ABOUT THE SPEAKER
Peter Ouko - Prison reform advocate
Pete Ouko champions access to justice for inmates and the indolent in Africa.

Why you should listen

Twenty years ago, Peter Ouko walked into a police station in  Kenya seeking answers to the circumstances under which his wife had been found murdered and the body dumped next to the police station fence. Unbeknown to him, the hunter would soon find himself as the hunted, and in a journey through the then broken down judicial system, he found himself convicted and sent to the gallows for a crime he maintains he did not commit.

Instead of bitterness, Ouko decided to forgive his tormentors and make the best of his time in prison, becoming the first inmate to graduate with a University of London Diploma in Law while behind bars. He is currently in his final year as an LLB student in the same University.

In his dual role as an Ambassador of the African Prisons Project and Founder of the Youth Safety Awareness Initiative, Ouko today champions access to justice for inmates and the indolent in society while using social enterprise to advocate for a crime free world. His goal: to demystify justice and have a crime free world underpinned by the rule of the law.

More profile about the speaker
Peter Ouko | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2017

Peter Ouko: From death row to law graduate

Peter Ouko: İdam mahkumuyken nasıl hukuk diploması kazandım?

Filmed:
1,026,393 views

Peter Ouko Kenya'daki Kamiti Hapishanesi'nde 18 yıl geçirdi. Bu süre içinde bazen küçük bir hücrede 13 diğer kişiyle 23.5 saat kaldı. Bu konuşmada etkileyici hikâyesini; nasıl özgürlüğe kavuştuğunu ve Afrika Hapishaneleri Projesi adı altındaki, hapishanedeki insanların pozitif değişimini amaçlayan ilk hapishane hukuk okulunun kuruluşunu anlatıyor.
- Prison reform advocate
Pete Ouko champions access to justice for inmates and the indolent in Africa. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I want to tell you a storyÖykü about MansonManson.
0
794
2126
Size Manson'un hikâyesini
anlatmak istiyorum.
00:17
MansonManson was this 28-year-old-yaşında
interior designertasarımcı,
1
5214
4093
Manson 28 yaşında bir iç mimardı.
00:21
a fatherbaba to a lovingseven daughterkız evlat,
2
9331
1818
Onu çok seven bir kızı
00:23
and a sonoğul
3
11572
2079
ve bir oğlu olan Manson,
00:25
who foundbulunan himselfkendisi behindarkasında barsBarlar
duenedeniyle to a broken-downkırık dökük judicialyargı systemsistem.
4
13675
3756
kendini bozuk yargı sistemi
yüzünden hapiste buldu.
00:30
He was framedçerçeveli for a murdercinayet
he didn't commitişlemek
5
18516
3212
İşlemediği bir cinayet için
suçlandı ve
00:33
and was sentencedmahkum to the gallowsdarağacı.
6
21752
1847
idama mahkum edildi.
00:36
There were two victimskurbanlar of this murdercinayet --
the victimkurban who actuallyaslında diedvefat etti in the murdercinayet
7
24855
4016
Bu cinayetin iki mağduru vardı.
Cinayette ölen kişi ve Manson,
00:40
and MansonManson, who had been
sentencedmahkum to prisonhapis
8
28895
2681
işlemediği bir cinayetten
00:43
for an offensesuç whichhangi he did not commitişlemek.
9
31600
1938
hüküm giymiş olduğu için.
00:47
He was lockedkilitli up in a cellhücre,
eightsekiz by sevenYedi,
10
35419
2372
8'e 7 bir hücrede, başka 13 yetişkin
00:49
with 13 other grown-upYetişkin menerkekler
11
37815
1587
birey ile birlikte günde
00:52
for 23 and a halfyarım hourssaatler a day.
12
40262
1872
23.5 saat boyunca hapis yattı.
00:55
FoodGıda was not guaranteedgarantili that you'dşimdi etsen get.
13
43188
3405
Yemeğin geleceği her zaman
kesin değildi.
00:59
And I rememberhatırlamak yesterdaydün,
14
47688
1261
O günleri hatırlıyorum,
01:00
as I walkedyürüdü into the roomoda where I was,
15
48973
3073
olduğum odaya yürürken,
01:04
I imaginedhayal the kindtür of cellhücre
that MansonManson would have been livingyaşam in.
16
52070
3340
Manson'un nasıl bir hücrede
yaşadığını hayal ettim.
01:07
Because the toilettuvalet --
17
55434
1400
Çünkü tuvaletteki...
01:09
The rowsıra of the smallküçük roomsOdalar
18
57371
1309
sıralı küçük odacıklar
01:10
that were there were slightlyhafifçe biggerDaha büyük
than the eight-by-sevensekiz yedi cellhücre.
19
58704
3338
8'e 7 hücredeki alandan birazcık
daha büyüktü.
01:14
But beingolmak in that cellhücre
as he awaitedbeklenen the executionerCellat --
20
62551
2595
Ancak o hücrede, infazcısını
beklerken...
01:17
because in prisonhapis,
he did not have a nameisim --
21
65170
2293
hapishanede adı olmadığı için
01:20
MansonManson was knownbilinen by a numbernumara.
22
68292
1840
Manson sadece bir sayıyla
biliniyordu.
01:22
He was just a statisticistatistik.
23
70625
1269
O sadece bir istatistikti.
01:25
He did not know how long he would wait.
24
73751
2064
Orada ne kadar bekleyeceğini bilmiyordu.
01:28
The wait could have been a minutedakika,
25
76323
1754
Bekleme bir dakika olabilirdi,
01:30
the executionerCellat could have come
the nextSonraki minutedakika,
26
78101
2270
infazcı bir sonraki dakika
odaya girebilirdi
01:32
the nextSonraki day,
27
80395
1373
ya da bir sonraki gün
01:33
or it could have takenalınmış 30 yearsyıl.
28
81792
1721
ya da 30 yıl sonra...
01:37
The wait had no endson.
29
85511
1334
Beklemenin bir sonu yoktu.
01:40
And in the midstortasında of the excruciatingdayanılmaz bir painAğrı,
30
88194
2881
Dayanılmaz acının,
01:43
the mentalzihinsel tortureişkence,
31
91099
1266
zihinsel işkencenin ve
01:46
the manyçok unansweredcevapsız questionssorular
that MansonManson facedyüzlü,
32
94061
2734
Manson'un karşılaştığı birçok
belirsiz sorunun arasında
01:50
he knewbiliyordum he was not
going to playoyun the victimkurban.
33
98411
2411
mağduru oynamayacağından emindi.
01:53
He refusedreddetti to playoyun the rolerol of the victimkurban.
34
101331
2317
Mağdur rolünü oynamayı reddetti.
01:56
He was angrykızgın at the justiceadalet systemsistem
that had put him behindarkasında barsBarlar.
35
104497
3366
Onu parmaklıklar arkasına atan
adalet sistemine sinirliydi.
02:01
But he knewbiliyordum the only way
he could changedeğişiklik that justiceadalet systemsistem
36
109188
2929
Ama adalet sistemini değiştirmenin
ya da başkalarının adaleti
02:04
or help other people get justiceadalet
37
112141
2213
bulmasına yardımcı olmanın
tek yolunun mağduru
02:06
was not to playoyun the victimkurban.
38
114378
1421
oynamamak olduğunu biliyordu.
02:09
ChangeDeğiştir camegeldi to MansonManson
when he decidedkarar to embracekucaklamak forgivenessaf
39
117435
4238
Manson onu hapse atanlar için
affı kucaklamayı
02:13
for those who had put him in prisonhapis.
40
121697
1750
seçtiğinde Manson değişti.
02:17
I speakkonuşmak that as a factgerçek.
41
125784
2159
Bunu bir gerçek olarak söylüyorum.
02:20
Because I know who MansonManson is.
42
128776
1632
Çünkü Manson'un kim olduğunu biliyorum.
02:24
I am MansonManson.
43
132403
1150
Manson benim.
02:26
My realgerçek nameisim is PeterPeter MansonManson OukoOuko.
44
134546
2266
Gerçek adım Peter Manson Ouko.
02:30
And after my convictionmahkumiyet,
45
138260
1523
Ve o mahkumiyetimden sonra,
02:31
after that awakeninguyanış of forgivenessaf,
46
139807
2400
affetmenin verdiği uyanıştan sonra,
02:35
I had this movehareket
47
143318
1150
sistemi değiştirmeye
02:37
to help changedeğişiklik the systemsistem.
48
145826
1443
yardım etmeye başladım.
02:40
I alreadyzaten decidedkarar I was not
going to be a victimkurban anymoreartık.
49
148318
2864
Çoktan, artık bir mağdur
olmayacağıma karar vermiştim.
02:44
But how was I going to help
changedeğişiklik a systemsistem
50
152276
2309
Ancak aslında aileleriyle birlikte
olması gereken
02:46
that was bringinggetiren in
youngerdaha genç inmatesMahkumlar everyher day
51
154609
3111
genç çocukları hapseden bir sistemi
02:49
who deservehak etmek to be with theironların familiesaileleri?
52
157744
1857
nasıl değiştirebilirdim?
02:52
So I startedbaşladı mobilizingseferber my colleaguesmeslektaşlar
in prisonhapis, my fellowadam inmatesMahkumlar,
53
160862
3857
Bunun için hapisteki arkadaşlarımı
harekete geçirdim.
02:56
to writeyazmak lettersharfler and memorandaprospektüsü
to the justiceadalet systemsistem,
54
164743
4207
Adalet sistemine, Adli Hizmetler
Komisyonu'na, mektup ve
03:00
to the JudicialYargı ServiceHizmet CommissionKomisyon,
55
168974
2127
memorandum göndermelerini istedim.
03:03
the numeroussayısız taskgörev forcesgüçler
that had been setset up
56
171125
3111
Ülkemiz Kenya'da, Anayasayı
03:06
in our countryülke, KenyaKenya,
57
174260
1674
değiştirebilmek için
03:07
to help changedeğişiklik the constitutionanayasa.
58
175958
1809
ekipler kurduk.
03:10
And we decidedkarar to graspkavramak at those --
59
178260
2539
Ve onları kabul etmeye karar verdik
03:12
to clutchDebriyaj at those trollstroller,
if I mayMayıs ayı use that wordsözcük --
60
180823
3111
o ağlara tutunarak,
adalet sistemimizin
çalışması için
03:15
if only to make the justiceadalet systemsistem work,
61
183958
2397
03:18
and work for all.
62
186379
1150
herkes için çalışmasını
sağlamak için.
03:21
Just about the sameaynı time,
63
189029
1937
Tam da o zamanlarda,
03:22
I metmet a younggenç universityÜniversite
graduatemezun olmak from the UKİNGİLTERE,
64
190990
2825
Birleşik Krallık'tan gelen genç bir
ünivesite mezunu olan
03:25
calleddenilen AlexanderAlexander McLeanMcLean.
65
193839
1600
Alexander McLean ile tanıştım.
03:28
AlexanderAlexander had come in with threeüç or fourdört
of his colleaguesmeslektaşlar from universityÜniversite
66
196228
3485
Alexander, üniversiteden
üç ya da dört arkadaşıyla,
03:31
in theironların gapboşluk yearyıl,
67
199737
1166
okullarına ara vererek,
03:32
and they wanted to help assistyardımcı,
68
200927
2333
bize yardımcı olmak için geldiler.
03:35
setset up a librarykütüphane in KamitiKamiti MaximumMaksimum PrisonHapishane,
69
203284
3086
Kamiti Maksimum Hapishanesinde
bir kütüphane kurdular.
03:38
whichhangi if you GoogleGoogle,
70
206394
1152
Google'da aratırsanız
03:39
you will see is writtenyazılı as one
of the 15 worsten kötü prisonsHapishaneler in the worldDünya.
71
207570
3197
hapishanenin en kötü 15 arasında
sayıldığını görebilirsiniz.
03:43
That was then.
72
211784
1150
O geçmişteydi.
03:45
But when AlexanderAlexander camegeldi in,
73
213307
1453
Alexander geldiğinde,
03:46
he was a younggenç 20-year-old-yaşında boyoğlan.
74
214784
1896
daha 20 yaşında genç bir çocuktu.
03:48
And I was on deathölüm rowsıra at that time.
75
216704
1801
Ben de idam mahkumuydum.
03:51
And we tookaldı him underaltında our wingkanat.
76
219696
1810
Onu kanatlarımız altına aldık.
03:53
It was an honestdürüst trustgüven issuekonu.
77
221530
2769
Dürüst bir güven meselesiydi.
03:56
He trustedgüvenilir us, even thoughgerçi
we were on deathölüm rowsıra.
78
224323
2254
Biz idam mahkumu olsak da,
o bize güvendi.
03:59
And throughvasitasiyla that trustgüven,
79
227157
1245
Ve o güven ile birlikte,
04:00
we saw him and his colleaguesmeslektaşlar
from the universityÜniversite
80
228426
2596
onun ve üniversiteden
arkadaşlarının
04:03
refurbishyenilemek the librarykütüphane
with the latestson technologyteknoloji
81
231046
3635
kütüphaneyi son teknolojiyle
yenilediklerini
04:06
and setset up the infirmaryRevir
to very good standardsstandartlar
82
234705
3944
ve oldukça iyi standartlarda
bir revir açarak
04:10
so that those of us fallingdüşen sickhasta in prisonhapis
83
238673
2785
hapishanede hasta olanlarımızın
04:13
would not necessarilyzorunlu olarak
have to dieölmek in indignityrezaleti.
84
241482
2873
onursuz bir şekilde ölmek zorunda
olmadıklarını gördük.
04:17
HavingSahip metmet AlexanderAlexander,
85
245950
2214
Alexander ile tanıştıktan sonra,
04:20
I had a chanceşans,
86
248188
1159
bir şansım vardı.
04:21
and he gaveverdi me the opportunityfırsat
and the supportdestek,
87
249371
3412
O bana Londra Üniversitesi'nden
üniversite diploması almam için
04:24
to enrollkayıt for a universityÜniversite degreederece
at the UniversityÜniversitesi of LondonLondra.
88
252807
3305
fırsat ve destek verdi.
04:28
Just like MandelaMandela
studiedokudu from SouthGüney AfricaAfrika,
89
256958
2381
Mandela nasıl Güney Afrika'da okuduysa,
04:31
I had a chanceşans to studyders çalışma
at KamitiKamiti MaximumMaksimum SecurityGüvenlik PrisonHapishane.
90
259363
3238
benim de Kamiti Maksimum Güvenlikli
Hapishanesi'nden okuma şansım vardı.
04:35
And two yearsyıl latersonra,
91
263498
1666
2 yıl sonra ise,
04:37
I becameoldu the first graduatemezun olmak of the programprogram
92
265188
2508
bu programın ilk mezunu oldum.
04:39
from the UniversityÜniversitesi of LondonLondra
from withiniçinde the prisonhapis systemsistem.
93
267720
3484
Hapishane içinden Londra Üniversitesi
diploması aldım.
04:44
HavingSahip graduatedmezun, what happenedolmuş nextSonraki --
94
272744
1920
Mezun olduktan sonra olanlar ise...
04:46
(ApplauseAlkış)
95
274688
3505
(Alkışlar)
04:50
Thank you.
96
278217
1150
Teşekkürler.
04:51
(ApplauseAlkış)
97
279391
1083
(Alkışlar)
04:52
HavingSahip graduatedmezun,
98
280498
1492
Mezun olduktan sonra,
04:54
now I feltkeçe empoweredgüçlenmiş.
99
282014
1400
kendimi güçlenmiş hissettim.
04:56
I was not going to playoyun
the helplessçaresiz victimkurban.
100
284014
2444
Çaresiz bir mağduru oynamayacaktım.
04:58
But I feltkeçe empoweredgüçlenmiş
not only to assistyardımcı myselfkendim,
101
286823
2754
Kendimi güçlenmiş hissettim.
Ancak sadece kendime yardım etmek
05:01
to prosecutedava my ownkendi casedurum,
102
289601
1849
ve kendi davamı takip etmek için değil,
05:03
but alsoAyrıca to assistyardımcı the other inmatesMahkumlar
103
291474
3055
aynı zamanda burada bahsedilen
haksızlıklardan mağdur
05:06
who are sufferingçile the similarbenzer injusticesadaletsizlikler
that have just been spokenkonuşulmuş about here.
104
294553
3833
diğer tutuklulara yardım etmek için.
05:11
So I startedbaşladı writingyazı
legalyasal briefsözetleri for them.
105
299490
2397
Onlar için dava özetleri yazmaya başladım.
05:13
With my other colleaguesmeslektaşlar in prisonhapis,
we did as much as we could.
106
301911
3498
Hapishanedeki diğer arkadaşlarımla
elimizden geleni yaptık.
05:19
That wasn'tdeğildi enoughyeterli.
107
307743
1347
Ama yeterli değildi.
05:23
AlexanderAlexander McLeanMcLean
108
311022
1912
Alexandar Mclaen
05:24
and his teamtakım
at the AfricanAfrika PrisonsHapishaneler ProjectProje
109
312958
3730
ve Afrika Hapishaneleri Projesi'ndeki
takımı daha çok
05:28
decidedkarar to supportdestek more inmatesMahkumlar.
110
316712
1897
daha çok tutukluyu
desteklemeye karar verdi.
05:30
And as I'm speakingkonuşuyorum to you todaybugün,
111
318919
1614
Bugün sizle burada konuşurken,
05:32
there are 63 inmatesMahkumlar and staffpersonel
in the KenyaKenya PrisonHapishane ServiceHizmet
112
320561
4135
Kenya Hapishane Servisi kapsamında
63 tutuklu ve personel
05:36
studyingders çalışıyor lawhukuk at the UniversityÜniversitesi of LondonLondra
throughvasitasiyla distancemesafe learningöğrenme.
113
324720
3325
uzaktan öğrenme ile Londra
Üniversitesi'nde hukuk okuyorlar.
05:40
(ApplauseAlkış)
114
328903
5031
(Alkışlar)
05:45
These are changemakersChangemakers
who are beingolmak motivatedmotive
115
333958
3754
Bu değişim yaratan kişiler,
05:49
not only to assistyardımcı
the mostçoğu indolenttembel in societytoplum,
116
337736
3143
sadece toplumdaki en tembellere değil,
05:52
but alsoAyrıca to help the inmatesMahkumlar
and othersdiğerleri get accesserişim to justiceadalet.
117
340903
3738
adalet arayan tutuklulara yardım
etmek için hareket ediyorlar.
05:59
Down there in my prisonhapis cellhücre,
something kepttuttu stirringkarıştırma me.
118
347125
3248
O hapishane hücresindeyken içimdeki
bir coşku durmak bilmedi.
06:03
The wordskelimeler of MartinMartin LutherLuther KingKral
kepttuttu hittingisabet me.
119
351584
2517
Martin Luther King'in sözleri sürekli
aklımda döndü dolaştı.
06:07
And he was always tellingsöylüyorum me,
"PetePete, if you can't flyuçmak,
120
355822
2985
Sanki bana söylüyordu;
"Pete, eğer uçamıyorsan,
06:12
you can runkoş.
121
360370
1150
koşabilirsin,
06:14
And if you can't runkoş,
122
362395
1865
eğer koşamıyorsan,
06:16
you can walkyürümek.
123
364284
1150
yürüyebilirsin.
06:18
But if you can't walkyürümek,
124
366133
1992
Eğer yürüyemiyorsan,
06:20
then you can crawlyavaş ilerleme.
125
368149
1477
o zaman sürünebilirsin.
06:22
But whateverher neyse it is, whateverher neyse it takes,
126
370331
2262
Ama ne olursa olsun, ne yaparsan yap,
06:24
just keep on movinghareketli."
127
372617
1333
ilerlemeye devam et."
06:26
And so I had this urgedürtü to keep movinghareketli.
128
374831
2341
Devam etmek için içimde bir
tutku vardı.
06:29
I still have this urgedürtü
to keep movinghareketli in whateverher neyse I do.
129
377196
2754
Bu tutkuya yaptığım her işte hâlâ sahibim.
06:31
Because I feel the only way
we can changedeğişiklik our societytoplum,
130
379974
3444
Çünkü toplumumuzu değiştirmenin
tek yolunun ve
06:35
the only way we can changedeğişiklik
the justiceadalet systemsistem --
131
383442
2276
son zamanlarda gerçekten
iyileşme gösteren
06:37
whichhangi has really improvedgelişmiş
in our countryülke --
132
385742
2009
adalet sistemimizi değiştirmek
için tek yolun
06:39
is to help get the systemssistemler right.
133
387775
1627
bu sistemleri doğrultmaya
yardım etmekten geçiyor.
06:42
So, on 26thinci OctoberEkim last yearyıl,
after 18 yearsyıl in prisonhapis,
134
390300
3372
Geçen sene 26 Ekim'de,
hapishanede 18 yıl yattıktan sonra,
06:47
I walkedyürüdü out of prisonhapis
on presidentialCumhurbaşkanlığı pardonAF.
135
395482
2404
başkanlık affıyla hapishaneden çıktım.
06:51
I'm now focusedodaklı on helpingyardım ediyor APPAPP --
the AfricanAfrika PrisonsHapishaneler ProjectProje --
136
399061
3246
Afrika Hapishaneleri Projesi'ne
destek vermek hayatım hâline geldi.
06:54
achievebaşarmak its mandatemanda
of trainingEğitim and settingayar up
137
402331
3061
Bu projenin amacı, parmaklıklar
arkasındaki ilk
06:57
the first lawhukuk schoolokul
and legalyasal collegekolej behindarkasında barsBarlar.
138
405416
3487
hukuk okulunu kurmak ve
tutukluların eğitimini sağlamak.
07:01
Where we are going to traintren --
139
409569
1437
Eğiteceğiz...
07:03
(ApplauseAlkış)
140
411030
3912
(Alkışlar)
07:06
Where we are going to traintren
inmatesMahkumlar and staffpersonel
141
414966
3524
Personeli ve tutukluları sadece
yanındaki tutuklu arkadaşına
07:10
not only to assistyardımcı theironların fellowadam inmatesMahkumlar,
142
418514
2277
yardım edecek şekilde değil,
07:12
but to assistyardımcı the entiretüm
widerDaha geniş societytoplum of the poorfakir
143
420815
3095
fakirlikten dolayı yasal adalete
erişimi olmayan
07:15
who cannotyapamam accesserişim legalyasal justiceadalet.
144
423934
2082
tüm halka yardım edecek
şekilde eğiteceğiz.
07:19
So as I speakkonuşmak before you todaybugün,
145
427180
2423
Bugün karşınızda,
07:21
I standdurmak here in the fulltam knowledgebilgi
that we can all reexaminereexamine ourselveskendimizi,
146
429627
5571
hepimizin kendini tekrar
inceleyebileceğinin,
07:27
we can all reexaminereexamine our situationsdurumlar,
147
435222
2762
durumları inceleyebileceğinin,
07:30
we can all reexaminereexamine our circumstanceskoşullar
148
438008
2533
olayları inceleyebileceğinin
ve mağdur rolü oynamak
07:33
and not playoyun the victimkurban narrativeöykü.
149
441959
2267
zorunda olmadığının kanıtıyım.
07:36
The victimkurban narrativeöykü
will not take us anywhereherhangi bir yer.
150
444792
2198
Mağdur rolü bizi hiçbir yere
götürmeyecek.
07:40
I was behindarkasında barsBarlar, yeah.
151
448149
1600
Ben parmaklıklar arkasındaydım, evet.
07:42
But I never feltkeçe and I was not a prisonermahkum.
152
450958
2328
Ama asla kendimi bir tutuklu
gibi hissetmedim.
07:48
The basictemel thing I got to learnöğrenmek
153
456236
2325
Öğrendiğim en temel şeyin
07:50
was that if I thought,
154
458585
2278
ise şu olduğunu düşünüyorum:
07:52
and if you think, you can,
155
460887
2182
Eğer yapabileceğini düşünüyorsan,
07:55
you will.
156
463093
1150
yapacaksın.
07:56
But if you sitoturmak thinkingdüşünme that you can't,
157
464601
2745
Ancak yapamayacağını düşünüyorsan,
07:59
you won'talışkanlık.
158
467370
1150
yapamayacaksın.
08:01
It's as simplebasit as that.
159
469593
1533
Bu kadar basit.
08:04
And so I'm encouragedteşvik
by the peacefulhuzurlu revolutionariesdevrimciler
160
472259
2501
Bu sahnede barışçıl devrimcilerin
yaptıklarını duydukça
08:06
I've heardduymuş on this stageevre.
161
474784
1276
kendimde cesaret buluyorum.
08:08
The worldDünya needsihtiyaçlar you now,
the worldDünya needsihtiyaçlar you todaybugün.
162
476633
2801
Dünyanın size ihtiyacı var.
Dünyanın size bugün ihtiyacı var.
08:12
And as I finishbitiş my talk,
163
480394
2588
Konuşmamı bitirirken,
08:15
I'd just like to asksormak
eachher and everyher singletek one of you here,
164
483006
3248
burada dinleyen her birinizden,
08:19
wonderfulolağanüstü thinkersdüşünürler,
changemakersChangemakers, innovatorsyenilikçiler,
165
487744
3881
harika düşünürler, değişim yaratanlar,
mucitler ve
08:23
the wonderfulolağanüstü globalglobal citizensvatandaşlar
we have at TEDTED,
166
491649
3103
TED'deki harika global vatandaşlardan
08:26
just rememberhatırlamak the wordskelimeler
of MartinMartin LutherLuther KingKral.
167
494776
2483
Martin Luther King'in sözlerini
hatırlamalarını istiyorum.
08:29
Let them continuedevam et ringingzil
in your heartkalp and your life.
168
497958
2587
Kalbinizde ve hayatınızda
bu sözler çınlamaya devam etsin.
08:33
WhateverNe olursa olsun it is,
169
501252
1783
Ne olursa olsun,
08:35
whereverher nerede you are,
170
503059
1626
nerede olursan ol,
08:36
whateverher neyse it takes,
171
504709
1683
ne yaparsan yap
08:38
keep on movinghareketli.
172
506416
1151
ilerlemeye devam et.
08:39
Thank you.
173
507591
1159
Teşekkürler.
08:40
(ApplauseAlkış)
174
508774
3377
(Alkışlar)
08:44
Thank you.
175
512175
1151
Teşekkürler.
08:45
(ApplauseAlkış)
176
513350
4261
(Alkışlar)
Translated by Fahrettin Perçin
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Peter Ouko - Prison reform advocate
Pete Ouko champions access to justice for inmates and the indolent in Africa.

Why you should listen

Twenty years ago, Peter Ouko walked into a police station in  Kenya seeking answers to the circumstances under which his wife had been found murdered and the body dumped next to the police station fence. Unbeknown to him, the hunter would soon find himself as the hunted, and in a journey through the then broken down judicial system, he found himself convicted and sent to the gallows for a crime he maintains he did not commit.

Instead of bitterness, Ouko decided to forgive his tormentors and make the best of his time in prison, becoming the first inmate to graduate with a University of London Diploma in Law while behind bars. He is currently in his final year as an LLB student in the same University.

In his dual role as an Ambassador of the African Prisons Project and Founder of the Youth Safety Awareness Initiative, Ouko today champions access to justice for inmates and the indolent in society while using social enterprise to advocate for a crime free world. His goal: to demystify justice and have a crime free world underpinned by the rule of the law.

More profile about the speaker
Peter Ouko | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee