TEDxHousesOfParliament
Lemn Sissay: A child of the state
Lemn Sissay: Devletin çocuğu
Filmed:
Readability: 3.6
905,635 views
Edebiyat eskilerden beri hayran olmuştur koruyucu ailede barınmış, evlatlık edinilmiş ya da yetimhanelerde barınmış çocuklara, Musa'dan Külkedisi'ne, Oliver Twist'den Harry Potter'a. Öyleyse neden bir çok öksüz çocuk geçmişini saklamaya mecbur hissediyor kendini? Şair ve oyun yazarı Lemn Sissay kendi hayat hikayesini anlatıyor.
Lemn Sissay - Poet and playwright
An award-winning playwright and popular broadcaster in the UK, as well as the author of five poetry books, Lemn Sissay has a way with words. Full bio
An award-winning playwright and popular broadcaster in the UK, as well as the author of five poetry books, Lemn Sissay has a way with words. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
Having spent 18 years as a child of the state
0
864
4245
18 yılımı devletin çocuğu olarak geçirdim,
00:21
in children's homes and foster care,
1
5109
2306
çocuk evlerinde ve koruyucu ailelerde,
00:23
you could say that I'm an expert on the subject,
2
7415
3048
bu konuda uzman olduğumu söyleyebilirsiniz,
00:26
and in being an expert, I want to let you know that
3
10463
3558
bir uzman olarak bilmenizi isterim ki
00:29
being an expert does in no way make you right
4
14021
5607
uzman olmak sizi haklı kılmaya yetmez
00:35
in light of the truth.
5
19628
3000
gerçeğin ışığında.
00:38
If you're in care, legally the government is your
6
22628
4188
Çocuk yuvasındaysanız, resmi olarak devlet sizin
00:42
parent, loco parentis.
7
26816
3727
ebeveyniniz, ailenizdir.
00:46
Margaret Thatcher was my mother. (Laughter)
8
30543
3949
Margaret Thatcher benim annemdi. (Kahkaha)
00:50
Let's not talk about breastfeeding. (Laughter)
9
34492
3649
Ama emzirmekten bahsetmeyelim. (Kahkaha)
00:54
Harry Potter was a foster child.
10
38141
3138
Harry Potter koruyucu ailedeydi.
00:57
Pip from "Great Expectations" was adopted;
11
41279
5040
"Büyük Umutlar"dan Pip evlat edinilmişti.
01:02
Superman was a foster child;
12
46319
3082
Süpermen koruyucu ailedeydi,
01:05
Cinderella was a foster child;
13
49401
3528
Sindirella koruyucu ailedeydi,
01:08
Lisbeth Salander, the girl with the dragon tattoo,
14
52929
3608
Lisbeth Salander, ejderha dövmeli kız,
01:12
was fostered and institutionalized;
15
56537
2922
ailesinden ayrılıp bir süre hastanede yaşamıştı.
01:15
Batman was orphaned;
16
59459
4375
Batman yetim kalmıştı.;
01:19
Lyra Belacqua from Philip Pullman's "Northern Lights"
17
63834
3698
Philip Pulman'ın "Kuzey Işıkları" eserinden Lyra Belacqua
01:23
was fostered;
18
67532
1689
koruyucu ailedeydi,
01:25
Jane Eyre, adopted;
19
69221
2735
Jane Eyre, evlatlıktı.
01:27
Roald Dahl's James from "James and the Giant Peach;"
20
71956
4583
Roald Dahl'ın "James and the Giant Peach" eserinden James;
01:32
Matilda; Moses -- Moses! (Laughter)
21
76539
5512
Matilda; Musa --Musa! (Kahkaha)
01:37
Moses! (Laughter) --
22
82051
2447
Musa! (Kahkaha)
01:40
the boys in Michael Morpurgo's "Friend or Foe;"
23
84498
4496
Michael Morpurgo'nun "Friend or Foe" eserindeki çocuklar;
01:44
Alem in Benjamin Zephaniah's "Refugee Boy;"
24
88994
3816
Benjamin Zephaniah'ın "Refugee Boy" eserinde Alem;
01:48
Luke Skywalker --
25
92810
2584
Luke Skywalker --
01:51
Luke Skywalker! (Laughter) --
26
95394
2871
Luke Skywalker! (Kahkaha)
01:54
Oliver Twist;
27
98265
2287
Oliver Twist;
01:56
Cassia in "The Concubine of Shanghai" by Hong Ying;
28
100552
4211
Hong Ying'in "The Concubine of Shangai" eserinden Cassia;
02:00
Celie in Alice Walker's "The Color Purple."
29
104763
3357
Alice Walker'ın "The Color Purple" eserinden Celie.
02:04
All of these great fictional characters, all of them
30
108120
4612
Tüm bu kurgu karekterleri, hepsi
02:08
who were hurt by their condition,
31
112732
3997
durumlarından ötürü incinmiş insanlar,
02:12
all of them who spawned thousands of other books
32
116729
4648
binlerce diğer kitapları ve filmleri
02:17
and other films, all of them
33
121377
2455
çıkarmış insanlar, hepsi
02:19
were fostered, adopted or orphaned.
34
123832
4153
koruyucu ailedeydi, evlatlıktı ya da yetimhanedeydi.
02:23
It seems that writers know that the child
35
127985
5564
Görünen o ki, yazarlar biliyorlar
02:29
outside of family reflects on what family truly is
36
133549
7149
aile dışından bir çocuğun, ailenin, olduğunu sandığı halini değil
02:36
more than what it promotes itself to be.
37
140698
3590
gerçek halini yansıttığını.
02:40
That is, they also use extraordinary skills
38
144288
4967
Ayrıca sıradışı yetenekler kullanıyorlar
02:45
to deal with extraordinary situations on a daily basis.
39
149255
4829
sıradışı durumlarla başedebilmek için günlük hayatta.
02:49
How have we not made the connection?
40
154084
3522
Nasıl bir bağlantı kuramadık?
02:53
And why have we not made the connection, between
41
157606
4038
Ve neden aralarında bir bağlantı kurmadık
02:57
— How has that happened? —
42
161644
2200
--Bu nasıl oldu?--
02:59
between these incredible characters of popular culture
43
163844
3568
popüler kültürün bu inanılmaz karakterleri ile
03:03
and religions, and the fostered, adopted or orphaned child
44
167412
5088
dinler, aramızda bulunan koruyucu ailelerdeki çocuklar, evlatlık çocuklar, yetimhanedeki çocuklar arasında?
03:08
in our midst? It's not our pity that they need.
45
172500
4632
İhtiyaç duydukları şey onlara acımamız değil.
03:13
It's our respect.
46
177132
2601
Saygımız.
03:15
I know famous musicians,
47
179733
2617
Ünlü müzisyenler biliyorum,
03:18
I know actors and film stars and millionaires and novelists
48
182350
5072
aktörler, film yıldızları, milyonerler ve yazarlar biliyorum
03:23
and top lawyers and television executives
49
187422
3501
ve en iyi avukatlar, televizyon yöneticileri
03:26
and magazine editors and national journalists
50
190923
2450
ve magazin editörleri, ulusal gazeteciler
03:29
and dustbinmen and hairdressers, all who were
51
193373
2841
ve çöpçüler, kuaförler, hepsi bakım altındaydı
03:32
looked after children, fostered, adopted or orphaned,
52
196214
3536
evlat edinilmişti veya yetimhanedeydi
03:35
and many of them grow into their adult lives
53
199750
2672
ve birçoğu geçmişlerinden konuşmaktan korkarak
03:38
in fear of speaking of their background, as if it may
54
202422
4271
büyüdüler, belki
03:42
somehow weaken their standing in the foreground,
55
206693
4307
bir şekilde önde durmalarını zayıflatır diye,
03:46
as if it were somehow Kryptonite, as if it were a time bomb
56
211000
4042
bir kriptonmuş gibi, bir saatli bombaymış
03:50
strapped on the inside. Children in care,
57
215042
4047
ve içerden bantlanmış gibi. Koruyucu ailedeki çocuklar,
03:54
who've had a life in care, deserve the right
58
219089
3134
yetimhanede bir hayat geçirmiş olan çocuklar,
03:58
to own and live the memory of their own childhood.
59
222223
5850
kendi çocukluk anılarını yaşama hakkına sahipler.
04:03
It is that simple.
60
228073
2279
Bu kadar basit.
04:06
My own mother — and I should say this here —
61
230352
4006
Kendi annem --ve bunu burada söylemeliyim--
04:10
she same to this country in the late '60s,
62
234358
3854
bu ülkeye 60'ların sonunda gelmiş,
04:14
and she was, you know, she found herself pregnant,
63
238212
3765
kendini hamile bulmuş,
04:17
as women did in the late '60s. You know what I mean?
64
241977
2095
60'ların sonunda bir kadın olarak. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?
04:19
They found themselves pregnant.
65
244072
1949
Kendilerini hamile bulurlardı.
04:21
And she sort of, she had no idea of the context
66
246021
4674
O bir tür... İçine düştüğü durumun
04:26
in which she'd landed.
67
250695
4120
farkında değilmiş.
04:30
In the 1960s -- I should give you some context -- in the 1960s,
68
254815
3848
1960'larda --Size biraz şartlardan bahsetmeliyim--
04:34
if you were pregnant and you were single,
69
258663
3351
eğer hamileydiyseniz ve bekardıysanız,
04:37
you were seen as a threat to the community.
70
262014
2901
toplum için bir tehdit olarak görülüyordunuz.
04:40
You were separated from your family by the state.
71
264915
5859
Devlet tarafından ailenizden alınırdınız.
04:46
You were separated from your family and placed into
72
270774
2702
Ailenizden alınırdınız ve
04:49
mother and baby homes.
73
273476
2122
anne çocuk yuvalarına yerleştirilirdiniz.
04:51
You were appointed a social worker.
74
275598
3141
Bir memur görevlendirilirdi sizin için.
04:54
The adoptive parents were lined up.
75
278739
2390
Evlat edinecek aileler sıralanırdı.
04:57
It was the primary purpose of the social worker, the aim,
76
281129
4085
Sosyal hizmetlerin esas amacı
05:01
to get the woman at her most vulnerable time
77
285214
3341
evlatlık verme belgelerini imzalatmak için
05:04
in her entire life, to sign the adoption papers.
78
288555
5353
kadının hayatındaki en savunmasız olduğu dönemi yakalamaktı.
05:09
So the adoption papers were signed.
79
293908
1885
Böylece evlatlık verme belgeleri imzalandı.
05:11
The mother and baby's homes were often run by nuns.
80
295793
3570
Anne ve çocuk yuvaları genellikle rahibeler tarafından çalıştırılırdı.
05:15
The adoption papers were signed,
81
299363
3176
Evlatlık verme belgeleri imzalanırdı,
05:18
the child was given to the adoptive parents, and the mother
82
302539
3696
çocuk, evlat edinecek ebeveynlere verilirdi
05:22
shipped back to her community
83
306235
2424
ve anne topluma geri yollanırdı,
05:24
to say that she'd been on a little break.
84
308659
2991
kısa bir mola verdim demek üzere.
05:27
A little break.
85
311650
2686
Kısa bir mola.
05:30
A little break.
86
314336
1678
Kısa bir mola.
05:31
The first secret of shame for a woman
87
316014
3565
Bir kadın için ilk utanç sırrı
05:35
for being a woman, "a little break."
88
319579
5079
kadın olarak, "kısa bir mola"
05:40
The adoption process took, like, a matter of months,
89
324658
3091
Evlat edinme süreci devam eder, birkaç ay,
05:43
so it was a closed shop, you know, sealed deal,
90
327749
3880
böylece tamamlanmış bir alışverişti, bilirsiniz, pazarlık tamamdı,
05:47
an industrious, utilitarian solution:
91
331629
6505
verimli, faydacı bir çözüm:
05:54
the government, the farmer,
92
338134
3358
hükümet, çiftçi,
05:57
the adopting parents, the consumer,
93
341492
3847
evlat edinen aileler, tüketici,
06:01
the mother, the earth, and the child, the crop.
94
345339
4802
anne, yeryüzü; ve çocuk, bitki.
06:06
It's kind of easy to patronize the past,
95
350141
4654
Geçmişi küçük görmek biraz kolay,
06:10
to forego our responsibilities in the present.
96
354795
4904
mevcut sorumluluklarımızdan vazgeçmek için.
06:15
What happened then is a direct reflection
97
359699
3852
O zamanlar, olanlar şu an olanların
06:19
of what is happening now. Everybody believed themselves
98
363551
5244
doğrudan yansımasıdır. Herkes doğru olanı
06:24
to be doing the right thing by God and by the state
99
368795
4537
yaptığına inanıyordu tanrı ve devlet adına
06:29
for the big society, fast-tracking adoption.
100
373332
6887
büyük toplum için, hızlı yürütülen evlat edinme.
06:36
So anyway, she comes here, 1967, she's pregnant,
101
380219
5193
Herneyse, buraya geldi, 1967, o hamileydi
06:41
and she comes from Ethiopia that was celebrating
102
385412
5078
ve Etiyopya'dan gelmişti, o zamanlar oranın
06:46
its own jubilee at the time
103
390490
2698
kutlamalar vardı,
06:49
under the Emperor Haile Selassie,
104
393188
2770
İmparator Haile Selassie dönemiydi
06:51
and she lands months before the Enoch Powell speech,
105
395958
5126
ve Enoch Powell konuşmasından aylar önce ulaşmıştı,
06:56
the "Rivers of Blood" speech.
106
401084
2120
"The Rivers of Blood" (Kan Nehirleri) konuşması.
06:59
She lands months before the Beatles release "The White Album,"
107
403204
4622
Beatles'ın "The White Album"ü çıkmadan aylar önce ulaşmıştı,
07:03
months before Martin Luther King was killed.
108
407826
2684
Martin Luther King öldürülmeden aylar önce.
07:06
It was a summer of love if you were white.
109
410510
2451
Aşk yazıydı eğer bir beyazdıysanızsanız.
07:08
If you were black, it was a summer of hate.
110
412961
3692
Eğer bir siyahiydiyseniz, nefret yazıydı.
07:12
So she goes from Oxford, she's sent to the north of England
111
416653
5650
Oxford'dan kuzey İngiltere'ye gönderildi,
07:18
to a mother and baby home, and appointed a social worker.
112
422303
4360
anne ve çocuk yuvasına ve bir sosyal hizmet görevlisi atandı.
07:22
It's her plan. You know, I have to say this in the Houses --
113
426663
4240
Onun planıydı. Bilirsiniz, meclislerde böyle söylemek zorundayım --
07:26
It's her plan to have me fostered for a short period of time
114
430903
4271
Onun planıydı beni kısa bir süreliğine koruma altına vermek,
07:31
while she studies. But the social worker,
115
435174
3575
henüz o okuyorken. Ama sosyal hizmet görevlisinin,
07:34
he had a different agenda.
116
438749
2994
farklı bir planı vardı.
07:37
He found the foster parents, and he said to them,
117
441743
4207
Koruyucu aileyi buldu ve onlara dedi ki,
07:41
"Treat this as an adoption. He's yours forever.
118
445950
3832
"Bu bir evlat edinmeymiş gibi davranın. Sonsuza dek sizindir o.
07:45
His name is Norman." (Laughter)
119
449782
3447
İsmi Norman." (Kahkaha)
07:49
Norman! (Laughter)
120
453229
2337
Norman! (Kahkaha)
07:51
Norman!
121
455566
2712
Norman!
07:54
So they took me. I was a message, they said.
122
458278
6226
Böylece beni aldılar. Ben bir mesajmışım, söylediklerine göre.
08:00
I was a sign from God, they said.
123
464504
2459
Tanrı'dan bir işaret, dediler.
08:02
I was Norman Mark Greenwood.
124
466963
3744
Ben Norman Mark Greenwood'dum
08:06
Now, for the next 11 years, all I know is that this woman,
125
470707
3419
Şimdi, süregelen 11 yıl boyunca, tek bildiğim bu kadının
08:10
this birth woman, should have her eyes scratched out
126
474126
2588
bu insan evladının, gözlerinin çıkarılması gerektiği.
08:12
for not signing the adoption papers. She was an evil woman
127
476714
3002
Evlat edinme kağıtlarını imzalamadığı için. Kötü bir kadındı,
08:15
too selfish to sign, so I spent those 11 years
128
479716
3077
imzalayamayacak kadar bencildi, o 11 yılı
08:18
kneeling and praying.
129
482793
2756
diz çökerek dua ederek geçirdim.
08:21
I tried praying. I swear I tried praying.
130
485549
3121
Dua etmeyi denedim. Yemin ederim denedim.
08:24
"God, can I have a bike for Christmas?"
131
488670
3808
"Tanrım, Noel'de bisiklet alabilir miyim"
08:28
But I would always answer myself, "Yes, of course you can."
132
492478
4348
Ama her zaman kendi kendime cevaplardım, "Evet, elbette alabilirsin."
08:32
(Laughter)
133
496826
1614
(Kahkaha)
08:34
And then I was supposed to determine whether that
134
498440
2737
Ve sonra belirlemem gerekirdi
08:37
was the voice of God or it was the voice of the Devil.
135
501177
3532
bu ses Tanrı'nın mıydı yoksa Şeytan'ın mıydı.
08:40
And it turns out I've got the Devil inside of me.
136
504709
7359
Ve anlaşıldı ki içimde Şeytan varmış.
08:47
Who knew? (Laughter)
137
512068
2408
Kim bilirdi? (Kahkaha)
08:50
So anyway, two years sort of passed,
138
514476
2896
Herneyse, iki yıl bir şekilde geçti,
08:53
and they had a child of their own,
139
517372
1778
kendi çocukları oldu
08:55
and then another two years passed, and they had another child of their own,
140
519150
2464
ve bir iki yıl daha geçti, başka bir çocukları daha oldu,
08:57
and then another time passed
141
521614
2291
bir süre daha geçti,
08:59
and they had another child that they called an accident,
142
523905
2577
bir çocukları daha oldu, kaza dediler,
09:02
which I thought was an unusual name. (Laughter)
143
526482
3408
ki bu bana göre sıradışı bir isimdi. (Kahkaha)
09:05
And I was on the cusp of, sort of, adolescence,
144
529890
3729
Ve ben ergenliğin pençesindeydim,
09:09
so I was starting to take biscuits from the tin without asking.
145
533619
4405
bu yüzden, izin almadan konserve kutusundan kurabiye almaya başladım.
09:13
I was starting to stay out a little bit late, etc., etc.
146
538024
3777
Dışarda biraz daha geç saatlere kadar kalmaya başladım, vb.
09:17
Now, in their religiosity, in their naivete,
147
541801
3403
Şimdi, onların yobazlığında, onların saflığında,
09:21
my mom and dad, which I believed them to be forever,
148
545204
2437
benim annem ve babam, sonsuza dek öyle olacağına inandığım,
09:23
as they said they were, my mom and dad
149
547641
3268
onların da söylediği gibi, annem ve babam
09:26
conceived that I had the Devil inside of me.
150
550909
6809
içimde şeytanın olduğunu düşündüler.
09:33
And what -- I should say this here, because this is how
151
557718
2058
--Bunu burada belirtmeliyim,
09:35
they engineered my leaving.
152
559776
1959
çünkü hayatımı bu şekilde şekillendirdiler.
09:37
They sat me at a table, my foster mom, and she said to me,
153
561735
3389
Beni bir masaya oturttular, koruyucu annem bana dedi ki,
09:41
"You don't love us, do you?" At 11 years old.
154
565124
2068
"Bizi sevmiyorsun, değil mi?" 11 yaşındayım.
09:43
They've had three other children. I'm the fourth. The third was an accident.
155
567192
3509
3 çocukları daha vardı. Ben dördüncüydüm. 3. kazaydı.
09:46
And I said, "Yeah, of course I do." Because you do.
156
570701
4045
Ve dedim ki, "Evet, elbette seviyorum." Çünkü siz de seversiniz."
09:50
My foster mother asked me to go away to think about love
157
574746
2151
Koruyucu annem uzaklaşmamı ve sevgi hakkında düşünmemi istedi.
09:52
and what it is and to read the Scriptures and to come back tomorrow
158
576897
2844
Ne olduğunu düşünmemi, kutsal kitabı okumamı ve yarın geri gelmemi istedi.
09:55
and give my most honest and truthful answer.
159
579741
2943
Ve en dürüst, en doğru cevabımı vermemi.
09:58
So this was an opportunity. If they were asking me
160
582684
2840
Bu yüzden bu bir fırsattı. Eğer onları sevip sevmediğimi
10:01
whether I loved them or not, then I mustn't love them,
161
585524
2336
bana soruyorlarsa, o halde onları sevmemeliydim.
10:03
which led me to the miracle of thought that I thought they wanted me to get to.
162
587860
2865
Bu beni mucizevi bir düşünceye sürükledi demek ki onlar bunu istiyorlar.
10:06
"I will ask God for forgiveness and His light will shine
163
590725
2671
"Tanrı'dan beni bağışlamasını dileyeceğim ve O'nun ışığı
10:09
through me to them. How fantastic." This was an opportunity.
164
593396
3768
benim aracılığımla onları aydınlatacaktır. Ne kadar harika." Bu bir fırsattı.
10:13
The theology was perfect, the timing unquestionable,
165
597164
2785
Teolojisi mükemmeldi, zamanlama tartışılmazdı
10:15
and the answer as honest as a sinner could get.
166
599949
2903
ve cevap bir günahkarın alabileceği kadar dürüsttü.
10:18
"I mustn't love you," I said to them. "But I will ask God for forgiveness."
167
602852
4688
"Sizi sevmemeliyim," dedim onlara. "Ama Tanrı'dan af dileyeceğim."
10:23
"Because you don't love us, Norman,
168
607540
2552
"Madem bizi sevmiyorsun Norman,
10:25
clearly you've chosen your path."
169
610092
2344
yolunu net olarak seçtin."
10:28
Twenty-four hours later, my social worker,
170
612436
2798
Yirmi dört saat sonra, sosyal hizmet görevlim,
10:31
this strange man who used to visit me every couple of months,
171
615234
3049
beni her birkaç ayda bir ziyaret eden bu tuhaf adam,
10:34
he's waiting for me in the car as I say goodbye to my parents.
172
618283
3212
beni arabada bekliyordu, anne babama hoşçakalın derim diye.
10:37
I didn't say goodbye to anybody, not my mother, my father,
173
621495
2576
Kimseye hoşçakalın demedim, ne anneme ne babama,
10:39
my sisters, my brothers, my aunts, my uncles,
174
624071
1828
ne kız kardeşlerime, ne erkek kardeşlerime, ne teyzelerime, ne amcalarıma,
10:41
my cousins, my grandparents, nobody.
175
625899
3629
ne kuzenlerime, ne de büyük anne ve babama, kimseye.
10:45
On the way to the children's home, I started to ask myself,
176
629528
3547
Çocuk yuvasına giden yolda, kendi kendime sormaya başladım,
10:48
"What's happened to me?"
177
633075
2975
"Bana ne oldu?"
10:51
It's not that I'd had the rug pulled from beneath me
178
636050
3153
Altımdaki halı çekilip alınmamıştı,
10:55
as much as the entire floor had been taken away.
179
639203
4815
sanki tüm zemin alınmıştı.
10:59
When I got to the —
180
644018
3800
Ulaştığımda --
11:03
For the next four, five years,
181
647818
4383
Sonraki dört beş sene,
11:08
I was held in four different children's homes.
182
652201
4853
dört farklı çocuk yuvasında barındım.
11:12
On the third children's home, at 15,
183
657054
3277
Üçüncü çocuk yuvasında, 15'indeydim,
11:16
I started to rebel, and what I did was,
184
660331
3167
isyan etmeye başladım, yaptığım şey,
11:19
I got three tins of paint, Airfix paint that you use for models,
185
663498
4329
üç kutu boya aldım, Airfix (sprey) boya, modellemede kullanılan,
11:23
and I was -- it was a big children's home, big Victorian children's home --
186
667827
3831
--büyük çocukların yuvasıydı, büyük Victorian çocuklarının yuvası--
11:27
and I was in a little turret at the top of it,
187
671658
1840
ve küçük bir kulenin tepesindeydim
11:29
and I poured them, red, yellow and green,
188
673498
3303
ve kırmızı, sarı ve yeşil boyalar döktüm,
11:32
the colors of Africa, down the tiles.
189
676801
5041
Afrika'nın renkleri, kiremitlerden aşağıya.
11:37
You couldn't see it from the street, because the home
190
681842
2504
Sokaktan göremediniz, çünkü ev
11:40
was surrounded by beech trees.
191
684346
2452
sahil ağaçlarıyla çevriliydi.
11:42
For doing this, I was incarcerated for a year
192
686798
4956
Bunu yaptığım için bir yıl hapsedildim
11:47
in an assessment center which was actually
193
691754
2985
bir değerlendirme merkezinde. Aslında
11:50
a remand center. It was a virtual prison
194
694739
4720
bir gözaltı merkeziydi. Gerçek bir hapishaneydi
11:55
for young people.
195
699459
3898
gençler için.
11:59
By the way, years later, my social worker said
196
703357
2053
Neyse, yıllar sonra, sosyal hizmet görevlim bana dedi ki
12:01
that I should never have been put in there.
197
705410
1459
oraya asla bırakılmamalıymışım.
12:02
I wasn't charged for anything. I hadn't done anything wrong.
198
706869
2655
Hiçbir şeyden hüküm giymemiştim. Yanlış hiçbirşey yapmamıştım.
12:05
But because I had no family to inquire about me,
199
709524
4726
Durumumu soruşturan bir ailem olmadığı için
12:10
they could do anything to me.
200
714250
4751
bana her şeyi yapabilirlerdi.
12:14
I'm 17 years old, and
201
719001
3354
17 yaşındayım ve
12:18
they had a padded cell.
202
722355
3641
onların yastıklı hücreleri vardı.
12:21
They would march me down corridors in last-size order.
203
725996
5960
Beni büyüklük sırasına göre koridorlardada yürütüyorlardı.
12:27
They -- I was put in a dormitory
204
731956
2265
Onlar --Beni bir Nazi sempatizanıyla
12:30
with a confirmed Nazi sympathizer.
205
734221
3920
aynı yurda yerleştirdiler.
12:34
All of the staff were ex-police -- interesting --
206
738141
3322
Tüm çalışanlar eski polis --ilginç--
12:37
and ex-probation officers.
207
741463
2014
ve şartlı tahliye memurlarıydı.
12:39
The man who ran it was an ex-army officer.
208
743477
4063
Başlarındaki kişi ise eski subaydı.
12:43
Every time I had a visit by a person who I did not know
209
747540
3160
Tanımadığım ve beni üzümle besleyen biri tarafından
12:46
who would feed me grapes, once every three months,
210
750700
3734
üç ayda bir, her ziyaret edildiğimde,
12:50
I was strip-searched.
211
754434
2211
kıyafetlerim çıkarılıp aranırdım.
12:52
That home was full of young boys who were on remand
212
756645
3253
O yuva cinayet gibi şeylerden
12:55
for things like murder.
213
759898
5268
tutuklu gençlerle doluydu.
13:01
And this was the preparation that I was being given
214
765166
4032
Benim verildiğim hazırlık buydu,
13:05
after 17 years as a child of the state.
215
769198
6051
17 yıl devletin çocuğu olduktan sonra.
13:11
I have to tell this story.
216
775249
2583
Bu hikayeyi anlatmak zorundayım.
13:13
I have to tell it, because there was no one
217
777832
2270
Anlatmak zorundayım, olayların
13:16
to put two and two together.
218
780102
2953
farkına varacak kimse yoktu.
13:18
I slowly became aware that I knew nobody
219
783055
3027
Yavaş yavaş farkına vardım ki, beni
13:21
that knew me for longer than a year.
220
786082
3494
bir yıldan uzun bir süredir bilen kimseyi tanımıyorum.
13:25
See, that's what family does.
221
789576
2849
Gördünüz mü, aile işte bunu yapar.
13:28
It gives you reference points.
222
792425
2391
Size referans sağlar.
13:30
I'm not defining a good family from a bad family.
223
794816
2488
İyi aile, kötü aile tanımlası yapmıyorum. Sadece şunu söylüyorum
13:33
I'm just saying that you know when your birthday is
224
797304
1816
doğum gününüzü biliyorsunuz
13:35
by virtue of the fact that somebody tells you when your birthday is,
225
799120
2656
birileri size ne zaman olduğunu söyleme erdemini gösterdiğinden dolayı,
13:37
a mother, a father, a sister, a brother, an aunt, an uncle,
226
801776
1947
anne, baba, kız kardeş, erkek kardeş, teyze, amca,
13:39
a cousin, a grandparent. It matters to someone,
227
803723
2010
kuzen, büyük anne ve baba. Birisi için önemli,
13:41
and therefore it matters to you. Understand,
228
805733
2287
bu nedenle sizin için de önemli. Anlayın,
13:43
I was 14 years old, tucked away in myself, into myself,
229
808020
4229
14 yaşındayım, kendi içime kapanmışım,
13:48
and I wasn't touched either, physically touched.
230
812249
4782
dokunulmamışım da, fiziksel olarak dokunulmamış.
13:52
I'm reporting back. I'm reporting back simply to say that
231
817031
8127
Geri bildirimde bulunuyorum. Basit olarak şunu söylemek için,
14:01
when I left the children's home I had two things
232
825158
3215
çocuk yuvasını terk ettiğimde yapmak istediğim
14:04
that I wanted to do. One was to find my family,
233
828373
3797
iki şey vardı. Birincisi ailemi bulmak
14:08
and the other was to write poetry.
234
832170
1530
ve diğeri şiir yazmaktı.
14:09
In creativity I saw light.
235
833700
2549
Yaratıcılıkta gördüm ışığı.
14:12
In the imagination I saw the endless possibility of life,
236
836249
5162
Hayal gücünde sonsuz yaşam olanakları gördüm,
14:17
the endless truth, the permanent creation of reality,
237
841411
5901
sonsuz hakikat, gerçeğin kalıcı yaratılışı,
14:23
the place where anger was an expression
238
847312
6463
öfkenin, sevgiyi ararken gösterilen
14:29
in the search for love, a place where dysfunction
239
853775
3748
bir ifadenin olduğu yer, fonksiyon bozukluğunun
14:33
is a true reaction to untruth.
240
857523
4718
doğru olmayan şeyler karşısında doğru bir tepki olduğu yer.
14:38
I've just got to say it to you all: I found all of my family
241
862241
3547
Hepinize şunu söylemeliyim: tüm ailemi buldum
14:41
in my adult life. I spent all of my adult life finding them,
242
865788
3363
yetişkin hayatımda. Tüm yetişkin hayatımı onları ararken harcadım,
14:45
and I've now got a fully dysfunctional family just like everybody else.
243
869151
4015
ve şimdi tamamen işlemeyen bir ailem var herkesinki gibi.
14:49
But I'm reporting back to you to say quite simply
244
873166
3740
Fakat size basit olarak şunu geri bildirimde bulunmak isterim,
14:52
that you can define how strong a democracy is
245
876906
5512
hükümetin, çocuğuna nasıl davrandığını esas alarak
14:58
by how its government treats its child.
246
882418
5233
demokrasinin ne kadar güçlü olduğunu tanımlayabilirsiniz.
15:03
I don't mean children. I mean the child of the state.
247
887651
2056
Ben genel olarak çocuklar demiyorum, devletin çocuğu diyorum.
15:05
Thanks very much. It's been an honor. (Applause)
248
889707
4967
Çok teşekkür ederim. Onur duydum. (Alkışlar)
15:10
(Applause)
249
894674
2452
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Lemn Sissay - Poet and playwrightAn award-winning playwright and popular broadcaster in the UK, as well as the author of five poetry books, Lemn Sissay has a way with words.
Why you should listen
Lemn Sissay wears many hats as a writer and performer.
The author of five poetry collections, Sissay's poems dot the London landscape and are etched into major landmarks, from the site of the 2012 Summer Olympics to The Royal Festival Hall. In 2006, Desmond Tutu unveiled his sculpture poem "Gilt of Cain," located near Fenchurch Street Station. Currently an associate artist at Southbank Centre and patron of the Letterbox Club, Sissay was named the official poet of the London 2012 Olympics. His poetry art has also been displayed at The Royal Academy.
Sissay is perhaps best known for his work for the BBC, which shines a spotlight on his upbringing as a foster child in the UK. In 1995, he shared his story in the BBC documentary Internal Flight and his BBC radio documentary Child of the State was nominated for a 2010 Sony Award. His play Something Dark charts his quest to find his family. After a long search, he located his birth mom in Gambia and has since come to know the rest of his family.
Lemn Sissay | Speaker | TED.com