TEDGlobal 2014
Angelo Vermeulen: How to go to space, without having to go to space
Angelo Vermeulen: Uzaya gitmek zorunda kalmadan nasıl uzaya gidilir
Filmed:
Readability: 4.9
1,154,941 views
NASA ekip şefi Angelo Vermeulen, "Uzayda yerleşmeye başlayacağız" diyor. "50 yıl veya 500 yıl alabilir, ama bu olacak". TED Kıdemli Fellow'u bu güzel konuşmasında, insanların uzayda yaşamaya hazır olması için yaptığı resmî çalışmaların bazılarından bahsediyor. Aynı zamanda, dünyanın dört bir yanındaki insanları oralarda yaşamak için ev tasarlamaya davet ettiği etkileyici bir sanat projesini paylaşıyor.
Angelo Vermeulen - Space researcher, biologist, artist
Angelo Vermeulen wears many hats, including one as a crew commander for NASA, another as an artist and community organizer. Full bio
Angelo Vermeulen wears many hats, including one as a crew commander for NASA, another as an artist and community organizer. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I am multidisciplinary.
0
929
1887
Ben multidisipliner biriyim.
00:14
As a scientist, I've been a crew commander
for a NASA Mars simulation last year,
for a NASA Mars simulation last year,
1
2816
4983
Bilim adamı olarak, geçen sene NASA'nın Mars
simülasyonunda ekip şefi olarak bulundum,
simülasyonunda ekip şefi olarak bulundum,
00:19
and as an artist, I create multicultural
community art all over the planet.
community art all over the planet.
2
7799
6919
sanatçı olarak da, gezegenin her yerinde
çok kültürlü toplum sanatı oluşturuyorum.
çok kültürlü toplum sanatı oluşturuyorum.
Ve son zamanlarda,
bu ikisini birleştiriyorum.
bu ikisini birleştiriyorum.
00:26
And recently, I've actually
been combining both.
been combining both.
3
14718
2904
00:29
But let me first talk a little more
about that NASA mission.
about that NASA mission.
4
17622
3005
Ama önce NASA görevi hakkında
biraz daha konuşayım.
biraz daha konuşayım.
Bu HI-SEAS programıdır.
00:33
This is the HI-SEAS program.
5
21337
1903
00:35
HI-SEAS is a NASA-funded
planetary surface analogue
planetary surface analogue
6
23240
3696
HI-SEAS, Hawaii'deki
Mauna Loa volkanı üzerindeki
Mauna Loa volkanı üzerindeki
NASA tarafından finanse edilen
bir gezegen yüzeyi analoğudur
bir gezegen yüzeyi analoğudur
00:38
on the Mauna Loa volcano in Hawaii,
7
26936
2728
00:41
and it's a research program
that is specifically designed
that is specifically designed
8
29664
3026
ve küçük ekiplerin
uzun süreli izolasyonunun
uzun süreli izolasyonunun
00:44
to study the effects
of long-term isolation of small crews.
of long-term isolation of small crews.
9
32690
5023
etkilerini araştırmak için özel olarak
dizayn edilmiş bir araştırma programıdır.
dizayn edilmiş bir araştırma programıdır.
00:49
I lived in this dome for four months
with a crew of six,
with a crew of six,
10
37729
3872
Bu kubbede altı kişilik bir ekiple
dört ay yaşadım,
dört ay yaşadım,
00:53
a very interesting experience, of course.
11
41601
2785
çok ilginç bir deneyim, şüphesiz.
00:56
We did all kinds of research.
12
44386
1983
Her türlü araştırma yaptık.
00:59
Our main research
was actually a food study,
was actually a food study,
13
47469
2352
Aslında ana araştırmamız
gıda çalışmasıydı,
gıda çalışmasıydı,
01:01
but apart from that food study --
14
49821
1879
ancak bu gıda çalışmasının yanı sıra
01:03
developing a new food system
for astronauts living in deep space --
for astronauts living in deep space --
15
51700
3788
-uzay boşluğunda yaşayan astronotlara
yeni bir gıda sistemi geliştirmenin-
yeni bir gıda sistemi geliştirmenin-
01:07
we also did all kinds of other research.
16
55488
2133
birçok farklı araştırma yaptık.
01:09
We did extra-vehicular activities,
as you can see here,
as you can see here,
17
57621
3321
Burada gördüğünüz üzere
taklit uzay giysileri giyerek
taklit uzay giysileri giyerek
01:12
wearing mock-up space suits,
18
60942
2044
araç dışı aktiviteler yaptık,
01:14
but we also had our chores
and lots of other stuff to do,
and lots of other stuff to do,
19
62986
2669
ayrıca günlük işler ve günün sonunda
yaptığımız anketler
yaptığımız anketler
01:17
like questionnaires
at the end of every day.
at the end of every day.
20
65655
2252
gibi yapacak pek çok başka şeyimiz vardı.
01:19
Busy, busy work.
21
67907
1793
Yoğun, yoğun çalışma.
01:21
Now, as you can imagine,
22
69700
2052
Şimdi, anlayabileceğiniz gibi,
01:23
it's quite challenging to live
with just a small group of people
with just a small group of people
23
71752
3052
küçük bir grupla, küçük bir yerde
uzun süre yaşamak
uzun süre yaşamak
01:26
in a small space for a long time.
24
74804
2183
oldukça zordur.
01:28
There's all kinds
of psychological challenges:
of psychological challenges:
25
76987
2229
Her türlü psikolojik zorluk vardı:
01:31
how to keep a team together
in these circumstances;
in these circumstances;
26
79216
3876
Bu durumlarda takım nasıl
birlikte tutulabilir;
birlikte tutulabilir;
01:35
how to deal with the warping of time
you start to sense
you start to sense
27
83092
2730
bu koşullarda yaşarken
zamanın büküldüğünü hissettiğinizde
zamanın büküldüğünü hissettiğinizde
01:37
when you're living in these circumstances;
28
85822
2193
bununla nasıl başa çıkılır;
01:40
sleep problems that arise; etc.
29
88015
1934
uyku problemlerinin ortaya çıkması, vs.
01:41
But also we learned a lot.
30
89949
2084
Aynı zamanda birçok şey öğrendik.
01:44
I learned a lot about
how individual crew members
how individual crew members
31
92033
2716
Bireysel ekip üyelerinin
bunun gibi bir durumla
bunun gibi bir durumla
01:46
actually cope with a situation like this;
32
94749
2670
nasıl başa çıktığı hakkında
birçok şey öğrendim,
birçok şey öğrendim,
01:49
how you can keep a crew
productive and happy,
productive and happy,
33
97419
3507
ekibi nasıl üretken ve mutlu tutabilirsin,
01:52
for example, giving them
a good deal of autonomy
a good deal of autonomy
34
100926
2600
mesela, onlara bir parça özerklik vermek
01:55
is a good trick to do that;
35
103526
1532
bunun için iyi bir numara
01:57
and honestly, I learned
a lot about leadership,
a lot about leadership,
36
105058
2989
ve gerçekten, liderlik hakkında
çok fazla şey öğrendim,
çok fazla şey öğrendim,
02:00
because I was a crew commander.
37
108047
1888
çünkü ekip şefiydim.
02:01
So doing this mission,
38
109935
1904
Bu görevi yaparken
02:03
I really started thinking more deeply
about our future in outer space.
about our future in outer space.
39
111839
4886
uzay boşluğundaki geleceğimiz hakkında
daha da derin düşünmeye başladım.
daha da derin düşünmeye başladım.
02:08
We will venture into outer space,
and we will start inhabiting outer space.
and we will start inhabiting outer space.
40
116725
3669
Uzay boşluğuna gideceğiz
ve orada yaşamaya başlayacağız.
ve orada yaşamaya başlayacağız.
02:12
I have no doubt about it.
41
120394
1765
Bundan hiç kuşkum yok.
02:14
It might take 50 years
or it might take 500 years,
or it might take 500 years,
42
122159
3585
Belki 50 yıl,
belki de 500 yıl sürecek,
belki de 500 yıl sürecek,
02:17
but it's going to happen nevertheless.
43
125744
2699
ancak yine de gerçekleşecek.
02:20
So I came up with
a new art project called Seeker.
a new art project called Seeker.
44
128443
3991
Bu yüzden "Arayıcı" adlı yeni bir
sanat projesini hayata geçirdim.
sanat projesini hayata geçirdim.
02:24
And the Seeker project is actually
challenging communities all over the world
challenging communities all over the world
45
132434
3921
Arayıcı projesi, dünyanın her tarafındaki
toplulukları, insanların yerleşimi
toplulukları, insanların yerleşimi
02:28
to come up with starship prototypes
46
136355
2854
ve yaşamını yeniden tasavvur eden
02:31
that re-envision
human habitation and survival.
human habitation and survival.
47
139209
3304
yıldız gemisi prototipleri
geliştirmeye davet ediyor.
geliştirmeye davet ediyor.
02:34
That's the core of the project.
48
142513
1869
Bu, projenin temelidir.
02:36
Now, one important thing:
49
144382
2357
Şimdi, önemli bir şey:
02:38
This is not a dystopian project.
50
146739
2505
Bu distopik bir proje değil.
02:41
This is not about, "Oh my God,
the world is going wrong
the world is going wrong
51
149244
2712
"Aman Tanrım, dünya kötüye gidiyor
ve dünyadan kaçmamız gerek,
ve dünyadan kaçmamız gerek,
02:43
and we have to escape because we need
another future somewhere else."
another future somewhere else."
52
151956
3262
çünkü başka bir yerde gelecek
kurmamız lazım" gibi bir durum yok.
kurmamız lazım" gibi bir durum yok.
02:47
No, no.
53
155218
1281
Hayır, hayır.
02:49
The project is basically inviting people
54
157029
2667
Bu proje basitçe insanları,
02:51
to take a step away
from earthbound constraints
from earthbound constraints
55
159696
2965
toprağa bağlı kısıtlamalardan uzaklaşıp
02:54
and, as such, reimagine our future.
56
162661
2658
geleceğimizi yeniden
hayal etmeye çağırıyor.
hayal etmeye çağırıyor.
02:57
And it's really helpful,
and it works really well,
and it works really well,
57
165319
2684
Proje gerçekten faydalı oldu
ve gayet işe yaradı,
ve gayet işe yaradı,
03:00
so that's really the important part
of what we're doing.
of what we're doing.
58
168003
4257
dolayısıyla yaptığımız işin
önemli bir parçası oldu.
önemli bir parçası oldu.
03:04
Now, in this project,
I'm using a cocreation approach,
I'm using a cocreation approach,
59
172260
4728
Bu projede, birçok sanatçıdan
beklediğinizden biraz farklı
beklediğinizden biraz farklı
03:08
which is a slightly different approach
60
176988
2090
bir yaklaşım olan
03:11
from what you would expect
from many artists.
from many artists.
61
179078
2502
beraber oluşturma yaklaşımı kullanıyorum.
03:13
I'm essentially dropping a basic idea
into a group, into a community,
into a group, into a community,
62
181580
4382
Temelde ben, gruba, topluluğa
basit bir fikir bırakıyorum,
basit bir fikir bırakıyorum,
03:17
people start gravitating to the idea,
63
185963
2528
onlar da fikre yönelmeye başlıyorlar
03:20
and together, we shape
and build the artwork.
and build the artwork.
64
188491
3360
ve hep beraber, sanat eserini
biçimlendirip inşa ediyoruz.
biçimlendirip inşa ediyoruz.
03:23
It's a little bit like termites, really.
65
191851
2167
Biraz termitlere benziyor aslında.
03:26
We just work together,
66
194018
1290
Sadece beraber çalışıyoruz,
03:27
and even, for example,
when architects visit what we're doing,
when architects visit what we're doing,
67
195308
2956
öyle ki, örneğin mimarlar
eserimizi ziyarete geldiğinde,
eserimizi ziyarete geldiğinde,
03:30
sometimes they have a bit
of a hard time understanding
of a hard time understanding
68
198264
2585
ana planımız olmadan onu nasıl
inşa ettiğimizi anlamakta
inşa ettiğimizi anlamakta
03:32
how we build without a master plan.
69
200849
1678
bazen güçlük çekiyorlar.
03:34
We always come up with these
fantastic large-scale scupltures
fantastic large-scale scupltures
70
202527
3459
Her zaman, aynı zamanda
içinde yaşayabileceğimiz
içinde yaşayabileceğimiz
03:37
that actually we can also inhabit.
71
205986
2542
olağanüstü büyük ölçekli yapılar ürettik.
03:41
The first version was done
in Belgium and Holland.
in Belgium and Holland.
72
209678
3344
İlk versiyon Belçika ve Hollanda'da,
03:45
It was built with a team
of almost 50 people.
of almost 50 people.
73
213022
2902
neredeyse 50 kişilik ekiple yapıldı.
03:47
This is the second iteration
of that same project,
of that same project,
74
215924
2861
Bu aynı projenin ikinci iterasyonu,
03:50
but in Slovenia, in a different country,
75
218785
1960
ancak farklı ülkede, Slovenya'da yapıldı
03:52
and the new group was like, we're going
to do the architecture differently.
to do the architecture differently.
76
220745
4242
ve bu yeni bir grup "biz farklı bir yapı
inşa edeceğiz" der gibiydi.
inşa edeceğiz" der gibiydi.
03:56
So they took away the architecture,
they kept the base of the artwork,
they kept the base of the artwork,
77
224987
3304
Dolayısıyla mimari yapıyı alıp
çalışmanın temelini korudular
çalışmanın temelini korudular
04:00
and they built an entirely new,
78
228291
2052
ve o yapının üzerine
04:02
much more biomorphic
architecture on top of that.
architecture on top of that.
79
230343
2671
tamamen yeni ve çok daha
biyomorfik bir yapı inşa ettiler.
biyomorfik bir yapı inşa ettiler.
04:05
And that's another
crucial part of the project.
crucial part of the project.
80
233014
2415
Ve bu, projenin diğer bir
çok önemli kısmı.
çok önemli kısmı.
04:07
It's an evolving artwork,
evolving architecture.
evolving architecture.
81
235429
3881
Gelişen bir sanat çalışması,
gelişen bir yapı.
gelişen bir yapı.
04:11
This was the last version that was just
presented a few weeks ago in Holland,
presented a few weeks ago in Holland,
82
239310
3827
Bu, birkaç hafta önce
Hollanda'da sunulan,
Hollanda'da sunulan,
04:15
which was using caravans
as modules to build a starship.
as modules to build a starship.
83
243137
4145
modüllerin yapımında karavanların
kullanıldığı uzay mekiğinin son versiyonu.
kullanıldığı uzay mekiğinin son versiyonu.
04:19
We bought some second-hand caravans,
84
247282
2026
Birkaç ikinci el karavan satın alıp
04:21
cut them open,
85
249308
1297
parçalara ayırdık
04:22
and reassembled them into a starship.
86
250605
2737
ve uzay mekiği olarak
tekrar birleştirdik.
tekrar birleştirdik.
04:25
Now, when we're thinking about starships,
87
253342
2907
Evet, uzay mekiklerini düşünürken,
04:28
we're not just approaching it
as a technological challenge.
as a technological challenge.
88
256249
3038
onları sadece teknolojik zorluk
olarak görmüyoruz.
olarak görmüyoruz.
04:31
We're really looking at it
as a combination of three systems:
as a combination of three systems:
89
259287
2928
Onları üç sistemin birleşimi
olarak görüyoruz:
olarak görüyoruz:
04:34
ecology, people and technology.
90
262215
2381
Ekoloji, insan ve teknoloji.
04:36
So there's always a strong ecological
component in the project.
component in the project.
91
264596
3558
Dolayısıyla projelerde her zaman
güçlü bir ekolojik bileşen var.
güçlü bir ekolojik bileşen var.
04:40
Here you can see aquaponic systems
92
268154
2369
Burada gördüğünüz akuaponik sistemler
04:42
that are actually
surrounding the astronauts,
surrounding the astronauts,
93
270523
2204
aslında astronotları çevreliyor,
böylece astronotlar,
böylece astronotlar,
04:44
so they're constantly in contact
with part of the food that they're eating.
with part of the food that they're eating.
94
272727
5492
sürekli yedikleri yemeğin bir parçasıyla
temas hâlinde oluyorlar.
temas hâlinde oluyorlar.
04:50
Now, a very typical thing for this project
95
278659
3036
Şimdi, bu projedeki oldukça özgün şey,
04:53
is that we run our own isolation missions
inside these art and design projects.
inside these art and design projects.
96
281695
7078
sanat ve dizayn projelerinde kendi
izole görevlerimizi de yürütmemizdir.
izole görevlerimizi de yürütmemizdir.
05:00
We actually lock ourselves up
for multiple days on end,
for multiple days on end,
97
288773
2974
Yani kendimizi aralıksız
birkaç gün kilitleyip
birkaç gün kilitleyip
05:03
and test what we build.
98
291747
1700
inşa ettiğimiz şeyi test ediyoruz.
05:05
And this is, for example,
99
293447
1428
Ve bu, örneğin,
05:06
on the right hand side
you can see an isolation mission
you can see an isolation mission
100
294875
2614
ekranın sağ tarafında
Slovenya'nın Ljubljana kentindeki
Slovenya'nın Ljubljana kentindeki
05:09
in the Museum of Modern Art
in Ljubljana in Slovenia,
in Ljubljana in Slovenia,
101
297489
2918
Modern Sanat Müzesi'nde,
altı sanatçı ve tasarımcının
altı sanatçı ve tasarımcının
05:12
where six artists and designers
locked themselves up --
locked themselves up --
102
300407
2618
-ben de bunun bir parçasıydım-
dört gün boyunca
dört gün boyunca
05:15
I was part of that --
103
303025
1910
kendilerini müzeye kilitlediği,
05:16
for four days inside the museum.
104
304935
2238
bir izole görevi görebilirsiniz.
05:19
And, of course, obviously,
this is a very performative
this is a very performative
105
307173
2755
Tabii ki hepimiz için oldukça edimsel
05:21
and very strong experience for all of us.
106
309928
4202
ve güçlü bir deneyim oldu.
05:26
Now, the next version of the project
is currently being developed
is currently being developed
107
314130
4419
Projenin sonraki versiyonunu
şu an Camilo Rodriguez-Beltran ile beraber
şu an Camilo Rodriguez-Beltran ile beraber
05:30
together with Camilo Rodriguez-Beltran,
who is also a TED Fellow,
who is also a TED Fellow,
108
318549
3963
-kendisi aynı zamanda TED üyesidir-
05:34
in the Atacama Desert in Chile,
a magical place.
a magical place.
109
322512
4276
büyüleyici bir yerde, Şili'deki
Atacama Çölü'nde geliştiriyoruz.
Atacama Çölü'nde geliştiriyoruz.
05:38
First of all, it's really
considered a Mars analogue.
considered a Mars analogue.
110
326788
3108
Her şeyden önce, Mars'a benzer
bir yer olarak kabul edilebilir.
bir yer olarak kabul edilebilir.
05:41
It really does look like Mars
in certain locations
in certain locations
111
329896
2694
Gerçekten de belirli bölgeleri
Mars'a benziyor ve
Mars'a benziyor ve
05:44
and has been used by NASA
to test equipment.
to test equipment.
112
332590
3529
aynı zamanda ekipmanları test etmek için
NASA tarafından kullanılmış.
NASA tarafından kullanılmış.
05:48
And it has a long history
of being connected to space
of being connected to space
113
336119
3103
Ve yıldızları gözlemleyerek
uzaya bağlanmakta
uzaya bağlanmakta
05:51
through observations of the stars.
114
339222
2755
oldukça uzun bir geçmişi var.
05:53
It's now home to ALMA,
115
341977
1668
Şimdi ise ALMA'nın,
05:55
the large telescope
that's being developed there.
that's being developed there.
116
343645
2778
orada geliştirilen
büyük bir teleskopun evi.
büyük bir teleskopun evi.
05:59
But also, it's the driest
location on the planet,
location on the planet,
117
347183
3960
Ama aynı zamanda gezegendeki
en kuru bölge
en kuru bölge
ve bu durum onu projemizi inşa etmek için
oldukça ilginç bir yer hâline getiriyor,
oldukça ilginç bir yer hâline getiriyor,
06:03
and that makes it extremely interesting
to build our project,
to build our project,
118
351143
3001
06:06
because suddenly, sustainability
is something we have to explore fully.
is something we have to explore fully.
119
354144
5685
çünkü bir anda, süreklilik,
tamamen keşfetmemiz gereken bir şey.
tamamen keşfetmemiz gereken bir şey.
06:11
We have no other option,
120
359829
1832
Başka seçeneğimiz yok,
06:13
so I'm very curious to see
what's going to happen.
what's going to happen.
121
361661
2413
bu yüzden neler olacağını
görmek için sabırsızlanıyorum.
görmek için sabırsızlanıyorum.
06:16
Now, a specific thing for this
particular version of the project
particular version of the project
122
364074
4157
Projenin bu versiyonunda
görmek için sabırsızlandığım özel şey,
06:20
is that I'm very interested to see
123
368231
2182
yerel halkla, yerli halkla
06:22
how we can connect
with the local population,
with the local population,
124
370413
2156
06:24
the native population.
125
372569
1233
nasıl bağ kuracağımızdır.
06:25
These people have been living there
for a very long time
for a very long time
126
373802
2742
Bu insanlar oldukça uzun süredir
orada yaşıyorlar
orada yaşıyorlar
06:28
and can be considered
experts in sustainability,
experts in sustainability,
127
376544
2972
ve süreklilikte
uzman oldukları söylenebilir,
uzman oldukları söylenebilir,
06:31
and so I'm very interested
to see what we can learn from them,
to see what we can learn from them,
128
379516
2971
bu yüzden onlardan ne öğrenebileceğimizi
ve bunları uzay araştırmalarında
ve bunları uzay araştırmalarında
06:34
and have an input of indigenous knowledge
into space exploration.
into space exploration.
129
382487
3332
nasıl kullanacağımızı
görmek için sabırsızlanıyorum.
görmek için sabırsızlanıyorum.
06:38
So we're trying to redefine
how we look at our future in outer space
how we look at our future in outer space
130
386719
4879
Evet, uzay boşluğundaki geleceğimize
bakışımızı, entegrasyon, biyoloji,
bakışımızı, entegrasyon, biyoloji,
06:43
by exploring integration,
biology, technology and people;
biology, technology and people;
131
391598
4404
teknoloji ve insanı keşfederek,
beraber oluşturma yaklaşımı kullanarak
beraber oluşturma yaklaşımı kullanarak
06:48
by using a cocreation approach;
132
396002
2650
ve yerel gelenekleri keşfedip kullanarak
06:50
and by using and exploring
local traditions
local traditions
133
398652
3447
yeniden tanımlamaya
ve geçmişten nasıl bir şeyler öğrenip,
ve geçmişten nasıl bir şeyler öğrenip,
06:54
and to see how we can learn from the past
and integrate that into our deep future.
and integrate that into our deep future.
134
402099
4429
bunu geleceğimize entegre
edebileceğimizi bulmaya çalışıyoruz.
edebileceğimizi bulmaya çalışıyoruz.
Teşekkürler.
06:58
Thank you.
135
406528
1793
(Alkış)
07:00
(Applause)
136
408321
2624
ABOUT THE SPEAKER
Angelo Vermeulen - Space researcher, biologist, artistAngelo Vermeulen wears many hats, including one as a crew commander for NASA, another as an artist and community organizer.
Why you should listen
If you're looking for someone who embodies "multidisciplinary," look no further than TED Senior Fellow Angelo Vermeulen, a space systems researcher, biologist, artist and community organizer. The one common thread in all his work: the desire to understand the relationship between nature and technology, to learn from what's happened in the past in order to build a promising future for us all.
Having received his PhD in Biology from the University of Leuven in Belgium, Angelo nonetheless eschewed a life in the lab to apply a creative lens to everything he does. To date, that includes working on independent projects around the world, including Biomodd, a worldwide series of interactive art installations in which technology and nature coexist. Throughout 2011, he was a member of the European Space Agency Topical Team Arts & Science (ETTAS), while in 2013 he was crew commander of the NASA-funded HI-SEAS Mars mission simulation in Hawaii. For this project, he and a crew of six astronauts lived for four months in a dome, all in the name of studying the effects of longterm isolation among a small crew.
In 2009 he launched SEAD (Space Ecologies Art and Design), a platform for research on the architectures and ethics of space colonization. In 2014, he launched Seeker, a project calling for the public to co-create starship sculptures that evolve over time; this subject is also the focus of a new PhD at Delft University of Technology, for which he's developing "paradigm-shifting concepts for evolvable starships."
In 2012 he was a Michael Kalil Endowment for Smart Design Fellow at Parsons in New York. He holds positions at LUCA School of Visual Arts in Ghent, Belgium, and Die Angewandte in Vienna, Austria.
Angelo Vermeulen | Speaker | TED.com