TEDxBrussels
John Bohannon: Dance vs. powerpoint, a modest proposal
John Bohannon: Mütevazi bir öneri: PowerPoint'e karşı dans
Filmed:
Readability: 4.4
548,132 views
Powerpoint yerine dansçıları kullanın. Bu, bilim yazarı John Bohannon' ın "mütevazi öneri"sidir. Bu muhteşem koreografi edilmiş konuşmada, Black Label Movement'tan dansçıların destekleriyle, John Bohannon kendi görüşünü örneklerle ortaya koyuyor. (TEDxBrüksel'de filme alınmıştır.)
Double-click the English transcript below to play the video.
00:19
(Music)
0
3161
21956
(Müzik)
00:41
Good afternoon.
1
25117
2295
İyi akşamlar.
00:43
As you're all aware, we face difficult economic times.
2
27412
4461
Hepinizin farkında olduğu gibi, zorlu ekonomik zamanlarla karşı karşıyayız.
00:47
I come to you with a modest proposal
3
31873
2452
Ben finansal yükleri hafifletecek
00:50
for easing the financial burden.
4
34325
2532
mütevazi bir teklifle geldim.
00:52
This idea came to me while talking to
5
36857
1533
Bu fikir aklıma MIT'deki fizikçi
00:54
a physicist friend of mine at MIT.
6
38390
2972
bir arkadaşımla konuşurken geldi.
00:57
He was struggling to explain something to me:
7
41362
2689
Bana bir şeyler açıklamaya çabalıyordu:
00:59
a beautiful experiment that uses lasers to cool down matter.
8
44051
4576
Maddeyi soğutmak için lazerleri kullanan güzel bir deney.
01:04
Now he confused me from the very start,
9
48627
1907
Beni ilk başlarda çok şaşırtmıştı;
01:06
because light doesn't cool things down.
10
50534
2354
çünkü ışık eşyaları soğutmaz.
01:08
It makes it hotter. It's happening right now.
11
52888
3449
Isıtır. Şu anda da oluyor.
01:12
The reason that you can see me standing here is because
12
56337
2543
Sizin beni burada ayakta duruyor olarak görebilmenizin sebebi
01:14
this room is filled with more than 100 quintillion photons,
13
58880
3772
bu odanın 100 kentilyondan fazla foton ile dolu olması
01:18
and they're moving randomly through the space, near the speed of light.
14
62652
3535
ve onlar uzayda gelişigüzel olarak ışık hızına yakın bir hızda hareket ediyorlar.
01:22
All of them are different colors,
15
66187
1516
Hepsi farklı renklerde,
01:23
they're rippling with different frequencies,
16
67703
1940
farklı frekanslarda hafifçe dalgalanıyorlar
01:25
and they're bouncing off every surface, including me,
17
69643
2875
ve ben de dahil her yüzeye çarpıp geri sıçrıyorlar,
01:28
and some of those are flying directly into your eyes,
18
72518
2410
bazıları direkt olarak gözünüze doğru uçuyorlar,
01:30
and that's why your brain is forming an image of me standing here.
19
74928
3200
ve bu nedenle beyniniz, benim burada ayakta duran bir görüntümü oluşturuyor.
01:34
Now a laser is different.
20
78128
1655
Lazer ise farklıdır.
01:35
It also uses photons, but they're all synchronized,
21
79783
4003
O da fotonları kullanır fakat hepsi senkronize olmuştur
01:39
and if you focus them into a beam,
22
83786
2707
ve eğer lazerleri bir ışına odaklarsanız,
01:42
what you have is an incredibly useful tool.
23
86493
2395
inanılmaz kullanışlı bir alet elde etmiş olursunuz.
01:44
The control of a laser is so precise
24
88888
2136
Lazerin kontrolü öyle kusursuz ki
01:46
that you can perform surgery inside of an eye,
25
91024
2674
göz ameliyatı yapabilir,
01:49
you can use it to store massive amounts of data,
26
93698
2645
çok büyük miktarda veriyi depolamak için kullanabilir
01:52
and you can use it for this beautiful experiment
27
96343
2330
ve arkadaşımın açıklamakta zorlandığı
01:54
that my friend was struggling to explain.
28
98673
2473
bu güzel deney için kullanabilirsiniz.
01:57
First you trap atoms in a special bottle.
29
101146
3255
İlk olarak atomları özel bir şişe içine sıkıştırırsınız.
02:00
It uses electromagnetic fields to isolate the atoms
30
104401
2960
Bu şişe, atomları çevrenin gürültüsünden yalıtmak için
02:03
from the noise of the environment.
31
107361
2186
elektromanyetik alanları kullanır.
02:05
And the atoms themselves are quite violent,
32
109547
2483
Ve atomların kendisi hayli şiddetlidir,
02:07
but if you fire lasers that are precisely tuned to the right frequency,
33
112030
4044
ama doğru sıklıklarla tam olarak ayarlanan lazerleri ateşlerseniz,
02:11
an atom will briefly absorb those photons
34
116074
2628
bir atom bu fotonları kısa süreliğine emecek
02:14
and tend to slow down.
35
118702
1883
ve yavaşlama eğilimi gösterecektir.
02:16
Little by little it gets colder
36
120585
3312
Sonunda sıfır noktasına
02:19
until eventually it approaches absolute zero.
37
123897
4513
ulaşıncaya kadar yavaş yavaş soğur.
02:24
Now if you use the right kind of atoms and you get them cold enough,
38
128410
3176
Eğer ki doğru çeşit atomları kullanırsanız ve onları yeterince soğutursanız,
02:27
something truly bizarre happens.
39
131586
3777
tamamen tuhaf bir şey meydana gelir.
02:31
It's no longer a solid, a liquid or a gas.
40
135363
2822
O artık ne katı, ne sıvı, ne de gazdır.
02:34
It enters a new state of matter called a superfluid.
41
138185
3940
Maddenin, "tam akışkan" olarak adlandırılan yeni bir haline girer.
02:38
The atoms lose their individual identity,
42
142125
2287
Atomlar kendilerine özgü kimliği kaybederler
02:40
and the rules from the quantum world take over,
43
144412
2827
ve kuantum dünyasının kuralları yönetimi ele geçirir
02:43
and that's what gives superfluids such spooky properties.
44
147239
4095
ve bu, tam akışkanlara böyle gizemli özellikleri veren şeydir.
02:47
For example, if you shine light through a superfluid,
45
151334
3452
Örneğin; bir tam akışkana doğru ışık saçarsanız,
02:50
it is able to slow photons down
46
154786
3025
fotonlar saatte 60 kilometreye kadar
02:53
to 60 kilometers per hour.
47
157811
3159
yavaşlatılabilir.
03:03
Another spooky property is that it flows
48
167585
3053
Bir diğer gizemli özellik ise tamamen kıvamlaşmadan ve
03:06
with absolutely no viscosity or friction,
49
170638
2636
sürtünme olmadan akmasıdır,
03:09
so if you were to take the lid off that bottle,
50
173274
2264
yani eğer şişenin kapağını açarsanız,
03:11
it won't stay inside.
51
175538
2095
içerde kalmayacaktır.
03:13
A thin film will creep up the inside wall,
52
177633
2777
İnce bir tabaka iç duvara sessizce yaklaşacak,
03:16
flow over the top and right out the outside.
53
180410
4224
beklenenden fazla akacak ve dışarıya taşacaktır.
03:20
Now of course, the moment that it does hit the outside environment,
54
184634
2957
Tabii ki, dış çevreye eriştiği an,
03:23
and its temperature rises by even a fraction of a degree,
55
187591
3716
sıcaklığı az bir dereceye kadar artar,
03:27
it immediately turns back into normal matter.
56
191307
2123
sonra hemen normal haline geri döner.
03:29
Superfluids are one of the most fragile things we've ever discovered.
57
193430
3566
Tam akışkanlar şimdiye kadar keşfedilen en hassas şeylerden biridir.
03:32
And this is the great pleasure of science:
58
196996
2361
Ve bu, bilimin büyük bir mutluluğudur:
03:35
the defeat of our intuition through experimentation.
59
199357
4215
önsezilerimizin deney yoluyla mağlubiyeti.
03:39
But the experiment is not the end of the story,
60
203572
1689
Fakat deney hikayenin sonu değildir,
03:41
because you still have to transmit that knowledge to other people.
61
205261
3526
çünkü yine de bilgiyi iletmek zorundasınız.
03:44
I have a Ph.D in molecular biology.
62
208787
2376
Moleküler biyoloji alanında doktoram var.
03:47
I still barely understand what most scientists are talking about.
63
211163
3533
Yine de çoğu bilim adamının hakkında konuştukları şeyleri zar zor anlıyorum.
03:50
So as my friend was trying to explain that experiment,
64
214696
2950
Bu yüzden arkadaşım bu deneyi açıklamaya çalışıyorken,
03:53
it seemed like the more he said,
65
217646
2946
o ne kadar çok anlatırsa, o kadar az
03:56
the less I understood.
66
220592
2973
anlıyormuşum gibi göründü.
03:59
Because if you're trying to give someone the big picture
67
223565
2371
Çünkü karmaşık bir fikrin özünü gerçekten verebilmek için
04:01
of a complex idea, to really capture its essence,
68
225936
4079
onun büyük resmini göstermeye çalışıyorsanız,
04:05
the fewer words you use, the better.
69
230015
3583
ne kadar az kelime kullanırsanız, o kadar iyi.
04:09
In fact, the ideal may be to use no words at all.
70
233598
3319
Aslında, en ideali belki de hiç kelime kullanmamak.
04:12
I remember thinking, my friend could have explained
71
236917
1557
Arkadaşımın tüm bu deneyi dansla açıklayabildiğini
04:14
that entire experiment with a dance.
72
238474
3132
tasavvur ettiğimi hatırlıyorum.
04:17
Of course, there never seem to be any dancers around when you need them.
73
241606
4368
Elbette, onlara ihtiyacınız olduğunda dansçılar ortalıkta görünmez.
04:21
Now, the idea is not as crazy as it sounds.
74
245974
1889
Yine de fikir düşünüldüğü kadar çılgın değil.
04:23
I started a contest four years ago called Dance Your Ph.D.
75
247863
3502
4 yıl önce "Doktoranı Dans Et" adında bir yarışma başlattım.
04:27
Instead of explaining their research with words,
76
251365
2615
Bilim adamları araştırmalarını kelimelerle anlatmak yerine,
04:29
scientists have to explain it with dance.
77
253980
2900
dansla anlatmak zorundalar.
04:32
Now surprisingly, it seems to work.
78
256880
2369
Şu an, şaşırtıcı bir şekilde işe yarıyora benziyor.
04:35
Dance really can make science easier to understand.
79
259249
3272
Dans gerçekten de bilimi daha kolay anlaşılır hale getirebilir.
04:38
But don't take my word for it.
80
262521
1796
Fakat yalnızca benim sözüme güvenmeyin.
04:40
Go on the Internet and search for "Dance Your Ph.D."
81
264317
2887
İnternete gidin ve "Doktoranı Dans Et" i arayın.
04:43
There are hundreds of dancing scientists waiting for you.
82
267204
3258
Seni bekleyen yüzlerce dans eden bilim adamı var.
04:46
The most surprising thing that I've learned while running this contest
83
270462
2083
Bu yarışmayı yürütürken öğrendiğim en şaşırtıcı şey,
04:48
is that some scientists are now working directly with dancers on their research.
84
272545
5289
şu anda bazı bilim adamlarının doğrudan dansçılarla çalışıyor olmasıdır.
04:53
For example, at the University of Minnesota,
85
277834
1880
Mesela, Minnesota Üniversitesi'nde,
04:55
there's a biomedical engineer named David Odde,
86
279714
2505
David Odde adında bir biyomedikal mühendisi var
04:58
and he works with dancers to study how cells move.
87
282219
3158
ve o hücrelerin nasıl hareket ettiğini araştırmak için dansçılarla çalışıyor.
05:01
They do it by changing their shape.
88
285377
2409
Onlar bunu şekillerini değiştirerek yapıyorlar.
05:03
When a chemical signal washes up on one side,
89
287786
2819
Bir tarafta bir kimyasal sinyal verildiği zaman,
05:06
it triggers the cell to expand its shape on that side,
90
290605
3125
orada şeklini genişletmek için hücreyi tetikler,
05:09
because the cell is constantly touching and tugging at the environment.
91
293730
3281
çünkü hücre sürekli olarak çevrede temas ediyor ve şiddetle çekiyor.
05:12
So that allows cells to ooze along in the right directions.
92
297011
3971
Böylece hücrenin doğru istikamette yavaşça akmasına olanak veriyor.
05:16
But what seems so slow and graceful from the outside
93
300982
3938
Fakat dışardan öylesine aheste ve nazik görünen şey
05:20
is really more like chaos inside,
94
304920
2429
gerçekte daha çok kaos gibidir,
05:23
because cells control their shape with a skeleton of rigid protein fibers,
95
307349
4403
çünkü hücreler sert protein liflerinin bir iskeletiyle şekillerini kontrol ederler
05:27
and those fibers are constantly falling apart.
96
311752
2845
ve bu lifler sürekli parçalara ayrılır.
05:30
But just as quickly as they explode,
97
314597
2569
Fakat, ancak onların patladıkları kadar çabuk,
05:33
more proteins attach to the ends and grow them longer,
98
317166
2417
daha fazla protein uçlara bağlanır ve onları uzatır.
05:35
so it's constantly changing
99
319583
2183
Yani sadece tamamen aynı kalmak için
05:37
just to remain exactly the same.
100
321766
2998
sürekli olarak değişiyor.
05:40
Now, David builds mathematical models of this and then he tests those in the lab,
101
324764
3170
Yani, David bunun matematiksel modellerini yapıyor ve daha sonra bunları laboratuvarda test ediyor,
05:43
but before he does that, he works with dancers
102
327934
2775
ama bunu yapmadan önce evvela
05:46
to figure out what kinds of models to build in the first place.
103
330709
3701
ne çeşit modeller yapacağını bulmak için dansçılarla çalışıyor.
05:50
It's basically efficient brainstorming,
104
334410
3093
Bu aslında etkili bir beyin fırtınası
05:53
and when I visited David to learn about his research,
105
337503
2255
ve ben bu araştırma hakkında bilgi edinmek için David'i ziyaret ettiğimde,
05:55
he used dancers to explain it to me
106
339758
3344
bana bunu açıklamak için alışılmış yöntem olan
05:59
rather than the usual method: PowerPoint.
107
343102
4542
PowerPoint yerine dansçılar kullandı.
06:03
And this brings me to my modest proposal.
108
347644
2353
Ve burada, başta yaptığım mütevazi teklifime geliyoruz.
06:05
I think that bad PowerPoint presentations
109
349997
2869
Bence kötü PowerPoint sunumları
06:08
are a serious threat to the global economy.
110
352866
2672
küresel ekonomiye ciddi bir tehdittir.
06:11
(Laughter) (Applause)
111
355538
7929
(Kahkahalar) (Alkışlar)
06:19
Now it does depend on how you measure it, of course,
112
363467
4879
Bu, tabii ki sizin onu nasıl değerlendirdiğinize bağlı,
06:24
but one estimate has put the drain at 250 million dollars per day.
113
368346
4769
ama bir tahmin günlük 250 milyon doların boşa gittiğini gösteriyor.
06:29
Now that assumes half-hour presentations
114
373115
2181
Yani, burada 35.000 dolar maaş alan
06:31
for an average audience of four people
115
375296
2057
ortalama dört kişilik seyirci için yapılan
06:33
with salaries of 35,000 dollars,
116
377353
2319
yarım saatlik sunumlar farzediliyor,
06:35
and it conservatively assumes that
117
379672
1960
ihtiyatla tahmin ediliyor ki
06:37
about a quarter of the presentations are a complete waste of time,
118
381632
3932
sunumların dörtte biri tamamen zaman kaybıdır
06:41
and given that there are some apparently
119
385564
2579
ve görünüşe göre her gün oluşturulan
06:44
30 million PowerPoint presentations created every day,
120
388143
3272
30 milyon PowerPoint sunumu vardır,
06:47
that would indeed add up to an annual waste
121
391415
2888
doğrusu bu da yıllık 100 milyar dolar paranın
06:50
of 100 billion dollars.
122
394303
3096
boşa gittiği anlamına gelecektir.
06:53
Of course, that's just the time we're losing
123
397399
2368
Elbette, bu sadece sunumlar boyunca
06:55
sitting through presentations.
124
399767
2223
oturarak kaybettiğimiz zamandır.
06:57
There are other costs, because PowerPoint is a tool,
125
401990
4316
Başka zararlar da var, çünkü PowerPoint bir araç
07:02
and like any tool, it can and will be abused.
126
406306
3330
ve diğer araçlar gibi, o da kötüye kullanılabilir ve kullanılcaktır da.
07:05
To borrow a concept from my country's CIA,
127
409636
2490
Benim ülkemin CIA'inden (merkez haberalma teşkilatı) bir konsept ödünç almak
07:08
it helps you to soften up your audience.
128
412126
3115
dinleyicileri yumuşatmanıza yardımcı olur.
07:11
It distracts them with pretty pictures, irrelevant data.
129
415241
4248
Hoş resimler ve konu dışı bilgilerle seyircilerin aklını başka yöne çeker.
07:15
It allows you to create the illusion of competence,
130
419489
3740
Bu da sizin yeterlilik yanılgısı,
07:19
the illusion of simplicity,
131
423229
2760
sadelik yanılgısı ve
07:21
and most destructively, the illusion of understanding.
132
425989
4727
en yıkıcısı da anlama yanılgısı oluşturmanızı sağlar.
07:26
So now my country is 15 trillion dollars in debt.
133
430716
4244
Bu yüzden şuan ülkemin 15 trilyon dolar borcu var.
07:30
Our leaders are working tirelessly to try and find ways to save money.
134
434960
4985
Liderlerimiz usanmadan para biriktirmenin yollarını bulmaya çalışıyorlar.
07:35
One idea is to drastically reduce public support for the arts.
135
439945
4469
Bir görüş, güzel sanatlar için kamu desteğini büyük ölçüde azaltmak.
07:40
For example, our National Endowment for the Arts,
136
444414
2208
Örneğin; Ulusal Sanat Vakfımızın
07:42
with its $150 million budget,
137
446622
2577
150 milyonluk bir bütçesi var,
07:45
slashing that program would immediately reduce the national debt
138
449199
3012
bu programın bütçesinde kesinti yapmak yaklaşık binde bir oranında
07:48
by about one one-thousandth of a percent.
139
452211
3361
devlet borcunu doğrudan azaltacaktı.
07:51
One certainly can't argue with those numbers.
140
455572
1740
Kesinlikle kimse bu rakamlara hayır diyemez.
07:53
However, once we eliminate public funding for the arts,
141
457312
5282
Ancak, güzel sanatlar için kamu kaynaklarını kaldırdığımızda,
07:58
there will be some drawbacks.
142
462594
2672
bazı dezavantajlar olacak.
08:01
The artists on the street will swell the ranks of the unemployed.
143
465266
4396
Sokaktaki santçılar işsizler kervanını artıracak.
08:05
Many will turn to drug abuse and prostitution,
144
469662
2407
Çoğu madde bağımlılığı ve fuhuşa başvuracak
08:07
and that will inevitably lower property values in urban neighborhoods.
145
472069
3119
ve bu kaçınılmaz olarak kentsel çevredeki mal değerlerini düşürecek.
08:11
All of this could wipe out the savings we're hoping to make in the first place.
146
475188
4907
Tüm bunlar herşeyden önce yapmayı umduğumuz maddi birikimi silip yok edebilir.
08:15
I shall now, therefore, humbly propose my own thoughts,
147
480095
3241
Bu nedenle, şimdi en ufak bi itiraza bile maruz kalmayacak
08:19
which I hope will not be liable to the least objection.
148
483336
3782
kendi düşüncelerimi alçakgönüllülükle önereceğim.
08:23
Once we eliminate public funding for the artists,
149
487118
1893
Sanatçılar için sağlanan kamu fonunu kaldıralım
08:24
let's put them back to work
150
489011
1587
ve PowerPoint yerine onları kullanarak
08:26
by using them instead of PowerPoint.
151
490598
3021
sanatçıları işe geri koyalım.
08:29
As a test case, I propose we start with American dancers.
152
493619
3483
Deneme olarak, Amerikalı dansçılarla başlamamızı öneriyorum.
08:33
After all, they are the most perishable of their kind,
153
497102
2153
Sonuçta, sağlık sistemimizden dolayı onlar
08:35
prone to injury and very slow to heal
154
499255
2159
türlerinin en dayanıksızıdır, sakatlanma eğilimindedirler
08:37
due to our health care system.
155
501414
2817
ve iyileşmeleri çok yavaştır.
08:40
Rather than dancing our Ph.Ds,
156
504231
3143
Doktoramızı dans etmekten ziyade,
08:43
we should use dance to explain all of our complex problems.
157
507374
3614
tüm karışık problemlerimizi anlatmak için dansı kullanmalıyız.
08:46
Imagine our politicians using dance
158
510988
2860
Hayal edin ki politikacılarımız
08:49
to explain why we must invade a foreign country
159
513848
3778
yabancı bir ülkeyi işgal etmemiz gerektiği ya da bir yatırım bankasını kurtarmamız
08:53
or bail out an investment bank.
160
517626
2872
gerektiğinin nedenini anlatmak için dansı kullanıyor.
08:56
It's sure to help.
161
520498
1962
Bunun yardım edeceği kesin.
08:58
Of course someday, in the deep future,
162
522460
3752
Tabi ki bir gün, esrarlı gelecekte, dansçıları
09:02
a technology of persuasion
163
526212
2381
etkili konuşma araçları haline
09:04
even more powerful than PowerPoint may be invented,
164
528593
3429
dönüştürerek, PowerPoint'ten bile daha güçlü
09:07
rendering dancers unnecessary as tools of rhetoric.
165
532022
3544
bir ikna teknolojisi icat edilebilir.
09:11
However, I trust that by that day,
166
535566
2576
Ama, ben inanıyorum ki o güne kadar,
09:14
we shall have passed this present financial calamity.
167
538142
3315
biz şu anki finansal faciayı geçirmiş olacağız.
09:17
Perhaps by then we will be able to afford the luxury
168
541457
3366
Belki de o zamana kadar, hareket halindeki
09:20
of just sitting in an audience
169
544823
3120
insan şekline tanık olmaktan başka
09:23
with no other purpose
170
547943
1840
bir amaç olmaksızın
09:25
than to witness the human form in motion.
171
549783
4566
sadece seyirci olarak oturma lüksünü elde edebileceğiz.
09:30
(Music)
172
554349
70825
Muzik
10:41
(Applause)
173
625189
29015
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKERS
John Bohannon - Science writerJohn Bohannon is a scientist and writer who runs the annual Dance Your Ph.D. contest.
Why you should listen
John Bohannon is a biologist and journalist. After embedding in southern Afghanistan in 2010, he engineered the first voluntary release of civilian casualty data by the US-led military coalition. He studies the evolution of fame using data provided by Google, and writes for Science and WIRED. His research on the blurring line between the cuisine of man and pet caused Stephen Colbert to eat cat food on television.
Using an alter ego known as the Gonzo Scientist, he runs the "Dance Your Ph.D." contest. It's an international competition for scientists to explain their research with interpretive dance.
John Bohannon | Speaker | TED.com
Black Label Movement - Dance troupe
Black Label Movement is an explosively physical Minneapolis dance company.
Why you should listen
Black Label Movement is a Twin Cities-based dance theater dedicated to creating wildly physical, naturally virtuosic, intellectually and emotionally engaging art. Led by Carl Flink, this collective of dance artists seeks to push the mind, body, and heart to the edge of what is possible and beyond.
A one-time company member and soloist with the New York City-based Limón Dance Company, Flink is known for choreography with intense athleticism, daring risk taking and humanistic themes that address diverse social, scientific, political and working class subjects in addition to more abstract dance approaches. He is also the endowed Nadine Jette Sween Professor of Dance and Chair of the Department of Theatre Arts and Dance at the University of Minnesota-Twin Cities. Beyond the dance world, he graduated from Stanford Law School in 2001 and worked as a staff attorney with Farmers' Legal Action Group, Inc. protecting the legal rights of low-income family farmers and promoting sustainable agriculture until 2004.
Credits for the TEDxBrussels performance:
BLM Movers: Jessica Ehlert, Brian Godbout, Stephanie Laager, Edward Oroyan, Nelle Hens, Camille Prieux, Mariel Blaise, Gapson Nenaks, David Zagari & Marcio Canabarro
Music: Greg Brosofske (and you can download the music)
Black Label Movement | Speaker | TED.com