TEDMED 2012
Robert Gupta: Between music and medicine
Robert Gupta: Müzik ve ilaç tedavisi
Filmed:
Readability: 5.5
1,203,826 views
Robert Gupta doktorluk kariyeri ve kemanistlik arasında kaldığında farketti ki onun yeri elinde yay ve kalbinde sosyal adalet duygusuyla, ikisinin ortasıydı. Toplumun ötekileştirilenleri ve geleneksel ilaç tedavisinin çuvalladığı yerde başarılı olabilen müzik terapisinin gücü hakkında acıklı bir hikaye anlatıyor.
Robert Gupta - Violinist
Violinist Robert Gupta joined the LA Philharmonic at the age of 19 -- and maintains a passionate parallel interest in neurobiology and mental health issues. He's a TED Senior Fellow. Full bio
Violinist Robert Gupta joined the LA Philharmonic at the age of 19 -- and maintains a passionate parallel interest in neurobiology and mental health issues. He's a TED Senior Fellow. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:23
(Music)
0
7765
17803
(Müzik)
02:38
(Applause)
1
142825
3099
(Alkışlamalar)
02:41
Thank you very much. (Applause)
2
145924
5360
Çok teşekkür ederim. (Alkışlar)
02:47
Thank you. It's a distinct privilege to be here.
3
151284
3673
Burada olmak benim için bir ayrıcalık,
teşekkürler.
teşekkürler.
02:50
A few weeks ago, I saw a video on YouTube
4
154957
1924
Birkaç hafta önce YouTube'da
02:52
of Congresswoman Gabrielle Giffords
5
156881
2280
korkunç kurşunlardan biriyle yaralanan
02:55
at the early stages of her recovery
6
159161
2159
Milletvekili Gabrielle Giffords'un
tedavisinin
tedavisinin
02:57
from one of those awful bullets.
7
161320
2185
ilk aşamalarını gösteren
bir video izledim.
bir video izledim.
02:59
This one entered her left hemisphere, and
8
163505
2121
Kurşun sol tarafından girmiş
03:01
knocked out her Broca's area, the speech center of her brain.
9
165626
3516
ve Broca bölgesine, beyninin
konuşma merkezine, zarar vermiş.
konuşma merkezine, zarar vermiş.
03:05
And in this session, Gabby's working with a speech therapist,
10
169142
3906
Ve bu bölümde Gabby bir konuşma
terapisti ile çalışıyor
terapisti ile çalışıyor
03:08
and she's struggling to produce
11
173048
1789
ve en basit kelimeleri
03:10
some of the most basic words, and you can see her
12
174837
3112
oluşturmakta zorlanıyor ve çabaladıkça
03:13
growing more and more devastated, until she ultimately
13
177949
3179
daha da mahvolduğunu,
03:17
breaks down into sobbing tears, and she starts sobbing
14
181128
2876
gözyaşlarına boğulduğunu ve
kifayetsiz kalarak
kifayetsiz kalarak
03:19
wordlessly into the arms of her therapist.
15
184004
3976
terapistinin kollarında
hüngür hüngür ağladığını görüyorsunuz.
hüngür hüngür ağladığını görüyorsunuz.
03:23
And after a few moments, her therapist tries a new tack,
16
187980
2317
Bir süre sonra, terapisti yeni
bir numara deniyor
bir numara deniyor
03:26
and they start singing together,
17
190297
1635
ve beraber şarkı söylemeye başlıyorlar
03:27
and Gabby starts to sing through her tears,
18
191932
2141
ve Gabby gözyaşlarının
ardından söylemeye başlıyor
ardından söylemeye başlıyor
03:29
and you can hear her clearly able to enunciate
19
194073
2663
ve Gabby'nin içinde bulunduğu
durumu tarif eden şarkı sözlerini
durumu tarif eden şarkı sözlerini
03:32
the words to a song that describe the way she feels,
20
196736
2461
net bir şekilde telaffuz ettiğini ve
03:35
and she sings, in one descending scale, she sings,
21
199197
2920
düşük perdeden
03:38
"Let it shine, let it shine, let it shine."
22
202117
3609
"ışılda, ışılda,ışılda" diye şarkı
söylediğini duyuyorsunuz
söylediğini duyuyorsunuz
03:41
And it's a very powerful and poignant reminder of how
23
205726
2981
ve bu, müziğin güzelliğinin, kelimelerin
başarısız olduğu yerde konuşabildiğinin
başarısız olduğu yerde konuşabildiğinin
03:44
the beauty of music has the ability to speak
24
208707
3564
bu olayda ise kelimenin tam anlamıyla
konuşabildiğinin
konuşabildiğinin
03:48
where words fail, in this case literally speak.
25
212271
4776
çok güçlü ve dokunaklı bir hatırlatıcısı.
03:52
Seeing this video of Gabby Giffords reminded me
26
217047
1753
Gabby Giffords'un videosunu izleyince,
03:54
of the work of Dr. Gottfried Schlaug,
27
218800
2801
Dr. Gottfried Schlaug'un
çalışmasını hatırladım.
çalışmasını hatırladım.
03:57
one of the preeminent neuroscientists studying music and the brain at Harvard,
28
221601
3751
Schlaug, müzik ve beyin alanında
Harvard'da çalışan saygın sinir
Harvard'da çalışan saygın sinir
04:01
and Schlaug is a proponent of a therapy called
29
225352
2419
sinir bilimcilerden biri
ve Melodik Tonlama Terapisi
ve Melodik Tonlama Terapisi
04:03
Melodic Intonation Therapy, which has become very popular in music therapy now.
30
227771
5013
adı verilen, müzikle terapide çok popüler
olmuş bu terapinin savunucularından.
olmuş bu terapinin savunucularından.
04:08
Schlaug found that his stroke victims who were aphasic,
31
232784
4323
Schlaug, bazı afazi hastalığı
kurbanlarının
kurbanlarının
04:13
could not form sentences of three- or four-word sentences,
32
237107
4650
3-4 kelimelik cümleleri kuramadıklarını
04:17
but they could still sing the lyrics to a song,
33
241757
3303
fakat aynı kelimelerle şarkı
söyleyebildiklerini fark etmiş.
söyleyebildiklerini fark etmiş.
04:20
whether it was "Happy Birthday To You"
34
245060
1949
Bu "İyi Ki Doğdun" şarkısı
olabileceği gibi
olabileceği gibi
04:22
or their favorite song by the Eagles or the Rolling Stones.
35
247009
2638
Eagles'tan veya Rolling Stones'tan
favori şarkıları olabilir.
favori şarkıları olabilir.
04:25
And after 70 hours of intensive singing lessons,
36
249647
2939
70 saatlik yoğun bir şarkı söyleme
dersinden sonra,
dersinden sonra,
04:28
he found that the music was able to literally rewire
37
252586
4002
müziğin gerçekten hastaların beynini
yeniden canlandırdığı
yeniden canlandırdığı
04:32
the brains of his patients and create a homologous
38
256588
2452
ve beynin sağ tarafında,
sol taraftaki zararı
sol taraftaki zararı
04:34
speech center in their right hemisphere
39
259040
1892
telafi etmek üzere homolog bir
04:36
to compensate for the left hemisphere's damage.
40
260932
3499
konuşma merkezi oluşturduğunu bulmuş.
04:40
When I was 17, I visited Dr. Schlaug's lab, and in one afternoon
41
264431
3385
17 yaşındayken Dr. Schlaug'un
laboratuvarını ziyaret etmiştim.
laboratuvarını ziyaret etmiştim.
04:43
he walked me through some of the leading research
42
267816
2516
Bana müzik ve beyin ile ilgili,
04:46
on music and the brain -- how musicians had
43
270332
3835
müzisyenlerin beyin fonksiyonlarının
04:50
fundamentally different brain structure than non-musicians,
44
274167
3064
müzisyen olmayanlardan nasıl
farklı olabildiğini,
farklı olabildiğini,
04:53
how music, and listening to music,
45
277231
1510
müziğin ve müzik dinlemenin
04:54
could just light up the entire brain, from
46
278741
2254
beynin ön bölgesinden
04:56
our prefrontal cortex all the way back to our cerebellum,
47
280995
3474
en arkadaki cerebellum kısmına kadar,
tüm beyni nasıl aydınlatabildiğini
tüm beyni nasıl aydınlatabildiğini
05:00
how music was becoming a neuropsychiatric modality
48
284469
2827
ve müziğin nasıl
otizmli çocuklar, stres mağduru, kaygı
bozukluğu olan ve depresyondaki kişilere
bozukluğu olan ve depresyondaki kişilere
05:03
to help children with autism, to help people struggling
49
287296
3623
yardım etmek için neropsikiyatrik
bir tedavi haline geldiğini,
bir tedavi haline geldiğini,
05:06
with stress and anxiety and depression,
50
290919
2785
05:09
how deeply Parkinsonian patients would find that their tremor
51
293704
3415
Parkinson hastalarının titremelerinin,
müzik dinledikleri zaman
müzik dinledikleri zaman
05:13
and their gait would steady when they listened to music,
52
297119
3381
kesildiğini, derinden fark ettiklerini ve
05:16
and how late-stage Alzheimer's patients, whose dementia
53
300500
3409
ailelerini bile tanıyamaz hale gelmiş
05:19
was so far progressed that they could no longer recognize
54
303909
2896
ileri derecede Alzheimer hastalarının,
05:22
their family, could still pick out a tune by Chopin
55
306805
2786
çocukken öğrendikleri bir Chopin bestesini
05:25
at the piano that they had learned when they were children.
56
309591
3662
hala hatırlayabildiklerini gösteren
bir araştırmayı anlatmıştı.
bir araştırmayı anlatmıştı.
05:29
But I had an ulterior motive of visiting Gottfried Schlaug,
57
313253
3047
Ama benim ziyaretimin daha
gizli bir amacı vardı,
gizli bir amacı vardı,
05:32
and it was this: that I was at a crossroads in my life,
58
316300
3218
hayatımda, müzik ve tıp arasında
seçim yapmaya çalıştığım
seçim yapmaya çalıştığım
05:35
trying to choose between music and medicine.
59
319518
2785
bir dönüm noktasındaydım.
05:38
I had just completed my undergraduate, and I was working
60
322303
2961
Üniversiteden yeni mezun olmuş
ve Dennis Selkoe'nun
ve Dennis Selkoe'nun
05:41
as a research assistant at the lab of Dennis Selkoe,
61
325264
2873
laboratuvarında araştırma
asistanı olarak çalışıyordum
asistanı olarak çalışıyordum
05:44
studying Parkinson's disease at Harvard, and I had fallen
62
328137
3463
Harvard'da Parkinson Hastalığı ile
ilgili öğrenim görmüş
ilgili öğrenim görmüş
05:47
in love with neuroscience. I wanted to become a surgeon.
63
331600
2867
ve sinir bilimine aşık olmuştum,
cerrah olmak istiyordum.
cerrah olmak istiyordum.
05:50
I wanted to become a doctor like Paul Farmer or Rick Hodes,
64
334467
3778
Rick Holes yada Paul Farmer gibi,
Haiti veya Etiyopya'ya
Haiti veya Etiyopya'ya
05:54
these kind of fearless men who go into places like Haiti or Ethiopia
65
338245
4117
giden korkusuz doktorlar gibi olmak,
05:58
and work with AIDS patients with multidrug-resistant
66
342362
2831
ilaca cevap vermeyen
tüberkülozlu AIDS hastaları
tüberkülozlu AIDS hastaları
06:01
tuberculosis, or with children with disfiguring cancers.
67
345193
3789
ya da kanserli çocuklarla
çalışmak istiyordum.
çalışmak istiyordum.
06:04
I wanted to become that kind of Red Cross doctor,
68
348982
2924
Sınırları olmayan bir
06:07
that doctor without borders.
69
351906
2004
Kızıl Haç doktoru olmak istiyordum.
06:09
On the other hand, I had played the violin my entire life.
70
353910
3543
Öte yandan, tüm hayatım boyunca
keman çalmıştım
keman çalmıştım
06:13
Music for me was more than a passion. It was obsession.
71
357453
3742
Müzik benim için tutkudan öteydi.
Bir saplantıydı. Oksijendi.
Bir saplantıydı. Oksijendi.
06:17
It was oxygen. I was lucky enough to have studied
72
361195
3163
Manhattan'da Juilliard
Müzik ve Dans Okulu'nda
Müzik ve Dans Okulu'nda
06:20
at the Juilliard School in Manhattan, and to have played
73
364358
3079
okuyacak ve ilk kez Zubin Mehta
ve İsrail Filarmoni Orkestrası ile
ve İsrail Filarmoni Orkestrası ile
06:23
my debut with Zubin Mehta and the Israeli philharmonic orchestra in Tel Aviv,
74
367437
4355
Tel Aviv'de sahneye çıkacak
kadar şanslıydım.
kadar şanslıydım.
06:27
and it turned out that Gottfried Schlaug
75
371792
2038
Sonradan öğrendim ki, Gottfried Schlaug
06:29
had studied as an organist at the Vienna Conservatory,
76
373830
3224
Viyana Konservatuvar'ında
org eğitimi almış
org eğitimi almış
06:32
but had given up his love for music to pursue a career
77
377054
2383
ama tıpta bir kariyer edinmek
için müzikten uzaklaşmış.
için müzikten uzaklaşmış.
06:35
in medicine. And that afternoon, I had to ask him,
78
379437
3681
O öğleden sonra,
"Sizin için bu kararı vermek
nasıl bir histi?" diye sordum
nasıl bir histi?" diye sordum
06:39
"How was it for you making that decision?"
79
383118
2536
06:41
And he said that there were still times when he wished
80
385654
2029
o da, hala bazen o günlere dönmeyi
ve eskiden olduğu gibi
ve eskiden olduğu gibi
06:43
he could go back and play the organ the way he used to,
81
387683
2772
org çalmayı dilediğini söyledi
ama benim için
ama benim için
06:46
and that for me, medical school could wait,
82
390455
3217
tıp fakültesi bekleyebilir,
06:49
but that the violin simply would not.
83
393672
2775
fakat keman bekleyemezdi.
06:52
And after two more years of studying music, I decided
84
396447
2560
İki yıl daha müzik okuduktan sonra,
06:54
to shoot for the impossible before taking the MCAT
85
399007
2809
iyi bir Hintli evladın yapacağı gibi
tıp okuyup
tıp okuyup
06:57
and applying to medical school like a good Indian son
86
401816
2576
bir Dr. Gupta olmadan önce, benim için
07:00
to become the next Dr. Gupta. (Laughter)
87
404392
2858
imkansızı denemeye
07:03
And I decided to shoot for the impossible and I took
88
407250
2632
ve Los Angeles Filarmoni orkestrası için
07:05
an audition for the esteemed Los Angeles Philharmonic.
89
409882
2943
seçmelere katılmaya karar verdim.
07:08
It was my first audition, and after three days of playing
90
412825
3002
Katıldığım ilk seçmelerdi ve 3 gün boyunca
07:11
behind a screen in a trial week, I was offered the position.
91
415827
3026
bir ekranın arkasında çaldıktan sonra
işe kabul edilmiştim.
işe kabul edilmiştim.
07:14
And it was a dream. It was a wild dream to perform
92
418853
3918
Rüya gibiydi. Bir orkestrada,
07:18
in an orchestra, to perform in the iconic Walt Disney Concert Hall
93
422771
3500
Walt Disney konser salonunda
07:22
in an orchestra conducted now by the famous Gustavo Dudamel,
94
426271
3584
ünlü Gustavo Dudamel tarafından yönetilen
bir orkestrada çalmak
bir orkestrada çalmak
07:25
but much more importantly to me to be surrounded
95
429855
2986
ama daha da önemlisi,
07:28
by musicians and mentors that became my new family,
96
432841
3890
yeni ailem ve yeni müzikal yuvam olan
07:32
my new musical home.
97
436731
3194
müzisyenler ve ustalar tarafından
çevrelenmek çılgın bir rüyaydı.
çevrelenmek çılgın bir rüyaydı.
07:35
But a year later, I met another musician who had also
98
439925
3710
Fakat bir yıl sonra,
yine Julilliard'da okumuş,
yine Julilliard'da okumuş,
07:39
studied at Juilliard, one who profoundly helped me
99
443635
3089
benim müzisyen olarak
kendi kimliğimi bulmama
kendi kimliğimi bulmama
07:42
find my voice and shaped my identity as a musician.
100
446724
4358
yardımcı olan başka bir
müzisyenle tanıştım.
müzisyenle tanıştım.
07:46
Nathaniel Ayers was a double bassist at Juilliard, but
101
451082
3281
Nathaniel Ayers, Juilliard'da
kontrabas okumuş,
kontrabas okumuş,
07:50
he suffered a series of psychotic episodes in his early 20s,
102
454363
3739
20'li yaşlarında bir dizi
psikotik atak geçirmiş,
psikotik atak geçirmiş,
07:54
was treated with thorazine at Bellevue,
103
458102
2346
Bellevue Hastanesi'nde Klorpromazin
ile tedavi görmüş
ile tedavi görmüş
07:56
and ended up living homeless on the streets of Skid Row
104
460448
3476
ve 30 yıl sonra Los Angeles merkezinde
07:59
in downtown Los Angeles 30 years later.
105
463924
2446
Skid Row sokaklarına düşmüş.
08:02
Nathaniel's story has become a beacon for homelessness
106
466370
3445
Nathaniel'in hikayesi, "Solist" kitabında
ve filminde
ve filminde
08:05
and mental health advocacy throughout the United States,
107
469815
2858
anlatıldığı üzere, evsiz kalan insanlar
ve ABD ruh sağlığı
ve ABD ruh sağlığı
08:08
as told through the book and the movie "The Soloist,"
108
472673
2145
savunucuları için bir
işaret ateşi haline geldi.
işaret ateşi haline geldi.
08:10
but I became his friend, and I became his violin teacher,
109
474818
3146
ben Nathaniel'in arkadaşı
ve keman öğretmeni oldum
ve keman öğretmeni oldum
08:13
and I told him that wherever he had his violin,
110
477964
2510
ve nerede olursa olsun, kemanı
08:16
and wherever I had mine, I would play a lesson with him.
111
480474
2971
ve benim de zamanım olduğu sürece
ona ders vereceğimi söyledim.
ona ders vereceğimi söyledim.
08:19
And on the many times I saw Nathaniel on Skid Row,
112
483445
2679
Skid Row'da Nathaniel'i
sıkça gördüğüm zamanlarda
sıkça gördüğüm zamanlarda
08:22
I witnessed how music was able to bring him back
113
486124
2809
müziğin, onu en karanlık hallerinden
08:24
from his very darkest moments, from what seemed to me
114
488933
2967
nasıl çıkarabildiğine tanık oldum
ve eğitimini almadım fakat
sadece gördüklerime göre bu
sadece gördüklerime göre bu
08:27
in my untrained eye to be
115
491900
1960
08:29
the beginnings of a schizophrenic episode.
116
493860
3800
şizofreninin başlangıcıydı.
08:33
Playing for Nathaniel, the music took on a deeper meaning,
117
497660
3254
Nathaniel için çalmanın artık daha derin
08:36
because now it was about communication,
118
500914
2558
bir anlamı vardı
çünkü artık iletişimle ilgiliydi,
çünkü artık iletişimle ilgiliydi,
08:39
a communication where words failed, a communication
119
503472
2910
kelimelerin başarısız olduğu,
kelimelerden daha derine
kelimelerden daha derine
08:42
of a message that went deeper than words, that registered
120
506382
3158
hitap eden bir mesajın iletilmesiydi.
08:45
at a fundamentally primal level in Nathaniel's psyche,
121
509540
3489
Nathaniel'in ruhunun en temel
seviyesinde kayıtlı olan bu mesaj
seviyesinde kayıtlı olan bu mesaj
08:48
yet came as a true musical offering from me.
122
513029
4547
müzikal bir teklif olarak benden gelmişti.
08:53
I found myself growing outraged that someone
123
517576
3977
Nathaniel gibi birinin
08:57
like Nathaniel could have ever been homeless on Skid Row
124
521553
3909
akıl hastalığı yüzünden
09:01
because of his mental illness, yet how many tens of thousands
125
525462
3339
Skid Row sokaklarına düşmüş olması,
onun kadar trajik
onun kadar trajik
09:04
of others there were out there on Skid Row alone
126
528801
3105
hikayesi olan on binlerce insanın
Skid Row'da olması
Skid Row'da olması
09:07
who had stories as tragic as his, but were never going to have a book or a movie
127
531906
4756
ama onlarla ilgili, onları sokaklardan
kurtaracak bir film yada kitabın olmayacak
kurtaracak bir film yada kitabın olmayacak
09:12
made about them that got them off the streets?
128
536662
2262
olması beni çileden çıkarıyordu.
09:14
And at the very core of this crisis of mine, I felt somehow
129
538924
4013
Benim bu çileden çıkışımın temelinde,
09:18
the life of music had chosen me, where somehow,
130
542937
4095
müziğin benim seçmiş olması muhtemelen
-çok safça da olsa-
-çok safça da olsa-
09:22
perhaps possibly in a very naive sense, I felt what Skid Row
131
547032
2969
Skid Row'un ihtiyacının
Bunker Hill'de çalan
Bunker Hill'de çalan
09:25
really needed was somebody like Paul Farmer
132
550001
3011
başka bir klasik müzik sanatçısı
yeni Paul Farmer
yeni Paul Farmer
09:28
and not another classical musician playing on Bunker Hill.
133
553012
4141
gibi birisi olduğunu hissetmemdi.
09:33
But in the end, it was Nathaniel who showed me
134
557153
2050
Ama sonuçta, değişim istiyorsam,
09:35
that if I was truly passionate about change,
135
559203
2727
fark yaratmak istiyorsam,
en iyi araca sahip olduğumu
en iyi araca sahip olduğumu
09:37
if I wanted to make a difference, I already had the perfect instrument to do it,
136
561930
4323
ve bununda kendi hayatımla
onun hayatını birleştiren
onun hayatını birleştiren
09:42
that music was the bridge that connected my world and his.
137
566253
4769
müzik olduğunu bana Nathaniel gösterdi.
09:46
There's a beautiful quote
138
571022
1672
Romantik Alman besteci Robert Schuman
09:48
by the Romantic German composer Robert Schumann,
139
572694
2464
tarafından söylenmiş
çok güzel bir söz vardır,
çok güzel bir söz vardır,
09:51
who said, "To send light into the darkness of men's hearts,
140
575158
5209
"İnsanların yüreklerinin
karanlıklarına ışık göndermek,
karanlıklarına ışık göndermek,
09:56
such is the duty of the artist."
141
580367
2425
işte bu bir sanatçının görevidir."
09:58
And this is a particularly poignant quote
142
582792
2436
Bu söz özellikle çok dokunaklı, çünkü
10:01
because Schumann himself suffered from schizophrenia
143
585228
2739
Schumann da şizofreni hastasıydı ve
10:03
and died in asylum.
144
587967
2108
ve akıl hastanesinde ölmüştü.
10:05
And inspired by what I learned from Nathaniel,
145
590075
2462
Nathaniel'den öğrendiklerimden
ilham alarak
ilham alarak
10:08
I started an organization on Skid Row of musicians
146
592537
2364
Skid Row' müzisyenlerinden oluşan
Sokak Senfonisi
Sokak Senfonisi
10:10
called Street Symphony, bringing the light of music
147
594901
3193
organizasyonunu başlattım.
10:13
into the very darkest places, performing
148
598094
2644
Skid Row'daki sığınaklarda,
kliniklerde kalan evsizler,
kliniklerde kalan evsizler,
10:16
for the homeless and mentally ill at shelters and clinics
149
600738
2587
akıl hastaları, travma sonrası
stres bozukluğu yaşayan
stres bozukluğu yaşayan
10:19
on Skid Row, performing for combat veterans
150
603325
4030
savaş gazileri, hapsedilmiş
ve akıl sağlığını yitirmiş
ve akıl sağlığını yitirmiş
10:23
with post-traumatic stress disorder, and for the incarcerated
151
607355
3410
suçlular için çalarak müziğin ışığını
10:26
and those labeled as criminally insane.
152
610765
3804
en karanlık yerlere götürdük.
10:30
After one of our events at the Patton State Hospital
153
614569
2393
San Bernardino'daki
Patton State Hastanesi'nde
Patton State Hastanesi'nde
10:32
in San Bernardino, a woman walked up to us
154
616962
2521
çaldığımız bir organizasyondan sonra
bir kadın
bir kadın
10:35
and she had tears streaming down her face,
155
619483
2317
bize doğru yaklaştı.
Gözyaşları yüzünden süzülüyordu,
Gözyaşları yüzünden süzülüyordu,
10:37
and she had a palsy, she was shaking,
156
621800
2466
felçliydi ve titriyordu.
10:40
and she had this gorgeous smile, and she said
157
624266
3022
Müthiş bir gülümsemesi vardı.
Daha önce klasik müzik
Daha önce klasik müzik
10:43
that she had never heard classical music before,
158
627288
1982
dinlemediğini, keman sesi duymadığını
10:45
she didn't think she was going to like it, she had never
159
629270
2426
ve bir gün klasik müziği seveceğini
hiç düşünmediğini
hiç düşünmediğini
10:47
heard a violin before, but that hearing this music was like hearing the sunshine,
160
631696
4102
müziği duymanın
güneşin doğuşunu duymak gibi olduğunu
güneşin doğuşunu duymak gibi olduğunu
10:51
and that nobody ever came to visit them, and that for the first time in six years,
161
635798
3369
ve altı yıldan beri ilk defa
birilerinin onları ziyarete geldiğini
birilerinin onları ziyarete geldiğini
10:55
when she heard us play, she stopped shaking without medication.
162
639167
4803
ve müziği duyduğu andan itibaren
titremesinin durduğunu söyledi.
titremesinin durduğunu söyledi.
10:59
Suddenly, what we're finding with these concerts,
163
643970
2958
Birdenbire, sahneden, ışıklardan,
takım elbiselerden uzak
takım elbiselerden uzak
11:02
away from the stage, away from the footlights, out
164
646928
3042
bu konserlerle, müzisyenler,
müziğin beyin üzerindeki
müziğin beyin üzerindeki
11:05
of the tuxedo tails, the musicians become the conduit
165
649970
3621
muazzam tedavi edici etkisini,
11:09
for delivering the tremendous therapeutic benefits
166
653591
3122
bu salona hiçbir zaman gelemeyecek,
11:12
of music on the brain to an audience that would never
167
656713
3093
bu tarz bir müziğe
11:15
have access to this room,
168
659806
1802
hiçbir zaman erişimi olmayacak
11:17
would never have access to the kind of music that we make.
169
661608
5832
bir topluluğa iletir oldular.
11:23
Just as medicine serves to heal more
170
667440
3431
İlaçların, vücudun kendi kendine
sağlayamayacağı
sağlayamayacağı
11:26
than the building blocks of the body alone,
171
670871
3298
iyileşmeyi sağlaması gibi,
11:30
the power and beauty of music transcends the "E"
172
674169
3767
müziğin gücü ve güzelliği,
sevgili kısaltmamızın (TED)
sevgili kısaltmamızın (TED)
11:33
in the middle of our beloved acronym.
173
677936
2735
ortasındaki "E" yi aşıyor.
(Entertainment: Eğlence)
(Entertainment: Eğlence)
11:36
Music transcends the aesthetic beauty alone.
174
680671
3638
Müzik estetik güzelliği aşıyor.
11:40
The synchrony of emotions that we experience when we
175
684309
3010
Wagner'in bir operasını
veya Brahm'ın bir senfonisini
veya Brahm'ın bir senfonisini
11:43
hear an opera by Wagner, or a symphony by Brahms,
176
687319
3257
ya da Beethoven'da bir oda
müziğini duyduğumuzda oluşan
müziğini duyduğumuzda oluşan
o duyguların ahengi,
bizi paylaşılan
bizi paylaşılan
11:46
or chamber music by Beethoven, compels us to remember
177
690576
3646
ortak insanlığımızı ve derinden
bağlantılı toplumsal bilinci,
bağlantılı toplumsal bilinci,
11:50
our shared, common humanity, the deeply communal
178
694222
3908
empatik bilinci hatırlamaya
öyle derinden zorlar ki
öyle derinden zorlar ki
11:54
connected consciousness, the empathic consciousness
179
698130
3415
nöropsikiyatrist
Lain McGilchrist' e göre bu adeta
Lain McGilchrist' e göre bu adeta
11:57
that neuropsychiatrist Iain McGilchrist says is hard-wired
180
701545
3573
beynin sağ yarım küresine
12:01
into our brain's right hemisphere.
181
705118
3076
fiziksel olarak bağlanmıştır.
12:04
And for those living in the most dehumanizing conditions
182
708194
3396
Müzik ve müziğin güzelliği,
akıl hastalığının en insanlık dışı
sınırlarında yaşayan
sınırlarında yaşayan
12:07
of mental illness within homelessness
183
711590
2161
evsiz ve mahpuslara,
etraflarındaki dünyanın ötesine
etraflarındaki dünyanın ötesine
12:09
and incarceration, the music and the beauty of music
184
713751
2783
geçebileceklerini, dünyadaki
12:12
offers a chance for them to transcend the world around them,
185
716534
4632
güzel şeyleri hala tecrübe
edebileceklerini ve insanlığın
12:17
to remember that they still have the capacity to experience
186
721166
3382
onları unutmadığını
hatırlatma şansını verir.
hatırlatma şansını verir.
12:20
something beautiful and that humanity has not forgotten them.
187
724548
3952
12:24
And the spark of that beauty, the spark of that humanity
188
728500
2861
Bu güzellik ve insanlık kıvılcımı
umuda dönüşür
umuda dönüşür
12:27
transforms into hope,
189
731361
2800
12:30
and we know, whether we choose the path of music
190
734161
2960
ve biliyoruz ki, ister müziğin
ister ilaçların yolunu seçelim,
ister ilaçların yolunu seçelim,
12:33
or of medicine, that's the very first thing we must instill
191
737121
3209
toplumumuza, dinleyicilerimize
öğreteceğimiz ilk şey
12:36
within our communities, within our audiences,
192
740330
1939
12:38
if we want to inspire healing from within.
193
742269
3931
iyileşme ilhamını kendimizden
almayı istemek olacaktır.
almayı istemek olacaktır.
Konuşmamı, ingiliz şair John Keats'in
12:42
I'd like to end with a quote by John Keats,
194
746200
2676
12:44
the Romantic English poet,
195
748876
2045
hepinizin bildiğinden emin olduğum şu
12:46
a very famous quote that I'm sure all of you know.
196
750921
2938
meşhur sözüyle bitirmek istiyorum.
12:49
Keats himself had also given up a career in medicine
197
753859
3019
Ayrıca Keats'in kendisi de
şiirle ilgilenmek için tıp
şiirle ilgilenmek için tıp
12:52
to pursue poetry, but he died when he was a year older than me.
198
756878
3321
kariyerinden vazgeçmiştir, ama kendisi
benden 1 yaş büyükken ölmüştür.
benden 1 yaş büyükken ölmüştür.
12:56
And Keats said, "Beauty is truth, and truth beauty.
199
760199
5073
Keats der ki: "Güzellik gerçekliktir,
gerçeklik ise güzelliktir.
gerçeklik ise güzelliktir.
13:01
That is all ye know on Earth, and all ye need to know."
200
765272
6498
Dünya üzerinde tek bildiğiniz budur ve
bütün bilmeniz gereken de budur."
bütün bilmeniz gereken de budur."
13:10
(Music)
201
774527
164123
(Müzik)
15:54
(Applause)
202
938650
28476
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Robert Gupta - ViolinistViolinist Robert Gupta joined the LA Philharmonic at the age of 19 -- and maintains a passionate parallel interest in neurobiology and mental health issues. He's a TED Senior Fellow.
Why you should listen
Violinist Robert Vijay Gupta joined the Los Angeles Philharmonic at the age of 19. He made his solo debut, at age 11, with the Israel Philharmonic under Zubin Mehta. He has a Master's in music from Yale. But his undergraduate degree? Pre-med. As an undergrad, Gupta was part of several research projects in neuro- and neurodegenerative biology. He held Research Assistant positions at CUNY Hunter College in New York City, where he worked on spinal cord neuronal regeneration, and at the Harvard Institutes of Medicine Center for Neurologic Diseases, where he studied the biochemical pathology of Parkinson's disease.
Gupta is passionate about education and outreach, both as a musician and as an activist for mental health issues. He has the privilege of working with Nathaniel Ayers, the brilliant, schizophrenic musician featured in "The Soloist," as his violin teacher.
Robert Gupta | Speaker | TED.com