TED@BCG Milan
Amel Karboul: The global learning crisis -- and what to do about it
Amel Karboul: Küresel öğrenme krizi hakkında ne yapmalı?
Filmed:
Readability: 4.8
1,645,759 views
Tunus hükümetinde eski bir bakan olan Amel Karboul, en önemli altyapının eğitimli zihinler olduğunu söylüyor. Daha parlak bir geleceği yaratacak olan çocuklarken, sıklıkla büyük yatırımlar köprüler ve yollar gibi daha görünür girişimlere harcanıyor. Bu sivri konuşmasında Karboul tek bir nesilde her çocuğun okula gidebilmesini ve öğrenebilmesini sağlayacak olan gerçekçi fikirleri paylaşıyor.
Amel Karboul - Education pioneer
Dr. Amel Karboul builds bridges between the private, public sector and civil society to solve today’s global challenges in education. Full bio
Dr. Amel Karboul builds bridges between the private, public sector and civil society to solve today’s global challenges in education. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
I'm the product
of a bold leadership decision.
of a bold leadership decision.
0
1160
2600
Ben, cesur bir
yöneticilik kararının ürünüyüm.
yöneticilik kararının ürünüyüm.
00:16
After 1956, when Tunisia
became independent,
became independent,
1
4920
3976
1956 yılında,
Tunus bağımsızlığını ilan ettikten sonra
Tunus bağımsızlığını ilan ettikten sonra
ilk başkanımız Habib Bourguiba
00:20
our first president, Habib Bourguiba,
2
8920
2736
ülkenin ulusal bütçesinin yüzde 20'sini
00:23
decided to invest 20 percent
of the country's national budget
of the country's national budget
3
11680
3856
eğitime ayırmaya karar verdi.
00:27
in education.
4
15560
1576
00:29
Yes, 20 percent,
5
17160
1576
Evet, yüzde 20'sini,
00:30
on the high end of the spectrum
even by today's standards.
even by today's standards.
6
18760
3160
günümüz şartlarında dahi
oldukça üst düzey bir oran.
oldukça üst düzey bir oran.
00:34
Some people protested.
7
22480
1896
Bazıları bunu protesto etti.
Peki ya altyapı?
00:36
What about infrastructure?
8
24400
1696
00:38
What about electricity,
roads and running water?
roads and running water?
9
26120
3016
Ya da elektrik, yollar ve şebeke suyu?
Bunlar önemli değil mi?
00:41
Are these not important?
10
29160
1360
00:44
I would argue
11
32159
1457
Ben sahip olduğumuz
en önemli altyapının
aklımız olduğunu,
aklımız olduğunu,
00:45
that the most important
infrastructure we have are minds,
infrastructure we have are minds,
12
33640
3680
eğitimli akıl olduğunu düşünüyorum.
00:50
educated minds.
13
38360
1280
00:53
President Bourguiba helped establish
free, high-quality education
free, high-quality education
14
41280
6216
Başkan Bourguiba, her kız ve erkek için
ücretsiz ve yüksek kaliteli eğitimin
ücretsiz ve yüksek kaliteli eğitimin
00:59
for every boy and every girl.
15
47520
2320
kurulmasına yardım etti.
01:03
And together with millions
of other Tunisians,
of other Tunisians,
16
51760
3056
Ve ben de milyonlarca diğer
Tunuslu ile beraber
Tunuslu ile beraber
bu tarihi karara
içtenlikle borçlu hissediyorum.
içtenlikle borçlu hissediyorum.
01:06
I'm deeply indebted
to that historic decision.
to that historic decision.
17
54840
2520
01:10
And that's what brought me here today,
18
58040
2120
Bugün burada olmamın nedeni bu.
01:13
because today, we are facing
a global learning crisis.
a global learning crisis.
19
61280
3920
Çünkü şu anda küresel bir
öğrenme krizi ile karşı karşıyayız.
öğrenme krizi ile karşı karşıyayız.
01:17
I call it learning crisis
and not education crisis,
and not education crisis,
20
65840
3336
Ben buna öğrenme krizi diyorum,
eğitim krizi değil,
eğitim krizi değil,
01:21
because on top of
the quarter of a billion children
the quarter of a billion children
21
69200
2936
çünkü günümüzde
250 milyondan fazla çocuk
250 milyondan fazla çocuk
01:24
who are out of school today,
22
72160
1600
okula gitmiyor.
01:26
even more, 330 million children,
23
74800
4056
Dahası, 330 milyon çocuk
okulda olmalarına rağmen öğrenemiyorlar.
01:30
are in school but failing to learn.
24
78880
2800
01:35
And if we do nothing,
25
83760
1816
Ve bir şey yapmazsak,
hiçbir şey değişmezse,
01:37
if nothing changes,
26
85600
1656
2030'a kadar, sadece 13 yıl sonra
01:39
by 2030, just 13 years from now,
27
87280
3976
dünyadaki çocukların ve gençlerin yarısı,
01:43
half of the world's children and youth,
28
91280
3536
1.6 milyar çocuk ve gencin yarısı,
01:46
half of 1.6 billion children and youth,
29
94840
4056
ya okula gitmeyecek
ya da bir şey öğrenemeyecek.
ya da bir şey öğrenemeyecek.
01:50
will be either out of school
or failing to learn.
or failing to learn.
30
98920
2840
01:58
So two years ago,
I joined the Education Commission.
I joined the Education Commission.
31
106240
3816
İki yıl önce Eğitim Komisyonu'na katıldım.
Bu komisyon, İngiltere eski Başbakanı
ve BM Küresel Eğitim Özel Temsilcisi
ve BM Küresel Eğitim Özel Temsilcisi
02:02
It's a commission brought together
by former UK Prime Minister
by former UK Prime Minister
32
110080
3736
02:05
and UN Special Envoy
for Global Education Gordon Brown.
for Global Education Gordon Brown.
33
113840
2920
Gordon Brown tarafından bir araya
getirildi.
getirildi.
02:09
Our first task was to find out:
34
117960
2056
İlk görevimiz, öğrenim krizinin
ne büyüklükte olduğunu
02:12
How big is the learning crisis?
35
120040
1656
sorunun kapsamının ne olduğunu bulmaktı.
02:13
What's actually the scope of the problem?
36
121720
1960
02:16
Today we know:
37
124840
1456
Bugün biliyoruz ki,
2030'a kadar
dünyadaki çocukların yarısı
dünyadaki çocukların yarısı
02:18
half of the world's children by 2030
38
126320
3176
öğrenmekte başarız olacak.
02:21
will be failing to learn.
39
129520
1320
02:24
And that's how actually we discovered
40
132000
1936
Ve bu durum, dünyanın odağının
sadece sınıflarda kaç kişi olduğunu,
sadece sınıflarda kaç kişi olduğunu,
02:25
that we need to change the world's focus
from schooling to learning,
from schooling to learning,
41
133960
4696
saymak yerine,
kaç öğrenen olduğunu saymaya
kaç öğrenen olduğunu saymaya
02:30
from just counting
how many bodies are in classrooms
how many bodies are in classrooms
42
138680
2736
okullu olmak yerine,
öğrenime yönelmesi gerektiğini
öğrenime yönelmesi gerektiğini
02:33
to actually how many are learning.
43
141440
1680
anlamamızı sağladı.
02:36
And the second big task was,
44
144320
2000
İkinci asıl görevimiz ise,
02:39
can we do anything about this?
45
147520
1440
bu konuda bir şey yapabilir miyiz?
02:41
Can we do anything
about this big, vast, silent,
about this big, vast, silent,
46
149760
3416
Bu büyük, uçsuz bucaksız, sessiz ve
belki de en çok ihmal edilen
belki de en çok ihmal edilen
02:45
maybe most-neglected international crisis?
47
153200
2880
uluslararası kriz için
bir şey yapabilir miydik?
bir şey yapabilir miydik?
02:48
And what we found out is, we can.
48
156640
3176
Bulduğumuz sonuç ise, yapabiliriz!
02:51
It's actually amazing.
49
159840
1560
Bu gerçekten inanılmaz.
02:54
We can, for the first time,
50
162000
2176
İlk kez, sadece bir nesilde,
okul ve öğrenme çağındaki
02:56
have every child in school and learning
51
164200
3616
tüm çocuklara yardım edebiliriz.
02:59
within just one generation.
52
167840
2360
03:03
And we don't even have to really
invent the wheel to do so.
invent the wheel to do so.
53
171840
2800
Bunu yapmak için tekerleği
icat etmemize de gerek yok.
icat etmemize de gerek yok.
03:07
We just need to learn
from the best in class,
from the best in class,
54
175600
3136
Sınıfın en iyisinden
öğrenmemiz gerekiyordu.
öğrenmemiz gerekiyordu.
Herhangi bir sınıfın en iyisinden değil
03:10
but not any best in class --
55
178760
2296
kendi sınıfınızın en iyisinden.
03:13
the best in your own class.
56
181080
1800
03:16
What we did is actually
we looked at countries by income level:
we looked at countries by income level:
57
184200
3736
Yaptığımız şey temelde ülkeleri
gelir seviyelerine göre,
gelir seviyelerine göre,
03:19
low-income, mid-income, high-income.
58
187960
2736
düşük, orta ve yüksek gelirli
olarak incelemekti.
olarak incelemekti.
Eğitimde yüzde 25 hızlı gelişenlerin
yaptıklarını inceledik.
yaptıklarını inceledik.
03:22
We looked at what the 25 percent
fastest improvers in education do,
fastest improvers in education do,
59
190720
4240
03:27
and what we found out is
60
195760
1896
Bulduğumuz sonuç ise,
03:29
that if every country moves
at the same rate as the fastest improvers
at the same rate as the fastest improvers
61
197680
4496
eğer her ülke, kendi gelir düzeyindeki
en hızlı gelişenler oranında ilerlerse,
03:34
within their own income level,
62
202200
2456
03:36
then within just one generation
63
204680
2376
sadece tek bir nesilde,
her çocuğu okula ve
eğitime alabileceğimiz oldu.
eğitime alabileceğimiz oldu.
03:39
we can have every child
in school and learning.
in school and learning.
64
207080
2680
03:43
Let me give you an example.
65
211880
2096
Size bir örnek vereyim.
Tunus'u örnek olarak alalım.
03:46
Let's take Tunisia for example.
66
214000
1936
Tunus'a "Finlandiya'nın hızında
ilerlemelisin." demiyoruz.
ilerlemelisin." demiyoruz.
03:47
We're not telling Tunisia,
"You should move as fast as Finland."
"You should move as fast as Finland."
67
215960
3776
Finlandiya'ya saygısızlığımdan değil.
03:51
No disrespect, Finland.
68
219760
1936
Tunus'a
03:53
We're telling Tunisia,
69
221720
1376
"Vietnam'a bakın." diyoruz.
03:55
"Look at Vietnam."
70
223120
1336
03:56
They spend similar amounts
for primary and secondary pupils
for primary and secondary pupils
71
224480
4336
Kişi başı GSYİH oranına göre
ikisi de ilk ve orta öğretim için
benzer miktarda harcama yapıyor,
benzer miktarda harcama yapıyor,
04:00
as percentage of GDP per capita,
72
228840
2296
ama Vietnam
daha iyi sonuçlara ulaşıyor.
daha iyi sonuçlara ulaşıyor.
04:03
but achieves today higher results.
73
231160
1840
04:06
Vietnam introduced a standardized
assessment for literacy and numeracy,
assessment for literacy and numeracy,
74
234440
3880
Vietnam sözel ve sayısal konularda
standart bir değerlendirme başlattı,
standart bir değerlendirme başlattı,
04:11
teachers in Vietnam are better monitored
than in other developing countries,
than in other developing countries,
75
239120
4736
Vietnam'daki öğretmenler diğer gelişen
ülkedekilere göre daha iyi gözlemlendi
ülkedekilere göre daha iyi gözlemlendi
04:15
and students' achievements
are made public.
are made public.
76
243880
2600
ve öğrenci başarıları
halka açık hale getirildi.
halka açık hale getirildi.
04:20
And it shows in the results.
77
248000
1520
Ve bunun sonuçları ortada.
04:22
In the 2015 PISA --
78
250160
1936
2015 PISA'da,
Uluslararası Öğrenci
Değerlendirme Programı,
Değerlendirme Programı,
04:24
Program for International
Student Assessment --
Student Assessment --
79
252120
2656
04:26
Vietnam outperformed
many wealthy economies,
many wealthy economies,
80
254800
2816
Vietnam, Birleşmiş Devletler'in de
içinde bulunduğu
içinde bulunduğu
04:29
including the United States.
81
257640
1879
birçok zengin ülkeyi geride bıraktı.
04:33
Now, if you're not an education expert,
82
261680
3016
Eğer bir eğitim uzmanı değilseniz,
"Yeni ve farklı olan ne?" diyebilirsiniz.
04:36
you may ask, "What's new and different?
83
264720
1936
04:38
Don't all countries track student progress
and make those achievements public?"
and make those achievements public?"
84
266680
4440
"Tüm ülkeler öğrenci gelişimini takip edip
başarıları halka açık hale getirmiyor mu?"
başarıları halka açık hale getirmiyor mu?"
04:44
No. The sad answer is no.
85
272040
2936
Hayır. Maalesef hayır.
Bundan bir hayli uzaktayız.
04:47
We are very far from it.
86
275000
1560
04:49
Only half of the developing countries
87
277400
2496
Gelişen ülkelerin sadece yarısında
04:51
have systematic learning assessment
at primary school,
at primary school,
88
279920
3016
ilkokulda sistematik bir öğrenme
değerlendirmesi var,
değerlendirmesi var,
04:54
and even less so
at lower secondary school.
at lower secondary school.
89
282960
2920
ve daha da azının orta öğretim
için değerlendirmesi var.
için değerlendirmesi var.
04:59
So if we don't know
90
287080
3256
Yani eğer çocukların
öğrenip öğrenmediğini bilmiyorsak,
05:02
if children are learning,
91
290360
1696
öğretmenler nasıl dikkatlerini
sonuç teslim etmeye verebilir
sonuç teslim etmeye verebilir
05:04
how are teachers supposed to focus
their attention on delivering results,
their attention on delivering results,
92
292080
3936
ve ülkeler gerçekten sonuç
alabilmek için eğitim harcamalarını
alabilmek için eğitim harcamalarını
05:08
and how are countries supposed
to prioritize education spending
to prioritize education spending
93
296040
3576
nasıl öncelikli hale getirebilir,
05:11
actually to delivering results,
94
299640
1496
eğer eğitimden emin değillerse.
05:13
if they don't know
if children are learning?
if children are learning?
95
301160
2080
05:16
That's why the first big transformation
96
304600
3856
Tam da bu yüzden yatırım yapmadan önceki
05:20
before investing
97
308480
1776
ilk büyük değişim
05:22
is to make the education system
deliver results.
deliver results.
98
310280
3200
eğitim sisteminin
sonuç getirmesini sağlamak.
sonuç getirmesini sağlamak.
05:27
Because pouring more money
into broken systems
into broken systems
99
315160
3736
Çünkü zaten bozulmuş sistemlere
para harcamak
para harcamak
ancak daha fazla yetersizliği
para sağlamış olur.
para sağlamış olur.
05:30
may only fund more inefficiencies.
100
318920
1920
05:34
And what deeply worries me --
101
322240
1816
Beni son derece endişelendiren ise
eğer çocuklar okula gider ve öğrenmezlerse
05:36
if children go to school and don't learn,
102
324080
3216
eğitimin değeri azalır,
05:39
it devalues education,
103
327320
1736
bu da eğitime yatırımın değerini azaltır.
05:41
and it devalues spending on education,
104
329080
2176
05:43
so that governments
and political parties can say,
and political parties can say,
105
331280
2696
Böylece hükumetler ve
siyasi partiler şöyle diyebilir:
siyasi partiler şöyle diyebilir:
"Eğitime çok fazla
para harcıyoruz ama
para harcıyoruz ama
05:46
"Oh, we are spending
so much money on education,
so much money on education,
106
334000
2256
çocuklar öğrenmiyor,
05:48
but children are not learning.
107
336280
1456
bunların gerekli becerileri yok.
05:49
They don't have the right skills.
108
337760
1976
Belki de daha az harcamalıyız."
05:51
Maybe we should spend less."
109
339760
1680
05:54
Now, improving current
education systems to deliver results
education systems to deliver results
110
342080
4616
Şu anda, sonuç vermek için gelişen
mevcut eğitim sistemleri
mevcut eğitim sistemleri
önemli, ama yeterli değil.
05:58
is important, but won't be enough.
111
346720
2080
06:02
What about countries where
we won't have enough qualified teachers?
we won't have enough qualified teachers?
112
350000
3176
Peki ya yeterince nitelikli öğretmenin
olmadığı ülkeler?
olmadığı ülkeler?
Somali, mesela.
06:05
Take Somalia, for example.
113
353200
1256
Eğer Somali'deki her öğrenci
öğretmen olsa
öğretmen olsa
06:06
If every student in Somalia
became a teacher --
became a teacher --
114
354480
3016
- yükseköğretimi bitiren her bir kişi
öğretmen olursa -
öğretmen olursa -
06:09
every person who finishes
tertiary education became a teacher --
tertiary education became a teacher --
115
357520
3096
06:12
we won't have enough teachers.
116
360640
1429
yeterince öğretmenimiz olmayacak.
06:16
And what about children in refugee camps,
117
364160
3056
Peki mülteci kamplarındaki çocuklar,
ya da uzak kırsal yerlerdekiler?
06:19
or in very remote rural areas?
118
367240
2000
06:22
Take Filipe, for example.
119
370280
1440
Filipe, mesela.
06:24
Filipe lives in one
of the thousands of communities
of the thousands of communities
120
372480
3216
Filipe Amazon nehri kenarındaki
on binlerce topluluktan
on binlerce topluluktan
birinde yaşıyor.
06:27
alongside the Amazonas rivers.
121
375720
2000
06:30
His village of 78 people has 20 families.
122
378400
3280
78 kişilik köyünde 20 aile var.
06:34
Filipe and a fellow student
123
382680
1816
Sadece Filipe ve yakın arkadaşı
2015 yılında 11. sınıfa katılabilen iki kişi.
06:36
were the only two
attending grade 11 in 2015.
attending grade 11 in 2015.
124
384520
3080
06:41
Now, the Amazonas is a state
in the northwest of Brazil.
in the northwest of Brazil.
125
389080
4016
Amazonas Brezilya'nın
kuzeybatısında bir eyalet.
kuzeybatısında bir eyalet.
Almanya'dan 4.5 kat daha büyük
06:45
It's four and a half times
the size of Germany,
the size of Germany,
126
393120
2616
ve orman ve nehirlerle
tamamen kaplı.
tamamen kaplı.
06:47
and it's fully covered
in jungle and rivers.
in jungle and rivers.
127
395760
2280
06:51
A decade ago, Filipe
and his fellow student
and his fellow student
128
399120
2816
10 yıl önce, Filipe ve arkadaşının
ancak iki alternatifi olabilirdi:
06:53
would have had just two alternatives:
129
401960
1800
06:57
moving to Manaus, the capital,
or stopping studying altogether,
or stopping studying altogether,
130
405000
4176
Başkent Manaus'a taşınmak ya da
öğrenciliğe toptan son vermek,
öğrenciliğe toptan son vermek,
çoğunun yaptığı gibi.
07:01
which most of them did.
131
409200
1240
07:04
In 2009, however, Brazil passed a new law
132
412600
3416
Ama 2009'da Brezilya
yeni bir yasa geçirdi;
yeni bir yasa geçirdi;
bununla ortaöğrenim her Brezilyalı için
garanti altına alındı
garanti altına alındı
07:08
that made secondary education
a guarantee for every Brazilian
a guarantee for every Brazilian
133
416040
4536
07:12
and an obligation for every state
to implement this by 2016.
to implement this by 2016.
134
420600
3720
ve 2016'da bu yasa tüm eyaletler
için zorunlu kılındı.
için zorunlu kılındı.
07:17
But giving access
to high-quality education,
to high-quality education,
135
425600
3216
Ama Amazonas eyaletinde,
yüksek nitelikli eğitime
yüksek nitelikli eğitime
ulaşım sağlamak
büyük ve pahalı bir iş.
büyük ve pahalı bir iş.
07:20
you know, in the Amazonas state,
is huge and expensive.
is huge and expensive.
136
428840
2696
Tüm bu topluluklar için
matematik, fen ve tarih
matematik, fen ve tarih
07:23
How are you going to get, you know,
math and science and history teachers
math and science and history teachers
137
431560
3456
öğretmenleri nasıl bulacaksınız?
07:27
all over those communities?
138
435040
1336
Onları bulsanız bile
07:28
And even if you find them,
139
436400
1616
çoğu oralara taşınmak istemeyecektir.
07:30
many of them would not want to move there.
140
438040
2040
07:33
So faced with this impossible task,
141
441440
2536
Bu imkansız görevle karşılaşan
sivil görevliler ve devlet çalışanları
07:36
civil servants and state officials
142
444000
2336
inanılmaz bir yaratıcılık
ve girişimcilik geliştirdiler.
ve girişimcilik geliştirdiler.
07:38
developed amazing creativity
and entrepreneurship.
and entrepreneurship.
143
446360
3000
07:42
They developed the media center solution.
144
450120
1976
Medya merkezi çözümünü geliştirdiler.
Bu şöyle çalışıyor:
07:44
It works this way.
145
452120
1256
Sizin Manaus'da uzmanlaşmış
ve eğitimli öğretmenleriniz var,
ve eğitimli öğretmenleriniz var,
07:45
You have specialized,
trained content teachers in Manaus
trained content teachers in Manaus
146
453400
5416
bunlar o dağınık topluluklardaki
binden fazla sınıfa
binden fazla sınıfa
07:50
delivering classroom via livestream
147
458840
2376
canlı yayın olarak ders veriyorlar.
07:53
to over a thousand classrooms
in those scattered communities.
in those scattered communities.
148
461240
3160
07:57
Those classrooms have five to 25 students,
149
465160
3096
Bu sınıflarda 5 ve 25 arası öğrenci var,
08:00
and they're supported
by a more generalist tutoring teacher
by a more generalist tutoring teacher
150
468280
3616
bu öğrenciler öğrenme ve gelişimleri için
kültürlü bir eğitmen tarafından
destekleniyorlar.
destekleniyorlar.
08:03
for their learning and development.
151
471920
1680
08:06
The 60 content teachers in Manaus
152
474480
2336
Manaus'daki 60 ders öğretmeni
bu topluluklardaki 2.200'ün üzerindeki
eğitmenle beraber
eğitmenle beraber
08:08
work with over 2,200 tutoring teachers
in those communities
in those communities
153
476840
5456
ders planlarını konulara ve
zamana göre düzenlemek için çalışıyorlar.
zamana göre düzenlemek için çalışıyorlar.
08:14
to customize lesson plans
to the context and time.
to the context and time.
154
482320
2920
08:19
Now, why is this division
155
487440
1936
Neden ders öğretmeni ile
eğitmen arasındaki ayrım önemli?
08:21
between content teacher
and tutoring teacher important?
and tutoring teacher important?
156
489400
3600
08:26
First of all, as I told you,
because in many countries,
because in many countries,
157
494600
2616
Öncelikle, söylediğim gibi,
bir sürü ülkede
bir sürü ülkede
08:29
we just don't have
enough qualified teachers.
enough qualified teachers.
158
497240
2656
yeterince nitelikli öğretmenimiz
olmadığı için.
olmadığı için.
Ama ikinci olarak,
öğretmenler aslında eğitilmedikleri
öğretmenler aslında eğitilmedikleri
08:31
But secondly also because
teachers do too many things
teachers do too many things
159
499920
3296
ya da zaten yapmamaları gereken
çok fazla şey yaptığı için.
çok fazla şey yaptığı için.
08:35
they're either not trained for
or not supposed to do.
or not supposed to do.
160
503240
2520
08:39
Let's look at Chile, for example.
161
507040
1680
Şili'ye bakalım örneğin.
08:41
In Chile, for every doctor,
162
509560
2136
Şili'de her doktor başına
dört buçuk hasta düşüyor
08:43
you have four and a half people,
163
511720
1935
ve onları destekleyen
dört buçuk personel var.
dört buçuk personel var.
08:45
four and a half staff supporting them,
164
513679
2081
08:48
and Chile is on the low end
of the spectrum here,
of the spectrum here,
165
516520
5336
Ve burada Şili
çizelgenin alt çizgisinde
çizelgenin alt çizgisinde
çünkü ortalamada
gelişmekte olan ülkelerde
gelişmekte olan ülkelerde
08:53
because in developing countries,
on average, every doctor
on average, every doctor
166
521880
2736
her doktorun onları destekleyen
10 personeli var.
10 personeli var.
08:56
has 10 people supporting them.
167
524640
1600
08:59
A teacher in Chile, however,
168
527720
1936
Diğer taraftan, Şili'de bir öğretmen
onları destekleyen,
bir personelden de azına,
bir personelden de azına,
09:01
has less than half a person,
169
529680
2736
0,3 personele sahip.
09:04
0.3 persons, supporting them.
170
532440
2600
09:08
Imagine a hospital ward
with 20, 40, 70 patients
with 20, 40, 70 patients
171
536360
4376
20, 40, 70 hastası olan
bir hastane hayal edin
bir hastane hayal edin
ve her şeyi kendisi yapan
tek bir doktorunuz var.
tek bir doktorunuz var.
09:12
and you have a doctor
doing it all by themselves:
doing it all by themselves:
172
540760
3056
09:15
no nurses, no medical assistants,
173
543840
2416
Hemşire yok, hasta bakıcı yok,
09:18
no one else.
174
546280
1200
kimse yok.
09:20
You will say this is
absurd and impossible,
absurd and impossible,
175
548360
2336
Bunun saçma ve imkansız
olduğunu söyleceksiniz
olduğunu söyleceksiniz
09:22
but this is what teachers are doing
all over the world every day
all over the world every day
176
550720
3496
ama öğretmenler dünyanın her yerinde
bunu her gün yapıyorlar,
bunu her gün yapıyorlar,
20, 40 ya da 70 öğrencilik sınıflarda.
09:26
with classrooms of 20, 40, or 70 students.
177
554240
2720
09:30
So this division between content
and tutoring teachers is amazing
and tutoring teachers is amazing
178
558400
3616
Bu yüzden ders öğretmenleri ve
eğitmenler arasındaki ayrım harika
eğitmenler arasındaki ayrım harika
çünkü bu, öğretmen paradigmasını
değiştiriyor.
değiştiriyor.
09:34
because it is changing
the paradigm of the teacher,
the paradigm of the teacher,
179
562040
2936
Böylece herkes yapabileceğinin
en iyisini yapıyor
en iyisini yapıyor
09:37
so that each does what they can do best
180
565000
2216
ve çocuklar sadece okulda olmuyor,
09:39
and so that children
are not just in school
are not just in school
181
567240
2216
okulda ve öğreniyor oluyorlar.
09:41
but in school and learning.
182
569480
1600
09:44
And some of these content teachers,
183
572640
1936
Ve bu ders öğretmenlerinden bazıları
09:46
they became celebrity teachers.
184
574600
2176
ünlü öğretmenlere dönüşebiliyor.
Bazıları seçimlere adaylığını koyuyor
09:48
You know, some of them run for office,
185
576800
1856
ve işin statüsünü yükseltmeye
yardımcı oluyorlar,
yardımcı oluyorlar,
09:50
and they helped raise
the status of the profession
the status of the profession
186
578680
2816
böylece daha fazla öğrenci
öğretmen olmak istiyor.
öğretmen olmak istiyor.
09:53
so that more students
wanted to become teachers.
wanted to become teachers.
187
581520
2400
09:57
And what I love about this example
188
585960
2016
Benim bu örnekte sevdiğim şeyse
öğretmen paradigmasını
değiştirmenin ötesinde.
değiştirmenin ötesinde.
10:00
is beyond changing
the paradigm of the teacher.
the paradigm of the teacher.
189
588000
3376
Bize öğrenmek için teknolojiyi
nasıl kullanacağımızı öğretiyor.
nasıl kullanacağımızı öğretiyor.
10:03
It teaches us how we can harness
technology for learning.
technology for learning.
190
591400
3000
10:07
The live-streaming is bidirectional,
191
595400
2376
Canlı yayın iki yönlü,
10:09
so students like Filipe and others
can present information back.
can present information back.
192
597800
3520
yani Filipe gibi öğrenciler
geri bilgilendirimde bulunabiliyorlar.
geri bilgilendirimde bulunabiliyorlar.
10:14
And we know technology
is not always perfect.
is not always perfect.
193
602360
2856
Biliyoruz ki teknoloji
her zaman mükemmel değil.
her zaman mükemmel değil.
Devlet görevlileri her gün
10:17
You know, state officials expect
194
605240
1576
10:18
between five to 15 percent
of the classrooms
of the classrooms
195
606840
2096
yüzde 5 ile 15 arasındaki canlı yayının
10:20
every day to be off live-stream
196
608960
2096
sel, kırık antenler ya da çalışmayan
internet yüzünden
internet yüzünden
10:23
because of flood, broken antennas
or internet not working.
or internet not working.
197
611080
3200
çalışmadığını söylüyor.
10:27
And yet, Filipe is one
of over 300,000 students
of over 300,000 students
198
615160
4776
Yine de, Filipe medya merkezli
çözümden yararlanan
çözümden yararlanan
10:31
that benefited from
the media center solution
the media center solution
199
619960
2176
300.000 öğrenciden biri
ve ilkokul sonrası eğitime erişimi var.
10:34
and got access to postprimary education.
200
622160
2440
10:38
This is a living example
201
626120
1856
Bu, teknolojinin nasıl sadece bir
eklenti olmadığını,
öğrenmeye esas olduğunu ve
öğrenmeye esas olduğunu ve
10:40
how technology is not just an add-on
202
628000
2856
10:42
but can be central to learning
and can help us bring school to children
and can help us bring school to children
203
630880
4616
okula öğrenciyi getiremiyorsak, öğrenciye
okulu getirebilmemize yardım ettiğini
okulu getirebilmemize yardım ettiğini
10:47
if we cannot bring children to school.
204
635520
2120
gösteren capcanlı bir örnek.
10:53
Now, I hear you.
205
641320
1456
Şimdi, ne dediğinizi duyuyorum.
10:54
You're going to say,
206
642800
1416
Diyeceksiniz ki:
10:56
"How are we going to implement this
all over the world?"
all over the world?"
207
644240
3216
"Bunu bütün dünyada nasıl uygulayacağız?"
Ben kendim hükümette çalıştım
10:59
I've been in government myself
208
647480
1536
11:01
and have seen how difficult it is
even to implement the best ideas.
even to implement the best ideas.
209
649040
4240
ve en iyi fikirleri bile uygulamanın
ne kadar zor olduğunu gördüm.
ne kadar zor olduğunu gördüm.
11:06
So as a commission,
we started two initiatives
we started two initiatives
210
654240
2896
Bu yüzden, komisyon olarak
"Öğrenen Nesil"i
"Öğrenen Nesil"i
gerçekleştirmek için iki girişim başlattık
11:09
to make the "Learning
Generation" a reality.
Generation" a reality.
211
657160
2240
11:12
The first one is called
the Pioneer Country Initiative.
the Pioneer Country Initiative.
212
660400
2600
İlki "Öncü Ülke Girişimi"
olarak adlandırıldı.
olarak adlandırıldı.
11:15
Over 20 countries from Africa and Asia
213
663560
2536
Afrika ve Asya'da 20'nin üzerinde ülke
eğitimi öncelikleri yapmaya
ve eğitim sistemlerini
ve eğitim sistemlerini
11:18
have committed to make
education their priority
education their priority
214
666120
2936
sonuç veren bir sistem üzerine kurmak
için değiştirmeye kendilerini adadılar.
için değiştirmeye kendilerini adadılar.
11:21
and to transform their education
systems to deliver results.
systems to deliver results.
215
669080
3776
Ülke liderlerine teslim yaklaşımı
11:24
We've trained country leaders
216
672880
1416
11:26
in a methodology
called the delivery approach.
called the delivery approach.
217
674320
2776
denen bir metodolojiyle
ilgili eğitim verdik.
ilgili eğitim verdik.
11:29
What this does is basically two things.
218
677120
1896
Bu temelde iki şey yapıyor.
Planlama aşamasında,
herkesi bir odaya alıyoruz
herkesi bir odaya alıyoruz
11:31
In the planning phase,
we take everyone into a room --
we take everyone into a room --
219
679040
3296
- öğretmenler, öğretmen sendikaları,
aile birlikleri,
aile birlikleri,
11:34
teachers, teacher unions,
parent associations,
parent associations,
220
682360
2416
11:36
government officials, NGOs, everyone --
221
684800
2536
hükümet gürevlileri, STK'lar, herkesi -
böylece getirdiğimiz reform ve çözüm
11:39
so that the reform
and the solution we come up with
and the solution we come up with
222
687360
2381
11:41
are shared by everyone
and supported by everyone.
and supported by everyone.
223
689765
2440
herkes tarafından paylaşılır
ve desteklenir oluyor.
ve desteklenir oluyor.
11:45
And in the second phase,
224
693320
1936
İkinci aşamada,
özel bir şey oluyor.
11:47
it does something special.
225
695280
2376
11:49
It's kind of a ruthless
focus on follow-up.
focus on follow-up.
226
697680
3240
Sürekliliğe olan amansızca odak.
11:54
So week by week you check,
227
702440
2856
Yani işlerin yapıldığını,
yapılması gerekenin yapıldığını,
yapılması gerekenin yapıldığını,
hafta hafta kontrol ediyorsunuz,
11:57
has that been done,
what was supposed to be done,
what was supposed to be done,
228
705320
2656
12:00
and even sometimes sending a person
physically to the district or school
physically to the district or school
229
708000
4616
hatta bazen işin yapıldığını ummaktansa,
işi kontrol etmek için
işi kontrol etmek için
12:04
to check that versus
just hoping that it happened.
just hoping that it happened.
230
712640
3960
birini okula ya da
mahalleye gönderiyorsunuz.
mahalleye gönderiyorsunuz.
12:09
It may sound for many common sense,
231
717960
2416
Çoğuna bu sıradan
bir şeymiş gibi gelebilir,
bir şeymiş gibi gelebilir,
12:12
but it's not common practice,
232
720400
1496
ama yaygın bir uygulama değil
ve aslında bir sürü reform
böyle başarısız oluyor.
böyle başarısız oluyor.
12:13
and that's why actually many reforms fail.
233
721920
2160
12:18
It has been piloted in Tanzania,
234
726040
1920
Tanzanya'da bu program denendi
12:20
and there the pass rate
for students in secondary education
for students in secondary education
235
728720
5576
ve orada orta öğretimdeki çocukların
sınıf geçme oranı
sınıf geçme oranı
sadece iki yılda
yüzde 50'nin üstüne çıktı.
yüzde 50'nin üstüne çıktı.
12:26
was increased by 50 percent
in just over two years.
in just over two years.
236
734320
4080
12:32
Now, the next initiative
to make the Learning Generation a reality
to make the Learning Generation a reality
237
740960
3576
Şimdi, Öğrenen Nesil'i gerçekleştirmek
için sıradaki girişim finansman.
için sıradaki girişim finansman.
12:36
is financing. Who's going to pay for this?
238
744560
2360
Bunu kim karşılayacak?
12:40
So we believe and argue
239
748040
1416
Biz yerel finansmanın
eğitim yatırımında
eğitim yatırımında
12:41
that domestic financing has to be
the backbone of education investment.
the backbone of education investment.
240
749480
3760
belkemiği olması gerektiğine inanıyoruz
ve bunu tartışıyoruz.
ve bunu tartışıyoruz.
12:45
Do you remember when I told you
about Vietnam earlier
about Vietnam earlier
241
753680
2576
Size daha önce Vietnam'dan bahsetmiştim,
12:48
outperforming the United States in PISA?
242
756280
2400
Birleşik Devletleri
PISA'da geride bırakmıştı.
PISA'da geride bırakmıştı.
12:51
That's due to a better education system,
243
759240
2136
Bunun nedeni daha iyi bir eğitim sistemi,
ama aynı zamanda Vietnam'ın
20 yıl içinde yatırımını
20 yıl içinde yatırımını
12:53
but also to Vietnam
increasing their investment
increasing their investment
244
761400
2576
ulusal bütçenin yüzde yedisinden
yüzde 20'sine çıkarmasıdır da.
yüzde 20'sine çıkarmasıdır da.
12:56
from seven to 20 percent
of their national budget in two decades.
of their national budget in two decades.
245
764000
3560
13:01
But what happens if countries
want to borrow money for education?
want to borrow money for education?
246
769160
3080
Peki ülkeler eğitim için borç almak
isterlerse ne olur?
isterlerse ne olur?
13:04
If you wanted to borrow money
to build a bridge or a road,
to build a bridge or a road,
247
772960
3216
Eğer bir köprü ya da yol yapmak için
borç almak isterseniz
borç almak isterseniz
bu oldukça kolay ve dolambaçsız
13:08
it's quite easy and straightforward,
248
776200
2176
ama eğitim için değil.
13:10
but not for education.
249
778400
1440
13:12
It's easier to make a shiny picture
of a bridge and show it to everyone
of a bridge and show it to everyone
250
780680
4016
Bir köprünün süslü bir fotoğrafını çekmek
ve herkese göstermek
ve herkese göstermek
eğitilmiş bir zihni göstermekten
daha kolay.
daha kolay.
13:16
than one of an educated mind.
251
784720
2576
Bu bir şekilde uzun vadeli bir yükümlülük.
13:19
That's kind of a longer term commitment.
252
787320
2120
13:22
So we came up with a solution
253
790555
1381
Bu yüzden bir çözümle geldik,
13:23
to help countries escape
the middle income trap,
the middle income trap,
254
791960
3176
yeterince fakir olmadıkları ya da
artık fakir olmadıkları için
artık fakir olmadıkları için
13:27
countries that are not poor enough
or not poor, thankfully, anymore,
or not poor, thankfully, anymore,
255
795160
4216
hibelerden ve faizsiz borç sisteminden
yararlanamayan ülkelerin
yararlanamayan ülkelerin
13:31
that cannot profit from grants
or interest-free loans,
or interest-free loans,
256
799400
3496
orta gelir tuzağından kaçmalarına
yardım etmek için
yardım etmek için
ve yeterince zengin değillerse
13:34
and they're not rich enough
257
802920
1496
borçlarının faizlerinin cazip
olabilmesi için.
olabilmesi için.
13:36
to be able to have attractive
interests on their loans.
interests on their loans.
258
804440
2600
13:39
So we're pooling donor money
in a finance facility for education,
in a finance facility for education,
259
807920
3936
Yani bağış paralarını bir
finans tesisindeki havuzda topluyoruz,
finans tesisindeki havuzda topluyoruz,
bu da eğitime daha fazla gelir sağlıyor.
13:43
which will provide
more finance for education.
more finance for education.
260
811880
2376
Borçların faiz ödemelerini
biz destekleyeceğiz,
biz destekleyeceğiz,
13:46
We will subsidize,
or even eliminate completely,
or even eliminate completely,
261
814280
3256
hatta tamamen ortadan kaldıracağız.
13:49
interest payments on the loans
262
817560
1936
Böylece reformları yapmaya
karar vermiş ülkeler
karar vermiş ülkeler
13:51
so that countries that commit to reforms
263
819520
2296
borç alabilecekler,
13:53
can borrow money,
264
821840
1656
13:55
reform their education system,
and pay this money over time
and pay this money over time
265
823520
3456
bir taraftan daha iyi eğitilmiş
bir nüfustan yararlanırken
bir nüfustan yararlanırken
eğitim sistemlerini tekrar düzenleyecek
ve parayı zamanla ödeyecekler.
ve parayı zamanla ödeyecekler.
13:59
while benefiting
from a better-educated population.
from a better-educated population.
266
827000
2560
14:03
This solution has been recognized
in the last G20 meeting in Germany,
in the last G20 meeting in Germany,
267
831000
4576
Bu çözüm Almanya'daki
geçtiğimiz G20 toplantısında tanındı
geçtiğimiz G20 toplantısında tanındı
ve sonunda, günümüzde eğitim
uluslararası gündemde.
uluslararası gündemde.
14:07
and so finally today
education is on the international agenda.
education is on the international agenda.
268
835600
4000
14:14
But let me bring this back
to the personal level,
to the personal level,
269
842160
2320
Ama şimdi kişisel hikayeme
dönmeme izin verin
dönmeme izin verin
14:17
because this is where the impact lands.
270
845520
2000
çünkü etkinin yere ayak bastığı
nokta burası.
nokta burası.
14:21
Without that decision
to invest a young country's budget,
to invest a young country's budget,
271
849120
4176
Genç bir ülkenin bütçesinin yüzde 20'sini
eğitime yatırma kararı olmasaydı,
14:25
20 percent of a young country's
budget in education,
budget in education,
272
853320
3616
okula hiçbir zaman gitmiş olmayacaktım.
14:28
I would have never
been able to go to school,
been able to go to school,
273
856960
3136
Bırakın 2014'te
14:32
let alone in 2014
274
860120
2016
geçiş aşamasını başarıyla bitirmiş
14:34
becoming a minister in the government
275
862160
1896
hükümette bakan olmayı.
14:36
that successfully ended
the transition phase.
the transition phase.
276
864080
2160
14:39
Tunisia's Nobel Peace Prize in 2015
277
867480
2696
2015'deki Tunus'un Nobel Barış Ödülü
Arab Baharı'ndan ortaya çıkan
tek demokrasi olmasıyla
tek demokrasi olmasıyla
14:42
as the only democracy
that emerged from the Arab Spring
that emerged from the Arab Spring
278
870200
3376
o gözüpek liderlik kararının mirasıdır.
14:45
is a legacy to that bold
leadership decision.
leadership decision.
279
873600
2560
14:50
Education is the civil rights struggle,
280
878440
2776
Eğitim bir sivil haklar mücadelesidir,
bizim neslimizin insan hakları
mücadelesidir.
mücadelesidir.
14:53
it's the human rights struggle
of our generation.
of our generation.
281
881240
2560
14:56
Quality education for all:
282
884640
2016
Herkes için nitelikli eğitim:
bu kazanmamız gereken
bir özgürlük savaşı.
bir özgürlük savaşı.
14:58
that's the freedom fight
that we've got to win.
that we've got to win.
283
886680
2720
15:03
Thank you.
284
891160
1216
Teşekkürler.
15:04
(Applause)
285
892400
3640
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Amel Karboul - Education pioneerDr. Amel Karboul builds bridges between the private, public sector and civil society to solve today’s global challenges in education.
Why you should listen
Amel Karboul nurtures and inspires a new generation of responsible leaders, teams and organizations to create breakthroughs in their thinking, to transform themselves and to work towards a just and sustainable future.
Together with the Education Commission team, she has played a leading role in a major global initiative engaging world leaders, policymakers and researchers, and she has developed a renewed and compelling investment case and financing pathway for achieving equal educational opportunity for children and young people.
Karboul has also built The Maghreb Economic Forum (MEF) as a non-partisan think- and do-tank, and with her team she has engaged a new type of conversation between public and private audiences and nurtured new solutions for education (including de-radicalisation), employment, leadership and gender equality. She also co-lead the establishment of first democratic society in Arab nation, began economic reform and created and deployed effective pioneering digital media engagement between government and citizen on very limited budget as cabinet minister.
Karboul published her book, Coffin Corner, outlining a new leadership culture suited to the complexity and dynamics of the 21st century. Nominated as one of ten leading young African politicians, her professional brand is first and foremost that of a highly intelligent, well connected, creative and inspirational go-getter with a track record of making things happen.
Karboul received a Master's degree with honors in mechanical engineering from Karlsruhe Institute of Technology (KIT) in Germany and holds a Doctorate in Coaching and Mentoring from Oxford Brookes University in the United Kingdom. She has held leadership roles at numerous firms including Mercedes-Benz, DaimlerChrysler and worked in senior consultant roles at the Boston Consulting Group (BCG) and Beratergruppe Neuwaldegg as well as visiting faculty at DukeCE. Her two daughters, meditation and yoga keep her sane.
Amel Karboul | Speaker | TED.com