LB Hannahs: What it's like to be a transgender dad
LB Hannahs: Trans bir baba olmak nasıl bir şey?
LB Hannahs facilitates change by leaning into discomfort and centering authenticity. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
I went to the grocery store
can I help you with anything?"
yardımcı olabilir miyim?" diye sordu.
and we went our separate ways.
ve marketten ayrıldım.
and I left the grocery store.
arabaya servis yerine geçtim.
of a local coffee shop.
karşıdaki ses şunu dedi:
the voice on the other end said,
Sağ taraftan ilerleyin."
both as a "sir" and as a "ma'am."
"hanımefendi" olarak anlaşılmıştım.
of these people are wrong,
yanlış söylememişti
is my almost-two-year-old Elliot.
iki yaşına basacak kızım Elliot.
to rethink the world
nasıl bir rol oynadığımı
bu da beni ''transparent'' yapar.
that makes me a transparent.
this year's theme super literal.
aynen uyuyorum.
olması gerektiği gibi.
as genderqueer.
ben ''genderqueer'' bir bireyim.
to experience being genderqueer,
ya da erkek olarak tanımlanmamam demek.
really identify as a man or a woman.
içinde bazen ise dışında hissediyorum.
outside of this gender binary.
sisteminin dışında olmak
"sired" and "ma'amed"
günlük şeyler yaparken
when I'm out doing everyday things
"beyefendi" olarak çağrılmam demek.
is where I'm most comfortable.
çok rahat hissediyorum.
both a sir and a ma'am
olduğum o nokta
and the most authentic.
olmadığı anlamına gelmiyor.
interactions aren't uncomfortable.
küçük bir rahatsızlıktan
from minor annoyance
hissetmeye kadar değişebilir.
removed me by the back of the neck
"rahatlık" demek değil.
doesn't mean "comfortable."
the discomfort of everyday life,
ve onunla başa çıkmak demek.
yeni ebeveyn kimliğimle çarpışana kadar
my experience as a trans person
the depth of my vulnerabilities
from being my most authentic self.
onlara nasıl seslendiğine,
what their child will call them
that they give much thought to
toplumsal cinsiyetçi kelimeler
bazı kelimeler dışında
like "mama," "mommy," or "daddy," "papa."
fazla kafa yormuyorlar.
is what this child,
yetişkin olacak bu çocuğun
and then a real-life adult,
with the reality that being called "mama"
beni yansıtmayacağını düşündüm.
didn't feel like me at all.
her ne kadar denesem de
or versions of "mom" I tried,
derinen rahatsız ediciydi.
and deeply uncomfortable.
would be easier to digest for most people.
daha kolay sindirebilirlerdi.
is not super novel,
çok yeni değil,
with "daddy," it felt better.
daha iyi hissettirdi.
that you really liked
giymek gibiydi
a female-born person being called "daddy"
birinin "baba" olarak çağrılması
with a lot more uncomfortable moments.
anlarla dolu daha zor bir yol olacaktı.
artık vakit gelmişti
into the world, like most babies do,
birçok bebeğin yaptığı gibi,
yeni kimliğim başlamış oldu.
and our new family faced the world.
ve ailemiz dünya ile karşı karşıyaydı.
insanlarla karşılaştığımız zaman
that happens when people meet us
several ways the interaction can go,
çeşitli yollarla devam edebilir.
to help illustrate my options.
Seçeneklerimi göstermek adına
bu haritayı çizdim.
görmezden gelmek
to refer to me as "mom,"
ses çıkarmamak.
gerçekten de garip.
my interaction with those people.
sınırlamama sebep oluyor.
söylenileni düzeltmek
or "Elliot calls me 'daddy.'"
ya da ''Elliot bana 'baba' diyor."
of the following things happen.
and say something like, "Oh, OK."
ve "Ah, tamam" diyorlar
or guilty or weird.
fazlaca özür diliyorlar.
is folks get really confused
kafaları oldukça karışıyor
and say something like,
istediğin anlamına mı geliyor?
the easier route.
the more authentic one.
en iyi durumlarda bile
involve a level of discomfort,
bu karmaşık haritada
to navigate this complicated map
it's pretty far from it.
bunu söyleyebilirim.
option one to take place
günler de oluyor
is just too hard or too risky.
of anyone's reaction,
emin olmanızın bir yolu yok.
that folks have good intentions,
where someone's opinion of my existence
hakkındaki düşüncesinin
ve fiziksel güvenliği için
or physical safety.
riskleriyle kıyaslıyorum.
benim hakikatimden önce geliyor.
comes before my own authenticity.
bilinci ve dil yetenekleri geliştikçe
her consciousness and language skills,
to be placed on her,
ona da yerleşmesini,
or make her question her own voice.
ya da kendini sorgulamasını istemiyorum.
authenticity and vulnerability,
ona göstermem gerekiyor.
uncomfortable moments of being "momed"
rahatsız anlarda
"No, I'm a dad.
the dad jokes to prove it."
baba şakalarım bile var.
plenty of uncomfortable moments
in just two short years,
moments on my journey as a dad
ve gerçek ben olma yolunda
dönüştürücü anlarım oldu.
the sex of the baby.
istediğimize karar verdik.
and slapped the words "It's a girl"
"Bu bir kız" yazısını ekrana yapıştırdı,
and sent us on our way.
ve evimize yolladı.
with our families like everyone does
ailemizle paylaştık.
at our house with a bag filled --
annem elinde bir çantayla çıkageldi.
overflowing with pink clothes and toys.
pembe giysi ve oyuncaklarla doluydu.
yüz yüze kaldığım için canım sıkılmıştı.
confronted with a lot of pink things,
üzerine çalışmış
about it in workshops and classrooms,
saatlerce ders vermiş biri olarak.
on the social construction of gender
femineni değersizleştirdiğine
of the feminine
both explicitly and implicitly.
çok bilgili olduğumu sanıyordum.
çantadan bu hoşlanmama durumu,
to a bag full of pink stuff,
of highly feminized things
fazla feminen şeyleri
sorunlu olduğunu öğrettiğim
I teach as problematic.
güçlendirdiğimi fark ettim.
in gender neutrality in theory,
inanıyor olsam da
is not neutrality, it's masculinity.
tarafsızlık değil, maskülenliktir.
in greens and blues and grays,
renklerde giydirirsem
"Oh, that's a cute gender-neutral baby."
cinsiyet tarafsızı bir bebek." diye değil
diye düşünecekler.
and my parenting world collided hard.
anlayışım ile ebeveynlik dünyam çarpıştı.
for my child to experience.
ve oyuncakları deneyimlemesini istiyorum.
dengeli bir dünya kurmak
environment for her to explore
for our female-born child.
toplumsal cinsiyetsiz bir isim seçtik.
as a theoretical endeavor
teorik bir çaba olarak
to create gender neutrality,
yaratma çabalarımda
masculinity over femininity.
maskülenliğe ayrıcalık tanıyordum.
or eliminating femininity in our lives,
yumuşatmak ya da yok etmek yerine
ortak bir çaba sarf ediyoruz.
to celebrate it.
ve zeki olanları eşitliyoruz.
not to associate any words with gender.
ilişkilendirmemeye çalışıyoruz.
bu kadar eleştiri yaparken
limited by gender roles.
hissetmemesi için uğraşıyoruz.
relationship with gender for our kid.
olması umuduyla yapıyoruz.
sağlıklı bir ilişki geliştirmesi çabamız
relationship with gender for Elliot
nasıl toplumsal cinsiyet kimliğimi
how I allowed sexism to manifest
yeniden değerlendirmemi sağladı.
how I was rejecting femininity
ya da geçmek istediğim bir şey olan
that was not healthy
yeniden değerlendirmeye başladım.
meant I had to reject option one.
reddetmem gerektiğini göstermişti.
of my most uncomfortable parts
yanlarımla yüzleşmeliydim.
about the discomfort I have with my body.
gerçeği kabullenmek zorundayım demekti.
rahat edememeleri oldukça yaygın
to feel uncomfortable in their body,
sinir bozucu olmaya kadar değişebilir
from debilitating to annoying
to be comfortable in it as a trans person
ve bedenimin içinde rahat hissetmek
bir yolculuk oldu.
with the parts of my body
nitelendirilen bölümleriyle
sometimes easy decision
or have any surgeries to change it
toplumun standartlarına uymak için
by society's standards.
ameliyat olmamayı tercih ettim.
üstesinden gelmemiş olmama rağmen,
all the feelings of dissatisfaction,
bu rahatsızlığı kucaklamayarak
with that discomfort
ve kabul edici olmayarak
and affirming place with my body,
and modeling body shaming.
utanç duymayı güçlendiriyordum.
ya da kadınsı olarak düşündüğü
society deems feminine or female,
can see the possibilities of her body
ve feminen ve kadınsı bölümlerini
zarar veriyor olurum.
ya da rahatsız olursam
with my body,
nasıl bekleyebilirim ki?
to choose option one:
daha kolay olurdu:
about my body or to hide it from her.
çocuğumu umursamamak, saklamak.
about what a dad's body can and should be.
gibi varsayımlarımla yüzleşmeliyim.
ve feminenliği ifade ediş biçimlerimle
and be more comfortable in this body
her gün çalışıyorum.
derinliklerini keşfediyorum
that I feel comfortable with.
dili buluyorum.
both agency and authenticity
hem de bedenimin, toplumsal cinsiyetimin
and in my gender.
inşa etmeme yardım ediyor.
that a dad can have hips,
kalçalarının olabileceğini,
a perfectly flat chest
gerekmediğini göstermek istiyorum.
about my journey with my body.
ona anlatmak istiyorum.
towards authenticity
onun görmesini istiyorum,
the messier parts.
göstermek zorunda olsam bile.
with our kid's doctor.
iyi bir ilişki kurduk.
while your doctor stays the same,
doktorunuz aynı kalsa da
pratisyen hemşireniz değişebilir.
change in and out.
we took her to the pediatrician
onu çocuk doktoruna götürdük
Ona Sarah diye hitap ediyoruz.
we'll call her Sarah.
going to be called "dad"
that took it in stride,
oldukça sakin geçti.
went pretty smoothly.
Sarah'nın vardiyaları değişti
Sarah switched shifts
başladık, ismi Becky.
with a new nurse -- we'll call her Becky.
of the dad conversations
selam vermek için gelene kadar da
until Sarah, our original nurse,
Elliot'a, bana ve eşime selam verdi
to Elliot and me and my wife
şöyle bir cümle kullandı:
said something like,
swing around in her chair
baktığını gördüm.
ikisinin arasındaki etkileşimin
to our pediatrician,
continue, and it went something like this.
and mouthing the word "mom."
anlamında sallayıp "anne" diyordu.
and mouthing the word "no, dad."
anlamında sallayıp "hayır, baba" diyordu.
in total silence a few more times
bu birkaç kez daha devam etti.
refer to me as mom.
bana anne demesine göz yumabilirdi.
back on me or not said anything at all.
ya da hiçbir şey söylemeyebilirdi.
and affirm my existence.
ve varlığımı onaylamayı seçti.
who looks and sounds like me
my authenticity and my family.
that refuses to acknowledge trans people
ve genel olarak transların çeşitliliğini
of trans people in general.
bir dünyada yaşıyoruz.
ayağa kalkma fırsatımız olduğunda
with an opportunity
even when there's risk involved.
a genderqueer dad feels too much.
bir baba olmanın riski ağır geliyor.
has been really hard.
gerçekten zor oldu.
to be the hardest,
tecrübesi olmaya devam edecek.
experience of my life.
every day has felt 100 percent worth it.
buna tamamen değiyor.
sözü tekrarlıyorum
to push beyond comfort
rahatlığın dışına çıkmaya zorlanmak,
a more meaningful life.
ve hayata sahip olma umuduyla.
and uncomfortable days ahead.
günlerin olacağını biliyorum.
geriye dönüp bakabileceğim
to a more rich, authentic life
vesile olacağını da biliyor.
ABOUT THE SPEAKER
LB Hannahs - EducatorLB Hannahs facilitates change by leaning into discomfort and centering authenticity.
Why you should listen
By reimagining gender and justice in parenting, LB Hannahs works to find more and better ways to develop socially conscious kids in the modern world. As a scholar-practitioner, Hannahs develops strategies to help organizations through change while working to make them more equitable and just. They are the Special Assistant to the Vice President for Student Affairs at the University Florida and is finishing a PhD in Higher Education Administration, researching the impact of diversity policies on higher education. Hannahs also serves as the Chair for Strategic Development Initiatives for the National Consortium of Higher Education LGBT Resource Professionals.
LB Hannahs | Speaker | TED.com