ABOUT THE SPEAKER
Anil Ananthaswamy - Author, journalist
Anil Ananthaswamy specializes in writing about neuroscience and physics. He is the author of "The Man Who Wasn’t There," "The Edge of Physics" and the forthcoming "Through Two Doors at Once."

Why you should listen

Anil Ananthaswamy is a consultant for New Scientist in London. He has worked at the magazine in various capacities since 2000, most recently as deputy news editor. He is also a contributor to National Geographic News.

Ananthaswamy worked as a software engineer in Silicon Valley before training as a journalist at the University of California, Santa Cruz. He's the author of The Edge of Physics (published as The Edge of Reason by Penguin in India) and The Man Who Wasn’t There.

More profile about the speaker
Anil Ananthaswamy | Speaker | TED.com
INK Conference

Anil Ananthaswamy: What it takes to do extreme astrophysics

Anil Ananthaswamy: İleri derecede astrofizik çalışması yapmak için ne gereklidir?

Filmed:
572,135 views

Gezegenimizin her yerinde, devasa teleskoplar ve bulucular, evrenin işlevleriyle ilgili ipuçlarını arıyor (ve dinliyorlar). INK Konferansın'da, bilim yazarı Anil Ananthaswamy, dünyanın en ıssız ve sessiz köşelerinde, bizleri bu akıl almaz aletlerin gezisine çıkartıyor.
- Author, journalist
Anil Ananthaswamy specializes in writing about neuroscience and physics. He is the author of "The Man Who Wasn’t There," "The Edge of Physics" and the forthcoming "Through Two Doors at Once." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
I would like to talk todaybugün
0
0
2000
Bugün konuşmak istediğim konu
00:17
about what I think is one of the greatestEn büyük adventuresmacera
1
2000
2000
bana göre insanlığın bugüne kadar girişim yaptığı
00:19
humaninsan beingsvarlıklar have embarkedgirişti uponüzerine,
2
4000
2000
dünyanın en harika maceralarindan biri:
00:21
whichhangi is the questQuest to understandanlama the universeEvren
3
6000
3000
evreni anlama arayışı
00:24
and our placeyer in it.
4
9000
2000
ve bizim buradaki yerimizdir.
00:26
My ownkendi interestfaiz in this subjectkonu, and my passiontutku for it,
5
11000
3000
Bu konuya olan ilgim ve tutkum
00:29
beganbaşladı ratherdaha doğrusu accidentallyyanlışlıkla.
6
14000
2000
aslında çok şans eseri başladı.
00:31
I had boughtsatın a copykopya of this bookkitap,
7
16000
3000
Bir kitap satın almıştım,
00:34
"The UniverseEvren and DrDr. EinsteinEinstein" --
8
19000
2000
"Kainat ve Dr. Einstein" --
00:36
a used paperbackkarton kapaklı kitap from a secondhandİkinci el bookstorekitapçı in SeattleSeattle.
9
21000
3000
Seattle'da ikinci el kitap evinden aldığım kullanılmış ciltsiz bir kitapti.
00:39
A fewaz yearsyıl after that, in BangaloreBangalore,
10
24000
3000
Birkaç yıl sonra, Bangalore'da
00:42
I was findingbulgu it hardzor to falldüşmek asleepuykuda one night,
11
27000
2000
uyumakta zorlandığım bir gecede,
00:44
and I pickedseçilmiş up this bookkitap,
12
29000
2000
nasıl olsa beni 10 dakikada uyutur diye
00:46
thinkingdüşünme it would put me to sleepuyku in 10 minutesdakika.
13
31000
2000
bu kitabı elime aldım.
00:48
And as it happenedolmuş,
14
33000
2000
Öyle oldu ki,
00:50
I readokumak it from midnightgece yarısı to fivebeş in the morningsabah in one shotatış.
15
35000
3000
bir seferde gece yarısından sabahın beşine kadar okuyup bitirdim.
00:53
And I was left with this intenseyoğun feelingduygu
16
38000
3000
Bende bıraktığı yoğun duygu
00:56
of awehuşu and exhilarationneşe
17
41000
2000
korkutucu bir saygı ve keyifti
00:58
at the universeEvren
18
43000
2000
evrene
01:00
and our ownkendi abilitykabiliyet to understandanlama as much as we do.
19
45000
3000
ve bizim olabildiğine anlamaya çalışma gücümüze.
01:03
And that feelingduygu hasn'tdeğil sahiptir left me yethenüz.
20
48000
3000
Ve bu duygu beni hâlâ terk etmedi.
01:06
That feelingduygu was the triggertetik for me
21
51000
2000
Bu duygu benim için bir tetiklemeydi
01:08
to actuallyaslında changedeğişiklik my careerkariyer --
22
53000
2000
kariyerimi değiştirmek için --
01:10
from beingolmak a softwareyazılım engineermühendis to becomeolmak a scienceBilim writeryazar --
23
55000
3000
yazılım mühendisliğinden bilim yazarlığına geçmek --
01:13
so that I could partakepaylaşmak in the joysevinç of scienceBilim,
24
58000
3000
bu şekilde bilimin coşkusunda yer alabilmek için,
01:16
and alsoAyrıca the joysevinç of communicatingiletişim it to othersdiğerleri.
25
61000
3000
hem de, bunu başkalarıyla paylaşmanın coşkusu.
01:19
And that feelingduygu alsoAyrıca led me
26
64000
2000
Aynı zamanda, bu duygu beni
01:21
to a pilgrimageHac of sortssıralar,
27
66000
2000
bir çeşit ruhani bir yolculuğa çıkartıp
01:23
to go literallyharfi harfine to the endsuçları of the earthtoprak
28
68000
2000
gerçekten dünyanin bittiği yerlere gitmeye
01:25
to see telescopesteleskoplar, detectorsdedektörleri,
29
70000
3000
teleskopları, bulucuları,
01:28
instrumentsenstrümanlar that people are buildingbina, or have builtinşa edilmiş,
30
73000
3000
insanların kainatı araştırmak için
01:31
in ordersipariş to probeincelemek, bulmak the cosmosEvren
31
76000
2000
yaptıkları ya da yapmış oldukları aletleri
01:33
in greaterbüyük and greaterbüyük detaildetay.
32
78000
2000
daha fazla ve daha fazla detayla görmeye götürdü.
01:35
So it tookaldı me from placesyerler like ChileŞili --
33
80000
2000
Öyle ki beni Şili'de --
01:37
the AtacamaAtacama DesertÇöl in ChileŞili --
34
82000
2000
Atakama çölünden --
01:39
to SiberiaSibirya,
35
84000
2000
Siberya'ya,
01:41
to undergroundyeraltı minesmayınlar
36
86000
2000
yeraltındaki madenlere,
01:43
in the JapaneseJaponca AlpsAlpler, in NorthernKuzey AmericaAmerika,
37
88000
2000
Kuzey Amerika'daki Japon Alp'lerinden
01:45
all the way to AntarcticaAntarktika
38
90000
2000
taa Antartika'ya
01:47
and even to the SouthGüney PoleKutup.
39
92000
2000
hattâ Güney Kutup'una kadar götürdü.
01:49
And todaybugün I would like to sharepay with you
40
94000
2000
Ve bugün sizinle paylaşmak istediğim
01:51
some imagesGörüntüler, some storieshikayeleri of these tripsgezileri.
41
96000
3000
bu gezilerden bazı resimler ve hikayeler.
01:54
I have been basicallytemel olarak spendingharcama the last fewaz yearsyıl
42
99000
2000
Son bir kaç yılı
01:56
documentingbelgeleme the effortsçabaları
43
101000
2000
son derece gözüpek adam ve kadınların
01:58
of some extremelyson derece intrepidKorkusuz menerkekler and womenkadınlar
44
103000
3000
bazen hayatlarını bile tehlikeye atarak
02:01
who are puttingkoyarak,
45
106000
2000
çok ıssız ve acımasız yerlerde
02:03
literallyharfi harfine at timeszamanlar, theironların liveshayatları at stakekazık
46
108000
2000
evrenden gelen
02:05
workingçalışma in some very remoteuzak and very hostiledüşmanca placesyerler
47
110000
3000
en düşük sinyalleri yakalamak uğruna
02:08
so that they mayMayıs ayı gathertoplamak the faintestEn ufak signalssinyalleri from the cosmosEvren
48
113000
4000
bizim kainatı anlayabilmemiz için yaptıkları
02:12
in ordersipariş for us to understandanlama this universeEvren.
49
117000
3000
çalışmaları belgelemekle geçiriyorum.
02:15
And I first beginbaşla with a piepasta chartgrafik --
50
120000
2000
Ve ilk bir pasta tablosuyla başlıyorum.
02:17
and I promisesöz vermek this is the only piepasta chartgrafik
51
122000
2000
Ve size söz, bu tüm sunumdaki
02:19
in the wholebütün presentationsunum --
52
124000
2000
tek pasta tablosu.
02:21
but it setskümeler up the statebelirtmek, bildirmek of our knowledgebilgi of the cosmosEvren.
53
126000
4000
Ama bu tablo evrenle ilgili bilgi konumumuzu kuruyor.
02:25
All the theoriesteoriler in physicsfizik that we have todaybugün
54
130000
3000
Bugün fizik dalındaki tüm kuramlar
02:28
properlyuygun şekilde explainaçıklamak what is calleddenilen normalnormal mattermadde --
55
133000
2000
uygun olarak neyin normal madde --
02:30
the stuffşey that we're all madeyapılmış of --
56
135000
2000
hepimizin neden yapılmış olduğunu --
02:32
and that's fourdört percentyüzde of the universeEvren.
57
137000
2000
açıklar ve bu da evrenin yüzde dördüdür.
02:34
AstronomersGökbilimciler and cosmologistsoluştuğu and physicistsfizikçiler think
58
139000
3000
Gökbilimciler, kainat bilimcileri ve fizikçiler düşünürler ki
02:37
that there is something calleddenilen darkkaranlık mattermadde in the universeEvren,
59
142000
3000
evrende karanlık madde denilen bir şey vardır,
02:40
whichhangi makesmarkaları up 23 percentyüzde of the universeEvren,
60
145000
2000
ki bu evrenin yüzde 23'ünü kapsar,
02:42
and something calleddenilen darkkaranlık energyenerji,
61
147000
2000
ve bir de karanlık enerji denilen birşey,
02:44
whichhangi permeatesnüfuz the fabrickumaş of space-timeUzay-zaman,
62
149000
2000
bu da uzay-zaman bünyesine sinmiştir,
02:46
that makesmarkaları up anotherbir diğeri 73 percentyüzde.
63
151000
2000
ve ayrıca yüzde 73'ünü kapsar.
02:48
So if you look at this piepasta chartgrafik, 96 percentyüzde of the universeEvren,
64
153000
3000
Öyleyse, bu pasta tablosuna bakarsanız, evrenin yüzde 96'sı
02:51
at this pointpuan in our explorationkeşif of it,
65
156000
2000
şu anda bizim keşfedebildiğimiz kadarıyla,
02:53
is unknownBilinmeyen or not well understoodanladım.
66
158000
3000
bilinmezdir ya da iyi anlaşılmamıştır.
02:56
And mostçoğu of the experimentsdeneyler, telescopesteleskoplar that I wentgitti to see
67
161000
3000
Ve benim de görmek için gittiğim deneylerin ve teleskopların çoğu
02:59
are in some way addressingadresleme this questionsoru,
68
164000
3000
bir şekilde bu konuya odaklanmışlar,
03:02
these two twinikiz mysteriesgizemler of darkkaranlık mattermadde and darkkaranlık energyenerji.
69
167000
3000
bu çift ikiz karanlık madde ve karanlık enerji gizemine.
03:05
I will take you first to an undergroundyeraltı mineMayın
70
170000
2000
Önce sizi bir yeraltı madenine götüreceğim
03:07
in NorthernKuzey MinnesotaMinnesota
71
172000
2000
kuzey Minnesota'da
03:09
where people are looking
72
174000
2000
insanların aradığı birşey için,
03:11
for something calleddenilen darkkaranlık mattermadde.
73
176000
2000
adı karanlık madde.
03:13
And the ideaFikir here is that they are looking for a signişaret
74
178000
3000
Buradaki amaç, karanlık maddenin bulucuları
03:16
of a darkkaranlık mattermadde particleparçacık hittingisabet one of theironların detectorsdedektörleri.
75
181000
3000
tetiklediğinin belirtisini görmek.
03:19
And the reasonneden why they have to go undergroundyeraltı
76
184000
2000
Yeraltında olmamızın sebebi
03:21
is that, if you did this experimentdeney on the surfaceyüzey of the EarthDünya,
77
186000
3000
eğer bu deneyi yeryüzünde yaparsak
03:24
the sameaynı experimentdeney would be swampedgömülmek by signalssinyalleri
78
189000
2000
bu aynı deney
03:26
that could be createdoluşturulan by things like cosmickozmik raysışınları,
79
191000
2000
evrensel ışınları,
03:28
ambientortam radioradyo activityaktivite,
80
193000
2000
çevredeki radyo etkinliğini,
03:30
even our ownkendi bodiesbedenler. You mightbelki not believe it,
81
195000
3000
hatta vücudumuzan gelen sinyalleri çekerdi. Buna inanmayabilirsiniz,
03:33
but even our ownkendi bodiesbedenler are radioactiveradyoaktif enoughyeterli to disturbrahatsız this experimentdeney.
82
198000
3000
ama kendi vücudumuz bile bu deneyi bozacak kadar radyoaktivite taşır.
03:36
So they go deepderin insideiçeride minesmayınlar
83
201000
3000
Bu yüzden maden ocaklarının derinliklerine
03:39
to find a kindtür of environmentalçevre silenceSessizlik
84
204000
2000
öyle bir sessizlik ortamı bulmak için
03:41
that will allowizin vermek them to hearduymak
85
206000
2000
bir karanlık madde taneciği uğultusunun
03:43
the pingping of a darkkaranlık mattermadde particleparçacık hittingisabet theironların detectorDedektör.
86
208000
3000
bulucularına isabet etmesini sağlayabilmek için iniyorlar.
03:46
And I wentgitti to see one of these experimentsdeneyler,
87
211000
2000
Ve ben bu deneylerden birini gözlemlemeye gittim,
03:48
and this is actuallyaslında -- you can barelyzar zor see it,
88
213000
2000
ve bunu aslında -- görmek zordu,
03:50
and the reasonneden for that is it's entirelyBaştan sona darkkaranlık in there --
89
215000
3000
ve bunun sebebi, içerisi tamamen karanlık.
03:53
this is a cavernMağara that was left behindarkasında by the minersmadenciler
90
218000
3000
Bu mağara boşluğu madenciler tarafindan
03:56
who left this mineMayın in 1960.
91
221000
2000
1960 yılında terkedilmişdi.
03:58
And physicistsfizikçiler camegeldi and startedbaşladı usingkullanma it
92
223000
2000
Ve fizikçiler gelip burayı
04:00
sometimebazen in the 1980s.
93
225000
2000
1980 yıllarında kullanmaya başladılar.
04:02
And the minersmadenciler in the earlyerken partBölüm of the last centuryyüzyıl
94
227000
3000
Ve madenciler, geçen yüzyılın başlarında
04:05
workedişlenmiş, literallyharfi harfine, in candlelightmum ışığı.
95
230000
2000
burada resmen mum ışığında çalışdılar.
04:07
And todaybugün, you would see this insideiçeride the mineMayın,
96
232000
2000
Ve bugün, bunu madenin içerisinde görebilirsiniz
04:09
halfyarım a milemil undergroundyeraltı.
97
234000
2000
yerin yarım mil altında.
04:11
This is one of the largesten büyük undergroundyeraltı labslaboratuarları in the worldDünya.
98
236000
2000
Bu dünyadaki en büyük yeraltı laboratuvarlarından biri.
04:13
And, amongarasında other things, they're looking for darkkaranlık mattermadde.
99
238000
3000
Ve, bir çok şeyin yanısıra, karanlık madde arıyorlar.
04:16
There is anotherbir diğeri way to searcharama for darkkaranlık mattermadde,
100
241000
2000
Karanlık madde bulmanın bir yolu daha var,
04:18
whichhangi is indirectlydolaylı olarak.
101
243000
2000
bu da dolaylı yoldan.
04:20
If darkkaranlık mattermadde existsvar in our universeEvren,
102
245000
2000
Eğer karanlık madde evrenimizde ve
04:22
in our galaxygökada,
103
247000
2000
samanyolunda varsa,
04:24
then these particlesparçacıklar should be smashingSmashing togetherbirlikte
104
249000
2000
öyleyse bu tanecikler birbirlerine çarpışmalı
04:26
and producingüreten other particlesparçacıklar that we know about --
105
251000
3000
ve bildiğimiz başka tanecikleri oluşturmalı --
04:29
one of them beingolmak neutrinosNötrinoları.
106
254000
2000
bunların biri nötrinolar.
04:31
And neutrinosNötrinoları you can detectbelirlemek
107
256000
2000
Ve nötrinoları, su moleküllerine çarptıklarında
04:33
by the signatureimza they leaveayrılmak
108
258000
2000
bıraktıkları kendilerine özel
04:35
when they hitvurmak waterSu moleculesmoleküller.
109
260000
2000
izden algılamak mümkün.
04:37
When a neutrinonötrino hitsisabetler a waterSu moleculemolekül
110
262000
2000
Bir nötrino bir su molekülüne çarptığında
04:39
it emitsyayar a kindtür of bluemavi lightışık,
111
264000
2000
bir tür mavi ışık yayar,
04:41
a flashflaş of bluemavi lightışık,
112
266000
2000
parlak bir mavi ışık,
04:43
and by looking for this bluemavi lightışık,
113
268000
2000
ve bu mavi ışığa bakarak,
04:45
you can essentiallyesasen understandanlama something about the neutrinonötrino
114
270000
2000
temel olarak nötrino hakkında birşey anlayabilirsiniz
04:47
and then, indirectlydolaylı olarak, something about the darkkaranlık mattermadde
115
272000
3000
sonra, dolaylı yoldan, karanlık madde hakkında da bir şey
04:50
that mightbelki have createdoluşturulan this neutrinonötrino.
116
275000
2000
belki bu nötrinoyu oluşturmuşdu.
04:52
But you need very, very largegeniş volumeshacimleri of waterSu
117
277000
3000
Fakat çok ama çok miktarda su
04:55
in ordersipariş to do this.
118
280000
2000
gerekir bunu yapmak için.
04:57
You need something like tensonlarca of megatonsmegaton of waterSu --
119
282000
2000
Onlarca megaton suya
04:59
almostneredeyse a gigatongigaton of waterSu --
120
284000
2000
neredeyse bir gigaton suya ihtiyaç vardır --
05:01
in ordersipariş to have any chanceşans of catchingbulaşıcı this neutrinonötrino.
121
286000
3000
bu nötrinoyu herhangibir yakalama şansı olması için.
05:04
And where in the worldDünya would you find suchböyle waterSu?
122
289000
2000
Ve dünyanın neresinde bu kadar su bulabir siniz?
05:06
Well the RussiansRuslar have a tanktank in theironların ownkendi backyardarka bahçe.
123
291000
3000
Rusların arka bahçelerinde bir depo var.
05:09
This is LakeGöl BaikalBaykal.
124
294000
2000
Bu Baykal Gölü.
05:11
It is the largesten büyük lakegöl in the worldDünya. It's 800 kmkm long.
125
296000
3000
Dünyadaki en büyük göl. 800 km uzunluğunda.
05:14
It's about 40 to 50 kmkm widegeniş
126
299000
2000
40'la 50 km genişliğinde
05:16
in mostçoğu placesyerler,
127
301000
2000
bir çok yerinde,
05:18
and one to two kilometerskilometre deepderin.
128
303000
2000
ve bir-iki kilometre derinliğinde.
05:20
And what the RussiansRuslar are doing
129
305000
2000
Rusların yaptıkları da
05:22
is they're buildingbina these detectorsdedektörleri
130
307000
2000
öyle bir bulucular kuruyorlar ki
05:24
and immersingçeker them about a kilometerkilometre beneathaltında the surfaceyüzey of the lakegöl
131
309000
3000
bunları gölün yüzeyinin yaklaşık bir kilometre altına indiriyorlar
05:27
so that they can watch for these flashesyanıp söner of bluemavi lightışık.
132
312000
3000
bu şekilde mavi ışıkların parıltılarını gözlemleyebilmek için.
05:30
And this is the scenefaliyet alani, sahne that greetedkarşıladı me when I landedindi there.
133
315000
3000
Ben oraya vardığımda da beni bu manzara karşıladı.
05:33
This is LakeGöl BaikalBaykal
134
318000
2000
Bu, Siberya kışının doruğundaki
05:35
in the peakzirve of the SiberianSibirya winterkış.
135
320000
2000
Baykal Gölü.
05:37
The lakegöl is entirelyBaştan sona frozendondurulmuş.
136
322000
2000
Göl tamamen donmuş.
05:39
And the linehat of blacksiyah dotsnoktalar
137
324000
3000
Ve arka planda görünen,
05:42
that you see in the backgroundarka fon,
138
327000
2000
yerdeki kara noktacıklar çizgisi de
05:44
that's the icebuz campkamp where the physicistsfizikçiler are workingçalışma.
139
329000
2000
fizikçilerin çalıştıkları buz kampı.
05:46
The reasonneden why they have to work in winterkış
140
331000
2000
Kışın çalışmalarının sebebi ise,
05:48
is because they don't have the moneypara to work in summeryaz and springbahar,
141
333000
3000
bahar ve yaz çalışmak için paralarının olmayışı,
05:51
whichhangi, if they did that,
142
336000
2000
öyle yapmış olsalar,
05:53
they would need shipsgemiler and submersiblessubmersibles to do theironların work.
143
338000
2000
bu işi yapmak için gemilere ve denizaltı araçlarına ihtiyaçları olacağındandır.
05:55
So they wait untila kadar winterkış --
144
340000
2000
Bu yüzden kışa kadar bekliyorlar --
05:57
the lakegöl is completelytamamen frozendondurulmuş over --
145
342000
2000
göl tamamen donana kadar --
05:59
and they use this meter-thickmetre kalınlığında icebuz
146
344000
2000
ve bu bir metre kalınlığındaki buzu
06:01
as a platformplatform on whichhangi to establishkurmak theironların icebuz campkamp and do theironların work.
147
346000
3000
çalışmalarını yapmak için buz kamplarına yüzey olarak kullanıyorlar.
06:04
So this is the RussiansRuslar workingçalışma on the icebuz
148
349000
4000
İşte bunlar Siberya kışının doruğunda
06:08
in the peakzirve of the SiberianSibirya winterkış.
149
353000
2000
çalışan Ruslar.
06:10
They have to drillmatkap holesdelikler in the icebuz,
150
355000
2000
Buzun içinde delik oymaları,
06:12
divedalış down into the waterSu -- coldsoğuk, coldsoğuk waterSu --
151
357000
2000
suya dalmaları -- ki su çok çok soğuk --
06:14
to get holdambar of the instrumentEnstrüman, bringgetirmek it up,
152
359000
3000
aleti yakalayıp, yukarı çıkartmaları,
06:17
do any repairsonarım and maintenancebakım that they need to do,
153
362000
3000
gerekli her türlü tamirat ve bakımı yapmaları,
06:20
put it back and get out before the icebuz meltserir.
154
365000
2000
sonra geriye yerleştirip buzlar erimeden oradan ayrılmaları gerekiyor.
06:22
Because that phaseAşama of solidkatı icebuz lastssürer for two monthsay
155
367000
2000
Çünkü, buz o şekilde sadece iki ay katı olarak kalıyor,
06:24
and it's fulltam of cracksçatlaklar.
156
369000
2000
ve her yerinde çatlaklar var.
06:26
And you have to imaginehayal etmek, there's an entiretüm sea-likeDeniz gibi lakegöl
157
371000
3000
Ve düşünün bir kere, bu zeminin altında deniz gibi,
06:29
underneathaltında, movinghareketli.
158
374000
2000
hareket eden bir göl var.
06:31
I still don't understandanlama this one RussianRusça man
159
376000
3000
Hâlâ, şu bir Rus'u anlamış değilim,
06:34
workingçalışma in his bareçıplak chestgöğüs,
160
379000
2000
üstü çıplak çalışıyor,
06:36
but that tellsanlatır you how hardzor he was workingçalışma.
161
381000
3000
ama demek ki o kadar sıkı çalışıyor.
06:39
And these people, a handfulavuç of people,
162
384000
2000
Ve bu insanlar, bir avuç insan,
06:41
have been workingçalışma for 20 yearsyıl,
163
386000
2000
20 yıldır çalışıyorlar,
06:43
looking for particlesparçacıklar that mayMayıs ayı or mayMayıs ayı not existvar olmak.
164
388000
2000
varolması olası ya da olmayan parçacıkları arıyorlar.
06:45
And they have dedicatedadanmış theironların liveshayatları to it.
165
390000
3000
Ve hayatlarını buna adamışlar.
06:48
And just to give you an ideaFikir,
166
393000
2000
Ve sadece size bir fikir vermek için söyleyeyim,
06:50
they have spentharcanmış 20 millionmilyon over 20 yearsyıl.
167
395000
3000
20 yıldan fazla bir sürede 20 milyon harcamışlar.
06:53
It's very harshsert conditionskoşullar.
168
398000
2000
Bunlar çok zor koşullar.
06:55
They work on a shoestringaz parayla budgetbütçe.
169
400000
2000
Kıt kanaat bir bütçeyle çalışıyorlar.
06:57
The toiletstuvaletler there are literallyharfi harfine holesdelikler in the groundzemin
170
402000
2000
Tuvalet diye yerdeki delikleri kullanıyorlar,
06:59
coveredkapalı with a woodenahşap shackkulübe.
171
404000
3000
tahta bir barakayla örtülmüş.
07:02
And it's that basictemel,
172
407000
2000
Bu çok basit bir şey belki,
07:04
but they do this everyher yearyıl.
173
409000
2000
ama bunu her yıl yapıyorlar.
07:06
From SiberiaSibirya to the AtacamaAtacama DesertÇöl in ChileŞili,
174
411000
3000
Siberya'dan Şili'nin Atakama çölüne,
07:09
to see something calleddenilen The Very LargeBüyük TelescopeTeleskop.
175
414000
2000
Çok Büyük Teleskop denilen şeyi görmeye.
07:11
The Very LargeBüyük TelescopeTeleskop
176
416000
2000
Çok Büyük Teleskop,
07:13
is one of these things that astronomersastronomlar do --
177
418000
2000
bu gökbilimcilerin yaptığı bir şey --
07:15
they nameisim theironların telescopesteleskoplar ratherdaha doğrusu unimaginativelyunimaginatively.
178
420000
2000
teleskoplarını yaratıcı olmayan bir şekilde isimlendirmeleri.
07:17
I can tell you for a factgerçek,
179
422000
2000
Size şunu kesin olarak söyleyebilirim,
07:19
that the nextSonraki one that they're planningplanlama is calleddenilen The ExtremelySon derece LargeBüyük TelescopeTeleskop.
180
424000
3000
bir sonrakinin adını Aşırı Büyük Teleskop koymayı planlıyorlar.
07:22
(LaughterKahkaha)
181
427000
2000
(Gülüşme)
07:24
And you wouldn'tolmaz believe it,
182
429000
2000
Ve buna inanmazsınız ama,
07:26
but the one after that is going to be calleddenilen The OverwhelminglyEzici bir çoğunlukla LargeBüyük TelescopeTeleskop.
183
431000
3000
ondan sonraki de Ezici Büyüklükteki Teleskop olarak adlandırılacak.
07:29
But nonethelessyine de,
184
434000
2000
Fakat yine de,
07:31
it's an extraordinaryolağanüstü pieceparça of engineeringmühendislik.
185
436000
2000
bu, çok muhteşem bir mühendislik ürünü.
07:33
These are fourdört 8.2 metermetre telescopesteleskoplar.
186
438000
3000
Bunlar dört adet 8.2 metre teleskop.
07:36
And these telescopesteleskoplar, amongarasında other things,
187
441000
2000
Ve bu teleskoplar, diğer şeylerin yanında,
07:38
they're beingolmak used to studyders çalışma
188
443000
2000
araştırma için kullanılıyor
07:40
how the expansiongenişleme of the universeEvren is changingdeğiştirme with time.
189
445000
3000
zaman içinde evrenin genişlemesinin nasıl değiştiğini.
07:43
And the more you understandanlama that,
190
448000
2000
Ve bunu daha da anladıkça,
07:45
the better you would understandanlama
191
450000
2000
-- evreni oluşturan -- bu karanlık enerjinin ne olduğunu
07:47
what this darkkaranlık energyenerji that the universeEvren is madeyapılmış of is all about.
192
452000
3000
daha da iyi anlayabilirsiniz.
07:50
And one pieceparça of engineeringmühendislik that I want to leaveayrılmak you with
193
455000
3000
Ve teleskopla ilgili size son iletmek istediğim
07:53
as regardsSaygılarımızla this telescopeteleskop
194
458000
2000
bir mühendislik eseri olan
07:55
is the mirrorayna.
195
460000
2000
aynasıdır.
07:57
EachHer mirrorayna, there are fourdört of them,
196
462000
2000
Her ayna, bunlardan dört tane var,
07:59
is madeyapılmış of a singletek pieceparça of glassbardak,
197
464000
2000
tek bir parça camdan yapılmış,
08:01
a monolithicyekpare pieceparça of high-techyüksek teknoloji ceramicSeramik,
198
466000
2000
bu yekpare parça ileri teknoloji seramikdir ve
08:03
that has been groundzemin down and polishedcilalı to suchböyle accuracydoğruluk
199
468000
3000
öyle bir ince işçilikle inceltilmiş ve cilâlanmıştır ki
08:06
that the only way to understandanlama what that is
200
471000
3000
bunu tek anlamanın yolu
08:09
is [to] imaginehayal etmek a cityŞehir like ParisParis,
201
474000
2000
Paris gibi bir şehir düşünmek,
08:11
with all its buildingsbinalar and the EiffelEiffel TowerKule,
202
476000
3000
bütün binaları ve Eyfel Kulesiyle,
08:14
if you grindeziyet down ParisParis to that kindtür of accuracydoğruluk,
203
479000
3000
eğer Paris gibi bir şehiri öyle bir ayarla inceltseniz,
08:17
you would be left with bumpstümsekleri that are one millimetermilimetre highyüksek.
204
482000
4000
geriye kalan tümsekler sadece bir milimetre yüksekliğinde olur.
08:21
And that's the kindtür of polishingcilalama that these mirrorsaynalar have enduredkatlandığımız.
205
486000
3000
İşte bu aynalar böyle bir cilanlanmayı kaldırmıştır.
08:24
An extraordinaryolağanüstü setset of telescopesteleskoplar.
206
489000
2000
Çok müthiş teleskoplar bunlar.
08:26
Here'sİşte anotherbir diğeri viewgörünüm of the sameaynı.
207
491000
2000
İşte aynısının başka bir görünüşü.
08:28
The reasonneden why you have to buildinşa etmek these telescopesteleskoplar
208
493000
2000
Böyle teleskopların kurulmasının gereği,
08:30
in placesyerler like the AtacamaAtacama DesertÇöl
209
495000
2000
Atakama Çölü gibi yerlerde,
08:32
is because of the highyüksek altitudeRakım desertçöl.
210
497000
3000
yüksek irtifalı çöller olmasından kaynaklanıyor.
08:35
The drykuru airhava is really good for telescopesteleskoplar,
211
500000
3000
Kuru hava teleskoplar için çok elverişli,
08:38
and alsoAyrıca, the cloudbulut coverkapak is belowaltında the summitzirve of these mountainsdağlar
212
503000
2000
ve ayrıca, bulut örtüsü dağın zirvesinin aşağısında
08:40
so that the telescopesteleskoplar have
213
505000
2000
böylece teleskoplar
08:42
about 300 daysgünler of clearaçık skiesgökyüzü.
214
507000
2000
300 gün bulutsuz gökyüzüne hakim olabiliyor.
08:44
FinallySon olarak, I want to take you to AntarcticaAntarktika.
215
509000
2000
En son, sizi Antartika'ya götürmek istiyorum.
08:46
I want to spendharcamak mostçoğu of my time on this partBölüm of the worldDünya.
216
511000
4000
Zamanımın çoğunu, dünyanın bu bölümünde geçirmek isterim.
08:50
This is cosmology'skozmoloji'nın finalnihai frontiersınır.
217
515000
2000
Burası, evrenbilimin son sınırı.
08:52
Some of the mostçoğu amazingşaşırtıcı experimentsdeneyler,
218
517000
2000
En müthiş deneylerin bazıları,
08:54
some of the mostçoğu extremeaşırı experimentsdeneyler,
219
519000
2000
en zorlu deneylerin bazıları,
08:56
are beingolmak donetamam in AntarcticaAntarktika.
220
521000
2000
Antarktika'da yapılıyor.
08:58
I was there to viewgörünüm something calleddenilen a long-durationuzun süreli balloonbalon flightuçuş,
221
523000
3000
Uzun-süreli balon uçuşu diye bir şeyi gözetlemek için oradaydım,
09:01
whichhangi basicallytemel olarak takes telescopesteleskoplar and instrumentsenstrümanlar
222
526000
3000
bu açıkçası, teleskopları ve aletleri
09:04
all the way to the upperüst atmosphereatmosfer,
223
529000
2000
taa üst atmosfere,
09:06
the upperüst stratospherestratosfer, 40 kmkm up.
224
531000
3000
üst stratosfere, 40 km yukarıya çıkartıyor.
09:09
And that's where they do theironların experimentsdeneyler,
225
534000
2000
Ve deneylerini orada yapıyorlar,
09:11
and then the balloonbalon, the payloadyük, is broughtgetirdi down.
226
536000
3000
ve sonra balon ve yükü yere indiriliyor.
09:14
So this is us landinginiş on the RossRoss IceBuz ShelfRaf in AntarcticaAntarktika.
227
539000
3000
İşte bu Antartika'daki Ross Buz Tabakasına inen biziz.
09:17
That's an AmericanAmerikan C-C-17 cargokargo planeuçak
228
542000
2000
Bu bir Amerikan C-17 kargo uçağı
09:19
that flewuçtu us from NewYeni ZealandZelanda
229
544000
2000
bizi Yeni Zelanda'dan
09:21
to McMurdoMcMurdo in AntarcticaAntarktika.
230
546000
2000
Antarktika'daki McMurdo'ya uçuran.
09:23
And here we are about to boardyazı tahtası our busotobüs.
231
548000
2000
Ve burda otobüsümüze binmek üzereyiz.
09:25
And I don't know if you can readokumak the letteringyazı,
232
550000
2000
Bilmem harfleri okuyabildiniz mi ama,
09:27
but it saysdiyor, "IvanIvan the TerribusTerribus."
233
552000
3000
"Beterbüs Ivan" yazıyor.
09:30
And that's takingalma us to McMurdoMcMurdo.
234
555000
3000
Ve bu bizi McMurdo'ya götürüyor.
09:33
And this is the scenefaliyet alani, sahne that greetsselamlıyor you in McMurdoMcMurdo.
235
558000
3000
Ve bu da McMurdo'da sizi karşılayan görüntü.
09:36
And you barelyzar zor mightbelki be ableyapabilmek to make out
236
561000
2000
Ve belki ancak çıkartıyorsunuzdur ama
09:38
this hutkulübe here.
237
563000
2000
burada bir kulübe var.
09:40
This hutkulübe was builtinşa edilmiş by RobertRobert FalconŞahin ScottScott and his menerkekler
238
565000
3000
Bu kulübe Robert Falcon Scott ve adamları tarafından
09:43
when they first camegeldi to AntarcticaAntarktika
239
568000
2000
Antarktika'ya ilk geldiklerinde
09:45
on theironların first expeditionsefer to go to the SouthGüney PoleKutup.
240
570000
2000
Güney Kutubuna olan ilk seferlerinde yapılmış.
09:47
Because it's so coldsoğuk,
241
572000
2000
Çok soğuk olduğundan,
09:49
the entiretüm contentsiçindekiler of that hutkulübe is still as they left it,
242
574000
3000
kulübenin içinde bıraktıkları herşey hâlâ dokunulmamış gibi,
09:52
with the remnantskalıntıları of the last mealyemek they cookedpişmiş still there.
243
577000
3000
son pişirdikleri yemeğin artıkları dahil.
09:55
It's an extraordinaryolağanüstü placeyer.
244
580000
2000
Çok olağanüstü bir yer.
09:57
This is McMurdoMcMurdo itselfkendisi. About a thousandbin people work here in summeryaz,
245
582000
3000
Burası McMurdo'nun kendisi. Yazın burada bin kadar insan çalışır,
10:00
and about 200 in winterkış
246
585000
2000
ve kışın 200 kadar
10:02
when it's completelytamamen darkkaranlık for sixaltı monthsay.
247
587000
2000
burası altı ay boyunca tamamen karanlık iken.
10:04
I was here to see the launchbaşlatmak
248
589000
2000
Buraya özellikle bir aletin
10:06
of this particularbelirli typetip of instrumentEnstrüman.
249
591000
2000
atılışını görmek için geldim.
10:08
This is a cosmickozmik rayRay experimentdeney
250
593000
2000
Bu bir evrensel ışın deneyi
10:10
that has been launchedbaşlattı all the way to the upper-stratosphereüst stratosfer
251
595000
3000
taa üst stratosfere kadar atılmış
10:13
to an altitudeRakım of 40 kmkm.
252
598000
2000
irtifası 40 km civarında.
10:15
What I want you to imaginehayal etmek is this is two tonston in weightağırlık.
253
600000
3000
Gözönüne getirmenizi istediğim şey, bu alet iki ton ağırlığında.
10:18
So you're usingkullanma a balloonbalon
254
603000
2000
Yani bir balon kullanıp
10:20
to carrytaşımak something that is two tonston
255
605000
2000
iki ton ağırlığında bir şey taşıyorsunuz
10:22
all the way to an altitudeRakım of 40 kmkm.
256
607000
3000
taa 40 km irtifaya kadar.
10:25
And the engineersmühendisler, the techniciansteknisyenleri, the physicistsfizikçiler
257
610000
3000
Ve mühendisler, teknisyenler, ve fizikçilerin
10:28
have all got to assemblebirleştirmek on the RossRoss IceBuz ShelfRaf,
258
613000
3000
hepsi Ross Buz Tabakasında toplanıyorlar
10:31
because AntarcticaAntarktika -- I won'talışkanlık go into the reasonsnedenleri why --
259
616000
3000
çünkü Antarktika -- sebeplerini anlatmayacağım --
10:34
but it's one of the mostçoğu favorableolumlu placesyerler for doing these balloonbalon launcheslansmanlar,
260
619000
2000
bu balon deneylerini yapmak için en elverişli koşullara sahip olan yerlerden biri,
10:36
exceptdışında for the weatherhava.
261
621000
2000
hava durumu dışında.
10:38
The weatherhava, as you can imaginehayal etmek,
262
623000
2000
Havalar, hayâl edebileceğiniz gibi,
10:40
this is summeryaz, and you're standingayakta on 200 ftft of icebuz.
263
625000
2000
bu yaz olmasına rağmen, 61 metre olan bir buz parçasında duruyorsunuz.
10:42
And there's a volcanoVolkan behindarkasında,
264
627000
2000
Ve arkada bir yanardağ var,
10:44
whichhangi has glaciersbuzullar at the very topüst.
265
629000
2000
üzeri buzullarla kaplı.
10:46
And what they have to do
266
631000
2000
Ve yapmaları gereken şey
10:48
is they have to assemblebirleştirmek the entiretüm balloonbalon --
267
633000
2000
tüm balonu, -- kumaşı, paraşütü ve herşeyiyle --
10:50
the fabrickumaş, parachuteparaşüt and everything -- on the icebuz
268
635000
3000
buz üstünde inşâ etmek
10:53
and then filldoldurmak it up with heliumHelyum.
269
638000
2000
ve sonra da helyum gazıyla şişirmek.
10:55
And that processsüreç takes about two hourssaatler.
270
640000
2000
Ve bu işlem yaklaşık iki saat alıyor.
10:57
And the weatherhava can changedeğişiklik as they're puttingkoyarak togetherbirlikte this wholebütün assemblymontaj.
271
642000
3000
Ve bu tüm işlemi gerçekleştirirken, hava değişebiliyor.
11:00
For instanceörnek, here they are layingdöşeme down the balloonbalon fabrickumaş behindarkasında,
272
645000
3000
Örneğin, burada balonun kumaşını arka tarafa yerleştiriyorlar,
11:03
whichhangi is eventuallysonunda going to be filleddolu up with heliumHelyum.
273
648000
3000
bu da en son helyum gazıyla şişecek.
11:06
Those two truckskamyonlar you see at the very endson
274
651000
2000
Şu arkada en uzakta gördüğünüz iki kamyon
11:08
carrytaşımak 12 tankstanklar eachher of compressedsıkıştırılmış heliumHelyum.
275
653000
3000
12'şer tüp sıkıştırılmış helyum gazı taşır.
11:11
Now, in casedurum the weatherhava changesdeğişiklikler before the launchbaşlatmak,
276
656000
3000
Şimdi, eğer bırakılmadan önce hava değişirse,
11:14
they have to actuallyaslında packpaket everything back up into theironların boxeskutuları
277
659000
3000
her şeyi tekrar kutularına geri yerleştirmeleri
11:17
and take it out back to McMurdoMcMurdo Stationİstasyonu.
278
662000
3000
ve McMurda istasyonuna geri götürmeleri gerekiyor.
11:20
And this particularbelirli balloonbalon,
279
665000
2000
Ve özellikle bu balon,
11:22
because it has to launchbaşlatmak two tonston of weightağırlık,
280
667000
2000
çünkü iki ton ağırlık taşıması gerektiğinden,
11:24
is an extremelyson derece hugeKocaman balloonbalon.
281
669000
3000
devasa bir balon.
11:27
The fabrickumaş aloneyalnız weighsağırlığındadır two tonston.
282
672000
2000
Kumaşın kendisi iki ton ağırlığında.
11:29
In ordersipariş to minimizeküçültmek the weightağırlık,
283
674000
3000
Yükü en aza indirmek için,
11:32
it's very thinince, it's as thinince as a sandwichsandviç wrappersarmalayıcı.
284
677000
2000
kumaş çok ince, sandviç kağıdı kadar ince.
11:34
And if they have to packpaket it back,
285
679000
2000
Ve yine paket etmeleri gerekirse,
11:36
they have to put it into boxeskutuları
286
681000
2000
iki kutuya koyup
11:38
and stampkaşe on it so that it fitsnöbetleri into the boxkutu again --
287
683000
3000
üzerine basmaları gerekiyor ki kutuya yine sığsın --
11:41
exceptdışında, when they did it first,
288
686000
2000
sadece bunu ilk defa
11:43
it would have been donetamam in TexasTexas.
289
688000
2000
Teksas'da yaptıkları zamanın haricinde.
11:45
Here, they can't do it with the kindtür shoesayakkabı they're wearinggiyme,
290
690000
3000
Burada, giydikleri ayakkabılarıyla üzerine basamayacakları için
11:48
so they have to take theironların shoesayakkabı off,
291
693000
2000
mecburen ayakkabılarını çıkartıp
11:50
get barefootyalınayak into the boxeskutuları, in this coldsoğuk,
292
695000
2000
bu soğukta, kutuların içine çıplak ayakla girip
11:52
and do that kindtür of work.
293
697000
2000
böyle bir iş yapıyorlar.
11:54
That's the kindtür of dedicationithaf these people have.
294
699000
2000
İşte bu insanlar kendilerini işlerine bu kadar adamış.
11:56
Here'sİşte the balloonbalon beingolmak filleddolu up with heliumHelyum,
295
701000
2000
Burada balon helyum gazıyla şişiriliyor,
11:58
and you can see it's a gorgeousmuhteşem sightgörme.
296
703000
2000
ve gördünüz gibi harika bir görüntü.
12:00
Here'sİşte a scenefaliyet alani, sahne
297
705000
2000
Bu manzara da
12:02
that showsgösterileri you the balloonbalon and the payloadyük end-to-enduçtan uca.
298
707000
2000
balonu ve yükünü baştan sona gösteriyor.
12:04
So the balloonbalon is beingolmak filleddolu up with heliumHelyum on the left-handsol sideyan,
299
709000
3000
Sol tarafta balon helyum gazıyla dolduruluyor,
12:07
and the fabrickumaş actuallyaslında runskoşar all the way to the middleorta
300
712000
3000
ve kumaş aslında orta noktaya kadar uzanıyor
12:10
where there's a pieceparça of electronicselektronik and explosivesPatlayıcı
301
715000
3000
burada elektronik bir parça ve patlayıcılar var
12:13
beingolmak connectedbağlı to a parachuteparaşüt,
302
718000
2000
ve paraşüte bağlanıyor,
12:15
and then the parachuteparaşüt is then connectedbağlı to the payloadyük.
303
720000
2000
sonra da paraşüt yüke bağlanıyor.
12:17
And rememberhatırlamak, all this wiringkablolama is beingolmak donetamam
304
722000
2000
Ve hatırlarsanız, bu kabloların yapımı
12:19
by people in extremeaşırı coldsoğuk, in sub-zerosıfırın temperaturessıcaklıklar.
305
724000
3000
insanlar tarafından sıfırın altında, aşırı soğuk bir havada yapılıyor.
12:22
They're wearinggiyme about 15 kgkg of clothingGiyim and stuffşey,
306
727000
3000
Üzerlerinde yaklaşık 15 kg ağırlığında giysi ve teçhizat taşıyorlar
12:25
but they have to take theironların gloveseldiven off in ordersipariş to do that.
307
730000
3000
ancak bunu yapmak için eldivenlerini çıkartmaları gerekiyor.
12:28
And I would like to sharepay with you a launchbaşlatmak.
308
733000
3000
Ve sizinle bir çıkışı paylaşmak istiyorum.
12:31
(VideoVideo) RadioRadyo: Okay, releaseserbest bırakmak the balloonbalon,
309
736000
2000
(Vidyo) Telsiz: Tamam, balonu bırakın,
12:33
releaseserbest bırakmak the balloonbalon, releaseserbest bırakmak the balloonbalon.
310
738000
3000
balonu bırakın, balonu bırakın.
13:04
AnilAnıl AnanthaswamyAnanthaswamy: And I'll finallyen sonunda like to leaveayrılmak you with two imagesGörüntüler.
311
769000
3000
Anil Ananthaswamy: Ve son olarak sizlerden iki görüntüyle ayrılmak istiyorum.
13:07
This is an observatoryGözlemevi in the HimalayasHimalayalar, in LadakhLadakh in IndiaHindistan.
312
772000
3000
Bu Ladakh, Hindistan'da, Himalaya'larda bir rasathane.
13:10
And the thing I want you to look at here
313
775000
2000
Ve burada bakmanızı istediğim şey,
13:12
is the telescopeteleskop on the right-handsağ el sideyan.
314
777000
2000
sağ üst köşedeki teleskop.
13:14
And on the faruzak left there
315
779000
2000
Ve iyice sol tarafta
13:16
is a 400 year-oldyaş BuddhistBudist monasterymanastır.
316
781000
2000
400 yıllık bir Budist manastırı.
13:18
This is a close-upkapatmak of the BuddhistBudist monasterymanastır.
317
783000
2000
Bu da Budist manastırının yakından görünüşü.
13:20
And I was struckvurdu by the juxtapositionyan yana
318
785000
3000
İnsanlığın sahip olduğu bu iki muazzam disiplinin
13:23
of these two enormousmuazzam disciplinesdisiplinler that humanityinsanlık has.
319
788000
3000
birbirine bitişik olması beni hayrete düşürmüştü.
13:26
One is exploringkeşfetmek the cosmosEvren on the outsidedışında,
320
791000
3000
Bir tanesi dışarıdaki evreni araştırıyor,
13:29
and the other one is exploringkeşfetmek our interior beingolmak.
321
794000
2000
diğeri ise içimizdeki varoluşu.
13:31
And bothher ikisi de requiregerektirir silenceSessizlik of some sortçeşit.
322
796000
3000
Ve ikisi de bir tür sukût gerektiriyor.
13:34
And what struckvurdu me was
323
799000
2000
Ve beni etkileyen de
13:36
everyher placeyer that I wentgitti to to see these telescopesteleskoplar,
324
801000
2000
bu teleskopları görmek için nereye gitsem,
13:38
the astronomersastronomlar and cosmologistsoluştuğu
325
803000
2000
gök ve evrenbilimciler,
13:40
are in searcharama of a certainbelli kindtür of silenceSessizlik,
326
805000
2000
belirli bir sessizliğin peşindeler,
13:42
whetherolup olmadığını it's silenceSessizlik from radioradyo pollutionkirlilik
327
807000
2000
ya telsizlerin havayı kirletmesinden
13:44
or lightışık pollutionkirlilik or whateverher neyse.
328
809000
3000
ya hafif hava kirliliğinden ya da başka şeylerden.
13:47
And it was very obviousaçık
329
812000
2000
Ve bu çok belliydi
13:49
that, if we destroyyıkmak these silentsessiz placesyerler on EarthDünya,
330
814000
2000
eğer ki biz dünyadaki bu sessiz yerleri yok edersek,
13:51
we will be stucksıkışmış on a planetgezegen withoutolmadan the abilitykabiliyet to look outwardsdışarı doğru,
331
816000
3000
dış yöne bakma yeteneğimizi kaybettiğimiz bir gezegende takılıp kalacağız,
13:54
because we will not be ableyapabilmek to understandanlama the signalssinyalleri that come from outerdış spaceuzay.
332
819000
3000
çünkü dış uzaydan gelen sinyalleri anlamamız mümkün olmayacak.
13:57
Thank you.
333
822000
2000
Teşekkürler.
13:59
(ApplauseAlkış)
334
824000
3000
(Alkış)
Translated by Aylin Atay
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Anil Ananthaswamy - Author, journalist
Anil Ananthaswamy specializes in writing about neuroscience and physics. He is the author of "The Man Who Wasn’t There," "The Edge of Physics" and the forthcoming "Through Two Doors at Once."

Why you should listen

Anil Ananthaswamy is a consultant for New Scientist in London. He has worked at the magazine in various capacities since 2000, most recently as deputy news editor. He is also a contributor to National Geographic News.

Ananthaswamy worked as a software engineer in Silicon Valley before training as a journalist at the University of California, Santa Cruz. He's the author of The Edge of Physics (published as The Edge of Reason by Penguin in India) and The Man Who Wasn’t There.

More profile about the speaker
Anil Ananthaswamy | Speaker | TED.com