Lucy Kalanithi: What makes life worth living in the face of death
Lucy Kalanithi: Ölümle yüzleşirken hayatı yaşamaya değer kılan nedir
Lucy Kalanithi is dedicated to helping others choose the health care and end-of-life experiences that best align with their values. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
was diagnosed with stage IV lung cancer,
teşhisi konulduktan birkaç gün sonra
medical students at Yale.
okulunun ilk yılında tanıştık.
in the trunk of his car,
goril kostümü tutardı,
the care he took with his patients.
seyrederken ona aşık oldum.
the experience of illness
ne demek olduğunu anlamak için.
of a heart that had ceased beating.
gördüğünde aşık olduğunu söyledi.
heyecanlı günlerinde bile
to approach suffering together.
birlikte öğreniyorduk.
as a neurosurgeon
eğitimini bitiriyordu ki
and a cough that wouldn't go away.
hiç bitmeyen bir öksürme başladı.
in Paul's lungs and in his bones.
tümör olduğu ortaya çıktı.
with devastating diagnoses;
konmuş hastalara baktık.
for 22 months.
bir anı yazısı yazdı.
through really tough medical decisions.
doğrudan deneyimleyerek öğrendik.
into the hospital for the last time
olmadığını biliyordum.
veya kalp masajı istemedi.
as a caregiver --
olarak düşünmüşümdür
deepened what that meant.
bunun anlamını derinleştirdi.
yeniden şekillendirmesini izlemek;
his identity during his illness,
kavuşmak demek olmadığını
bouncing back to where you were before,
gibi davranmayı öğretti.
the hard stuff isn't hard.
buna birlikte giriştiğimizde
approach it together,
biz karar veriyoruz.
bana söylediği ilk şeylerden biri
Paul said to me after his diagnosis was,
we get to say anything out loud.
her şeyi söyleyebiliyoruz'' dedim.
to be exactly what we needed.
tam da ihtiyacımız olanmış.
just keep saying things out loud.
edeceğimiz konusunda anlaştık.
tamamlama gibi görevler,
geldiğim görevler
aşkın göstergesi olduğunu anladım,
an advance directive is an act of love --
geçirmenin antlaşması;
somut bir parçası hâline geldi.
a tangible part of our love story.
ve hatta kabul etme
accept his diagnosis.
birçok hasta görmüştük
in devastating situations,
olduğunu biliyorduk.
and uncertainty of a serious illness.
hastalığın bilinmezliğiyle yaşamak.
dev aşamalar kaydedildi
against lung cancer,
ayı ya da yılı kaldığını biliyorduk.
months to a few years left to live.
doktordan hastaya.
from doctor to patient.
hissi hakkında konuştu.
like he was suddenly at a crossroads,
he'd be able to see the path,
yolu görebileceğini
boşluk yerine
gleaming white desert.
had erased all familiarity.
tüm aşinalığı silmesi gibi
what made my life worth living,
şeyi anlamaya çalışmalıydım,
help to do so."
yardımına ihtiyacım vardı.''
for my colleagues in health care.
daha derin takdirlerini sundu.
hastalara yardım etmekten sorumluyuz
have clarity around their prognoses
but it's especially tough
terminal illnesses like cancer.
uğraşıyorken ayrıca çok zordur.
how long they have left,
kaldığını öğrenmek istemiyor,
asla bizde olmaz.
hastalığın seyrinden bahsederken
they painted a rosier picture
söylemek yerine,
çizmiş olduğunu söyledi.
the possible outcomes of an illness,
sonuçlarını daha iyi anladıklarında
edebilirler ama bizim için,
with those conversations,
immensely helpful with big decisions.
son derece yardımcı olduğunu bulduk.
Paul was not likely to see her grow up.
büyüyüşünü göremeyeceği anlamına geliyordu
orada olma şansı yüksekti
of being there for her birth
to say goodbye to a child
ölümü olduğundan da
öğrendiğimiz için.
means accepting suffering.
devam edebilsin diye şekillendirdi
working as a neurosurgeon,
imkansız olduğunu düşündük.
was totally impossible.
yazmaya geçtiğinde,
prescribed a stimulant medication
uyarıcı ilaç tedavisi reçetesi yazdı
his priorities and his worries.
ve kaygılarını sordular.
he was willing to make.
hazır olduğunu sordular.
are the best way to ensure
sağlık hizmetinin
emin olmanın en iyi yoluydu.
konuşması değil
like that "birds and bees" talk
bunları aştığı
as quickly as possible,
tekrardan değerlendirirsin.
as things change.
to give us answers they didn't have,
bize vermek olmadığını biliyorlardı
kolaylaştırmak olmadığını
through painful choices ...
tavsiye vermek olduğunu...
but his will to live wasn't.
yaşam isteği sürüyorken.
çiçek yolladım...
daha fazlası olduğunu biliyordu.
means more than just staying alive.
kliniğime bir hasta geldi.
a patient came into my clinic.
uğraşan bir kadın.
with a serious chronic disease.
hakkında konuşuyoduk,
about her life and her health care,
takımımı seviyorum.
olmadığını öğrettiler.
bir araştırma yaptı,
about their health care preferences.
seçimleri hakkında sorular sordular.
started their answers with the words
kelimeleriyle başladı.
medical treatment,
excessive or unwanted medical treatment.
istenmeyen tedavi alışına şahit olduğunu.
psychological consequences
ve doktorlarının çeyreği
and a quarter of ICU doctors
that for some of their patients,
uymayan hizmetler sunmuş olmanın
that didn't fit with the person's values.
duyup duymadığını bilemez
your wishes are respected
şansı verdiği için
if it offered any chance of longer life?
bağlanmak ister miydiniz?
ziyade niteliği konusunda mı
about the quality of that time,
are thoughtful and brave,
tarama istiyor musunuz?
do you want genetic screening?
yanlış mı?
yapmak istiyorsun?
in a clinic or at home?
medikal tedavi yardımcı olacak?
live the way you want to?
yapacağınız zaman hatırlarsınız.
a decision in your health care.
hayır demenin sorun olmadığını hatırlayın.
that's not right for you.
is stitched with its color."
rengiyle nakışlandı.''
uyandırıyor benim için
that we could cure his illness.
iyileştireceğimizi kastetmiyordu.
anda kabul etmeyi öğrendik;
both joy and sadness at the same time;
çıkarmayı öğrendik
sayesinde olduğunu öğrendik
and sleepless nights,
ve uykusuz geceler,
çiçekler bırakıyorum
run around on the grass.
çimde koşturduğunu izliyorum.
and watch the sunset with our friends.
arkadaşlarımızla gün batımını izliyoruz.
çok yardım etti.
meditation have helped a lot.
I get to watch our daughter grow.
kızımı büyürken izleyebiliyorum.
about what I'm going to say to her
hakkında çok düşündüm,
range of experience --
despite suffering.
zaman bir savaş değil.
isn't always a battle.
bir şeyin kavgası belki.
different than we thought.
yardımcı olmak.
iyi olmasını sağlıyoruz,
ABOUT THE SPEAKER
Lucy Kalanithi - CaregiverLucy Kalanithi is dedicated to helping others choose the health care and end-of-life experiences that best align with their values.
Why you should listen
Stanford internist Lucy Kalanithi is the widow of neurosurgeon and writer Paul Kalanithi, who was diagnosed with Stage IV lung cancer at age 36. Shortly after his diagnosis, Paul wrote about his transformation from doctor to patient, and explored what makes life worth living in the face of death in his poignant memoir When Breath Becomes Air. After Paul died in 2015, Lucy completed his memoir and wrote its powerful epilogue. As a caregiver for her husband during all phases of his illness and as a practicing physician and a thinker on healthcare value, Lucy is dedicated to helping others choose the health care and end-of-life experiences that best align with their values. She lives in the Bay Area with her and Paul’s daughter, Cady.
Lucy Kalanithi | Speaker | TED.com