ABOUT THE SPEAKER
Jeffrey Kluger - Senior Editor, TIME Magazine
A senior editor of science and technology reporting at TIME magazine, Jeffrey Kluger has written books on a wide range of science subjects, including the Polio vaccine, Apollo 13 and the effect of sibling relationships.

Why you should listen

Jeffrey Kluger is a senior editor at TIME magazine, where he has worked since 1996. In 1994, he co-authored Lost Moon: The Perilous Voyage of Apollo 13, which was the basis for the Tom Hanks film Apollo 13. His book about Jonas Salk and the Polio vaccine, Splendid Solution, was published in 2006. Three years later, he published Simplexity: Why Simple Things Become Complex (and Why Complex Things Can Be Made Simple). His latest book, The Sibling Effect, came out in 2011.

More profile about the speaker
Jeffrey Kluger | Speaker | TED.com
TEDxAsheville

Jeffrey Kluger: The sibling bond

Filmed:
754,229 views

Were you the favorite child, the wild child or the middle child? At TEDxAsheville, Jeffrey Kluger explores the profound life-long bond between brothers and sisters, and the influence of birth order, favoritism and sibling rivalry. (Filmed at TEDxAsheville.)
- Senior Editor, TIME Magazine
A senior editor of science and technology reporting at TIME magazine, Jeffrey Kluger has written books on a wide range of science subjects, including the Polio vaccine, Apollo 13 and the effect of sibling relationships. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
TEDTED has alreadyzaten persuadedikna me
to changedeğişiklik my life in one smallküçük way,
0
1041
4330
TED beni şimdiden hayatımı ufak
bir şekilde değiştirmeye ikna etti -
00:16
by persuadingikna me to changedeğişiklik
the openingaçılış of my speechkonuşma.
1
5395
3347
konuşmamın başını değiştirmeye
ikna ederek.
00:19
I love this ideaFikir of engagementnişan.
2
8766
3075
Bu katılım fikrine bayılıyorum.
00:22
So, when you leaveayrılmak here todaybugün,
3
11865
2208
O yüzden bugün buradan ayrıldığınızda
00:25
I'm going to asksormak you
to engagetutmak or re-engageyeniden etkileşimde
4
14097
3926
sizden hayatınızdaki en önemli insanların
00:29
with some of the mostçoğu importantönemli
people in your liveshayatları:
5
18047
2762
bazılarıyla yeniden iletişime geçmenizi
istiyorum:
00:31
your brothersKardeşler and sisterskız kardeşler.
6
20833
1459
Kardeşlerinizle...
00:33
It can be a profoundlyderinden
life-affirmingyaşam onaylayan thing to do,
7
22879
4019
Her zaman kolay olmasa bile
bunu yapmak
00:37
even if it isn't always easykolay.
8
26922
1817
hayatınızı olumlu etkileyebilir.
00:40
This is a man namedadlı ElliotElliot,
9
29938
2473
Bu adamın ismi Elliot,
00:43
for whomkime things were very difficultzor.
10
32435
2952
kendisi için bazı şeyler çok zordu.
00:46
ElliotElliot was a drunksarhoş.
11
35411
1740
Elliot bir ayyaştı.
00:48
He spentharcanmış mostçoğu of his life
battlingmücadele alcoholismalkolizm,
12
37175
3974
Ömrünün çoğunda alkolizm,
00:52
depressiondepresyon, morphinemorfin addictionbağımlılığı,
13
41173
2595
depresyon, morfin bağımlılığıyla
mücadele etti
00:54
and that life endedbitti
when he was just 34 yearsyıl oldeski.
14
43792
3403
ve hayata sadece 34 yaşındayken
veda etti.
00:58
What madeyapılmış things harderDaha güçlü for ElliotElliot
is that his last nameisim was RooseveltRoosevelt.
15
47806
4423
Elliot için işleri iyice zorlaştıran
soyadının Roosevelt olmasıydı.
01:03
And he could never quiteoldukça
get pastgeçmiş the comparisonskarşılaştırmalar
16
52253
2859
Ve hiçbir zaman
01:06
with his bigbüyük brothererkek kardeş TeddyTeddy,
17
55136
1715
hayatı daha rahat yaşayan
01:07
for whomkime things always seemedgibiydi
to come a little bitbit easierDaha kolay.
18
56875
3097
abisi Teddy ile
kıyaslanmaktan kurtulamadı.
01:12
It wasn'tdeğildi easykolay beingolmak BobbyBobby, eitherya.
19
61083
2600
Bobby olmak da kolay değildi.
01:14
He was alsoAyrıca the siblingkardeş of a presidentDevlet Başkanı.
20
63707
2221
O da bir başkanın kardeşiydi.
01:16
But he adoredhayran his brothererkek kardeş, JackJack.
21
65952
2351
Ama kardeşi Jack'e bayılırdı.
01:19
He foughtkavga etti for him,
22
68327
1460
Onun için savaştı,
01:20
he workedişlenmiş for him.
23
69811
1560
onun için çalıştı.
01:22
And when JackJack diedvefat etti, he bledBled for him, too.
24
71395
2980
Ve Jack öldüğünde
onun acısını içinde hissetti.
01:26
In the yearsyıl that followedtakip etti,
BobbyBobby would smilegülümseme,
25
75244
3455
Takip eden yıllarda Bobby gülümserdi
01:29
but it seemedgibiydi laboredzahmetli.
26
78723
1631
ama hep zoraki gözükürdü.
01:31
He'dO istiyorsunuz losekaybetmek himselfkendisi in his work,
27
80378
2107
Kendini işinde kaptırırdı
01:33
but it seemedgibiydi torturedişkence.
28
82509
1960
ama işkence çekiyor gibiydi.
01:35
Bobby'sBobby 'nin ownkendi deathölüm, so similarbenzer to John'sJohn's,
29
84493
3701
Bobby'nin John'unkine
çok yakın olan ölümü
01:39
seemsgörünüyor somehowbir şekilde fittinguydurma.
30
88218
1518
bir şekilde uygun görünüyor.
01:41
JohnJohn KennedyKennedy was robbedsoydular of his younggenç life;
31
90337
3187
John Kennedy genç hayatından
alıkonulmuştu;
01:44
BobbyBobby seemedgibiydi almostneredeyse
to have been relievedrahatladım of his.
32
93548
3667
Bobby'nınki kendisininkinden
neredeyse tamamen alınmıştı.
01:49
There mayMayıs ayı be no relationshipilişki
that effectsetkileri us more profoundlyderinden,
33
98324
4507
Bizi kardeşimizle olandan daha
derinlemesine etkileyen
01:53
that's closeryakın, finerdaha ince, harderDaha güçlü,
34
102855
3344
daha yakın, daha ince, daha zor
01:57
sweetertatlı, happierdaha mutlu, sadderdaha üzgün,
35
106223
3124
daha tatlı, daha mutlu, daha üzüntülü,
02:00
more filleddolu with joysevinç or fraughtdolu with woevah
36
109371
2978
daha neşe dolu veya hüzünle kaplı
02:03
than the relationshipilişki we have
with our brothersKardeşler and sisterskız kardeşler.
37
112373
3266
başka bir ilişki yoktur.
02:07
There's powergüç in the siblingkardeş bondbağ.
38
116114
2739
Kardeş bağında bir güç var.
02:11
There's pageantrygeçit töreni.
39
120174
1518
Bir tören var.
02:14
There's petulancepetulance, too,
40
123220
1694
Aksilik de var
02:15
as when NeilNeil BushBush,
41
124938
2443
mesela Neil Bush'un,
02:18
siblingkardeş of bothher ikisi de a presidentDevlet Başkanı
and a governorVali, famouslyünlü gripedkavramalı,
42
127405
3909
bir başkanın ve valinin kardeşinin
dertlenmesi,
02:22
"I've lostkayıp patiencesabır for beingolmak comparedkarşılaştırıldığında
to my olderdaha eski brothersKardeşler,"
43
131338
5122
"Abilerimle kıyaslanmaktan
sabrım tükendi"
02:27
as if JebJeb and GeorgeGeorge W
were somehowbir şekilde responsiblesorumluluk sahibi
44
136484
3807
sanki Jeb ve George W. bir şekilde
02:31
for the savingstasarruf and loanborç scandalskandal
and the messydağınık divorceboşanma
45
140315
2864
Neil'i kamunun gözüne sokan
tasarruf ve kredi skandalı
02:34
that markedişaretlenmiş NeilNeil in the publichalka açık eyegöz.
46
143203
2691
ve sorunlu boşanmasından
sorumlularmış gibi.
02:38
But more importantönemli
than all of these things,
47
147264
2686
Ama bunlardan daha da önemlisi,
02:40
the siblingkardeş bondbağ can be
a thing of abidinguyan love.
48
149974
3221
kardeş bağı, sonsuz sevginin
bir parçası olabilir.
02:44
Our parentsebeveyn leaveayrılmak us too earlyerken,
49
153219
1803
Ebeveynlerimiz bizi erkenden bırakır
02:46
our spouse and our childrençocuklar
come alonguzun bir too lategeç.
50
155635
3377
eşimiz ve çocuklarımız fazla geç gelir.
02:50
Our siblingsKardeşler are the only onesolanlar
who are with us
51
159036
3038
Kardeşlerimiz tüm yolculuk boyunca
02:53
for the entiretüm ridebinmek.
52
162098
1476
bizimle olan tek kişilerdir.
02:55
Over the arcArk of decadeson yıllar,
there mayMayıs ayı be nothing
53
164280
2647
On yıllar içinde bizi kardeşlerimizle
ilişkimizden
02:57
that definestanımlar us and formsformlar us
more powerfullygüçlü bir şekilde
54
166951
3525
daha fazla tanımlayan
03:01
than our relationshipilişki
with our sisterskız kardeşler and brothersKardeşler.
55
170500
3199
ve şekillendiren
başka hiçbir şey olmayabilir.
03:04
It was truedoğru for me,
56
173723
1984
Benim için bu böyleydi,
03:06
it's truedoğru for your childrençocuklar
57
175731
2054
çocuklarınız için böyle
03:08
and if you have siblingsKardeşler,
it's truedoğru for you, too.
58
177809
2484
ve eğer kardeşiniz varsa
sizin için de öyle.
03:12
This pictureresim was takenalınmış when SteveSteve,
on the left, was eightsekiz yearsyıl oldeski.
59
181227
3942
Bu fotoğraf, Steve, soldaki,
sekiz yaşındayken çekildi.
03:16
I was sixaltı, our brothererkek kardeş GaryGary was fivebeş
and my brothererkek kardeş BruceBruce was fourdört.
60
185193
4959
Ben altı yaşındaydım, kardeşimiz Gary beş,
Bruce dört yaşındaydı.
03:21
I will not say what yearyıl it was takenalınmış.
61
190176
2150
Hangi sene çekildiğini söylemeyeceğim.
03:23
It was not this yearyıl.
62
192350
1593
Bu sene değildi.
03:24
(LaughterKahkaha)
63
193967
1317
(Kahkahalar)
03:26
I openaçık my newyeni bookkitap, "The SiblingKardeş EffectEtkisi,"
64
195308
2759
Bir Cumartesi sabahı, yeni kitabım
03:29
on a SaturdayCumartesi morningsabah,
65
198091
1464
"Kardeş Etkisi"ni açıyorum,
03:30
not long before this pictureresim was takenalınmış,
66
199579
2388
bu resmin çekilmesinden çok önce değil
03:32
when the threeüç olderdaha eski brothersKardeşler decidedkarar
that it mightbelki be a very good ideaFikir
67
201991
3720
üç büyük kardeş, oyun odamızdaki
sigorta kabinine
03:36
to lockkilitlemek the youngerdaha genç brothererkek kardeş
in a fusesigorta cabinetdolap in our playroomOyun Odası.
68
205735
3483
en küçük kardeşi kilitlemenin iyi
bir fikir olduğuna karar verdiğinde.
03:40
(LaughterKahkaha)
69
209242
1134
(Kahkahalar)
03:41
We were, believe it or not,
tryingçalışıyor to keep him safekasa.
70
210400
3683
İster inanın ister inanmayın,
onu güvende tutmaya çalışıyorduk.
03:46
Our fatherbaba was a hotheadedöfkeli man,
71
215195
2939
Babamız asabi bir adamdı
03:49
somebodybirisi who didn't take kindlyLütfen
to beingolmak disturbedrahatsız on SaturdayCumartesi morningsSabahları.
72
218158
4641
Cumartesi sabahları rahatsız edilmeye
tahammülü yoktu.
03:53
I don't know what he thought his life
would be like on SaturdayCumartesi morningsSabahları
73
222823
3515
En küçüğü doğduğunda yaşları dört
veya daha küçük olan
03:57
when he had fourdört sonsoğulları,
74
226362
1155
dört tane oğlu varken
03:58
agesyaşlar fourdört yearsyıl oldeski or youngerdaha genç
when the youngestEn genç one was borndoğmuş,
75
227541
3045
Cumartesi sabahlarının
nasıl olacağını düşündü bilmiyorum
04:01
but they weren'tdeğildi quietsessiz.
76
230610
1638
ama sessiz değillerdi.
04:03
He did not take to that well.
77
232272
1756
Bunu hiç iyi karşılamazdı.
04:05
And he would reacttepki to beingolmak
disturbedrahatsız on a SaturdayCumartesi morningsabah
78
234488
3575
Ve Cumartesi sabahları rahatsız edilmeye
04:09
by stalkingtakip into the playroomOyun Odası
79
238087
1886
oyun odasına gelip
04:10
and administeringyönetme a very freewheelingfreewheeling
formform of a corporalOnbaşı punishmentceza,
80
239997
3912
kime uzanırsa patlayacak şekilde
04:14
lashingbağlama out at whoeverher kim
was withiniçinde arms'silah' reachulaşmak.
81
243933
2975
bayağı serbest bir bedensel ceza
uygulayarak tepki gösterirdi.
04:18
We were by no meansanlamına geliyor batteredhırpalanmış childrençocuklar
but we did get hitvurmak,
82
247938
3552
Şiddete uğrayan çocuklar değildik
ama dayak yedik
04:22
and we foundbulunan it terrifyingdehşet verici.
83
251514
1609
ve bunu çok korkutucu bulurduk.
04:24
So we devisedtasarladı a sortçeşit of
scatter-and-hidedağılım ve gizleme drillmatkap.
84
253784
2970
O yüzden bir dağıl-ve-saklan tatbikatı
uygulardık.
04:27
(LaughterKahkaha)
85
256778
1035
(Kahkahalar)
04:28
As soonyakında as we saw or heardduymuş
the footstepsayak sesleri cominggelecek,
86
257837
3902
Ayak seslerini görür görmez
veya duyar duymaz
04:32
SteveSteve, the oldesten eski, would wriggleseyrederdik
underaltında the couchkanepe,
87
261763
2969
Steve, en büyüğümüz,
koltuğun altına kıvrılır,
04:35
I would divedalış into the closetdolap
in the playroomOyun Odası,
88
264756
3644
ben oyun odasındaki dolaba dalar,
04:39
GaryGary would divedalış into
a window-seatpencere kenarı toyoyuncak chestgöğüs,
89
268424
2915
Gary oyuncak sandığına dalardı
04:42
but not before we closedkapalı
BruceBruce insideiçeride the fusesigorta boxkutu.
90
271363
3525
ama hiçbiri Bruce'u sigorta kutusuna
kapamadan önce olmazdı.
04:45
We told him it was
AlanAlan Shepard'sShepard'ın spaceuzay capsulekapsül,
91
274912
2847
Ona Alan Shepard'ın zaman kapsülü
olduğunu söylerdik
04:48
and that somehowbir şekilde madeyapılmış it work better.
92
277783
1763
ve bu işleri kolaylaştırırdı.
04:50
(LaughterKahkaha)
93
279570
2141
(Kahkahalar)
04:52
I darecesaret say my fatherbaba was never
fooledaptal by this ruseRusçuk.
94
281735
3713
Söyleyebilirim ki babam
bu tezgaha kanmazdı.
04:56
And it was only in latersonra
yearsyıl that I beganbaşladı to think
95
285472
2722
Ve ancak seneler sonra düşündüm de
04:59
perhapsbelki it wasn'tdeğildi a good ideaFikir
to squeezesıkmak a four-year-oldDört yaşındaki
96
288218
2965
belki de dört yaşındaki bir çocuğu
eski tarz, vidalanamayan
05:02
up againstkarşısında a panelpanel of old-styleeski stil,
un-screwablevidasız high-voltageyüksek gerilim fusesSigortalar.
97
291207
5068
yüksek sigorta paneline dayamak
çok da iyi bir fikir değilmiş.
05:07
(LaughterKahkaha)
98
296299
1439
(Kahkahalar)
05:08
But my brothersKardeşler and I,
even throughvasitasiyla those unhappymutsuz timeszamanlar,
99
297762
4475
Ama abilerim ve ben,
o mutsuz günlerde bile
05:13
camegeldi throughvasitasiyla them, with something
that was clearaçık and hardzor and fine:
100
302261
5299
açık, sağlam ve ince bir şeyle onların
üstesinden geldik:
05:18
a primalilkel appreciationtakdir
for the bondbağ we sharedpaylaşılan.
101
307584
3624
paylaştığımız bağın kıymetini bilerek.
05:22
We were a unitbirim -- a loudyüksek sesle, messydağınık
102
311639
3717
Biz bir birimdik -- gürültücü, dağınık,
05:26
brawlingkavga, loyalsadık, lovingseven,
103
315380
2815
kavgacı, sadık, sevecen
05:29
lastingkalıcı unitbirim.
104
318219
1416
ve dirençli bir birim.
05:31
We feltkeçe much strongergüçlü that way
than we ever could as individualsbireyler.
105
320400
4400
Birey olarak hissedebileceğimizden
çok daha güçlü hissettik.
05:35
And we knewbiliyordum that as our liveshayatları wentgitti on,
106
324824
2477
Ve hayatımız devam ettikçe
05:38
we could always be ableyapabilmek
to call on that strengthkuvvet.
107
327325
2525
bu güce sahip olacağımızı biliyorduk.
05:42
We're not aloneyalnız.
108
331299
1383
Yalnız değiliz.
05:43
UntilKadar 15 yearsyıl agoönce,
109
332706
1778
15 yıl öncesine kadar
05:45
scientistsBilim adamları didn't really payödeme much
attentionDikkat to the siblingkardeş bondbağ.
110
334508
3354
bilim adamları kardeş bağına pek
ilgi göstermediler.
05:48
And with good reasonneden:
111
337886
1239
Ve iyi bir sebeple:
05:50
you have just one motheranne,
you have just one fatherbaba
112
339149
3126
sadece bir anneniz, bir babanız vardır
05:53
if you do marriageevlilik right,
you have one spouse for life.
113
342299
3300
eğer doğru evlenirseniz
hayat boyu bir eşiniz vardır.
05:56
SiblingsKardeş can claimİddia
noneYok of that uniquenessteklik.
114
345623
2578
Kardeşler bu kadar özel değildir.
05:59
They're interchangeableyer değiştirebilir, fungiblekarşılanabilir,
a kindtür of householdev halkı commodityemtia.
115
348225
4385
Onlar değiştirilebilir, tazmini mümkün
bir çeşit ev eşyasıdır.
06:03
ParentsAnne setset up shopDükkan and beginbaşla stockingçorap
theironların shelvesraflar with inventoryenvanter,
116
352634
4261
Ebeveynler dükkanı açar
ve envanter ile rafları doldururlar
06:07
the only limitationsınırlama beingolmak spermsperm,
eggYumurta and economicsekonomi bilimi.
117
356919
3037
tek limit sperm, yumurta ve ekonomidir.
06:10
(LaughterKahkaha)
118
359980
1007
(Kahkahalar)
06:12
As long as you can keep breathingnefes,
you mayMayıs ayı as well keep stockingçorap.
119
361011
3397
Nefes almaya devam ettikçe
depolamaya devam edebilirsin.
06:15
Now, naturedoğa is perfectlykusursuzca happymutlu
with that arrangementdüzenleme,
120
364432
3680
Doğa bu düzenden gayet memnun
06:19
because our primalilkel directiveyönergesi here
121
368136
2688
çünkü ana hedefimiz
06:21
is to get as manyçok of our genesgenler
as possiblemümkün into the nextSonraki generationnesil.
122
370848
3708
olabildiğince fazla genimizi
bir sonraki nesle aktarmak.
06:26
AnimalsHayvanlar wrestleGüreş with
these sameaynı issuessorunlar, too,
123
375581
2796
Hayvanlar da aynı meseleyle uğraşıyor
06:29
but they have a more straightforwardbasit way
of dealingmuamele with things.
124
378401
3428
ama onların daha doğrudan yolları var.
06:32
A crestedTepeli penguinPenguen that has laidkoydu two eggsyumurta
will take a good look at them
125
381853
3687
İki yumurta yumurtlayan Eudyptes pengueni
ikisine de şöyle bir bakıp
06:36
and bootönyükleme the smallerdaha küçük one out of the nestyuva,
126
385564
2635
daha küçük olan yumurtayı yuvadan atar,
06:39
the better to focusodak her attentionsdikkatini
on the presumablymuhtemelen heartieryürekli chickpiliç
127
388223
3662
böylece daha büyük yumurtada olan
daha sağlıklı yavrusuna odaklanabilir.
06:42
in the biggerDaha büyük shellkabuk.
128
391909
1399
06:45
A blacksiyah eaglekartal will allowizin vermek
all of her chickscivciv to hatchkapağı
129
394366
3258
Bir kara şahin tüm yumurtalarının
çatlamasına izin verir
06:48
and then standdurmak back while the biggerDaha büyük onesolanlar
fightkavga it out with the little onesolanlar,
130
397648
3927
ve sonra büyük olanlar küçük olanlarla
kavga ederken geride durur
06:52
typicallytipik rippingmüthiş them to ribbonsşeritler
131
401599
1671
genelde büyükler küçükleri parçalar
06:54
and then settlingyerleşme back
to growbüyümek up in peaceBarış.
132
403294
2173
ve sonra da geri çekilip
barış içinde büyürler.
06:57
PigletsPiglets, cuteşirin as they are,
133
406587
2104
Domuz yavruları, çok tatlı olsalar da
06:59
are borndoğmuş with a strangegarip
little outwarddışa doğru setset of pointingişaret teethdiş,
134
408715
4105
dışa dönük dişlerle doğarlar
07:03
that they use to jabaşı at one anotherbir diğeri
135
412844
1887
ve bu dişleri annelerini emerken
07:05
as they competeyarışmak
for the choicestchoicest nursingHemşirelik spotsnoktalar.
136
414755
2803
daha iyi bir yer bulmak için
birbirlerine batırırlar.
07:10
The problemsorun for scientistsBilim adamları
137
419685
1598
Bilim adamlarının sorunu
07:12
was that this wholebütün ideaFikir of siblingsKardeşler
as second-classikinci sınıf citizensvatandaşlar
138
421892
4881
kardeşlerin
ikinci-sınıf vatandaş olması fikrinin
07:17
never really seemedgibiydi to holdambar up.
139
426797
2837
hiçbir zaman tutmamasıydı.
07:21
After the researchersaraştırmacılar
had learnedbilgili all they could
140
430046
3626
Araştırmacılar aile içi ilişkileri, anne
ve diğer ilişkiler hakkında
07:24
from the relationshipsilişkiler in the familyaile,
mothersanneler and other relationshipsilişkiler,
141
433696
5920
öğrenebilecekleri her şeyi öğrendikten
sonra tek buldukları,
07:30
they still camegeldi up with some
temperamentaltemperamental darkkaranlık mattermadde
142
439640
3211
bizi kendine çeken,
07:33
that was pullingçeken at us,
143
442875
1343
kendi yer çekimine sahip
07:35
exertinguygulamakla a gravityyerçekimi all its ownkendi.
144
444242
2155
bir kara maddeydi.
07:37
And that could only be our siblingsKardeşler.
145
446421
2332
Ve bu kardeşlerimizden başkası olamazdı.
07:40
Humansİnsanlar are no differentfarklı from animalshayvanlar.
146
449806
4012
İnsanların hayvanlardan bir farkı yoktur.
07:44
After we are borndoğmuş, we do whateverher neyse we can
147
453842
4276
Doğduktan sonra, ebeveynlerimizin
dikkatini çekmek için
07:49
to attractçekmek the attentionDikkat of our parentsebeveyn,
148
458142
2074
her şeyi yaparız,
07:51
determiningbelirleyen what our strongestEn güçlü
sellingsatış pointsmakas are
149
460240
3196
en güçlü yönlerimizi belirleyip
07:54
and marketingpazarlama them ferociouslyvahşice.
150
463460
2291
bu yönleri vahşice sergileriz.
07:56
Someone'sBirinin the funnykomik one,
someone'sbirisi var the prettygüzel one,
151
465775
2556
Birimiz komik olandır,
birimiz güzel olandır,
07:59
someone'sbirisi var the athleteatlet,
someone'sbirisi var the smartakıllı one.
152
468355
4182
birimiz sportif olandır,
birimiz zeki olandır.
08:04
ScientistsBilim adamları call this "deidentificationdeidentification."
153
473625
2401
Bilim adamları buna
"kendini tanımlama" diyor.
08:07
If my olderdaha eski brothererkek kardeş
is a high-schoollise footballFutbol playeroyuncu --
154
476588
2667
Eğer abim lisede futbol oyuncusuya--
08:10
whichhangi, if you saw my olderdaha eski
brothererkek kardeş, you'dşimdi etsen know he was not --
155
479279
2911
ki abimi görseydiniz öyle olmadığını
bilirdiniz--
08:13
I could becomeolmak a high-schoollise
footballFutbol playeroyuncu, too
156
482214
2550
o zaman ben de lisede futbol oyuncusu
olabilirdim,
08:15
and get at mostçoğu 50 percentyüzde of the applausealkış
in my familyaile for doing that.
157
484788
5587
bunu yaparak ailemde beğeninin yarısını
ben alabilirdim.
08:21
Or, I could becomeolmak studentÖğrenci
councilkonsey presidentDevlet Başkanı
158
490399
3517
Ya da öğrenci temsilcisi olabilirdim
08:24
or specializeuzmanlaşmak in the artssanat
159
493940
1971
veya sanatta kendimi geliştirebilirdim
08:26
and get 100 percentyüzde
of the attentionDikkat in that areaalan.
160
495935
3019
ve o alanda ilginin tamamını alabilirdim
08:30
SometimesBazen parentsebeveyn contaminatekontamine
the identificationkimlik processsüreç,
161
499917
3862
Bazen ebeveynler kendini tanımlama
sürecini kirletir,
08:34
communicatingiletişim to theironların kidsçocuklar subtlyustaca or not,
162
503803
2647
direk veya dolaylı yoldan çocuklarına
08:37
that only certainbelli kindsçeşit of accomplishmentsbaşarıları
will be applaudedalkışladı in the home.
163
506474
4304
evde sadece belirli başarıların
takdir edileceğini söylerler.
08:42
JoeJoe KennedyKennedy was famousünlü for this,
164
511556
2524
Joe Kennedy bunun için ünlüydü,
08:45
makingyapma it clearaçık to his ninedokuz childrençocuklar
165
514104
2154
dokuz çocuğuna
08:47
that they were expectedbeklenen to competeyarışmak
with one anotherbir diğeri in athleticsAtletizm
166
516282
3174
mutfakta yardımcılar ile birlikte
yemektense,
08:50
and were expectedbeklenen to winkazanmak,
167
519480
2251
masada aileleri ile birlikte yemek için
08:52
lestdiye they be madeyapılmış to eatyemek
in the kitchenmutfak with the help,
168
521755
3210
atletik alanda yarışacaklarını
08:55
ratherdaha doğrusu than in the diningyemek roomoda
with the familyaile.
169
524989
2809
ve kazanmaları gerektiğini söyledi.
08:59
It's no wondermerak etmek
170
528934
1177
Cılız ikinci-çocuk olan
09:01
that scrawnyCılız second-bornikinci doğan JackJack KennedyKennedy
foughtkavga etti so hardzor to competeyarışmak
171
530135
4658
Jack Kennedy daha yapılı abisi
Joe ile yarışmak için çok uğraşması
09:05
with his fitterTesisatçı firstbornilk doğan brothererkek kardeş, JoeJoe,
172
534817
2395
ve kendini genelde tehlikeye atması
09:08
oftensık sık at his periltehlike,
173
537236
1542
o kadar da şaşırtıcı değildi,
09:09
at one pointpuan, engagingçekici
in a bicyclebisiklet raceyarış around the houseev
174
538802
3449
bir keresinde bisiklet yarışına girdiler
09:13
that resultedsonuçlandı in a collisionçarpışma
costingMaliyetlendirme JohnJohn 28 stitchesdikiş.
175
542275
4364
ve John'a 28 dikiş atılmasına sebep olan
bir kaza ile sonuçlandı.
09:17
JoeJoe walkedyürüdü away essentiallyesasen unharmedzarar görmeden.
176
546663
2433
Joe ise neredeyse hiç hasar almamıştı.
09:21
ParentsAnne exacerbatealevlenmesine this problemsorun furtherayrıca
177
550134
2915
Ebeveynler ne kadar itiraf etmeseler de
09:24
when they exhibitsergi favoritismkayırma,
178
553073
2572
çocuklardan birini favorileri olarak
seçtiklerinde
09:26
whichhangi they do overwhelminglyezici,
no mattermadde how much they admititiraf etmek it.
179
555669
4514
bu durumu daha da kötüleştirirler.
09:31
A studyders çalışma I citeanmak in this TIME magazinedergi
coveringkapsayan in the bookkitap "The SiblingKardeş EffectEtkisi,"
180
560207
4569
TIME dergisinde, "The Sibling Effect" adlı
kitapta da bahsedilen bir araştırmaya göre
09:35
foundbulunan 70 percentyüzde of fathersbabalar
and 65 percentyüzde of mothersanneler
181
564800
4931
babaların %70'i ve annelerin %65'i
09:40
exhibitsergi a preferencetercih
for at leasten az one childçocuk.
182
569755
3179
en az bir çocuğunu diğerlerine
tercih etme davranışı sergiliyor.
09:43
And keep in mindus here --
the keywordanahtar kelime is "exhibitsergi."
183
572958
3872
Ve burada dikkatinizi çekerim--
anahtar kelimemiz "sergilemek".
09:47
The remainingkalan parentsebeveyn mayMayıs ayı simplybasitçe be doing
a better job of concealinggizlemek things.
184
576854
4463
Geriye kalanlar sadece bunu belli etmeden
yapmakta daha iyiler.
09:52
(LaughterKahkaha)
185
581341
1866
(Kahkahalar)
09:54
I like to say that 95 percentyüzde
of all parentsebeveyn have a favoritesevdiğim,
186
583231
5540
Bence ebeveynlerin %95'inin
bir favori çocuğu var,
09:59
fivebeş percentyüzde are lyingyalan söyleme about it.
187
588795
2359
geriye kalan %5 ise yalan söylüyor.
10:02
The exceptionistisna is my wifekadın eş and me.
188
591178
1891
Tabi karım ve ben hariç.
10:04
HonestlyDürüst olmak gerekirse, we do not have a favoritesevdiğim.
189
593093
2671
Gerçekten, bizim bir favorimiz yok.
10:06
(LaughterKahkaha)
190
595788
2081
(Kahkahalar)
10:08
It's not parents'Anne babamın faulthatası that they harborliman
feelingsduygular of favoritismkayırma.
191
597893
3580
Favorileştirme duygusu barındırmak
anne ve babaların suçu değildir.
10:12
And here, too, our naturaldoğal
wiringkablolama is at work.
192
601497
3110
Burada da doğal sistemimiz iş başında.
10:16
Firstbornsİlk doğanlar are the first productsÜrünler
on the familialAilesel assemblymontaj linehat.
193
605116
4627
İlk çocuk ailenin temelini oluşturmak
adına atılan ilk adımdır.
10:20
ParentsAnne typicallytipik get two yearsyıl
of investingyatırım dollarsdolar, calorieskalori
194
609767
4949
Ebeveynler genelde iki yıl boyunca
para, kalori
10:25
and so manyçok other resourceskaynaklar in them,
195
614740
2330
ve çok daha fazla kaynağı
onun için tüketir,
10:28
so that by the time
the secondikinci borndoğmuş comesgeliyor alonguzun bir,
196
617094
3068
böylece ikinci çocuk geldiği zaman,
10:31
the firstbornilk doğan is alreadyzaten ...
it's what corporationsşirketler call "sunkçökük costsmaliyetler,"
197
620186
4273
ilk çocuk çoktan...şirketlerin deyişiyle
"batık maliyet" olmuştur,
10:35
you don't want to disinvestdisinvest in this one
198
624483
2401
ondan yatırımınızı geri çekip
araştırma ve geliştirmeyi
10:37
and launchbaşlatmak the R&ampamp;D on the newyeni productürün.
199
626908
2022
yeni üründe yapmak istemezsiniz.
10:39
(LaughterKahkaha)
200
628954
1063
(Kahkahalar)
10:41
So what we beginbaşla to do is say,
"I'm going to leanyağsız to the MacMac OSİŞLETİM SİSTEMİ X
201
630041
5076
Yani yaptığımız şey şunun gibi,
"Bir süre Mac OS X kullanacağım
10:46
and let the MacMac OSİŞLETİM SİSTEMİ XI come out
in a coupleçift of yearsyıl."
202
635141
2867
ve birkaç yıl Mac OS XI'in çıkmasını
bekleyeceğim."
10:49
So we tendeğiliminde to leanyağsız in that directionyön.
203
638032
1862
Yani böyle yapmaya eğilim gösteriyoruz.
10:50
(LaughterKahkaha)
204
639918
1132
(Kahkahalar)
10:52
But there are other forcesgüçler at work, too.
205
641074
2385
Ama buna katkıda bulunan
başka şeyler de var.
10:54
One of the sameaynı studiesçalışmalar I lookedbaktı at
bothher ikisi de here and in the bookkitap foundbulunan that,
206
643483
5239
Hem burada hem de kitapta baktığım
araştırmalara göre,
10:59
improbablymuhtemelen, the mostçoğu commonortak favoritesevdiğim
for a fatherbaba is the last-bornson doğan daughterkız evlat.
207
648746
6876
umulmadık şekilde, babalar için en yaygın
favori kişi son doğan kız çocuğu.
11:06
The mostçoğu commonortak favoritesevdiğim
for a motheranne is the firstbornilk doğan sonoğul.
208
655646
3870
Anneler için ise bu kişi ilk doğan
erkek çocuğu.
11:10
Now, this isn't OedipalOedipal; never mindus
what the FreudiansFreudyenler would have told us
209
659540
3602
Şimdi, bu Oedipal değil, Freudianların
yüzyıllar önce bize ne diyeceğini
11:14
a hundredyüz yearsyıl agoönce.
210
663166
1159
boşverelim.
11:15
And it's not just that fathersbabalar
are habituallyalışkanlıkla wrappedörtülü around
211
664349
2876
Ve babalar sadece alışkanlık olarak
küçük kızlarının
11:18
the fingersparmaklar of theironların little girlskızlar,
212
667249
1649
başında pervane gibi dönmezler,
11:19
thoughgerçi I can tell you that,
as the fatherbaba of two girlskızlar,
213
668922
2659
ama şunu diyebilirim ki,
iki kız babası olarak,
11:22
that partBölüm definitelykesinlikle playsoyunlar a rolerol.
214
671605
1975
bunun da bir etkisi var.
11:25
RatherDaha doğrusu, there is a certainbelli
reproductiveüreme narcissismnarsisizm at work.
215
674735
4011
Daha çok, üretken bir şekilde
kendini sevme söz konusu.
11:29
Your opposite-genderzıt cinsiyet kidsçocuklar
216
678770
4812
Karşı cinsiyetteki çocuklarınız
11:34
can never resemblebenzer you exactlykesinlikle.
217
683606
3713
asla tam sizin gibi olamaz.
11:38
But if somehowbir şekilde they can resemblebenzer
you temperamentallytemperamentally,
218
687343
3384
Ama geçici olarak bir şekilde
size benzerler ise,
11:41
you'llEğer olacak love them all the more.
219
690751
1712
onları daha da çok seversiniz.
11:43
As the resultsonuç, the fatherbaba
who is a businessmanişadamı will just melteritmek
220
692487
5023
Sonuç olarak, iş adamı olan bir baba için
zorluklara dayanıklı olan MBA kızı olması
11:48
at the ideaFikir of his MBAMBA daughterkız evlat
with a tough-as-nailssert-as-çivi worldviewdünya görüşü.
221
697534
5633
düşüncesi bile dayanılamayacak
kadar güzeldir.
11:54
The motheranne who is a sensitivehassas typetip
will go gooeyaşırı duygusal over her sonoğul the poetşair.
222
703191
4117
Hassas kişiliğe sahip olan anne,
şair oğluna hep destek olur.
11:58
(LaughterKahkaha)
223
707332
1894
(Kahkahalar)
12:00
BirthDoğum ordersipariş, anotherbir diğeri topickonu
I coveredkapalı for TIME,
224
709250
3361
Doğum sırası, TIME dergisinde bahsettiğim
başka bir konu
12:03
and anotherbir diğeri topickonu I coverkapak in the bookkitap,
225
712635
3775
ve kitapta bahsettiğim başka bir konu,
12:07
playsoyunlar out in other waysyolları as well.
226
716434
2003
bunların da rolleri vardır.
12:09
Long before scientistsBilim adamları
beganbaşladı looking at this,
227
718461
3179
Bilim adamları daha bu işi araştırmaya
başlamadan önce,
12:12
parentsebeveyn noticedfark that there are
certainbelli temperamentaltemperamental templatesşablonları
228
721664
3450
ebeveynler doğum sırasına göre
12:16
associatedilişkili with all birthdoğum rankingsSıralaması:
229
725138
2199
bazı davranış kalıpları olduğunu fark etti
12:18
the seriousciddi, strivingçabası firstbornilk doğan;
230
727361
2917
ciddi, gayretli ilk çocuk;
12:21
the caught-in-a-thicket'syakalanmış-in-a-thicket's middleorta borndoğmuş;
231
730302
2357
kafası karışmış orta çocuk
12:23
the wildvahşi childçocuk of a last borndoğmuş.
232
732683
2602
ve çılgın son çocuk.
12:26
And oncebir Zamanlar again, when scienceBilim
did crackçatlak this fieldalan,
233
735309
2621
Ve yine, bilim bu konuya el attığında,
12:28
they foundbulunan out momanne and dadbaba are right.
234
737954
2344
anne ve babanın haklı olduğunu anladılar.
12:31
Firstbornsİlk doğanlar acrosskarşısında historytarih have tendedeğilimi
to be biggerDaha büyük and healthierdaha sağlıklı
235
740322
4399
İlk çocukların sonrakilere göre
daha büyük ve sağlıklı
12:35
than latersonra bornsDoğar,
236
744745
1270
olma eğilimi vardı,
12:37
in partBölüm, because of the headkafa startbaşlama
they got on foodGıda
237
746039
2506
çünkü kıtlık yaşanabilecek bir alan olan
12:39
in an areaalan in whichhangi it could be scarcekıt.
238
748569
2425
yemek konusunda avantajlı başlamışlardı.
12:42
Firstbornsİlk doğanlar are alsoAyrıca
vaccinatedaşı more reliablygüvenilir
239
751018
3555
İlk doğanların
ayrıca aşılarına da dikkat edilir
12:45
and tendeğiliminde to have more
follow-uptakip visitsziyaret to doctorsdoktorlar
240
754597
3495
ve hasta olduklarında daha sık
12:49
when they get sickhasta.
241
758116
1272
doktora giderler.
12:50
And this patternmodel continuesdevam ediyor todaybugün.
242
759412
2127
Ve bu günümüzde de böyledir.
12:52
This IQIQ questionsoru is, sadlyNe yazık ki -- I can
say this as a second-bornikinci doğan --
243
761563
4004
Bu IQ olayı, -ikinci çocuk olarak
diyebilirim ki-
12:56
a very realgerçek thing.
244
765591
1689
ne yazık ki gerçek.
12:58
Firstbornsİlk doğanlar have a three-pointüç puan
IQIQ advantageavantaj over secondikinci bornsDoğar
245
767304
3749
İlk doğanlar ikinciye göre
3 IQ puanı avantaja sahip
13:02
and secondikinci bornsDoğar have a 1.5 IQIQ
advantageavantaj over latersonra bornsDoğar,
246
771077
3929
ve ikinci doğanların da sonrakilere
göre 1.5 IQ avantajı var,
13:06
partlykısmen because of the exclusiveözel attentionDikkat
firstbornsilk doğanlar get from momanne and dadbaba,
247
775030
4459
büyük ihtimalle ilk doğanların anne
babadan gördüğü özel ilgi yüzünden
13:10
and partlykısmen because they get a chanceşans
to mentorakıl hocası the youngerdaha genç kidsçocuklar.
248
779513
4009
ve biraz da daha genç olanların
akıl hocası oldukları için.
13:15
All of this explainsaçıklar why firstbornsilk doğanlar
are likelierlikelier to be CEOsCEO'ları,
249
784202
3940
Bunların hepsi neden ilk doğanların
CEO olma ihtimalinin,
13:19
they are likelierlikelier to be senatorsSenatörler,
250
788166
1632
senatör olma ihtimalinin,
13:20
they are likelierlikelier to be astronautsastronotlar,
251
789822
1793
astronot olma ihtimalinin
ve diğer kardeşlerinden çok kazanma
ihtimalinin fazla olduğunu açıklar.
13:22
and they are likelierlikelier to earnkazanmak more
than other kidsçocuklar are.
252
791639
3037
13:26
Last bornsDoğar come into the worldDünya
with a wholebütün differentfarklı setset of challengeszorluklar.
253
795936
4569
Son doğanlar dünyaya
tamamen farklı sorunlar ile gelir.
13:31
The smallestEn küçük and weakesten zayıf cubsyavrularını in the denden,
254
800529
2659
Yuvadaki en küçük ve zayıf yavruların,
13:34
they're at the greatestEn büyük riskrisk
of gettingalma eatenyemiş alivecanlı,
255
803212
3060
canlı canlı yenme riski daha fazladır,
13:37
so they have to developgeliştirmek
what are calleddenilen "low-powerdüşük güç skillsbecerileri" --
256
806296
3253
bu yüzden de "düşük-güç kabiliyetler"
geliştirmeleri gerekir,
13:40
the abilitykabiliyet to charmçekicilik and disarmetkisiz hale getir,
257
809573
2404
cezbetme ve yatıştırma yeteneği,
13:43
to intuitsezgi what's going on
in someonebirisi else'sbaşka var headkafa,
258
812001
2905
başkasının aklından geçenleri bilmek
13:45
the better to duckördek
the punchyumruk before it landstoprakları.
259
814930
2595
ve yumruğu yemeden önce eğilmek için.
13:48
(LaughterKahkaha)
260
817549
1373
(Kahkahalar)
13:49
They're alsoAyrıca flat-outson sürat funnierdaha komik,
261
818946
2657
Ayrıca daha komiktirler
13:52
whichhangi is anotherbir diğeri thing
that comesgeliyor in handykullanışlı,
262
821627
2223
ve bu da kullanışlıdır,
13:54
because a personkişi who'skim makingyapma you laughgülmek
is a very hardzor personkişi to slugsümüklüböcek.
263
823874
3928
çünkü seni güldüren birine
yumruk atmak daha zordur.
13:58
(LaughterKahkaha)
264
827826
1156
(Kahkahalar)
14:00
It's perhapsbelki no coincidencetesadüf
that over the coursekurs of historytarih,
265
829006
3874
Bu durumda tarihteki
en iyi hicivcilerin,
14:03
some of our greatestEn büyük satiristshicivciler --
266
832904
2041
son doğanlar olması--
14:05
SwiftSwift,
267
834969
1176
Swift,
14:07
TwainTwain,
268
836621
1166
Twain,
14:09
VoltaireVoltaire,
269
838396
1285
Voltaire,
14:11
ColbertColbert --
270
840592
1203
Colbert --
14:12
(LaughterKahkaha)
271
841819
2087
(Kahkahalar)
14:14
are eitherya the last bornsDoğar
272
843930
1863
veya geniş ailelerde sonda olmalarının
14:16
or amongarasında the last in very largegeniş familiesaileleri.
273
845817
3159
tesadüf olduğunu sanmıyorum.
14:20
MostÇoğu middleorta bornsDoğar don't get
quiteoldukça as sweettatlı a dealanlaştık mı.
274
849657
2784
Çoğu orta-çocuk bu kadar
iyi özelliklerle doğmuyor.
14:23
I think of us as the flyoverKöprü statesdevletler.
275
852465
2218
Bizi küçük devletler olarak düşünün.
14:25
We are --
276
854707
1649
Biz --
14:27
(LaughterKahkaha)
277
856380
2780
(Kahkahalar)
14:30
we're the onesolanlar who fightkavga harderDaha güçlü
for recognitiontanıma in the home.
278
859184
3825
biz evde biraz takdir edilmek
için savaşanlarız.
14:34
We're the onesolanlar who are always
raisingyükselen our handseller
279
863033
3084
Biz masada başkasına
konuşuluyor olsa bile
14:37
while someonebirisi elsebaşka at the tabletablo
is gettingalma calleddenilen on.
280
866141
3005
elini kaldıranlarız.
14:40
We're the onesolanlar who tendeğiliminde
to take a little longeruzun
281
869170
2636
Biz hayattaki amacını bulması
14:42
to find theironların directionyön in life.
282
871830
2198
biraz daha uzun sürenleriz.
14:45
And there can be self-esteembenlik saygısı
issuessorunlar associatedilişkili with that,
283
874052
3408
Ve bununla beraber
özsaygı eksikliği gelebiliyor,
14:48
notwithstandingrağmen the factgerçek
that I've been askeddiye sordu to do TEDTED,
284
877484
2701
TED konuşması yapmam istenmesi
ile beraber,
14:51
so I feel much better
about these things right now.
285
880209
2493
bu tür konularda
artık daha iyi hissediyorum.
14:53
(LaughterKahkaha)
286
882726
1003
(Kahkahalar)
14:54
But the upsideüst taraf for middleorta bornsDoğar
is that they alsoAyrıca tendeğiliminde to developgeliştirmek
287
883753
4737
Ama orta çocuklar için bir artı yön ise,
14:59
denserdaha yoğun and richerzengin relationshipsilişkiler
outsidedışında the home.
288
888514
3604
ev dışında daha sağlam ve zengin
ilişkileri olmaları.
15:03
But that advantageavantaj comesgeliyor alsoAyrıca
from something of a disadvantagedezavantaj,
289
892142
3241
Fakat bu avantaj
bir dezavantajdan doğar
15:06
simplybasitçe because theironların needsihtiyaçlar
weren'tdeğildi metmet as well in the home.
290
895407
3169
çünkü evde ihtiyaçları olan ilgiyi
alamamışlardır.
15:10
The feudskan davaları in the playroomOyun Odası
that playoyun out over favoritismkayırma,
291
899751
3409
Oyun odasında favorileştirme
ve doğum sırası gibi
15:14
birthdoğum ordersipariş and so manyçok other issuessorunlar
292
903184
2575
etkenlerden ortaya çıkan kavgalar
15:16
are as unrelentingamansız as they seemgörünmek.
293
905783
1841
göründükleri kadar acımasız.
15:19
In one studyders çalışma I citeanmak in the bookkitap,
294
908115
2461
Kitapta belirttiğim bir araştırmada,
15:21
childrençocuklar in the two-to-fouriki dört ageyaş groupgrup
295
910600
2802
2-4 yaş arası çocuklar,
15:24
engagetutmak in one fightkavga everyher 6.3 minutesdakika,
296
913426
5576
her 6.3 dakikada kavga ediyor
15:30
or 9.5 fightskavgalar an hoursaat.
297
919026
2596
ya da saatte 9.5 kavga.
15:33
That's not fightingkavga --
that's performanceperformans artSanat.
298
922326
2724
Bu kavga değil, bu performans sanatı.
15:36
(LaughterKahkaha)
299
925074
1028
(Kahkahalar)
15:37
That's extraordinaryolağanüstü.
300
926126
1778
Bu olağan dışı.
15:39
One reasonneden for this is that there are
a lot more people in your home
301
928939
3910
Bunun bir sebebi ise evde
düşündüğünden daha çok insan var
15:43
than you think there are,
302
932873
1361
veya en azından evde
15:45
or at leasten az a lot more relationshipsilişkiler.
303
934258
2493
düşündüğünden daha çok ilişkiler var.
15:47
EveryHer personkişi in your houseev has
a discreteayrık one-on-oneteke tek relationshipilişki
304
936775
4282
Evdeki her bir kişinin başka biriyle
15:52
with everyher other personkişi,
305
941081
1380
ayrı bir ilişkisi var
15:53
and those pairingseşleştirmeleri or dyadsdyads addeklemek up fasthızlı.
306
942485
3366
ve bu ilişkiler hızlıca birikir...
15:57
In a familyaile with two parentsebeveyn and two kidsçocuklar,
there are sixaltı dyadsdyads:
307
946344
5164
İki ebeveyn ve iki çocuğun olduğu evde
altı tane çift vardır:
16:02
MomAnne has a relationshipilişki with childçocuk A and B,
308
951532
2659
Annenin çocuk A ve B ile ilişkisi,
16:05
DadBaba has a relationshipilişki with childçocuk A and B.
309
954215
2802
babanın çocuk A ve B ile ilişkisi.
16:08
There's the maritalevlilik relationshipilişki,
310
957041
1771
Evlilik ilişkisi
16:09
and there is the relationshipilişki
betweenarasında the kidsçocuklar themselveskendilerini.
311
958836
3348
ve çocukların kendi aralarında
ilişkisi de vardır.
16:13
The formulaformül for this
looksgörünüyor very chillysoğuk but it's realgerçek.
312
962208
3471
Bunun formülü biraz değişik
görünse de gerçek.
16:16
K equalseşittir the numbernumara of people
in your householdev halkı,
313
965703
4869
K evdeki kişi sayısı olsun
16:21
and X equalseşittir the numbernumara of dyadsdyads.
314
970596
2859
ve X ilişki sayısı.
16:25
In a five-personbeş kişilik familyaile,
there are tenon discreteayrık dyadsdyads.
315
974567
3575
Beş kişilik bir ailede
on ayrı çiftli ilişki vardır.
16:29
The eight-personsekiz kişilik BradyBrady BunchDemet --
never mindus the sweetnesstatlılık here --
316
978743
3236
Sekiz kişilik Brady Bunch
16:33
there were 28 dyadsdyads in that familyaile.
317
982003
2751
bu ailede 28 çift ilişki vardı.
16:36
The originalorijinal KennedyKennedy familyaile with ninedokuz kidsçocuklar
had 55 differentfarklı relationshipsilişkiler.
318
985319
5578
Dokuz çocuklu orjinal Kennedy
55 farklı ilişkiye sahipti.
16:41
And BobbyBobby KennedyKennedy, who grewbüyüdü up
to have 11 childrençocuklar of his ownkendi,
319
990921
3912
Ve Bobby Kennedy,
11 çocuğu olan ailesi ile
16:45
had a householdev halkı with a whoppingokkalı 91 dyadsdyads.
320
994857
3636
91 çiftli ilişkisi vardı.
16:50
This overpopulationaşırı nüfus of relationshipsilişkiler
321
999133
3619
Bu kadar çok ilişkinin olması
16:54
makesmarkaları fightskavgalar unavoidablekaçınılmaz.
322
1003493
2562
kavgaları kaçınılmaz kılar.
16:57
And faruzak and away the biggesten büyük triggertetik
for all siblingkardeş fightskavgalar is propertyözellik.
323
1006079
5057
Ve genelde en büyük kavga sebebi
eşyaları sahiplenmektir.
17:02
StudiesÇalışmalar have foundbulunan that over 95 percentyüzde
of the fightskavgalar amongarasında smallküçük childrençocuklar
324
1011617
5163
Araştırmalara göre küçük çocukların
arasında geçen kavgaların %95'i
17:07
concernilgilendirmek somebodybirisi touchingdokunma, playingoynama with,
325
1016804
3018
başkasının kendi eşyasına
dokunması, oynaması,
17:10
looking at the other person'skişiler stuffşey.
326
1019846
2828
ve bakmasından dolayı oluşur.
17:13
(LaughterKahkaha)
327
1022698
1003
(Kahkahalar)
17:14
This in its ownkendi way is healthysağlıklı
if it's very noisygürültülü,
328
1023725
4725
Bu eğer gürültülü ise
kendi içinde sağlıklıdır,
17:19
and the reasonneden is that smallküçük childrençocuklar
come into the worldDünya
329
1028474
3893
ve bunun sebebi küçük çocukların
dünyaya sıfır kontrol
17:23
with absolutelykesinlikle no controlkontrol.
330
1032391
1920
ile gelmesidir.
17:25
They are utterlytamamen helplessçaresiz.
331
1034335
1686
Son derece çaresizdirler.
17:27
The only way they have
of projectingçıkıntı yapan theironların very limitedsınırlı powergüç
332
1036045
4671
Sahip oldukları limitli gücü
göstermenin tek yolu
17:31
is throughvasitasiyla the objectsnesneleri
they can call theironların ownkendi.
333
1040740
2608
bazı eşyaları sahiplenmektir.
17:34
When somebodybirisi crosseshaçlar
that very erasablesayılabilir linehat,
334
1043372
3596
Birisi bu kolay silinebilen çizgiyi
geçtiğinde,
17:37
they're going to go nutsfındık,
and that's what happensolur.
335
1046992
2784
delirirler, işte olan budur.
17:41
AnotherBaşka bir very commonortak casuscasus belliBulut
amongarasında childrençocuklar is the ideaFikir of fairnessAdalet,
336
1050762
5615
Bir başka kavga sebebi ise
adalet düşüncesidir,
17:47
as any parentebeveyn who hearsduyar 14 timeszamanlar a day,
"But that's unfairhaksız!"
337
1056401
4606
bunu günde 14 defa
"Ama bu adil değil!" lafını duyan
17:52
can tell you.
338
1061031
1514
bir ebeveyn iyi anlayacaktır.
17:53
In a way this is good, too, thoughgerçi.
339
1062569
2438
Bu bir açıdan iyidir.
17:56
KidsÇocuklar are borndoğmuş with a very innateDoğuştan gelen senseduyu
of right and wrongyanlış,
340
1065031
3804
Çocuklar doğal bir yanlış ve doğru
hissi ile doğmuştur,
17:59
of a fairadil dealanlaştık mı versuse karşı an unfairhaksız one,
341
1068859
2684
adil ve adil olmayanı ayırmak için
18:02
and this teachesöğretir them powerfulgüçlü lessonsdersler.
342
1071567
2255
bu onlara güçlü dersler öğretir.
18:04
Do you want to know how powerfullygüçlü bir şekilde encodedkodlanmış
fairnessAdalet is in the humaninsan genomegenom?
343
1073846
5089
İnsan genomunda adaletin ne kadar
güçlüce kodlandığını bilmek ister misiniz?
18:09
We processsüreç that phenomenonfenomen
344
1078959
2598
Bu olayı
18:12
throughvasitasiyla the sameaynı lobeLOB in our brainbeyin
that processessüreçler disgustiğrenme/tiksinme,
345
1081581
4176
beynimizde tiksinme hissi oluşan
yarım küre ile aynı yerde işleriz,
18:16
meaninganlam we reacttepki to the ideaFikir
of somebodybirisi beingolmak cheatedhile
346
1085781
4762
bu da demek oluyor ki birinin aldatılması
olayına olan tepkimiz
18:21
the sameaynı way we reacttepki to putrefiedputrefied meatet.
347
1090567
2923
çürümüş ete olan ile aynı.
18:24
(LaughterKahkaha)
348
1093514
1173
(Kahkahalar)
18:25
Any wondermerak etmek that this fellowadam,
BernieBernie MadoffMadoff, is unpopularpopüler olmayan?
349
1094711
6009
Bernie Madoff neden popüler değil
fikriniz var mı?
18:33
All of these dramasDram playedOyunun out day to day,
350
1102047
3235
Bütün bu dramalar günden güne,
18:36
momentan to momentan,
351
1105306
1505
andan ana,
18:37
serveservis as a real-timegerçek zaman,
total-immersiontoplam daldırma exerciseegzersiz for life.
352
1106835
4667
gerçek zamanda hayat egzersizi
gibi oynandı.
18:43
SiblingsKardeş teachöğretmek eachher other conflictfikir ayrılığı
avoidancekaçınma and conflictfikir ayrılığı resolutionçözüm,
353
1112045
4840
Kardeşler birbirlerine tartışmayı önlemeyi
ve tartışma sonuçlarını öğretti,
18:47
when to standdurmak up for themselveskendilerini,
354
1116909
2396
ne zaman kendini savunacağını
18:50
when to standdurmak down;
355
1119329
1616
ne zaman susacağını,
18:51
they learnöğrenmek love,
356
1120969
1632
sevgiyi öğrendiler,
18:53
loyaltysadakat, honestyDürüstlük, sharingpaylaşım,
caringsempatik, compromisetaviz,
357
1122625
5596
sadakat, dürüstlük, paylaşım,
şefkat, uzlaşım,
18:59
the disclosureaçığa çıkması of secretssırlar
and much more importantönemli,
358
1128245
3375
sırların açığa çıkması
ve en önemlisi,
19:02
the keepingkoruma of confidencesgüvenler.
359
1131644
1867
güvenin korunması.
19:06
I listen to my younggenç daughterskız çocukları --
arenaren’t they adorableçok güzel? --
360
1135481
2849
Küçük kızlarımı dinliyorum-
çok tatlı değiller mi?-
19:09
I listen to my younggenç daughterskız çocukları
talkingkonuşma lategeç into the night,
361
1138354
4363
Bazen küçük kızlarımın
gece konuşmalarını dinliyorum,
19:13
the sameaynı way my parentsebeveyn, no doubtşüphe,
listeneddinlenen to my brothersKardeşler and me talkingkonuşma,
362
1142741
4071
aynı benim ebeveynlerimin abilerim ile
aramda geçen konuşmaları dinlemesi gibi,
19:17
and sometimesara sıra I intervenearaya girmek,
but usuallygenellikle I don't.
363
1146836
3178
bazen araya giriyorum,
ama çoğu zaman girmiyorum.
19:21
They're partBölüm of a conversationkonuşma
I am not partBölüm of,
364
1150747
3377
Onların konuşmalarının
bir parçası değilim,
19:25
nobodykimse elsebaşka in the worldDünya is partBölüm of,
365
1154148
2069
bu dünyadaki başka kimse değil
19:27
and it's a conversationkonuşma
that can and should go on
366
1156241
3592
ve aralarındaki bu konuşma
sonsuza kadar devam edebilir ve etmelidir.
19:30
for the restdinlenme of theironların liveshayatları.
367
1159857
1870
19:32
From this will come a senseduyu of constancysüreklilik,
368
1161751
2778
Bundan bağlılık hissi doğar.
19:35
a senseduyu of havingsahip olan a permanentkalıcı
travelingseyahat companionyoldaş,
369
1164553
3102
Kalıcı bir dostun olması hissi,
19:38
somebodybirisi with whomkime they road-testedyol testi life
370
1167679
2673
daha dışarıdaki yolları görmeden
19:41
before they ever had to get out
and travelseyahat it on theironların ownkendi.
371
1170376
3085
yolculuğa hazırlandıkları
bir kişiye sahip olma hissi.
19:45
BrothersKardeşler and sisterskız kardeşler aren'tdeğil
the sinesinüs quaNereye nonSigara of a happymutlu life;
372
1174550
3819
Abiler ve kız kardeşler
mutlu bir hayatın anahtarı değildir;
19:49
plentybol of adultyetişkin siblingkardeş
relationshipsilişkiler are fatallyölümcül brokenkırık
373
1178393
3182
birçok yetişkin kardeş bağları bozulmuştur
19:52
and need to be abandonedterkedilmiş
for the sanityakıl sağlığı of everybodyherkes involvedilgili.
374
1181599
3895
ve herkesin sağlığı için
terk edilmeleri gerekir.
19:56
And only-childrensadece çocuklar, throughoutboyunca historytarih,
have showngösterilen themselveskendilerini
375
1185518
4344
Ve tarihte tek çocuklar da
arkadaşları ve kuzenleriyle birlikte
20:00
to be creativelyyaratıcı, brilliantlyışıl ışıl capableyetenekli
376
1189886
2795
konuşarak iletişim ve arkadaşlık
yeteneklerini
20:03
of gettingalma theironların socializationsosyalleştirme
and comradeshipyoldaşlık skillsbecerileri
377
1192705
3388
yaratıcı ve mükemmel bir biçimde
20:07
throughvasitasiyla friendsarkadaşlar, throughvasitasiyla cousinskuzenler,
throughvasitasiyla classmatessınıf arkadaşları.
378
1196117
3939
geliştirebileceklerini kanıtlamışlardır.
20:11
But havingsahip olan siblingsKardeşler and not
makingyapma the mostçoğu of those bondstahviller
379
1200080
4093
Fakat kardeşlerinin olması
ve bu durumdan faydalanmamak
20:15
is, I believe, follyçılgınlık of the first ordersipariş.
380
1204197
3449
apaçık bir deliliktir.
20:18
If relationshipsilişkiler are brokenkırık
and are fixabletamir edilebilir, fixdüzeltmek them.
381
1207670
4582
Eğer ilişkiler bozulduysa
ve düzeltilebilirse, düzeltin.
20:23
If they work, make them even better.
382
1212276
2696
Eğer düzgünler ise, daha da iyileştirin.
20:25
FailingBaşarısız to do so is a little like havingsahip olan
a thousandbin acresdönüm of fertilebereketli farmlandtarım arazisi
383
1214996
5170
Bunu yapmamak aynı verimli bir tarım
alanı ve binlerce tohuma sahip olup
20:31
and never plantingdikim it.
384
1220190
1683
hiç tarım yapmamak gibidir.
20:32
Yes, you can always get your foodGıda
at the supermarketsüpermarket,
385
1221897
4096
Evet, yemeği her zaman
dışarıdan alabilirsin
20:37
but think what you're
allowingizin to lieYalan fallownadas.
386
1226017
3243
ama kurumaya bıraktığın toprağı düşün.
20:40
Life is shortkısa, it's finitesınırlı,
and it playsoyunlar for keepstutar.
387
1229284
5178
Hayat kısa ve sonludur.
20:45
SiblingsKardeş mayMayıs ayı be amongarasında the richestEn zengin harvestshasat
of the time we have here.
388
1234486
5010
Kardeşler hayat tarlasında
sahip olduğumuz en zengin hasatımız.
20:50
Thank you.
389
1239520
1153
Teşekkür ederim.
20:51
(ApplauseAlkış)
390
1240697
5451
(Alkış)
Translated by Aysu Toprak
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jeffrey Kluger - Senior Editor, TIME Magazine
A senior editor of science and technology reporting at TIME magazine, Jeffrey Kluger has written books on a wide range of science subjects, including the Polio vaccine, Apollo 13 and the effect of sibling relationships.

Why you should listen

Jeffrey Kluger is a senior editor at TIME magazine, where he has worked since 1996. In 1994, he co-authored Lost Moon: The Perilous Voyage of Apollo 13, which was the basis for the Tom Hanks film Apollo 13. His book about Jonas Salk and the Polio vaccine, Splendid Solution, was published in 2006. Three years later, he published Simplexity: Why Simple Things Become Complex (and Why Complex Things Can Be Made Simple). His latest book, The Sibling Effect, came out in 2011.

More profile about the speaker
Jeffrey Kluger | Speaker | TED.com