TEDxManchester
Aala El-Khani: What it's like to be a parent in a war zone
Aala El-Khani: Savaş sürecinde ebeveyn olmak
Filmed:
Readability: 4.7
1,063,850 views
Anne babalar yuvaları savaş nedeniyle yıkılmışken çocuklarına nasıl güvenli bir ortam yaratıp onları koruyabilirler? Bu etkileyici konuşmada, psikolog Aala El-Khani Suriye'deki krizden etkilenen ailelerden öğrendiklerini ve onlar için yaptıklarını anlatıyor. Sorduğu soru ise: İçinde sevgi barındıran bu ebeveynlerin, çocuklarına en çok ihtiyaçları olan sevgi ve güven duygusunu yeniden hissettirmelerini nasıl sağlarız?
Aala El-Khani - Humanitarian psychologist
Aala El-Khani explores the needs of families affected by war and displacement and the mental health of children who have experienced armed conflict. Full bio
Aala El-Khani explores the needs of families affected by war and displacement and the mental health of children who have experienced armed conflict. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
Worldwide, over 1.5 billion people
experience armed conflict.
experience armed conflict.
0
640
5160
Dünya genelinde 1,5 milyarın üstünde insan
silahlı çatışmaların içinde yaşıyor.
silahlı çatışmaların içinde yaşıyor.
00:18
In response, people are forced
to flee their country,
to flee their country,
1
6880
2696
Sonucunda, 15 milyonun üstünde
mülteci arkalarında
mülteci arkalarında
00:21
leaving over 15 million refugees.
2
9600
3120
bırakarak, ülkelerini terk
etmek zorunda kalıyorlar.
etmek zorunda kalıyorlar.
00:25
Children, without a doubt,
3
13520
1336
Şüphesiz, çocuklar bu savaşın
00:26
are the most innocent
and vulnerable victims ...
and vulnerable victims ...
4
14880
2480
en masum ve en savunmasız kurbanları.
00:30
but not just from
the obvious physical dangers,
the obvious physical dangers,
5
18640
2616
Yalnızca aleni fiziksel zararlardan
ötürü değil, savaşların
ötürü değil, savaşların
00:33
but from the often unspoken effects
that wars have on their families.
that wars have on their families.
6
21280
3720
ailelerine verdiği ve üzerinde pek
konuşulmayan etkilerden ötürü.
konuşulmayan etkilerden ötürü.
00:38
The experiences of war
leave children at a real high risk
leave children at a real high risk
7
26280
3216
Savaş tecrübesi, çocukların ciddi
duygusal ve davranışsal
duygusal ve davranışsal
00:41
for the development
of emotional and behavioral problems.
of emotional and behavioral problems.
8
29520
2919
problemler geliştirmesine
neden olabiliyor.
neden olabiliyor.
00:45
Children, as we can only imagine,
9
33960
1856
Onların hissedecekleri endişeyi, korkuyu
00:47
will feel worried, threatened and at risk.
10
35840
2080
ve tehlikeyi, sadece tahmin edebiliriz.
00:50
But there is good news.
11
38560
1200
Ama iyi haberler de var.
00:52
The quality of care
that children receive in their families
that children receive in their families
12
40400
3736
Çocuklara ailelerinin gösterdiği özen
00:56
can have a more significant
effect on their well-being
effect on their well-being
13
44160
3456
onlar üzerinde, maruz kaldıkları
gerçek savaş deneyimlerinden
gerçek savaş deneyimlerinden
00:59
than from the actual experiences of war
that they have been exposed to.
that they have been exposed to.
14
47640
3680
çok daha güzel etkiler ortaya çıkarabilir.
01:04
So actually, children can be protected
15
52440
2736
Yani aslında, çocuklar savaş
öncesi ve sonrasında
öncesi ve sonrasında
01:07
by warm, secure parenting
during and after conflict.
during and after conflict.
16
55200
4440
ilgili ve düzgün ebeveynlik sayesinde
en zararsız şekilde bu süreci atlatabilir.
en zararsız şekilde bu süreci atlatabilir.
01:13
In 2011, I was a first-year PhD student
17
61920
3336
2011 yılında, Manchester Üniversitesi'nde
01:17
in the University of Manchester
School of Psychological Sciences.
School of Psychological Sciences.
18
65280
3200
Psikoloji Bilimi üzerine 1. sınıf
doktora öğrencisiydim.
doktora öğrencisiydim.
01:21
Like many of you here,
19
69040
1456
Sizler gibi, ben de
01:22
I watched the crisis in Syria
unfold in front of me on the TV.
unfold in front of me on the TV.
20
70520
3000
Suriye'de gözler önüne serilen
iç savaşı, televizyondan izledim.
iç savaşı, televizyondan izledim.
01:26
My family is originally from Syria,
21
74560
2296
Ailem aslen Suriyeli
01:28
and very early on,
22
76880
1256
ve yakın zamanda
01:30
I lost several family members
in really horrifying ways.
in really horrifying ways.
23
78160
2680
bazı akrabalarımın, korkunç
ölüm haberlerini aldım.
ölüm haberlerini aldım.
01:33
I'd sit and I'd gather with my family
and watch the TV.
and watch the TV.
24
81760
2680
Ailemle hep birlikte oturup
televizyonu izlerdik.
televizyonu izlerdik.
01:37
We've all seen those scenes:
25
85200
1416
Gördüğümüz sahneler aynıydı:
01:38
bombs destroying buildings,
26
86640
2056
binaları yerle bir eden bombalar,
01:40
chaos, destruction
27
88720
1440
kaos, tahribat ve
01:43
and people screaming and running.
28
91040
1572
bağırıp kaçışan insanlar.
01:45
It was always the people screaming
and running that really got me the most,
and running that really got me the most,
29
93440
3936
Beni en çok etkileyen, kaçışan
insanlar oldu,
insanlar oldu,
01:49
especially those
terrified-looking children.
terrified-looking children.
30
97400
2240
özellikle de korku dolu gözlerle
bakan çocuklar.
bakan çocuklar.
01:53
I was a mother to two young,
typically inquisitive children.
typically inquisitive children.
31
101400
3696
O zamanlar yaşları 5 ve 6
olan, küçük ve meraklı
olan, küçük ve meraklı
01:57
They were five and six then,
32
105120
1576
iki çocuk annesiydim.
01:58
at an age where they typically
asked lots and lots of questions,
asked lots and lots of questions,
33
106720
3056
Bu yaşlarda genelde sürekli
soru sorup gerçek
soru sorup gerçek
02:01
and expected real, convincing answers.
34
109800
2120
ve ikna edici nitelikte
cevaplar beklerler.
cevaplar beklerler.
02:05
So, I began to wonder
what it might be like
what it might be like
35
113120
2656
Ben de, bir savaş bölgesinde ve
mülteci kampında
mülteci kampında
02:07
to parent my children
in a war zone and a refugee camp.
in a war zone and a refugee camp.
36
115800
3400
çocuklarıma nasıl
annelik yaparım diye düşündüm.
annelik yaparım diye düşündüm.
02:12
Would my children change?
37
120240
1320
Çocuklarım değişir miydi?
02:14
Would my daughter's bright,
happy eyes lose their shine?
happy eyes lose their shine?
38
122680
3200
Kızımın mutluluktan parlayan gözleri,
ışığını kaybeder miydi?
ışığını kaybeder miydi?
02:18
Would my son's really relaxed and carefree
nature become fearful and withdrawn?
nature become fearful and withdrawn?
39
126520
5000
Oğlumun sakin ve kaygısız tavrı, korkak
ve çekingen bir hâl alır mıydı?
ve çekingen bir hâl alır mıydı?
02:24
How would I cope?
40
132800
1240
Nasıl başa çıkardım?
02:27
Would I change?
41
135440
1200
Ben değişir miydim?
02:30
As psychologists and parent trainers,
42
138640
2216
Psikologlar ve aile eğitmenleri olarak,
02:32
we know that arming parents
with skills in caring for their children
with skills in caring for their children
43
140880
3896
biliyoruz ki ebeveynleri çocuklarına
bakma yeteneğiyle donatmak
bakma yeteneğiyle donatmak
02:36
can have a huge effect
on their well-being,
on their well-being,
44
144800
2560
onların ruhsal sağlığında
büyük bir etki bırakabilir,
büyük bir etki bırakabilir,
02:40
and we call this parent training.
45
148200
1880
işte buna aile eğitmenliği diyoruz.
02:42
The question I had was,
46
150680
1936
Benim aklımdaki soru ise şuydu,
02:44
could parent training programs
be useful for families
be useful for families
47
152640
3736
aile eğitmenliği programları
savaş bölgelerinde ya da mülteci
savaş bölgelerinde ya da mülteci
02:48
while they were still in war zones
or refugee camps?
or refugee camps?
48
156400
3016
kamplarında kalan
ebeveynler için yararlı olabilir miydi?
ebeveynler için yararlı olabilir miydi?
02:51
Could we reach them
with advice or training
with advice or training
49
159440
2576
Onlara bu sorunlarda yardımcı
olacak tavsiye ya da
olacak tavsiye ya da
02:54
that would help them
through these struggles?
through these struggles?
50
162040
2120
eğitimlerle ulaşabilir miydik?
02:57
So I approached my PhD supervisor,
51
165840
2736
Böylece doktora bölüm danışmanım,
Profesör Rachel Calam'a
Profesör Rachel Calam'a
03:00
Professor Rachel Calam,
52
168600
1496
akademik becerilerimi
03:02
with the idea of using my academic skills
to make some change in the real world.
to make some change in the real world.
53
170120
4280
dünyada gerçekten bir şeyleri değiştirmek
amacıyla kullanma fikrini sundum.
amacıyla kullanma fikrini sundum.
03:06
I wasn't quite sure
what exactly I wanted to do.
what exactly I wanted to do.
54
174760
2239
Tam olarak ne yapmak istediğimden
emin değildim.
emin değildim.
03:10
She listened carefully and patiently,
55
178040
1856
Dikkatli ve sabırlı bir şekilde dinledi
03:11
and then to my joy she said,
56
179920
1576
ve sonrasında,
03:13
"If that's what you want to do,
and it means so much to you,
and it means so much to you,
57
181520
2856
"Eğer yapmak istediğin buysa ve
senin için bu kadar önemliyse
senin için bu kadar önemliyse
03:16
then let's do it.
58
184400
1256
yapalım o hâlde.
03:17
Let's find ways to see if parent programs
59
185680
2976
Aile programlarının, bu durumdaki ailelere
03:20
can be useful for families
in these contexts."
in these contexts."
60
188680
2360
faydalı olabilmesi için yollar bulalım."
03:23
So for the past five years,
myself and my colleagues --
myself and my colleagues --
61
191960
2896
Beş yıldır, ben ve meslektaşlarım
03:26
Prof. Calam and Dr. Kim Cartwright --
62
194880
2576
Prof. Calam ve Dr. Kim Cartwright,
03:29
have been working
on ways to support families
on ways to support families
63
197480
2216
savaşı ve zorunlu göçü yaşayan
ailelere destek
ailelere destek
03:31
that have experienced
war and displacement.
war and displacement.
64
199720
2200
olmak için uğraşıyoruz.
03:35
Now, to know how to help families
that have been through conflict
that have been through conflict
65
203560
3416
Bu zorlukları yaşayan insanlara
nasıl yardımcı olacağımızı
nasıl yardımcı olacağımızı
03:39
support their children,
66
207000
1416
ve onların çocuklarını nasıl
destekleyeceğimizi bilmek için
destekleyeceğimizi bilmek için
03:40
the first step must obviously be
to ask them what they're struggling with,
to ask them what they're struggling with,
67
208440
3816
ilk yapmamız gereken, onlarla konuşup
sorunlarının ne olduğunu öğrenmek.
sorunlarının ne olduğunu öğrenmek.
03:44
right?
68
212280
1216
Haksız mıyım?
03:45
I mean, it seems obvious.
69
213520
1376
Yani, bu oldukça açık.
03:46
But it's often those
that are the most vulnerable,
that are the most vulnerable,
70
214920
2376
Çünkü genelde onlar,
en savunmasız olanlar,
en savunmasız olanlar,
03:49
that we're trying to support,
71
217320
1416
destek olmaya çalıştıklarımız,
03:50
that we actually don't ask.
72
218760
1336
aslında hiç soru sormadıklarımızdır.
03:52
How many times have we just assumed
we know exactly the right thing
we know exactly the right thing
73
220120
3176
Kaç defa bir insana hiç sormadan,
yaptığımızın, doğru olduğuna
yaptığımızın, doğru olduğuna
03:55
that's going to help someone or something
without actually asking them first?
without actually asking them first?
74
223320
3640
inanarak, yardım etmeye çalıştık?
03:59
So I travelled to refugee camps
in Syria and in Turkey,
in Syria and in Turkey,
75
227400
3656
Bu yüzden Suriye'deki ve Türkiye'deki
mülteci kamplarına gittim,
mülteci kamplarına gittim,
04:03
and I sat with families, and I listened.
76
231080
2360
oradaki aileleri oturup dinledim.
04:06
I listened to their parenting challenges,
77
234240
2736
Ebeveynlik yaparken çektikleri
zorlukları dinledim,
zorlukları dinledim,
04:09
I listened to their parenting struggles
78
237000
2256
mücadelelerini dinledim,
04:11
and I listened to their call for help.
79
239280
2216
onların yakarışlarını dinledim.
04:13
And sometimes that was just paused,
80
241520
2016
Bazı zamanlar donup kaldım,
04:15
as all I could do was hold hands with them
81
243560
2056
yapabildiğim tek şey ellerini tutup,
04:17
and just join them
in silent crying and prayer.
in silent crying and prayer.
82
245640
2200
onlarla birlikte sessizce ağlayıp
dua etmekti.
dua etmekti.
04:20
They told me about their struggles,
83
248600
2416
Sıkıntılarını anlattılar.
04:23
they told me about the rough,
harsh refugee camp conditions
harsh refugee camp conditions
84
251040
3776
Onları sadece temiz su bulmak gibi
pratik işlere odaklanmak
pratik işlere odaklanmak
04:26
that made it hard to focus
on anything but practical chores
on anything but practical chores
85
254840
3215
zorunda bırakan, zorlu, ağır kamp
04:30
like collecting clean water.
86
258079
1801
şartlarını anlattılar.
04:32
They told me how they watched
their children withdraw;
their children withdraw;
87
260600
2560
Çocuklarının ellerinden
kayıp gidişini, üzüntülerini,
kayıp gidişini, üzüntülerini,
04:35
the sadness, depression, anger,
88
263920
3176
depresyonu, yataklarını ıslatmalarını,
04:39
bed-wetting, thumb-sucking,
fear of loud noises,
fear of loud noises,
89
267120
3176
parmak emmelerini, yüksek
sese, kâbuslara, berbat,
sese, kâbuslara, berbat,
04:42
fear of nightmares --
90
270320
1856
çok berbat kâbuslara olan korkularını
04:44
terrifying, terrifying nightmares.
91
272200
1720
nasıl izlediklerini anlattılar.
04:46
These families had been through
what we had been watching on the TV.
what we had been watching on the TV.
92
274960
3680
Bu aileler bizim televizyonlarda
izlediklerimizi yaşadılar.
izlediklerimizi yaşadılar.
04:51
The mothers --
93
279240
1216
Anneler,
04:52
almost half of them
were now widows of war,
were now widows of war,
94
280480
2176
--neredeyse yarısı,
ya savaş yüzünden dul kalan
ya savaş yüzünden dul kalan
04:54
or didn't even know
if their husbands were dead or alive --
if their husbands were dead or alive --
95
282680
2776
ya da eşlerinin ölü mü diri mi
olduğunu öğrenemeyen anneler--
olduğunu öğrenemeyen anneler--
04:57
described how they felt
they were coping so badly.
they were coping so badly.
96
285480
2680
kendilerini ne kadar kötü
hissettiklerini anlattılar.
hissettiklerini anlattılar.
05:01
They watched their children change
and they had no idea how to help them.
and they had no idea how to help them.
97
289480
4056
Çocuklarının değişimini izlediler ve nasıl
yardım edeceklerine dair fikirleri yoktu.
yardım edeceklerine dair fikirleri yoktu.
05:05
They didn't know how to answer
their children's questions.
their children's questions.
98
293560
2960
Çocuklarının sorularını nasıl
cevaplayacaklarını bilmiyorlardı.
cevaplayacaklarını bilmiyorlardı.
05:09
What I found incredibly astonishing
and so motivational
and so motivational
99
297440
3336
Çok şaşırtıcı ve etkileyici
bulduğum kısım ise,
bulduğum kısım ise,
05:12
was that these families were
so motivated to support their children.
so motivated to support their children.
100
300800
4896
bu ailelerin, çocuklarına destek
olmak için ne kadar hevesli olduklarıydı.
olmak için ne kadar hevesli olduklarıydı.
05:17
Despite all these challenges they faced,
101
305720
2416
Çektikleri bütün zorluklar bir yana,
05:20
they were trying to help their children.
102
308160
2256
çocuklarına yardım etmeye çalışıyorlardı.
05:22
They were making attempts
at seeking support from NGO workers,
at seeking support from NGO workers,
103
310440
3616
STK çalışanlarından,
mülteci kampındaki öğretmenlerden,
05:26
from refugee camp teachers,
104
314080
1896
profesyonel doktorlardan,
diğer ailelerden destek almak için
çaba sarf ediyorlardı.
çaba sarf ediyorlardı.
05:28
professional medics,
105
316000
1216
05:29
other parents.
106
317240
1200
05:31
One mother I met had only been
in a camp for four days,
in a camp for four days,
107
319040
3216
Oradaki annelerden biri, henüz 4 gündür
kampta kalıyordu ve
kampta kalıyordu ve
05:34
and had already made two attempts
108
322280
1616
8 yaşında, korkunç kâbuslar
05:35
at seeking support
for her eight-year-old daughter
for her eight-year-old daughter
109
323920
2416
gören kızına destek olmak için
05:38
who was having terrifying nightmares.
110
326360
2040
iki defa irtibata geçmişti.
05:42
But sadly, these attempts
are almost always useless.
are almost always useless.
111
330000
2920
Kötü olan ise, bu çabaları
genelde karşılıksız kalmasıydı.
genelde karşılıksız kalmasıydı.
05:45
Refugee camp doctors, when available,
112
333680
2056
Mülteci kamplarındaki doktorlar,
05:47
are almost always too busy,
113
335760
1776
çoğunlukla çok meşguller ya da
05:49
or don't have the knowledge or the time
for basic parenting supports.
for basic parenting supports.
114
337560
4080
ebeveynlik için yeterli bilgi
sahibi olmuyorlar.
sahibi olmuyorlar.
05:54
Refugee camp teachers and other parents
are just like them --
are just like them --
115
342360
3120
Öğretmenler ve diğer aileler de
onlardan farklı değil,
onlardan farklı değil,
05:58
part of a new refugee community
who's struggling with new needs.
who's struggling with new needs.
116
346120
3480
--onlar da, yeni ihtiyaçlarla
mücadele eden
mücadele eden
yeni bir mülteci topluluğunun parçaları.
06:03
So then we began to think.
117
351000
2200
Sonra düşünmeye başladık.
06:05
How could we help these families?
118
353760
2360
Bu ailelere nasıl yardım edebiliriz?
06:09
The families were struggling with things
much bigger than they could cope with.
much bigger than they could cope with.
119
357240
4136
Bu aileler baş edebileceklerinden çok
daha büyük şeylerle karşılaşıyorlardı.
daha büyük şeylerle karşılaşıyorlardı.
06:13
The Syrian crisis made it clear
120
361400
1696
Suriye krizi, ailelere
06:15
how incredibly impossible it would be
to reach families on an individual level.
to reach families on an individual level.
121
363120
5296
bireysel düzeyde ulaşmanın ne kadar
imkânsız olacağını görmemizi sağladı.
imkânsız olacağını görmemizi sağladı.
06:20
How else could we help them?
122
368440
1976
Onlara başka nasıl yardım edebilirdik?
06:22
How would we reach families
at a population level
at a population level
123
370440
3936
Bu en zor zamanlarda, popülasyon
seviyesinde ve
seviyesinde ve
06:26
and low costs
124
374400
1560
düşük bütçede, ailelere
06:29
in these terrifying, terrifying times?
125
377120
2720
nasıl ulaşabilirdik?
06:32
After hours of speaking to NGO workers,
126
380880
2576
STK çalışanlarıyla yaptığımız saatler
süren konuşmalar sonucu,
süren konuşmalar sonucu,
06:35
one suggested a fantastic innovative idea
127
383480
2456
birisi, oldukça yenilikçi bir fikir sundu,
06:37
of distributing parenting
information leaflets via bread wrappers --
information leaflets via bread wrappers --
128
385960
5016
ekmek aldıkları paketlerin içine
ebeveynliğe ait broşür yerleştirme fikri.
ebeveynliğe ait broşür yerleştirme fikri.
06:43
bread wrappers that were being delivered
to families in a conflict zone in Syria
to families in a conflict zone in Syria
129
391000
4336
Bu paketler, Suriye'de
çatışma bölgesinde olan ailelere,
çatışma bölgesinde olan ailelere,
insani yardım görevlileri
tarafından dağıtılıyordu.
tarafından dağıtılıyordu.
06:47
by humanitarian workers.
130
395360
1640
06:49
So that's what we did.
131
397360
1616
Biz de bunu yaptık.
06:51
The bread wrappers haven't changed
at all in their appearance,
at all in their appearance,
132
399000
2976
Ekmek paketleri, içlerine iki adet kâğıt
eklemesi dışında,
eklemesi dışında,
06:54
except for the addition
of two pieces of paper.
of two pieces of paper.
133
402000
2200
dış görünüş anlamında hiç değişmedi.
06:56
One was a parenting information leaflet
that had basic advice and information
that had basic advice and information
134
404800
4896
Kâğıtlardan biri, temel ebeveynlik öneri
ve bilgilerini içeren bir broşürdü,
ve bilgilerini içeren bir broşürdü,
07:01
that normalized to the parent
what they might be experiencing,
what they might be experiencing,
135
409720
3416
ebeveynlerin ve çocuklarının
yaşayabilecekleri şeyleri
yaşayabilecekleri şeyleri
07:05
and what their child
might be experiencing.
might be experiencing.
136
413160
2016
onlar için normalleştiriyordu.
07:07
And information on how they could
support themselves and their children,
support themselves and their children,
137
415200
3816
Orada, kendilerini ve çocuklarını
nasıl destekleyebilecekleri anlatılıyordu.
nasıl destekleyebilecekleri anlatılıyordu.
07:11
such as information like spending
time talking to your child,
time talking to your child,
138
419040
4216
Çocuklarıyla konuşarak vakit geçirmeleri,
07:15
showing them more affection,
139
423280
2096
onlara daha fazla ilgi göstermeleri,
07:17
being more patient with your child,
140
425400
2056
onlara karşı daha sabırlı olmaları ve
07:19
talking to your children.
141
427480
1816
onlarla konuşmaları gibi
tavsiyeler verilmişti.
tavsiyeler verilmişti.
07:21
The other piece of paper
was a feedback questionnaire,
was a feedback questionnaire,
142
429320
2576
Diğer kâğıt ise, bir geri
bildirim anketiydi ve
bildirim anketiydi ve
07:23
and of course, there was a pen.
143
431920
1600
bir kalem de yerleştirilmişti.
07:26
So is this simply leaflet distribution,
144
434160
3496
Peki bu, yalnızca bir anket
dağıtmak anlamına mı gelir,
dağıtmak anlamına mı gelir,
07:29
or is this actually a possible means
of delivering psychological first aid
of delivering psychological first aid
145
437680
3816
yoksa, onlara sıcak, korumacı ve sevgi
dolu ebeveynler olmayı sağlayacak
dolu ebeveynler olmayı sağlayacak
07:33
that provides warm,
secure, loving parenting?
secure, loving parenting?
146
441520
3056
bir psikolojik yardım sunmak
anlamına mı?
anlamına mı?
07:36
We managed to distribute
3,000 of these in just one week.
3,000 of these in just one week.
147
444600
4080
Yalnızca bir haftada, bunlardan
3.000 tanesini dağıttık.
3.000 tanesini dağıttık.
07:42
What was incredible was
we had a 60 percent response rate.
we had a 60 percent response rate.
148
450160
3656
Güzel kısmı ise, yüzde 60 oranında
geri-dönüş aldık.
geri-dönüş aldık.
07:45
60 percent of the 3,000
families responded.
families responded.
149
453840
4216
3000 ailenin yüzde 60'ı
bize karşılık verdi.
bize karşılık verdi.
07:50
I don't know how many
researchers we have here today,
researchers we have here today,
150
458080
2496
Şu an burada kaç
araştırmacı var bilmiyorum,
araştırmacı var bilmiyorum,
07:52
but that kind of response
rate is fantastic.
rate is fantastic.
151
460600
2336
ama bu geri dönüş oranı
gerçekten güzeldi.
gerçekten güzeldi.
07:54
To have that in Manchester
would be a huge achievement,
would be a huge achievement,
152
462960
3256
Suriye'deki savaş bölgesi bir yana,
bu geri dönüşümü
bu geri dönüşümü
07:58
let alone in a conflict zone in Syria --
153
466240
2696
Manchester'da almak bile büyük
bir başarı olurdu.
bir başarı olurdu.
08:00
really highlighting how important
these kinds of messages were to families.
these kinds of messages were to families.
154
468960
3720
Ailelere gönderdiğimiz
mesajların onlar için
mesajların onlar için
bu kadar önemli olduğunu görmek de öyle.
08:07
I remember how excited and eager we were
for the return of the questionnaires.
for the return of the questionnaires.
155
475200
3936
Geri bildirimleri duymak için ne kadar
sabırsız, heyecanlı
olduğumuzu hatırlıyorum.
olduğumuzu hatırlıyorum.
08:11
The families had left
hundreds of messages --
hundreds of messages --
156
479160
2496
Bu aileler bize geneli pozitif ve
cesaretlendirici
cesaretlendirici
08:13
most incredibly positive and encouraging.
157
481680
2376
yüzlerce mesaj bıraktılar.
08:16
But my favorite has got to be,
158
484080
1736
Ama sanırım benim en sevdiğim,
08:17
"Thank you for not forgetting
about us and our children."
about us and our children."
159
485840
3000
"Bizi ve çocuklarımızı unutmadığınız
için teşekkürler." oldu.
için teşekkürler." oldu.
08:22
This really illustrates
the potential means
the potential means
160
490280
2056
Bu gerçekten onlara gönderdiğimiz
08:24
of the delivery of psychological
first aid to families,
first aid to families,
161
492360
2776
psikolojik desteğin onlar için ne kadar
08:27
and the return of feedback, too.
162
495160
2096
önemli olduğunu gösteriyor.
08:29
Just imagine replicating this
using other means
using other means
163
497280
2496
Bunun yanında yeni doğanlar için süt,
08:31
such as baby milk distribution,
or female hygiene kits,
or female hygiene kits,
164
499800
4576
kadınlar için hijyen kitleri ve
hatta yemek sepetleri
hatta yemek sepetleri
08:36
or even food baskets.
165
504400
1280
götürdüğümüzü düşünsenize.
08:40
But let's bring this closer to home,
166
508021
1715
Bunu biraz daha yakınımız için düşünelim,
08:41
because the refugee crisis
167
509760
1296
çünkü bu göçmen krizi
08:43
is one that is having an effect
on every single one of us.
on every single one of us.
168
511080
3416
aslında herbirimizde bir
şekilde etkisini gösteriyor.
şekilde etkisini gösteriyor.
08:46
We're bombarded with images daily
of statistics and of photos,
of statistics and of photos,
169
514520
4615
Günlük istatistik ve fotoğraflarla
görüntü bombardımanına tutulduk
görüntü bombardımanına tutulduk
08:51
and that's not surprising,
170
519159
1577
ve bu hiç şaşırtıcı gelmiyor.
08:52
because by last month,
171
520760
1255
Çünkü geçen ay içerisinde,
08:54
over one million refugees
had reached Europe.
had reached Europe.
172
522039
3097
1 milyondan fazla mülteci
Avrupa'ya ulaştı.
Avrupa'ya ulaştı.
08:57
One million.
173
525160
1200
Bir milyon.
08:58
Refugees are joining our communities,
174
526960
3136
Mülteciler topluluklarımıza katılıyor,
09:02
they're becoming our neighbors,
175
530120
1496
komşularımız oluyorlar,
09:03
their children are attending
our children's schools.
our children's schools.
176
531640
2480
çocukları bizim çocuklarımızla
aynı okulda okuyor.
aynı okulda okuyor.
09:07
So we've adapted the leaflet
to meet the needs of European refugees,
to meet the needs of European refugees,
177
535280
3560
Sonrasında, bu broşürleri Avrupalı
mülteciler için uyguladık
mülteciler için uyguladık
09:11
and we have them online, open-access,
178
539600
2336
ve mülteci akınının yüksek olduğu
yerlerde bunu
yerlerde bunu
09:13
in areas with a really high
refugee influx.
refugee influx.
179
541960
2656
internet üzerinden onlara sunduk.
09:16
For example, the Swedish healthcare
uploaded it onto their website,
uploaded it onto their website,
180
544640
3216
Örneğin, İsveç Sağlık Bakanlığı sitesinde
bu broşür sunuldu.
bu broşür sunuldu.
09:19
and within the first 45 minutes,
181
547880
1696
Ve ilk 45 dakika içerisinde,
09:21
it was downloaded 343 times --
182
549600
3200
tam 343 kez indirildi.
09:25
really highlighting how important it is
183
553480
1896
Bu olay, gönüllüler, uygulayıcılar
09:27
for volunteers, practitioners
and other parents
and other parents
184
555400
2536
ve diğer aileler için gönderdiğimiz
psikolojik desteğin
psikolojik desteğin
09:29
to have open-access,
psychological first-aid messages.
psychological first-aid messages.
185
557960
2920
ne kadar önemli olduğunu
vurgulamış oldu.
vurgulamış oldu.
09:35
In 2013, I was sitting on the cold,
hard floor of a refugee camp tent
hard floor of a refugee camp tent
186
563280
6176
2013 yılında, annelerle beraber
mülteci kampı çadırının soğuk
mülteci kampı çadırının soğuk
09:41
with mothers sitting around me
as I was conducting a focus group.
as I was conducting a focus group.
187
569480
3080
ve sert zemininde oturarak bir
odak grubu toplantısı yapıyorduk.
odak grubu toplantısı yapıyorduk.
09:45
Across from me stood an elderly lady
188
573440
2296
Benim tam karşımda, 13 yaşında
09:47
with what seemed to be
a 13-year-old girl lying beside her,
a 13-year-old girl lying beside her,
189
575760
3456
olduğunu tahmin ettiğim bir kızın
başını dizlerine yasladığı,
başını dizlerine yasladığı,
09:51
with her head on the elderly lady's knees.
190
579240
2280
yaşlıca bir kadın duruyordu.
09:54
The girl stayed quiet
throughout the focus group,
throughout the focus group,
191
582080
2776
Küçük kız ise yaptığımız
görüşme sırasında hiçbir
görüşme sırasında hiçbir
09:56
not talking at all,
192
584880
1296
şey söylemeden, dizlerini
09:58
with her knees
curled up against her chest.
curled up against her chest.
193
586200
2120
göğsüne doğru çekmiş bir şekilde durdu.
10:01
Towards the end of the focus group,
194
589040
1696
Yaptığımız görüşmenin sonlarına
10:02
and as I was thanking
the mothers for their time,
the mothers for their time,
195
590760
2976
doğru, annelere zaman ayırdıkları
için teşekkür ederken
için teşekkür ederken
10:05
the elderly lady looked at me
while pointing at the young girl,
while pointing at the young girl,
196
593760
2976
o kadın küçük kızı göstererek
bana baktı ve
bana baktı ve
10:08
and said to me, "Can you help us with...?"
197
596760
2400
"Bize... yardım edebilir misin?" dedi
10:12
Not quite sure what she expected me to do,
198
600080
2376
Ne istediğini kestiremedim ama küçük
10:14
I looked at the young girl and smiled,
199
602480
1856
kıza baktım ve gülümsedim,
10:16
and in Arabic I said,
200
604360
1376
Arapça dedim ki,
10:17
"Salaam alaikum. Shu-ismak?"
201
605760
2016
"Salaam alaikum. Shu-ismak?"
10:19
"What's your name?"
202
607800
1200
"İsmin nedir?"
10:21
She looked at me really
confused and unengaged,
confused and unengaged,
203
609720
2736
Bana şaşkın ve biraz da
korkak bir şekilde baktı,
korkak bir şekilde baktı,
10:24
but then said, "Halul."
204
612480
1600
ama sonra "Halul" dedi.
10:26
Halul is the pet's name
for the Arabic female name, Hala,
for the Arabic female name, Hala,
205
614840
4536
Halul, Arapça'da yaşı küçük
kızlar için kullanılan Hala
kızlar için kullanılan Hala
10:31
and is only really used
to refer to really young girls.
to refer to really young girls.
206
619400
2880
kelimesiyle aynı anlama geliyor.
10:35
At that point I realized that actually
Hala was probably much older than 13.
Hala was probably much older than 13.
207
623320
3640
Bu noktada Hala'nın 13'ten çok
daha büyük olduğunu düşündüm.
daha büyük olduğunu düşündüm.
10:39
It turns out Hala was a 25-year-old
mother to three young children.
mother to three young children.
208
627800
4280
Ve haklıydım, Hala 25 yaşında,
3 çocuk annesi bir kadındı.
3 çocuk annesi bir kadındı.
10:44
Hala had been a confident,
bright, bubbly, loving, caring mother
bright, bubbly, loving, caring mother
209
632920
3976
Hala kendinden emin, ilgili,
sevgi dolu bir anneymiş
sevgi dolu bir anneymiş
10:48
to her children,
210
636920
1216
çocuklarına karşı, ama
10:50
but the war had changed all of that.
211
638160
1960
savaş bunların hepsini değiştirmiş.
10:53
She had lived through bombs
being dropped in her town;
being dropped in her town;
212
641000
4376
Hayatını, bombaların şehrine
düşüşünü ve patlamaları
düşüşünü ve patlamaları
10:57
she had lived through explosions.
213
645400
2440
duyarak geçirmişti.
11:00
When fighter jets
were flying around their building,
were flying around their building,
214
648440
2456
Savaş uçakları evlerinin
yakınından geçip bombalar
yakınından geçip bombalar
11:02
dropping bombs,
215
650920
1216
bırakırken, çocukları
11:04
her children would be screaming,
terrified from the noise.
terrified from the noise.
216
652160
2736
sesten çok korkup bağırırlarmış.
11:06
Hala would frantically grab pillows
and cover her children's ears
and cover her children's ears
217
654920
3096
Hala da hızlıca yastıkları alır
ve çocuklarının kulaklarını
ve çocuklarının kulaklarını
kapatırmış, duymasınlar diye.
11:10
to block out the noise,
218
658040
1376
11:11
all the while screaming herself.
219
659440
1560
Bu sırada kendi bağırırmış.
11:14
When they reached the refugee camp
220
662080
1696
Kampa ulaştıklarında ve bir şekilde
11:15
and she knew they were finally
in some kind of safety,
in some kind of safety,
221
663800
3216
güvende olduklarını hissettiğinde
11:19
she completely withdrew
to acting like her old childhood self.
to acting like her old childhood self.
222
667040
3400
çocukluğundaki gibi davranmaya başlamış.
11:23
She completely rejected her family --
223
671080
2080
Ailesini tamamıyla reddetmiş,
11:26
her children, her husband.
224
674480
1960
çocuklarını ve kocasını.
11:29
Hala simply could no longer cope.
225
677200
2120
Hala artık başa çıkamıyordu.
11:32
This is a parenting struggle
with a really tough ending,
with a really tough ending,
226
680600
2896
Bu, gerçekten kötü sonuçlu
bir ebeveynlik mücadelesi,
bir ebeveynlik mücadelesi,
11:35
but sadly, it's not uncommon.
227
683520
1816
ama maalesef, yaygın bir hâlde.
11:37
Those who experience
armed conflict and displacement
armed conflict and displacement
228
685360
2976
Silahlı çatışma ve zorunlu göçü
deneyimlemiş bireyler
deneyimlemiş bireyler
11:40
will face serious emotional struggles.
229
688360
2600
ciddi duygusal zorluklarla karşılaşır.
11:43
And that's something we can all relate to.
230
691720
2040
Ve hepimizin de empati
kurabileceği bir nokta var.
kurabileceği bir nokta var.
11:46
If you have been through
a devastating time in your life,
a devastating time in your life,
231
694920
3000
Eğer siz bu kadar zor bir süreçten
geçmiş olsaydınız, yani değer
geçmiş olsaydınız, yani değer
11:50
if you have lost someone
or something you really care about,
or something you really care about,
232
698600
3640
verdiğiniz kişileri ve şeyleri
kaybetmiş olsaydınız,
kaybetmiş olsaydınız,
11:55
how would you continue to cope?
233
703400
2080
nasıl başa çıkardınız?
11:58
Could you still be able
to care for yourself and for your family?
to care for yourself and for your family?
234
706680
3120
Kendinize ve ailenize hâlâ
bakabilir miydiniz?
bakabilir miydiniz?
12:03
Given that the first years
of a child's life are crucial
of a child's life are crucial
235
711480
3136
Çocukların hayatlarında ilk yılların,
12:06
for healthy physical
and emotional development,
and emotional development,
236
714640
3256
fiziksel ve duygusal gelişimleri için
elzem olduğunu
elzem olduğunu
12:09
and that 1.5 billion people
are experiencing armed conflict --
are experiencing armed conflict --
237
717920
4976
ve 1,5 milyar insanın silahlı çatışmaya
maruz kaldığını düşünürsek,
maruz kaldığını düşünürsek,
12:14
many of whom are now
joining our communities --
joining our communities --
238
722920
2696
ki çoğu topluluklarımıza dâhil oluyor--
12:17
we cannot afford to turn a blind eye
239
725640
1896
savaşı ve zorunlu göçü birebir
12:19
to the needs of those
who are experiencing war and displacement.
who are experiencing war and displacement.
240
727560
3720
yaşıyor olanların ihtiyaçlarını
görmezden gelemeyiz.
görmezden gelemeyiz.
12:24
We must prioritize
these families' needs --
these families' needs --
241
732800
2456
Hem yerinden olmuş insanların,
hem de mültecilerin
hem de mültecilerin
12:27
both those who are internally displaced,
and those who are refugees worldwide.
and those who are refugees worldwide.
242
735280
4840
ihtiyaçlarını, ikinci plana atmamalıyız.
12:33
These needs must be prioritized
by NGO workers, policy makers,
by NGO workers, policy makers,
243
741080
5016
Bu ihtiyaçlar, STK çalışanları,
siyasete yön verenler, DSÖ, UNHCR
siyasete yön verenler, DSÖ, UNHCR
12:38
the WHO, the UNHCR
and every single one of us
and every single one of us
244
746120
4296
ve bizler tarafından, elimizdekini
ardımıza koymadan
ardımıza koymadan
12:42
in whatever capacity it is
that we function in our society.
that we function in our society.
245
750440
3400
öncelik verilerek sağlanmalı.
12:47
When we begin to recognize
the individual faces of the conflict,
the individual faces of the conflict,
246
755600
5176
Çatışmanın bireysel yüzlerini ve
yüzlerinden aktardıkları duygularını
yüzlerinden aktardıkları duygularını
12:52
when we begin to notice
those intricate emotions on their faces,
those intricate emotions on their faces,
247
760800
4496
fark etmeye başlayabilirsek, onları da,
12:57
we begin to see them as humans, too.
248
765320
1880
insan olarak görmeye başlayabiliriz.
13:00
We begin to see
the needs of these families,
the needs of these families,
249
768000
2696
Bu ailelerin ihtiyaçlarını da--ki
bu ihtiyaçlar,
bu ihtiyaçlar,
bir insanın ihtiyaçlarıdır--
görmeye başlayabiliriz.
görmeye başlayabiliriz.
13:02
and these are the real human needs.
250
770720
1680
13:05
When these family needs are prioritized,
251
773840
2696
Bu ihtiyaçlara öncelik verildiğinde,
insani ortamdaki
insani ortamdaki
13:08
interventions for children
in humanitarian settings
in humanitarian settings
252
776560
3296
çocuklara yönelik müdahaleler
sağlanacak ve
sağlanacak ve
13:11
will prioritize and recognize the primary
role of the family in supporting children.
role of the family in supporting children.
253
779880
5280
ailenin çocuğu desteklemedeki başlıca
görevi tanınacak.
görevi tanınacak.
13:17
Family mental health
will be shouting loud and clear
will be shouting loud and clear
254
785840
2576
Ailevi psikolojik sağlık, uluslararası
13:20
in global, international agenda.
255
788440
1760
gündemce açık seçik tanınmış olacak.
13:23
And children will be less likely
to enter social service systems
to enter social service systems
256
791080
3696
Ve göç edilen yerlerde, çocukların
sosyal hizmet sistemlerine girme
olasılıkları düşecek.
olasılıkları düşecek.
13:26
in resettlement countries
257
794800
1576
13:28
because their families
would have had support earlier on.
would have had support earlier on.
258
796400
2680
Çünkü aileleri önceden destek
almış olacak.
almış olacak.
13:32
And we will be more open-minded,
259
800520
2736
Daha açık fikirli, daha sevgi dolu,
13:35
more welcoming, more caring
260
803280
1816
daha konuksever ve ülkelerimize katılan
13:37
and more trusting to those
who are joining our communities.
who are joining our communities.
261
805120
3480
insanlara karşı daha önyargısız olacağız.
13:41
We need to stop wars.
262
809800
2200
Savaşları durdurmalıyız.
13:44
We need to build a world where children
can dream of planes dropping gifts,
can dream of planes dropping gifts,
263
812720
4656
Çocukların, uçaklardan bombaların değil,
hediyelerin yağdığını hayal edebileceği
hediyelerin yağdığını hayal edebileceği
13:49
and not bombs.
264
817400
1240
bir dünya yaratmalıyız.
13:51
Until we stop armed conflicts
raging throughout the world,
raging throughout the world,
265
819320
4056
Biz silahlı birliklerin dünyada
barınmasına izin verdiğimiz sürece,
barınmasına izin verdiğimiz sürece,
13:55
families will continue to be displaced,
266
823400
2696
insanlar vatanlarından
ayrılmaya devam edecek,-
ayrılmaya devam edecek,-
13:58
leaving children vulnerable.
267
826120
1360
geride çocuklarını korunmasız bırakarak.
14:00
But by improving parenting
and caregiver support,
and caregiver support,
268
828080
3056
Ama ebeveynlik ve davranış eğitimi
verdiğimiz sürece, bütün bu
verdiğimiz sürece, bütün bu
14:03
it may be possible to weaken the links
between war and psychological difficulties
between war and psychological difficulties
269
831160
5256
anlattıklarımın önüne geçmemiz mümkün.
14:08
in children and their families.
270
836440
1920
Teşekkürler.
14:10
Thank you.
271
838840
1216
(Alkışlar)
14:12
(Applause)
272
840080
1880
ABOUT THE SPEAKER
Aala El-Khani - Humanitarian psychologistAala El-Khani explores the needs of families affected by war and displacement and the mental health of children who have experienced armed conflict.
Why you should listen
Dr. Aala El-Khani develops and researches innovative ways to reach families that have experienced conflict with parenting support and training. She has conducted prize-winning field research with refugee families and families in conflict zones, exploring their parenting challenges and the positive impact parenting support can provide. Her work has significantly contributed to an agenda of producing materials which together form psychological first aid for families affected by conflict and displacement.
El-Khani s a humanitarian psychologist, and she works as a consultant for the United Nations Office on Drugs and Crime as well as a Research Associate at the University of Manchester at the Division of Psychology and Mental Health. Her current work collaborates the efforts of the UNODC and the University of Manchester in developing and evaluating family skills programs in countries such as Afghanistan, Palestine, Syria and Lebanon.
El-Khani is passionate about highlighting the significant role that caregivers play in protecting their children during conflict and displacement. She has trained NGO workers, school teachers and affected families internationally on family skills and research methods.
Aala El-Khani | Speaker | TED.com