TEDxSydney
Kelli Jean Drinkwater: Enough with the fear of fat
Kelli Jean Drinkwater: Bu kadar şişmanlık korkusu yeter
Filmed:
Readability: 4.4
1,924,847 views
Vücut takıntısı ve şişmanlık korkuları olan bir toplumda, Kelli Jean Drinkwater radikal vücut politikalarına girişiyor. Podyumlardan Sidney festivaline, büyük bedenleri bir zamanlar sınır ötesi olan yerlere getirip toplumu büyük vücut algısıyla yüzleştiriyor ve bizleri ön yargılarımızı yeniden düşünmeye ikna ediyor. Ona göre, "Pişman olmayan şişman vücutlar, insanların aklını uçurabilir."
Kelli Jean Drinkwater - Artist, activist
Kelli Jean Drinkwater is a multi-disciplinary artist and activist recognized for her creative practice and voice in radical body politics. Full bio
Kelli Jean Drinkwater is a multi-disciplinary artist and activist recognized for her creative practice and voice in radical body politics. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I'm here today to talk to you
about a very powerful little word,
about a very powerful little word,
0
960
4536
Bugün buraya oldukça güçlü küçük bir
kelime hakkında konuşmaya geldim,
kelime hakkında konuşmaya geldim,
00:17
one that people will do almost anything
1
5520
2535
hani insanların olmaktan kaçınmak
için elinden geleni
için elinden geleni
00:20
to avoid becoming.
2
8080
1280
yaptığı o kelime hakkında.
00:22
Billion-dollar industries thrive
3
10280
2256
Milyar dolarlık endüstriler
00:24
because of the fear of it,
4
12560
1776
onun korkusuyla büyüyor,
00:26
and those of us who undeniably are it
5
14360
3176
inkar edilemeyecek şekilde
"o" olan bazılarımız,
"o" olan bazılarımız,
00:29
are left to navigate a relentless storm
6
17560
2336
"o"nu saran amansız
bir fırtınada dümen tutmaya
bir fırtınada dümen tutmaya
00:31
surrounding it.
7
19920
1200
mahkum ediliyoruz.
00:34
I'm not sure if any of you have noticed,
8
22120
2736
Fark ettiniz mi bilmem
00:36
but I'm fat.
9
24880
1360
ama ben şişmanım.
00:39
Not the lowercase,
muttered-behind-my-back kind,
muttered-behind-my-back kind,
10
27600
2976
Bu arkamdan küçük harflerle
fısıldaşılan türden,
fısıldaşılan türden,
00:42
or the seemingly harmless
chubby or cuddly.
chubby or cuddly.
11
30600
3376
ya da masum bir tombikliği, sevimliliği
olan bir şey değil.
olan bir şey değil.
00:46
I'm not even the more sophisticated
voluptuous or curvaceous kind.
voluptuous or curvaceous kind.
12
34000
4600
Daha kültürlü çekici ya da kıvrımlı
hatlarıyla kendine çeken biri de değilim.
hatlarıyla kendine çeken biri de değilim.
00:51
Let's not sugarcoat it.
13
39720
1976
Bunu hiç ballandırmayalım isterseniz.
00:53
I am the capital F-A-T kind of fat.
14
41720
3856
Büyük harflerle Ş-İ-Ş-M-A-N türünden
bir şişmanım.
bir şişmanım.
00:57
I am the elephant in the room.
15
45600
2600
Odadaki Fil'im.
01:02
When I walked out on stage,
16
50040
1536
Sahneye çıktığımda,
01:03
some of you may have been thinking,
17
51600
1696
bazılarınız düşünmüşsünüzdür,
01:05
"Aww, this is going to be hilarious,
18
53320
2416
''Ay, bizi bir şamata bekliyor desene,
çünkü
çünkü
01:07
because everybody knows
that fat people are funny."
that fat people are funny."
19
55760
2616
şişman insanların eğlenceli
olduğunu herkes bilir.''
olduğunu herkes bilir.''
01:10
(Laughter)
20
58400
2016
(Gülüşmeler)
01:12
Or you may have been thinking,
"Where does she get her confidence from?"
"Where does she get her confidence from?"
21
60440
4135
Veya şunu düşünmüş de olabilirsiniz,
''Bu özgüveni nereden geliyor?''
''Bu özgüveni nereden geliyor?''
01:16
Because a confident fat woman
is almost unthinkable.
is almost unthinkable.
22
64599
3321
Çünkü özgüvene sahip şişman bir kadın
akla hayale sığmaz.
akla hayale sığmaz.
01:20
The fashion-conscious
members of the audience
members of the audience
23
68800
2216
Moda anlayışı olan seyirciler
01:23
may have been thinking how fabulous I look
24
71040
2656
şu Beth Ditto elbisesinin içinde
nasıl ortalığı yaktığımı
düşünüyordur şimdi.
düşünüyordur şimdi.
01:25
in this Beth Ditto dress --
25
73720
1576
01:27
(Cheers)
26
75320
1216
(Gülüşmeler)
01:28
thank you very much.
27
76560
1896
Çok teşekkür ederim.
01:30
Whereas some of you might have thought,
28
78480
1896
Oysa bazıları şöyle düşünmüş olabilir,
01:32
"Hmm, black would have been
so much more slimming."
so much more slimming."
29
80400
2656
''Hım, siyah seni çok daha ince
gösterebilirdi.''
gösterebilirdi.''
01:35
(Laughter)
30
83080
1256
(Kahkahalar)
01:36
You may have wondered, consciously or not,
31
84360
2496
Bilinçli ya da değil, merak etmiş
olabilirsiniz de,
olabilirsiniz de,
01:38
if I have diabetes, or a partner,
32
86880
2936
diyabet miyim, eşim var mı,
veya akşam 7'den sonra
karbonhidrat yiyor muyum.
karbonhidrat yiyor muyum.
01:41
or if I eat carbs after 7pm.
33
89840
2216
01:44
(Laughter)
34
92080
1256
(Kahkahalar)
01:45
You may have worried
that you ate carbs after 7pm last night,
that you ate carbs after 7pm last night,
35
93360
3936
Dün gece akşam 7'den sonra karbonhidrat
yediğinizden endişelenmiş olabilirsiniz,
yediğinizden endişelenmiş olabilirsiniz,
01:49
and that you really should renew
your gym membership.
your gym membership.
36
97320
2720
ve spor salonundaki üyeliğinizi uzatmanız
gerektiğini düşünmüş olabilirsiniz.
gerektiğini düşünmüş olabilirsiniz.
01:53
These judgments are insidious.
37
101320
2256
Bu yargılamalar sinsice.
01:55
They can be directed
at individuals and groups,
at individuals and groups,
38
103600
2576
Bunlar bireylere ve
gruplara karşı,
gruplara karşı,
01:58
and they can also
be directed at ourselves.
be directed at ourselves.
39
106200
2560
ve hatta kendimize karşı
yöneltilebilirler.
yöneltilebilirler.
02:01
And this way of thinking
is known as fatphobia.
is known as fatphobia.
40
109360
3200
Bu düşünce şekli kilofobi
olarak biliniyor.
olarak biliniyor.
02:05
Like any form of systematic oppression,
41
113800
2416
Tıpkı diğer sistematik baskılar gibi,
02:08
fatphobia is deeply rooted
in complex structures
in complex structures
42
116240
3656
kilofobinin kökleri kapitalizm,
ataerkillik ve ırkçılık gibi
ataerkillik ve ırkçılık gibi
02:11
like capitalism, patriarchy and racism,
43
119920
4056
karmaşık yapılara doğru inmekte
02:16
and that can make it
really difficult to see,
really difficult to see,
44
124000
2776
ve meydan okumak bir kenara,
bunu
bunu
görmeyi oldukça zorlaştırıyor.
02:18
let alone challenge.
45
126800
1280
02:21
We live in a culture
46
129000
1256
Şişman olmayı, kötü birisi
02:22
where being fat
is seen as being a bad person --
is seen as being a bad person --
47
130280
4976
olmakla, tembel, açgözlü, sağlıksız,
02:27
lazy, greedy, unhealthy, irresponsible
48
135280
3816
sorumsuz ve şüpheli olmakla özdeşleştiren
02:31
and morally suspect.
49
139120
1480
bir kültürde yaşıyoruz.
02:33
And we tend to see thinness
50
141440
1576
İnce olmayı evrensel olarak iyi,
02:35
as being universally good --
51
143040
2200
sorumluluk sahibi, başarılı,
02:38
responsible, successful,
52
146040
2016
nefsini, vücudunu ve
hayatını dizginlemiş
hayatını dizginlemiş
02:40
and in control of our appetites,
bodies and lives.
bodies and lives.
53
148080
3360
olarak görmeye de çok meyilliyiz.
02:44
We see these ideas again and again
54
152240
2336
Bu fikirleri defalarca
02:46
in the media, in public health policy,
55
154600
2936
medyada, kamu sağlığı politikalarında,
02:49
doctors' offices,
56
157560
1616
doktorların ofislerinde,
02:51
in everyday conversations
57
159200
2176
günlük konuşmalarda
02:53
and in our own attitudes.
58
161400
1680
ve kendi tutumlarımızda görüyoruz.
02:55
We may even blame fat people themselves
59
163880
2976
Karşılaştıkları ayrımcılık için,
şişmanların kendilerini
şişmanların kendilerini
02:58
for the discrimination they face
60
166880
1576
ayıplıyoruz, çünkü ne de olsa
03:00
because, after all, if we don't like it,
we should just lose weight.
we should just lose weight.
61
168480
4696
beğenmezsek, sadece zayıflamamız
lazım o kadar.
lazım o kadar.
03:05
Easy.
62
173200
1240
Bu kadar basit.
03:07
This antifat bias has become
so integral, so ingrained
so integral, so ingrained
63
175360
4496
Bu anti-şişman önyargıları tek parça,
kökleşmiş bir hal alıyor, birbirimize
kökleşmiş bir hal alıyor, birbirimize
03:11
to how we value ourselves and each other
64
179880
2536
ve kendimize
ne kadar değer verdiğimizi, insanların
ne kadar değer verdiğimizi, insanların
03:14
that we rarely question why
we have such contempt for people of size
we have such contempt for people of size
65
182440
5736
ebatları için neden bu tarz
aşağılamalara sahip olduğumuzu,
aşağılamalara sahip olduğumuzu,
bu küçümsemenin nereden
geldiğini nadiren sorguluyoruz.
geldiğini nadiren sorguluyoruz.
03:20
and where that disdain comes from.
66
188200
1840
03:22
But we must question it,
67
190960
1936
Ama, bunu sorgulamamız gerekiyor,
03:24
because the enormous value
we place on how we look
we place on how we look
68
192920
3176
çünkü dışarıdan nasıl göründüğümüze
verdiğimiz değer
verdiğimiz değer
03:28
affects every one of us.
69
196120
2120
her birimizi etkilemekte.
Biz gerçekten kişilerin, eğer
nedensiz makbul biçime katılmazlarsa,
nedensiz makbul biçime katılmazlarsa,
03:31
And do we really want to live in a society
70
199000
2536
03:33
where people are denied
their basic humanity
their basic humanity
71
201560
2936
temel insanlıklarının reddedildiği
bir toplumda
bir toplumda
03:36
if they don't subscribe
to some arbitrary form of acceptable?
to some arbitrary form of acceptable?
72
204520
3960
yaşamak istiyor muyuz?
03:42
So when I was six years old,
73
210200
1736
6 yaşımdayken, kız kardeşim
03:43
my sister used to teach ballet
to a bunch of little girls in our garage.
to a bunch of little girls in our garage.
74
211960
4536
garajımızda bir grup
küçük kıza bale öğretirdi.
küçük kıza bale öğretirdi.
03:48
I was about a foot taller and a foot wider
than most of the group.
than most of the group.
75
216520
3200
Ben grubun çoğundan neredeyse
yarım metre daha uzun ve geniştim.
yarım metre daha uzun ve geniştim.
03:52
When it came to doing
our first performance,
our first performance,
76
220400
2136
İlk performansımıza
sıra geldiğinde,
sıra geldiğinde,
03:54
I was so excited
about wearing a pretty pink tutu.
about wearing a pretty pink tutu.
77
222560
4616
pembe tütüyü giyeceğim
için çok heyecanlıydım.
için çok heyecanlıydım.
03:59
I was going to sparkle.
78
227200
2520
Göz kamaştıracaktım.
04:02
As the other girls slipped easily
into their Lycra and tulle creations,
into their Lycra and tulle creations,
79
230800
4136
Diğer kızlar kendi likra ve
tül kıyafetlerine kolayca girerken,
tül kıyafetlerine kolayca girerken,
04:06
not one of the tutus
was big enough to fit me.
was big enough to fit me.
80
234960
2880
tütülerden hiç biri bana
uyacak genişlikte değildi.
uyacak genişlikte değildi.
04:10
I was determined not to be
excluded from the performance,
excluded from the performance,
81
238720
4136
Performanstan çıkarılmamaya kararlıydım,
04:14
so I turned to my mother
82
242880
2816
ben de anneme döndüm
04:17
and loud enough for everyone to hear
83
245720
2936
herkesin duyabileceği kadar
yüksek bir sesle:
yüksek bir sesle:
04:20
said, "Mom, I don't need a tutu.
84
248680
3616
"Anne, bir tütüye ihtiyacım yok,
04:24
I need a fourfour."
85
252320
2176
bir fırfır istiyorum."
04:26
(Laughter)
86
254520
1200
(Kahkahalar)
04:29
Thanks, Mom.
87
257760
1216
Teşekkürler, Anne.
04:31
(Applause)
88
259000
3536
(Alkış)
04:34
And although I didn't
recognize it at the time,
recognize it at the time,
89
262560
2416
O zaman fark etmememe rağmen,
04:37
claiming space for myself
in that glorious fourfour
in that glorious fourfour
90
265000
3256
o muhteşem fırfırın içinde
kendime bir yer talep etmem,
kendime bir yer talep etmem,
04:40
was the first step towards becoming
a radical fat activist.
a radical fat activist.
91
268280
4880
benim radikal bir şişman aktivist
olmama doğru atılmış ilk adımımdı.
olmama doğru atılmış ilk adımımdı.
04:46
Now, I'm not saying
that this whole body-love thing
that this whole body-love thing
92
274080
2616
Şu an, bu tüm vücudu-sev şeyinin,
04:48
has been an easy skip along
a glittering path of self-acceptance
a glittering path of self-acceptance
93
276720
4256
sınıftaki o günden beri,
kendini kabulün parlayan yolunda
kendini kabulün parlayan yolunda
04:53
since that day in class.
94
281000
1896
kolay bir sıçrayış
olduğunu söylemiyorum
olduğunu söylemiyorum
04:54
Far from it.
95
282920
1200
Bilakis.
04:56
I soon learned that living outside
what the mainstream considers normal
what the mainstream considers normal
96
284760
4176
Çabucak öğrendim ki, genel görüşün normal
olarak kabul ettiği şeyin dışında yaşamak,
olarak kabul ettiği şeyin dışında yaşamak,
05:00
can be a frustrating and isolating place.
97
288960
2840
moral bozucu ve izole
edilmiş bir yer olabiliyor.
edilmiş bir yer olabiliyor.
05:04
I've spent the last 20 years unpacking
and deprogramming these messages,
and deprogramming these messages,
98
292640
4696
Son 20 yılımı bu mesajların ayrıntılarına
inmek ve yeniden programlamakla geçirdim,
inmek ve yeniden programlamakla geçirdim,
05:09
and it's been quite the roller coaster.
99
297360
2720
ve epey inişli çıkışlı oldu.
05:12
I've been openly laughed at,
abused from passing cars
abused from passing cars
100
300880
4016
Alenen gülünüyordum,
geçen arabalardan taciz ediliyordum,
geçen arabalardan taciz ediliyordum,
hayal dünyasında
yaşadığım söyleniyordu.
yaşadığım söyleniyordu.
05:16
and been told that I'm delusional.
101
304920
1640
05:19
I also receive smiles from strangers
102
307400
2456
Başım dik ve neşeyle yolda yürümenin
05:21
who recognize what it takes
to walk down the street
to walk down the street
103
309880
2816
ne kadar zor olduğunu fark eden
yabancılardan
yabancılardan
05:24
with a spring in your step
and your head held high.
and your head held high.
104
312720
2576
gülümsemeler de aldım.
05:27
(Cheer)
105
315320
1336
(Tezahüratlar)
05:28
Thanks.
106
316680
1336
Teşekkürler.
05:30
And through it all, that fierce
little six-year-old has stayed with me,
little six-year-old has stayed with me,
107
318040
4056
Ve tüm bunlar sayesinde, o küçük
altı yaşındaki öfkeli çocuk benimle kaldı,
altı yaşındaki öfkeli çocuk benimle kaldı,
05:34
and she has helped me
stand before you today
stand before you today
108
322120
2856
ve bugün pişmanlık duymayan
bir şişman birey olarak
bir şişman birey olarak
05:37
as an unapologetic fat person,
109
325000
3016
sizin karşınızda durmama
05:40
a person that simply refuses to subscribe
110
328040
3096
ve bu vücudumla dünyada nasıl hareket
etmem gerektiği hakkındaki
etmem gerektiği hakkındaki
05:43
to the dominant narrative
111
331160
1416
baskın görüşü onaylamayı
05:44
about how I should move
through the world in this body of mine.
through the world in this body of mine.
112
332600
3696
basitçe reddeden bir kişi
olmama yardım etti.
olmama yardım etti.
05:48
(Applause)
113
336320
2800
(Alkışlar)
05:56
And I'm not alone.
114
344240
1280
Ve yalnız değilim.
05:58
I am part of an international
community of people
community of people
115
346440
3136
Ben, büyük olan ve belki öyle de kalacak
olan vücutlarımızı
olan vücutlarımızı
06:01
who choose to, rather
than passively accepting
than passively accepting
116
349600
2616
pasifçe kabul edenlerden ziyade
06:04
that our bodies are
and probably always will be big,
and probably always will be big,
117
352240
3936
aktif olarak bu bedenlerde bugün
oldukları gibi gelişmeyi seçen
oldukları gibi gelişmeyi seçen
06:08
we actively choose to flourish
in these bodies as they are today.
in these bodies as they are today.
118
356200
4320
uluslararası bir insan topluluğunun
parçasıyım.
parçasıyım.
06:13
People who honor our strength
and work with, not against,
and work with, not against,
119
361280
3776
Gücümüzü onurlandıran ve kısıtlamalarımız
için çalışan,
için çalışan,
onlara karşı olmayan insanlar,
06:17
our perceived limitations,
120
365080
2376
sağlığımıza modası geçmiş bir VKİ
kartının üstündeki numaradan
kartının üstündeki numaradan
06:19
people who value health
121
367480
1816
06:21
as something much more holistic
122
369320
2456
daha bütünsel bir şeymiş gibi
06:23
than a number on an outdated BMI chart.
123
371800
3176
değer veren insanlar.
06:27
Instead, we value mental health,
self-worth and how we feel in our bodies
self-worth and how we feel in our bodies
124
375000
6096
Bunun yerine, biz ruhsal sağlığımızı,
özdeğerimizi ve vücudumuzda
özdeğerimizi ve vücudumuzda
nasıl hissettiğimizi genel esenliğimizin
hayati hususları olarak değerlendiriyoruz.
hayati hususları olarak değerlendiriyoruz.
06:33
as vital aspects
to our overall well-being.
to our overall well-being.
125
381120
3480
06:37
People who refuse to believe
that living in these fat bodies
that living in these fat bodies
126
385560
3216
İnsanlar bu şişman vücutlarda
yaşıyor olmanın, hiç
yaşıyor olmanın, hiç
06:40
is a barrier to anything, really.
127
388800
3840
bir şeye engel olmadığına inanmıyorlar.
06:45
There are doctors, academics and bloggers
128
393400
3256
Birçok yönden bu karışık konu üzerine,
06:48
who have written countless volumes
129
396680
2176
sayısız çoklukta yazmış doktorlar,
06:50
on the many facets
of this complex subject.
of this complex subject.
130
398880
3160
akademisyenler ve bloggerlar mevcut.
06:54
There are fatshionistas
who reclaim their bodies and their beauty
who reclaim their bodies and their beauty
131
402720
4896
Bize saklamamız söylenen etleri,
06:59
by wearing fatkinis and crop tops,
132
407640
2936
fatkini ve göbek açık giyerek
07:02
exposing the flesh
that we're all taught to hide.
that we're all taught to hide.
133
410600
2920
açığa vuran şişman-modacılar var.
07:06
There are fat athletes
134
414200
1576
Maraton koşan, yoga öğreten veya
07:07
who run marathons,
teach yoga or do kickboxing,
teach yoga or do kickboxing,
135
415800
3976
kickboks yapan, hepsini statükoya sıkıca
bağlı bir orta parmakla gerçekleştiren
bağlı bir orta parmakla gerçekleştiren
07:11
all done with a middle finger
firmly held up to the status quo.
firmly held up to the status quo.
136
419800
4760
şişman atletler var.
07:17
And these people have taught me
that radical body politics
that radical body politics
137
425560
3496
Ve bu insanlar bana
radikal vücut politikasının
radikal vücut politikasının
07:21
is the antidote
to our body-shaming culture.
to our body-shaming culture.
138
429080
3280
bizim vücut-ayıbımıza karşı
bir panzehir olduğunu öğrettiler.
bir panzehir olduğunu öğrettiler.
07:25
But to be clear, I'm not saying
that people shouldn't change their bodies
that people shouldn't change their bodies
139
433760
4696
Açık olmak gerekirse, eğer istedikleri
buysa ben
buysa ben
insanlar vücutlarını değiştirmeye
çalışmamalı demiyorum.
çalışmamalı demiyorum.
07:30
if that's what they want to do.
140
438480
1480
07:32
Reclaiming yourself can be one
of the most gorgeous acts of self-love
of the most gorgeous acts of self-love
141
440600
3976
Kendinizi geri kazanmak, en muhteşem
öz sevgi örneklerinden biri olabilir
öz sevgi örneklerinden biri olabilir
07:36
and can look like
a million different things,
a million different things,
142
444600
2600
ve milyonlarca şekilde olabilir bu,
07:39
from hairstyles to tattoos
to body contouring
to body contouring
143
447920
3776
saç stillerinden dövmelere, vücut
şekillendirmeye,
şekillendirmeye,
07:43
to hormones to surgery
and yes, even weight loss.
and yes, even weight loss.
144
451720
3080
hormonlara, ameliyatlara ve evet hatta
kilo kaybına.
kilo kaybına.
07:47
It's simple: it's your body,
145
455320
2296
Basit, bu sizin vücudunuz
07:49
and you decide what's best to do with it.
146
457640
2440
ve ona ne yapacağınıza siz karar
verirsiniz.
verirsiniz.
07:52
My way of engaging in activism
147
460920
2896
Ben, bu aktivizme,
07:55
is by doing all the things
that we fatties aren't supposed to do,
that we fatties aren't supposed to do,
148
463840
3096
biz şişmanların yapmaması gereken
her şeyi yaparak
her şeyi yaparak
07:58
and there's a lot of them,
149
466960
1536
diğer insanları da bunları yapmaya ikna
ederek
ederek
08:00
inviting other people to join me
and then making art about it.
and then making art about it.
150
468520
4200
ve bunun sanatını yaparak dahil oldum.
08:05
The common thread
through most of this work
through most of this work
151
473720
2056
Bu şeylerin çoğunun ortak yönü,
08:07
has been reclaiming spaces that are
often prohibitive to bigger bodies,
often prohibitive to bigger bodies,
152
475800
4656
şişman insanlara uzak yerleri geri
kazanmak,
kazanmak,
08:12
from the catwalk to club shows,
153
480480
2936
podyumlardan kulüp şovlarına,
08:15
from public swimming pools
to prominent dance stages.
to prominent dance stages.
154
483440
3560
halka açık havuzlardan dans pistlerine.
08:20
And reclaiming spaces en masse
is not only a powerful artistic statement
is not only a powerful artistic statement
155
488280
5136
Ve bu alanları toptan geri almak, sadece
güçlü bir sanatsal ifade değil,
güçlü bir sanatsal ifade değil,
08:25
but a radical community-building approach.
156
493440
2560
aynı zamanda toplum birleştirici, radikal
bir yaklaşım.
bir yaklaşım.
08:29
This was so true of "AQUAPORKO!" --
157
497120
2816
Bu "AQUAPORKO!" için de geçerli.
08:31
(Laughter)
158
499960
1936
(Kahkaha)
08:33
the fat fem synchronized swim team
159
501920
2616
Şişman kadınlar senkronize yüzme
takımı.
takımı.
08:36
I started with a group
of friends in Sydney.
of friends in Sydney.
160
504560
2440
Sidney'de bir grup arkadaşla başladım.
08:40
The impact of seeing
a bunch of defiant fat women
a bunch of defiant fat women
161
508400
3376
Bir avuç şişman kadını
08:43
in flowery swimming caps and bathers
162
511800
2215
çiçekli boneler ve mayolar içinde
08:46
throwing their legs in the air
without a care
without a care
163
514039
2817
umursamadan bacaklarını havaya
fırlatmalarını görmenin etkisi
fırlatmalarını görmenin etkisi
08:48
should not be underestimated.
164
516880
2120
küçümsenemez.
08:53
(Laughter)
165
521400
2240
(Kahkaha)
08:56
Throughout my career, I have learned
that fat bodies are inherently political,
that fat bodies are inherently political,
166
524440
5576
Kariyerim boyunca öğrendim ki,
şişman vücutlar doğası gereği politik
şişman vücutlar doğası gereği politik
09:02
and unapologetic fat bodies
167
530040
2096
ve pişmanlık duymayan şişman vücutlar,
09:04
can blow people's minds.
168
532160
2880
insanların aklını uçurabiliyor.
09:08
When director Kate Champion,
169
536360
2376
Dans tiyatrosu şirketinin direktörü
Kate Champion
Kate Champion
09:10
of acclaimed dance theater
company Force Majeure,
company Force Majeure,
170
538760
2976
şişman dansçıları konu alan bir işin
09:13
asked me to be the artistic associate
171
541760
2456
sanat yardımcısı olmamı teklif ettiğinde
09:16
on a work featuring all fat dancers,
172
544240
3296
kelimenin tam anlamıyla üzerine atladım.
09:19
I literally jumped at the opportunity.
173
547560
3120
09:23
And I mean literally.
174
551640
1560
Gerçek anlamda.
09:26
"Nothing to Lose" is a work made
in collaboration with performers of size
in collaboration with performers of size
175
554720
4176
"Kaybedecek Bir Şey Yok" bizim kadar
otantik ve çeşitli
otantik ve çeşitli
09:30
who drew from their lived experiences
176
558920
2576
bir iş yaratmak için
09:33
to create a work as varied
and authentic as we all are.
and authentic as we all are.
177
561520
4536
kilolu sanatçılarla yapılmış
bir işbirliği.
bir işbirliği.
09:38
And it was as far from ballet
as you could imagine.
as you could imagine.
178
566080
3240
Ve hayal edebileceğiniz gibi,
baleden son derece uzak.
baleden son derece uzak.
09:42
The very idea of a fat dance work
by such a prestigious company
by such a prestigious company
179
570120
4816
Böyle prestijli bir şirketin şişman dansı
çalışması,
çalışması,
09:46
was, to put it mildly, controversial,
180
574960
4096
kibarca, tartışmalı bir şeydi,
09:51
because nothing like it had ever been done
on mainstream dance stages before
on mainstream dance stages before
181
579080
5016
çünkü daha önce dünyanın hiçbir yerinde
ünlü dans pistlerinde böyle bir şey
gerçekleşmemişti.
gerçekleşmemişti.
09:56
anywhere in the world.
182
584120
1840
09:59
People were skeptical.
183
587200
1760
İnsanlar şüpheciydi.
10:01
"What do you mean, 'fat dancers?'
184
589800
3576
"Ne demek 'şişman dansçılar?'
10:05
Like, size 10, size 12 kind of fat?
185
593400
4400
10-12 beden şişman gibi mi?
10:10
Where did they do their dance training?
186
598840
3056
Dans eğitimlerini nerede almışlar?
10:13
Are they going to have the stamina
for a full-length production?"
for a full-length production?"
187
601920
3560
Tam zamanlı bir gösteriye
dayanabilecekler mi?"
dayanabilecekler mi?"
10:18
But despite the skepticism,
188
606760
1936
Fakat bu kadar şüpheciliğe rağmen,
10:20
"Nothing to Lose" became
a sellout hit of Sydney Festival.
a sellout hit of Sydney Festival.
189
608720
4096
"Kaybedecek Bir Şey yok" Sidney
Festivali'nde kapalı gişe oynadı.
Festivali'nde kapalı gişe oynadı.
10:24
We received rave reviews, toured,
190
612840
2336
Övgü dolu yazılar aldık, turlara çıktık,
10:27
won awards and were written about
in over 27 languages.
in over 27 languages.
191
615200
4536
ödüller kazandık ve hakkımızda 27 dilde
yazılar yazıldı.
yazılar yazıldı.
10:31
These incredible images of our cast
were seen worldwide.
were seen worldwide.
192
619760
4440
Ekibimizin bu inanılmaz fotoğrafları
dünya çapında yayıldı.
dünya çapında yayıldı.
10:37
I've lost count of how many times
people of all sizes
people of all sizes
193
625440
4536
Sayısızca kez her bedende insandan
10:42
have told me that the show
has changed their lives,
has changed their lives,
194
630000
3096
şovun hayatlarını değiştirdiğini duydum,
kendi vücutlarına ve başkalarının
vücutlarına
vücutlarına
10:45
how it helped them
shift their relationship
shift their relationship
195
633120
2016
10:47
to their own and other people's bodies,
196
635160
2336
bakış açılarının nasıl değiştiğini,
10:49
and how it made them confront
their own bias.
their own bias.
197
637520
2760
ve kendi ön yargılarını nasıl fark
ettiklerini.
ettiklerini.
10:53
But of course, work
that pushes people's buttons
that pushes people's buttons
198
641440
3336
Ama tabi, insanları harekete geçiren
bir işin,
bir işin,
10:56
is not without its detractors.
199
644800
2200
hakir görenleri de olur.
10:59
I have been told
that I'm glorifying obesity.
that I'm glorifying obesity.
200
647960
3336
Obeziteyi yücelttiğimi söyleyenler
de oldu.
de oldu.
11:03
I have received violent death threats
201
651320
2496
Vahşi ölüm tehditleri de aldım
11:05
and abuse for daring to make work
that centers fat people's bodies and lives
that centers fat people's bodies and lives
202
653840
5456
şişman insanların vücutlarını ve
hayatlarını konu alan, bizi anlatmaya
hayatlarını konu alan, bizi anlatmaya
11:11
and treats us as worthwhile human beings
with valuable stories to tell.
with valuable stories to tell.
203
659320
5520
değer hikayeleri olan insanlar kılan işler
yapmaktan taciz de edildim.
yapmaktan taciz de edildim.
11:18
I've even been called
204
666040
1576
Bana,
11:19
"the ISIS of the obesity epidemic" --
205
667640
2936
"obezite salgınının IŞİD'i" de denildi.
11:22
(Laughter)
206
670600
1696
(Kahkahalar)
11:24
a comment so absurd that it is funny.
207
672320
2560
Komik düzeyde saçma bir yorum.
11:28
But it also speaks to the panic,
208
676000
2776
Ama şişmanlık korkusunun neden olacağı
11:30
the literal terror,
209
678800
1976
paniğe, hakiki teröre de
11:32
that the fear of fat can evoke.
210
680800
2080
değiniyor.
11:35
It is this fear that's feeding
the diet industry,
the diet industry,
211
683600
3376
Bizleri kendimizle barışık olmaktan
alıkoyan,
alıkoyan,
11:39
which is keeping so many of us
from making peace with our own bodies,
from making peace with our own bodies,
212
687000
4776
hayatımızı yaşayabilmek için, bir değişim
fotoğrafını beklememizin sebebi olan
fotoğrafını beklememizin sebebi olan
11:43
for waiting to be the after-photo
213
691800
2296
diyet endüstrisini besleyen de
11:46
before we truly start to live our lives.
214
694120
3256
bu şişmanlık korkusu.
11:49
Because the real elephant
in the room here is fatphobia.
in the room here is fatphobia.
215
697400
3800
Çünkü bu odadaki asıl fil,
kilofobi.
kilofobi.
11:54
Fat activism refuses to indulge this fear.
216
702480
4056
Şişman aktivizmiyse bu korkuya izin
vermeyi reddediyor.
vermeyi reddediyor.
11:58
By advocating for self-determination
and respect for all of us,
and respect for all of us,
217
706560
4296
Hepimiz için otonomi ve saygıyı
destekleyerek,
destekleyerek,
12:02
we can shift society's reluctance
to embrace diversity
to embrace diversity
218
710880
3936
toplumun farklılığa karşı direncini
kırabilir
kırabilir
12:06
and start to celebrate the myriad ways
there are to have a body.
there are to have a body.
219
714840
5000
ve bir vücuda sahip olmayı pek çok şekilde
kutlamaya başlayabiliriz.
kutlamaya başlayabiliriz.
12:12
Thank you.
220
720480
1256
Teşekkürler.
12:13
(Applause)
221
721760
5396
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Kelli Jean Drinkwater - Artist, activistKelli Jean Drinkwater is a multi-disciplinary artist and activist recognized for her creative practice and voice in radical body politics.
Why you should listen
Kelli Jean Drinkwater uses the fat body as a site to investigate the complex relationship we all have with our bodies and how that defines the world we live in.
Recurring themes in Drinkwater's work are notions of taking up space, queering fat embodiment and how this reclamation can transform and reimagine the potential of self and community. Her work is motivated by how these ideas intersect with gender, race, class and ability.
Drinkwater's work has featured in major international galleries, festivals and magazines. Now based in Sydney, Australia, her recent performances in include Force Majeure's "Nothing to Lose" for Sydney Festival, "NightCraft" for the Museum of Contemporary Art, "Tableau Vivant" for Underbelly Arts Festival, and "MonstaGras" at The Red Rattler Theatre.
Drinkwater's film Aquaporko! won the Audience Award for Best Documentary at Mardi Gras Film Festival 2013. Drinkwater is currently in production on a documentary feature that follows the making of the "Nothing to Lose" live show.
Kelli Jean Drinkwater | Speaker | TED.com