TED2002
Bill Strickland: Rebuilding a neighborhood with beauty, dignity, hope
Bill Strickland bir slide gösterisi ile değişim yaratıyor
Filmed:
Readability: 3.4
733,913 views
Bill Strickland sanat, müzik ve kurduğu olağandışı ortaklıklarla dolu hayret uyandıran bir vefa hikayesini sessizce anlatıyor.
Bill Strickland - Social innovator
As a Pittsburgh youth besieged by racism in the crumbling remains of the steel economy, Bill Strickland should have been one of the Rust Belt's casualties. Instead, he discovered the potter's wheel, and the transforming power of fountains, irrepressible dreams, and the slide show. Full bio
As a Pittsburgh youth besieged by racism in the crumbling remains of the steel economy, Bill Strickland should have been one of the Rust Belt's casualties. Instead, he discovered the potter's wheel, and the transforming power of fountains, irrepressible dreams, and the slide show. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
It's a great honor to be here with you.
0
0
3000
Burada sizlerle olmak büyük bir onur.
00:15
The good news is
1
3000
3000
İyi haber şu;
00:18
I'm very aware of my responsibilities to get you out of here
2
6000
3000
Sizi buradan çıkarmakla ilgili sorumluluğumun kesinlikle farkındayım
00:21
because I'm the only thing standing between you and the bar.
3
9000
4000
çünkü sizinle bar arasında duran tek şey benim.
00:25
(Laughter)
4
13000
3000
(kahkahalar)
00:28
And the good news is I don't have a prepared speech,
5
16000
3000
Ve iyi haber, hazırladığım bir konuşma yok
00:31
but I have a box of slides.
6
19000
2000
ama bir kutu slide'ım var.
00:33
I have some pictures that represent my life and what I do for a living.
7
21000
6000
Hayatımı ve yaşamak için ne iş yaptığımı anlatan bazı fotoğraflarım var.
00:39
I've learned through experience
8
27000
3000
İnsanların kelimeleri unutmalarından
00:42
that people remember pictures long after they've forgotten words,
9
30000
5000
çok daha sonra fotoğrafları unuttukları hakkında yeterli tecrübeye sahibim.
00:47
and so I hope you'll remember some of the pictures
10
35000
3000
Ve bu fotoğraflardan da bazılarını anımsayacağınızı umut ediyorum.
00:50
I'm going to share with you for just a few minutes.
11
38000
6000
Sizlerle sadece birkaç dakikayı paylaşacağım.
00:56
The whole story really starts
12
44000
2000
Bütün hikaye Pennsylvania, Pittsburgh'da,
00:58
with me as a high school kid in Pittsburgh, Pennsylvania,
13
46000
4000
ölüymüşler gibi herkesin onlardan vazgeçtiği sert bir mahallede
01:02
in a tough neighborhood that everybody gave up on for dead.
14
50000
3000
lise öğrenci olan benimle başlıyor.
01:05
And on a Wednesday afternoon,
15
53000
3000
Bir çarşamba akşamüstü
01:08
I was walking down the corridor of my high school
16
56000
4000
lisemin koridorundan aşağı doğru yürüyordum,
01:12
kind of minding my own business. And there was this artist teaching,
17
60000
6000
bir şekilde kendi işime bakıyordum ki şu sanatçı öğretmeni gördüm,
01:18
who made a great big old ceramic vessel,
18
66000
2000
büyük seramik bir vazo yapmıştı.
01:20
and I happened to be looking in the door of the art room --
19
68000
3000
Ve bir şekilde sanat odasının kapısından içeriye bakıyordum.
01:23
and if you've ever seen clay done, it's magic --
20
71000
2000
Ve seramik çamurunun nasıl yapıldığını gördüyseniz bilirsiniz, sihirlidir,
01:25
and I'd never seen anything like that before in my life.
21
73000
4000
ve ben hayatımda hiç böyle birşeyi görmemiştim.
01:30
So, I walked in the art room and I said, "What is that?"
22
78000
4000
Sanat odasından içeriye yürüdüm ve "Bu nedir?" diye sordum.
01:34
And he said, "Ceramics. And who are you?"
23
82000
2000
Oda bana "Seramik--ve sen kimsin?" diye sordu.
01:36
And I said, "I'm Bill Strickland. I want you to teach me that."
24
84000
3000
Bende "Ben Bill Strickland'im. Bana bu şeyi öğretmeni istiyorum." dedim.
01:39
And he said, "Well, get your homeroom teacher to sign a piece of paper
25
87000
4000
Oda bana "İyi, sınıf sorumlusu öğretmenine buraya gelebileceğine dair
01:43
that says you can come here, and I'll teach it to you."
26
91000
3000
bir kağıt imzalat, bende sana öğreteyim" dedi.
01:46
And so for the remaining two years of my high school,
27
94000
3000
Ve lisede kalan son iki yılımda
01:49
I cut all my classes.
28
97000
1000
bütün derslerimi astım.
01:50
(Laughter)
29
98000
1000
(kahkahalar)
01:51
But I had the presence of mind
30
99000
2000
Ama kafamda şu vardı,
01:53
to give the teachers' classes that I cut the pottery that I made,
31
101000
4000
astığım tüm dersler için öğretmenlerime yaptığım seramikleri verecektim--
01:57
(Laughter)
32
105000
1000
(kahkahalar)
01:58
and they gave me passing grades.
33
106000
3000
ve onlarda bana geçer not verdiler.
02:01
And that's how I got out of high school.
34
109000
2000
İşte bu şekilde liseden mezun oldum.
02:04
And Mr. Ross said,
35
112000
2000
Ve Bay Ross bana,
02:06
"You're too smart to die and I don't want it on my conscience,
36
114000
5000
"Ölmek için çok zekisin, ve bunu vicdanımda taşımak istemiyorum,
02:11
so I'm leaving this school and I'm taking you with me."
37
119000
2000
bu nedenle okuldan ayrılıyorum ve seni de yanımda götürüyorum" dedi.
02:13
And he drove me out to the University of Pittsburgh
38
121000
3000
Ve beni Pittsburgh Üniversitesi'ne kadar götürdü
02:16
where I filled out a college application and got in on probation.
39
124000
3000
orada bir başvuru formu doldurdum ve gözetim altında kabul edildim.
02:20
Well, I'm now a trustee of the university,
40
128000
3000
Ve şimdi Üniversitenin Vekillerinden biriyim,
02:23
and at my installation ceremony I said,
41
131000
4000
Kabul törenimde şunları söyledim;
02:27
"I'm the guy who came from the neighborhood
42
135000
4000
"Ben komşu mahalleden gelen ve
02:31
who got into the place on probation.
43
139000
3000
buraya gözetim altında kabul edilen adamım.
02:34
Don't give up on the poor kids, because you never know
44
142000
3000
Fakir çocuklardan vazgeçmeyin, çünkü yaşam içinde
02:37
what's going to happen to those children in life."
45
145000
4000
onlara neler olabileceğini asla bilemezsiniz"
02:41
What I'm going to show you for a couple of minutes
46
149000
3000
Şimdi sizlere birkaç dakika boyunca, Pittsburghun en sert,
02:44
is a facility that I built in the toughest neighborhood in Pittsburgh
47
152000
5000
suç oranının en yüksek olduğu mahallede inşa ettiğim
02:49
with the highest crime rate.
48
157000
2000
bir tesisi göstereceğim.
02:51
One is called Bidwell Training Center; it is a vocational school
49
159000
5000
Birinin adı Bidewll Eğitim Merkezi, bu bir meslek okulu
02:56
for ex-steel workers and single parents and welfare mothers.
50
164000
4000
eski çelik işcileri ve bekar ebeveynler ve ödenekle yaşayan anneler için.
03:00
You remember we used to make steel in Pittsburgh?
51
168000
2000
Pittsburgh'da eskiden çelik yapıldığını anımsıyor musunuz?
03:02
Well, we don't make any steel anymore,
52
170000
2000
İşte artık çelik yapmıyoruz.
03:04
and the people who used to make the steel
53
172000
2000
Ve eskiden çelik yapan bu kişiler
03:06
are having a very tough time of it.
54
174000
3000
bundan dolayı çok sıkıntılı zamanlar yaşıyorlar.
03:09
And I rebuild them and give them new life.
55
177000
3000
Bende onları yeniden inşa edip onlara yeni bir yaşam verdim,
03:12
Manchester Craftsmen's Guild is named after my neighborhood.
56
180000
4000
Ve Manchaster Esnafları Derneği benim mahallemin adını aldı.
03:16
I was adopted
57
184000
3000
Ve ben Episcopal Diocese (Piskoposluğa ait bölge) Piskoposu tarafından
03:19
by the Bishop of the Episcopal Diocese during the riots,
58
187000
3000
ayaklanmalar zamanında evlat edinildim.
03:22
and he donated a row house. And in that row house
59
190000
3000
Ve o bana bir şehir evi bağışladı, ve o şehir evinde
03:25
I started Manchester Craftsmen's Guild,
60
193000
2000
ben Manchester Esnaf Derneği'ni kurdum,
03:27
and I learned very quickly that wherever there are Episcopalians,
61
195000
6000
ve Piskopos'ların olduğu yerlerde onlara çok yakın bir mesafede
03:33
there's money in very close proximity.
62
201000
2000
paranın da varolduğunu, çok çabuk kavradım.
03:35
(Laughter)
63
203000
4000
(kahkahalar)
03:39
And the Bishop adopted me as his kid.
64
207000
5000
Ve Piskopos beni çocuğu olarak evlat edindi.
03:44
And last year I spoke at his memorial service
65
212000
4000
Ve geçen sene, onun anma töreninde konuştum
03:48
and wished him well in this life.
66
216000
4000
ve ona bu hayatında iyi dileklerde bulundum.
03:52
I went out and hired a student of Frank Lloyd Wright, the architect,
67
220000
6000
Dışarıya çıkıp Frank Lloyd Wright'ın, mimardır, bir öğrencisini işe aldım,
03:58
and I asked him to build me a world class center
68
226000
3000
ve ondan Pittsburgh'un en kötü mahallesinde
04:01
in the worst neighborhood in Pittsburgh.
69
229000
3000
dünya klasında bir merkez inşa etmesini istedim.
04:04
And my building was a scale model for the Pittsburgh airport.
70
232000
4000
Ve benim binam Pittsburgh havalimanı için bir ölçek model oldu.
04:08
And when you come to Pittsburgh -- and you're all invited --
71
236000
2000
Ve Pittsburgh'a geldiğinizde,-- ve hepiniz davetlisiniz--
04:10
you'll be flying into the blown-up version of my building.
72
238000
4000
benim binamın şişirilmiş bir versiyonuna doğru uçuyor olacaksınız.
04:14
That's the building.
73
242000
2000
İşte bina bu.
04:16
Built in a tough neighborhood where people have been given up for dead.
74
244000
5000
İnsanlardan ölümüne vazgeçilen çok sert bir mahallede inşaa edildi.
04:21
My view is that if you want to involve yourself
75
249000
3000
Ve benim bakış açıma göre eğer kendilerinden vazgeçilmiş insanların
04:24
in the life of people who have been given up on,
76
252000
3000
hayatlarına dahil olmak istiyorsan, problemin değil çözümün kendisi
04:27
you have to look like the solution and not the problem.
77
255000
5000
olarak görünmek zorundasın.
04:32
As you can see, it has a fountain in the courtyard.
78
260000
3000
Gördüğünüz gibi, avlusunda bir fıskiye var,
04:35
And the reason it has a fountain in the courtyard is I wanted one
79
263000
4000
ve o fıskiyenin orada olma sebebi, onun orada olmasını istediğim içindir.
04:39
and I had the checkbook, so I bought one and put it there.
80
267000
3000
Ve bir çek defterim vardı, bende bir tane aldım ve oraya koydum.
04:42
(Laughter)
81
270000
1000
(kahkahalar)
04:43
And now that I'm giving speeches at conferences like TED,
82
271000
3000
Ve şimdi TED gibi konferanslarda konuşmalar yaptığımda,
04:46
I got put on the board of the Carnegie Museum.
83
274000
4000
yönetimin kurulunda olduğum Carnegie Müzesinin
04:50
At a reception in their courtyard, I noticed that they had a fountain
84
278000
5000
girişindeki fıskiyeleri gördüğümde, şunu anladım;
04:55
because they think that the people who go to the museum deserve a fountain.
85
283000
5000
müzelere giden insanların bu fıskiyelere layık olduğu düşünülüyor.
05:00
Well, I think that welfare mothers and at-risk kids
86
288000
4000
Tamam, ben ödenekle yaşayan annelerin, risk altındaki çocukların,
05:04
and ex-steel workers deserve a fountain in their life.
87
292000
3000
eski çelik işçilerinin de hayatlarında bir fıskiyeyi hak ettiğini düşünüyorum.
05:07
And so the first thing that you see in my center in the springtime
88
295000
3000
Ve bahar ayında merkezimde ilk göreceğiniz şey, sizi karşılayan su olacak--
05:10
is water that greets you -- water is life and water of human possibility --
89
298000
6000
su hayattır ve insanlık ihtimalinin suyu.
05:16
and it sets an attitude and expectation
90
304000
3000
Ve bu daha insanlara bir konuşma yapmadan önce dahi,
05:19
about how you feel about people before you ever give them a speech.
91
307000
4000
onlar hakkında ne hissedeceğinle ilgili bir fikir ve beklenti oluşturuyor.
05:24
So, from that fountain I built this building.
92
312000
6000
Ve bu su fıskiyesinden yola çıkarak bu binayı inşa ettim.
05:30
As you can see, it has world class art, and it's all my taste
93
318000
5000
Ve gördüğünüz gibi, dünya klasında sanat eserlerine sahip, hepsi benim zevkime göre
05:35
because I raised all the money.
94
323000
2000
çünkü bütün parayı ben topladım.
05:37
(Laughter)
95
325000
1000
(kahkahalar)
05:38
I said to my boy, "When you raise the money,
96
326000
3000
Oğluma "Parayı sen topladığında,
05:41
we'll put your taste on the wall."
97
329000
2000
duvarlara senin zevkini koyacağız" dedim.
05:44
That we have quilts and clay and calligraphy
98
332000
3000
Örtülerimiz, seramiklerimiz, hat işlerimiz var ve
05:47
and everywhere your eye turns,
99
335000
2000
gözlerinizin baktığı her noktadan
05:49
there's something beautiful looking back at you,
100
337000
2000
sizlere geri bakan güzel şeyler var.
05:51
that's deliberate.
101
339000
2000
Bu kasıtlı yapıldı.
05:53
That's intentional.
102
341000
2000
Bu amaçlandı.
05:55
In my view, it is this kind of world
103
343000
4000
Benim bakışıma göre, bu fakir insanların ruhlarını
05:59
that can redeem the soul of poor people.
104
347000
4000
kurtarabilmeniz için dünya bu tarzda olmalı.
06:04
We also created a boardroom,
105
352000
5000
Ayrıca birde yönetim odası yarattık.
06:09
and I hired a Japanese cabinetmaker from Kyoto, Japan,
106
357000
4000
Kyoto, Japonya'dan ince işcilik yapan bir marangoz işe aldım,
06:13
and commissioned him to do 60 pieces of furniture for our building.
107
361000
4000
ve onunla binamıza 60 parça mobilya yapması için sözleşme imzaladım.
06:17
We have since spun him off into his own business.
108
365000
3000
Kurduğu kendi şirketinde çalışmasını sağlamış olduk.
06:20
He's making a ton of money doing custom furniture for rich people.
109
368000
3000
Zengin insanlara geleneksel mobilya yaparak tonla para kazanıyor.
06:23
And I got 60 pieces out of it for my school
110
371000
3000
Bende yaptığı tüm bu mobilyalardan 60 parçasını okulum için aldım
06:26
because I felt that welfare moms and ex-steel workers
111
374000
3000
çünkü eski çelik işçilerinin, ödenekle yaşayan annelerin ve
06:29
and single parents deserved to come to a school
112
377000
5000
bekar ebeveynlerin her gün el yapımı mobilyalar tarafından
06:34
where there was handcrafted furniture that greeted them every day.
113
382000
3000
karşılandıkları bir okula gelmeyi hak ettiklerini, ve bunun
06:37
Because it sets a tone and an attitude about how you feel about people
114
385000
4000
o insanlara bir konuşma yapmanızdan çok önce o insanlar hakkında
06:41
long before you give them the speech.
115
389000
3000
ne hissedeceğinize bir tarz ve duruş kattığını düşünüyordum.
06:44
We even have flowers in the hallway, and they're not plastic.
116
392000
6000
Holde çiçeklerimiz dahi var, ve plastik de değiller--
06:50
Those are real and they're in my building every day.
117
398000
3000
onlar gerçek ve hergün binamdalar.
06:53
And now that I've given lots of speeches,
118
401000
2000
Ve şimdi pek çok konuşma yaptığım için
06:55
we had a bunch of high school principals come and see me,
119
403000
3000
beni görmeye gelen pek çok lisenin idarecisi var,
06:58
and they said, "Mr. Strickland,
120
406000
2000
bana "Bay Strickland, bu ne olağan dışı
07:00
what an extraordinary story and what a great school.
121
408000
3000
bir hikaye, bu ne harika bir okul. Özellikle çiçekler bizi
07:03
And we were particularly touched by the flowers
122
411000
3000
çok etkiledi, bu çiçeklerin buraya nasıl geldiği
07:06
and we were curious as to how the flowers got there."
123
414000
2000
konusunda çok meraklandık" gibi şeyler soruyorlar.
07:08
I said, "Well, I got in my car and I went out to the greenhouse
124
416000
3000
Bende "Şöyle, arabama bindim, seraya gittim,
07:11
and I bought them and I brought them back and I put them there."
125
419000
3000
onları satın aldım, buraya getirdim ve oraya koydum" diyorum.
07:14
You don't need a task force or a study group to buy flowers for your kids.
126
422000
6000
Çocuklarınıza çiçek almak için bir planlama gücüne veya bir çalışma ekibine gerek yok.
07:20
What you need to know is that the children
127
428000
3000
Tek bilmeniz gereken çocukların da yetişkinlerin de
07:23
and the adults deserve flowers in their life.
128
431000
3000
hayatlarında çiçekler olmasını hak ettikleridir.
07:26
The cost is incidental but the gesture is huge.
129
434000
3000
Ücreti düşük ama jesti çok büyüktür.
07:29
And so in my building, which is full of sunlight and full of flowers,
130
437000
6000
Ve bu nedenle güneş ışığı ve çiçeklerle dolu olan benim binamda
07:35
we believe in hope and human possibilities.
131
443000
2000
bizler umuda ve insan olasılıklarına inanırız.
07:37
That happens to be at Christmas time.
132
445000
2000
Bu Yılbaşı zamanında olmuştu.
07:39
And so the next thing you'll see is a million dollar kitchen
133
447000
6000
Ve bu nedenle göreceğiniz bir sonraki şey, Heinz şirketi tarafından yapılmış
07:45
that was built by the Heinz company -- you've heard of them?
134
453000
4000
Bir Milyon Dolar'lık bir mutfak--Şirketi duymuş muydunuz?
07:49
They did all right in the ketchup business.
135
457000
3000
Ketçap işinde çok iyi şeyler yaptılar.
07:52
And I happen to know that company pretty well
136
460000
2000
Ve ben bu şirketi gayet iyi tanıyordum, çünkü,
07:54
because John Heinz, who was our U.S. senator --
137
462000
3000
John Heinz, bizim ABD senatörümüzdü--
07:57
who was tragically killed in a plane accident --
138
465000
3000
o çok trajik bir uçak kazasında öldürüldü--
08:00
he had heard about my desire to build a new building,
139
468000
3000
benim yeni bir bina yapma hayalimi duymuştu,
08:03
because I had a cardboard box and I put it in a garbage bag
140
471000
3000
çünkü ben bir çöp poşeti içinde taşıdığım mukavvadan kutumla
08:06
and I walking all over Pittsburgh trying to raise money for this site.
141
474000
3000
Pittsburgh'da yürüyüp duruyor ve para toplamaya çalışıyordum.
08:09
And he called me into his office --
142
477000
2000
Ve beni arayıp ofisine çağırdı --
08:11
which is the equivalent of going to see the Wizard of Oz
143
479000
3000
bu aslında Oz Büyücüsünü görmeye gitmekle eşdeğer bir şeydi--
08:14
(Laughter) --
144
482000
1000
(kahkahalar)
08:15
and John Heinz had 600 million dollars, and at the time I had about 60 cents.
145
483000
4000
Ve o zamanlar John Heinz'ın 600 milyon doları, benim de 60 cent'im vardı--
08:19
And he said, "But we've heard about you.
146
487000
2000
Ve o "Senden bahsedildiğini duyduk.
08:21
We've heard about your work with the kids and the ex-steel workers,
147
489000
3000
Çocuklar ve eski çelik işçileri ile ilgili çalışmalarını da duyduk ve
08:24
and we're inclined to want to support your desire to build a new building.
148
492000
5000
bu yeni bina yapma hayaline destek verme eğilimindeyiz.
08:29
And you could do us a great service
149
497000
2000
Ve sende buna karşılık olarak eğitim programına aşçılık
08:31
if you would add a culinary program to your program."
150
499000
5000
ile ilgili bir programı eklersen harika bir şey yapmış olursun" dedi--
08:36
Because back then, we were building a trades program.
151
504000
3000
çünkü o zamanlar ticari bir program inşa ediyorduk.
08:39
He said, "That way we could fulfill our affirmative action goals
152
507000
2000
Bana, "Bu yolla Heinz Şirketi için olumlu eylem hedeflerimizi
08:41
for the Heinz company."
153
509000
2000
tamamlamış olacağız" dedi.
08:43
I said, "Senator, I'm reluctant to go into a field
154
511000
5000
Ona "Senatör, hakkında çok şey bilmediğim bir sektöre
08:48
that I don't know much about, but I promise you
155
516000
3000
girme konusunda gönülsüzüm ama size söz veriyorum,
08:51
that if you'll support my school, I'll get it built
156
519000
3000
benim okuluma destek olursanız onu inşa ettirip
08:54
and in a couple of years, I'll come back
157
522000
2000
birkaç yıl içinde size geri döneceğim ve
08:56
and weigh out that program that you desire."
158
524000
2000
sizin arzu ettiğiniz programı değerlendireceğim" dedim.
08:58
And Senator Heinz sat very quietly and he said,
159
526000
4000
Ve Senatör Heinz sakince oturdu,
09:02
"Well, what would your reaction be
160
530000
2000
bana "Tamam, peki eğer sana bir milyon
09:04
if I said I'd give you a million dollars?"
161
532000
3000
dolar vereceğimizi söylersem tepkin ne olur" dedi.
09:07
I said, "Senator, it appears that we're going into the food training business."
162
535000
5000
"Senatör, yemek eğitimi işine giriyor gibiyiz!" dedim...
09:12
(Laughter)
163
540000
7000
(kahkahalar)
09:19
And John Heinz did give me a million bucks.
164
547000
3000
ve John Heinz bana bir milyon dolar verdi.
09:22
And most importantly,
165
550000
2000
Ve en önemlisi,
09:24
he loaned me the head of research for the Heinz company.
166
552000
3000
Heinz Şirketinin araştırma başkanını bana ödünç verdi.
09:27
And we kind of borrowed the curriculum from the Culinary Institute of America,
167
555000
4000
Ve onların gözlerinde Harvard Aşçılık Okulları tarzında bir yer olan
09:31
which in their mind is kind of the Harvard of cooking schools,
168
559000
3000
Amerika Aşçılık Enstitüsünün müfredatını da bir şekilde ödünç aldık.
09:34
and we created a gourmet cooks program for welfare mothers
169
562000
4000
Ve şehirin yoksullara ait kısmında tam ortada yapılmış bu bir milyon dolardık mutfakta,
09:38
in this million dollar kitchen in the middle of the inner city.
170
566000
4000
devlet ödeneğiyle geçinen anneler için bir Gurme Aşçılar programı yarattık.
09:42
And we've never looked back.
171
570000
2000
Ve asla arkamıza bakmadık.
09:44
I would like to show you now some of the food
172
572000
4000
İşte bu devlet ödeneği ile yaşayan annelerin bu bir milyon dolarlık
09:48
that these welfare mothers do in this million dollar kitchen.
173
576000
4000
mutfakta yapmakta olduğu yemeklerden bazı örnekler vermek istiyorum.
09:52
That happens to be our cafeteria line.
174
580000
3000
Bu bizim kafetarya sıramız.
09:55
That's puff pastry day. Why?
175
583000
3000
O gün puf böreği günüydü. Neden?
09:58
Because the students made puff pastry
176
586000
2000
Çünkü öğrenciler o gün puf böreği yaptılar ve
10:00
and that's what the school ate every day.
177
588000
2000
okuldakiler hergün bunları yiyorlar.
10:02
But the concept was that I wanted to take the stigma out of food.
178
590000
5000
Ama asıl amaç şuydu, yemekler konusundaki lekeyi silmek istemiştim.
10:07
That good food's not for rich people --
179
595000
3000
Yani, iyi yemek sadece zenginler için değildir--
10:10
good food's for everybody on the planet,
180
598000
2000
iyi yemek dünyadaki herkes içindir
10:12
and there's no excuse why we all can't be eating it.
181
600000
3000
ve hepimizin bu şekilde beslenmemesi için bir bahane de olamaz.
10:15
So at my school, we subsidize a gourmet lunch program
182
603000
5000
Yani okulumda, şehrin yoksullara ait bölgesinde tam merkezde devlet ödeneğiyle geçinen
10:20
for welfare mothers in the middle of the inner city
183
608000
3000
anneler için bir "gurme öğlen yemeği programı" finanse ettik,
10:23
because we've discovered that it's good for their stomachs,
184
611000
2000
çünkü iyi yemeğin sadece midelere iyi gelmediğini,
10:25
but it's better for their heads.
185
613000
2000
kafalara daha da iyi geldiğini hepimiz keşfetmiştik.
10:27
Because I wanted to let them know every day of their life
186
615000
5000
Çünkü merkezim dediğim bu yerde hayatlarının her gününde
10:32
that they have value at this place I call my center.
187
620000
4000
bir değere sahip olduklarını anlamalarını istedim.
10:36
We have students who sit together, black kids and white kids,
188
624000
6000
Öğrencilerimiz beraber oturur; Siyah çocuklar ve beyaz çocuklar,
10:42
and what we've discovered is you can solve the race problem
189
630000
5000
çünkü dünya klasında bir çevre yaratıp, onlara
10:47
by creating a world class environment,
190
635000
3000
dünya klasında davrandığınızda, onların da size
10:50
because people will have a tendency to show you world class behavior
191
638000
4000
bu şekilde davranışlar göstermeye eğilimli olacaklarını,
10:54
if you treat them in that way.
192
642000
3000
ve ırkçılık sorununu da bu şekiilde çözebileceğimizi keşfettik
10:57
These are examples of the food that welfare mothers are doing
193
645000
5000
Eğitim programında altı ay geçirdikten sonra devlet ödeneği ile geçinen
11:02
after six months in the training program.
194
650000
3000
annelerin yaptıkları yemeklerden örnekler.
11:05
No sophistication, no class, no dignity, no history.
195
653000
6000
Entellektüellik, klas, asalet veya hikaye ile ilgisi yok,
11:11
What we've discovered is the only thing wrong with poor people
196
659000
4000
bu fakir insanlarda sorun olan, yani onlarda olmayan tek şeyin
11:15
is they don't have any money, which happens to be a curable condition.
197
663000
6000
para olduğunu ve bunun da tedavi edilebilir bir durum olduğunu keşfettik.
11:21
It's all in the way that you think about people
198
669000
3000
Sizin onlara bakışınız, onlar hakkında düşünme şekliniz sıklıkla
11:24
that often determines their behavior.
199
672000
2000
onların davranışlarını belirliyor.
11:26
That was done by a student after seven months in the program,
200
674000
4000
Bu programda 7. ayını tamamlayan bir öğrenci tarafından yapıldı,
11:30
done by a very brilliant young woman
201
678000
4000
bu çok zeki genç bir hanım,
11:34
who was taught by our pastry chef.
202
682000
2000
bizim pasta şefimiz tarafından eğitildi.
11:36
I've actually eaten seven of those baskets and they're very good.
203
684000
3000
Aslında o sepetlerden yedi tane yedim, gerçekten güzellerdi.
11:39
(Laughter)
204
687000
1000
(kahkahalar)
11:40
They have no calories.
205
688000
2000
Hiç kalorileri yok.
11:42
That's our dining room.
206
690000
2000
Bu bizim yemek odamız.
11:44
It looks like your average high school cafeteria
207
692000
4000
Amerika'da orta karar bir kasabanın
11:48
in your average town in America.
208
696000
3000
orta karar bir lisenin kantinine benziyor.
11:51
But this is my view of how students ought to be treated,
209
699000
4000
Ama benim bakış açıma göre öğrencilere, özellikle bir kenara itilenlere
11:55
particularly once they have been pushed aside.
210
703000
3000
bu şekilde davranılması gerekli.
11:58
We train pharmaceutical technicians for the pharmacy industry,
211
706000
5000
İlaç sektörü için eczacılık teknisyenleri eğitiyoruz.
12:04
we train medical technicians for the medical industry,
212
712000
3000
Tıp sanayisi için tıbbi teknisyenler eğitiyoruz.
12:07
and we train chemical technicians for companies
213
715000
4000
Bayer, Calgon Carbon, Fisher Scientific ve Exxon gibi
12:11
like Bayer and Calgon Carbon and Fisher Scientific and Exxon.
214
719000
4000
kimya sanayi şirketleri için kimya teknisyenleri eğitiyoruz.
12:15
And I will guarantee you that if you come to my center in Pittsburgh --
215
723000
6000
Ve eğer Pittsburgh'daki merkezime gelirseniz-- ve hepiniz davetlisiniz--
12:21
and you're all invited --
216
729000
2000
devlet ödeneğiyle geçinen annelerin
12:23
you'll see welfare mothers doing analytical chemistry
217
731000
2000
10 aylık eğitim sonrasında logaritmik hesap makinalarıyle
12:25
with logarithmic calculators
218
733000
2000
analitik kimya hesapları yaptıklarını
12:27
10 months from enrolling in the program.
219
735000
3000
göreceğinizi garanti ediyorum.
12:30
There is absolutely no reason why poor people
220
738000
5000
Fakir insanların dünya klasında teknolojiyi
12:35
can't learn world class technology.
221
743000
3000
öğrenememeleri için hiç bir sebep yok.
12:38
What we've discovered is you have to give them flowers
222
746000
3000
Eğer onlara çiçekler, güneş ışığı,
12:41
and sunlight and food and expectations and Herbie's music,
223
749000
6000
yemek ve UMUT verirseniz ve Herbie'nin müziğini,
12:47
and you can cure a spiritual cancer every time.
224
755000
5000
ruhsal bir kanseri her zaman tedavi edebileceğinizi keşfettik.
12:52
We train corporate travel agents for the travel industry.
225
760000
4000
Seyahat sektörü için toplu seyahat acentaları eğitiyoruz.
12:57
We even teach people how to read.
226
765000
3000
Hatta insanlara okumayı öğretiyoruz.
13:00
The kid with the red stripe was in the program two years ago --
227
768000
4000
Kırmızı çizgili çocuk iki yıl önce programdaydı--
13:04
he's now an instructor.
228
772000
2000
şu an bir eğitmen.
13:06
And I have children with high school diplomas that they can't read.
229
774000
5000
Ve yüksek okul diploması olup okuyamayan öğrencilerim var.
13:11
And so you must ask yourself the question:
230
779000
3000
Şimdi kendinize bir soru sormanız lazım--
13:14
how is it possible in the 21st century
231
782000
5000
21. yüzyılda nasıl oluyorda
13:19
that we graduate children from schools
232
787000
3000
kendi ellerindeki diplomaları okuyamayan
13:22
who can't read the diplomas that they have in their hands?
233
790000
3000
bu çocukları okullardan mezun ediyoruz.
13:25
The reason is that the system gets reimbursed
234
793000
3000
Bunun nedeni sistemin okuyan çocuklar olmasa da
13:28
for the kids they spit out the other end, not the children who read.
235
796000
5000
dışarıya tükürüp attığı çocuklarla bir bedel ödüyor olması.
13:33
I can take these children and in 20 weeks,
236
801000
5000
Ve ben bu çocukları alıp 20 hafta içinde eğilim gösterdikleri yönde
13:38
demonstrated aptitude; I can get them high school equivalent.
237
806000
4000
lise seviyesine taşıyabilirim.
13:42
No big deal.
238
810000
2000
Zor bir iş değil.
13:45
That's our library with more handcrafted furniture.
239
813000
5000
İşte burası da daha çok el yapımı mobilyayla dolu kütüphanemiz.
13:51
And this is the arts program I started in 1968.
240
819000
4000
Buda 1968 yılında başlattığım sanat programı.
13:55
Remember I'm the black kid from the '60s who got his life saved with ceramics.
241
823000
4000
Anımsayın, ben 60'larda hayatı seramik sayesinde kurtulan siyah çocuğum.
13:59
Well, I went out and decided to reproduce my experience
242
827000
3000
Ve mahalledeki diğer çocuklarla deneyimimi çoğaltmaya
14:02
with other kids in the neighborhood,
243
830000
2000
karar verdim; eğer çocuklara çiçekler alır,
14:04
the theory being if you get kids flowers and you give them food
244
832000
4000
onlara yemek verir, güneş ışığı ve coşku katarsanız,
14:08
and you give them sunshine and enthusiasm,
245
836000
3000
onları yeniden yaşama döndürebilirsiniz
14:11
you can bring them right back to life.
246
839000
2000
teorimi hayata geçirdim
14:13
I have 400 kids from the Pittsburgh public school system
247
841000
3000
Pittsburgh halk okulundan haftanın her günü
14:16
that come to me every day of the week for arts education.
248
844000
5000
sanat eğitimi almaya gelen 400 öğrencim var.
14:21
And these are children who are flunking out of public school.
249
849000
3000
Ve bu çocuklar başarısız oldukları için okuldan alınanlar.
14:24
And last year I put 88 percent of those kids in college
250
852000
3000
Ve bu çocukların %88'ini geçen sene koleje soktum
14:27
and I've averaged over 80 percent for 15 years.
251
855000
4000
ve son 15 yılda da ortalamam %80 oldu.
14:31
We've made a fascinating discovery:
252
859000
2000
Harika bir keşifte bulundum--
14:33
there's nothing wrong with the kids
253
861000
3000
bu çocuklarda, sevgi ve güneş ışığı ve yemek ve coşku
14:36
that affection and sunshine and food and enthusiasm
254
864000
5000
ve Herbie'nin müziğinin
14:41
and Herbie's music can't cure.
255
869000
3000
tedavi edemeyeceği bir sorun yok.
14:44
For that I won a big old plaque -- Man of the Year in Education.
256
872000
4000
Bunun için kocaman bir plaket kazandım-- Eğitimde Yılın Erkeği.
14:48
I beat out all the Ph.D.'s
257
876000
2000
Bütün o Ph.D'leri ezdim geçtim
14:50
because I figured that if you treat children like human beings,
258
878000
3000
çünkü çocuklara, insanlarmış gibi davrandığınızda, onların da o şekilde
14:53
it increases the likelihood they're going to behave that way.
259
881000
3000
davranış gösterme eğilimini arttırıyorsunuz.
14:56
And why we can't institute that policy
260
884000
3000
Bu hareket tarzını neden
14:59
in every school and in every city and every town
261
887000
6000
her şehirde, her kasabada, her okulda
15:05
remains a mystery to me.
262
893000
3000
uygulamama sebebimiz nedir, bilmiyorum.
15:08
Let me show you what these people do.
263
896000
3000
Size bu insanların yaptıklarını göstereyim,
15:11
We have ceramics and photography and computer imaging.
264
899000
4000
Seramik, fotoğrafçılık ve bilgisayar görüntülememiz var,
15:15
And these are all kids with no artistic ability, no talent,
265
903000
5000
ve bu özel yeteneği olmayan, artistik becerisi
15:20
no imagination. And we bring in the world's greatest artists --
266
908000
4000
hayal gücü olmayan çocuklara, dünya çapında sanatçılar getirtiyoruz--
15:24
Gordon Parks has been there, Chester Higgins has been there --
267
912000
3000
Gordon Parks buradaydı ve Chester Higgings de buradaydı--
15:27
and what we've learned
268
915000
2000
ve şunu öğrendim,
15:29
is that the children will become like the people who teach them.
269
917000
4000
çocuklar onlara öğretenler gibi oluyorlar.
15:33
In fact, I brought in a mosaic artist from the Vatican,
270
921000
4000
Aslında, Vatikan'dan bir mozaik sanatçısı getirdim,
15:37
an African-American woman
271
925000
2000
bir afro-amerikalı kadın
15:39
who had studied the old Vatican mosaic techniques,
272
927000
3000
eski Vatikan mozaik tekniklerini çalışmış,
15:42
and let me show you what they did with the work.
273
930000
3000
ve bu konuda ne iş çıkardıklarını size göstermeme izin verin.
15:46
These were children who the whole world had given up on,
274
934000
4000
Bunlar tüm dünyanın vazgeçtiği çocuklar,
15:50
who were flunking out of public school,
275
938000
2000
halk okulundan başarısızlıktan uzaklaştırılan çocuklar;
15:52
and that's what they're capable of doing
276
940000
2000
ve sevgi ve güneş ışığı ve yemek ve
15:54
with affection and sunlight and food and good music and confidence.
277
942000
7000
iyi müzik ve güvenle neler yapabildiklerine bakın.
16:04
We teach photography.
278
952000
2000
Fotoğrafçılığı öğretiyoruz.
16:06
And these are examples of some of the kids' work.
279
954000
3000
Bu çocuklardan bazılarının çıkardıkları işler.
16:10
That boy won a four-year scholarship
280
958000
3000
Bu çocuk bu fotoğraftaki güç sayesinde
16:13
on the strength of that photograph.
281
961000
3000
dört yıllık bir burs kazandı.
16:16
This is our gallery.
282
964000
2000
Bu bizim galerimiz.
16:18
We have a world class gallery
283
966000
2000
Dünya klasında bir galeriyiz çünkü
16:20
because we believe that poor kids need a world class gallery,
284
968000
4000
fakir çocukların dünya klasında bir galeriye sahip olmaları gerekir.
16:24
so I designed this thing.
285
972000
2000
Ve bende bunu tasarladım.
16:26
We have smoked salmon at the art openings,
286
974000
2000
Sanat gecesi açılışlarında tütsülenmiş somonumuz vardır.
16:28
we have a formal printed invitation,
287
976000
3000
Ve resmi basılmış davetiyelerimiz.
16:31
and I even have figured out a way to get their parents to come.
288
979000
3000
Hatta aileleri bile getirmenin bir yolunu buldum.
16:34
I couldn't buy a parent 15 years ago
289
982000
3000
15 yıl önce aile satın alamıyordum.
16:37
so I hired a guy who got off on the Jesus big time.
290
985000
4000
Bu nedenle sürekli Isa'dan bahseden bir adamı işe aldım.
16:41
He was dragging guys out of bars
291
989000
2000
Adamları barlardan dışarıya sürüklüyor
16:43
and saving those lives for the Lord.
292
991000
2000
ve Tanrı adına hayatlarını kurtarıyordu.
16:45
And I said, "Bill, I want to hire you, man.
293
993000
4000
Ve bende "Bill, seni işe almak istiyorum adamım.
16:49
You have to tone down the Jesus stuff a little bit,
294
997000
2000
Şu İsa meselesini biraz azaltman lazım
16:51
but keep the enthusiasm.
295
999000
2000
ama coşkun aynı kalsın.
16:53
(Laughter) (Applause)
296
1001000
3000
(kahkahalar)
16:56
I can't get these parents to come to the school."
297
1004000
4000
Şu aileleri bir türlü okula getiremiyorum"
17:00
He said, "I'll get them to come to the school."
298
1008000
2000
Bana "Onların okula gelmelerini sağlayacağım." dedi.
17:02
So, he jumped in the van, he went to Miss Jones' house and said,
299
1010000
2000
Kamyonetine atladı, Miss Jones'un evine gitti ve şöyle dedi;
17:04
"Miss Jones, I knew you wanted to come to your kid's art opening
300
1012000
3000
"Bayan Jones, çocuğunuzun sergi açılışına gelmeyi çok istediğinizi,
17:07
but you probably didn't have a ride.
301
1015000
3000
ama araç bulamadığınızı düşündüm.
17:10
So, I came to give you a ride."
302
1018000
2000
Ve sizi oraya bırakmaya geldim"
17:12
And he got 10 parents and then 20 parents.
303
1020000
3000
Önce 10 aile ve sonra 20 aile getirdi.
17:15
At the last show that we did, 200 parents showed up
304
1023000
4000
Son gösterimizde, 200 aile geldi,
17:19
and we didn't pick up one parent.
305
1027000
2000
ve tek bir aileyi bile biz almadık.
17:21
Because now it's become socially not acceptable not to show up
306
1029000
5000
Çünkü artık çocuklarına destek olmak için Manchaster Esnafları Birliğine
17:26
to support your children at the Manchester Craftsmen's Guild
307
1034000
3000
gelmemeleri sosyal olarak kabul edilmemez hale geldi.
17:29
because people think you're bad parents.
308
1037000
2000
Çünkü insanlar sizin kötü ebeveynler olduğunuzu düşünür.
17:31
And there is no statistical difference
309
1039000
2000
Ve artık siyah çocuklar ve beyaz çocukların aileleri arasında
17:33
between the white parents and the black parents.
310
1041000
4000
istatiksel bir fark da yok.
17:37
Mothers will go where their children are being celebrated,
311
1045000
5000
Anneler çocuklarının kutlandığı her yere, her zaman,
17:42
every time, every town, every city.
312
1050000
5000
her şehire, her kasabaya gidiyorlar.
17:48
I wanted you to see this gallery because it's as good as it gets.
313
1056000
8000
Bu galeriyi görmenizi istedim çünkü olabileceğinin en iyisidir.
17:56
And by the time I cut these kids loose from high school,
314
1064000
3000
Bu çocukları liseden ayırmaya başladığımda, kolej başvurusu öncesi
17:59
they've got four shows on their resume
315
1067000
3000
her birinin özgeçmişinde
18:02
before they apply to college because it's all up here.
316
1070000
3000
en az dört tane sergisi olur çünkü zaten olan budur.
18:05
You have to change the way that people see themselves
317
1073000
4000
İnsanların davranışlarını değiştirmeden önce, kendilerini nasıl
18:09
before you can change their behavior.
318
1077000
3000
gördüklerini değiştirmeniz gerekiyor.
18:12
And it's worked out pretty good up to this day.
319
1080000
5000
Ve bu güne kadar da çok güzel işe yaradı.
18:17
I even stuck another room on the building, which I'd like to show you.
320
1085000
6000
Hatta binalardan birine bir oda daha tıkıştırdım, size göstermek isterim.
18:23
This is brand new.
321
1091000
2000
Bu yepyeni.
18:25
We just got this slide done in time for the TED Conference.
322
1093000
4000
TED konferansına anca yetiştirdim bu slide'ı.
18:29
I gave this little slide show at a place called the Silicon Valley
323
1097000
5000
Bu küçük slide gösterisini "Silikon Vadisi" denilen bir yerde yaptım
18:34
and I did all right.
324
1102000
2000
ve çok da düzgün yaptım.
18:36
And the woman came out of the audience,
325
1104000
2000
İzleyen kalabalıktan bir kadın geldi ve bana,
18:38
she said, "That was a great story
326
1106000
2000
"Bu harika bir hikayeydi, sunumunuzdan
18:40
and I was very impressed with your presentation.
327
1108000
2000
çok fazla etkilendim. Tek eleştirim bilgisayarlarınızın
18:42
My only criticism is your computers are getting a little bit old."
328
1110000
3000
biraz eskimiş olması" dedi.
18:45
And I said, "Well, what do you do for a living?"
329
1113000
3000
Bende ona "Tamam, yaşamak için ne iş yapıyorsun?"
18:48
She said, "Well, I work for a company called Hewlett-Packard."
330
1116000
4000
diye sordum. Bana "Hewlett Packard adında bir şirkette çalışıyorum" dedi.
18:52
And I said, "You're in the computer business, is that right?"
331
1120000
3000
Bende "Bilgisayar işindesiniz yani, değil mi?" dedim.
18:55
She said, "Yes, sir."
332
1123000
2000
Oda "Evet, bayım" dedi.
18:57
And I said, "Well, there's an easy solution to that problem."
333
1125000
2000
Bende "Bu soruna kolay bir çözüm var" dedim.
18:59
Well, I'm very pleased to announce to you that HP
334
1127000
4000
Ve şimdi de, size şunu bildirmekten onur duyuyorum ki,
19:03
and a furniture company called Steelcase
335
1131000
3000
HP ve Steelcase adında bir mobilya şirketi,
19:06
have adopted us as a demonstration model for all of their technology
336
1134000
4000
Amerika Birleşik Devletlerindeki tüm teknolojilerinin ve tüm mobilyalarının
19:10
and all their furniture for the United States of America.
337
1138000
3000
demonstrasyon modeli olarak bizi evlat edinmiş bulunuyorlar.
19:13
And that's the room
338
1141000
2000
Ve oda da işte bu.
19:15
that's initiating the relationship.
339
1143000
2000
Bu ilişkinin başlangıcı.
19:17
We got it just done in time to show you,
340
1145000
2000
Tam size göstereceğim zamanda yetişti.
19:19
so it's kind of the world debut of our digital imaging center.
341
1147000
4000
Yani bizim dijital görüntü merkezimizin ilk defa sahneye çıkışı gibi oldu.
19:23
(Applause)
342
1151000
1000
(Alkışlar)
19:24
(Music)
343
1152000
8000
(Müzik)
19:32
I only have a couple more slides,
344
1160000
2000
Sadece bir kaç slide'ım kaldı,
19:34
and this is where the story gets kind of interesting.
345
1162000
3000
ve aslında olaylar buradan sonra ilginçleşmeye başlıyor.
19:37
So, I just want you to listen up for a couple more minutes
346
1165000
3000
yani beni bir kaç dakika daha dinlemenizi istiyorum
19:40
and you'll understand why he's there and I'm here.
347
1168000
5000
işte o zaman onun neden orada benimse burada olduğumu anlayacaksınız.
19:45
In 1986, I had the presence of mind to stick a music hall
348
1173000
4000
1986'da hala binanın inşaati devam ederken binanın kuzey ucunda
19:49
on the north end of the building while I was building it.
349
1177000
3000
bir müzikhol açmayı kafama takmıştım.
19:52
And a guy named Dizzy Gillespie showed up to play there
350
1180000
5000
Dizzy Gillespie adında bir adam burada çalmaya geldi,
19:57
because he knew this man over here, Marty Ashby.
351
1185000
4000
çünkü şurada oturan, Marty Ashby adındaki adamı tanıyordu.
20:01
And I stood on that stage with Dizzy Gillespie on sound check
352
1189000
4000
Ve ben bir çarşamba akşamüstü Dizzy Gillespie ile sahnede
20:05
on a Wednesday afternoon, and I said,
353
1193000
2000
ses denemesi yapmak için yanyanayken şöyle dedim;
20:07
"Dizzy, why would you come to a black-run center
354
1195000
3000
"Dizzy, bu suç oranı yüksek endistrü parkının göbeğinde
20:10
in the middle of an industrial park with a high crime rate
355
1198000
4000
siyahlar tarafından idare edilen merkeze,
20:14
that doesn't even have a reputation in music?"
356
1202000
2000
hemde müzik konusunda hiç bir ünü yokken, neden geldin?"
20:16
He said, "Because I heard you built the center
357
1204000
2000
Bana "Çünkü merkezi inşaa ettiğini duydum,
20:18
and I didn't believe that you did it, and I wanted to see for myself.
358
1206000
3000
ve bunu yaptığına inanmadım ve kendim görmek istedim.
20:21
And now that I have, I want to give you a gift."
359
1209000
5000
Ve şimdi bunu gördüğüme göre, sana bir hediye vermeliyim"
20:26
I said, "You're the gift."
360
1214000
2000
Ona "Hediye zaten sensin" dedim.
20:28
He said, "No, sir. You're the gift.
361
1216000
2000
O bana "Hayır, bayım. Hediye sensin.
20:30
And I'm going to allow you to record the concert
362
1218000
2000
ve senin bu konseri kaydetmene de izin veriyorum,
20:32
and I'm going to give you the music,
363
1220000
2000
ve sana müziği vereceğim.
20:34
and if you ever choose to sell it, you must sign an agreement
364
1222000
3000
Ve eğer bunu satmayı seçersen, gelecek para ile
20:37
that says the money will come back and support the school."
365
1225000
2000
okulun destekleneceğine dair bir anlaşma imzalamalısın,
20:39
And I recorded Dizzy. And he died a year later,
366
1227000
5000
Ve Dizzy'i kaydettim, ve o bir yıl sonra öldü
20:44
but not before telling a fellow named McCoy Tyner what we were doing.
367
1232000
4000
McCoy Tyner isminde bir adama bizim yaptığımız şeyleri anlattıktan sonra.
20:48
And he showed up and said,
368
1236000
2000
Ve bu adam geldi ve bana
20:50
"Dizzy talking about you all over the country, man,
369
1238000
2000
"Dizzy tüm ülkeye seni anlattı durdu, adamım,
20:52
and I want to help you."
370
1240000
2000
ve ben sana yardım etmek istiyorum" dedi.
20:54
And then a guy named Wynton Marsalis showed up.
371
1242000
2000
Ve sonra Wynton Marsalis isimli bir adam geldi,
20:57
Then a bass player named Ray Brown,
372
1245000
3000
Sonra Ray Brown isimli bir basçı,
21:00
and a fellow named Stanley Turrentine,
373
1248000
3000
ve sonra Stanley Turrentine adında bir arkadaş,
21:03
and a piano player named Herbie Hancock,
374
1251000
3000
ve Herbie Hancock isimli bir piyanist,
21:06
and a band called the Count Basie Orchestra,
375
1254000
6000
ve Count Basie Orchestra adında bir grup,
21:12
and a fellow named Tito Puente,
376
1260000
3000
ve Tito Puente adında bir eleman,
21:15
and a guy named Gary Burton, and Shirley Horn, and Betty Carter,
377
1263000
5000
ve Gary Burton adında bir adam, ve Shirley Horn ve Betty Carter,
21:20
and Dakota Staton and Nancy Wilson
378
1268000
3000
ve Dakota Staton ve Nancy Wilson
21:23
all have come to this center in the middle of an industrial park
379
1271000
5000
hepsi bir endüstri parkının göbeğindeki merkeze geldiler,
21:28
to sold out audiences in the middle of the inner city.
380
1276000
3000
bu vazgeçilmiş seyircilere, şehrin yoksullara ait bölgesinin tam göbeğine.
21:31
And I'm very pleased to tell you that, with their permission,
381
1279000
4000
Ve onların da izniyle gururla şunu söylüyorum, yaklaşık
21:35
I have now accumulated 600 recordings
382
1283000
3000
600 kayıt yapmış bulunuyorum,
21:38
of the greatest artists in the world,
383
1286000
2000
dünyanın en harika sanatçılarından
21:40
including Joe Williams, who died,
384
1288000
4000
okulumda yapılan son kaydından sonra
21:44
but not before his last recording was done at my school.
385
1292000
5000
yakınlarda kaybettiğimiz Joe Williams da dahil
21:49
And Joe Williams came up to me and he put his hand on my shoulder
386
1297000
10000
Ve Joe Williams yanıma gelip elini omuzuma koydu, ve bana
21:59
and he said, "God's picked you, man, to do this work.
387
1307000
7000
"Tanrı seni bu işi yapman için seçmiş" dedi.
22:07
And I want my music to be with you."
388
1315000
3000
"Ve bende müziğimin seninle olmasını istiyorum"
22:10
And that worked out all right.
389
1318000
4000
Ve bu da gayet düzgün oldu.
22:14
When the Basie band came, the band got so excited about the school
390
1322000
5000
Basie band grubu geldiğinde okul hakkında öyle heyecanlandılar ki,
22:19
they voted to give me the rights to the music.
391
1327000
3000
yaptıkları müziğin telif hakkını bana vermek için oylama yaptılar.
22:22
And I recorded it and we won something called a Grammy.
392
1330000
5000
Ve bende onların kaydını yaptım ve Grammy adı verilen bir şey kazandım.
22:27
And like a fool, I didn't go to the ceremony
393
1335000
3000
Ve bir aptal gibi, törene gitmedim,
22:30
because I didn't think we were going to win.
394
1338000
2000
çünkü kazanacağımızı düşünmemiştim.
22:32
Well, we did win,
395
1340000
2000
Ve evet, kazandık.
22:34
and our name was literally in lights over Madison Square Garden.
396
1342000
2000
Ve ismimiz gerçek anlamda Madison Square Garden'da neon ışıklarıyla çıktı.
22:36
Then the U.N. Jazz Orchestra dropped by and we recorded them
397
1344000
9000
Daha sonra U.N.Jazz Orchestrası uğradı, ve onları kaydettik
22:45
and got nominated for a second Grammy back to back.
398
1353000
4000
ve Grammy için ikinci defa aday gösterildik, ard arda...
22:50
So, we've become one of the hot, young jazz recording studios
399
1358000
3000
Ve Amerika'nın en sıcak, genç caz kayıt stüdyolarından
22:53
in the United States of America
400
1361000
2000
birisi olduk--
22:55
(Laughter)
401
1363000
1000
(kahkahalar)
22:56
in the middle of the inner city with a high crime rate.
402
1364000
5000
yüksek suç oranlı fakirlere ait bölgenin tam ortasında
23:02
That's the place all filled up with Republicans.
403
1370000
6000
İşte Cumhuriyetciler tarafından doldurulan yer burası.
23:08
(Laughter)
404
1376000
4000
(kahkahalar)
23:12
(Applause)
405
1380000
1000
(alkışlar)
23:13
If you'd have dropped a bomb on that room,
406
1381000
2000
Ve o odaya bir bomba atarsanız
23:15
you'd have wiped out all the money in Pennsylvania
407
1383000
2000
Pennsylvania'daki bütün parayı silip atmış olursunuz,
23:17
because it was all sitting there.
408
1385000
2000
çünkü hepsi oradalar;
23:19
Including my mother and father, who lived long enough
409
1387000
3000
çocuklarının bu binayı inşa edişini görecek kadar
23:22
to see their kid build that building.
410
1390000
3000
uzun yaşayan anne ve babam dahil.
23:25
And there's Dizzy, just like I told you. He was there.
411
1393000
4000
Ve işte Dizzy, size söylediğim gibi, oradaydı.
23:29
And he was there, Tito Puente.
412
1397000
3000
Ve Tito Puente oradaydı,
23:32
And Pat Metheny and Jim Hall were there
413
1400000
3000
Pat Metheny ve Jim Hall oradaydılar
23:35
and they recorded with us.
414
1403000
2000
ve bizimle kayıt yaptılar.
23:37
And that was our first recording studio, which was the broom closet.
415
1405000
5000
İlk kayıt stüdyomuz buydu, süpürge dolabıydı.
23:42
We put the mops in the hallway and re-engineered the thing
416
1410000
3000
Ve süpürgeleri hole koyduk ve burayı yeniden inşa ettik
23:45
and that's where we recorded the first Grammy.
417
1413000
3000
ve işte burada ilk Grammy ödülümüzü kazandık.
23:48
And this is our new facility, which is all video technology.
418
1416000
4000
Ve işte yeni merkezimiz, hepsi video teknolojisi.
23:52
And that is a room that was built for a woman named Nancy Wilson,
419
1420000
4000
Ve buda Nancy Wilson adındaki kadın için yapılmış olan bir oda,
23:56
who recorded that album at our school last Christmas.
420
1424000
8000
geçen yılbaşında okulumuzda bir kayıt yaptı.
24:04
And any of you who happened to have been watching Oprah Winfrey
421
1432000
2000
Aranızda yeni yılda Oprah Winfrey!i seyreden var mı? o oradaydı,
24:06
on Christmas Day, he was there and Nancy was there
422
1434000
4000
Nancy de oradaydı,
24:10
singing excerpts from this album,
423
1438000
2000
bu albümden parçalar söylüyorlardı,
24:12
the rights to which she donated to our school.
424
1440000
4000
ve parçaların hakları da okulumuza bağışlanmıştı.
24:16
And I can now tell you with absolute certainty
425
1444000
2000
Ve şimdi size şunu kesinlikle söyleyebilirim ki,
24:18
that an appearance on Oprah Winfrey will sell 10,000 CDs.
426
1446000
5000
Oprah Winfrey'de görülmüş olması 10.000 CD sattırır.
24:23
(Laughter)
427
1451000
2000
(kahkahalar)
24:25
We are currently number four on the Billboard Charts,
428
1453000
3000
Billboard sıralamasında şu an 4. sıradayız,
24:28
right behind Tony Bennett.
429
1456000
2000
Tony Bennett'in hemen ardındayız.
24:30
And I think we're going to be fine.
430
1458000
2000
Ve gayet iyi olacağımızı düşünüyorum.
24:32
This was burned out during the riots -- this is next to my building --
431
1460000
4000
Burası grev eylemleri sırasında yanmıştı-- burası binamın hemen yanı.
24:36
and so I had another cardboard box built
432
1464000
3000
Ve bende başka bir mukavva kutu yaptırdım,
24:39
and I walked back out in the streets again.
433
1467000
2000
ve caddelerde yeniden dolaşmaya başladım.
24:41
And that's the building, and that's the model,
434
1469000
3000
Ve işte bina bu, ve buda maketi,
24:44
and on the right's a high-tech greenhouse
435
1472000
3000
sağ tarafta yüksek teknoloji sera'sı var
24:47
and in the middle's the medical technology building.
436
1475000
2000
ve ortada tıbbi teknoloji binası.
24:49
And I'm very pleased to tell you that the building's done.
437
1477000
3000
Ve size binanın yapımının bittiğini bildirmekten onur duyuyorum.
24:52
It's also full of anchor tenants at 20 dollars a foot --
438
1480000
5000
Ayrıca her biri 20 dolar'dan kiracılarla dolu--
24:57
triple that in the middle of the inner city.
439
1485000
2000
şehirin fakirlerin yaşadığı bölgesinde bunu üçe çarpın.
24:59
And there's the fountain.
440
1487000
2000
Ve işte fıskiye de burada.
25:01
(Laughter)
441
1489000
2000
(kahkahalar)
25:03
Every building has a fountain.
442
1491000
2000
Her binanın fıskiyesi var.
25:05
And the University of Pittsburgh Medical Center are anchor tenants
443
1493000
3000
Ve Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi de kiracı
25:08
and they took half the building,
444
1496000
2000
ve binanın yarısını onlar aldılar.
25:10
and we now train medical technicians through all their system.
445
1498000
3000
Ve şimdi tıbbi teknisyenleri onların sistemine göre eğitiyoruz.
25:13
And Mellon Bank's a tenant.
446
1501000
2000
Ve Mellon Bankası da kiracı.
25:15
And I love them because they pay the rent on time.
447
1503000
3000
Ve onları kirayı tam zamanında ödedikleri için seviyorum.
25:18
(Laughter)
448
1506000
1000
(kahkahalar)
25:19
And as a result of the association,
449
1507000
2000
Ve bu ortaklıkların neticesinde,
25:21
I'm now a director of the Mellon Financial Corporation
450
1509000
2000
Dreyfus'u satın alan Mellon Finans şirketinin
25:24
that bought Dreyfus.
451
1512000
2000
direktörüyüm.
25:29
And this is in the process of being built as we speak.
452
1517000
4000
Ve biz konuşurken bu halen inşa edilmekte.
25:33
Multiply that picture times four and you will see the greenhouse
453
1521000
5000
Bu fotoğrafı dört ile çarpın ve serayı görün
25:38
that's going to open in October this year
454
1526000
2000
bu sene ekim ayında açılacak.
25:40
because we're going to grow those flowers
455
1528000
4000
çünkü biz bu çiçekleri yetiştireceğiz
25:44
in the middle of the inner city.
456
1532000
2000
şehrin yoksullarının yaşadığı bu yerin tam ortasında.
25:46
And we're going to have high school kids
457
1534000
2000
Ve lise öğrencisi çocuklarımız fakirlerin yaşadığı bu bölgede
25:48
growing Phalaenopsis orchids in the middle of the inner city.
458
1536000
5000
phalaenopsis orkideleri yetiştirecekler.
25:53
And we have a handshake with one of the large retail grocers
459
1541000
4000
Ve orkidelerimizi altı eyalette 240 mağazada satacak
25:57
to sell our orchids in all 240 stores in six states.
460
1545000
5000
büyük bir perakendeci ile el sıkıştık bile.
26:02
And our partners are Zuma Canyon Orchids of Malibu, California,
461
1550000
4000
Ve ortaklarımız da İspanyol olan California, Malibu'dan
26:06
who are Hispanic.
462
1554000
2000
Zuma Canyon Orkideleri
26:08
So, the Hispanics and the black folks have formed a partnership
463
1556000
3000
Yani siyahlar ve ispanyol çocuklar fakirlerin yaşadığı bölgede
26:11
to grow high technology orchids in the middle of the inner city.
464
1559000
4000
yüksek teknolojili orkideler yetiştirmek için ortaklığa girdiler.
26:15
And I told my United States senator
465
1563000
3000
Ve ben Birleşik devletler senatörüme
26:18
that there was a very high probability
466
1566000
2000
eğer bunun için biraz fon bulabilirse
26:20
that if he could find some funding for this,
467
1568000
2000
Wall Street Journal'da sol el makalesi haline
26:22
we would become a left-hand column in the Wall Street Journal,
468
1570000
4000
gelmemizin çok büyük ihtimal olduğunu söyledim.
26:26
to which he readily agreed.
469
1574000
2000
Ve oda buna katıldı.
26:28
And we got the funding and we open in the fall.
470
1576000
2000
ve bizde fonu bulduk, sonbaharda açılıyoruz.
26:30
And you ought to come and see it -- it's going to be a hell of a story.
471
1578000
3000
Ve sizler gelip bunu görmelisiniz--muhteşem bir hikaye olacak.
26:33
And this is what I want to do when I grow up.
472
1581000
5000
Ve işte büyüdüğümde yapmak istediklerim bunlardı.
26:38
(Laughter)
473
1586000
2000
(kahkahalar)
26:40
The brown building is the one you guys have been looking at
474
1588000
3000
İşte şu bakmakta olduğunuz kahverengi bina, beyler,
26:43
and I'll tell you where I made my big mistake.
475
1591000
3000
ve size işte nerede en büyük hatamı yaptığımı anlatayım.
26:46
I had a chance to buy this whole industrial park --
476
1594000
4000
Bütün bu sanayi parkını satın alma şansım oldu--
26:50
which is less than 1,000 feet from the riverfront --
477
1598000
2000
nehir kenarına 1000 feetten daha yakın--
26:52
for four million dollars and I didn't do it.
478
1600000
3000
ve dört milyon dolardı ve ben yapmadım.
26:56
And I built the first building, and guess what happened?
479
1604000
4000
Ve ilk binayı inşa ettim ve tahmin edin ne oldu?
27:00
I appreciated the real estate values beyond everybody's expectations
480
1608000
4000
Emlak alım-satım değerlerini herkesin beklentisinin çok ötesinde arttırdım
27:04
and the owners of the park turned me down for eight million dollars last year,
481
1612000
6000
ve bu parkın sahipleri geçen sene benim 8 milyon dolarımı geri çevirdiler.
27:10
and said, "Mr. Strickland,
482
1618000
2000
Bana "Bay Strickland, size
27:12
you ought to get the Civic Leader of the Year Award
483
1620000
2000
yılın sivil lideri ödülü verilmeli
27:14
because you've appreciated our property values
484
1622000
2000
çünkü mülklerimizin değerini en
27:16
beyond our wildest expectations.
485
1624000
2000
uç hayallerimizin çok ötesinde arttırdınız.
27:18
Thank you very much for that."
486
1626000
3000
Bunun için çok teşekkür ederiz" dediler.
27:21
The moral of the story is you must be prepared to act on your dreams,
487
1629000
5000
Hikayenin ana fikri gerçekleşme ihtimalini göz önüne alıp,
27:26
just in case they do come true.
488
1634000
3000
hayallerinizdeki gibi davranabilmek için hazırlıklı olmalısınız.
27:29
And finally, there's this picture.
489
1637000
5000
Ve nihayet, bu fotoğraf.
27:35
This is in a place called San Francisco.
490
1643000
3000
Burası da San Francisco adında bir yer.
27:38
And the reason this picture's in here is
491
1646000
3000
Bu fotoğrafın burada olmasının nedeni ise
27:41
I did this slide show a couple years ago at a big economics summit,
492
1649000
4000
bu slide gösterisini birkaç yıl önce büyük ekonomik zirvede yapmam
27:45
and there was a fellow in the audience who came up to me.
493
1653000
2000
ve oradaki izleyicilerden bir adamın bana doğru gelmesi.
27:47
He said, "Man, that's a great story.
494
1655000
2000
Adam bana "Adamım, bu harika bir hikayeydi.
27:49
I want one of those."
495
1657000
2000
Bunlardan bir tane de ben istiyorum" dedi.
27:51
I said, "Well, I'm very flattered. What do you do for a living?"
496
1659000
3000
Bende ona "Çok memnun oldum. Yaşamak için ne iş yapıyorsunuz?" diye sordum.
27:54
He says, "I run the city of San Francisco.
497
1662000
2000
Oda bana "San Francisco şehrini yönetiyorum,
27:56
My name's Willie Brown."
498
1664000
2000
Benim adım Willie Brown" dedi.
27:59
And so I kind of accepted the flattery and the praise
499
1667000
5000
Ve bende bu kompliman ve övgüyü bir şekilde kabul edio
28:04
and put it out of my mind.
500
1672000
2000
aklımın bir kenarına koydum.
28:06
And that weekend, I was going back home
501
1674000
2000
Ve o haftasonu, eve dönüyordum
28:08
and Herbie Hancock was playing our center that night --
502
1676000
5000
ve Herbie Hancock o gece merkezimizde çalacaktı--
28:13
first time I'd met him.
503
1681000
2000
ve onunla ilk defa tanışacaktım.
28:15
And he walked in and he says, "What is this?"
504
1683000
3000
Ama o içeri girdi ve sordu "Buda nedir?"
28:18
And I said, "Herbie, this is my concept of a training center
505
1686000
4000
Ve bende cevap verdim, "herbie bu benim fakirler için
28:22
for poor people."
506
1690000
2000
eğitim merkezi anlayışım"
28:24
And he said, "As God as my witness,
507
1692000
3000
Ve oda "Tanrı şahidim olsun ki,
28:27
I've had a center like this in my mind for 25 years and you've built it.
508
1695000
4000
25 yıldır aklımda böyle bir merkez kurmak var ve sen bunu yapmışsın.
28:31
And now I really want to build one."
509
1699000
2000
Ve şimdi ben gerçekten bir tane inşa etmek istiyorum" dedi.
28:33
I said, "Well, where would you build this thing?"
510
1701000
2000
Bende "Peki, böyle bir şeyi nereye inşa edeceksin?" diye sordum.
28:35
He said, "San Francisco."
511
1703000
2000
Bana "San Francisco" dedi.
28:37
I said, "Any chance you know Willie Brown?"
512
1705000
3000
Ona "Willie Brown'u tanıma ihtimalin var mı?" diye sordum.
28:40
(Laughter)
513
1708000
2000
(kahkahalar)
28:42
As a matter of fact he did know Willie Brown,
514
1710000
3000
Aslında Willie Brown'u tanıyormuş,
28:45
and Willie Brown and Herbie and I had dinner four years ago,
515
1713000
3000
ve Willie Brown, Herbie ve ben dört yıl önce akşam yemeği yedik,
28:48
and we started drawing out that center on the tablecloth.
516
1716000
3000
ve masa örtüsünün üstüne merkezi çizmeye başladık.
28:51
And Willie Brown said, "As sure as I'm the mayor of San Francisco,
517
1719000
4000
Willie Brown "San Francisco'nun Valisi olduğuma ne kadar eminsem,
28:55
I'm going to build this thing
518
1723000
2000
bu binayı şehrin fakir insanlarına
28:57
as a legacy to the poor people of this city."
519
1725000
4000
bir miras olarak inşa edeceğime de o kadar eminim" dedi.
29:01
And he got me five acres of land on San Francisco Bay
520
1729000
4000
Ve bana san Francisco limanında 20 km2 lik alan verdi.
29:05
and we got an architect and we got a general contractor
521
1733000
4000
ve bir mimar bulduk, birde müteahit
29:09
and we got Herbie on the board,
522
1737000
2000
ve Herbie'yi de kurula dahil ettik,
29:12
and our friends from HP, and our friends from Steelcase,
523
1740000
3000
HP'deki arkadaşlarımız ve Steelcase'deki arkadaşlarımız
29:15
and our friends from Cisco, and our friends from Wells Fargo
524
1743000
3000
Cisco'dan arkadaşlarımız, Wells Fargo'dan arkadaşlarımız ve
29:18
and Genentech.
525
1746000
2000
Genentech'den kurula üye oldular.
29:20
And along the way, I met this real short guy
526
1748000
3000
Ve Silikon Vadi'de slide gösteriminde
29:24
at my slide show in the Silicon Valley.
527
1752000
4000
şu gerçekten kısa boylu adamla karşılaştım.
29:28
He came up to me afterwards,
528
1756000
2000
Daha sonra yanıma geldi.
29:30
he said, "Man, that's a fabulous story.
529
1758000
3000
Bana "Adamım, bu harika bir hikaye.
29:33
I want to help you."
530
1761000
2000
Sana yardım etmek isterim." dedi.
29:35
And I said, "Well, thank you very much for that.
531
1763000
2000
Ve bende "Peki, bunun için çok teşekkür ederim.
29:37
What do you do for a living?"
532
1765000
2000
Yaşamak için ne iş yaparsınız?" diye sordum.
29:39
He said, "Well, I built a company called eBay."
533
1767000
4000
Bana "Ben eBay adında bir şirket kurdum" diye cevap verdi.
29:43
I said, "Well, that's very nice.
534
1771000
2000
Bende "Tamam, çok güzel.
29:45
Thanks very much, and give me your card and sometime we'll talk."
535
1773000
3000
Çok teşekkürler, bana kartınızı verirseniz bir ara konuşuruz" dedim.
29:48
I didn't know eBay from that jar of water sitting on that piano,
536
1776000
5000
eBay'in şu masanın üstündeki su şişesinden farkını bile bilmiyordum.
29:53
but I had the presence of mind to go back
537
1781000
2000
Ama bunu da geri dönünce merkezimdeki teknoloji hastası
29:55
and talk to one of the techie kids at my center.
538
1783000
3000
çocuklardan biriyle konuşmak için aklımın bir köşesinde tuttum.
29:58
I said, "Hey man, what is eBay?"
539
1786000
2000
Ona "Hey adamım, eBay nedir?" dedim.
30:00
He said, "Well, that's the electronic commerce network."
540
1788000
3000
Oda "Elektronik ticaret ağı" dedi.
30:03
I said, "Well, I met the guy who built the thing
541
1791000
2000
Ona "Peki, bunu kuran adamla tanıştım
30:05
and he left me his card."
542
1793000
3000
ve bana kartını bıraktı" dedim.
30:08
So, I called him up on the phone and I said, "Mr. Skoll,
543
1796000
3000
Sonra onu telefonla aradım ve ona "Bay Skoll,
30:11
I've come to have a much deeper appreciation of who you are
544
1799000
4000
Sizin kim olduğunuzu daha derinden takdir eder hale geldim
30:15
(Laughter)
545
1803000
5000
(kahkaha)
30:20
and I'd like to become your friend."
546
1808000
3000
ve sizin arkadaşınız olmak isterim" dedim.
30:23
(Laughter)
547
1811000
3000
(kahkaha)
30:26
And Jeff and I did become friends,
548
1814000
3000
Ve Jeff ve ben arkadaş olduk,
30:29
and he's organized a team of people
549
1817000
3000
ve o bir insan takımı kurdu
30:32
and we're going to build this center.
550
1820000
3000
ve bu merkezi artık inşa ediyoruz.
30:37
And I went down into the neighborhood called Bayview-Hunters Point,
551
1825000
6000
Ve o mahalleden aşağı doğru yürüdüm, mahalle Bayview-Hunters Point
30:43
and I said, "The mayor sent me down here to work with you
552
1831000
3000
Onlara; "Vali beni sizinle çalışmam için yolladı
30:47
and I want to build a center with you,
553
1835000
3000
ve size bir merkez inşa etmek istiyorum,
30:50
but I'm not going to build you anything if you don't want it.
554
1838000
3000
ama eğer istemiyorsanız size birşey inşa etmem.
30:53
And all I've got is a box of slides."
555
1841000
3000
Ve sahip olduğum tek şey de 6 kutu slide" dedim.
30:56
And so I stood up in front of 200 very angry, very disappointed people
556
1844000
6000
Ve 200 çok kızgın, çok kırgın kişinin önünde ayağa kalktım
31:02
on a summer night, and the air conditioner had broken
557
1850000
3000
bir yaz gecesiydi ve klima da bozulmuştu
31:05
and it was 100 degrees outside,
558
1853000
3000
dışarısı 100 derece filandı,
31:09
and I started showing these pictures.
559
1857000
2000
ve onlara bu fotoğrafları göstermeye başladım.
31:11
And after about 10 pictures they all settled down.
560
1859000
4000
Yaklaşık 10 fotoğraf sonrasında sakinleştiler,
31:15
And I ran the story and I said, "What do you think?"
561
1863000
5000
ve bende hikayemi anlatıp onlara "Ne düşünüyorsunuz?" diye sordum.
31:20
And in the back of the room, a woman stood up and she said,
562
1868000
3000
Odanın arkasından bir kadın ayağa kalktı ve;
31:23
"In 35 years of living in this God forsaken place,
563
1871000
3000
"35 yıldır bu Tanrı'nın cezası yerde yaşıyorum ama
31:26
you're the only person that's come down here and treated us with dignity.
564
1874000
4000
buraya dek gelip bize itibarlı bir şekilde davranan ilk kişi sensin.
31:30
I'm going with you, man."
565
1878000
3000
Ben seninleyim, ahbap" dedi.
31:33
And she turned that audience around on a pin.
566
1881000
3000
Ve tüm izleyicileri birden döndürdü.
31:36
And I promised these people that I was going to build this thing,
567
1884000
4000
Ve bu insanlara bu binayı inşa edeceğime söz verdim,
31:40
and we're going to build it all right.
568
1888000
2000
ve inşa da edeceğiz.
31:42
And I think we can get in the ground this year
569
1890000
3000
Ve sanıyorum bu sene Pittsburgh'daki merkezin ilk replikasına
31:45
as the first replication of the center in Pittsburgh.
570
1893000
4000
zeminini hazırlamış oluruz.
31:49
But I met a guy named Quincy Jones along the way
571
1897000
6000
Ama yolda Quincy Jones adında başka bir adamla daha tanıştım
31:55
and I showed him the box of slides.
572
1903000
4000
ve ona da slide'larımı gösterdim.
31:59
And Quincy said, "I want to help you, man.
573
1907000
3000
Ve Quincy bana "Sana yardım etmek isterim, adamım.
32:02
Let's do one in L.A."
574
1910000
4000
Hadi LA'de bir tane yapalım" dedi.
32:06
And so he's assembled a group of people.
575
1914000
3000
Ve oda bir grup insan topladı.
32:09
And I've fallen in love with him,
576
1917000
2000
Ve ben ona aşık oldum,
32:11
as I have with Herbie and with his music.
577
1919000
4000
aynı Herbie'e ve onun müziğine aşık olmam gibi.
32:15
And Quincy said, "Where did the idea for centers like this come from?"
578
1923000
6000
Ve Quincy "Bu merkezlere dair fikirler nerden geldi?" diye sordu.
32:21
And I said, "It came from your music, man.
579
1929000
3000
Ve bende ona "Senin müziğinden geldii adamım" diye cevap verdim.
32:24
Because Mr. Ross used to bring in your albums
580
1932000
3000
"Çünkü Bay Ross ben 16 yaşındayken seramik kursuna
32:27
when I was 16 years old in the pottery class,
581
1935000
3000
senin albümlerini getirirdi,
32:30
when the world was all dark,
582
1938000
3000
dünya karanlıkken,
32:33
and your music got me to the sunlight."
583
1941000
4000
senin müziğin beni gün ışığına götürürdü" dedim.
32:37
And I said, "If I can follow that music,
584
1945000
2000
Ve ona "Eğer bu müziği takip edebiliyorsam,
32:39
I'll get out into the sunlight and I'll be OK.
585
1947000
4000
gün ışığının içine çıkacağım ve yine de iyi olacağım.
32:43
And if that's not true, how did I get here?"
586
1951000
5000
Ve eğer doğru değilse, o zaman buraya dek nasıl geldim?" diye sordum.
32:48
I want you all to know
587
1956000
4000
Hepinizin bilmesini istiyorum
32:52
that I think the world is a place that's worth living.
588
1960000
4000
dünya yaşamaya değer bir yer.
32:56
I believe in you.
589
1964000
4000
Sizlere inanıyorum.
33:00
I believe in your hopes and your dreams,
590
1968000
4000
Sizlerin umut ve hayallerine inanıyorum.
33:04
I believe in your intelligence
591
1972000
3000
Zekanıza inanıyorum.
33:07
and I believe in your enthusiasm.
592
1975000
2000
Ve coşkunuza da inanıyorum.
33:09
And I'm tired of living like this,
593
1977000
3000
Ve bu şekilde yaşamaktan bıktım,
33:12
going into town after town with people standing around on corners
594
1980000
5000
bir kasabadan diğer kasabaya, gözlerinin olması gereken yerde
33:17
with holes where eyes used to be, their spirits damaged.
595
1985000
6000
delikler olan, ruhları yaralanmış köşelerde dikilen insanlar.
33:24
We won't make it as a country unless we can turn this thing around.
596
1992000
4000
Bu olayı çeviremezsek ülke olarak başarısız olacağız.
33:28
In Pennsylvania it costs 60,000 dollars to keep people in jail,
597
1996000
6000
Pensilvanya'da insanları, bana benzeyen insanları hapiste tutmak
33:34
most of whom look like me.
598
2002000
2000
60.000 dolara mal oluyor.
33:36
It's 40,000 dollars to build the University of Pittsburgh Medical School.
599
2004000
4000
Pittsburgh Üniversitesi Tıp Okulunun inşaati ise 40.000 dolar tutuyor.
33:40
It's 20,000 dollars cheaper to build a medical school than to keep people in jail.
600
2008000
4000
Bir tıp okulu inşa etmek tüm o insanları hapiste tutmaktan 20.000 dolar daha ucuz.
33:44
Do the math -- it will never work.
601
2012000
5000
Matematik hesabını yapın, asla işe yaramayacak.
33:49
I am banking on you
602
2017000
2000
Ben size yatırım yapıyorum,
33:51
and I'm banking on guys like Herbie and Quincy and Hackett and Richard
603
2019000
8000
ve Herbie, ve Quincy ve Hackett ve Richard gibi adamlara yatırım yapıyorum,
34:00
and very decent people who still believe in something.
604
2028000
6000
ve hala inancı olan tüm alçakgönüllü insanlara.
34:06
And I want to do this in my lifetime, in every city and in every town.
605
2034000
9000
Ve bunu bu ömrümde yapmak istiyorum, her şehirde, her kasabada.
34:15
And I don't think I'm crazy.
606
2043000
2000
Ve deli olduğumu da sanmıyorum.
34:17
I think we can get home on this thing
607
2045000
2000
Ve bu şekilde evimize varabiliriz
34:19
and I think we can build these all over the country
608
2047000
3000
ve bunları tüm ülkede hapishanelere harcadığımız
34:22
for less money than we're spending on prisons.
609
2050000
4000
paranın çok altına maaliyetlere inşa edebiliriz.
34:26
And I believe we can turn this whole story around
610
2054000
2000
Ve inanıyorum ki, bu şekilde hikayenin gidişatını
34:29
to one of celebration and one of hope.
611
2057000
4000
bir kutlamaya veya bir umuda doğru değiştirebiliriz.
34:33
In my business it's very difficult work.
612
2061000
3000
Benim işimde bu çok zor bir çalışma--
34:36
You're always fighting upstream like a salmon --
613
2064000
3000
bir somon gibi sürekli akıntının tersine savaşıyorsunuz,
34:39
never enough money, too much need --
614
2067000
3000
asla yeterli para yok, ihtiyaç çok.
34:42
and so there is a tendency
615
2070000
2000
Yani işimle ilgili depresif bir eğilim
34:44
to have an occupational depression that accompanies my work.
616
2072000
4000
benim çalışma şartlarımda her zaman mevcut.
34:48
And so I've figured out, over time, the solution to the depression:
617
2076000
6000
Ve zamanla, şunu farkettim, depresyonumun çözümü--
34:54
you make a friend in every town and you'll never be lonely.
618
2082000
6000
her kasabadan bir arkadaş ediniyorsunuz ve asla yalnız kalmıyorsunuz.
35:00
And my hope is that I've made a few here tonight.
619
2088000
5000
Ve umud ederim ki bu gece de burada birkaç tane arkadaş edinmişimdir.
35:05
And thanks for listening to what I had to say.
620
2093000
3000
Ve anlatmak zorunda olduklarımı dinlediğiniz için teşekkür ederim.
35:08
(Applause)
621
2096000
14000
(alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Bill Strickland - Social innovatorAs a Pittsburgh youth besieged by racism in the crumbling remains of the steel economy, Bill Strickland should have been one of the Rust Belt's casualties. Instead, he discovered the potter's wheel, and the transforming power of fountains, irrepressible dreams, and the slide show.
Why you should listen
Bill Strickland's journey from at-risk youth to 1996 MacArthur "Genius" grant recipient would be remarkable in itself, if it were not overshadowed by the staggering breadth of his vision. While moonlighting as an airline pilot, Strickland founded Manchester Bidwell, a world-class institute in his native Pittsburgh devoted to vocational instruction in partnership with big business -- and, almost incidentally, home to a Grammy-winning record label and a world-class jazz performance series. Yet its emphasis on the arts is no accident, as it embodies Strickland's conviction that an atmosphere of high culture and respect will energize even the most troubled students.
With job placement rates that rival most universities, Manchester Bidwell's success has attracted the attention of everyone from George Bush, Sr. (who appointed Strickland to a six-year term on the board of the NEA) to Fred Rogers (who invited Strickland to demonstrate pot throwing on Mister Rogers' Neighborhood). In 2010, President Obama appointed Strickland to the White House Council for Community Solutions, which oversees volunteering and community service on a local and national level. And though cumbersome slide trays have been replaced by PowerPoint, the inspirational power of his speeches and slide shows are the stuff of lecture circuit legend.
Bill Strickland | Speaker | TED.com