ABOUT THE SPEAKER
Michael Bierut - Designer, critic
Michael Bierut is a partner in the New York office of Pentagram, a founder of Design Observer and a teacher at Yale School of Art and Yale School of Management.

Why you should listen

Michael Bierut studied graphic design at the University of Cincinnati's College of Design, Architecture, Art and Planning, graduating summa cum laude in 1980. Prior to joining Pentagram in 1990 as a partner in the firm's New York office, he worked for ten years at Vignelli Associates, ultimately as vice president of graphic design.

His projects at Pentagram have included work for the New York Times, Saks Fifth Avenue, The Cathedral of St. John the Divine, Harley-Davidson, The Museum of Arts and Design, Mastercard, the New York City Department of Transportation, the Robin Hood Foundation, Mohawk Paper Mills, New World Symphony, the New York Jets, the Brooklyn Academy of Music and MIT Media Lab. As a volunteer to Hillary for America, he created the ubiquitous H logo that was used throughout the 2016 presidential campaign.

He has won hundreds of design awards and his work is represented in the permanent collections of the Museum of Modern Art and the Metropolitan Museum of Art in New York, and the Musée des Arts Décoratifs, Montreal. He served as president of the New York Chapter of the American Institute of Graphic Arts (AIGA) from 1988 to 1990 and is president emeritus of AIGA National. Bierut was elected to the Alliance Graphique Internationale in 1989, to the Art Directors Club Hall of Fame in 2003, and was awarded the profession’s highest honor, the AIGA Medal, in 2006. In 2008, he was named winner in the Design Mind category of the Cooper-Hewitt National Design Awards. In spring 2016, Bierut was appointed the Henry Wolf Graphic Designer in Residence at the American Academy in Rome.

Bierut is a senior critic in graphic design at the Yale School of Art and a lecturer at the Yale School of Management. He writes frequently about design and is the co-editor of the five-volume series Looking Closer: Critical Writings on Graphic Design published by Allworth Press. In 2002, Bierut co-founded Design Observer, a blog of design and cultural criticism which now features podcasts on design, popular culture, and business.

Bierut's book 79 Short Essays on Design was published in 2007 by Princeton Architectural Press. A monograph on his work, How to use graphic design to sell things, explain things, make things look better, make people laugh, make people cry and (every once in a while) change the world, was published in 2015 by Thames & Hudson and Harper Collins. This accompanied the first retrospective exhibition of his work, part of the School of Visual Art's Masters Series, which was on view at the SVA Chelsea Gallery in New York City for five weeks in autumn 2015. His next book, Now You See It, is due out from Princeton Architectural Press this fall. 


More profile about the speaker
Michael Bierut | Speaker | TED.com
TEDNYC

Michael Bierut: How to design a library that makes kids want to read

Michael Bierut: Çocukları okumaya teşvik edecek kütüphane nasıl tasarlanmalı

Filmed:
1,850,983 views

Michael Beirut devlet okullarının kütüphaneleri için logo dizayn etmek amacıyla seçildiğinde, yıllar sürecek bir tutku dolu bir projeye adım atmak üzere olduğundan habersizdi. Zaman zaman eğlendiren konuşmasında, kütüphanecilerin yeni nesil okulara ve düşünürlere ilham verdikleri bu büyülü mekanlara enerji, öğrenme, sanat ve tasarım getirmek için takıntıya dönüşen arayışını hatırlıyor.
- Designer, critic
Michael Bierut is a partner in the New York office of Pentagram, a founder of Design Observer and a teacher at Yale School of Art and Yale School of Management. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
So there's this thing calleddenilen
the lawhukuk of unintendedistenmeyen consequencessonuçları.
0
920
4456
İstenmeyen sonuçlar yasası
diye bir şey var.
00:17
I thought it was just like a sayingsöz,
1
5400
1736
Bunu bir özlü söz gibi düşünürdüm,
00:19
but it actuallyaslında existsvar, I guesstahmin.
2
7160
1576
ama gerçekmiş.
00:20
There's, like, academicakademik paperskâğıtlar about it.
3
8760
1920
Bununla ilgili bilimsel yazılar var.
00:23
And I'm a designertasarımcı.
4
11120
1256
Ben bir tasarımcıyım.
00:24
I don't like unintendedistenmeyen consequencessonuçları.
5
12400
2856
İstenmeyen sonuçlardan hoşlanmam.
00:27
People hirekiralama me because they have
consequencessonuçları that they really intendniyet etmek,
6
15280
4576
İnsanlar benim hizmetimden yararlanıyor
çünkü gerçekten istedikleri sonuçlar var
00:31
and what they intendniyet etmek is for me
to help them achievebaşarmak those consequencessonuçları.
7
19880
3856
ve istekleri, onlara bu sonuçları
gerçekleştirmede yardımcı olmam.
00:35
So I livecanlı in fearkorku
of unintendedistenmeyen consequencessonuçları.
8
23760
3016
Bu yüzden istenmeyen sonuçların
korkusuyla yaşıyorum.
00:38
And so this is a storyÖykü about
consequencessonuçları intendedistenilen and unintendedistenmeyen.
9
26800
4680
Bu hikaye istenen
ve istenmeyen sonuçlarla alakalı.
00:44
I got calleddenilen by an organizationorganizasyon
calleddenilen RobinRobin HoodHood
10
32080
3136
Robin Hood isimli
organizasyon tarafından
onlara bir iyilik yapmam için arandım.
00:47
to do a favoriyilik for them.
11
35240
1576
00:48
RobinRobin HoodHood is basedmerkezli in NewYeni YorkYork,
a wonderfulolağanüstü philanthropichayırsever organizationorganizasyon
12
36840
3416
Robin Hood, New York merkezli
süper bir hayır kurumu.
00:52
that does what it saysdiyor in the nameisim.
13
40280
1736
Kurumun ismi amacını da gösteriyor.
00:54
They take from richzengin people,
give it to poorfakir people.
14
42040
2776
Zenginlerden alıp fakirlere veriyorlar.
00:56
In this casedurum, what they wanted to benefityarar
was the NewYeni YorkYork CityŞehir schoolokul systemsistem,
15
44840
4896
Bu sefer, bir milyondan fazla öğrencinin
eğitim gördüğü dev bir oluşum olan
01:01
a hugeKocaman enterpriseKurumsal that educatesyetiştirmektedir
more than a millionmilyon studentsöğrencilerin at a time,
16
49760
5336
New York'taki okul sisteminin
istifade edeceği bir şey planlıyorlardı.
01:07
and in buildingsbinalar that are like this one,
17
55120
2336
Hem de bunun gibi binalarda,
01:09
oldeski buildingsbinalar, bigbüyük buildingsbinalar,
18
57480
1896
eski yapılar, büyük yapılar,
01:11
draftyCereyan yapıyor buildingsbinalar, sometimesara sıra buildingsbinalar
that are in disrepairbakıma muhtaç,
19
59400
3136
rüzgar alan yapılar,
çoğu zaman bakımsız kalmış yapılar,
01:14
certainlykesinlikle buildingsbinalar
that could use a renovationyenileme.
20
62560
2536
kesinlikle yenilenmeye
ihtiyaç duyan binalar.
01:17
RobinRobin HoodHood had this ambitionhırs
to improveiyileştirmek these buildingsbinalar in some way,
21
65120
3256
Robin Hood bu binaları bir şekilde
iyileştirmeye hevesliydi,
01:20
but what they realizedgerçekleştirilen was
22
68400
1456
fakat fark ettiler ki
01:21
to fixdüzeltmek the buildingsbinalar would be
too expensivepahalı and impracticalkullanışsız.
23
69880
4536
bina onarımı çok pahalı
ve pek de pratik değil.
01:26
So insteadyerine they trieddenenmiş to figureşekil out
what one roomoda they could go into
24
74440
4376
Daha sonra, her binada sadece
bir odayı ele almayı,
01:30
in eachher of these buildingsbinalar,
in as manyçok buildingsbinalar that they could,
25
78840
3056
olabildiğince fazla binada
o bir odayı bulmayı
ve düzeltmeyi düşündüler,
01:33
and fixdüzeltmek that one roomoda
26
81920
2656
01:36
so that they could improveiyileştirmek
the liveshayatları of the childrençocuklar insideiçeride
27
84600
2816
böylece çocukların yaşamını içeriden,
çalışmaları esnasında
01:39
as they were studyingders çalışıyor.
28
87440
1216
iyileştirebileceklerdi.
01:40
And what they camegeldi up with
was the schoolokul librarykütüphane,
29
88680
2416
Bu odanın kütüphane olmasına
karar verdiler ve
01:43
and they camegeldi up with this ideaFikir
calleddenilen the LibraryKütüphane InitiativeGirişimi.
30
91120
2936
Kütüphane İnisiyatifi fikrini
ortaya attılar.
Tüm öğrencilerin yolu kütüphaneden geçer.
01:46
All the studentsöğrencilerin
have to passpas throughvasitasiyla the librarykütüphane.
31
94080
2376
Orası kitapların,
01:48
That's where the bookskitaplar are.
32
96480
1336
okulun kalbinin ve ruhunun bulunduğu yer.
01:49
That's where the heartkalp
and soulruh of the schoolokul is.
33
97840
2336
O zaman kütüphaneleri düzeltelim.
01:52
So let's fixdüzeltmek these librarieskütüphaneler.
34
100200
1416
01:53
So they did this wonderfulolağanüstü thing
where they broughtgetirdi in
35
101640
2536
Böylece bu mükemmel işi başlattılar.
Önce 10, sonra 20 ve daha sonra
daha fazla mimar geldi.
01:56
first 10, then 20, then more architectsmimarlar,
36
104200
3096
01:59
eachher one of whomkime was assignedatanmış a librarykütüphane
to rethinkyeniden düşünmek what a librarykütüphane was.
37
107320
3736
Herkes bir kütüphanenin nasıl olması
gerektiğini düşünmekle görevliydi.
02:03
They trainedeğitilmiş specialözel librarianskütüphaneciler.
38
111080
2056
Özel kütüphaneciler yetiştirdiler.
02:05
So they startedbaşladı this mightygüçlü enterpriseKurumsal
39
113160
2056
Kütüphanelerini geliştirmek suretiyle
02:07
to reformreform publichalka açık schoolsokullar
by improvinggeliştirme these librarieskütüphaneler.
40
115240
3016
devlet okullarında reform yapacak
bu büyük girişimi başlattılar.
02:10
Then they calleddenilen me up and they said,
"Could you make a little contributionkatkı?"
41
118280
3656
Beni aradılar ve "Küçük bir katkı
yapabilir misin?" dediler.
"Tabii. Ne yapmamı istiyorsunuz?" dedim.
02:13
I said, "Sure, what do you want me to do?"
42
121960
2016
"İşin tamamından sorumlu
grafik tasarımcı olmanı
02:16
And they said, "Well, we want you
to be the graphicGrafiği designertasarımcı
43
124000
2856
istiyoruz." dediler.
02:18
in chargeşarj etmek of the wholebütün thing."
44
126880
1456
Bunun ne anlama geldiğini biliyorum.
Bu, bir logo tasarlamam demek.
02:20
And so I thought, I know what that meansanlamına geliyor.
That meansanlamına geliyor I get to designdizayn a logologo.
45
128360
3576
Bu işten anlarım.
Daha önce de yaptım.
02:23
I know how to designdizayn that. I designdizayn logoslogolar.
46
131960
2016
İnsanlar bana bu sebeple geliyor.
02:26
That's what people come to me for.
47
134000
1656
02:27
So OK, let's designdizayn a logologo for this thing.
48
135680
2096
Peki, haydi bu iş için
bir logo tasarlayalım.
02:29
EasyKolay to do, actuallyaslında,
comparedkarşılaştırıldığında with architecturemimari
49
137800
2256
Mimar ya da kütüphaneci
olmakla kıyaslanırsa
02:32
and beingolmak a librariankütüphaneci.
50
140080
1256
kolay aslında.
02:33
Just do a logologo, make a contributionkatkı,
and then you're out,
51
141360
2736
Bir logo hazırla, geliştir ve bu kadar,
02:36
and you feel really good about yourselfkendin.
52
144120
1936
kendini çok iyi hissettirir.
Ben de büyük bir adamım ve
iyilik yapıp iyi hissetmeyi severim.
02:38
And I'm a great guy and I like to feel
good about myselfkendim when I do these favorsiyilik.
53
146080
3776
Daha iyisi olsun diye düşündüm.
02:41
So I thought, let's overdeliveroverdeliver.
54
149880
1576
"Bu düşünce üzerine hazırlanmış
üç logo göstereceğim size.
02:43
I'm going to give you threeüç logoslogolar,
all basedmerkezli on this one ideaFikir.
55
151480
2936
02:46
So you have threeüç optionsseçenekleri,
pickalmak any of the threeüç.
56
154440
2336
Bu üç seçenekten birini tercih edin.
İnanın hepsi müthiş." dedim.
02:48
They're all great, I said.
57
156800
1296
Temel fikir, bunların
New York'taki okullar için
02:50
So the basictemel ideaFikir was
these would be newyeni schoolokul librarieskütüphaneler
58
158120
3216
02:53
for NewYeni YorkYork schoolsokullar,
59
161360
1536
yeni kütüphaneler olması,
02:54
and so the ideaFikir is that it's a newyeni thing,
a newyeni ideaFikir that needsihtiyaçlar a newyeni nameisim.
60
162920
3856
yani bu yeni bir şey, yeni bir isme
ihtiyaç duyan yeni bir fikir.
02:58
What I wanted to do was dispelortadan kaldırmak the ideaFikir
that these were mustyküf oldeski librarieskütüphaneler,
61
166800
5016
Bunların demode eski yerler olduğu
fikrinden kurtulmak istiyordum.
03:03
the kindtür of placesyerler
that everyoneherkes is boredcanı sıkkın with,
62
171840
3616
Hani şu herkesi sıkan, bilirsiniz,
03:07
you know, not your grandparents'Büyükbaba ve Büyükanneler librarykütüphane.
63
175480
1976
dedenizin zamanından kalma olmasın.
03:09
Don't worryendişelenmek about that at all.
64
177480
1456
Hiç endişeniz olmasın.
03:10
This is going to this newyeni, excitingheyecan verici thing,
65
178960
2016
Bu, yeni ve heyecan verici olacak,
03:13
not a boringsıkıcı librarykütüphane.
66
181000
1256
can sıkıcı bir yer değil.
03:14
So optionseçenek numbernumara one:
67
182280
1656
Ve işte birinci seçenek:
03:15
so insteadyerine of thinkingdüşünme of it as a librarykütüphane,
68
183960
2016
kütüphane olarak değil de konuşulan,
03:18
think of it as a placeyer where it is like:
do talk, do make loudyüksek sesle noisesgürültüler.
69
186000
4176
gürültü yapılan bir yer olarak düşünün.
03:22
Right? So no shushingGerçekten,
it's like a shush-freeSus-ücretsiz zonebölge.
70
190200
4016
"Şşşt!" yok,
şşşt olmayan bir yer.
03:26
We're going to call it the ReadingOkuma RoomOda.
71
194240
2176
Adına Okuma Odası diyeceğiz.
03:28
That was optionseçenek numbernumara one.
OK, optionseçenek numbernumara two.
72
196440
3376
Bu, birinci seçenek.
İkinci seçenek.
03:31
OptionSeçeneği numbernumara two was, wait for it,
73
199840
3416
İkinci seçenek, sıkı durun,
03:35
OWLBAYKUŞ.
74
203280
1256
OWL (baykuş anlamında)
03:36
I'll meetkarşılamak you at OWLBAYKUŞ.
75
204560
1336
OWL'da buluşuruz.
03:37
I'm gettingalma my bookkitap from the OWLBAYKUŞ.
MeetKarşılamak you after schoolokul down at OWLBAYKUŞ.
76
205920
3296
Kitabımı OWL'dan alıyorum.
Dersten sonra OWL'da görüşürüz.
03:41
I like that, right?
Now, what does OWLBAYKUŞ standdurmak for?
77
209240
2336
Hoşuma gitti, tamam mı?
Peki OWL'un açılımı ne?
03:43
Well, it could be One WorldDünya LibraryKütüphane,
78
211600
1896
Tek Dünya Kütüphanesi
03:45
or it could be OpenAçık. WonderMerak ediyorum. LearnBilgi edinin.
79
213520
2616
ya da Aç. Meraklan. Öğren.
olabilir
03:48
Or it could be -- and I figureşekil librarianskütüphaneciler
could figureşekil out other things it could be
80
216160
4496
ya da -- Eminim kütüphaneciler
daha başka açılımlar da bulabilir,
03:52
because they know about wordskelimeler.
81
220680
1456
onların kelimelerle arası iyi.
03:54
So other things, right?
82
222160
1216
Veya diğer şeyler.
03:55
And then look at this.
It's like the eyegöz of the owlbaykuş.
83
223400
2456
Şimdi buna bakın.
Baykuş gözüne benziyor.
03:57
This is irresistiblekarşı konulmaz in my opiniongörüş.
84
225880
1696
Bana göre bu karşı konulamaz.
03:59
But there's even anotherbir diğeri ideaFikir.
85
227600
1456
Tabii, bir fikir daha var.
Üçüncü seçenek.
04:01
OptionSeçeneği numbernumara threeüç.
86
229080
1216
04:02
OptionSeçeneği numbernumara threeüç
was basedmerkezli actuallyaslında on languagedil.
87
230320
2616
Bu seçenek aslında dile dayalı.
04:04
It's the ideaFikir that "readokumak"
is the pastgeçmiş tensegergin of "readokumak,"
88
232960
3296
Oku kelimesinin, okumak fiilinin geçmiş
zaman çekimiyle eşsesli olması
04:08
and they're bothher ikisi de spelledyazıldığından the sameaynı way.
89
236280
1856
fikrine dayalı.
Niye buraya Kırmızı Bölge demeyelim?
04:10
So why don't we call
this placeyer The RedKırmızı ZoneBölge?
90
238160
2936
04:13
I'll meetkarşılamak you at the RedKırmızı ZoneBölge.
91
241120
1429
Kırmızı Bölgede buluşuruz.
04:14
Are you RedKırmızı? Get RedKırmızı.
92
242573
2560
Kırmızı mısın? Haydi kızaralım.
04:17
I'm well RedKırmızı.
93
245880
1216
Ben de kırmızıyım.
04:19
(LaughterKahkaha)
94
247120
1216
(Gülüşmeler)
04:20
I really lovedsevilen this ideaFikir,
95
248360
1336
Bu fikre bayıldım,
04:21
and I somehowbir şekilde was not focusedodaklı on the ideaFikir
96
249720
2336
fakat nasıl olduysa,
kütüphanecilerin telaffuza
04:24
that librarianskütüphaneciler as a classsınıf are sortçeşit of
interestedilgili in spellingYazım denetimi and I don't know.
97
252080
5896
ilgi duyduklarını gözden kaçırmışım.
Neyse!
04:30
(LaughterKahkaha)
98
258000
1935
(Gülüşmeler)
04:31
But sometimesara sıra clevernesszeka
is more importantönemli than spellingYazım denetimi,
99
259959
3497
Bazen kurnazlık, telaffuzdan
daha önemlidir
04:35
and I thought this would be
one of those instancesörnekleri.
100
263480
2416
ve bunun o anlardan biri
olduğunu düşündüm.
04:37
So usuallygenellikle when I make these presentationssunumlar
101
265920
2016
Genellikle, sunum yaparken
04:39
I say there's just one questionsoru
and the questionsoru should be,
102
267960
2776
sadece bir soru olmalı ve o da şu olmalı:
"Sana nasıl teşekkür edebilirim, Mike?"
04:42
"How can I thank you, MikeMike?"
103
270760
1376
Fakat bu defa soru şu şekildeydi:
04:44
But in this casedurum,
the questionsoru was more like,
104
272160
2616
04:46
"UmUm, are you kiddingdalga geçmek?"
105
274800
2416
"Şaka mı bu?"
Çünkü, bu projenin ana fikri
04:49
Because, they said,
106
277240
1696
04:50
the premiseöncül of all this work
107
278960
1376
04:52
was that kidsçocuklar were boredcanı sıkkın
with oldeski librarieskütüphaneler, mustyküf oldeski librarieskütüphaneler.
108
280360
4136
çocukların eski ve demode
kütüphanelerden sıkılıyor olması,
dediler.
Çocuklar bundan bıkmış.
04:56
They were tiredyorgun of them.
109
284520
1216
Bu çocuklar bugüne kadar gerçekten
bir kütüphane görmedi.
04:57
And insteadyerine, they said, these kidsçocuklar
have never really seengörüldü a librarykütüphane.
110
285760
3336
05:01
The schoolokul librarieskütüphaneler in these schoolsokullar
111
289120
1816
Bu okullardaki kütüphanelere
05:02
are really so dilapidatedharap,
if they're there at all,
112
290960
3416
kütüphane demeye bin şahit lazım.
Canı sıkılacak kimse bile
buralara uğramıyor.
05:06
that they haven'tyok boredcanı sıkkın anyonekimse.
113
294400
1936
Çocukların canını sıkmaktan bile uzaklar.
05:08
They haven'tyok even been there
to boregeçişli anyonekimse at all.
114
296360
2976
Dolayısıyla buralara yeni bir isim
vermeye gerek yok.
05:11
So the ideaFikir was, just forgetunutmak
about givingvererek it a newyeni nameisim.
115
299360
3416
05:14
Just call it, one last try, a librarykütüphane.
116
302800
4056
İsmi kalsın, buralara kütüphane işlevini
kazandıralım yeter.
Tamam mı?
05:18
Right? OK.
117
306880
1216
Tamam diye düşündüm.
Biraz enerji.
05:20
So I thought, OK, give it a little oomphgüçlü?
118
308120
2856
Ünlem işareti!
05:23
ExclamationÜnlem işareti pointpuan?
119
311000
1216
Akıllı bir adam olduğumdan
05:24
Then -- this is because I'm cleverzeki --
120
312240
1976
05:26
movehareket that into the "i,"
121
314240
2536
ünlem işaretini "i" ile değiştirdim,
kırmızı yaptım ve
05:28
make it redkırmızı,
122
316800
1256
05:30
and there you have it,
the LibraryKütüphane InitiativeGirişimi.
123
318080
2176
alın size Kütüphane İnisiyatifi.
05:32
So I thought, missionmisyon accomplishedbaşarılı,
there's your logologo.
124
320280
2536
Görevi başardım diye düşündüm.
Buyrun yeni logonuz.
Logoyla ilgili ilginç olan,
istenmeyen sonuç olarak karşımıza çıkan,
05:34
So what's interestingilginç about this logologo,
an unintendedistenmeyen consequencesonuç,
125
322840
3056
aslında benim tasarımıma ihtiyaç
duymadıklarını anlamam oldu.
05:37
was that it turneddönük out that
they didn't really even need my designdizayn
126
325920
3136
İstediğiniz şekilde ayarlayın,
isterseniz elinizle yazın,
05:41
because you could typetip it any fontyazı tipi,
you could writeyazmak it by handel,
127
329080
2976
e-posta göndermeye başladıklarında
05:44
and when they startedbaşladı
sendinggönderme emailse-postalar around,
128
332080
2096
05:46
they just would use ShiftÜst karakter and 1,
129
334200
1576
sadece shift ve 1 tuşlarına basarak
05:47
they'dgittiklerini get theironların ownkendi logologo
just right out of the thing.
130
335800
2576
kendi logolarını yapabilirlerdi.
Öyle olsun, diye düşündüm.
05:50
And I thought, well, that's fine.
131
338400
1736
05:52
Feel freeücretsiz to use that logologo.
132
340160
1776
Logoyu çekinmeden kullanın.
05:53
And then I embarkedgirişti
on the realgerçek rolloutaçarak yaymak of this thing --
133
341960
2896
Sonra olayın gerçek yüzünü
fark etmeye başladım --
05:56
workingçalışma with everyher one of the architectsmimarlar
134
344880
1936
logoyu kullanmaları için
aslında projedeki tüm mimarlarla
çalışıyordum.
05:58
to put this logologo on the frontön doorkapı
of theironların ownkendi librarykütüphane. Right?
135
346840
3000
06:02
So here'sburada the bigbüyük rolloutaçarak yaymak.
136
350360
1376
İşte olan:
06:03
BasicallyTemel olarak I'd work
with differentfarklı architectsmimarlar.
137
351760
2256
Temel olarak,
farklı mimarlarla çalışacaktım.
06:06
First RobinRobin HoodHood was my clientmüşteri.
Now these architectsmimarlar were my clientmüşteri.
138
354040
3216
Önce Robin Hood müşterimdi,
şimdi ise bu mimarlar müşterim oldu.
"Logonuz bu, kapıya asın."
diyebilirdim.
06:09
I'd say, "Here'sİşte your logologo.
Put it on the doorkapı."
139
357280
2239
"Logonuz bu, iki kapıya da asın."
06:11
"Here'sİşte your logologo. Put it on bothher ikisi de doorskapılar."
140
359543
1953
"Logonuz bu, yanlara asın."
06:13
"Here'sİşte your logologo.
Put it off to the sideyan."
141
361520
2016
"Logonuz bu, tavana kadar yapın."
06:15
"Here'sİşte your logologo
repeatedtekrarlanan all over to the topüst."
142
363560
2256
Yani, her şey yolunda gidiyordu.
06:17
So everything was going swimminglytıkırında.
143
365840
1696
Tek söylediğim "Logonuz bu,
logonuz bu." idi.
06:19
I just was sayingsöz,
"Here'sİşte your logologo. Here'sİşte your logologo."
144
367560
2656
Bir ara, Richard Lewis adlı mimar aradı.
06:22
Then I got a call
from one of the architectsmimarlar,
145
370240
2136
06:24
a guy namedadlı RichardRichard LewisLewis,
and he saysdiyor, "I've got a problemsorun.
146
372400
2856
"Bir sorunum var.
Sen tasarımcısın, çözebilir misin?" dedi.
06:27
You're the graphicsgrafik guy.
Can you solveçözmek it?"
147
375280
2016
"Elbette." dedim.
06:29
And I said, OK, sure."
148
377320
1216
Raflarla tavan arasında bir boşluk
06:30
And he said, "The problemsorun is
that there's a spaceuzay
149
378560
2576
06:33
betweenarasında the shelfraf and the ceilingtavan."
150
381160
1816
bulunduğunu söyledi.
06:35
So that soundssesleri like
an architecturalmimari issuekonu to me,
151
383000
2336
Bana tasarımdan ziyade mimari
bir mesele gibi gelmişti
06:37
not a graphicGrafiği designdizayn issuekonu,
so I'm, "Go on."
152
385360
2096
ve "Devam edin." dedim.
06:39
And RichardRichard saysdiyor, "Well,
the topüst shelfraf has to be lowdüşük enoughyeterli
153
387480
3656
Richard dedi ki: "En üst raf
çocukların erişebileceği kadar
alçak olmalı, fakat büyük bir binadayım ve
06:43
for the kidçocuk to reachulaşmak it,
154
391160
1216
06:44
but I'm in a bigbüyük oldeski buildingbina,
and the ceilingstavanlar are really highyüksek,
155
392400
3000
tavanlar gerçekten çok yüksek,
tavana kadar olan bu alan boş duruyor ve
06:47
so actuallyaslında I've got
all this spaceuzay up there
156
395424
2072
duvarı kapatacak bir şey lazım."
06:49
and I need something like a muralduvar resmi."
157
397520
1696
"Hey, ben logo tasarımcısıyım.
06:51
And I'm like, "WhoaVay canına,
you know, I'm a logologo designertasarımcı.
158
399240
2936
Beni Diego Rivera filan mı sandın?
06:54
I'm not DiegoDiego RiveraRivera or something.
159
402200
2136
06:56
I'm not a muralistResim."
160
404360
1616
Duvar kapatmak benim işim değil." dedim.
06:58
And so he said, "But can't you
think of anything?"
161
406000
2376
Cevaben: "Peki aklına bir şeyler
gelmiyor mu?" dedi.
07:00
So I said, "OK, what if we just
tookaldı picturesresimler of the kidsçocuklar in the schoolokul
162
408400
5376
Ben de: "O zaman okuldaki çocukların
fotoğraflarını çekip
o şeyin üzerine koysak
07:05
and just put them around
the topüst of the thing,
163
413800
2456
belki işimizi görür." dedim.
07:08
and maybe that could work."
164
416280
1336
Eşim bir fotoğrafçı.
07:09
And my wifekadın eş is a photographerfotoğrafçı,
165
417640
1856
07:11
and I said, "DorothyDorothy, there's no budgetbütçe,
166
419520
1936
"Dorothy, ortada para filan yok,
07:13
can you come to this schoolokul
in eastDoğu NewYeni YorkYork, take these picturesresimler?"
167
421480
3176
New York'un doğusundaki bu okulda bazı
fotoğraflar çeker misin?" diye sordum.
Yaptı.
07:16
And she did,
168
424680
1216
Eğer açılan ilk kütüphanelerden olan
07:17
and if you go in Richard'sRichard'ın librarykütüphane,
169
425920
1976
07:19
whichhangi is one of the first that openedaçıldı,
170
427920
1856
Richard'ın kütüphanesine giderseniz
07:21
it has this gloriousşanlı friezefriz
of, like, the heroeskahramanlar of the schoolokul,
171
429800
3096
okulun kahramanlarının büyük boy
ihtişamlı fotoğraflarının
07:24
oversizedbüyük boy, looking down
172
432920
1696
aşağıya, kütüphanede çalışanlara doğru,
07:26
into the little dollhouseBebek evim
of the realgerçek librarykütüphane, right?
173
434640
3016
baktıklarını görürsünüz.
Çocuklar müdür ve
kütüphaneciler tarafından
07:29
And the kidsçocuklar were great,
hand-selectedel tarafından seçilen by the principalssorumluları
174
437680
2816
özenle belirlenmişti.
07:32
and the librariankütüphaneci.
175
440520
1776
Kütüphanenin içerisinde destansı
bir atmosfer oluşturdu.
07:34
It just kindtür of createdoluşturulan
this heroickahraman atmosphereatmosfer in this librarykütüphane,
176
442320
3256
07:37
this very dignifiedağırbaşlı settingayar belowaltında
and the joysevinç of the childrençocuklar aboveyukarıdaki.
177
445600
3496
Aşağıda muazzam bir düzen ve
yukarıda çocukların neşesi.
Doğal olarak, bunu gören diğer okulların
kütüphanecileri de
07:41
So naturallydoğal olarak all the other librarianskütüphaneciler
in the other schoolsokullar see this
178
449120
4336
hemen benzer düzenlemeler istediler.
07:45
and they said, well, we want muralsduvar resimleri too.
179
453480
1936
07:47
And I'm like, OK.
180
455440
1296
Ben de tamam dedim.
07:48
So then I think, well,
it can't be the sameaynı muralduvar resmi everyher time,
181
456760
2896
Her yerde aynı duvar düzenlemesi
olmaz diye düşünüyordum.
07:51
so DorothyDorothy did anotherbir diğeri one,
and then she did anotherbir diğeri one,
182
459680
3056
Dorothy bir tane daha yaptı,
sonra bir tane daha.
07:54
but then we neededgerekli more help,
183
462760
1616
Fakat daha fazla yardıma ihtiyaç duyduk.
07:56
so I calleddenilen an illustratorressam I knewbiliyordum
namedadlı LynnLynn PauleyPauley,
184
464400
2856
İllüstratör Lynn Pauley'i aradım,
07:59
and LynnLynn did these beautifulgüzel
paintingsresimlerinde of the kidsçocuklar.
185
467280
2936
o da çocukların bu mükemmel
resimlerini yaptı.
Sonra Charles Wilkin'i aradım.
Otomatik Dizayn isimli yerde
08:02
Then I calleddenilen a guy namedadlı CharlesCharles WilkinWilkin
at a placeyer calleddenilen AutomaticOtomatik DesignTasarım.
186
470240
4336
bu mükemmel kolajları hazırladı.
08:06
He did these amazingşaşırtıcı collagesKolajlar.
187
474600
1800
08:08
We had RafaelRafael EsquerEsquer
188
476960
2336
Rafael Esquer bizim için
08:11
do these great silhouettessiluetleri.
189
479320
1856
bu müthiş silüetleri yaptı.
Esquer çocuklarla beraber
kelimeler belirledi
08:13
He would work with the kidsçocuklar,
askingsormak for wordskelimeler,
190
481200
2176
08:15
and then basedmerkezli on those promptsister,
191
483400
1576
sonra bunlara bağlı olarak
kitaplardaki şeylerin silüetlerinin
08:17
come up with this little,
deliriousçılgın kindtür of constellationtakımyıldızı
192
485000
2696
bu küçük, çılgın şekillerini oluşturdu.
08:19
of silhouettessiluetleri
of things that are in bookskitaplar.
193
487720
2056
Peter Arkle çocuklarla
08:21
PeterPeter ArkleArkle interviewedgörüşülen the kidsçocuklar
194
489800
1576
sevdikleri kitaplar hakkında konuştu
08:23
and had them talk
about theironların favoritesevdiğim bookskitaplar
195
491400
2096
ve söylediklerini duvara aktardı.
08:25
and he put theironların testimonytanıklık
as a friezefriz up there.
196
493520
2256
Stefan Sagmeister,
Yuko Shimizu ile çalıştı.
08:27
StefanStefan SagmeisterSagmeister'i workedişlenmiş with YukoYuko ShimizuShimizu
197
495800
2256
Manga stilinde, boydan boya uzanan
08:30
and they did this amazingşaşırtıcı
manga-stylemanga tarzı statementaçıklama,
198
498080
2296
bunun gibi mükemmel
ifadeler oluşturdular:
08:32
"EveryoneHerkes who is honestdürüst is interestingilginç,"
199
500400
2456
"Dürüst olan herkes ilginçtir."
08:34
that goesgider all the way around.
200
502880
1856
08:36
ChristophChristoph NiemannNiemann, brilliantparlak illustratorressam,
201
504760
2376
Dahi bir illüstratör olan
Christoph Niemann
kitapları simalara ve
karakterlere büründüren
08:39
did a wholebütün seriesdizi of things
202
507160
1376
08:40
where he embeddedgömülü bookskitaplar
into the facesyüzleri and characterskarakterler
203
508560
3016
kitaplardaki imge ve yerleri
gösteren
08:43
and imagesGörüntüler and placesyerler
that you find in the bookskitaplar.
204
511600
3136
bir sürü şey yaptı.
08:46
And then even MairaMaira KalmanKalman
205
514760
2039
Hatta, Maira Kalman,
08:48
did this amazingşaşırtıcı crypticşifreli installationKurulum
of objectsnesneleri and wordskelimeler
206
516840
3815
nesneleri ve kelimeleri,
tüm odaya yayılan
ve orada bulundukları müddetçe
çocukları heyecanlandıran
08:52
that kindtür of go all around
and will fascinatebüyüleyecek studentsöğrencilerin
207
520679
3177
gizemli bir şekilde duvarlara yerleştirdi.
08:55
for as long as it's up there.
208
523880
1576
08:57
So this was really satisfyingtatmin edici,
209
525480
1656
Gerçekten tatmin ediciydi
08:59
and basicallytemel olarak my rolerol here was readingokuma
a seriesdizi of dimensionsboyutlar to these artistssanatçılar,
210
527160
5896
ve benim rolüm temel olarak
duvarların ölçülerini alarak
sanatçılara bildirmekten ibaretti:
09:05
and I would say,
211
533080
1256
"1x5 metre, dilediğini yapmakta özgürsün,
09:06
"ThreeÜç feetayaklar by 15 feetayaklar, whateverher neyse you want.
212
534360
2696
sorun olursa haber et." gibisinden.
09:09
Let me know if you have
any problemsorun with that."
213
537080
2216
Onlar da yapıp koyarlardı.
Mükemmel bir şeydi.
09:11
And they would go and installkurmak these.
It just was the greatestEn büyük thing.
214
539320
3216
Ama en harikası, aslında --
09:14
But the greatestEn büyük thing, actuallyaslında, was --
215
542560
2296
09:16
EveryHer oncebir Zamanlar in a while,
216
544880
1216
arada bir posta kutuma
09:18
I'd get, like, an invitationdavet in the mailposta
madeyapılmış of constructioninşaat paperkâğıt,
217
546120
3216
renkli kartondan yapılmış
şöyle yazan davetiyelerin gelmesi:
"Yeni kütüphanemizin
açılışına davetlisiniz."
09:21
and it would say, "You are inviteddavet
to the openingaçılış of our newyeni librarykütüphane."
218
549360
3296
Kütüphaneye gidersiniz,
mesela PS10,
09:24
So you'dşimdi etsen go to the librarykütüphane,
say, you'dşimdi etsen go to PSPS10,
219
552680
2376
içeri girersiniz.
09:27
and you'dşimdi etsen go insideiçeride.
220
555080
1216
Balonlar vardır,
öğrenci temsilcisi hazırdır,
09:28
There'dOrada istiyorsunuz be balloonsbalonlar,
there'dkırmızı be a studentÖğrenci ambassadorBüyükelçi,
221
556320
2776
konuşmalar yapılır,
09:31
there'dkırmızı be speecheskonuşmalar that were readokumak,
222
559120
2136
09:33
poetryşiir that was writtenyazılı
specificallyözellikle for the openingaçılış,
223
561280
2896
açılış için yazılmış şiirler okunur,
09:36
dignitariesDevlet adamları would presentmevcut people
with certificatesSertifikalar,
224
564200
2936
sertifikalar verilir ve
her şey eğlenceli,
coşkulu bir parti gibidir.
09:39
and the wholebütün thing
was just a deliriousçılgın, funeğlence partyParti.
225
567160
2616
09:41
So I lovedsevilen going to these things.
226
569800
1616
Buralara gitmeye bayılırdım.
09:43
I would standdurmak there dressedgiyinmiş like this,
obviouslybelli ki not belongingait,
227
571440
2976
Oraya ait olmadığım belli eden
bir kıyafetle bir kenarda dikilirken,
09:46
and someonebirisi would say,
"What are you doing here, misterBayım?"
228
574440
2667
birisi: "Bayım, burada
ne yapıyorsunuz?" der.
Ben de: "Burayı tasarlayan
ekipteyim." derim.
09:49
And I'd say, "Well, I'm partBölüm of the teamtakım
that designedtasarlanmış this placeyer."
229
577131
3165
"Rafları siz mi yaptınız?" diye sorar.
09:52
And they'dgittiklerini said, "You do these shelvesraflar?"
230
580320
1905
"Hayır." derim. "O zaman, şu yukarıdaki
resimleri mi çektiniz?" der.
09:54
And I said, "No."
"You tookaldı the picturesresimler up aboveyukarıdaki."
231
582249
2407
"Hayır."
09:56
"No."
232
584680
1216
"Peki siz ne yaptınız?"
09:57
"Well, what did you do?"
233
585920
1216
"İçeri girerken kapıdaki logoyu
gördün mü?"
09:59
"You know when you camegeldi in?
The signişaret over the doorkapı?"
234
587160
2456
"Kütüphane yazısını mı?"
10:01
"The signişaret that saysdiyor librarykütüphane?"
235
589640
1416
(Gülüşmeler)
10:03
(LaughterKahkaha)
236
591080
1016
10:04
"Yeah, I did that!"
237
592120
1216
"Evet, işte onu ben yaptım."
10:05
And then they'dgittiklerini sortçeşit of go,
"OK. NiceGüzel work if you can get it."
238
593360
4120
Böylece uzaklaşırlar.
Anlayan için güzel bir eser.
10:10
So it was so satisfyingtatmin edici
going to these little openingsaçıklıklar
239
598200
4096
Daha çok görmezden gelinmeme veya
küçük görülmeme rağmen
bu küçük açılışlara gitmek
çok tatmin edici.
10:14
despiterağmen the factgerçek that I was
kindtür of largelybüyük oranda ignoredihmal or humiliatedaşağılanmış,
240
602320
3736
Açılışlara gitmek eğlenceli olduğu için
10:18
but it was actuallyaslında funeğlence
going to the openingsaçıklıklar,
241
606080
2176
bu projelerde çalışan
ofisimdeki insanları,
10:20
so I decidedkarar that I wanted
to get the people in my officeofis
242
608280
2696
fotoğrafçı ve illüstratörleri yanıma alıp
10:23
who had workedişlenmiş on these projectsprojeler,
get the illustratorsRessamlar and photographersfotoğrafçılar,
243
611000
3456
bir araç kiralayarak
New York'un etrafındaki beş köyü
turlamaya karar verdim ve
10:26
and I said, why don't we rentkira a vankamyonet
244
614480
1696
10:28
and drivesürücü around
the fivebeş boroughsilçeleri of NewYeni YorkYork
245
616200
2376
bir seferde kütüphanelerden
kaçını görebileceğimizi öğrenmek istedim.
10:30
and see how manyçok we could hitvurmak at one time.
246
618600
2016
Proje sonunda 60'a yakın
kütüphane olacaktı,
10:32
And eventuallysonunda there were
going to be 60 of these librarieskütüphaneler,
247
620640
2856
biz de bir günde belki bunlardan
beş altısını görebilecektik.
10:35
so we probablymuhtemelen got to see
maybe halfyarım a dozendüzine in one long day.
248
623520
3776
10:39
And the besten iyi thing of all
was meetingtoplantı these librarianskütüphaneciler
249
627320
2936
En iyi yanı da kütüphanecilerle
buluşmak olacaktı.
10:42
who kindtür of were runningkoşu these,
tookaldı possessionmülk of these placesyerler
250
630280
3576
Onlar bu yerleri bir nevi çalıştırıyor
ve buraları sahipleniyordu
sanki öğrencilerini etkilemek ve
kitaplara can vermek için
10:45
like theironların privateözel stageevre
uponüzerine whichhangi they were inviteddavet
251
633880
2576
10:48
to mesmerizeipnotize theironların studentsöğrencilerin
and bringgetirmek the bookskitaplar to life,
252
636480
3936
davet edildikleri kendi
özel sahneleri gibi.
10:52
and it was just
this really excitingheyecan verici experiencedeneyim
253
640440
2536
Bizim için bu işlerin nasıl
yürüdüğünü gösteren
10:55
for all of us to actuallyaslında
see these things in actionaksiyon.
254
643000
2816
tek şey bu heyecan verici deneyim.
10:57
So we spentharcanmış a long day doing this
255
645840
2536
Bütün günü bu şekilde geçirdik ve
11:00
and we were in the very last librarykütüphane.
256
648400
1816
son kütüphaneye gelmiştik.
11:02
It was still winterkış,
because it got darkkaranlık earlyerken,
257
650240
2816
Henüz kış bitmemişti ve
hava erken kararmıştı,
ve kütüphaneci dedi ki:
11:05
and the librariankütüphaneci saysdiyor,
258
653080
1216
11:06
"I'm about to closekapat down.
So really niceGüzel havingsahip olan you here.
259
654320
2696
"Kapatmak üzereydim.
Sizi burada görmek çok güzel.
11:09
Hey, wait a secondikinci, do you want to see
how I turndönüş off the lightsışıklar?"
260
657040
3136
Bir saniye, ışıkları nasıl kapattığımı
görmek ister misiniz?"
11:12
I'm like, "OK."
261
660200
1296
"Peki" dedim.
11:13
And she said, "I have
this specialözel way that I do it."
262
661520
2496
"Özel bir yöntemim var." dedi
ve bana gösterdi.
11:16
And then she showedgösterdi me.
263
664040
1256
Lambaları tek tek kapattı
11:17
What she did was she turneddönük out
everyher lightışık one by one by one by one,
264
665320
3456
ve kapattığı son lamba
11:20
and the last lightışık she left on
265
668800
2056
çocukların yüzlerini aydınlatan lambaydı.
11:22
was the lightışık that illuminatedaydınlatılmış
the kids'çocukların facesyüzleri,
266
670880
2896
11:25
and she said, "That's the last lightışık
I turndönüş off everyher night,
267
673800
2856
Ve ekledi: "Bunu her gün en son
kapatıyorum
çünkü bana neden
işe geldiğimi hatırlatıyor."
11:28
because I like to remindhatırlatmak myselfkendim
why I come to work."
268
676680
2576
11:31
So when I startedbaşladı this wholebütün thing,
269
679280
2856
Her şey başladığında,
hatırlayın, mesele sadece
logo tasarlamak ve
11:34
rememberhatırlamak, it was just
about designingtasarım that logologo
270
682160
2191
akıllı olup yeni bir isim bulmaktı.
11:36
and beingolmak cleverzeki, come up with a newyeni nameisim?
271
684375
2001
Buradaki istenmeyen sonuç,
11:38
The unintendedistenmeyen consequencesonuç here,
272
686400
1576
takdir edilmek istediğim ve
11:40
whichhangi I would like to take creditkredi for
273
688000
1816
olabileceğini öngörebilmenin
hoşuma gittiği sonucun
11:41
and like to think I can think throughvasitasiyla
the experiencedeneyim to that extentderece,
274
689840
3216
ortaya çıkmamış olması.
11:45
but I can't.
275
693080
1216
Kendi çabamla ulaşabileceğimi düşündüğüm
bir sonraki adıma odaklanmıştım.
11:46
I was just focusedodaklı on a footayak aheadönde of me,
as faruzak as I could reachulaşmak with my ownkendi handseller.
276
694320
3976
Halbuki, uzakta bir yerde
11:50
InsteadBunun yerine, way off in the distancemesafe
277
698320
2576
bir kütüphaneci
11:52
was a librariankütüphaneci
278
700920
1256
harekete geçirdiğimiz
11:54
who was going to find
the chainzincir of consequencessonuçları
279
702200
2936
sonuçlar silsilesini bulmuş,
11:57
that we had setset in motionhareket,
280
705160
1416
11:58
a sourcekaynak of inspirationilham
281
706600
1496
kendi örneğinde, işini iyi yapmak için
12:00
so that she in this casedurum
could do her work really well.
282
708120
3376
bir ilham kaynağı edinmişti.
12:03
40,000 kidsçocuklar a yearyıl
are affectedetkilenmiş by these librarieskütüphaneler.
283
711520
3376
Yılda 40 bin çocuk
bu kütüphanelerden etkileniyor.
12:06
They'veOnlar ettik been happeningolay
for more than 10 yearsyıl now,
284
714920
2456
Şimdi 10 yılı geçti,
12:09
so those librarianskütüphaneciler have kindtür of turneddönük on
a generationnesil of childrençocuklar to bookskitaplar
285
717400
4536
o kütüphaneciler bir nesle
kitapları sevdirdi
ve istenmeyen sonuçların bazen
en iyi sonuçlar olduğunu görmek
12:13
and so it's been a thrillheyecan to find out
286
721960
2496
12:16
that sometimesara sıra unintendedistenmeyen consequencessonuçları
are the besten iyi consequencessonuçları.
287
724480
3736
inanılmaz bir şey.
Çok teşekkürler.
12:20
Thank you very much.
288
728240
1216
12:21
(ApplauseAlkış)
289
729480
3880
Translated by John Quartz
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Michael Bierut - Designer, critic
Michael Bierut is a partner in the New York office of Pentagram, a founder of Design Observer and a teacher at Yale School of Art and Yale School of Management.

Why you should listen

Michael Bierut studied graphic design at the University of Cincinnati's College of Design, Architecture, Art and Planning, graduating summa cum laude in 1980. Prior to joining Pentagram in 1990 as a partner in the firm's New York office, he worked for ten years at Vignelli Associates, ultimately as vice president of graphic design.

His projects at Pentagram have included work for the New York Times, Saks Fifth Avenue, The Cathedral of St. John the Divine, Harley-Davidson, The Museum of Arts and Design, Mastercard, the New York City Department of Transportation, the Robin Hood Foundation, Mohawk Paper Mills, New World Symphony, the New York Jets, the Brooklyn Academy of Music and MIT Media Lab. As a volunteer to Hillary for America, he created the ubiquitous H logo that was used throughout the 2016 presidential campaign.

He has won hundreds of design awards and his work is represented in the permanent collections of the Museum of Modern Art and the Metropolitan Museum of Art in New York, and the Musée des Arts Décoratifs, Montreal. He served as president of the New York Chapter of the American Institute of Graphic Arts (AIGA) from 1988 to 1990 and is president emeritus of AIGA National. Bierut was elected to the Alliance Graphique Internationale in 1989, to the Art Directors Club Hall of Fame in 2003, and was awarded the profession’s highest honor, the AIGA Medal, in 2006. In 2008, he was named winner in the Design Mind category of the Cooper-Hewitt National Design Awards. In spring 2016, Bierut was appointed the Henry Wolf Graphic Designer in Residence at the American Academy in Rome.

Bierut is a senior critic in graphic design at the Yale School of Art and a lecturer at the Yale School of Management. He writes frequently about design and is the co-editor of the five-volume series Looking Closer: Critical Writings on Graphic Design published by Allworth Press. In 2002, Bierut co-founded Design Observer, a blog of design and cultural criticism which now features podcasts on design, popular culture, and business.

Bierut's book 79 Short Essays on Design was published in 2007 by Princeton Architectural Press. A monograph on his work, How to use graphic design to sell things, explain things, make things look better, make people laugh, make people cry and (every once in a while) change the world, was published in 2015 by Thames & Hudson and Harper Collins. This accompanied the first retrospective exhibition of his work, part of the School of Visual Art's Masters Series, which was on view at the SVA Chelsea Gallery in New York City for five weeks in autumn 2015. His next book, Now You See It, is due out from Princeton Architectural Press this fall. 


More profile about the speaker
Michael Bierut | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee