TED2013
Kate Stone: DJ decks made of ... paper
Kate Stone: Kağıttan yapılmış DJ setleri
Filmed:
Readability: 3.3
730,063 views
"Kağıda ve teknolojiye bayılıyorum" diyen, fizikçi ve eski çoban Kate Stone, geride bıraktığımız on yılı bu ikisini birleştirmeye harcamış. Deneyleri, benzersiz ve büyülü bir tecrübe sunmak için, küçük akım tahtaları ve geleneksel mürekkepli kağıtları bir araya getiriyor. Şu günlerde uygulamalarının arasında; ses ve görüntüyle donatılmış gazete, günlük yaşamdaki enerji kullanımını gösteren posterler ve sahnede sergilediği inanılmaz havalı bir davul seti ile DJ setleri bulunuyor.
Kate Stone - Shepherd of electrons
At Novalia, Kate Stone and her team use ordinary printing presses to manufacture interactive electronics, which combine touch-sensitive ink technology and printed circuits into unique and cost-effective products. Full bio
At Novalia, Kate Stone and her team use ordinary printing presses to manufacture interactive electronics, which combine touch-sensitive ink technology and printed circuits into unique and cost-effective products. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I love paper, and I love technology,
0
486
4084
Kağıdı çok seviyorum, teknolojiyi de
00:16
and what I do is I make paper interactive.
1
4570
3331
ve kağıdı interaktif hale getiriyorum.
00:19
And that's what I say when people ask me what I do,
2
7901
2221
İnsanlar bana ne yaptığımı sorduğunda da bunu söylüyorum,
00:22
but it really confuses most people,
3
10122
2131
ama çoğunun kafası karışıyor,
00:24
so really, the best way for me to convey it
4
12253
2179
yani, bunu en iyi anlatmamın yolu:
00:26
is to take the technology and be creative
5
14432
3012
teknolojiyi almak ve yaratıcı olmak
00:29
and create experiences.
6
17444
2101
ve deneyimler yaratmak.
00:31
So I tried to think what I could use for here,
7
19545
2252
Böylece burada ne kullanabileceğime kafa yordum
00:33
and a couple of weeks ago I had a crazy idea
8
21797
1979
ve birkaç hafta önce ilginç bir fikir geldi aklıma
00:35
that I wanted to print two DJ decks
9
23776
3954
2 DJ seti print etmek
00:39
and to try and mix some music.
10
27730
2484
ve müzik yapmak istedim.
00:42
And I'm going to try and show that at the end,
11
30214
2015
Ve sonda bunu göstermeyi deneyeceğim,
00:44
and the suspense will be as much mine if it works.
12
32229
3709
çalışırsa ben de çok şaşıracağım açıkçası.
00:47
And I'm not a DJ, and I'm not a musician,
13
35938
2666
Ben bir DJ de değilim müzisyen de.
00:50
so I'm a little bit scared of that.
14
38604
2723
bu yüzden biraz endişeliyim.
00:53
So I think, I found the best way to describe my journey
15
41327
5537
Yani bence, kalkıştığım bu şeyi anlatmanın en iyi yolu
00:58
is just to mention a few little things
16
46864
1650
hayatımda başıma gelmiş birkaç şeyi
01:00
that have happened to me throughout my life.
17
48514
2100
anlatmak olacak.
01:02
There's three particular things that I've done,
18
50614
2282
Şu ana kadar yaptığım 3 özel şey var
01:04
and I'll just describe those first,
19
52896
1314
ve önce bunları açıklayacağım,
01:06
and then talk about some of my work.
20
54210
2396
sonra da biraz işimden bahsedeceğim.
01:08
So when I was a kid, I was obsessed with wires,
21
56606
3229
Küçükken, kablolara takıntılıydım
01:11
and I used to thread them under my carpet
22
59835
3106
onları halımın altından geçirirdim
01:14
and thread them behind the walls
23
62941
1594
duvarımın arkasından da
01:16
and have little switches and little speakers,
24
64535
2321
ve böylece küçük elektrik düğmeleri ve hoparlörler yapardım
01:18
and I wanted to make my bedroom be interactive
25
66856
2716
odamı da interaktif hale getirmek istedim
01:21
but kind of all hidden away.
26
69572
1530
ama gizlice.
01:23
And I was also really interested in wireless as well.
27
71102
4041
Kablosuzla da oldukça igiliydim
01:27
So I bought one of those little kits that you could get
28
75143
2552
Böylece radyo vericisi yapmak için kullanılan
01:29
to make a radio transmitter,
29
77695
1677
küçük bir alet çantası aldım,
01:31
and I got an old book and I carved out the inside
30
79372
3265
bir tane de eski bir kitap alıp içini oydum
01:34
and I hid it inside there,
31
82637
1870
ve bunu, kitabın içine sakladım
01:36
and then I placed it next to my dad
32
84507
2407
sonra da bunu babamın yanına koydum
01:38
and snuck back to my bedroom and tuned in on the radio
33
86914
4078
Sonra sessizce odama geçip radyoyu açtım
01:42
so I could eavesdrop.
34
90992
1728
ki gizlice dinleyebileyim.
01:44
I was not at all interested in what he was saying.
35
92720
2157
Ne duyduğumla pek ilgilenmiyordum
01:46
It's more that I just liked the idea
36
94877
1838
Daha çok bu fikri beğenmiştim:
01:48
of an everyday object
37
96715
1762
günlük bir obje gibi.
01:50
having something inside
38
98477
1281
Bir şeye sahip olabilmek
01:51
and doing something different.
39
99758
3402
ve değişik bir şey yapabilmek fikri.
01:55
Several year later,
40
103160
1666
Birkaç yıl sonra,
01:56
I managed to successfully fail all of my exams
41
104826
3223
Bütün sınavlarımdan kalmayı başardım
02:00
and didn't really leave school with much to show for at all,
42
108049
4725
okulu da gösterecek pek bir şeyim olmadan bıraktım
02:04
and my parents, maybe as a reward,
43
112774
3558
anne babam da, belki de ödül olarak,
02:08
bought me what turned out to be
44
116332
1860
Avustralya'ya tek yön
02:10
a one-way ticket to Australia,
45
118192
1710
bilet aldılar.
02:11
and I came back home about four years later.
46
119902
3442
Eve de yaklaşık 4 yıl sonra döndüm.
02:15
I ended up on a farm in the middle of nowhere.
47
123344
3982
Hiçbir yerin ortasında bir çiflikte bulmuştum kendimi.
02:19
It was in far western New South Wales.
48
127326
2448
Avustralya'nın batısında Yeni Güney Galler'deydim
02:21
And this farm was 120,000 acres.
49
129774
2751
Bu çiftlik 485 km2 idi.
02:24
There were 22,000 sheep,
50
132525
1793
22 bin koyun vardı,
02:26
and it was about 40 degrees,
51
134318
1914
ve hava neredeyse 40 dereceydi,
02:28
or 100 or so Fahrenheit.
52
136232
2654
veya 100 Fahrenheit gibi bir şey.
02:30
And on this farm there was the farmer, his wife,
53
138886
3034
Çiftlikte de çiftçi ile karısı yaşıyordu
02:33
and there was the four-year-old daughter.
54
141920
2711
4 yaşındaki kızları ile beraber.
02:36
And they kind of took me into the farm
55
144631
2622
Beni çiftliğe aldılar
02:39
and showed me what it was like to live and work.
56
147253
2773
ve bana hem yaşayıp hem çalışmanın nasıl bir şey olduğunu gösterdiler.
02:42
Obviously, one of the most important things was the sheep,
57
150026
2595
En önemli şeylerden biri net bir şekilde koyunlardı
02:44
and so my job was, well, pretty much to do everything,
58
152621
3128
benim işim de neredeyse her ayak işini yapmaktı,
02:47
but it was about bringing the sheep back to the homestead.
59
155749
3400
özellikle de koyunları tekrar çiftlik müştemilatına geri getirmekti.
02:51
And we'd do that by building fences,
60
159149
1991
Bunu da çit yaparak,
02:53
using motorbikes and horses,
61
161140
2554
at ve motosiklet kullanarak yapardık.
02:55
and the sheep would make their way all the way back
62
163694
2321
Koyunlar da kırpılmış yoldan ahıra, kendi kendilerine
02:58
to the shearing shed for the different seasons.
63
166015
3939
yolu bulurlardı.
03:01
And what I learned was,
64
169954
1908
Öğrendim ki,
03:03
although at the time, like everyone else,
65
171862
2096
diğer herkes gibi
03:05
I thought sheep were pretty stupid
66
173958
1622
koyunların aptal olduğunu düşünmeme rağmen,
03:07
because they didn't do what we wanted them to do,
67
175580
1708
-çünkü istediklerimizi yapmıyorlardı-
03:09
what I realize now, probably only just in the last few weeks
68
177288
3143
şimdi yeni yeni şu son birkaç haftada fark ettiğim şey şu ki,
03:12
looking back, is the sheep weren't stupid at all.
69
180431
2031
koyunlar hiç de aptal değildi.
03:14
We'd put them in an environment where they didn't want to be,
70
182462
2432
Onları olmak istemedikleri bir ortama bırakıyorduk
03:16
and they didn't want to do what we wanted them to do.
71
184894
2488
ve onlar da bizim istediklerimizi yapmıyorlardı.
03:19
So the challenge was to try and get them
72
187382
2474
Böylece onlara istediklerimizi yaptırmak
03:21
to do what we wanted them to do
73
189856
1022
bir mücadele halini alıyordu:
03:22
by listening to the weather, the lay of the land,
74
190878
3091
havayı izleyerek, toprağı izleyerek
03:25
and creating things that would let the sheep flow
75
193969
3011
Koyunların bizim istediğimiz yere gitmelerini sağlayacak
03:28
and go where we wanted them to go.
76
196980
2698
bir şeyler yaratmak.
03:31
Another bunch of years later,
77
199678
1607
Birkaç yıl sonra,
03:33
I ended up at Cambridge University
78
201285
2359
Cambridge Üniversitesi'ne girmiştim
03:35
at the Cavendish Laboratory in the U.K.
79
203644
2182
İngiltere'de Cavendish Laboratory'de
03:37
doing a Ph.D. in physics.
80
205826
1714
fizikte doktora yapıyordum.
03:39
My Ph.D. was to move electrons around, one at a time.
81
207540
5024
Doktoram elektronları teker teker hareket ettirmekti.
03:44
And I realize — again, it's kind of these realizations
82
212564
2656
Ve tekrar fark ettim ki
03:47
looking back as to what I did —
83
215220
2199
-yine geçmişi düşünerek-
03:49
I realize now that it was pretty much the same
84
217419
2931
Fark ettim ki hemen hemen aynı şeyi yapıyordum,
03:52
as moving sheep around.
85
220350
1837
koyunları hareket ettirmek
03:54
It really is.
86
222187
2274
gibiydi gerçekten.
03:56
It's just you do it by changing an environment.
87
224461
2856
Sadece ortamı değiştirerek aynı şeyi yapıyordum.
03:59
And that's kind of been a big lesson to me,
88
227317
2051
Bu, bana büyük bir ders oldu,
04:01
that you can't act on any object.
89
229368
1542
hiçbir nesneyi etkileyemezsin.
04:02
You change its environment, and the object will flow.
90
230910
2317
Onun ortamını değiştirirsin, ve nesneyi akışına bırakırsın.
04:05
So we made it very small,
91
233227
2327
Çok küçük ebatlarda çalıştık,
04:07
so things were about 30 nanometers in size;
92
235554
2888
yaklaşık 30 nanometre civarında;
04:10
making it very cold, so at liquid helium temperatures;
93
238442
4795
Sıvı helyum derecesinde - ki çok soğuk-
04:15
and changing environment by changing the voltage,
94
243237
3060
Voltajı değiştirerek ortamı değiştirdik.
04:18
and the electrons could make flow around a loop
95
246297
3464
Böylece elektronlar bir döngüde akacaklardı
04:21
one at a time, on and off, a little memory node.
96
249761
2637
Tek tek, düğüm düğüm.
04:24
And I wanted to go one step further,
97
252398
1936
Bir adım ileri gitmek istedim,
04:26
and I wanted to move one electron on
98
254334
2183
Bir elektronu taşımak
04:28
and one electron off.
99
256517
1936
diğerini bırakmak istedim.
04:30
And I was told that I wouldn't be able to do this,
100
258453
2861
Yapamayacağım söylendi,
04:33
which, you know, as we've heard from other people,
101
261314
2014
ki bilirsiniz bu sizi
04:35
that's the thing that makes you do it.
102
263328
1528
gaza getiren şeydir.
04:36
And I was determined, and I managed to show that I could do that.
103
264856
3844
Azimliydim ve bunu yapabileceğimi göstermek istedim.
04:40
And a lot of that learning, I think,
104
268700
1689
Ki bence bunda o çiflikte
04:42
came from being on that farm,
105
270389
1555
öğrendiklerim etkili oldu,
04:43
because when I was working on the farm,
106
271944
2025
çünkü orada çalışırken
04:45
we'd have to use what was around us,
107
273969
2028
elimizde ne varsa onu kullanmak zorundaydık,
04:47
we'd have to use the environment,
108
275997
1793
çevreyi kullanmak zorundaydık,
04:49
and there was no such thing
109
277790
1874
Yapılamaz diye bir şey
04:51
as something can't be done,
110
279664
1298
de yoktu
04:52
because you're in an environment where,
111
280962
1675
Çünkü öyle bir çevredesiniz ki,
04:54
if you can't do what you need to do,
112
282637
2432
gereken şeyi yapmazsanız,
04:57
you can die, and, you know,
113
285069
1610
ölebilirsiniz.
04:58
I had seen that sort of thing happen.
114
286679
3730
Bunu gördüm.
05:02
So now my obsession is printing,
115
290409
2610
Yani benim takıntım 'basım' yapmak,
05:05
and I'm really fascinated by the idea
116
293019
2817
ve geleneksel baskı sürecini kullanma
05:07
of using conventional printing processes,
117
295836
2944
fikrinden çok etkilendim.
05:10
so the types of print that are used to create
118
298780
2225
Etrafımızdaki çoğu şeyi yaratmak için kullanılan
05:13
many of the things around us
119
301005
1295
aynı tip yazıcıları
05:14
to make paper and card interactive.
120
302300
3828
kağıdı ve kartı interaktifleştirmek için kullanmak.
05:18
When I spoke to some printers when I started doing this
121
306128
2121
Bu işe başladığımda, bazı matbaacılarla konuştuğumda,
05:20
and told them what I wanted to do,
122
308249
1398
onlara ne yapmak istediğimi söylediğimde
05:21
which was to print conductive inks onto paper,
123
309647
2472
ki bu; kağıda iletken mürekkep basmak istediğimdi,
05:24
they told me it couldn't be done,
124
312119
1469
bana imkansız olduğunu söylediler.
05:25
again, that kind of favorite thing.
125
313588
2373
Bunu hep yapıyorlar.
05:27
So I got about 10 credit cards and loans
126
315961
4706
Böylece 10 kredi kartı ve biraz da kredi aldım.
05:32
and got myself very close to bankruptcy, really,
127
320667
3498
Neredeyse iflas ediyordum, cidden,
05:36
and bought myself this huge printing press,
128
324165
2093
Kocaman bir matbaa makinesi aldım,
05:38
which I had no idea how to use at all.
129
326258
2124
Kullanmayı da bilmiyordum.
05:40
It was about five meters long,
130
328382
1531
Aşağı yukarı 5 metre uzunluğundaydı,
05:41
and I covered myself and the floor with ink
131
329913
2258
Elime yüzüme mürekkep bulaştıra bulaştıra
05:44
and made a massive mess, but I learned to print.
132
332171
3288
Etrafı dağıta dağıta, basmayı öğrendim.
05:47
And then I took it back to the printers and showed them what I've done,
133
335459
2529
Sonra da matbaacılara giderek onlara yaptığımı gösterdim,
05:49
and they were like, "Of course you can do that.
134
337988
1566
ve bana "Tabi ki bunu yapabilirsin" dediler.
05:51
Why didn't you come here in the first place?"
135
339554
2853
"Neden en baştan bize gelmedin?"
05:54
That's always the case.
136
342407
2970
Hep böyle olur.
05:57
So what we do is we take conventional printing presses,
137
345377
3787
Biz geleneksel matbaa makinelerini alıyoruz,
06:01
we make conductive inks,
138
349164
1955
geleneksel mürekkepler yapıyoruz,
06:03
and run those through a press, and basically
139
351119
3493
bunları baskıdan geçiriyoruz, ve
06:06
just letting hundreds of thousands of electrons flow
140
354612
3352
yüzbinlerce elektronun kağıt parçalarından
06:09
through pieces of paper
141
357964
1371
akmasını sağlıyoruz
06:11
so we can make that paper interactive.
142
359335
1989
Böylece kağıdı interaktif hale getiriyoruz.
06:13
And it's pretty simple, really.
143
361324
1431
Cidden oldukça basit.
06:14
It's just a collection of things that have been done before,
144
362755
2933
Zaten daha önce yapılmış şeylerin farklı bir biçimde
06:17
but bringing them together in a different way.
145
365688
2159
bir araya getirilmesinden ibaret.
06:19
So we have a piece of paper with conductive ink on,
146
367847
2680
Geleneksel mürekkepli kağıt parçamız var
06:22
and then add onto that a small circuit board with a couple of chips,
147
370527
4613
ve buna birkaç çentikli bir akım tahtası ekliyoruz:
06:27
one to run some capacitive touch software,
148
375140
2066
Bu da kapasiteli bir dokunmatik yazılım çalıştırıyor.
06:29
so we know where we've touched it,
149
377206
1379
Böylece nerden dokunduğumuzu biliyoruz
06:30
and the other to run, quite often,
150
378585
2803
diğerini de çalıştırmak için, sıklıkla,
06:33
some wireless software so the piece of paper can connect.
151
381388
3963
kağıt parçasının bağlanması için kablosuz yazılım da ekliyoruz
06:37
So I'll just describe a couple of things that we've created.
152
385351
3407
Size yarattığımız birkaç şeyden bahsedeceğim,
06:40
There's lots of different things we've created.
153
388758
1690
Yarattığımız bir dolu şey var.
06:42
This is one of them, because I love cake.
154
390448
3014
Pastayı çok sevdiğim için,
06:45
And this one, it's a large poster,
155
393462
2692
büyük bir poster yaptık
06:48
and you touch it and it has a little speaker behind it,
156
396154
2238
Dokunuyorsun, arkasında küçük bir hoparlör var,
06:50
and the poster talks to you when you touch it
157
398392
2238
poster sen dokununca konuşuyor
06:52
and asks you a series of questions,
158
400630
1557
birkaç soru soruyor
06:54
and it works out your perfect cake.
159
402187
2148
ve senin için mükemmel pastayı buluyor.
06:56
But it doesn't tell you the cake there and then.
160
404335
2396
Ama pastayı öyle hemen söylemiyor,
06:58
It uploads a picture,
161
406731
1598
bir resim yüklüyor
07:00
and the reason why it chose that cake for you,
162
408329
2398
niçin o pastayı sana seçtiğini de
07:02
to our Facebook page and to Twitter.
163
410727
3223
Facebook'umuza ve Twitter'a yüklüyor.
07:05
So we're trying to create that connection
164
413950
2827
Yani fiziksel ve sanal olan arasında
07:08
between the physical and the digital,
165
416777
1693
bir bağ kurmaya çalışıyoruz,
07:10
but have it not looking on a screen,
166
418470
2131
ama ekrana bakarak değil de,
07:12
and just looking like a regular poster.
167
420601
3123
basit bir postere bakarak.
07:15
We've worked with a bunch of universities on a project
168
423724
4736
Birkaç fakülteyle, interaktif haber printing ile
07:20
looking at interactive newsprint.
169
428460
1977
ilgili bir projede çalıştık.
07:22
So for example, we've created a newspaper,
170
430437
2141
Mesela, bir gazete yarattık,
07:24
a regular newspaper.
171
432578
1315
sıradan bir gazete.
07:25
You can wear a pair of headphones that are connected to it wirelessly,
172
433893
2985
Ona kablosuz bağlı kulaklıklar takıyorsun
07:28
and when you touch it, you can hear the music
173
436878
2160
ve gazeteye dokunduğunda, yazıda bahsedilen
07:31
that's described on the top, which is something you can't read.
174
439038
2542
müziği dinleyebiliyorsun. Onu okuyamazsın.
07:33
You can hear a press conference
175
441580
2655
Basın toplantısını dinleyebilirsin,
07:36
as well as reading what the editor has determined
176
444235
2544
ama editörün bu toplantıyla ilgili yazdıklarını
07:38
that press conference was about.
177
446779
1424
da dinleyebilirsin.
07:40
And you can press a Facebook "like" button
178
448203
2261
Facebook'ta bir şeyi beğenebilirsin buradan,
07:42
or you can vote on something as well.
179
450464
2679
veya oylayabilirsin.
07:45
Something else that we created,
180
453143
1239
Yarattığımız bir başka şey de,
07:46
and this was an idea that I had a couple of years ago,
181
454382
2264
bu fikri de birkaç yıl önce bulmuştum,
07:48
and so we've done a project on this.
182
456646
1069
böylece bir proje yaptık.
07:49
It was for funding from the government
183
457715
2041
Amaç, yüksek enerji verimli binalar ve
07:51
for user-centered design for energy-efficient buildings,
184
459756
3530
kullanıcı odaklı tasarımlar için devletten fon almaktı.
07:55
difficult to say, and something I had no idea what it was
185
463286
2034
söylemesi zor bir şey, hakkında da workshop'a gittiğimde
07:57
when I went into the workshop, but quickly learned.
186
465320
2784
hiçbir fikrim yoktu ama çabucak öğrendim.
08:00
And we wanted to try and encourage people
187
468104
2163
İnsanları enerjiyi daha iyi kullanmaları için
08:02
to use energy better.
188
470267
1848
cesaretlendirmek istedik.
08:04
And I really liked the idea that, instead of looking at dials
189
472115
3522
Okumak ve kadranlara bakmak yerine
08:07
and reading things to say --
190
475637
2546
enerji kullanımınıza bakıyor olma
08:10
looking at your energy usage,
191
478183
1942
fikrini çok beğendim.
08:12
I wanted to create a poster that was wirelessly connected
192
480125
3254
Kablosuz olarak bağlanan bir poster yapmak istedim
08:15
and had color-changing inks on it,
193
483379
1484
üstüne renk değiştiren mürekkepler koydum
08:16
and so if your energy usage was trending better,
194
484863
3736
enerji kullanımınız iyiye gittiğinde,
08:20
than the leaves would appear and the rabbits would appear
195
488599
2327
posterde yapraklar ve tavşancıklar gözükeceti
08:22
and all would be good.
196
490926
1386
ve her şey iyi olacaktı.
08:24
And if it wasn't, then there'd be graffiti
197
492312
1909
Enerji kullanımınız iyi değilse, bir graffiti görecektiniz.
08:26
and the leaves would fall off the trees.
198
494221
1614
Yaprak döken ağaçlarla beraber.
08:27
So it was trying to make you look after something
199
495835
2605
Yani insanların, çevrede olup biten
08:30
in your immediate environment,
200
498440
2440
fakat iyi görünmeyen şeylere
08:32
which you don't want to see not looking so good,
201
500880
2489
dikkatini çekmeye çalıştık.
08:35
rather than expecting people to do things
202
503369
2127
Böylece, etkileri uzun sürede ortaya çıkıyor diye
08:37
in the local environment because of the effect
203
505496
2311
başkalarının bir şeyler yapmasını
08:39
that it has a long way off.
204
507807
1479
beklemeyeceklerdi.
08:41
And I think, kind of like going back to the farm,
205
509286
2028
Ve geriye baktığımda, çiftliği düşündüğümde,
08:43
it's about how to let people do what you want them to do
206
511314
3358
yaptığım, insanların senin istediğini yapmasını
08:46
rather than making people do what you want them to do.
207
514672
4417
sağlamak yerine onlara senin istediğini yapmaya yöneltmek.
08:51
Okay.
208
519089
1460
Tamam.
08:52
So this is the bit I'm really scared of.
209
520549
2822
Bundan biraz korkuyorum.
08:55
So a couple of things I've created are,
210
523371
2239
Yaptığım birkaç şey işte,
08:57
there's a poster over here
211
525610
1417
Hemen şurda bir poster var
08:59
that you can play drums on.
212
527027
2431
üstünde davul çalabileceğiniz.
09:01
And I am not a musician. It seemed like a good idea at the time.
213
529458
4747
Müzisyen değilim, sadece iyi bir fikir gibi gelmişti o zamanlar.
09:06
If anyone wants to try and play drums, then they can.
214
534205
2772
Birisi davul çalmak isterse, çalabilir.
09:08
I'll just describe how this works.
215
536977
1216
Size nasıl çalıştığını anlatayım.
09:10
This poster is wirelessly connected to my cell phone,
216
538193
4422
Bu poster benim cep telefonuma kablosuz bağlı,
09:14
and when you touch it, it connects to the app.
217
542615
2876
buna dokunduğunuzda, application'a bağlanıyor.
09:17
(Drums)
218
545491
6666
(Davul sesi)
09:25
And it has really good response time.
219
553778
1844
Tepki verme zamanlaması oldukça iyi.
09:27
It's using Bluetooth 4, so it's pretty instantaneous.
220
555622
4206
Bluetooth 4 kulanıyor, oldukça anlık.
09:32
Okay. Thanks.
221
560322
2582
Tamam. Teşekkürler.
09:34
(Applause)
222
562904
3716
(Alkış)
09:39
And there's a couple of other things.
223
567168
1554
Birkaç şey daha var.
09:40
So this one is like a sound board,
224
568722
2764
Bu da ses tahtası gibi bir şey,
09:43
so you can touch it, and I just love these horrible noises.
225
571486
4610
dokunabilirsiniz, bu iğrenç seslere bayılıyorum,
09:48
(Sirens, explosions, breaking glass)
226
576096
4020
(Sirenler, patlamalar, cam kırılması)
09:55
Okay, and this is a D.J. turntable.
227
583876
2809
Tamam, ve bu da bir DJ seti.
09:58
So it's wirelessly linked to my iPad,
228
586685
2457
iPad'ime kablosuz bağlı,
10:01
and this is a software that's running on the iPad.
229
589142
4637
Bu, iPad'de çalışan bir yazılım.
10:05
Oh, yes. I just love doing that.
230
593779
3624
Evet, bunu yapmayı çok seviyorum.
10:09
I'm not a D.J., though, but I just always wanted to do that.
231
597403
3024
DJ değilim, hep DJ'lik yapmak istemişimdir.
10:12
(Scratching)
232
600427
2401
(Kazıma sesi)
10:14
So I have a crossfader, and I have the two decks.
233
602828
4893
Bir crossfader ve iki setim var.
10:19
So I've made some new technology,
234
607721
2355
Yani yeni bir teknoloji yarattım,
10:22
and I love things being creative,
235
610076
1500
yaratıcı olmaya bayılıyorum,
10:23
and I love working with creative people.
236
611576
1500
yaratıcı insanlarla çalışmaya da.
10:25
So my 15-year-old niece, she's amazing,
237
613076
3197
15 yaşındaki yeğenim, harika biri,
10:28
and she's called Charlotte,
238
616273
1020
ismi Charlotte.
10:29
and I asked her to record something,
239
617293
2186
Bir şeyler kaydetmesini istedim,
10:31
and I worked with a friend called Elliot
240
619479
1705
Elliot diye bir arkadaşla çalışarak
10:33
to put some beats together.
241
621184
1741
Birkaç beat yapmayı denedim.
10:34
So this is my niece, Charlotte.
242
622925
2060
Bu, yeğenim Charlotte.
10:36
(Music)
243
624985
10545
(Müzik)
11:10
Yay!
244
658273
2083
Evet!
11:12
(Applause)
245
660356
9066
(Alkış)
11:21
So that's pretty much what I do.
246
669422
2072
Yaptığım şey hemen hemen bu.
11:23
I just love bringing technology together,
247
671494
1656
Teknolojiyi bir araya getirmeyi
11:25
having a lot of fun, being creative.
248
673150
1941
eğlenmeyi, yaratıcılığı seviyorum.
11:27
But it's not about the technology.
249
675091
1748
Ama her şey teknolojiyle alakalı değil.
11:28
It's just about, I want to create some great experiences.
250
676839
2864
Benim istediğim, mükemmel deneyimler yaratmak.
11:31
So thank you very much.
251
679703
1400
Çok teşekkürler.
11:33
(Applause)
252
681103
5016
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Kate Stone - Shepherd of electronsAt Novalia, Kate Stone and her team use ordinary printing presses to manufacture interactive electronics, which combine touch-sensitive ink technology and printed circuits into unique and cost-effective products.
Why you should listen
Born in Cheshire, England and the child of a continent-hopping engineer, Kate Stone was often left to her own devices among some of the world's most disparate cultures. Whether learning to cook rice from Gurkhas or spending time alongside a garageful of car repairmen in Borneo, Stone quickly learned that nontraditional problem-solving was often the very best kind.
At 20, Stone moved to Australia and eventually to the outback, where she was soon herding 22,000 sheep on a 120,000-acre farm. She then returned to England and began her studies in electronics at Salford University, before being recruited to do her PhD work in physics at Cambridge's Cavendish Laboratory, where her focus on moving electrons eventually led to the creation of her groundbreaking company, Novalia.
At Novalia, Stone says: "The work of my team and myself is the realization of my childhood fascinations. We put electronics into paper, and paper is all around us." Stone sees herself as a "creative scientist," blending art and science to create startling fusions of new and old technology. In addition to her work with Novalia, Stone is a member of the Editors Code of Practice committee.
Kate Stone | Speaker | TED.com