ABOUT THE SPEAKER
Charity Wayua - Public sector researcher
IBM's Charity Wayua is a research manager in Nairobi, Kenya, where she leads the company's public sector research team.

Why you should listen

Dr. Charity Wayua creates commercially viable innovative solutions to address inefficiencies in the delivery of government services with the aim of creating an environment where businesses thrive. Wayua and her team work closely with the government and private sector to co-create various public sector solutions that make the delivery of government services to businesses more efficient and effective. The World Bank ranked Kenya the third most reformed country on its "Ease of Doing Business" ranking two years in a row, moving up 44 places in rank in just two years in part due to the work of Wayua's team.

More profile about the speaker
Charity Wayua | Speaker | TED.com
TED@IBM

Charity Wayua: A few ways to fix a government

Charity Wayua: Devleti düzetmenin birkaç yolu

Filmed:
1,110,420 views

Charity Wayua bir kanser araştırmacısı olarak yeteneklerini çok farklı bir hasta üzerinde kullanıyor: memleketi Kenya'nın devleti. Devletine yaptığı yardımla devletinin, ekonomik dirliğin ve gelişmenin önemli bir parçasını teşkil eden yeni istihdam alanları açma işlemini büyük ölçüde geliştirdiğini, bunun da yeni yatırımlara ve Dünya Bankasınca zirve bir reformcu olarak tanınmasına yol açtığını anlattı.
- Public sector researcher
IBM's Charity Wayua is a research manager in Nairobi, Kenya, where she leads the company's public sector research team. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
GrowingBüyüyen up in KenyaKenya,
0
1024
1842
Kenya'da çocukluğumu yaşarken
00:14
I knewbiliyordum I always wanted
to studyders çalışma biochemistrybiokimya.
1
2890
2551
Hep biyokimya çalışmayı istemişimdir.
00:19
See, I had seengörüldü the impactdarbe of the highyüksek
prevalenceyaygınlık of diseaseshastalıklar like malariasıtma,
2
7088
5531
Sıtma gibi hastalıkların yaygın olarak
bulunmasının etkilerini gördüm
00:24
and I wanted to make medicinesilaçlar
that would cureÇare the sickhasta.
3
12643
2693
ve hastaları iyileştirecek ilaçlar
yapmayı istedim.
00:27
So I workedişlenmiş really hardzor,
4
15765
1385
Gerçekten çok çalıştım,
00:29
got a scholarshipburs to the UnitedAmerika StatesBirleşik,
where I becameoldu a cancerkanser researcheraraştırmacı,
5
17174
3787
Amerika'dan öğrenci bursu kazandım
ve bir kanser araştırmacısı oldum.
00:32
and I lovedsevilen it.
6
20985
1229
İşimi seviyorum.
00:34
For someonebirisi who wants to cureÇare diseaseshastalıklar,
7
22612
2087
Hastalıkları iyileştirmek isteyenler için
00:36
there is no higherdaha yüksek callingçağrı.
8
24723
1711
daha yüksek bir ideal yoktur.
00:39
TenOn yearsyıl latersonra, I returnediade
to KenyaKenya to do just that.
9
27321
3352
On yıl sonra, bu düşüncemi gerçekleştirmek
için Kenya'ya döndüm.
00:43
A freshlytaze mintedbasılan PhDDoktora,
10
31201
1961
Yeni alınmış bir PhD ile
00:45
readyhazır to take on this horrifickorkunç illnesshastalık,
11
33186
2201
bu korkunç hastalıkla mücadeleye hazırdım:
00:47
whichhangi in KenyaKenya was almostneredeyse
certainlykesinlikle a deathölüm sentencecümle.
12
35411
2911
Kenya'da kesinlikle ölüm emri
anlamına gelen bir hastalık.
00:51
But insteadyerine of landinginiş a job
in a pharmaceuticalfarmasötik companyşirket
13
39601
2951
Fakat bir ilaç şirketinde işe
girmek yerine
00:54
or a hospitalhastane,
14
42576
1889
ya da bir hastanede,
00:56
I foundbulunan myselfkendim drawnçekilmiş
to a differentfarklı kindtür of lablaboratuvar,
15
44489
2372
kendimi bambaşka bir
laboratuvarın içinde
00:59
workingçalışma with a differentfarklı
kindtür of patienthasta --
16
47366
2376
farklı türde bir hastayla
uğraşırken buldum -
01:01
a patienthasta whosekimin illnesshastalık was so seriousciddi
17
49766
2354
hastalığı çok ciddi olan bir hasta
01:04
it impactedetkilenen everyher singletek
personkişi in my countryülke;
18
52144
2885
öyle bir hastalık ki ülkemdeki
her insanı etkilemiş;
01:07
a patienthasta who neededgerekli to get healthysağlıklı fasthızlı.
19
55618
2340
çabucak iyileşmesi gereken bir hasta.
01:10
That patienthasta was my governmenthükümet.
20
58328
2403
Bu hasta benim devletim.
01:14
(LaughterKahkaha)
21
62126
1150
(Kahkahalar)
01:16
See, manyçok of us will agreeanlaşmak that lots
of governmentshükümetler are unhealthysağlıksız todaybugün.
22
64102
3602
Günümüzde bir çok devletin sağlıksız
olduğunu çoğumuz kabul edecektir.
01:20
(LaughterKahkaha)
23
68876
2083
(Kahkahalar)
01:22
(ApplauseAlkış)
24
70983
4634
(Alkışlar)
01:28
And KenyaKenya was no exceptionistisna.
25
76814
1742
Kenya bir istisna değil.
01:30
When I returnediade to KenyaKenya in 2014,
26
78975
2503
2014'de Kenya'ya döndüğümde,
01:33
there was 17 percentyüzde youthgençlik unemploymentişsizlik.
27
81502
2704
yüzde 17 genç işssizlik vardı.
01:36
And NairobiNairobi, the majormajör business hubmerkez,
28
84785
2348
Ve Nairobi, önde gelen iş merkezi,
01:39
was ratedOy 177thinci on the qualitykalite
of livingyaşam indexindeks.
29
87157
4075
yaşam endeksi sıralamasında
177. sıradadır.
01:43
It was badkötü.
30
91256
1204
Kötüydü.
01:46
Now, an economyekonomi is only as healthysağlıklı
as the entitieskişiler that make it up.
31
94270
4459
Şimdi, bir ekonomi ancak kendisini
oluşturan kuruluşlar kadar sağlıklıdır.
01:51
So when governmenthükümet --
32
99187
1150
Bu yüzden devlet -
01:52
one of its mostçoğu vitalhayati entitieskişiler --
33
100361
1745
en önemli kuruluşlardan birisi -
01:54
is weakzayıf or unhealthysağlıksız,
34
102130
1438
zayıf ve sağlıksız olduğunda,
01:55
everyoneherkes and everything suffersuğrar.
35
103592
1983
herkes ve her şey acı çeker.
01:58
SometimesBazen you mightbelki
put a Band-AidYara bandı in placeyer
36
106522
2773
Bazen acıyı hafifletmek ve geçici
olarak durdurmak için
02:01
to try and temporarilygeçici olarak stop the painAğrı.
37
109319
2512
bir yara bandı kullanabilirsiniz.
02:04
Maybe some of you here have participatedkatıldı
38
112732
1982
Belki burada bazılarınız
02:06
in a Band-AidYara bandı operationoperasyon
to an AfricanAfrika countryülke --
39
114738
2979
bir Afrika ülkesine böyle bir
yardım hareketine katılmıştır -
02:09
settingayar up alternativealternatif schoolsokullar,
buildingbina hospitalshastaneler, diggingkazma wellsKuyu --
40
117741
4482
alternatif okullar kurarak, hastaneler
inşa edip, kuyular açarak -
02:14
because governmentshükümetler there
eitherya weren'tdeğildi or couldn'tcould providesağlamak
41
122247
2937
çünkü oradaki devletler
vatandaşlarına bu hizmetleri
02:17
the servicesHizmetler to theironların citizensvatandaşlar.
42
125208
1969
sağlamıyor ya da sağlayamıyorlar.
02:19
We all know this is a temporarygeçici solutionçözüm.
43
127900
2809
Hepimiz bunun geçici bir çözüm
olduğunu biliyoruz.
02:23
There are just some things
Band-AidsYara bandı can't fixdüzeltmek,
44
131455
2785
Bazı şeyler böylesi yardım
çalışmaları ile düzeltilemez,
02:27
like providingsağlama an environmentçevre
where businessesişletmeler feel securegüvenli
45
135027
4389
firmaların güvende hissedecekleri
bir ortam sağlama gibi.
02:31
that they'llacaklar have an equaleşit opportunityfırsat
46
139440
1811
Eşit olanaklara sahip olacakları,
02:33
to be ableyapabilmek to runkoş and startbaşlama
theironların businessesişletmeler successfullybaşarılı olarak.
47
141275
3242
faaliyetlerini başarılı şekilde
başlatıp yürütebilecekleri bir ortam.
02:36
Or there are systemssistemler in placeyer
48
144541
1814
Veya yerinde öyle sistemler olmalı ki
02:38
that would protectkorumak the privateözel
propertyözellik that they createyaratmak.
49
146379
3041
oluşturulan özel mülkiyet koruma
altında olsun.
02:41
I would arguetartışmak,
50
149444
1157
Kanaatimce
02:42
only governmenthükümet is capableyetenekli of creatingoluşturma
these necessarygerekli conditionskoşullar
51
150625
3444
ekonomilerin büyümesi için
sadece devletin bu gerekli koşulları
02:46
for economiesekonomiler to thrivegelişmek.
52
154093
1651
sağlamaya gücü yeter.
02:48
EconomiesEkonomileri thrivegelişmek when business are ableyapabilmek
to quicklyhızlı bir şekilde and easilykolayca setset up shopDükkan.
53
156549
4838
Firmalar kolayca ve hızlıca mağaza
açabildikleri zaman ekonomi gelişir.
02:53
Businessİş ownerssahipleri createyaratmak newyeni sourceskaynaklar
of incomegelir for themselveskendilerini,
54
161411
3372
İş sahipleri kendileri için yeni gelir
kaynakları yaratırlar,
02:56
newyeni jobsMeslekler get addedkatma into the economyekonomi
55
164807
2451
ekonomiye yeni meslekler eklenir
02:59
and then more taxesvergileri are paidödenmiş
to fundfon, sermaye publichalka açık projectsprojeler.
56
167282
3564
ve sonra kamu projelerini destekleyecek
daha fazla vergi toplanır.
03:03
NewYeni business is good for everyoneherkes.
57
171504
2463
Yeni yatırımlar herkes için iyidir.
03:06
And it's suchböyle an importantönemli measureölçmek
of economicekonomik growthbüyüme,
58
174415
2830
Bu ekonomik büyümenin öylesine
önemli bir göstergesidir ki
03:09
the WorldDünya BankBanka has a rankingsıralama calleddenilen
the "EaseHareket hızı of Doing Businessİş RankingSıralama,"
59
177269
3951
Dünya Bankası'nın "İş Yapma
Kolaylığı Endeksi" denen
03:13
whichhangi measuresönlemler how easykolay
or difficultzor it is to startbaşlama a business
60
181244
3037
bir ülkede bir işe başlamanın
kolaylığını veya zorluğunu ölçen
03:16
in any givenverilmiş countryülke.
61
184305
1597
bir sıralaması var.
03:17
And as you can imaginehayal etmek,
62
185926
1619
Tahmin edeceğiniz üzere
03:20
startingbaşlangıç or runningkoşu a business
in a countryülke with an ailinghasta governmenthükümet --
63
188404
3621
hükümetin zor durumda olduğu bir ülkede
bir iş kurmak ve yürütmek
03:24
almostneredeyse impossibleimkansız.
64
192049
1449
neredeyse imkansızdır.
03:26
The PresidentBaşkan of KenyaKenya knewbiliyordum this,
whichhangi is why in 2014,
65
194432
3724
Kenya'nın başkanı bunu biliyor,
çünkü 2014 yılında
03:30
he camegeldi to our lablaboratuvar and askeddiye sordu
us to partnerortak with him
66
198180
3369
laboratuvarımıza geldi ve onunla
işbirliği yapmamızı istedi
03:33
to be ableyapabilmek to help KenyaKenya
to jump-startbir adım önde başlayın business growthbüyüme.
67
201573
3270
Kenya'ya yardım edebilmek
ve iş dünyasının kalkınması için.
03:37
He setset an ambitiousiddialı goalhedef:
68
205689
1722
İddialı bir hedef belirledi:
03:39
he wanted KenyaKenya to be rankedsırada yer aldı topüst 50
in this WorldDünya BankBanka rankingsıralama.
69
207778
4922
Dünya Bankası sıralamasında Kenya'nın
ilk 50'ye girmesini istedi.
03:45
In 2014 when he camegeldi,
70
213167
2077
2014'de geldiğinde
03:47
KenyaKenya was rankedsırada yer aldı 136 out of 189 countriesülkeler.
71
215268
4326
Kenya 189 ülke arasında 136. idi.
03:52
We had our work cutkesim out for us.
72
220071
2156
İşlerimizde uzman kişilerdik.
03:55
FortunatelyNeyse ki, he camegeldi to the right placeyer.
73
223592
2701
Allah'tan doğru yere gelmişti.
03:58
We're not just a Band-AidYara bandı kindtür of teamtakım.
74
226317
2327
Biz sadece bir ilk yardım takımı değildik.
04:00
We're a groupgrup of computerbilgisayar scientistsBilim adamları,
mathematiciansmatematikçiler, engineersmühendisler
75
228668
3766
Bilgisayar uzmanları, matematikçiler,
mühendisler ve bir kanser araştırıcısından
04:04
and a cancerkanser researcheraraştırmacı,
76
232458
1937
oluşan bir gruptuk.
04:06
who understoodanladım that in ordersipariş
to cureÇare the sicknesshastalık
77
234419
2446
Devlet kadar büyük
bir sistemin hastalığını
04:08
of a systemsistem as bigbüyük as governmenthükümet,
78
236889
2074
iyileştirmek için tüm bedenin
04:10
we neededgerekli to examineincelemek the wholebütün bodyvücut,
79
238987
2400
incelenmesi gerektiğini biliyorduk
04:13
and then we neededgerekli to drillmatkap down
all the way from the organsorganları,
80
241411
3087
ve sonra organlardan başlayarak
dokulara doğru, oradan
04:16
into the tissuesdokular,
81
244522
1333
her bir hücreye kadar
04:17
all the way to singletek cellshücreler,
82
245879
1502
sondaj yapmamız gerekti.
04:19
so that we could properlyuygun şekilde
make a diagnosisTanı.
83
247405
2337
Böylece doğru bir teşhis yapabildik.
04:22
So with our marchingyürüyen ordersemirler
from the PresidentBaşkan himselfkendisi,
84
250762
2831
Başkanın kendisinden
aldığımız emirler doğrultusunda
04:25
we embarkedgirişti on the puresten saf
of the scientificilmi methodyöntem:
85
253617
3113
bilimsel yöntemlerin
en sadesi ile başladık:
04:28
collectingtoplama dataveri --
86
256754
1175
veri toplama -
04:29
all the dataveri we could get our handseller on --
87
257953
2087
toplayabildiğimiz tüm verileri -
04:32
makingyapma hypotheseshipotezler,
88
260064
1257
hipotezler yaparak,
04:33
creatingoluşturma solutionsçözeltiler,
89
261345
1237
çözümler üreterek,
04:34
one after the other.
90
262606
1192
birbiri peşisıra.
04:36
So we metmet with hundredsyüzlerce of individualsbireyler
who workedişlenmiş at governmenthükümet agenciesajanslar,
91
264845
4035
Böylece devlet kurumlarından
yüzlerce kişi ile tanıştık,
04:40
from the taxvergi agencyAjans, the landstoprakları
officeofis, utilitiesyardımcı programlar companyşirket,
92
268904
3936
vergi dairesinden, tapu dairesinden,
kamu hizmeti veren kurumlardan,
04:44
the agencyAjans that's responsiblesorumluluk sahibi
for registeringkayıt companiesşirketler,
93
272864
3468
şirketlerin kayıtlarını tutmakla
yükümlü olan kurumdan
04:48
and with eachher of them, we observedgözlenen
them as they servedhizmet customersmüşteriler,
94
276356
3599
ve bunların her birinde müşterilerine
nasıl davrandıklarını gözlemledik,
04:51
we documentedbelgeli theironların processessüreçler --
mostçoğu of them were manualManuel.
95
279979
4613
onların işlemlerini kaydettik -
çoğu elle yapılan işlerdi.
04:57
We alsoAyrıca just wentgitti back and lookedbaktı at
a lot of theironların previousönceki paperworkevrak
96
285473
3456
Ayrıca geriye giderek önceki yapılan
bir çok dokümantasyon işine baktık;
05:00
to try and really understandanlama;
97
288953
2168
gerçekten anlamak ve
05:03
to try and diagnoseteşhis koymak what bodilybedensel
malfunctionsarızalar had occurredoluştu
98
291145
3350
sistemde ne tür işlev bozuklukları
oluştuğunu teşhis etmek için,
05:06
that leadöncülük etmek to that 136thinci spotyer
on the WorldDünya BankBanka listliste.
99
294519
3308
öyle ki Dünya Bankası listesinde
136. olmamıza sebep olmuştu.
05:10
What did we find?
100
298248
1303
Ne bulduk?
05:11
Well, in KenyaKenya it was takingalma 72 daysgünler
101
299974
4071
Şey, Kenya'da bir iş sahibinin
05:16
for a business ownersahip
to registerkayıt olmak theironların propertyözellik,
102
304069
2944
mülkünü kaydettirmesi
72 gün sürüyor.
05:19
comparedkarşılaştırıldığında to just one day in NewYeni ZealandZelanda,
103
307037
2397
Oysa Yeni Zelanda'da sadece bir gün.
05:21
whichhangi was rankedsırada yer aldı secondikinci
on the WorldDünya BankBanka listliste.
104
309458
2378
Dünya Bankası listesinde
2. sıradaki Yeni Zelanda.
05:24
It tookaldı 158 daysgünler to get
a newyeni electricelektrik connectionbağ.
105
312827
4385
Yeni bir elektrik hattı almak
158 gün sürüyor.
05:29
In KoreaKore it tookaldı 18 daysgünler.
106
317879
2432
Kore'de ise 18 gün.
05:32
If you wanted to get a constructioninşaat permitizni
107
320984
2053
Bir inşaat izni almak isteseniz
05:35
so you could put up a buildingbina,
108
323061
1520
ki bir bina yapabilesiniz,
05:36
in KenyaKenya, it was going
to take you 125 daysgünler.
109
324605
3571
Kenya'da bu işlem
125 gün sürüyor.
05:40
In SingaporeSingapur, whichhangi is rankedsırada yer aldı first,
that would only take you 26 daysgünler.
110
328200
4446
Sıralamada birinci olan Singapur'da
sadece 26 gün sürmekte.
05:45
God forbidyasaklamak you had to go to courtmahkeme
111
333580
2044
Bir anlaşmazlığı belirleyebilme adına
05:47
to get help in beingolmak ableyapabilmek to settleyerleşmek
a disputeanlaşmazlık to enforcezorlamak a contractsözleşme,
112
335648
3887
yardım için mahkemeye gitmek zorunda
kalırsanız Allah yardımcınız olsun.
05:51
because that processsüreç aloneyalnız
would take you 465 daysgünler.
113
339559
4281
Çünkü sırf bu iş 465
gününüzü alacaktır.
05:57
And if that wasn'tdeğildi badkötü enoughyeterli,
114
345065
1932
Bu yeteri kadar kötü gelmediyse
06:00
you would losekaybetmek 40 percentyüzde
of your claimİddia in just feesharç --
115
348675
4152
hakkınızın yüzde kırkını sadece
ücretlerde kaybedeceksiniz -
06:04
legalyasal feesharç, enforcementzorlama feesharç, courtmahkeme feesharç.
116
352851
2872
yasal ücretler, icra ve mahkeme ücretleri.
06:09
Now, I know what you're thinkingdüşünme:
117
357108
2073
Şimdi ne düşündüğünüzü biliyorum:
06:12
for there to existvar olmak suchböyle inefficienciesyetersizliklere
in an AfricanAfrika countryülke,
118
360726
3667
bir Afrika ülkesinde böylesi
verimsizlik bulunması için
06:16
there mustşart be corruptionbozulma.
119
364417
1360
orada yozlaşma olmalıdır.
06:18
The very cellshücreler that runkoş the showgöstermek
mustşart be corruptyozlaşmış to the bonekemik.
120
366491
3476
Kemiğe kadar tüm hücrelerin
çürümüş olması gerek.
06:22
I thought so, too, actuallyaslında.
121
370972
1532
Ben de aslında böyle düşündüm.
06:24
When we startedbaşladı out,
122
372984
1153
İşe koyulduğumuzda,
06:26
I thought I was going to find
so much corruptionbozulma,
123
374161
3488
çok fazla yozlaşma ile
karşılaşacağımı sanıyordum.
06:29
I was literallyharfi harfine going to eitherya dieölmek
or get killedöldürdü in the processsüreç.
124
377673
3496
Bu süreçte gerçekten ya ölecek
ya da öldürülecektim.
06:33
(LaughterKahkaha)
125
381193
1543
(Kahkahalar)
06:36
But when we dugkazdık deeperDaha derine,
126
384946
1955
Fakat daha derine indikçe,
06:38
we didn't find corruptionbozulma
in the classicklasik senseduyu:
127
386925
2635
Klasik anlamda yozlaşma
ile karşılaşmadık:
06:42
slimyiğrenç gangstersGangsterler lurkinggözlemliyor in the darknesskaranlık,
128
390106
3008
arkadaşlarına rüşvet sağlamak için
06:45
waitingbekleme to greaseyağ the palmsavuç içi
of theironların friendsarkadaşlar.
129
393138
2317
karanlıkta pusuya yatıp
bekleyen haydutlar gibi.
06:48
What we foundbulunan was an overwhelmingezici
senseduyu of helplessnessçaresizlik.
130
396139
3986
Bulduğumuz şey çaresizliğin
kahredici düşüncesiydi.
06:53
Our governmenthükümet was sickhasta,
131
401684
1262
Devletimiz hastaydı,
06:54
because governmenthükümet
employeesçalışanlar feltkeçe helplessçaresiz.
132
402970
3524
çünkü devlet çalışanları
çaresiz hissediyorlardı.
06:58
They feltkeçe that they were not
empoweredgüçlenmiş to drivesürücü changedeğişiklik.
133
406993
3083
Değişimi sağlayacak yetkiye
sahip olmadıklarını düşünüyorlardı.
07:02
And when people feel stucksıkışmış and helplessçaresiz,
134
410600
3636
İnsanlar bitik ve çaresiz hissettiklerinde
07:06
they stop seeinggörme theironların rolerol
in a biggerDaha büyük systemsistem.
135
414968
2495
daha büyük bir sistemdeki
rollerini göremezler.
07:10
They startbaşlama to think the work they do
doesn't mattermadde in drivingsürme changedeğişiklik.
136
418265
4469
Yaptıkları işin değişimde bir değerinin
olmadığını düşünmeye başlarlar.
07:14
And when that happensolur,
137
422758
1806
Ve bu olduğunda,
07:16
things slowyavaş down,
138
424588
1593
işler yavaşlar,
07:18
falldüşmek throughvasitasiyla the cracksçatlaklar
139
426205
1420
ihmal edilir
07:19
and inefficienciesyetersizliklere flourishgüzelleşmek.
140
427649
1766
ve verimsizlik büyür.
07:23
Now imaginehayal etmek with me,
141
431171
1765
Şimdi benimle hayal edin,
07:24
if you had a processsüreç
you had to go throughvasitasiyla --
142
432960
3938
elinizde halletmeniz gereken
bir iş varsa -
07:28
had no other alternativealternatif --
143
436922
1770
başka alternatifiniz yoksa -
07:30
and this processsüreç was inefficientyetersiz, complexkarmaşık
144
438716
3047
ve bu iş verimsiz, karmaşık
07:34
and very, very slowyavaş.
145
442461
1390
ve çok çok yavaş işliyorsa.
07:35
What would you do?
146
443875
1224
Ne yapacaksınız?
07:38
I think you mightbelki startbaşlama by tryingçalışıyor
to find somebodybirisi to outsourcedış kaynak it to,
147
446482
3328
Sanırım bu işi sizin için yapacak
birini bulmaya çalışırsınız
07:41
so that they can just
take carebakım of that for you.
148
449834
2345
böylelikle sizin yerinize
işin takibini yapabilirler.
07:44
If that doesn't work,
149
452800
1404
Eğer bu işe yaramazsa,
07:47
maybe you'dşimdi etsen considerdüşünmek payingödeme yapan somebodybirisi
150
455307
2010
belki birine bu işe namınıza bakması için
07:49
to just "unofficiallygayri resmi olarak" take carebakım
of it on your behalfadına --
151
457341
3380
gayri resmi olarak para
ödemeyi düşünebilirsiniz -
07:52
especiallyözellikle if you thought
nobodykimse was going to catchyakalamak you.
152
460745
2758
özellikle de sizi yakalayacak
biri yok diye düşünürseniz.
07:56
Not out of malicekötü niyet or greedhırs,
153
464790
2370
Hainlik ya da açgözlülükten değil,
07:59
just tryingçalışıyor to make sure that you get
something to work for you
154
467184
3091
sadece işlerin yolunda gitmesini
garantilemek adına ki
yola devam edebilesiniz.
08:02
so you can movehareket on.
155
470299
1158
08:03
UnfortunatelyNe yazık ki, that
is the beginningbaşlangıç of corruptionbozulma.
156
471918
3010
Ne yazık ki, yozlaşmanın
başlangıcı budur.
08:07
And if left to thrivegelişmek and growbüyümek,
157
475439
2323
Eğer gelişmeye ve büyümeye bırakılırsa,
08:09
it seepssızıntıları into the wholebütün systemsistem,
158
477786
1566
tüm sisteme sızar,
08:11
and before you know it,
159
479376
1370
ve siz farkına varmadan
08:12
the wholebütün bodyvücut is sickhasta.
160
480770
1565
tüm vücut hasta olur.
08:16
KnowingBilerek this,
161
484596
1293
Bu bilinçle,
08:17
we had to startbaşlama by makingyapma sure
162
485913
1555
emin olarak yola koyulmalıyız.
08:19
that everyher singletek stakeholderpaydaş
we workedişlenmiş with had a sharedpaylaşılan visionvizyon
163
487492
4577
Öyle ki çalıştığımız her bir paydaş
bizim ulaşmaya çalıştığımız
08:24
for what we wanted to do.
164
492093
1429
ortak amaca katılmalıdır.
08:26
So we metmet with everyoneherkes,
165
494192
2034
Bu yüzden herkesle görüştük,
08:28
from the clerkkatip whosekimin soleTek job
is to removeKaldır staplesZımba
166
496656
2559
tek görevi başvurulardan
zımbaları çıkarmak olan
08:31
from applicationuygulama packetspaketleri,
167
499239
1549
evrak memurundan
08:33
to the legalyasal draftershazırlayanlar
at the attorneyavukat general'sGeneralin officeofis,
168
501446
2985
başsavcının ofisindeki
hukuk müşavirine,
08:37
to the clerkskatip who are responsiblesorumluluk sahibi
for servingservis business ownerssahipleri
169
505187
2997
devlet hizmetlerini almaya
gelen iş sahiplerine
08:40
when they camegeldi to accesserişim
governmenthükümet servicesHizmetler.
170
508208
2432
hizmet etmekle yükümlü
katiplere kadar.
08:43
And with them,
171
511557
1150
Ve onların
08:44
we madeyapılmış sure that they understoodanladım
172
512731
1572
bir konuyu anlamalarını sağladık:
08:46
how theironların day-to-dayGünden güne actionseylemler
were impactingetkileyen our abilitykabiliyet as a countryülke
173
514327
4747
günlük faaliyetlerinin ülke
olarak yeni iş alanları oluşturma
08:51
to createyaratmak newyeni jobsMeslekler
and to attractçekmek investmentsyatırımlar.
174
519098
3075
ve yatırımları çekme konusunda
ne kadar etkili olduğu.
08:54
No one'sbiri rolerol was too smallküçük;
everyone'sherkesin var rolerol was vitalhayati.
175
522605
3560
Kimsenin rolü küçük değildir;
herkesin rolü önemlidir.
09:00
Now, guesstahmin what we startedbaşladı to see?
176
528087
1875
Peki, neyle karşılaştık dersiniz?
09:02
A coalitionkoalisyon of governmenthükümet employeesçalışanlar
177
530994
2013
Değişime hazır ve coşkulu
09:05
who are excitedheyecanlı and readyhazır to drivesürücü changedeğişiklik,
178
533031
2112
devlet çalışanları ittifakı
09:07
beganbaşladı to growbüyümek and formform.
179
535167
2065
büyümeye ve şekillenmeye başladı.
09:09
And togetherbirlikte we startedbaşladı
to implementuygulamak changesdeğişiklikler
180
537927
2604
Birlikte ülkemizin hizmet
dağıtımını etkileyen
09:12
that impactedetkilenen the servicehizmet
deliveryteslim of our countryülke.
181
540555
3232
değişiklikleri uygulamaya
başladık.
09:16
The resultsonuç?
182
544585
1424
Sonuç?
09:18
In just two yearsyıl,
183
546033
2041
Sadece iki yılda,
09:20
Kenya'sKenya'nın rankingsıralama movedtaşındı from 136 to 92.
184
548098
3960
Kenya'nın sıralaması 136'dan 92'ye çıktı.
09:25
(ApplauseAlkış)
185
553024
5960
(Alkışlar)
09:32
And in recognitiontanıma of the significantönemli
reformsreformlar we'vebiz ettik been ableyapabilmek to implementuygulamak
186
560520
4389
Bu kadar kısa bir sürede
uygulayabildiğimiz önemli reformların
09:36
in suchböyle a shortkısa time,
187
564933
1779
farkına varılmasıyla,
09:38
KenyaKenya was recognizedtanınan
188
566736
1881
Kenya dünyada
09:40
to be amongarasında the topüst threeüç
globalglobal reformersReformcular in the worldDünya
189
568641
3586
en üstte yer alan üç küresel
reformcu ülke arasına girdi
09:44
two yearsyıl in a rowsıra.
190
572251
1416
iki yıl peşpeşe.
09:46
(ApplauseAlkış)
191
574698
5380
(Alkışlar)
09:53
Are we fullytamamen healthysağlıklı?
192
581164
1566
Tamamen iyileştik mi?
09:55
No.
193
583556
1166
Hayır.
09:57
We have some seriousciddi work still to do.
194
585149
2432
Hala yapmamız gereken ciddi işler var.
10:00
I like to think about these two yearsyıl
like a weight-losskilo kaybı programprogram.
195
588336
3477
Bu iki yılı bir zayıflama programı
olarak düşünmek istiyorum.
10:04
(LaughterKahkaha)
196
592175
1576
(Kahkahalar)
10:06
It's that time after monthsay
of hardzor, gruelingyorucu work at the gymspor salonu,
197
594521
3962
Spor salonunda aylar süren
zor ve zahmetli mesai sonrasında
10:10
and then you get your first
time to weightartmak yourselfkendin,
198
598507
2430
ağırlığımızı ilk defa
ölçüyoruz
10:12
and you've lostkayıp 20 poundspound.
199
600961
1664
ve 9 kilo vermişiz.
10:15
You're feelingduygu unstoppabledurdurulamaz.
200
603007
1782
Kimse sizi durduramaz.
10:18
Now, some of you mayMayıs ayı think
this doesn't applyuygulamak to you.
201
606697
4337
Şimdi, bazılarınız bunun sizin için
uygulanamaz olduğunu düşünebilir.
10:23
You're not from KenyaKenya.
202
611058
1350
Siz Kenya'lı değilsiniz.
10:24
You don't intendniyet etmek to be an entrepreneurgirişimci.
203
612432
2142
Bir girişimci olma niyetiniz yok.
10:26
But think with me for just a momentan.
204
614598
1962
Ama bir anlığına benimle düşünün.
10:29
When is the last time
you accessederişilen a governmenthükümet servicehizmet?
205
617314
3452
Bir kamu hizmetine en son
ne zaman başvurdunuz?
10:33
Maybe applieduygulamalı for your driver'ssürücü licenselisans,
206
621980
2776
Sürücü ehliyetiniz için başvurabilir,
10:36
trieddenenmiş to do your taxesvergileri on your ownkendi.
207
624780
3568
vergilerinizi kendiniz ödeyebilirsiniz.
10:42
It's easykolay in this politicalsiyasi
and globalglobal economyekonomi
208
630644
2770
Bu politik ve küresel ekonomide
devleti değiştirme
10:45
to want to give up when we think
about transformingdönüştürme governmenthükümet.
209
633438
3050
söz konusu olduğunda pes etmeyi
seçmek çok kolaydır.
10:49
We can easilykolayca resignİstifa to the factgerçek
or to the thinkingdüşünme
210
637386
3501
Devletin verimsiz olduğu,
çok çürük ve düzeltilemez olduğu
10:52
that governmenthükümet is too inefficientyetersiz,
211
640911
2342
gerçeği ya da düşüncesi ile
10:55
too corruptyozlaşmış,
212
643277
1156
kolayca
10:56
unfixableunfixable.
213
644457
1231
teslim olabiliriz.
10:58
We mightbelki even rarelynadiren get
some keyanahtar governmenthükümet responsibilitiessorumluluklar
214
646527
3437
Hatta nadiren devletin diğer sektörlere,
yardım kuruluşlarına karşı
11:01
to other sectorsSektörler,
215
649988
1200
bazı yükümlülüklerini
11:03
to Band-AidYara bandı solutionsçözeltiler,
216
651212
1169
üstlenebilir, veya anca
11:04
or to just give up and feel helplessçaresiz.
217
652405
2568
boşverir ve umutsuzluğa kapılabilirsiniz.
11:08
But just because a systemsistem is sickhasta
doesn't mean it's dyingölen.
218
656029
3883
Fakat bir sistemin hasta olması
öleceği anlamına gelmez.
11:12
We cannotyapamam affordparası yetmek to give up
219
660689
2807
Söz konusu devletimizi
11:15
when it comesgeliyor to the challengeszorluklar
of fixingsabitleme our governmentshükümetler.
220
663520
3033
onarma mücadelesi olduğunda
boş verme lüksümüz yoktur.
11:19
In the endson,
221
667989
1156
Sonuç olarak,
11:22
what really makesmarkaları a governmenthükümet healthysağlıklı
is when healthysağlıklı cellshücreler --
222
670682
4175
devleti gerçekten sağlıklı kılan şey,
sağlıklı hücreler -
11:26
that's you and I --
223
674881
1991
yani siz ve ben -
11:29
get to the groundzemin,
224
677834
1647
sahaya indiğinde,
11:31
rollrulo up our sleeveskollu,
225
679505
1284
kolları sıvayıp
11:32
refuseçöp to be helplessçaresiz
226
680813
2105
çaresizliği reddetmektir
11:34
and believe that sometimesara sıra,
227
682942
1796
ve sağlıklı hücrelerin büyümeleri
11:36
all it takes is for us
to createyaratmak some spaceuzay
228
684762
3230
ve serpilmeleri için tek
gereken şeyin
11:40
for healthysağlıklı cellshücreler to growbüyümek and thrivegelişmek.
229
688016
2215
biraz alan açmak olduğuna inanmaktır.
11:42
Thank you.
230
690781
1157
Teşekkürler.
11:43
(ApplauseAlkış)
231
691962
6239
(Alkışlar)
Translated by Suleyman Cengiz
Reviewed by kevser taslik

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Charity Wayua - Public sector researcher
IBM's Charity Wayua is a research manager in Nairobi, Kenya, where she leads the company's public sector research team.

Why you should listen

Dr. Charity Wayua creates commercially viable innovative solutions to address inefficiencies in the delivery of government services with the aim of creating an environment where businesses thrive. Wayua and her team work closely with the government and private sector to co-create various public sector solutions that make the delivery of government services to businesses more efficient and effective. The World Bank ranked Kenya the third most reformed country on its "Ease of Doing Business" ranking two years in a row, moving up 44 places in rank in just two years in part due to the work of Wayua's team.

More profile about the speaker
Charity Wayua | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee