ABOUT THE SPEAKER
Cameron Sinclair - Co-founder, Architecture for Humanity
2006 TED Prize winner Cameron Sinclair is co-founder of Architecture for Humanity, a nonprofit that seeks architecture solutions to global crises -- and acts as a conduit between the design community and the world's humanitarian needs.

Why you should listen

After training as an architect, Cameron Sinclair (then age 24) joined Kate Stohr to found Architecture for Humanity, a nonprofit that helps architects apply their skills to humanitarian efforts. Starting with just $700 and a simple web site in 1999, AFH has grown into an international hub for humanitarian design, offering innovative solutions to housing problems in all corners of the globe.

Whether rebuilding earthquake-ravaged Bam in Iran, designing a soccer field doubling as an HIV/AIDS clinic in Africa, housing refugees on the Afghan border, or helping Katrina victims rebuild, Architecture for Humanity works by Sinclair's mantra: "Design like you give a damn." (Sinclair and Stohr cowrote a book by the same name, released in 2006.)

A regular contributor to the sustainability blog Worldchanging.com, Sinclair is now working on the Open Architecture Network, born from the wish he made when he accepted the 2006 TED Prize: to build a global, open-source network where architects, governments and NGOs can share and implement design plans to house the world.

More profile about the speaker
Cameron Sinclair | Speaker | TED.com
TED2006

Cameron Sinclair: My wish: A call for open-source architecture

Cameron Sinclair Açık-Kaynak Mimari hakkında

Filmed:
1,337,350 views

Cameron Sinclair 2006 TED Ödülü'nü alırken, tasarımcıların ve mimarların dünya iskan krizine nasıl heyecanla cevap verdiklerini gösteriyor. TED Ödülü dileğinin, ortak tasarım yoluyla küresel yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik çalışacak bir ağ olduğunu açıklıyor.
- Co-founder, Architecture for Humanity
2006 TED Prize winner Cameron Sinclair is co-founder of Architecture for Humanity, a nonprofit that seeks architecture solutions to global crises -- and acts as a conduit between the design community and the world's humanitarian needs. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:24
I'm going to take you on a journeyseyahat very quicklyhızlı bir şekilde.
0
0
2000
Sizi hızlıca kısa bir yolculuğa çıkaracağım.
00:26
To explainaçıklamak the wishdilek, I'm going to have to take you somewherebir yerde
1
2000
3000
Dileğimi açıklamak için, sizi simdiye kadar fazla insanin gitmedigi bir yere,
00:29
whichhangi manyçok people haven'tyok been, and that's around the worldDünya.
2
5000
2000
dünyanın etrafına götürmeliyim.
00:31
When I was about 24 yearsyıl oldeski, KateKate StoreMağaza and myselfkendim startedbaşladı an organizationorganizasyon
3
7000
5000
Ben yaklaşık 24 yaşındayken, Kate Store ve ben bir organizasyon kurduk
00:36
to get architectsmimarlar and designerstasarımcılar involvedilgili in humanitarianinsancıl work.
4
12000
4000
mimar ve tasarımcıların insani yardım çalışmalarına katilimini saglamak için.
00:40
Not only about respondingtepki vermek to naturaldoğal disastersafetler,
5
16000
2000
Sadece doğal afetlere cevap verme calismalarina degil,
00:42
but involvedilgili in systemicsistemik issuessorunlar.
6
18000
3000
bütün sisteme tesir eden calismalara.
00:45
We believedinanılır that where the resourceskaynaklar and expertiseUzmanlık are scarcekıt,
7
21000
5000
İnandik ki, kaynaklarin ve uzmanlıgin kisitli oldugu yerlerde
00:50
innovativeyenilikçi, sustainablesürdürülebilir designdizayn can really make a differencefark in people'sinsanların liveshayatları.
8
26000
6000
yenilikçi, sürekli tasarımlar insanların hayatlarına gercekten değişiklik getirebilirler.
00:56
So I startedbaşladı my life as an architectmimar, or trainingEğitim as an architectmimar,
9
32000
5000
Bütün bunlar benim -- mimar olarak hayatıma - veya eğitimime - başladım,
01:01
and I was always interestedilgili in sociallysosyal responsiblesorumluluk sahibi designdizayn,
10
37000
3000
ve her zaman sosyal açıdan sorumlu(güvenilir) tasarımlara,
01:04
and how you can really make an impactdarbe.
11
40000
2000
ve 'ne sekilde gercekten bir etki birakilabilir' konusuna ilgi duydum.
01:06
But when I wentgitti to architecturalmimari schoolokul,
12
42000
2000
Fakat mimarlık fakültesine gittiğimde,
01:08
it seemedgibiydi that I was the blacksiyah sheepkoyun in the familyaile.
13
44000
3000
ailenin 'yüzkarasi' (siyah koyun) gibi görünüyordum.
01:11
ManyBirçok architectsmimarlar seemedgibiydi to think that when you designdizayn,
14
47000
3000
Birçok mimarin düsüncesine göre, tasarım yaptığınizda,
01:14
you designdizayn a jewelmücevher, and it's a jewelmücevher that you try and craveyalvarmak for.
15
50000
4000
bir elmas tasarlarsiniz, ve elde etmek icin ugrastiginiz sey bir elmastir.
01:18
WhereasOysa I feltkeçe that when you designdizayn,
16
54000
2000
Halbuki benim düşününceme göre, bir tasarım yaptığınizda,
01:20
you eitherya improveiyileştirmek or you createyaratmak a detrimentzarar
17
56000
2000
tasarımı yaptığıniz toplum icinde
01:22
to the communitytoplum in whichhangi you're designingtasarım in.
18
58000
2000
ya bir gelisme, ya da bir gerileme oluşturursunuz.
01:24
So you're not just doing a buildingbina for the residentssakinleri
19
60000
2000
Dolayisiyla binayi sadece bireyler icin
01:26
or for the people who are going to use it,
20
62000
2000
veya onu kullanacak olan insanlar için yapmiyorsunuzdur,
01:28
but for the communitytoplum as a wholebütün.
21
64000
2000
bir bütün olarak toplum için yapiyorsunuzdur.
01:30
And in 1999, we startedbaşladı by respondingtepki vermek to the issuekonu of the housingKonut crisiskriz
22
66000
7000
Ve 1999'da, Kosova'da geri dönen mültecilerin
01:37
for returningdönen refugeesmülteciler in KosovoKosova
23
73000
2000
iskan sorununa cevap vererek basladik
01:39
and I didn't know what I was doing; like I say, mid-orta20s,
24
75000
4000
ben ne yaptığımı bilmiyordum, dediğim gibi 20'li yaşlarımın ortasındayim,
01:43
and I'm the, I'm the InternetInternet generationnesil, so we startedbaşladı a websiteWeb sitesi.
25
79000
4000
ve internet kuşağıyim, dolayisiyla bir web sayfası kurduk.
01:47
We put a call out there, and to my surprisesürpriz in a coupleçift of monthsay
26
83000
4000
Oraya bir çağrı koyduk, ve beklemediğim bir şekilde birkaç ay içinde
01:51
we had hundredsyüzlerce of entriesgirdileri from around the worldDünya.
27
87000
3000
dünyanın her tarafından yüzlerce kayıt almıştık.
01:54
That led to a numbernumara of prototypesprototipler beingolmak builtinşa edilmiş
28
90000
2000
Bu birkaç prototipin yapılmasına ve
01:56
and really experimentingdeneme with some ideasfikirler.
29
92000
3000
bazı fikirlerin gerçekte denenmesine yol acti.
01:59
Two yearsyıl latersonra we startedbaşladı doing a projectproje
30
95000
2000
İki sene sonra bir projeye başladık
02:01
on developinggelişen mobileseyyar healthsağlık clinicsklinikler in sub-SaharanSahra AfricaAfrika,
31
97000
4000
Afrika çölünde gezici sağlık klinikleri tasarımı üzerine,
02:05
respondingtepki vermek to the HIVHIV/AIDSAIDS pandemicyaygın.
32
101000
5000
bu sekilde yaygın HIV / AIDS hastalığına cevap verdik.
02:10
That led to 550 entriesgirdileri from 53 countriesülkeler.
33
106000
6000
Bu 53 ülkeden 550 kayıta yol acti.
02:16
We alsoAyrıca have designerstasarımcılar from around the worldDünya that participatekatılmak.
34
112000
5000
Dünyanın dört bir yanından katılan tasarımcılarımız da var.
02:21
And we had an exhibitsergi of work that followedtakip etti that.
35
117000
3000
Bunu takiben yaptıklarımızla ilgili bir sergi düzenledik.
02:24
2004 was the tippingboşaltma pointpuan for us.
36
120000
3000
2004 bizim için bir dönüm noktasıydı.
02:27
We startedbaşladı respondingtepki vermek to naturaldoğal disastersafetler
37
123000
2000
Doğal afetlere cevap vermeye başladık,
02:29
and gettingalma involvedilgili in Iranİran and BamBam,
38
125000
2000
İran'da ve Bam'da angaje olduk,
02:31
alsoAyrıca followingtakip etme up on our work in AfricaAfrika.
39
127000
3000
Afrika'daki çalışmalarımızı da takip ettik.
02:34
WorkingÇalışma withiniçinde the UnitedAmerika StatesBirleşik,
40
130000
2000
Amerika Birleşik Devletleri içinde çalıştık.
02:36
mostçoğu people look at povertyyoksulluk and they see the faceyüz of a foreigneryabancı,
41
132000
3000
birçok insan fakirliğe bakınca, bir yabancının yüzünü görür,
02:39
but go livecanlı -- I livecanlı in BozemanBozeman, MontanaMontana --
42
135000
2000
ama gidin ve yaşayın -- ben Bozeman, Monatana'da yaşıyorum --
02:41
go up to the northkuzeyinde plainsovalar on the reservationsrezervasyonları,
43
137000
2000
Rezervasyonların kuzey ovalarına çıkın,
02:43
or go down to AlabamaAlabama or MississippiMississippi
44
139000
3000
veya Katrina öncesi Alabama veya Mississippi'ye inin,
02:46
pre-KatrinaPre-Katrina, and I could have showngösterilen you placesyerler
45
142000
2000
ve ben size gittiğim birçok gelişmekte olan ülkeden
02:48
that have faruzak worsedaha da kötüsü conditionskoşullar than manyçok developinggelişen countriesülkeler I've been to.
46
144000
4000
çok daha kötü şartlarda olan yerler gösterebilirdim.
02:52
So we got involvedilgili in and workedişlenmiş in inner citiesşehirler and elsewherebaşka yerde.
47
148000
4000
Böylece şehir içlerinde ve başka yerlerde angaje oldu ve çalıştık.
02:56
And then alsoAyrıca I will go into some more projectsprojeler.
48
152000
3000
Ve ayrıca birkaç projeye daha değineceğim.
02:59
2005 MotherAnne NatureDoğa kickedtekmeledi our arseeşek.
49
155000
3000
2005'te doğa bizi iyi bir tekmeledi.
03:02
I think we can prettygüzel much assumeüstlenmek that 2005 was a horrifickorkunç yearyıl
50
158000
5000
Sanirim 2005'in doğal afetler açısından korkunç bir yıl
03:07
when it comesgeliyor to naturaldoğal disastersafetler.
51
163000
2000
oduğunu varsayabiliriz.
03:09
And because of the InternetInternet,
52
165000
1000
Internet, bloglar
03:10
and because of connectionsbağlantıları to blogsbloglar and so forthileri,
53
166000
3000
ve benzeri bağlantılar sayesinde
03:13
withiniçinde literallyharfi harfine hourssaatler of the tsunamitsunami, we were alreadyzaten raisingyükselen fundspara,
54
169000
5000
tsunamiden birkaç saat sonra yardım toplamaya, angaje olmaya,
03:18
gettingalma involvedilgili, workingçalışma with people on the groundzemin.
55
174000
3000
ve ordaki insanlarla beraber çalışmaya başlamıştık bile.
03:21
We runkoş from a coupleçift of laptopsdizüstü bilgisayarlar in the first coupleçift of daysgünler,
56
177000
4000
İlk birkaç gün birkaç dizüstü bilgisayarla başladık,
03:25
I had 4,000 emailse-postalar from people needinggerek help.
57
181000
3000
Yardım isteyen insanlardan 4.000 email almıştım.
03:28
So we beganbaşladı to get involvedilgili in projectsprojeler there,
58
184000
3000
Böylece oralardaki bazı projelere katıldık,
03:31
and I'll talk about some othersdiğerleri.
59
187000
1000
ben birkaçına daha değineceğim.
03:32
And then of coursekurs, this yearyıl we'vebiz ettik been respondingtepki vermek to KatrinaKatrina,
60
188000
3000
Ve sonra bu yıl tabii ki Katrina'ya cevap verdik,
03:35
as well as followingtakip etme up on our reconstructionyeniden yapılanma worksEserleri.
61
191000
3000
ve yeniden inşa çalışmalarımızı takip ettik.
03:38
So this is a briefkısa overviewgenel bakış.
62
194000
3000
Bu kısa bir özet.
03:41
In 2004, I really couldn'tcould manageyönetmek
63
197000
2000
2004'te yardım etmek isteyen ya da
03:43
the numbernumara of people who wanted to help,
64
199000
2000
yardım talebinde bulunan insanların
03:45
or the numbernumara of requestsistekler that I was gettingalma.
65
201000
2000
sayısıyla gerçekten başa çıkamıyordum.
03:47
It was all cominggelecek into my laptopdizüstü and cellhücre phonetelefon.
66
203000
3000
Hepsi bilgisayarıma ve cep telefonuma geliyordu.
03:50
So we decidedkarar to embracekucaklamak
67
206000
3000
Böylece temelde açık-kaynaklı bir
03:53
an openaçık sourcekaynak modelmodel of business --
68
209000
2000
ticaret modelini benimsemeye karar verdik,
03:55
that anyonekimse, anywhereherhangi bir yer in the worldDünya, could startbaşlama a localyerel chapterbölüm,
69
211000
3000
dünyanın heryerinde herkes yerel bir bölüm başlatabilsin,
03:58
and they can get involvedilgili in localyerel problemssorunlar.
70
214000
2000
ve yerel problemlerde angaje olabilsin diye.
04:00
Because I believe there is no suchböyle thing as UtopiaÜtopya.
71
216000
3000
Çünkü ben Ütopya diye birşeyin varlığına inanmıyorum.
04:03
All problemssorunlar are localyerel. All solutionsçözeltiler are localyerel.
72
219000
2000
Bütün problemler yereldir. Bütün çözümler yereldir.
04:05
So, and that meansanlamına geliyor, you know,
73
221000
2000
Yani, bu demektir ki,
04:07
somebodybirisi who is basedmerkezli in MississippiMississippi
74
223000
3000
Mississippi'li birisi
04:10
knowsbilir more about MississippiMississippi than I do. So what happenedolmuş is,
75
226000
4000
Mississippi hakkında benden daha çok şey bilir. Ve şu oldu,
04:14
we used MeetUpMeetUp and all these other kindtür of InternetInternet toolsaraçlar,
76
230000
5000
MeetUp ve benzeri internet araçlarını kullandık,
04:19
and we endedbitti up havingsahip olan 40 chaptersbölümler startingbaşlangıç up,
77
235000
4000
ve bunun sonucunda 40 yerel bölüm ve
04:23
thousandsbinlerce of architectsmimarlar in 104 countriesülkeler.
78
239000
4000
104 ülkeden binlerce mimarımız oldu.
04:27
So the bulletmermi pointpuan -- sorry, I never do a suittakım elbise,
79
243000
4000
Dolayısıyla nokta şu -- pardon, normalde hiç takım giymem,
04:31
so I knewbiliyordum that I was going to take this off.
80
247000
2000
o yüzden bunu çıkaracağımı biliyordum.
04:33
OK, because I'm going to do it very quickhızlı.
81
249000
2000
Tamam, çünkü çok seri bir şekilde yapacağım.
04:35
So in the pastgeçmiş sevenYedi yearsyıl -- this isn't just about nonprofitkâr amacı gütmeyen.
82
251000
4000
Ve son yedi yılda, bu sadece kar amacı gütmemekle ilgili değil.
04:39
What it showedgösterdi me is that there's a grassrootskökleşmiş movementhareket going on
83
255000
3000
Bu bana gösterdi ki, sosyal sorumluluk sahibi tasarımcılardan oluşan
04:42
of sociallysosyal responsiblesorumluluk sahibi designerstasarımcılar
84
258000
2000
ve dünyanın oldukça küçüldüğüne
04:44
who really believe that this worldDünya has got a lot smallerdaha küçük,
85
260000
3000
inanan bir halk hareketi var,
04:47
and that we have the opportunityfırsat -- not the responsibilitysorumluluk,
86
263000
3000
birşeyleri değiştirmeye katkı sağlayabilme imkanımızın
04:50
but the opportunityfırsat -- to really get involvedilgili in makingyapma changedeğişiklik.
87
266000
5000
-- sorumluluğumuzun değil, imkanımızın -- olduğuna inanan.
04:55
(LaughterKahkaha)
88
271000
10000
( Gülüşme )
05:05
I'm addingekleme that to my time.
89
281000
4000
Bunu süreme ekliyorum.
05:09
So what you don't know is,
90
285000
3000
Bilmediğiniz şey şu,
05:12
we'vebiz ettik got these thousandsbinlerce of designerstasarımcılar workingçalışma around the worldDünya,
91
288000
2000
dünyanın her tarafında çalışan, bir web sayfası üzerinden bağlantılı,
05:14
connectedbağlı basicallytemel olarak by a websiteWeb sitesi, and we have a staffpersonel of threeüç.
92
290000
4000
binlerce tasarımcımız, ve üç kişiden oluşan bir ekibimiz var.
05:18
By doing something, the factgerçek that nobodykimse told us we couldn'tcould do it,
93
294000
4000
Kimsenin bize yapamayacağımızı söylemediği bir şeyi yaparak,
05:22
we did it. And so there's something to be said about naivetesaflık.
94
298000
3000
başardık. Yani saflık üzerine söylenmesi gereken şeyler var.
05:25
So sevenYedi yearsyıl latersonra, we'vebiz ettik developedgelişmiş so that we'vebiz ettik got advocacysavunma,
95
301000
4000
Ve yedi sene sonra o kadar geliştik ki artık savunma,
05:29
instigationkışkırtma and implementationuygulama. We advocatesavunucu for good designdizayn,
96
305000
3000
teşvik ve yürütmemız vardı. İyi tasarımı savunuyoruz,
05:32
not only throughvasitasiyla studentÖğrenci workshopsatölyeler and lecturesdersler and publichalka açık forumsforumlar,
97
308000
4000
sadece öğrenci seminerleri, dersler ve umumi forumlarla değil,
05:36
op-edsop-ed; we have a bookkitap on humanitarianinsancıl work;
98
312000
3000
op-ed'ler, insanı çalışmalarla ilgili bir kitabımız var,
05:39
but alsoAyrıca disasterafet mitigationhafifletme and dealingmuamele with publichalka açık policypolitika.
99
315000
3000
ve felaket hafifletme ve kamu politikaları ile ilgilenmek.
05:42
We can talk about FEMAFEMA, but that's anotherbir diğeri talk.
100
318000
4000
FEMA hakkında konuşabiliriz, ama bu ayrı bir sohbet konusu.
05:46
InstigationTetikleme, developinggelişen ideasfikirler with communitiestopluluklar
101
322000
3000
Teşvik, cemiyetlerle beraber fikirler geliştirmek
05:49
and NGOsSivil toplum örgütleri doing open-sourceaçık kaynak designdizayn competitionsyarışmalar.
102
325000
3000
ve açık kaynaklı tasarım yarışmaları düzenleyen NGO'lar.
05:52
ReferringAtıfta, matchmakingçöpçatanlık with communitiestopluluklar
103
328000
3000
Yönlendirme, cemiyetleri birbiriyle bağlantıya sokma
05:55
and then implementinguygulanması -- actuallyaslında going out there and doing the work,
104
331000
3000
ve sonra uygulama -- gerçekten oraya gidip işi yapmak,
05:58
because when you inventicat etmek, it's never a realitygerçeklik untila kadar it's builtinşa edilmiş.
105
334000
6000
çünkü yaptığınız icat, inşa edilene kadar gerçek değildir.
06:04
So it's really importantönemli that if we're designingtasarım
106
340000
3000
Yani tasarım yaparken ve değişim oluşturmaya
06:07
and tryingçalışıyor to createyaratmak changedeğişiklik, we buildinşa etmek that changedeğişiklik.
107
343000
3000
çalışırken, onu gerçekten inşa etmek çok önemli.
06:10
So here'sburada a selectseçmek numbernumara of projectsprojeler.
108
346000
3000
İşte birkaç tane seçilmiş proje.
06:13
KosovoKosova. This is KosovoKosova in '99. We did an openaçık designdizayn competitionyarışma,
109
349000
6000
Kosova. Bu 1999'da Kosova. Açık tasarım yarışması düzenledik,
06:19
like I said. It led to a wholebütün varietyvaryete of ideasfikirler,
110
355000
4000
dediğim gibi. Bu birçok değişik fikir ile sonuçlandı,
06:23
and this wasn'tdeğildi about emergencyacil Servis shelterbarınak, but transitionalgeçiş shelterbarınak
111
359000
3000
bu acil durum barınakları ile değil, geçiş barınakları ile ilgiliydi;
06:26
that would last fivebeş to 10 yearsyıl,
112
362000
2000
5-10 seneye kadar dayanacak,
06:28
that would be placedyerleştirilmiş nextSonraki to the landarazi the residentoturan livedyaşamış in,
113
364000
4000
yerli halkın topraklarının hemen yanına kurulacak,
06:32
and that they would rebuildyeniden inşa etmek theironların ownkendi home.
114
368000
3000
ve kendilerinin yeniden inşa edecekleri barınaklar.
06:35
This wasn'tdeğildi imposingheybetli an architecturemimari on a communitytoplum;
115
371000
2000
Bu bir cemiyete bir mimariyi dayatmak değildi,
06:37
this was givingvererek them the toolsaraçlar and,
116
373000
2000
bu onlara araçları ve alanı
06:39
and the spaceuzay to allowizin vermek them
117
375000
2000
vermekti, kendi istedikleri
06:41
to rebuildyeniden inşa etmek and regrowinda the way they want to.
118
377000
4000
gibi inşa etmeleri ve yetiştirmeleri için.
06:45
We have from the sublimeyüce to the ridiculousgülünç, but they workedişlenmiş.
119
381000
3000
Olağanüstüden saçmaya kadar tasarımlarımız var, ama işe yaradılar.
06:48
This is an inflatableşişme hempkenevir houseev. It was builtinşa edilmiş; it worksEserleri.
120
384000
6000
Bu şişirilebilir bir kenevir evi. İnşa edildi; işe yarıyor.
06:54
This is a shippingNakliye containerkonteyner. Builtİnşa and worksEserleri.
121
390000
4000
Bu bir nakliye konteynırı. Yapıldı ve çalışıyor.
06:58
And a wholebütün varietyvaryete of ideasfikirler
122
394000
2000
Ve daha birçok değişik fikir;
07:00
that not only dealtele with architecturalmimari buildingbina,
123
396000
3000
sadece mimari yapılarla ilgili değil,
07:03
but alsoAyrıca the issuessorunlar of governanceYönetim
124
399000
2000
aynı zamanda idari konularla,
07:05
and the ideaFikir of creatingoluşturma communitiestopluluklar throughvasitasiyla complexkarmaşık networksağlar.
125
401000
3000
ve kompleks ağlar aracılığıyla cemiyetler oluşturmak ile ilgili.
07:08
So we'vebiz ettik engagednişanlı not just designerstasarımcılar, but alsoAyrıca,
126
404000
3000
Yani sadece tasarımcılarla değil, aynı zamanda
07:11
you know, a wholebütün varietyvaryete of technology-basedteknoloji tabanlı professionalsprofesyoneller.
127
407000
5000
bilirsiniz, çok çeşit teknoloji-temelli profesyonellerle çalıştık.
07:16
UsingKullanarak rubblemoloz from destroyedyerlebir edilmiş homesevler to createyaratmak newyeni homesevler.
128
412000
4000
Yıkılan evlerin molozlarını kullanarak yeni evler yapmak.
07:20
UsingKullanarak strawSaman balebalya constructioninşaat, creatingoluşturma heatsıcaklık wallsduvarlar.
129
416000
6000
Saman balyaları kullanmak, ısı duvarları yapmak.
07:26
And then something remarkabledikkat çekici happenedolmuş in '99.
130
422000
2000
Ve sonra 1999'da dikkate değer bir şey oldu.
07:28
We wentgitti to AfricaAfrika, originallyaslında to look at the housingKonut issuekonu.
131
424000
4000
Esasında konut sorununa göz atmak için Afrika'ya gitmiştik.
07:32
Withinİçinde threeüç daysgünler, we realizedgerçekleştirilen the problemsorun was not housingKonut;
132
428000
3000
Üç gün içinde fark ettik ki, problem konut sorunu değildi;
07:35
it was the growingbüyüyen pandemicyaygın of HIVHIV/AIDSAIDS.
133
431000
3000
giderek yayılan HIV / AIDS hastalığıydı.
07:38
And it wasn'tdeğildi doctorsdoktorlar tellingsöylüyorum us this;
134
434000
2000
Ve bunu söyleyen doktorlar değildi;
07:40
it was actualgerçek villagersköylüler that we were stayingkalma with.
135
436000
3000
beraber kaldığımız köylülerdi.
07:43
And so we camegeldi up with the brightparlak ideaFikir that insteadyerine of gettingalma people
136
439000
4000
Böylece parlak bir fikir geldi aklımıza: insanları 10-15 kilometre
07:47
to walkyürümek 10, 15 kilometerskilometre to see doctorsdoktorlar, you get the doctorsdoktorlar to the people.
137
443000
4000
yürüterek doktorlara götürmek yerine, doktorları bu kişilere götürmeliydi.
07:51
And we startedbaşladı engagingçekici the medicaltıbbi communitytoplum.
138
447000
3000
Ve tıp cemiyetini çalışmalara katmaya başladık.
07:54
And I thought, you know, we thought we were realgerçek brightparlak, you know, sparkskıvılcımlar --
139
450000
3000
Ve düşünüyordum ki, bilirsiniz, yani, çok parlak zekalı olduğumuzu düşünüyorduk --
07:57
we'vebiz ettik come up with this great ideaFikir, mobileseyyar healthsağlık clinicsklinikler
140
453000
4000
harika bir fikir ileri sürmüştük, gezici sağlık klinikleri --
08:01
widelygeniş ölçüde distributeddağıtılmış throughoutboyunca sub-SaharanSahra AfricaAfrika.
141
457000
3000
tüm Afrika çöllerine dağıtılabilecek klinikler.
08:04
And the communitytoplum, the medicaltıbbi communitytoplum there said,
142
460000
2000
Ve cemiyet, ordaki tıp cemiyeti dedi ki
08:06
"We'veBiz ettik said this for the last decadeonyıl. We know this.
143
462000
4000
'Biz bunu 10 senedir söylüyoruz. Biz bunu biliyoruz.
08:10
We just don't know how to showgöstermek this."
144
466000
2000
Sadece nasıl göstereceğimizi bilmiyoruz."
08:12
So in a way, we had takenalınmış a pre-existingönceden var olan need and showngösterilen solutionsçözeltiler.
145
468000
6000
Yani bir anlamda, var olan bir ihtiyacı ele alıp çözümler göstermiştik.
08:18
And so again, we had a wholebütün varietyvaryete of ideasfikirler that camegeldi in.
146
474000
5000
Ve yine birçok değişik fikir geldi.
08:23
This one I personallyŞahsen love,
147
479000
2000
Şu fikri şahsen çok seviyorum,
08:25
because the ideaFikir that architecturemimari is not just about solutionsçözeltiler,
148
481000
3000
çünkü mimarlık sadece çözümlerle ilgili değil,
08:28
but about raisingyükselen awarenessfarkında olma.
149
484000
2000
bilinci artırmak ile ilgilidir.
08:30
This is a kenafkenaf clinicklinik. You get seedtohum and you growbüyümek it in a plotarsa of landarazi,
150
486000
6000
Bu bir kenaf kliniği. Tohum alıp bir toprak alana ekiyorsunuz,
08:36
and then oncebir Zamanlar -- and it growsbüyür 14 feetayaklar in a monthay.
151
492000
3000
ve sonra ayda 4 metre büyüyor.
08:39
And on the fourthdördüncü weekhafta, the doctorsdoktorlar come and they mowbiçmek out an areaalan,
152
495000
3000
Dördüncü haftada doktorlar gelip belli bir alanı biçerler,
08:42
put a tensilegerilme structureyapı on the topüst
153
498000
2000
gerilebilen bir yapayı tepesine yerleştirirler
08:44
and when the doctorsdoktorlar have finishedbitmiş treatingtedavi
154
500000
3000
ve doktorlar tedavilerini bitirdikten ve
08:47
and seeinggörme patientshastalar and villagersköylüler,
155
503000
4000
hastaları ve köylüleri gördükten sonra,
08:51
you cutkesim down the clinicklinik and you eatyemek it. It's an EatYemek Your OwnKendi ClinicKliniği.
156
507000
3000
kliniği keser ve yersinız. Yani bu bir Kendi Kliniğini Kendin Ye'dir.
08:54
(LaughterKahkaha)
157
510000
1000
( Gülüşme )
08:55
So it's dealingmuamele with the factgerçek that if you have AIDSAIDS,
158
511000
3000
Bu şu gerçeği ele almaktır: eğer AIDS isen
08:58
you alsoAyrıca need to have nutritionbeslenme ratesoranları,
159
514000
2000
besin maddelerine ihtiyacın vardır,
09:00
and the ideaFikir that the ideaFikir of nutritionbeslenme is as importantönemli
160
516000
3000
ve besin maddeleri fikri en az oraya anti-retrovirüs
09:03
as gettingalma anti-retroviralsantiretroviral out there.
161
519000
1000
götürmek kadar önemlidir.
09:04
So you know, this is a seriousciddi solutionçözüm.
162
520000
4000
Yani bu ciddi bir çözüm.
09:08
This one I love. The ideaFikir is it's not just a clinicklinik -- it's a communitytoplum centermerkez.
163
524000
3000
Şunu seviyorum. Fikir şu ki, bu sadece bir klinik değil -- bu bir cemiyet merkezi.
09:11
This lookedbaktı at settingayar up tradeTicaret routesrotalar
164
527000
3000
Bu proje ticaret yolları ve cemiyet içersinde
09:14
and economicekonomik enginesmotorlar withiniçinde the communitytoplum,
165
530000
2000
ekonomik motorlar oluşturmaya yönelikti,
09:16
so it can be a self-sustainingkendiliğinden devam projectproje.
166
532000
2000
kendi kendini sürdürebilsin diye.
09:18
EveryHer one of these projectsprojeler is sustainablesürdürülebilir.
167
534000
3000
Bu projelerin her biri sürdürülebilir.
09:21
That's not because I'm a tree-huggingağaç saran greenyeşil personkişi.
168
537000
3000
Bu, ben ağaçlara sarılan, 'yeşil' biri olduğum için değil.
09:24
It's because when you livecanlı on fourdört dollarsdolar a day,
169
540000
3000
Çünkü günde 4 dolarla yaşıyorsanız, hayatta kalmak
09:27
you're livingyaşam on survivalhayatta kalma and you have to be sustainablesürdürülebilir.
170
543000
3000
için yaşıyorsunuzdur ve sürdürülebilir olmanız gerekir.
09:30
You have to know where your energyenerji is cominggelecek from.
171
546000
2000
Enerjinizin nerden geldiğini bilmeniz gerekir.
09:32
You have to know where your resourcekaynak is cominggelecek from.
172
548000
3000
Kaynaklarınızın nerden geldiğini bilmeniz gerekir.
09:35
And you have to keep the maintenancebakım down.
173
551000
2000
Ve masraflarınızı düşük tutmanız gerekir.
09:37
So this is about gettingalma an economicekonomik enginemotor,
174
553000
2000
Yani bu ekonomik motor elde etmekle ilgili,
09:39
and then at night it turnsdönüşler into a moviefilm theatertiyatro.
175
555000
2000
ve sonra geceleyin sinemaya dönüşüyor.
09:41
So it's not an AIDSAIDS clinicklinik. It's a communitytoplum centermerkez.
176
557000
6000
Yani bir AIDS kliniği değil. Bir cemiyet merkezi.
09:47
So you can see ideasfikirler. And these ideasfikirler developedgelişmiş into prototypesprototipler,
177
563000
5000
Fikirler görebiliyorsunuz. Ve bu fikirler prototipler haline geldi,
09:52
and they were eventuallysonunda builtinşa edilmiş. And currentlyşu anda, as of this yearyıl,
178
568000
3000
ve sonunda hayata geçirildi. Ve şu anda bu yıl itibariyle,
09:55
there are clinicsklinikler rollingyuvarlanan out in NigeriaNijerya and KenyaKenya.
179
571000
5000
Nijerya ve Kenya'da faaliyet halinde klinikler var.
10:00
From that we alsoAyrıca developedgelişmiş SiyathembaSiyathemba, whichhangi was a projectproje --
180
576000
4000
Bundan yola çıkarak bir de Ceatemba'yı geliştirdik. Bu projede --
10:04
the communitytoplum camegeldi to us and said,
181
580000
2000
halk bize geldi ve dedi ki,
10:06
the problemsorun is that the girlskızlar don't have educationEğitim.
182
582000
3000
problem kız çocuklarının eğitimlerinin olmayışı.
10:09
And we're workingçalışma in an areaalan
183
585000
2000
Ve biz 16-24 yaş arası genç kadınların
10:11
where younggenç womenkadınlar betweenarasında the agesyaşlar of 16 and 24
184
587000
2000
%50 oranında HIV/AIDS olduğu
10:13
have a 50 percentyüzde HIVHIV/AIDSAIDS rateoran.
185
589000
3000
bir bölgede çalışıyoruz.
10:16
And that's not because they're promiscuouskarışık,
186
592000
3000
Bu herkesle beraber oldukları için değil,
10:19
it's because there's no knowledgebilgi.
187
595000
2000
bilgi olmadığı için.
10:21
And so we decidedkarar to look at the ideaFikir of sportsSpor Dalları and createyaratmak a youthgençlik sportsSpor Dalları centermerkez
188
597000
4000
Spor fikrine bakmaya karar verdik ve aynı zamanda HIV/AIDS yardım merkezi işlevi görecek
10:25
that doubledkatına as an HIVHIV/AIDSAIDS outreachsosyal yardım centermerkez,
189
601000
3000
bir gençlik spor merkezi kurduk.
10:28
and the coacheskoçlar of the girls'kızlar teamtakım were alsoAyrıca trainedeğitilmiş doctorsdoktorlar.
190
604000
4000
Kız takımının koçları aynı zamanda eğitilmiş doktorlardı.
10:32
So that there would be a very slowyavaş way
191
608000
2000
Bu şekilde yavaş yavaş
10:34
of developinggelişen kindtür of confidencegüven in healthsağlık carebakım.
192
610000
5000
sağlık hizmetine olan güveni geliştirmek için.
10:39
And we pickedseçilmiş ninedokuz finalistsfinalistler,
193
615000
3000
Ve dokuz finalist seçtik,
10:42
and then those ninedokuz finalistsfinalistler were distributeddağıtılmış throughoutboyunca the entiretüm regionbölge,
194
618000
4000
ve bu dokuz finalisti bütün bölgeye yaydık,
10:46
and then the communitytoplum pickedseçilmiş theironların designdizayn.
195
622000
2000
ve halk kendi tasarımını aralarından seçti.
10:48
They said, this is our designdizayn,
196
624000
2000
Dediler ki, bu bizim tasarımımız,
10:50
because it's not only about engagingçekici a communitytoplum;
197
626000
2000
çünkü amaç sadece cemiyeti angaje etmek değil,
10:52
it's about empoweringgüçlendirici a communitytoplum
198
628000
2000
cemiyeti güçlendirmek
10:54
and about gettingalma them to be a partBölüm of the rebuildingYeniden oluşturma processsüreç.
199
630000
5000
ve onları yeniden inşa sürecinin bir parçası yapmak.
10:59
So the winningkazanan designdizayn is here, and then of coursekurs,
200
635000
4000
Ve kazanan tasarım bu, ve tabii ki
11:03
we actuallyaslında go and work with the communitytoplum and the clientsistemciler.
201
639000
3000
gidip cemiyetlerle ve müşterilerle beraber çalışıyoruz.
11:06
So this is the designertasarımcı. He's out there workingçalışma
202
642000
1000
Bu tasarımcı. Orada
11:07
with the first ever women'sBayanlar soccerFutbol teamtakım in Kwa-ZuluKwa Zulu NatalNatal, SiyathembaSiyathemba,
203
643000
6000
Kwa-Zulu Natal'ın ilk kadın futbol takımı olan Ceatemba ile çalışıyor.
11:13
and they can tell it better.
204
649000
3000
Kendileri daha iyi anlatırlar.
11:38
VideoVideo: Well, my nameisim is SisiSisi, because I work at the AfricanAfrika centermerkez.
205
674000
3000
Video: Benim adım Sisi, Afrika merkezinde çalışıyorum.
11:41
I'm a consultantdanışman and I'm alsoAyrıca the nationalUlusal footballFutbol playeroyuncu
206
677000
5000
Danışmanım ve aynı zamanda Güney Afrika, Mandela Mandela'nın
11:46
for SouthGüney AfricaAfrika, BafanaBafana BafanaBafana,
207
682000
2000
milli futbol oyuncusuyum.
11:48
and I alsoAyrıca playoyun in the VodacomVodaco LeagueLig for the teamtakım calleddenilen TembisaTembisa,
208
684000
7000
ve aynı zamanda ismi eskiden Bisa, şimdi Ceatemba olan takım için
11:55
whichhangi has now changeddeğişmiş to SiyathembaSiyathemba.
209
691000
3000
Vodacom liginde oynuyorum.
11:58
This is our home groundzemin.
210
694000
3000
Bu bizim kendi sahamız.
12:01
CameronCameron SinclairSinclair: So I'm going to showgöstermek that latersonra because I'm runningkoşu out of time.
211
697000
2000
Cameron Sinclair: Bunu daha sonra göstereceğim çünkü zamanım bitiyor.
12:03
I can see ChrisChris looking at me slylysinsice.
212
699000
4000
Chris'in bana muzip muzip baktığını görüyorum.
12:07
This was a connectionbağ,
213
703000
2000
Bu bir bağlantıydı,
12:09
just a meetingtoplantı with somebodybirisi who wanted to developgeliştirmek
214
705000
2000
Tanzanya'da Afrika'nın ilk teletıp merkezini
12:11
Africa'sAfrika'nın first telemedicineteletıp centermerkez, in TanzaniaTanzanya.
215
707000
4000
geliştirmek isteyen biriyle bir toplantı.
12:15
And we metmet, literallyharfi harfine, a coupleçift of monthsay agoönce. We'veBiz ettik alreadyzaten developedgelişmiş a designdizayn,
216
711000
3000
Birkaç ay önce buluştuk. Bir tasarım geliştirdik bile,
12:18
and the teamtakım is over there, workingçalışma in partnershiportaklık.
217
714000
2000
ve ekip orada, ortaklıkla çalışıyor.
12:20
This was a matchmakingçöpçatanlık thanksTeşekkürler to a coupleçift of TEDstersTED'ciler:
218
716000
4000
Bu birkaç TED'li sayesinde gerçekleşen bir bağlantıydı:
12:24
[unclearbelirsiz] CherylCheryl HellerHeller'ı and AndrewAndrew ZolliZolli,
219
720000
3000
[zor anlaşılır] Cheryl Heller ve Andrew Zolli,
12:27
who connectedbağlı me with this amazingşaşırtıcı AfricanAfrika womankadın.
220
723000
3000
beni bu harika Afrika'lı kadınla irtibata geçirdiler.
12:30
And we startbaşlama constructioninşaat in JuneHaziran, and it will be openedaçıldı by TEDGlobalTEDGlobal.
221
726000
3000
İnşaata Haziran'da başladık ve TEDGlobal'de açılışı yapılacak.
12:33
So when you come to TEDGlobalTEDGlobal, you can checkKontrol it out.
222
729000
3000
Yani TEDGlobal'e gelecek olursanız inceleyebilirsiniz.
12:36
But what we're knownbilinen probablymuhtemelen mostçoğu for is dealingmuamele with disastersafetler and developmentgelişme,
223
732000
4000
Ama biz belki de en çok felaketler ve kalkınmadaki girişimlerimizle tanınıyoruz.
12:40
and we'vebiz ettik been involvedilgili in a lot of issuessorunlar,
224
736000
3000
Birçok konuyla ilgilendik ve ilgileniyoruz.
12:43
suchböyle as the tsunamitsunami and alsoAyrıca things like HurricaneKasırga KatrinaKatrina.
225
739000
6000
Mesela tsunami veya Katrina kasırgası gibi.
12:49
This is a 370-dollar-dolar shelterbarınak that can be easilykolayca assembledbirleştirilmiş.
226
745000
3000
Bu 370 dolarlık kolayca kurulabilen bir barınak.
12:57
This is
227
753000
2000
Bu bir cemiyet tasarımı.
12:59
a community-designedtoplum tasarlanmış communitytoplum centermerkez.
228
755000
3000
Cemiyet.tasarımı olan bir cemiyet merkezi.
13:02
And what that meansanlamına geliyor is we actuallyaslında livecanlı and work with the communitytoplum,
229
758000
4000
Bu şu demek, biz gerçekten orada cemiyetle beraber yaşayıp çalışıyoruz,
13:06
and they're partBölüm of the designdizayn processsüreç.
230
762000
4000
ve onlar tasarım sürecinin bir parçası.
13:10
The kidsçocuklar actuallyaslında get involvedilgili in mappingharitalama out
231
766000
3000
Çocuklar cemiyet merkezinin yerine karar verme
13:13
where the communitytoplum centermerkez should be, and then eventuallysonunda,
232
769000
4000
işleminin bir parçası idiler, ve sonunda
13:17
the communitytoplum is actuallyaslında, throughvasitasiyla skillsbecerileri trainingEğitim,
233
773000
2000
cemiyet, ustalık eğitimi sayesinde,
13:19
endson up buildingbina the buildingbina with us.
234
775000
3000
binayı bizimle birlikte yaptılar.
13:22
Here is anotherbir diğeri schoolokul.
235
778000
2000
Bu başka bir okul daha,
13:24
This is what the U.N. gaveverdi these guys for sixaltı monthsay -- 12 plasticplastik tarpsbrandalar.
236
780000
5000
Bu Birleşmiş Milletler'in bu insanlara 6 ay için verdikleri -- 12 adet plastik tente.
13:29
This was in AugustAğustos. This was the replacementdeğiştirme,
237
785000
2000
Bu Ağustos'taydı. Bu da yerine verdikleri şey,
13:31
and it's supposedsözde to last for two yearsyıl.
238
787000
2000
bunun iki sene dayanması bekleniyor.
13:33
When the rainyağmur comesgeliyor down, you can't hearduymak a thing,
239
789000
2000
Yağmur yağdığında hiçbir şey duyamıyorsunuz,
13:35
and in the summeryaz it's about 140 degreesderece insideiçeride.
240
791000
3000
ve yazın da içerisi yaklaşık 60 derece.
13:38
So we said, if the rain'syağmurlar cominggelecek down, let's get freshtaze waterSu.
241
794000
4000
Biz de dedik ki yağmur yağdığında taze su sağlayalım.
13:42
So everyher one of our schoolsokullar have rainyağmur waterSu collectionToplamak systemssistemler, very lowdüşük costmaliyet.
242
798000
4000
Her okulumuzun çok ucuza malolan bir yağmur suyu toplama sistemi var.
13:46
A classsınıf, threeüç classroomsderslik and rainwateryağmur suyu collectionToplamak is 5,000 dollarsdolar.
243
802000
5000
Bir sınıf, üç oda ve bir yağmur suyu toplama sistemi toplam beş bin dolar.
13:51
This was raisedkalkık by hotSıcak chocolateçikolata salessatış in AtlantaAtlanta.
244
807000
4000
Bu miktar Alabama'da sıcak çikolata satışları ile toplandı.
13:55
It's builtinşa edilmiş by the parentsebeveyn of the kidsçocuklar.
245
811000
3000
Çocukların ebeveynleri tarafından inşa edildi.
13:58
The kidsçocuklar are out there on-siteYerinde, buildingbina the buildingsbinalar.
246
814000
3000
Çocuklar orada arazide, binaları inşa ediyorlar.
14:01
And it openedaçıldı a coupleçift of weekshaftalar agoönce,
247
817000
2000
Birkaç hafta önce de açıldı,
14:03
and there's 600 kidsçocuklar that are now usingkullanma the schoolsokullar.
248
819000
2000
ve şimdi okullarımızı kullanan 600 çocuk var.
14:05
(ApplauseAlkış)
249
821000
7000
( Alkış )
14:12
So, disasterafet hitsisabetler home.
250
828000
3000
Ve, felaket evi vuruyor.
14:15
We see the badkötü storieshikayeleri on CNNCNN and FoxFox and all that,
251
831000
5000
CNN ve Fox'da kötü haberleri görüyoruz,
14:20
but we don't see the good storieshikayeleri.
252
836000
2000
ama iyi hikayeleri görmüyoruz.
14:22
Here is a communitytoplum that got togetherbirlikte and they said no to waitingbekleme.
253
838000
4000
Burada bir araya gelip, beklemeye hayır diyen bir topluluk var.
14:26
They formedoluşturulan a partnershiportaklık, a diverseçeşitli partnershiportaklık of playersoyuncu
254
842000
3000
Bir ortaklık kurdular, farklı oyunculardan oluşan karışık bir ortaklık
14:29
to actuallyaslında mapharita out EastDoğu BiloxiBiloxi,
255
845000
2000
East Biloxi'yi planlamak için,
14:31
to figureşekil out who is gettingalma involvedilgili.
256
847000
2000
ve kimlerin katılacağını belirlemek için.
14:33
We'veBiz ettik had over 1,500 volunteersgönüllüler rebuildingYeniden oluşturma, rehabbingrehabbing homesevler.
257
849000
5000
Yeniden inşaya katılan 1500 gönüllümüz vardı.
14:38
FiguringEndam out what FEMAFEMA regulationsyönetmelik are,
258
854000
2000
FEMA yönetmeliğini çözen...
14:40
not waitingbekleme for them to dictatedikte to us how you should rebuildyeniden inşa etmek.
259
856000
4000
Nasıl yeniden inşa edeceğimizi bize dayatmalarını beklemeden.
14:44
WorkingÇalışma with residentssakinleri, gettingalma them out of theironların homesevler,
260
860000
3000
Yerli halkla beraber çalışan... Onları hasta olmamaları için
14:47
so they don't get illhasta. This is what they're cleaningtemizlik up on theironların ownkendi.
261
863000
5000
evlerinden dışarı çıkaran... Bu kendi başlarına temizledikleri.
14:52
DesigningTasarlama housingKonut. This houseev is going to go in in a coupleçift of weekshaftalar.
262
868000
3000
Barınaklar tasarlayan... Bu ev birkaç hafta içinde uygulamaya koyulacak.
14:55
This is a rehabbedrehabbed home, donetamam in fourdört daysgünler.
263
871000
3000
Bu dört gün içinde rehabilite edilmiş bir ev.
14:58
This is a utilityyarar roomoda for a womankadın who is on a walkeryürüteç.
264
874000
5000
Bu yürüme desteği kullanan bir kadın için bir çamaşır odası.
15:03
She's 70 yearsyıl oldeski. This is what FEMAFEMA gaveverdi her.
265
879000
2000
70 yaşında. Bu FEMA'nın ona verdiği.
15:05
600 bucksdolar, happenedolmuş two daysgünler agoönce.
266
881000
4000
600 dolar, bu iki gün önceydi.
15:09
We put togetherbirlikte very quicklyhızlı bir şekilde a washroomtuvalet.
267
885000
3000
Biz hızlıca bir çamasır odası yaptık.
15:12
It's builtinşa edilmiş; it's runningkoşu and she just startedbaşladı a business todaybugün,
268
888000
2000
İnşa edildi, çalışıyor ve bugün kendi işletmesini kurdu,
15:14
where she's washingyıkama other peopleshalklar clothesçamaşırlar.
269
890000
3000
başkalarının çamaşırlarını yıkıyor.
15:17
This is ShandraTebrik and the CalhounsCalhouns. They're photographersfotoğrafçılar
270
893000
4000
Bu Shandra ve Calhoun'lar. Fotoğrafçılar
15:21
who have documentedbelgeli the LowerDaha düşük NinthDokuzuncu for the last 40 yearsyıl.
271
897000
4000
ve Lower Ninth'i geçen 40 seneden beri belgeliyorlar.
15:25
That was theironların home, and these are the photographsfotoğraflar they tookaldı.
272
901000
3000
Bu onların eviydi, ve bunlar da çektikleri fotoğraflar.
15:28
And we're helpingyardım ediyor, workingçalışma with them to createyaratmak a newyeni buildingbina.
273
904000
3000
Ve biz yardım ediyoruz, onlarla yeni bir bina inşa etmek için çalışıyoruz.
15:31
ProjectsProjeler we'vebiz ettik donetamam. ProjectsProjeler we'vebiz ettik been a partBölüm of, supportdestek.
274
907000
5000
Yaptığımız projeler. Parçası olduğumuz, desteklediğimiz projeler.
15:36
Why don't aidyardım agenciesajanslar do this? This is the U.N. tentçadır.
275
912000
6000
Yardım organizasyonları bunu niye yapmıyor? Bu Birleşmiş Milletler'in çadırı.
15:42
This is the newyeni U.N. tentçadır, just introducedtanıtılan this yearyıl.
276
918000
3000
Bu da Birleşmiş Milletler'in bu sene takdim ettikleri yeni çadırı.
15:45
QuickHızlı to assemblebirleştirmek. It's got a flapkapak, that's the inventionicat.
277
921000
5000
Hızlıca kurulabilir. Kapağı / penceresi var, yenilik bu.
15:50
It tookaldı 20 yearsyıl to designdizayn this and get it implementeduygulanan in the fieldalan.
278
926000
5000
Bunu tasarlayıp araziye sürmeleri 20 sene almış.
15:55
I was 12 yearsyıl oldeski. There's a problemsorun here.
279
931000
6000
Ben 12 yaşındaydım. Burada bir problem var.
16:01
LuckilyNeyse ki, we're not aloneyalnız.
280
937000
2000
Çok şükür yalnız değiliz.
16:03
There are hundredsyüzlerce and hundredsyüzlerce and hundredsyüzlerce and hundredsyüzlerce
281
939000
3000
Yüzlerce ve yüzlerce ve yüzlerce ve yüzlerce ve yüzlerce
16:06
and hundredsyüzlerce of architectsmimarlar and designerstasarımcılar and inventorsBuluş
282
942000
4000
ve yüzlerce mimar ve tasarımcı ve kaşif var
16:10
around the worldDünya that are gettingalma involvedilgili in humanitarianinsancıl work.
283
946000
5000
ve dünyanın her tarafından yardım çalışmalarına katılıyorlar.
16:15
More hempkenevir housesevler -- it's a themetema in JapanJaponya apparentlygörünüşe göre.
284
951000
3000
Daha fazla kenevir evler -- görünüşe göre Japonya'da bu bir tema,
16:18
I'm not sure what they're smokingsigara içmek.
285
954000
2000
Tam olarak ne içtiklerini bilemiyorum.
16:24
This is a gripkavrama clipklips designedtasarlanmış by somebodybirisi who said, all you need is some way
286
960000
3000
Bu bir kavrama mandalı. Tasarımcısının düşüncesi: tek ihtiyacımız olan şey
16:27
to attachiliştirmek membranezar structuresyapıları to physicalfiziksel supportdestek beamskirişler.
287
963000
8000
zarımsı yapıları destek direklerine bağlayacak bir şey.
16:35
This guy designedtasarlanmış for NASANASA, is now doing housingKonut.
288
971000
5000
Bu adam NASA için tasarlıyordu -- şimdi konut işinde.
16:40
I'm going to whipkırbaç throughvasitasiyla this quicklyhızlı bir şekilde,
289
976000
2000
Bunları hızlıca geçeceğim,
16:42
because I know I've got only a coupleçift of minutesdakika.
290
978000
4000
çünkü sadece birkaç dakikam kaldığını biliyorum.
16:46
So this is all donetamam in the last two yearsyıl.
291
982000
2000
Yani bütün bunlar son iki senede yapıldı.
16:48
I showedgösterdi you something that tookaldı 20 yearsyıl to do.
292
984000
3000
Size yapımı 20 sene süren birşey göstermiştim.
16:51
And this is just a selectionseçim of things that
293
987000
3000
Bunlar da geçen birkaç sene içinde olan ve yapılan
16:54
were builtinşa edilmiş in the last coupleçift of yearsyıl.
294
990000
2000
şeylerden sadece bazıları.
16:56
From BrazilBrezilya to IndiaHindistan,
295
992000
3000
Brezilya'dan Hindistan'a,
16:59
MexicoMeksika,
296
995000
2000
Meksika'ya,
17:01
AlabamaAlabama,
297
997000
2000
Alabama'ya,
17:03
ChinaÇin,
298
999000
3000
Çin'e,
17:06
Israelİsrail,
299
1002000
2000
İsrail'e,
17:08
PalestinePalestine,
300
1004000
3000
Filistin'e,
17:11
VietnamVietnam.
301
1007000
1000
Vietnam'a kadar.
17:12
The averageortalama ageyaş of a designertasarımcı
302
1008000
2000
Bu projeye katılan tasarımcıların
17:14
who getsalır involvedilgili in this projectproje is 32 -- that's how oldeski I am. So it's a younggenç --
303
1010000
5000
ortalama yaşı 32 -- bu benim şu anki yaşım. Yani bu genç bir--
17:21
I just have to stop here, because ArupArup is in the roomoda
304
1017000
2000
Burada durmak zorundayım, çünkü Arup odada
17:23
and this is the best-designedEn iyi tasarlanmış toilettuvalet in the worldDünya.
305
1019000
2000
ve bu dünyada en iyi tasarlanmış tuvalet.
17:25
If you're ever, ever in IndiaHindistan, go use this toilettuvalet.
306
1021000
4000
Eğer Hindistan'a gidecek olursanız, bu tuvaleti kullanın.
17:29
(LaughterKahkaha)
307
1025000
1000
( Gülüşme )
17:30
ChrisChris LuebkemanLuebkeman will tell you why.
308
1026000
3000
Chris Luebkeman size neden olduğunu anlatacaktır.
17:33
I'm sure that's how he wanted to spendharcamak the partyParti.
309
1029000
2000
Eminim partiyi geçirmek istediği şekil buydu, fakat --
17:40
But the futuregelecek is not going to be the sky-scrapingSky-kazıma citiesşehirler of NewYeni YorkYork,
310
1036000
4000
fakat gelecek gökdelenli New York şehirlerinin olmayacak,
17:44
but this. And when you look at this, you see crisiskriz.
311
1040000
3000
bu olacak. Siz buna baktığınızda kriz görüyorsunuz.
17:47
What I see is manyçok, manyçok inventorsBuluş.
312
1043000
3000
Benim gördüğüm şey ise birçok mucit.
17:50
One billionmilyar people livecanlı in abjectsefil povertyyoksulluk.
313
1046000
2000
1 milyar insan sefil fakirlik içinde yaşıyor.
17:52
We hearduymak about them all the time.
314
1048000
2000
Bunları devamlı duyuyoruz.
17:54
FourDört billionmilyar livecanlı in growingbüyüyen but fragilekırılgan economiesekonomiler.
315
1050000
5000
4 milyar insan büyüyen fakat kırılgan ekonomilerde yaşıyor.
17:59
One in sevenYedi livecanlı in unplannedplansız settlementsyerleşim.
316
1055000
2000
Her yediden biri plansız yerleşimlerde yaşıyor.
18:01
If we do nothing about the housingKonut crisiskriz that's about to happenolmak,
317
1057000
3000
Bu iskan sorunu ile ilgili birşey yapmazsak olacak olan şey,
18:04
in 20 yearsyıl, one in threeüç people will livecanlı in an unplannedplansız settlementyerleşme
318
1060000
4000
20 sene içinde, her üç kişiden biri plansız yerleşim yerlerinde yaşıyor olacak,
18:08
or a refugeemülteci campkamp. Look left, look right: one of you will be there.
319
1064000
5000
veya bir mülteci kampında. Sağına bak, soluna bak: biriniz orada olacak.
18:13
How do we improveiyileştirmek the livingyaşam standardsstandartlar of fivebeş billionmilyar people?
320
1069000
4000
5 milyar insanın yaşam standartlarını nasıl yükseltebiliriz?
18:17
With 10 millionmilyon solutionsçözeltiler.
321
1073000
2000
10 milyon çözüm ile.
18:19
So I wishdilek to developgeliştirmek a communitytoplum that activelyaktif embracessarılmalar
322
1075000
3000
Ben öyle bir topluluk oluşturmak istiyorum ki
18:22
innovativeyenilikçi and sustainablesürdürülebilir designdizayn
323
1078000
2000
yenilikçi ve sürdürebilir tasarımI benimsemiş olsunlar
18:24
to improveiyileştirmek the livingyaşam conditionskoşullar for everyoneherkes.
324
1080000
4000
herkesin yaşam koşullarını düzeltmek için.
18:28
ChrisChris AndersonAnderson: Wait a secondikinci. Wait a secondikinci. That's your wishdilek?
325
1084000
1000
Chris Anderson: Bekle bir saniye. Bekle bir saniye. Bu senin dileğin mi şimdi?
18:29
CSCS: That's my wishdilek.
326
1085000
1000
CS: Bu benim dileğim.
18:30
CACA: That's his wishdilek!
327
1086000
1000
CA: Bu onun dileği!
18:31
(ApplauseAlkış)
328
1087000
14000
( Alkış )
18:45
CSCS: We startedbaşladı ArchitectureMimari for Humanityİnsanlık with 700 dollarsdolar and a websiteWeb sitesi.
329
1101000
5000
İnsanlık için Mimari projesini 700 dolar ve bir web sayfası ile başlattık.
18:50
So ChrisChris somehowbir şekilde decidedkarar to give me 100,000.
330
1106000
4000
Chris de bir şekilde bana 100.000 dolar vermeye karar verdi.
18:54
So why not this manyçok people?
331
1110000
3000
Yani neden o kadar çok insan olmasın?
18:57
Open-sourceAçık kaynak architecturemimari is the way to go.
332
1113000
2000
Açık-Kaynak Mimari gidilmesi gereken yöndür.
18:59
You have a diverseçeşitli communitytoplum of participantskatılımcılar --
333
1115000
3000
Çok çeşitli katılımcılardan oluşan bir cemiyetiniz var --
19:02
and we're not just talkingkonuşma about inventorsBuluş and designerstasarımcılar,
334
1118000
3000
ve sadece kaşifler ve tasarımcılardan bahsetmiyoruz,
19:05
but we're talkingkonuşma about the fundingfinansman modelmodel.
335
1121000
2000
fonlama modelinden bahsediyoruz.
19:07
My rolerol is not as a designertasarımcı;
336
1123000
2000
Benim rolüm tasarımcı rolü değil,
19:09
it's as a conduitkanal betweenarasında the designdizayn worldDünya and the humanitarianinsancıl worldDünya.
337
1125000
4000
tasarım dünyası ile insani yardım dünyası arasında bir kanal rolü.
19:13
And what we need is something that replicatesçoğaltır me globallyküresel,
338
1129000
5000
Ve ihtiyacımız olan şey beni küresel çapta kopyalayacak bir şey,
19:18
because I haven'tyok sleptuyudu in sevenYedi yearsyıl.
339
1134000
2000
çünkü yedi senedir uyumuyorum.
19:20
(LaughterKahkaha)
340
1136000
3000
( Gülüşme )
19:23
Secondlyİkinci olarak, what will this thing be?
341
1139000
2000
İkinci olarak, bu şey ne olacak?
19:25
DesignersTasarımcılar want to respondyanıtlamak to issuessorunlar of humanitarianinsancıl crisiskriz,
342
1141000
4000
Tasarımcılar insani krizlere cevap vermek istiyor,
19:29
but they don't want some companyşirket in the WestBatı
343
1145000
3000
ama batıda bir şirketin kendi fikirlerini
19:32
takingalma theironların ideaFikir and basicallytemel olarak profitingkar from it.
344
1148000
3000
alıp ondan kazanç sağlamasını istemiyor.
19:35
So CreativeYaratıcı CommonsCommons has developedgelişmiş the developinggelişen nationsmilletler licenselisans.
345
1151000
4000
Bunun için Creative Commons gelişmekte olan ülkeler lisansını geliştirdi.
19:39
And what that meansanlamına geliyor is that a designertasarımcı can -- the SiyathembaSiyathemba projectproje I showedgösterdi was the
346
1155000
5000
Bu demektir ki tasarımcı -- gösterdiğim Ceatemba projesi
19:44
first ever buildingbina to have a CreativeYaratıcı CommonsCommons licenselisans on it.
347
1160000
3000
Creative Commons lisansı olan ilk yapıydı.
19:47
As soonyakında as that is builtinşa edilmiş, anyonekimse in AfricaAfrika or any developinggelişen nationulus
348
1163000
6000
Bu inşa edildiği anda, Afrika'da ve bütün gelişmekte olan ülkelerde herkes
19:53
can take the constructioninşaat documentsevraklar and replicatetekrarlamak it for freeücretsiz.
349
1169000
4000
yapı belgelerini / çizimlerini ücretsiz olarak alıp çoğaltabilir.
19:57
(ApplauseAlkış)
350
1173000
5000
( Alkış )
20:02
So why not allowizin vermek designerstasarımcılar the opportunityfırsat to do this,
351
1178000
3000
Yani neden tasarımcıları bunu yapma fırsatını vermeyelim,
20:05
but still protectingkoruyucu theironların rightshaklar here?
352
1181000
2000
ve aynı zamanda haklarını korumayalım?
20:07
We want to have a communitytoplum where you can uploadyüklemek ideasfikirler,
353
1183000
4000
Fikirlerinizi yükleyebileceğiniz bir topluluk / ortam istiyoruz
20:11
and those ideasfikirler can be testedtest edilmiş in earthquakedeprem, in floodsel,
354
1187000
5000
ve bu fikirler depremlerde, sellerdeö her türlü sert çevre şartlarında
20:16
in all sortssıralar of austeresade environmentsortamları. The reasonneden that's importantönemli is
355
1192000
3000
test edilebilir. Bunun önemli olmasının sebebi şu:
20:19
I don't want to wait for the nextSonraki KatrinaKatrina to find out if my houseev worksEserleri.
356
1195000
6000
evimin çalışıp çalışmadığını öğgrenmek için bir sonraki Katrina'yı beklemek istemiyorum.
20:25
That's too lategeç. We need to do it now.
357
1201000
2000
Bu çok geç. Bunu şimdi yapmalıyız.
20:27
So doing that globallyküresel.
358
1203000
2000
Bunu küresel olarak yapmalıyız.
20:29
And I want this wholebütün thing to work multi-linguallyçoklu lingual.
359
1205000
5000
Ve ben bunun birçok dilde çalışmasını istiyorum.
20:34
When you look at the faceyüz of an architectmimar, mostçoğu people think a gray-hairedkır saçlı whitebeyaz guy.
360
1210000
4000
Bir mimarın yüzüne bakınca, genelde insanlar gri-saçlı beyaz bir adam düşünürler.
20:38
I don't see that. I see the faceyüz of the worldDünya.
361
1214000
3000
Ben bunu görmüyorum. Ben dünyanın yüzünü görüyorum.
20:41
So I want everyoneherkes from all over the planetgezegen,
362
1217000
2000
Yani dünyanın her yerinden herkesin,
20:43
to be ableyapabilmek to be a partBölüm of this designdizayn and developmentgelişme.
363
1219000
4000
bu tasarım ve gelişimin bir parçası olabilmesini istiyorum.
20:47
The ideaFikir of needs-basedgereksinime dayalı competitionsyarışmalar -- X-PrizeX-ödül for the other 98 percentyüzde,
364
1223000
4000
İhtiyaç temelli yarışmalar fikri -- geri kalan yüzde 98 için X ödülü,
20:51
if you want to call it that.
365
1227000
3000
eğer böyle demek isterseniz.
20:54
We alsoAyrıca want to look at waysyolları of matchmakingçöpçatanlık
366
1230000
2000
Aynı anda bağlantılar kurmanın ve finansman ortaklarını
20:56
and puttingkoyarak fundingfinansman partnersortaklar togetherbirlikte.
367
1232000
2000
bir araya getirmenin yollarını arıyoruz.
20:58
And the ideaFikir of integratingentegre manufacturersüreticileri -- fabfab labslaboratuarları in everyher countryülke.
368
1234000
4000
Üreticileri de entegre etme fikri -- her ülkeden imal laboratuvarları.
21:02
When I hearduymak about the $100 laptopdizüstü
369
1238000
2000
100 dolar bilgisayarını duyunca
21:04
and it's going to educateEğitmek everyher childçocuk --
370
1240000
2000
ve nasıl her çocuğu eğiteceğini,
21:06
educateEğitmek everyher designertasarımcı in the worldDünya. Put one in everyher favelaGecekondo,
371
1242000
4000
dünyadaki her tasarımcıyı eğitecek. Her favelaya bir tane koyun,
21:10
everyher slumgecekondu settlementyerleşme, because you know what,
372
1246000
3000
her gecekondu bölgesine, çünkü şunu bilin ki,
21:13
innovationyenilik will happenolmak.
373
1249000
2000
yenilik gerçekleşecektir.
21:15
And I need to know that. It's calleddenilen the leap-backsıçrama-geri.
374
1251000
2000
Ve benim bunu bilmem gerekir. Buna geri sıçrama diyorlar.
21:17
We talk about leapfrogbirdirbir technologiesteknolojiler. I writeyazmak with WorldchangingWorldchanging,
375
1253000
4000
Leapfrog teknolojilerinden bahsediyoruz. Ben Worldchangind'de yazıyorum,
21:21
and the one thing we'vebiz ettik been talkingkonuşma about is,
376
1257000
1000
ve devamlı üzerinde konuştuğumuz konu şu,
21:22
I learnöğrenmek more on the groundzemin than I've ever learnedbilgili here.
377
1258000
3000
Arazide burada öğrendiklerimin hepsinden daha fazlasını öğreniyorum.
21:25
So let's take those ideasfikirler, adaptuyarlamak them and we can use them.
378
1261000
6000
Yani bu fikirleri alalım, uyarlayalım ve sonra kullanabilelim.
21:31
These ideasfikirler are supposedsözde to have adaptableuyarlanabilir;
379
1267000
4000
Bu fikirlerin uyarlanabilir olması gerekiyor,
21:35
they should have the potentialpotansiyel for evolutionevrim;
380
1271000
3000
gelişme potansiyellerinin olması gerekiyor,
21:38
they should be developedgelişmiş by everyher nationulus on the worldDünya
381
1274000
3000
dünyadaki her millet tarafından geliştirilmeleri gerekiyor
21:41
and usefulişe yarar for everyher nationulus on the worldDünya. What will it take?
382
1277000
4000
ve her millet için faydalı olmaları gerekiyor. Peki bunun için ne mi gerekecek?
21:45
There should be a sheettabaka. I don't have time to readokumak this,
383
1281000
3000
Burada bir sayfa olacaktı. Bunu okumaya vaktim yok,
21:48
because I'm going to be yankedçekti off.
384
1284000
2000
yoksa buradan sürükleneceğim.
21:50
CACA: Just leaveayrılmak it up there for a secsek.
385
1286000
3000
CA: Birkaç saniye kalsın orada.
21:53
CSCS: Well, what will it take? You guys are smartakıllı.
386
1289000
3000
CS: Ne mi gerektirecek? Siz zeki insanlarsınız.
21:56
So it's going to take a lot of computingbilgi işlem powergüç, because I want
387
1292000
4000
Oldukça çok hesap gücü gerektirecek, çünkü ben bunun --
22:00
the ideaFikir that any laptopdizüstü anywhereherhangi bir yer in the worldDünya can plugfiş into the systemsistem
388
1296000
3000
Dünyanın her yerindeki her bilgisayar sistem bağlanabilsin istiyorum.
22:03
and be ableyapabilmek to not only participatekatılmak in developinggelişen these designstasarımlar,
389
1299000
4000
Ve bu tasarımları geliştirmeye katılmanın yanında,
22:07
but utilizeyararlanmak the designstasarımlar. AlsoAyrıca, a processsüreç of reviewinggözden the designstasarımlar.
390
1303000
5000
tasarımları kullanabilsin de. Bu tasarımların gözden geçirilmesi için bir yöntem de.
22:12
I want everyher ArupArup engineermühendis in the worldDünya to checkKontrol
391
1308000
3000
Dünyadaki her Arup mühendisinin kontrol edip
22:15
and make sure that we're doing stuffşey that's standingayakta,
392
1311000
3000
ayakta duracak şeyler yaptığımızı garantilemelerini istiyorum,
22:18
because those guys are the besten iyi in the worldDünya. PlugTak.
393
1314000
3000
çünkü bu insanlar dünyada alanlarının en iyileri.
22:21
And so you know, I want these -- and I just should noteNot,
394
1317000
5000
İşte ben bunları istiyorum -- şunu belirtmeliyim ki,
22:26
I have two laptopsdizüstü bilgisayarlar and one of them there, is there
395
1322000
3000
İki tane dizüstü bilgisayarım var, biri şurada
22:29
and that has 3000 designstasarımlar on it. If I dropdüşürmek that laptopdizüstü, what happensolur?
396
1325000
7000
ve içinde 3000 tane tasarım var. Onu düşürürsem ne olur?
22:36
So it's importantönemli to have these provenkanıtlanmış ideasfikirler put up there,
397
1332000
3000
Bu denenmiş fikirleri ortalığa/açığa koymak önemli,
22:39
easykolay to use, easykolay to get a holdambar of.
398
1335000
2000
kolay kullanılabilir, kolay ulaşılabilir.
22:41
My momanne oncebir Zamanlar said, there's nothing worsedaha da kötüsü than beingolmak all mouthağız and no trouserspantolon.
399
1337000
8000
Annem bir keresinde dedi ki, 'lafla peynir gemisi yürümez' (yaklaşık manasıyla).
22:49
(LaughterKahkaha)
400
1345000
1000
( Gülüşme )
22:50
I'm fedfederasyon up of talkingkonuşma about makingyapma changedeğişiklik.
401
1346000
3000
Değişim getirmeyi konuşmaktan sıkıldım artık.
22:53
You only make it by doing it.
402
1349000
3000
Sadece yaparak gerçekleştirebilirsin.
22:56
We'veBiz ettik changeddeğişmiş FEMAFEMA guidelineskılavuzlar. We'veBiz ettik changeddeğişmiş publichalka açık policypolitika.
403
1352000
3000
FEMA zönetmeliğini değiştirdik. Kamu politikasını değiştirdik.
22:59
We'veBiz ettik changeddeğişmiş internationalUluslararası responsetepki -- basedmerkezli on buildingbina things.
404
1355000
5000
Uluslararası tepkileri değiştirdik -- birşeyleri inşa ederek.
23:04
So for me, it's importantönemli that we createyaratmak a realgerçek conduitkanal
405
1360000
3000
Yani benim için yenilikler için gerçek bir kanal oluşturmak,
23:07
for innovationyenilik, and that it's freeücretsiz innovationyenilik.
406
1363000
3000
ve bunun özgür bir yenilik olması önemli.
23:10
Think of freeücretsiz culturekültür -- this is freeücretsiz innovationyenilik.
407
1366000
5000
Özgür kültür düşünün -- bu özgür yenilik.
23:15
SomebodyBiri said this a coupleçift of yearsyıl back.
408
1371000
4000
Birisi bunu birkaç sene önce söyledi.
23:19
I will give pointsmakas for those who know it.
409
1375000
2000
Bunu bilenlere puan vereceğim,
23:21
I think the man was maybe 25 yearsyıl too earlyerken, so let's do it.
410
1377000
7000
Belki de adam 25 sene erkendi, yani haydi yapalım.
23:28
Thank you.
411
1384000
3000
Teşekkürler.
23:31
(ApplauseAlkış)
412
1387000
3000
( Alkış )
Translated by Baahar Y
Reviewed by C. Y.

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Cameron Sinclair - Co-founder, Architecture for Humanity
2006 TED Prize winner Cameron Sinclair is co-founder of Architecture for Humanity, a nonprofit that seeks architecture solutions to global crises -- and acts as a conduit between the design community and the world's humanitarian needs.

Why you should listen

After training as an architect, Cameron Sinclair (then age 24) joined Kate Stohr to found Architecture for Humanity, a nonprofit that helps architects apply their skills to humanitarian efforts. Starting with just $700 and a simple web site in 1999, AFH has grown into an international hub for humanitarian design, offering innovative solutions to housing problems in all corners of the globe.

Whether rebuilding earthquake-ravaged Bam in Iran, designing a soccer field doubling as an HIV/AIDS clinic in Africa, housing refugees on the Afghan border, or helping Katrina victims rebuild, Architecture for Humanity works by Sinclair's mantra: "Design like you give a damn." (Sinclair and Stohr cowrote a book by the same name, released in 2006.)

A regular contributor to the sustainability blog Worldchanging.com, Sinclair is now working on the Open Architecture Network, born from the wish he made when he accepted the 2006 TED Prize: to build a global, open-source network where architects, governments and NGOs can share and implement design plans to house the world.

More profile about the speaker
Cameron Sinclair | Speaker | TED.com