TEDxUIdaho
Jakob Magolan: A crash course in organic chemistry
Jakob Magolan: Organik kimyaya hızlı bir bakış
Filmed:
Readability: 4.1
1,721,204 views
Jakob Magolan organik kimya ile ilgili düşüncelerinizi değiştirmeye geldi. Anlaşılır dili ve kullandığı çarpıcı grafiklerle bizlere en temel bilgileri öğretirken bir yandan da organik kimyanın korkunç bir ders olduğu algısını yıkıyor.
Jakob Magolan - Organic chemist
Professor Jakob Magolan is a synthetic chemist who assembles new molecules to discover new medicines. Full bio
Professor Jakob Magolan is a synthetic chemist who assembles new molecules to discover new medicines. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I'd like you to ask yourself,
0
623
1432
Kendinize sormanızı
istiyorum.
istiyorum.
00:14
what do you feel when you hear
the words "organic chemistry?"
the words "organic chemistry?"
1
2973
3789
"Organik Kimya" lafını duyunca
ne hissediyorsunuz?
ne hissediyorsunuz?
00:18
What comes to mind?
2
6786
1166
Aklınıza neler geliyor?
00:20
There is a course offered
at nearly every university,
at nearly every university,
3
8763
3643
Neredeyse her üniversitede
00:24
and it's called Organic Chemistry,
4
12430
1889
organik kimya adında bir ders vardır.
00:26
and it is a grueling, heavy
introduction to the subject,
introduction to the subject,
5
14343
2769
Konuya ağır, işkence
gibi bir giriş yapılır.
gibi bir giriş yapılır.
00:30
a flood of content
that overwhelms students,
that overwhelms students,
6
18252
2974
Öğrenciler içeriğin
yoğunluğundan bunalır.
yoğunluğundan bunalır.
00:33
and you have to ace it if you want
to become a doctor or a dentist
to become a doctor or a dentist
7
21250
4190
Eğer doktor, diş hekimi ya da
veteriner olmak istiyorsanız
veteriner olmak istiyorsanız
00:37
or a veterinarian.
8
25464
1362
bu dersi geçmek zorundasınız.
00:38
And that is why so many students
perceive this science like this ...
perceive this science like this ...
9
26850
3936
Bu yüzden pek çok öğrenci
bu bilimi önlerine konulan
bu bilimi önlerine konulan
00:44
as an obstacle in their path,
10
32127
1970
bir engel olarak görür,
00:46
and they fear it and they hate it
11
34121
2164
ondan korkar ve nefret eder.
00:48
and they call it a weed-out course.
12
36309
2143
Ona ayıklama dersi diyorlar.
00:50
What a cruel thing for a subject
to do to young people,
to do to young people,
13
38476
2825
Bir dersin gençlere yapabileceği
en kötü şey
en kötü şey
00:53
weed them out.
14
41325
1189
onları ayıklamak.
00:55
And this perception spread
beyond college campuses long ago.
beyond college campuses long ago.
15
43538
3780
Bu algı çok uzun zamandır
üniversite dışına yayılmış durumda.
üniversite dışına yayılmış durumda.
00:59
There is a universal anxiety
about these two words.
about these two words.
16
47342
3672
Bu iki kelimeyle
ilgili evrensel bir korku var.
ilgili evrensel bir korku var.
01:04
I happen to love this science,
17
52963
2426
Bu bilimi hep sevdim
01:07
and I think this position
in which we have placed it
in which we have placed it
18
55413
2500
ve onu böyle bir
duruma getirmiş olmamızın
duruma getirmiş olmamızın
01:09
is inexcusable.
19
57937
1741
bir mazereti yok.
01:11
It's not good for science,
and it's not good for society,
and it's not good for society,
20
59702
3861
Ne bilim için ne de toplum için iyi
01:15
and I don't think it has to be this way.
21
63587
2567
ve bence böyle olmamalı.
01:18
And I don't mean that this class
should be easier. It shouldn't.
should be easier. It shouldn't.
22
66178
4682
Bu ders daha kolay olmalı demiyorum.
Zaten olmamalı.
Zaten olmamalı.
01:23
But your perception of these two words
23
71819
3817
Fakat bu iki kelimeden anladığınız
01:28
should not be defined
by the experiences of premed students
by the experiences of premed students
24
76884
4389
hayatlarının çok sıkıntılı bir döneminde
olan tıp hazırlık sınıfı öğrencilerinin
olan tıp hazırlık sınıfı öğrencilerinin
01:33
who frankly are going through
a very anxious time of their lives.
a very anxious time of their lives.
25
81297
3160
deneyimleriyle eş değer olmamalı.
01:37
So I'm here today because I believe
26
85720
2455
Bugün buradayım çünkü
temel organik kimya bilgisinin
değerli olduğuna inanıyorum.
değerli olduğuna inanıyorum.
01:40
that a basic knowledge
of organic chemistry is valuable,
of organic chemistry is valuable,
27
88199
2633
01:42
and I think that it can be made
accessible to everybody,
accessible to everybody,
28
90856
4612
Bence herkesin anlayabileceği
şekilde anlatılabilir.
şekilde anlatılabilir.
01:47
and I'd like to prove that to you today.
29
95492
2413
Bugün size bunu kanıtlamak istiyorum.
01:49
Would you let me try?
30
97929
1381
Denememe izin verir misiniz?
01:51
Audience: Yeah!
31
99334
1528
Seyirciler: Evet!
01:52
Jakob Magolan: All right, let's go for it.
32
100886
3063
Peki o zaman başlayalım.
01:55
(Laughter)
33
103973
1254
(Gülüşmeler)
01:57
Here I have one of these
overpriced EpiPens.
overpriced EpiPens.
34
105251
2793
Elimde oldukça pahalı olan EpiPen var.
02:00
Inside it is a drug called epinephrine.
35
108540
2281
Bunun içinde epinefrin adı
verilen bir ilaç var.
verilen bir ilaç var.
02:03
Epinephrine can restart
the beat of my heart,
the beat of my heart,
36
111250
3134
Epinefrin kalp atışımı
yeniden başlatabilir
yeniden başlatabilir
02:06
or it could stop a life-threatening
allergic reaction.
allergic reaction.
37
114408
2565
ya da öldürücü bir
alerjik reaksiyonu durdurabilir.
alerjik reaksiyonu durdurabilir.
02:08
An injection of this
right here will do it.
right here will do it.
38
116997
3364
Şuraya bir enjeksiyon yeterli.
02:13
It would be like turning
the ignition switch
the ignition switch
39
121076
2095
Vücudumun savaş ya da
kaç sistemini kontrol eden
kaç sistemini kontrol eden
02:15
in my body's fight-or-flight machinery.
40
123195
2030
bir kontak anahtarı gibi.
02:17
My heart rate, my blood pressure would
go up so blood could rush to my muscles.
go up so blood could rush to my muscles.
41
125249
3817
Kalp atışım, tansiyonum
yükselir ki kaslarıma kan gidebilsin.
yükselir ki kaslarıma kan gidebilsin.
02:21
My pupils would dilate.
I would feel a wave of strength.
I would feel a wave of strength.
42
129090
2936
Gözbebeklerim büyür.
Bana bir güç geldiğini hissederim.
Bana bir güç geldiğini hissederim.
02:24
Epinephrine has been the difference
between life and death for many people.
between life and death for many people.
43
132050
5150
Epinefrin pek çok insan için
yaşam umudu olmuştur.
yaşam umudu olmuştur.
02:29
This is like a little miracle
that you can hold in your fingers.
that you can hold in your fingers.
44
137224
3195
Bu elinizde tutabileceğiniz
bir mucize gibi.
bir mucize gibi.
02:33
Here is the chemical structure
of epinephrine.
of epinephrine.
45
141459
3302
Bu epinefrinin kimyasal yapısı.
02:37
This is what organic chemistry looks like.
46
145753
2207
Organik kimya işte böyle bir şey.
02:39
It looks like lines and letters ...
47
147984
2261
Sadece çizgiler ve şekiller.
02:43
No meaning to most people.
48
151362
1597
Pek çoğu için bir şey ifade etmiyor.
02:45
I'd like to show you what I see
when I look at that picture.
when I look at that picture.
49
153740
2850
Size bu resme baktığımda ne
gördüğümü göstermek istiyorum.
gördüğümü göstermek istiyorum.
02:49
I see a physical object
50
157645
1839
Derinliği ve dönen parçaları olan
02:53
that has depth and rotating parts,
51
161071
2350
ve hareket eden fiziksel
02:55
and it's moving.
52
163445
1229
bir obje görüyorum.
02:58
We call this a compound or a molecule,
53
166864
2104
Buna bir bileşik ya da molekül diyoruz.
03:00
and it is 26 atoms that are stitched
together by atomic bonds.
together by atomic bonds.
54
168992
5746
26 atom birbirine kimyasal
bağlar ile bağlı.
bağlar ile bağlı.
03:07
The unique arrangement of these atoms
gives epinephrine its identity,
gives epinephrine its identity,
55
175443
4468
Atomların bu eşsiz dizilimi
epinefrinin kimliği.
epinefrinin kimliği.
03:11
but nobody has ever
actually seen one of these,
actually seen one of these,
56
179935
2311
Daha önce kimse bunlardan
bir tanesini görmedi
bir tanesini görmedi
03:14
because they're very small,
57
182270
1454
çünkü çok küçükler.
03:15
so we're going to call this
an artistic impression,
an artistic impression,
58
183748
3148
O yüzden buna soyut gösterim
diyeceğiz.
diyeceğiz.
03:18
and I want to explain to you
how small this is.
how small this is.
59
186920
2230
Size bunun ne kadar küçük
olduğunu anlatacağım.
olduğunu anlatacağım.
03:22
In here, I have less than
half a milligram of it dissolved in water.
half a milligram of it dissolved in water.
60
190618
4144
Burada bir miligramın yarısı
kadarı suda çözünmüş hâlde.
kadarı suda çözünmüş hâlde.
03:26
It's the mass of a grain of sand.
61
194786
1573
Bir kum tanesinin ağırlığı kadar.
03:28
The number of epinephrine
molecules in here is one quintillion.
molecules in here is one quintillion.
62
196383
3936
Burada bir kentilyon
epinefrin molekülü var.
epinefrin molekülü var.
03:33
That's 18 zeroes.
63
201528
1459
18 tane 0 ediyor.
03:35
That number is hard to visualize.
64
203011
1572
Hayal etmesi zor bir sayı.
03:37
Seven billion of us on this planet?
65
205336
2685
Bu dünyada bizden 7 milyon tane var.
03:40
Maybe 400 billion stars in our galaxy?
66
208877
4755
Galakside de 400 milyar yıldız
vardır herhalde.
vardır herhalde.
03:45
You're not even close.
67
213656
1151
Daha da büyük.
03:46
If you wanted to get
into the right ballpark,
into the right ballpark,
68
214831
2097
Eğer doğru bir tahmin
isterseniz,
isterseniz,
03:48
you'd have to imagine every grain of sand
69
216952
2717
dünyadaki tüm kumsallardaki,
tüm okyanusların ve göllerin
tüm okyanusların ve göllerin
03:51
on every beach,
under all the oceans and lakes,
under all the oceans and lakes,
70
219693
3596
altındaki her bir kum tanesinin
buraya sığacak şekilde
buraya sığacak şekilde
03:55
and then shrink them all
so they fit in here.
so they fit in here.
71
223313
2722
küçüldüğünü düşünün.
03:59
Epinephrine is so small
we will never see it,
we will never see it,
72
227821
2850
Epinefrin o kadar küçük ki onu
asla göremeyiz,
asla göremeyiz,
04:02
not through any microscope ever,
73
230695
2356
hangi mikroskopla olursa olsun.
04:05
but we know what it looks like,
74
233995
1549
Ama nasıl göründüğünü biliyoruz
04:07
because it shows itself
through some sophisticated machines
through some sophisticated machines
75
235568
3809
çünkü kendisini havalı isimleri olan
bazı karmaşık makinelerle
bazı karmaşık makinelerle
04:11
with fancy names
76
239401
2132
gösterebiliyor.
04:13
like "nuclear magnetic
resonance spectrometers."
resonance spectrometers."
77
241557
2405
Nükleer manyetik
rezonans spektrometresi gibi.
rezonans spektrometresi gibi.
04:17
So visible or not, we know
this molecule very well.
this molecule very well.
78
245398
3271
Görünür olsun ya da olmasın
bu molekülü gayet iyi biliyoruz.
bu molekülü gayet iyi biliyoruz.
04:20
We know it is made
of four different types of atoms,
of four different types of atoms,
79
248693
2443
4 farklı atomdan
oluştuğunu biliyoruz, bunlar:
oluştuğunu biliyoruz, bunlar:
04:23
hydrogen, carbon, oxygen and nitrogen.
80
251160
1913
hidrojen, karbon, oksijen ve azot.
04:25
These are the colors
we typically use for them.
we typically use for them.
81
253097
2767
Bunlar onları göstermekte
sıklıkla kullandığımız renkler.
sıklıkla kullandığımız renkler.
04:27
Everything in our universe
is made of little spheres
is made of little spheres
82
255888
2627
Evrendeki her şey
atom dediğimiz
atom dediğimiz
04:30
that we call atoms.
83
258539
1176
küçük kürelerden oluşur.
04:31
There's about a hundred
of these basic ingredients,
of these basic ingredients,
84
259739
2402
Bu temel bileşenlerden
yaklaşık yüz tane var
yaklaşık yüz tane var
04:34
and they're all made
from three smaller particles:
from three smaller particles:
85
262165
2359
ve her biri şu üç küçük parçacıktan
oluşuyor:
oluşuyor:
04:36
protons, neutrons, electrons.
86
264548
1636
proton, nötron, elektron.
04:38
We arrange these atoms
into this familiar table.
into this familiar table.
87
266208
2912
Atomları bu bildiğiniz tabloda
sıralıyoruz.
sıralıyoruz.
04:42
We give them each a name and a number.
88
270755
2223
Her birine bir isim ve bir sayı veriyoruz.
04:45
But life as we know it
doesn't need all of these,
doesn't need all of these,
89
273002
2326
Fakat hayat ve canlılık için
hepsi gerekli değil.
hepsi gerekli değil.
04:47
just a smaller subset, just these.
90
275352
2515
Sadece küçük bir kısmı, sadece bunlar.
04:50
And there are four atoms in particular
that stand apart from the rest
that stand apart from the rest
91
278671
3303
Özellikle bu dört atom yaşamın
yapı taşları olarak
yapı taşları olarak
04:53
as the main building blocks of life,
92
281998
2033
diğerlerinden ayrılıyor.
04:56
and they are the same ones
that are found in epinephrine:
that are found in epinephrine:
93
284055
3366
Bunlar epinefrinde bulunan atomlar:
04:59
hydrogen, carbon, nitrogen and oxygen.
94
287445
3038
hidrojen, karbon, azot ve oksijen.
05:04
Now what I tell you next
is the most important part.
is the most important part.
95
292512
2915
Şimdi size en önemli
kısmı söyleyeceğim.
kısmı söyleyeceğim.
05:08
When these atoms
connect to form molecules,
connect to form molecules,
96
296443
2856
Bu atomlar bir dizi kurallar
çevresinde
çevresinde
05:11
they follow a set of rules.
97
299323
1729
birleşip molekül oluştururlar.
05:13
Hydrogen makes one bond,
98
301076
2262
Hidrojen bir bağ yapar,
05:15
oxygen always makes two,
99
303362
1746
oksijen her zaman iki bağ yapar,
05:17
nitrogen makes three
100
305132
1432
azot üç bağ yapar
05:18
and carbon makes four.
101
306588
1524
ve karbon dört bağ yapar.
05:20
That's it.
102
308857
1421
Bu kadar.
05:22
HONC -- one, two, three, four.
103
310302
1685
HOAC bir, iki, üç, dört.
05:25
If you can count to four,
and you can misspell the word "honk,"
and you can misspell the word "honk,"
104
313962
3716
Eğer 4'e kadar sayabiliyorsan
ve baş harfleri hatırlayabilirsen
ve baş harfleri hatırlayabilirsen
05:29
you're going to remember this
for the rest of your lives.
for the rest of your lives.
105
317702
2668
bunu hayatının sonuna kadar
unutmazsın.
unutmazsın.
05:32
(Laughter)
106
320394
1652
(Gülüşmeler)
05:34
Now here I have four bowls
with these ingredients.
with these ingredients.
107
322070
2423
Burada bu bileşenlerin
olduğu dört kâse var.
olduğu dört kâse var.
05:36
We can use these to build molecules.
108
324517
2764
Bunları kullanarak
bir molekül oluşturabiliriz.
bir molekül oluşturabiliriz.
05:40
Let's start with epinephrine.
109
328828
1579
Epinefrinle başlayalım.
05:43
Now, these bonds between atoms,
they're made of electrons.
they're made of electrons.
110
331464
4181
Atomların arasındaki bu bağlar
elektronlar sayesinde oluşur.
elektronlar sayesinde oluşur.
05:48
Atoms use electrons like arms
to reach out and hold their neighbors.
to reach out and hold their neighbors.
111
336454
3293
Atomlar elektronları kol gibi kullanarak
uzanıp komşularını tutarlar.
uzanıp komşularını tutarlar.
05:51
Two electrons in each bond,
like a handshake,
like a handshake,
112
339771
2122
Her bağdaki iki elektron
el sıkışmaya benzer
el sıkışmaya benzer
05:53
and like a handshake,
they are not permanent.
they are not permanent.
113
341917
2097
ve el sıkışma gibi kalıcı değildirler.
05:56
They can let go of one atom
and grab another.
and grab another.
114
344038
2143
Bir atomu bırakıp diğerini tutabilirler.
05:58
That's what we call a chemical reaction,
115
346205
1906
Kimyasal Reaksiyon dediğimiz şey budur.
06:00
when atoms exchange partners
and make new molecules.
and make new molecules.
116
348135
2861
Atomlar partner değiştirdiğinde
yeni moleküller oluşur.
yeni moleküller oluşur.
06:03
The backbone of epinephrine
is made mostly of carbon atoms,
is made mostly of carbon atoms,
117
351020
3585
Epinefrinin omurgası
çoğunlukla karbondan oluşur,
çoğunlukla karbondan oluşur,
06:06
and that's common.
118
354629
1158
Bu olağandır.
06:07
Carbon is life's favorite
structural building material,
structural building material,
119
355811
2683
Karbon yaşamın en sevdiği
yapı malzemesidir
yapı malzemesidir
06:10
because it makes
a good number of handshakes
a good number of handshakes
120
358518
3173
çünkü pek çok atomla
tam ayarında bir güçle
tam ayarında bir güçle
06:13
with just the right grip strength.
121
361715
2008
el sıkışır.
06:15
That's why we define organic chemistry
as the study of carbon molecules.
as the study of carbon molecules.
122
363747
3721
Bu yüzden organik kimyanın tanımı
karbon moleküllerini inceleyen bilimdir.
karbon moleküllerini inceleyen bilimdir.
06:20
Now, if we build the smallest molecules
we can think of that follow our rules,
we can think of that follow our rules,
123
368559
4963
Kurallarımıza uyan, düşünebildiğimiz
en küçük molekülleri oluşturalım.
en küçük molekülleri oluşturalım.
06:25
they highlight our rules,
and they have familiar names:
and they have familiar names:
124
373546
2572
Kurallarımızı tam olarak gösteriyorlar
ve tanıdık isimleri var:
ve tanıdık isimleri var:
06:28
water, ammonia and methane,
H20 and NH3 and CH4.
H20 and NH3 and CH4.
125
376142
3785
su, amonyum ve metan,
H20, NH3 ve CH4.
H20, NH3 ve CH4.
06:33
The words "hydrogen,"
"oxygen" and "nitrogen" --
"oxygen" and "nitrogen" --
126
381739
2461
Hidrojen, oksijen ve
azot kelimelerini
azot kelimelerini
06:36
we use the same words
127
384224
2268
aynı atomdan iki tane bulunduran
06:38
to name these three molecules
that have two atoms each.
that have two atoms each.
128
386516
2651
bu üç molekül içinde kullanıyoruz.
06:41
They still follow the rules,
129
389191
1341
Hâlâ kurallara uyuyorlar
06:42
because they have one, two
and three bonds between them.
and three bonds between them.
130
390556
2668
çünkü aralarında sırasıyla bir,
iki ve üç bağ var.
iki ve üç bağ var.
06:45
That's why oxygen gets called O2.
131
393248
1725
Bu yüzden oksijene O2 deniyor.
06:48
I can show you combustion.
132
396449
1945
Size yanmanın nasıl olduğunu
gösterebilirim.
gösterebilirim.
06:51
Here's carbon dioxide, CO2.
133
399323
2421
Bu karbondioksit, CO2.
06:53
Above it, let's place water and oxygen,
and beside it, some flammable fuels.
and beside it, some flammable fuels.
134
401768
4904
Onun üstüne de suyu, oksijeni yanına
da bazı çabuk tutan yakıtları koyalım.
da bazı çabuk tutan yakıtları koyalım.
06:58
These fuels are made
of just hydrogen and carbon.
of just hydrogen and carbon.
135
406696
2302
Bu yakıtlar sadece hidrojen
ve karbondan oluşur.
ve karbondan oluşur.
07:01
That's why we call them hydrocarbons.
We're very creative.
We're very creative.
136
409022
2716
O yüzden bunlara hidrokarbonlar deniyor.
Çok yaratıcıyız.
Çok yaratıcıyız.
07:03
(Laughter)
137
411762
1456
(Gülüşmeler)
07:05
So when these crash
into molecules of oxygen,
into molecules of oxygen,
138
413242
2143
Bunlar oksijen molekülleriyle
çarpıştıklarında
çarpıştıklarında
07:07
as they do in your engine
or in your barbecues,
or in your barbecues,
139
415409
3714
ki bunu motorda,
mangalda yapıyorlar
mangalda yapıyorlar
07:12
they release energy and they reassemble,
140
420091
1993
bir enerji açığa çıkar ve
yeni bir düzen oluştururlar.
yeni bir düzen oluştururlar.
07:14
and every carbon atom
ends up at the center of a CO2 molecule,
ends up at the center of a CO2 molecule,
141
422108
2992
Her bir karbon atomu bir CO2'nin
merkezi olur
merkezi olur
07:17
holding on to two oxygens,
142
425124
1242
ve iki oksijen tutar.
07:18
and all the hydrogens end up
as parts of waters,
as parts of waters,
143
426390
2449
Tüm hidrojenler su moleküllerinin
bir parçası olur.
bir parçası olur.
07:20
and everybody follows the rules.
144
428863
1992
Her biri kurallara uymuş olur.
07:22
They are not optional,
145
430879
1318
Kurallar duruma
göre,
göre,
07:24
and they're not optional
for bigger molecules either,
for bigger molecules either,
146
432221
2478
bu üç molekül gibi
daha büyük moleküller için bile
daha büyük moleküller için bile
07:26
like these three.
147
434723
1418
olsa değişmezler.
07:29
This is our favorite vitamin
148
437347
2175
En sevdiğimiz vitamin
07:31
sitting next to our favorite drug,
149
439546
1650
en sevdiğimiz uyarıcının yanında.
07:33
(Laughter)
150
441220
1246
(Gülüşmeler)
07:34
and morphine is one of the most
important stories in medical history.
important stories in medical history.
151
442490
3739
Morfin tıp tarihinin en önemli
hikâyelerinden birini oluşturur.
hikâyelerinden birini oluşturur.
07:38
It marks medicine's first
real triumph over physical pain,
real triumph over physical pain,
152
446253
2912
Morfin, tıbbın fiziksel acı üzerindeki
ilk zaferidir.
ilk zaferidir.
07:41
and every molecule has a story,
153
449189
2004
Her molekülün bir hikâyesi vardır.
07:43
and they are all published.
154
451217
1584
Hepsi de yayınlanmıştır.
07:44
They're written by scientists,
and they're read by other scientists,
and they're read by other scientists,
155
452825
3466
Bunları araştırmacılar yazar
ve diğer araştırmacılar da okur.
ve diğer araştırmacılar da okur.
07:48
so we have handy representations
to do this quickly on paper,
to do this quickly on paper,
156
456315
3075
Bunu kâğıt üzerinde yapmak için
kullanışlı gösterimler vardır.
kullanışlı gösterimler vardır.
07:51
and I need to teach you how to do that.
157
459414
1859
Size nasıl yapacağınızı anlatmalıyım.
07:53
So we lay epinephrine flat on a page,
158
461297
2775
Bir kâğıda epinefrin çizeriz
07:56
and then we replace all the spheres
with simple letters,
with simple letters,
159
464096
2680
ve her bir küreyi harflerle değiştiririz.
07:58
and then the bonds
that lie in the plane of the page,
that lie in the plane of the page,
160
466800
2495
Kâğıt üzerindeki bağlar da
08:01
they just become regular lines,
161
469319
1809
düz çizgilere dönüşür.
08:03
and the bonds that point
forwards and backwards,
forwards and backwards,
162
471152
2253
Öne ya da arkaya doğru olan
bağlar, bazen içi
bağlar, bazen içi
08:05
they become little triangles,
163
473429
1398
dolu bazen de derinliği
vermek
vermek
08:06
either solid or dashed to indicate depth.
164
474851
2139
için kesik çizgiyle gösterilir.
08:09
We don't actually draw these carbons.
165
477330
2231
Normalde bu karbonları
çizmiyoruz.
çizmiyoruz.
08:11
We save time by just hiding them.
166
479585
2811
Onları saklayarak
zaman kazanıyoruz.
zaman kazanıyoruz.
08:14
They're represented
by corners between the bonds,
by corners between the bonds,
167
482897
3136
Bağlar arasındaki köşeler
karbonları temsil ediyor.
karbonları temsil ediyor.
08:18
and we also hide every hydrogen
that's bonded to a carbon.
that's bonded to a carbon.
168
486057
3633
Aynı zamanda karbona bağlı
hidrojen atomlarını da gizliyoruz.
hidrojen atomlarını da gizliyoruz.
08:22
We know they're there
169
490583
1158
Karbon bize 4'ten az bağ
08:23
whenever a carbon is showing us
any fewer than four bonds.
any fewer than four bonds.
170
491765
2898
gösterdiğinde kalan bağları
hidrojenle yaptığını biliyoruz.
hidrojenle yaptığını biliyoruz.
08:27
The last thing that's done
is the bonds between OH and NH.
is the bonds between OH and NH.
171
495853
2936
En son sıra OH ve NH arasındaki
bağlara geldi.
bağlara geldi.
08:31
We just get rid of those
to make it cleaner,
to make it cleaner,
172
499432
2088
Onların arasındaki çizgileri
de siliyoruz
de siliyoruz
08:33
and that's all there is to it.
173
501544
1477
ve sonunda bu meydana çıkıyor.
08:35
This is the professional way
to draw molecules.
to draw molecules.
174
503045
2580
Moleküller teknik olarak
böyle çizilir.
böyle çizilir.
08:37
This is what you see on Wikipedia pages.
175
505649
2411
Wikipedia sayfalarında
gördükleriniz de böyledir.
gördükleriniz de böyledir.
08:42
It takes a little bit of practice,
but I think everyone here could do it,
but I think everyone here could do it,
176
510793
3762
Biraz çalışma gerektiriyor ama
bence buradaki herkes yapabilir.
bence buradaki herkes yapabilir.
08:46
but for today, this is epinephrine.
177
514579
2726
Bu epinefrin,
08:49
This is also called adrenaline.
They're one and the same.
They're one and the same.
178
517886
2928
aynı zamanda da adrenalin.
Aynı şeyler.
Aynı şeyler.
08:52
It's made by your adrenal glands.
179
520838
1612
Böbrek üstü bezlerinden salgılanır.
08:54
You have this molecule swimming
through your body right now.
through your body right now.
180
522474
2952
Şu anda bu molekül vücudunuzda
dolaşıyor.
dolaşıyor.
08:57
It's a natural molecule.
181
525450
1690
Doğal bir molekül.
08:59
This EpiPen would just give you
a quick quintillion more of them.
a quick quintillion more of them.
182
527164
4244
Bu EpiPen bir kentilyon kadarını
daha size verebilir.
daha size verebilir.
09:03
(Laughter)
183
531432
1650
(Gülüşmeler)
09:05
We can extract epinephrine
184
533106
3191
Epinefrini koyun ya da sığırdan
09:08
from the adrenal glands
of sheep or cattle,
of sheep or cattle,
185
536321
3420
elde edebiliyoruz.
09:11
but that's not
where this stuff comes from.
where this stuff comes from.
186
539765
2334
Fakat bunu onlardan
elde etmedik.
elde etmedik.
09:14
We make this epinephrine in a factory
187
542123
2868
Bu epinefrini fabrikada
ham petrolden elde ettiğimiz
ham petrolden elde ettiğimiz
09:17
by stitching together smaller molecules
that come mostly from petroleum.
that come mostly from petroleum.
188
545015
5239
daha küçük molekülleri
birbirine bağlayarak yaptık.
birbirine bağlayarak yaptık.
09:23
And this is 100 percent synthetic.
189
551322
1709
Yüzde yüz yapay.
09:25
And that word, "synthetic,"
makes some of us uncomfortable.
makes some of us uncomfortable.
190
553862
3253
Yapay kelimesi bazılarımızı
rahatsız ediyor.
rahatsız ediyor.
09:29
It's not like the word "natural,"
which makes us feel safe.
which makes us feel safe.
191
557964
3295
Sanki doğal kelimesi bizi
hep iyi hissettiriyormuş gibi.
hep iyi hissettiriyormuş gibi.
09:33
But these two molecules,
they cannot be distinguished.
they cannot be distinguished.
192
561283
3642
Bu iki molekül birbirinden
ayırt edilemez.
ayırt edilemez.
09:38
We're not talking about two cars
that are coming off an assembly line here.
that are coming off an assembly line here.
193
566263
3896
Burada aynı montaj hattında üretilen
iki arabadan bahsetmiyoruz.
iki arabadan bahsetmiyoruz.
09:42
A car can have a scratch on it,
194
570183
2041
Arabanın üzerinde bir çizik olabilir
09:44
and you can't scratch an atom.
195
572248
1855
ama atomu çizemezsin.
09:46
These two are identical in a surreal,
almost mathematical sense.
almost mathematical sense.
196
574127
4548
Bu ikisi soyut, neredeyse
matematiksel olarak özdeşler.
matematiksel olarak özdeşler.
09:50
At this atomic scale,
math practically touches reality.
math practically touches reality.
197
578699
3101
Atom ölçeğinde matematik
neredeyse gerçekliğe dokunur.
neredeyse gerçekliğe dokunur.
09:54
And a molecule of epinephrine ...
198
582128
1619
Bir epinefrin molekülü
09:56
it has no memory of its origin.
199
584779
1699
nereden geldiğini hatırlamaz.
09:58
It just is what it is,
200
586502
1405
Sadece oluşmuştur
09:59
and once you have it,
201
587931
1151
ve onu elde ettiğinde
10:01
the words "natural" and "synthetic,"
they don't matter,
they don't matter,
202
589106
4411
artık doğal ve yapay gibi
kelimelerin bir anlamı olmaz.
kelimelerin bir anlamı olmaz.
10:06
and nature synthesizes
this molecule just like we do,
this molecule just like we do,
203
594284
3212
Doğa da bizim sentezlediğimiz
gibi sentezliyor
gibi sentezliyor
10:09
except nature is much better
at this than we are.
at this than we are.
204
597520
2287
fakat o bu işte bizden daha iyi.
10:11
Before there was life on earth,
205
599831
2378
Yeryüzünde yaşamdan önce
10:14
all the molecules were small, simple:
206
602233
3007
tüm moleküller küçüktüler, basittiler:
10:17
carbon dioxide, water, nitrogen,
207
605264
1651
karbondioksit, su, azot
10:20
just simple things.
208
608018
1150
sadece basit şeyler.
10:21
The emergence of life changed that.
209
609192
1948
Yaşamın ortaya çıkışı bunu
değiştirdi.
değiştirdi.
10:23
Life brought biosynthetic factories
that are powered by sunlight,
that are powered by sunlight,
210
611164
3236
Yaşam, güneşle çalışan biyosentez
fabrikalarını getirdi.
fabrikalarını getirdi.
10:26
and inside these factories,
small molecules crash into each other
small molecules crash into each other
211
614424
3515
Bu fabrikaların içinde küçük
moleküller birbirie çarparak daha büyük
moleküller birbirie çarparak daha büyük
10:29
and become large ones:
carbohydrates, proteins, nucleic acids,
carbohydrates, proteins, nucleic acids,
212
617963
3308
molekülleri oluşturdu: karbonhidratlar,
proteinler, nükleik asitler,
proteinler, nükleik asitler,
10:33
multitudes of spectacular creations.
213
621295
2453
yığınla olağanüstü oluşum.
10:37
Nature is the original organic chemist,
214
625613
2325
Gerçek organik kimyacı
doğa aslında
doğa aslında
10:40
and her construction also fills our sky
with the oxygen gas we breathe,
with the oxygen gas we breathe,
215
628932
3423
ve onun yapıtları gökyüzümüzü
soluduğumuz oksijen gazıyla dolduruyor,
soluduğumuz oksijen gazıyla dolduruyor,
10:44
this high-energy oxygen.
216
632379
1468
bu yüksek enerjili oksijen ile.
10:47
All of these molecules are infused
with the energy of the sun.
with the energy of the sun.
217
635597
3261
Bütün bu moleküller
güneşin enerjisiyle bir araya geldiler.
güneşin enerjisiyle bir araya geldiler.
10:50
They store it like batteries.
218
638882
1468
Enerjiyi bir pil gibi depoluyorlar.
10:52
So nature is made of chemicals.
219
640810
2842
Doğa, kimyasallardan oluşmuştur.
10:56
Maybe you guys can help me
to reclaim this word, "chemical,"
to reclaim this word, "chemical,"
220
644251
2937
Belki bu kelimeyi geri kazanmamda
bana yardım edersiniz
bana yardım edersiniz
10:59
because it has been stolen from us.
221
647212
2499
çünkü bu kelime bizden çalındı.
11:01
It doesn't mean toxic,
and it doesn't mean harmful,
and it doesn't mean harmful,
222
649735
2699
Zehirli, zararlı,
11:04
and it doesn't mean man-made or unnatural.
223
652458
2635
yapay ya da doğal
olmayan anlamına gelmiyor.
olmayan anlamına gelmiyor.
11:07
It just means "stuff," OK?
224
655117
3253
Sadece madde demek, anlaşıldı mı?
11:10
(Laughter)
225
658394
1521
(Gülüşmeler)
11:11
You can't have
chemical-free lump charcoal.
chemical-free lump charcoal.
226
659939
4036
Kimyasallardan arınmış
bir kömür parçası olamaz
bir kömür parçası olamaz
11:15
That is ridiculous.
227
663999
1210
Bu çok saçma.
11:17
(Laughter)
228
665233
1001
(Gülüşmeler)
11:18
And I'd like to do one more word.
229
666258
1833
Başka bir kelimeden
daha bahsetmek isterim.
daha bahsetmek isterim.
11:20
The word "natural" doesn't mean "safe,"
230
668932
2675
Doğal demek güvenli
demek değildir.
demek değildir.
11:23
and you all know that.
231
671631
2508
Bunu hepiniz biliyorsunuz.
11:26
Plenty of nature's
chemicals are quite toxic,
chemicals are quite toxic,
232
674163
4483
Doğadaki pek kimyasal
oldukça zehirlidir.
oldukça zehirlidir.
11:30
and others are delicious,
233
678670
2603
Bazıları da lezzetlidir.
11:33
and some are both ...
234
681297
1922
Bazıları da zehirli ve lezzetlidir.
11:35
(Laughter)
235
683243
1371
(Gülüşmeler)
11:36
toxic and delicious.
236
684638
1690
Zehirli ve lezzetli.
11:38
The only way to tell
whether something is harmful
whether something is harmful
237
686813
2778
Bir şeyin zararlı olup olmadığını
bilebilmenin tek yolu
bilebilmenin tek yolu
11:41
is to test it,
238
689615
1872
onu test etmektir.
11:43
and I don't mean you guys.
239
691511
2158
Sizden bahsetmiyorum.
11:45
Professional toxicologists:
we have these people.
we have these people.
240
693693
2809
Profesyonel toksikologlar
yapar bu işi.
yapar bu işi.
11:48
They're well-trained,
241
696526
1514
İyi eğitimlidirler.
11:50
and you should trust them like I do.
242
698064
2002
Onlara güveniyorum
siz de güvenmelisiniz.
siz de güvenmelisiniz.
11:52
So nature's molecules are everywhere,
243
700893
1770
Doğanın molekülleri her yerde.
11:54
including the ones that have decomposed
244
702687
1873
Petrol dediğimiz, ayrışıp siyah
11:56
into these black mixtures
that we call petroleum.
that we call petroleum.
245
704584
2310
karışımlara dönüşen
moleküller de buna dâhil.
moleküller de buna dâhil.
11:58
We refine these molecules.
246
706918
2230
Bu molekülleri arıtıyoruz.
12:01
There's nothing unnatural about them.
247
709695
1819
Gayet doğallar.
12:03
We purify them.
248
711538
1150
Onları saflaştırıyoruz.
12:06
Now, our dependence on them for energy --
249
714228
2968
Enerjiyi sürekli bunlardan üretmemiz
12:09
that means that every one of those carbons
gets converted into a molecule of CO2.
gets converted into a molecule of CO2.
250
717220
4009
oradaki karbonlardan her birinin
CO2'ye dönüşmesi demek.
CO2'ye dönüşmesi demek.
12:13
That's a greenhouse gas
that is messing up our climate.
that is messing up our climate.
251
721253
2944
Bu da iklimi değiştiren
sera gazlarından bir tanesi.
sera gazlarından bir tanesi.
12:16
Maybe knowing this chemistry
will make that reality easier to accept
will make that reality easier to accept
252
724221
3691
Belki kimya bilmek bazı insanların
bu gerçeği kabullenmesini kolaylaştırır.
bu gerçeği kabullenmesini kolaylaştırır.
12:19
for some people, I don't know,
253
727936
1470
Bilemiyorum.
12:21
but these molecules
are not just fossil fuels.
are not just fossil fuels.
254
729430
2283
Fakat bu moleküller sadece
fosil yakıt değiller.
fosil yakıt değiller.
12:24
They're also the cheapest
available raw materials
available raw materials
255
732523
2642
Aynı zamanda sentez dediğimiz
şeyi yapabilmemiz için
şeyi yapabilmemiz için
12:27
for doing something
that we call synthesis.
that we call synthesis.
256
735189
2334
bulunabilen en ucuz ham madde.
12:30
We're using them like pieces of LEGO.
257
738195
2102
Bunları LEGO parçaları gibi kullanıyoruz.
12:33
We have learned how to connect them
or break them apart with great control.
or break them apart with great control.
258
741083
4287
Bunları kontrol altında birleştirmeyi
ve birbirinden ayırmayı öğrendik.
ve birbirinden ayırmayı öğrendik.
12:37
I have done a lot of this myself,
259
745394
1606
Bunu kendim pek çok sefer yaptım
12:39
and I still think it's amazing
it's even possible.
it's even possible.
260
747024
2349
ama bunun mümkün oluşu bile
beni hâlâ şaşırtıyor.
beni hâlâ şaşırtıyor.
12:41
What we do is kind of like assembling LEGO
261
749397
3302
Yaptığımız şey kutularca
LEGO parçasını alıp
LEGO parçasını alıp
12:44
by dumping boxes of it
into washing machines,
into washing machines,
262
752723
3032
çamaşır makinesinin içine boşaltmaktan
başka bir şey değil,
başka bir şey değil,
12:47
but it works.
263
755779
1305
ama işe yarıyor.
12:49
We can make molecules that are
exact copies of nature, like epinephrine,
exact copies of nature, like epinephrine,
264
757108
4213
Epinefrin gibi doğadakinin aynısı
olan moleküller yapabiliyoruz
olan moleküller yapabiliyoruz
12:53
or we can make creations of our own
from scratch, like these two.
from scratch, like these two.
265
761345
3992
ya da bu ikisi gibi sıfırdan yeni
moleküller yaratabiliyoruz.
moleküller yaratabiliyoruz.
12:57
One of these eases the symptoms
of multiple sclerosis;
of multiple sclerosis;
266
765361
4270
Bunlardan bir tanesi çoklu sklerozun
semptomlarını azaltıyor.
semptomlarını azaltıyor.
13:01
the other one cures a type of blood cancer
that we call T-cell lymphoma.
that we call T-cell lymphoma.
267
769655
3787
Diğeri de T-tipi hücreli lenfoma denilen
bir çeşit kan kanserini iyileştiriyor.
bir çeşit kan kanserini iyileştiriyor.
13:05
A molecule with the right size and shape,
it's like a key in a lock,
it's like a key in a lock,
268
773466
4232
Doğru boyut ve şekildeki bir molekül
kilide sokulan anahtar gibidir
kilide sokulan anahtar gibidir
13:09
and when it fits, it interferes
with the chemistry of a disease.
with the chemistry of a disease.
269
777722
3475
ve kilide uyduğunda, bir hastalığın
kimyasına müdahale edebilir.
kimyasına müdahale edebilir.
13:13
That's how drugs work.
270
781221
1293
İlaçlar böyle etki eder.
13:15
Natural or synthetic,
271
783580
1620
Doğal ya da yapay olsun,
13:17
they're all just molecules that happen
to fit snugly somewhere important.
to fit snugly somewhere important.
272
785224
3460
hepsi yalnızca önemli bir yere
rahatlıkla uyan moleküllerdir.
rahatlıkla uyan moleküllerdir.
13:20
But nature is much better
at making them than we are,
at making them than we are,
273
788708
2680
Fakat doğa onları
bizden daha iyi yapıyor.
bizden daha iyi yapıyor.
13:23
so hers look more impressive than ours,
274
791412
2112
Bu nedenle onunkiler daha etkileyici,
13:25
like this one.
275
793548
1578
bunun gibi.
13:27
This is called vancomycin.
276
795150
1945
Bunun adı vankomisin.
13:29
She gave this majestic beast
two chlorine atoms
two chlorine atoms
277
797119
3063
Doğa bu heybetli canavara
bir çift küpe gibi taksın diye
bir çift küpe gibi taksın diye
13:32
to wear like a pair of earrings.
278
800206
2185
iki klor atomu vermiş.
13:34
We found vancomycin in a puddle of mud
in a jungle in Borneo in 1953.
in a jungle in Borneo in 1953.
279
802415
5167
Vankomisini 1953'te Borneo'da ormanda bir
çamurlu su birikintisinin içinde bulduk.
çamurlu su birikintisinin içinde bulduk.
13:39
It's made by a bacteria.
280
807606
1816
Bir bakteri tarafından üretiliyor.
Bunu laboratuvar ortamında çok pahalıya
patlayacağından sentezleyemiyoruz.
patlayacağından sentezleyemiyoruz.
13:42
We can't synthesize this
cost-efficiently in a lab.
cost-efficiently in a lab.
281
810355
2746
13:45
It's too complicated for us, but we
can harvest it from its natural source,
can harvest it from its natural source,
282
813798
4319
Bizim yapamayacağımız kadar karmaşık
ama doğal kaynağından elde edebiliriz.
ama doğal kaynağından elde edebiliriz.
13:50
and we do, because this is
one of our most powerful antibiotics.
one of our most powerful antibiotics.
283
818141
4183
Ediyoruz da çünkü en güçlü
antibiyotikler arasında yer alıyor.
antibiyotikler arasında yer alıyor.
13:54
And new molecules are reported
in our literature every day.
in our literature every day.
284
822348
2955
Ve her gün literatüre yeni yeni
moleküller rapor ediliyor.
moleküller rapor ediliyor.
13:57
We make them or we find them
in every corner of this planet.
in every corner of this planet.
285
825327
3230
Onları ya sentezliyoruz ya da
dünyanın her bir köşesinde buluyoruz.
dünyanın her bir köşesinde buluyoruz.
14:01
And that's where drugs come from,
286
829982
1691
İşte ilaçlar böyle bulunuyor
14:03
and that's why your doctors
have amazing powers ...
have amazing powers ...
287
831697
2245
ve bu sayede doktorlarınız
muazzam güçlere sahip.
muazzam güçlere sahip.
14:05
(Laughter)
288
833966
1022
(Gülüşmeler)
14:07
to cure deadly infections
and everything else.
and everything else.
289
835012
2206
Ölümcül enfeksiyonları iyileştirmek
ve daha niceleri.
ve daha niceleri.
14:09
Being a physician today
is like being a knight in shining armor.
is like being a knight in shining armor.
290
837242
3715
Bugün bir hekim olmak beyaz atlı prens
olmaya benzer.
olmaya benzer.
14:13
They fight battles
with courage and composure,
with courage and composure,
291
841948
2901
Onlar cesaret ve dinginlikle
savaş verirler
savaş verirler
14:16
but also with good equipment.
292
844873
1620
ve aynı zamanda da iyi teçhizatla.
14:18
So let's not forget the role
of the blacksmith in this picture,
of the blacksmith in this picture,
293
846517
4018
Bu bağlamda nalbantların
da rolünü unutmayalım,
da rolünü unutmayalım,
14:22
because without the blacksmith,
things would look a little different ...
things would look a little different ...
294
850559
3463
çünkü nalbant olmasa
işler çok daha farklı olurdu...
işler çok daha farklı olurdu...
14:26
(Laughter)
295
854046
2093
(Gülüşmeler)
14:28
But this science is bigger than medicine.
296
856163
2333
Fakat bu bilim dalı
ilaçtan çok daha fazlası.
ilaçtan çok daha fazlası.
14:30
It is oils and solvents and flavors,
fabrics, all plastics,
fabrics, all plastics,
297
858520
6219
Bu yağları, çözücüleri, aromaları,
kumaşları, tüm plastikleri,
kumaşları, tüm plastikleri,
14:36
the cushions that
you're sitting on right now --
you're sitting on right now --
298
864763
2270
üstünde oturduğunuz minderi...
14:39
they're all manufactured,
and they're mostly carbon,
and they're mostly carbon,
299
867057
2460
Hepsi üretilmiş
ve neredeyse hepsi karbondan.
ve neredeyse hepsi karbondan.
14:41
so that makes all of it organic chemistry.
300
869541
2034
Bu da hepsini organik kimyanın
birer parçası yapar.
birer parçası yapar.
14:43
This is a rich science.
301
871599
2189
Bu zengin bir bilim dalı.
14:45
I left out a lot today:
302
873812
1854
Bugün birçok şeyi dâhil etmedim:
14:47
phosphorus and sulfur and the other atoms,
303
875690
3185
Fosforu, sülfürü ve diğer atomları
14:51
and why they all bond the way they do,
304
879812
2285
ve neden belirli şekillerde
bağ kurduklarını
bağ kurduklarını
14:54
and symmetry
305
882121
1255
ve simetriyi
14:55
and non-bonding electrons,
306
883400
1821
ve bağ yapmayan elektronları
14:57
and atoms that are charged,
307
885245
1544
ve elektrik yüklü iyonları
14:58
and reactions and their mechanisms,
and it goes on and on and on,
and it goes on and on and on,
308
886813
3096
ve reaksiyonları ve çalışma
mekanizmalarını... vesaire vesaire.
mekanizmalarını... vesaire vesaire.
15:01
and synthesis takes a long time to learn.
309
889933
2010
Ve sentezi öğrenmesi oldukça zaman alıyor.
15:03
But I didn't come here to teach
you guys organic chemistry --
you guys organic chemistry --
310
891967
2881
Fakat buraya size organik
kimya öğretmeye gelmedim.
kimya öğretmeye gelmedim.
15:06
I just wanted to show it to you,
311
894872
1842
Size sadece onu göstermek istedim
15:08
and I had a lot of help with that today
from a young man named Weston Durland,
from a young man named Weston Durland,
312
896738
5039
ve bunu yaparken Weston Durland adlı
bir genç adamdan epey yardım aldım
bir genç adamdan epey yardım aldım
15:13
and you've already seen him.
313
901801
1476
ve siz onu çoktan gördünüz.
15:16
He's an undergraduate
student in chemistry,
student in chemistry,
314
904427
2151
Kendisi kimya alanında
bir lisans öğrencisi
bir lisans öğrencisi
15:18
and he also happens to be
pretty good with computer graphics.
pretty good with computer graphics.
315
906602
3278
ve bilgisayar grafikleriyle
de arası oldukça iyi.
de arası oldukça iyi.
15:21
(Laughter)
316
909904
1737
(Gülüşmeler)
15:23
So Weston designed
all the moving molecules
all the moving molecules
317
911665
4088
Weston, bugün gördüğünüz
tüm hareketli molekülleri tasarladı.
15:27
that you saw today.
318
915777
1412
15:29
He and I wanted to demonstrate
through the use of graphics like these
through the use of graphics like these
319
917213
3240
O ve ben bu grafikler aracılığı ile
bu karmaşık bilim hakkında konuşmanın
bu karmaşık bilim hakkında konuşmanın
15:32
to help someone talk
about this intricate science.
about this intricate science.
320
920477
2458
nasıl daha kolay olabileceğini
göstermeye çalıştık.
göstermeye çalıştık.
15:35
But our main goal was just to show you
321
923316
2341
Fakat temel hedefimiz size
15:37
that organic chemistry
is not something to be afraid of.
is not something to be afraid of.
322
925681
2959
organik kimyanın korkulacak
bir şey olmadığını göstermekti.
bir şey olmadığını göstermekti.
15:41
It is, at its core, a window
323
929418
3190
O, temelinde,
içinden doğal dünyanın
içinden doğal dünyanın
15:44
through which the beauty
of the natural world looks richer.
of the natural world looks richer.
324
932632
3709
güzelliklerinin çok daha
zengin görüldüğü bir penceredir.
zengin görüldüğü bir penceredir.
15:48
Thank you.
325
936365
1151
Teşekkürler.
15:49
(Applause)
326
937540
3267
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Jakob Magolan - Organic chemistProfessor Jakob Magolan is a synthetic chemist who assembles new molecules to discover new medicines.
Why you should listen
Jakob Magolan holds the Boris Family Endowed Chair in Drug Discovery at McMaster University in Canada. As a graduate student, he was trained to synthesize the complex and beautiful molecules made by nature from simple chemical building blocks. His medicinal chemistry laboratory now partners with biologists and clinicians to find new molecules and innovative strategies to treat disease. He and his colleagues at McMaster's Institute for Infectious Disease Research are working to discover new antibiotics to combat the threat of drug-resistant microbial infections.
Magolan has taught organic chemistry to hundreds of undergraduate students. He believes in the tremendous value of scientific literacy in society and loves to share his appreciation of science with the public. Magolan prepared this TEDx talk together with graphic designer Weston Durland, who was one of his chemistry students.
Jakob Magolan | Speaker | TED.com