TEDxMileHigh
David Baron: You owe it to yourself to experience a total solar eclipse
David Baron: Tam Güneş tutulması görmeyi kendine borçlusun
Filmed:
Readability: 4
2,074,069 views
21 Ağustos 2017'de Ay'ın gölgesi, Oregon'dan Güney Carolina'ya ilerledi ve bazıları için bu, tüm doğadaki en büyüleyici görüntü: tam Güneş tutulması. Umbraphile (gölge sevici) David Baron, dünyanın dört bir köşesine, bu nadir olayın peşinden gidiyor ve Güneş tacını görmenin verdiği hazzı anlattığı bu şairane konuşmasında neden sizin de buna tanıklık etmeyi kendinize borçlu olduğunuzu anlatıyor.
David Baron - Science writer
David Baron writes about science in books, magazines, newspapers and for public radio. He formerly served as science correspondent for NPR and science editor for PRI’s The World. Full bio
David Baron writes about science in books, magazines, newspapers and for public radio. He formerly served as science correspondent for NPR and science editor for PRI’s The World. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:14
Before I get to bulk
of what I have to say,
of what I have to say,
0
2460
3049
Asıl bahsetmek istediğim şeye
geçmeden önce,
geçmeden önce,
00:17
I feel compelled just to mention
a couple of things about myself.
a couple of things about myself.
1
5533
3560
hakkımda birkaç şey
söyleme zorunluluğu hissediyorum.
söyleme zorunluluğu hissediyorum.
00:21
I am not some mystical,
2
9744
3049
Ben, mistik veya
00:24
spiritual sort of person.
3
12817
1838
spiritüel biri değilim.
00:27
I'm a science writer.
4
15668
2028
Bilim yazarıyım.
00:29
I studied physics in college.
5
17720
2271
Üniversitede fizik okudum.
00:32
I used to be a science
correspondent for NPR.
correspondent for NPR.
6
20015
2962
NPR'da bilim muhabiri olarak çalıştım.
00:36
OK, that said:
7
24073
1534
Tamam, şimdi:
00:38
in the course of working
on a story for NPR,
on a story for NPR,
8
26552
3239
NPR için bir hikaye
üzerinde çalışırken,
üzerinde çalışırken,
00:41
I got some advice from an astronomer
9
29815
2278
bir gökbilimciden,
00:44
that challenged my outlook,
10
32117
2107
bakış açımı zorlayan ve açıkçası
00:46
and frankly, changed my life.
11
34248
1998
hayatımı değiştiren bir tavsiye aldım.
00:49
You see, the story was about an eclipse,
12
37192
2192
Hikaye, bir Güneş tutulması hakkındaydı,
00:51
a partial solar eclipse
that was set to cross the country
that was set to cross the country
13
39408
4544
Mayıs 1994'te
ülke üzerinden geçecek
ülke üzerinden geçecek
00:55
in May of 1994.
14
43976
1832
kısmi Güneş tutulması hakkında.
00:58
And the astronomer -- I interviewed him,
15
46351
2464
O gökbilimciyle röportaj yaptım ve
01:00
and he explained what was going to happen
and how to view it,
and how to view it,
16
48839
3277
ne olacağını, nasıl izlememiz
gerektiğini açıkladı,
gerektiğini açıkladı,
01:04
but he emphasized that, as interesting
as a partial solar eclipse is,
as a partial solar eclipse is,
17
52140
5221
ama, kısmi Güneş tutulması her ne kadar
ilginç olsa da
ilginç olsa da
01:09
a much rarer total solar eclipse
is completely different.
is completely different.
18
57385
4510
daha nadir olan tam Güneş tutulmasının
tamamen farklı olduğunu vurguladı.
tamamen farklı olduğunu vurguladı.
01:14
In a total eclipse,
for all of two or three minutes,
for all of two or three minutes,
19
62499
3274
Tam Güneş tutulmasında,
iki veya üç dakika boyunca,
iki veya üç dakika boyunca,
01:17
the moon completely blocks
the face of the sun,
the face of the sun,
20
65797
3331
Ay, Güneş'i tamamen kapatır,
01:21
creating what he described
as the most awe-inspiring spectacle
as the most awe-inspiring spectacle
21
69152
5240
tarif etmesine göre büyüleyici bir
görüntü oluşturur
görüntü oluşturur
01:26
in all of nature.
22
74416
1396
tüm doğada.
01:28
And so the advice he gave me was this:
23
76760
2209
Ve bana verdiği tavsiye şuydu:
01:32
"Before you die," he said,
24
80087
2997
"Ölmeden önce," dedi,
01:35
"you owe it to yourself
to experience a total solar eclipse."
to experience a total solar eclipse."
25
83108
4277
"tam Güneş tutulması
görmeyi kendine borçlusun."
görmeyi kendine borçlusun."
01:40
Well honestly,
I felt a little uncomfortable
I felt a little uncomfortable
26
88105
2481
Dürüst olmak gerekirse,
pek tanımadığım birinden
pek tanımadığım birinden
01:42
hearing that from someone
I didn't know very well;
I didn't know very well;
27
90610
2408
bunu duymak beni
biraz rahatsız etti;
biraz rahatsız etti;
01:45
it felt sort of intimate.
28
93042
1391
fazla samimi gibi geldi.
01:46
But it got my attention,
and so I did some research.
and so I did some research.
29
94457
3731
Ama ilgimi de çekti ve
böylece biraz araştırdım.
böylece biraz araştırdım.
01:51
Now the thing about total eclipses is,
30
99005
2047
Şimdi, konu tam Güneş tutulmasına gelince,
01:53
if you wait for one to come to you,
31
101076
2386
eğer onun size gelmesini beklerseniz,
01:55
you're going to be waiting a long time.
32
103486
3392
uzun bir süre beklersiniz.
01:58
Any given point on earth
experiences a total eclipse
experiences a total eclipse
33
106902
4520
Dünya'nın herhangi bir noktası,
tam Güneş tutulmasını
tam Güneş tutulmasını
02:03
about once every 400 years.
34
111446
3056
yaklaşık her 400 yılda bir yaşar.
Ama seyahat etmeye istekliyseniz,
o kadar uzun beklemek zorunda değilsiniz.
o kadar uzun beklemek zorunda değilsiniz.
02:07
But if you're willing to travel,
you don't have to wait that long.
you don't have to wait that long.
35
115424
3502
02:10
And so I learned
that a few years later, in 1998,
that a few years later, in 1998,
36
118950
4317
Ve sonra öğrendim ki,
birkaç yıl sonra, 1998'de,
birkaç yıl sonra, 1998'de,
02:15
a total eclipse was going
to cross the Caribbean.
to cross the Caribbean.
37
123291
2787
tam Güneş tutulması,
Karayiplerden görülecekti.
Karayiplerden görülecekti.
02:19
Now, a total eclipse is visible
only along a narrow path,
only along a narrow path,
38
127201
3529
Tam Güneş tutulması yalnızca
dar bir şerit boyunca görülebilir,
dar bir şerit boyunca görülebilir,
02:22
about a hundred miles wide,
39
130754
1680
yaklaşık 160 km genişliğinde,
02:24
and that's where the moon's shadow falls.
40
132458
2094
ve bu da Ay'ın gölgesinin düştüğü yerdir.
02:26
It's called the "path of totality."
41
134576
2131
Buna "tam tutulma şeridi" denir.
02:28
And in February 1998,
42
136731
2423
Ve Şubat 1998'de,
02:31
the path of totality
was going to cross Aruba.
was going to cross Aruba.
43
139178
3447
tam tutulma şeridi
Aruba'dan geçecekti.
Aruba'dan geçecekti.
02:34
So I talked to my husband,
and we thought: February? Aruba?
and we thought: February? Aruba?
44
142649
4316
Kocamla konuştum ve
düşündük, Şubat? Aruba?
düşündük, Şubat? Aruba?
Her türlü güzel bir fikir gibi geldi.
02:38
Sounded like a good idea anyway.
45
146989
1719
02:40
(Laughter)
46
148732
1072
(Kahkaha)
02:41
So we headed south,
47
149828
2635
Böylece güneye doğru yola çıktık,
02:44
to enjoy the sun
and to see what would happen
and to see what would happen
48
152487
2472
Güneş'in tadını çıkartmak ve
Güneş, kısa süreliğine
Güneş, kısa süreliğine
ortadan kaybolunca ne olur görmek için.
02:46
when the sun briefly went away.
49
154983
1815
02:49
Well, the day of the eclipse
found us and many other people
found us and many other people
50
157536
2991
Güneş tutulması bizi
ve diğer birçok insanı
ve diğer birçok insanı
02:52
out behind the Hyatt Regency,
51
160551
2181
Hyatt Regency'nin arkasında,
02:54
on the beach,
52
162756
1163
sahilde,
02:55
waiting for the show to begin.
53
163943
1711
şovu beklerken buldu.
02:57
And we wore eclipse glasses
with cardboard frames
with cardboard frames
54
165678
3171
Karton çerçeveli Güneş tutulması
gözlüklerimizi taktik,
gözlüklerimizi taktik,
03:00
and really dark lenses that enabled us
to look at the sun safely.
to look at the sun safely.
55
168873
4119
koyu lensleri sayesinde Güneş'e
güvenli bir şekilde bakabildik.
güvenli bir şekilde bakabildik.
03:05
A total eclipse begins
as a partial eclipse,
as a partial eclipse,
56
173967
4235
Tam Güneş tutulması,
kısmi tutulma olarak başlar,
kısmi tutulma olarak başlar,
03:10
as the moon very slowly makes its way
in front of the sun.
in front of the sun.
57
178226
3776
Ay yavaşça Güneş'in
önünde ilerler.
önünde ilerler.
03:14
So first it looked the sun
had a little notch in its edge,
had a little notch in its edge,
58
182026
4228
Önce, Güneş'in kenarında
tırtık varmış gibi göründü
tırtık varmış gibi göründü
03:18
and then that notch grew
larger and larger,
larger and larger,
59
186278
3121
ve ardından o tırtık daha da
büyümeye başladı,
büyümeye başladı,
03:21
turning the sun into a crescent.
60
189423
1848
Güneş hilal şeklini alana kadar.
03:24
And it was all very interesting,
but I wouldn't say it was spectacular.
but I wouldn't say it was spectacular.
61
192244
3335
Ve bütün bunlar inanılmaz ilginçti
ama olağanüstüydü diyemem.
ama olağanüstüydü diyemem.
03:27
I mean, the day remained bright.
62
195603
1924
Yani, hava hala aydınlıktı.
03:29
If I hadn't known
what was going on overhead,
what was going on overhead,
63
197551
3010
Eğer gökyüzünde
ne oluyor bilmeseydim,
ne oluyor bilmeseydim,
03:32
I wouldn't have noticed anything unusual.
64
200585
2413
bir gariplik olduğunu fark etmezdim.
03:36
Well, about 10 minutes before
the total solar eclipse was set to begin,
the total solar eclipse was set to begin,
65
204052
4810
Tam Güneş tutulması başlamadan
yaklaşık on dakika önce,
yaklaşık on dakika önce,
03:40
weird things started to happen.
66
208886
1791
garip şeyler olmaya başladı.
03:43
A cool wind kicked up.
67
211934
1856
Serin bir rüzgar çıktı.
03:46
Daylight looked odd,
and shadows became very strange;
and shadows became very strange;
68
214808
3913
Gün ışığı tuhaflaştı ve
gölgeler ilginç bir şekil aldı;
gölgeler ilginç bir şekil aldı;
03:50
they looked bizarrely sharp,
69
218745
2234
ilginç bir şekilde keskin görünüyorlardı,
03:53
as if someone had turned up
the contrast knob on the TV.
the contrast knob on the TV.
70
221003
3791
sanki birisi televizyonun
kontrast ayarını yükseltmişti.
kontrast ayarını yükseltmişti.
03:57
Then I looked offshore,
and I noticed running lights on boats,
and I noticed running lights on boats,
71
225767
3867
Sonra açıklara doğru baktım ve
tekne ışıklarının yandığını fark ettim,
tekne ışıklarının yandığını fark ettim,
04:01
so clearly it was getting dark,
72
229658
2563
yani belli ki hava kararıyordu
04:04
although I hadn't realized it.
73
232245
1586
her ne kadar ben fark etmesem de.
04:05
Well soon, it was obvious
it was getting dark.
it was getting dark.
74
233855
2273
Çok geçmeden,
hava bariz kararmıştı.
hava bariz kararmıştı.
04:08
It felt like my eyesight was failing.
75
236152
2144
Sanki görme duyum bozuluyordu.
04:11
And then all of a sudden,
76
239186
1774
Ve ardından, bir anda,
04:12
the lights went out.
77
240984
1364
ışık tamamen yok oldu.
04:15
Well, at that,
78
243830
1638
Bunun üzerine,
04:17
a cheer erupted from the beach,
79
245492
2617
sahilden bağrışmalar yükseldi,
04:20
and I took off my eclipse glasses,
80
248133
1893
gözlüğümü çıkardım,
04:22
because at this point
during the total eclipse,
during the total eclipse,
81
250050
2591
çünkü tam tulmanın
bu aşamasında,
bu aşamasında,
04:24
it was safe to look at the sun
with the naked eye.
with the naked eye.
82
252665
3095
Güneş'e çıplak gözle bakmak
güvenliydi.
güvenliydi.
04:28
And I glanced upward,
83
256365
1816
Yukarı doğru baktım ve
04:32
and I was just dumbstruck.
84
260006
2810
şaşkınlıktan dilim tutuldu.
04:37
Now, consider that, at this point,
I was in my mid-30s.
I was in my mid-30s.
85
265541
4737
Şimdi bir düşünün, o sıra
30'lu yaşlarımdayım.
30'lu yaşlarımdayım.
04:42
I had lived on earth long enough
to know what the sky looks like.
to know what the sky looks like.
86
270302
6613
Dünya'da gökyüzü nasıl görünür
bilecek kadar uzun yaşamışım.
bilecek kadar uzun yaşamışım.
04:49
I mean --
87
277669
1151
Yani --
04:50
(Laughter)
88
278844
1082
(Kahkaha)
04:51
I'd seen blue skies and grey skies
89
279950
3094
Mavi, gri gökyüzünü,
04:55
and starry skies and angry skies
90
283068
3941
yıldızlı, öfkeli gökyüzünü ve
04:59
and pink skies at sunrise.
91
287033
2108
gün doğumundaki pembe gökyüzünü görmüşüm.
05:01
But here was a sky I had never seen.
92
289882
3064
Ama bunu daha önce hiç görmemiştim.
05:06
First, there were the colors.
93
294317
2276
İlk önce, renkler çıktı.
05:08
Up above, it was a deep purple-grey,
94
296617
2965
Yukarda koyu mor-gri renkteydi,
05:11
like twilight.
95
299606
1413
alacakaranlık gibi.
05:13
But on the horizon it was orange,
96
301043
1710
Ama ufukta, turuncu renkteydi,
05:14
like sunset,
97
302777
1301
günbatımı gibi,
05:16
360 degrees.
98
304102
1594
360 derece.
05:18
And up above, in the twilight,
99
306426
2642
Ve alacakaranlıkta yukarda
05:21
bright stars and planets had come out.
100
309092
2425
yıldızlar ve gezegenler ortaya çıktı.
05:23
So there was Jupiter
101
311541
1602
Jüpiter,
05:25
and there was Mercury
102
313167
1736
Merkür ve
05:26
and there was Venus.
103
314927
1273
Venüs oradaydı.
05:29
They were all in a line.
104
317090
2015
Ve hepsi bir sıra halindeydi.
05:32
And there, along this line,
105
320528
2954
Ve orada, o sıra boyunca,
05:36
was this thing,
106
324288
2466
o şey,
05:38
this glorious, bewildering thing.
107
326778
3524
o ihtişamlı ve şaşırtıcı şey vardı.
05:42
It looked like a wreath
woven from silvery thread,
woven from silvery thread,
108
330326
4751
Gümüşümsü iple işlenmiş
bir çelenge benziyordu ve
bir çelenge benziyordu ve
05:47
and it just hung out there
in space, shimmering.
in space, shimmering.
109
335101
3194
orada boşlukta pırıldayarak
asılı duruyordu.
asılı duruyordu.
05:52
That was the sun's outer atmosphere,
110
340502
3640
Güneş'in dış atmosferiydi,
05:56
the solar corona.
111
344166
1809
Güneş tacı.
05:57
And pictures just don't do it justice.
112
345999
2359
Ve hiçbir fotoğraf o görüntünün
hakkını vermiyor.
hakkını vermiyor.
06:00
It's not just a ring or halo
around the sun;
around the sun;
113
348382
4533
Güneş'in etrafındaki,
sadece bir halka veya ayla değil;
sadece bir halka veya ayla değil;
06:04
it's finely textured,
like it's made out of strands of silk.
like it's made out of strands of silk.
114
352939
3610
güzelce dokunmuş,
sanki ipekten yapılmış gibiydi.
sanki ipekten yapılmış gibiydi.
06:09
And although it looked
nothing like our sun,
nothing like our sun,
115
357763
2501
Ve her ne kadar bizim Güneş'imize
benzemese de,
benzemese de,
06:12
of course, I knew that's what it was.
116
360288
2254
tabii ki o olduğunu biliyordum.
06:14
So there was the sun,
and there were the planets,
and there were the planets,
117
362566
3832
Güneş oradaydı,
diğer gezegenler oradaydı ve
diğer gezegenler oradaydı ve
06:18
and I could see how the planets
revolve around the sun.
revolve around the sun.
118
366422
4031
gezegenlerin Güneş'in etrafında
nasıl döndüğünü görebiliyordum.
nasıl döndüğünü görebiliyordum.
06:22
It's like I had left our solar system
119
370477
2785
Sanki Güneş sistemimizden ayrılmış,
06:25
and was standing on some alien world,
120
373286
2596
yabancı bir dünyada durmuş,
06:27
looking back at creation.
121
375906
1765
olan bitene bakıyormuşum gibiydi.
06:30
And for the first time in my life,
122
378779
2391
Ve hayatımda ilk defa,
06:33
I just felt viscerally connected
to the universe
to the universe
123
381194
4022
duygusal olarak, evrene
bağlı hissettim,
bağlı hissettim,
06:37
in all of its immensity.
124
385240
1621
tüm uçsuz bucaksızlına bağlı...
06:40
Time stopped,
125
388107
1508
Zaman durdu,
06:42
or it just kind of felt nonexistent,
126
390387
2548
ya da yokmuş gibiydi,
06:44
and what I beheld with my eyes --
127
392959
3084
gözlerimle gördüğüm şey --
06:48
I didn't just see it,
128
396067
1485
yalnızca görmüyordum,
06:50
it felt like a vision.
129
398435
1747
bir görüntüye bakıyordum sanki.
06:53
And I stood there in this nirvana
130
401858
2858
Ve orada nirvanaya ulaşmış duruyordum,
06:57
for all of 174 seconds --
less than three minutes --
less than three minutes --
131
405530
5636
174 saniye boyunca -
3 dakikadan kısa bir süre -
3 dakikadan kısa bir süre -
07:03
when all of a sudden, it was over.
132
411190
2383
ve birden bitiverdi.
07:05
The sun burst out,
133
413597
1351
Güneş ortaya çıktı,
07:06
the blue sky returned,
134
414972
1662
mavi gökyüzü geri döndü,
07:08
the stars and the planets
and the corona were gone.
and the corona were gone.
135
416658
3177
yıldızlar, gezegenler ve
Güneş tacı ortadan kayboldu,
Güneş tacı ortadan kayboldu,
07:11
The world returned to normal.
136
419859
1817
Dünya normale döndü.
07:14
But I had changed.
137
422573
1723
Ama ben değişmiştim.
07:17
And that's how I became an umbraphile --
138
425619
3256
İşte böyle umbraphile
(gölge sevici) oldum -
(gölge sevici) oldum -
Güneş tutulması takipçisi.
07:21
an eclipse chaser.
139
429581
1166
07:22
(Laughter)
140
430771
1009
(Kahkaha)
07:23
So, this is how I spend my time
and hard-earned money.
and hard-earned money.
141
431804
4670
Zamanımı ve güçlükle
kazandığım paramı böyle harcıyorum.
kazandığım paramı böyle harcıyorum.
07:28
Every couple of years, I head off
to wherever the moon's shadow will fall
to wherever the moon's shadow will fall
142
436998
5629
Her iki yılda bir, Ay'ın gölgesi
her nereye düşecekse,
her nereye düşecekse,
07:34
to experience another couple minutes
143
442651
2390
başka bir birkaç dakikalık
kozmik mutluluğu
kozmik mutluluğu
yaşamak ve bu deneyimi
07:37
of cosmic bliss,
144
445065
1460
07:38
and to share the experience with others:
145
446549
2287
diğerleriyle paylaşmak için,
oraya gidiyorum:
oraya gidiyorum:
07:40
with friends in Australia,
146
448860
2007
Avustralya'dan arkadaşlarımla,
07:42
with an entire city in Germany.
147
450891
2553
Almanya'da bir şehrin tümüyle.
07:45
In 1999, in Munich,
I joined hundreds of thousands
I joined hundreds of thousands
148
453468
4338
1999'da, Münih'te caddeleri ve
terasları doldurmuş
terasları doldurmuş
07:49
who filled the streets and the rooftops
and cheered in unison
and cheered in unison
149
457830
4761
yüzbinlerce insana katıldım,
ve Güneş tacı ortaya çıktığında
ve Güneş tacı ortaya çıktığında
hep birlikte bağrıştık.
07:54
as the solar corona emerged.
150
462615
1927
07:57
And over time, I've become something else:
151
465719
2216
Ve zamanla başka bir şey oldum:
08:00
an eclipse evangelist.
152
468498
2088
Güneş tutulması misyoneri.
08:03
I see it as my job
153
471116
1840
Yıllar önce aldığım o tavsiyeyi
08:05
to pay forward the advice
that I received all those years ago.
that I received all those years ago.
154
473737
4828
başkalarına iletmeyi
işim olarak görüyorum.
işim olarak görüyorum.
08:11
And so let me tell you:
155
479369
2029
Yani diyorum ki:
08:14
before you die,
156
482530
2233
Ölmeden önce,
08:16
you owe it to yourself
to experience a total solar eclipse.
to experience a total solar eclipse.
157
484787
4978
tam bir Güneş tutulmasını görmeyi,
kendinize borçlusunuz.
kendinize borçlusunuz.
08:21
It is the ultimate experience of awe.
158
489789
3881
Sizi dehşete düşürecek deneyimlerin
son noktası.
son noktası.
08:26
Now, that word, "awesome,"
has grown so overused
has grown so overused
159
494781
4583
"Dehşet bir şey!" aşırı kullanılmaktan
08:31
that it's lost its original meaning.
160
499388
2164
asıl anlamını kaybetmiş bir ifade.
08:33
True awe, a sense of wonder
and insignificance
and insignificance
161
501576
4479
Gerçek dehşet, muazzam ve
görkemli bir şey karşısındaki
görkemli bir şey karşısındaki
08:38
in the face of something
enormous and grand,
enormous and grand,
162
506079
2531
merak ve önemsizlik duygusu,
çok nadir görülür hayatımızda.
08:40
is rare in our lives.
163
508634
1235
08:42
But when you experience it, it's powerful.
164
510649
3072
Ama deneyimlediğinizde de,
güçlüdür.
güçlüdür.
08:46
Awe dissolves the ego.
165
514484
2355
Dehşet, egoya son verir.
08:48
It makes us feel connected.
166
516863
1994
Birbirimize bağlı
olduğumuzu hisettirir.
olduğumuzu hisettirir.
08:50
Indeed, it promotes
empathy and generosity.
empathy and generosity.
167
518881
3095
Nitekim, empati ve
cömertliğe de teşvik eder.
cömertliğe de teşvik eder.
08:54
Well, there is nothing truly more awesome
than a total solar eclipse.
than a total solar eclipse.
168
522920
4675
Yani, tam Güneş tutulmasından
daha dehşet verici bir şey yok.
daha dehşet verici bir şey yok.
09:00
Unfortunately, few Americans
have seen one,
have seen one,
169
528497
2385
Maalesef, az sayıda Amerikalı
bunu görebildi,
bunu görebildi,
09:02
because it's been 38 years
170
530906
2220
çünkü 38 yıl oldu
09:05
since one last touched
the continental United States
the continental United States
171
533150
3170
ABD'nin küçük bir kısmında görüleli ve
09:08
and 99 years since one last crossed
the breadth of the nation.
the breadth of the nation.
172
536344
4068
99 yıl önce de ülke boyunca
görülebilmişti.
görülebilmişti.
09:13
But that is about to change.
173
541156
2567
Ama bu değişmek üzere.
09:15
Over the next 35 years,
174
543747
2432
Gelecek 35 yıl içinde,
09:18
five total solar eclipses will visit
the continental United States,
the continental United States,
175
546854
4284
5 tam Güneş tutulması
ABD'den görülebilecek,
ABD'den görülebilecek,
09:23
and three of them
will be especially grand.
will be especially grand.
176
551162
3136
ve bunlardan üçü
özellikle muazzam olacak.
özellikle muazzam olacak.
09:27
Six weeks from now, on August 21, 2017 --
177
555146
4674
Altı hafta sonra, 21 Ağustos 2017'de --
09:31
(Applause)
178
559844
2679
(Alkış)
09:34
the moon's shadow will race
from Oregon to South Carolina.
from Oregon to South Carolina.
179
562547
4086
Ay'ın gölgesi, Oregon'dan
Güney Carolina'ya doğru ilerleyecek.
Güney Carolina'ya doğru ilerleyecek.
09:39
April 8, 2024, the moon's shadow
heads north from Texas to Maine.
heads north from Texas to Maine.
180
567296
5403
8 Nisan 2024'te, Ay'ın gölgesi Texas'tan
kuzeye doğru Maine'e hareket edecek.
kuzeye doğru Maine'e hareket edecek.
09:44
In 2045, on August 12,
181
572723
2172
12 Ağustos 2045'te,
09:46
the path cuts from California to Florida.
182
574919
2738
California'dan Florida'ya doğru olacak.
09:51
I say:
183
579458
1246
Diyorum ki;
09:53
What if we made these holidays?
184
581673
2591
Bu tarihleri tatil yapsak mesela?
09:56
What if we --
185
584288
1206
Farz edelim ki --
09:57
(Laughter)
186
585518
1028
(Kahkaha)
09:58
(Applause)
187
586570
3682
(Alkış)
10:02
What if we all stood together,
188
590276
5057
Mesela, hepimiz,
10:07
as many people as possible,
189
595357
2076
mümkün olduğunca çok sayıda insan,
10:09
in the shadow of the moon?
190
597457
1772
Ay'ın gölgesinde duruyoruz?
10:11
Just maybe, this shared experience of awe
would help heal our divisions,
would help heal our divisions,
191
599253
5840
Belki de paylaştığımız bu deneyim
ayrışmalarımızı ortadan kaldırır,
ayrışmalarımızı ortadan kaldırır,
10:17
get us to treat each other
just a bit more humanely.
just a bit more humanely.
192
605117
2896
birbirimize daha insanca
davranmamızı sağlar.
davranmamızı sağlar.
10:20
Now, admittedly, some folks consider
my evangelizing a little out there;
my evangelizing a little out there;
193
608918
5826
İtiraf etmeliyim, bazıları benim
misyonerliğimi biraz aşırı buluyor;
misyonerliğimi biraz aşırı buluyor;
10:26
my obsession, eccentric.
194
614768
2577
saplantı, eksantrik.
10:29
I mean, why focus so much attention
on something so brief?
on something so brief?
195
617992
4880
Yani, çok kısa süren bir şeye
bu kadar odaklanmak niye?
bu kadar odaklanmak niye?
10:34
Why cross the globe --
or state lines, for that matter --
or state lines, for that matter --
196
622896
3702
Dünya'nın öbür ucuna -- ya da
bu durumda başka bir eyalete --
bu durumda başka bir eyalete --
10:38
for something that lasts three minutes?
197
626622
3017
3 dakikadan az sürecek
bir şey için gitmek niye?
bir şey için gitmek niye?
10:43
As I said:
198
631165
1150
Dediğim gibi:
10:44
I am not a spiritual person.
199
632906
2208
Spiritüel biri değilim.
10:48
I don't believe in God.
200
636006
2571
Tanrıya inanmıyorum.
10:50
I wish I did.
201
638601
1308
Keşke inansam.
10:52
But when I think of my own mortality --
202
640892
2239
Ama kendi faniliğimi düşündüğümde --
10:55
and I do, a lot --
203
643873
1705
ki fazlaca düşünürüm --
10:58
when I think of everyone I have lost,
204
646971
3580
kaybettiğim herkesi düşündüğümde,
11:02
my mother in particular,
205
650575
1719
özellikle de annemi,
11:05
what soothes me
206
653778
1800
beni rahatlatan
11:07
is that moment of awe I had in Aruba.
207
655602
3092
Aruba'daki o dehşet verici an.
11:11
I picture myself on that beach,
208
659596
3116
Kendimi o sahilde resmediyorum,
11:14
looking at that sky,
209
662736
1436
gökyüzüne bakarken ve
11:17
and I remember how I felt.
210
665037
2172
nasıl hissettiğimi hatırlıyorum.
11:20
My existence may be temporary,
211
668661
2612
Benim varlığım geçici olabilir,
11:23
but that's OK because, my gosh,
212
671978
2507
ama bu sorun değil,
11:26
look at what I'm a part of.
213
674509
2089
parçası olduğum şu şeye bakın.
11:30
And so this is a lesson I've learned,
214
678214
2129
Bu öğrendiğim bir ders,
11:32
and it's one that applies
to life in general:
to life in general:
215
680367
2563
ve hayatın genelinde
geçerli olan bir ders:
geçerli olan bir ders:
11:35
duration of experience
does not equal impact.
does not equal impact.
216
683800
4405
Bir deneyimin süresi
onun etkisine eş değer değildir.
onun etkisine eş değer değildir.
11:40
One weekend, one conversation --
hell, one glance --
hell, one glance --
217
688229
4502
Bir haftasonu, bir sohbet
ya da yalnızca bir bakış,
ya da yalnızca bir bakış,
11:45
can change everything.
218
693433
1455
her şeyi değiştirebilir.
11:48
Cherish those moments
of deep connection with other people,
of deep connection with other people,
219
696508
3486
Diğer insanlarla, doğal yaşamla
derin bağ kurduğunuz
derin bağ kurduğunuz
11:52
with the natural world,
220
700018
1411
o anların değerini bilin ve
11:53
and make them a priority.
221
701453
1739
onları önceliğiniz haline getirin.
11:55
Yes, I chase eclipses.
222
703216
2414
Evet ben tutulmanın peşinden gidiyorum.
11:57
You might chase something else.
223
705654
2017
Sen başka bir şeyin peşinden gidebilirsin.
11:59
But it's not about the 174 seconds.
224
707695
3306
Ama konu 174 saniye değil.
12:04
It's about how they change
225
712312
2688
Konu, ondan sonra gelen yılları
12:07
the years that come after.
226
715024
1567
nasıl değiştirdiği.
12:09
Thank you.
227
717114
1170
Teşekkür ederim.
12:10
(Applause)
228
718308
4633
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
David Baron - Science writerDavid Baron writes about science in books, magazines, newspapers and for public radio. He formerly served as science correspondent for NPR and science editor for PRI’s The World.
Why you should listen
An avid umbraphile, David Baron has crossed the Americas, Europe, Asia and Australia to witness six total solar eclipses. This passion inspired his 2017 book American Eclipse: A Nation's Epic Race to Catch the Shadow of the Moon and Win the Glory of the World. His 2003 book, The Beast in the Garden, explores the growing conflict between people and wildlife in suburban America by examining the forces that led to a tragic death -- that of a high school student, killed by a mountain lion near Denver in 1991.
Baron lives in Boulder, Colorado.
David Baron | Speaker | TED.com