TEDIndia 2009
R.A. Mashelkar: Breakthrough designs for ultra-low-cost products
R.A Mashelkar: Ultra Düşük Maliyetli Ürünler Için Devrimsel Tasarımlar
Filmed:
Readability: 3.7
709,238 views
Mühendis RA Mashelkar, Hindistan'dan, araba, protez gibi pahalı ürünleri herkes için erişilebilir hale getirmek için bütünleştirici düşünmeyi ve akıllı mühendisliği kullanan ultra düşük maliyetli tasarımın 3 öyküsünü bizimle paylaşıyor.
R.A. Mashelkar - Scientist, innovator
Using a principle he calls “convex lens leadership,” R.A. Mashelkar’s vision has catapulted india’s talent for science and innovation onto the international stage. Full bio
Using a principle he calls “convex lens leadership,” R.A. Mashelkar’s vision has catapulted india’s talent for science and innovation onto the international stage. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
The big residual
0
0
2000
Büyük fazlalık
00:17
is always value for money.
1
2000
2000
her zaman para için olan değerdir.
00:19
All the time we are trying to get value for money.
2
4000
3000
Biz devamlı paradan değer elde etmeye çalışıyoruz.
00:22
What we don't look for
3
7000
2000
Bulmaya çalışmadığımız şey ise
00:24
is value for many,
4
9000
2000
paradan değer elde ederken,
00:26
while we are generating value for money.
5
11000
3000
birçok şey için de değer elde etmek.
00:29
Do we care about those four billion people
6
14000
2000
Gelir seviyesi günlük 2 doların altında olan
00:31
whose income levels are less than two dollars a day,
7
16000
2000
sözde piramitin en alt kısmındaki o 4 milyar insanı
00:33
the so-called bottom of the pyramid?
8
18000
3000
gerçekten önemsiyor muyuz?
00:36
What are the challenges in getting value for money
9
21000
3000
Parasal olduğu kadar birçok şey için de bir değer elde etmede
00:39
as well as value for many?
10
24000
2000
çıkan sorunlar neler?
00:41
We have described here
11
26000
2000
Bunları performans
00:43
in terms of the performance
12
28000
2000
ve fiyat bakımından
00:45
and the price.
13
30000
2000
burada tanımladık.
00:47
If you have money, of course, you can get the value.
14
32000
3000
Eğer paranız varsa, tabi ki, değeri de alırsınız.
00:50
You can get a Mercedes
15
35000
2000
Yüksek fiyata
00:52
for a very high price,
16
37000
2000
yüksek performanslı
00:54
very high performance.
17
39000
2000
bir Mersedesiniz alabilirsiniz.
00:56
But if you don't have money, what happens?
18
41000
3000
Fakat ya paranız yoksa, o zaman ne olur?
00:59
Well, you are to ride a bicycle,
19
44000
2000
O zaman, bisiklete binmeniz gerekir,
01:01
carrying your own weight and also some other weight,
20
46000
3000
kendi ağırlığınızı ve diğer bazı yükleri taşıyarak,
01:04
so that you can earn the bread for the day.
21
49000
3000
ki o günün ekmeğini kazanabilesiniz.
01:07
Well, poor do not remain poor;
22
52000
2000
Peki, fakir fakir kalmaz;
01:09
they become lower-middle-class.
23
54000
2000
düşük orta sınıf olurlar.
01:11
And if they do so,
24
56000
2000
Ve eğer öyle olurlarsa,
01:13
then, of course, the conditions improve,
25
58000
2000
o zaman, tabiki de, şartlar iyileşir,
01:15
and they start riding on scooters.
26
60000
3000
mobiletlere binmeye başlarlar.
01:18
But the challenge is, again, they don't get much value,
27
63000
3000
Fakat sorun yine şu ki, fazla değeri edemezler,
01:21
because they can't afford anything more than the scooter.
28
66000
3000
çünkü mobiletten başkasını almaya güçleri yetmez.
01:25
The issue is, at that price,
29
70000
2000
Mesele şu, o fiyatta,
01:27
can you give them some extra value?
30
72000
3000
siz onlara ekstra bir değer verebilir misiniz?
01:30
A super value,
31
75000
2000
Süper bir değer,
01:32
in terms of their ability to ride in a car,
32
77000
2000
bir araba sürebilme olanağı açısından,
01:34
to get that dignity, to get that safety,
33
79000
3000
o saygınlığı elde etmek, o güvenliğe kavuşmak,
01:37
looks practically impossible, isn't it.
34
82000
3000
pratikte imkansız gözüküyor değil mi?
01:40
Now, this is something
35
85000
2000
Şimdi, bu, Hindistan sokaklarında
01:42
that we see on Indian streets
36
87000
2000
her an görebileceğimiz
01:44
all the time.
37
89000
2000
bir şey.
01:46
But many people see the same thing
38
91000
2000
Fakat birçok insan aynı şeye bakmasına rağmen
01:48
and think things differently,
39
93000
3000
farklı düşünüyor,
01:51
and one of them is here, Ratan Tata.
40
96000
3000
ve bu kişilerden biri burada, Ratan Tata.
01:56
The great thing about our leaders
41
101000
2000
Liderlerimiz hakkindaki güzel şey şu ki
01:58
is that, should they not only have passion in their belly,
42
103000
4000
onlar sadece içlerinde tutku olan insanlar değil
02:02
which practically all of them have,
43
107000
2000
ki bu pratikte bütün liderlerin sahip olduğu bir şey,
02:04
they're also very innovative.
44
109000
2000
onlar ayrıca son derece yenilikçi kişiler.
02:06
An innovator is one who does not know it cannot be done.
45
111000
3000
Bir mucit, "yapılamaz" kelimesini bilmeyen kişidir.
02:09
They believe that things can be done.
46
114000
2000
Onlar herşeyin yapilabileceğine inanırlar.
02:11
But great leaders like Ratan
47
116000
2000
Fakat Ratan gibi büyük liderler
02:13
have compassion.
48
118000
2000
şefkate de sahiptirler.
02:15
And what you said, Lakshmi, is absolutely true:
49
120000
2000
Ve söylediğin şey, Lakshmi, tamamiyle doğru:
02:17
it's not just Ratan Tata,
50
122000
2000
sadece Ratan Tata değil
02:19
it's the house of Tatas over time.
51
124000
2000
zaman içerisinde Tata ailesi için de doğru.
02:21
Let me confirm what she said.
52
126000
2000
Onun söylediği şeyi doğrulamama izin verin.
02:23
Yes, I went barefoot
53
128000
3000
Evet, ben 12 yaşıma kadar
02:26
until I was 12.
54
131000
2000
çıplak ayak dolaştım.
02:28
I struggled to [unclear] day
55
133000
2000
O güne kadar mücadele ettim,
02:30
was a huge issue.
56
135000
2000
bu büyük bir meseleydi.
02:32
And when I finished my SSC, the eleventh standard,
57
137000
3000
Ve ben SSCmi bitirdiğimde, yani 11inci sınıfı,
02:35
I stood eleventh among 125,000 students.
58
140000
3000
125 bin öğrenci arasında 11inci olmuştum.
02:38
But I was about to leave the school,
59
143000
2000
Fakat okulu bırakmak üzereydim,
02:40
because my poor mother couldn't afford schooling.
60
145000
2000
çünkü benim fakir annem okul masraflarını karşılayamıyordu.
02:42
And it was [unclear] Tata Trust, which gave me six rupees per month,
61
147000
3000
Ve Sör Dorabji Tata Trust'tı, bana ayda 6 rupe veren,
02:45
almost a dollar per month for six years.
62
150000
3000
ki bu 6 yıl boyunca neredeyse ayda bir dolar demekti.
02:48
That's how I'm standing before you.
63
153000
2000
Ve sizin önünüzde durmamın sebebi bu.
02:50
So that is the House of Tata.
64
155000
2000
Işte bu Tata ailesi.
02:52
(Applause)
65
157000
3000
(Alkış)
02:55
Innovation, compassion and passion.
66
160000
2000
Yenilik, şefkat ve tutku.
02:57
They combine all that.
67
162000
2000
Bunlarin hepsini biraraya getiriyorlar.
02:59
And it was that compassion which bothered them,
68
164000
3000
Ve onları rahatsiz eden şey o şefkatti,
03:02
because when he saw -- in fact, he told me about eight or nine years ago
69
167000
3000
çünkü o gördü ki -- aslında altı ya da yedi yıl önce bana kendi arabasını kullanırken
03:05
how he was driving his own car --
70
170000
3000
ne gördüğünü anlatmıştı --
03:08
he drives his own car by the way --
71
173000
3000
kendi arabasını kendi kullanıyor bu arada --
03:11
and he saw in the rain,
72
176000
2000
ve yağmurun altında biraz önce size gösterdiğim
03:13
a family like the one that I showed to you
73
178000
2000
gibi bir aileyi görmüştü,
03:15
getting drenched with an infant.
74
180000
2000
ki o bebekli aile sırıksıklam olmuştu.
03:17
And then he said, "Well, I must give them a car that they can afford,
75
182000
3000
Ve sonra dedi ki, "Tamam, ben onlara almaya güçleri yetebilecek bir araba vermeliyim,
03:20
one lakh car, $2,000 car."
76
185000
3000
bir lakh arabası, 2000 dolarlık bir araba."
03:23
Of course, as soon as you say something like this
77
188000
2000
Tabii, siz böyle bir şey söyler söylemez
03:25
people say it is impossible,
78
190000
2000
insanlar bunun imkansız olduğunu söylerler,
03:27
and that's what was said by Suzuki.
79
192000
2000
ve bu Suzuki tarafından da söylenmişti.
03:29
He said, oh, probably he is going to build a three-wheeler
80
194000
3000
Suzuki dedi ki muhtemelen 3 tekerlekli bir aksamlı
03:32
with stepney.
81
197000
2000
bir araba yapacak.
03:34
And you can see the cartoon here.
82
199000
2000
Ve burada karikatürünü görebilirsiniz.
03:36
Well they didn't build that. They built a proper car. Nano.
83
201000
3000
Onlar oyle birşey yapmadılar. Gerçek bir araba yaptılar. Nano.
03:40
And mind you, I'm six feet half an inch,
84
205000
2000
Ve şunu düşünün ki ben 6 feet yarim inç (~181cm) uzunluğundayım
03:42
Ratan is taller than me,
85
207000
2000
Ratan benden daha uzun,
03:44
and we have ample space in the front
86
209000
3000
ve hala bu arabanın hem ön tarafında
03:47
and ample space in the back in this particular car.
87
212000
3000
hem arka tarafında bolca yerimiz var.
03:50
And incredible car.
88
215000
2000
Inanılmaz bir araba.
03:52
And of course, nothing succeeds like success;
89
217000
3000
Ve elbette, hiçbir şey başarı kadar başarılı olamaz:
03:55
the cynics then turned around,
90
220000
3000
şüpheciler fikir değiştirip
03:58
and one after the other
91
223000
2000
birbiri ardına
04:00
they also started saying, "Yes, we also want to make a car in the Nano Segment.
92
225000
3000
dediler ki "Evet biz de Nano kategorisinde bir araba yapmak istiyoruz.
04:03
We'll manufacture a car in the Nano Segment."
93
228000
3000
Biz Nano kategorisinde bir araba üreteceğiz"
04:06
How did this great story unfold,
94
231000
3000
Bu Nano'nun yapılışı gibi büyük bir başarı öyküsü
04:09
the making of Nano?
95
234000
2000
nasıl ortaya çıktı?
04:11
Let me tell you a bit about it.
96
236000
2000
Size biraz daha anlatayım.
04:13
For example, how we started:
97
238000
3000
Mesela, nasıl başladığımızı:
04:16
Ratan just began with a five-engineer team,
98
241000
3000
Ratan 5 kişilik bir mühendis ekibiyle işe koyuldu,
04:19
young people in their mid-twenties.
99
244000
3000
20'li yaşlarının ortasında genç çocuklarla.
04:22
And he said,
100
247000
2000
Dedi ki,
04:24
"Well, I won't define the vehicle for you,
101
249000
2000
"Ben sizin için arabayı tanımlamayacağım,
04:26
but I will define the cost for you.
102
251000
2000
fakat sizin için maaliyeti belirleyeceğim.
04:28
It is one lakh, 100,000 rupees,
103
253000
2000
Bu bir lakh, 100bin rupe,
04:30
and you are to make it within that."
104
255000
2000
ve siz arabayı bu maliyetle yapacaksınız."
04:32
And he told them,
105
257000
2000
Ve onlara dedi ki,
04:34
"Question the unquestionable.
106
259000
2000
"Sorgulanamayanları sorgulayın.
04:36
Stretch the envelope."
107
261000
2000
bilinenin dışına taşın."
04:38
And at a point in time,
108
263000
2000
Ve süreçin bir noktasında
04:40
he got so engrossed in the whole challenge,
109
265000
2000
bu davaya kendini öyle bir kaptırdı ki,
04:42
that he himself became a member of the team.
110
267000
2000
kendisi de takımın bir üyesi oldu.
04:44
Can you believe it?
111
269000
2000
Inanabiliyor musunuz?
04:46
I still am told about this story
112
271000
2000
Kendisinin de yer aldığı araba sileceği tasarımı
04:48
of that single wiper design in which he participated.
113
273000
3000
hakkında hikayeyi hala bana anlatılıyor.
04:51
Until midnight, he'd be thinking.
114
276000
2000
Gece yarılarına kadar düşünüyordu.
04:53
Early morning he'll be coming back with sort of solutions.
115
278000
3000
Sabahın ilk ışığında farklı çözümlerle geri geliyordu.
04:56
But who was the team leader?
116
281000
2000
Ama ekip lideri kimdi?
04:58
The team leader was Girish Wagh,
117
283000
2000
Ekip lideri Girish Wagh'di.
05:00
a 34 year-old boy in [unclear].
118
285000
2000
Pune'den 34 yaşında bir erkek.
05:02
And the Nano team average age
119
287000
2000
Ve Nano takımının ortalama yaşı ise
05:04
was just 27 years.
120
289000
2000
sadece 27 idi.
05:06
And they did innovation in design and beyond.
121
291000
3000
Ve onlar tasarım ve ötesinde yenilikler yaptılar.
05:10
Broke many norms of the standard conventions for the first time.
122
295000
3000
Standard düzenlerin birçok normunu ilk defa kırdılar.
05:13
For example, that a two-cylinder gas engine
123
298000
3000
Mesela, tek denge mili ile çalışan bir arabada
05:16
was used in a car with a single balancer shaft.
124
301000
3000
ilk defa iki silindirli bir motor kullanıldı.
05:19
Adhesives were replacing the rivets.
125
304000
3000
Yapışkanlar perçinlerin yerini alıyordu.
05:22
There was a co-creation, a huge co-creation,
126
307000
3000
Satıcılar ve tedarikçilerle büyük bir
05:25
with vendors and suppliers.
127
310000
2000
ortak yaratım vardı.
05:27
All ideas on board were welcome.
128
312000
2000
Ortaya atılan bütün fikirler dikkate alındı.
05:29
100 vendors were co-located adjacent to the plant,
129
314000
3000
100 kadar satıcı hemen fabrikanın yanına taşındılar,
05:32
and innovative business models for automobile dealerships were developed.
130
317000
3000
ve otomotiv bayilikleri için yenilikçi iş modelleri geliştirilmeye başlandı.
05:35
Imagine that a fellow
131
320000
2000
Farz edin ki, eskiden
05:37
who sells cloth, for example, will be selling Nano.
132
322000
3000
kıyafet satan bir insan artik Nano arabaları satacak.
05:40
I mean, it was incredible innovation.
133
325000
3000
Takdir edersiniz ki bu inanilmaz bir yenilik.
05:43
Seeking solutions for non-auto sectors.
134
328000
3000
Otomotiv sektörü dışındakiler için çözüm arayışları.
05:46
It was an open innovation,
135
331000
2000
Bu açık bir yenilik,
05:48
ideas from all over were welcome.
136
333000
2000
heryerden gelen bütün fikirlere açıktı.
05:50
The mechanism of helicopters seats and windows was used, by the way,
137
335000
3000
Bu arada helikopter koltukları ve camlarında kullanılan mekanizma
05:53
as well as a dashboard
138
338000
2000
ve aynı zamanda iki tekerlekli
05:55
that was inspired by two-wheelers.
139
340000
2000
araçlardan ilham alınan bir ön konsol kullanıldı.
05:57
The fuel lines and lamps
140
342000
2000
Benzin kabloları ve lambaları
05:59
were as in two-wheelers.
141
344000
3000
iki tekerlekli araçlardan örnek alındı.
06:02
And the crux of the matter was, however,
142
347000
2000
Ancak durumun merkez noktası
06:04
getting more from less.
143
349000
3000
azdan çok var edebilmekti.
06:07
All the time, you have been given an envelope.
144
352000
2000
Bütün süreç boyunca, bir maliyet veriliyor.
06:09
You can't cross that envelope,
145
354000
2000
Bu limiti geçemezsiniz,
06:11
which is 100,000 rupees, 2,000 dollars.
146
356000
3000
yani 100.000 rupe, 2000 dolar.
06:14
And therefore, each component
147
359000
2000
Ve bu yüzden, her parçanın
06:16
had to have a dual functionality.
148
361000
3000
birden fazla işlevselliği olmak zorundaydı.
06:19
And the seat riser, for example,
149
364000
2000
Örneğin koltuk yükseltme parçası
06:21
serving as a mounting for the seat
150
366000
2000
hem koltuğun oturtulması görevini görüyordu
06:23
as well as a structural part
151
368000
2000
ama aynı zamanda da işlevsel
06:25
of the functional rigidity.
152
370000
2000
sağlamlığı korumaya yarayan yapısal bir parça idi.
06:27
Half the number of parts
153
372000
2000
Nano'da tipik bir binek arabaya kıyasla
06:29
are contained in Nano
154
374000
2000
normalin neredeyse yarısı
06:31
in comparison to a typical passenger car.
155
376000
3000
kadar parça var.
06:34
The length is smaller by eight percent by the way.
156
379000
2000
Ayrıca uzunluğu da normal bir arabadan 8% daha kısa.
06:36
But the current entry-level cars
157
381000
2000
Ama piyasada bulunan normal ekonomik arabalara
06:38
in comparison to that is eight percent less,
158
383000
2000
göre 8% kısa olmasına rağmen,
06:40
but 21 percent more inside space.
159
385000
3000
iç hacmi 21% daha geniş.
06:45
And what happened
160
390000
2000
Ve gördük ki
06:47
was that -- more from less --
161
392000
2000
azdan çok var etmek adına
06:49
you can see how much more for how much less.
162
394000
3000
tam olarak ne kadar azla ne kadar çok yapılabileceğini gördük.
06:52
When the Model T was launched --
163
397000
2000
T Modeli piyasaya çıktığı zaman --
06:54
and this is, by the way, all the figures
164
399000
2000
bu arada vereceğim bütün fiyatlar
06:56
that are adjusted to 2007 dollar prices --
165
401000
3000
2007'deki dolar kuruna gore ayarlanmış fiyatlar --
06:59
Model T was 19,700 by Ford.
166
404000
3000
Ford'un T Modeli 19.700 dolardı.
07:02
Volkswagon was 11,333.
167
407000
3000
Volkswagen 11.333 dolardı.
07:05
And British Motor was around 11,000.
168
410000
3000
British Motor yaklaşık 11.000 dolardı.
07:08
And Nano was, bang, 2,000 dollars.
169
413000
3000
Ve Nano tam 2.000 dolardı.
07:12
This is why
170
417000
2000
Işte bu şekilde
07:14
you started
171
419000
2000
siz aslında bir
07:16
actually a new paradigm shift,
172
421000
3000
paradigma değişikliği başlattınız,
07:19
where the same people
173
424000
3000
daha önce bir arabanın içinde bile oturmayı
07:22
who could not dream of sitting in a car,
174
427000
2000
hayal bile edemeyen insanlar,
07:24
who were carrying their entire family in a scooter,
175
429000
2000
ailesini mobiletinin üstünde taşıyan insanlar,
07:26
started dreaming of being in a car.
176
431000
3000
bir araba sahibi olmayı düşlemeye başladı.
07:29
And those dreams are getting fulfilled.
177
434000
3000
Ve bu düşler gerçeğe dönüşüyor.
07:32
This is a photograph
178
437000
2000
Resimde gördüğünüz
07:34
of a house and a driver and a car
179
439000
2000
evimin yakınlarındaki bir ev
07:36
near my own home.
180
441000
2000
bir araba ve bir özel şoför.
07:38
The driver's name is Naran.
181
443000
2000
Şoförün ismi Naran.
07:40
He has bought his own Nano.
182
445000
2000
Kendi Nano'sunu kendi aldı.
07:42
And you can see, there is a physical space
183
447000
2000
Ve görüyorsunuz, onun için özel
07:44
that has been created for him,
184
449000
2000
yaratılmış fiziksel bir alan var,
07:46
parking that car, along with the owner's car,
185
451000
3000
arabasını, patronunun arabasının yanına park etmesi için,
07:49
but more importantly, they've created
186
454000
3000
ama daha da önemlisi, insanların
07:52
a space in their mind that
187
457000
2000
akıllarında "Evet, benim şoförüm işe
07:54
"Yes, my chauffeur is going to come in his own car and park it."
188
459000
3000
kendi arabasıyla gelecek ve park edecek" fikrini yerleştirecek bir alan yaratıldı.
07:57
And that's why I call it a transformational innovation.
189
462000
3000
Ve işte bu yüzden ben buna dönüşümsel yenilik diyorum.
08:01
It is not just technological,
190
466000
3000
Burada bahsettiğimiz sadece teknolojik değil,
08:04
it is social innovation that we talk about.
191
469000
3000
aynı zamanda sosyal bir yenilik.
08:07
And that is where, ladies and gentlemen,
192
472000
3000
Ve işte burası, baylar ve bayanlar,
08:10
this famous theme
193
475000
2000
bu meşhur
08:12
of getting more from less for more
194
477000
3000
"azdan çok var etme" temasının
08:15
becomes important.
195
480000
2000
önem kazanmaya başladığı yer.
08:17
I remember talking about this for the first time in Australia,
196
482000
3000
Bunun hakkında ilk defa Avustralya'da konuştuğumu hatırlıyorum,
08:20
about one and a half years ago,
197
485000
2000
bundan yaklaşık bir buçuk sene önce,
08:22
when their academy honored me with a fellowship.
198
487000
3000
oradaki akademinin beni bir bursla onurlandırdığı zamandı.
08:25
And unbelievably, in 40 years,
199
490000
2000
Ve inanilmaz olan ise, son 40 senedir,
08:27
I was the first Indian to be honored.
200
492000
2000
bu şerefe nail olan ilk Hindistanli bendim.
08:29
And the title of my talk
201
494000
2000
Ve doğal olarak konuşmamın
08:31
was therefore "Indian innovation
202
496000
2000
başlığı "Gandi'den Gandi mühendisliğine
08:33
from Gandhi to Gandhian engineering."
203
498000
3000
Hindistan yeniliği" idi.
08:36
And I titled this more from less for more and more people
204
501000
3000
Ve bunu "daha fazla insan için azdan çok var etme" ve
08:39
as Gandhian engineering.
205
504000
2000
"Gandi mühendisliği" olarak adlandırdım.
08:41
And Gandhian engineering, in my judgment,
206
506000
2000
Ve kanımca Gandi mühendisliği,
08:43
is the one which is going to take the world forward,
207
508000
3000
bu dünyayi daha ileriye götürecek olan mühendislik,
08:46
is going to make a difference,
208
511000
2000
sadece bir kaçımız için değil, herkes için
08:48
not just for a few, but for everyone.
209
513000
2000
fark yaratacak olan mühendislik bu.
08:50
Let me move from mobility in a car to individual mobility
210
515000
3000
Şimdi, araba ile ulaşımı bir kenara bırakıp
08:53
for those unfortunates
211
518000
2000
bacaklarını kaybetmiş talihsiz insanlar için
08:55
who have lost their legs.
212
520000
2000
bireysel hareket kabiliyetine geçelim.
08:57
Here is an American citizen and his son
213
522000
3000
Burada yapay ayağa sahip bir Amerikan
09:00
having an artificial foot.
214
525000
2000
vatandaşı ve oğlu var.
09:02
What is its price? 20,000 dollars.
215
527000
3000
Fiyatı ne kadar? 20.000 dolar.
09:05
And of course, these feet are so designed
216
530000
3000
Ve tabi bu ayaklar sadece kusursuz
09:08
that they can walk only on
217
533000
3000
kaldırım ve yollarda yürümek
09:11
such perfect pavement or roads.
218
536000
2000
üzere tasarlanmış uzuvlar.
09:13
Unfortunately, that's not the case in India.
219
538000
3000
Maalesef, bu Hindistan için mümkün değil.
09:16
You can see him walk barefoot
220
541000
2000
Onu çıplak ayakla engebeli tarlalarda,
09:18
on an awkward land, sometimes in a marshy land,
221
543000
2000
bazen bataklığa benzer yerlerde
09:20
and so on and so forth.
222
545000
2000
yürürken görebilirsiniz.
09:22
More importantly,
223
547000
2000
Ama daha da önemlisi,
09:24
they not only walk far to work,
224
549000
2000
sadece işlerine uzun mesafe yürümekle kalmıyor,
09:26
and not only do they cycle to work,
225
551000
2000
sadece işe bisikletle gitmiyorlar,
09:28
but they cycle for work, as you can see here.
226
553000
3000
burada gördüğünüz gibi işleri için pedal çeviriyorlar.
09:31
And they climb up for their work.
227
556000
3000
Ve işleri için tırmanıyorlar.
09:34
You have to design an artificial foot for such conditions.
228
559000
3000
Bu şartlara uygun bir yapay ayak tasarlamanız gerekiyor.
09:37
A challenge, of course.
229
562000
2000
Zor birşey, tabi ki.
09:39
Four billion people, their incomes are less then two dollars a day.
230
564000
3000
4 milyar insan, gelirleri günde iki doların altında.
09:42
And if you talk about a 20,000-dollar shoe,
231
567000
2000
Ve 20.000 dolarlık bir ayakkabından bahsedersek,
09:44
you're talking about 10,000 days of income.
232
569000
3000
bu 10,000 günlük maaş demek.
09:47
You just don't have it.
233
572000
2000
O kadar paraları yok.
09:49
And therefore, you ought to look at alternatives.
234
574000
2000
Bu yüzden, diğer alternatiflere bakmanız gerek.
09:51
And that is how Jaipur Foot was created in India.
235
576000
3000
Ve işte Jaipur Foot bu şekilde Hindistan'da yaratıldı.
09:54
It had a revolutionary prosthetic fitment and delivery system,
236
579000
4000
Çığır açıcı bir protez yerleştirme ve ileti sistemine sahipti
09:58
a quick molding and modular components,
237
583000
3000
çabuk dökme ve modüler parçalara sahip,
10:01
enabling custom-made, on-the-spot limb fitments.
238
586000
4000
isteğe göre ayarlanabilen ve yapılan yapay uzuvlar.
10:05
You could feel it actually in an hour, by the way,
239
590000
2000
En önemlisi de takıldıktan bir saat sonra hissetmeye
10:07
whereas the equivalent other feet
240
592000
2000
başlamanız, ki bu benzer ayaklarda
10:09
took something like a day, as so on.
241
594000
2000
genelde bir günden önce olan bir şey değil.
10:11
Outer socket made by using heated high-density polyethylene pipes,
242
596000
4000
Dış soketi ısıtılmış tabakalar yerine yüksek yoğunlukta ısıtılmış
10:15
rather than using heated sheets.
243
600000
3000
polietilen borulardan yapılmış.
10:18
And unique high-ankle design and human-like looks,
244
603000
3000
Ve benzersiz bir üst bilek tasarımı, insana has görünüm
10:21
[unclear] and functions.
245
606000
2000
esneklik ve işlevsellik.
10:23
And I like to show how it looks
246
608000
2000
Şimdi size nasıl göründüğünü ve
10:25
and how it works.
247
610000
2000
nasıl çalıştığını göstermek istiyorum.
10:33
(Music)
248
618000
4000
(Müzik)
10:37
See, he jumps. You can see what stress it must have.
249
622000
3000
Bakın, zıplıyor. Yarattığı basıncı görebiliyorsunuz.
10:40
(Text: ... any person with a below the knee limb could do this.
250
625000
2000
(Yazı:...diz altında uzvu alan herkes bunu yapabilir.
10:42
... above the limb, yes, it would be difficult ...
251
627000
3000
... uzvun üstünde, evet, bu zor olurdu ...
10:45
"Did it hurt?"
252
630000
2000
"Acıdı mı?"
10:47
"No ... not at all."
253
632000
2000
"Hayır ... hiç acımadı."
10:58
... he can run a kilometer in four minutes and 30 seconds ...)
254
643000
2000
... bir kilometreyi dört dakika 30 saniyede koşabiliyor ...)
11:00
One kilometer in four minutes and 30 seconds.
255
645000
2000
Bir kilometreyi dört dakika 30 saniyede koşmak.
11:02
(Applause)
256
647000
8000
(Alkış)
11:15
So that's what it is all about.
257
660000
2000
Işte herşey bundan ibaret.
11:17
And therefore Time took notice
258
662000
2000
Ve bu 28 dolarlık ayak,
11:19
of this 28-dollar foot, basically.
259
664000
2000
Time dergisinin dikkatini çekti.
11:21
(Applause)
260
666000
3000
(Alkış)
11:24
An incredible story.
261
669000
3000
Inanılmaz bir hikaye.
11:27
Let's move on to something else.
262
672000
2000
Başka bir konuya geçelim.
11:29
I've been talking about getting more from less for more.
263
674000
2000
Azdan çok var etme hakkında devamlı konuşuyorum.
11:31
Let's move to health.
264
676000
2000
Şimdi de sağlığa geçelim.
11:33
We've talked about mobility and the rest of it, let's talk about health.
265
678000
3000
Hareket kabiliyeti ve diğerlerinden konuştuk, şimdi sağlıktan konuşalım.
11:36
What's happening in the area of health?
266
681000
2000
Sağlık alanında neler oluyor?
11:38
You know, you have new diseases that require new drugs.
267
683000
3000
Biliyorsunuz, yeni ilaçlar gerektiren yeni hastalıklar var.
11:41
And if you look at the drug development 10 years ago and now,
268
686000
2000
Ve son 10 yıldaki ilaç gelişimine baktığınızda
11:43
what has happened?
269
688000
2000
ne olduğunu görüyoruz?
11:45
10 years ago, it used to cost about a quarter billion.
270
690000
2000
10 sene önce, yaklaşık çeyrek milyara maloluyordu.
11:47
Today it costs 1.5 billion dollars.
271
692000
3000
Bugün 1.5 milyar dolara maloluyor.
11:51
Time taken for moving a molecule to marketplace,
272
696000
3000
Bir molekülü piyasaya taşımak için geçen zaman,
11:54
after all the human and animal testing,
273
699000
3000
hayvan ve insanlar üzerinde yapılan deneylerden sonra,
11:57
was 10 years, now it is 15 years.
274
702000
3000
eskiden 10 yıl iken şimdi 15 yıl.
12:00
Are you getting more drugs because you are spending more time and more money?
275
705000
3000
Daha çok zaman ve para harcandığı için daha çok mu ilaç elde ediyoruz?
12:03
No, I'm sorry.
276
708000
2000
Üzgünüm ama hayır.
12:05
We used to have 40, now they have come down to 30.
277
710000
3000
Eskiden 40 tane vardı, şimdi 30'a kadar düştü.
12:08
So actually we are getting less from more
278
713000
2000
Yani aslında daha da az sayıda insan için
12:10
for less and less people.
279
715000
2000
çoktan az elde ediyoruz.
12:12
Why less and less people? Because it is so expensive,
280
717000
2000
Niye daha da az insan? Çünkü fiyatı çok yüksek,
12:14
so very few will be able to basically afford that.
281
719000
3000
o yüzden çok ama çok az insanın almaya gücü yetecek.
12:18
Let us just take an example.
282
723000
2000
Bir örnek ele alalım.
12:20
Psoriasis is very dreadful
283
725000
2000
Sedef hastalığı çok korkunç
12:22
disease of the skin.
284
727000
2000
bir deri hastalığı.
12:24
The cost of treatment, 20,000 dollars.
285
729000
2000
Tedavisinin maliyeti 20.000 dolar.
12:26
1,000-dollar antibody injections under the skin, by the way,
286
731000
3000
tanesi 1,000 dolardan deri altına yapılan enjeksiyonlar,
12:29
and 20 of them.
287
734000
2000
toplam 20 defa.
12:31
Time for development -- it took around 10 years
288
736000
2000
Geliştirme süreci - 10 sene sürdü
12:33
and 700 million dollars.
289
738000
2000
ve 700 milyon dolar harcandı.
12:35
Let's start in the spirit
290
740000
2000
Azdan çok ve daha fazla insan için
12:37
of more from less and more for more
291
742000
2000
daha fazla elde etme ruhuyla başlayalım
12:39
and start putting some targets.
292
744000
3000
ve kendimize bazı hedefler koyalım.
12:42
For example, we don't want 20,000 dollars; we don't have it.
293
747000
3000
Örneğin, biz 20.000 dolar istemiyoruz, çünkü elimizde yok.
12:45
Can we do it [for] 100 dollars?
294
750000
2000
100 dolara yapabilir miyiz?
12:47
Time for development, not 10 years.
295
752000
2000
Geliştirme süreci, 10 sene olmaz.
12:49
We are in a hurry. Five years.
296
754000
2000
Acelemiz var. 5 sene.
12:51
Cost of development -- 300 million dollars.
297
756000
2000
Geliştirme maliyeti - 300 milyon dolar.
12:53
Sorry. I can't spend more than 10 million dollars.
298
758000
2000
Üzgünüm. 10 milyondan fazla harcayamam.
12:55
Looks absolutely audacious.
299
760000
2000
Son derece korkusuzca.
12:57
Looks absolutely ridiculous.
300
762000
2000
Son derece aptalca.
12:59
You know something? This has been achieved in India.
301
764000
3000
Ama biliyor musunuz? Bu Hindistan'da başarıldı.
13:02
These targets have been achieved in India.
302
767000
2000
Bu hedeflere Hindistan'da ulaşıldı.
13:04
And how they have been achieved ...
303
769000
2000
Ve nasıl ulaşıldığına gelince ...
13:06
Sir Francis Bacon once said,
304
771000
2000
Sir Francis Bacon der ki,
13:08
"When you wish to achieve results
305
773000
2000
"Daha önce ulaşılmamış sonuçlara
13:10
that have not been achieved before,
306
775000
2000
ulaşmak istediğiniz zaman,
13:12
it is an unwise fancy to think
307
777000
2000
daha önce kullanılmış
13:14
that they can be achieved by using methods
308
779000
2000
metodları kullanarak bu sonuca ulaşmayı
13:16
that have been used before."
309
781000
2000
düşünmek büyük bir hatadır."
13:18
And therefore, the standard process,
310
783000
2000
Ve bu yüzden, standart prosedürler,
13:20
where you develop a molecule, put it into mice, into men,
311
785000
2000
molekülü oluşturup, fareye aşılamak, sonra insana,
13:22
are not yielding those results --
312
787000
2000
bu sonuca sizi ulaştırmıyor -
13:24
the billions of dollars that have been spent.
313
789000
2000
harcanan milyarlarca dolara rağmen.
13:26
The Indian cleverness
314
791000
2000
Hint becerikliliği
13:28
was using its traditional knowledge,
315
793000
3000
geleneksel bilgisini kullanarak,
13:31
however, scientifically validating it
316
796000
2000
ama aynı zamanda bilimsel olarak da tasdik ederek
13:33
and making that journey from men to mice to men,
317
798000
3000
ve sürecin yolculuğunu, molekülden fareye oradan da insana değil,
13:36
not molecule to mice to men, you know.
318
801000
2000
insandan fareye ve tekrar insana yapıyordu.
13:38
And that is how this difference has come.
319
803000
2000
Ve bu fark da buradan doğdu.
13:40
And you can see this blending
320
805000
2000
Işte burada geleneksel tıp, modern tıp
13:42
of traditional medicine, modern medicine, modern science.
321
807000
2000
ve modern bilimin kaynaşmasını görüyoruz
13:44
I launched a big program
322
809000
2000
Bundan dokuz sene önce
13:46
[unclear] CSIR about nine years ago.
323
811000
3000
CSIR ile büyük bir program kurdum.
13:49
He is giving us not just for Psoriasis,
324
814000
2000
Bu program sadece Sedef hastalığı için değil,
13:51
for cancer and a whole range of things, changing the whole paradigm.
325
816000
3000
kanser ve bir sürü farklı şeydeki paradigmaları değiştiriyor.
13:54
And you can see this Indian Psoriasis breakthrough
326
819000
2000
Ve bu müthiş Sedef hastalığı devriminin
13:56
obtained by this reverse form of [unclear]
327
821000
2000
işleri farklı şekilde yaparak, sürecin bu ters
13:58
by doing things differently.
328
823000
2000
şekli ile elde edildiğini göruyoruz.
14:00
You can see before treatment and after treatment.
329
825000
3000
Burada tedaviden önce ve tedaviden sonrayı görüyoruz.
14:03
This is really getting more from less for more and more people,
330
828000
3000
Bu gerçekten azdan çok varetmenin daha fazla insan için yapılması
14:06
because these are all affordable treatments now.
331
831000
3000
çünkü bunların hepsi artık uygun fiyatlı tedaviler.
14:09
Let me just remind you
332
834000
3000
Size Mahatma Gandi'nin
14:12
of what Mahatma Gandhi had said.
333
837000
2000
bir sözünü hatırlatmak istiyorum.
14:14
He had said, "Earth provides enough
334
839000
3000
Demişti ki "Dünya herkesin ihtiyacını karşılayacak kadar
14:17
to satisfy every man's need, but not every man's greed."
335
842000
3000
şeye sahip, ama herkesin açgözlülüğünü karşılayacak kadar değil."
14:20
So the message he was giving us
336
845000
2000
Bize burada vermek istediği mesaj
14:22
was you must get more from less and less and less
337
847000
3000
az ve hatta daha da azdan çok var etmelisiniz ki
14:25
so that you can share it for more and more people,
338
850000
2000
daha çok ve daha çok insanla paylaşabilesiniz,
14:27
not only the current generation,
339
852000
2000
ama sadece şimdiki nesille değil,
14:29
but the future generations.
340
854000
2000
gelecekteki nesillerle de.
14:31
And he also said, "I would prize every invention of science
341
856000
3000
O bir de şunu dedi, "Ben herkesin yararı için yapılmış
14:34
made for the benefit for all."
342
859000
2000
bütün bilimsel buluşları takdir ederim."
14:36
So he was giving you the message that you must have it for more and more people,
343
861000
3000
Burada da bize sadece birkaç kişi için değil, daha çok insan için yapmanız gerektiği
14:39
not just a few people.
344
864000
2000
mesajını veriyor.
14:41
And therefore, ladies and gentlemen,
345
866000
2000
Ve işte bu yüzden, bayanlar ve baylar,
14:43
this is the theme, getting more
346
868000
2000
temamız, azdan daha çok insan için
14:45
from less for more.
347
870000
2000
daha çok varetmek.
14:47
And mind you,
348
872000
2000
Ve unutmayın ki,
14:49
it is not getting just a little more for just a little less.
349
874000
3000
sadece biraz azdan biraz daha çok varetmek değil.
14:52
It's not about low cost.
350
877000
2000
Düşük maliyetle alakalı değil.
14:54
It's about ultra-low cost.
351
879000
2000
Ultra-düşük maliyetten bahsediyoruz.
14:56
You cannot say it's a mere treatment 10,000 dollars,
352
881000
2000
Normalde 10.000 dolar olan bir tedaviyi,
14:58
but because you are poor I'll give it for 9,000.
353
883000
3000
siz fakirsiniz diye 9,000 dolara vermek değil.
15:01
Sorry, it doesn't work. You have to give it for 100 dollars, 200 dollars.
354
886000
3000
Üzgünüm, böyle olmaz. O tedaviyi, 100, 200 dolara vermelisiniz.
15:04
Is it possible? It has been made possible, by the way,
355
889000
3000
Bu mümkün mü? Mümkün hale getirildi, bu arada,
15:07
for certain other different reasons.
356
892000
3000
birçok farklı sebepten dolayı.
15:10
So you are not talking about low cost, you are talking about ultra-low cost.
357
895000
3000
Yani düşük maliyetten bahsetmiyoruz, ultra-düşük maliyetten bahsediyoruz.
15:13
You are not talking about affordability,
358
898000
2000
Sadece alım gücünden bahsetmiyoruz,
15:15
you are talking about extreme affordability.
359
900000
2000
uç seviyede bir alım gücünden bahsediyoruz.
15:17
Because of the four billion people whose income is under two dollars a day.
360
902000
3000
Kazancı günde iki dolardan daha az olan dört milyar insan nedeniyle.
15:21
You're not talking exclusive innovation.
361
906000
3000
Inhisari yenilikten bahsetmiyoruz.
15:24
You're talking about inclusive innovation.
362
909000
3000
Herkesi kapsayan yenilikten bahsediyoruz.
15:27
And therefore, you're not talking about incremental innovation,
363
912000
2000
Ve bu yüzden, aşamalı yenilikten bahsetmiyoruz,
15:29
you're talking about disruptive innovation.
364
914000
2000
radikal bir yenilikten bahsediyoruz.
15:31
The ideas have to be such
365
916000
2000
Fikirler öyle olmalı ki
15:33
that you think in completely different terms.
366
918000
3000
tamamen farklı koşullarda düşünmelisiniz.
15:36
And I would also add,
367
921000
2000
Ve özellikle ekliyorum,
15:38
it is not only getting more from less for more
368
923000
2000
sadece daha çok insan için azdan çok
15:40
by more and more people, the whole world working for it.
369
925000
3000
var etmek de değil, bütün dünya buna çalışıyor.
15:43
I was very touched when I saw a breakthrough the other day.
370
928000
3000
Geçen gün gördüğüm bir başarından çok etkilendim.
15:46
You know, incubators for infants, for example.
371
931000
2000
Örneğin, yeni doğmuş bebekler için kuvözler.
15:48
They're not available in Africa.
372
933000
2000
Afrika kıtasında bunlardan yok.
15:50
They're not available in Indian villages.
373
935000
2000
Hindistan'daki köylerde yok.
15:52
And infants die.
374
937000
2000
Ve bebekler ölüyor.
15:54
And incubator costs 2,000 dollars.
375
939000
3000
Ve kuvözler 2.000 dolara maloluyor.
15:57
And there's a 25-dollar incubator
376
942000
2000
Ama artık 25 dolarlık ve aynı işlevi
15:59
giving that performance that had been created.
377
944000
2000
gören bir kuvöz yaratıldı.
16:01
And by whom?
378
946000
2000
Kim tarafından mı?
16:03
By young students from Standford University
379
948000
3000
bir "uç seviyede alım gücü" projesi üstünde çalışan
16:06
on an extreme affordability project that they had, basically.
380
951000
3000
Stanford Universitesi'ndeki genç öğrenciler tarafından.
16:09
Their heart is in the right place, like Ratan Tata.
381
954000
3000
Kalpleri, ayni Ratan Tata gibi, doğru yerde.
16:12
It's not just innovation, compassion and passion --
382
957000
3000
Sadece yenilik, şefkat ve tutku degil --
16:15
compassion in the heart and passion in the belly.
383
960000
2000
kalpteki şefkat ve içimizdeki tutku.
16:17
That's the new world that we want to create.
384
962000
3000
Işte yaratmak istediğimiz yeni dünya bu.
16:20
And that is why the message is that of Gandhian engineering.
385
965000
2000
Ve işte Gandi mühendisliğinin verdiği mesaj bu.
16:22
Ladies and gentlemen, I'd like to end before time.
386
967000
3000
Bayanlar ve baylar, zamanımdan önce bitirmek istiyorum.
16:25
I was also afraid of those 18 minutes.
387
970000
2000
Bu 18 dakikadan korkuyorum.
16:27
I've still one and a half to go.
388
972000
2000
Hala bir buçuk dakikam var.
16:29
The message, the final message, is this:
389
974000
3000
Vereceğim son mesaj ise şu:
16:32
India gave a great gift to the world.
390
977000
3000
Hindistan dünyaya büyük bir hediye verdi.
16:35
What was that?
391
980000
2000
Neydi bu?
16:37
[In the] 20th century, we gave Gandhi to the world.
392
982000
3000
20. yüzyılda dünyaya Gandi'yi verdik.
16:40
The 21st century gift,
393
985000
2000
21. yüzyıldaki hediye,
16:42
which is very, very important for the whole world,
394
987000
2000
bütün dünya için çok ama çok önemli,
16:44
whether it is global economic meltdown,
395
989000
2000
gerek global ekonomik kriz olsun,
16:46
whether it is climate change --
396
991000
2000
gerek iklim değişiklikleri olsun --
16:48
any problem that you talk about
397
993000
2000
hakkında konuştuğumuz bütün sorunlar
16:50
is gaining more from less for more and more --
398
995000
2000
daha çok insan için azdan çok varetmekle ilgili --
16:52
not only the current generations,
399
997000
2000
sadece şimdiki nesil için degil,
16:54
for the future generations.
400
999000
2000
gelecekteki nesiller için de.
16:56
And that can come only from Gandhian engineering.
401
1001000
2000
Ve bu sadece Gandi mühendisliğinden gelebilir.
16:58
So ladies and gentlemen, I'm very happy to announce,
402
1003000
3000
Bu yuzden bayanlar ve baylar, size 21. yüzyılda
17:01
this gift of the 21st century
403
1006000
2000
Hindistan'ın dünyaya hediyesini
17:03
to the world from India,
404
1008000
2000
sunmaktan gurur duyuyorum.
17:05
Gandhian engineering.
405
1010000
2000
Gandi Mühendisliği.
17:07
(Applause)
406
1012000
8000
(Alkış)
17:15
Lakshmi Pratury: Thank you, Dr. Mashelkar. (R.A. Mashelkar: Thank you very much.)
407
1020000
3000
Lakshmi Pratury: Teşekkürler Dr. Mashelkar. (R.A. Mashelkar: Çok teşekkürler.)
17:18
LP: A quick question for you.
408
1023000
2000
LP: Kısa bir sorum olacak.
17:20
Now, when you were a young boy in this school,
409
1025000
3000
Şimdi, siz bu okulda küçük bir çocukken,
17:23
what were your thoughts, like what did you think you could become?
410
1028000
3000
aklınızdan neler geçiyordu, ne olacağınızı düşünüyordunuz?
17:26
What do you think that drove you?
411
1031000
2000
Sizi sürükleyen şey neydi?
17:28
Was there a vision you had? What is it that drove you?
412
1033000
3000
Bir vizyonunuz var mıydı? Sizi ne sürükledi?
17:31
RAM: I'll tell you a story that drove me, that transformed my life.
413
1036000
3000
RAM: Size beni sürükleyen, hayatımı değiştiren bir hikaye anlatacağım.
17:34
I remember, I went to a poor school,
414
1039000
3000
Fakir bir okula gittiğimi hatırlıyorum,
17:37
because my mother could not gather the 21 rupees,
415
1042000
3000
çünkü annem gereken 21 rupeyi, yani yaklaşık bir buçuk doları
17:40
that half a dollar that was required
416
1045000
2000
gereken sürede
17:42
within the stipulated time.
417
1047000
2000
biraraya getiremiyordu.
17:44
It was [unclear] high school.
418
1049000
3000
Bu bir liseydi.
17:47
But it was a poor school with rich teachers, honestly.
419
1052000
3000
Zengin öğretmenlere sahip ama fakir bir okuldu.
17:50
And one of them was [unclear] who taught us physics.
420
1055000
3000
Ve bir tanesi bize fizik dersine geliyordu.
17:53
One day he took us out into the sun
421
1058000
2000
Bir gün bizi güneşli bir havada
17:55
and tried to show us how to find
422
1060000
2000
dışarı çıkardı ve bize dışbükey bir merceğin
17:57
the focal length of a convex lens.
423
1062000
3000
odak uzaklığını nasıl bulacağımızı göstermeye çalıştı.
18:00
The lens was here. The piece of paper was there. He moved it up and down.
424
1065000
3000
Mercek oradaydı. Kağıt parçası da oyle. Yukarı aşağı oynattı.
18:03
And there was a bright spot up there.
425
1068000
3000
Ve orada parlak bir nokta oluştu.
18:06
And then he said, "This is the focal length."
426
1071000
2000
Ve bize dönüp "Işte odak uzaklığı bu" dedi.
18:08
But then he held it for a little while, Lakshmi.
427
1073000
3000
Ama sonra onu bir süre eliyle tuttu, Lakshmi.
18:11
And then the paper burned.
428
1076000
2000
Ve kağıt bir anda yandı.
18:13
When the paper burned, for some reason he turned to me,
429
1078000
2000
Kağıt yanınca, nedense bana döndü ve
18:15
and he said, "Mashelkar, like this,
430
1080000
3000
dedi ki, "Mashelkar, bunun gibi,
18:18
if you do not diffuse your energies,
431
1083000
2000
eğer enerjini dağıtmazsan,
18:20
if you focus your energies,
432
1085000
2000
eğer enerjini odaklarsan,
18:22
you can achieve anything in the world."
433
1087000
3000
bu dünyada istediğin her şeyi başarabilirsin."
18:25
That gave me a great message: focus and you can achieve.
434
1090000
3000
Bu bana çok önemli bir mesaj verdi: odaklanırsan başarabilirsin.
18:28
I said, "Whoa, science is so wonderful,
435
1093000
2000
Ve kendi kendime dedim ki, "Vay be, bilim harika birşeymis,
18:30
I have to become a scientist."
436
1095000
2000
ben bir bilim adami olmalıyım."
18:32
But more importantly, focus and you can achieve.
437
1097000
3000
Ama daha da önemlisi, odaklanırsan başarabilirsin.
18:35
And that message, very frankly,
438
1100000
2000
Ve bu mesaj gerçekten de
18:37
is valuable for society today.
439
1102000
2000
bugünkü toplum için çok değerli.
18:39
What does that focal length do?
440
1104000
3000
Odak uzaklığı ne yapar?
18:42
It has parallel lines, which are sun rays.
441
1107000
3000
Güneş ışınlarına benzer şekilde paralel çizgileri vardır.
18:45
And the property of parallel lines
442
1110000
2000
Ve paralel çizgilerin özelliği
18:47
is that they never meet.
443
1112000
2000
asla kesişmemeleridir.
18:49
What does that convex lens do?
444
1114000
2000
Dışbükey mercek ne yapar?
18:51
It makes them meet.
445
1116000
2000
Onları kesiştirir.
18:53
This is convex lens leadership.
446
1118000
2000
Bu "dışbükey mercek" liderliği.
18:55
You know what today's leadership is doing? Concave length.
447
1120000
3000
Bugünku liderler ne yapiyor? Içbükey uzunluğu.
18:58
They divide them farther.
448
1123000
3000
Çizgileri daha da uzaklaştırıyorlar.
19:01
So I learned the lesson
449
1126000
2000
Böylece ben dışbükey mercek liderliğini
19:03
of convex lens leadership from that.
450
1128000
2000
bu olaydan öğrendim.
19:05
And when I was at National Chemical Laboratory [unclear].
451
1130000
3000
Ve ben Ulusal Kimya Laboratuvarındayken, takımlar oluşturdum.
19:08
When I was at Council of Scientific Industry Research --
452
1133000
2000
ben Bilimsel Endüstri Araştırma Konseyi'ndeyken --
19:10
40 laboratories -- when two laboratories were not talking to each other,
453
1135000
2000
40 laboratuvar -- iki laboratuvar birbiriyle konuşmadığında,
19:12
I would [unclear].
454
1137000
3000
takımlar oluşturdum.
19:15
And currently I'm president of Global Research Alliance,
455
1140000
2000
Ve şimdi Global Araştırma Ittifakının başkanıyım,
19:17
60,000 scientists in nine counties, right from India to the U.S.
456
1142000
3000
ABD'den Hindistan'a dokuz ulkede 60,000 bilim adamı.
19:20
I'm trying to build a global team,
457
1145000
3000
Küresel bir takım kurmaya çalışıyorum,
19:23
which will look at the global grand challenges that the world is facing.
458
1148000
3000
dünyanın yüzleşmesi gereken küresel büyük sorunlarla ilgilenecek.
19:26
That was the lesson. That was the inspirational moment.
459
1151000
2000
Ders buydu. Ilham veren olay buydu.
19:28
LP: Thank you very much. (RAM: Thank you.)
460
1153000
3000
LP: Çok teşekkür ederim. (RAM: Teşekkürler)
19:31
(Applause)
461
1156000
3000
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
R.A. Mashelkar - Scientist, innovatorUsing a principle he calls “convex lens leadership,” R.A. Mashelkar’s vision has catapulted india’s talent for science and innovation onto the international stage.
Why you should listen
R.A. Mashelkar holds a long list of directorships, degrees and awards, all focused on advancing science and inclusive innovation in india. He's the president of the Global Research Alliance. While promoting and leading research agencies, he also has spearheaded efforts to protect traditional knowledge and expand intellectual property rights.
Known for his pioneering scientific contributions in polymer science, he is now propagating the principles of gandhian engineering, a system of development aligned with sustainability principles to create more useful goods and services for more people using fewer resources.
R.A. Mashelkar | Speaker | TED.com