ABOUT THE SPEAKER
Michelle Kuo - Teacher, writer, lawyer
Michelle Kuo believes in the power of reading to connect us with one another, creating a shared universe.

Why you should listen

Michelle Kuo is a teacher, lawyer, writer and passionate advocate of prison education. She has taught English at an alternative school for kids who were expelled from other schools in rural Arkansas, located in the Mississippi Delta. While at Harvard Law School, she received the National Clinical Association's award for her advocacy of children with special needs. Later, as a lawyer for undocumented immigrants in Oakland, Kuo helped tenants facing evictions, workers stiffed out of their wages and families facing deportation. She has also volunteered at a detention center in south Texas, helping families apply for asylum, and taught courses at San Quentin Prison. Currently, she teaches in the History, Law, and Society program at the American University of Paris, where she works to inspire students on issues of migrant justice and criminal justice. This fall, she is helping to start a prison education program in France.

In 2017, Kuo released Reading with Patrick, a memoir of teaching reading in a rural county jail in Arkansas. A runner-up for the Goddard Riverside Social Justice Prize and Dayton Literary Peace Prize, the book explores questions of what it is we owe each other and how starkly economic and racial inequality determine our life outcomes.

(Photo: Jasmine Cowen)

More profile about the speaker
Michelle Kuo | Speaker | TED.com
TEDxTaipei

Michelle Kuo: The healing power of reading

Michelle Kuo: Okumanın iyileştirici gücü

Filmed:
2,399,463 views

Okumak ve yazmak, bizi diğerlerine ve kendimize yakınlaştıran cesaret eylemleri olabilir. Yazar Michelle Kuo, Mississippi Delta'da öğrencilerine okuma becerilerini öğretmenin, yazılı kelimelerin bir köprü görevi gösteren gücünü ortaya nasıl çıkardığını ve bu gücün sınırlamalarını paylaşıyor.
- Teacher, writer, lawyer
Michelle Kuo believes in the power of reading to connect us with one another, creating a shared universe. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I want to talk todaybugün
about how readingokuma can changedeğişiklik our liveshayatları
0
917
5476
Bugün, okumanın hayatlarımızı
nasıl değiştirebildiği
ve bu değişimin sınırları
hakkında konuşmak istiyorum.
00:18
and about the limitssınırları of that changedeğişiklik.
1
6417
2375
00:21
I want to talk to you about how readingokuma
can give us a shareablepaylaşılabilir worldDünya
2
9750
4268
Sizlerle, okumanın bize nasıl
güçlü insan ilişkilerinin olduğu
paylaşılabilir bir dünya verebildiğini
konuşmak istiyorum.
00:26
of powerfulgüçlü humaninsan connectionbağ.
3
14042
2708
00:29
But alsoAyrıca about how that connectionbağ
is always partialkısmi.
4
17833
3560
Aynı zamanda iletişimin her zaman
taraflı olması hakkında
konuşmak istiyorum.
00:33
How readingokuma is ultimatelyen sonunda
a lonelyyalnız, idiosyncratickendine has undertakingtaahhütname.
5
21417
5083
Okumak ne kadar yalnız,
kendine özgü bir girişim.
00:39
The writeryazar who changeddeğişmiş my life
6
27625
2851
Hayatımı değiştiren yazar,
00:42
was the great AfricanAfrika AmericanAmerikan
novelistroman yazarı JamesJames BaldwinBaldwin.
7
30500
4434
ünlü Afro-Amerikan
roman yazarı James Baldwin idi.
00:46
When I was growingbüyüyen up
in WesternWestern MichiganMichigan in the 1980s,
8
34958
3268
1980'lerde Batı Michigan'da büyürken
sosyal değişimle ilgilenen
00:50
there weren'tdeğildi manyçok AsianAsya AmericanAmerikan writersyazarlar
interestedilgili in socialsosyal changedeğişiklik.
9
38250
3917
çok fazla Asya kökenli
Amerikan yazar yoktu.
00:55
And so I think I turneddönük to JamesJames BaldwinBaldwin
10
43292
3226
Sanırsam James Baldwin'e
yakın hissetmemin nedeni,
bu boşluğu doldurmanın
00:58
as a way to filldoldurmak this voidgeçersiz,
as a way to feel raciallyırk consciousbilinçli.
11
46542
4041
ve ırk bakımından
bilinçli hissetmenin bir yoluydu.
01:03
But perhapsbelki because I knewbiliyordum
I wasn'tdeğildi myselfkendim AfricanAfrika AmericanAmerikan,
12
51958
3976
Ama belki de kendimin
Afro-Amerikan olmadığımı bildiğimden,
onun sözleri tarafından suçlandığımı
01:07
I alsoAyrıca feltkeçe challengedmeydan
and indictedsuçlanan by his wordskelimeler.
13
55958
4518
ve meydan okunduğunu hissettim.
01:12
EspeciallyÖzellikle these wordskelimeler:
14
60500
2125
Özellikle şu kelimeler:
01:15
"There are liberalsliberaller
who have all the properuygun attitudestutumlar,
15
63458
3601
"Bütün uygun tutumlara sahip olan
01:19
but no realgerçek convictionsmahkumiyet.
16
67083
1959
fakat gerçek olmayan inançları olan
liberaller var.
01:22
When the chipscips are down
and you somehowbir şekilde expectbeklemek them to deliverteslim etmek,
17
70083
3935
Ne zaman önemli bir durum olsa
ve bir şekilde onlardan
durumu kurtarmalarını beklesen
01:26
they are somehowbir şekilde not there."
18
74042
2476
orada olmuyorlar."
01:28
They are somehowbir şekilde not there.
19
76542
2809
Orada olmuyorlar.
01:31
I tookaldı those wordskelimeler very literallyharfi harfine.
20
79375
2351
Bu sözcükleri harfi harfine irdeledim.
01:33
Where should I put myselfkendim?
21
81750
1708
Kendimi nereye koymalıyım?
01:36
I wentgitti to the MississippiMississippi DeltaDelta,
22
84500
2018
Mississippi Delta'ya,
01:38
one of the poorestyoksul regionsbölgeler
in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
23
86542
3142
Birleşik Devletler'in
en fakir bölgelerinden birine gittim.
01:41
This is a placeyer shapedbiçimli
by a powerfulgüçlü historytarih.
24
89708
2893
Güçlü bir tarih tarafından
şekillendirilmiş bir yer.
01:44
In the 1960s, AfricanAfrika AmericansAmerikalılar
riskedtehlikeye attı theironların liveshayatları to fightkavga for educationEğitim,
25
92625
5143
1960'larda Afro-Amerikalılar
hayatlarını eğitim için,
oy hakkı için riske atarak savaştılar.
01:49
to fightkavga for the right to voteoy.
26
97792
1708
01:52
I wanted to be a partBölüm of that changedeğişiklik,
27
100625
2434
Bu değişimin bir parçası olmak için,
gençlerin mezun olması
ve üniversiteye gitmeleri için
01:55
to help younggenç teenagersgençler graduatemezun olmak
and go to collegekolej.
28
103083
3709
yardım etmek istedim.
02:00
When I got to the MississippiMississippi DeltaDelta,
29
108250
2726
Mississippi Delta'ya ulaştığımda
02:03
it was a placeyer that was still poorfakir,
30
111000
2434
orası hâlen fakir,
02:05
still segregatedayrılmış,
31
113458
1726
hâlen ırkçılığa maruz kalmış,
02:07
still dramaticallydramatik in need of changedeğişiklik.
32
115208
2542
hâlen ciddi bir değişime
ihtiyacı olan bir yerdi.
02:10
My schoolokul, where I was placedyerleştirilmiş,
33
118958
3435
Yerleştiğim okulumun
02:14
had no librarykütüphane, no guidancerehberlik counselorDanışman,
34
122417
4309
kütüphanesi ve rehber öğretmeni yoktu,
fakat bir polis memuru vardı.
02:18
but it did have a policepolis officersubay.
35
126750
2976
02:21
HalfYarısı the teachersöğretmenler were substitutesile değiştirir
36
129750
2559
Öğretmenlerin yarısı geçiciydi
02:24
and when studentsöğrencilerin got into fightskavgalar,
37
132333
1976
ve öğrenciler ne zaman kavgaya girişse
02:26
the schoolokul would sendgöndermek them
to the localyerel countykontluk jailhapis.
38
134333
3875
okul onları
yerel ilçe cezaevine gönderiyordu.
02:32
This is the schoolokul where I metmet PatrickPatrick.
39
140250
2976
Bu okul, Patrick ile tanıştığım okul.
02:35
He was 15 and heldbekletilen back twiceiki defa,
he was in the eighthsekizinci gradesınıf.
40
143250
4934
15 yaşındaydı
ve iki kez sınıfta kalmıştı;
sekizinci sınıftı.
02:40
He was quietsessiz, introspectiveiçe dönük,
41
148208
2476
Sessiz, içine dönüktü.
02:42
like he was always in deepderin thought.
42
150708
2810
Sanki sürekli derin düşünceler içindeydi.
02:45
And he hatednefret edilen seeinggörme other people fightkavga.
43
153542
2791
Başkalarının kavga edişini görmekten
nefret ederdi.
02:49
I saw him oncebir Zamanlar jumpatlama betweenarasında two girlskızlar
when they got into a fightkavga
44
157500
3809
Bir keresinde,
kavga eden iki kızın arasına atlayıp
02:53
and he got himselfkendisi knockedçaldı to the groundzemin.
45
161333
2709
kendini yere düşürttüğünü görmüştüm.
02:57
PatrickPatrick had just one problemsorun.
46
165375
2518
Patrick'in sadece bir sorunu vardı.
02:59
He wouldn'tolmaz come to schoolokul.
47
167917
1791
Okula gelmezdi.
03:03
He said that sometimesara sıra
schoolokul was just too depressingiç karartıcı
48
171249
2477
Bazen okulun
çok moral bozucu olduğunu söylerdi.
03:05
because people were always fightingkavga
and teachersöğretmenler were quittingbırakma.
49
173750
3042
Çünkü insanlar her zaman kavga ediyor
ve öğretmenler istifa ediyorlardı.
03:10
And alsoAyrıca, his motheranne workedişlenmiş two jobsMeslekler
and was just too tiredyorgun to make him come.
50
178042
5458
Aynı zamanda annesi iki işte çalışıyordu
ve okula gitmesine
ikna etmeye çalışmaktan yorulmuştu.
03:16
So I madeyapılmış it my job
to get him to come to schoolokul.
51
184417
2767
Bu yüzden Patrick'i ikna etmeyi
kendime iş olarak gördüm.
03:19
And because I was crazyçılgın and 22
and zealouslygayretle optimisticiyimser,
52
187208
4060
Çılgın, 22 yaşımda
ve inanılmaz iyimser olmamdan dolayı
03:23
my strategystrateji was
just to showgöstermek up at his houseev
53
191292
2142
stratejim evine gitmek ve
03:25
and say, "Hey, why don't you
come to schoolokul?"
54
193458
2125
"Okula neden gelmiyorsun?" demekti.
03:28
And this strategystrateji actuallyaslında workedişlenmiş,
55
196542
1642
Bu strateji gerçekten işe yaradı.
03:30
he startedbaşladı to come to schoolokul everyher day.
56
198208
2435
Okula her gün gelmeye başladı
03:32
And he startedbaşladı to flourishgüzelleşmek in my classsınıf.
57
200667
2392
ve sınıfımda yıldızı parlamaya başladı.
03:35
He was writingyazı poetryşiir,
he was readingokuma bookskitaplar.
58
203083
2917
Şiir yazıyor, kitap okuyordu.
03:38
He was cominggelecek to schoolokul everyher day.
59
206917
2291
Okula her gün geliyordu.
03:43
Around the sameaynı time
60
211042
1476
O sıralarda
03:44
that I had figuredanladım out
how to connectbağlamak to PatrickPatrick,
61
212542
2684
Patrick'le nasıl iletişim kuracağımı
çözdüğümde
Harvard'da hukuk fakültesine girdim.
03:47
I got into lawhukuk schoolokul at HarvardHarvard.
62
215250
2208
03:51
I oncebir Zamanlar again facedyüzlü this questionsoru,
where should I put myselfkendim,
63
219583
3351
Aynı soruyla tekrar yüzleştim.
Kendimi nereye koymalıyım?
03:54
where do I put my bodyvücut?
64
222958
1709
Bedenimi nereye koymalıyım?
03:57
And I thought to myselfkendim
65
225458
2643
Düşündüm ki Mississippi Delta
parası olan insanların olduğu,
04:00
that the MississippiMississippi DeltaDelta
was a placeyer where people with moneypara,
66
228125
3518
insanların fırsatlarının olduğu
04:03
people with opportunityfırsat,
67
231667
1892
ve bu insanların ayrıldığı bir yerdi.
04:05
those people leaveayrılmak.
68
233583
1250
04:07
And the people who staykalmak behindarkasında
69
235875
1434
Geride kalanlar ise
04:09
are the people who don't have
the chanceşans to leaveayrılmak.
70
237333
2500
ayrılma şanslarının olmadığı insanlardı.
04:12
I didn't want to be a personkişi who left.
71
240833
2268
Ayrılan bir insan olmak istemedim.
04:15
I wanted to be a personkişi who stayedkaldı.
72
243125
2042
Kalan bir insan olmak istedim.
04:18
On the other handel, I was lonelyyalnız and tiredyorgun.
73
246333
2935
Diğer yandan yalnız ve yorgundum.
04:21
And so I convincedikna olmuş myselfkendim
that I could do more changedeğişiklik
74
249292
3458
Eğer prestijli bir hukuk derecesine
sahip olursam
daha büyük ölçekte
daha fazla şey değiştirebileceğime
04:26
on a largerdaha büyük scaleölçek if I had
a prestigiousprestijli lawhukuk degreederece.
75
254125
3583
kendimi ikna ettim.
04:31
So I left.
76
259541
1250
Bu yüzden ayrıldım.
04:34
ThreeÜç yearsyıl latersonra,
77
262750
1601
3 yıl sonra,
04:36
when I was about
to graduatemezun olmak from lawhukuk schoolokul,
78
264375
2393
hukuk fakültesinden mezun olacağım sıralar
bir arkadaşım beni aradı
04:38
my friendarkadaş calleddenilen me
79
266792
1726
04:40
and told me that PatrickPatrick
had got into a fightkavga and killedöldürdü someonebirisi.
80
268542
4916
ve Patrick'in bir kavgaya karışıp
birini öldürdüğünü söyledi.
04:47
I was devastatedharap.
81
275333
2060
Yıkılmıştım.
04:49
PartBölümü of me didn't believe it,
82
277417
2434
Bir yanım buna inanmadı,
04:51
but partBölüm of me alsoAyrıca knewbiliyordum that it was truedoğru.
83
279875
2667
fakat bir yanım da
doğru olduğunu biliyordu.
04:55
I flewuçtu down to see PatrickPatrick.
84
283583
2000
Patrick'i görmeye gittim.
04:58
I visitedziyaret him in jailhapis.
85
286750
2708
Cezaevinde ziyaret ettim.
05:02
And he told me that it was truedoğru.
86
290542
3642
Olanların doğru olduğunu söyledi.
05:06
That he had killedöldürdü someonebirisi.
87
294208
2393
Birini öldürdüğünün
doğru olduğunu söyledi.
05:08
And he didn't want to talk more about it.
88
296625
2250
Daha fazla konuşmak istemedi.
05:11
I askeddiye sordu him what had happenedolmuş with schoolokul
89
299833
2018
Okulda neler olduğunu sordum
05:13
and he said that he had droppeddüştü out
the yearyıl after I left.
90
301875
4143
ve ben ayrıldıktan bir yıl sonra
okulu bıraktığını söyledi.
05:18
And then he wanted
to tell me something elsebaşka.
91
306042
2642
Sonra bana başka bir şey anlatmak istedi.
05:20
He lookedbaktı down and he said
that he had had a babybebek daughterkız evlat
92
308708
3268
Yere baktı
ve küçük bir kızının olduğunu,
henüz yeni doğduğunu söyledi.
05:24
who was just borndoğmuş.
93
312000
1768
05:25
And he feltkeçe like he had let her down.
94
313792
2583
Onu yüzüstü bıraktığını
hissettiğini söyledi.
05:30
That was it, our conversationkonuşma
was rushedkoştu and awkwardgarip.
95
318625
3375
Bu kadardı.
Konuşmamız acele ve garipti.
05:35
When I steppedbasamaklı outsidedışında the jailhapis,
a voiceses insideiçeride me said,
96
323417
5059
Cezaevinden çıktığımda
içimden bir ses dedi ki:
"Geri dön.
05:40
"Come back.
97
328500
1268
05:41
If you don't come back now,
you'llEğer olacak never come back."
98
329792
3291
Eğer şimdi geri dönmezsen
asla dönemeyeceksin."
05:48
So I graduatedmezun from lawhukuk schoolokul
and I wentgitti back.
99
336292
3583
Hukuk fakültesinden mezun oldum
ve geri döndüm.
05:52
I wentgitti back to see PatrickPatrick,
100
340833
1685
Patrick'i görmeye gittim,
05:54
I wentgitti back to see if I could help him
with his legalyasal casedurum.
101
342542
2958
davasıyla ilgili yardım edebilir miyim
diye düşündüm.
05:58
And this time,
when I saw him a secondikinci time,
102
346917
3351
Onu ikinci görüşümde,
06:02
I thought I had this great ideaFikir, I said,
103
350292
2267
aklıma güzel bir fikir geldi
ve dedim ki,
06:04
"Hey, PatrickPatrick, why don't you
writeyazmak a lettermektup to your daughterkız evlat,
104
352583
3601
"Patrick, kızına bir mektup yazmaya
ne dersin?
06:08
so that you can keep her on your mindus?"
105
356208
3768
Böylece onu aklında tutabilirsin."
06:12
And I handedeli him a pendolma kalem
and a pieceparça of paperkâğıt,
106
360000
3684
Bir kalem ve bir parça kağıt verdim
06:15
and he startedbaşladı to writeyazmak.
107
363708
1625
ve yazmaya başladı.
06:18
But when I saw the paperkâğıt
that he handedeli back to me,
108
366542
2809
Bana kağıdı geri uzattığında,
kağıda baktığımda
06:21
I was shockedşok.
109
369375
1333
şok geçirdim.
06:25
I didn't recognizetanımak his handwritingel yazısı,
110
373000
2101
El yazısını tanıyamadım.
06:27
he had madeyapılmış simplebasit spellingYazım denetimi mistakeshatalar.
111
375125
2833
Çok basit yazım hataları yapmıştı.
06:31
And I thought to myselfkendim that as a teacheröğretmen,
112
379167
2684
Öğretmenlik zamanımdan
şunu anımsadım;
06:33
I knewbiliyordum that a studentÖğrenci
could dramaticallydramatik improveiyileştirmek
113
381875
3476
bir öğrenci çok kısa bir zamanda
büyük ivme katedebilir.
06:37
in a very quickhızlı amounttutar of time,
114
385375
3059
Fakat bir öğrencinin ciddi bir şekilde
gerileyeceğini hiç düşünmedim.
06:40
but I never thought that a studentÖğrenci
could dramaticallydramatik regressgerileme.
115
388458
3667
06:46
What even painedboyalı me more,
116
394375
1893
Beni daha çok üzen asıl şey ise
06:48
was seeinggörme what he had writtenyazılı
to his daughterkız evlat.
117
396292
3184
kızına yazdığı şeyleri görmekti.
06:51
He had writtenyazılı,
118
399500
1393
Şöyle yazmıştı:
06:52
"I'm sorry for my mistakeshatalar,
I'm sorry for not beingolmak there for you."
119
400917
4291
"Hatalarım için özür dilerim,
senin için orada olamadığımdan
dolayı özür dilerim."
06:58
And this was all he feltkeçe
he had to say to her.
120
406458
2834
Söyleme ihtiyacı duyduğu
her şey bu kadardı.
07:02
And I askeddiye sordu myselfkendim how can I convinceikna etmek him
that he has more to say,
121
410250
4309
Kendime, özür dilemesi gerekmediği
yönleriyle ilgili
daha fazla şey yazmaya
nasıl ikna edebileceğimi sordum.
07:06
partsparçalar of himselfkendisi that
he doesn't need to apologizeözür dilemek for.
122
414583
3417
07:10
I wanted him to feel
123
418958
1268
Kızıyla paylaşmaya değer bir şeye
07:12
that he had something worthwhiledeğerli
to sharepay with his daughterkız evlat.
124
420250
3958
sahip olduğunu hissettirmek istedim.
07:17
For everyher day the nextSonraki sevenYedi monthsay,
125
425917
3184
Önümüzdeki yedi ay boyunca her gün,
07:21
I visitedziyaret him and broughtgetirdi bookskitaplar.
126
429125
2684
onu ziyaret ettim ve kitaplar aldım.
07:23
My toteomuz çantası bagsırt çantası becameoldu a little librarykütüphane.
127
431833
3851
Çantam küçük bir kütüphaneye dönüşmüştü.
07:27
I broughtgetirdi JamesJames BaldwinBaldwin,
128
435708
2060
James Baldwin'i,
07:29
I broughtgetirdi WaltWalt WhitmanWhitman, C.S. LewisLewis.
129
437792
4892
Walt Whitman,
C.S. Lewis'i götürdüm.
07:34
I broughtgetirdi guidebooksRehberler to treesağaçlar, to birdskuşlar,
130
442708
4810
Ağaçlar, kuşlar hakkında
rehber kitaplar getirdim.
07:39
and what would becomeolmak
his favoritesevdiğim bookkitap, the dictionarysözlük.
131
447542
3208
Nihayetinde favori kitabı ise sözlük oldu.
07:43
On some daysgünler,
132
451667
1684
Bazı günlerde,
07:45
we would sitoturmak for hourssaatler in silenceSessizlik,
bothher ikisi de of us readingokuma.
133
453375
3792
sessizlik içinde saatlerce oturur
ve ikimiz de okurduk.
07:50
And on other daysgünler,
134
458083
1851
Diğer günlerde,
07:51
we would readokumak togetherbirlikte,
we would readokumak poetryşiir.
135
459958
3518
birlikte okurduk, şiir okurduk.
07:55
We startedbaşladı by readingokuma haikusHaikus,
hundredsyüzlerce of haikusHaikus,
136
463500
3893
Haiku okumayla başladık,
yüzlerce haiku,
aldatıcı basit bir başyapıt.
07:59
a deceptivelyaldatıcı simplebasit masterpiecebaşyapıt.
137
467417
2892
08:02
And I would asksormak him,
"SharePaylaş with me your favoritesevdiğim haikusHaikus."
138
470333
2810
"Benle en sevdiğin haikuyu paylaş,"
derdim.
08:05
And some of them are quiteoldukça funnykomik.
139
473167
3059
Bazıları çok komikti.
08:08
So there's this by IssaIssa:
140
476250
1851
Örneğin Issa'dan:
08:10
"Don't worryendişelenmek, spidersörümcekler,
I keep houseev casuallytesadüfen."
141
478125
3708
"Korkmayın örümcekler,
evi rahat tutuyorum."
08:14
And this: "NappedBebek bezi halfyarım the day,
no one punishedceza me!"
142
482750
4542
Bir de şu:
"Günün yarısı boyunca kestirdim,
kimse beni cezalandırmadı!"
08:20
And this gorgeousmuhteşem one, whichhangi is
about the first day of snowkar fallingdüşen,
143
488667
4434
Karın düştüğü ilk günlerle
alakalı olan şu da bir harika:
08:25
"DeerGeyik lickingyalama first frostFrost
from eachher other'sdiğer en coatskat."
144
493125
4458
"Geyik, birbirlerinin üstünden
ilk buzu yalıyordu."
08:31
There's something mysteriousgizemli and gorgeousmuhteşem
145
499250
3018
Bir şiirin nasıl göründüğüyle ilgili
gizli ve muhteşem bir şey var.
08:34
just about the way a poemşiir looksgörünüyor.
146
502292
2642
08:36
The emptyboş spaceuzay is as importantönemli
as the wordskelimeler themselveskendilerini.
147
504958
4625
Boş bir alan, kelimelerin
kendileri kadar önemli.
08:43
We readokumak this poemşiir by W.S. MerwinFare,
148
511375
2518
W.S. Merwin'dan,
eşini bahçede çalışırken görüp
08:45
whichhangi he wroteyazdı after he saw
his wifekadın eş workingçalışma in the gardenBahçe
149
513917
4226
hayatlarının sonuna kadar
birlikte yaşamaları gerektiğini
anladıktan sonra yazdığı şu şiiri okuduk:
08:50
and realizedgerçekleştirilen that they would spendharcamak
the restdinlenme of theironların liveshayatları togetherbirlikte.
150
518167
3875
08:55
"Let me imaginehayal etmek that we will come again
151
523167
2351
"İstediğimiz zaman tekrar geleceğimizi
08:57
when we want to and it will be springbahar
152
525542
3392
ve bahar olacağını hayal etmeme izin ver
09:00
We will be no olderdaha eski than we ever were
153
528958
3185
Asla olduğumuzdan daha yaşlı olmayacağız
09:04
The wornsöz konusu ürün griefskeder will have easedHafifletti
like the earlyerken cloudbulut
154
532167
3934
Bitkin keder,
sabahın kendine geldiği
ilk bulut gibi yatışmış olacak."
09:08
throughvasitasiyla whichhangi morningsabah
slowlyyavaşça comesgeliyor to itselfkendisi"
155
536125
3768
09:11
I askeddiye sordu PatrickPatrick what his favoritesevdiğim
linehat was, and he said,
156
539917
3392
Patrick'e en sevdiği kısmı sordum
ve dedi ki:
09:15
"We will be no olderdaha eski than we ever were."
157
543333
3542
"Asla olduğumuzdan
daha yaşlı olmayacağız."
09:20
He said it remindedhatırlattı him
of a placeyer where time just stopsdurak,
158
548375
4434
Zamanın sadece durduğu bir yeri,
zamanın daha fazla anlam ifade etmediği
bir yeri hatırlattığını söyledi.
09:24
where time doesn't mattermadde anymoreartık.
159
552833
2935
09:27
And I askeddiye sordu him
if he had a placeyer like that,
160
555792
2059
Böyle bir yere sahip olup olmadığını,
zamanın sonsuza kadar sürdüğü bir yeri
olup olmadığını sordum.
09:29
where time lastssürer foreversonsuza dek.
161
557875
2393
09:32
And he said, "My motheranne."
162
560292
1666
"Annemin yanı", dedi.
09:35
When you readokumak a poemşiir
alongsideyanında someonebirisi elsebaşka,
163
563875
4309
Başkasının yanında bir şiiri okuduğunda
09:40
the poemşiir changesdeğişiklikler in meaninganlam.
164
568208
1875
şiirin anlamı değişir.
09:43
Because it becomesolur personalkişisel
to that personkişi, becomesolur personalkişisel to you.
165
571333
4667
Çünkü, anlamı o kişiye özgü
ve size özgü olur.
09:49
We then readokumak bookskitaplar, we readokumak so manyçok bookskitaplar,
166
577500
2684
Daha sonra kitap okuduk, bir sürü kitap.
09:52
we readokumak the memoiryaşam öyküsü of FrederickFrederick DouglassDouglass,
167
580208
3143
Frederick Douglass'ın anı yazısını okuduk.
09:55
an AmericanAmerikan slaveköle who taughtöğretilen
himselfkendisi to readokumak and writeyazmak
168
583375
3601
Kendine okuma ve yazmayı öğreten
09:59
and who escapedkaçtı to freedomözgürlük
because of his literacyokur yazarlık.
169
587000
3333
ve edebi kültürü sayesinde
özgürlüğüne kavuşan Amerikan bir esir.
10:03
I had grownyetişkin up thinkingdüşünme
of FrederickFrederick DouglassDouglass as a herokahraman
170
591875
2643
Frederick Douglass'ı
bir kahraman olarak görerek
10:06
and I thought of this storyÖykü
as one of upliftiyileştirme and hopeumut.
171
594542
3208
ve bu hikayeyi bir yükselme
ve umut olarak düşünerek büyüdüm.
10:10
But this bookkitap put PatrickPatrick
in a kindtür of panicPanik.
172
598917
2833
Fakat bu kitap Patrick'i
bir panik haline soktu.
10:14
He fixatedsabitlenmiş on a storyÖykü DouglassDouglass told
of how, over ChristmasNoel,
173
602875
5059
Patrick, yılbaşı boyunca,
ustaların esirlere cin verip
onlara özgürlükle baş edemeyeceklerini
10:19
mastersyüksek lisans give slavesköle ginCin
174
607958
3101
nasıl kanıtladıkları ile ilgili
hikâyeye takmıştı.
10:23
as a way to provekanıtlamak to them
that they can't handlesap freedomözgürlük.
175
611083
3476
10:26
Because slavesköle would be
stumblinggüçlük on the fieldsalanlar.
176
614583
2792
Çünkü esirler
otlaklarda tökezleyeceklerdi.
10:31
PatrickPatrick said he relatedilgili to this.
177
619500
2000
Patrick kendi durumunu buna benzetti.
10:34
He said that there are people in jailhapis
who, like slavesköle,
178
622333
3476
Hapishanelerde içinde bulundukları durumu
düşünmek istemeyen
bir esirmiş gibi
insanların olduğunu söyledi.
10:37
don't want to think about theironların conditionşart,
179
625833
2226
10:40
because it's too painfulacı verici.
180
628083
1810
Çünkü bu çok acı vericiydi.
10:41
Too painfulacı verici to think about the pastgeçmiş,
181
629917
2184
Geçmiş hakkında düşünmek çok acı verici,
10:44
too painfulacı verici to think
about how faruzak we have to go.
182
632125
3333
daha ne kadar yolumuz olduğunu düşünmek
çok acı verici.
10:48
His favoritesevdiğim linehat was this linehat:
183
636958
2893
En sevdiği satır şuydu:
"Ne olursa olsun,
düşünmeyi bırakmak!
10:51
"Anything, no mattermadde what,
to get ridkurtulmuş of thinkingdüşünme!
184
639875
3601
10:55
It was this everlastingEverlasting thinkingdüşünme
of my conditionşart that tormentedişkence me."
185
643500
5042
Bana işkence eden şey,
içinde bulunduğum durumun
bitmeyen düşüncesiydi."
11:01
PatrickPatrick said that DouglassDouglass was bravecesur
to writeyazmak, to keep thinkingdüşünme.
186
649958
3959
Patrick, Douglass'ın
düşünmek ve yazmak için
cesur olduğunu söyledi.
11:07
But PatrickPatrick would never know
how much he seemedgibiydi like DouglassDouglass to me.
187
655083
5560
Ama Patrick, paniğe kapılmasına rağmen
okumaya devam etmesi ile
bana göre Douglass'a ne kadar
benzediğini bilemeyecekti.
11:12
How he kepttuttu readingokuma,
even thoughgerçi it put him in a panicPanik.
188
660667
3750
11:17
He finishedbitmiş the bookkitap before I did,
189
665250
3059
Benden önce okumayı bitirdi,
11:20
readingokuma it in a concretebeton
stairwaymerdiven with no lightışık.
190
668333
3709
hem de ışıksız,
beton bir merdivende okurken.
11:25
And then we wentgitti on
to readokumak one of my favoritesevdiğim bookskitaplar,
191
673583
2726
Daha sonra benim çok sevdiğim bir kitabı
okumaya başladık:
11:28
MarilynneMarilynne Robinson'sRobinson'un "GileadGilead,"
192
676333
2185
Marilynne Robinson'dan "Gilead".
11:30
whichhangi is an extendedGenişletilmiş lettermektup
from a fatherbaba to his sonoğul.
193
678542
4142
Bir babadan oğula,
genişletilmiş bir mektup.
11:34
He lovedsevilen this linehat:
194
682708
2351
Şu satırı çok sevdi:
11:37
"I'm writingyazı this in partBölüm to tell you
195
685083
2185
"Bu mektubu, sana hayatında ne yaptığını
hiç merak ettin mi diye yazıyorum,
11:39
that if you ever wondermerak etmek
what you've donetamam in your life ...
196
687292
3309
11:42
you have been God'sTanrı'nın graceGrace to me,
197
690625
2018
sen bana Tanrı'nın bir lütfuydun,
11:44
a miraclemucize, something more than a miraclemucize."
198
692667
3166
bir mucize, bir mucizeden daha fazlası."
11:49
Something about this languagedil,
its love, its longingözlem, its voiceses,
199
697375
5643
Bu dille ilgili bir şey,
sevgisi,
özlemi,
sesi,
11:55
rekindledyeniden alevlendirdi Patrick'sPatrick'in desirearzu etmek to writeyazmak.
200
703042
2458
Patrick'in yazma tutkusunu alevlendirdi.
11:58
And he would filldoldurmak notebooksdizüstü bilgisayarlar uponüzerine notebooksdizüstü bilgisayarlar
201
706292
3101
Defterler üstüne defterleri
12:01
with lettersharfler to his daughterkız evlat.
202
709417
3309
kızına yazdığı mektuplarla doldurdu.
12:04
In these beautifulgüzel, intricatekarmaşık lettersharfler,
203
712750
2934
Bu güzel, karışık mektuplarda
12:07
he would imaginehayal etmek him and his daughterkız evlat
going canoeingKano down the MississippiMississippi rivernehir.
204
715708
5976
kızıyla birlikte Mississippi Gölü'ne
kano yapmaya gittiğini hayal edebilirdi.
12:13
He would imaginehayal etmek them
findingbulgu a mountaindağ streamakım
205
721708
2810
Tertemiz suyu olan bir dağ nehri
bulduklarını hayal edebilirdi.
12:16
with perfectlykusursuzca clearaçık waterSu.
206
724542
2166
12:20
As I watchedizledi PatrickPatrick writeyazmak,
207
728042
2041
Patrick'i izlerken
12:23
I thought to myselfkendim,
208
731250
2143
kendi kendime düşündüm,
12:25
and I now asksormak all of you,
209
733417
2059
ve şimdi hepinize soruyorum;
12:27
how manyçok of you have writtenyazılı a lettermektup
to somebodybirisi you feel you have let down?
210
735500
5292
kaçınız, yüz üstü bıraktığınızı
hissettiğiniz birine mektup yazdınız?
12:34
It is just much easierDaha kolay
to put those people out of your mindus.
211
742042
5083
Bu insanları aklınızdan çıkarabilmek
çok daha kolay.
12:40
But PatrickPatrick showedgösterdi up everyher day,
facingkarşı his daughterkız evlat,
212
748083
4643
Fakat Patrick her gün çıkageldi,
kızıyla yüzleşti,
12:44
holdingtutma himselfkendisi accountablesorumlu to her,
213
752750
2934
kendini ona sorumlu hissetti,
12:47
wordsözcük by wordsözcük with intenseyoğun concentrationkonsantrasyon.
214
755708
3709
kelimesi kelimesine
yoğun bir konsantrasyon ile.
12:54
I wanted in my ownkendi life
215
762417
2541
Kendimi, hayatımda,
bu şekilde bir riske atmak istedim.
12:58
to put myselfkendim at riskrisk in that way.
216
766042
3059
13:01
Because that riskrisk revealsortaya çıkarır
the strengthkuvvet of one'sbiri heartkalp.
217
769125
3625
Çünkü bu risk,
birinin kalbinin gücünü gösteriyor.
13:08
Let me take a stepadım back
and just asksormak an uncomfortablerahatsız questionsoru.
218
776625
4059
Biraz geri gelmeme
ve rahatsız edici bir soru sormama
izin verin.
13:12
Who am I to tell this storyÖykü,
as in this PatrickPatrick storyÖykü?
219
780708
3709
Patrick'in hikayesini anlatmak için
bu hikayedeki rolüm ne?
13:18
Patrick'sPatrick'in the one who livedyaşamış with this painAğrı
220
786042
2976
Bu acıyı yaşayan Patrick
13:21
and I have never been hungry
a day in my life.
221
789042
4166
ve hayatında bir gün bile aç kalmamış ben.
13:27
I thought about this questionsoru a lot,
222
795250
1768
Bu soruyu kendi kendime çok düşündüm,
13:29
but what I want to say is that this storyÖykü
is not just about PatrickPatrick.
223
797042
3726
demek istediğim şey bu hikâye
sadece Patrick'le ilgili değil,
13:32
It's about us,
224
800792
1517
bizimle ilgili,
13:34
it's about the inequalityeşitsizlik betweenarasında us.
225
802333
2500
aramızdaki eşitsizlikle ilgili.
13:37
The worldDünya of plentybol
226
805667
1416
Dünyada
13:40
that PatrickPatrick and his parentsebeveyn
and his grandparentsBüyükanne ve büyükbaba
227
808375
3643
Patrick, ebeveyni,
büyükannesi ve büyükbabası gibi
engele maruz kalan pek çok insan var.
13:44
have been shutkapamak out of.
228
812042
1809
13:45
In this storyÖykü, I representtemsil etmek
that worldDünya of plentybol.
229
813875
3083
Bu hikâyede, bu kısmı temsil ediyorum.
13:49
And in tellingsöylüyorum this storyÖykü,
I didn't want to hidesaklamak myselfkendim.
230
817792
3809
Bu hikâyeyi anlatarak
kendimi saklamak istemedim.
13:53
HideGizle the powergüç that I do have.
231
821625
2667
Kendi gücümü saklamak istemedim.
13:57
In tellingsöylüyorum this storyÖykü,
I wanted to exposemaruz bırakmak that powergüç
232
825333
3560
Bu hikâyeyi anlatarak
bu gücü ortaya çıkarmak
14:00
and then to asksormak,
233
828917
2392
ve sormak istedim.
14:03
how do we diminishazaltmak
the distancemesafe betweenarasında us?
234
831333
2917
Aramızdaki bu mesafeyi
nasıl azaltabiliriz?
14:08
ReadingOkuma is one way to closekapat that distancemesafe.
235
836250
3601
Okumak, bu mesafeyi kapamak için bir yol.
14:11
It givesverir us a quietsessiz universeEvren
that we can sharepay togetherbirlikte,
236
839875
4434
Okumak, birlikte paylaşabileceğimiz,
eşit bir şekilde paylaşabileceğimiz
bir evren veriyor.
14:16
that we can sharepay in equallyaynı derecede.
237
844333
2250
14:20
You're probablymuhtemelen wonderingmerak ediyor now
what happenedolmuş to PatrickPatrick.
238
848500
3101
Patrick'e ne olduğunu
şimdi merak ediyorsunuzdur.
14:23
Did readingokuma savekayıt etmek his life?
239
851625
1708
Okumak, hayatını kurtardı mı?
14:26
It did and it didn't.
240
854583
2125
Kurtardı ve kurtarmadı.
14:29
When PatrickPatrick got out of prisonhapis,
241
857875
2893
Patrick hapisten çıktığında
14:32
his journeyseyahat was excruciatingdayanılmaz bir.
242
860792
2333
macerası eziyetliydi.
14:36
Employersİşverenler turneddönük him away
because of his recordkayıt,
243
864292
3476
İşverenler, sicilinden dolayı
onu geri çevirdi.
14:39
his besten iyi friendarkadaş, his motheranne,
diedvefat etti at ageyaş 43
244
867792
3142
Kalp rahatsızlığı ve diyabeti nedeniyle
annesi, en yakın arkadaşı,
43 yaşında hayatını kaybetti.
14:42
from heartkalp diseasehastalık and diabetesdiyabet.
245
870958
2476
14:45
He's been homelessevsiz, he's been hungry.
246
873458
2709
Evsizdi, açtı.
14:50
So people say a lot of things
about readingokuma that feel exaggeratedabartılı to me.
247
878250
4542
İnsanlar, okumayla ilgili bana
çok abartılı gelen şeyler söylüyordu.
14:55
BeingVarlık literateokur didn't stop him
formform beingolmak discriminatedayrımcılık againstkarşısında.
248
883792
3976
Okuryazar olması, onun
ayrımcılığa maruz kalmasını engellemedi.
14:59
It didn't stop his motheranne from dyingölen.
249
887792
2625
Annesini ölmekten kurtarmadı.
15:03
So what can readingokuma do?
250
891708
2375
Peki okumak ne yapabilir?
15:07
I have a fewaz answerscevaplar to endson with todaybugün.
251
895375
3958
Bugünü bitirmek için birkaç cevabım var.
15:12
ReadingOkuma chargedyüklü his inner life
252
900667
2750
Okumak, onun iç hayatını
15:17
with mysterygizem, with imaginationhayal gücü,
253
905083
3060
gizemle, hayalle,
15:20
with beautygüzellik.
254
908167
1250
güzellikle doldurdu.
15:22
ReadingOkuma gaveverdi him imagesGörüntüler that gaveverdi him joysevinç:
255
910292
4333
Okumak, ona haz veren görüntüler verdi:
15:27
mountaindağ, oceanokyanus, deergeyik, frostFrost.
256
915417
5559
dağ,
okyanus,
geyik,
buz.
15:33
WordsKelimeler that tastedamak zevki of a freeücretsiz, naturaldoğal worldDünya.
257
921000
4125
Özgür, doğal bir dünyanın tadında
kelimeler verdi.
15:39
ReadingOkuma gaveverdi him a languagedil
for what he had lostkayıp.
258
927625
3518
Kaybettiği şeylerle ilgili bir dil verdi.
15:43
How preciousdeğerli are these lineshatlar
from the poetşair DerekDerek WalcottWalcott?
259
931167
4642
Şair Derek Walcott'tan şu satırlar
ne kadar da değerli.
15:47
PatrickPatrick memorizedezberledim this poemşiir.
260
935833
2226
Patrick bu şiiri hatırladı.
15:50
"DaysGün that I have heldbekletilen,
261
938083
2101
"Alıkonulduğum günler,
15:52
daysgünler that I have lostkayıp,
262
940208
2268
kaybettiğim günler,
15:54
daysgünler that outgrowBüyümek, like daughterskız çocukları,
263
942500
3226
kız çocuklar gibi, sığmayan günler,
15:57
my harboringyataklık armssilâh."
264
945750
1833
benim sığınan kollarım."
16:00
ReadingOkuma taughtöğretilen him his ownkendi couragecesaret.
265
948667
2976
Okumak, ona kendi cesaretini öğretti.
16:03
RememberHatırlıyorum that he kepttuttu readingokuma
FrederickFrederick DouglassDouglass,
266
951667
3309
Acı verici olmasına rağmen
Frederick Douglass'ı okumaya
devam ettiğini hatırlayın.
16:07
even thoughgerçi it was painfulacı verici.
267
955000
2143
16:09
He kepttuttu beingolmak consciousbilinçli,
even thoughgerçi beingolmak consciousbilinçli hurtscanı yanmak.
268
957167
3708
Bilinçli olmak acı vermesine rağmen
bilinçli olmaya devam etti.
16:14
ReadingOkuma is a formform of thinkingdüşünme,
269
962208
2560
Okumak, düşünmenin bir şekli.
16:16
that's why it's difficultzor to readokumak
because we have to think.
270
964792
4059
Bu yüzden okumak zordur
çünkü düşünmek zorunda kalırız.
16:20
And PatrickPatrick choseseçti to think,
ratherdaha doğrusu than to not think.
271
968875
4250
Patrick, düşünmeyi,
düşünmemeye tercih etti.
16:28
And last, readingokuma gaveverdi him a languagedil
to speakkonuşmak to his daughterkız evlat.
272
976000
3958
Son olarak, okumak,
kızıyla konuşabileceği bir dil verdi.
16:33
ReadingOkuma inspiredyaratıcı him to want to writeyazmak.
273
981375
3226
Okumak, onu yazmaya teşvik etti.
16:36
The linkbağlantı betweenarasında readingokuma
and writingyazı is so powerfulgüçlü.
274
984625
4143
Okumak ve yazmak arasındaki ilişki
çok güçlü.
16:40
When we beginbaşla to readokumak,
275
988792
2059
Okumaya başladığımızda
16:42
we beginbaşla to find the wordskelimeler.
276
990875
2083
kelimeleri bulmaya başlarız.
16:45
And he foundbulunan the wordskelimeler
to imaginehayal etmek the two of them togetherbirlikte.
277
993958
4643
Patrick, kızıyla birlikte olduğunu
düşünebildiği kelimeleri buldu.
16:50
He foundbulunan the wordskelimeler
278
998625
1708
Kızını ne kadar çok sevdiğini anlatan
16:53
to tell her how much he lovedsevilen her.
279
1001958
2250
kelimeleri buldu.
16:58
ReadingOkuma alsoAyrıca changeddeğişmiş
our relationshipilişki with eachher other.
280
1006042
3934
Okumak aynı zamanda
aramızdaki ilişkiyi değiştirdi.
17:02
It gaveverdi us an occasionfırsat for intimacysamimiyet,
281
1010000
2059
Kendi bakışımızın ötesini
görmemizi sağlayan
17:04
to see beyondötesinde our pointsmakas of viewgörünüm.
282
1012083
2893
samimiyete fırsat verdi.
17:07
And readingokuma tookaldı an unequaleşitsiz relationshipilişki
283
1015000
2684
Okumak, eşit olmayan bir ilişkiyi aldı
17:09
and gaveverdi us a momentaryanlık equalityeşitlik.
284
1017708
2667
ve bize anlık bir eşitlik sağladı.
17:14
When you meetkarşılamak somebodybirisi as a readerokuyucu,
285
1022125
2934
Bir kişiyle bir okur
olarak tanıştığınızda,
17:17
you meetkarşılamak him for the first time,
286
1025083
1976
onunla ilk kez tanışırsınız,
17:19
newlyYeni, freshlytaze.
287
1027083
1708
tamamen yeni, tamamen hayat dolu.
17:21
There is no way you can know
what his favoritesevdiğim linehat will be.
288
1029875
3208
Onun en sevdiği satırın
ne olacağını asla bilemezsiniz.
17:26
What memorieshatıralar and privateözel griefskeder he has.
289
1034458
3208
Hangi anıları ve kederleri olduğunu
bilemezsiniz.
17:30
And you faceyüz the ultimatenihai privacyGizlilik
of his inner life.
290
1038833
4000
İç hayatıyla ilgili
en yüksek gizliliğiyle yüzleşirsiniz.
17:35
And then you startbaşlama to wondermerak etmek,
"Well, what is my inner life madeyapılmış of?
291
1043666
3435
Daha sonra merak edersiniz:
"Benim iç hayatım neden meydana gelmiş?
17:39
What do I have that's worthwhiledeğerli
to sharepay with anotherbir diğeri?"
292
1047125
3250
Başka birisiyle paylaşmaya değer
neyim var?"
17:45
I want to closekapat
293
1053000
1333
Patrick'in kızına yazdığı mektuplardan
17:48
on some of my favoritesevdiğim lineshatlar
from Patrick'sPatrick'in lettersharfler to his daughterkız evlat.
294
1056208
4292
en sevdiğim satırlarla kapatmak istiyorum.
17:53
"The rivernehir is shadowygölgeli in some placesyerler
295
1061333
2768
"Göl bazı yerlerde karanlık,
ama ışık,
ağaçların çatlaklarından parlıyor.
17:56
but the lightışık shinesparlar
throughvasitasiyla the cracksçatlaklar of treesağaçlar ...
296
1064125
3268
17:59
On some branchesdalları
hangasmak plentybol of mulberriesDut.
297
1067417
3559
pek çok dutun asılı olduğu
bazı dallarda.
18:03
You stretchUzatmak your armkol
straightDüz out to grabkapmak some."
298
1071000
3458
Birazını alabilmek için
kolunu dümdüz uzatırsın."
18:08
And this lovelygüzel lettermektup, where he writesyazıyor,
299
1076042
2434
Ve yazmış olduğu bu güzel mektupta:
18:10
"CloseKapat your eyesgözleri and listen
to the soundssesleri of the wordskelimeler.
300
1078500
4351
"Gözlerini kapat
ve kelimelerin sesini dinle
18:14
I know this poemşiir by heartkalp
301
1082875
2184
bu şiiri ezbere biliyorum
18:17
and I would like you to know it, too."
302
1085083
2834
ve senin de bilmeni istiyorum."
18:21
Thank you so much everyoneherkes.
303
1089375
1809
Herkese teşekkür ederim.
(Alkış)
18:23
(ApplauseAlkış)
304
1091208
3292
Translated by Mustafa Özcan
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Michelle Kuo - Teacher, writer, lawyer
Michelle Kuo believes in the power of reading to connect us with one another, creating a shared universe.

Why you should listen

Michelle Kuo is a teacher, lawyer, writer and passionate advocate of prison education. She has taught English at an alternative school for kids who were expelled from other schools in rural Arkansas, located in the Mississippi Delta. While at Harvard Law School, she received the National Clinical Association's award for her advocacy of children with special needs. Later, as a lawyer for undocumented immigrants in Oakland, Kuo helped tenants facing evictions, workers stiffed out of their wages and families facing deportation. She has also volunteered at a detention center in south Texas, helping families apply for asylum, and taught courses at San Quentin Prison. Currently, she teaches in the History, Law, and Society program at the American University of Paris, where she works to inspire students on issues of migrant justice and criminal justice. This fall, she is helping to start a prison education program in France.

In 2017, Kuo released Reading with Patrick, a memoir of teaching reading in a rural county jail in Arkansas. A runner-up for the Goddard Riverside Social Justice Prize and Dayton Literary Peace Prize, the book explores questions of what it is we owe each other and how starkly economic and racial inequality determine our life outcomes.

(Photo: Jasmine Cowen)

More profile about the speaker
Michelle Kuo | Speaker | TED.com