Luma Mufleh: Don't feel sorry for refugees -- believe in them
Luma Mufleh: Mültecilere acımayın, onlara inanın
Luma Mufleh does something revolutionary: she coaches soccer. A Jordanian immigrant and Muslim of Syrian descent, Mufleh is determined to empower refugee children everywhere. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
to one of my classrooms
you made us watch on grit?
Bize kumda izlettirdiğiniz gibi mi?
bilim insanlarının olduğu mu?''
this really awesome thing with robots?"
are really important and smart."
cidden önemli ve zekiler.''
You hate public speaking."
nefret edersiniz.''
ve benim yolculuğum hakkında
that I speak about your journeys,
school that I founded
kurduğum okuldaki öğrenciler,
words of encouragement.
söylemek istediler.
who have been forcibly displaced
evlerinden, zorla yerlerinden edilen
of war or persecution.
11 million, are from Syria.
as humane under anyone's definition.
mülteci kamplarında kalıyor.
in the degradation of humans.
of refugees since World War II.
beri en yüksek mülteci sayısı.
is so important to me.
önemli olduğunu anlatayım.
of my life working with refugees.
birlikte çalışarak geçirdim.
during the first Assad regime.
rejimi sırasında Suriye'yi terk etti.
when she packed up a suitcase,
and drove to neighboring Jordan,
üç aylık hamileydi
for her and her family.
neler sunacağından bihaberdi.
not believing it was that bad.
düşünen dedem, kalmaya karar verdi.
after his brothers were tortured
gördükten ve fabrikasına devletin
by the government.
o da büyükannemi takip etti.
starting from scratch
wealthy Jordanian citizens.
varlıklı vatandaşları oldular.
for us to know our history
bilmek, büyükannem için
to visit my first refugee camp.
ben sekiz yaşındayken götürmüştü.
it was so important to her
neden bu denli önemli
holding her hand,
with the women in the camp.
dediğini hatırlıyorum.
and firmly said, "Go.
to learn from others."
şeyin olmadığını düşünme.''
my grandmother.
uğratmayı asla istemezdim.
with the kids in the camp.
what a great time I had
güzel zaman geçirdiğimi
olduğunu anlatıyordum.
using the word's different meaning,
kelimelerin eş anlamlarıyla,
believe in them."
of origin for the United States
Birleşik Devletler'e gelene kadar,
and was granted political asylum,
siyasi sığınma talebinde bulundum,
olarak kabul edildim.
in some countries for being gay.
ölüm cezasına çarptırılabiliyorsun.
kaybetmek zorundaydım.
I've ever had to make,
between home and survival,
seçim yaparken bulduğunda,
becomes very loaded.
at a refugee camp in Greece
kısa süre önce tanıştığım bir kadın,
she realized she had to flee Aleppo.
en iyi şekilde dile getirdi.
and there was nothing.
ve hiçbir şey yoktu.
no schools. Everything was gone.
bir okul kaldı. Her şey yok oldu.
and watching people die.
insanların ölmelerini izliyordum.
almayacağını düşündüm.
but when I looked outside,
bilmesem de, dışarı baktığımda,
my three young children would die.
çocuğumun da öleceğini fark ettim.
not because we wanted to.
olduğumuz için ayrıldık.
that you belong
ülken korku veya işkence
because of fear or persecution,
tamamen harap olduğunda,
is completely destroyed.
inanılması güç bir durum.
to put into words today.
bir yalnızlık çektim.
to find a place to call home.
''yuva'' arayışına düştüm.
Kuzey Karolina'da buluverdim.
for my new interview.
ya da iş görüşmem için takım almayı.
more isolated and incapable.
ve aciz hissettirdi.
at my lowest and gave me a job,
ile tanıştıktan sonra
in the mountains of North Carolina.
dağlarında bir lokanta işletiyordu.
of my privileged upbringing
to manage the restaurant.
vereceğini düşündüm.
the value of hard work.
değerini anlamıştım.
I felt valued and embraced.
ve sahiplenmiş hissettim.
Ramadan with me.
coşkusunu gözlemledi.
about coming out to her --
gergin olduğumu anımsıyorum,
you know that I'm gay."
gey olduğumu biliyorsundur.''
that I will never forget.
Just don't be a slut."
still trying to find my home.
nihayetinde Atlanta'ya taşındım.
three years later,
playing soccer outside.
tanışmamdan üç yıl sonra değişti.
into this apartment complex,
outside playing soccer.
bu çocukları gördüm.
with a raggedy soccer ball
yalın ayak oynuyorlardı,
I grew up playing soccer
ve kuzenlerimle
with my brothers and cousins.
zamanları anımsattılar.
about letting me join it,
girls don't know how to play.
kızlar futboldan anlamazdı.
ever played on a team.
oynamadıklarını sordum
but that they would love to.
ama istediklerini söylediler.
and we formed our first team.
kazandım ve ilk takımımızı kurduk.
a crash course in refugees, poverty
yoksulluk ve insanlık hakkında
Roohullah, Noorullah and Zabiullah --
Roohullah, Noorullah ve Zabiullah,
to find the field completely deserted.
bütün alanı bomboş buldum.
onların adetinde yoktu.
ran out from behind a dumpster,
çöp kutusunun arkasından ellerini
What do you mean he got beat up?"
Ne demek saldırıya uğradı?''
and beat him up, Coach.
and drove over to Rooh's apartment.
to talk to him, see if he's OK."
nasıl olduğunu görmem lazım.''
He's refusing to come out."
Seninle konuşmam lazım.
gerekmediğini görmem lazım.''
or if we need to go to the hospital."
a split lip,
vardı, dudağı patlamış
to call for their mom,
aramalarını istedim,
to the hospital with him.
and she started screaming in Farsi.
birden Farsça bağırmaya başladı.
funny about this.
was a Muslim and a woman."
olduğunu söylemiştiniz.''
to be either to her.
shorts-wearing, non-veiled woman,
şort giyen, peçesiz bu kadın
a shell of the man he once was.
bir şekilde geri dönmüştü.
age eight and 10 at the time,
yaşlarında olan iki büyük çocuk,
to provide for their family.
on saat halı dokumaya başladılar.
that they had been approved
yerleşme onayı aldıklarını duyunca
who get to do that.
0,1'lik kesimden biri oldular.
has had some version of this.
aşağı yukarı aynı geçmişe sahip.
their fathers' fingers sliced off.
doğrandığını gören çocuklarla çalışıyorum.
put in his grandmother's head,
kurşun dayandığını görmüş,
take him to be a child soldier.
olarak almalarına müsaade etmemiş.
is hope, resilience, determination,
direnç, kararlılık, yaşam sevgisi
to rebuild their lives.
olmanın şükranlığı.
after cleaning 18 hotel rooms in one day.
temizledikten sonra eve gelmişti.
of her once he graduated.
We are lucky to be here."
Burada olduğumuz için şanslıyız.''
an escalating anti-refugee sentiment.
karşıtları gitgide artıyor.
because we do nothing to prevent it
hiçbir şey yapmadığımızdan
from coming into our countries.
gelmesini nasıl engelleyeceğimiz olmamalı.
not forcing them to leave their own.
kalmamalarını konuşmalıyız.
forced out of their homes
biz ''Yeter!'' diyene kadar
blame and reject them
gaddarlık yüzünden
absolutely nothing to do with,
suçlayıp, dışlamakla kalmıyor,
them into our countries.
yeniden travma yaşatıyoruz.
and treat them like criminals.
onlara suçlu gibi davranıyoruz.
a couple of weeks ago.
because we are refugees,
diye, müslümanız diye
to reassure my students
dünyanın büyük çoğunluğu
does not hate refugees.
diye teselli edebiliyordum.
tried to rip off her mother's hijab
annesinin başörtüsünün
team called her a terrorist
ona neden terörist deyip
söylemesini açıklayamadım.
where she came from.
military as an interpreter
fedakârlığının, Amerikan vatandaşı
as an American citizen.
kılacağını dile getiremedim.
mülteciye kapı açıyoruz.
yeniden yerleştiriyoruz.
more than them.
daha çok faydası dokunuyor.
is considered something to be dirty,
bir şey olarak nitelendirilmesi beni
in every aspect of our lives --
hayatımızın her noktasında
who have been forced out of their homes
terk etmek zorunda kaldı,
ABOUT THE SPEAKER
Luma Mufleh - Refugee activistLuma Mufleh does something revolutionary: she coaches soccer. A Jordanian immigrant and Muslim of Syrian descent, Mufleh is determined to empower refugee children everywhere.
Why you should listen
Luma Mufleh is the CEO and Founding Director of Fugees Family, Inc., a nonprofit organization that uses the power of soccer, education and community to empower refugee children to successfully integrate into the United States. Now, she's part principal, part tutor, the head of the first accredited private school dedicated to refugee education in the country, which encompases a summer camp and a college prep program -- and she’s building a community and support network that could be the national model the United States needs.
The Fugees' story began in 2004, when Luma took a wrong turn while driving through the town of Clarkston, Georgia and noticed a group of boys playing soccer in the street. She learned that these children were refugees from war-town countries including Syria, Afghanistan, Iraq, Bosnia, Burma, Somalia and Sudan. That summer, Luma made fliers announcing tryouts for the Fugees soccer team. In the years that followed, the soccer team grew into something much larger -- a school, a tutoring program, a summer camp, a college prep program, and, most importantly, a community and support network.
A lifelong social entrepreneur, Luma has created several programs and initiatives that have gainfully employed, educated and empowered refugees and immigrants in her community and beyond, with the Fugees Academy serving as a national model for refugee education. While only 20 percent of refugee students graduate from high school in Georgia's DeKalb County, the Fugees Academy has a 90 percent graduation rate. These types of results helped earn Luma the 2016 Cournelle Award for Social Entrepreneurship from the Manhattan Institute.
A Jordanian immigrant and Muslim of Syrian descent, Luma received her U.S. citizenship in 2011. Her story -- and the story of the Fugees -- illustrates both the American dream and the very real challenges of integration and discrimination that so many face today. Luma received her B.A. in Anthropology from Smith College and recently completed the Executive Program in Social Entrepreneurship at the Stanford Graduate School of Business.
Luma Mufleh | Speaker | TED.com