TEDGlobal 2012
James Stavridis: A Navy Admiral's thoughts on global security
James Stavridis: Bir Amiral'in küresel güvenlik konusundaki düşünceleri
Filmed:
Readability: 4.8
757,597 views
Küresel güvenliğin işbirliğiyle -- ajanslar, hükümet, özel sektör ve kamu -- sağlandığını düşünün. Bu sadece açık kaynak taraftarlarının zayıf bir umudu değil, aynı zamanda NATO'nun Avrupa Yüksek Müttefik Komutanı ve ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanı James Stavridis'in vizyonu. Stavridis, yakın askerî tarihten canlı örneklerle geleceğin güvenliğinin duvarlarla değil, köprülerle inşa edilmesi gerektiğini savunuyor.
James Stavridis - Navy Admiral
What will 21st-century security look like? Navy Admiral James Stavridis suggests that dialogue and openness will be the game-changers. Full bio
What will 21st-century security look like? Navy Admiral James Stavridis suggests that dialogue and openness will be the game-changers. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
I'm gonna talk a little bit about open-source security,
0
492
4850
Biraz açık kaynak güvenliği hakkında konuşacağım,
00:21
because we've got to get better at security
1
5342
2024
çünkü 21. yüzyılda güvenlik konusunda daha iyi seviyelere
00:23
in this 21st century.
2
7366
2020
ulaşmamız gerekiyor.
00:25
Let me start by saying, let's look back to the 20th century,
3
9386
4687
İsterseniz konuya 20. yüzyıla bir göz atarak başlayalım,
00:29
and kind of get a sense of how that style of security
4
14073
3669
böylece o dönemdeki güvenlik anlayışımıza dair bir fikir
00:33
worked for us.
5
17742
1478
sahibi olabiliriz.
00:35
This is Verdun, a battlefield in France
6
19220
3292
Burası Verdun, Belçika'daki NATO Karargâhı'nın hemen kuzeyinde
00:38
just north of the NATO headquarters in Belgium.
7
22512
3317
Fransa'da bir muharebe alanı.
00:41
At Verdun, in 1916, over a 300-day period,
8
25829
6616
Verdun'da, 1916 yılında 300 gün içerisinde
00:48
700,000 people were killed,
9
32445
3128
700.000 kişi hayatını kaybetti,
00:51
so about 2,000 a day.
10
35573
2059
yani gün başına ortalama 2000 kişi.
00:53
If you roll it forward -- 20th-century security --
11
37632
4328
20. yüzyılda biraz daha ilerleyerek
00:57
into the Second World War,
12
41960
2903
II. Dünya Savaşı'na gelirseniz,
01:00
you see the Battle of Stalingrad,
13
44863
2482
karşınıza Stalingrad Savaşı çıkar;
01:03
300 days, 2 million people killed.
14
47345
3568
300 gün içinde 2 milyon kişi ölmüştür.
01:06
We go into the Cold War, and we continue
15
50913
2786
Soğuk Savaş dönemine ilerliyoruz, denemeye devam ediyoruz
01:09
to try and build walls.
16
53699
2779
ve duvarlar inşa ediyoruz..
01:12
We go from the trench warfare of the First World War
17
56478
4052
I. Dünya Savaşı'nın siper muharebelerinden yola çıktık,
01:16
to the Maginot Line of the Second World War,
18
60530
3579
II. Dünya Savaşı'nda Maginot Hattı'na vardık,
01:20
and then we go into the Cold War,
19
64109
2429
oradan da Soğuk Savaş dönemine
01:22
the Iron Curtain, the Berlin Wall.
20
66538
2938
Demir Perde'ye ve Berlin Duvarı'na ulaşıyoruz.
01:25
Walls don't work.
21
69476
2227
Duvarlar bir işe yaramaz.
01:27
My thesis for us today is, instead of building walls
22
71703
4332
Bugün benim savunduğum tez, duvarlar inşa etmek yerine
01:31
to create security, we need to build bridges.
23
76035
3656
güvenliği sağlamak için köprüler inşa etmemiz gerektiğidir.
01:35
This is a famous bridge in Europe.
24
79691
2424
Bu Avrupa'da bulunan meşhur bir köprü.
01:38
It's in Bosnia-Herzegovina.
25
82115
2122
Bosna Hersek'te.
01:40
It's the bridge over the Drina River,
26
84237
2239
Drina Nehri üzerinde,
01:42
the subject of a novel by Ivo Andrić,
27
86476
2826
Ivo Andrić tarafından kaleme alınan bir romana konu olmuş.
01:45
and it talks about how,
28
89302
1758
Romanda
01:46
in that very troubled part of Europe and the Balkans,
29
91060
3866
Avrupa'nın ve Balkanların bu en sorunlu bölgesinde
01:50
over time there's been enormous building of walls.
30
94926
4143
zaman içerisinde ne kadar büyük duvarların inşa edildiği konu ediliyor.
01:54
More recently, in the last decade, we begin to see
31
99069
3091
Yakın zamanda, geride bıraktığımız on yıl içerisinde
01:58
these communities start, hesitatingly,
32
102160
3690
bölge toplumlarının tereddütlü de olsa bir araya gelmeye
02:01
to come together.
33
105850
1553
başladıklarına şahit oluyoruz.
02:03
I would argue, again, open-source security
34
107403
4173
Tekrar etmek istiyorum ki, açık kaynak güvenliği
02:07
is about connecting the international,
35
111576
2836
uluslararası, kurumlararası,
02:10
the interagency, the private-public,
36
114412
3747
özel-kamu bağını kurarak,
02:14
and lashing it together with strategic communication,
37
118159
3765
bunları büyük oranda sosyal ağlar vasıtasıyla
02:17
largely in social networks.
38
121924
2468
stratejik iletişimle birleştirmekten geçmektedir.
02:20
So let me talk a little bit about why we need to do that,
39
124392
4365
İsterseniz buna neden ihtiyaç duyduğumuz hakkında konuşayım,
02:24
because our global commons is under attack
40
128757
3747
çünkü küresel değerlerimiz çeşitli yönlerden
02:28
in a variety of ways,
41
132504
1983
saldırı altında,
02:30
and none of the sources of threat to the global commons
42
134487
3766
ve bu değerlere yapılan saldırıların tehdit kaynaklarının hiçbiri
02:34
will be solved by building walls.
43
138253
2829
duvarlar inşa ederek çözülmez.
02:36
Now, I'm a sailor, obviously.
44
141082
2306
Ben bir denizciyim, hepinizin bildiği gibi.
02:39
This is a ship, a liner, clipping through the Indian Ocean.
45
143388
4609
Bu da bir gemi, yolcu gemisi, Hint Okyanusu'nda yol alıyor.
02:43
What's wrong with this picture?
46
147997
2621
Peki bu resimdeki yanlışlık ne?
02:46
It's got concertina wire along the sides of it.
47
150618
3511
Geminin kenarlarında dikenli teller var.
02:50
That's to prevent pirates from attacking it.
48
154129
2756
Amacı korsanların saldırılarından korunmak.
02:52
Piracy is a very active threat today
49
156885
3107
Günümüzde korsanlık dünya çapında oldukça
02:55
around the world. This is in the Indian Ocean.
50
159992
3329
aktif bir tehdit. Bu Hint Okyanusu'ndan bir örnek.
02:59
Piracy is also very active in the Strait of Malacca.
51
163321
3791
Korsanlık ayrıca Malakka Boğazı'nda da oldukça aktif.
03:03
It's active in the Gulf of Guinea.
52
167112
2076
Gine Körfezi'nde de.
03:05
We see it in the Caribbean.
53
169188
1757
Karayipler'de de karşımıza çıkıyor.
03:06
It's a $10-billion-a-year discontinuity
54
170945
2787
Küresel taşımacılık sistemine yıllık
03:09
in the global transport system.
55
173732
3566
10 milyar dolarlık zarara sebep oluyor.
03:13
Last year, at this time, there were 20 vessels,
56
177298
3455
Geçen yıl bu zamanlar, 20 gemi
03:16
500 mariners held hostage.
57
180753
2587
ve 500 denizci rehine alınmıştı.
03:19
This is an attack on the global commons.
58
183340
3623
İşte bu küresel değerlere bir saldırıdır.
03:22
We need to think about how to address it.
59
186963
2786
Bunu nasıl çözmemiz gerektiği konusunda düşünmeliyiz.
03:25
Let's shift to a different kind of sea,
60
189749
2450
Şimdi de değişik bir denize,
03:28
the cyber sea.
61
192199
2378
siber denize geçelim.
03:30
Here are photographs of two young men.
62
194577
3237
Fotoğraflarda iki genç adam görüyorsunuz.
03:33
At the moment, they're incarcerated.
63
197814
2397
Şu anda hapisteler.
03:36
They conducted a credit card fraud that netted them
64
200211
5479
Kredi kartı dolandırıcılığıyla 10 milyar dolardan fazla
03:41
over 10 billion dollars.
65
205690
3320
bir parayı ele geçirdiler.
03:44
This is part of cybercrime which is a $2-trillion-a-year
66
209010
5026
Bu da küresel ekonomiye yıllık 2 trilyon dolar zarar veren
03:49
discontinuity in the global economy.
67
214036
3026
siber suçlardan biri.
03:52
Two trillion a year.
68
217062
1346
Yılda iki trilyon dolar.
03:54
That's just under the GDP of Great Britain.
69
218408
3462
Bu rakam Birleşik Krallığın GSYH'nin hemen altında bir rakam.
03:57
So this cyber sea, which we know endlessly
70
221870
2927
Radikal açıklığın temel öğesi olduğunu bildiğimiz
04:00
is the fundamental piece of radical openness,
71
224797
3996
bu siber denizin kendisi de
04:04
is very much under threat as well.
72
228793
4530
aynı zamanda tehdit altında bulunmakta.
04:09
Another thing I worry about in the global commons
73
233323
3023
Küresel değerlerle ilgili beni endişelendiren diğer bir konu ise
04:12
is the threat posed by trafficking,
74
236346
2760
kaçakçılık tehdidi;
04:15
by the movement of narcotics, opium,
75
239106
4534
Afganistan'dan yola çıkarak Avrupa'ya
04:19
here coming out of Afghanistan through Europe
76
243640
3364
oradan da ABD'ye ulaşan
04:22
over to the United States.
77
247004
1410
uyuşturucu ticareti.
04:24
We worry about cocaine
78
248414
2157
And Dağları'ndan kuzeye gelen kokain
04:26
coming from the Andean Ridge north.
79
250571
2385
bizi endişelendiriyor.
04:28
We worry about the movement of illegal weapons
80
252956
3218
Yasa dışı silah ticareti ve kaçakçılığı
04:32
and trafficking. Above all, perhaps,
81
256174
2419
bizi endişelendiriyor. Beki de hepsinden öte
04:34
we worry about human trafficking, and the awful cost of it.
82
258593
3971
insan kaçakçılığı ve bunun korkunç bedeli bizi endişelendiriyor.
04:38
Trafficking moves largely at sea
83
262564
2655
Kaçakçılık büyük oranda denizde yapılıyor ancak
04:41
but in other parts of the global commons.
84
265219
2487
diğer küresel ortamlar da kullanılıyor.
04:43
This is a photograph, and I wish I could tell you
85
267706
4613
Gördüğünüz bir fotoğraf ve keşke size fotoğrafta gördüğünüzün
04:48
that this is a very high-tech piece of US Navy gear
86
272319
4872
kaçakçılığı önlemek için ABD Deniz Kuvvetlerinin sahip olduğu
04:53
that we're using to stop the trafficking.
87
277191
2689
üstün teknoloji ürünü aygıtlardan biri olduğunu söyleyebilseydim.
04:55
The bad news is,
88
279880
1800
Kötü haber;
04:57
this is a semi-submersible run by drug cartels.
89
281680
5625
bu uyuşturucu kartelleri tarafından kullanılan bir tür yarı denizaltı.
05:03
It was built in the jungles of South America.
90
287305
4173
Güney Amerika'nın ormanlarında inşa edilmiş.
05:07
We caught it with that low-tech raft — (Laughter) —
91
291478
4862
Bunu şu düşük donanımlı botla yakaladık (Kahkahalar),
05:12
and it was carrying six tons of cocaine.
92
296340
3882
ve üzerinde altı ton kokain bulunuyordu.
05:16
Crew of four. Sophisticated communications sweep.
93
300222
4471
Dört kişilik mürettebatı ve gelişmiş iletişim cihazlarına sahipti.
05:20
This kind of trafficking, in narcotics, in humans, in weapons,
94
304693
5062
Bu tarz kaçakçılıklar, uyuşturucu, insan, silah,
05:25
God forbid, in weapons of mass destruction,
95
309755
2905
Tanrı korusun, kitle imha silahları,
05:28
is part of the threat to the global commons.
96
312660
2889
küresel değerlere karşı tehdidin bir parçası.
05:31
And let's pull it together in Afghanistan today.
97
315549
4154
Ve bunların hepsini bugün Afganistan'da birleştirelim.
05:35
This is a field of poppies in Afghanistan.
98
319703
2746
Bu Afganistan'da bir haşhaş tarlası.
05:38
Eighty to 90 percent of the world's poppy,
99
322449
3308
Dünyadaki haşhaş, afyon ve eroinin
05:41
opium and heroin, comes out of Afghanistan.
100
325757
3319
%80-%90 arasında değişen oranı Afganistan'dan çıkıyor.
05:44
We also see there, of course, terrorism.
101
329076
2779
Orada aynı zamanda terörizmi de görüyoruz elbette.
05:47
This is where al Qaeda is staged from.
102
331855
2302
El Kaide'nin ortaya çıktığı yer burası.
05:50
We also see a very strong insurgency embedded there.
103
334157
4606
Aynı zamanda orada çok kuvvetli bir direniş görüyoruz.
05:54
So this terrorism concern is also part
104
338763
3780
Yani bu terörizm sorunu da çözmemiz gereken
05:58
of the global commons, and what we must address.
105
342543
4073
küresel değerlerin bir parçasıdır.
06:02
So here we are, 21st century.
106
346616
3313
İşte, 21. yüzyıla geldik.
06:05
We know our 20th-century tools are not going to work.
107
349929
3719
20. yüzyılın yöntemlerinin işe yaramayacağını biliyoruz.
06:09
What should we do?
108
353648
2565
O zaman ne yapmalıyız?
06:12
I would argue that we will not deliver security
109
356213
4765
Güvenliği sadece silah namlusuyla
06:16
solely from the barrel of a gun.
110
360978
2453
sağlayamayacağımızı iddia ediyorum.
06:19
We will not deliver security solely from the barrel of a gun.
111
363431
4163
Güvenliği sadece silah namlusuyla sağlayamayız.
06:23
We will need the application of military force.
112
367594
2903
Askeri kuvvete başvurmaya ihtiyacımız olacak.
06:26
When we do it, we must do it well, and competently.
113
370497
3094
Bunu yaptığımız zaman iyi ve yeterli bir biçimde yapmalıyız.
06:29
But my thesis is, open-source security is about international,
114
373591
6165
Ama benim tezime göre açık kaynak güvenliği internet üzerinden
06:35
interagency, private-public connection pulled together
115
379756
4535
stratejik iletişimi sağlayacak şekilde uluslararası, kurumlararası ve
06:40
by this idea of strategic communication on the Internet.
116
384291
6289
özel-kamu iletişimini bir araya getirmekten geçiyor.
06:46
Let me give you a couple of examples of how this works in a positive way.
117
390580
3561
İsterseniz bunun nasıl faydalı bir şekilde çalıştığına dair birkaç örnek vereyim.
06:50
This is Afghanistan. These are Afghan soldiers.
118
394141
4471
Burası Afganistan. Bunlar da Afgan askerleri.
06:54
They are all holding books.
119
398612
2318
Hepsi ellerinde kitap tutuyor.
06:56
You should say, "That's odd. I thought I read that
120
400930
4804
Diyebilirsiniz ki; "Çok garip. Bu coğrafyada
07:01
this demographic, young men and women
121
405734
3496
20'li ve 30'lu yaşlardaki genç erkek ve kadınların
07:05
in their 20s and 30s, is largely illiterate in Afghanistan."
122
409230
4969
büyük kısmının okuma yazma bilmediğini okuduğumu düşünüyordum."
07:10
You would be correct.
123
414199
1741
Haklısınız da.
07:11
Eighty-five percent cannot read
124
415940
2197
Afganistan Güvenlik Kuvvetlerine katıldıklarında
07:14
when they enter the security forces of Afghanistan.
125
418137
3060
%85'i okuma bilmiyor.
07:17
Why? Because the Taliban withheld education
126
421197
3147
Neden? Çünkü bu genç erkek ve kadınların
07:20
during the period of time in which these men and women
127
424344
3284
okuma öğrenecekleri yaşlarında Taliban
07:23
would have learned to read.
128
427628
1391
eğitimi kısıtladı.
07:24
So the question is, so,
129
429019
1743
Şimdi sorulması gereken soru şu;
07:26
why are they all standing there holding books?
130
430762
3341
neden ellerinde kitaplarla orada duruyorlar?
07:30
The answer is, we are teaching them to read
131
434103
3693
Cevap; özel sektör kuruluşlarıyla,
07:33
in literacy courses by NATO
132
437796
3368
kalkınma ajanslarıyla işbirliği içinde
07:37
in partnership with private sector entities,
133
441164
3495
NATO okuma yazma kurslarında
07:40
in partnership with development agencies.
134
444659
3387
biz onlara okumayı öğretiyoruz.
07:43
We've taught well over 200,000 Afghan Security Forces
135
448046
4461
200.000'in üzerinde Afgan Güvenlik Kuvveti mensubuna
07:48
to read and write at a basic level.
136
452507
2548
temel seviyede okuma ve yazma öğrettik.
07:50
When you can read and write in Afghanistan,
137
455055
2783
Afganistan'da okuma yazma biliyorsanız
07:53
you will typically put a pen in your pocket.
138
457838
3139
genellikle cebinizde bir kalem bulundurursunuz.
07:56
At the ceremonies, when these young men and women
139
460977
2588
Törenlerde, bu genç erkek ve kadınlar
07:59
graduate, they take that pen with great pride,
140
463565
3544
mezun olduklarında, o kalemi büyük bir gururla alarak
08:03
and put it in their pocket.
141
467109
2100
ceplerine koyuyorlar.
08:05
This is bringing together international
142
469209
2942
İşte bu uluslararası,
08:08
— there are 50 nations involved in this mission —
143
472151
2846
— misyonda 50 ülke bulunmakta —
08:10
interagency — these development agencies —
144
474997
2846
kurumlararasını — kalkınma ajansları —
08:13
and private-public, to take on this kind of security.
145
477843
4090
ve özel-kamuyu bu tür bir güvenlikte bir araya getiriyor.
08:17
Now, we are also teaching them combat skills, of course,
146
481933
3634
Biz onlara aynı zamanda savaş tekniklerini de öğretiyoruz elbette,
08:21
but I would argue, open-source security
147
485567
2768
ama açık kaynak güvenliğinin
08:24
means connecting in ways that create
148
488335
2684
daha uzun süreli güvenlik etkisi yaratan
08:26
longer lasting security effect.
149
491019
2852
bir etkileşim olduğunu iddia ediyorum.
08:29
Here's another example.
150
493871
2300
İşte başka bir örnek.
08:32
This is a US Navy warship.
151
496171
3439
Bu bir ABD savaş gemisi.
08:35
It's called the Comfort.
152
499610
1919
Adı Comfort.
08:37
There's a sister ship called the Mercy.
153
501529
2737
Bir de kardeş gemisi var, Mercy.
08:40
They are hospital ships.
154
504266
2135
Bunlar hastane gemileri.
08:42
This one, the Comfort, operates throughout
155
506401
2082
Resimdeki Comfort, Karayipler ve Güney Amerika
08:44
the Caribbean and the coast of South America
156
508483
3611
sahillerinde görev yapıyor ve
08:47
conducting patient treatments.
157
512094
1988
hasta muayene ve tedavi görevini icra ediyor.
08:49
On a typical cruise, they'll do 400,000 patient treatments.
158
514082
4741
Normal bir görev süresince 400.000 hastaya müdahale ediyorlar.
08:54
It is crewed not strictly by military
159
518823
3791
Mürettebat sadece askerlerden değil, aynı zamanda
08:58
but by a combination of humanitarian organizations:
160
522614
3904
Umut Harekatı, Gülümseme Projesi
09:02
Operation Hope, Project Smile.
161
526518
3268
gibi insani yardım örgütlerin mensuplarından da oluşuyor.
09:05
Other organizations send volunteers.
162
529786
3586
Diğer organizasyonlar gönüllüler yolluyorlar.
09:09
Interagency physicians come out.
163
533372
2255
Kurumlararası doktorlar katılıyorlar.
09:11
They're all part of this.
164
535627
2129
Hepsi bunun bir parçası.
09:13
To give you one example of the impact this can have,
165
537756
2905
Yarattığı etkiye dair bir örnek vermek gerekirse,
09:16
this little boy, eight years old,
166
540661
3229
bu küçük çocuk, sekiz yaşında,
09:19
walked with his mother two days
167
543890
3219
iki gün önce annesiyle birlikte
09:23
to come to the eye clinic put on by the Comfort.
168
547109
3092
Comfort'taki göz kliniğine gelmek üzere yola çıktı.
09:26
When he was fitted, over his extremely myopic eyes,
169
550201
5368
İleri derecede miyop gözlerinin tedavisi tamamlandığında,
09:31
he suddenly looked up and said,
170
555569
3146
aniden gökyüzüne baktı ve
09:34
"Mama, veo el mundo."
171
558715
3238
"Anne, dünyayı görüyorum." dedi.
09:37
"Mom, I see the world."
172
561953
2888
"Anne, dünyayı görüyorum."
09:40
Multiply this by 400,000 patient treatments,
173
564841
3458
Bu örneği 400.000 hastanın tedavisiyle,
09:44
this private-public collaboration with security forces,
174
568299
4669
bu güvenlik kuvvetlerinin özel-kamu işbirliği girişimiyle çarpın,
09:48
and you begin to see the power
175
572968
2069
ve güvenliği başka bir biçimde tesis etme
09:50
of creating security in a very different way.
176
575037
3796
gücünü görmeye başlayın.
09:54
Here you see baseball players.
177
578833
4297
Burada beyzbol oyuncuları görüyorsunuz.
09:59
Can you pick out the two US Army soldiers
178
583130
3820
Bu fotoğraftaki iki ABD askerini
10:02
in this photograph?
179
586950
1957
seçebiliyor musunuz?
10:04
They are the two young men on either side
180
588907
2195
Farklı takımlarda yer alan iki genç adam.
10:07
of these young boys. This is part of a series
181
591102
3015
Bu beyzbol klinikleri serisinin
10:10
of baseball clinics, where we have explored collaboration
182
594117
3843
bir parçası; bu kamplarda
10:13
between Major League Baseball,
183
597960
2108
ABD Beyzbol Ligi ile
10:15
the Department of State,
184
600068
1356
konunun diplomatik kısmını ayarlayan
10:17
who sets up the diplomatic piece of this,
185
601424
2391
Amerikan Dışişleri Bakanlığı arasındaki işbirliğini inceledik.
10:19
military baseball players, who are real soldiers
186
603815
4225
Gerçek askerler, bu görev için
10:23
with real skills but participate in this mission,
187
608040
4033
gerçek yetenekleri bulunan
10:27
and they put on clinics
188
612073
1902
asker beyzbol oyuncuları
10:29
throughout Latin America and the Caribbean,
189
613975
2086
Latin Amerika ve Karayipler çapında,
10:31
in Honduras, in Nicaragua,
190
616061
3360
Honduras ve Nikaragua'da,
10:35
in all of the Central American and Caribbean nations
191
619421
4702
beyzbolun popüler olduğu tüm
10:40
where baseball is so popular,
192
624123
1790
Orta Amerika ve Karayip ülkelerinde kamplara katılıyorlar
10:41
and it creates security.
193
625913
2256
ve bu güvenlik yaratıyor.
10:44
It shows role models to young men and women
194
628169
2458
Bu genç erkek ve kadınlara
10:46
about fitness and about life that I would argue
195
630627
3600
formda kalma ve hayat hakkında rol modelleri sunuyor ve
10:50
help create security for us.
196
634227
4165
bu durumun bize güvenliği tesis etmede yardımcı olduğu fikrindeyim.
10:54
Another aspect of this partnership
197
638392
2597
Bu işbirliğinin bir diğer yönü de
10:56
is in disaster relief.
198
640989
1951
afetlere yardım konusu.
10:58
This is a US Air Force helicopter participating
199
642940
3747
Bu, 2004 yılında 250.000 kişinin ölümüne neden olan
11:02
after the tsunami in 2004 which killed 250,000 people.
200
646687
6954
tsunami sonrasında yardım faaliyetlerine katılan bir ABD Hava Kuvvetleri helikopteri.
11:09
In each of these major disasters — the tsunami in 2004,
201
653641
4511
Bu büyük felaketlerin her birinde — 2004 yılındaki tsunamide
11:14
250,000 dead, the Kashmiri earthquake in Pakistan, 2005,
202
658152
6874
250.000 ölü, 2005 yılındaki Pakistan Keşmir depreminde
11:20
85,000 dead,
203
665026
2026
85.000 ölü,
11:22
the Haitian earthquake, about 300,000 dead,
204
667052
4669
Haiti depreminde yaklaşık 300.000 ölü,
11:27
more recently the awful earthquake-tsunami combination
205
671721
4891
son olarak Japonya'yı ve nükleer endüstrisini vuran
11:32
which struck Japan and its nuclear industry —
206
676612
3364
korkunç tsunami karışımı deprem,
11:35
in all of these instances, we see partnerships
207
679976
3087
tüm bunlarda
11:38
between international actors,
208
683063
3322
uluslararası aktörler ile
11:42
interagency, private-public working with security forces
209
686385
3908
güvenlik kuvvetleri ile birlikte çalışan
11:46
to respond to this kind of natural disaster.
210
690293
3826
kurumlararası, özel-kamu işbirliğinin ortak çalışmasını görüyoruz.
11:50
So these are examples of this idea of open-source security.
211
694119
4352
İşte bunlar açık kaynak güvenliği düşüncesinin örnekleri.
11:54
We tie it together, increasingly, by doing things like this.
212
698471
4671
Günden güne daha fazla bu tarz şeyleri yaparak bunları birleştiriyoruz.
11:59
Now, you're looking at this thinking, "Ah, Admiral,
213
703142
2911
Şimdi bu resme bakarak şöyle düşünüyorsunuz: "Amiral,
12:01
these must be sea lanes of communication,
214
706053
3186
bunlar deniz ticaret yolları olmalı,
12:05
or these might be fiber optic cables."
215
709239
2800
ya da bunlar fiber optik kablolar."
12:07
No. This is a graphic of the world according to Twitter.
216
712039
5192
Hayır. Bu Twitter'a göre dünyanın grafiği.
12:13
Purple are tweets. Green are geolocation.
217
717231
6568
Morlar tweetler. Yeşiller coğrafi yerler.
12:19
White is the synthesis.
218
723799
2046
Beyazlar ise birleşimi.
12:21
It's a perfect evocation of that great population survey,
219
725845
4085
O büyük nüfus araştırmasını kusursuz bir biçimde hatırlatıyor,
12:25
the six largest nations in the world in descending order:
220
729930
3747
büyükten küçüğe dünyadaki en büyük altı ülke:
12:29
China, India, Facebook, the United States,
221
733677
2678
Çin, Hindistan, Facebook, ABD,
12:32
Twitter and Indonesia. (Laughter)
222
736355
4322
Twitter ve Endonezya. (Kahkahalar)
12:36
Why do we want to get in these nets?
223
740677
1763
Neden bu ağlara girmek istiyoruz?
12:38
Why do we want to be involved?
224
742440
1810
Neden bunların bir parçası olmak istiyoruz?
12:40
We talked earlier about the Arab Spring,
225
744250
1856
Daha önce Arap Baharı ve
12:42
and the power of all this.
226
746106
1401
gücünden bahsetmiştik.
12:43
I'll give you another example,
227
747507
1343
Size başka bir örnek vereceğim,
12:44
and it's how you move this message.
228
748850
2253
ve bu mesajı nasıl yayacağınızla ilgili.
12:47
I gave a talk like this in London a while back
229
751103
2333
Bir süre önce Londra'da bu konuda benzer bir
12:49
about this point. I said, as I say to all of you,
230
753436
3388
konuşma yapmıştım. Hepinize söylediğim gibi onlara da
12:52
I'm on Facebook. Friend me.
231
756824
2146
Facebook'ta olduğumu söyledim. Beni arkadaş olarak ekleyin.
12:54
Got a little laugh from the audience.
232
758970
2127
Dinleyicilerden gülenler oldu.
12:56
There was an article which was run by AP, on the wire.
233
761097
5231
AP tarafından yayınlanan bir makale vardı.
13:02
Got picked up in two places in the world:
234
766328
2516
Dünyada iki yerde kullanılmış:
13:04
Finland and Indonesia.
235
768844
2348
Finlandiya ve Endonezya.
13:07
The headline was: NATO Admiral Needs Friends.
236
771192
3890
Başlık şöyleydi: NATO Amiralinin Arkadaşa İhtiyacı Var.
13:10
(Laughter)
237
775082
1483
(Kahkahalar)
13:12
Thank you. (Applause)
238
776565
2544
Teşekkür ederim. (Alkış)
13:15
Which I do. (Laughter)
239
779109
2554
Gerçekten de öyle. (Kahkahalar)
13:17
And the story was a catalyst,
240
781663
2557
Ve bu hikaye bir katalizör oldu,
13:20
and the next morning I had hundreds
241
784220
2719
ertesi sabah yüzlerce
13:22
of Facebook friend requests
242
786939
1635
Endonezyalı ve Finliden
13:24
from Indonesians and Finns,
243
788574
2517
yüzlerce arkadaşlık isteği almıştım,
13:26
mostly saying, "Admiral, we heard you need a friend,
244
791091
2982
çoğu da "Amiral, duyduk ki arkadaşa ihtiyacınız varmış,
13:29
and oh, by the way, what is NATO?" (Laughter)
245
794073
3602
ve bu arada, NATO da ne demek?" diyordu. (Kahkahalar)
13:33
So ... (Laughter)
246
797675
2052
Yani. .. (Kahkahalar)
13:35
Yeah, we laugh, but this is how we move the message,
247
799727
4086
Evet, gülüyoruz, ama bu mesajı nasıl yayacağımızla ilgili,
13:39
and moving that message is how we connect
248
803813
2735
ve bu mesajı yaymak uluslararası,
13:42
international, interagency, private-public,
249
806548
2451
kurumlararası, özel-kamu,
13:44
and these social nets to help create security.
250
808999
3870
ve sosyal ağların güvenliğin tesisine katkılarını sağlamak anlamına geliyor.
13:48
Now, let me hit a somber note.
251
812869
3433
Şimdi, karamsar bir noktaya değinmeme izin verin.
13:52
This is a photograph of a brave British soldier.
252
816302
3758
Bu cesur bir İngiliz askerinin fotoğrafı.
13:55
He's in the Scots Guards.
253
820060
2206
İskoç Muhafızları'nda görevli.
13:58
He's standing the watch in Helmand,
254
822266
1746
Helmand'da nöbet tutuyor,
13:59
in southern Afghanistan.
255
824012
2264
güney Afganistan'da.
14:02
I put him here to remind us,
256
826276
2656
Onu buraya koymamın nedeni,
14:04
I would not want anyone to leave the room thinking
257
828932
3327
bu salondan çıkarken kimsenin, gerçek askeri etkiyi
14:08
that we do not need capable, competent militaries
258
832259
4213
yaratabilmemiz için, kapasiteli ve kabiliyetli ordulara
14:12
who can create real military effect.
259
836472
3235
ihtiyacımız olmadığını düşünerek çıkmasını istemiyor olmam.
14:15
That is the core of who we are and what we do,
260
839707
3095
Bu bizim kim olduğumuz ve ne yaptığımızın özüdür,
14:18
and we do it to protect freedom, freedom of speech,
261
842802
4056
ve bunu yapmamızın nedeni özgürlüğü, konuşma özgürlüğünü,
14:22
all the things we treasure in our societies.
262
846858
2965
kendi toplumlarımızdaki değer verdiğimiz her şeyi korumaktır.
14:25
But, you know, life is not an on-and-off switch.
263
849823
4259
Ama, tabi, hayat açma-kapama anahtarı değildir.
14:29
You don't have to have a military that is either
264
854082
2389
Ya zor bir savaşta ya da kışlasında duracak bir
14:32
in hard combat or is in the barracks.
265
856471
3803
askeriyeye sahip olmak zorunda değilsiniz.
14:36
I would argue life is a rheostat.
266
860274
4783
Hayatın bir reosta olduğunu düşünüyorum.
14:40
You have to dial it in,
267
865057
2529
Onu ayarlamalısınız,
14:43
and as I think about how we create security
268
867586
3269
ve 21. yüzyılda güvenliği nasıl tesis ettiğimizi
14:46
in this 21st century, there will be times
269
870855
2652
düşündükçe şu sonuca varıyorum; gerçek savaşlarda ve krizlerde
14:49
when we will apply hard power in true war and crisis,
270
873507
5129
geleneksel güce başvurmamızı gerektiren zamanlar olacak,
14:54
but there will be many instances,
271
878636
1921
ancak
14:56
as we've talked about today,
272
880557
1758
bugün konuştuğumuz gibi,
14:58
where our militaries can be part of creating
273
882315
3192
silahlı kuvvetlerimizin 21. yüzyıl
15:01
21st-century security, international,
274
885507
4054
güvenliğinin tesisinin parçası olduğu, uluslararası,
15:05
interagency, private-public,
275
889561
2408
kurumlararası, özel-kamu, birbirine bağlı
15:07
connected with competent communication.
276
891969
4556
etkin bir iletişimin olduğu birçok örnek olacak.
15:12
I would close by saying that we heard earlier today
277
896525
4487
Konuşmamı bugün daha önce değinilen Wikipedia hakkında konuşarak
15:16
about Wikipedia. I use Wikipedia all the time
278
901012
3963
tamamlayacağım. Wikipedia'yı çeşitli bilgilere bakmak için
15:20
to look up facts, and as all of you appreciate,
279
904975
3161
her zaman kullanıyorum ve hepinizin takdir edeceği gibi
15:24
Wikipedia is not created by 12 brilliant people
280
908136
4153
Wikipedia bir odaya kapatılan zeki 12 kişinin
15:28
locked in a room writing articles.
281
912289
2475
yazılarıyla ortaya çıkmadı.
15:30
Wikipedia, every day, is tens of thousands of people
282
914764
3713
Wikipedia, her gün onbinlerce insanın
15:34
inputting information, and every day millions of people
283
918477
4800
bilgi eklemesi ve her gün milyonlarca insanın
15:39
withdrawing that information.
284
923277
1863
bu bilgileri kullanmasıdır.
15:41
It's a perfect image for the fundamental point
285
925140
3620
Bu hiçbirimizin hep beraber düşünmemizden daha zeki
15:44
that no one of us is as smart as all of us thinking together.
286
928760
4622
olamayacağımıza ilişkin kusursuz bir örnektir.
15:49
No one person, no one alliance, no one nation,
287
933382
3660
Hiçbir insan, hiçbir ittifak, hiçbir ulus,
15:52
no one of us is as smart as all of us thinking together.
288
937042
4781
hiçbirimiz hep beraber düşünmemiz kadar zeki olamaz.
15:57
The vision statement of Wikipedia is very simple:
289
941823
4682
Wikipedia'nın vizyon cümlesi çok basit:
16:02
a world in which every human being can freely share
290
946505
3114
her insanın tüm bilgiyi serbest bir şekilde
16:05
in the sum of all knowledge.
291
949619
1633
paylaşabileceği bir dünya.
16:07
My thesis for you is that by combining international,
292
951252
4478
Benim tezim; uluslararası,
16:11
interagency, private-public, strategic communication,
293
955730
4170
kurumlararası, özel-kamu, stratejik iletişimin
16:15
together, in this 21st century,
294
959900
3465
hepsini birleştirerek, 21. yüzyılda
16:19
we can create the sum of all security.
295
963365
3267
tüm güvenliklerin toplamını yaratabiliriz.
16:22
Thank you. (Applause)
296
966632
2457
Teşekkür ederim. (Alkış)
16:24
Thank you very much. Thank you. Thank you. (Applause)
297
969089
4226
Çok teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. (Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
James Stavridis - Navy AdmiralWhat will 21st-century security look like? Navy Admiral James Stavridis suggests that dialogue and openness will be the game-changers.
Why you should listen
In the world of security, says James Stavridis, "we are generally focused on risk. But I think we should spend a bit of our most precious resource — time — on thinking about and developing opportunities." The first US Navy officer to hold the positions of Commander of the US European Command (USEUCOM) and of NATO's Supreme Allied Commander Europe (SACEUR), Stavridis has been advocating the opportunities perspective for a long time. He sees dialogue and collaboration — between nations, and between public and private sectors — as key to the future of security. As a Navy officer, he thinks deeply about protecting the value of our "global commons." And he's a rare high-ranking military officer who tweets and blogs.
He has led the recent military effort in Lybia, among other NATO engagements. Previously Stavridis commanded US Southern Command in Miami, focused on Latin America and the Caribbean.
James Stavridis | Speaker | TED.com