ABOUT THE SPEAKER
Sebastian Junger - Journalist and documentarian
The author of "The Perfect Storm" and the director of the documentaries "Restrepo" and "Korengal," Sebastian Junger tells non-fiction stories with grit and emotion.

Why you should listen

Sebastian Junger thundered onto the media landscape with his non-fiction book, The Perfect Storm. A correspondent for Vanity Fair and ABC News, Junger has covered stories all across the globe, igniting a new interest in non-fiction. One of his main interests: war.

From 2007 to 2008, Junger and photographer Tim Hetherington embedded with the 173rd Airborne Brigade Combat Team in Afghanistan. They spent intensive time with the soldiers at the Restrepo outpost in the Korengal Valley, which saw more combat than any other part of Afghanistan. The experience became Junger's book WAR, and the documentary "Restrepo," which was nominated for the Academy Award for Best Documentary in 2011.

Junger and Hetherington planned to make a second documentary on the topic, "Korengal," meant to help soldiers and civilians alike understand the fear, courage and complexity involved in combat. It's a project that Junger decided to carry on after Hetherington was killed in Libya while covering the civil war there. Junger self-financed and released the film.

More profile about the speaker
Sebastian Junger | Speaker | TED.com
TEDSalon NY2014

Sebastian Junger: Why veterans miss war

Sebastian Junger: Askerler savaşı neden özler

Filmed:
3,922,187 views

Siviller savaşı özlemez, ama askerler sıklıkla özler. Gazeteci Sebastian Junger, Afganistan'ın Korengal Vadisi'nde, yoğun çatışmaların yaşandığı Restrepo Karakolu'nda Amerikan askerleriyle iç içe yaşadığı deneyimleri paylaşıyor. Savaşta meydana gelen "şuur değişikliği" olgusundan bahseden Junger, çatışmanın nasıl askerleri bir araya getiren bir deneyim olduğunu gösteriyor. Aslında askerlerin özlediği, "savaşın zıttı" olabilir mi?
- Journalist and documentarian
The author of "The Perfect Storm" and the director of the documentaries "Restrepo" and "Korengal," Sebastian Junger tells non-fiction stories with grit and emotion. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'm going to asksormak and try to answerCevap,
0
693
2255
Bir soru soracağım
ve cevaplamaya çalışacağım.
00:14
in some waysyolları, kindtür of an uncomfortablerahatsız questionsoru.
1
2948
4898
Bu bazı yönlerden rahtsız edici bir soru.
00:19
BothHer ikisi de civilianssivil, obviouslybelli ki, and soldiersaskerler
2
7846
2354
Tabii ki hem siviller hem de askerler
00:22
sufferacı çekmek in warsavaş;
3
10200
2086
savaştan zarar görürler.
00:24
I don't think any civiliansivil has ever missedcevapsız
4
12286
2464
Hiçbir sivilin, maruz kaldığı savaşı
00:26
the warsavaş that they were subjectedtabi to.
5
14750
3362
özlediğini sanmıyorum.
00:30
I've been coveringkapsayan warssavaşlar for almostneredeyse 20 yearsyıl,
6
18112
2018
20 yıla yakındır, savaşı kaleme aldım
00:32
and one of the remarkabledikkat çekici things for me
7
20130
3328
ve en çok dikkatimi çeken şeylerden biri,
00:35
is how manyçok soldiersaskerler find themselveskendilerini missingeksik it.
8
23458
3884
birçok askerin savaşı özlüyor olması.
00:39
How is it someonebirisi can go throughvasitasiyla
9
27342
2305
Bir insan nasıl olur da
00:41
the worsten kötü experiencedeneyim imaginablehayal,
10
29647
2337
akla gelebilecek en kötü deneyimi yaşayıp,
00:43
and come home, back to theironların home,
11
31984
1976
evine, ailesine, ülkesine
00:45
and theironların familyaile, theironların countryülke, and missbayan the warsavaş?
12
33960
3461
döndükten sonra savaşı özleyebilir?
00:49
How does that work? What does it mean?
13
37421
3571
Bu nasıl olur? Ne anlama gelir?
00:52
We have to answerCevap that questionsoru,
14
40992
3458
Bu soruyu cevaplamak zorundayız.
00:56
because if we don't, it'llolacak be impossibleimkansız
15
44450
2867
Aksi takdirde askerleri toplumda
00:59
to bringgetirmek soldiersaskerler back
16
47317
1268
ait oldukları yere
01:00
to a placeyer in societytoplum where they belongait,
17
48585
4055
geri getirmemiz mümkün olmayacak
01:04
and I think it'llolacak alsoAyrıca be impossibleimkansız to stop warsavaş,
18
52640
2253
ve bu mekanizmanın
nasıl işlediğini anlamazsak
01:06
if we don't understandanlama how that mechanismmekanizma worksEserleri.
19
54893
3018
savaşı durdurmak da mümkün olmayacak.
01:09
The problemsorun is that warsavaş
20
57911
3262
Sorun şu ki, savaşta
01:13
does not have a simplebasit, neattemiz truthhakikat,
21
61173
3837
basit ve çıplak bir gerçek yok.
01:17
one simplebasit, neattemiz truthhakikat.
22
65010
2699
Tek bir basit, çıplak gerçek.
01:19
Any saneaklı başında personkişi hateskinler warsavaş,
23
67709
2261
Aklı başında her insan
savaştan nefret eder,
01:21
hateskinler the ideaFikir of warsavaş,
24
69970
1855
savaş fikrinden nefret eder,
01:23
wouldn'tolmaz want to have anything to do with it,
25
71825
2577
savaşla bir ilgisi olmasını istemez,
01:26
doesn't want to be nearyakın it,
doesn't want to know about it.
26
74402
3116
yakınında olmak istemez,
haberini almak istemez.
01:29
That's a saneaklı başında responsetepki to warsavaş.
27
77518
2684
Bu savaşa verilen mantıklı bir tepki.
01:32
But if I askeddiye sordu all of you in this roomoda,
28
80202
2767
Ama size, "Bu salonda kimler
01:34
who here has paidödenmiş moneypara
29
82969
3358
sinemaya gidip,
01:38
to go to a cinemasinema
30
86327
1986
Hollywood yapımı bir savaş filmi
01:40
and be entertainedağırladı by a HollywoodHollywood warsavaş moviefilm,
31
88313
3390
izlemek için para verdi?" diye sorsam,
01:43
mostçoğu of you would probablymuhtemelen raiseyükseltmek your handseller.
32
91703
3558
muhtemelen çoğunuz elinizi kaldırırsınız.
01:47
That's what's so complicatedkarmaşık about warsavaş.
33
95261
2596
Savaşın karmaşık olan yanı da bu.
01:49
And trustgüven me, if a roomoda fulltam of peace-lovingbarış seven people
34
97857
3540
İnanın, eğer bir salon dolusu
barışsever insana
01:53
findsbuluntular something compellingzorlayıcı about warsavaş,
35
101397
3239
savaşa dair bir şeyler
ilgi çekici geliyorsa,
01:56
so do 20-year-old-yaşında soldiersaskerler
36
104636
2743
savaşmak üzere eğitilmiş
20 yaşındaki askerlere de
01:59
who have been trainedeğitilmiş in it, I promisesöz vermek you.
37
107379
3262
aynısı olacaktır, hiç kuşkunuz olmasın.
02:02
That's the thing that has to be understoodanladım.
38
110641
3304
Anlaşılması gereken şey işte bu.
02:05
I've coveredkapalı warsavaş for about 20 yearsyıl, as I said,
39
113945
2822
Dediğim gibi, yaklaşık
20 yıldır savaşı kaleme aldım
02:08
but my mostçoğu intenseyoğun experiencesdeneyimler in combatsavaş
40
116767
2626
ancak en yoğun çatışma deneyimlerimi
02:11
were with AmericanAmerikan soldiersaskerler in AfghanistanAfganistan.
41
119393
4232
Amerikan askerleriyle birlikte
Afganistan'da yaşadım.
02:15
I've been in AfricaAfrika, the MiddleOrta EastDoğu,
42
123625
1315
Afrika'da, Orta Doğu'da,
02:16
AfghanistanAfganistan in the '90s,
43
124940
1750
90'larda Afganistan'da bulundum
02:18
but it was with AmericanAmerikan soldiersaskerler in 2007, 2008,
44
126690
3847
fakat 2007, 2008 yıllarında
Amerikan askerleriyle birlikte
02:22
that I was confrontedkarşı karşıya with
45
130537
2633
çok yoğun çatışmalara
02:25
very intenseyoğun combatsavaş.
46
133170
1520
tanıklık ettim.
02:26
I was in a smallküçük valleyvadi calleddenilen the KorengalKorengal ValleyVadi
47
134690
2040
Afganistan'ın doğusunda,
02:28
in easterndoğu AfghanistanAfganistan.
48
136730
2833
Korengal Vadisi adında
küçük bir vadideydim.
02:31
It was sixaltı milesmil long.
49
139563
1786
10 kilometre uzunluğundaydı.
02:33
There were 150 menerkekler of
BattleSavaş CompanyŞirket in that valleyvadi,
50
141349
3142
Bu vadide, B Bölüğü'nden 150 asker vardı
02:36
and for a while, while I was there,
51
144491
3534
ve benim orada bulunduğum süre zarfında,
02:40
almostneredeyse 20 percentyüzde of all the combatsavaş
52
148025
2276
Afganistan'daki bütün çatışmaların
02:42
in all of AfghanistanAfganistan was happeningolay
53
150301
1796
yaklaşık %20'si bu 10 km içerisinde
02:44
in those sixaltı milesmil.
54
152097
1833
meydana geliyordu.
02:45
A hundredyüz and fiftyelli menerkekler were absorbingemici
55
153930
2551
150 asker, birkaç ay süresince
02:48
almostneredeyse a fifthbeşinci of the combatsavaş for all of NATONATO forcesgüçler
56
156481
3152
ülkedeki tüm NATO kuvvetlerinin
girdiği çatışmaların
02:51
in the countryülke, for a coupleçift monthsay.
57
159633
2526
neredeyse beşte birine göğüs gerdi.
02:54
It was very intenseyoğun.
58
162159
2137
Çok yoğundu.
02:56
I spentharcanmış mostçoğu of my time at a smallküçük outpostKarakol
59
164296
2069
Zamanımın çoğunu Restrepo adında
02:58
calleddenilen RestrepoRestrepo.
60
166365
1574
küçük bir karakolda geçirdim.
02:59
It was namedadlı after the platoonMüfreze medicDoktor
61
167939
1560
Görevinin 2. ayında öldürülen
03:01
that had been killedöldürdü about two
monthsay into the deploymentDağıtım.
62
169499
2854
müfreze doktorunun adı verilmişti.
03:04
It was a fewaz plywoodkontrplâk B-hutsB-kulübeleri
63
172353
3940
Karakol, bir tepenin sırtına tutunmuş
03:08
clingingdar to a sideyan of a ridgeRidge,
64
176293
3809
birkaç kontrplak baraka,
03:12
and sandbagskum torbaları, bunkerssığınaklar, guntabanca positionspozisyonları,
65
180102
4777
kum torbaları, sığınaklar,
silah mevzileri
03:16
and there were 20 menerkekler up there
66
184879
1811
ve B Bölüğü 2. Müfreze'nin
03:18
of Secondİkinci PlatoonMüfreze, BattleSavaş CompanyŞirket.
67
186690
2085
20 askerinden oluşuyordu.
03:20
I spentharcanmış mostçoğu of my time up there.
68
188775
1600
Zamanımın çoğunu orada geçirdim.
03:22
There was no runningkoşu waterSu.
69
190375
1615
Şebeke suyu yoktu.
Banyo yapmak imkansızdı.
03:23
There was no way to batheyıkanmak.
70
191990
1011
03:25
The guys were up there for a monthay at a time.
71
193001
2439
Askerler bir ay boyunca orada kalıyordu.
03:27
They never even got out of theironların clothesçamaşırlar.
72
195440
2524
Kıyafetlerini hiç çıkarmadılar.
03:29
They foughtkavga etti. The workedişlenmiş.
73
197964
1150
Savaştılar, çalıştılar.
03:31
They sleptuyudu in the sameaynı clothesçamaşırlar.
74
199114
2746
Aynı kıyafetlerle uyudular.
03:33
They never tookaldı them off,
and at the endson of the monthay,
75
201860
1479
Hiç çıkarmadılar.
Ayın sonunda
bölük karargahına geri döndüklerinde
03:35
they wentgitti back down to the companyşirket headquartersMerkez,
76
203339
2311
03:37
and by then, theironların clothesçamaşırlar were unwearableunwearable.
77
205650
2067
kıyafetleri artık giyilemez durumdaydı.
03:39
They burnedyanmış them and got a newyeni setset.
78
207717
2293
Yakıp, yenilerini giydiler.
03:42
There was no InternetInternet. There was no phonetelefon.
79
210010
1710
İnternet yoktu, telefon yoktu.
03:43
There was no communicationiletişim
with the outsidedışında worldDünya up there.
80
211730
3899
Dış dünyayla iletişim kurmanın
hiçbir yolu yoktu.
03:47
There was no cookedpişmiş foodGıda.
81
215629
2830
Pişmiş yemek yoktu.
03:50
There was nothing up there
82
218459
2571
Normalde genç adamların
sevebileceği şeylerin
03:53
that younggenç menerkekler typicallytipik like:
83
221030
1900
hiçbiri orada yoktu:
03:54
no carsarabalar, no girlskızlar, no televisiontelevizyon, nothing
84
222930
3281
arabalar, kızlar, televizyon...
03:58
exceptdışında combatsavaş.
85
226211
1864
Çatışma dışında hiçbir şey.
04:00
CombatMücadele they did learnöğrenmek to like.
86
228075
3961
Çatışmayı sevmeyi öğrendiler.
04:04
I rememberhatırlamak one day, it was a very hotSıcak day
87
232036
2451
Bir günü hatırlıyorum, bahar aylarında
04:06
in the springbahar,
88
234487
1766
çok sıcak bir gündü,
04:08
and we hadn'tolmasaydı been in a fightkavga
89
236253
2381
belki birkaç haftadır
04:10
in a coupleçift of weekshaftalar, maybe.
90
238634
2446
çatışmaya girmemiştik.
04:13
UsuallyGenellikle, the outpostKarakol was attackedsaldırıya,
91
241080
2564
Genelde karakol saldırı altında olurdu
04:15
and we hadn'tolmasaydı seengörüldü any
combatsavaş in a coupleçift of weekshaftalar,
92
243644
2863
ancak birkaç haftadır çatışma olmamıştı.
04:18
and everyoneherkes was just stunnedhayrete
93
246507
2603
Herkes sıkıntıdan ve sıcaktan
04:21
with boredomcan sıkıntısı and heatsıcaklık.
94
249110
2157
sersemlemiş durumdaydı.
04:23
And I rememberhatırlamak the lieutenantTeğmen walkingyürüme pastgeçmiş me
95
251267
4534
Teğmen, belinden üstü çıplak halde
04:27
sortçeşit of strippedsıyrılmıştır to the waistbel.
96
255801
1473
yanımdan geçti.
04:29
It was incrediblyinanılmaz hotSıcak.
97
257274
2402
Hava son derece sıcaktı.
04:31
StrippedElim -den to the waistbel, walkedyürüdü pastgeçmiş me mutteringmırıldanıp,
98
259676
2364
Belden üstü çıplak,
mırıldanarak yanımdan geçti:
04:34
"Oh God, please someonebirisi attacksaldırı us todaybugün."
99
262040
2752
"Tanrım, ne olur bugün
birileri bize saldırsın!"
04:36
That's how boredcanı sıkkın they were.
100
264792
2350
İşte bu kadar sıkılmışlardı.
04:39
That's warsavaş too, is a lieutenantTeğmen sayingsöz,
101
267142
3066
Savaş böyle de bir şey,
bir teğmenin şöyle demesi:
04:42
"Please make something happenolmak
102
270208
2660
"Lütfen bir şeyler olsun,
04:44
because we're going crazyçılgın."
103
272868
2043
yoksa çıldıracağız."
04:46
To understandanlama that,
104
274911
2348
Bunu anlamak için, bir anlığına durup,
04:49
you have to, for a momentan,
105
277259
1910
savaş üzerine düşünmeniz gerekiyor,
04:51
think about combatsavaş not morallymanevi olarak --
106
279169
2401
ama ahlaki açıdan değil,
04:53
that's an importantönemli job to do —
107
281570
1885
o da önemli tabii--
04:55
but for a momentan, don't think about it morallymanevi olarak,
108
283455
1893
ama şimdi, ahlaki açıdan değil,
04:57
think about it neurologicallynörolojik.
109
285348
2871
nörolojik açıdan düşünün.
05:00
Let's think about what happensolur in your brainbeyin
110
288219
2212
Çatışmadayken beyninizde neler olur,
05:02
when you're in combatsavaş.
111
290431
2373
onu bir düşünelim.
05:04
First of all, the experiencedeneyim
112
292804
2352
Öncelikle, bu deneyim
05:07
is very bizarretuhaf, it's a very bizarretuhaf one.
113
295156
4614
garip, çok garip.
05:11
It's not what I had expectedbeklenen.
114
299770
2990
Beklediğim gibi değildi.
05:14
UsuallyGenellikle, you're not scaredkorkmuş.
115
302760
1730
Genellikle korkmuyorsunuz.
05:16
I've been very scaredkorkmuş in combatsavaş,
116
304490
2120
Çatışmalarda çok koktuğum oldu,
05:18
but mostçoğu of the time when I was out there,
117
306610
2102
ancak orada bulunduğum zamanın çoğunda
05:20
I wasn'tdeğildi scaredkorkmuş.
118
308712
1127
korkmadım.
05:21
I was very scaredkorkmuş beforehandönceden
119
309839
1527
Çatışmanın öncesinde çok,
05:23
and incrediblyinanılmaz scaredkorkmuş afterwardssonradan,
120
311366
1915
sonrasında inanılmaz korktum.
05:25
and that fearkorku that comesgeliyor afterwardssonradan can last yearsyıl.
121
313281
2602
İşte, sonradan gelen o korku
yıllarca devam edebilir.
05:27
I haven'tyok been shotatış at in sixaltı yearsyıl,
122
315883
1952
Altı yıldır üzerime ateş açılmadı.
05:29
and I was wokenuyandı up very abruptlyaniden this morningsabah
123
317835
2353
Bu sabah, altı yılın ardından,
05:32
by a nightmarekâbus that I was beingolmak strafedstrafed by aircraftuçak,
124
320188
3245
bir savaş uçağından üzerime ateş açıldığı
05:35
sixaltı yearsyıl latersonra.
125
323433
1207
bir kabusla uyandım.
05:36
I've never even been strafedstrafed by aircraftuçak,
126
324640
1734
Başımdan böyle bir olay bile geçmedi
05:38
and I was havingsahip olan nightmareskabuslar about it.
127
326374
3376
ama savaş uçağının üzerime
ateş açtığı bir kabus gördüm.
05:41
Time slowsyavaşlatır down.
128
329750
1373
Zaman yavaşlar.
05:43
You get this weirdtuhaf tunnelTünel visionvizyon.
129
331123
2224
Görüş açınız tünel gibi daralır.
05:45
You noticeihbar some detailsayrıntılar very, very, very accuratelytam olarak
130
333347
3661
Bazı detayları çok, çok,
çok iyi görürsünüz
05:49
and other things dropdüşürmek out.
131
337008
2187
ve diğer her şey yok olur.
05:51
It's almostneredeyse a slightlyhafifçe altereddeğişmiş statebelirtmek, bildirmek of mindus.
132
339195
2963
Hafif bir şuur değişikliği gibi.
05:54
What's happeningolay in your brainbeyin
133
342158
1471
Beyninizde olanlar,
05:55
is you're gettingalma an enormousmuazzam amounttutar of adrenalineadrenalin
134
343629
2717
yüksek miktarda adrenalinin
05:58
pumpedpompalı throughvasitasiyla your systemsistem.
135
346346
1820
vücudunuza pompalanmasının sonucu.
06:00
YoungGenç menerkekler will go to great lengthsuzunlukları
136
348166
2594
Genç adamların, bu
deneyimi yaşayabilmek için
06:02
to have that experiencedeneyim.
137
350760
2336
yapmayacakları şey yok.
06:05
It's wiredtelli into us.
138
353096
2922
Doğuştan böyleyiz.
06:08
It's hormonallyHormonal olarak supporteddestekli.
139
356018
3842
Hormonlar bunu tetikliyor.
06:11
The mortalityölüm oranı rateoran for younggenç menerkekler in societytoplum
140
359860
3885
Toplumdaki genç erkeklerin ölüm oranı
06:15
is sixaltı timeszamanlar what it is for younggenç womenkadınlar
141
363745
2420
genç kadınların ölüm oranının 6 katı.
06:18
from violenceşiddet and from accidentskazalar,
142
366165
1805
Şiddetten, kazalardan,
06:19
just the stupidaptal stuffşey that younggenç menerkekler do:
143
367970
2189
genç erkeklerin yaptığı aptalca şeylerden:
06:22
jumpingatlama off of things they shouldn'tolmamalı jumpatlama off of,
144
370159
2302
atlanmayacak yerlerden atlıyorlar,
06:24
lightingaydınlatma things on fireateş they shouldn'tolmamalı lightışık on fireateş,
145
372461
2419
ateşe verilmeyecek şeyleri
ateşe veriyorlar,
06:26
I mean, you know what I'm talkingkonuşma about.
146
374880
2238
neden bahsettiğimi biliyorsunuz.
06:29
They dieölmek at sixaltı timeszamanlar the rateoran
147
377118
2041
Ölüm oranları, genç kadınlarınkinin
06:31
that younggenç womenkadınlar do.
148
379159
1440
altı katı.
06:32
Statisticallyİstatistiksel olarak, you are saferdaha güvenli as a teenagegenç boyoğlan,
149
380599
3904
İstatistiklere göre,
06:36
you would be saferdaha güvenli in the fireateş departmentbölüm
150
384503
2643
ergenlik çağındaki bir erkek çocuk için
06:39
or the policepolis departmentbölüm in mostçoğu AmericanAmerikan citiesşehirler
151
387146
2564
Amerika'nın birçok şehrinde,
06:41
than just walkingyürüme around the
streetssokaklar of your hometownMemleket
152
389710
2522
sokaklarda dolaşıp
yapacak bir şeyler aramak,
06:44
looking for something to do,
153
392232
2358
itfaiyeci ya da polis
olmaktan daha tehlikeli.
06:46
statisticallyistatistiksel.
154
394590
3050
İstatistiklere göre.
06:49
You can imaginehayal etmek how that playsoyunlar out in combatsavaş.
155
397650
3238
Bu durumun savaşa nasıl
yansıdığını hayal edebilirsiniz.
06:52
At RestrepoRestrepo, everyher guy up there was almostneredeyse killedöldürdü,
156
400888
3062
Restrepo'da herkes ölümle burun burunaydı,
06:55
includingdahil olmak üzere me,
157
403950
1694
ben de dâhil,
06:57
includingdahil olmak üzere my good friendarkadaş TimTim HetheringtonHetherington,
158
405644
2060
daha sonra Libya'da öldürülen
06:59
who was latersonra killedöldürdü in LibyaLibya.
159
407704
2422
yakın dostum Tim Hetherington da dâhil.
07:02
There were guys walkingyürüme around
160
410126
1676
Askerlerin bazıları,
07:03
with bulletmermi holesdelikler in theironların uniformsüniformalar,
161
411802
1821
üzerlerinde mermi delikleri olan
07:05
roundsmermi that had cutkesim throughvasitasiyla the fabrickumaş
162
413623
1887
üniformalarla dolaşıyorlardı;
07:07
and didn't touchdokunma theironların bodiesbedenler.
163
415510
3382
mermiler kumaşı yırtıp geçmiş,
vücuda isabet etmemişti.
07:10
I was leaningeğilerek againstkarşısında some sandbagskum torbaları one morningsabah,
164
418892
3082
Bir sabah, kum torbalarına
yaslanmış, oturuyordum,
07:13
not much going on, sortçeşit of spacingaralığı out,
165
421974
2997
olan biten pek bir şey yok, dalmışım,
07:16
and some sandkum was kickedtekmeledi into the sideyan of,
166
424971
3507
birden yüzümün yan tarafına doğru
07:20
sortçeşit of hitvurmak the sideyan of my faceyüz.
167
428478
2670
biraz kum geldi, yüzüme çarptı.
07:23
Something hitvurmak the sideyan of my faceyüz,
and I didn't know what it was.
168
431148
2213
Yüzümün yanına bir şey geldi,
neydi anlamadım.
07:25
You have to understandanlama about bulletsMadde işaretleri
169
433361
1539
Şunu anlamanız gerek, mermiler
07:26
that they go a lot fasterDaha hızlı than soundses,
170
434900
1898
sesten çok daha hızlı hareket eder.
07:28
so if someonebirisi shootssürgünler at you
171
436798
1413
Yani birisi üzerinize
07:30
from a fewaz hundredyüz metersmetre,
172
438211
2057
birkaç yüz metreden ateş açarsa,
07:32
the bulletmermi goesgider by you, or hitsisabetler you obviouslybelli ki,
173
440268
3143
mermi yanınızdan geçtiğinde,
ya da size isabet ettiğinde,
07:35
halfyarım a secondikinci or so before
the soundses catchesyakalar up to it.
174
443411
2652
namlu sesi size yaklaşık
yarım saniye gecikmeyle gelir.
07:38
So I had some sandkum sprayedpüskürtülür in the sideyan of my faceyüz.
175
446063
2887
Neyse, yüzümün yanına biraz kum geldi.
07:40
HalfYarısı a secondikinci latersonra, I heardduymuş dut-dut-dut-dut-duhdut-dut-dut-dut-Duh.
176
448950
2000
Yarım saniye sonra, ta-ta-ta-ta-ta sesi.
07:42
It was machinemakine guntabanca fireateş.
177
450950
1014
Makineli tüfek ateşi.
07:43
It was the first roundyuvarlak, the first burstpatlamak
178
451964
2346
Bir saat sürecek olan çatışmanın
07:46
of an hour-longsaat süren firefightçatışma.
179
454310
2863
ilk mermisi, açılan ilk ateşiydi.
07:49
What had happenedolmuş was the bulletmermi hitvurmak,
180
457173
3065
Olan şuydu, bir mermi,
07:52
a bulletmermi hitvurmak threeüç or fourdört inchesinç
from the sideyan of my headkafa.
181
460238
3743
kafamın 8-10cm yakınına isabet etmişti.
07:55
ImagineHayal, just think about it, because I certainlykesinlikle did,
182
463981
4649
Düşünün, çünkü ben çok düşündüm;
08:00
think about the angleaçı of deviationsapma that savedkaydedilmiş my life.
183
468630
1880
hayatımı kurtaran
sapma açısını düşünün.
08:02
At 400 metersmetre, it missedcevapsız me by threeüç inchesinç.
184
470510
2462
400 metre mesafede, beni 8cm ile ıskaladı.
08:04
Just think about the mathmatematik on that.
185
472972
4296
İşin matematiğini bir düşünün.
08:09
EveryHer guy up there
186
477268
1784
Oradaki herkesin
08:11
had some experiencedeneyim like that,
187
479052
1922
buna benzer bir deneyimi vardı,
08:12
at leasten az oncebir Zamanlar, if not manyçok timeszamanlar.
188
480974
3528
belki de birden fazla.
08:16
The boysçocuklar are up there for a yearyıl.
189
484502
2480
Çocuklar bir yıl orada kaldılar.
08:18
They got back.
190
486982
1769
Geri döndüler.
08:20
Some of them got out of the ArmyOrdu
191
488751
1359
Bazıları ordudan ayrıldı
08:22
and had tremendousmuazzam psychologicalpsikolojik
problemssorunlar when they got home.
192
490110
2594
ve ciddi psikolojik sorunlarla
evine döndü.
08:24
Some of them stayedkaldı in the ArmyOrdu
193
492704
1535
Bazıları orduda kaldı
08:26
and were more or lessaz okay, psychologicallypsikolojik olarak.
194
494239
3623
ve psikolojik anlamda
az çok iyi durumdalardı.
08:29
I was particularlyözellikle closekapat to a
guy namedadlı BrendanBrendan O'ByrneO 'byrne.
195
497862
3077
Brendan O'Byrne bilhassa
yakın bir arkadaşımdı.
08:32
I'm still very good friendsarkadaşlar with him.
196
500939
1888
Aramız hâlâ çok iyidir.
08:34
He camegeldi back to the StatesBirleşik. He got out of the ArmyOrdu.
197
502827
3056
Kendisi ABD'ye döndü, ordudan ayrıldı.
08:37
I had a dinnerakşam yemegi partyParti one night.
198
505883
1968
Bir akşam yemeği düzenledim,
08:39
I inviteddavet him,
199
507851
1794
onu da davet ettim.
08:41
and he startedbaşladı talkingkonuşma with a womankadın,
200
509645
3435
Bir kadınla konuşmaya başladı,
08:45
one of my friendsarkadaşlar,
201
513080
1237
başka bir arkadaşımla,
08:46
and she knewbiliyordum how badkötü it had been out there,
202
514317
3052
oradaki durumun ne kadar kötü
olduğunu o da biliyordu
08:49
and she said, "BrendanBrendan,
203
517369
1749
ve şöyle dedi: "Brendan,
08:51
is there anything at all that you missbayan about
204
519118
3328
Afganistan'da olmanın, savaşta olmanın
08:54
beingolmak out in AfghanistanAfganistan, about the warsavaş?"
205
522446
3554
özlediğin herhangi bir yanı var mı?"
08:58
And he thought about it quiteoldukça a long time,
206
526000
3169
Uzun bir süre bunun üzerine düşündü
09:01
and finallyen sonunda he said, "Ma'amBayan, I missbayan almostneredeyse all of it."
207
529169
5383
ve sonunda cevap verdi: "Hanımefendi,
neredeyse her şeyi özlüyorum."
09:06
And he's one of the mostçoğu traumatizedTravma people
208
534552
3442
Bu adam, benim gördüklerim içinde
09:09
I've seengörüldü from that warsavaş.
209
537994
3089
o savaştan en kötü etkilenenlerden biri.
09:13
"Ma'amBayan, I missbayan almostneredeyse all of it."
210
541083
2011
"Neredeyse her şeyi özlüyorum."
09:15
What is he talkingkonuşma about?
211
543094
3085
Neden bahsediyor?
09:18
He's not a psychopathpsikopat.
212
546179
3442
Kendisi psikopat değil.
09:21
He doesn't missbayan killingöldürme people.
213
549621
1659
İnsan öldürmeyi özlemiyor.
09:23
He's not crazyçılgın. He doesn't missbayan gettingalma shotatış at
214
551280
2280
Deli değil,
üzerine ateş açılmasını özlemiyor,
09:25
and seeinggörme his friendsarkadaşlar get killedöldürdü.
215
553560
1702
arkadaşlarının ölümünü izlemeyi de.
09:27
What is it that he missesözlüyor? We have to answerCevap that.
216
555262
3828
Özlediği şey ne?
Bunun cevabını bulmamız gerekiyor.
09:31
If we're going to stop warsavaş, we
have to answerCevap that questionsoru.
217
559090
6726
Savaşı durdurabilmemiz için,
bu sorunun cevabını bulmamız gerekiyor.
09:37
I think what he missedcevapsız is brotherhoodKardeşlik.
218
565816
5178
Sanırım, onun özlediği şey kardeşlik.
09:42
He missedcevapsız, in some waysyolları,
219
570994
1756
Özlediği şey, bir bakıma
09:44
the oppositekarşısında of killingöldürme.
220
572750
1396
öldürmenin zıttıydı.
09:46
What he missedcevapsız was connectionbağ
221
574146
2332
Yanında olduğu askerlerle
09:48
to the other menerkekler he was with.
222
576478
2348
aralarındaki bağı özlüyordu.
09:50
Now, brotherhoodKardeşlik is differentfarklı from friendshipdostluk.
223
578826
2516
Kardeşlik, arkadaşlıktan farklı.
09:53
FriendshipDostluk happensolur in societytoplum, obviouslybelli ki.
224
581342
3754
Arkadaşlık toplum içinde olan bir şey.
09:57
The more you like someonebirisi,
225
585096
1538
Birini ne kadar çok severseniz,
09:58
the more you'dşimdi etsen be willingistekli to do for them.
226
586634
2074
onun için o kadar çok şeyi göze alırsınız.
10:00
BrotherhoodKardeşlik has nothing to do
227
588708
1506
Kardeşlikte ise,
10:02
with how you feel about the other personkişi.
228
590214
3492
diğer insana karşı ne hissettiğinizin
bir önemi olmaz.
10:05
It's a mutualkarşılıklı agreementanlaşma in a groupgrup
229
593706
2982
Grubun refahının,
10:08
that you will put the welfarerefah of the groupgrup,
230
596688
2242
gruptaki herkesin emniyetinin,
10:10
you will put the safetyemniyet of everyoneherkes in the groupgrup
231
598930
2020
kişinin kendisinden önce geldiği
10:12
aboveyukarıdaki your ownkendi.
232
600950
1860
herkes tarafından kabul edilir.
10:14
In effectEfekt, you're sayingsöz,
233
602810
3377
Aslına bakılırsa, dediğiniz şey şu:
10:18
"I love these other people more than I love myselfkendim."
234
606187
5415
"Bu gruptaki diğer insanları,
kendimden çok seviyorum."
10:23
BrendanBrendan was a teamtakım leaderlider
235
611602
1398
Brendan, emri altında
10:25
in commandkomuta of threeüç menerkekler,
236
613000
1863
3 asker olan bir tim komutanıydı
10:26
and the worsten kötü day in AfghanistanAfganistan
237
614863
3437
ve Afganistan'daki en kötü günü —
10:30
He was almostneredeyse killedöldürdü so manyçok timeszamanlar.
238
618300
2879
Ölümle çok kez burun buruna geldi.
10:33
It didn't botherrahatsız him.
239
621179
1335
Dert etmiyordu.
10:34
The worsten kötü thing that happenedolmuş to him in AfghanistanAfganistan
240
622514
2578
Afganistan'da yaşadığı en kötü şey,
10:37
was one of his menerkekler was hitvurmak in the headkafa with a bulletmermi
241
625092
2816
adamlarından birinin
başından vurulmasıydı;
10:39
in the helmetkask, knockedçaldı him over.
242
627908
4484
mermi miğferine isabet etmiş,
yere yığılmıştı.
10:44
They thought he was deadölü.
243
632392
1128
Öldüğünü sandılar.
10:45
It was in the middleorta of a hugeKocaman firefightçatışma.
244
633520
1450
Yoğun çatışmanın ortasında
10:46
No one could dealanlaştık mı with it, and a minutedakika latersonra,
245
634970
2020
kimse onunla ilgilenemedi.
Bir dakika sonra
10:48
KyleKyle SteinerSteiner satoturdu back up
246
636990
2040
bilinci yerine gelen Kyle Steiner,
10:51
from the deadölü, as it were,
247
639030
1925
ölümden dönmüşcesine,
10:52
because he'diçin ona come back to consciousnessbilinç.
248
640955
2025
yattığı yerden doğruldu.
10:54
The bulletmermi had just knockedçaldı him out.
249
642980
1272
Mermi, miğferinden sekmiş,
10:56
It glancedbaktı off the helmetkask.
250
644252
1927
onu sadece bayıltmıştı.
10:58
He remembershatırlar people sayingsöz,
251
646179
2066
Diğerlerinin şöyle dediğini hatırlıyor,
11:00
as he was sortçeşit of half-consciousyarı bilinçli,
252
648245
1462
yarı baygın haldeyken
11:01
he remembershatırlar people sayingsöz,
253
649707
3499
diğerlerinin şöyle dediğini hatırlıyor:
11:05
"Steiner'sSteiner 'ın been hitvurmak in the headkafa. Steiner'sSteiner 'ın deadölü."
254
653206
2071
"Steiner kafasından vuruldu.
Steiner öldü."
11:07
And he was thinkingdüşünme, "I'm not deadölü."
255
655277
1622
"Ölmedim" diye aklından geçirdi
11:08
And he satoturdu up.
256
656899
1748
ve yattığı yerden doğruldu.
11:10
And BrendanBrendan realizedgerçekleştirilen after that
257
658647
2197
Bunun ardından Brendan,
11:12
that he could not protectkorumak his menerkekler,
258
660844
1641
adamlarını koruyamadığını anladı;
11:14
and that was the only time he criedağladım in AfghanistanAfganistan,
259
662485
2378
Afganistan'dayken
yalnız bir kere ağlamıştı,
11:16
was realizingfark that.
260
664863
2965
bunun farkına vardığında.
11:19
That's brotherhoodKardeşlik.
261
667828
2512
Kardeşlik budur.
11:22
This wasn'tdeğildi inventedicat edildi recentlyson günlerde.
262
670340
2432
Bu yeni keşfedilmiş bir şey değil.
11:24
ManyBirçok of you have probablymuhtemelen readokumak "The Iliadİlyada."
263
672772
2497
Çoğunuz İlyada'yı okumuşsunuzdur.
11:27
AchillesAchilles surelyelbette would have riskedtehlikeye attı his life
264
675269
1971
Şüphesiz ki, Akhilleus, dostu Patroklos'u
11:29
or givenverilmiş his life to savekayıt etmek his friendarkadaş PatroclusPatroclus.
265
677240
4778
kurtarmak için kendini tehlikeye atar,
hatta canını bile verirdi.
11:34
In WorldDünya WarSavaş IIII, there were manyçok storieshikayeleri
266
682018
2938
2. Dünya Savaşı'nda,
11:36
of soldiersaskerler who were woundedyaralı,
267
684956
3076
cephede yaralanıp,
11:40
were broughtgetirdi to a reararka basebaz hospitalhastane,
268
688032
2067
cepheden uzakta yatırıldıkları hastaneden
11:42
who wentgitti AWOLASKER KAÇAĞI,
269
690099
1356
firar eden,
11:43
crawledsürünerek out of windowspencereler, slippedkaydı out doorskapılar,
270
691455
2220
hastanenin camından,
kapısından gizlice çıkıp,
11:45
wentgitti AWOLASKER KAÇAĞI, woundedyaralı,
271
693675
3598
yaralı hâlde firar edip
11:49
to make theironların way back to the frontön lineshatlar
272
697273
1402
cephedeki kardeşlerine
11:50
to rejoinyeniden katılmak theironların brothersKardeşler out there.
273
698675
2636
dönmeye çalışan askerlere dair
birçok hikâye vardı.
11:53
So you think about BrendanBrendan,
274
701311
2349
Brendan'ı düşünün,
11:55
you think about all these soldiersaskerler
275
703660
3356
bir bakıma
11:59
havingsahip olan an experiencedeneyim like that, a bondbağ like that,
276
707016
2885
kendilerinden çok sevdikleri 20 kişiyle
12:01
in a smallküçük groupgrup,
277
709901
1880
böyle bir deneyim yaşayan,
12:03
where they lovedsevilen 20 other people
278
711781
1898
böyle bir bağ kuran,
12:05
in some waysyolları more than they lovedsevilen themselveskendilerini,
279
713679
2919
bütün bu askerleri düşünün,
12:08
you think about how good that would feel, imaginehayal etmek it,
280
716598
5116
bunun ne kadar iyi hissettireceğini
düşünün, hayal edin.
12:13
and they are blessedmübarek with that experiencedeneyim for a yearyıl,
281
721714
4630
Bir yıl boyunca böyle bir deneyim
yaşama şansı buluyorlar,
12:18
and then they come home,
282
726344
1489
sonra eve dönüyorlar
12:19
and they are just back in societytoplum
283
727833
2987
ve artık diğer herkes gibi
12:22
like the restdinlenme of us are,
284
730820
2839
onlar da yine toplumun
bir parçası oluyorlar;
12:25
not knowingbilme who they can countsaymak on,
285
733659
2426
kime güveneceklerini bilmeden,
12:28
not knowingbilme who lovessever them, who they can love,
286
736085
5177
kimin onları sevdiğini,
kimi sevebileceklerini bilmeden,
12:33
not knowingbilme exactlykesinlikle what anyonekimse they know
287
741262
2591
tanıdıkları insanların,
gerektiğinde onlar için
12:35
would do for them if it camegeldi down to it.
288
743853
2234
neyi göze alıp alamayacağını bilmeden...
12:38
That is terrifyingdehşet verici.
289
746087
3586
Bu, dehşet verici bir şey.
12:41
ComparedKarşılaştırıldığında to that,
290
749673
1990
12:43
warsavaş, psychologicallypsikolojik olarak, in some waysyolları, is easykolay,
291
751663
4074
böyle bir yabancılaşmaya kıyasla, savaş,
12:47
comparedkarşılaştırıldığında to that kindtür of alienationyabancılaşma.
292
755737
2497
psikolojik anlamda,
bir bakıma, daha kolay.
12:50
That's why they missbayan it,
293
758234
1390
Bu yüzden savaşı özlüyorlar.
12:51
and that's what we have to understandanlama
294
759624
2478
Bizim de bunu anlamamız
12:54
and in some waysyolları fixdüzeltmek in our societytoplum.
295
762102
3403
ve toplumumuzdaki bu sorunu
çözmenin yollarını bulmamız gerekiyor.
12:57
Thank you very much.
296
765505
2930
Çok teşekkür ederim.
(Alkış)
13:00
(ApplauseAlkış)
297
768435
2955
Translated by İsmail Oğuz Akbaba
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sebastian Junger - Journalist and documentarian
The author of "The Perfect Storm" and the director of the documentaries "Restrepo" and "Korengal," Sebastian Junger tells non-fiction stories with grit and emotion.

Why you should listen

Sebastian Junger thundered onto the media landscape with his non-fiction book, The Perfect Storm. A correspondent for Vanity Fair and ABC News, Junger has covered stories all across the globe, igniting a new interest in non-fiction. One of his main interests: war.

From 2007 to 2008, Junger and photographer Tim Hetherington embedded with the 173rd Airborne Brigade Combat Team in Afghanistan. They spent intensive time with the soldiers at the Restrepo outpost in the Korengal Valley, which saw more combat than any other part of Afghanistan. The experience became Junger's book WAR, and the documentary "Restrepo," which was nominated for the Academy Award for Best Documentary in 2011.

Junger and Hetherington planned to make a second documentary on the topic, "Korengal," meant to help soldiers and civilians alike understand the fear, courage and complexity involved in combat. It's a project that Junger decided to carry on after Hetherington was killed in Libya while covering the civil war there. Junger self-financed and released the film.

More profile about the speaker
Sebastian Junger | Speaker | TED.com