TEDGlobal 2013
Joseph Kim: The family I lost in North Korea. And the family I gained.
Joseph Kim: Kuzey Kore'de kaybettiğim aile. Ve kazandığım aile.
Filmed:
Readability: 2.8
2,657,148 views
ABD'de yaşan bir mülteci, Joseph Kim kıtlık yıllarında Kuzey Kore'deki hikayesini anlatıyor. Yeni bir hayat kurmaya başladı -- yinede hala kaybettiği ailesini arıyor.
Joseph Kim - North Korean refugee
Joseph Kim escaped alone from North Korea at the age of 16, first to China and then to the United States. Full bio
Joseph Kim escaped alone from North Korea at the age of 16, first to China and then to the United States. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I was born and raised in North Korea.
0
965
3503
Kuzey Kore'de doğdum ve orada büyüdüm.
00:16
Although my family constantly struggled against poverty,
1
4468
4800
Ailem sürekli fakirlik içerisinde olmasına rağmen
00:21
I was always loved and cared for first,
2
9268
3528
beni daima sevdiler ve hep ilk önemsenen oldum
00:24
because I was the only son
3
12796
2151
çünkü ilk oğullarıydım
00:26
and the youngest of two in the family.
4
14947
3170
ve ailede iki çocuğun en küçüğüydüm.
00:30
But then the great famine began in 1994.
5
18117
3607
Ama sonra 1994'te büyük kıtlık başladı.
00:33
I was four years old.
6
21724
2459
Dört yaşındaydım.
00:36
My sister and I would go searching for firewood
7
24183
3797
Ablam ve ben sabah saat 5'ten sonra
00:39
starting at 5 in the morning
8
27980
1976
yakacak odun aramaya giderdik
00:41
and come back after midnight.
9
29956
2806
ve geceyarısından sonra dönerdik.
00:44
I would wander the streets searching for food,
10
32762
3888
Sokaklarda yiyecek bulmak için gezinirdim,
00:48
and I remember seeing a small child
11
36650
2173
ve küçük bir çocuğu gördüğümü hatırlıyorum
00:50
tied to a mother's back eating chips,
12
38823
2822
annesinin sırtına bağlanmış cips yiyordu
00:53
and wanting to steal them from him.
13
41645
3224
ve cipsleri ondan çalmak istedim.
00:56
Hunger is humiliation. Hunger is hopelessness.
14
44869
4833
Açlık utandırıcıdır. Açlık umutsuzluktur.
01:01
For a hungry child, politics and freedom
15
49702
3203
Aç bir çocuk için politika, özgürlük
01:04
are not even thought of.
16
52905
2752
düşünülemez bile.
01:07
On my ninth birthday, my parents
17
55657
2688
Dokuzuncu yaş günümde
01:10
couldn't give me any food to eat.
18
58345
3429
ailem bana yiyecek bir şey bile verememişti.
01:13
But even as a child, I could feel the heaviness
19
61774
3944
Ama bir çocuk olarak bile,
01:17
in their hearts.
20
65718
3035
bunun yüreklerine ne kadar ağır geldiğini hissedebiliyordum.
01:20
Over a million North Koreans died of starvation in that time,
21
68753
5200
O zamanlar bir milyonu aşkın Kuzey Koreli açlıktan öldü,
01:25
and in 2003, when I was 13 years old,
22
73968
3696
ve 2003'te, ben 13 yaşımdayken,
01:29
my father became one of them.
23
77664
2913
babamda açlıktan ölen insanlardan biri oldu.
01:32
I saw my father wither away and die.
24
80577
3888
Babamın zayıflayıp solduğunu ve öldüğünü gördüm.
01:36
In the same year, my mother disappeared one day,
25
84465
4132
Aynı yıl içerisinde, bir gün annem kayboluverdi,
01:40
and then my sister told me
26
88597
1805
ve ablam bana
01:42
that she was going to China to earn money,
27
90402
2601
onun Çin'e para kazanmaya gittiğini,
01:45
but that she would return with money and food soon.
28
93003
4195
ama yakında para ve yiyecekle geri geleceğini söyledi.
01:49
Since we had never been separated,
29
97198
2951
O zamana kadar hiç ayrılmamış olduğumuzdan,
01:52
and I thought we would be together forever,
30
100149
2970
ve hep beraber olacağımızı düşündüğümden,
01:55
I didn't even give her a hug when she left.
31
103119
3873
annem gittiğinde ona sarılmadım bile.
01:58
It was the biggest mistake I have ever made in my life.
32
106992
4213
Bu hayatımda yaptığım en büyük hataydı.
02:03
But again, I didn't know
33
111205
1711
Ama bunun
02:04
it was going to be a long goodbye.
34
112916
3488
uzun bir elvada olacağını bilmiyordum.
02:08
I have not seen my mom or my sister since then.
35
116404
4937
O zamandan beri annemi ve ablamı hiç görmedim.
02:13
Suddenly, I became an orphan and homeless.
36
121341
4219
Birdenbire yetim ve evsiz biri olmuştum.
02:17
My daily life became very hard,
37
125560
3089
Günlük yaşamım oldukça zor
02:20
but very simple.
38
128649
2052
ama bir o kadar basit olmuştu.
02:22
My goal was to find a dusty piece of bread in the trash.
39
130701
4023
Amacım çöpte tozlu bir ekmek parçası bulmaktı.
02:26
But that is no way to survive.
40
134724
2907
Ama bu yaşamak değildi.
02:29
I started to realize, begging would not be the solution.
41
137631
4718
Artık yalvarmanın çözüm olmadığını anlamaya başladım.
02:34
So I started to steal from food carts in illegal markets.
42
142349
5326
Bu yüzden yasal olmayan marketlerde yiyecek arabalarından çalmaya başladım
02:39
Sometimes, I found small jobs
43
147675
2965
Bazen yiyecek karşılığında
02:42
in exchange for food.
44
150640
2330
küçük işler buldum.
02:44
Once, I even spent two months in the winter
45
152970
3146
Bir keresinde kışın iki ay boyunca
02:48
working in a coal mine,
46
156116
1743
kömür madeninde bile çalıştım,
02:49
33 meters underground without any protection
47
157859
5775
yerin 33 metre aşağısında hiç bir koruma önlemi olmadan
02:55
for up to 16 hours a day.
48
163634
3433
günde 16 saate kadar.
02:59
I was not uncommon.
49
167067
2364
Nadir bulunan biri değildim.
03:01
Many other orphans survived this way, or worse.
50
169431
7561
Başka yetimler de bu şekilde yaşıyorlardı, hatta daha kötü bir şekilde.
03:08
When I could not fall asleep from bitter cold
51
176992
4136
Acı soğuktan uyuyamadığım zamanlarda
03:13
or hunger pains,
52
181128
1467
ya da açlıktan,
03:14
I hoped that, the next morning,
53
182595
2848
ertesi sabah ablamın
03:17
my sister would come back to wake me up
54
185443
2563
gelip beni en sevdiğim yiyecekle
03:20
with my favorite food.
55
188006
2270
uyandırmasını ümit ederdim.
03:22
That hope kept me alive.
56
190276
3150
Bu umut beni hayatta tuttu.
03:25
I don't mean big, grand hope.
57
193426
2798
Büyük şeyler istemiyordum.
03:28
I mean the kind of hope that made me believe
58
196224
3122
Yani bir sonraki çöp kutusunda ekmek olabileceğine
03:31
that the next trash can had bread,
59
199346
2463
beni inandıran bir umuttu benimkisi,
03:33
even though it usually didn't.
60
201809
3133
çoğu zaman içinde ekmek olmazdı oysaki.
03:36
But if I didn't believe it, I wouldn't even try,
61
204942
3443
Ama eğer inanmasaydım buna, çabalamazdım bile,
03:40
and then I would die.
62
208385
2093
ve ölürdüm.
03:42
Hope kept me alive.
63
210478
3938
Umuttu beni yaşatan.
03:46
Every day, I told myself,
64
214416
2760
Hergün kendime şunu söyledim,
03:49
no matter how hard things got,
65
217176
2728
ne kadar zor olursa olsun
03:51
still I must live.
66
219904
3902
yaşamalıyım.
03:55
After three years of waiting for my sister's return,
67
223806
4130
Ablamın dönüşünü üç yıl bekledikten sonra
03:59
I decided to go to China to look for her myself.
68
227936
4352
Çin'e gidip onu aramaya karar verdim.
04:04
I realized
69
232288
2860
Farkettim ki
04:07
I couldn't survive much longer this way.
70
235148
3650
böyle daha fazla yaşayamazdım.
04:10
I knew the journey would be risky,
71
238798
2805
Yolculuğun tehlikelli olabileceğini biliyordum,
04:13
but I would be risking my life either way.
72
241603
2897
ama her halukarda hayatım tehlikedeydi.
04:16
I could die of starvation like my father in North Korea,
73
244500
4186
Kuzey Kore'de tıpkı babam gibi açlıktan ölebilirdim,
04:20
or at least I could try for a better life
74
248686
3458
ya da Çin'e kaçarak en azından
04:24
by escaping to China.
75
252144
3236
daha iyi bir hayat için deneyebilirdim.
04:27
I had learned that many people tried to cross
76
255380
3230
İnsanların yakalanmamak için gece olunca
04:30
the border to China in the nighttime to avoid being seen.
77
258610
4787
Çin sınırını geçtiklerini öğrendim.
04:35
North Korean border guards often shoot and kill people
78
263397
3958
Kuzey Koreli sınır bekçileri genellikle
04:39
trying to cross the border without permission.
79
267355
3373
izinsiz sınırı geçenleri vurup öldürür.
04:42
Chinese soldiers will catch
80
270728
2651
Çinli askerler onları yakalar
04:45
and send back North Koreans,
81
273379
1854
ve Kuzey Koreye, şiddetli cezalarla karşılaştıları yere
04:47
where they face severe punishment.
82
275233
4340
geri gönderir.
04:51
I decided to cross during the day,
83
279573
3081
Ben gündüz geçmeye karar verdim, çünkü
04:54
first because I was still a kid and scared of the dark,
84
282654
5433
birincisi hala çocuktum ve karanlıktan korkuyordum,
05:00
second because I knew I was already taking a risk,
85
288087
4649
ikincisi zaten kendimi çoktan tehlikeye atmış olduğumu biliyordum,
05:04
and since not many people tried to cross during the day,
86
292736
3415
ve birçok insan gündüz vakti sınırı geçmeyi denemediğinden
05:08
I thought I might be able to cross
87
296151
1690
ben kimseye görünmeden
05:09
without being seen by anyone.
88
297841
3425
geçebilirim diye düşündüm.
05:13
I made it to China on February 15, 2006.
89
301266
3908
Çin'e 15 Şubat 2006'da ulaştım.
05:17
I was 16 years old.
90
305174
2228
16 yaşındaydım.
05:19
I thought things in China would be easier,
91
307402
2920
Çin'de her şeyin daha kolay olacağını düşünüyordum
05:22
since there was more food.
92
310322
3273
çünkü orada daha fazla yiyecek vardı.
05:25
I thought more people would help me.
93
313595
3056
Daha fazla insanın bana yardım edeceğini düşündüm.
05:28
But it was harder than living in North Korea,
94
316651
4013
Aslında Kuzey Kore'de yaşamaktan daha zordu
05:32
because I was not free.
95
320664
1695
çünkü özgür değildim.
05:34
I was always worried about being caught
96
322359
2745
Daima yakalanma ve geri gönderilme korkusu
05:37
and sent back.
97
325104
2795
vardı içimde.
05:39
By a miracle, some months later,
98
327899
3271
Bir mucize eseri, birkaç ay sonra
05:43
I met someone who was running
99
331170
1443
Kuzey Koreliler için
05:44
an underground shelter for North Koreans,
100
332613
3342
barınak işleten biriyle tanıştım,
05:47
and was allowed to live there
101
335955
2608
ve orada yaşamama izin verdi
05:50
and eat regular meals for the first time in many years.
102
338563
5352
uzun yıllar sonrasında ilk defa düzenli yemek yiyordum.
05:55
Later that year, an activist helped me escape China
103
343915
4481
Sonraki yıl, bir militan Çin'den kaçmam için bana yardım etti
06:00
and go to the United States as a refugee.
104
348396
4221
ve ABD'ye mülteci olarak gittim.
06:04
I went to America without knowing a word of English,
105
352617
3300
Amerika'ya tek bir kelime İngilizce bilmeden gittim,
06:07
yet my social worker told me that I had to go to high school.
106
355917
4379
yinede sosyal yardım uzmanım bana liseye gitmem gerektiğini söyledi.
06:12
Even in North Korea, I was an F student.
107
360296
4199
Kuzey Kore'de bile başarısız bir öğrenciydim.
06:16
(Laughter)
108
364495
1384
(Kahkaha)
06:17
And I barely finished elementary school.
109
365879
3707
Ve ilkokulu bile zar zor bitirdim.
06:21
And I remember I fought in school more than once a day.
110
369586
3304
Okulda günde birden fazla kavga ettiğimi hatırlıyorum.
06:24
Textbooks and the library were not my playground.
111
372890
3938
Kitaplar ve kütüphane benim için değildi.
06:28
My father tried very hard to motivate me into studying,
112
376828
3745
Babam sürekli beni ders çalışmaya motive etti,
06:32
but it didn't work.
113
380573
2551
ama bu bir işe yaramadı.
06:35
At one point, my father gave up on me.
114
383124
3143
Artık bir noktada babam benden umudunu kesti.
06:38
He said, "You're not my son anymore."
115
386267
3969
" Sen artık benim oğlum değilsin." dedi.
06:42
I was only 11 or 12, but it hurt me deeply.
116
390236
4752
Henüz 11 ya da 12 yaşımda olmama rağmen, beni derinden sarstı.
06:46
But nevertheless, my level of motivation
117
394988
2661
Ama yinede motivasyon seviyem
06:49
still didn't change before he died.
118
397649
4707
ölümünden öncesiyle aynıydı.
06:54
So in America, it was kind of ridiculous
119
402356
2805
İşte bu yüzden bana Amerika'da
06:57
that they said I should go to high school.
120
405161
3027
liseye gitmemi söylemeleri saçmalıktı.
07:00
I didn't even go to middle school.
121
408188
2424
Orta okula bile gitmedim ben.
07:02
I decided to go, just because they told me to,
122
410612
3384
Okula, sadece bana gitmemi söyledikleri için gitmeye karar verdim,
07:05
without trying much.
123
413996
2408
çok da çabalamadan.
07:08
But one day, I came home and my foster mother
124
416404
3413
Bir gün, eve geldim ve manevi annem
07:11
had made chicken wings for dinner.
125
419817
3209
akşam yemeği için tavuk kanadı kızartmıştı.
07:15
And during dinner, I wanted to have one more wing,
126
423026
3254
Ve yemek sırasında, daha fazla kanat yemek istedim,
07:18
but I realized there were not enough for everyone,
127
426280
3196
ama fark ettim ki herkes için yeterince yoktu,
07:21
so I decided against it.
128
429476
3497
bu yüzden itiraz etmeye karar verdim.
07:24
When I looked down at my plate,
129
432973
2325
Tabağıma baktığımda
07:27
I saw the last chicken wing, that my foster father had given me his.
130
435298
5136
manevi babamın kalan son kanadı bana verdiğini gördüm.
07:32
I was so happy.
131
440434
2318
Çok mutluydum.
07:34
I looked at him sitting next to me.
132
442752
2263
Ona baktım,
07:37
He just looked back at me very warmly,
133
445015
3316
bana sadece çok içten bakıyordu,
07:40
but said no words.
134
448331
2672
ama tek kelime söylemedi.
07:43
Suddenly I remembered my biological father.
135
451003
4844
Birdenbire, biyolojik babamı hatırladım.
07:47
My foster father's small act of love
136
455847
2973
Manevi babamın küçük sevgi gösterisi
07:50
reminded me of my father,
137
458820
2221
bana asıl babamı,
07:53
who would love to share his food with me
138
461041
3000
aç olduğunda, hatta açlıktan öldüğünde bile
07:56
when he was hungry, even if he was starving.
139
464041
4637
benimle yiyeceğini severek paylaşan adamı hatırlattı.
08:00
I felt so suffocated that I had so much food in America,
140
468678
4332
O kadar çok yiyecek vardı ki Amerika'da, tıkandığımı hissettim,
08:05
yet my father died of starvation.
141
473010
3467
gene de babam açlıktan ölmüştü.
08:08
My only wish that night was to cook a meal for him,
142
476477
4203
O gece tek isteğim onun için yemek pişirmekti,
08:12
and that night I also thought of what else I could do
143
480680
3491
ve o gece onu gururlandırmak için daha ne yapabilirim
08:16
to honor him.
144
484171
2216
diye düşündüm.
08:18
And my answer was to promise to myself
145
486387
2734
Ve kendime söz verdim,
08:21
that I would study hard and get the best education
146
489121
3430
çok çalışıp Amerika'daki en iyi eğitimi,
08:24
in America to honor his sacrifice.
147
492551
3564
onun fedakarlığını onurlandırmak uğruna kazanmaya karar verdim.
08:28
I took school seriously,
148
496115
2536
Okul işini ciddiye aldım,
08:30
and for the first time ever in my life,
149
498651
2800
ve hayatımda ilk defa
08:33
I received an academic award for excellence,
150
501451
3897
bir akademik ödül aldım
08:37
and made dean's list from the first semester in high school.
151
505348
5614
ve lisenin ilk döneminde en başarılı öğrencilerden biri oldum.
08:42
(Applause)
152
510962
7632
(Alkış)
08:50
That chicken wing changed my life.
153
518594
2730
O tavuk kanadı hayatımı değiştirdi.
08:53
(Laughter)
154
521324
4057
(Kahkaha)
08:57
Hope is personal. Hope is something
155
525381
3592
Umut kişesel bir şeydir. Onu kimse
09:00
that no one can give to you.
156
528973
2509
size veremez.
09:03
You have to choose to believe in hope.
157
531482
2920
Umuda inanmayı seçmek zorundasınız.
09:06
You have to make it yourself.
158
534402
3167
Bunu kendi başınıza yapmalısınız.
09:09
In North Korea, I made it myself.
159
537569
3240
Kuzey Kore'de bunu kendim başardım.
09:12
Hope brought me to America.
160
540809
2713
Umut beni Amerika'ya getirdi.
09:15
But in America, I didn't know what to do,
161
543522
3000
Ama Amerika'da ne yapacağımı bilemedim,
09:18
because I had this overwhelming freedom.
162
546522
5032
çünkü bu özgürlük bana fazla gelmişti.
09:23
My foster father at that dinner gave me a direction,
163
551554
4051
O akşam yemekte manevi babam bana yol gösterdi,
09:27
and he motivated me and gave me a purpose
164
555605
3526
ve beni motive edip Amerika'da yaşamak için
09:31
to live in America.
165
559131
3927
bana bir amaç verdi.
09:35
I did not come here by myself.
166
563058
3120
Buraya tek başıma gelmedim.
09:38
I had hope, but hope by itself is not enough.
167
566178
4954
Umudum vardı,ama tek başına umut hiçbir şeydir.
09:43
Many people helped me along the way to get here.
168
571132
4154
Birçok insan buraya gelmeme vesile oldu.
09:47
North Koreans are fighting hard to survive.
169
575286
3988
Kuzey Koreliler yaşamak için savaşırlar.
09:51
They have to force themselves to survive,
170
579274
2789
Hayatta kalmak için mücadele etmek zorundadırlar,
09:54
have hope to survive,
171
582063
2755
hayatta kalmak için umutları vardır,
09:56
but they cannot make it without help.
172
584818
4761
ama bunu tek başlarına yapamazlar.
10:01
This is my message to you.
173
589579
2346
Size mesajım şudur.
10:03
Have hope for yourself,
174
591925
2709
Kendinize dair umudunuz olsun,
10:06
but also help each other.
175
594634
3112
ama aynı zamanda birbirinize yardım edin.
10:09
Life can be hard for everyone, wherever you live.
176
597746
6582
Nerede yaşarsanız yaşayın, hayat herkes için zor olabilir.
10:16
My foster father didn't intend to change my life.
177
604328
3786
Manevi babam benim hayatımı değiştirmeye çalışmadı.
10:20
In the same way, you may also change someone's life
178
608114
4372
Aynı şekilde, küçük bir sevgi gösterisiyle bile
10:24
with even the smallest act of love.
179
612486
4520
birinin hayatını değiştirebilirsiniz.
10:29
A piece of bread can satisfy your hunger,
180
617006
5118
Bir ekmek parçası açlığınızı yatıştırabilir,
10:34
and having the hope will bring you bread
181
622124
3101
ve umut etmek sizi hayatta tutacak
10:37
to keep you alive.
182
625225
2285
ekmeği getirebilir.
10:39
But I confidently believe that
183
627510
3217
Ama ben eminim ve inanıyorum ki
10:42
your act of love and caring
184
630727
3458
sevginiz ve önemsemeniz
10:46
can also save another Joseph's life
185
634185
3404
başka bir Joseph'in hayatını kurtarabilir
10:49
and change thousands of other Josephs
186
637589
5442
ve hala umudu olan
10:55
who are still having hope to survive.
187
643031
4002
binlerce Josephlerin hayatlarını da kurtarabilir.
10:59
Thank you.
188
647033
1307
Teşekkürler.
11:00
(Applause)
189
648340
9098
(Alkış)
11:36
Adrian Hong: Joseph, thank you for sharing
190
684561
2825
Adrian Hong: Joseph, bu çok kişisel ve özel hikayeni
11:39
that very personal and special story with us.
191
687386
3182
bizimle paylaştığın için teşekkür ederiz.
11:42
I know you haven't seen your sister for, you said,
192
690568
3225
Söylediğine göre kız kardeşini
11:45
it was almost exactly a decade,
193
693793
2460
yaklaşık on senedir görmemişsin,
11:48
and in the off chance that she may be able to see this,
194
696253
2417
ve belki o bu videoyu bir ihtimal görebilir,
11:50
we wanted to give you an opportunity
195
698670
1827
senden kız kardeşinin sana mesaj gönderebilmesi için
11:52
to send her a message.
196
700497
2228
ona bir şans vermeni istiyoruz.
11:54
Joseph Kim: In Korean?
197
702725
1136
Joseph Kim: Korece mi?
11:55
AH: You can do English, then Korean as well.
198
703861
2608
AH: İngilizce olarak söyleyebilirsin, sonra da Korece.
11:58
(Laughter)
199
706469
3908
(Kahkaha)
12:02
JK: Okay, I'm not going to make it any longer in Korean
200
710377
2341
JK: Tamam, bunu Korece yapabileceğimi sanmıyorum artık,
12:04
because I don't think I can make it
201
712718
2741
çünkü bunu ağlamadan becerebileceğimi
12:07
without tearing up.
202
715459
3656
sanmıyorum.
12:11
Nuna, it has been already 10 years
203
719115
4721
Nuna, seni görmeyeli
12:15
that I haven’t seen you.
204
723836
6521
on sene oldu.
12:22
I just wanted to say
205
730357
3392
sadece şunu söylemek istiyorum
12:25
that I miss you, and I love you,
206
733749
4184
seni çok özledim, ve seni seviyorum,
12:29
and please come back to me and stay alive.
207
737933
4343
ve lütfen geri dön ve hayatta kal.
12:34
And I -- oh, gosh.
208
742276
4886
ve ben-- ah tanrım.
12:39
I still haven't given up my hope to see you.
209
747162
4320
Ben hala seni görebilme umudunu kaybetmedim.
12:45
I will live my life happily
210
753591
4662
Hayatımı mutlu bir şekilde yaşayacağım
12:50
and study hard
211
758253
3319
ve çok çalışacağım
12:53
until I see you,
212
761572
2077
seni görene kadar,
12:55
and I promise I will not cry again.
213
763649
4579
ve söz veriyorum bir daha ağlamayacağım.
13:00
(Laughter)
214
768228
1557
(Kahkaha)
13:01
Yes, I'm just looking forward to seeing you,
215
769785
2588
Evet, seni görmek için can atıyorum,
13:04
and if you can't find me,
216
772373
2271
ve eğer beni bulamazsan,
13:06
I will also look for you,
217
774644
3072
ben de seni arıyor olacağım,
13:09
and I hope to see you one day.
218
777716
2736
ve umarım seni bir gün görürüm.
13:12
And can I also make a small message to my mom?
219
780452
3336
Ayrıca annem için de küçük bir mesaj iletebilir miyim?
13:15
AH: Sure, please.
220
783788
1651
AH: Tabiki, lütfen.
13:17
JK: I haven't spent much time with you,
221
785439
2789
JK: Seninle çok zaman vakit geçirmedim,
13:20
but I know that you still love me,
222
788228
1912
ama biliyorum ki yine de beni seviyorsun,
13:22
and you probably still pray for me
223
790140
2944
ve muhtemelen hala benim için dua ediyorsundur
13:25
and think about me.
224
793084
3120
ve beni düşünüyorsundur.
13:28
I just wanted to say thank you
225
796204
2152
Beni bu dünyaya getirdiğin için,
13:30
for letting me be in this world.
226
798356
3534
sana teşekkür etmek istiyorum.
13:33
Thank you.
227
801890
1469
Teşekkürler.
13:35
(Applause)
228
803359
5324
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Joseph Kim - North Korean refugeeJoseph Kim escaped alone from North Korea at the age of 16, first to China and then to the United States.
Why you should listen
Joseph Kim is from the northern region of North Korea. Growing up during the great famine of the 1990s, at the age of 12 Joseph saw his father starve to death, his mother disappear and his sister flee to China to search for food. In 2006, when he was 16, he decided to make the dangerous escape alone out of North Korea to look for food -- and for his sister. While hiding in China, he met a Korean-Chinese grandmother who protected and fed him until he found help from Liberty in North Korea (LiNK), a NGO that provided more stabilized shelter and later helped him to escape to the United States.
Joseph arrived in the U.S. in 2007 as a refugee. He is now in college studying international business. He is still searching for his sister.
Joseph Kim | Speaker | TED.com