TED2011
Béatrice Coron: Stories cut from paper
Béatrice Coron: Kağıtların öyküleri
Filmed:
Readability: 3.4
988,696 views
Makas ve kağıt ile sanatçı Béatrice Coron karmaşık dünyalar, şehirler ve ülkeler, cennet ve cehennemi yaratıyor. Tyvek malzemesinden kesilerek hazırlanan görkemli bir pelerinle sahnede ilerleyen sanatçı kendi yaratıcı sürecini tanımlar ve hikayelerin parça parça ne şekilde olgunlaştığını ve geliştiğini aktarır.
Béatrice Coron - Papercutter artist
Béatrice Coron has developed a language of storytelling by papercutting multi-layered stories. Full bio
Béatrice Coron has developed a language of storytelling by papercutting multi-layered stories. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:18
(Applause)
0
3000
6000
(Alkış)
00:32
(Applause)
1
17000
4000
(Alkış)
00:42
I am a papercutter.
2
27000
3000
Benim işim kağıt kesmek.
00:45
(Laughter)
3
30000
2000
(Gülüşmeler)
00:47
I cut stories.
4
32000
3000
Kağıt keserek öyküler oluşturuyorum.
00:50
So my process is very straightforward.
5
35000
3000
Esasen bu iş çok basit.
00:53
I take a piece of paper,
6
38000
2000
Elime bir kağıt parçası alıyorum.
00:55
I visualize my story,
7
40000
3000
Aklımdaki hikayeyi görselleştiriyorum.
00:58
sometimes I sketch, sometimes I don't.
8
43000
3000
bazen eskiz yapıyorum. Bazen de buna gerek kalmıyor.
01:01
And as my image
9
46000
2000
Aklımdaki imge
01:03
is already inside the paper,
10
48000
3000
zaten kağıdın kendisinde var.
01:06
I just have to remove
11
51000
2000
Yapmam gereken sadece
01:08
what's not from that story.
12
53000
3000
hikayeye ait olmayan parçaları çıkarmak oluyor.
01:11
So I didn't come to papercutting
13
56000
3000
Kağıdı düz bir çizgide
01:14
in a straight line.
14
59000
2000
kesmiyorum sizin anlayacağınız.
01:16
In fact,
15
61000
2000
Aslında
01:18
I see it more as a spiral.
16
63000
2000
yuvarlak biçimde olmasını istiyorum.
01:20
I was not born
17
65000
2000
Elimde
01:22
with a blade in my hand.
18
67000
3000
kesici bir cisimle doğmadım.
01:25
And I don't remember papercutting as a child.
19
70000
3000
Çocukken kendimi kağıt keserken hatırlamıyorum.
01:28
As a teenager,
20
73000
2000
Ergenlik çağımda
01:30
I was sketching, drawing,
21
75000
2000
eskiz eşliğinde çizim yapıyordum
01:32
and I wanted to be an artist.
22
77000
2000
ve sanatçı olmak istedim.
01:34
But I was also a rebel.
23
79000
4000
Kaderine razı olan biri değildim. Aynı zamanda isyankardım.
01:38
And I left everything
24
83000
2000
Ve her şeyi bir kenara bıraktım
01:40
and went for a long series of odd jobs.
25
85000
4000
ve bir dizi tuhaf işlerin izinden gittim.
01:44
So among them,
26
89000
2000
Bunlar arasında sayabileceklerim.
01:46
I have been a shepherdess,
27
91000
3000
Çobanlık yaptım.
01:49
a truck driver,
28
94000
2000
kamyon şöforlüğü
01:51
a factory worker,
29
96000
2000
Fabrikada işçi olarak çalıştım.
01:53
a cleaning lady.
30
98000
2000
temizlikçilik yaptım.
01:55
I worked in tourism for one year
31
100000
2000
Bir sene turizmci olarak çalıştım
01:57
in Mexico,
32
102000
2000
Meksika'da.
01:59
one year in Egypt.
33
104000
3000
Bir sene de Mısır'da.
02:02
I moved for two years
34
107000
2000
İki sene Tayvan'da
02:04
in Taiwan.
35
109000
2000
yaşadım.
02:06
And then I settled in New York
36
111000
2000
Ve sonra New York'a yerleştim
02:08
where I became a tour guide.
37
113000
2000
rehber olarak çalıştım.
02:10
And I still worked as a tour leader,
38
115000
3000
Halen bu işi yapıyorum yönetici olarak.
02:13
traveled back and forth
39
118000
2000
Bir oraya bir buraya seyahat ettim.
02:15
in China, Tibet and Central Asia.
40
120000
3000
Çin, Tibet ve Orta Asya.
02:18
So of course, it took time, and I was nearly 40,
41
123000
3000
Ve tabii ki oldukça zamanımı aldı bu iş ve neredeyse 40 yaşıma geldim.
02:21
and I decided it's time
42
126000
2000
ve kendi kendime dedim ki zamanı geldi
02:23
to start as an artist.
43
128000
3000
sanatçı olabilirim.
02:27
(Applause)
44
132000
5000
(Alkışlar)
02:32
I chose papercutting
45
137000
2000
Kesme işleminde kağıdı kullanıyorum
02:34
because paper is cheap,
46
139000
2000
çünkü kağıt ucuz,
02:36
it's light,
47
141000
2000
hafif
02:38
and you can use it
48
143000
2000
bir çok farklı şekillerde
02:40
in a lot of different ways.
49
145000
2000
kullanmak mümkün.
02:42
And I chose the language of silhouette
50
147000
4000
Silüetin gücünden faydalanmayı seçtim.
02:46
because graphically it's very efficient.
51
151000
3000
çünkü grafik olarak çok etkileyici.
02:49
And it's also just getting to the essential of things.
52
154000
6000
Ve aynı zamanda sadece gerekli şeyleri anlatmak ve ön plana çıkarmak için yeterli.
02:55
So the word "silhouette"
53
160000
2000
"Silüet" kelimesi
02:57
comes from a minister of finance,
54
162000
3000
Etienne de Silhouette isimli
03:00
Etienne de Silhouette.
55
165000
3000
ekonomi bakanın isminden geliyor.
03:03
And he slashed so many budgets
56
168000
4000
Bütçeleri o kadar çok kıstı ki
03:07
that people said they couldn't afford
57
172000
2000
insanlar artık resim alabilecek
03:09
paintings anymore,
58
174000
2000
finansal güce sahip olamadılar.
03:11
and they needed to have their portrait
59
176000
2000
ve portrelerinin silüetlerini
03:13
"a la silhouette."
60
178000
2000
çizdirmek zorunda kaldılar.
03:15
(Laughter)
61
180000
2000
(Gülüşmeler)
03:17
So I made series of images, cuttings,
62
182000
6000
Kürülerden bir dizi görsel hazırladım
03:23
and I assembled them in portfolios.
63
188000
5000
ve bunları portfolyo haline getirdim.
03:28
And people told me --
64
193000
2000
Ve insanlar bana dediler ki --
03:30
like these 36 views of the Empire State building --
65
195000
3000
Empire State binasının şu gerçeküstü görüntüleri gibi --
03:33
they told me, "You're making artist books."
66
198000
4000
"Sanatçı kitabı mı hazırlıyorsun?"
03:37
So artist books have a lot of definitions.
67
202000
3000
Sanatçı kitaplarıyle ilgili bir sürü tanım bulunuyor.
03:40
They come in a lot of different shapes.
68
205000
3000
Çeşitli boyutlara sahip oluyorlar
03:43
But to me,
69
208000
2000
Bana göre
03:45
they are fascinating objects
70
210000
2000
görsel olarak bir hikayeyi anlatabilmek bakımında
03:47
to visually narrate a story.
71
212000
3000
fantastik nesneler.
03:50
They can be with words
72
215000
2000
Sözcüklerden oluşabilir de
03:52
or without words.
73
217000
3000
oluşmayabilir de.
03:55
And I have a passion
74
220000
2000
Resim ve sözcüklere karşı bir
03:57
for images and for words.
75
222000
3000
tutkum var.
04:00
I love pun
76
225000
2000
Kelime oyununu
04:02
and the relation to the unconscious.
77
227000
3000
ve bilinçaltı ile olan ilişkisini seviyorum.
04:05
I love oddities of languages.
78
230000
3000
Dilin tuhaf yapısını seviyorum.
04:08
And everywhere I lived, I learned the languages,
79
233000
2000
Yaşadığım her yerin dilini öğrendim
04:10
but never mastered them.
80
235000
2000
ama tam anlamıyla hakim olmadım.
04:12
So I'm always looking
81
237000
2000
Her zaman
04:14
for the false cognates
82
239000
2000
farklı dillerdeki kelimelerde yalancı eşdeğerlik
04:16
or identical words in different languages.
83
241000
3000
ya da benzer sözcükleri bulmak her zaman ilgimi çekmiştir.
04:19
So as you can guess, my mother tongue is French.
84
244000
3000
Tahmin edebileceğiniz gibi anadilim Fransızca.
04:22
And my daily language is English.
85
247000
4000
Günlük kullandığım dil ise İngilizce.
04:26
So I did a series of work
86
251000
2000
O bakımdan bir dizi çalışma yaptım
04:28
where it was identical words
87
253000
3000
Fransızca ve İngilizce dillerinde
04:31
in French and in English.
88
256000
3000
benzer sözcüklerin yer aldığı.
04:34
So one of these works
89
259000
2000
Bu işlerden bir tanesi
04:36
is the "Spelling Spider."
90
261000
2000
"Spelling Spider".
04:38
So the Spelling Spider
91
263000
2000
Spelling Spider
04:40
is a cousin of the spelling bee.
92
265000
3000
spelling bee'nin akrabası yani kuzeni.
04:43
(Laughter)
93
268000
2000
(Gülüşmeler)
04:45
But it's much more connected to the Web.
94
270000
3000
Daha çok Web'de kullanılan bir kelime.
04:48
(Laughter)
95
273000
2000
(Gülüşmeler)
04:50
And this spider
96
275000
2000
Ve bu spider sözcüğü
04:52
spins a bilingual alphabet.
97
277000
3000
her iki dilde de söylenebiliyor.
04:55
So you can read "architecture active"
98
280000
4000
"architecture active" ya da
04:59
or "active architecture."
99
284000
3000
"active architecture" olarak okuyabilirsiniz.
05:02
So this spider goes through the whole alphabet
100
287000
3000
Bu spider kelimesi tüm alfabede
05:05
with identical adjectives and substantives.
101
290000
4000
benzer sıfat ve isimlerle birlikte geçiyor.
05:09
So if you don't know one of these languages,
102
294000
3000
Bu dillerden birini bilmeseniz de
05:12
it's instant learning.
103
297000
3000
o an öğreniyorsunuz.
05:16
And one ancient form of the book
104
301000
3000
Çok eski dönemlerde kitapların yerine
05:19
is scrolls.
105
304000
2000
parşömenler, el yazmaları kullanılıyordu.
05:21
So scrolls are very convenient,
106
306000
3000
Küçük bir masada
05:24
because you can create a large image
107
309000
3000
büyük resimler çizebilmek için
05:27
on a very small table.
108
312000
3000
çok uygunlardı.
05:31
So the unexpected consequences of that
109
316000
4000
Tek dezavantajı
05:35
is that you only see one part of your image,
110
320000
5000
çizimin sadece bir bölümünü görebiliyordunuz
05:40
so it makes a very freestyle architecture.
111
325000
4000
ama özgün çizimler, mimari yapılar için ideal ortam sunuyordu
05:44
And I'm making all those kinds of windows.
112
329000
4000
Gördüğünüz tüm bu pencereler bunun ürünü.
05:48
So it's to look beyond the surface.
113
333000
3000
Amaç yüzeysel görmek.
05:51
It's to have a look
114
336000
2000
Farklı dünyalara
05:53
at different worlds.
115
338000
2000
bakabilmek.
05:55
And very often I've been an outsider.
116
340000
2000
Sıklıkla dışarıda gezen biriydim.
05:57
So I want to see how things work
117
342000
3000
İşler nasil yürüyor
06:00
and what's happening.
118
345000
2000
ve neler oluyor görmek istiyorum.
06:02
So each window
119
347000
2000
Buradaki her bir pencere
06:04
is an image
120
349000
2000
bir çizim
06:06
and is a world
121
351000
2000
ve sıklıkla seyahat ettiğim
06:08
that I often revisit.
122
353000
2000
bir dünya.
06:10
And I revisit this world
123
355000
2000
Ben de tekrar tekrar bu dünyayı geziyorum.
06:12
thinking about the image
124
357000
2000
Tasarlamak istediğim çizim
06:14
or cliché about what we want to do,
125
359000
3000
ya da klişe üzerinde düşünüyorum
06:17
and what are the words, colloquialisms,
126
362000
2000
Anlatımlarımızda kullandığımız deyimler
06:19
that we have with the expressions.
127
364000
3000
hangileridir?
06:22
It's all if.
128
367000
3000
Hep ya şöyle olsaydı deriz.
06:25
So what if we were living in balloon houses?
129
370000
5000
Peki balon evlerde yaşasaydık ne olurdu?
06:30
It would make a very uplifting world.
130
375000
4000
Çok cezbedici bir dünya olurdu.
06:34
And we would leave a very low footprint on the planet.
131
379000
5000
Dünyada ayak izimizi mümkün oldukça az bırakırdık.
06:39
It would be so light.
132
384000
3000
Çok aydınlık olurdu.
06:42
So sometimes I view from the inside,
133
387000
5000
Bazen içeriden bakıyorum.
06:47
like EgoCentriCity
134
392000
2000
EgoCentriCity misali.
06:49
and the inner circles.
135
394000
3000
ve içerideki yuvarlakdan.
06:52
Sometimes it's a global view,
136
397000
3000
Ortak köklerimizi görebilmemiz
06:55
to see our common roots
137
400000
3000
ve hayallerimize ulaşmak yolunda köklerimizi nasıl kullanabilirizin cevabını verebilmek için
06:58
and how we can use them to catch dreams.
138
403000
4000
bazen küresel bakmamız gerekiyor.
07:02
And we can use them also
139
407000
2000
Bunları aynı zamanda
07:04
as a safety net.
140
409000
2000
güvenlik ağı olarak kullanabiliriz.
07:06
And my inspirations
141
411000
3000
İlham kaynağım
07:09
are very eclectic.
142
414000
3000
eklektik unsurlar.
07:13
I'm influenced by everything I read,
143
418000
3000
Okuduğum gördüğüm her şeyden
07:16
everything I see.
144
421000
3000
etkileniyorum.
07:19
I have some stories that are humorous,
145
424000
3000
Komik bazı hikayelerim var
07:22
like "Dead Beats."
146
427000
3000
"Dead Beats" gibi.
07:25
(Laughter)
147
430000
2000
(Gülüşmeler)
07:28
Other ones are historical.
148
433000
2000
Diğerleri ise tarihsel.
07:30
Here it's "CandyCity."
149
435000
2000
İşte "CandyCity".
07:32
It's a non-sugar-coated
150
437000
2000
Bu çalışma şekerle kaplanmadı merak etmeyin.
07:34
history of sugar.
151
439000
2000
Şekerin tarihi anlatılıyor.
07:36
It goes from slave trade
152
441000
3000
Eserde köle ticaretine
07:39
to over-consumption of sugar
153
444000
3000
şekerin aşırı miktarda tüketimine
07:42
with some sweet moments in between.
154
447000
4000
ve arada kalan bazı tatlı anlara değinildi.
07:46
And sometimes I have an emotional response to news,
155
451000
3000
Bazen haberlere duygusal tepki veriyorum
07:49
such as the 2010 Haitian earthquake.
156
454000
4000
örnek vermek gerekirse 2010 Taiti depremi.
07:55
Other times, it's not even my stories.
157
460000
3000
Arta kalan zamanlar benim hikayelerimi oluşturmuyor.
07:58
People tell me their lives,
158
463000
2000
İnsanlar bana hayatlarından bahsediyor,
08:00
their memories, their aspirations,
159
465000
3000
anılarından, özlemlerinden.
08:03
and I create a mindscape.
160
468000
3000
Tüm bunları temsil edebilecek bir sahne yaratiyorum.
08:06
I channel their history
161
471000
3000
Geçmişlerini deşiyorum
08:09
[so that] they have a place to go back
162
474000
3000
böylece geçmişe dönüp
08:12
to look at their life and its possibilities.
163
477000
4000
hayatlarını ve sunulan imkanları tartabiliyorlar.
08:16
I call them Freudian cities.
164
481000
4000
Bu eserlere Freud şehirleri ismini verdim.
08:20
I cannot speak for all my images,
165
485000
2000
Tüm eserlere detaylıca değinemeyeceğim
08:22
so I'll just go through a few of my worlds
166
487000
4000
o bakımdan yarattığım sınırlı bir kaç dünya ile devam ediyorum konuşmama.
08:26
just with the title.
167
491000
2000
sadece başlıklara değinerek tabii.
08:28
"ModiCity."
168
493000
3000
"ModiCity."
08:32
"ElectriCity."
169
497000
3000
"ElectriCity."
08:37
"MAD Growth on Columbus Circle."
170
502000
4000
"MAD Growth on Columbus Circle."
08:45
"ReefCity."
171
510000
3000
"ReefCity."
08:49
"A Web of Time."
172
514000
4000
"A Web of Time."
08:55
"Chaos City."
173
520000
3000
"Chaos City."
09:00
"Daily Battles."
174
525000
3000
"Daily Battles."
09:05
"FeliCity."
175
530000
2000
"FeliCity."
09:09
"Floating Islands."
176
534000
3000
"Floating Islands."
09:13
And at one point,
177
538000
2000
Öyle bir noktaya geldim ki
09:15
I had to do "The Whole Nine Yards."
178
540000
3000
"The Whole Nine Yards." çalışmasını yapmam gerektiğini hissetim.
09:18
So it's actually a papercut that's nine yards long.
179
543000
3000
8 metre uzunluğunda bir çalışma.
09:21
(Laughter)
180
546000
2000
(Gülüşmeler)
09:23
So in life and in papercutting,
181
548000
2000
Hayatta ve kağıt kesim işinde
09:25
everything is connected.
182
550000
2000
her şey içiçe birbirine bağlı.
09:27
One story leads to another.
183
552000
3000
Bir hikaye başka bir hikayeyi doğuruyor.
09:30
I was also interested
184
555000
2000
Aynı zamanda bu format
09:32
in the physicality of this format,
185
557000
2000
ilgimi çekti
09:34
because you have to walk to see it.
186
559000
3000
çünkü görebilmek için aynı zamanda da yürümeniz gerekiyor.
09:37
And parallel to my cutting
187
562000
2000
Ancak ortaya çıkan bu eserde
09:39
is my running.
188
564000
2000
koşmanız gerekiyor sanırım.
09:41
I started with small images,
189
566000
2000
Küçük görsellerle başladım.
09:43
I started with a few miles.
190
568000
2000
İlk etapta bu görseller bir kaç metrelik alanı kapladı.
09:45
Larger images, I started to run marathons.
191
570000
3000
Daha büyük boyutlu görseller yüzünden adeta maraton koşusuna başladım.
09:48
Then I went to run 50K, then 60K.
192
573000
3000
50,000, 60,000 km yürümeye başladım.
09:51
Then I ran 50 miles -- ultramarathons.
193
576000
5000
Ultamaraton koşusu yaptım. 50 mil kadar bir mesafeyi koştum.
09:56
And I still feel I'm running,
194
581000
3000
Hala koştuğumu hissedebiiliyorum.
09:59
it's just the training
195
584000
2000
Büyük boyutlarda kağıt kesim işi
10:01
to become a long-distance papercutter.
196
586000
3000
benim için birer ısınma deneyimi oldu.
10:04
(Laughter)
197
589000
2000
(Gülüşmeler)
10:06
And running gives me a lot of energy.
198
591000
4000
Koşmak enerji toplamamı sağladı. Enerji aşıladı adeta.
10:10
Here is a three-week papercutting marathon
199
595000
3000
Bu görüntüler New York'da Sanat ve Tasarım Müzesi'nde
10:13
at the Museum of Arts and Design
200
598000
3000
üç haftalık kağıt kesim
10:16
in New York City.
201
601000
2000
maratonununa ait.
10:18
The result is "Hells and Heavens."
202
603000
4000
İşte karşınızda "Cennet ve Cehennem" adlı eser.
10:22
It's two panels 13 ft. high.
203
607000
3000
13 feet yüksekliğinde iki panodan oluşuyor.
10:25
They were installed in the museum on two floors,
204
610000
3000
Bu çalışmalar müzenin iki katında teşhir ediliyor.
10:28
but in fact, it's a continuous image.
205
613000
2000
Sürekli görüntülerden oluşuyor.
10:30
And I call it "Hells and Heavens"
206
615000
3000
Bu yüzden eserin ismine "Cennet ve Cehennem" ismini koydum.
10:33
because it's daily hells and daily heavens.
207
618000
4000
çünkü günlük hayatta cennet ve cehennem olarak yaşadığımız olaylar
10:37
There is no border in between.
208
622000
2000
Her ikisi arasında bir sınır çizgisi yok.
10:39
Some people are born in hells,
209
624000
2000
Kimi insanlar cehennemde doğuyor
10:41
and against all odds, they make it to heavens.
210
626000
3000
ve her şeye karşı gelerek cenneti haketmiş gibi yaşıyorlar.
10:44
Other people make the opposite trip.
211
629000
2000
Diğerleri de tam tersini yapıyor.
10:46
That's the border.
212
631000
2000
İşte sınır tam da burada.
10:48
You have sweatshops in hells.
213
633000
2000
Cehennemde şeker dükkanları var.
10:50
You have people renting their wings in the heavens.
214
635000
3000
Cennette kanatlarını kiralayan insanlar var.
10:53
And then you have all those individual stories
215
638000
3000
Bir bakıyorsunuz ki elinizde birbirinden bağımsız hikayeler var.
10:56
where sometimes we even have the same action,
216
641000
4000
Bu hikayelerdeki olaylar bizim de başımıza gelmiş.
11:00
and the result puts you in hells or in heavens.
217
645000
5000
ve hikayelerin sonu ya cennet ya da cehennem ile sonuçlanıyor.
11:05
So the whole "Hells and Heavens"
218
650000
2000
"Cennet ve Cehennem" ile kastedilen
11:07
is about free will
219
652000
3000
özgür irade
11:10
and determinism.
220
655000
2000
ve deteminizmdir.
11:12
And in papercutting,
221
657000
2000
Kağıt kesiminde
11:14
you have the drawing as the structure itself.
222
659000
4000
yapının kendisi olarak çizim bulunuyor.
11:18
So you can take it off the wall.
223
663000
3000
Duvardan öylece söküp alabilirsiniz.
11:22
Here it's an artist book installation
224
667000
3000
"Kimlik Projesi" adını verdiğim
11:25
called "Identity Project."
225
670000
3000
sanatçı kitabı uygulaması.
11:28
It's not autobiographical identities.
226
673000
4000
Bu çalışma otobiyografik kimliklerden oluşmuyor.
11:32
They are more our social identities.
227
677000
4000
Daha ziyade sosyal kimliklerden oluşuyor.
11:36
And then you can just walk behind them
228
681000
2000
Bu çalışmaların arkasına geçerek
11:38
and try them on.
229
683000
2000
sizde nasıl duruyor diye bakabilirsiniz.
11:40
So it's like the different layers
230
685000
2000
Bizi vareden
11:42
of what we are made of
231
687000
2000
farklı katmanlar gibi
11:44
and what we present to the world
232
689000
2000
ve varlığımızla kimliğimizle
11:46
as an identity.
233
691000
2000
dünyaya ne kattığımız gibi.
11:48
That's another artist book project.
234
693000
3000
Bu diğer bir sanatçı kitabı projesi.
11:51
In fact, in the picture, you have two of them.
235
696000
4000
Resimde her ikisi de görmektesiniz.
11:55
It's one I'm wearing
236
700000
2000
Hem üzerimdekini
11:57
and one that's on exhibition
237
702000
2000
hem de New York Sanat Kitapları Merkezi'ndeki
11:59
at the Center for Books Arts in New York City.
238
704000
2000
sergide teşhir edileni.
12:01
Why do I call it a book?
239
706000
2000
Neden kitap diyorum?
12:03
It's called "Fashion Statement,"
240
708000
2000
Çünkü eserin adı "Modaya İlişkin Deyimler"
12:05
and there are quotes about fashion,
241
710000
2000
Moda ile alakalı sözler bulunuyor
12:07
so you can read it,
242
712000
2000
ve okuyabiliyorsunuz.
12:09
and also,
243
714000
2000
ve aynı zamanda
12:11
because the definition of artist book
244
716000
3000
sanatçı kitabının tanımı
12:14
is very generous.
245
719000
3000
oldukça zengin.
12:17
So artist books, you take them off the wall.
246
722000
2000
Sanatçı kitaplarını duvara asabilir
12:19
You take them for a walk.
247
724000
2000
beraberinizde götürebilirsiniz.
12:21
You can also install them as public art.
248
726000
3000
Sokak sanatının bir parçası olarak aynı zamanda teşhir edebilirsiniz.
12:24
Here it's in Scottsdale, Arizona,
249
729000
3000
Arizona Scottsdale'de yaptığım bir çalıma.
12:27
and it's called "Floating Memories."
250
732000
3000
Eserin adı "Yüzen Anılar"
12:30
So it's regional memories,
251
735000
3000
Bölgesel anılardan oluşuyor
12:33
and they are just randomly moved by the wind.
252
738000
3000
ve rastgele rüzgar tarafından hareket ediyorlar.
12:38
I love public art.
253
743000
2000
Sokak sanatını seviyorum.
12:40
And I entered competitions
254
745000
3000
Uzun süre yarışmalara
12:43
for a long time.
255
748000
2000
katıldım.
12:45
After eight years of rejection,
256
750000
3000
8 yıl boyunca sürekli red cevapları aldım.
12:48
I was thrilled to get my first commission
257
753000
3000
New York'da Percent for Art programının komisyona
12:51
with the Percent for Art in New York City.
258
756000
3000
ilk girdiğimde çok heyecanlanmıştım.
12:54
It was for a merger station
259
759000
3000
Acil servis ve itfaiye görevlilerini de içinde bulunduğu
12:57
for emergency workers and firemen.
260
762000
3000
iki farklı birimin bulunduğu bir merkez içindi.
13:00
I made an artist book
261
765000
3000
Bir sanatçı kitabı hazırladım
13:03
that's in stainless steel
262
768000
2000
kağıt yerine
13:05
instead of paper.
263
770000
2000
paslanmaz çelikten
13:07
I called it "Working in the Same Direction."
264
772000
4000
Eserin adına "Aynı Yolda Çalışmak" ismini verdim.
13:11
But I added weathervanes on both sides
265
776000
2000
Her iki tarafa rüzgargülü ekledim
13:13
to show that they cover all directions.
266
778000
4000
yer yönde hareket edebildiklerini göstermek için.
13:17
With public art,
267
782000
2000
Sokak sanatında
13:19
I could also make cut glass.
268
784000
3000
kestiğim cam parçalarından da eserler yaptım.
13:22
Here it's faceted glass in the Bronx.
269
787000
3000
Bronx'da kesme camlardan oluşan bir çalışma.
13:25
And each time I make public art,
270
790000
2000
Sokak sanatı ile alakalı bir çalışma yapmaya kalktığımda
13:27
I want something that's really relevant
271
792000
2000
çalışmanın teşhir edileceği mekan ile gerçekten
13:29
to the place it's installed.
272
794000
2000
uyumlu olmasını istedim.
13:31
So for the subway in New York,
273
796000
2000
New York metrosunda
13:33
I saw a correspondence
274
798000
3000
metroya binmek
13:36
between riding the subway
275
801000
3000
okuman
13:39
and reading.
276
804000
2000
arasında uyumlu bir bağ kurdum.
13:41
It is travel in time, travel on time.
277
806000
3000
Zaman içinde ve zamanda yolculuk.
13:44
And Bronx literature,
278
809000
2000
Ve Bronx edebiyatı
13:46
it's all about Bronx writers
279
811000
2000
Bronx'lu yazarlar
13:48
and their stories.
280
813000
2000
ve hikayeleri.
13:52
Another glass project
281
817000
2000
Bir diğer cam projesi
13:54
is in a public library
282
819000
2000
ise halk kütüphanesi içindi
13:56
in San Jose, California.
283
821000
3000
Californiya eyaleti San Jose'de.
13:59
So I made a vegetable point of view
284
824000
3000
Nasıl ki bitkiler tohum, çekirdek şeklinde aşama aşama olgunlaşıyor. Bu bakış açısıyla
14:02
of the growth of San Jose.
285
827000
2000
San Jose'nin gelişimini ele aldım..
14:04
So I started in the center
286
829000
2000
Ohlone Kızılderili uygarlığı için
14:06
with the acorn
287
831000
2000
orta noktaya
14:08
for the Ohlone Indian civilization.
288
833000
4000
meşe palamudu çizdim.
14:12
Then I have the fruit from Europe
289
837000
2000
Çiftlik sahiplerini anlatmak için
14:14
for the ranchers.
290
839000
2000
Avrupa'daki meyveleri yerleştirdim.
14:16
And then the fruit of the world for Silicon Valley today.
291
841000
3000
Ve sonra dünyadaki tüm meyveleri koydum günümüzün Silicon Vadisini anlatmak için.
14:19
And it's still growing.
292
844000
2000
Ve bu çalışma büyüyor, gelişiyor.
14:21
So the technique, it's cut,
293
846000
3000
Teknik olarak kesim
14:24
sandblasted, etched
294
849000
2000
kumlama, kazıma
14:26
and printed glass into architectural glass.
295
851000
4000
ve mimari yapılardaki cam yüzeyler için cam baskı tekniğini kullandım.
14:30
And outside the library,
296
855000
2000
Kütüphanenin dışına
14:32
I wanted to make a place to cultivate your mind.
297
857000
4000
zihni besleyebilecek bir mekan tasarlamak istedim.
14:36
I took library material
298
861000
3000
Kütüphanede kullanılan araç ve gereçleri meyveler ile özdeşleştirdim.
14:39
that had fruit in their title
299
864000
3000
Meyve isimlerini
14:42
and I used them to make an orchard walk
300
867000
3000
bostan yaratmak amacıyla kullandım.
14:45
with these fruits of knowledge.
301
870000
2000
Bilgiyi anlatmak için metafor olarak meyveyi kullandım.
14:47
I also planted the bibliotree.
302
872000
3000
Kitap ağacını çizdim.
14:50
So it's a tree,
303
875000
2000
Bu bir ağaç
14:52
and in its trunk you have the roots of languages.
304
877000
3000
ve gövdesinde dillerin kökleri bulunuyor.
14:55
And it's all about international writing systems.
305
880000
4000
Her şey ulusararası yazışma sistemleri ile alakalı.
14:59
And on the branches
306
884000
2000
Ağacın dallarında
15:01
you have library material growing.
307
886000
3000
büyüyen bir kitaplık bulunuyor.
15:05
You can also have function and form
308
890000
3000
Sokak sanatında işlev ve form
15:08
with public art.
309
893000
2000
bir arada olabilir.
15:10
So in Aurora, Colorado it's a bench.
310
895000
2000
Colorado'da Aurora'da bir bank var.
15:12
But you have a bonus with this bench.
311
897000
3000
Bu bankın şöyle bir artısı var.
15:15
Because if you sit a long time in summer in shorts,
312
900000
3000
Bankın üzerine sıcak bir yaz gününde
15:18
you will walk away
313
903000
2000
şortla uzun süre oturduğunuzda
15:20
with temporary branding of
314
905000
3000
banktaki çizimlerin izleri
15:23
the story element on your thighs.
315
908000
2000
poponuza geçecektir.
15:25
(Laughter)
316
910000
3000
(Gülüşmeler)
15:30
Another functional work,
317
915000
2000
Bir diğer işlevsel iş
15:32
it's in the south side of Chicago
318
917000
2000
Chicago'nun güneyinde
15:34
for a subway station.
319
919000
2000
tren istasyonu için yapmıştım.
15:36
And it's called "Seeds of the Future are Planted Today."
320
921000
4000
Çalışmanın adı "Geleceğin Tohumları Bügünden Ekiliyor"
15:40
It's a story about transformation
321
925000
3000
Dönüşüm
15:43
and connections.
322
928000
2000
ve bağlarla ilgili bir hikaye.
15:45
So it acts as a screen
323
930000
2000
Bir levha düşünün
15:47
to protect the rail and the commuter,
324
932000
3000
Demiryolu ve banliyö hattını ayırmak amacıyla kullanılıyor
15:50
and not to have objects falling on the rails.
325
935000
3000
demiryolu hattına cisimlerin atılmasını önlemek için.
15:53
To be able to change fences
326
938000
3000
Çitlerinizi artık değiştirebiir
15:56
and window guards into flowers,
327
941000
3000
ve parmaklıkları çiçek figürleriyle renklendirebilirsiniz.
15:59
it's fantastic.
328
944000
2000
Büyüleyici.
16:01
And here I've been working for the last three years
329
946000
3000
Son üç yıldır
16:04
with a South Bronx developer
330
949000
2000
Güney Bronx'lu bir inşaat müteahhidi ile çalışıyorum
16:06
to bring art to life
331
951000
2000
düşük gelirli ve ekonomik bütçeli binalara
16:08
to low-income buildings
332
953000
2000
sanat çalışmaları yapabilmek,
16:10
and affordable housing.
333
955000
3000
sanatı ön plana çıkarmak, hayata katmak için.
16:13
So each building has its own personality.
334
958000
3000
Her binanın kendine özgü bir kişiliği bulunuyor.
16:16
And sometimes it's about a legacy of the neighborhood,
335
961000
4000
Bazen bir mahallenin sahip olduğu miras ele alınıyor.
16:20
like in Morrisania, about the jazz history.
336
965000
4000
Caz tarihi dendiğinde Morrisania.
16:24
And for other projects, like in Paris,
337
969000
3000
Paris'te
16:27
it's about the name of the street.
338
972000
2000
sokak isimleri.
16:29
It's called Rue des Prairies -- Prairie Street.
339
974000
3000
Rue des Prairies -- Prairie Sokağı idi.
16:32
So I brought back the rabbit,
340
977000
2000
Bu sokakta oturmak için
16:34
the dragonfly,
341
979000
2000
geri dönüş
16:36
to stay in that street.
342
981000
2000
yaptım.
16:38
And in 2009,
343
983000
2000
2009'da
16:40
I was asked to make a poster
344
985000
3000
benden poster tasarlamamı istediler
16:43
to be placed in the subway cars in New York City
345
988000
3000
New York'da bir yıl boyunca
16:46
for a year.
346
991000
2000
metro vagonların teşhir edilmek üzere.
16:48
So that was a very captive audience.
347
993000
4000
Seyretmekten başka seçeneği olmayan bir hedef kitle söz konusu.
16:52
And I wanted to give them an escape.
348
997000
4000
Onlara kaşış hissini yaşayabilecekleri bir ortam yarattım.
16:56
I created "All Around Town."
349
1001000
3000
Eserin adı "Şehri Altına Üstüne Getirdim"
16:59
It is a papercutting,
350
1004000
2000
Kağıt kesim işi.
17:01
and then after, I added color on the computer.
351
1006000
3000
Daha sonra bilgisayarda renklendirdim.
17:04
So I can call it techno-crafted.
352
1009000
3000
Bu çalışmaya teknolojiden faydalanılarak yapılan el sanatı da diyebiliriz.
17:07
And along the way,
353
1012000
2000
Sürekli
17:09
I'm kind of making papercuttings
354
1014000
3000
kağıt kesiyorum
17:12
and adding other techniques.
355
1017000
2000
ve diğer teknikleri kullanıyorum.
17:14
But the result is always to have stories.
356
1019000
3000
Amaç hikayeler yaratmak.
17:17
So the stories, they have a lot of possibilities.
357
1022000
3000
Hikayelerin sunduğu bir çok olanak var.
17:20
They have a lot of scenarios.
358
1025000
2000
Bir çok senaryo sunuyorlar.
17:22
I don't know the stories.
359
1027000
2000
Ben hikaye bilmem.
17:24
I take images from our global imagination,
360
1029000
4000
Global hayal gücümüzden, klişelerden, aklımızdan geçen düşüncelerden,
17:28
from cliché, from things we are thinking about,
361
1033000
2000
tarihten
17:30
from history.
362
1035000
2000
faydalanarak imgeler yaratıyorum.
17:32
And everybody's a narrator,
363
1037000
2000
Herkes birer yazar olabilir.
17:34
because everybody has a story to tell.
364
1039000
3000
herkesin bir hikayesi vardır.
17:37
But more important
365
1042000
2000
Daha da önemlisi
17:39
is everybody has to make a story
366
1044000
2000
herkesin bir hikaye yaratması gerekir
17:41
to make sense of the world.
367
1046000
2000
dünyayı daha anlamlı bir yer haline getirmek için.
17:43
And in all these universes,
368
1048000
2000
Evrende
17:45
it's like imagination is the vehicle
369
1050000
3000
hayal gücü bir yere ulaşmak için
17:48
to be transported with,
370
1053000
2000
araçtır
17:50
but the destination is our minds
371
1055000
3000
ama varış noktamız zekamızdır
17:53
and how we can reconnect
372
1058000
2000
ve hayati olanla büyülü olan arasında
17:55
with the essential and with the magic.
373
1060000
2000
nasıl bağ kurulacağını söyleyen de.
17:57
And it's what story cutting is all about.
374
1062000
3000
Hikayeleri kağıtları kesip biçerek aktarmak da bundan ibaret.
18:01
(Applause)
375
1066000
8000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Béatrice Coron - Papercutter artistBéatrice Coron has developed a language of storytelling by papercutting multi-layered stories.
Why you should listen
Béatrice Coron tells stories informed by life. Her own life colors her work: after briefly studying art at the Ecole des Beaux-Arts of Lyon, and Mandarin Chinese at the Université of Lyon III, Coron experienced life with a series of odd jobs. She has been, among others, a shepherdess, truck driver, factory worker, cleaning lady and New York City tour guide. She has lived in France (her native country) , Egypt and Mexico for one year each, and China for two years. She moved to New York in 1985, where she reinvented herself as an artist.
Coron's oeuvre includes illustration, book arts, fine art and public art. She cuts her characteristic silhouette designs in paper and Tyvek. She also creates works in stone, glass, metal, rubber, stained glass and digital media. Her work has been purchased by major museum collections, such as the Metropolitan Museum, the Walker Art Center and The Getty. Her public art can be seen in subways, airport and sports facilities among others.
Béatrice Coron | Speaker | TED.com