi devrimini yaşamaktayız.
04:20
Young people do not want to be
on the farms and in rural communities.
on the farms and in rural communities.
70
248640
4176
Gençler çiftlik veya kırsal alanlarda
yaşamak istemiyorlar.
yaşamak istemiyorlar.
04:24
They want to go to the cities.
71
252840
2016
Kentlere gitmek istiyorlar.
04:26
They want to learn future skills
for future work.
for future work.
72
254880
3976
Geleceğe yönelik işler için geleceğe
yönelik becerileri öğrenmek istiyorlar.
yönelik becerileri öğrenmek istiyorlar.
04:30
They want to learn digital technology
and green technologies.
and green technologies.
73
258880
4256
Dijital teknoloji ve çevreci teknolojileri
öğrenmek istiyorlar.
öğrenmek istiyorlar.
04:35
They want to have a chance
to learn modern agriculture.
to learn modern agriculture.
74
263160
3616
Modern tarımı öğrenme şansına
sahip olmak istiyorlar.
sahip olmak istiyorlar.
04:38
They want to learn business
and entrepreneurship,
and entrepreneurship,
75
266800
2736
İşletmecilik ve girişimcilik öğrenerek
04:41
so that they can create
a business of their own.
a business of their own.
76
269560
3056
kendi işlerini kurmak istiyorlar.
04:44
They want to be nurses and radiologists
and pharmacists and doctors.
and pharmacists and doctors.
77
272640
5536
Hemşire, radyoloji uzmanı, eczacı
veya doktor olmak istiyorlar.
veya doktor olmak istiyorlar.
04:50
And they want to have all of the skills
that they'll need for the future.
that they'll need for the future.
78
278200
3880
Gelecekte ihtiyaç duyacakları
tüm becerilere sahip olmak istiyorlar.
tüm becerilere sahip olmak istiyorlar.
04:54
They also want to learn the trades,
like construction and electricians.
like construction and electricians.
79
282960
5496
Ayrıca inşaat ve elektrikçilik gibi
beceri isteyen işleri istiyorlar.
beceri isteyen işleri istiyorlar.
05:00
These are all the professions
that a country needs,
that a country needs,
80
288480
2976
Bunların hepsi bir ülkenin
ihtiyaç duyduğu meslekler,
ihtiyaç duyduğu meslekler,
05:03
as well as the professions
that have not been invented yet.
that have not been invented yet.
81
291480
3280
henüz icat edilmemiş meslekler de
bunlara dâhil.
bunlara dâhil.
05:08
And young people are also telling me
that they're worried about violence.
that they're worried about violence.
82
296080
4680
Gençler ayrıca bana şiddetle ilgili
kaygılarından bahsediyorlar.
kaygılarından bahsediyorlar.
05:13
At home, online, in school,
in their communities.
in their communities.
83
301720
4936
Evde, okulda, topluluklarında şiddetten.
05:18
And again, they're right.
84
306680
2080
Yine haklılar.
05:21
A young person can have
hundreds of friends on social media,
hundreds of friends on social media,
85
309560
4296
Genç bir insanın sosyal medyada
yüzlerce arkadaşı olabilir
yüzlerce arkadaşı olabilir
05:25
but when they need
to find a friendly face,
to find a friendly face,
86
313880
2976
ama onların ihtiyacı güler yüzlü birini,
05:28
someone who can be there
as their friend, to talk to,
as their friend, to talk to,
87
316880
3056
arkadaş gibi yanında olacak,
konuşacak birini bulmak
konuşacak birini bulmak
05:31
they do not find one.
88
319960
2216
ve onu bulamıyorlar.
05:34
They face bullying, harassment and more.
89
322200
4016
Zorbalık, taciz
ve daha fazlasıyla karşılaşıyorlar.
ve daha fazlasıyla karşılaşıyorlar.
05:38
And hundreds of millions
are facing exploitation
are facing exploitation
90
326240
4016
Milyonlarca genç, istismar
05:42
and abuse, and violence.
91
330280
2040
taciz ve şiddetle karşılaşıyor.
05:45
Every seven minutes,
an adolescent boy or girl
an adolescent boy or girl
92
333360
4016
Dünyanın herhangi bir yerinde
her yedi dakikada bir
her yedi dakikada bir
05:49
somewhere in the world
is killed by an act of violence.
is killed by an act of violence.
93
337400
3720
genç bir erkek ya da kız
şiddete kurban gidiyor.
şiddete kurban gidiyor.
05:55
And girls are telling me
94
343400
1376
Özellikle kızlar bana
05:56
that they're especially worried
about their futures.
about their futures.
95
344800
3296
gelecek konusunda
kaygılı olduklarını söylüyorlar.
kaygılı olduklarını söylüyorlar.
06:00
And sadly, they're right, too.
96
348120
2656
Ne yazık ki yine haklılar.
06:02
Girls face prejudice and discrimination.
97
350800
3056
Kızlar ön yargı
ve ayrımcılıkla karşılaşıyorlar.
ve ayrımcılıkla karşılaşıyorlar.
06:05
They face early childhood marriage
98
353880
2016
Çocuk yaşta evlendiriliyorlar
06:07
and they face life-threatening
early pregnancy.
early pregnancy.
99
355920
3400
ve yaşamı tehdit eden
erken yaşta gebelikle karşılaşıyorlar.
erken yaşta gebelikle karşılaşıyorlar.
06:12
Imagine a population of the United States.
100
360760
2816
Birleşik Devletler nüfusunu düşünün.
06:15
Now double it.
101
363600
1456
Bunu iki ile çarpın.
06:17
That's the number of women who
were married before their 18th birthday.
were married before their 18th birthday.
102
365080
4776
İşte bu kadar kadın
18 yaşından önce evlenmiş durumda.
18 yaşından önce evlenmiş durumda.
06:21
Six hundred and fifty million.
103
369880
2736
Yani altı yüz elli milyon kadın.
06:24
And many were mothers
while they were still children themselves.
while they were still children themselves.
104
372640
4360
Birçoğu daha kendileri çocukken
anne olmuş durumdalar.
anne olmuş durumdalar.
06:30
One out of every three women
will face physical abuse
will face physical abuse
105
378000
4536
Her üç kadından biri yaşamı boyunca
bir kez fiziksel taciz
bir kez fiziksel taciz
06:34
or sexual abuse in her lifetime.
106
382560
2520
veya cinsel tacize uğrayacak.
06:37
So, no wonder girls are worried
about their futures.
about their futures.
107
385920
3400
Yani kızların gelecekle ilgili kaygılarına
şaşırmamak gerek.
şaşırmamak gerek.
06:42
These urgent crises may not be a reality
in your life or in your neighborhood.
in your life or in your neighborhood.
108
390400
5536
Siz kendi yaşamınızda ya da çevrenizde
bunlarla karşılaşmamış olabilirsiniz.
bunlarla karşılaşmamış olabilirsiniz.
06:47
And perhaps you've had opportunities
for a good education
for a good education
109
395960
2936
Ve belkide iyi bir eğitim
06:50
and for marketable skills,
and for getting a job.
and for getting a job.
110
398920
3616
geçerli becerileri edinme ve iyi bir iş
imkanına sahip olmuşsunuzdur.
imkanına sahip olmuşsunuzdur.
06:54
And maybe you've never faced violence,
or prejudice, or discrimination.
or prejudice, or discrimination.
111
402560
5096
Şiddet, ön yargı veya ayrımcılıkla
hiç karşılaşmamış olabilirsiniz.
hiç karşılaşmamış olabilirsiniz.
06:59
But there are tens of millions
of young people who are not so lucky.
of young people who are not so lucky.
112
407680
4336
Ancak bu kadar şanslı olmayan
yüz milyonlarca genç var
yüz milyonlarca genç var
07:04
And they are sounding the alarm
for their futures.
for their futures.
113
412040
4456
ve bunlar gelecekleri için
alarm sinyalleri veriyorlar.
alarm sinyalleri veriyorlar.
07:08
And that is why UNICEF
and our many public and private partners
and our many public and private partners
114
416520
4056
İşte UNICEF ve birçok
resmi ve özel ortağımızın
resmi ve özel ortağımızın
07:12
are launching a new global initiative.
115
420600
2976
yeni bir küresel hareket
başlatmasının sebebi bu.
başlatmasının sebebi bu.
07:15
Young people themselves have named it.
116
423600
3016
Bu hareketin ismini bizzat gençler koydu.
07:18
And it's called Generation Unlimited
117
426640
2936
Generation Unlimited
07:21
or Gen-U or Gen you.
118
429600
3720
veya Gen-U veya Gen you
07:26
So, what they're saying is,
it's our time, it's our turn,
it's our time, it's our turn,
119
434720
4736
Yani bizim zamanımız,
bizim sıramız diyorlar.
bizim sıramız diyorlar.
07:31
it's our future.
120
439480
1440
Bu, bizim geleceğimiz.
07:33
Our goal is very straightforward.
121
441760
2936
Amacımız apaçık.
07:36
We want every young person
in school, learning, training,
in school, learning, training,
122
444720
4856
2030 yılına gelindiğinde her genç
okula gitsin, öğrensin, eğitim alsın
okula gitsin, öğrensin, eğitim alsın
07:41
or age-appropriate employment
by the year 2030.
by the year 2030.
123
449600
3720
veya yaşına uygun
bir işte çalışsın istiyoruz.
bir işte çalışsın istiyoruz.
07:46
This goal is urgent,
it's necessary, it's ambitious.
it's necessary, it's ambitious.
124
454880
4376
Bu amaç önemli, gerekli ve iddialı.
07:51
But we think it's also achievable.
125
459280
2280
Ama başarılı olabileceğini düşünüyoruz.
07:54
So we're calling out
for cutting-edge solutions
for cutting-edge solutions
126
462480
2736
Bu yüzden çağdaş ve radikal çözümler
07:57
and new ideas.
127
465240
1856
ve yepyeni fikirler arıyoruz.
07:59
Ideas that will give young people
a fighting chance for their futures.
a fighting chance for their futures.
128
467120
4936
Gençlere gelecekleri için savaşma
şansı tanıyacak fikirler.
şansı tanıyacak fikirler.
08:04
We don't know all the answers,
129
472080
1736
Tüm cevapları bilmiyoruz,
08:05
so we're reaching out to businesses
and governments, and nonprofits,
and governments, and nonprofits,
130
473840
4376
bu yüzden İşletmelerden, hükûmetlerden,
kâr amacı gütmeyen organizasyonlardan,
kâr amacı gütmeyen organizasyonlardan,
08:10
and academia, and communities,
and innovators for help.
and innovators for help.
131
478240
4616
üniversiteler, kurum ve kuruluşlar
ve yenilikçilerden yardım istiyoruz.
ve yenilikçilerden yardım istiyoruz.
08:14
Gen-U is to be an open platform,
132
482880
2816
Gen-U, açık bir platform olacak,
08:17
where people can come
and share their ideas and solutions
and share their ideas and solutions
133
485720
5056
insanların neyin işe yarayıp
yaramadığı hakkında
yaramadığı hakkında
08:22
about what works, what does not work,
134
490800
3136
fikir ve çözümlerini paylaşabilecekleri
08:25
and importantly, what might work.
135
493960
3200
daha da önemlisi işe yarayan şeyi
bulabilecekleri bir platform.
bulabilecekleri bir platform.
08:30
So if we can take these ideas
and add a little bit of seed money,
and add a little bit of seed money,
136
498040
5016
Böylece bu fikirleri ele alıp
bir parça başlangıç desteğinde bulunarak,
bir parça başlangıç desteğinde bulunarak,
08:35
and add some good partners,
137
503080
1976
bazı iyi ortakları da dâhil ederek
08:37
and add good political will,
138
505080
2256
ve iyi bir siyasi azimle
08:39
we think they can scale up to reach
thousands and millions of people
thousands and millions of people
139
507360
4216
dünyanın her yerinden
binlerce ve milyonlarca insana
binlerce ve milyonlarca insana
08:43
around the world.
140
511600
1199
ulaşılabileceğine inanıyoruz.
08:45
And with this project,
we're also going to do something new.
we're also going to do something new.
141
513720
3496
Ayrıca bu proje ile
yeni bir şey de yapmış olacağız.
yeni bir şey de yapmış olacağız.
08:49
We're going to co-design
and co-create with young people.
and co-create with young people.
142
517240
3616
Gençlerle birlikte
tasarlayacağız ve yaratacağız.
tasarlayacağız ve yaratacağız.
08:52
So with Gen-U, they're going to be
in the driver's seat,
in the driver's seat,
143
520880
2895
Yani Gen-U ile sürücü
koltuğunda gençler oturacak,
koltuğunda gençler oturacak,
08:55
steering us all along the way.
144
523799
2001
yol boyu bizi onlar yönlendirecek.
08:59
In Argentina, there's a program
where we connect students
where we connect students
145
527280
4136
Arjantin'de bir program var,
09:03
who are in rural, remote,
hard to reach mountainous communities,
hard to reach mountainous communities,
146
531440
5056
Bu programla kırsal, ücra, ulaşılması zor
dağlık yerleşimlerde yaşayan öğrencileri
dağlık yerleşimlerde yaşayan öğrencileri
09:08
with something they've seldom seen:
147
536520
2616
neredeyse hiç görmedikleri
bir şeyle karşılaştırıyoruz:
bir şeyle karşılaştırıyoruz:
09:11
a secondary school teacher.
148
539160
2496
bir ortaokul öğretmeni ile.
09:13
So these students come to a classroom,
they're joined by a community teacher
they're joined by a community teacher
149
541680
5616
Burada öğrenciler bir sınıfa geliyorlar
ve yerel bir öğretmen eşliğinde
ve yerel bir öğretmen eşliğinde
09:19
and they're connected
to urban schools online.
to urban schools online.
150
547320
4216
kentteki okullara online bağlanıyorlar.
09:23
And there is the secondary school teacher,
151
551560
2816
İşte size bir ortaokul öğretmeni,
09:26
who is teaching them
about digital technology
about digital technology
152
554400
3376
onlara dijital teknoloji dersi veriyor,
09:29
and a good secondary school education,
153
557800
2856
üstelik iyi bir ortaokul eğitimi,
09:32
without them ever having to leave
their own communities.
their own communities.
154
560680
3360
topluluklarından
ayrılmak zorunda değiller.
ayrılmak zorunda değiller.
09:37
And in South Africa,
there's a program called Techno Girls.
there's a program called Techno Girls.
155
565000
4176
Güney Afrika'da ise
Techno Girls denilen bir program var.
Techno Girls denilen bir program var.
09:41
And these are girls
from disadvantaged neighborhoods
from disadvantaged neighborhoods
156
569200
2696
Olumsuz koşullarda yaşayan
çevrelerden gelen
çevrelerden gelen
09:43
who are studying the STEM program area:
157
571920
3296
ve STEM programı okuyan kızlar:
09:47
science, technology, engineering and math.
158
575240
3136
fen bilimleri, teknolojii
mühendislik ve matematik.
mühendislik ve matematik.
09:50
And they have a chance to job shadow.
159
578400
2976
Staj yapma imkanı yakalıyorlar.
09:53
This is the way that they then
can see themselves
can see themselves
160
581400
2576
Bu şekilde kendilerini
09:56
in jobs that are in engineering,
161
584000
2016
mühendislik, bilim hatta uzay programı
09:58
in science, and maybe
in the space program.
in the space program.
162
586040
3480
çerçevesindeki görevlerde görebiliyorlar
10:02
In Bangladesh,
163
590320
1336
Bangladeş'te
10:03
we have partners who are training
tens of thousands of young people
tens of thousands of young people
164
591680
4016
on binlerce gence
eğitim veren ortaklarımız var,
eğitim veren ortaklarımız var,
10:07
in the trades,
165
595720
1296
zanaat dallarında eğitim.
10:09
so that they can become
motorcycle repair people,
motorcycle repair people,
166
597040
3216
böylece bu insanlar motor tamircisi
10:12
or mobile phone service people.
167
600280
2456
veya cep telefonu servis
personeli olabiliyorlar.
personeli olabiliyorlar.
10:14
But these are a chance to see
their own livelihoods.
their own livelihoods.
168
602760
3336
Bunlar kendi geçimlerini
sağlamaları için bir imkân.
sağlamaları için bir imkân.
10:18
And maybe even to have
a business of their own.
a business of their own.
169
606120
3200
Hatta kendi işlerini
kurma imkanı bulabiliyorlar.
kurma imkanı bulabiliyorlar.
10:22
And in Vietnam,
170
610400
1616
Vietnam'da ise
10:24
there's a program where
we are pairing young entrepreneurs
we are pairing young entrepreneurs
171
612040
3816
genç girişimcileri kendi yerel
yerleşimlerinin ihtiyaçlarıyla
yerleşimlerinin ihtiyaçlarıyla
10:27
with the needs in their own
local communities.
local communities.
172
615880
3016
buluşturduğumuz bir program var.
10:30
So with this program, a group gathered
173
618920
2936
Bu programla bir grup toplandı
10:33
and they decided that they would
solve the problem of transportation
solve the problem of transportation
174
621880
3896
ve yerleşim birimlerindeki
engelli bireylerin
engelli bireylerin
10:37
for people with disabilities
in their communities.
in their communities.
175
625800
3296
ulaşım sorununu çözmeye karar verdiler.
10:41
So with a mentor
and a bit of seed funding,
and a bit of seed funding,
176
629120
2296
Bir rehber ve çok az finansmanla
10:43
they've now developed a new app
to help the whole community.
to help the whole community.
177
631440
3600
tüm topluluğa yararlı
yeni bir uygulama geliştirdiler.
yeni bir uygulama geliştirdiler.
10:48
And I've seen how these programs
can make a difference.
can make a difference.
178
636280
4136
Bu programların nasıl bir
fark yarattığını gördüm.
fark yarattığını gördüm.
10:52
When I was in Lebanon,
I visited a program called Girls Got IT,
I visited a program called Girls Got IT,
179
640440
4496
Lübnan'dayken Girls Got IT adında
bir program ziyaret ettim,
bir program ziyaret ettim,
10:56
or Girls Got It.
180
644960
1800
diğer adı Girls Got It.
10:59
And in this program,
girls who have been studying
girls who have been studying
181
647520
3056
Bu programda bilgisayar yetileri
ve STEM programı öğrenen kızlar,
ve STEM programı öğrenen kızlar,
11:02
computer skills and the STEM program
182
650600
2816
genç profesyonellerle
11:05
have a chance to work side by side
with young professionals,
with young professionals,
183
653440
4256
yan yana çalışma imkânı ediniyorlar,
11:09
so that they can learn firsthand
184
657720
2856
böylece mimar, tasarımcı veya bilim insanı
olmanın nasıl bir şey olduğunu
olmanın nasıl bir şey olduğunu
11:12
what it's like to be an architect,
a designer or a scientist.
a designer or a scientist.
185
660600
4656
ilk elden görebilmektedirler.
11:17
And when you see these girls,
smiles on their faces,
smiles on their faces,
186
665280
3216
Bu kızları, yüzlerindeki gülümsemeyi
11:20
the hot lights in their eyes,
187
668520
2696
gözlerindeki ışığı görseniz
11:23
they are so excited,
they have hope for the future.
they have hope for the future.
188
671240
3576
öyle heyecanlılar ve
geleceğe öyle umutla bakıyorlar ki.
geleceğe öyle umutla bakıyorlar ki.
11:26
They want to change the world.
189
674840
2216
Dünyayı değiştirmek istiyorlar.
11:29
And now, with this program
and these mentors,
and these mentors,
190
677080
3296
Ve bu program ve bu rehberlerle
11:32
they'll be able to do it.
191
680400
1840
bunu yapabilecekler.
11:35
But these ideas and programs
are just a start.
are just a start.
192
683400
3576
Ama bu fikir ve programlar
sadece bir başlangıç.
sadece bir başlangıç.
11:39
They'll only reach a fraction
of the young people that we need to reach.
of the young people that we need to reach.
193
687000
3840
Bunlar, ulaşmamız gereken gençlerin
sadece bir kısmına ulaşacaklar.
sadece bir kısmına ulaşacaklar.
11:43
We want to take these ideas
and find ways to scale them up.
and find ways to scale them up.
194
691640
4136
Biz bu fikirleri alıp çoğaltacak
yollar bulmak istiyoruz.
yollar bulmak istiyoruz.
11:47
To reach more young people
in more communities,
in more communities,
195
695800
2456
Daha çok toplulukta,
dünyanın daha çok yerinde
dünyanın daha çok yerinde
11:50
in more places around the world.
196
698280
2696
daha çok gence ulaşmak istiyoruz.
11:53
And we want to dream big.
197
701000
2320
Büyük düşünmek istiyoruz.
11:56
Could every school,
everywhere in the world,
everywhere in the world,
198
704080
3696
Dünyanın her yerinde, her okulda,
11:59
no matter how remote or mountainous,
199
707800
2816
ne kadar ücra veya dağlık olursa olsun,
12:02
or even if it's in a refugee camp,
200
710640
1976
hatta mülteci kamplarında
12:04
could they be connected to the internet?
201
712640
3456
internete bağlanmak mümkün olabilir mi?
12:08
Could we have instant translation
for young people,
for young people,
202
716120
3856
Dünyanın herhangi bir yerinde
gençlerin kendi dilerinde
gençlerin kendi dilerinde
12:12
so that you could get a good education
203
720000
2136
iyi bir eğitim alabilmeleri için
12:14
in your own language,
anywhere in the world?
anywhere in the world?
204
722160
2600
onlara yönelik simültane
çevirmenlerimiz olamaz mı?
çevirmenlerimiz olamaz mı?
12:17
And would it be possible
205
725640
1456
Peki ya kendi toplumunuzda
iş bulmanız için
iş bulmanız için
12:19
that we could connect
the education in your school
the education in your school
206
727120
3896
size gerekli becerileri kazandıracak
12:23
with skills that you're going to need
to get a job in your own community?
to get a job in your own community?
207
731040
4456
böylece okuldan çıkıp
doğruca işe girmenizi sağlayacak
doğruca işe girmenizi sağlayacak
bir eğitimle buluşturmamız
mümkün olabilir mi?
mümkün olabilir mi?
12:27
So that you actually can move
from school to work.
from school to work.
208
735520
3200
12:32
And more.
209
740360
1256
Ve daha fazlası.
12:33
Can each one of us help?
210
741640
1560
Her birimiz yardım edebilir miyiz?
12:36
In our everyday lives
and in our workplaces,
and in our workplaces,
211
744000
3336
Günlük yaşamımızda ve iş yerlerimizde
12:39
are there ways that we could
support young people?
support young people?
212
747360
2440
gençleri bir şekilde
desteklememiz mümkün mü?
desteklememiz mümkün mü?
12:42
Young people are asking us
for apprenticeships,
for apprenticeships,
213
750560
3056
Gençler bize çıraklık, iş başında eğitim
12:45
for job shadowing, for internships.
214
753640
3056
ve staj imkânlarını soruyorlar.
12:48
Could we do this?
215
756720
1200
Bunu yapabilir miyiz?
12:50
Young people are also asking us
for work-study programs,
for work-study programs,
216
758840
3976
Ayrıca gençler hem öğrenip
hem de para kazanabilecekleri yerler,
hem de para kazanabilecekleri yerler,
12:54
places where they can learn and earn.
217
762840
2976
iş-eğitim programları soruyorlar.
12:57
Could we do this and could we
reach out to a community that's nearby,
reach out to a community that's nearby,
218
765840
4616
Bunu yaparak yakınımızdaki
daha zor şartlarda yaşayan
daha zor şartlarda yaşayan
13:02
that's less advantaged, and help them?
219
770480
2600
bir topluma yardım edebilir miyiz?
13:06
Young people are also saying
that they want to help other young people.
that they want to help other young people.
220
774440
3416
Ayrıca gençler başka gençlere yardım
etmek istediklerini söylüyorlar.
etmek istediklerini söylüyorlar.
13:09
They want more space and more voice,
221
777880
2976
Toplanıp birbirlerine
yardım edebilecekleri
yardım edebilecekleri
daha geniş bir platformda
seslerini daha çok duyurmak istiyorlar.
seslerini daha çok duyurmak istiyorlar.
13:12
so that they can gather
to help each other.
to help each other.
222
780880
3016
13:15
In HIV centers, in refugee camps,
223
783920
4096
HIV merkezlerinde, mülteci kamplarında...
13:20
but also to stop online bullying
and early child marriage.
and early child marriage.
224
788040
4480
Ancak aynı zamanda internette zorbalık
ve erken yaşta evliliğe son vermek için
ve erken yaşta evliliğe son vermek için
13:25
We need ideas, we need
ideas that are big and small,
ideas that are big and small,
225
793320
3656
büyük küçük fikirlere ihtiyacımız var;
13:29
ideas that are local and global.
226
797000
2520
yerel ve küresel fikirlere.
13:33
This, in the end, is our responsibility.
227
801240
3576
Sonuçta bu bizim sorumluluğumuz.
13:36
A massive generation of young people
are about to inherit our world.
are about to inherit our world.
228
804840
5896
Dünyamızı çok kalabalık bir
genç nesle bırakmak üzereyiz.
genç nesle bırakmak üzereyiz.
13:42
It is our duty to leave a legacy
of hope and opportunity
of hope and opportunity
229
810760
5096
Onlar için ama aynı zamanda
onlarla birlikte
onlarla birlikte
13:47
for them but also with them.
230
815880
3416
umut ve fırsat bırakmak bizim vazifemiz.
13:51
Young people are
25 percent of our population.
25 percent of our population.
231
819320
3376
Nüfusumuzun yüzde 25'i genç.
13:54
But they are 100 percent of our future.
232
822720
3936
Ama geleceğimizin ise yüzde 100'ü onlar.
13:58
And they're calling out
for a fighting chance
for a fighting chance
233
826680
3096
Daha iyi bir dünya inşa etmek için
14:01
to build a better world.
234
829800
2576
mücadele imkânı istiyorlar.
14:04
So their call should be our calling.
235
832400
3216
Onların çağrısı bizim çağrımız olmalı.
14:07
The calling of our time.
236
835640
2856
Zamanımızın çağrısı.
14:10
The time is now, the need is urgent.
237
838520
3336
Zaman geldi, ihtiyaç acil...
14:13
And 1.8 billion young people are waiting.
238
841880
4440
1,8 milyar genç bekliyor.
14:19
Thank you.
239
847440
1216
Teşekkürler.
14:20
(Applause)
240
848680
4000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Henrietta Fore - Child advocateUNICEF executive director Henrietta Fore is a champion of economic development, education, health and humanitarian assistance.
Why you should listen
Henrietta Fore became executive director of UNICEF, the United Nations Children's Fund, on January 1, 2018. Previously she served as the administrator of USAID and director of the United States Foreign Assistance (as the firrst woman to serve in these roles), managing billions of dollars in assistance annually, including support to people and countries recovering from disaster. Prior to this appointment, Fore served as Under Secretary of State for Management, the COO of the Department of State, under President George W. Bush. She also served on the boards of the Center for Strategic and International Studies (CSIS) and the Aspen Institute among others.
More profile about the speakerHenrietta Fore | Speaker | TED.com