ABOUT THE SPEAKER
Ron McCallum - Labor lawyer and activist
Blind almost since birth, Ron McCallum is one of Australia's most respected legal scholars, and an activist on behalf of disabled people around the globe.

Why you should listen

Ron McCallum AO is one of Australia's most respected industrial and discrimination lawyers and a prominent human rights advocate. With a long career as a legal academic and teacher, in 1993 he became the first totally blind person appointed to a full professorship at any Australian university when he became Professor in Industrial Law at the University of Sydney. He served as Dean of the University of Sydney Law School for five years and is now an emeritus professor. McCallum is a leading light in the disabled community, working for equality among all Australians. He is also chair of the United Nations Committee on the Rights of Persons with Disabilities.

Read TEDxSydney's Q&A with Ron McCallum >>

More profile about the speaker
Ron McCallum | Speaker | TED.com
TEDxSydney

Ron McCallum: How technology allowed me to read

Ron McCallum: Teknoloji okumama nasıl imkan verdi

Filmed:
719,205 views

Ron McCallum, 1948’de doğduktan aylar sonra görme engelli oldu. Bu büyüleyici, dokunaklı konuşmasında nasıl okuyabildiğini gösteriyor ve bunu mümkün kılan akıllı araçların ve uyarlamalı bilgisayar teknolojilerinin ilerleyişini kutluyor. Onların ve cömert gönüllülerin yardımıyla bir avukat, bir akademisyen ve bilhassa doymak bilmez bir okuyucu oldu. Görme engelli okuma devrimine hoş geldiniz. (TEDxSydney’de filme alınmıştır.)
- Labor lawyer and activist
Blind almost since birth, Ron McCallum is one of Australia's most respected legal scholars, and an activist on behalf of disabled people around the globe. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
When I was about threeüç or fourdört yearsyıl oldeski,
0
737
4290
Üç ya da dört yaşımdayken
00:17
I rememberhatırlamak my mumAnnem readingokuma a storyÖykü to me
1
5027
3882
annemin bana ve iki büyük abime
00:20
and my two bigbüyük brothersKardeşler,
2
8909
2715
bir hikaye okuduğunu
00:23
and I rememberhatırlamak puttingkoyarak up my handseller
3
11624
2019
ve kitabın sayfasını hissetmek,
00:25
to feel the pagesayfa of the bookkitap,
4
13643
2003
tartıştıkları resmi hissetmek için
00:27
to feel the pictureresim they were discussingtartışılması.
5
15646
3531
ellerimi kitabın üzerine koyduğumu hatırlıyorum.
00:31
And my mumAnnem said, "DarlingSevgilim,
6
19177
2449
Ve annem dedi ki, "Canım,
00:33
rememberhatırlamak that you can't see
7
21626
2853
göremiyorsun, sayfadaki resmi
00:36
and you can't feel the pictureresim
8
24479
3046
ve sayfadaki yazıyı
00:39
and you can't feel the printbaskı on the pagesayfa."
9
27525
2937
hissedemeyeceğini hatırla."
00:42
And I thought to myselfkendim,
10
30462
1774
Ve kendi kendime düşündüm,
00:44
"But that's what I want to do.
11
32236
1895
"Ama yapmak istediğim şey bu.
00:46
I love storieshikayeleri. I want to readokumak."
12
34131
4161
Hikayeleri seviyorum. Okumak istiyorum."
00:50
Little did I know
13
38292
2262
Bu hayali gerçekleştirecek
00:52
that I would be partBölüm of a technologicalteknolojik revolutiondevrim
14
40554
2519
teknolojik devrimin bir parçası olacağımı
00:55
that would make that dreamrüya come truedoğru.
15
43073
3701
bilmiyordum.
00:58
I was borndoğmuş prematureerken by about 10 weekshaftalar,
16
46774
3417
Yaklaşık 64 yıl önce, görme engelli olmamla sonuçlanan
01:02
whichhangi resultedsonuçlandı in my blindnesskörlük, some 64 yearsyıl agoönce.
17
50191
4645
10 haftalık bir prematüre olarak doğdum.
01:06
The conditionşart is knownbilinen as retrolentalretrolental fibroplasiafibroplasia,
18
54836
2870
Durum retrolental fibroplazi olarak biliniyor,
01:09
and it's now very rarenadir in the developedgelişmiş worldDünya.
19
57706
3885
ve şu an gelişmiş dünyada çok nadirdir.
01:13
Little did I know, lyingyalan söyleme curledkıvrılmış up
20
61591
2909
1948'de prematüre bebek ünitemde
01:16
in my primprim babybebek humidicribhumidicrib in 1948
21
64500
4793
kıvrılmış yatarken
01:21
that I'd been borndoğmuş at the right placeyer
22
69293
2828
doğru yerde
01:24
and the right time,
23
72121
2565
ve doğru zamanda doğduğumu,
01:26
that I was in a countryülke where I could participatekatılmak
24
74686
3884
teknolojik devrime katılabileceğim
01:30
in the technologicalteknolojik revolutiondevrim.
25
78570
2933
ülkede olduğumu bilmiyordum.
01:33
There are 37 millionmilyon totallybütünüyle blindkör people on our planetgezegen,
26
81503
5441
Gezegenimizde tamamen görme engelli olan 37 milyon insan var,
01:38
but those of us who'veettik kim sharedpaylaşılan in the technologicalteknolojik changesdeğişiklikler
27
86944
3224
fakat teknolojik değişikliklerde payı olanlarımızın çoğu
01:42
mainlyağırlıklı olarak come from NorthKuzey AmericaAmerika, EuropeEurope,
28
90168
3004
Kuzey Amerika'dan, Avrupa'dan,
01:45
JapanJaponya and other developedgelişmiş partsparçalar of the worldDünya.
29
93172
4425
Japonya'dan ve dünyanın diğer gelişmiş bölgelerinden geliyor.
01:49
ComputersBilgisayarlar have changeddeğişmiş the liveshayatları of us all in this roomoda
30
97597
3173
Bilgisayarlar burada bulunanlarımızın ve
01:52
and around the worldDünya,
31
100770
903
tüm dünyanın yaşamını değiştirdi,
01:53
but I think they'veonlar ettik changeddeğişmiş the liveshayatları
32
101673
1667
ama bence biz görme engelli insanların yaşamını
01:55
of we blindkör people more than any other groupgrup.
33
103340
3543
herhangi bir diğer gruptan daha fazla değiştirdi.
01:58
And so I want to tell you about the interactionetkileşim
34
106883
3278
Bu nedenle, bugün olduğum kişi olmak için
02:02
betweenarasında computer-basedbilgisayar tabanlı adaptiveadaptif technologyteknoloji
35
110161
3052
yıllar boyunca bana yardım eden
02:05
and the manyçok volunteersgönüllüler who helpedyardım etti me over the yearsyıl
36
113213
4662
birçok gönüllü ile bilgisayar tabanlı yardımcı teknoloji arasındaki
02:09
to becomeolmak the personkişi I am todaybugün.
37
117875
3401
etkileşimi size anlatmak istiyorum.
02:13
It's an interactionetkileşim betweenarasında volunteersgönüllüler,
38
121276
2634
Bu gönüllüler, tutkulu mucitler ve teknoloji
02:15
passionatetutkulu inventorsBuluş and technologyteknoloji,
39
123910
2921
arasındaki bir etkileşim,
02:18
and it's a storyÖykü that manyçok other blindkör people could tell.
40
126831
2935
ve birçok diğer görme engelli insanın anlatabileceği bir hikaye.
02:21
But let me tell you a bitbit about it todaybugün.
41
129766
4415
Fakat bugün, hakkında biraz anlatmama izin verin.
02:26
When I was fivebeş, I wentgitti to schoolokul and I learnedbilgili brailleBraille.
42
134181
3826
Beş yaşımdayken okula gittim ve braille alfabesini öğrendim.
02:30
It's an ingenioushünerli systemsistem of sixaltı dotsnoktalar
43
138007
2524
Kağıtta delinmiş
02:32
that are puncheddelikli into paperkâğıt,
44
140531
1734
altı noktadan oluşan hünerli bir sistem,
02:34
and I can feel them with my fingersparmaklar.
45
142265
3387
ve onları parmaklarımla hissedebiliyorum.
02:37
In factgerçek, I think they're puttingkoyarak up my gradesınıf sixaltı reportrapor.
46
145652
3176
Doğrusu sanırım karne notumu altıya yükseltiyorlar.
02:40
I don't know where JulianJulian MorrowMorrow got that from.
47
148828
2725
Julian Morrow bunu nereden bulmuş, bilmiyorum.
02:43
(LaughterKahkaha)
48
151553
1556
(Kahkahalar)
02:45
I was prettygüzel good in readingokuma,
49
153109
1821
Okumada çok iyidim,
02:46
but religiondin and musicalmüzikal appreciationtakdir neededgerekli more work.
50
154930
4960
fakat din ve müzikal anlama daha çok çalışma gerektirdi.
02:51
(LaughterKahkaha)
51
159890
1476
(Kahkahalar)
02:53
When you leaveayrılmak the operaopera houseev,
52
161366
2087
Opera binasından ayrıldığınızda
02:55
you'llEğer olacak find there's brailleBraille signageTabela in the liftsasansörler.
53
163453
3409
asansörlerde braielle işaretlerinin olduğunu göreceksiniz.
02:58
Look for it. Have you noticedfark it?
54
166862
3717
Onları bulmaya çalışın. Farkettiniz mi?
03:02
I do. I look for it all the time.
55
170579
2730
Ben yapıyorum. Sürekli onları bulmaya çalışıyorum.
03:05
(LaughterKahkaha)
56
173309
2086
(Kahkahalar)
03:07
When I was at schoolokul,
57
175395
2339
Ben okuldayken
03:09
the bookskitaplar were transcribedtranskripsiyonu by transcriberstranscribers,
58
177734
3292
kitaplar uyarlamacılar tarafından uyarlandı,
03:13
voluntarygönüllü people who puncheddelikli one dotnokta at a time
59
181026
2833
gönüllü insanlar okuyacak kitaplarım olması için
03:15
so I'd have volumeshacimleri to readokumak,
60
183859
1668
delgi ile noktalar bastılar.
03:17
and that had been going on, mainlyağırlıklı olarak by womenkadınlar,
61
185527
2459
19. yüzyılın sonlarından beri -çoğu bayanlar tarafından-
03:19
sincedan beri the lategeç 19thinci centuryyüzyıl in this countryülke,
62
187986
2673
bu ülkede böyle devam etmişti
03:22
but it was the only way I could readokumak.
63
190659
2484
fakat okuyabilmemin tek yolu buydu.
03:25
When I was in highyüksek schoolokul,
64
193143
2394
Lisede okurken
03:27
I got my first PhilipsPhilips reel-to-reelbul tapebant recorderses kayıt cihazı,
65
195537
3806
ilk Philips makaralı teyp kaydedicime sahip olmuştum,
03:31
and tapebant recorderskayıt cihazları becameoldu my sortçeşit of pre-computerön-bilgisayar
66
199343
3389
ve teyp kaydediciler bilgisayar öncesi
03:34
mediumorta of learningöğrenme.
67
202732
2180
öğrenme aracım oldu.
03:36
I could have familyaile and friendsarkadaşlar readokumak me materialmalzeme,
68
204912
3139
Materyali aileme ve arkadaşlarıma okutturabilir,
03:40
and I could then readokumak it back
69
208051
2393
ve sonra onu ihtiyacım oldukça
03:42
as manyçok timeszamanlar as I neededgerekli.
70
210444
2556
defalarca okuyabilirdim.
03:45
And it broughtgetirdi me into contacttemas
71
213000
1520
Bu benim gönüllüler ve yardımcılar
03:46
with volunteersgönüllüler and helpersyardımcıları.
72
214520
2010
ile temasa geçmeme neden oldu.
03:48
For exampleörnek, when I studiedokudu at graduatemezun olmak schoolokul
73
216530
4492
Örneğin, Kanada'da Queen's Üniversitesi'nde
03:53
at Queen'sKraliçe'nin UniversityÜniversitesi in CanadaKanada,
74
221022
2237
yüksek lisans okurken
03:55
the prisonersmahkumlar at the CollinsCollins BayBay jailhapis agreedkabul to help me.
75
223259
4083
Collins Bay hapishanesindeki hükümlüler bana yardım etmeyi kabul etti.
03:59
I gaveverdi them a tapebant recorderses kayıt cihazı, and they readokumak into it.
76
227342
2805
Onlara bir teyp kaydedici verdim ve ona okuyup kaydettiler.
04:02
As one of them said to me,
77
230147
1286
Aralarından biri
04:03
"RonRon, we ain'tdeğil going anywhereherhangi bir yer at the momentan."
78
231433
2759
"Ron, şu an hiçbir yere gittiğimiz yok" demişti.
04:06
(LaughterKahkaha)
79
234192
2461
(Kahkahalar)
04:08
But think of it. These menerkekler,
80
236653
2305
Fakat bir düşünün;
04:10
who hadn'tolmasaydı had the educationaleğitici opportunitiesfırsatlar I'd had,
81
238958
3947
benim sahip olduğum eğitim fırsatlarına sahip olmamış bu adamlar,
04:14
helpedyardım etti me gainkazanç post-graduatelisansüstü qualificationsnitelikler in lawhukuk
82
242905
4276
ithaf ettikleri yardımlarıyla, hukukta yüksek lisans öğrencisi
04:19
by theironların dedicatedadanmış help.
83
247181
3419
vasıfları elde etmemi sağladılar.
04:22
Well, I wentgitti back and becameoldu an academicakademik
84
250600
2361
Sonra geri döndüm ve Melbourne'nin Monash Üniversitesi'nde
04:24
at Melbourne'sMelbourne MonashMonash UniversityÜniversitesi,
85
252961
2642
akademisyen oldum,
04:27
and for those 25 yearsyıl,
86
255603
3510
ve bu 25 yıl içinde
04:31
tapebant recorderskayıt cihazları were everything to me.
87
259113
2813
teyp kaydedicileri benim herşeyimdi.
04:33
In factgerçek, in my officeofis in 1990,
88
261926
2451
Doğrusu 1990 yılında ofisimde
04:36
I had 18 milesmil of tapebant.
89
264377
4527
18 mil teyp bandım vardı.
04:40
StudentsÖğrenciler, familyaile and friendsarkadaşlar all readokumak me materialmalzeme.
90
268904
6905
Öğrenciler, ailem ve arkadaşlar; hepsi bana materyalleri okudu.
04:47
MrsBayan. LoisLois DoeryDoery,
91
275809
1537
Bayan Lois Doery,
04:49
whomkime I latersonra camegeldi to call my surrogatevekil mumAnnem,
92
277346
2978
daha sonra ziyarete geldiğim vekil annem,
04:52
readokumak me manyçok thousandsbinlerce of hourssaatler ontoüstüne tapebant.
93
280324
3652
benim için teybe binlerce saat okudu.
04:55
One of the reasonsnedenleri I agreedkabul to give this talk todaybugün
94
283976
2464
Bu konuşmayı kararlaştırmamın sebeplerinden biri
04:58
was that I was hopingumut that LoisLois would be here
95
286440
2489
sizi onunla tanıştırabilmek ve herkesin önünde teşekkür edebileyim diye
05:00
so I could introducetakdim etmek you to her and publiclyGenel olarak thank her.
96
288929
4037
Lois'in burada olacağını umut ediyor olmamdı.
05:04
But sadlyNe yazık ki, her healthsağlık hasn'tdeğil sahiptir permittedizin verilen her to come todaybugün.
97
292966
3749
Fakat ne yazık ki sağlığı bugün buraya gelmesine izin vermedi.
05:08
But I thank you here, LoisLois, from this platformplatform.
98
296715
4588
Ama sana burada, bu platformdan teşekkür ediyorum, Lois.
05:13
(ApplauseAlkış)
99
301303
6988
(Alkış)
05:25
I saw my first AppleElma computerbilgisayar in 1984,
100
313776
6859
İlk Apple bilgisayarımı 1984'de gördüm
05:32
and I thought to myselfkendim,
101
320635
1525
ve kendi kendime dedim ki,
05:34
"This thing'sşey got a glassbardak screenekran, not much use to me."
102
322160
4968
"Bu şey bir cam ekrana sahip, bana çok yararı yok."
05:39
How very wrongyanlış I was.
103
327128
4054
Ne kadar haksızmışım.
05:43
In 1987, in the monthay our eldesten büyükleri sonoğul GerardGerard was borndoğmuş,
104
331182
4533
1987 yılında, en büyük oğlumuz Gerard'ın doğduğu ayda
05:47
I got my first blindkör computerbilgisayar,
105
335715
2454
ilk görme engelli bilgisayarıma sahip oldum
05:50
and it's actuallyaslında here.
106
338169
3214
ve o burada.
05:53
See it up there?
107
341383
1935
Bakın gördünüz mü?
05:55
And you see it has no, what do you call it, no screenekran.
108
343318
4283
Gördünüz mü, onun bir -ne diyorsunuz ona- ekranı yok.
05:59
(LaughterKahkaha)
109
347601
4318
(Kahkahalar)
06:03
It's a blindkör computerbilgisayar.
110
351919
1994
O bir görme engelli bilgisayarı.
06:05
(LaughterKahkaha)
111
353913
1900
(Kahkahalar)
06:07
It's a KeynoteKeynote GoldAltın 84k,
112
355813
2605
O bir Keynote Gold 84k,
06:10
and the 84k standsstandları for it had 84 kilobyteskilobayt of memorybellek.
113
358418
4176
ve 84k onun 84 kilobayt hafızaya sahip olduğu anlamına geliyor.
06:14
(LaughterKahkaha)
114
362594
2901
(Kahkahalar)
06:17
Don't laughgülmek, it costmaliyet me 4,000 dollarsdolar at the time. (LaughterKahkaha)
115
365495
4938
Gülmeyin, zamanında bana 4000 dolara mal olmuştu. (Kahkahalar)
06:22
I think there's more memorybellek in my watch.
116
370433
4694
Sanırım saatimde daha fazla hafıza var.
06:27
It was inventedicat edildi by RussellRussell SmithSmith, a passionatetutkulu inventormucit
117
375127
3020
Yeni Zelanda'da, görme engellilere yardım etmeye çalışan
06:30
in NewYeni ZealandZelanda who was tryingçalışıyor to help blindkör people.
118
378147
2798
tutkulu bir mucit olan Russell Smith tarafından icat edildi.
06:32
SadlyNe yazık ki, he diedvefat etti in a lightışık planeuçak crashkaza in 2005,
119
380945
3802
Ne yazık ki 2005 yılında hafif uçak kazasında öldü
06:36
but his memorybellek liveshayatları on in my heartkalp.
120
384747
2858
fakat hatırası kalbimde yaşamaya devam ediyor.
06:39
It meantdemek, for the first time,
121
387605
2252
Bu ilk defa
06:41
I could readokumak back what I had typedyazılan into it.
122
389857
3331
yazdığım bir şeyi tekrar okuyabildiğim anlamına geliyordu.
06:45
It had a speechkonuşma synthesizersynthesizer.
123
393188
1957
Bilgisayar bir konuşma sentezleyiciye sahipti.
06:47
I'd writtenyazılı my first coauthoredcoauthored laboremek lawhukuk bookkitap
124
395145
2260
1979'da ilk ortak yazarlı iş gücü hukuku kitabımı
06:49
on a typewriterdaktilo in 1979 purelyyalnızca from memorybellek.
125
397405
4826
daktiloda tamamen aklımdan yazmıştım.
06:54
This now allowedizin me to readokumak back what I'd writtenyazılı
126
402231
4311
Bu bana yazdığımı tekrar okumamı sağladı
06:58
and to entergirmek the computerbilgisayar worldDünya,
127
406542
1678
ve 84k'lık hafızasına rağmen
07:00
even with its 84k of memorybellek.
128
408220
3400
bilgisayar dünyasına girmeme imkan sağladı.
07:03
In 1974, the great RayRay KurzweilKurzweil, the AmericanAmerikan inventormucit,
129
411620
5388
1974 yılında, Amerikalı ünlü mucit Ray Kurzweil,
07:09
workedişlenmiş on buildingbina a machinemakine that would scantaramak bookskitaplar
130
417008
2750
kitapları tarayıp, onları sentetik konuşma şekilde
07:11
and readokumak them out in syntheticsentetik speechkonuşma.
131
419758
2531
okuyacak bir makine üzerine çalıştı.
07:14
OpticalOptik characterkarakter recognitiontanıma unitsbirimler then
132
422289
2547
O zamanki optik karakter tanıma üniteleri
07:16
only operatedameliyat usuallygenellikle on one fontyazı tipi,
133
424836
2740
sadece bir font ile çalışıyordu
07:19
but by usingkullanma charge-coupledşarj birleştiğinde devicecihaz flatbedKafesli döşeme scannerstarayıcılar
134
427576
4344
fakat o, CCD masaüstü tarayıcılar
07:23
and speechkonuşma synthesizerssynthesizer'lar,
135
431920
1506
ve konuşma sentezleyicilerle
07:25
he developedgelişmiş a machinemakine that could readokumak any fontyazı tipi.
136
433426
4406
herhangi bir fontu okuyabilen bir makine geliştirdi.
07:29
And his machinemakine, whichhangi was as bigbüyük as a washingyıkama machinemakine,
137
437832
3131
Bir çamaşır makinesi kadar büyük olan geliştirdiği bu makine
07:32
was launchedbaşlattı on the 13thinci of JanuaryOcak, 1976.
138
440963
3974
13 Ocak 1976'da piyasaya sürüldü.
07:36
I saw my first commerciallyticari availablemevcut KurzweilKurzweil
139
444937
3083
Piyada satılan ilk Kurzweil'ime ilk olarak
07:40
in MarchMart 1989, and it blewpatladı me away,
140
448020
3307
Mart 1989'da kavuştum ve beni heyecandan uçurdu
07:43
and in SeptemberEylül 1989,
141
451327
2790
ve Eylül 1989'da
07:46
the monthay that my associateilişkilendirme professorshipprofesörlük
142
454117
3193
-Monash Üniversitesi'nde doçentliğimin
07:49
at MonashMonash UniversityÜniversitesi was announcedaçıkladı,
143
457310
1972
ilan edildiği ay- hukuk fakültesinde bir tane vardı,
07:51
the lawhukuk schoolokul got one, and I could use it.
144
459282
3858
ve onu kullanabildim.
07:55
For the first time, I could readokumak what I wanted to readokumak
145
463140
4033
İlk defa bir kitabı tarayıcının üzerine koyarak
07:59
by puttingkoyarak a bookkitap on the scannertarayıcı.
146
467173
1408
okumak istediğimi şey okuyabiliyordum.
08:00
I didn't have to be niceGüzel to people!
147
468581
2716
Artık insanlara karşı hoş davranmak zorunda değildim!
08:03
(LaughterKahkaha)
148
471297
2643
(Kahkahalar)
08:05
I no longeruzun would be censoredsansür.
149
473940
2149
Artık sansürlenmeyecektim.
08:08
For exampleörnek, I was too shyutangaç then,
150
476089
3041
Örneğin; O zamanlar çok utangaçtım,
08:11
and I'm actuallyaslında too shyutangaç now, to asksormak anybodykimse
151
479130
2472
ve aslında şu an da birine bana
08:13
to readokumak me out loudyüksek sesle sexuallycinsel explicitaçık materialmalzeme.
152
481602
2813
cinsel içerikli bir şeyi sesli okumasını istemek için çok utangaçım.
08:16
(LaughterKahkaha)
153
484415
3972
(Kahkahalar)
08:20
But, you know, I could poppop a bookkitap on in the middleorta of the night, and --
154
488387
3488
Oysa, eee, artık gece yarısı istediğim kitabı kaydedebiliyordum ve...
08:23
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
155
491875
5723
(Kahkahalar) (Alkış)
08:33
Now, the KurzweilKurzweil readerokuyucu is simplybasitçe
156
501528
3184
Şu an Kurzweil okuyucu
08:36
a programprogram on my laptopdizüstü.
157
504712
2284
dizüstü bilgisayarımda sadece bir program.
08:38
That's what it's shrunkFunda to.
158
506996
1344
O kadar küçültüldü.
08:40
And now I can scantaramak the latestson novelyeni
159
508340
2090
Artık en yeni romanı tarayabiliyor
08:42
and not wait to get it into talkingkonuşma bookkitap librarieskütüphaneler.
160
510430
2205
ve onun sesli kitap kütüphanelerine girmesini beklemiyorum.
08:44
I can keep up with my friendsarkadaşlar.
161
512635
3261
Arkadaşlarıma yetişebiliyorum.
08:47
There are manyçok people who have helpedyardım etti me in my life,
162
515896
3240
Hayatımda bana yardım eden birçok insan var
08:51
and manyçok that I haven'tyok metmet.
163
519136
2631
ve birçoğuyla tanışmadım.
08:53
One is anotherbir diğeri AmericanAmerikan inventormucit TedTed HenterHenter.
164
521767
3649
Biri başka bir Amerikalı mucit Ted Henter.
08:57
TedTed was a motorcyclemotosiklet racerRacer,
165
525416
2372
Ted bir motorsiklet yarışçısıydı,
08:59
but in 1978 he had a cararaba accidentkaza and lostkayıp his sightgörme,
166
527788
4232
fakat 1978 bir araba kazası geçirdi ve görme yeteneğini kaybetti.
09:04
whichhangi is devastatingyıkıcı if you're tryingçalışıyor to ridebinmek motorbikesMotosiklet.
167
532020
3559
Motorsiklete binmeye çalışıyorsanız yıkıcı bir durum.
09:07
He then turneddönük to beingolmak a waterskierwaterskier
168
535579
2796
Daha sonra su kayakçısı olmaya başladı
09:10
and was a championşampiyon disabledengelli waterskierwaterskier.
169
538375
3512
ve bir şampiyon engelli su kayakçısı oldu.
09:13
But in 1989, he teamedtakım up with BillBill JoyceJoyce
170
541887
3247
Fakat 1989'da bilgisayar ekranındaki
09:17
to developgeliştirmek a programprogram that would readokumak out
171
545134
4135
-internetteki veya o an ekrandaki- şeyi
09:21
what was on the computerbilgisayar screenekran
172
549269
1751
okuyacak bir program geliştirmek için
09:23
from the NetNET or from what was on the computerbilgisayar.
173
551020
2004
Bill Joyce ile birlikte bir ekip kurdu.
09:25
It's calleddenilen JAWSJAWS, Jobİş AccessErişim With SpeechKonuşma,
174
553024
3507
JAWS olarak adlandırıldı, Job Access With Speech,
09:28
and it soundssesleri like this.
175
556531
2004
ve şöyle ses çıkarıyor.
09:30
(JAWSJAWS speakingkonuşuyorum)
176
558535
3885
(JAWS konuşuyor)
09:41
RonRon McCallumMcCallum: Isn't that slowyavaş?
177
569985
1763
Ron McCallum: Yavaş değil mi?
09:43
(LaughterKahkaha)
178
571748
970
(Kahkahalar)
09:44
You see, if I readokumak like that, I'd falldüşmek asleepuykuda.
179
572718
2268
İşte böyle okusaydım uykuya dalardım.
09:46
I slowedyavaşladı it down for you.
180
574986
1209
Sizin için yavaşlattım.
09:48
I'm going to asksormak that we playoyun it at the speedhız I readokumak it.
181
576195
3272
Aynı şeyi okuduğum hızda oynatmayı rica edeceğim.
09:51
Can we playoyun that one?
182
579467
2515
Onu oynatabilir miyiz?
09:53
(JAWSJAWS speakingkonuşuyorum)
183
581982
4755
(JAWS speaking)
10:07
(LaughterKahkaha)
184
595809
2023
(Kahkahalar)
10:09
RMRM: You know, when you're markingişaretleme studentÖğrenci essaysdenemeler,
185
597832
1821
RM: Bilirsiniz, öğrenci kompozisyonlarına not verirken
10:11
you want to get throughvasitasiyla them fairlyoldukça quicklyhızlı bir şekilde.
186
599653
1917
onları oldukça hızlı bitirmek istersiniz.
10:13
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
187
601570
7078
(Kahkahalar) (Alkış)
10:23
This technologyteknoloji that fascinatedbüyülenmiş me in 1987
188
611139
3583
1987'de beni büyüleyen bu teknoloji
10:26
is now on my iPhoneiPhone and on yoursseninki as well.
189
614722
3721
artık iPhone'umda ve sizin de.
10:30
But, you know, I find readingokuma with machinesmakineler
190
618443
3534
Ama bilirsiniz, makinelerle okumayı
10:33
a very lonelyyalnız processsüreç.
191
621977
2413
çok yalnız bir yöntem bir olarak buluyorum.
10:36
I grewbüyüdü up with familyaile, friendsarkadaşlar, readingokuma to me,
192
624390
4939
Ben bana okuyan ailemle, arkadaşlarımla büyüdüm
10:41
and I lovedsevilen the warmthSıcaklık and the breathnefes
193
629329
2919
ve insanların samimiyetini, nefesini,
10:44
and the closenessyakınlık of people readingokuma.
194
632248
2354
ve onların yakınlığını sevdim.
10:46
Do you love beingolmak readokumak to?
195
634602
2273
Okuyan olmayı sever misiniz?
10:48
And one of my mostçoğu enduringkalıcı memorieshatıralar
196
636875
2800
Ve en uzun süren hatıralarım 1999'da
10:51
is in 1999, MaryMary readingokuma to me and the childrençocuklar
197
639675
5449
Manly Sahili yakınında Mary'nin bana ve çocuklara
10:57
down nearyakın ManlyErkeksi BeachBeach
198
645124
2396
Harry Potter ve Felsefe Taşı'nı
10:59
"HarryHarry PotterPotter and the Philosopher'sFelsefe StoneTaş."
199
647520
3405
okumasıdır.
11:02
Isn't that a great bookkitap?
200
650925
2303
Sizce de mükemmel bir kitap değil mi?
11:05
I still love beingolmak closekapat to someonebirisi readingokuma to me.
201
653228
2832
Bana okuyan birine yakın olmayı hala seviyorum.
11:08
But I wouldn'tolmaz give up the technologyteknoloji,
202
656060
1761
Fakat teknolojiden vazgeçemezdim
11:09
because it's allowedizin me to leadöncülük etmek a great life.
203
657821
5290
çünkü harika bir hayat sürmeme izin verdi.
11:15
Of coursekurs, talkingkonuşma bookskitaplar for the blindkör
204
663111
2687
Elbette sesli kitaplar
11:17
predatedpredated all this technologyteknoloji.
205
665798
1612
tüm bu teknolojilerden önce geldi.
11:19
After all, the long-playinguzun recordkayıt was developedgelişmiş
206
667410
3479
Nihayet 1930'ların başlarında
11:22
in the earlyerken 1930s,
207
670889
1389
uzunçalar geliştirildi
11:24
and now we put talkingkonuşma bookskitaplar on CDsCD
208
672278
2689
ve şimdi DAISY olarak bilinen dijital erişim sistemini
11:26
usingkullanma the digitaldijital accesserişim systemsistem knownbilinen as DAISYPAPATYA.
209
674967
5563
kullanarak sesli kitapları CD'lere yüklüyoruz.
11:32
But when I'm readingokuma with syntheticsentetik voicessesleri,
210
680530
3182
Ama ne zaman sentetik seslerle okusam
11:35
I love to come home and readokumak a racyaçık saçık novelyeni
211
683712
2950
eve gelip gerçek sesle renkli bir roman okumayı
11:38
with a realgerçek voiceses.
212
686662
3950
seviyorum.
11:42
Now there are still barriersengeller
213
690612
2072
Şu an hala biz engelli insanların
11:44
in frontön of we people with disabilitiesEngelli.
214
692684
1993
önünde bariyerler var.
11:46
ManyBirçok websitesweb siteleri we can't readokumak usingkullanma JAWSJAWS
215
694677
2918
Birçok web sitesini JAWS'ı veya
11:49
and the other technologiesteknolojiler.
216
697595
1287
diğer teknolojileri kullanarak okuyamıyoruz.
11:50
WebsitesWeb siteleri are oftensık sık very visualgörsel,
217
698882
2204
Web siteleri çoğu kez çok görsel
11:53
and there are all these sortssıralar of graphsgrafikleri
218
701086
1447
ve tüm bu tür grafikler etiketli değil,
11:54
that aren'tdeğil labeledetiketli and buttonsdüğmeleri that aren'tdeğil labeledetiketli,
219
702533
2951
butonlar etiketli değil.
11:57
and that's why the WorldDünya WideGeniş WebWeb ConsortiumKonsorsiyum 3,
220
705484
3797
W3C olarak bilinen Dünya Çapında Ağ Birliği 3,
12:01
knownbilinen as W3C, has developedgelişmiş worldwideDünya çapında standardsstandartlar
221
709281
5563
internet için worldwide standartlarını
12:06
for the InternetInternet.
222
714844
1414
bu yüzden geliştirdi.
12:08
And we want all InternetInternet userskullanıcılar or InternetInternet siteyer ownerssahipleri
223
716258
5430
Ve tüm internet kullanıcılarından ve internet sitesi sahiplerinden
12:13
to make theironların sitesSiteler compatibleuyumlu so that
224
721688
2222
biz görme gücü olmayan insanların eşit imkanlara
12:15
we personskişiler withoutolmadan visionvizyon can have a levelseviye playingoynama fieldalan.
225
723910
4676
sahip olabilmesi için sitelerini uyumlu hale getirmelerini istiyoruz.
12:20
There are other barriersengeller broughtgetirdi about by our lawsyasalar.
226
728586
4055
Kanunlarla birlikte gelmiş olan başka bariyerler var.
12:24
For exampleörnek, AustraliaAvustralya,
227
732641
2549
Örneğin; Avusturalya
12:27
like about one thirdüçüncü of the world'sDünyanın en countriesülkeler,
228
735190
2492
-dünya ülkelerinin yaklaşık üçte birindeki gibi-
12:29
has copyrighttelif hakkı exceptionsözel durumlar whichhangi allowizin vermek bookskitaplar to be brailledbrailled
229
737682
4544
biz görme engelli insanların okumasını ve kitapların braille'ye
12:34
or readokumak for we blindkör personskişiler.
230
742226
2172
dönüştürülmesine imkan veren telif hakkı istisnalarına sahip.
12:36
But those bookskitaplar can't travelseyahat acrosskarşısında borderssınırlar.
231
744398
3220
Fakat bu kitaplar hudutları geçemiyor.
12:39
For exampleörnek, in Spainİspanya, there are a 100,000
232
747618
2782
Örneğin; İspanya'da ulaşılabilir
12:42
accessibleulaşılabilir bookskitaplar in Spanishİspanyolca.
233
750400
2026
100,000 kitap var.
12:44
In ArgentinaArjantin, there are 50,000.
234
752426
2378
Arjantin'de 50,000 kitap var.
12:46
In no other LatinLatin AmericanAmerikan countryülke
235
754804
1779
Diğer Latin Amerika ülkesi olmayan
12:48
are there more than a coupleçift of thousandbin.
236
756583
2077
ülkelerde biraç binden fazla kitap var.
12:50
But it's not legalyasal to transporttaşıma the bookskitaplar
237
758660
2105
Fakat kitapları İspanya'dan Latin Amerika'ya
12:52
from Spainİspanya to LatinLatin AmericaAmerika.
238
760765
2825
taşımak yasal değil.
12:55
There are hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of accessibleulaşılabilir bookskitaplar
239
763590
2757
Amerika'da, Britanya'da, Kanada'da, Avustralya'da vb.
12:58
in the UnitedAmerika StatesBirleşik, Britainİngiltere, CanadaKanada, AustraliaAvustralya, etcvb.,
240
766347
2876
yüzbinlerce ulaşılabilir kitap var.
13:01
but they can't be transportedtaşınan to the 60 countriesülkeler
241
769223
2689
Fakat bunlar dünyamızda İngilizce'nin yerel veya
13:03
in our worldDünya where Englishİngilizce is the first and the secondikinci languagedil.
242
771912
2974
ikinci dil olarak kullanıldığı diğer 60 ülkeye taşınamıyor.
13:06
And rememberhatırlamak I was tellingsöylüyorum you about HarryHarry PotterPotter.
243
774886
3411
Ve size Harry Potter hakkında söylediğimi hatırlayın.
13:10
Well, because we can't transporttaşıma bookskitaplar acrosskarşısında borderssınırlar,
244
778297
3114
Çünkü kitapları sınır ötesine taşıyamıyoruz.
13:13
there had to be separateayrı versionsversiyonları readokumak
245
781411
1924
Britanya, Amerika, Kanada, Avustralya
13:15
in all the differentfarklı English-speakingİngilizce konuşan countriesülkeler:
246
783335
2929
ve Yeni Zelenda gibi İngilizce konuşulan tüm farklı ülkelerde
13:18
Britainİngiltere, UnitedAmerika StatesBirleşik, CanadaKanada, AustraliaAvustralya,
247
786264
3051
ayrı versiyonları okunmak zorunda
13:21
and NewYeni ZealandZelanda all had to have
248
789315
2081
ve hepsi Harry Potter'ın
13:23
separateayrı readingsokumalar of HarryHarry PotterPotter.
249
791396
2743
ayrı kitabına sahip olmak zorunda.
13:26
And that's why, nextSonraki monthay in MoroccoFas,
250
794139
3114
Bu yüzden gelecek ay Fas'ta
13:29
a meetingtoplantı is takingalma placeyer betweenarasında all the countriesülkeler.
251
797253
2499
bu ülkeler arasında bir toplantı olacak.
13:31
It's something that a groupgrup of countriesülkeler
252
799752
1403
Bir grup ülkenin ve Dünya Görme Engelliler Birliği'nin
13:33
and the WorldDünya BlindKör UnionBirliği are advocatingsavunan,
253
801155
2128
sınır ötesi antlaşmasını
13:35
a cross-bordersınır ötesi treatyAntlaşması
254
803283
2318
destekleyen bir toplantı.
13:37
so that if bookskitaplar are availablemevcut underaltında a copyrighttelif hakkı exceptionistisna
255
805601
3138
Eğer kitaplar telif hakkı istisnası altında mevcutsa
13:40
and the other countryülke has a copyrighttelif hakkı exceptionistisna,
256
808739
1969
ve başka bir ülke telif hakkı istinasına sahipse
13:42
we can transporttaşıma those bookskitaplar acrosskarşısında borderssınırlar
257
810708
2398
bu kitapları sınır ötesine taşıyabilir
13:45
and give life to people, particularlyözellikle in developinggelişen countriesülkeler,
258
813106
3216
ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde okuyacak kitabı olmayan
13:48
blindkör people who don't have the bookskitaplar to readokumak.
259
816322
3925
görme engelli insanlara hayat verebiliriz.
13:52
I want that to happenolmak.
260
820247
2112
Bunun olmasını istiyorum.
13:54
(ApplauseAlkış)
261
822359
8239
(Alkış)
14:02
My life has been extraordinarilyolağanüstü blessedmübarek
262
830598
3265
Hayatım evlilikle, çocuklarla
14:05
with marriageevlilik and childrençocuklar
263
833863
2634
ve şüphesiz ilginç bir iş yapmakla
14:08
and certainlykesinlikle interestingilginç work to do,
264
836497
3079
olağanüstü bir biçimde ihsan edildi;
14:11
whetherolup olmadığını it be at the UniversityÜniversitesi of SydneySydney LawHukuk SchoolOkul,
265
839576
2654
Sidney Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde
14:14
where I servedhizmet a termterim as deanDean,
266
842230
1272
bir süre dekan olarak hizmet etmiş olmam
14:15
or now as I sitoturmak on the UnitedAmerika NationsMilletler CommitteeKomitesi
267
843502
3521
veya şu an Cenevre'de Birleşmiş Milletler
14:19
on the RightsHakları of PersonsKişi with DisabilitiesEngelli, in GenevaGeneva.
268
847023
3140
Engelli İnsan Hakları Komitesi'nde görev yapıyor olmam gibi.
14:22
I've indeedaslında been a very fortunateşanslı humaninsan beingolmak.
269
850163
4995
Ben gerçekten çok talihli bir insanoğlu oldum.
14:27
I wondermerak etmek what the futuregelecek will holdambar.
270
855158
3008
Gelecekte ne bekliyor merak ediyorum.
14:30
The technologyteknoloji will advanceilerlemek even furtherayrıca,
271
858166
3691
Teknoloji daha da ilerleyecek,
14:33
but I can still rememberhatırlamak my mumAnnem sayingsöz, 60 yearsyıl agoönce,
272
861857
3668
fakat 60 yıl önce annemin bana
14:37
"RememberHatırlıyorum, darlingsevgilim,
273
865525
1934
"Unutma canım,
14:39
you'llEğer olacak never be ableyapabilmek to readokumak the printbaskı with your fingersparmaklar."
274
867459
4145
kitapları parmaklarınla asla okuyamayacaksın." dediğini hatırlayabiliyorum.
14:43
I'm so gladmemnun that the interactionetkileşim betweenarasında brailleBraille transcriberstranscribers,
275
871604
5177
Braille uyarlamacıları, gönüllü okuyucular
14:48
volunteergönüllü readersokuyucular and passionatetutkulu inventorsBuluş,
276
876781
2897
ve tutkulu mucitlerin benim ve dünyanın her yerindeki
14:51
has allowedizin this dreamrüya of readingokuma to come truedoğru for me
277
879678
3190
görme engelli insanların okuma hayalinin gerçekleşmesine
14:54
and for blindkör people throughoutboyunca the worldDünya.
278
882868
3004
imkan sağladıkları aralarındaki bu etkileşimden çok memnunum.
14:57
I'd like to thank my researcheraraştırmacı HannahHannah MartinMartin,
279
885872
3646
Slayt tıklayıcım Hannah Martin'e
15:01
who is my slidekaymak clickerClicker, who clickstıklama the slidesslaytlar,
280
889518
2970
-slaytlara tıklayan kişi-
15:04
and my wifekadın eş, ProfessorProfesör MaryMary CrockGüveç, who'skim the lightışık of my life,
281
892488
4391
ve beni bir araya getirmek için gelen hayatımın ışığı
15:08
is cominggelecek on to collecttoplamak me.
282
896879
1358
eşim Profesör Mary Crock,
15:10
I want to thank her too.
283
898237
1195
ona da teşekkür etmek istiyorum.
15:11
I think I have to say goodbyeGüle güle now.
284
899432
2000
Sanırım artık veda etmeliyim.
15:13
BlessKorusun you. Thank you very much.
285
901432
1571
Mutluluklar. Çok teşekkür ederim.
15:15
(ApplauseAlkış)
286
903003
1724
(Alkış)
15:16
YayYay! (ApplauseAlkış)
287
904727
9238
Vay! (Alkış)
15:32
Okay. Okay. Okay. Okay. Okay. (ApplauseAlkış)
288
920602
5969
Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. (Alkış)
Translated by Erkan Özmenli
Reviewed by Bora Yüret

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ron McCallum - Labor lawyer and activist
Blind almost since birth, Ron McCallum is one of Australia's most respected legal scholars, and an activist on behalf of disabled people around the globe.

Why you should listen

Ron McCallum AO is one of Australia's most respected industrial and discrimination lawyers and a prominent human rights advocate. With a long career as a legal academic and teacher, in 1993 he became the first totally blind person appointed to a full professorship at any Australian university when he became Professor in Industrial Law at the University of Sydney. He served as Dean of the University of Sydney Law School for five years and is now an emeritus professor. McCallum is a leading light in the disabled community, working for equality among all Australians. He is also chair of the United Nations Committee on the Rights of Persons with Disabilities.

Read TEDxSydney's Q&A with Ron McCallum >>

More profile about the speaker
Ron McCallum | Speaker | TED.com