ABOUT THE SPEAKER
Jacqueline Novogratz - Investor and advocate for moral leadership
Jacqueline Novogratz works to enable human flourishing. Her organization, Acumen, invests in people, companies and ideas that see capital and networks as means, not ends, to solving the toughest issues of poverty.

Why you should listen

Jacqueline Novogratz writes: "I want to build a movement in which we define success based on the amount of human energy we release in the world.

"I started my career on Wall Street and soon discovered that markets are efficient, but by themselves they too often overlook or exploit the poor. So I moved to Rwanda in 1986 to help found the country’s first micro-finance bank. There I saw the humanitarian ethos of philanthropy, and also how often top-down solutions too often create dependency, the opposite of dignity. Through 30 years of working on solutions to poverty, I have come to redefine it for myself, seeing it not as how much income a person earns, but how free they are to make their own choices and decisions, how much agency they have over their own lives.

Acumen was founded to change the way the world tackles poverty in 2001. Our mission was simple – to raise philanthropy and invest it as patient capital – long-term investment in intrepid entrepreneurs willing to go where markets and government had failed the poor. We enable companies to experiment and fail, never wavering from a commitment to stand with the poor, yet understanding that profitability is necessary for sustainable solutions. We’ve invested more than $110M across South Asia, Africa, Latin America and the US, and have seen entire sectors disrupted and hundreds of millions served.

The work also taught that it was critical to invest in talent. To date, we’ve supported nearly 400 Acumen Fellows across lines of race, class, ethnicity, religion and ideology. They are a beautiful group, full of vision and grit, and a determination to do what is right, not easy. The group itself enables individual leaders to endure the loneliness that is part of the work.

And then we measure what matters rather than just what we can count. Take this all together and you see our mission to do what it takes to build a world in which all of us have the chance to dream and to flourish, not from a place of easy sentimentality but through a commitment to using the tools of capitalism and the attributes of moral leadership to focus on doing what it takes, and no less.

More profile about the speaker
Jacqueline Novogratz | Speaker | TED.com
TED2009

Jacqueline Novogratz: An escape from poverty

Jacqueline Novogratz yoksulluktan kurtuluş üzerine

Filmed:
1,298,963 views

Jacqueline Novogratz yoksulluktan kurtulma, bir doktor olma ve evlenme hayalleri beklenmedik bir şekilde gerçekleşen eski bir hayat kadını Jane ile bir Nairobi gecekondu mahallesindeki dokunaklı karşılaşma hikayesini anlatıyor.
- Investor and advocate for moral leadership
Jacqueline Novogratz works to enable human flourishing. Her organization, Acumen, invests in people, companies and ideas that see capital and networks as means, not ends, to solving the toughest issues of poverty. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I've been workingçalışma on issuessorunlar of povertyyoksulluk for more than 20 yearsyıl,
0
0
4000
20 yıldan daha fazla yoksulluk meseleleri ile uğraşıyorum,
00:16
and so it's ironicİronik that the problemsorun that and questionsoru that I mostçoğu grapplekıskaç with
1
4000
5000
ve dolayısıyla bu en fazla uğraştığım sorun ve sorunun
00:21
is how you actuallyaslında definetanımlamak povertyyoksulluk. What does it mean?
2
9000
3000
yoksulluğu gerçekte nasıl tanımlamanız olması ironikdir. Bu ne anlama geliyor?
00:24
So oftensık sık, we look at dollardolar termsşartlar --
3
12000
2000
Çok sık, dolar terimlerine bakarız --
00:26
people makingyapma lessaz than a dollardolar or two or threeüç a day.
4
14000
2000
günde bir veya iki veya üç dolardan daha az kazanan insanlar.
00:28
And yethenüz the complexitykarmaşa of povertyyoksulluk really has to look at
5
16000
5000
Ve yine yoksulluğun kompleksliği gerçekte
00:33
incomegelir as only one variabledeğişken.
6
21000
2000
sadece ve sadece bir değişken olarak gelire bakmak zorundadır
00:35
Because really, it's a conditionşart about choiceseçim,
7
23000
2000
Çünkü gerçekte, bu seçimle ilgili bir durum,
00:37
and the lackeksiklik of freedomözgürlük.
8
25000
2000
ve özgürlükten yoksunluktur.
00:39
And I had an experiencedeneyim that really deepenedderinleştirdi and elucidatedaydınlatılmamıştır for me
9
27000
3000
Ve gerçekten sahip olduğum anlayışı derinleştiren ve aydınlatan
00:42
the understandinganlayış that I have.
10
30000
2000
bir tecrübe yaşadım.
00:44
It was in KenyaKenya, and I want to sharepay it with you.
11
32000
2000
Bu Kenya'daydı ve sizinle onu paylaşmak istiyorum.
00:46
I was with my friendarkadaş SusanSusan MeiselasMeiselas, the photographerfotoğrafçı,
12
34000
2000
Fotoğrafçı arkadaşım Susan Meiselas ile beraberdim,
00:48
in the MathareMathare ValleyVadi slumsgecekondu.
13
36000
2000
Mathare Vadisi kenar mahallelerinde.
00:50
Now, MathareMathare ValleyVadi is one of the oldesten eski slumsgecekondu in AfricaAfrika.
14
38000
3000
Şimdi. Mathare Vallet Afrika'daki en eski gecekondu mahalllerinden birisidir.
00:53
It's about threeüç milesmil out of NairobiNairobi,
15
41000
2000
Burası Nairobi'nin yaklaşık üç mil dışında yer alıyor,
00:55
and it's a milemil long and about two-tenthsiki-onda of a milemil widegeniş,
16
43000
3000
ve burası bir mil uzunluğunda ve bir milin yaklaşık onda biri genişliğindedir,
00:58
where over halfyarım a millionmilyon people
17
46000
2000
burada yarım milyonu aşan insan
01:00
livecanlı crammedsıkışmış in these little tinteneke shackskulübeleri,
18
48000
2000
bu küçük teneke barakalarda üst üste yaşıyor,
01:02
generationnesil after generationnesil, rentingKiralama them,
19
50000
3000
nesilden nesile, kiralayarak,
01:05
oftensık sık eightsekiz or 10 people to a roomoda.
20
53000
2000
sıklıkla sekiz veya 10 kişi bir odaya tıkanarak.
01:07
And it's knownbilinen for prostitutionfuhuş, violenceşiddet, drugsilaçlar:
21
55000
6000
Ve burası fuhuş, şiddet, uyuşturucu ile biliniyor.
01:13
a hardzor placeyer to growbüyümek up.
22
61000
2000
Yetişmek için zor bir yer.
01:15
And when we were walkingyürüme throughvasitasiyla the narrowdar alleyssokakları,
23
63000
2000
Ve dar yollar arasında yürüyorken,
01:17
it was literallyharfi harfine impossibleimkansız not to stepadım in the
24
65000
3000
kelimenin tam manasıyla imkansızdı.
01:20
rawçiğ sewagekanalizasyon and the garbageçöp alongsideyanında the little homesevler.
25
68000
4000
lağım pisliğine ve küçük evler boyunca uzanan çöplere basmak.
01:24
But at the sameaynı time it was alsoAyrıca
26
72000
2000
Fakat aynı zamanda ayrıca
01:26
impossibleimkansız not to see the humaninsan vitalitydirilik,
27
74000
3000
orada yaşayan insanların insan canlılığını
01:29
the aspirationaspirasyon and the ambitionhırs of the people who livecanlı there:
28
77000
3000
arzusunu ve tutkusunu görmek imkansızdı.
01:32
womenkadınlar washingyıkama theironların babiesbebekler, washingyıkama theironların clothesçamaşırlar, hangingasılı them out to drykuru.
29
80000
3000
Bebeklerini yıkayan, elbiselerini yıkayan ve onları kurumaları için asan kadınlar.
01:35
I metmet this womankadın, MamaAnne RoseRose,
30
83000
2000
Bu kadın, Mama Rose ile tanıştım,
01:37
who has rentedkiralanmış that little tinteneke shackkulübe for 32 yearsyıl,
31
85000
3000
kendisi 32 yıldır şu küçük teneke barakayı kiralamış,
01:40
where she liveshayatları with her sevenYedi childrençocuklar.
32
88000
2000
orada yedi çocuğu ile yaşamakta.
01:42
FourDört sleepuyku in one twinikiz bedyatak,
33
90000
2000
Dördü bir ikiz yatakta uyuyor,
01:44
and threeüç sleepuyku on the mudçamur and linoleummuşamba floorzemin.
34
92000
3000
ve üçü çamur üzerinde ve muşamba yerde uyuyorlar.
01:47
And she keepstutar them all in schoolokul by sellingsatış waterSu from that kioskbüfe,
35
95000
4000
Ve şu kulübeden su satarak onların okula gitmelerini sağlıyor
01:51
and from sellingsatış soapsabun and breadekmek from the little storemağaza insideiçeride.
36
99000
4000
ve içerideki küçük dükkandan sabun ve ekmek satmak suretiyle.
01:55
It was alsoAyrıca the day after the inaugurationaçılış,
37
103000
2000
Açılıştan sonraki gündü,
01:57
and I was remindedhatırlattı how MathareMathare is still connectedbağlı to the globeküre.
38
105000
4000
ve Mathare'nin hala nasıl dünyaya bağlı olduğunu hatırlıyordum.
02:01
And I would see kidsçocuklar on the streetsokak cornersköşeleri,
39
109000
2000
Ve sokak köşelerinde çocuklar görürdüm,
02:03
and they'dgittiklerini say "ObamaObama, he's our brothererkek kardeş!"
40
111000
2000
ve "Obama, o bizim kardeşimizdir!" derlerdi.
02:05
And I'd say "Well, Obama'sObama'nın my brothererkek kardeş, so that makesmarkaları you my brothererkek kardeş too."
41
113000
3000
Ve derdim ki "Obama benim kardeşim, bu sizi de benim kardeşim yapar."
02:08
And they would look quizzicallyÖyle, and then be like, "HighYüksek fivebeş!"
42
116000
4000
Muzip bir tavırla bakıyorlardı, ve sonra, "Çak bir beşlik!"
02:12
And it was here that I metmet JaneJane.
43
120000
3000
Ve burada Jane'le tanıştım.
02:15
I was struckvurdu immediatelyhemen by the kindnessnezaket and the gentlenessnezaket in her faceyüz,
44
123000
3000
Yüzündeki nazik ve zarif ifadeden hemen çok etkilendim.
02:18
and I askeddiye sordu her to tell me her storyÖykü.
45
126000
3000
ve ondan hikayesini anlatmasını istedim.
02:21
She startedbaşladı off by tellingsöylüyorum me her dreamrüya. She said, "I had two.
46
129000
3000
hayalini bana anlatmaya başladı. Dedi ki iki hayalim vardı.
02:24
My first dreamrüya was to be a doctordoktor,
47
132000
2000
İlk hayalim bir doktor olmaktı,
02:26
and the secondikinci was to marryevlenmek a good man
48
134000
2000
ve ikincisi iyi bir adamla evlenmekdi
02:28
who would staykalmak with me and my familyaile,
49
136000
2000
benimle ve ailemle kalacak.
02:30
because my motheranne was a singletek momanne,
50
138000
2000
Annem kocası olmayan bir anneydi,
02:32
and couldn'tcould affordparası yetmek to payödeme for schoolokul feesharç.
51
140000
2000
ve okul ücretlerini karşılayamıyordu.
02:34
So I had to give up the first dreamrüya, and I focusedodaklı on the secondikinci."
52
142000
4000
Bu nedenle ilk hayalimi bırakmak zorunda kaldım, ve ikincisi üzerine odaklandım."
02:38
She got marriedevli when she was 18, had a babybebek right away.
53
146000
3000
18 yaşında evlendi, hemen bir bebeği oldu.
02:41
And when she turneddönük 20, foundbulunan herselfkendini pregnanthamile with a secondikinci childçocuk,
54
149000
4000
Ve 20 yaşını bitirdiğinde, kendini ikinci çocuğa hamile olarak buldu.
02:45
her momanne diedvefat etti and her husbandkoca left her -- marriedevli anotherbir diğeri womankadın.
55
153000
4000
annesi öldü ve babası onu terk etti - başka bir kadınla evlenerek.
02:49
So she was again in MathareMathare, with no incomegelir, no skillbeceri setset, no moneypara.
56
157000
4000
Bu nedenle tekrar Mathare'ya döndü, hiç geliri, becerisi, parası olmaksızın.
02:53
And so she ultimatelyen sonunda turneddönük to prostitutionfuhuş.
57
161000
3000
Ve böylece nihayetinde hayat kadınlığına başladı.
02:56
It wasn'tdeğildi organizedörgütlü in the way we oftensık sık think of it.
58
164000
2000
Bizim alışık olarak düşündüğümüz organize birşey değildi.
02:58
She would go into the cityŞehir at night with about 20 girlskızlar,
59
166000
3000
Yaklaşık 20 kızla geceleyin şehire gidiyor,
03:01
look for work, and sometimesara sıra come back with a fewaz shillingsşilin,
60
169000
3000
iş bakıyor ve bazen bir kaç kuruşla eve dönüyordu,
03:04
or sometimesara sıra with nothing.
61
172000
2000
bazense hiç birşey olmaksızın.
03:06
And she said, "You know, the povertyyoksulluk wasn'tdeğildi so badkötü. It was the humiliationaşağılama
62
174000
3000
Dedi ki "bilirsiniz, yoksulluk o kadar kötü değildi. Kötü olan bütünüyle küçük düşmüş
03:09
and the embarrassmentsıkıntı of it all."
63
177000
2000
ve utanmış olmaktı."
03:11
In 2001, her life changeddeğişmiş.
64
179000
4000
2001'de hayatı değişti.
03:15
She had a girlfriendkız arkadaşı who had heardduymuş about this organizationorganizasyon, JamiiJamii BoraBora,
65
183000
4000
Jamii Bora adında kız arkadaşı bu organizasyonu işitmişti,
03:19
that would lendödünç moneypara to people no mattermadde how poorfakir you were,
66
187000
3000
bu organizayon ne kadar yoksul olurlarsa olsunlar insanlara ödünç para veriyordu,
03:22
as long as you providedsağlanan a commensurateorantılı amounttutar in savingstasarruf.
67
190000
4000
tasarruflarınızla orantılı bir tutar sağladığınız kadarı ile.
03:26
And so she spentharcanmış a yearyıl to savekayıt etmek 50 dollarsdolar,
68
194000
3000
Ve 50 dolar biriktirmek için bir yıl geçirdi,
03:29
and startedbaşladı borrowingborçlanma, and over time she was ableyapabilmek to buysatın almak a sewingdikiş machinemakine.
69
197000
5000
ve ödünç almaya başladı, ve zamanla bir dikiş makinesi alabildi.
03:34
She startedbaşladı tailoringterzilik.
70
202000
1000
Terziliğe başladı.
03:35
And that turneddönük into what she does now,
71
203000
3000
Ve bu şimdi yaptığı işe dönüştü,
03:38
whichhangi is to go into the secondhandİkinci el clothingGiyim marketspiyasalar,
72
206000
2000
yani ikinci el giyisi pazarına gidiyor,
03:40
and for about threeüç dollarsdolar and 25 centscent she buyssatın alır an oldeski balltop gownelbisesi.
73
208000
4000
ve yaklaşık 3 dolar 25 sente eski bir elbisesi alıyor.
03:44
Some of them mightbelki be onesolanlar you gaveverdi.
74
212000
2000
Onların bazıları sizin verdiklerinizden olabilir.
03:46
And she repurposesrepurposes them with frillsfırfırlar and ribbonsşeritler,
75
214000
4000
Ve bu elbiseleri süslerle ve kurdelalarla yeniden şekillendiriyordu,
03:50
and makesmarkaları these frothyköpüklü confectionsşekerlemelerde that she sellssatar to womenkadınlar
76
218000
4000
ve bu baloncuklu giyisileri yapıyor ve
03:54
for theironların daughter'skız çocukları SweetTatlı 16 or first HolyKutsal CommunionCemaat --
77
222000
4000
kadınlara kızlarının tatlı 16'sı, bir başka deyişle her sosyal sınıftan insanın hayatlarında bir kez kutlamak istedikleri dönüm noktası --
03:58
those milestoneskilometre taşları in a life that people want to celebratekutlamak
78
226000
3000
ilk Kutsal Komünyon için
04:01
all alonguzun bir the economicekonomik spectrumspektrum.
79
229000
2000
onları satıyordu.
04:03
And she does really good business. In factgerçek, I watchedizledi her
80
231000
3000
Ve gerçekten iyi iş yapıyordu. Aslında, onu
04:06
walkyürümek throughvasitasiyla the streetssokaklar hawkinghawking. And before you knewbiliyordum it,
81
234000
2000
caddelerde satış yaparken seyrettim. Ve siz tanımadan önce,
04:08
there was a crowdkalabalık of womenkadınlar around her, buyingalış these dresseselbiseler.
82
236000
4000
etrafında bu elbiseleri satın alan bir kadınlar kalabalığı vardı.
04:12
And I reflectedyansıyan, as I was watchingseyretme her sellsatmak the dresseselbiseler,
83
240000
3000
Yaptığı elbise ve ayrıca süs takılarını satışını yaparken
04:15
and alsoAyrıca the jewelrytakı that she makesmarkaları,
84
243000
2000
düşündüm.
04:17
that now JaneJane makesmarkaları more than fourdört dollarsdolar a day.
85
245000
3000
Şimdi Jane günde 4 dolardan daha fazla kazanıyor.
04:20
And by manyçok definitionstanımlar she is no longeruzun poorfakir.
86
248000
3000
Ve tanım gereği artık o yoksul değil.
04:23
But she still liveshayatları in MathareMathare ValleyVadi.
87
251000
2000
Fakat hala Mathare Vadisinde yaşıyor.
04:25
And so she can't movehareket out.
88
253000
3000
Ve taşınamıyor.
04:28
She liveshayatları with all of that insecuritygüvensizlik,
89
256000
2000
Bütün bu emniyetsizlikle yaşıyor.
04:30
and in factgerçek, in JanuaryOcak, duringsırasında the ethnicetnik riotsayaklanmalar,
90
258000
3000
ve aslında, Ocak ayında, etnik ayaklanma sırasında,
04:33
she was chasedkovaladı from her home and had to find a newyeni shackkulübe
91
261000
2000
evinden takip edildi ve yaşayacağı yeni bir baraka
04:35
in whichhangi she would livecanlı.
92
263000
2000
bulmak zorunda kaldı.
04:37
JamiiJamii BoraBora understandsanlar that and understandsanlar
93
265000
2000
Jamii Bora bunu anlıyor. Ve
04:39
that when we're talkingkonuşma about povertyyoksulluk,
94
267000
2000
yoksulluk hakkında konuştuğumuz zaman
04:41
we'vebiz ettik got to look at people all alonguzun bir the economicekonomik spectrumspektrum.
95
269000
3000
her sosyal sınıftan insanlara bakmak zorunda olduğumuzu anlıyor.
04:44
And so with patienthasta capitalBaşkent from AcumenZekası and other organizationsorganizasyonlar,
96
272000
3000
Ve böylece Acumen ve diğer organizasyonlardan uzun vadeli sermaye ile,
04:47
loanskrediler and investmentsyatırımlar that will go the long termterim with them,
97
275000
3000
yani onlara uzun vadeli olacak borç ve yatırımlar ile,
04:50
they builtinşa edilmiş a low-costdüşük maliyetli housingKonut developmentgelişme,
98
278000
4000
bu organizasyonlar düşük maliyetli konutlar inşaa ettiler,
04:54
about an hoursaat outsidedışında NairobiNairobi centralmerkezi.
99
282000
4000
Nairobi şehir merkezine yaklaşık bir saat dışarda.
04:58
And they designedtasarlanmış it from the perspectiveperspektif of
100
286000
2000
Ve bu konutlandırmayı Jane gibi
05:00
customersmüşteriler like JaneJane herselfkendini,
101
288000
2000
müşterilerin perspektiflerini dikkate alarak tasarladılar,
05:02
insistingısrar eden on responsibilitysorumluluk and accountabilityHesap verebilirlik.
102
290000
2000
sorumluluk ve mesuliyet üzerinde ısrarla durarak.
05:04
So she has to give 10 percentyüzde of the mortgageipotek --
103
292000
4000
Böylece mortgage'nin -- toplam değerinin -- yüzde 10'nu
05:08
of the totalGenel Toplam valuedeğer, or about 400 dollarsdolar in savingstasarruf.
104
296000
4000
veya tasarruflarından 400 dolarını vermek zorunda.
05:12
And then they matchmaç her mortgageipotek to what she paidödenmiş in rentkira for her little shantygecekondu.
105
300000
5000
Ve daha sonra mortgage'inin küçük kiralık gecekondusu için ödediği şeye denkleştiriyor.
05:17
And in the nextSonraki coupleçift of weekshaftalar, she's going to be
106
305000
2000
ve gelecek iki haftada,
05:19
amongarasında the first 200 familiesaileleri to movehareket into this developmentgelişme.
107
307000
3000
bu konutlara taşınacak ilk 200 aile arasında olacak.
05:22
When I askeddiye sordu her if she fearedkorkulan anything,
108
310000
4000
Ona herhangi birşeyden korkup korkmadığını sorduğumda,
05:26
or whetherolup olmadığını she would missbayan anything from MathareMathare,
109
314000
2000
ve Mathare'den herhangi birşeyi özleyip özlemeyeceğini sorduğumda,
05:28
she said, "What would I fearkorku
110
316000
2000
dedi ki "neden korkacağım ki
05:30
that I haven'tyok confrontedkarşı karşıya alreadyzaten?
111
318000
2000
hala karşı karşıya gelmemiş olduğum birşeyden?
05:32
I'm HIVHIV positivepozitif. I've dealtele with it all."
112
320000
4000
Ben HIV pozitifim. Hepsinin üstesinden geldim."
05:36
And she said, "What would I missbayan?
113
324000
3000
Ve dedi ki, " neyi özleyeceğim ki?
05:39
You think I will missbayan the violenceşiddet or the drugsilaçlar? The lackeksiklik of privacyGizlilik?
114
327000
3000
Şiddeti ve uyuşturucuyu mu özleyeceğimi sanıyorsun? Mahremiyetten yoksun olmayı mı?
05:42
Do you think I'll missbayan not knowingbilme if my childrençocuklar are going to come home
115
330000
2000
çocuklarımın günün sonunda eve geri dönüp dönmeyeceklerini bilmemeyi mi özleyeceğimi
05:44
at the endson of the day?" She said "If you gaveverdi me 10 minutesdakika
116
332000
2000
düşünüyorsun? Dedi ki "bana 10 dakika versen
05:46
my bagsçantalar would be packedpaketlenmiş."
117
334000
2000
çantalarımı hemen toplardım."
05:48
I said, "Well what about your dreamsrüyalar?"
118
336000
3000
"Peki hayallerine ne oldu?" dedim.
05:51
And she said, "Well, you know,
119
339000
2000
ve dedi ki,"peki, biliyorsun,
05:53
my dreamsrüyalar don't look exactlykesinlikle like I thought they would when I was a little girlkız.
120
341000
4000
hayallerim ben küçük bir kızken olduklarını düşündüğüm gibi aynı görünmüyor.
05:57
But if I think about it, I thought I wanted a husbandkoca,
121
345000
4000
Ama, eğer hakkında düşünsem, bir kocam olmasını isterdim,
06:01
but what I really wanted was a familyaile
122
349000
3000
ama gerçekte istediğim şey şefkatli bir aile.
06:04
that was lovingseven. And I fiercelyşiddetle love my childrençocuklar, and they love me back."
123
352000
4000
Ve ateşli bir şekilde çocuklarımı seviyorum, ve onlar da beni seviyorlar."
06:08
She said, "I thought that I wanted to be a doctordoktor,
124
356000
3000
Dedi ki, "bir doktor olmayı istemiştim,
06:11
but what I really wanted to be was somebodybirisi
125
359000
2000
fakat gerçekten olmak istediğim şey
06:13
who servedhizmet and healediyileşti and curedtedavi.
126
361000
3000
hizmet eden ve iyileştiren ve tedavi eden birisi olmakdı.
06:16
And so I feel so blessedmübarek with everything that I have,
127
364000
3000
ve sahip olduğum herşeyle o kadar kutsanmış hissediyorum ki,
06:19
that two daysgünler a weekhafta I go and I counselavukat HIVHIV patientshastalar.
128
367000
4000
haftada iki gün gidip HIV hastalarına danışmanlık yapıyorum.
06:23
And I say, 'Look' Bak at me. You are not deadölü.
129
371000
3000
Ve diyorum ki, "Bana bak. Sen ölü değilsin.
06:26
You are still alivecanlı. And if you are still alivecanlı you have to serveservis.'"
130
374000
3000
Hala hayattasın. Hayatta isen, hizmet etmek zorundasın."
06:29
And she said, "I'm not a doctordoktor who givesverir out pillshaplar.
131
377000
4000
Ve dedi ki, ilaçlar yazan bir doktor değilim.
06:33
But maybe me, I give out something better
132
381000
2000
Ama belki ben daha iyi bir şey veriyorum
06:35
because I give them hopeumut."
133
383000
2000
çünkü onlara umut veriyorum."
06:37
And in the middleorta of this economicekonomik crisiskriz,
134
385000
4000
Ve bu ekonomik krizin ortasında,
06:41
where so manyçok of us are inclinedeğimli to pullÇek in
135
389000
3000
ki bir çoğumuzun korku içinde onun içine çekilmeye eğiliminde olduğumuz bir ortam,
06:44
with fearkorku, I think we're well suiteduygun to
136
392000
4000
sanırım Jane'den almamız ve ulaşmamız gereken
06:48
take a cueisteka from JaneJane and reachulaşmak out,
137
396000
3000
bir ipucumuz var.
06:51
recognizingtanıyan that beingolmak poorfakir doesn't mean beingolmak ordinarysıradan.
138
399000
4000
yoksul olmanın sıradan olmak anlamanı gelmediğini bilmek.
06:55
Because when systemssistemler are brokenkırık,
139
403000
2000
Çünkü sistemler bozulduğunda,
06:57
like the onesolanlar that we're seeinggörme around the worldDünya,
140
405000
2000
dünyada görüyor olduklarımız gibi,
06:59
it's an opportunityfırsat for inventionicat and for innovationyenilik.
141
407000
3000
yeniliki ve yaratıcılık için fırsat vardır.
07:02
It's an opportunityfırsat to trulygerçekten buildinşa etmek a worldDünya
142
410000
3000
gerçekten bir dünya inşaa etmek için bir fırsat vardır.
07:05
where we can extenduzatmak servicesHizmetler and productsÜrünler
143
413000
3000
tüm insanlara hizmetlerimizi ve ürünlerimizi götürebileceğimiz dünya
07:08
to all humaninsan beingsvarlıklar, so that they can
144
416000
3000
ki insanlar orada
07:11
make decisionskararlar and choicesseçimler for themselveskendilerini.
145
419000
2000
kendileri için kararlar alabilsinler ve seçimler yapabilsinler.
07:13
I trulygerçekten believe it's where dignityhaysiyet startsbaşlar.
146
421000
2000
Onurluluğun burada başladığına gönülden inanıyorum.
07:15
We oweborçlu it to the JanesJanes of the worldDünya.
147
423000
3000
Biz onu bu dünyadaki Jane'lere borçluyuz.
07:18
And just as importantönemli, we oweborçlu it to ourselveskendimizi.
148
426000
3000
Ve onun kadar önemli olarak, onu kendimize borçluyuz.
07:21
Thank you.
149
429000
2000
Teşekkürler.
07:23
(ApplauseAlkış)
150
431000
1000
(Alkışlar)
Translated by Oktay Simsek
Reviewed by Ramazan Gurer

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jacqueline Novogratz - Investor and advocate for moral leadership
Jacqueline Novogratz works to enable human flourishing. Her organization, Acumen, invests in people, companies and ideas that see capital and networks as means, not ends, to solving the toughest issues of poverty.

Why you should listen

Jacqueline Novogratz writes: "I want to build a movement in which we define success based on the amount of human energy we release in the world.

"I started my career on Wall Street and soon discovered that markets are efficient, but by themselves they too often overlook or exploit the poor. So I moved to Rwanda in 1986 to help found the country’s first micro-finance bank. There I saw the humanitarian ethos of philanthropy, and also how often top-down solutions too often create dependency, the opposite of dignity. Through 30 years of working on solutions to poverty, I have come to redefine it for myself, seeing it not as how much income a person earns, but how free they are to make their own choices and decisions, how much agency they have over their own lives.

Acumen was founded to change the way the world tackles poverty in 2001. Our mission was simple – to raise philanthropy and invest it as patient capital – long-term investment in intrepid entrepreneurs willing to go where markets and government had failed the poor. We enable companies to experiment and fail, never wavering from a commitment to stand with the poor, yet understanding that profitability is necessary for sustainable solutions. We’ve invested more than $110M across South Asia, Africa, Latin America and the US, and have seen entire sectors disrupted and hundreds of millions served.

The work also taught that it was critical to invest in talent. To date, we’ve supported nearly 400 Acumen Fellows across lines of race, class, ethnicity, religion and ideology. They are a beautiful group, full of vision and grit, and a determination to do what is right, not easy. The group itself enables individual leaders to endure the loneliness that is part of the work.

And then we measure what matters rather than just what we can count. Take this all together and you see our mission to do what it takes to build a world in which all of us have the chance to dream and to flourish, not from a place of easy sentimentality but through a commitment to using the tools of capitalism and the attributes of moral leadership to focus on doing what it takes, and no less.

More profile about the speaker
Jacqueline Novogratz | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee