ABOUT THE SPEAKER
Ryan Gravel - Urban planner, designer, author
Ryan Gravel is an architect and urban planner who played a key role in developing the Atlanta BeltLine.

Why you should listen

Ryan Gravel is an urban planner, designer and author working on site design, infrastructure, concept development and public policy as the founding principal at Sixpitch. His Master's thesis in 1999 was the original vision for the Atlanta Beltline, a 22-mile transit greenway that, with fifteen years of progress, is changing both the physical form of his city and the decisions people make about living there. Now a $4 billion public-private investment in the early stages of implementation, the project's health and economic benefits are already evident through record-breaking use of its first section of mainline trail and $3.1 billion of private-sector investment since 2005.

Alongside project work at Sixpitch and research on similar "catalyst infrastructure" projects around the world, Gravel's new book makes a compelling case about what these unexpected assets mean for our lives and why they matter. In Where We Want to Live – Reclaiming Infrastructure for a New Generation of Cities (St. Martin's Press, 2016), he summons the streets of Paris, the spirit of Detroit, the unruly Los Angeles River and dozens of other examples to illustrate how a new cultural momentum is illuminating a brighter path forward for cities. Through insightful narrative, Gravel articulates how projects like the Atlantas Beltline, New York's High Line and Houston's Buffalo Bayou are part of this movement and how they will ultimately transform our way of life with the same magnitude that automobiles and highways did in the last century. More than discrete projects, he argues, they represent a shared vision for our future that will require us to forget tired arguments about traffic, pollution, blight and sprawl -- and instead leverage those conditions as assets in the creation of something far more interesting than anything we’ve seen so far.

Gravel's early work as a volunteer and later across the nonprofit, public and private sectors has brought his long-term commitment to sustainable city building full circle -- from vision, to advocacy, to planning, design and implementation. He speaks internationally and has received numerous awards for his work on the project. 

Gravel's latest pipedream is a nonprofit idea studio called Generator, to be funded in part by a bar. While juggling two kids, amazing projects like the Atlanta City Design and requests for help navigating impacts from the Atlanta Beltline, he's also taking time to look up and enjoy the city he wants to live in.

More profile about the speaker
Ryan Gravel | Speaker | TED.com
TEDNYC

Ryan Gravel: How an old loop of railroads is changing the face of a city

Ryan Gravel: Eski bir demir yolu ağı nasıl bir şehrin çehresini değiştiriyor

Filmed:
886,995 views

Kent planlayıcısı Ryan Grevel, yaşadığı Atlanta, Georgia kentinin nasıl terk edilmiş bir demir yolu hattını, Atlanta BeltLine adlı 35 km'lik halka açık yeşil alana dönüştürülecek olan büyük bir kent parkı inşa etmeye çalıştığı hikâyesini paylaşıyor. "Yaşadığımız yerler kaderimiz değil ve farklı bir şey istiyorsanız, sesimizi çıkarmalıyız." diyor.
- Urban planner, designer, author
Ryan Gravel is an architect and urban planner who played a key role in developing the Atlanta BeltLine. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
This pictureresim
0
799
1351
Bu resim
00:14
is from my metroMetro cardkart
1
2699
1650
90’ların ortasında,
00:16
when I spentharcanmış a yearyıl abroadyurt dışı in ParisParis
in collegekolej in the mid-'orta-'90s.
2
4373
4040
bir senemi Paris’te geçirdiğim
üniversite yıllarımdan.
00:20
My friendarkadaş saysdiyor I look
like a FrenchFransızca anarchistanarşist --
3
8799
3171
Bir arkadaşım Fransız bir anarşiste
benzediğimi söyler.
00:23
(LaughterKahkaha)
4
11994
1007
(Gülüşmeler)
00:25
But this is still what I see
5
13025
1347
Ama hâlâ her sabah
00:26
when I look in the mirrorayna in the morningsabah.
6
14396
2167
aynaya baktığımda gördüğüm şey budur.
00:28
Withinİçinde a monthay of livingyaşam in ParisParis,
I'd lostkayıp 15 poundspound
7
16587
3099
Paris’te yaşadığım bir ay içerisinde
6 kilo verdim ve
00:31
and I was in the besten iyi shapeşekil of my life
8
19710
2035
hayatımdaki en iyi formumdaydım,
00:33
because I was eatingyemek yiyor freshtaze foodGıda
9
21769
1997
çünkü taze yiyecekler yiyor ve
00:35
and I was walkingyürüme whereverher nerede I wentgitti.
10
23790
2277
nereye gidersem yürüyerek gidiyordum.
00:38
HavingSahip grownyetişkin up in suburbanbanliyö AtlantaAtlanta,
11
26828
1811
Atlanta banliyösünde yetiştiğimden,
00:40
a regionbölge builtinşa edilmiş largelybüyük oranda
by highwayskarayolları and automobilesotomobiller
12
28663
3405
ki burası genişçe otoyolların ve
otomobillerin ve geniş alanların
00:44
and with a reputationitibar
as a posterafiş childçocuk for sprawlyayılma,
13
32092
3661
tipik olduğu bir bölge,
00:47
ParisParis fundamentallyesasen changeddeğişmiş
the way I understoodanladım
14
35777
2562
Paris, çevremde oluşan dünyayı anlama
00:50
the constructioninşaat of the worldDünya around me,
15
38363
2720
şeklimi temelden değiştirdi ve
00:53
and I got obsessedkafayı takmış with the rolerol
of infrastructurealtyapı --
16
41107
2829
altyapının işlevi konusunda
takıntılı hâle geldim --
00:56
that it's not just the way to movehareket people
from pointpuan A to pointpuan B,
17
44619
4094
Bu sadece insanları A noktasından
B noktasına taşımak değil,
01:00
it's not just the way to conveyiletmek waterSu
or sewagekanalizasyon or energyenerji,
18
48737
4089
bu sadece su, atık su veya
enerjinin nasıl iletildiği de değil,
01:04
but it's the foundationvakıf for our economyekonomi.
19
52850
2570
ama ekonomimizin temelidir.
01:07
It's the foundationvakıf for our socialsosyal life
and for our culturekültür,
20
55444
3363
Bu bizim sosyal hayatımızın ve
kültürümüzün temeli ve
01:10
and it really mattershususlar
to the way that we livecanlı.
21
58831
2708
aynı zamanda nasıl yaşadığımız ile ilgili.
01:14
When I camegeldi home,
I was instantlyanında frustratedhayal kırıklığına uğramış,
22
62118
2584
Eve geldiğimde çevre otoyolununun tam
01:16
stucksıkışmış in traffictrafik as I crossedçarpı
the topüst endson of our perimeterçevre highwaykarayolu.
23
64726
3926
sonundan geçerken trafiğe sıkıştığımdan
dolayı hayal kırıklığına uğramıştım,
01:20
Not only was I not movinghareketli a musclekas,
24
68676
2267
Hiçbir kasımı hareket
ettirmemekle birlikte,
benim yanımdan geçip giden yüz binlerce
01:22
I had no socialsosyal interactionetkileşim
25
70967
1645
01:24
with the hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of people
that were hurtlingsavrulan pastgeçmiş me,
26
72636
3239
benim gibi, gözleri ileriye
dikmiş ve müzikleri
01:27
like me, with theironların eyesgözleri facedyüzlü forwardileri
and theironların musicmüzik blaringBlaring.
27
75899
3997
yüksek sesle dinleyen insanlarla hiçbir
sosyal etkileşimim de yoktu.
01:32
I wonderedmerak if this was
an inevitablekaçınılmaz outcomesonuç,
28
80765
2797
Bunun kaçınılmaz bir son olup
olmadığını veya bunun için
01:35
or could we do something about it.
29
83586
1819
bir şeyler yapıp
yapamayacağımızı merak ettim.
01:37
Was it possiblemümkün to transformdönüştürmek
this conditionşart in AtlantaAtlanta
30
85817
3228
Atlanta’daki bu durumu
yaşamak istediğim yere ve
01:41
into the kindtür of placeyer
that I wanted to livecanlı in?
31
89069
2375
olmasını istediğim duruma
dönüştürmek mümkün müydü?
01:43
I wentgitti back to gradyüksek lisans schoolokul
in architecturemimari and cityŞehir planningplanlama,
32
91949
3096
Mimari ve şehir planlaması üzerine
yüksek lisans yapmak için
01:47
developedgelişmiş this interestfaiz in infrastructurealtyapı,
33
95069
2332
geri döndüm, altyapıya olan
bu ilgimi geliştirdim
01:49
and in 1999 camegeldi up with an ideaFikir
34
97425
2593
ve 1999'da tez projem için
01:52
for my thesistez projectproje:
35
100042
1565
aklıma bu fikir geldi:
01:53
the adaptationadaptasyon of an obsoleteeski loopdöngü
of oldeski railroaddemiryolu circlingçember downtownşehir merkezinde
36
101631
4317
Şehir merkezi etrafındaki
eski demir yolu ağının
01:57
as a newyeni infrastructurealtyapı
for urbankentsel revitalizationcanlandırma.
37
105972
3040
kentsel yenileme için yeni bir
altyapı uyarlaması.
02:01
It was just an ideaFikir.
38
109036
1406
Bu sadece bir fikirdi.
02:02
I never thought
we would actuallyaslında buildinşa etmek it.
39
110800
3391
Aslında bunu yapabileceğimiz
asla aklıma gelmezdi.
02:06
But I wentgitti to work
at an architecturemimari firmfirma,
40
114215
2484
Bir mimarlık firmasına
çalışmak için gittim ve
02:08
and eventuallysonunda talkedkonuştuk
to my coworkersiş arkadaşları about it,
41
116723
2523
en sonunda bu konuda
meslektaşlarım ile görüştüm
02:11
and they lovedsevilen the ideaFikir.
42
119270
1768
ve fikrimi beğendiler.
02:13
And as we startedbaşladı talkingkonuşma
to more people about it,
43
121062
2386
Bu konuda daha fazla
insanla konuşmaya başladıkça,
02:15
more people wanted to hearduymak about it.
44
123472
2028
daha çok kişi bunu duymak istedi.
02:17
In the summeryaz of 2001,
45
125889
1999
2001’in yazında,
yakın zamanda seçilen
şehir meclisi başkanı
02:20
we connectedbağlı with CathyCathy WoolardWoolard,
46
128269
1627
02:21
who was soonyakında electedseçildi
cityŞehir councilkonsey presidentDevlet Başkanı.
47
129920
2131
Cathy Woolard ile bağlantı kurduk.
02:24
And we builtinşa edilmiş a citywideCitywide visionvizyon
around this ideaFikir:
48
132075
3426
Bu konuyla ilgili şehir genelinde
şöyle bir vizyon oluşturduk:
02:27
the AtlantaAtlanta BeltLineBeltLine, a 22-mile-mil loopdöngü
49
135525
2931
Atlanta BeltLine'da, 35 kilometrelik
02:30
of transittransit and trailsyollar and transformationdönüşüm.
50
138480
2854
geçiş, patika ve
dönüşümün olduğu bir döngü.
02:33
I was doing two and threeüç meetingstoplantılar a weekhafta
for two and a halfyarım yearsyıl,
51
141746
4313
Ben iki buçuk yıl boyunca
Cathy ve onun personeli
02:38
and so was CathyCathy and her staffpersonel
and a handfulavuç of volunteersgönüllüler.
52
146083
3445
ve birkaç gönüllü ile birlikte
haftada iki ve üç toplantı yapıyordum.
02:41
TogetherBirlikte, we builtinşa edilmiş this amazingşaşırtıcı movementhareket
of people and ideasfikirler.
53
149552
4299
Birlikte, insanların ve fikirlerin
bu şaşırtıcı eylemini hayata geçirdik.
02:46
It includeddahil communitytoplum advocatessavunucuları
who were used to fightingkavga againstkarşısında things,
54
154287
3711
Atlanta BeltLine'ı savunmayı haklı bulan,
02:50
but foundbulunan the AtlantaAtlanta BeltLineBeltLine
as something that they could fightkavga for;
55
158022
3313
her şeye muhalefet eden
topluluk savunucularını,
02:53
developersgeliştiriciler who saw the opportunityfırsat
56
161359
1725
şehirde bulunan
02:55
to take advantageavantaj of a lot
of newyeni growthbüyüme in the cityŞehir;
57
163108
2935
birçok büyüme avantajını gören
geliştiricileri ve en azından
02:58
and dozensonlarca of nonprofitkâr amacı gütmeyen partnersortaklar
who saw theironların missionmisyon
58
166067
4646
misyonlarını nispeten ortak vizyonlarınca
başarıya ulaşmış olarak nitelendiren
03:02
at leasten az partlykısmen accomplishedbaşarılı
by the sharedpaylaşılan visionvizyon.
59
170737
3120
kâr amacı gütmeyen ortakları dâhil.
03:07
Now, usuallygenellikle these groupsgruplar of people
aren'tdeğil at the sameaynı tabletablo
60
175293
3825
Şimdi, aynı sonucu isteyen bu insanlar
genellikle aynı masada olmazlardı.
03:11
wantingeksik the sameaynı outcomesonuç.
61
179142
1568
03:13
But there we were,
and it was kindtür of weirdtuhaf,
62
181923
2546
Ama biz oradaydık ve bu biraz tuhaftı.
03:17
but it was really, really powerfulgüçlü.
63
185318
2035
Ama gerçekten, gerçekten
çok güçlü bir şeydi.
03:19
The people of AtlantaAtlanta
felldüştü in love with a visionvizyon
64
187937
2833
Atlanta halkı arabalarının
ön camlarından gördükleri
03:22
that was better than what they saw
throughvasitasiyla theironların cararaba windshieldsCamları,
65
190794
3304
görüntüden daha iyi olan
bir manzaraya âşık oldu ve
03:26
and the people of AtlantaAtlanta madeyapılmış it happenolmak,
66
194122
2502
Atlanta halkı bunu gerçekleştirdi ve
03:28
and I guaranteegaranti you we would not
be buildingbina it otherwiseaksi takdirde.
67
196648
3217
sizi temin ederim ki başka türlü
inşa edemezdik.
03:32
From the beginningbaşlangıç,
our coalitionkoalisyon was diverseçeşitli.
68
200476
2843
Başlangıcından beri,
koalisyonumuz çok çeşitliydi.
03:35
People of all stripesçizgili
were partBölüm of our storyÖykü.
69
203343
3123
Her kesimden insan bizim
hikâyemizin bir parçasıydı.
03:38
People on the loweralt endson
of the economicekonomik spectrumspektrum lovedsevilen it, too.
70
206490
3816
Ekonomik spektrumun en
altındaki insanlar dahi bunu sevdi.
03:42
They were just afraidkorkmuş
they weren'tdeğildi going to be ableyapabilmek to be there
71
210330
3190
Sadece inşa edildikten sonra
fiyatların yükselmesi nedeniyle
03:45
when it got builtinşa edilmiş,
that they'dgittiklerini be pricedfiyat out.
72
213544
2169
orada yaşayamayacaklarından
korkuyorlardı.
Hepimiz daha önce bu tarz şeyler
duyduk, değil mi?
03:47
And we'vebiz ettik all heardduymuş
that kindtür of storyÖykü before, right?
73
215737
3083
03:51
But we promisedsöz verdim that
the AtlantaAtlanta BeltLineBeltLine would be differentfarklı,
74
219852
3062
Ama Atlanta BeltLine'ın
farklı olacağına söz verdik
03:54
and people tookaldı ownershipsahiplik of the ideaFikir,
75
222938
2034
ve insanlar bu fikri sahiplendi
03:56
and they madeyapılmış it better
than anything we ever imaginedhayal
76
224996
2574
ve başlangıçta hayal ettiğimiz her şeyden
daha iyi yaptılar.
03:59
in the beginningbaşlangıç,
77
227594
1201
Buna konut için önemli sübvansiyonlar,
04:00
includingdahil olmak üzere significantönemli
subsidiessübvansiyonlar for housingKonut,
78
228819
2260
04:03
newyeni parksparklar, artSanat, an arboretumbotanik bahçesi --
a listliste that continuesdevam ediyor to growbüyümek.
79
231606
5306
yeni parklar, sanatsallık, bir arboretum
gibi büyümeye devam eden bir liste dâhil.
04:08
And we put in placeyer
80
236936
1166
Bunun gerçekleşmesi için
04:10
the organizationsorganizasyonlar and agenciesajanslar
that were requiredgereklidir to make it happenolmak.
81
238126
3623
gerekli organizasyonları ve
devlet dairlerini devreye soktuk.
04:13
And importantlyönemlisi, it is.
82
241773
2329
Ve en önemlisi, başardık.
04:16
Now we're in the earlyerken stagesaşamaları
of implementationuygulama, and it's workingçalışma.
83
244126
3768
Şimdi uygulamanın ilk
aşamalarındayız ve işe yarıyor.
04:19
The first mainlineana hat sectionBölüm
of trailiz was openedaçıldı in 2012,
84
247918
4793
İlk patikanın anahat
bölümü 2012’de açıldı ve
04:24
and it's alreadyzaten generatedoluşturulan
over threeüç billionmilyar dollarsdolar
85
252735
2657
halihazırda üç milyar doları aşan özel
04:27
of private-sectorözel sektör investmentyatırım.
86
255416
1686
sektör yatırımlarıyla üretildi.
Ama sadece kentin fiziksel
biçimini değiştirmekle kalmıyor,
04:30
But it's not only changingdeğiştirme
the physicalfiziksel formform of the cityŞehir,
87
258784
2716
şehir hakkındaki düşüncelerimizi de
ve orada yaşamakla ilgili olan
04:33
it's changingdeğiştirme the way
we think about the cityŞehir,
88
261524
2410
04:35
and what our expectationsbeklentileri are
for livingyaşam there.
89
263958
2701
beklentilerimizin
ne olduğunu değiştiriyor.
04:40
About a monthay agoönce,
90
268171
1643
Bir ay kadar önce,
04:41
I had to take my kidsçocuklar with me
to the groceryBakkal storemağaza
91
269838
2835
çocuklarımı markete götürmek
zorunda kaldım ve
04:44
and they were complainingşikayetçi about it,
92
272697
1672
bundan şikayet ediyorlardı,
çünkü arabaya binmek istemiyorlardı.
04:46
because they didn't want
to get in the cararaba.
93
274393
2048
Ve şöyle diyorlardı:
04:48
They were sayingsöz, "DadBaba, if we have to go,
94
276465
4000
"Baba, gitmek zorundaysak en azından
bisikletimizle gidebilir miyiz?"
04:52
can we at leasten az ridebinmek our bikesbisiklet?"
95
280489
1729
04:54
And I said, "Of coursekurs we can.
96
282242
2306
Ben de: “Elbette yapabiliriz.” dedim.
04:56
That's what people in AtlantaAtlanta do.
97
284572
2035
Atlanta'daki insanlar hep böyle yaparlar.
04:58
We ridebinmek our bikesbisiklet to the groceryBakkal storemağaza."
98
286631
2419
Bisikletimize biner ve markete gideriz.
(Gülüşmeler)
05:01
(LaughterKahkaha)
99
289074
1233
05:02
(ApplauseAlkış)
100
290331
1600
(Alkışlar)
05:03
Thank you, yeah.
101
291955
1255
Teşekkürler, evet.
05:05
Now, they don't know
how ridiculousgülünç that is,
102
293234
2731
Şu an, bunun ne kadar
gülünç olduğunu bilmiyorlar,
05:08
but I do.
103
296497
1163
ama ben biliyorum.
05:09
And I alsoAyrıca understandanlama
that theironların expectationsbeklentileri for AtlantaAtlanta
104
297684
4009
Atlanta için beklentilerinin
05:13
are really powerfulgüçlü.
105
301717
1486
çok güçlü olduğunu da anlıyorum.
05:15
This kindtür of transformationdönüşüm
is exactlykesinlikle like sprawlyayılma
106
303642
3354
Son yüzyılda, bu tür dönüşüm
05:19
in the last centuryyüzyıl,
107
307020
1603
tam bir yayılmadır,
05:20
the movementhareket where our investmentyatırım
in highwayskarayolları and automobilesotomobiller
108
308647
3420
karayolları ve otomobillerdeki
yatırım hareketlerimiz
05:24
fundamentallyesasen changeddeğişmiş AmericanAmerikan life.
109
312091
2138
Amerikan yaşamını temelden değiştirdi.
05:26
That wasn'tdeğildi some grandbüyük conspiracykomplo.
110
314686
2410
Bu büyük bir komplo teorisi değil.
05:29
There were conspiracieskomplo teorileri
withiniçinde it, of coursekurs.
111
317120
2479
Elbette içinde komplolar vardı.
05:32
But it was a culturalkültürel momentummoment.
112
320044
2093
Fakat bu kültürel bir devinimdi.
05:34
It was millionsmilyonlarca of people
makingyapma millionsmilyonlarca of decisionskararlar
113
322161
2569
Bu, uzun bir süre boyunca
milyonlarca insanın
05:36
over an extendedGenişletilmiş perioddönem of time,
114
324754
1592
verdiği milyonlarca karardı,
05:38
that fundamentallyesasen changeddeğişmiş
not only the way that we buildinşa etmek citiesşehirler,
115
326370
3762
yalnızca şehir kurma tarzımızı değil,
05:42
but it changeddeğişmiş our expectationsbeklentileri
116
330156
2014
yaşamdan beklentilerimizi de
05:44
for our liveshayatları.
117
332194
1340
değiştirdi.
05:46
These changesdeğişiklikler were the foundationsVakıflar
for urbankentsel sprawlyayılma.
118
334613
3251
Bu değişiklikler kentsel
yayılmanın temelleriydi.
05:49
We didn't call it sprawlyayılma at that time.
119
337888
2114
Biz o zamanlarda buna yayılma demedik.
05:52
We calleddenilen it the futuregelecek.
120
340026
1527
Biz buna gelecek dedik.
05:53
And it was.
121
341577
1390
Ve öyleydi.
05:54
And we got all the highwayskarayolları
and stripşerit mallsmerkezleri and cul-de-sacsda çıkmaz sokak we wanted.
122
342991
4051
İstediğimiz tüm karayolları, şerit AVM'ler
ve çıkmaz sokakları elde ettik.
05:59
It was a radicalradikal transformationdönüşüm,
123
347430
2366
Bu köklü bir dönüşümdü ancak
06:01
but it was builtinşa edilmiş by a culturalkültürel momentummoment.
124
349820
2613
kültürel bir devinim sayesinde yapıldı.
06:04
So it's importantönemli to not separateayrı
125
352457
1574
Dolayısıyla, yaşadığımız yerlerin
06:06
the physicalfiziksel constructioninşaat
of the placesyerler we livecanlı
126
354055
2474
fiziki yapısını, o anda
yaşadığımız diğer şeylerden
06:08
from other things that
are happeningolay at that time.
127
356553
2691
ayırmamak önemlidir.
06:11
At that time,
128
359268
1528
O zamanlarda,
06:12
in the secondikinci halfyarım of the last centuryyüzyıl,
129
360820
2261
son yüzyılın ikinci yarısında
06:15
scienceBilim was curingkür diseasehastalık
130
363105
1992
bilim, hastalığı iyileştiriyordu
06:17
and liftingkaldırma us to the moonay,
131
365121
1869
ve bizi aya çıkarıyordu
06:19
and the sexualcinsel revolutiondevrim
was breakingkırma down barriersengeller,
132
367014
2531
ve cinsel devrim engelleri yıkıyordu
06:21
and the CivilSivil RightsHakları MovementHareketi
beganbaşladı its marchMart
133
369569
2112
ve Sivil Haklar Hareketi
ulusumuza verilen vaadin yerine
06:23
towardkarşı the fulfillmentyerine getirilmesi
of our nation'snationâ €™ s promisesöz vermek.
134
371705
2935
getirilmesi için yürüyüşe başlamıştı.
06:26
TelevisionTelevizyon, entertainmenteğlence, foodGıda, travelseyahat,
business -- everything was changingdeğiştirme,
135
374664
4737
Televizyon, eğlence, yemek, seyahat,
iş -- her şey değişiyordu.
06:31
and bothher ikisi de the publichalka açık
and privateözel sectorsSektörler were colludingtersten
136
379425
3300
Hem kamu hem de özel
sektör bize istediğimiz
06:34
to give us the liveshayatları we wanted.
137
382749
2245
yaşamı vermek için bir araya geliyorlardı.
06:38
The FederalFederal HighwayOtoyol AdministrationYönetim,
138
386041
1709
Mesela, Federal Karayolu İdaresi,
06:39
for exampleörnek, didn't existvar olmak
before there were highwayskarayolları.
139
387774
3297
otoyollar yapılmadan önce yoktu.
06:43
Think about it.
140
391794
1178
Bunu bir düşünün.
06:44
(LaughterKahkaha)
141
392996
1024
(Gülüşmeler)
06:46
Of coursekurs, todaybugün it's importantönemli
to understandanlama and acknowledgekabul
142
394044
2987
Tabii ki, bugün herkese değil de
birkaç grup insana sağladığı
06:49
that those benefitsfaydaları accruedtahakkuk eden
to some groupsgruplar of people
143
397055
2795
faydaları anlamak ve
kabul etmek önemlidir.
06:51
and not to othersdiğerleri.
144
399874
1272
06:53
It was not an equitableparasal olmayan culturalkültürel momentummoment.
145
401170
2750
Adil bir kültürel devinim değildi.
06:56
But when we look todaybugün
in wondermerak etmek and disgustiğrenme/tiksinme, maybe,
146
404692
3666
Ancak bugün bizden önce
şehrin yayılmasına merak
07:00
at the metropolisbaşkent sprawlyayılma before us,
147
408382
2463
ve bıkkınlık içinde
baktığımızda, belki de
07:02
we wondermerak etmek if we're stucksıkışmış.
148
410869
1752
sıkışıp sıkışmadığımızı
merak ediyoruz.
07:05
Are we stucksıkışmış with the legacymiras
of that inequityeşitsizliği?
149
413067
2641
Bu eşitsizliğin mirasına mı saplandık?
07:08
Are we stucksıkışmış with this dystopiandistopik
traffictrafik hellscapehellscape?
150
416234
3603
Bu trafik cehennemi
distopyasına mı sıkıştık?
07:12
Are we stucksıkışmış with rampantyaygın
urbankentsel displacementdeplasman,
151
420329
3126
Çevresel bozulma ile başıboş kentsel
07:15
with environmentalçevre degradationbozulma?
152
423479
2382
yer değiştirmeye mi saplandık?
07:18
Are we stucksıkışmış with socialsosyal isolationyalıtım
153
426504
2533
Sosyal tecrit veya
07:21
or politicalsiyasi polarizationpolarizasyon?
154
429061
1960
siyasi kutuplaşmaya mı sıkıştık?
07:23
Are these the inevitablekaçınılmaz
and permanentkalıcı outcomesçıktıları?
155
431399
2766
Bunlar kaçınılmaz ve kalıcı sonuçlar mı?
07:26
Or are they the resultsonuç
of our collectivetoplu culturalkültürel decisionskararlar
156
434744
2978
Veya kendimiz için yaptığımız
kolektif kültürel kararlarımızın
bir sonucu mu?
07:29
that we'vebiz ettik madeyapılmış for ourselveskendimizi?
157
437746
1716
07:32
And if they are,
158
440535
1269
Öyleyse,
07:34
can't we changedeğişiklik them?
159
442658
1413
onları değiştiremez miyiz?
07:36
What I have learnedbilgili
from our experiencedeneyim in AtlantaAtlanta
160
444803
2634
Atlanta'daki deneyimlerimden
öğrendiklerime göre
07:39
is not an anomalyanomali.
161
447461
1509
bu bir anormallik değil.
Benzer hikâyeler her yerde yaşanıyor.
07:40
SimilarBenzer storieshikayeleri
are playingoynama out everywhereher yerde,
162
448994
2371
07:43
where people are reclaiminggeri ödemelerine
not only oldeski railroadsDemiryolları,
163
451389
2813
Sadece eski demir yolları için değil,
07:46
but alsoAyrıca degradedbozulmuş urbankentsel waterwayssu yolları
and obsoleteeski roadwaysKarayolları,
164
454226
3859
aynı zamanda bozulmuş
su kanallarının, eski yolların
07:50
reinventingyeniden icat all of the infrastructurealtyapı
165
458109
2340
ve hayatlarındaki tüm altyapıların
iyilileştirilmesi istenen yerlerde.
07:52
in theironların liveshayatları.
166
460473
1339
07:53
WhetherOlup olmadığı here in NewYeni YorkYork
167
461836
1924
İster burada, New York'ta,
07:55
or in HoustonHouston
168
463784
1236
ister Houston'da,
07:57
or MiamiMiami,
169
465044
1303
Miami'de,
07:58
DetroitDetroit, PhiladelphiaPhiladelphia,
170
466371
2663
Detroit, Philadelphia,
08:01
SeoulSeul, HongHong KongKong, SingaporeSingapur,
171
469058
2312
Seul, Hong Kong, Singapur,
08:03
TorontoToronto and ParisParis,
172
471394
1637
Toronto ve Paris'te olsun,
08:05
citiesşehirler bigbüyük and smallküçük all over the worldDünya
are reclaiminggeri ödemelerine and reinventingyeniden icat
173
473055
4128
dünyanın dört bir yanındaki
büyük ve küçük şehirler
tüm katalizör altyapı projelerinin atası
Los Angeles Nehri dâhil olmak üzere,
08:09
this infrastructurealtyapı for themselveskendilerini,
174
477207
1673
08:10
includingdahil olmak üzere the motheranne
of all catalystkatalizatör infrastructurealtyapı projectsprojeler,
175
478904
4006
kendileri için altyapıyı yeniliyor ve
08:15
the LosLos AngelesAngeles RiverNehir,
176
483489
1498
yeniden şekil veriyorlar.
08:17
the revitalizationcanlandırma effortçaba
for whichhangi similarlybenzer şekilde startedbaşladı
177
485485
2770
Benzer şekilde halk hareketi
olarak başlatılan
08:20
as a grassrootskökleşmiş movementhareket,
178
488279
1374
canlandırma çabası,
08:21
has developedgelişmiş into a culturalkültürel momentummoment,
179
489677
2336
kültürel bir devinim hâle geldi
08:24
and is now in the earlyerken stagesaşamaları
of beingolmak transformeddönüştürülmüş
180
492037
3442
ve şu anda tekrardan
bir çeşit hayat dolu bir altyapıya
08:27
into some kindtür of life-affirmingyaşam onaylayan
infrastructurealtyapı again,
181
495503
3305
dönüşümün ilk aşamalarında.
08:30
this one with trailsyollar and parksparklar
and fishingBalık tutma and boatingtekne
182
498832
4395
Bunda, patikalar, parklar,
balıkçılık, tekne gezintisi
ve toplumsal canlanma
08:35
and communitytoplum revitalizationcanlandırma,
183
503251
1935
08:37
and of coursekurs, waterSu qualitykalite
and floodsel controlkontrol.
184
505210
3056
ve tabii ki, su kalitesi ve taşkın
kontrolü bulunuyor.
Şimdiden insanların
yaşamlarını iyileştiriyor.
08:40
It's alreadyzaten improvinggeliştirme
the liveshayatları of people.
185
508290
2480
Bu şimdiden Los Angeles hakkında
düşünme biçimimizi de değiştiriyor.
08:42
It's alreadyzaten changingdeğiştirme the way
the restdinlenme of us think about LosLos AngelesAngeles.
186
510794
3881
08:47
This is more than just infrastructurealtyapı.
187
515246
2130
Bu altyapının ötesinde bir şey.
08:49
We're buildingbina newyeni liveshayatları for ourselveskendimizi.
188
517729
2461
Kendimiz için yeni hayatlar inşa ediyoruz.
08:52
It's a movementhareket that includesiçerir
localyerel foodGıda, urbankentsel agriculturetarım,
189
520214
3554
Bu hareket içerisinde
yerel gıda, kentsel tarım,
08:55
craftzanaat beerbira, the makeryapıcı movementhareket,
190
523792
2246
butik bira, yapıcı eylem,
teknoloji ve tasarım var.
08:58
techteknoloji and designdizayn -- all of these things,
earlyerken indicatorsgöstergeler of a really radicalradikal shiftvardiya
191
526062
4779
Bunların hepsi şehirlerin inşa etmedeki
gerçekten köklü bir değişimin
09:02
in the way we buildinşa etmek citiesşehirler.
192
530865
1680
erken göstergeleridir.
09:05
We're takingalma placesyerler like this
193
533132
1950
Bu gibi yerleri alıyor
09:08
and transformingdönüştürme them into this.
194
536534
2120
ve bunlara dönüştürüyoruz.
09:12
And soonyakında this.
195
540669
1368
Yakında böyle olacak.
09:15
And this is all excitingheyecan verici and good.
196
543063
2667
Hepsi de heyecan verici ve güzel.
Dünyayı daha iyi hâle getiriyoruz.
09:18
We're changingdeğiştirme the worldDünya for the better.
197
546436
1966
Bizim için iyi!
09:20
Good for us!
198
548426
1466
09:22
And it is awesomemüthiş -- I mean that.
199
550263
2373
Bu gerçekten harika -- Ciddiyim.
09:24
But our historytarih of sprawlyayılma,
200
552956
1970
Fakat bizim genişleme tarihimiz
09:26
and from what we can alreadyzaten see
with these catalystkatalizatör projectsprojeler todaybugün,
201
554950
3936
ve bugün bu katalizör projeleriyle
halihazırda gördüğümüzden itibaren,
09:30
we know and mustşart rememberhatırlamak
202
558910
2184
bunun gibi büyük değişikliklerin genelde
09:33
that bigbüyük changesdeğişiklikler like this
don't usuallygenellikle benefityarar everyoneherkes.
203
561118
3358
herkesin yararına olmadığını
biliyoruz ve unutmamalıyız.
09:36
The marketpazar forcesgüçler unleasheddışarı çıktı
by this culturalkültürel momentummoment
204
564999
3551
Bu kültürel devinimden dolayı
açığa çıkan piyasa güçleri,
09:40
oftensık sık includeDahil etmek the seeminglygörünüşte unstoppabledurdurulamaz
205
568574
2425
artan vergilerin, fiyatların ve
09:43
and inevitablekaçınılmaz cycledevir of risingyükselen taxesvergileri,
pricesfiyatları and rentskiralar.
206
571023
4485
kiraların artması gibi görünen ölçüde
durdurulamaz ve kaçınılmaz
döngüyü kapsıyor.
09:47
This is urgentacil.
207
575933
1375
Bu acil bir durum.
09:49
If we carebakım, we have to standdurmak up
208
577332
2142
Umursuyorsak, ayağa kalkmalı
09:51
and speakkonuşmak out.
209
579498
1317
ve sesimizi çıkarmalıyız.
09:52
This should be a call to actionaksiyon,
210
580839
1783
Bu bir eylem çağrısı olmalıdır,
09:54
because the answerCevap can't be
to not improveiyileştirmek communitiestopluluklar.
211
582646
3060
çünkü cevap toplulukları
geliştirmemek olamaz.
Cevap, park, transit yollar ve market
inşa etmemek olamaz.
09:58
The answerCevap can't be to not buildinşa etmek parksparklar
and transittransit and groceryBakkal storesdepolar.
212
586717
4474
10:03
The answerCevap can't be
to holdambar communitiestopluluklar down
213
591215
2913
Cevap, düşük maliyetli
olmaları için toplulukları
10:06
just to keep them affordablesatın alınabilir.
214
594152
1753
baskı altında tutmak olamaz.
10:08
But we do have to followtakip et throughvasitasiyla
and addressadres the financialmali realitiesgerçekler
215
596523
3277
Ancak karşı karşıya olduğumuz
finansal gerçekleri takip etmeli ve
10:11
that we're facingkarşı.
216
599824
1230
bunları irdelemek zorundayız.
10:13
This is hardzor, and it won'talışkanlık
happenolmak on its ownkendi.
217
601078
2456
Bu çok zor ve kendi
başına gerçekleşmeyecek.
10:15
We can do it, and I'm committedtaahhüt
to this goalhedef in AtlantaAtlanta,
218
603897
2873
Bunu yapabiliriz ve Atlanta'daki
bu hedefe ulaşmak için bunu ilk aşamada
mümkün kılan insanların yanında olacağım.
10:18
to stickingyapışkan up again for people
who madeyapılmış it possiblemümkün in the first placeyer.
219
606794
4702
10:23
We can't call it a successbaşarı withoutolmadan them.
220
611520
2274
Onlarsız buna başarı diyemeyiz.
10:26
I certainlykesinlikle can't,
221
614105
1307
Kesinlikle diyemem.
10:27
because the people I madeyapılmış
commitmentstaahhütler to all those yearsyıl
222
615436
2932
Çünkü bunca yıldır söz verdiğim insanlar
10:30
weren'tdeğildi abstractsoyut populationspopülasyonları.
223
618392
1861
sıradan kişiler değildi.
10:32
They're my friendsarkadaşlar and neighborsKomşular.
224
620615
1820
Onlar benim arkadaşlarım
ve komşularım.
10:34
They're people that I love.
225
622459
1650
Onlar benim sevdiğim insanlar.
10:36
So even thoughgerçi it startedbaşladı
as my graduatemezun olmak thesistez
226
624974
2534
Mezuniyet tezim olarak
başlamış olduğu hâlde
10:39
and I'm workingçalışma hardzor for 16 yearsyıl
with thousandsbinlerce of people
227
627532
2972
bunu hayata geçirmek için
binlerce insanla 16 yıldır
çok sıkı bir şekilde çalışıyorum.
10:42
to help make this thing come to life,
228
630528
2150
10:44
I know and believe that who
the BeltLineBeltLine is beingolmak builtinşa edilmiş for
229
632702
3917
BeltLine'ın kimin için inşa edildiğinin,
yapılıp yapılmaması kadar
10:48
is just as importantönemli
as whetherolup olmadığını it's builtinşa edilmiş at all.
230
636643
2792
önemli olduğunu biliyor ve anlıyorum.
10:52
Not just in AtlantaAtlanta,
231
640065
1326
Sadece Atlanta'da değil,
10:53
but locallylokal olarak and globallyküresel,
232
641944
1469
yerel ve küresel olarak,
10:55
we have to understandanlama
233
643437
1502
hayatlarını değiştirdiğimiz insanlara
10:57
this accountabilityHesap verebilirlik to the people
whosekimin liveshayatları we are changingdeğiştirme,
234
645606
3361
sorumlu olduğumuzu
anlamak zorundayız,
11:01
because this is us.
235
649287
1283
çünkü bu biziz.
11:03
We are the liveshayatları we're talkingkonuşma about.
236
651418
2382
Konuştuğumuz hayatlar bizim hayatımız.
11:06
These placesyerler aren'tdeğil inevitablekaçınılmaz.
237
654431
1637
Bu yerler kaçınılmaz değildir.
11:08
The placesyerler we livecanlı aren'tdeğil inevitablekaçınılmaz,
238
656092
2142
Yaşadığımız yerler çaresiz değil
ve farklı bir şey istiyorsanız
yalnızca sesimizi yükseltmek gerekiyor.
11:10
and if we want something differentfarklı,
we just need to speakkonuşmak up.
239
658797
3018
11:13
We have to ensuresağlamak that changedeğişiklik
comesgeliyor on our termsşartlar.
240
661839
2574
Değişikliğin şartlarımıza
uygun olmasını sağlamak zorundayız.
11:16
And to do that,
241
664437
1155
Ve bunu yapmak için
değişim şekillendirme sürecine
11:17
we have to participatekatılmak activelyaktif
in the processsüreç of shapingşekillendirme changedeğişiklik.
242
665616
4272
aktif olarak katılmak zorundayız.
11:22
Thank you.
243
670547
1152
Teşekkürler.
(Alkışlar)
11:23
(ApplauseAlkış)
244
671723
1913
Translated by Arda Yegül
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ryan Gravel - Urban planner, designer, author
Ryan Gravel is an architect and urban planner who played a key role in developing the Atlanta BeltLine.

Why you should listen

Ryan Gravel is an urban planner, designer and author working on site design, infrastructure, concept development and public policy as the founding principal at Sixpitch. His Master's thesis in 1999 was the original vision for the Atlanta Beltline, a 22-mile transit greenway that, with fifteen years of progress, is changing both the physical form of his city and the decisions people make about living there. Now a $4 billion public-private investment in the early stages of implementation, the project's health and economic benefits are already evident through record-breaking use of its first section of mainline trail and $3.1 billion of private-sector investment since 2005.

Alongside project work at Sixpitch and research on similar "catalyst infrastructure" projects around the world, Gravel's new book makes a compelling case about what these unexpected assets mean for our lives and why they matter. In Where We Want to Live – Reclaiming Infrastructure for a New Generation of Cities (St. Martin's Press, 2016), he summons the streets of Paris, the spirit of Detroit, the unruly Los Angeles River and dozens of other examples to illustrate how a new cultural momentum is illuminating a brighter path forward for cities. Through insightful narrative, Gravel articulates how projects like the Atlantas Beltline, New York's High Line and Houston's Buffalo Bayou are part of this movement and how they will ultimately transform our way of life with the same magnitude that automobiles and highways did in the last century. More than discrete projects, he argues, they represent a shared vision for our future that will require us to forget tired arguments about traffic, pollution, blight and sprawl -- and instead leverage those conditions as assets in the creation of something far more interesting than anything we’ve seen so far.

Gravel's early work as a volunteer and later across the nonprofit, public and private sectors has brought his long-term commitment to sustainable city building full circle -- from vision, to advocacy, to planning, design and implementation. He speaks internationally and has received numerous awards for his work on the project. 

Gravel's latest pipedream is a nonprofit idea studio called Generator, to be funded in part by a bar. While juggling two kids, amazing projects like the Atlanta City Design and requests for help navigating impacts from the Atlanta Beltline, he's also taking time to look up and enjoy the city he wants to live in.

More profile about the speaker
Ryan Gravel | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee