ABOUT THE SPEAKER
Georgette Mulheir - CEO, Lumos
Georgette Mulheir is a pioneer for the movement to end child abuse in the form of orphanages.

Why you should listen

We know that the early years of a person's life are critical for social and cognitive development, and that the adults present during that time have a strong influence on this growth -- so why is it so common for society to separate child and parent? Why are 1 million children across Europe and Central Asia living in large orphanages, which are harmful to their health and psyches? Georgette Mulheir wants to put an end to this practice. She works tirelessly as the CEO of Lumos, an NGO founded by JK Rowling dedicated to ending worldwide systematic institutionalization. For the past 20 years Mulheir has worked primarily in Central and Eastern Europe to shift resources away from orphanages and toward alternate family services, such as foster care and day support. Since she started working in Romania in 1993, the landscape there has improved dramatically -- from 200,000 children in orphanages to 20,000.

More profile about the speaker
Georgette Mulheir | Speaker | TED.com
TEDSalon London Spring 2012

Georgette Mulheir: The tragedy of orphanages

Georgette Mulheir ile yetimhanelerdeki trajedi üzerine

Filmed:
862,164 views

Yetimhaneler oldukça masraflı ve çocuklar üzerinde hem fiziksel hem de zihinsel olarak geri dönüşü olmayan yaralar açabiliyorsa neden halen bu kadar yaygın durumdalar? Georgette Mulheir yetimhanelerdeki trajediyi çarpıcı bir şekilde dile getiriyor ve ihtiyaç durumundaki çocuklar için alternatif yollar bularak yetimhanelere olan bağımlılığımızı bir an önce koparmamızı istiyor.
- CEO, Lumos
Georgette Mulheir is a pioneer for the movement to end child abuse in the form of orphanages. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:17
AcrossArasında EuropeEurope and CentralMerkez AsiaAsya,
0
1144
2726
Avrupa ve Orta Asya'da
00:19
approximatelyyaklaşık olarak one millionmilyon childrençocuklar livecanlı in largegeniş
1
3870
2560
yaklaşık bir milyon çocuk yetimhane olarak bilinen büyük kurumlarda
00:22
residentialyerleşim institutionskurumlar, usuallygenellikle knownbilinen as orphanagesYetiştirme Yurdu.
2
6430
4098
kalmakta.
00:26
MostÇoğu people imaginehayal etmek orphanagesYetiştirme Yurdu as a benigniyi huylu environmentçevre
3
10528
3058
İnsanların çoğu yetimhanelerin bu çocuklar için
00:29
that carebakım for childrençocuklar.
4
13586
1671
iyi ve rahat yerler olduğunu düşünüyor.
00:31
OthersDiğerleri know more about the livingyaşam conditionskoşullar there,
5
15257
3231
Bazıları ise gerçek koşulların farkında
00:34
but still think they're a necessarygerekli evilkötülük.
6
18488
2452
ama içlerinden şöyle geçiyor: "Yetimhaneler olması gereken şeytanlar."
00:36
After all, where elsebaşka would we put all of those childrençocuklar
7
20940
3397
Peki ya, anne babaları yoksa bunca çocuğu
00:40
who don't have any parentsebeveyn?
8
24337
2151
nereye koyacağız?
00:42
But 60 yearsyıl of researchAraştırma has demonstratedgösterdi
9
26488
3467
60 yıllık araştırmalar şunu gösteriyor:
00:45
that separatingayırma childrençocuklar from theironların familiesaileleri
10
29955
2256
Çocukları ailelerinden ayırmak ve
00:48
and placingyerleştirme them in largegeniş institutionskurumlar
11
32211
2352
büyükçe kurumlara yerleştirmek
00:50
seriouslycidden mi harmsHarms theironların healthsağlık and developmentgelişme,
12
34563
2840
sağlıklarını ve gelişimlerini ciddi olarak tehlikeye atıyor.
00:53
and this is particularlyözellikle truedoğru for younggenç babiesbebekler.
13
37403
3482
Bu özellikle de bebekler için geçerli.
00:56
As we know, babiesbebekler are borndoğmuş
14
40885
2144
Bebekler kas
00:58
withoutolmadan theironların fulltam musclekas developmentgelişme,
15
43029
2760
ve beyin gelişimleri
01:01
and that includesiçerir the brainbeyin.
16
45789
1924
tam olmadan doğar.
01:03
DuringSırasında the first threeüç yearsyıl of life, the brainbeyin growsbüyür
17
47713
2660
Yaşamlarının ilk üç yılında,
01:06
to its fulltam sizeboyut, with mostçoğu of that growthbüyüme takingalma placeyer
18
50373
2770
özellikle de ilk altı ayında beyin gelişimleri
01:09
in the first sixaltı monthsay. The brainbeyin developsgeliştirir
19
53143
2620
tamamlanır.
01:11
in responsetepki to experiencedeneyim and to stimulationuyarım.
20
55763
3226
Bu gelişim de tecrübe ve teşviklere karşı tepki olarak gelişir.
01:14
EveryHer time a younggenç babybebek learnsöğrenir something newyeni --
21
58989
3814
Bir bebek her zaman yeni bir şeyler öğrenir.
01:18
to focusodak its eyesgözleri,
22
62803
1527
Gözlerini bir noktaya odaklamayı,
01:20
to mimicmimik a movementhareket or a facialYüz Bakımı expressionifade,
23
64330
2993
bir hareketi veya yüz ifadesini taklit etmeyi,
01:23
to pickalmak something up, to formform a wordsözcük or to sitoturmak up --
24
67323
3990
bir şeyleri toparlamayı, oluşturmayı, kurmayı, oturmayı
01:27
newyeni synapticSinaptik connectionsbağlantıları are beingolmak builtinşa edilmiş in the brainbeyin.
25
71313
3577
ve beyninde yeni sinaptik bağlantılar inşa etmeyi öğrenir.
01:30
NewYeni parentsebeveyn are astonishedhayret by the rapidityhız of this learningöğrenme.
26
74890
4099
Çocuklarının bu öğrenme hızları ebeveynleri hayrete düşürür.
01:34
They are quiteoldukça rightlyhaklı olarak amazedşaşırmış and delightedmemnun olmak by theironların children'sçocuk clevernesszeka.
27
78989
4908
Çocuklarının zekiliği karşısında haklı olarak şaşırır ve heyecanlanırlar.
01:39
They communicateiletişim kurmak theironların delightzevk to theironların childrençocuklar,
28
83897
2584
Çocuklarla ebeveynler ilişki kurar,
01:42
who respondyanıtlamak with smilesgülümsüyor,
29
86481
1721
gülümsemelerine gülümser,
01:44
and a desirearzu etmek to achievebaşarmak more and to learnöğrenmek more.
30
88202
4402
daha fazla öğrenmesi ve tecrübe etmesi için cesaretlendirir.
01:48
This formingşekillendirme of the powerfulgüçlü attachmentek dosya betweenarasında childçocuk and parentebeveyn
31
92604
3742
Bu, anne baba ve çocuk arasında çok güçlü bağların kurulmasını sağlar.
01:52
providessağlar the buildingbina blocksbloklar for physicalfiziksel, socialsosyal,
32
96346
3211
Fiziksel, sosyal, dilsel, bilişsel,
01:55
languagedil, cognitivebilişsel and psychomotorpsikomotor developmentgelişme.
33
99557
3510
psikomotor gelişimlerini güçlendirir.
01:58
It is the modelmodel for all futuregelecek relationshipsilişkiler with friendsarkadaşlar,
34
103067
4214
Bu durum kendi arkadaşlarımızdan, ailemizden
02:03
with partnersortaklar and with theironların ownkendi childrençocuklar.
35
107281
3241
ve çocuklarımızla ilişkilerden çok aşina olduğumuz bir durum.
02:06
It happensolur so naturallydoğal olarak in mostçoğu familiesaileleri
36
110522
2416
Bu durum birçok ailede oldukça normal karşılanır.
02:08
that we don't even noticeihbar it. MostÇoğu of us are unawarehabersiz
37
112938
3104
O kadar ki, çoğumuz farkına bile varmayız. İnsanın gelişimindeki merkezi
02:11
of its importanceönem to humaninsan developmentgelişme and, by extensionuzantı,
38
116042
3430
rolünün ve daha da genişletirsek,
02:15
to the developmentgelişme of a healthysağlıklı societytoplum.
39
119472
2899
sağlıklı bir toplumun gelişimindeki rolünün öneminin farkında bile değilizdir.
02:18
And it's only when it goesgider wrongyanlış that we startbaşlama to realizegerçekleştirmek
40
122371
2542
Ancak bir şeyler yanlış gittiğinde ailelerin çocukların
02:20
the importanceönem of familiesaileleri to childrençocuklar.
41
124913
3009
gelişimindeki rolünü anlıyoruz.
02:23
In AugustAğustos, 1993, I had my first opportunityfırsat to witnesstanık
42
127922
3936
1993 Ağustosunda bir yetimhaneyi ziyaretimde
02:27
on a massivemasif scaleölçek the impactdarbe on childrençocuklar
43
131858
4158
annesiz ve babasız olmanın çocukların üzerindeki çok derin ve
02:31
of institutionalizationKurumsallaşma and the absenceyokluk of parentingEbeveynlik.
44
136016
4403
olumsuz etkisine şahit oldum.
02:36
Those of us who rememberhatırlamak the newspapergazete reportsraporlar
45
140419
2437
Kimimiz Romanya'daki 1989 devrimlerinden sonra bu
02:38
that camegeldi out of RomaniaRomanya after the 1989 revolutiondevrim
46
142856
3254
kurumlardan gelen şok edici koşullar ve haberlerle
02:42
will recallhatırlama the horrorsDehşet of the conditionskoşullar in some of those institutionskurumlar.
47
146110
4421
olayların farkına varmaya başladık.
02:46
I was askeddiye sordu to help the directoryönetmen of a largegeniş institutionkurum to
48
150531
2759
Buralardaki bir kurumun yöneticisine bu çocukları anne ve babalarından
02:49
help preventönlemek the separationayırma of childrençocuklar from theironların familiesaileleri.
49
153290
3963
ayırmama konusunda yardım istedim.
02:53
HousingKonut 550 babiesbebekler, this was Ceausescu'sÇavuşesku'nın showgöstermek orphanageyetimhane,
50
157253
4185
550 bebeğe evsahipliği yapan Çavuşesku'nun (Eski Romanya Devlet Başkanı) yetimhanesi Romanya'nın gösteri amaçlı donatılmış bir merkeziydi
02:57
and so I'd been told the conditionskoşullar were much better.
51
161438
2918
ve buradaki koşullar nispeten çok iyiydi.
03:00
HavingSahip workedişlenmiş with lots of younggenç childrençocuklar, I expectedbeklenen
52
164356
2450
Birçok çocukla çalışmış birisi olarak bu kurumların
03:02
the institutionkurum to be a riotisyan of noisegürültü,
53
166806
2616
gürültüden geçilmeyeceğini düşünüyordum.
03:05
but it was as silentsessiz as a conventManastır.
54
169422
1863
Ama sadece sessizlik vardı.
03:07
It was hardzor to believe there were any childrençocuklar there at all,
55
171285
3446
O kadar ki, neredeyse yuvada çocuk yok diyebilirdiniz.
03:10
yethenüz the directoryönetmen showedgösterdi me into roomoda after roomoda,
56
174731
2636
Yuvanın yöneticisi beni
03:13
eachher containingiçeren rowsıra uponüzerine rowsıra of cotsBebek karyolası,
57
177367
3015
oda oda gezdirdi
03:16
in eachher of whichhangi layyatırmak a childçocuk staringbakmak into spaceuzay.
58
180382
6016
ve odaların içinde çocuklar sadece boşluğa bakıyordu.
03:22
In a roomoda of 40 newbornsYenidoğan, not one of them was cryingağlıyor.
59
186398
3650
40 tane yenidoğan bebeğin olduğu bir odada hiçbir bebek ağlamıyordu.
03:25
YetHenüz I could see soiledkirli nappiesbebek bezleri, and I could see
60
190048
2039
Ama kirli bebek bezlerini görebiliyordum.
03:27
that some of the childrençocuklar were distressedsıkıntılı,
61
192087
1572
Çocukların bazıları stresli ve sıkıntılı görünüyordu
03:29
but the only noisegürültü was a lowdüşük, continuoussürekli moaninilti.
62
193659
3845
ama tek ses küçük bir inleme idi.
03:33
The headkafa nursehemşire told me proudlygururla,
63
197504
2100
Başhemşire bana dönüp gururla:
03:35
"You see, our childrençocuklar are very well-behavedsu kuyusu-davranmak."
64
199604
3221
"Görüyorsunuz, bütün çocuklarımıza iyi muamele ediyoruz."
03:38
Over the nextSonraki fewaz daysgünler, I beganbaşladı to realizegerçekleştirmek
65
202825
2743
Sonraki birkaç günde anladım ki,
03:41
that this quietnesssessizlik was not exceptionalolağanüstü.
66
205568
2063
bu sessizlik olağan değildi.
03:43
The newlyYeni admittedkabul edilmiş babiesbebekler would cryağlamak for the first fewaz hourssaatler,
67
207631
3773
Yeni kabul edilen bebekler önce birkaç saat ağlıyor,
03:47
but theironların demandstalepler were not metmet, and so eventuallysonunda
68
211404
1989
talepleri karşılanmayınca kimseye rahatsızlık vermemeyi
03:49
they learnedbilgili not to botherrahatsız. Withinİçinde a fewaz daysgünler,
69
213393
2678
öğreniyorlar. Birkaç gün içinde
03:51
they were listlessilgisiz, lethargicuyuşuk, and staringbakmak into spaceuzay
70
216071
3496
neşesiz, uyuşuk ve boş boş bakan bireylere dönüşüyorlar.
03:55
like all the othersdiğerleri.
71
219567
1826
Tıpkı diğer yuvada kalan bebekler gibi.
03:57
Over the yearsyıl, manyçok people and newshaber reportsraporlar
72
221393
2917
Yıllar içinde bir ton insan ve gazete haberinde
04:00
have blamedsuçladı the personnelpersonel in the institutionskurumlar
73
224310
2171
kurumlarda çalışan insanlar, bu çocuklara kötü davrandıkları için suçlandı.
04:02
for the harmzarar causedneden oldu to the childrençocuklar, but oftensık sık, one memberüye
74
226481
2854
Ama sıklıkla bir personelin
04:05
of staffpersonel is caringsempatik for 10, 20, and even 40 childrençocuklar.
75
229335
4567
10, 20 veya 40 çocuğa baktığı göz ardı edildi.
04:09
HenceBu nedenle they have no optionseçenek but to implementuygulamak a regimenteddisiplinli programprogram.
76
233902
4062
Ve bu personelin devletin uygula dediği programdan başka yapacak bir şeyi yoktu.
04:13
The childrençocuklar mustşart be wokenuyandı at 7 and fedfederasyon at 7:30.
77
237964
3875
Çocuklar 7-7.30 gibi uyandırılıyordu.
04:17
At 8, theironların nappiesbebek bezleri mustşart be changeddeğişmiş, so a staffpersonel memberüye
78
241839
2512
8'de altları değiştiriliyordu. Ve bir personelin yalnızca 30 dakikası
04:20
mayMayıs ayı have only 30 minutesdakika to feedbesleme 10 or 20 childrençocuklar.
79
244351
3365
vardı. 30 dakika ve temizlenmesi gereken 10 ya da 20 çocuğun altı.
04:23
If a childçocuk soilstoprak its nappybebek bezi at 8:30, he will have to wait
80
247716
3696
Bir çocuk altına 8.30'da kirletse saatlerce
04:27
severalbirkaç hourssaatler before it can be changeddeğişmiş again.
81
251412
2959
altının temizlenmesi için bekliyordu.
04:30
The child'sçocuğun dailygünlük contacttemas with anotherbir diğeri humaninsan beingolmak
82
254371
2649
Herhangi bir çocuğun diğer insanlarla günlük etkileşimi
04:32
is reducedindirimli to a fewaz hurriedAcele minutesdakika of feedingbesleme and changingdeğiştirme,
83
257020
4468
sadece birkaç dakika oluyordu. O da beslenirken ve altı değiştirilirken.
04:37
and otherwiseaksi takdirde theironların only stimulationuyarım is the ceilingtavan,
84
261488
2900
Geriye kalan zamanlarda bolca tavan, duvarlar, sütunlar
04:40
the wallsduvarlar or the barsBarlar of theironların cotsBebek karyolası.
85
264388
4132
bu çocukları öğrenmeye teşvik etmesi gereken ama edemeyen nesneler oluyordu.
04:44
SinceBeri my first visitziyaret etmek to Ceausescu'sÇavuşesku'nın institutionkurum,
86
268520
2899
Çavuşeku'nun bu yetimhanesine ilk ziyareti yaptığımdan beri
04:47
I've seengörüldü hundredsyüzlerce of suchböyle placesyerler acrosskarşısında 18 countriesülkeler,
87
271419
3133
Çek Cumhuriyeti'nden Sudan'a kadar
04:50
from the CzechÇekçe RepublicCumhuriyeti to SudanSudan.
88
274552
2792
18 ülkede yüzlerce yuva ve yurdu ziyaret ettim.
04:53
AcrossArasında all of these diverseçeşitli landstoprakları and cultureskültürler,
89
277344
2984
Bu çok farklı kültür ve topraklarda,
04:56
the institutionskurumlar, and the child'sçocuğun journeyseyahat throughvasitasiyla them,
90
280328
3297
kurumlar ve bu çocukların oralardaki yolculuğu
04:59
is depressinglydepressingly similarbenzer.
91
283625
2593
ümitsizce aynıydı.
05:02
LackEksikliği of stimulationuyarım oftensık sık leadspotansiyel müşteriler to self-stimulatingkendi kendini uyarıcı behaviorsdavranışlar
92
286218
3110
El çırpması gibi ilk anlarında
05:05
like hand-flappingel çırparak, rockingsallanan back and forthileri,
93
289328
2941
teşvik edici aileler ve insanlar yoktu.
05:08
or aggressionsaldırganlık, and in some institutionskurumlar, psychiatricpsikiyatrik drugsilaçlar
94
292269
3811
Saldırgan davranışlarında kurum yetkilileri psikiyatrik ilaçları yoğun bir şekilde
05:11
are used to controlkontrol the behaviordavranış of these childrençocuklar,
95
296080
2831
çocukları kontrol etmek için veriyorlardı.
05:14
whilstiken in othersdiğerleri, childrençocuklar are tiedbağlı up to preventönlemek them
96
298911
2201
Bazılarında da çocuklar kendilerine ya da başkalarına zarar
05:17
from harmingzarar verme themselveskendilerini or othersdiğerleri.
97
301112
2888
vermesin diye bağlanıyordu.
05:19
These childrençocuklar are quicklyhızlı bir şekilde labeledetiketli as havingsahip olan disabilitiesEngelli
98
304000
2492
Bu çocuklar kolaylıkla engelli diye yaftalanıyordu
05:22
and transferredtransfer to anotherbir diğeri institutionkurum for childrençocuklar with disabilitiesEngelli.
99
306492
3435
ve engellilerin olduğu kurumlara gönderiliyordu.
05:25
MostÇoğu of these childrençocuklar will never leaveayrılmak the institutionkurum again.
100
309927
4343
Ve çoğu da bu kurumlardan bir daha asla ayrılamıyordu.
05:30
For those withoutolmadan disabilitiesEngelli, at ageyaş threeüç,
101
314270
2663
Engelsizler içinse, üç yaşına geldiklerinde başka yollar gözüküyordu.
05:32
they're transferredtransfer to anotherbir diğeri institutionkurum, and at ageyaş sevenYedi,
102
316933
2548
Başka kurumlara gönderiliyorlardı ve sonra da
05:35
to yethenüz anotherbir diğeri. SegregatedAyrılmış accordinggöre to ageyaş and genderCinsiyet,
103
319481
3953
bir başkasına. Cinsiyet ve yaşa göre ayrıldıktan sonra,
05:39
they are arbitrarilykeyfi olarak separatedayrıldı from theironların siblingsKardeşler,
104
323434
2545
kardeşlerinden keyfi bir şekilde ayrı bırakılıyordu.
05:41
oftensık sık withoutolmadan even a chanceşans to say goodbyeGüle güle.
105
325979
3888
Hatta bazı durumlarda elveda demelerine bile izin verilmeden.
05:45
There's rarelynadiren enoughyeterli to eatyemek. They are oftensık sık hungry.
106
329867
2778
Yemekler oldukça azdı. Çoğu zaman açtılar.
05:48
The olderdaha eski childrençocuklar bullykabadayı the little onesolanlar. They learnöğrenmek to
107
332645
2710
Akran şiddeti çok yaygındır. Hayatta kalmayı bir şekilde öğrenmek
05:51
survivehayatta kalmak. They learnöğrenmek to defendsavunmak themselveskendilerini, or they go underaltında.
108
335355
3349
zorunda kalıyorlardı. Ya kendilerini kollayacaklar, ya da ezileceklerdi.
05:54
When they leaveayrılmak the institutionkurum, they find it really difficultzor
109
338704
3560
Kurumdan ayrıldıklarında da topluma ve hayata entegre olmak için
05:58
to copebaşa çıkmak and to integratebirleştirmek into societytoplum.
110
342264
3295
yine zor şartlar onları bekliyordu.
06:01
In MoldovaMoldova, younggenç womenkadınlar raisedkalkık in institutionskurumlar
111
345559
3249
Moldova'da mesela kurumda yetişen gençler 10 kat fazla insan
06:04
are 10 timeszamanlar more likelymuhtemelen to be traffickedticareti than theironların peers,
112
348808
4008
kaçakçılığına maruz kalıyordu.
06:08
and a RussianRusça studyders çalışma foundbulunan that two yearsyıl after leavingayrılma institutionskurumlar,
113
352816
4156
Rusya'da ise yurttan ayrıldıktan sonraki iki yılda bu gençlerin
06:12
younggenç adultsyetişkinler, 20 percentyüzde of them had a criminaladli recordkayıt,
114
356972
4359
yüzde 20'si suça bulaşıyordu.
06:17
14 percentyüzde were involvedilgili in prostitutionfuhuş,
115
361331
2856
Yüzde 14'ü fuhuşa sürükleniyordu.
06:20
and 10 percentyüzde had takenalınmış theironların ownkendi liveshayatları.
116
364187
4564
Yüzde 10'unu da canına kıyıyordu.
06:24
But why are there so manyçok orphanskimsesiz çocuklar in EuropeEurope
117
368751
2881
O zaman hala neden yüzlerce yurt ve yuva var Avrupa çapında?
06:27
when there hasn'tdeğil sahiptir been a great dealanlaştık mı of warsavaş or disasterafet in recentson yearsyıl?
118
371632
3871
Hele bir de, onca yıllardır savaş ve kıtlık olmuyorsa.
06:31
In factgerçek, more than 95 percentyüzde of these childrençocuklar have livingyaşam parentsebeveyn,
119
375503
4584
Halbuki, bu çocukların yüzde 95'inin anne ve babası var.
06:35
and societiestoplumlar tendeğiliminde to blamesuçlama these parentsebeveyn
120
380087
1989
Ve hatta bu anne ve babalar çocuklarını yuvaya verdikleri için ayıplanıyor.
06:37
for abandoningterk these childrençocuklar, but researchAraştırma showsgösterileri that
121
382076
2763
Araştırmalar gösteriyor ki,
06:40
mostçoğu parentsebeveyn want theironların childrençocuklar, and that the primarybirincil driverssürücüleri
122
384839
3121
birçok anne baba
06:43
behindarkasında institutionalizationKurumsallaşma
123
387960
2319
kurumda kalmasındansa
06:46
are povertyyoksulluk, disabilitysakatlık and ethnicityEtnik Yapı.
124
390279
4197
çocuklarına kendileri bakmak istiyor.
06:50
ManyBirçok countriesülkeler have not developedgelişmiş inclusivedahil schoolsokullar,
125
394476
3099
Birçok ülke bu çocukları entegre edici nitelikte okullar açmıyordu.
06:53
and so even childrençocuklar with a very mildhafif disabilitysakatlık
126
397575
2704
Hatta küçücük bir zihinsel hastalığı olanları
06:56
are sentgönderilen away to a residentialyerleşim specialözel schoolokul,
127
400279
2576
altı veya yedi yaşında
06:58
at ageyaş sixaltı or sevenYedi.
128
402855
1808
zihinsel engelliler için özel okullara gönderiliyor.
07:00
The institutionkurum mayMayıs ayı be hundredsyüzlerce of milesmil away from the familyaile home.
129
404663
4134
Bu kurumlarsa bu çocukların ailelerinden yüzlerce kilometre uzakta olabiliyor.
07:04
If the family'sailenin poorfakir, they find it difficultzor to visitziyaret etmek,
130
408797
2724
Eğer aile de fakirse, bu çocukları ziyaret etmek neredeyse imkansızlaşıyor ve
07:07
and graduallykademeli olarak the relationshipilişki breakssonları down.
131
411521
4118
ilişkiler de yavaş yavaş kopuyor.
07:11
BehindArkasında eachher of the millionmilyon childrençocuklar in institutionskurumlar,
132
415639
3303
Bu kurumlardaki milyonlarca çocuğun her birinin yanında,
07:14
there is usuallygenellikle a storyÖykü of parentsebeveyn who are desperateumutsuz
133
418942
3754
bu çocukların anne babalarının da ümitsiz hikayeleri ve çaresizlikleri var.
07:18
and feel they'veonlar ettik runkoş out of optionsseçenekleri, like NataliaNatalia in MoldovaMoldova,
134
422696
5110
Örneğin Moldova'dan Natalia.
07:23
who only had enoughyeterli moneypara to feedbesleme her babybebek,
135
427806
2393
Natalia'nın sadece kendi bebeğini besleyebilecek kadar parası vardı ve
07:26
and so had to sendgöndermek her olderdaha eski sonoğul to the institutionkurum;
136
430199
3184
bu yüzden büyük oğlunu yuvaya verdi.
07:29
or DesiDesi, in BulgariaBulgaristan, who lookedbaktı after her fourdört childrençocuklar
137
433383
3040
Bulgaristan'dan Desi.
07:32
at home untila kadar her husbandkoca diedvefat etti,
138
436423
2629
Desi kocası öldükten sonra dört çocuğuna bakıyordu.
07:34
but then she had to go out to work fulltam time,
139
439052
2243
Tam zamanlı bir işte çalışmak zorunda kaldı.
07:37
and with no supportdestek, feltkeçe she had no optionseçenek
140
441295
2147
Arkasında hiçbir destek yoktu ve engelli bir çocuğunu
07:39
but to placeyer a childçocuk with disabilitiesEngelli in an institutionkurum;
141
443442
3832
bu kurumlardan birine yerleştirmek zorunda kaldı.
07:43
or the countlesssayısız younggenç girlskızlar too terrifieddehşete to tell theironların parentsebeveyn
142
447274
3154
Ya da sayısız genç kız anne veya babalarına
07:46
they're pregnanthamile, who leaveayrılmak theironların babiesbebekler in a hospitalhastane;
143
450428
3586
hamile olduklarını söyleyemedikleri için çocuklarını hastanelere terk etmek zorunda kaldılar.
07:49
or the newyeni parentsebeveyn, the younggenç coupleçift who have
144
454014
2732
Ya da yeni anne babalar veya genç çiftler,
07:52
just foundbulunan out that theironların firstbornilk doğan childçocuk has a disabilitysakatlık,
145
456746
4506
çocuklarının engelli olacağını doktorlarından ilk duyduklarında
07:57
and insteadyerine of beingolmak providedsağlanan with positivepozitif messagesmesajları
146
461252
3055
çocuklarının potansiyelleri hakkında olumlu mesajlarla desteklenmek yerine
08:00
about theironların child'sçocuğun potentialpotansiyel, are told by the doctorsdoktorlar,
147
464307
2847
doktorlar tarafından şu telkinle karşılaştılar:
08:03
"ForgetUnut her, leaveayrılmak her in the institutionkurum,
148
467154
3056
"Yuvaya verebilirsiniz. Evinize dönün ve
08:06
go home and make a healthysağlıklı one."
149
470210
3520
yeni ve sağlıklı bir tanesini yapın."
08:09
This statebelirtmek, bildirmek of affairsişler is neitherne necessarygerekli norne de is it inevitablekaçınılmaz.
150
473730
3532
Bu karmaşık işlerden kaçınılabilir aslında.
08:13
EveryHer childçocuk has the right to a familyaile, deserveshak ediyor
151
477262
3127
Her çocuğun aile yanında büyümeye hakkı vardır dersek
08:16
and needsihtiyaçlar a familyaile, and childrençocuklar are amazinglyinanılmaz resilientesnek.
152
480389
3831
çocukların kendilerini çarçabuk toparladıklarını görürüz.
08:20
We find that if we get them out of institutionskurumlar and into lovingseven
153
484220
2682
Bu çocukları bu kurumların dışına çıkarıp, onları sevgileriyle sarıp sarmalayacak
08:22
familiesaileleri earlyerken on, they recoverkurtarmak theironların developmentalgelişimsel delaysgecikmeler,
154
486902
3521
ailelerin yanına yerleştirebilirsek, gelişim bozukluklarını iyileştirebilir ve
08:26
and go on to leadöncülük etmek normalnormal, happymutlu liveshayatları.
155
490423
3043
mutlu yaşamlarına erişmelerini sağlarız.
08:29
It's alsoAyrıca much cheaperdaha ucuz to providesağlamak supportdestek to familiesaileleri
156
493466
3561
Zaten kurum bakımındansa aile yanında bakım
08:32
than it is to providesağlamak institutionskurumlar.
157
497027
2519
çok daha ucuza mal olmakta.
08:35
One studyders çalışma suggestsanlaşılacağı that a familyaile supportdestek servicehizmet
158
499546
3196
Bir çalışmanın sonucunda aile yanında bakımın
08:38
costsmaliyetler 10 percentyüzde of an institutionalkurumsal placementyerleştirme,
159
502742
2908
kurum yanında bakımdan yüzde 10 daha az maliyetli olduğu ispatlanmış durumda.
08:41
whilstiken good qualitykalite fosterbeslemek carebakım
160
505650
2264
Nitelikli bir koruyucu aile hizmeti ise
08:43
costsmaliyetler usuallygenellikle about 30 percentyüzde.
161
507914
2992
kurum bakımından yaklaşık yüzde 30 daha ucuz.
08:46
If we spendharcamak lessaz on these childrençocuklar but on the right servicesHizmetler,
162
510906
3048
Bu çocuklara daha az parayla daha doğru hizmetleri sağlayabilirsek,
08:49
we can take the savingstasarruf and reinvestyeniden yatırım them in highyüksek qualitykalite
163
513954
3952
artakalan parayla daha özel bakıma ihtiyaç duyan çocuklar için de
08:53
residentialyerleşim carebakım for those fewaz childrençocuklar with extremelyson derece complexkarmaşık needsihtiyaçlar.
164
517906
4649
daha kaliteli hizmet sağlayan kurumlar oluşturabiliriz.
08:58
AcrossArasında EuropeEurope, a movementhareket is growingbüyüyen to shiftvardiya the focusodak
165
522555
4537
Avrupa çapında bir hareket giderek zemin bulmakta:
09:02
and transferaktarma the resourceskaynaklar from largegeniş institutionskurumlar
166
527092
2836
Artık çocukları kalitesiz hizmet sunan
09:05
that providesağlamak poorfakir qualitykalite carebakım to community-basedhalk-esaslı servicesHizmetler
167
529928
3960
büyük kurumlarda tutmaktansa, çocukların kendilerini
09:09
that protectkorumak childrençocuklar from harmzarar and allowizin vermek them to developgeliştirmek
168
533888
2725
koruyabilecekleri, toplumun desteklediği ve
09:12
to theironların fulltam potentialpotansiyel. When I first startedbaşladı to work in RomaniaRomanya
169
536613
3827
potansiyellerini daha iyi gerçekleştirmelerini sağlayan sisteme yöneliş var.
09:16
nearlyneredeyse 20 yearsyıl agoönce, there were 200,000 childrençocuklar livingyaşam
170
540440
3776
20 yıl önce Romanya'da çalışmalarıma ilk başladığımda
09:20
in institutionskurumlar, and more enteringgirme everyher day.
171
544216
3561
200.000 çocuk kurum bünyesinde bakılıyordu ve her gün yenileri ekleniyordu.
09:23
Now, there are lessaz than 10,000, and
172
547777
2311
Şimdiyse bu rakam 10.000'den az. Aile yanında bakım hizmetleri ise
09:25
familyaile supportdestek servicesHizmetler are providedsağlanan acrosskarşısında the countryülke.
173
550088
3448
ülke çapında her noktada yaygınlaşmış durumda.
09:29
In MoldovaMoldova, despiterağmen extremeaşırı povertyyoksulluk and the terriblekorkunç effectsetkileri
174
553536
3786
Moldova'da örneğin, küresel finans krizinin olumsuz etkileri
09:33
of the globalglobal financialmali crisiskriz, the numberssayılar of childrençocuklar
175
557322
2992
ve inanılmaz yoksulluğa rağmen, kurumlardaki çocukların
09:36
in institutionskurumlar has reducedindirimli by more than 50 percentyüzde
176
560314
2784
sayısı son beş yılda yarı yarıya azaldı.
09:38
in the last fivebeş yearsyıl, and the resourceskaynaklar are beingolmak
177
563098
3216
Kurumlar için ayrılan kaynaklar ise, aile destek hizmetlerine ve
09:42
redistributedyeniden dağıtılabilir to familyaile supportdestek servicesHizmetler and inclusivedahil schoolsokullar.
178
566314
4653
özel alt gruplar için oluşturulan okullara yönlendirildi.
09:46
ManyBirçok countriesülkeler have developedgelişmiş nationalUlusal actionaksiyon plansplanları for changedeğişiklik.
179
570967
3230
Artık birçok ülke Ulusal Eylem planları oluşturarak bu yönde değişim için çalışıyor.
09:50
The EuropeanAvrupa CommissionKomisyon and other majormajör donorsBağış
180
574197
2521
Avrupa Komisyonu ve büyük fon sağlayıcı diğer kuruluşlar
09:52
are findingbulgu waysyolları to divertaktarma moneypara from institutionskurumlar
181
576718
3480
kurumlara yönlendirdiğimiz parayı çocuklarının bakımını üstlenmek isteyen ailelere
09:56
towardskarşı familyaile supportdestek, empoweringgüçlendirici communitiestopluluklar
182
580198
2996
nasıl yönlendirebilirizi araştırıyor
09:59
to look after theironların ownkendi childrençocuklar.
183
583194
2729
ve yeni yollar buluyor.
10:01
But there is still much to be donetamam to endson the systematicsistematik
184
585923
2803
Bununla birlikte, çocukların bu kurumlarda kalmasını önlemeye
10:04
institutionalizationKurumsallaşma of childrençocuklar.
185
588726
2368
yönelik yapılması gereken oldukça fazla şey var.
10:06
Awareness-raisingBilinçlendirme is requiredgereklidir at everyher levelseviye of societytoplum.
186
591094
3069
Toplumun her kesiminde farkındalık artırıcı çalışma yapılmalı.
10:10
People need to know the harmzarar that institutionskurumlar causesebeb olmak to childrençocuklar,
187
594163
3524
İnsanlar bu kurumların bu çocuklara nasıl zarar verdiğini görmeli ve
10:13
and the better alternativesalternatifleri that existvar olmak.
188
597687
2960
daha iyi alternatiflerin olduğunu bilmeli.
10:16
If we know people who are planningplanlama to supportdestek orphanagesYetiştirme Yurdu,
189
600647
2964
Eğer hala yetimhaneleri desteklemeyi düşünen insanlar olduğunu görüyor ve biliyorsak,
10:19
we should convinceikna etmek them to supportdestek familyaile servicesHizmetler insteadyerine.
190
603611
4042
tüm gücümüzle onları aile destek hizmetlerini desteklemeleri için iknaya çalışmalıyız.
10:23
TogetherBirlikte, this is the one formform of childçocuk abusetaciz
191
607653
3262
Hep birlikte inşa ettiğimiz çocuk istismarının yolunu
10:26
that we could eradicatekökünü kurutmak in our lifetimeömür.
192
610915
2864
ancak bu şekilde bitirebiliriz.
10:29
Thank you. (ApplauseAlkış)
193
613779
2592
Teşekkürler. (Alkış)
10:32
(ApplauseAlkış)
194
616371
4000
(Alkış)
Translated by Abdullah OSKAY
Reviewed by Ahmet KURNAZ

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Georgette Mulheir - CEO, Lumos
Georgette Mulheir is a pioneer for the movement to end child abuse in the form of orphanages.

Why you should listen

We know that the early years of a person's life are critical for social and cognitive development, and that the adults present during that time have a strong influence on this growth -- so why is it so common for society to separate child and parent? Why are 1 million children across Europe and Central Asia living in large orphanages, which are harmful to their health and psyches? Georgette Mulheir wants to put an end to this practice. She works tirelessly as the CEO of Lumos, an NGO founded by JK Rowling dedicated to ending worldwide systematic institutionalization. For the past 20 years Mulheir has worked primarily in Central and Eastern Europe to shift resources away from orphanages and toward alternate family services, such as foster care and day support. Since she started working in Romania in 1993, the landscape there has improved dramatically -- from 200,000 children in orphanages to 20,000.

More profile about the speaker
Georgette Mulheir | Speaker | TED.com