Leila Takayama: What's it like to be a robot?
Leila Takayama: Robot olmak nasıl bir şey?
Leila Takayama conducts research on human-robot interaction. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
to make a first impression,
sadece bir şansınız vardır
as well as if you're a person.
robotsanız da böyledir.
one of these robots
called Willow Garage in 2008.
adlı bir mekandaydı.
my host walked me into the building
ev sahibiyle binaya girdik
about robots that day
with these possible robot futures,
robot özelliklerini denerken
a lot more about ourselves
karşıtı olan kendimiz hakkında
expectations for this little dude.
çok fazla beklentim olduğuydu.
to navigate the physical world,
to navigate my social world --
B noktasına gitmeye çalışıyor,
to get from point A to point B,
başka bir yoldan gitmesi gerek."
not a very efficient thing to do.
bir davranış değildi.
that I was a person, not a chair,
insan olduğumun
to get out of its way
istekli olduğumun farkına varsaydı,
ve sandalye, duvar gibi şeylerden
would have been more efficient
to notice that I was a human
than things like chairs and walls do.
as being from outer space
düşünme eğilimimiz var.
and from science fiction,
that robots are here today,
ve çalıştıklarını konuşmak istiyorum.
amongst us right now.
and they cut the grass
if I actually had time to do these tasks,
benim yapacağımdan daha fazlası
do it better than I would, too.
he uses the box, it cleans it,
en az benimki kadar kolaylaştırıyor.
his life better as well as mine.
"robot elektrikli süpürge,
it's a robot lawnmower,
robot kedi kumluğu"
of other robots hiding in plain sight
isimler takmışız, değil mi?
like, "dishwasher," right?
bir amaca hizmet ediyorlar.
serve a purpose in our lives.
adlandırdığım için tüyleri ürperdi
at me calling this a robot,
66 degrees Fahrenheit,
it acts on the physical world.
look like Rosie the Robot,
that's really useful in my life
up and down myself.
live and work amongst us now,
aramızda yaşıyor ve çalışıyor.
living amongst us
a robot operator, too.
bir robot kullanıcısısınız.
hissediyorsunuz.
from point A to point B,
B noktasına gidiyorsunuz
hidrolik direksiyonu,
and maybe even adaptive cruise control.
seyir kontrolü bile olabilir.
a fully autonomous car,
sürüş yapmamızı sağlıyorlar
like they're invisible-in-use, right?
hissediyoruz, değil mi?
you're going from one place to another.
gidiyormuş gibi hissetmelisiniz.
kullanmayı öğrenmeniz gereken
that you have to deal with and operate
learning how to drive
o kadar çok zaman harcıyoruz ki
extensions of ourselves.
in that tight little garage space,
garaj alanına park ederken
that maybe you haven't driven before,
bir kiralık aracı sürerken
biraz zaman alıyor.
to get used to your new robot body.
insanlar için de geçerli,
who operate other types of robots,
hikaye paylaşmak istiyorum.
a few stories about that.
of remote collaboration.
I had a coworker named Dallas,
bir iş arkadaşım vardı
in our company in California.
şirketimiz için çalışıyordu.
masanın üstündeki kutudaki bir sesti,
on the table in most of our meetings,
except that, you know,
eğer hararetli bir tartışma yapıyorsak
and we didn't like what he was saying,
yüzüne kapatabilirdik,
after that meeting
başka bir toplantı daha yapabilir
in the hallway afterwards
robot body parts laying around,
fazladan robot parçalarımız var,
put together this thing,
like Skype on a stick on wheels,
Skype'a benziyor
one of the most powerful tools
uzaktan kumandalı işbirliği için
for remote collaboration.
Dallas' email question,
and ask me the question again --
ben cevaplayana kadar--
That's kind of rude.
Bu biraz kabalık olur.
for these one-on-one communications,
yapılan toplantılar için de güzel.
at the company all-hands meeting.
and committed to your project
ve projene düşkün olduğunu göstermek
bir ton yardımı dokunabilir.
of months and then years,
diğer şirketlerde de.
but at others, too.
with these systems
hissetirmeye başlaması.
like you're just there.
to give these things personal space.
kişisel alan vermeye başladı.
if you were there in person.
there's breakdowns and it's not.
olduğunda pek değil.
ilk gördüğünde şöyleler:
There must be a camera over there,"
Oralarda bir kamera olmalı."
sesini biraz yükselteceğim"
I'm going to turn up your volume,"
walk up to you and say,
sesini açacağım" demesi gibi.
I'm going to turn up your face."
these new social norms
etrafındayken uyguladığımız
feeling like it's your body,
hissetmeye başladığın zaman,
"Oh, my robot is kind of short."
şeyler fark etmeye başlıyorsun.
he was six-foot tall --
ve benzer etkinliklere götürürdük,
to cocktail parties and things like that,
which is close to my height.
boylarındaydı ki bu da benim boyuma yakın.
really looking at me.
at this sea of shoulders,
bir denize bakıyor gibiyim
bir robota ihtiyacımız var."
to be on the shorter end of the spectrum."
olduğunu gör bakalım."
a lot of empathy for that experience,
kazanmasıyla sonuçlandı
as he was talking to me,
başımda dikilmemeye,
konuşmaya dikkat etti.
and talk to me eye to eye,
to look at this in the laboratory
ve robot boyunun
things like robot height would make.
görmeye karar verdik.
used a shorter robot,
yarısı daha kısa robotlar,
used a taller robot
daha uzun robotlar kullandı
that the exact same person
and says the exact same things as someone,
and perceived as being more credible
the way that Cliff Nass would put this
with these new technologies
zorundayız diyerek açıklıyor.
that we have very old brains.
at the same speed that tech is
teknoloji hızında değişmiyor
are running around.
not machines, right?
makineler değildir.
into things like just height of a machine,
şeylere çok fazla anlam yüklüyoruz,
to the person using the system.
kullanan kişiye atfediyoruz.
is really important
how we extend ourselves, right?
genişlettiğimizle ilgili, değil mi?
in ways that are sort of surprising.
kullanır halde buluyoruz.
because the robots don't have arms,
çünkü robotların kolu yok
who are playing pool
for team bonding,
at operating these systems
ustalaşan insanlar
çöp kutularını itekleyerek
like make up new games,
in the middle of the night,
kullanırken sorun yaşıyor.
operating these systems.
who logged into the robot
90 degrees to the left.
around the office,
getting super embarrassed,
aşırı utanıp
his volume was way too high.
sesi de fazla yüksekti.
in the image is telling me,
ihtiyacımız var." diyor.
was we don't want it to be so disruptive.
sebep olmasını istemediğiydi.
avoidance to the system.
engel kaldırıcılar ekledik.
that could see the obstacles,
uzaklık ölçer ekledik.
try to say, run into a chair,
çalıştığım eğer bir sandalyeyle
etrafından bir rota çizer
it would just plan a path around,
using that system, obviously,
daha az engele çarptılar
to get through our obstacle course,
this important human dimension --
insan boyutu olduğu çıktı.
called locus of control,
a strong internal locus of control,
sahip insanların
of their own destiny --
olmaya ihtiyaçları var.
to an autonomous system --
otonomiyle mücadele ediyorlar:
fight the autonomy;
I'm going to hit that chair."
çarpmak istersem, çarpacağım."
from having that autonomous assistance,
sahip olmaktan çekiyorlar.
autonomous, say, cars, right?
arabaları üretirken önemli.
to grapple with that loss of control?
nasıl baş edecek?
depending on human dimensions.
farklılık gösterecek.
as if we're just one monolithic thing.
muamelesinde bulunamayız.
anlık duygu durumuna göre
moment to moment,
the human dimensions,
also comes a sense of responsibility.
hissini beraberinde getiriyor.
using one of these systems,
would look like.
böyle gözükürdü.
that's very familiar to people,
için bu iyi bir şey
oyunundaymış gibi hissettiriyor.
like it's a video game.
over at Stanford play with the system
sistemle oynattık
ofisimiz etrafında sürdürdük,
around our office in Menlo Park,
söylemeye başladılar:
20 points for that one."
Şuradaki 20."
chase them down the hallway.
and feel pain if you hit them."
acı hissedecekler."
they would be like,
he just looks like he needs to get hit."
vurulmaya ihtiyacı var gibi gözüküyor."
like "Ender's Game," right?
as people designing these interfaces
tasarlayan insanlar olarak
gerçek sonuçları olduğunu
to their actions
these increasingly autonomous things.
bizim görevimiz.
deneyimlemek için
possible robotic future,
that we can extend ourselves
yolları hakkında öğrenirken
that we extend ourselves
being able to express our humanity
ifade edebilmemiz
shorter, taller, faster, slower,
for the robots themselves.
"Manhattan'daki bu yere
to this intersection in Manhattan,"
diyen bir bayrağı var.
forward, that's it.
it doesn't know how to see the world,
dünyayı görmeyi bilmiyor,
upon the kindness of strangers.
güvenebilirsiniz.
to the other side of Manhattan --
doğru yöne çevirmesiyle
diğer tarafına gitmeyi başardı
and point it in the right direction.
this human-robot world
ve iş birliği yapabildiğimiz
and collaborate with one another,
tamamen bireysel olmadığımız
and just do things on our own.
kurmaya çalışıyoruz.
like the artists and the designers,
siyasete yön verenlere
anthropologists --
dediği şeyi yapacaksak;
that Stu Card says we should do,
geleceği keşfedeceksek
that we actually want to live in.
bakış açısına ihtiyacımız var.
robotic futures together,
learning a lot more about ourselves.
çok daha fazla şey öğrenebiliriz.
ABOUT THE SPEAKER
Leila Takayama - Social scientistLeila Takayama conducts research on human-robot interaction.
Why you should listen
Leila Takayama is an acting associate professor of Psychology at the University of California, Santa Cruz, where she founded and leads the Re-Embodied Cognition Lab. Her lab examines how people make sense of, interact with, and relate to new technologies. Prior to academia, she was a researcher at GoogleX and Willow Garage, where she developed a taste for working alongside engineers, designers, animators, and more. Her interdisciplinary research continues in her current work on what happens when people interact with robots and through robots.
Takayama is a World Economic Forum Global Futures Council Member and Young Global Leader. In 2015, she was presented the IEEE Robotics & Automation Society Early Career Award. In 2012, she was named a TR35 winner and one of the 100 most creative people in business by Fast Company. She completed her PhD in Communication at Stanford University in 2008, advised by Professor Clifford Nass. She also holds a PhD minor in Psychology from Stanford, a master's degree in Communication from Stanford, and bachelor's of arts degrees in Psychology and Cognitive Science from UC Berkeley (2003). During her graduate studies, she was a research assistant in the User Interface Research (UIR) group at Palo Alto Research Center (PARC).
Photo: Melissa DeWitt
Leila Takayama | Speaker | TED.com