TED2015
Alec Soth and Stacey Baker: This is what enduring love looks like
Alec Soth + Stacey Baker: Sonsuz aşk böyledir
Filmed:
Readability: 3.8
2,253,525 views
Stacey Baker çiftlerin nasıl tanıştıklarını daima merak etmiştir. Bu konuyu araştırmak için fotoğrafçı Alec Soth'dan yardım istediğinde kendilerini Sevgililer gününde Las Vegas'da düzenlenen dünyanın en büyük hızlı randevu etkinliğinde ve Soth'un tek tek tüm çiftleri fotoğrafladığı Nevada'daki en büyük emeklilik topluluğunda buldular. Bu iki zıt uç arasında çiftlerin tanışmalarından birlikte bir hayat yaratmalarını anlatan güzel bir hikaye bulurlar. ( Bu konuşma Pop-up magazin küratörlüğünde TED2015 seansının bir parçasıdır: popupmagazine.com ya da twitter @popupmag.)
Stacey Baker - Photo editor
Stacey Baker assigns photography for the wide-ranging vision of the weekly New York Times Magazine. Full bioAlec Soth - Photographer
Alec Soth makes large-scale projects that are as much about dreams and heartache as they are about charting the landscape of Middle America. Full bio
Stacey Baker assigns photography for the wide-ranging vision of the weekly New York Times Magazine. Full bioAlec Soth - Photographer
Alec Soth makes large-scale projects that are as much about dreams and heartache as they are about charting the landscape of Middle America. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
Alec Soth: So about 10 years ago,
I got a call from a woman in Texas,
I got a call from a woman in Texas,
0
1037
3645
Alec Soth: Yaklaşık 10 yıl önce,
Teksas'ta yaşayan bir kadın beni aradı,
Teksas'ta yaşayan bir kadın beni aradı,
00:16
Stacey Baker,
1
4682
1672
Stacey Baker,
00:18
and she'd seen some of my photographs
in an art exhibition
in an art exhibition
2
6354
3762
bir sergide benim bazı fotoğraflarımı görmüş
00:22
and was wondering if she could commission
me to take a portrait of her parents.
me to take a portrait of her parents.
3
10116
4736
ve ebeveynlerinin fotoğraflarını
çekip çekemeyeceğimi merak etmiş.
çekip çekemeyeceğimi merak etmiş.
00:27
Now, at the time I hadn't met Stacey,
and I thought this was some sort of
and I thought this was some sort of
4
15892
3443
Henüz Stacey'le tanışmamıştım
ve onun çok zengin
ve onun çok zengin
00:31
wealthy oil tycoon and I'd struck it rich,
5
19335
4032
bir iş insanı olduğunu düşünmüştüm,
00:35
but it was only later that I found out
6
23367
1875
ancak daha sonra öğrendim ki,
aslında bunun
aslında bunun
00:37
she'd actually taken out a loan
to make this happen.
to make this happen.
7
25242
3207
gerçekleşebilmesi için
çok fazla borç almıştı.
çok fazla borç almıştı.
00:41
I took the picture of her parents,
8
29409
1667
Ebeveynlerinin fotoğraflarını çektim,
00:43
but I was actually more excited
about photographing Stacey.
about photographing Stacey.
9
31076
3998
ama aslında Stacey'nin fotoğrafını
çekmek için daha heyecanlıydım.
çekmek için daha heyecanlıydım.
00:47
The picture I made that day
10
35074
1758
O gün çektiğim fotoğraf,
00:48
ended up becoming
one of my best-known portraits.
one of my best-known portraits.
11
36832
3114
benim en çok bilinen
portrelerimden biri oldu.
portrelerimden biri oldu.
00:53
At the time I made this picture,
Stacey was working as an attorney
Stacey was working as an attorney
12
41566
3465
Fotoğrafı çektiğim zaman, Stacey
Teksas eyaletinde
Teksas eyaletinde
00:57
for the State of Texas.
13
45031
1655
avukat olarak çalışıyordu.
00:58
Not long after, she left her job
to study photography in Maine,
to study photography in Maine,
14
46686
4700
Kısa bir süre sonra, Maine'de
fotoğrafçılık okumak için işini bıraktı.
fotoğrafçılık okumak için işini bıraktı.
01:03
and while she was there,
she ended up meeting
she ended up meeting
15
51386
2265
Orada okurken, New York Times Dergisi'nin
01:05
the director of photography
at the New York Times Magazine
at the New York Times Magazine
16
53651
3135
fotoğraf yönetmeniyle tanıştı
01:08
and was actually offered a job.
17
56786
3367
ve ondan bir iş teklifi aldı.
01:12
Stacey Baker: In the years since,
Alec and I have done
Alec and I have done
18
60153
2829
Stacey Baker: O zamandan sonra,
Alec'le beraber birçok
Alec'le beraber birçok
01:14
a number of magazine projects together,
19
62982
2232
dergi projesinde beraber çalıştık
01:17
and we've become friends.
20
65214
1951
ve arkadaş olduk.
01:19
A few months ago, I started talking
to Alec about a fascination of mine.
to Alec about a fascination of mine.
21
67165
4783
Birkaç ay önce, Alec'e beni çok etkileyen
ve meraklandıran bir konudan bahsettim.
ve meraklandıran bir konudan bahsettim.
01:23
I've always been obsessed
with how couples meet.
with how couples meet.
22
71948
3390
Çiftlerin nasıl tanıştığını
hep merak etmişimdir.
hep merak etmişimdir.
01:27
I asked Alec how he
and his wife Rachel met,
and his wife Rachel met,
23
75338
2972
Alec'e, eşi Rachel'la
nasıl tanıştığını sordum,
nasıl tanıştığını sordum,
01:30
and he told me the story
of a high school football game
of a high school football game
24
78310
2856
o da bana lisedeki futbol
maçıyla ilgili bir hikaye anlattı.
maçıyla ilgili bir hikaye anlattı.
01:33
where she was 16 and he was 15,
25
81166
2925
O zaman eşi 16, kendisi de 15 yaşındaymış
01:36
and he asked her out.
26
84091
2090
ve ona çıkma teklifi etmiş.
01:38
He liked her purple hair.
27
86181
1834
Onun mor saçını seviyormuş.
01:40
She said yes, and that was it.
28
88015
3158
Rachel da evet demiş, işte bu kadar.
01:43
I then asked Alec if he'd be interested
in doing a photography project
in doing a photography project
29
91173
4296
Daha sonra Alec'e bu soruyu araştıran bir
fotoğraf projesiyle ilgilenip
ilgilenmeyeceğini sordum.
ilgilenmeyeceğini sordum.
01:47
exploring this question.
30
95469
1811
01:49
AS: And I was interested in the question,
but I was actually much more interested
but I was actually much more interested
31
97280
4040
AS: Ben de bu soruya ilgi duydum
fakat aslında ben
fakat aslında ben
01:53
in Stacey's motivation for asking it,
32
101320
3476
Stacey'nin bu soruyu sorma
motivasyonuyla daha çok ilgilendim.
motivasyonuyla daha çok ilgilendim.
01:56
particularly since I'd never known
Stacey to have a boyfriend.
Stacey to have a boyfriend.
33
104796
3931
Çünkü onunla tanıştığımızdan beri
bir sevgilisi olmamıştı.
bir sevgilisi olmamıştı.
02:00
So as part of this project,
I thought it'd be interesting
I thought it'd be interesting
34
108727
2786
Bu proje kapsamında,
biriyle tanışmasının ilginç
biriyle tanışmasının ilginç
02:03
if she tried to meet someone.
35
111513
2113
olacağını düşünmüştüm.
02:05
So my idea was to have Stacey here
go speed dating
go speed dating
36
113626
4845
Benim fikrim, Stacey'nin
Sevgililer Günü'nde
Sevgililer Günü'nde
02:10
in Las Vegas on Valentine's Day.
37
118471
4071
Las Vegas'ta hızlı randevu
etkinliğine katılmasıydı.
etkinliğine katılmasıydı.
02:14
(Laughter) (Applause) (Music)
38
122542
5921
(Kahkahalar) (Alkışlar) (Müzik)
02:20
SB: We ended up at what was advertised
as the world's largest speed dating event.
as the world's largest speed dating event.
39
128463
5201
SB: Kendimizi dünyanın en büyük
hızlı randevu etkinliğinde bulduk.
hızlı randevu etkinliğinde bulduk.
02:25
I had 19 dates
40
133664
2020
19 randevum oldu ve
02:27
and each date lasted three minutes.
41
135684
2995
her biri 3 dakika sürdü.
02:30
Participants were given a list of ice-
breaker questions to get the ball rolling,
breaker questions to get the ball rolling,
42
138679
3937
Katılımcılara konuşmaları başlatabilmeleri için
bir soru listesi verildi,
bir soru listesi verildi,
02:34
things like, "If you could be any kind
of animal, what would you be?"
of animal, what would you be?"
43
142616
3947
"Bir hayvan olsaydınız, ne olurdunuz?" gibi sorular.
02:38
That sort of thing.
44
146563
1881
Bu tarz sorular.
02:40
My first date was Colin.
45
148444
2414
İlk randevum Colin'leydi.
02:42
He's from England,
46
150858
1811
İngiltere'den gelmişti,
02:44
and he once married a woman he met
after placing an ad for a Capricorn.
after placing an ad for a Capricorn.
47
152669
5155
ve bir zamanlar bir reklam filminde
oynarken tanıştığı bir kadınla evlenmişti.
oynarken tanıştığı bir kadınla evlenmişti.
02:49
Alec and I saw him
at the end of the evening,
at the end of the evening,
48
157824
2345
Alec'le beraber onu gecenin sonunda gördük
02:52
and he said he'd kissed a woman in line
at one of the concession stands.
at one of the concession stands.
49
160169
4923
ve standlarının önünde sıradayken
bir kadını öptüğünü söyledi.
bir kadını öptüğünü söyledi.
02:57
Zack and Chris came
to the date-a-thon together.
to the date-a-thon together.
50
165092
3306
Zack ve Chris bu etkinliklere
beraber gelmişler.
beraber gelmişler.
03:02
This is Carl.
51
170838
2401
Bu Carl.
03:05
I asked Carl, "What's the first thing
you notice about a woman?"
you notice about a woman?"
52
173239
5424
Carl'a, "Bir kadında ilk fark ettiğin şey nedir?"
diye sordum.
diye sordum.
03:10
He said, "Tits."
53
178663
2090
"Memeler." diye cevapladı.
03:12
(Laughter)
54
180753
2437
(Kahkahalar)
03:17
Matthew is attracted to women
with muscular calves.
with muscular calves.
55
185350
3204
Matthew maskülen baldırları olan
kadınlardan etkilendiğini söyledi.
kadınlardan etkilendiğini söyledi.
03:20
We talked about running. He does
triathlons, I run half-marathons.
triathlons, I run half-marathons.
56
188554
3831
Onunla koşmaktan bahsettik. O triatlon
yapıyormuş ben de yarı maraton koşuyorum.
yapıyormuş ben de yarı maraton koşuyorum.
03:24
Alec actually liked his eyes and asked
if I was attracted to him, but I wasn't,
if I was attracted to him, but I wasn't,
57
192385
4853
Alec onun gözlerini beğendi ve ondan
etkilenip etkilenmediğimi sordu.
etkilenip etkilenmediğimi sordu.
Ondan etkilenmedim, onun da
benden etkilendiğini sanmıyorum.
benden etkilendiğini sanmıyorum.
03:29
and I don't think he was
attracted to me either.
attracted to me either.
58
197238
2981
03:33
Austin and Mike came together.
59
201349
3366
Austin ve Mike beraber geldiler.
03:36
Mike asked me a hypothetical question.
60
204715
2623
Mike bana teorik bir soru sordu.
03:39
He said, "You're in an elevator
running late for a meeting.
running late for a meeting.
61
207338
4621
"Asansördesin ve bir
toplantıya yetişmeye çalışıyorsun.
toplantıya yetişmeye çalışıyorsun.
03:43
Someone makes a dash for the elevator.
62
211959
2438
Biri asansöre doğru hızla koşuyor.
03:46
Do you hold it open for them?"
63
214397
2949
Asansörün kapısını onun için tutar mısın?"
03:49
And I said I would not.
64
217346
1997
Hayır dedim.
03:51
(Laughter)
65
219343
2583
(Kahkahalar)
03:55
Cliff said the first thing he notices
about a woman is her teeth,
about a woman is her teeth,
66
223766
4052
Cliff, kadınlarda dikkat ettiği
ilk şeyin dişler olduğunu söyledi.
ilk şeyin dişler olduğunu söyledi.
03:59
and we complimented each other's teeth.
67
227818
2995
Ve sonrasında birbirimizin dişlerine iltifat ettik.
04:02
Because he's an open mouth sleeper,
68
230813
2368
Ağzı açık uyuduğundan
04:05
he says he has to floss more
to help prevent gum disease,
to help prevent gum disease,
69
233181
4203
diş eti hastalığını önlemek için
daha sık diş ipi kullandığını söyledi.
daha sık diş ipi kullandığını söyledi.
04:09
and so I asked him how often he flosses,
70
237384
2415
Ben de ona, ne sıklıkla
diş ipi kullandığını sordum.
diş ipi kullandığını sordum.
04:11
and he said, "Every other day."
71
239799
2600
O da "İki günde bir'" diye cevapladı.
04:14
(Laughter)
72
242399
1815
(Kahkahalar)
04:17
Now, as someone who flosses twice a day,
73
245534
2438
Günde 2 kere diş ipi kullanan biri olarak,
04:19
I wasn't really sure that
that was flossing more
that was flossing more
74
247972
2400
bunun daha çok diş ipi
kullanmak olduğunu sanmıyordum
kullanmak olduğunu sanmıyordum
04:22
but I don't think I said that out loud.
75
250372
2522
ancak sanırım bunu yüksek sesle söylemedim.
04:24
Bill is an auditor,
76
252894
3042
Bill denetçiydi,
04:27
and we talked the entire three minutes
about auditing. (Laughter)
about auditing. (Laughter)
77
255936
5483
ve üç dakika boyunca
denetlemekten bahsettik (Kahkahalar)
denetlemekten bahsettik (Kahkahalar)
04:34
The first thing Spencer notices
about a woman is her complexion.
about a woman is her complexion.
78
262669
3971
Spencer'ın kadınlarda dikkat ettiği
ilk şey cilt rengiymiş.
ilk şey cilt rengiymiş.
04:38
He feels a lot of women
wear too much makeup,
wear too much makeup,
79
266640
2693
Birçok kadının çok fazla
makyaj yaptığını söyledi.
makyaj yaptığını söyledi.
04:41
and that they should only wear enough
to accentuate the features that they have.
to accentuate the features that they have.
80
269333
3831
Ve sadece sahip oldukları özellikleri
vurgulamaları gerektiğini düşünüyordu.
vurgulamaları gerektiğini düşünüyordu.
04:45
I told him I didn't wear any makeup at all
81
273164
2067
Ona hiç makyaj yapmadığımı söyledim.
04:47
and he seemed to think
that that was a good thing.
that that was a good thing.
82
275231
3018
Bunun iyi bir şey olduğunu
düşünüyor gibiydi.
düşünüyor gibiydi.
04:51
Craig told me he didn't think
I was willing to be vulnerable.
I was willing to be vulnerable.
83
279317
4087
Craig benim hassas olmaya
istekli olduğumu düşünmediğini söyledi.
istekli olduğumu düşünmediğini söyledi.
04:55
He was also frustrated when I couldn't
remember my most embarrassing moment.
remember my most embarrassing moment.
84
283404
5062
Ayrıca en çok utandığım anı
hatırlayamadığım için de üzülmüştü.
hatırlayamadığım için de üzülmüştü.
05:00
He thought I was lying, but I wasn't.
85
288466
2302
Yalan söylediğimi sanıyordu ancak öyle değildi.
05:02
I didn't think he liked me at all,
but at the end of the night,
but at the end of the night,
86
290768
3084
Benden hoşlandığını hiç düşünmedim
ancak gecenin sonunda
ancak gecenin sonunda
05:05
he came back to me and he gave me
a box of chocolates.
a box of chocolates.
87
293852
3321
geri geldi ve bana bir kutu çikolata verdi.
05:09
William was really difficult to talk to.
88
297846
2694
William konuşması zor biriydi.
05:12
I think he was drunk.
89
300540
2136
Bence sarhoştu.
(Kahkahalar)
05:14
(Laughter)
90
302676
2435
05:17
Actor Chris McKenna
was the MC of the event.
was the MC of the event.
91
305601
3274
Aktör Chris McKenna
organizasyonun sunucusuydu.
organizasyonun sunucusuydu.
05:20
He used to be on
"The Young and the Restless."
"The Young and the Restless."
92
308875
2461
Eskiden "Yalan Rüzgarı"nda oynamıştı.
05:23
I didn't actually go on a date with him.
93
311336
2740
Aslında onunla randevum olmadı.
05:26
Alec said he saw several women
give their phone numbers to him.
give their phone numbers to him.
94
314076
3545
Alec telefon numaralarını ona veren
birkaç kadın gördüğünü söyledi.
birkaç kadın gördüğünü söyledi.
05:30
Needless to say, I didn't fall in love.
95
318791
4829
Sonuç olarak, aşık olmadım.
05:35
I didn't feel a particular connection with
any of the men that I went on dates with,
any of the men that I went on dates with,
96
323620
3994
Randevulaştığım herhangi bir
erkekle bir bağ kuramadım.
erkekle bir bağ kuramadım.
05:39
and I didn't feel like they felt
a particular connection with me either.
a particular connection with me either.
97
327614
4648
Ve onların da benimle
bir bağ kurduğunu hissedemedim.
bir bağ kurduğunu hissedemedim.
05:45
AS: Now, the most beautiful thing to me --
98
333302
2741
AS: Fotoğrafçı olarak,
bence en güzel olan şey --
bence en güzel olan şey --
05:48
(Laughter) -- as a photographer
is the quality of vulnerability.
is the quality of vulnerability.
99
336043
5583
(Kahkahalar) -- savunmazlığın niteliği.
05:53
The physical exterior reveals a crack
in which you can get a glimpse
in which you can get a glimpse
100
341626
3704
Fiziksel dış görünüş daha kırılgan olan
iç dünyaya bir bakış atmanız için
iç dünyaya bir bakış atmanız için
05:57
at a more fragile interior.
101
345330
3181
bir çatlak ortaya çıkarır.
06:00
At this date-a-thon event,
I saw so many examples of that,
I saw so many examples of that,
102
348511
3367
Bu hızlı-randevu olayında,
bunun çok fazla örneğini gördüm, fakat
bunun çok fazla örneğini gördüm, fakat
06:03
but as I watched Stacey's dates
and talked to her about them,
and talked to her about them,
103
351878
4621
Stacey'nin randevularını izlediğimde ve
onunla bu randevular hakkında konuştuğumda,
onunla bu randevular hakkında konuştuğumda,
06:08
I realized how different
photographic love is from real love.
photographic love is from real love.
104
356499
6013
fotoğraftaki aşkın gerçek aşktan
ne kadar farklı olduğunu fark ettim.
ne kadar farklı olduğunu fark ettim.
06:14
What is real love? How does it work?
105
362512
3650
Gerçek aşk nedir? Nasıl işler?
06:18
In order to work on this question
and to figure out how someone goes
and to figure out how someone goes
106
366162
4342
Bu konu üzerinde çalışmak için ve
bir kişinin nasıl bir buluşmadan randevuya
bir kişinin nasıl bir buluşmadan randevuya
06:22
from meeting on a date
to having a life together,
to having a life together,
107
370504
4574
ve beraber bir hayat paylaşmaya
karar verdiğini incelemek için
karar verdiğini incelemek için
06:27
Stacey and I went to Sun City Summerlin,
108
375078
2554
Stacey'le beraber
Sun City Summerlin'e gittik.
Sun City Summerlin'e gittik.
06:29
which is the largest
retirement community in Las Vegas.
retirement community in Las Vegas.
109
377632
4137
Orası Las Vegas'ın
en büyük emekli topluluğu.
en büyük emekli topluluğu.
06:35
Our contact there was George,
who runs the community's photography club.
who runs the community's photography club.
110
383019
4619
Oradaki tanıdığımız George topluluğun
fotoğraf kulübünü yönetiyordu.
fotoğraf kulübünü yönetiyordu.
06:39
He arranged for us to meet other couples
in their makeshift photo studio.
in their makeshift photo studio.
111
387639
4808
Diğer çiftlerle tanışmamız için geçici
fotoğraf stüdyolarında toplantılar ayarladı.
fotoğraf stüdyolarında toplantılar ayarladı.
06:44
SB: After 45 years of marriage,
Anastasia's husband died two years ago,
Anastasia's husband died two years ago,
112
392447
5068
SB: 45 yıllık evlilik hayatından sonra,
iki yıl önce Anastasia'nın kocası vefat etti.
iki yıl önce Anastasia'nın kocası vefat etti.
06:49
so we asked if she had
an old wedding picture.
an old wedding picture.
113
397515
3152
Biz de ona eski bir düğün fotoğrafı
var mı diye sorduk.
var mı diye sorduk.
06:52
She met her husband
when she was a 15-year-old waitress
when she was a 15-year-old waitress
114
400667
3413
Eşi ile 15 yaşında
bir garsonken Michigan'da
bir garsonken Michigan'da
06:56
at a small barbecue place in Michigan.
115
404080
2485
küçük bir barbekü dükkanında tanışmış.
06:58
He was 30.
116
406565
1672
Eşi 30 yaşındaymış.
07:00
She'd lied about her age.
117
408237
2275
Anastasia kendi yaşı hakkında
yalan söylemiş.
yalan söylemiş.
07:02
He was the first person she'd dated.
118
410512
2809
O randevulaştığı ilk erkekmiş.
07:05
Dean had been named photographer of
the year in Las Vegas two years in a row,
the year in Las Vegas two years in a row,
119
413321
4459
Dean Las Vegas'da iki yıl art arda
yılın fotoğrafçısı seçilmiş
yılın fotoğrafçısı seçilmiş
07:09
and this caught Alec's attention,
120
417780
1880
ve bu Alec'in dikkatini çekmiş,
07:11
as did the fact
that he met his wife, Judy,
that he met his wife, Judy,
121
419660
2578
Aslına bakarsanız eşi Judy ile
07:14
at the same age when Alec met Rachel.
122
422238
3529
Alec'in Rachel ile tanıştığı yaşta tanışmış.
07:17
Dean admitted that he likes
to look at beautiful women,
to look at beautiful women,
123
425767
2972
Dean güzel kadınlara bakmayı
sevdiğini itiraf etti fakat
sevdiğini itiraf etti fakat
07:20
but he's never questioned
his decision to marry Judy.
his decision to marry Judy.
124
428739
3947
Judy ile aldığı evlenme
kararını asla sorgulamamış.
kararını asla sorgulamamış.
AS: George Josephine ile
bir kilise dansında tanıştı.
bir kilise dansında tanıştı.
07:24
AS: George met Josephine
at a parish dance.
at a parish dance.
125
432686
2368
07:27
He was 18, she was 15.
126
435054
2508
O 18, Josephine 15 yaşındaydı.
07:29
Like a lot of the couples we met,
they weren't especially philosophical
they weren't especially philosophical
127
437562
3553
Tanıştığımız çoğu çift gibi özellikle gençlik
07:33
about their early choices.
128
441115
2345
seçimleri akıllıca değildi.
07:35
George said something
that really stuck with me.
that really stuck with me.
129
443460
2581
George gerçekten aklımda
kalan birşey söyledi.
kalan birşey söyledi.
07:38
He said, "When you get that feeling,
you just go with it."
you just go with it."
130
446041
5524
"O hisse sahip olduğunuzda,
sadece peşine takılıyorsunuz."
sadece peşine takılıyorsunuz."
07:46
Bob and Trudy met on a blind date
when she was still in high school.
when she was still in high school.
131
454142
3533
Bob ve Trudy, Trudy lisede okurken
bir kör randevuda tanıştılar.
bir kör randevuda tanıştılar.
07:49
They said they weren't particularly
attracted to each other
attracted to each other
132
457675
2770
İlk karşılaştıklarında birbirlerinden çok da
07:52
when the first met.
133
460445
1420
etkilenmediklerini söylediler.
07:53
Nevertheless, they were
married soon after.
married soon after.
134
461865
2678
Buna rağmen, kısa bir
zaman sonra evlendiler.
zaman sonra evlendiler.
07:57
SB: The story that stayed with me the most
135
465113
2415
SB: Beni en çok etkileyen
07:59
was that of George, the photography club
president, and his wife, Mary.
president, and his wife, Mary.
136
467528
4737
fotoğraf kulübünün başkanı
George ve eşi Mary'nin hikayesiydi.
George ve eşi Mary'nin hikayesiydi.
08:04
This was George and Mary's
second marriage.
second marriage.
137
472265
3390
Bu, George ve Mary'nin ikinci evlilikleriydi.
08:07
They met at a country-western club
in Louisville, Kentucky called the Sahara.
in Louisville, Kentucky called the Sahara.
138
475655
4690
Louisville Kentucky'de bulunan Sahara isimli
country-western kulübünde tanıştılar.
country-western kulübünde tanıştılar.
08:12
He was there alone drinking
and she was with friends.
and she was with friends.
139
480345
3738
O tek başına içiyordu ve
Mary arkadaşlarıyla birlikteydi.
Mary arkadaşlarıyla birlikteydi.
08:16
When they started dating,
he owed the IRS 9,000 dollars in taxes,
he owed the IRS 9,000 dollars in taxes,
140
484083
5712
Çıkmaya başladıklarında George'un
9.000 dolar vergi borcu vardı
9.000 dolar vergi borcu vardı
08:21
and she offered to help him
get out of debt,
get out of debt,
141
489795
2531
ve Mary ona borçlarını ödemek için
yardım teklifinde bulundu,
yardım teklifinde bulundu,
08:24
so for the next year, he turned
his paychecks over to Mary,
his paychecks over to Mary,
142
492326
3970
böylece bir sonraki yıl
maaş çeklerini Mary'e teslim etti
maaş çeklerini Mary'e teslim etti
08:28
and she got him out of debt.
143
496296
2508
ve Mary onu borçlardan kurtardı.
08:30
George was actually an alcoholic
when they married, and Mary knew it.
when they married, and Mary knew it.
144
498804
4435
Evlendiklerinde George aslında
bir alkolikti ve Mary bunu biliyordu.
bir alkolikti ve Mary bunu biliyordu.
08:35
At some point in their marriage,
he says he consumed
he says he consumed
145
503239
2833
Evliliklerinin bir döneminde George günde
08:38
54 beers in one day.
146
506072
3529
54 şişe bira tükettiğini söyledi.
08:41
Another time, when he was drunk,
he threatened to kill Mary
he threatened to kill Mary
147
509601
2833
Başka bir zaman, sarhoş olduğunda Mary ve
08:44
and her two kids,
148
512434
1532
iki çocuğunu öldürmekle tehdit etmiş,
08:45
but they escaped and a SWAT team
was called to the house.
was called to the house.
149
513966
4446
ama kaçmışlar ve evlerine
SWAT ekibi çağrılmış.
SWAT ekibi çağrılmış.
08:50
Amazingly, Mary took him back,
150
518412
2171
Şaşırtıcı bir şekilde
Mary onu geri kabul etmiş
Mary onu geri kabul etmiş
08:52
and eventually things got better.
151
520583
2322
ve sonunda her şey
daha iyi hale gelmiş.
daha iyi hale gelmiş.
08:54
George has been involved
in Alcoholics Anonymous
in Alcoholics Anonymous
152
522905
2856
George Adsız Alkoliklere katılmış ve
08:57
and hasn't had a drink in 36 years.
153
525761
2903
ağzına 36 yıldır içki koymamış.
09:00
(Music)
154
528664
1114
(Müzik)
09:01
At the end of the day,
after we left Sun City,
after we left Sun City,
155
529778
2347
Günün sonunda,
Sun City'yi ardımızda bıraktığımızda,
Sun City'yi ardımızda bıraktığımızda,
09:04
I told Alec that I didn't actually think
156
532125
2414
Alec'e karşılaştığımız
bu çiftlerin tanışma hikayelerinin
bu çiftlerin tanışma hikayelerinin
09:06
that the stories of how these couples met
were all that interesting.
were all that interesting.
157
534539
4133
çok da ilginç olmadığını
düşündüğümü söyledim.
düşündüğümü söyledim.
09:10
What was more interesting
158
538672
2206
Daha ilginç olan şey
09:12
was how they managed to stay together.
159
540878
3715
nasıl bir arada kalmayı başardıklarıydı.
09:16
AS: They all had this beautiful
quality of endurance,
quality of endurance,
160
544593
4180
AS: Onların hepsi bir çeşit
güzel sabıra sahiplerdi,
güzel sabıra sahiplerdi,
09:20
but that was true of the singles, too.
161
548773
2275
fakat bu bekar insanlar için de geçerliydi.
09:23
The world is hard,
and the singles were out there
and the singles were out there
162
551048
3808
Hayat zor ve bekar insanlar dışarıda bir yerde
09:26
trying to connect with other people,
163
554856
2345
diğer insanlarla kaynaşmaya çalışıyorlar
09:29
and the couples
were holding onto each other
were holding onto each other
164
557201
2624
ve çiftler onlarca yıldan sonra
09:31
after all these decades.
165
559825
1767
birbirlerine tutunuyorlar.
09:35
My favorite pictures on this trip
were of Joe and Roseanne.
were of Joe and Roseanne.
166
563842
3309
Bu yolculuktaki en sevdiğim resim
Joe ve Roseanne aitti.
Joe ve Roseanne aitti.
09:39
Now, by the time we met Joe and Roseanne,
167
567151
2244
Şimdi, Joe ve Roseanne ile
tanıştığımız zamanlarda,
tanıştığımız zamanlarda,
09:41
we'd gotten in the habit of asking couples
if they had an old wedding photograph.
if they had an old wedding photograph.
168
569395
5511
çiftlere eski bir düğün fotoğraflarının
olup olmadığını sormaya takmıştık.
olup olmadığını sormaya takmıştık.
09:46
In their case, they simultaneously
pulled out of their wallets
pulled out of their wallets
169
574906
4806
Onların durumunda, ikisi de
aynı anda cüzdanlarından
aynı anda cüzdanlarından
09:51
the exact same photograph.
170
579712
4296
tam olarak aynı fotoğrafı çıkardılar.
09:56
What's more beautiful,
I thought to myself,
I thought to myself,
171
584008
3134
Kendi kendime, hangisi
daha güzel diye düşündüm,
daha güzel diye düşündüm,
09:59
this image of a young couple
who has just fallen in love
who has just fallen in love
172
587142
4296
henüz birbirlerine aşık olmuş
bu genç çifttin resmi mi
bu genç çifttin resmi mi
10:03
or the idea of these two people
holding onto this image for decades?
holding onto this image for decades?
173
591438
5206
yoksa bu iki insanın bu resmi
onlarca yıl saklamaları fikri mi?
onlarca yıl saklamaları fikri mi?
10:10
Thank you.
174
598264
1858
Teşekkürler.
10:12
(Applause)
175
600122
5410
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKERS
Stacey Baker - Photo editorStacey Baker assigns photography for the wide-ranging vision of the weekly New York Times Magazine.
Why you should listen
Stacey Baker is a photo editor at The New York Times Magazine. She assigns and produces photography for the weekly publication on topics as varied as sports, politics, religion and pop culture. She works with an array of photographers from all over the world, including photojournalists and portrait, fine-art and conceptual photographers. These include Alec Soth, Damon Winter, Lars Tunbjork, Stephanie Sinclair, Nadav Kander and Katy Grannan. She is a former director of photography at More Magazine.
More profile about the speakerStacey Baker | Speaker | TED.com
Alec Soth - Photographer
Alec Soth makes large-scale projects that are as much about dreams and heartache as they are about charting the landscape of Middle America.
Why you should listen
Alec Soth is a photographer born and based in Minnesota. He has published several books, including Sleeping by the Mississippi, Niagara and Broken Manual. The New York Times once wrote that Soth has made a "photographic career out of finding chemistry with strangers." His editorial work routinely appears in The New York Times Magazine, he is a member of the Magnum photo agency, and his work was featured in the Whitney Biennial in 2004.
In 2008, Soth started his own experimental publishing company, Little Brown Mushroom, that explores the possibilities of combining images and text. After publishing seven issues of his own newspaper, Soth compiled this work into his latest monograph, Songbook.
Alec Soth | Speaker | TED.com