TED2013
Daniel Reisel: The neuroscience of restorative justice
Daniel Reisel: Onarıcı adaletin sinirbilimi
Filmed:
Readability: 4.9
885,475 views
Daniel Reisel suçlu psikopatlar (ve fareler) üzerinde çalışıyor. Ve önemli bir soru soruyor: Bu suçluları içeri tıkmak yerine, beyin hakkında bildiklerimizi onları iyileştirmek için kullansak daha iyi olmaz mı? Veya şöyle: Eğer beyin, bir yaralanma sonrasında yeni sinir yolları üretebiliyorsa ... beynin tekrar ahlaki olarak gelişmesine yardımcı olabilir miyiz?
Daniel Reisel - Neuroscientist
Daniel Reisel searches for the psychological and physical roots of human morality. Full bio
Daniel Reisel searches for the psychological and physical roots of human morality. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I'd like to talk today
0
815
1635
Bugün beynimizi ve
00:14
about how we can change our brains
1
2450
2472
toplumuzu nasıl değiştirebileceğimize
00:16
and our society.
2
4922
2593
dair konuşmak istiyorum.
00:19
Meet Joe.
3
7515
2175
Joe ile tanışın.
00:21
Joe's 32 years old and a murderer.
4
9690
3718
Joe 32 yaşında bir katil.
00:25
I met Joe 13 years ago on the lifer wing
5
13408
2742
Joe ile 13 yıl önce Londra'da Wormwood Scrubs
00:28
at Wormwood Scrubs high-security prison in London.
6
16150
3820
yüksek güvenlikli hapishanesinin
müebbet koğuşunda tanıştım.
müebbet koğuşunda tanıştım.
00:31
I'd like you to imagine this place.
7
19970
2001
Bu yeri hayal etmenizi istiyorum.
00:33
It looks and feels like it sounds:
8
21971
3098
İsmi ile müsemma bir yer.
00:37
Wormwood Scrubs.
9
25069
2382
Wormwood Scrubs, "Acı Çalılık"
00:39
Built at the end of the Victorian Era
10
27451
2224
Viktorya döneminin sonunda
00:41
by the inmates themselves,
11
29675
1512
mahkumlar tarafından inşa edilmiş olan
00:43
it is where England's most
dangerous prisoners are kept.
dangerous prisoners are kept.
12
31187
3200
bu hapishane İngiltere'nin
en tehlikeli mahkumlarının tutulduğu yer.
en tehlikeli mahkumlarının tutulduğu yer.
00:46
These individuals have committed acts
13
34387
2206
Bu kişiler, tarif edilemeyecek kötülükte
00:48
of unspeakable evil.
14
36593
2170
suçlar işlemiş.
00:50
And I was there to study their brains.
15
38763
3711
Ve ben onların beyinlerini incelemek için oradaydım.
00:54
I was part of a team of researchers
16
42474
1752
University College London'dan
00:56
from University College London,
17
44226
1677
bir araştırmacı takımındaydım
00:57
on a grant from the U.K. department of health.
18
45903
2755
ve İngiltere Sağlık Bakanlığı'nın
verdiği ödenek üzerine oradaydık.
verdiği ödenek üzerine oradaydık.
01:00
My task was to study a group of inmates
19
48658
2048
Görevim, klinik açıdan psikopat olarak teşhis edilmiş
01:02
who had been clinically diagnosed as psychopaths.
20
50706
2744
bir grup mahkumu incelemekti.
01:05
That meant they were the most
21
53450
1725
Yani onlar, tüm hapishane nüfusunun
01:07
callous and the most aggressive
22
55175
1713
en duygusuz ve en saldırgan
01:08
of the entire prison population.
23
56888
3124
mahkumlarıydı.
01:12
What lay at the root of their behavior?
24
60012
3577
Davranışlarının temelinde ne yatıyordu?
01:15
Was there a neurological cause for their condition?
25
63589
4326
Durumlarını açıklayacak nörolojik bir sebep var mıydı?
01:19
And if there was a neurological cause,
26
67915
2843
Ve eğer nörolojik bir sebep varsa,
01:22
could we find a cure?
27
70758
3055
bir tedavi bulabilir miydik?
01:25
So I'd like to speak about change, and
especially about emotional change.
especially about emotional change.
28
73813
3945
Değişim ve özellikle duygusal değişim
hakkında konuşmak istiyorum.
hakkında konuşmak istiyorum.
01:29
Growing up, I was always intrigued
29
77758
1980
Büyürken, insanların nasıl değiştiğini
01:31
by how people change.
30
79738
3064
her zaman merak ederdim.
01:34
My mother, a clinical psychotherapist,
31
82802
2523
Klinik psikoterapist olan annem,
01:37
would occasionally see patients at home
32
85325
2640
akşamları zaman zaman evde hastalarına
01:39
in the evening.
33
87965
1420
bakardı.
01:41
She would shut the door to the living room,
34
89385
1534
Oturma odasının kapısını kapatırdı
01:42
and I imagined
35
90919
2005
ve ben o odada
01:44
magical things happened in that room.
36
92924
2512
büyülü şeylerin gerçekleştiğini hayal ederdim.
01:47
At the age of five or six
37
95436
1681
Beş ya da altı yaşımdayken,
01:49
I would creep up in my pajamas
38
97117
2442
üzerimde pijamalarla sessizce
01:51
and sit outside with my ear glued to the door.
39
99559
2809
kulağım kapıya yapışmış bir şekilde dışarda otururdum.
01:54
On more than one occasion, I fell asleep
40
102368
1447
Birden fazla sefer, uyuya kaldım
01:55
and they had to push me out of the way
41
103815
1460
ve seansın sonunda beni yoldan
01:57
at the end of the session.
42
105275
2161
itmeleri gerekti.
01:59
And I suppose that's how I found myself
43
107436
2899
Ve sanırım böylece kendimi
02:02
walking into the secure interview room
44
110335
2075
Wormwood Scrubs'taki ilk günümde
02:04
on my first day at Wormwood Scrubs.
45
112410
4009
güvenli görüşme odasına girerken buldum.
02:08
Joe sat across a steel table
46
116419
2336
Joe çelik masada karşıma oturdu
02:10
and greeted me with this blank expression.
47
118755
4226
ve boş bir ifade ile beni karşıladı.
02:14
The prison warden, looking equally indifferent,
48
122981
2878
Hapishane gardiyanı,
aynı boş ifade ile bana bakarak,
aynı boş ifade ile bana bakarak,
02:17
said, "Any trouble, just press the red buzzer,
49
125859
2647
"Bir sorun çıkarsa, sadece kırmızı alarma bas
02:20
and we'll be around as soon as we can."
50
128506
2439
ve biz mümkün olduğunca çabuk geliriz" dedi.
02:22
(Laughter)
51
130945
2958
(Kahkaha)
02:25
I sat down.
52
133903
1770
Oturdum.
02:27
The heavy metal door slammed shut behind me.
53
135673
2977
Ağır metal kapı ardımda hızla kapandı.
02:30
I looked up at the red buzzer
54
138650
2094
Joe'nun arkasındaki duvarın
02:32
far behind Joe on the opposite wall.
55
140744
2099
üzerinde bulunan kırmızı alarma baktım.
02:34
(Laughter)
56
142843
2646
(Kahkaha)
02:37
I looked at Joe.
57
145489
1762
Joe'ya baktım.
02:39
Perhaps detecting my concern,
58
147251
2077
Muhtemelen endişemi hisseden Joe,
02:41
he leaned forward, and said,
59
149328
1356
öne doğru eğildi ve olabildiği kadar
02:42
as reassuringly as he could,
60
150684
2227
rahatlatıcı bir şekilde şöyle dedi:
02:44
"Ah, don't worry about the buzzer,
61
152911
1380
"Alarm için endişelenme,
02:46
it doesn't work anyway."
62
154291
2253
zaten çalışmıyor."
(Kahkaha)
02:48
(Laughter)
63
156544
5447
02:55
Over the subsequent months,
64
163472
1889
Sonraki birkaç ay boyunca,
02:57
we tested Joe and his fellow inmates,
65
165361
4085
Joe ve diğer mahkumları test ettik,
03:01
looking specifically at their ability
66
169446
2051
özellikle, farklı duyguları gösteren resimleri
03:03
to categorize different images of emotion.
67
171497
4984
kategorize etme yeteneklerine baktık.
03:08
And we looked at their physical response
68
176481
1786
Ve bu duygulara gösterdikleri fiziksel tepkiyi
03:10
to those emotions.
69
178267
1742
inceledik.
03:12
So, for example, when most of us look
70
180009
1581
Örneğin, çoğumuz üzgün görünen bir kişinin
03:13
at a picture like this of somebody looking sad,
71
181590
2925
bu gibi bir resmine baktığımızda,
03:16
we instantly have a slight,
72
184515
3551
hemen ufak, ölçülebilen
03:20
measurable physical response:
73
188066
1934
fiziksel bir tepki veririz:
03:22
increased heart rate, sweating of the skin.
74
190000
3298
kalp atışının hızlanması,
derinin terlemesi.
derinin terlemesi.
03:25
Whilst the psychopaths in our study were able
75
193298
1784
Araştırmamızdaki psikopatlar doğru bir şekilde
03:27
to describe the pictures accurately,
76
195082
2014
resimleri tarif edebilmelerine rağmen,
03:29
they failed to show the emotions required.
77
197096
3733
gereken duyguları göstermekte başarısız oldular.
03:32
They failed to show a physical response.
78
200829
3553
Fiziksel bir tepki gösteremediler.
03:36
It was as though they knew the words
79
204382
2051
Sanki empatinin sözlerini biliyorlardı,
03:38
but not the music of empathy.
80
206433
3393
ama müziğini bilmiyorlardı.
03:41
So we wanted to look closer at this
81
209826
1784
Daha yakından incelemek için
03:43
to use MRI to image their brains.
82
211610
3449
MR kullanarak beyinlerini resimlemek istedik.
03:47
That turned out to be not such an easy task.
83
215059
3107
Sanıldığı kadar kolay bir görev değildi.
03:50
Imagine transporting a collection
84
218166
1829
Zincir ve kelepçli bir grup klinik açıdan
03:51
of clinical psychopaths across central London
85
219995
2695
psikopat olan mahkumu, Londra'nın merkezine
03:54
in shackles and handcuffs
86
222690
2139
trafiğin en yoğun olduğu saatte
03:56
in rush hour,
87
224829
2126
taşıdığınızı hayal edin
03:58
and in order to place each
of them in an MRI scanner,
of them in an MRI scanner,
88
226955
3174
ve herbirini MR'dan geçirmek için,
04:02
you have to remove all metal objects,
89
230129
1981
zincir ve kelepçeler ve öğrendiğime göre,
04:04
including shackles and handcuffs,
90
232110
1334
vücutlarındaki tüm piercingler dahil
04:05
and, as I learned, all body piercings.
91
233444
4355
bütün metal nesneleri çıkarmanız gerekiyor.
04:09
After some time, however,
we had a tentative answer.
we had a tentative answer.
92
237799
4237
Ancak bir süre sonra, deneysel bir yanıt bulduk.
04:14
These individuals were not just the victims
93
242036
2818
Bu kişiler sadece sorunlu bir çocukluğun
04:16
of a troubled childhood.
94
244854
2052
kurbanı değillerdi.
04:18
There was something else.
95
246906
2521
Başka birşey daha vardı.
04:21
People like Joe have a deficit in a brain area
96
249427
3620
Joe gibi insanların, amigdala
adı verilen beyin alanında
adı verilen beyin alanında
04:25
called the amygdala.
97
253047
2061
bir eksiklik vardı.
04:27
The amygdala is an almond-shaped organ
98
255108
2024
Amigdala, beynin her iki yarısının derinlerinde
04:29
deep within each of the hemispheres of the brain.
99
257132
3323
badem şeklinde bir organdır.
04:32
It is thought to be key to the experience of empathy.
100
260455
4485
Empati deneyiminin anahtarı olduğu düşünülür.
04:36
Normally, the more empathic a person is,
101
264940
2906
Normalde, bir insan ne kadar empatik ise,
04:39
the larger and more active their amygdala is.
102
267846
3045
amigdalaları o kadar büyük ve aktiftir.
04:42
Our population of inmates
103
270891
1480
Mahkum nüfusumuz
04:44
had a deficient amygdala,
104
272371
1327
eksik bir amigdalaya sahip,
04:45
which likely led to their lack of empathy
105
273698
2295
bu da empati yoksunluğu ve ahlak dışı
04:47
and to their immoral behavior.
106
275993
2934
davranışlarına sebep oluyor.
04:50
So let's take a step back.
107
278927
3142
Geri bir adım atalım.
04:54
Normally, acquiring moral behavior
108
282069
2623
Normalde, ahlaki davranış kazanmak
04:56
is simply part of growing up,
109
284692
2390
tamamen büyümenin bir parçasıdır,
04:59
like learning to speak.
110
287082
2201
konuşmayı öğrenmek gibi.
05:01
At the age of six months, virtually every one of us
111
289283
3291
6 aylıkken, neredeyse herbirimiz canlı ve cansız
05:04
is able to differentiate between
animate and inanimate objects.
animate and inanimate objects.
112
292574
3957
nesneler arasındaki farkı ayırt etme
yeteneğine sahip oluruz.
yeteneğine sahip oluruz.
05:08
At the age of 12 months,
113
296531
2474
12 aylıkken,
05:11
most children are able to imitate
114
299005
3224
çoğu çocuk başkalarının
anlamlı eylemlerini
anlamlı eylemlerini
05:14
the purposeful actions of others.
115
302229
1885
taklit etme yeteneğine sahiptir.
05:16
So for example, your mother raises her hands
116
304114
2535
Örneğin, anneniz esnemek için ellerini kaldırır
05:18
to stretch, and you imitate her behavior.
117
306649
2739
ve siz onun davranışını taklit edersiniz.
05:21
At first, this isn't perfect.
118
309388
3201
İlk başta, mükemmel değildir.
05:24
I remember my cousin Sasha,
119
312589
1947
Kuzenim Sasha'yı hatırlıyorum,
05:26
two years old at the time,
120
314536
2163
o zaman iki yaşındaydı,
05:28
looking through a picture book
121
316699
1660
resimli bir kitaba bakıyordu
05:30
and licking one finger and flicking
the page with the other hand,
the page with the other hand,
122
318359
3183
ve bir parmağını yalar ve
sayfayı diğer eliyle çevirirdi,
sayfayı diğer eliyle çevirirdi,
05:33
licking one finger and flicking
the page with the other hand.
the page with the other hand.
123
321542
2105
bir parmağını yalar ve
sayfayı diğer eliyle çevirirdi.
sayfayı diğer eliyle çevirirdi.
05:35
(Laughter)
124
323647
2314
(Kahkaha)
05:37
Bit by bit, we build the foundations
of the social brain
of the social brain
125
325961
3926
Ufak ufak, sosyal beynimizin temellerini kurarız
05:41
so that by the time we're three, four years old,
126
329887
4632
böylece üç, dört yaşına geldiğinde,
05:46
most children, not all,
127
334519
1292
çoğu çocuk, hepsi değil,
05:47
have acquired the ability to understand
128
335811
1773
empatinin bir başka ön koşulu olan
05:49
the intentions of others,
129
337584
1603
diğer insanların niyetlerini
05:51
another prerequisite for empathy.
130
339187
3326
anlama yeteneğini kazanır.
05:54
The fact that this developmental progression
131
342513
2612
Bu gelişimsel ilerlemenin, dünyanın neresinde
05:57
is universal,
132
345125
1502
yaşıyor ya da
05:58
irrespective of where you live in the world
133
346627
1976
hangi kültürden olursanız olun,
06:00
or which culture you inhabit,
134
348603
2626
evrensel olması gerçeği
06:03
strongly suggests that the foundations
135
351229
2213
ahlaki davranışın doğuştan geldiğini
06:05
of moral behavior are inborn.
136
353442
3124
kuvvetli bir şekilde gösteriyor.
06:08
If you doubt this,
137
356566
2477
Eğer şüphe duyuyorsanız,
06:11
try, as I've done, to renege on a promise you've made
138
359043
3776
benim yaptığım gibi,
dört yaşındaki bir çocuğa verdiğiniz
dört yaşındaki bir çocuğa verdiğiniz
06:14
to a four-year-old.
139
362819
2077
sözden geri dönmeyi deneyin.
06:16
You will find that the mind of a four-year old
140
364896
1788
Dört yaşındaki bir çocuğun
aklının hiç de saf olmadığını
aklının hiç de saf olmadığını
06:18
is not naïve in the slightest.
141
366684
1504
göreceksiniz.
06:20
It is more akin to a Swiss army knife
142
368188
3025
Bir İsviçre çakısına benzer,
06:23
with fixed mental modules
143
371213
2031
gelişim boyunca incelikle bilenmiş
06:25
finely honed during development
144
373244
2474
sabit mental modüller
06:27
and a sharp sense of fairness.
145
375718
3117
ve keskin bir adalet duygusuna sahiptir.
06:30
The early years are crucial.
146
378835
2658
İlk yıllar çok önemli.
06:33
There seems to be a window of opportunity,
147
381493
2244
Bir fırsat penceresi var gibi görünüyor,
06:35
after which mastering moral questions
148
383737
2466
ondan sonra ahlaki soruları öğrenmek
06:38
becomes more difficult,
149
386203
1482
daha zor hale geliyor,
06:39
like adults learning a foreign language.
150
387685
4134
yetişkinlerin yabancı bir dil öğrenmesi gibi.
06:43
That's not to say it's impossible.
151
391819
2034
İmkansız demek değil.
06:45
A recent, wonderful study from Stanford University
152
393853
3109
Yakın zaman Stanford Üniversitesi'nin
yaptığı harika bir araştırma,
yaptığı harika bir araştırma,
06:48
showed that people who have played
153
396962
2241
iyi ve yardımsever bir süper kahraman rolü
06:51
a virtual reality game in which they took on
154
399203
2409
üstlendikleri sanal gerçeklik oyununu
06:53
the role of a good and helpful superhero
155
401612
2461
oynayan insanların sonrasında diğerlerine karşı
06:56
actually became more caring and helpful
156
404073
2116
hakikaten daha sempatik ve daha yardımsever
06:58
towards others afterwards.
157
406189
2503
hale geldiklerini gösterdi.
07:00
Now I'm not suggesting
158
408692
2209
Şimdi suçlulara
07:02
we endow criminals with superpowers,
159
410901
3055
süper güçler bahşetmemizi önermiyorum,
07:05
but I am suggesting that we need to find ways
160
413956
3413
ama Joe ve onun gibi
insanların, kendi ve geri kalan
insanların, kendi ve geri kalan
07:09
to get Joe and people like him
161
417369
1878
hepimizin yararı adına
07:11
to change their brains and their behavior,
162
419247
2645
beyinlerini ve davranışlarını değiştirmelerini
07:13
for their benefit
163
421892
1775
sağlayacak
07:15
and for the benefit of the rest of us.
164
423667
3135
yöntemler bulmamız gerektiğini söylüyorum.
07:18
So can brains change?
165
426802
3535
Peki, beyin değişebilir mi?
07:22
For over 100 years,
166
430337
2584
100 yılı aşkın bir süre boyunca,
07:24
neuroanatomists and later neuroscientists
167
432921
3114
nöroanatomistler ve daha sonra nörologlar
07:28
held the view that after initial
development in childhood,
development in childhood,
168
436035
3820
çocukluktaki ilk gelişimden sonra,
yetişkin insan beyninde
yetişkin insan beyninde
07:31
no new brain cells could grow
169
439855
2424
yeni hücrelerin gelişmeyeceği
07:34
in the adult human brain.
170
442279
1301
düşüncesine sahipti.
07:35
The brain could only change
171
443580
1487
Beyin sadece belirli bir takım
07:37
within certain set limits.
172
445067
1982
limitler içerisinde değişebilirdi.
07:39
That was the dogma.
173
447049
2098
O dönemde inanç buydu.
07:41
But then, in the 1990s,
174
449147
2239
Ama sonra, 1990'larda,
07:43
studies starting showing,
175
451386
1696
Princeton'dan Elizabeth Gould
07:45
following the lead of Elizabeth
Gould at Princeton and others,
Gould at Princeton and others,
176
453082
2737
ve diğerlerinin önderliğinde
yapılan araştırmalar gösterdi ki,
yapılan araştırmalar gösterdi ki,
07:47
studies started showing the
evidence of neurogenesis,
evidence of neurogenesis,
177
455819
3335
yetişkin memeli
beyninde nörojenez yani
beyninde nörojenez yani
07:51
the birth of new brain cells
178
459154
2058
yeni beyin hücrelerinin
07:53
in the adult mammalian brain,
179
461212
3069
oluştuğuna dair kanıtlar
görülmeye başlandı.
görülmeye başlandı.
07:56
first in the olfactory bulb,
180
464281
1584
İlk olarak, koku alma duyusundan
07:57
which is responsible for our sense of smell,
181
465865
2081
sorumlu olfaktori soğanilikte,
07:59
then in the hippocampus
182
467946
2039
sonra kısa dönem hafızayı
08:01
involving short-term memory,
183
469985
2044
içeren hipokampusta,
08:04
and finally in the amygdala itself.
184
472029
3283
ve son olarak amigdalada.
08:07
In order to understand
185
475312
1776
Bu sürecin nasıl işlediğini
08:09
how this process works,
186
477088
1959
anlamak için,
08:11
I left the psychopaths and joined a lab in Oxford
187
479047
2889
psikopatları bıraktım ve
Oxford'da öğrenme ve gelişim
Oxford'da öğrenme ve gelişim
08:13
specializing in learning and development.
188
481936
3262
konusunda uzman bir laboratuvara katıldım.
08:17
Instead of psychopaths, I studied mice,
189
485198
3770
Psikopatlar yerine, fareleri inceledim,
08:20
because the same pattern of brain responses
190
488968
2341
çünkü aynı beyin tepki kalıpları,
08:23
appears across many different
species of social animals.
species of social animals.
191
491309
3730
farklı sosyal hayvan türlerinde görülür.
08:27
So if you rear a mouse in a standard cage,
192
495039
4582
Eğer bir fareyi, pamuklu
bir ayakkabı kutusu gibi
bir ayakkabı kutusu gibi
08:31
a shoebox, essentially, with cotton wool,
193
499621
2688
tek başına ve pek fazla
uyarıcı olmaksızın,
uyarıcı olmaksızın,
08:34
alone and without much stimulation,
194
502309
1567
standart bir kafeste yetiştirirseniz,
08:35
not only does it not thrive,
195
503876
1611
hiçbir gelişme göstermemekle kalmaz,
08:37
but it will often develop strange,
196
505487
1757
ayrıca çoğu zaman garip, tekrarlayan
08:39
repetitive behaviors.
197
507244
1574
davranışlar kazanır.
08:40
This naturally sociable animal
198
508818
2619
Bu doğal olarak sosyal olan hayvan
08:43
will lose its ability to bond with other mice,
199
511437
2443
diğer farelerle bağ kurma yeteneğini kaybedecek,
08:45
even becoming aggressive when introduced to them.
200
513880
4195
hatta onların arasında
katıldığında, agresif hale gelecek.
katıldığında, agresif hale gelecek.
08:50
However, mice reared in what we called
201
518075
2062
Ancak, zenginleştirilmiş bir çevre dediğimiz
08:52
an enriched environment,
202
520137
1506
tekerlekler, merdivenler ve
08:53
a large habitation with other mice
203
521643
2211
keşfedecek alanlara sahip
08:55
with wheels and ladders and areas to explore,
204
523854
3430
diğer farelerin de olduğu
büyük bir yerde yetişen fareler
büyük bir yerde yetişen fareler
08:59
demonstrate neurogenesis,
205
527284
1585
nörojenezi, yani yeni hücrelerin
09:00
the birth of new brain cells,
206
528869
2300
doğduğunu gösteriyor
09:03
and as we showed, they also perform better
207
531169
2314
ve gösterdiğimiz gibi,
öğrenme ve hafıza görevleri
öğrenme ve hafıza görevleri
09:05
on a range of learning and memory tasks.
208
533483
2717
alanında daha iyi performans gösteriyorlar.
09:08
Now, they don't develop morality to the point of
209
536200
2430
Küçük yaşlı farelerin alışveriş torbalarını
09:10
carrying the shopping bags of little old mice
210
538630
1760
sokağın karşısında taşıyacak kadar ahlak
09:12
across the street,
211
540390
2221
geliştirmiyorlar,
09:14
but their improved environment results in healthy,
212
542611
2743
ama iyileştirilmiş çevreleri,
sağlıklı ve sosyal davranış ile
sağlıklı ve sosyal davranış ile
09:17
sociable behavior.
213
545354
1913
sonuçlanıyor.
09:19
Mice reared in a standard cage, by contrast,
214
547267
2943
Buna karşılık, bir hapishane hücresinden farksız
09:22
not dissimilar, you might say, from a prison cell,
215
550210
2465
standart bir kafeste yetişen farelerin beyinlerinde
09:24
have dramatically lower levels of new neurons
216
552675
3301
önemli ölçüde daha düşük seviyede yeni nöronlar
09:27
in the brain.
217
555976
1627
bulunur.
09:29
It is now clear that the amygdala of mammals,
218
557603
2816
Bizim gibi primatlar dahil,
memelilerin amigdalasının
memelilerin amigdalasının
09:32
including primates like us,
219
560419
1506
nörojenez gösterdiği
09:33
can show neurogenesis.
220
561925
2512
artık kesin.
09:36
In some areas of the brain,
221
564437
1286
Beynin bazı alanlarında,
09:37
more than 20 percent of cells are newly formed.
222
565723
3695
yüzde 20'den fazla hücre yeni olarak oluşur.
09:41
We're just beginning to understand
223
569418
2259
Bu hücrelerin sahip olduğu asıl fonksiyonu
09:43
what exact function these cells have,
224
571677
2094
daha yeni anlamaya başlıyoruz,
09:45
but what it implies is that the brain is capable
225
573771
2926
ama şu anlama geliyor ki,
beyin yetişkinlikte de
beyin yetişkinlikte de
09:48
of extraordinary change way into adulthood.
226
576697
5193
olağanüstü değişim gösterme kapasitesine sahip.
09:53
However, our brains are also
227
581890
1734
Ancak, beynimiz ayrıca
09:55
exquisitely sensitive to stress in our environment.
228
583624
3640
çevremizdeki strese son derece duyarlıdır.
09:59
Stress hormones, glucocorticoids,
229
587264
2550
Beyin tarafından salgılanan stres hormonları
10:01
released by the brain,
230
589814
1550
ve glukokortikoidlar
10:03
suppress the growth of these new cells.
231
591364
3561
bu yeni hücrelerin büyümesini önler.
10:06
The more stress, the less brain development,
232
594925
2548
Ne kadar çok stress varsa,
o kadar az beyin gelişimi vardır,
o kadar az beyin gelişimi vardır,
10:09
which in turn causes less adaptability
233
597473
4468
ve sonucunda daha az uyumluluk
10:13
and causes higher stress levels.
234
601941
2743
ve daha yüksek stres seviyelerine sebep olur.
10:16
This is the interplay between nature and nurture
235
604684
3785
Bu, gözlerimiz önünde gerçekleşen
10:20
in real time in front of our eyes.
236
608469
3705
doğa ve yetişme arasındaki etkileşimdir.
10:24
When you think about it,
237
612174
2067
Üzerinde düşündüğünüzde,
10:26
it is ironic that our current solution
238
614241
2375
stresli amigdalaya sahip insanlar için
10:28
for people with stressed amygdalae
239
616616
1926
mevcut çözümümüzün, onları
10:30
is to place them in an environment
240
618542
1792
daha ileri gelişimi engelleyen
10:32
that actually inhibits any chance of further growth.
241
620334
4329
bir çevreye yerleştirmek olması gerçekten ironik.
10:36
Of course, imprisonment is a necessary part
242
624663
2487
Tabi ki, hapis, adalet sistemimizin ve
10:39
of the criminal justice system
243
627150
2420
toplumu korumanın gerekli
10:41
and of protecting society.
244
629570
1765
bir parçası.
10:43
Our research does not suggest
245
631335
1637
Araştırmamız, suçluların
10:44
that criminals should submit their MRI scans
246
632972
2217
kusurlu amigdalalarını gösteren MR taramalarını
10:47
as evidence in court
247
635189
1422
mahkemeye kanıt olarak
10:48
and get off the hook because
they've got a faulty amygdala.
they've got a faulty amygdala.
248
636611
3658
sunmalarını ve cezadan
kurtulmalarını ileri sürmüyor.
kurtulmalarını ileri sürmüyor.
10:52
The evidence is actually the other way.
249
640269
2073
Kanıt, aslında diğer tarafa işaret ediyor.
10:54
Because our brains are capable of change,
250
642342
2851
Çünkü beynimiz değişim yetisine sahip,
10:57
we need to take responsibility for our actions,
251
645193
2498
eylemlerimizin sorumluluğunu üstlenmeliyiz
10:59
and they need to take responsibility
252
647691
1852
onlar da rehabilitasyonlarının
11:01
for their rehabilitation.
253
649543
3428
sorumluluğunu üstlenmeliler.
11:04
One way such rehabilitation might work
254
652971
1804
Onarıcı adalet programları ile
11:06
is through restorative justice programs.
255
654775
3293
böyle bir rehabilitasyon işe yarayabilir.
11:10
Here victims, if they choose to participate,
256
658068
2329
Burada kurbanlar, eğer katılmayı seçerlerse,
11:12
and perpetrators meet face to face
257
660397
2241
ve suçlular güvenli ortamlarda
11:14
in safe, structured encounters,
258
662638
2700
yüz yüze gelirler
11:17
and the perpetrator is encouraged
259
665338
1830
ve suçlu eylemlerinin sorumluluğunu
11:19
to take responsibility for their actions,
260
667168
1969
üstlenmesi yönünde teşvik edilir
11:21
and the victim plays an active role in the process.
261
669137
3229
ve kurban bu süreç boyunca aktif bir rol oynar.
11:24
In such a setting, the perpetrator can see,
262
672366
2871
Böyle bir ortamda, suçlu, belki de ilk kez
11:27
perhaps for the first time,
263
675237
2335
kurbanı duygu, düşünce
11:29
the victim as a real person
264
677572
2404
ve gerçek duygusal tepkiye sahip
11:31
with thoughts and feelings and a genuine
265
679976
1669
gerçek bir insan gibi
11:33
emotional response.
266
681645
1838
görebilir.
11:35
This stimulates the amygdala
267
683483
1891
Bu amigdalayı uyarır
11:37
and may be a more effective rehabilitative practice
268
685374
3551
ve hapsetmeden daha etkin bir rehabilitasyon
11:40
than simple incarceration.
269
688925
3066
uygulaması olabilir.
11:43
Such programs won't work for everyone,
270
691991
1585
Bu tür programlar
herkes için çalışmayacaktır,
herkes için çalışmayacaktır,
11:45
but for many, it could be a way
271
693576
2689
fakat birçoğu için,
bünyedeki donmuş denizi
bünyedeki donmuş denizi
11:48
to break the frozen sea within.
272
696265
4361
kırmak için bir yöntem olabilir.
11:52
So what can we do now?
273
700626
2759
Şimdi ne yapabiliriz?
11:55
How can we apply this knowledge?
274
703385
2512
Bu bilgileri nasıl uygulayabiliriz?
11:57
I'd like to leave you with
275
705897
2321
Öğrendiğim üç dersi anlattıktan sonra
12:00
three lessons that I learned.
276
708218
1745
sözlerime son vermek istiyorum.
12:01
The first thing that I learned was that
277
709963
2170
Öğrendiğim ilk şey,
12:04
we need to change our mindset.
278
712133
1526
zihniyetimizi değiştirmemiz gerekiyor.
12:05
Since Wormwood Scrubs was built 130 years ago,
279
713659
3149
Wormwood Scrubs,
130 yıl önce inşa edildiğinden beri,
130 yıl önce inşa edildiğinden beri,
12:08
society has advanced in virtually every aspect,
280
716808
3115
toplum, okullarımızı,
hastanelerimizi işletme yönünden
hastanelerimizi işletme yönünden
12:11
in the way we run our schools, our hospitals.
281
719923
3414
neredeyse her yönden ilerleme kaydetti.
12:15
Yet the moment we speak about prisons,
282
723337
2083
Ancak hapishanelerden bahsettiğimiz an,
12:17
it's as though we're back in Dickensian times,
283
725420
2896
orta çağa olmasa da Dickens
12:20
if not medieval times.
284
728316
2224
dönemine dönüyoruz.
12:22
For too long, I believe,
285
730540
2234
İnanıyorum ki,
12:24
we've allowed ourselves to be persuaded
286
732774
3665
çok uzun zaman boyunca insan doğasının
12:28
of the false notion that human
nature cannot change,
nature cannot change,
287
736439
3042
değişemeyeceği düşüncesine inanmakla yetindik
12:31
and as a society, it's costing us dearly.
288
739481
3663
ve toplum olarak, bedelini ödüyoruz.
12:35
We know that the brain is
capable of extraordinary change,
capable of extraordinary change,
289
743144
3876
Beynin olağandışı değişim
kapasitesine sahip olduğunu biliyoruz
kapasitesine sahip olduğunu biliyoruz
12:39
and the best way to achieve that,
290
747020
3039
ve bunu başarmanın en iyi yolu,
12:42
even in adults, is to change and modulate
291
750059
2412
yetişkinlerde bile, çevremizi değiştirmek ve
12:44
our environment.
292
752471
1795
modüle etmektir.
12:46
The second thing I have learned
293
754266
2885
Öğrendiğim ikinci şey ise,
12:49
is that we need to create an alliance
294
757151
2626
bilimin, sosyal değişimi sağlamada
12:51
of people who believe that science is integral
295
759777
3501
bütünleyici olduğuna inanan insanlardan oluşan
12:55
to bringing about social change.
296
763278
2282
bir birlik yaratmamız gerekiyor.
12:57
It's easy enough for a neuroscientist to place
297
765560
2973
Bir nörolog için yüksek güvenlikten bir mahkumu
13:00
a high-security inmate in an MRI scanner.
298
768533
2179
MR'dan geçirmek yeterince kolay.
13:02
Well actually, that turns out not to be so easy,
299
770712
2508
Aslında o kadar da kolay değil,
13:05
but ultimately what we want to show
300
773220
2659
ama sonuç olarak göstermek istediğimiz şey,
13:07
is whether we're able to
reduce the reoffending rates.
reduce the reoffending rates.
301
775879
3768
tekrar suç işleme oranını düşürüp,
düşüremeyeceğimiz.
düşüremeyeceğimiz.
13:11
In order to answer complex questions like that,
302
779647
2721
Böyle karmaşık soruları yanıtlamak için,
13:14
we need people of different backgrounds --
303
782368
2651
farklı özgeçmişlerden insanların,
13:17
lab-based scientists and clinicians,
304
785019
2204
laboratuvar merkezli
bilim adamları ve klinik uzmanların,
bilim adamları ve klinik uzmanların,
13:19
social workers and policy makers,
305
787223
2390
sosyal çalışanlar ve politikacıların,
13:21
philanthropists and human rights activists —
306
789613
2623
hayırseverler ve insan hakları aktivistlerin
13:24
to work together.
307
792236
1926
birlikte çalışmaları gerek.
13:26
Finally, I believe we need
308
794162
1687
Son olarak, kendi amigdalamızı
13:27
to change our own amygdalae,
309
795849
1638
değiştirmeliyiz,
13:29
because this issue goes to the heart
310
797487
2781
çünkü bu mesele sadece Joe'nun değil,
13:32
not just of who Joe is,
311
800268
1771
ama bizim kim olduğumuza
13:34
but who we are.
312
802039
1912
dayanıyor.
13:35
We need to change our view of Joe
313
803951
2980
Joe'ya, kesinlikle ıslah edilemez biri olarak
13:38
as someone wholly irredeemable,
314
806931
3802
bakmaktan vazgeçmeliyiz.
13:42
because if we see Joe as wholly irredeemable,
315
810733
3510
Çünkü eğer Joe'yu ıslah
edilemez biri olarak görürsek,
edilemez biri olarak görürsek,
13:46
how is he going to see himself as any different?
316
814243
4280
o kendini farklı biri gibi nasıl görebilir?
13:50
In another decade, Joe will be released
317
818523
1871
On yıl sonra, Joe, Wormwood Scrubs'tan
13:52
from Wormwood Scrubs.
318
820394
2669
salıverilecek.
13:55
Will he be among the 70 percent of inmates
319
823063
2917
O, mahkumlar arasında tekrar suç işleyerek,
13:57
who end up reoffending
320
825980
1494
hapishane sistemine geri dönen
13:59
and returning to the prison system?
321
827474
2782
yüzde 70'ten biri mi olacak?
14:02
Wouldn't it be better if, while serving his sentence,
322
830256
2636
Eğer Joe, cezasını çekerken, yeni beyin hücreleri,
14:04
Joe was able to train his amygdala,
323
832892
1926
ve bağlantılarının gelişimini sağlama amacıyla
14:06
which would stimulate the growth of new brain cells
324
834818
2354
amigdalasını eğitebilseydi
ve böylece salıverildiğinde
ve böylece salıverildiğinde
14:09
and connections,
325
837172
1281
dünyaya ile yüzleşebilseydi
14:10
so that he will be able to face the world
326
838453
2596
14:13
once he gets released?
327
841049
2120
daha iyi olmaz mıydı?
14:15
Surely, that would be in the interest of all of us.
328
843169
4464
Elbette, bu hepimiz için daha iyi olurdu.
14:21
(Applause)
329
849549
3251
(Alkış)
14:24
Thank you. (Applause)
330
852800
4002
Teşekkürler. (Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Daniel Reisel - NeuroscientistDaniel Reisel searches for the psychological and physical roots of human morality.
Why you should listen
Daniel Reisel grew up in Norway but settled in the UK in 1995. He works as a hospital doctor and as a research fellow in epigenetics at University College London. He completed his PhD in Neuroscience in 2005, investigating how learning rewires the brain. Since then, his research has been concerned with the effect of life events on gene function. Daniel is currently training to become an accredited restorative justice facilitator with the UK Restorative Justice Council.
Daniel Reisel | Speaker | TED.com