TEDxBoston
Steve Ramirez and Xu Liu: A mouse. A laser beam. A manipulated memory.
Steve Ramirez ve Xı Liu: Bir fare. Bir lazer ışını. Kandırılmış bir hafıza.
Filmed:
Readability: 4.1
1,127,889 views
Anılarımızın içeriğini değiştirebilir miyiz? Steve Ramirez ve Xu Liu'nun MIT'deki laboratuvarlarında sordukları, bilim kurgu dokunuşlu bir soru bu. Esasen bu ekip, canlı bir farenin beynine, anısını değiştirmek ve anıyı canlandırmak için lazer ışını gönderiyor. Bu eğlenceli konuşmada, yalnız nasıl değil daha önemlisi bunu neden yaptıklarını paylaşıyorlar.
(TEDxBoston'da çekilmiştir.)
Steve Ramirez - Neuroscientist
When Steve Ramirez published his latest study in Science, it caused a media frenzy. Why? Because the paper was on implanting false memories in the brains of mice. Full bioXu Liu - Neuroscientist
In his groundbreaking work, Xu Liu investigated how to activate and deactivate specific memories in mice. Full bio
When Steve Ramirez published his latest study in Science, it caused a media frenzy. Why? Because the paper was on implanting false memories in the brains of mice. Full bioXu Liu - Neuroscientist
In his groundbreaking work, Xu Liu investigated how to activate and deactivate specific memories in mice. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
Steve Ramirez: My first year of grad school,
0
371
1556
Steve Ramirez:
Yüksek lisansımın ilk yılında,
Yüksek lisansımın ilk yılında,
00:13
I found myself in my bedroom
1
1927
2004
kendimi yatak odasında
00:15
eating lots of Ben & Jerry's
2
3931
2300
bir sürü Ben & Jerry's yerken,
00:18
watching some trashy TV
3
6231
1684
kalitesiz TV programları izlerken
00:19
and maybe, maybe listening to Taylor Swift.
4
7915
3227
ve belki, hani belki
Taylor Swift dinlerken buldum.
Taylor Swift dinlerken buldum.
00:23
I had just gone through a breakup.
5
11142
1741
Ayrılık döneminden yeni çıkmıştım.
00:24
(Laughter)
6
12883
1447
(Gülüşmeler)
00:26
So for the longest time, all I would do
7
14330
2196
Uzun bir süre boyunca tek yaptığım,
00:28
is recall the memory of this person over and over again,
8
16526
3816
üst üste o kişiye dair anıları yad etmek
00:32
wishing that I could get rid of that gut-wrenching,
9
20342
2493
ve beni içten içe kemiren,
derinlerdeki o saçma histen
derinlerdeki o saçma histen
00:34
visceral "blah" feeling.
10
22835
2533
kurtulmayı ummaktı.
00:37
Now, as it turns out, I'm a neuroscientist,
11
25368
2283
Şimdi, aslına bakarsanız,
ben bir nörologum,
ben bir nörologum,
00:39
so I knew that the memory of that person
12
27651
2402
bu sebeple o insanın anısının
00:42
and the awful, emotional undertones that color in that memory,
13
30053
3140
ve o anıyı renklendiren korkunç,
duygusal çağrışımların
duygusal çağrışımların
00:45
are largely mediated by separate brain systems.
14
33193
2634
büyük oranda beyindeki farklı sistemler
aracılığıyla sağlandığını biliyorum.
aracılığıyla sağlandığını biliyorum.
00:47
And so I thought, what if we could go into the brain
15
35827
2365
Sonra kendi kendime,
beynin için girebilsek
beynin için girebilsek
00:50
and edit out that nauseating feeling
16
38192
2090
ve o mide bulandırıcı hissi
00:52
but while keeping the memory of that person intact?
17
40282
2970
o kişinin anısını da bozmadan çıkarabilsek
nasıl olurdu diye soruverdim.
nasıl olurdu diye soruverdim.
00:55
Then I realized, maybe that's a little bit lofty for now.
18
43252
2411
Devamında, o an için
fazla uçtuğumu fark ettim.
fazla uçtuğumu fark ettim.
00:57
So what if we could start off by going into the brain
19
45663
2793
İlk olarak, beynin içine girsek
01:00
and just finding a single memory to begin with?
20
48456
2633
ve başlangıç olarak bir anıya
odaklansak nasıl olurdu?
odaklansak nasıl olurdu?
01:03
Could we jump-start that memory back to life,
21
51089
2514
O anıyı tekrar hayata
geçirerek yola koyulabilir miyiz,
geçirerek yola koyulabilir miyiz,
01:05
maybe even play with the contents of that memory?
22
53603
3868
hatta belki de, o anının
içeriği ile birazcık oynasak ya?
içeriği ile birazcık oynasak ya?
01:09
All that said, there is one person in the entire world right now
23
57471
2229
Bu arada, şu anda dünya
üzerinde bir insan var ki
üzerinde bir insan var ki
01:11
that I really hope is not watching this talk.
24
59700
2055
umarım bu konuşmayı izlemiyordur.
01:13
(Laughter)
25
61755
3941
(Gülüşmeler)
01:17
So there is a catch. There is a catch.
26
65696
3289
Bu işte bir pürüz var, gerçekten de öyle.
01:20
These ideas probably remind you of "Total Recall,"
27
68985
2788
Bu fikirler size muhtemelen
bazı filmleri anımsatacak;
bazı filmleri anımsatacak;
01:23
"Eternal Sunshine of the Spotless Mind,"
28
71773
1974
''Total Recall,''
"Eternal Sunshine of the Spotless Mind"
"Eternal Sunshine of the Spotless Mind"
01:25
or of "Inception."
29
73747
1303
belki de "Inception."
01:27
But the movie stars that we work with
30
75050
1576
Ama bizim çalıştığı film yıldızları
01:28
are the celebrities of the lab.
31
76626
1943
laboratuvar ünlüleri.
01:30
Xu Liu: Test mice.
32
78569
1900
Xu Liu: Deney fareleri.
01:32
(Laughter)
33
80469
1128
(Gülüşmeler)
01:33
As neuroscientists, we work in the lab with mice
34
81597
3154
Nörologlar olarak, hafızanın
nasıl çalıştığını anlamak için
nasıl çalıştığını anlamak için
01:36
trying to understand how memory works.
35
84751
3410
laboratuvarda farelerle çalışıyoruz.
01:40
And today, we hope to convince you that now
36
88161
2569
Bugün sizleri, beyindeki bir anıyı
01:42
we are actually able to activate a memory in the brain
37
90730
3216
gerçekten de ışık hızında
etkinleştirebildiğimize
etkinleştirebildiğimize
01:45
at the speed of light.
38
93946
2170
ikna etmeyi umuyoruz.
01:48
To do this, there's only two simple steps to follow.
39
96116
3106
Bunu yapabilmek için
izlenecek iki basit yol var.
izlenecek iki basit yol var.
01:51
First, you find and label a memory in the brain,
40
99222
3510
Birincisi, beyinde bir anı
bulup onu işaretlersiniz
bulup onu işaretlersiniz
01:54
and then you activate it with a switch.
41
102732
3630
ve sonra onu bir düğme
aracılığıyla etkinleştirirsiniz.
aracılığıyla etkinleştirirsiniz.
01:58
As simple as that.
42
106362
1445
Bu kadar basit.
01:59
(Laughter)
43
107807
1822
(Gülüşmeler)
02:01
SR: Are you convinced?
44
109629
1845
SR : İkna oldunuz mu?
02:03
So, turns out finding a memory in the brain isn't all that easy.
45
111474
3721
Anlayacağınız, beyinde bir anıyı
seçebilmek o kadar da kolay değilmiş.
seçebilmek o kadar da kolay değilmiş.
02:07
XL: Indeed. This is way more difficult than, let's say,
46
115195
2803
XL : Gerçekten bu, örneğin
samanlıkta iğne aramaktan çok daha zor,
02:09
finding a needle in a haystack,
47
117998
2404
02:12
because at least, you know, the needle is still something
48
120402
2589
çünkü bildiğiniz gibi,
iğne en azından fiziksel olarak
iğne en azından fiziksel olarak
02:14
you can physically put your fingers on.
49
122991
2500
elle tutulabilecek bir şeydir,
02:17
But memory is not.
50
125491
1977
ancak hafıza öyle değil.
02:19
And also, there's way more cells in your brain
51
127468
3038
Ayrıca beynimizdeki hücrelerin sayısı,
02:22
than the number of straws in a typical haystack.
52
130506
5066
ortalama bir samanlıktaki
samanların sayısını açık ara alt eder.
samanların sayısını açık ara alt eder.
02:27
So yeah, this task does seem to be daunting.
53
135572
2879
Yani evet, bu iş
gerçekten de zorlu gözüküyor.
gerçekten de zorlu gözüküyor.
02:30
But luckily, we got help from the brain itself.
54
138451
3679
Yine de şanslıyız ki beynin
kendisinden yardım alabiliriz.
kendisinden yardım alabiliriz.
02:34
It turned out that all we need to do is basically
55
142130
2455
Aslında en basitinden
yapmamız gereken tek şey,
yapmamız gereken tek şey,
02:36
to let the brain form a memory,
56
144585
1993
beynin anı oluşturmasına müsaade etmek,
02:38
and then the brain will tell us which cells are involved
57
146578
3830
çünkü devamında beyin,
bize o anı için hangi hücrelerin
bize o anı için hangi hücrelerin
02:42
in that particular memory.
58
150408
1766
etkin olduğunu söyleyecektir.
02:44
SR: So what was going on in my brain
59
152174
2357
SR: Peki ben eski sevgilimle
ilgili anıları hatırlarken
ilgili anıları hatırlarken
02:46
while I was recalling the memory of an ex?
60
154531
2094
beynimde neler dönüyordu?
02:48
If you were to just completely ignore human ethics for a second
61
156625
2402
Etik ilkelerini bir an için kenara koyup
02:51
and slice up my brain right now,
62
159027
1668
beynimi şu anda didikleyecek olsaydınız,
02:52
you would see that there was an amazing number
63
160695
2018
ben o anı anımsarken,
beynimin muazzam derecede
beynimin muazzam derecede
02:54
of brain regions that were active while recalling that memory.
64
162713
3178
büyük bir bölümünün
aktif olduğunu görürdünüz.
aktif olduğunu görürdünüz.
02:57
Now one brain region that would be robustly active
65
165891
2912
Özellikle yoğun bir şekilde
aktif olan beyin bölgesine
aktif olan beyin bölgesine
03:00
in particular is called the hippocampus,
66
168803
2007
hipokampus adı veriyoruz,
03:02
which for decades has been implicated in processing
67
170810
2455
dibimizden ayırmadığımız, bizim
için önem teşkil eden anılarımızı
için önem teşkil eden anılarımızı
03:05
the kinds of memories that we hold near and dear,
68
173265
2416
uzun yıllar boyunca işler kılan bölgedir,
03:07
which also makes it an ideal target to go into
69
175681
2574
ki bu özelliği de bu bölgeyi,
bir anıyı tekrar
bir anıyı tekrar
03:10
and to try and find and maybe reactivate a memory.
70
178255
2785
etkinleştirebilmek için deneyip
göreceğimiz ideal bir alan yapar.
göreceğimiz ideal bir alan yapar.
03:13
XL: When you zoom in into the hippocampus,
71
181040
2394
XL: Hipokampusun içine
daha yakından baktığımızda,
daha yakından baktığımızda,
03:15
of course you will see lots of cells,
72
183434
2348
elbette çok fazla hücre göreceğiz,
03:17
but we are able to find which cells are involved
73
185782
3031
ancak belirli bir anıya hangi hücrelerin
03:20
in a particular memory,
74
188813
1476
dahil olduğunu bulabiliriz,
03:22
because whenever a cell is active,
75
190289
2618
çünkü bir hücre her aktif olduğunda,
03:24
like when it's forming a memory,
76
192907
1464
mesela bir anı oluştururken,
03:26
it will also leave a footprint that will later allow us to know
77
194371
3757
daha sonra o hücrelerin aktif olduğunu
03:30
these cells are recently active.
78
198128
2702
bize gösterebilecek ayak izleri bırakır.
03:32
SR: So the same way that building lights at night
79
200830
2160
SR: Gece vakti binada yanan ışıkların,
03:34
let you know that somebody's probably working there at any given moment,
80
202990
2948
birisinin o anda muhtemelen orada
çalıştığını gösterdiği mantığındaki gibi,
çalıştığını gösterdiği mantığındaki gibi,
03:37
in a very real sense, there are biological sensors
81
205938
3288
kelimenin tam anlamıyla hücre
içerisinde, yalnızca hücrenin
içerisinde, yalnızca hücrenin
03:41
within a cell that are turned on
82
209226
1954
aktif olduğunu zamanlarda çalışan
03:43
only when that cell was just working.
83
211180
2135
biyolojik sensörler vardır.
03:45
They're sort of biological windows that light up
84
213315
1876
Bunlar, aktif olan hücreyi
göstermek için var olan
göstermek için var olan
03:47
to let us know that that cell was just active.
85
215191
1978
bir tür yanan biyolojik pencerelerdir.
03:49
XL: So we clipped part of this sensor,
86
217169
2829
XL: Bu sensörün bir kısmını kırptık
03:51
and attached that to a switch to control the cells,
87
219998
3147
ve hücreleri kontrol eden
bir anahtara bağladık
bir anahtara bağladık
03:55
and we packed this switch into an engineered virus
88
223145
3900
ve bu anahtarı yapay
bir virüsün içine koyduk
bir virüsün içine koyduk
03:59
and injected that into the brain of the mice.
89
227045
2588
ve farenin beynine enjekte ettik.
04:01
So whenever a memory is being formed,
90
229633
2634
Böylece ne zaman bir anı oluşturulsa,
04:04
any active cells for that memory
91
232267
2348
o anı için aktif olan her bir hücre
04:06
will also have this switch installed.
92
234615
2742
aynı zamanda bu anahtarı da kurmuş oldu.
04:09
SR: So here is what the hippocampus looks like
93
237357
1625
SR: Mesela korku anısı
oluşturduktan sonra,
oluşturduktan sonra,
04:10
after forming a fear memory, for example.
94
238982
2840
hipokampus şu şekilde gözüküyor.
04:13
The sea of blue that you see here
95
241822
2140
Burada gördüğünüz mavi deniz,
04:15
are densely packed brain cells,
96
243962
1952
yoğun olarak konuşlanmış beyin hücreleri,
04:17
but the green brain cells,
97
245914
1545
ancak yeşil beyin hücreleri,
04:19
the green brain cells are the ones that are holding on
98
247459
2096
yeşil beyin hücreleri,
belirli korku anısına bağlanan
belirli korku anısına bağlanan
04:21
to a specific fear memory.
99
249555
1843
asıl hücrelerdir.
04:23
So you are looking at the crystallization
100
251398
1979
Şu anda, korkunun anlık oluşumunun
04:25
of the fleeting formation of fear.
101
253377
2387
kristalleşmesine şahit oluyorsunuz.
04:27
You're actually looking at the cross-section of a memory right now.
102
255764
3497
Aslında, anının yalnızca
bir kesitine bakıyorsunuz.
bir kesitine bakıyorsunuz.
04:31
XL: Now, for the switch we have been talking about,
103
259261
2408
XL: Şimdi konuştuğumuz
anahtara dönecek olursak,
anahtara dönecek olursak,
04:33
ideally, the switch has to act really fast.
104
261669
2970
tercihen, anahtarın çok hızlı
hareket etmesi gerekiyor.
hareket etmesi gerekiyor.
04:36
It shouldn't take minutes or hours to work.
105
264639
2579
İşleyişi saatler veya dakikalar almamalı.
04:39
It should act at the speed of the brain, in milliseconds.
106
267218
4264
Beynin hızında hareket etmeli,
yani milisaniye hızında.
yani milisaniye hızında.
04:43
SR: So what do you think, Xu?
107
271482
1430
SR: Ne düşünüyorsun Xu?
04:44
Could we use, let's say, pharmacological drugs
108
272912
2602
Beyin hücrelerini etkinleştirmek
ya da etkisizleştirmek için
ya da etkisizleştirmek için
04:47
to activate or inactivate brain cells?
109
275514
1838
farmakolojik ilaç kullanabilir miyiz?
04:49
XL: Nah. Drugs are pretty messy. They spread everywhere.
110
277352
4063
XL : Meh. İlaçlar oldukça
karışıktırlar, her yere yayılırlar
karışıktırlar, her yere yayılırlar
04:53
And also it takes them forever to act on cells.
111
281415
3008
ve hücrelere etki etmeleri yüzyılı alır.
04:56
So it will not allow us to control a memory in real time.
112
284423
3649
Bu da, eş zamanlı hücre kontrolü
yapmamıza izin vermez.
yapmamıza izin vermez.
05:00
So Steve, how about let's zap the brain with electricity?
113
288072
4294
Peki o zaman Steve,
beyne elektrik vermeye ne dersin?
beyne elektrik vermeye ne dersin?
05:04
SR: So electricity is pretty fast,
114
292366
2305
SR: Elektrik oldukça hızlıdır,
05:06
but we probably wouldn't be able to target it
115
294671
1739
ancak elektriği, yalnızca anıya tutunan
05:08
to just the specific cells that hold onto a memory,
116
296410
2354
hücrelere büyük ihtimalle gönderemeyiz
05:10
and we'd probably fry the brain.
117
298764
1878
ve beyni kızartabiliriz.
05:12
XL: Oh. That's true. So it looks like, hmm,
118
300642
3195
XL: Evet, doğru söylüyorsun.
Yani öyle görünüyor ki,
Yani öyle görünüyor ki,
05:15
indeed we need to find a better way
119
303837
2611
beyni ışık hızında etkileyebilmek için
05:18
to impact the brain at the speed of light.
120
306448
3295
cidden daha iyi bir
yol bulmamız gerekiyor.
yol bulmamız gerekiyor.
05:21
SR: So it just so happens that light travels at the speed of light.
121
309743
5086
SR: Ne tesadüftür ki ışık,
ışık hızında yol alır.
ışık hızında yol alır.
05:26
So maybe we could activate or inactive memories
122
314829
3483
Yani belki de hücreleri sadece
ışığı kullanarak etkinleştirebilir
ışığı kullanarak etkinleştirebilir
05:30
by just using light --
123
318312
1497
veya etkisizleştirebiliriz.
05:31
XL: That's pretty fast.
124
319809
1355
XL: Bu oldukça hızlı olur.
05:33
SR: -- and because normally brain cells
125
321164
1885
SR: Ki normalde beyin hücreleri
ışık sinyallerine yanıt vermezler,
05:35
don't respond to pulses of light,
126
323049
1588
yani ışık sinyallerine yanıt verenler
05:36
so those that would respond to pulses of light
127
324637
1958
ışığa duyarlı anahtarlara
sahip olanlar olacaktır.
sahip olanlar olacaktır.
05:38
are those that contain a light-sensitive switch.
128
326595
2464
Bunu yapabilmek için önce
beyin hücrelerini, lazer ışınlarına
beyin hücrelerini, lazer ışınlarına
05:41
Now to do that, first we need to trick brain cells
129
329059
1946
05:43
to respond to laser beams.
130
331005
1462
yanıt vermesi için kandırmamız gerekir.
05:44
XL: Yep. You heard it right.
131
332467
1070
XL : Evet, doğru duydunuz.
05:45
We are trying to shoot lasers into the brain.
132
333537
2132
Beynin içine lazer ışınlamaya çalışıyoruz.
05:47
(Laughter)
133
335669
1745
(Gülüşmeler)
05:49
SR: And the technique that lets us do that is optogenetics.
134
337414
3324
SR : Bunu yapabilmemizi sağlayan
tekniğin adı optogenetik.
tekniğin adı optogenetik.
05:52
Optogenetics gave us this light switch that we can use
135
340738
3282
Optogenetik bize beyin hücrelerini
açıp kapatmaya yarayan
açıp kapatmaya yarayan
05:56
to turn brain cells on or off,
136
344020
1508
ışık anahtarını verir
05:57
and the name of that switch is channelrhodopsin,
137
345528
2517
ve bunu anahtarın ismi "channelrhodopsin,"
06:00
seen here as these green dots attached to this brain cell.
138
348045
2537
beyin hücresine bağlı
yeşil noktalar olarak görülüyor.
yeşil noktalar olarak görülüyor.
06:02
You can think of channelrhodopsin as a sort of light-sensitive switch
139
350582
3299
"Channelrhodopsin"i, beyin hücrelerine
yapay olarak yerleştirilebilen,
yapay olarak yerleştirilebilen,
06:05
that can be artificially installed in brain cells
140
353881
2627
bir çeşit ışık duyarlı anahtar
olarak düşünebilirsiniz,
olarak düşünebilirsiniz,
06:08
so that now we can use that switch
141
356508
1914
böylece bu anahtarı artık
06:10
to activate or inactivate the brain cell simply by clicking it,
142
358422
3013
üzerine tıklayarak etkinleştirebilir
veya etkisizleştirebiliriz
veya etkisizleştirebiliriz
06:13
and in this case we click it on with pulses of light.
143
361435
2468
ve bu takdirde, ışık sinyalleri
aracılığıyla tıklayabiliyoruz.
aracılığıyla tıklayabiliyoruz.
06:15
XL: So we attach this light-sensitive switch of channelrhodopsin
144
363903
3786
XL: Işık duyarlı channelrhodopsin anahtarı
06:19
to the sensor we've been talking about
145
367689
2208
bahsettiğimiz sensöre yerleştiriyoruz
06:21
and inject this into the brain.
146
369897
2455
ve bunu beyne enjekte ediyoruz.
06:24
So whenever a memory is being formed,
147
372352
3211
Her anı oluşumu gerçekleştiğinde,
06:27
any active cell for that particular memory
148
375563
2227
belirli o anı için aktif olan
herhangi bir hücre de,
herhangi bir hücre de,
06:29
will also have this light-sensitive switch installed in it
149
377790
3484
aynı zamanda bu ışığa duyarlı
anahtarı kurmuş olacak,
anahtarı kurmuş olacak,
06:33
so that we can control these cells
150
381274
2401
böylece bu hücreleri,
06:35
by the flipping of a laser just like this one you see.
151
383675
4264
burada gördüğünüz gibi,
lazeri çevirerek kontrol edebiliriz.
lazeri çevirerek kontrol edebiliriz.
06:39
SR: So let's put all of this to the test now.
152
387939
2864
SR: Şimdi bütün bunları bir
denemeye tabi tutalım.
denemeye tabi tutalım.
06:42
What we can do is we can take our mice
153
390803
2135
Yapabileceğimiz şey, farelerimizi alıp
06:44
and then we can put them in a box that looks exactly like this box here,
154
392938
2928
onları tamamen buradaki
kutuya benzeyen bir kutuya koyup
kutuya benzeyen bir kutuya koyup
06:47
and then we can give them a very mild foot shock
155
395866
2340
ardından onlara çok hafif
bir ayak şoku verebiliriz,
bir ayak şoku verebiliriz,
06:50
so that they form a fear memory of this box.
156
398206
2035
böylece bu kutuya dair
bir korku anısı oluştururlar.
bir korku anısı oluştururlar.
06:52
They learn that something bad happened here.
157
400241
1979
Burada kötü bir şeyin
yaşandığını öğrenirler.
yaşandığını öğrenirler.
06:54
Now with our system, the cells that are active
158
402220
2342
Bizim sistemimizde,
06:56
in the hippocampus in the making of this memory,
159
404562
2931
bu anıyı oluştururken
hipokampuste aktif olan hücreler,
hipokampuste aktif olan hücreler,
06:59
only those cells will now contain channelrhodopsin.
160
407493
2883
yalnızca channelrhodopsini
içerecek olan hücrelerdir.
içerecek olan hücrelerdir.
07:02
XL: When you are as small as a mouse,
161
410376
3017
XL: Bir fare kadar küçüksen,
07:05
it feels as if the whole world is trying to get you.
162
413393
3595
bütün dünya peşindeymiş
hissine kapılırsın.
hissine kapılırsın.
07:08
So your best response of defense
163
416988
1748
Bu sebeple en iyi savunma tekniğimiz
07:10
is trying to be undetected.
164
418736
2482
fark edilmemek olacaktır.
07:13
Whenever a mouse is in fear,
165
421218
2033
Bir fare ne zaman korksa,
07:15
it will show this very typical behavior
166
423251
1526
her zaman aynı tepkisel
davranışı sergileyecektir,
davranışı sergileyecektir,
07:16
by staying at one corner of the box,
167
424777
1769
kutunun köşesinde duracak,
07:18
trying to not move any part of its body,
168
426546
3118
vücudunun hiçbir bölgesini
kıpırdatmamaya çalışacak.
kıpırdatmamaya çalışacak.
07:21
and this posture is called freezing.
169
429664
3295
Diğer bir deyişle bu poza
donma adını veriyoruz.
donma adını veriyoruz.
07:24
So if a mouse remembers that something bad happened in this box,
170
432959
4294
Bir fare, bu kutuda kötü
bir şey yaşandığını hatırlarsa
bir şey yaşandığını hatırlarsa
07:29
and when we put them back into the same box,
171
437253
2623
ve biz onu tekrar o kutuya koyarsak,
07:31
it will basically show freezing
172
439876
1804
donma moduna geçecektir,
07:33
because it doesn't want to be detected
173
441680
2285
çünkü kutudaki potansiyel tehlikelerce
07:35
by any potential threats in this box.
174
443965
2695
fark edilmek istemiyor olacaktır.
07:38
SR: So you can think of freezing as,
175
446660
1355
SR: Donmayı şu şekilde de düşünebiliriz;
07:40
you're walking down the street minding your own business,
176
448015
2215
kendi halinizde
sokakta yürüyorsunuz
sokakta yürüyorsunuz
07:42
and then out of nowhere you almost run into
177
450230
1725
ve aniden eski kız
veya erkek arkadaşınızla
veya erkek arkadaşınızla
07:43
an ex-girlfriend or ex-boyfriend,
178
451955
2192
karşılaşacak oluyorsunuz
07:46
and now those terrifying two seconds
179
454147
2134
ve o dehşet verici iki saniyede,
şunları düşünüveriyorsunuz;
''Ne yapacağım ben?
''Ne yapacağım ben?
07:48
where you start thinking, "What do I do? Do I say hi?
180
456281
1876
Selam vereyim mi, elini sıkayım mı?
Arkamı dönüp koşayım mı?
Arkamı dönüp koşayım mı?
07:50
Do I shake their hand? Do I turn around and run away?
181
458157
1368
07:51
Do I sit here and pretend like I don't exist?"
182
459525
2029
Burada oturup yokmuşum
gibi yapayım mı?''
gibi yapayım mı?''
07:53
Those kinds of fleeting thoughts that physically incapacitate you,
183
461554
3184
Aniden gelip sizi kudretsiz
bırakan bu düşünce yığını,
bırakan bu düşünce yığını,
07:56
that temporarily give you that deer-in-headlights look.
184
464738
2746
beraberinde gelen
far görmüş tavşan halleri.
far görmüş tavşan halleri.
07:59
XL: However, if you put the mouse in a completely different
185
467484
3291
XL: Tabii eğer fareyi önceki
gibi tamamen farklı,
gibi tamamen farklı,
08:02
new box, like the next one,
186
470775
3161
yeni bir kutuya koyarsanız,
08:05
it will not be afraid of this box
187
473936
2147
bu kutudan korkmayacaktır,
08:08
because there's no reason that it will be afraid of this new environment.
188
476083
4729
çünkü bu yeni ortamda ona
tehdit oluşturan bir unsur yok.
tehdit oluşturan bir unsur yok.
08:12
But what if we put the mouse in this new box
189
480812
3180
Peki ya fareyi bu yeni kutuya koysak,
08:15
but at the same time, we activate the fear memory
190
483992
3611
ama aynı zamanda,
öncesinde yaptığımız gibi
öncesinde yaptığımız gibi
08:19
using lasers just like we did before?
191
487603
2679
lazerleri kullanarak korku anısını
yeniden canlandırsak nasıl olur?
yeniden canlandırsak nasıl olur?
08:22
Are we going to bring back the fear memory
192
490282
2854
Tamamen farklı olan bu yeni ortama,
08:25
for the first box into this completely new environment?
193
493136
3997
ilk kutuda yaşanan
korku anısını taşıyabilir miyiz?
korku anısını taşıyabilir miyiz?
08:29
SR: All right, and here's the million-dollar experiment.
194
497133
2735
SR: Pekâlâ, buyrun sizlere
milyon dolarlık deney.
milyon dolarlık deney.
08:31
Now to bring back to life the memory of that day,
195
499868
2913
O günün anılarını tekrardan
hayata geçirecek olursam;
hayata geçirecek olursam;
08:34
I remember that the Red Sox had just won,
196
502781
2183
Red Sox'ın kazandığını hatırlıyorum,
08:36
it was a green spring day,
197
504964
1909
yemyeşil bir bahar günüydü,
08:38
perfect for going up and down the river
198
506873
1817
nehir boyunca mekik dokunulacak
08:40
and then maybe going to the North End
199
508690
2334
ve belki de sonra North End'e
08:43
to get some cannolis, #justsaying.
200
511024
2160
biraz cannoli tatlısı
almaya gidilecek bir gündü.
almaya gidilecek bir gündü.
08:45
Now Xu and I, on the other hand,
201
513184
3102
Öte yandan Xu ve ben,
08:48
were in a completely windowless black room
202
516286
2829
tamamen penceresiz, kapkara bir
odadaydık, gözümüzü kesinlikle oynatmıyor,
odadaydık, gözümüzü kesinlikle oynatmıyor,
08:51
not making any ocular movement that even remotely resembles an eye blink
203
519115
3661
göz kırpmasını uzaktan yakından
andıracak hiçbir hareket yapmıyorduk,
andıracak hiçbir hareket yapmıyorduk,
08:54
because our eyes were fixed onto a computer screen.
204
522776
2466
çünkü gözlerimiz bilgisayar
ekranına kitlenmişti.
ekranına kitlenmişti.
08:57
We were looking at this mouse here trying to activate a memory
205
525242
2556
Bu fareyi gözlemliyor, kendi tekniğimizi
ilk defa kullanarak hafızasındaki anıyı
ilk defa kullanarak hafızasındaki anıyı
08:59
for the first time using our technique.
206
527798
1883
canlandırmaya çalışıyorduk.
09:01
XL: And this is what we saw.
207
529681
2688
XL: Şöyle bir durumla karşılaştık.
09:04
When we first put the mouse into this box,
208
532369
2202
Fareyi bu kutuya ilk koyduğumuzda,
09:06
it's exploring, sniffing around, walking around,
209
534571
3113
çevresini anlamaya çalışıyor,
etrafı koklayıp geziyor,
etrafı koklayıp geziyor,
09:09
minding its own business,
210
537684
1689
kendi halinde takılıyordu,
09:11
because actually by nature,
211
539373
1701
çünkü doğası gereği,
09:13
mice are pretty curious animals.
212
541074
1979
fareler gerçekten meraklı hayvandırlar.
09:15
They want to know, what's going on in this new box?
213
543053
2622
Bu yeni kutunun içerisinde
neler döndüğünü merak ediyorlar.
neler döndüğünü merak ediyorlar.
09:17
It's interesting.
214
545675
1531
Gerçekten tuhaf.
09:19
But the moment we turned on the laser, like you see now,
215
547206
3451
Şu anda gördüğünüz gibi,
lazeri açtığımız anda
lazeri açtığımız anda
09:22
all of a sudden the mouse entered this freezing mode.
216
550657
3032
fare birden donma moduna geçiverdi.
09:25
It stayed here and tried not to move any part of its body.
217
553689
4431
Öylece durdu ve kesinlikle
kımıldamamaya çalıştı.
kımıldamamaya çalıştı.
09:30
Clearly it's freezing.
218
558120
1628
Gerçekten dondu.
09:31
So indeed, it looks like we are able to bring back
219
559748
2583
Gerçekten de ilk kutuda
yaşadığı korku anısını,
yaşadığı korku anısını,
09:34
the fear memory for the first box
220
562331
2064
tamamen yeni bir çevreye taşımayı
09:36
in this completely new environment.
221
564395
3367
başarmışız gibi gözüküyor.
09:39
While watching this, Steve and I
222
567762
2112
Steve ile ben buna şahit olurken,
09:41
are as shocked as the mouse itself.
223
569874
2133
en az farenin kendisi kadar şoka girdik.
09:44
(Laughter)
224
572007
1262
(Gülüşmeler)
09:45
So after the experiment, the two of us just left the room
225
573269
3307
Deney sonrası, ikimiz de
hiçbir şey söylemeden
hiçbir şey söylemeden
09:48
without saying anything.
226
576576
1753
odayı terk ettik.
09:50
After a kind of long, awkward period of time,
227
578329
3396
Uzun süren tuhaf bir süre ardından,
09:53
Steve broke the silence.
228
581725
2212
Steve sessizliği bozdu.
09:55
SR: "Did that just work?"
229
583937
2341
SR: ''İşe yaradı mı yani?''
09:58
XL: "Yes," I said. "Indeed it worked!"
230
586278
2974
XL: ''Evet,'' dedim.
''Cidden işe yaradı!''
''Cidden işe yaradı!''
10:01
We're really excited about this.
231
589252
2117
Çok heyecanlanmıştık.
10:03
And then we published our findings
232
591369
2624
Sonrasında Nature dergisinde
10:05
in the journal Nature.
233
593993
1696
bulgularımızı yayınladık.
10:07
Ever since the publication of our work,
234
595689
2471
İşimizin yayımından bugüne,
10:10
we've been receiving numerous comments
235
598160
2415
internetin her bir köşesinden
10:12
from all over the Internet.
236
600575
2125
çeşitli yorumlar alıyoruz.
10:14
Maybe we can take a look at some of those.
237
602700
3750
Bazılarını inceleyelim.
10:18
["OMGGGGG FINALLY... so much more to come, virtual reality, neural manipulation, visual dream emulation... neural coding, 'writing and re-writing of memories', mental illnesses. Ahhh the future is awesome"]
238
606450
2457
[''OHAA SONUNDA... dahası gelecek, sanal gerçeklik, sinirsel manipülasyon, sanal rüya öykünmesi.. sinirsel kodlama, 'anı yazımı ve yeniden yazımı', sinir hastalıkları. Gelecek cidden mükemmel olacak.'']
10:20
SR: So the first thing that you'll notice is that people
239
608907
2000
SR: Muhtemelen ilk
olarak, insanların bu tarz
olarak, insanların bu tarz
10:22
have really strong opinions about this kind of work.
240
610907
2903
işler hakkında gerçekten güçlü
fikirleri olduğunu fark edeceksiniz.
fikirleri olduğunu fark edeceksiniz.
10:25
Now I happen to completely agree with the optimism
241
613810
2554
Bu ilk alıntının aktardığı olumlu etkiye
10:28
of this first quote,
242
616364
816
kesinlikle katılıyorum,
10:29
because on a scale of zero to Morgan Freeman's voice,
243
617180
2808
çünkü sıfır ile
Morgan Freeman'ın sesi aralığında,
Morgan Freeman'ın sesi aralığında,
10:31
it happens to be one of the most evocative accolades
244
619988
2123
karşımıza çıkan en mükafatlandırıcı
10:34
that I've heard come our way.
245
622111
1550
çağrışımlardan biri bu.
10:35
(Laughter)
246
623661
2196
(Gülüşmeler)
10:37
But as you'll see, it's not the only opinion that's out there.
247
625857
1951
Ama şimdi göreceksiniz ki
tek seçenek bu değil.
tek seçenek bu değil.
10:39
["This scares the hell out of me... What if they could do that easily in humans in a couple of years?! OH MY GOD WE'RE DOOMED"]
248
627808
1564
[''Böyle şeyler ödümü koparıyor. Birkaç yıl içerisinde insanlar üzerinde de bunu böyle kolayca yaparlarsa ya? TANRIM, HAPI YUTTUK!'']
10:41
XL: Indeed, if we take a look at the second one,
249
629372
1918
XL: Cidden ikinci yoruma bakacak olursak,
10:43
I think we can all agree that it's, meh,
250
631290
2107
hepimiz bunun olumlu bir düşünce olmadığı
10:45
probably not as positive.
251
633397
2375
konusunda uzlaşabiliriz.
10:47
But this also reminds us that,
252
635772
2185
Yine de bu yorum,
10:49
although we are still working with mice,
253
637957
2186
henüz fareler ile çalışıyor
olmamıza rağmen,
olmamıza rağmen,
10:52
it's probably a good idea to start thinking and discussing
254
640143
3517
hafıza kontrolünün muhtemel
etik ikilemleri üzerine
etik ikilemleri üzerine
10:55
about the possible ethical ramifications
255
643660
2991
düşünmeye ve tartışmaya
10:58
of memory control.
256
646651
1948
itiyor bizleri.
11:00
SR: Now, in the spirit of the third quote,
257
648599
2200
SR: Şimdi üçüncü alıntının etkisiyle,
11:02
we want to tell you about a recent project that we've been
258
650799
1974
son dönemde, laboratuvarda
üzerine çalıştığımız Inception Projesi
üzerine çalıştığımız Inception Projesi
11:04
working on in lab that we've called Project Inception.
259
652773
2428
olarak adlandırdığımız bir
projeden bahsetmek istiyoruz.
projeden bahsetmek istiyoruz.
11:07
["They should make a movie about this. Where they plant ideas into peoples minds, so they can control them for their own personal gain. We'll call it: Inception."]
260
655201
3243
[''Bunun hakkında bir film çekmeliler. İnsanların zihinlerine, kendi kazançları için kullanacakları fikir yerleştirdikleri bir film. Adı da Inception olsun.'']
11:10
So we reasoned that now that we can reactivate a memory,
261
658444
3734
Bir anıyı tekrardan
canlandırabildiğimize göre,
canlandırabildiğimize göre,
11:14
what if we do so but then begin to tinker with that memory?
262
662178
2952
bunu yapıp o anıyı kurcalarsak,
değiştirirsek ne olur?
değiştirirsek ne olur?
11:17
Could we possibly even turn it into a false memory?
263
665130
3033
Onu sahte bir anıya
bile çevirebilir miyiz?
bile çevirebilir miyiz?
11:20
XL: So all memory is sophisticated and dynamic,
264
668163
4099
XL: Anılar çok yönlü ve dinamiktirler,
11:24
but if just for simplicity, let's imagine memory
265
672262
2979
ama sadeleştirmek adına,
anıyı film klibiymişçesine
anıyı film klibiymişçesine
11:27
as a movie clip.
266
675241
1402
hayal edelim.
11:28
So far what we've told you is basically we can control
267
676643
2670
Şu ana kadar sizlere,
klipteki ''oynat'' tuşunu
klipteki ''oynat'' tuşunu
11:31
this "play" button of the clip
268
679313
1931
kontrol edebileceğimizi anlattık,
11:33
so that we can play this video clip any time, anywhere.
269
681244
4585
böylece bu video klibi her zaman
ve her yerde oynatabiliyoruz.
ve her yerde oynatabiliyoruz.
11:37
But is there a possibility that we can actually get
270
685829
2531
Peki ya gerçekten beynin içine girip,
11:40
inside the brain and edit this movie clip
271
688360
2860
bu film klibini düzenleyebilmemiz
gerçekten mümkün mü,
gerçekten mümkün mü,
11:43
so that we can make it different from the original?
272
691220
2896
aslından farklı bir şeye
dönüştürebilir miyiz?
dönüştürebilir miyiz?
11:46
Yes we can.
273
694116
2178
Evet, yapabiliriz.
11:48
Turned out that all we need to do is basically
274
696294
2130
Gördük ki tek yapmamız gereken şey,
11:50
reactivate a memory using lasers just like we did before,
275
698424
4275
öncesinde yaptığımız gibi lazerleri
kullanarak anıyı yeniden canlandırmak,
kullanarak anıyı yeniden canlandırmak,
11:54
but at the same time, if we present new information
276
702699
3439
ama aynı zamanda, yeni bir bilgi ekler
11:58
and allow this new information to incorporate into this old memory,
277
706138
3974
ve bu yeni bilgiyi, eski anıya
dahil etmesini sağlarsak
dahil etmesini sağlarsak
12:02
this will change the memory.
278
710112
2438
bu durum anıyı değiştirecektir.
12:04
It's sort of like making a remix tape.
279
712550
3663
Remiks kasetler hazırlamak gibi bir şey.
12:08
SR: So how do we do this?
280
716213
2858
SR: Bunu nasıl yapıyoruz?
12:11
Rather than finding a fear memory in the brain,
281
719071
1957
Beyinde korku anısı bulmaktansa,
12:13
we can start by taking our animals,
282
721028
1716
hayvanlarımızı alıp
onları, örneğin buradaki mavi kutu
gibi bir kutunun içine koyduk
gibi bir kutunun içine koyduk
12:14
and let's say we put them in a blue box like this blue box here
283
722744
2933
ve mavi kutuyu temsil eden
beyin hücrelerini buluyoruz
beyin hücrelerini buluyoruz
12:17
and we find the brain cells that represent that blue box
284
725677
2494
ve ışık demetine tepki gösterecek
şekilde onları kandırıyoruz,
şekilde onları kandırıyoruz,
12:20
and we trick them to respond to pulses of light
285
728171
2073
12:22
exactly like we had said before.
286
730244
2121
tıpkı öncesinde söylediğimiz gibi.
12:24
Now the next day, we can take our animals and place them
287
732365
2124
Sonraki gün, hayvanlarımızı alıp
12:26
in a red box that they've never experienced before.
288
734489
2699
daha önce hiç bulunmadıkları
kırmızı bir kutunun içine yerleştiriyoruz.
kırmızı bir kutunun içine yerleştiriyoruz.
12:29
We can shoot light into the brain to reactivate
289
737188
2026
Mavi kutunun anısını hatırlatmak için
12:31
the memory of the blue box.
290
739214
2109
beyne ışın yolluyoruz.
12:33
So what would happen here if, while the animal
291
741323
1744
Hayvan mavi kutunun anısını hatırlarken,
12:35
is recalling the memory of the blue box,
292
743067
1894
ona hafif ayak şokları
12:36
we gave it a couple of mild foot shocks?
293
744961
2643
uygularsak ne olur?
12:39
So here we're trying to artificially make an association
294
747604
2693
Burada, mavi kutunun anısı ile
12:42
between the memory of the blue box
295
750297
1915
ayak şoku arasında suni bir
12:44
and the foot shocks themselves.
296
752212
1503
bağlantı kurmaya çalışıyoruz.
12:45
We're just trying to connect the two.
297
753715
1779
Bu ikisini birleştirmeye çalışıyoruz.
12:47
So to test if we had done so,
298
755494
1543
Yapıp yapamadığımızı görmek için
12:49
we can take our animals once again
299
757037
1328
hayvanımızı tekrardan alıp
12:50
and place them back in the blue box.
300
758365
1946
mavi kutunun içerisine yerleştiriyoruz.
12:52
Again, we had just reactivated the memory of the blue box
301
760311
2738
Tekrardan, mavi kutunun anısını
yeniden canlandırdık
yeniden canlandırdık
12:55
while the animal got a couple of mild foot shocks,
302
763049
2167
ve bu sırada hafif bir ayak şoku verildi
12:57
and now the animal suddenly freezes.
303
765216
2370
ve hayvan birden dondu.
12:59
It's as though it's recalling being mildly shocked in this environment
304
767586
3202
Sanki daha önce burada hafif bir
şekilde elektrik çarpmış gibi hissediyor,
şekilde elektrik çarpmış gibi hissediyor,
13:02
even though that never actually happened.
305
770788
3002
ama aslında böyle bir şey yaşanmadı.
13:05
So it formed a false memory,
306
773790
1862
Böylece sahte bir anı oluşturuldu,
13:07
because it's falsely fearing an environment
307
775652
2011
çünkü teknik olarak kötü hiçbir şeyin
13:09
where, technically speaking,
308
777663
1254
yaşanmadığı bir yerde,
13:10
nothing bad actually happened to it.
309
778917
2349
yanlış noktada korku duydu.
13:13
XL: So, so far we are only talking about
310
781266
2453
XL: Pekâlâ, şu ana değin yalnızca
13:15
this light-controlled "on" switch.
311
783719
2366
ışık kontrollü açma tuşundan bahsettik.
13:18
In fact, we also have a light-controlled "off" switch,
312
786085
3288
Aslında, ışık kontrollü
kapama tuşuna da sahibiz
kapama tuşuna da sahibiz
13:21
and it's very easy to imagine that
313
789373
2080
ve ışık kontrollü kapama tuşunu kurarak
13:23
by installing this light-controlled "off" switch,
314
791453
2478
bir anıyı, istediğimiz yerde ve zamanda
13:25
we can also turn off a memory, any time, anywhere.
315
793931
5588
kapatabileceğimizi düşünebilmek
de çok zor olmasa gerek.
de çok zor olmasa gerek.
13:31
So everything we've been talking about today
316
799519
2214
Bugün üzerine konuştuğumuz her şey,
13:33
is based on this philosophically charged principle of neuroscience
317
801733
4677
nörolojinin felsefi yönlü prensibine
dayanıyor, ki bunda da zihin
dayanıyor, ki bunda da zihin
13:38
that the mind, with its seemingly mysterious properties,
318
806410
4118
aşikar gizemli özellikleri ile,
13:42
is actually made of physical stuff that we can tinker with.
319
810528
3645
aslında bizlerin üzerinde oynama
yapabileceği maddesel şeylerden oluşur.
yapabileceği maddesel şeylerden oluşur.
13:46
SR: And for me personally,
320
814173
1475
SR: Şahsen ben,
13:47
I see a world where we can reactivate
321
815648
1581
istediğimiz her türlü anıyı yeniden
13:49
any kind of memory that we'd like.
322
817229
2116
canlandırabileceğimiz bir dünya görüyorum.
13:51
I also see a world where we can erase unwanted memories.
323
819345
3298
İstemediğimiz anılardan kurtulabileceğimiz
bir dünya da olacak bu.
bir dünya da olacak bu.
13:54
Now, I even see a world where editing memories
324
822643
1936
Şu anda bile, anı düzenlemesi
yapmanın gerçekliğin
yapmanın gerçekliğin
13:56
is something of a reality,
325
824579
1539
bir parçası olduğu bir dünya görüyorum,
13:58
because we're living in a time where it's possible
326
826118
1705
çünkü bizler,
13:59
to pluck questions from the tree of science fiction
327
827823
2225
bilim kurgu ağacından sorular
toplayıp onları deneysel
toplayıp onları deneysel
14:02
and to ground them in experimental reality.
328
830048
2420
gerçekliğe yatırabildiğimiz
bir zamanda yaşıyoruz.
bir zamanda yaşıyoruz.
14:04
XL: Nowadays, people in the lab
329
832468
1883
XL: Artık laboratuvarda insanlar
14:06
and people in other groups all over the world
330
834351
2386
ve dünyadanın farklı yerlerindeki insanlar
14:08
are using similar methods to activate or edit memories,
331
836737
3817
anıları canlandırmak ve düzenlemek
için benzer yöntemler kullanıyorlar,
için benzer yöntemler kullanıyorlar,
14:12
whether that's old or new, positive or negative,
332
840554
3841
yeni veya eski, olumlu veya olumsuz
14:16
all sorts of memories so that we can understand
333
844395
2672
hafızanın nasıl işlediğini anlamamız için
14:19
how memory works.
334
847067
1864
her türden anılar.
14:20
SR: For example, one group in our lab
335
848931
1784
SR: Mesela, laboratuvarımızdaki bir grup
14:22
was able to find the brain cells that make up a fear memory
336
850715
2638
korku anısını oluşturan
beyin hücrelerini buldular
beyin hücrelerini buldular
14:25
and converted them into a pleasurable memory, just like that.
337
853353
2775
ve onları hoş anılara dönüştürdüler,
işte böyle.
işte böyle.
14:28
That's exactly what I mean about editing these kinds of processes.
338
856128
3062
Bu tarz süreçleri düzenlemek derken
tam olarak bunu kastediyordum.
tam olarak bunu kastediyordum.
14:31
Now one dude in lab was even able to reactivate
339
859190
1812
Hatta laboratuvardaki bir eleman,
14:33
memories of female mice in male mice,
340
861002
2501
erkek faredeki dişi fare anıları
yeniden canlandırabilmiş,
yeniden canlandırabilmiş,
14:35
which rumor has it is a pleasurable experience.
341
863503
2995
hatta diyorlar ki zevkli bir
deneyime dönüştürmüş.
deneyime dönüştürmüş.
XL: Kesinlikle, bilimin herhangi
keyfi hız limitleri olmadığı,
keyfi hız limitleri olmadığı,
14:38
XL: Indeed, we are living in a very exciting moment
342
866498
4117
14:42
where science doesn't have any arbitrary speed limits
343
870615
3805
çok heyecan verici bir dönemde yaşıyoruz,
14:46
but is only bound by our own imagination.
344
874420
3187
yalnızca bizlerin
hayal gücüne bağlı kalıyor.
hayal gücüne bağlı kalıyor.
14:49
SR: And finally, what do we make of all this?
345
877607
2147
SR: Sonuç olarak bütün
bunlardan ne çıkarıyoruz?
bunlardan ne çıkarıyoruz?
14:51
How do we push this technology forward?
346
879754
1971
Bu teknolojiyi daha ileri nasıl taşırız?
14:53
These are the questions that should not remain
347
881725
1837
Bu sorular, yalnızca laboratuvar ile
14:55
just inside the lab,
348
883562
1675
sınırlı kalmamalı,
14:57
and so one goal of today's talk was to bring everybody
349
885237
2572
bugünkü konuşmanın bir amacı da,
14:59
up to speed with the kind of stuff that's possible
350
887809
2319
herkesi modern nörobilimde
mümkün olan şeyler ile
mümkün olan şeyler ile
15:02
in modern neuroscience,
351
890128
1384
harekete geçirmekti,
15:03
but now, just as importantly,
352
891512
1510
ama şimdi, bir o kadar da,
15:05
to actively engage everybody in this conversation.
353
893022
3332
herkesi bu iletişim ağına
davet etmek istiyoruz.
davet etmek istiyoruz.
15:08
So let's think together as a team about what this all means
354
896354
2329
Hep beraber bir takım
olarak, bütün bunların
olarak, bütün bunların
ne anlama geldiğini ve buradan nereye
erişebileceğimizi düşünelim,
erişebileceğimizi düşünelim,
15:10
and where we can and should go from here,
355
898683
2474
15:13
because Xu and I think we all have
356
901157
2098
çünkü Xu ve ben, her birimizin önünde
15:15
some really big decisions ahead of us.
357
903255
2536
alacağımız büyük kararlar
olduğunu düşünüyoruz.
olduğunu düşünüyoruz.
Teşekkürler.
XL: Teşekkürler.
XL: Teşekkürler.
15:17
Thank you.
XL: Thank you.
XL: Thank you.
358
905791
1125
15:18
(Applause)
359
906916
1634
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKERS
Steve Ramirez - NeuroscientistWhen Steve Ramirez published his latest study in Science, it caused a media frenzy. Why? Because the paper was on implanting false memories in the brains of mice.
Why you should listen
Steve is a graduate student at MIT’s Brain and Cognitive Sciences department pursuing a Ph.D. in neuroscience. His work focuses on finding where single memories are located throughout the brain, genetically tricking the brain cells that house these memories to respond to brief pulses of light, and then using these same flickers of light to reactivate, erase and implant memories. The goals of his research are twofold: to figure out how the brain gives rise to the seemingly ephemeral process of memory, and to predict what happens when specific brain pieces breakdown to impair cognition. His work has been published in Science and covered by New Scientist, Discover, Scientific American, and Gizmodo.
Ramirez aims to be a professor who runs a lab that plucks questions from the tree of science fiction to ground them in experimental reality. He believes that a team-oriented approach to science makes research and teaching far more exciting. When he’s not tinkering with memories in the lab, Ramirez also enjoys running and cheering on every sports team in the city of Boston.
Steve Ramirez | Speaker | TED.com
Xu Liu - Neuroscientist
In his groundbreaking work, Xu Liu investigated how to activate and deactivate specific memories in mice.
Why you should listen
During his PhD, Xu Liu studied the mechanisms of learning and memory, using fruit flies as a model system. By changing the expression of certain genes in the fly brain, he generated smart flies that can learn many times faster than their peers. Using live imaging, he also detected learning-induced changes in the brain cells and observed memory formation inside the brain with light.
After graduation, he moved to MIT and joined Dr. Susumu Tonegawa's lab as a postdoctoral associate. He continued his pursuit of memory with light there. Instead of just watching memory formation, he developed a system in mice where one can not only identify and label cells in the brain for a particular memory, but also turn these cells on and off with light to activate this memory at will. This work was published in Science and has been covered by the media worldwide. Liu passed away in February 2015.
Xu Liu | Speaker | TED.com