ABOUT THE SPEAKER
Gill Hicks - Survivor and activist
Gill Hicks has dedicated her life to being an advocate for peace.

Why you should listen

Dr. Gill Hicks is considered to be one of the most thought provoking, powerful and life affirming speakers in Australia and the UK. She is globally known as a survivor of the London terrorist bombings on July 7, 2005. She survived, but suffered severe and permanent injuries, losing both legs from just below the knee.

Originally from Adelaide, Australia, Hicks has lived in London since 1991, however in 2012 Hicks returned to Australia where she operates nationally and internationally through her not for profit M.A.D. for Peace network and her public speaking work.

Her unique and compelling projects and initiative's, aimed at both deterring anyone from following the path of violent extremism and building sustainable models for peace, draw upon Hicks's previous roles within the Arts.

An impressive career before the bombings included being at the helm of some of the UK's most prestigious and respected institutions -- including publishing director of the architecture, design and contemporary culture magazine, Blueprint, director of the Dangerous Minds design consultancy and head curator at the Design Council. It wasn’t until after the bombings that Hicks decided to dedicate her life to being an advocate for peace. She has made it her mission to use her experiences and her new body form to positive effect.

In 2007 Hicks founded the not for profit organisation M.A.D. for Peace, a platform that connects people globally and encourages us to think of "Peace as a Verb," something that we have an individual responsibility to do every day.

In 2008 Hicks released her first book, One Unknown, named after the chilling label given to her as she arrived to hospital as an unidentified body. The book was shortlisted for the Mind Book of the Year Awards.

Since her return to Australia in 2012, Hicks has been recognised as South Australian, Australian of the Year 2015 and is Chair to the Innovation component for the Committee for Adelaide.

In 2013 Hicks welcomed her daughter, Amelie into the world. This, as she describes it, is her finest achievement and greatest acknowledgement of the brilliance and resilience of the human body.

More profile about the speaker
Gill Hicks | Speaker | TED.com
TEDxSydney

Gill Hicks: I survived a terrorist attack. Here's what I learned

Gill Hicks: Bir terör saldırısından sağ kurtuldum. İşte öğrendiklerim

Filmed:
937,602 views

Gill Hicks'in hikâyesi, kaos ve nefretin küllerinden doğan bir merhamet ve insanlık hikâyesi. 7 Temmuz 2005 Londra terör saldırılarından sağ kurtulanlardan biri olarak o gün yaşanan olayların hikâyesini ve hayata devam etmeyi öğrenirken karşılaştığı çok önemli dersleri anlatıyor.
- Survivor and activist
Gill Hicks has dedicated her life to being an advocate for peace. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I could never have imaginedhayal
0
965
2542
19 yaşındaki bir intihar bombacısının,
00:15
that a 19-year-old-yaşında suicideintihar bomberbombardıman uçağı
1
3531
3952
bana önemli bir ders vereceği
00:19
would actuallyaslında teachöğretmek me a valuabledeğerli lessonders.
2
7507
3681
hayatta aklıma gelmezdi.
00:24
But he did.
3
12640
1167
Ama oldu.
00:26
He taughtöğretilen me to never presumetahmin ediyorum anything
4
14640
4619
Bana, tanımadığımız biri hakkında
00:31
about anyonekimse you don't know.
5
19283
3140
hiçbir zaman peşin hükümlü olmamak
gerektiğini öğretti.
00:36
On a ThursdayPerşembe morningsabah in JulyTemmuz 2005,
6
24414
4129
Temmuz 2005'te bir perşembe sabahı,
00:40
the bomberbombardıman uçağı and I, unknowinglybilmeden,
7
28567
3058
bombacıyla birlikte,
birbirimizden habersizce
00:43
boardedbindik the sameaynı traintren carriagetaşıma
at the sameaynı time,
8
31649
4547
aynı saatte, aynı vagona bindik.
00:48
standingayakta, apparentlygörünüşe göre, just feetayaklar apartayrı.
9
36220
4463
Birbirimizden bir adım ötede duruyorduk.
00:54
I didn't see him.
10
42345
1150
Onu fark etmemiştim.
00:56
ActuallyAslında, I didn't see anyonekimse.
11
44185
1791
Aslında hiç kimseyi fark etmemiştim.
00:58
You know not to look
at anyonekimse on the TubeTüp,
12
46000
2587
Metroda hiç kimseye
bakmamak gerektiğini bilirsiniz.
01:00
but I guesstahmin he saw me.
13
48611
3301
Ama sanırım o beni görmüştü.
01:04
I guesstahmin he lookedbaktı at all of us,
14
52916
3041
Sanırım eli bombanın düğmesinin
üzerinde beklerken
01:08
as his handel hoveredsüpürdü
over the detonationpatlama switchşalter.
15
56687
4214
hepimize baktı.
01:14
I've oftensık sık wonderedmerak: What was he thinkingdüşünme?
16
62439
4445
O an ne düşündüğünü
çok defa merak etmişimdir.
01:18
EspeciallyÖzellikle in those finalnihai secondssaniye.
17
66908
3357
Özellikle de o son saniyelerde.
Bunun kişisel olmadığını biliyorum.
01:24
I know it wasn'tdeğildi personalkişisel.
18
72765
1609
01:26
He didn't setset out to killöldürmek
or maimsakatlamak me, GillSolungaç HicksHicks.
19
74977
4017
Beni, Gill Hicks'i öldürmek ya da
sakatlamak için yola çıkmamıştı.
01:31
I mean -- he didn't know me.
20
79018
1753
Yani beni tanımıyordu.
01:33
No.
21
81758
1174
Hayır.
01:35
InsteadBunun yerine, he gaveverdi me
22
83666
2946
Onun yerine
01:38
an unwarrantedyersiz and an unwantedistenmeyen labeletiket.
23
86636
4605
bana sebepsiz ve istenmedik
bir yafta yapıştırdı.
01:44
I had becomeolmak the enemydüşman.
24
92272
3380
Ben onun düşmanı oldum.
01:49
To him, I was the "other,"
25
97390
3576
Ona göre, ben "öteki"ydim.
01:52
the "them," as opposedkarşıt to "us."
26
100990
2697
"Biz"e karşılık "onlar".
01:57
The labeletiket "enemydüşman" allowedizin him
to dehumanizeİnsanlıktan çıkarmak us.
27
105581
5274
"Düşman" yaftası onun bizi
kişiliksizleştirmesine neden oldu.
02:03
It allowedizin him to pushit that buttondüğme.
28
111674
2427
Onun, o düğmeye basmasına yol açtı.
02:07
And he wasn'tdeğildi selectiveSeçici.
29
115339
2167
Seçici değildi.
02:10
Twenty-six26 preciousdeğerli liveshayatları were takenalınmış
in my carriagetaşıma aloneyalnız,
30
118875
5183
Sadece, benim bulunduğum vagonda
26 kişi hayatını kaybetti.
02:17
and I was almostneredeyse one of them.
31
125042
1928
Ben de az daha onlardan biri oluyordum.
02:20
In the time it takes to drawçekmek a breathnefes,
32
128855
2741
Nefes almanın zor olduğu o anlarda,
02:23
we were plungeddaldı into a darknesskaranlık so immenseengin
33
131620
3670
adeta elle tutulabilir,
02:27
that it was almostneredeyse tangiblesomut;
34
135314
2382
muazzam bir karanlığın içine dalmıştık.
02:29
what I imaginehayal etmek wadinggölet ve göllerde
throughvasitasiyla tarTar mightbelki be like.
35
137720
4359
Katranın içinde yürümek gibiydi.
02:35
We didn't know we were the enemydüşman.
36
143398
2050
Bizim, düşman olduğumuzu bilmiyorduk.
02:38
We were just a bunchDemet of commutersTaşıt
who, minutesdakika earlierdaha erken,
37
146321
4058
Birkaç dakika önce,
metronun görgü kurallarına uyan
02:42
had followedtakip etti the TubeTüp etiquettegörgü kuralları:
38
150403
2484
bir grup yolcuyduk sadece.
02:44
no directdirekt eyegöz contacttemas,
39
152911
2206
Direkt olarak göz teması kurmak yok,
02:47
no talkingkonuşma
40
155141
1150
konuşmak yok
02:48
and absolutelykesinlikle no conversationkonuşma.
41
156894
2872
ve kesinlikle sohbet etmek yok.
02:53
But in the liftingkaldırma of the darknesskaranlık,
42
161948
2953
Ama karanlığın kalkmasıyla birlikte
02:57
we were reachingulaşan out.
43
165776
1625
elimizi uzatıyorduk.
03:00
We were helpingyardım ediyor eachher other.
44
168179
1512
Birbirimize yardım ediyorduk.
03:02
We were callingçağrı out our namesisimler,
45
170808
2461
Sanki yoklama yapar gibi
03:05
a little bitbit like a rollrulo call,
46
173293
2151
isimlerimizi söylüyor
03:08
waitingbekleme for responsesyanıt-e doğru.
47
176389
2277
ve karşılık bekliyorduk.
03:12
"I'm GillSolungaç. I'm here.
48
180559
2663
"Ben Gill. Buradayım."
03:17
I'm alivecanlı.
49
185111
1310
"Hayattayım."
03:20
OK."
50
188279
1189
"Tamam."
03:23
"I'm GillSolungaç.
51
191697
1186
"Ben Gill."
03:25
Here.
52
193679
1196
"Buradayım."
03:28
AliveCanlı.
53
196318
1309
"Hayattayım."
03:31
OK."
54
199329
1195
"Tamam."
03:35
I didn't know AlisonAlison.
55
203096
2541
Alison'ı daha önceden tanımıyordum.
03:38
But I listeneddinlenen for her check-insCheck-in
everyher fewaz minutesdakika.
56
206399
4242
Ama birkaç dakikada bir
onun kendi ismini söylemesini dinledim.
03:43
I didn't know RichardRichard.
57
211340
1618
Richard'ı da tanımıyordum.
03:45
But it matteredönemi yoktu to me that he survivedhayatta.
58
213839
2889
Ama hayatta kalmış olması
benim için önemliydi.
03:50
All I sharedpaylaşılan with them
59
218752
1794
Onlarla ismimden başka
03:52
was my first nameisim.
60
220570
1483
bir şey paylaşmamıştım.
Benim, Tasarım Konseyi'nde
03:55
They didn't know
61
223013
1151
03:56
that I was a headkafa of a departmentbölüm
at the DesignTasarım CouncilKonseyi.
62
224188
3523
daire başkanı olduğumu bilmiyorlardı.
04:01
And here is my belovedsevgili briefcaseevrak çantası,
63
229185
3557
İşte bu da o sabahtan kurtarılan
04:04
alsoAyrıca rescuedkurtarıldı from that morningsabah.
64
232766
2451
çok sevgili çantam.
04:08
They didn't know that I publishedyayınlanan
architecturemimari and designdizayn journalsgünlükleri,
65
236479
3966
Mimarlık ve tasarım dergileri
yayımladığımı,
04:12
that I was a FellowAdam
of the RoyalRoyal SocietyToplum of ArtsSanat,
66
240469
3316
Kraliyet Sanat Cemiyeti üyesi
olduğumu bilmiyorlardı.
04:15
that I woregiydiği blacksiyah --
67
243809
1465
O gün siyah giydiğimi,
04:18
still do --
68
246695
1166
-hâlâ giyiyorum-
04:20
that I smokedfüme cigarilloscigarillos.
69
248566
2556
puro içtiğimi bilmiyorlardı.
04:23
I don't smokeduman cigarilloscigarillos anymoreartık.
70
251888
2303
Artık puro içmiyorum.
04:26
I drankiçti ginCin and I watchedizledi TEDTED TalksGörüşmeler,
71
254215
4184
Cin içtim ve TED Konuşmaları izledim.
04:30
of coursekurs, never dreamingrüya görmek
that one day I would be standingayakta,
72
258423
6206
Tabii ki, günün birinde
protez bacaklarımla burada durup
04:37
balancingDengeleme on prostheticProtez legsbacaklar,
73
265593
2895
bir konuşma yapacağımı
04:40
givingvererek a talk.
74
268512
1157
hiç düşünmemiştim.
04:42
I was a younggenç AustralianAvustralya womankadın
doing extraordinaryolağanüstü things in LondonLondra.
75
270651
5644
Londra'da sıra dışı şeyler yapan
Avustralyalı genç bir kadındım.
04:48
And I wasn'tdeğildi readyhazır for that all to endson.
76
276319
2833
Her şeyin birden bitmesine hazır değildim.
04:52
I was so determinedbelirlenen to survivehayatta kalmak
77
280882
3158
Hayatta kalmaya o kadar kararlıydım ki,
04:56
that I used my scarfeşarp to tiekravat tourniquetsTurnikeler
around the topsEn fazla of my legsbacaklar,
78
284064
5202
eşarbımı bacaklarımın üstüne
turnike yapmak için kullandım.
05:01
and I just shutkapamak everything
and everyoneherkes out,
79
289290
5333
Odaklanmak, kendimi dinlemek ve
05:07
to focusodak, to listen to myselfkendim,
80
295345
3260
sadece içgüdülerim tarafından
yönlendirilmek için
05:10
to be guideddestekli by instinctiçgüdü aloneyalnız.
81
298629
3134
kendimi her şeye ve herkese kapattım.
05:15
I loweredalçaltılmış my breathingnefes rateoran.
82
303085
2094
Nefes alışverişimi yavaşlattım.
05:17
I elevatedyüksek my thighsuyluk.
83
305847
1780
Bacaklarımı yüksek bir yere koydum.
05:19
I heldbekletilen myselfkendim uprightdik
84
307651
1668
Kendimi dik konuma getirdim
05:21
and I foughtkavga etti the urgedürtü to closekapat my eyesgözleri.
85
309343
3670
ve gözlerimi kapatmamak için direndim.
05:26
I heldbekletilen on for almostneredeyse an hoursaat,
86
314681
3332
Neredeyse bir saat boyunca bekledim.
05:31
an hoursaat to contemplatedüşünmek
the wholebütün of my life
87
319030
4381
Bu bir saatte, bu noktaya kadar olan
05:35
up untila kadar this pointpuan.
88
323435
1796
bütün hayatımı düşündüm.
05:39
PerhapsBelki de I should have donetamam more.
89
327199
3079
Belki de daha fazla şey yapmam lazımdı.
05:43
PerhapsBelki de I could have
livedyaşamış more, seengörüldü more.
90
331223
3204
Belki daha fazla yaşamalıydım,
daha fazla görmeliydim.
05:46
Maybe I should have gonegitmiş runningkoşu,
dancingdans, takenalınmış up yogaYoga.
91
334451
4414
Koşuya çıkmalıydım, dans etmeliydim,
yoga yapmaya başlamalıydım.
05:52
But my priorityöncelik and my focusodak
was always my work.
92
340317
4938
Ama benim önceliğim ve odak noktam
her zaman işim olmuştu.
05:57
I livedyaşamış to work.
93
345279
1901
Çalışmak için yaşamıştım.
05:59
Who I was on my business cardkart
94
347730
2807
Benim için önemli olan kartvizitimde
06:02
matteredönemi yoktu to me.
95
350561
1270
kim olduğumdu.
06:05
But it didn't mattermadde down in that tunnelTünel.
96
353688
3610
Ama aşağıda, o tünelde
bunun bir önemi yoktu.
06:11
By the time I feltkeçe that first touchdokunma
97
359226
4470
Kurtarma görevlilerinden birinin
06:15
from one of my rescuerskurtarma ekipleri,
98
363720
2140
ilk dokunuşunu hissetiğimde
06:18
I was unableaciz to speakkonuşmak,
99
366472
2117
konuşamadım.
06:20
unableaciz to say even
a smallküçük wordsözcük, like "GillSolungaç."
100
368613
4979
"Gill" gibi kısa bir kelimeyi
bile söyleyemedim.
06:27
I surrenderedteslim oldu my bodyvücut to them.
101
375183
2735
Bedenimi onlara teslim ettim.
06:29
I had donetamam all I possiblybelki could,
102
377942
2873
Ben yapabileceğim her şeyi yapmıştım,
06:32
and now I was in theironların handseller.
103
380839
3696
şimdi onların ellerindeydim.
06:39
I understoodanladım
104
387091
1388
İnsanlığın aslında kim ve ne olduğunu
06:41
just who and what humanityinsanlık really is,
105
389283
6198
hastaneye götürüldüğümde,
06:47
when I first saw the IDKİMLİĞİ tagetiket
106
395972
3199
bana verdikleri hasta künyesini
06:51
that was givenverilmiş to me
when I was admittedkabul edilmiş to hospitalhastane.
107
399195
3259
ilk kez gördüğümde anladım.
06:54
And it readokumak:
108
402478
1174
Şöyle yazıyordu:
06:56
"One unknownBilinmeyen estimatedtahmini femalekadın."
109
404218
5270
"Bir bilinmeyen - tahminen kadın."
07:03
One unknownBilinmeyen estimatedtahmini femalekadın.
110
411162
4215
Bir bilinmeyen - tahminen kadın.
07:09
Those fourdört wordskelimeler were my gifthediye.
111
417004
2947
Bu dört kelime benim hediyemdi.
07:13
What they told me very clearlyAçıkça
112
421125
2747
Bana açıkça,
07:15
was that my life was savedkaydedilmiş,
113
423896
2705
sadece insan olduğum için
07:18
purelyyalnızca because I was a humaninsan beingolmak.
114
426625
3144
hayatımın kurtarıldığını söylüyorlardı.
07:22
DifferenceFark of any kindtür madeyapılmış no differencefark
115
430610
4184
Farklılığın hiçbir türü,
benim hayatımı ve tanımadıkları diğer
birçok insanın hayatını kurtarmak için
07:26
to the extraordinaryolağanüstü lengthsuzunlukları
that the rescuerskurtarma ekipleri were preparedhazırlanmış to go
116
434818
4557
olağanüstü mesafeler kat etmeye hazır olan
07:32
to savekayıt etmek my life,
117
440129
1540
07:34
to savekayıt etmek as manyçok unknownsbilinmeyenli as they could,
118
442458
2723
ve kendi hayatlarını
bu uğurda tehlikeye atan
07:37
and puttingkoyarak theironların ownkendi liveshayatları at riskrisk.
119
445205
2332
kurtarma görevlileri için fark etmemişti.
07:40
To them, it didn't mattermadde
if I was richzengin or poorfakir,
120
448405
4171
Onlar için zengin ya da fakir olmamın,
07:45
the colorrenk of my skincilt,
121
453298
2141
tenimin renginin,
erkek mi yoksa kadın mı olduğumun,
07:47
whetherolup olmadığını I was maleerkek or femalekadın,
122
455463
1562
07:49
my sexualcinsel orientationYönlendirme,
123
457049
1897
cinsel yönelimimin,
07:51
who I votedolarak for,
124
459613
1603
kime oy verdiğimin,
07:53
whetherolup olmadığını I was educatedeğitimli,
125
461240
1518
eğitimli olup olmadığımın,
07:54
if I had a faithinanç or no faithinanç at all.
126
462782
3689
inançlı mı yoksa tamamen inançsız mı
olduğumun bir önemi yoktu.
07:59
Nothing matteredönemi yoktu
127
467409
1944
Değerli bir insan hayatı olmam dışında
08:01
other than I was a preciousdeğerli humaninsan life.
128
469377
4643
hiçbir şeyin önemi yoktu.
08:07
I see myselfkendim as a livingyaşam factgerçek.
129
475881
3480
Kendimi canlı bir kanıt olarak görüyorum.
08:12
I am proofkanıt
130
480223
2029
Ben,
08:14
that unconditionalkoşulsuz love and respectsaygı
can not only savekayıt etmek,
131
482276
6728
koşulsuz sevgi ve saygının sadece
insan yaşamını kurtarmakla kalmayıp
08:21
but it can transformdönüştürmek liveshayatları.
132
489028
3041
onu dönüştürebileceğinin de bir kanıtıyım.
08:25
Here is a wonderfulolağanüstü imagegörüntü
of one of my rescuerskurtarma ekipleri, AndyAndy, and I
133
493226
4468
İşte beni kurtaran görevlilerden biri olan
Andy ile benim nefis bir fotoğrafımız.
08:29
takenalınmış just last yearyıl.
134
497718
1872
Daha geçen sene çekildi.
08:32
TenOn yearsyıl after the eventolay,
135
500080
2561
Olaydan on yıl sonra
08:34
and here we are, armkol in armkol.
136
502665
2344
birlikte, kol kolayız.
08:39
ThroughoutBoyunca all the chaoskaos,
137
507559
2118
Bütün o kargaşa boyunca
08:41
my handel was heldbekletilen tightlysıkıca.
138
509701
2840
elim sıkı sıkı tutulmuştu.
08:45
My faceyüz was strokedfelç geçirdi gentlyYavaşça.
139
513200
2873
Yüzüm usulca okşanmıştı.
08:49
What did I feel?
140
517161
1412
Ne hissetmiştim peki?
08:51
I feltkeçe lovedsevilen.
141
519541
1222
Sevildiğimi hissetmiştim.
08:53
What's shieldedkorumalı me from hatredkin
and wantingeksik retributionintikam,
142
521685
4817
Beni düşmanlıktan
ve intikam istemekten alıkoyan,
08:58
what's givenverilmiş me the couragecesaret to say:
143
526526
2989
bana, "Bu iş benimle birlikte bitiyor."
09:01
this endsuçları with me
144
529539
2880
deme cesareti veren şey
09:06
is love.
145
534006
1191
sevgiydi.
09:08
I was lovedsevilen.
146
536585
1998
Sevilmiştim.
09:13
I believe the potentialpotansiyel
for widespreadyaygın positivepozitif changedeğişiklik
147
541234
6265
Neler yapabileceğimizi bildiğim için,
geniş çapta olumlu bir değişimin
kesinlikle muazzam bir potansiyele
09:19
is absolutelykesinlikle enormousmuazzam
148
547523
1580
09:21
because I know what we're capableyetenekli of.
149
549127
2904
sahip olduğuna inanıyorum.
09:24
I know the brillianceparlaklık of humanityinsanlık.
150
552055
3197
İnsanoğlunun mükemmelliğini biliyorum.
09:27
So this leavesyapraklar me with some
prettygüzel bigbüyük things to ponderdüşünmek
151
555930
3910
Bu da bana üzerinde düşünecek
bazı büyük şeyler
09:31
and some questionssorular for us all to considerdüşünmek:
152
559864
3402
ve hepimizin dikkate alması gereken
bazı sorular bırakıyor.
09:36
Is what unitesAmerika Birleşik Devletleri us not faruzak greaterbüyük
than what can ever dividebölmek?
153
564512
5873
Bizi birleştiren şey, bizi bölen şeylerden
çok daha büyük değil mi?
09:43
Does it have to take
a tragedytrajedi or a disasterafet
154
571663
3790
Tek bir tür olarak, insanoğlu olarak
09:47
for us to feel deeplyderinden
connectedbağlı as one speciesTürler,
155
575477
4496
birbirimize derinden bağlı
hissetmemiz için
illa bir felaket ya da afet mi
olması gerekiyor?
09:52
as humaninsan beingsvarlıklar?
156
580902
1859
09:55
And when will we embracekucaklamak
the wisdombilgelik of our eraçağ
157
583755
5206
Saf hoşgörünün üstünden yükselmek
10:01
to riseyükselmek aboveyukarıdaki meresırf tolerancehata payı
158
589764
3370
ve biz onları tanıyana kadar yalnızca
bir yaftadan ibaret olan
10:05
and movehareket to an acceptancekabul
159
593931
2937
herkesi kabullenmek için
10:08
for all who are only a labeletiket
untila kadar we know them?
160
596892
5333
çağımızın bilgeliğini
ne zaman kucaklayacağız?
10:15
Thank you.
161
603550
1160
Teşekkürler.
10:16
(ApplauseAlkış)
162
604734
6798
(Alkış)
Translated by Reşat Bir
Reviewed by Tuba Velioglu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Gill Hicks - Survivor and activist
Gill Hicks has dedicated her life to being an advocate for peace.

Why you should listen

Dr. Gill Hicks is considered to be one of the most thought provoking, powerful and life affirming speakers in Australia and the UK. She is globally known as a survivor of the London terrorist bombings on July 7, 2005. She survived, but suffered severe and permanent injuries, losing both legs from just below the knee.

Originally from Adelaide, Australia, Hicks has lived in London since 1991, however in 2012 Hicks returned to Australia where she operates nationally and internationally through her not for profit M.A.D. for Peace network and her public speaking work.

Her unique and compelling projects and initiative's, aimed at both deterring anyone from following the path of violent extremism and building sustainable models for peace, draw upon Hicks's previous roles within the Arts.

An impressive career before the bombings included being at the helm of some of the UK's most prestigious and respected institutions -- including publishing director of the architecture, design and contemporary culture magazine, Blueprint, director of the Dangerous Minds design consultancy and head curator at the Design Council. It wasn’t until after the bombings that Hicks decided to dedicate her life to being an advocate for peace. She has made it her mission to use her experiences and her new body form to positive effect.

In 2007 Hicks founded the not for profit organisation M.A.D. for Peace, a platform that connects people globally and encourages us to think of "Peace as a Verb," something that we have an individual responsibility to do every day.

In 2008 Hicks released her first book, One Unknown, named after the chilling label given to her as she arrived to hospital as an unidentified body. The book was shortlisted for the Mind Book of the Year Awards.

Since her return to Australia in 2012, Hicks has been recognised as South Australian, Australian of the Year 2015 and is Chair to the Innovation component for the Committee for Adelaide.

In 2013 Hicks welcomed her daughter, Amelie into the world. This, as she describes it, is her finest achievement and greatest acknowledgement of the brilliance and resilience of the human body.

More profile about the speaker
Gill Hicks | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee