ABOUT THE SPEAKER
Ron Finley - Gardener
Ron Finley grows a nourishing food culture in South Central L.A.’s food desert by planting the seeds and tools for healthy eating.

Why you should listen

Artist and designer Ron Finley couldn’t help but notice what was going on in his backyard. “South Central Los Angeles,” he quips, “home of the drive-thru and the drive-by.” And it's the drive-thru fast-food stands that contribute more to the area’s poor health and high mortality rate, with one in two kids contracting a curable disease like Type 2 diabetes.

Finley’s vision for a healthy, accessible “food forest” started with the curbside veggie garden he planted in the strip of dirt in front of his own house. When the city tried to shut it down, Finley’s fight gave voice to a larger movement that provides nourishment, empowerment, education -- and healthy, hopeful futures -- one urban garden at a time.

More profile about the speaker
Ron Finley | Speaker | TED.com
TED2013

Ron Finley: A guerrilla gardener in South Central LA

Ron Finley: Güney Merkez LA'da bir gerilla bahçıvan

Filmed:
3,525,210 views

Ron Finley Güney Merkez Los Angeles'ta sebze bahçeleri kuruyor -- terkedilmiş arsalarda, trafikte çift yönlü yolların arasındaki alanlarda, kaldırım kenarları boyunca. Niçin? Eğlenmek için, meydan okumak için, güzellik için ve arabaya siparişin arabalı saldırılardan daha çok insanı öldürdüğü bu toplulukta fast food'a bir alternatif sunmak adına.
- Gardener
Ron Finley grows a nourishing food culture in South Central L.A.’s food desert by planting the seeds and tools for healthy eating. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
I livecanlı in SouthGüney CentralMerkez.
0
191
3473
Güney merkezde yaşıyorum
00:19
This is SouthGüney CentralMerkez:
1
3664
2143
Burası Güney Merkez
00:21
liquorlikör storesdepolar,
2
5807
2870
tekel bayiileri,
00:24
fasthızlı foodGıda,
3
8677
2375
fast food
00:26
vacantboş lots.
4
11052
2344
boş arsalar.
00:29
So the cityŞehir plannersplanlamacıları, they get togetherbirlikte and they figureşekil
5
13396
1682
Şimdi şehir planlamacılar, bir araya geldilar ve düşündüler
00:30
they're going to changedeğişiklik the nameisim SouthGüney CentralMerkez to make it representtemsil etmek something elsebaşka,
6
15078
3246
Güney Merkez'in adını değiştirerek başka bir şeyin simgesi yapmayı,
00:34
so they changedeğişiklik it to SouthGüney LosLos AngelesAngeles,
7
18324
3168
böylece adını Güney Los Angeles yaptılar,
00:37
like this is going to fixdüzeltmek what's really going wrongyanlış in the cityŞehir.
8
21492
3882
sanki bu şehirde yolunda gitmeyen ne varsa onu gerçekten düzeltecekmiş gibi.
00:41
This is SouthGüney LosLos AngelesAngeles. (LaughterKahkaha)
9
25374
3710
Burası Güney Los Angeles. (Gülüşmeler)
00:44
LiquorLikör storesdepolar,
10
29084
2168
Tekel bayiileri,
00:47
fasthızlı foodGıda,
11
31252
2312
fast food,
00:49
vacantboş lots.
12
33564
2641
boş arsalar.
00:52
Just like 26.5 millionmilyon other AmericansAmerikalılar,
13
36205
3471
Tıpkı 26,5 milyon diğer Amerikalı gibi,
00:55
I livecanlı in a foodGıda desertçöl,
14
39676
2560
ben bir yemek çölünde yaşıyorum,
00:58
SouthGüney CentralMerkez LosLos AngelesAngeles,
15
42236
2064
Güney Merkez Los Angeles,
01:00
home of the drive-thruthru-Drive and the drive-bysürücü tarafından.
16
44300
4201
arabaya sipariş ve arabadan silahlı saldırıların yurdu.
01:04
FunnyKomik thing is, the drive-thrussürücü thrus are killingöldürme more people than the drive-byssürücü-bys.
17
48501
5439
İşin komik yanı, arabaya siparişler arabadan saldırılardan daha çok insan öldürüyor..
01:09
People are dyingölen from curabletedavi edilebilir diseaseshastalıklar
18
53940
2501
İnsanlar tedavi edilebilir hastalıklardan ölüyorlar
01:12
in SouthGüney CentralMerkez LosLos AngelesAngeles.
19
56441
2835
Güney Merkez Los Angeles'da.
01:15
For instanceörnek, the obesityşişmanlık rateoran in my neighborhoodKomşuluk
20
59276
2601
Örneğin, benim muhitimde obezite oranı
01:17
is fivebeş timeszamanlar higherdaha yüksek than, say, BeverlyBeverly HillsTepeler,
21
61877
3267
beş kat daha yüksek, mesela, Beverly Hills'den,
01:21
whichhangi is probablymuhtemelen eightsekiz, 10 milesmil away.
22
65144
3600
ki orası muhtemelen 12-16 km uzaktadır.
01:24
I got tiredyorgun of seeinggörme this happeningolay.
23
68744
3460
Buna seyirci kalmaktan bıktım.
01:28
And I was wonderingmerak ediyor, how would you feel
24
72204
2108
Ve merak ediyordum, siz nasıl hissederdiniz
01:30
if you had no accesserişim to healthysağlıklı foodGıda,
25
74312
3288
şayet sağlıklı yiyeceğe erişiminiz olmasaydı,
01:33
if everyher time you walkyürümek out your doorkapı you see the illhasta effectsetkileri
26
77600
2880
şayet kapıdan dışarı adımınızı attığınız her sefer mevcut yiyecek sisteminin
01:36
that the presentmevcut foodGıda systemsistem has on your neighborhoodKomşuluk?
27
80480
3660
komşularınız üzerindeki olumsuz etkilerini görseydiniz?
01:40
I see wheelchairstekerlekli sandalye boughtsatın and soldsatıldı
28
84140
2668
Ben tekerlekli sandalyelerin kullanılmış arabalar gibi
01:42
like used carsarabalar.
29
86808
2069
alınıp satılışını görüyorum.
01:44
I see dialysisDiyaliz centersmerkezleri poppinghaşhaş up like StarbucksStarbucks.
30
88877
4024
Starbucks açılır gibi diyaliz merkezlerinin açıldığını görüyorum.
01:48
And I figuredanladım, this has to stop.
31
92901
3395
Ve buna bir son vermek gerektiğini anladım.
01:52
So I figuredanladım that the problemsorun is the solutionçözüm.
32
96296
5826
Böylece anladım ki sorun aynı zamanda çözüm.
01:58
FoodGıda is the problemsorun and foodGıda is the solutionçözüm.
33
102122
3724
Sorun yiyecek ve çözüm yiyecek.
02:01
PlusArtı I got tiredyorgun of drivingsürme 45 minutesdakika roundyuvarlak tripgezi
34
105846
2930
Artı, böcek ilacı emdirilmemiş tek bir elma almak için,
02:04
to get an appleelma that wasn'tdeğildi impregnatedemprenye with pesticidestarım ilaçları.
35
108776
4208
gidiş-dönüş 45 dakika araba kullanmaktan bıktım.
02:08
So what I did, I plantedekili a foodGıda forestorman in frontön of my houseev.
36
112984
4552
Bu yüzden ne yaptım, evimin önüne bir yiyecek ormanı diktim.
02:13
It was on a stripşerit of landarazi that we call a parkwayParkway.
37
117536
2392
Kaldırım kenarı dediğimiz bir arsa şeridi üzerindeydi.
02:15
It's 150 feetayaklar by 10 feetayaklar.
38
119928
3384
45mt'ye 3mt. büyüklüğündeydi.
02:19
Thing is, it's ownedSahip olunan by the cityŞehir.
39
123312
2448
Aslında oranın mülkiyeti şehre ait.
02:21
But you have to maintainsürdürmek it.
40
125760
2576
Ama onu sizin korumanız gerekiyor.
02:24
So I'm like, "CoolCool. I can do whateverher neyse the hellcehennem I want,
41
128336
4512
Bu nedenle ben de "Harika. Canım ne isterse yapabilirim,
02:28
sincedan beri it's my responsibilitysorumluluk and I gottalazım maintainsürdürmek it."
42
132848
3843
çünkü onun sorumluluğu bende ve onu korumam gerekiyor" diye düşündüm.
02:32
And this is how I decidedkarar to maintainsürdürmek it.
43
136691
2901
Ve orayı korumaya böyle karar verdim.
02:35
So me and my groupgrup, L.A. GreenYeşil GroundsZeminler, we got togetherbirlikte
44
139592
2986
Böylece ben ve grubum, L.A. Green Grounds (Yeşil Zeminler), bir araya geldik
02:38
and we startedbaşladı plantingdikim my foodGıda forestorman, fruitmeyve treesağaçlar,
45
142578
2352
ve benim yiyecek ormanımı, meyve ağaçlarımı ekmeye başladık,
02:40
you know, the wholebütün ninedokuz, vegetablessebzeler.
46
144930
2110
bilirsiniz, sebzeler, komple muamele.
02:42
What we do, we're a pay-it-forwardödeme-BT-ileri kindtür of groupgrup,
47
147040
2971
Ne yapıyoruz biz bir tür 'sen de başkasına iyilik yaparak borcunu öde' grubuyuz,
02:45
where it's composedoluşan of gardenersbahçıvanlar from all walksyürüyüşleri of life,
48
150011
4839
şehrin her yerinden, hayatın her kesiminden bahçıvanlardan oluşuyor
02:50
from all over the cityŞehir, and it's completelytamamen volunteergönüllü,
49
154850
2329
ve tamamıyle gönüllülük esaslı
02:53
and everything we do is freeücretsiz.
50
157179
1832
ve yaptığımız herşey bedava.
02:54
And the gardenBahçe, it was beautifulgüzel.
51
159011
3102
Ve bahçe, o güzeldi.
02:58
And then somebodybirisi complainedşikayet.
52
162113
2450
Ve sonra biri şikayet etti.
03:00
The cityŞehir camegeldi down on me,
53
164563
2376
Belediye üstüme geldi,
03:02
and basicallytemel olarak gaveverdi me a citationalıntı sayingsöz that I had to removeKaldır my gardenBahçe,
54
166939
4312
ve basitçe bana bahçemi kaldırmak zorunda olduğuma dair bir celp gönderdiler,
03:07
whichhangi this citationalıntı was turningdöndürme into a warrantArama izni.
55
171251
2628
ki, bu celp bir ruhsata dönüşüyordu.
03:09
And I'm like, "Come on, really?
56
173879
2532
Ve ben, "Hadi canım, gerçekten mi?" dedim.
03:12
A warrantArama izni for plantingdikim foodGıda on a pieceparça of landarazi
57
176411
2744
Yiyecek yetiştirmek, bir parça arsa üzerinde
03:15
that you could carebakım lessaz about?" (LaughterKahkaha)
58
179155
3412
ki umurunuzda bile olmayan bir arsada?" (Gülüşmeler)
03:18
And I was like, "CoolCool. BringGetir it."
59
182567
2340
Ve ben "Harika. Getirin onu." dedim.
03:20
Because this time it wasn'tdeğildi cominggelecek up.
60
184907
3195
Çünkü bu sefer o gelmiyordu.
03:24
So L.A. TimesKez got aholdkontrol altına of it. SteveSteve LopezLopez did a storyÖykü on it
61
188102
5012
Böylece L.A. Times onu ele aldı. Steve Lopez onun hakkında bir haber yazdı
03:29
and talkedkonuştuk to the councilmanMeclis üyesi,
62
193114
3117
ve belediye meclis üyeleriyle konuştu,
03:32
and one of the GreenYeşil GroundsZeminler membersüyeler,
63
196231
1596
ve Green Grounds üyelerinden biri,
03:33
they put up a petitiondilekçe on ChangeDeğiştir.orgorg,
64
197827
2818
Change.org'da bir imza kampanyası başlattı
03:36
and with 900 signaturesimzalar, we were a successbaşarı.
65
200645
2853
ve 900 imzayla, biz başarılı olduk.
03:39
We had a victoryzafer on our handseller.
66
203498
2076
Ellerimizde bir zafer vardı.
03:41
My councilmanMeclis üyesi even calleddenilen in and said how they endorseonaylamaz
67
205574
3497
Hatta benim belediye meclisi üyem telefon açtı ve yaptığımız şeyi nasıl onayladıklarını
03:44
and love what we're doing.
68
209071
2646
ve sevdiklerini söyledi.
03:47
I mean, come on, why wouldn'tolmaz they?
69
211717
2524
Demek istediğim, hadi ama, neden sevmesinler?
03:50
L.A. leadspotansiyel müşteriler the UnitedAmerika StatesBirleşik in vacantboş lots that the cityŞehir actuallyaslında ownssahibi.
70
214241
4845
L.A. Amerika'da bir şehrin gerçekten sahip olduğu boş arsalarda başı çeker.
03:54
They ownkendi 26 squarekare milesmil of vacantboş lots.
71
219086
5358
67 km kare büyüklüğünde boş arsaya sahip.
04:00
That's 20 CentralMerkez ParksParklar.
72
224444
3022
Bu 20 tane Central Park demek.
04:03
That's enoughyeterli spaceuzay to plantbitki 725 millionmilyon tomatodomates plantsbitkiler.
73
227466
7319
Bu 725 milyon domates fidesi yetiştirmeye yetecek alan demek.
04:10
Why in the hellcehennem would they not okay this?
74
234785
4953
Neden buna tamam demesinler?
04:15
GrowingBüyüyen one plantbitki will give you 1,000, 10,000 seedstohumlar.
75
239738
4115
Bir bitki yetiştirmek size 1,000, 10,000 tohum verecek.
04:19
When one dollar'sDolardaki worthdeğer of greenyeşil beansfasulye
76
243853
2709
Bir dolarlık yeşil fasülye yetiştirmek size
04:22
will give you 75 dollars'dolar worthdeğer of produceüretmek.
77
246562
3558
75 dolar değerinde ürün vereceğinde.
04:26
It's my gospelİncil'i, when I'm tellingsöylüyorum people, growbüyümek your ownkendi foodGıda.
78
250120
3677
İnsanlara kendi yiyeceğinizi yetiştirin demek benim hakikatım.
04:29
GrowingBüyüyen your ownkendi foodGıda is like printingbaskı your ownkendi moneypara.
79
253797
3141
Kendi yiyeceğini yetiştirmek kendi paranı basmaya benzer.
04:32
(ApplauseAlkış)
80
256938
7000
(Alkışlar)
04:39
See, I have a legacymiras in SouthGüney CentralMerkez.
81
263938
2872
Görüyorsunuz, Güney Merkez'de bana kalan bir miras var.
04:42
I grewbüyüdü up there. I raisedkalkık my sonsoğulları there.
82
266810
4729
Orada büyüdüm. Oğullarımı orada büyüttüm.
04:47
And I refuseçöp to be a partBölüm of this manufacturedimal realitygerçeklik
83
271539
4263
Ve bu üretilmiş gerçekliğin bir parçası olmayı reddediyorum
04:51
that was manufacturedimal for me by some other people,
84
275802
2864
benim adıma başka bazı insanlar tarafından üretilmiş
04:54
and I'm manufacturingimalat my ownkendi realitygerçeklik.
85
278666
2608
ve ben kendi gerçekliğimi üretiyorum.
04:57
See, I'm an artistsanatçı.
86
281274
2512
Bakın, ben bir sanatçıyım.
04:59
GardeningBahçe is my graffitigrafiti. I growbüyümek my artSanat.
87
283786
4104
Bahçıvanlık benim duvar yazım. Ben sanatımı yetiştiriyorum.
05:03
Just like a graffitigrafiti artistsanatçı, where they beautifygüzelleştirmek wallsduvarlar,
88
287890
4576
Aynı bir duvar yazısı sanatçısı gibi, onlar duvarları güzelleştirirken,
05:08
me, I beautifulgüzel lawnsçimenler, parkwaysparkways.
89
292466
3432
ben, ben çimenlik alanları, yol kenarlarını güzelleştiriyorum.
05:11
I use the gardenBahçe, the soiltoprak, like it's a pieceparça of clothbez,
90
295898
3910
Bahçeyi, toprağı bir parça kumaşmış gibi kullanıyorum
05:15
and the plantsbitkiler and the treesağaçlar,
91
299808
2195
ve bitkileri ve ağaçları,
05:17
that's my embellishmentbezeme for that clothbez.
92
302003
3682
işte bu kumaş için benim süslemem budur.
05:21
You'dOlur be surprisedşaşırmış what the soiltoprak could do
93
305685
6041
Şaşırırsınız toprağın yapabileceklerine
05:27
if you let it be your canvastuval.
94
311726
1535
eğer sizin tuvaliniz olmasına izin verirseniz.
05:29
You just couldn'tcould imaginehayal etmek how amazingşaşırtıcı a sunflowerAyçiçeği is
95
313261
3520
Bir ayçiçeğinin nasıl şaşırtıcı olabileceğini tasavvur edemezsiniz
05:32
and how it affectsetkiler people.
96
316781
3008
ve nasıl insanları etkilediğini.
05:35
So what happenedolmuş?
97
319789
2672
Böylece ne oldu?
05:38
I have witnessedtanık my gardenBahçe becomeolmak a toolaraç for the educationEğitim,
98
322461
5071
Bahçemin eğitim için bir araç haline gelişine tanık oldum,
05:43
a toolaraç for the transformationdönüşüm of my neighborhoodKomşuluk.
99
327532
3026
çevremin dönüşümü için bir araç.
05:46
To changedeğişiklik the communitytoplum, you have to changedeğişiklik the compositionbileştirme, kompozisyon of the soiltoprak.
100
330558
4881
Toplumu değiştirmek için, toprağın bileşimini değiştirmek zorundasınız.
05:51
We are the soiltoprak.
101
335439
4540
Toprak biziz.
05:55
You'dOlur be surprisedşaşırmış how kidsçocuklar are affectedetkilenmiş by this.
102
339979
5543
Şaşırırsınız çocukların bundan nasıl etkilendiğine.
06:01
GardeningBahçe is the mostçoğu therapeutictedavi edici
103
345522
4234
Bahçıvanlık en iyi tedavi edici
06:05
and defiantmeydan okuyan actdavranmak you can do,
104
349756
2944
ve yapabileceğiniz en muhalif harekettir,
06:08
especiallyözellikle in the inner cityŞehir.
105
352700
2492
özellikle şehrin içindeyken.
06:11
PlusArtı you get strawberriesçilek.
106
355192
2744
Artı çilekleriniz olur.
06:13
(LaughterKahkaha)
107
357936
3458
(Gülüşmeler)
06:17
I rememberhatırlamak this time,
108
361394
2378
Bir seferinde hatırlıyorum,
06:19
there was this motheranne and a daughterkız evlat camegeldi,
109
363772
2309
bir anne ve kızı geldiler,
06:21
it was, like, 10:30 at night, and they were in my yardyard,
110
366081
3467
saat gece 10:30 sularıydı ve benim avlumdalardı
06:25
and I camegeldi out and they lookedbaktı so ashamedutanmış.
111
369548
3464
ve ben dışarı çıktım ve öylesine utanmış görünüyorlardı ki.
06:28
So I'm like, man, it madeyapılmış me feel badkötü that they were there,
112
373012
3688
Bu yüzden ben, onların orada dikilmesi beni kötü hissettirdi
06:32
and I told them, you know, you don't have to do this like this.
113
376700
2736
ve onlara dedim ki, biliyorsunuz, bunu bu şekilde yapmanız gerekmiyor.
06:35
This is on the streetsokak for a reasonneden.
114
379436
2011
Bunun sokakta olmasının bir nedeni var.
06:37
It madeyapılmış me feel ashamedutanmış to see people
115
381447
3491
Beni utandırdı bana bu derece yakın olan
06:40
that were this closekapat to me that were hungry,
116
384938
2583
aç insanları görmek
06:43
and this only reinforcedtakviyeli why I do this,
117
387521
3139
ve bu olay bunu yapma nedenimi sadece pekiştirdi
06:46
and people askeddiye sordu me, "FinFin, aren'tdeğil you afraidkorkmuş
118
390660
2969
ve insanlar bana sordu, "Fin, korkmuyor musun?
06:49
people are going to stealçalmak your foodGıda?"
119
393629
1487
insanların gelip yiyeceklerini çalmalarından?"
06:51
And I'm like, "HellCehennem no, I ain'tdeğil afraidkorkmuş they're gonna stealçalmak it.
120
395116
2201
Ve ben "Hayır, Onların çalacaklarından korkmuyorum.
06:53
That's why it's on the streetsokak.
121
397317
2593
Sokakta olmasının nedeni bu.
06:55
That's the wholebütün ideaFikir.
122
399910
2710
İşin özü bu.
06:58
I want them to take it, but at the sameaynı time,
123
402620
1795
Ben onların almasını istiyorum, fakat aynı zamanda,
07:00
I want them to take back theironların healthsağlık."
124
404415
4003
ben onların sağlıklarını geri kazanmalarını istiyorum."
07:04
There's anotherbir diğeri time when I put
125
408418
2543
Bir başka sefer Los Angeles şehir merkezindeki
07:06
a gardenBahçe in this homelessevsiz shelterbarınak in downtownşehir merkezinde LosLos AngelesAngeles.
126
410961
5443
bu evsizler barınağına bir bahçe kurdum.
07:12
These are the guys, they helpedyardım etti me unloadbellekten kaldırma the truckkamyon.
127
416404
2951
İşte bu adamlar bana kamyoneti boşaltırken yardım ettiler.
07:15
It was coolgüzel, and they just sharedpaylaşılan the storieshikayeleri
128
419355
2625
Harikaydı ve hikayelerini paylaştılar
07:17
about how this affectedetkilenmiş them and how
129
421980
2856
bunun onları nasıl etkilediğyle ilgili ve
07:20
they used to plantbitki with theironların motheranne and theironların grandmotherbüyükanne,
130
424836
2792
anneleri ve büyükanneleriyle birlikte nasıl ekerlerdi
07:23
and it was just coolgüzel to see how this changeddeğişmiş them,
131
427628
3426
ve bunun onları nasıl değiştirdiğini görmek tek kelimeyle harikaydı,
07:26
if it was only for that one momentan.
132
431054
5705
sadece bu ana bile değerdi.
07:32
So GreenYeşil GroundsZeminler has gonegitmiş on to plantbitki
133
436759
2863
Böylece Green Grounds bitkilendirmeye devam etti,
07:35
maybe 20 gardensbahçeleri.
134
439622
1751
belki 20 bahçe.
07:37
We'veBiz ettik had, like, 50 people come to our dig-insKazı-ins
135
441373
4265
Bellemeye 50 kişinin falan geldiği ve katıldığı oldu
07:41
and participatekatılmak, and it's all volunteersgönüllüler.
136
445638
2765
ve hepsi tümüyle gönüllüydü.
07:44
If kidsçocuklar growbüyümek kaleKale, kidsçocuklar eatyemek kaleKale.
137
448403
3627
Şayet çocuklar kıvırcık lahana yetiştirirlerse, çocuklar lahana yer.
07:47
(LaughterKahkaha)
138
452030
1264
(Gülüşmeler)
07:49
If they growbüyümek tomatoesdomates, they eatyemek tomatoesdomates. (ApplauseAlkış)
139
453294
4976
Şayet domates yetiştirirlerse, domates yerler. (Alkışlar)
07:54
But when noneYok of this is presentedsunulan to them,
140
458270
3334
Fakat bunların hiçbiri onlara sunulmazsa,
07:57
if they're not showngösterilen how foodGıda affectsetkiler the mindus and the bodyvücut,
141
461604
3626
eğer onlara besinlerin aklı ve vücudu nasıl etkilediği gösterilmezse,
08:01
they blindlykörü körüne eatyemek whateverher neyse the hellcehennem you put in frontön of them.
142
465230
4544
gözleri kapalı önlerine ne koyarsanız onu yerler.
08:05
I see younggenç people
143
469774
1905
Genç insanlar görüyorum
08:07
and they want to work,
144
471679
3111
ve onlar çalışmak istiyorlar,
08:10
but they're in this thing where they're caughtyakalandı up --
145
474790
2121
fakat bu içine kısıldıkları yerdeler --
08:12
I see kidsçocuklar of colorrenk and they're just on this trackiz
146
476911
3607
Beyaz olmayan çocuklar görüyorum ve onlar tam bu yoldalar
08:16
that's designedtasarlanmış for them,
147
480518
2935
onlar için tasarlanmış,
08:19
that leadspotansiyel müşteriler them to nowhereHiçbir yerde.
148
483453
2033
onları hiç bir yere yönlendirmeyecek olan.
08:21
So with gardeningBahçe, I see an opportunityfırsat
149
485486
2675
Bu yüzden bahçıvanlıkla beraber, bir fırsat görüyorum
08:24
where we can traintren these kidsçocuklar
150
488161
2146
bu çocukları eğitebileceğimiz bir yer
08:26
to take over theironların communitiestopluluklar,
151
490307
2997
topluluklarının yönetimini alacakları,
08:29
to have a sustainablesürdürülebilir life.
152
493304
3844
sürdürülebilir bir hayata sahip olacakları.
08:33
And when we do this, who knowsbilir?
153
497148
2119
Ve bunu yaptığımızda, kim bilir?
08:35
We mightbelki produceüretmek the nextSonraki GeorgeGeorge WashingtonWashington CarverCarver'ın.
154
499267
3224
Belki de bir sonraki George Washington Carver'ı yetiştirebiliriz.
08:38
but if we don't changedeğişiklik the compositionbileştirme, kompozisyon of the soiltoprak,
155
502491
2285
Ama eğer toprağın bileşimini değiştirmezsek,
08:40
we will never do this.
156
504776
1609
bunu asla yapamayız.
08:42
Now this is one of my plansplanları. This is what I want to do.
157
506385
2942
Şimdi benim planlarımdan biri bu. Yapmak istediğim budur.
08:45
I want to plantbitki a wholebütün blockblok of gardensbahçeleri
158
509327
4000
Bahçelerden oluşan koca bir bloğu bitkilendirmek,
08:49
where people can sharepay in the foodGıda in the sameaynı blockblok.
159
513327
3388
aynı bloktaki insanların yiyeceği paylaşabilecekleri yer haline getirmek istiyorum.
08:52
I want to take shippingNakliye containersKonteynerler
160
516715
2261
Nakliye konteynerlarından almak
08:54
and turndönüş them into healthysağlıklı cafeskafe.
161
518976
2696
ve onları sağlıklı kafelere çevirmek istiyorum.
08:57
Now don't get me wrongyanlış.
162
521672
2392
Şimdi beni yanlış anlamayın.
08:59
I'm not talkingkonuşma about no freeücretsiz shitbok,
163
524064
2278
Ben bedava bir şeyden bahsetmiyorum,
09:02
because freeücretsiz is not sustainablesürdürülebilir.
164
526342
3353
çünkü bedava sürdürülebilir değildir.
09:05
The funnykomik thing about sustainabilitySürdürülebilirlik,
165
529695
1905
Sürdürülebilirlikle ilgili komik şey,
09:07
you have to sustainsürdürmek it.
166
531600
1757
onu devam ettirebilir olmanız gerektiğidir.
09:09
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
167
533357
4157
(Gülüşmeler) (Alkışlar)
09:13
What I'm talkingkonuşma about is puttingkoyarak people to work,
168
537514
2238
Sözünü ettiğim şey insanları işe koymak
09:15
and gettingalma kidsçocuklar off the streetsokak, and lettingicar them know
169
539752
3103
ve çocukları sokaktan almak ve onların
09:18
the joysevinç, the pridegurur and the honorOnur in growingbüyüyen your ownkendi foodGıda,
170
542855
4952
kendi yiyeceğini yetiştirmenin neşesini, gururunu ve onurunu tanımasını sağlamak,
09:23
openingaçılış farmer'sçiftçi marketspiyasalar.
171
547807
2338
çiftçi marketlerini açmak.
09:26
So what I want to do here,
172
550145
2093
Yani burada yapmak istediğim,
09:28
we gottalazım make this sexyseksi.
173
552238
2706
bunu çekici hale getirmemiz gerekiyor.
09:30
So I want us all to becomeolmak ecolutionaryecolutionary renegadesRenegades,
174
554944
4240
Bu yüzden hepimizin tamamen ekodevrimci dönekler,
09:35
gangstasgangster, gangstaGangsta gardenersbahçıvanlar.
175
559184
1719
çete üyeleri, çete üyesi bahçıvanlar olmamızı talep ediyorum.
09:36
We gottalazım flipfiske the scriptkomut dosyası on what a gangstaGangsta is.
176
560903
4336
Çete üyesinin ne demek olduğunu anlatan alfabeyi tersine çevirmek zorundayız.
09:41
If you ain'tdeğil a gardenerBahçıvan, you ain'tdeğil gangstaGangsta.
177
565239
1853
Eğer bir bahçıvan değilsen, çete üyesi değilsindir.
09:42
Get gangstaGangsta with your shovelkürek, okay?
178
567092
4420
Küreğinle çete üyeliği kazan, tamam mı?
09:47
And let that be your weaponsilah of choiceseçim.
179
571512
3184
Ve bırak senin silah seçimin bu olsun.
09:50
(ApplauseAlkış)
180
574696
6944
(Alkışlar)
09:57
So basicallytemel olarak, if you want to meetkarşılamak with me,
181
581640
5623
Bu yüzden basitçe, eğer benimle tanışmak istiyorsanız,
10:03
you know, if you want to meetkarşılamak,
182
587263
3133
bilirsiniz, eğer görüşmek isterseniz,
10:06
don't call me if you want to sitoturmak around in cushyrahat chairssandalye
183
590396
3797
beni minderli koltuklarda oturmak için
10:10
and have meetingstoplantılar where you talk about doing some shitbok --
184
594193
3806
ve bir şeyler yapmak hakkında konuştuğunuz yerlerde
10:13
where you talk about doing some shitbok.
185
597999
3228
bir şeyler yapmak hakkında konuşmak için aramayın.
10:17
If you want to meetkarşılamak with me, come to the gardenBahçe
186
601227
3154
Eğer benimle tanışmak isterseniz, bahçeye gelin
10:20
with your shovelkürek so we can plantbitki some shitbok.
187
604381
3280
küreğinizle beraber, böylece birşeyler dikebiliriz.
10:23
PeaceBarış. Thank you.
188
607661
3184
Barış. Teşekkür ederim.
10:26
(ApplauseAlkış)
189
610845
4144
(Alkışlar)
10:30
Thank you. (ApplauseAlkış)
190
614989
4000
Teşekkürler (Alkışlar)
Translated by Banu Yobas
Reviewed by Şirin Tuğbay

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ron Finley - Gardener
Ron Finley grows a nourishing food culture in South Central L.A.’s food desert by planting the seeds and tools for healthy eating.

Why you should listen

Artist and designer Ron Finley couldn’t help but notice what was going on in his backyard. “South Central Los Angeles,” he quips, “home of the drive-thru and the drive-by.” And it's the drive-thru fast-food stands that contribute more to the area’s poor health and high mortality rate, with one in two kids contracting a curable disease like Type 2 diabetes.

Finley’s vision for a healthy, accessible “food forest” started with the curbside veggie garden he planted in the strip of dirt in front of his own house. When the city tried to shut it down, Finley’s fight gave voice to a larger movement that provides nourishment, empowerment, education -- and healthy, hopeful futures -- one urban garden at a time.

More profile about the speaker
Ron Finley | Speaker | TED.com