ABOUT THE SPEAKER
Howard Rheingold - Digital community builder
Writer, artist and designer, theorist and community builder, Howard Rheingold is one of the driving minds behind our net-enabled, open, collaborative life.

Why you should listen

As Howard Rheingold himself puts it, "I fell into the computer realm from the typewriter dimension, then plugged my computer into my telephone and got sucked into the net." A writer and designer, he was among the first wave of creative thinkers who saw, in computers and then in the Internet, a way to form powerful new communities.

His 2002 book Smart Mobs, which presaged Web 2.0 in predicting collaborative ventures like Wikipedia, was the outgrowth of decades spent studying and living life online. An early and active member of the Well (he wrote about it in The Virtual Community), he went on to cofound HotWired and Electric Minds, two groundbreaking web communities, in the mid-1990s. Now active in Second Life, he teaches, writes and consults on social networking. His latest passion: teaching and workshopping participatory media literacy, to make sure we all know how to read and make the new media that we're all creating together.

More profile about the speaker
Howard Rheingold | Speaker | TED.com
TED2005

Howard Rheingold: The new power of collaboration

Howard Rheingold İşbirliği Üzerine

Filmed:
1,181,175 views

Howard Rheingold, artmakta olan işbirliği dünyası, katılımcı medya ve kolektif eylem ile Wikipedia'nın aslında nasıl insanın grup olarak çalışma içgüdüsünün doğal bir sonucu olarak ortaya çıktığından bahsediyor.
- Digital community builder
Writer, artist and designer, theorist and community builder, Howard Rheingold is one of the driving minds behind our net-enabled, open, collaborative life. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
I'm here to enlistlisteleme you
0
1000
6000
İnsanların ve diğer mahlukların
00:19
in helpingyardım ediyor reshapeyeniden şekillendirme the storyÖykü about how humansinsanlar and other crittersyaratıkların get things donetamam.
1
7000
8000
işlerini nasıl yaptıklarının hikayesini tekrar yazmak adına kaydolmanız için buradayım.
00:27
Here is the oldeski storyÖykü -- we'vebiz ettik alreadyzaten heardduymuş a little bitbit about it:
2
15000
5000
Önce eski hikaye. Bunu zaten daha önce biraz duymuştuk.
00:32
biologyBiyoloji is warsavaş in whichhangi only the fiercestateşli survivehayatta kalmak;
3
20000
7000
Biyoloji sadece en vahşinin varlığını sürdürdüğü bir savaştır.
00:39
businessesişletmeler and nationsmilletler succeedbaşarılı olmak only by defeatingyenerek,
4
27000
8000
Şirketler ve ülkeler sadece rakiplerini mağlup ederek, yok ederek
00:47
destroyingtahrip and dominatinghakim competitionyarışma;
5
35000
6000
ve hakimiyet kurarak başarılı olurlar.
00:53
politicssiyaset is about your sideyan winningkazanan at all costsmaliyetler.
6
41000
7000
Politika ne pahasına olursa olsun sizin tarafın kazanmasıdır.
01:00
But I think we can see the very beginningsbaş of a newyeni storyÖykü beginningbaşlangıç to emergeçıkmak.
7
48000
8000
Ama bence yeni bir hikayenin başlangıcının ortaya çıkmasını görebiliriz..
01:08
It's a narrativeöykü spreadYAYILMIŞ acrosskarşısında a numbernumara of differentfarklı disciplinesdisiplinler,
8
56000
7000
Bu, içinde işbirliği, kolektif eylem ve karşılıklı dayanışmanın
01:15
in whichhangi cooperationişbirliği, collectivetoplu actionaksiyon and complexkarmaşık interdependenciesbağımlılıkları
9
63000
8000
daha önemli bir rol oynadığı
01:23
playoyun a more importantönemli rolerol.
10
71000
3000
birkaç bilim dalına yayılmış bir anlatı.
01:26
And the centralmerkezi, but not all-importanttüm önemli, rolerol of competitionyarışma and survivalhayatta kalma of the fittestFittest
11
74000
9000
Merkezde bulunan ama o kadar da önemli olmayan, en güçlünün yaşamını
01:35
shrinksküçülür just a little bitbit to make roomoda.
12
83000
4000
sürdürmesi ve rekabetin rolü küçülerek yer açıyor.
01:39
I startedbaşladı thinkingdüşünme about the relationshipilişki betweenarasında communicationiletişim, mediamedya
13
87000
7000
İletişim, medya ve kolektif eylem arasındaki ilişkiyi
01:46
and collectivetoplu actionaksiyon when I wroteyazdı "SmartAkıllı MobsÇetelerin,"
14
94000
5000
Smart Mobs'u yazdığım zaman düşünmeye başladım,
01:51
and I foundbulunan that when I finishedbitmiş the bookkitap, I kepttuttu thinkingdüşünme about it.
15
99000
5000
ve kitabı bitirdiğimde hala düşündüğümü farkettim.
01:56
In factgerçek, if you look back, humaninsan communicationiletişim mediamedya
16
104000
6000
Aslında geçmişe bakacak olursak insan iletişim medyası ve
02:02
and the waysyolları in whichhangi we organizedüzenlemek sociallysosyal have been co-evolvingbirlikte gelişen for quiteoldukça a long time.
17
110000
7000
sosyal hayatımızı düzenleme biçimlerimiz uzun zamandır birlikte evrimleşmişlerdir.
02:09
Humansİnsanlar have livedyaşamış for much, much longeruzun
18
117000
4000
İnsanlar yaklaşık 10.000 yıllık yerleşik tarım medeniyetinden
02:13
than the approximatelyyaklaşık olarak 10,000 yearsyıl of settledyerleşik agriculturaltarım civilizationmedeniyet
19
121000
7000
çok daha uzun süre yaşamışlardır.
02:20
in smallküçük familyaile groupsgruplar. NomadicGöçebe huntersavcılar bringgetirmek down rabbitstavşan, gatheringtoplama foodGıda.
20
128000
8000
Küçük aile gruplarında, göçebe avcılar tavşanları avlıyor ve yiyecek topluyorlardı.
02:28
The formform of wealthservet in those daysgünler was enoughyeterli foodGıda to staykalmak alivecanlı.
21
136000
5000
O günlerde zenginlik hayatta kalmak için yeterli olan yiyecekti.
02:33
But at some pointpuan, they bandedbantlı togetherbirlikte to huntav biggerDaha büyük gameoyun.
22
141000
7000
Fakat bir noktada daha büyük hayvanlar avlayabilmek için biraraya geldiler.
02:40
And we don't know exactlykesinlikle how they did this,
23
148000
3000
Ve aslında biz bunu nasıl yaptıklarını bilmiyoruz.
02:43
althougholmasına rağmen they mustşart have solvedçözülmüş some collectivetoplu actionaksiyon problemssorunlar;
24
151000
5000
Ama bazı kolektif eylemler sorunlarını çözmüş olmalılar.
02:48
it only makesmarkaları senseduyu that you can't huntav mastodonsmastodonları
25
156000
4000
Eğer diğer gruplarla savaş halindeysen
02:52
while you're fightingkavga with the other groupsgruplar.
26
160000
3000
mastodonları avlaman pek olası değil.
02:55
And again, we have no way of knowingbilme,
27
163000
2000
Bu geçişin nasıl yapıldığını bugün hiçbir şekilde bilemeyiz
02:57
but it's clearaçık that a newyeni formform of wealthservet mustşart have emergedortaya.
28
165000
5000
fakat yeni bir zenginlik biçiminin ortaya çıktığı açık.
03:02
More proteinprotein than a hunter'savcı adlı familyaile could eatyemek before it rottedçürüdü.
29
170000
5000
Bir avcının ailesinin bozulmadan yiyebileceğinden fazla protein.
03:07
So that raisedkalkık a socialsosyal questionsoru
30
175000
2000
Bu da yeni sosyal oluşumlara yol açan
03:09
that I believe mustşart have driventahrik newyeni socialsosyal formsformlar.
31
177000
3000
sosyal bir soru ortaya çıkardı.
03:12
Did the people who ateyemek yedi that mastodonMastodon meatet oweborçlu something
32
180000
5000
Mastodonu yiyen insanlar, avcılara ve onların ailelerine
03:17
to the huntersavcılar and theironların familiesaileleri?
33
185000
2000
birşey borçlular mıydı?
03:19
And if so, how did they make arrangementsdüzenlemeler?
34
187000
4000
Eğer öyleyse, nasıl bir anlaşma yapmışlardı?
03:23
Again, we can't know, but we can be prettygüzel sure that some formform of
35
191000
3000
Bunları bilemeyiz, ama simgesel bir iletişim biçiminin
03:26
symbolicsembolik communicationiletişim mustşart have been involvedilgili.
36
194000
5000
işin içinde olduğundan az çok emin olabiliriz.
03:31
Of coursekurs, with agriculturetarım camegeldi the first bigbüyük civilizationsmedeniyetler,
37
199000
5000
Tabi ki tarımla beraber ilk büyük medeniyetler,
03:36
the first citiesşehirler builtinşa edilmiş of mudçamur and bricktuğla, the first empiresimparatorluklar.
38
204000
5000
balçık ve tuğladan inşa edilmiş ilk şehirler, ilk imparatorluklar ortaya çıktı.
03:41
And it was the administersyönetir of these empiresimparatorluklar
39
209000
4000
Ve bu imparatorlukların yöneticileri
03:45
who beganbaşladı hiringişe alıyor people to keep trackiz of the wheatbuğday and sheepkoyun and wineşarap that was owedborçlu
40
213000
6000
kendilerine borçlanılan buğday ve koyunların hesabını tutmaları için insanları işe almaya başladılar.
03:51
and the taxesvergileri that was owedborçlu on them
41
219000
2000
Ve borç olan vergileri de
03:53
by makingyapma marksizler; marksizler on claykil in that time.
42
221000
4000
balçığın üstüne işaretler koyarak hatırladılar.
03:57
Not too much longeruzun after that, the alphabetalfabe was inventedicat edildi.
43
225000
5000
Bundan kısa bir süre sonra alfabe icat edildi.
04:02
And this powerfulgüçlü toolaraç was really reservedsaklıdır, for thousandsbinlerce of yearsyıl,
44
230000
6000
Ve bu etkili araç yüzyıllar boyunca
04:08
for the eliteseçkinler administratorsyöneticiler (LaughterKahkaha) who kepttuttu trackiz of accountshesapları for the empiresimparatorluklar.
45
236000
10000
imparatorlukların hesaplarını tutan elit yöneticilerin elinde tutuldu.
04:18
And then anotherbir diğeri communicationiletişim technologyteknoloji enabledetkin newyeni mediamedya:
46
246000
5000
Ve sonra, başka bir iletişim teknolojisi yeni bir medyanın doğmasını sağladı.
04:23
the printingbaskı pressbasın camegeldi alonguzun bir, and withiniçinde decadeson yıllar,
47
251000
5000
Matbaanın ortaya çıkmasıyla, birkaç onyıllık süre içinde,
04:28
millionsmilyonlarca of people becameoldu literateokur.
48
256000
2000
milyonlarca insan okur-yazar oldu.
04:30
And from literateokur populationspopülasyonları,
49
258000
4000
Ve okur-yazar halktan
04:34
newyeni formsformlar of collectivetoplu actionaksiyon emergedortaya in the spheresküreleri of knowledgebilgi,
50
262000
4000
bilgi, din ve politika alanlarında
04:38
religiondin and politicssiyaset.
51
266000
4000
yeni kolektif eylem türleri doğdu.
04:42
We saw scientificilmi revolutionsdevrimler, the ProtestantProtestan ReformationReformasyon,
52
270000
5000
Daha önce mümkün olmayan bir şekilde, bilim devrimleri,
04:47
constitutionalanayasal democraciesdemokrasilerin possiblemümkün where they had not been possiblemümkün before.
53
275000
6000
Protestan Reformu ve anayasal demokrasilerin mümkün olduğunu gördük.
04:53
Not createdoluşturulan by the printingbaskı pressbasın,
54
281000
2000
Bunlar matbaa tarafından yaratılmadılar,
04:55
but enabledetkin by the collectivetoplu actionaksiyon that emergesortaya from literacyokur yazarlık.
55
283000
5000
ama okuma-yazmanın sağladığı kolektif eylemle mümkün kılındılar.
05:00
And again, newyeni formsformlar of wealthservet emergedortaya.
56
288000
4000
Ve yine, yeni zenginlik biçimleri ortaya çıktı.
05:04
Now, commerceticaret is ancienteski. MarketsPiyasalar are as oldeski as the crossroadskavşak.
57
292000
5000
Ticaret eski bir uğraş. Pazarlar dört yollar kadar eski.
05:09
But capitalismkapitalizm, as we know it, is only a fewaz hundredyüz yearsyıl oldeski,
58
297000
4000
Fakat bildiğimiz haliyle kapitalizm, yani anonim şirketler,
05:13
enabledetkin by cooperativeKooperatif arrangementsdüzenlemeler and technologiesteknolojiler,
59
301000
5000
ortak mali sorumluluk sigortası ve çift yanlı işleme yöntemi gibi
05:18
suchböyle as the joint-stockAnonim ownershipsahiplik companyşirket,
60
306000
3000
ortak düzenlemeler ve teknolojiler ile oluşan kapitalizm,
05:21
sharedpaylaşılan liabilityyükümlülük insurancesigorta, double-entryÇift girişli bookkeepingdefter tutma.
61
309000
5000
sadece birkaç yüz yıl yaşında.
05:26
Now of coursekurs, the enablingetkinleştirme technologiesteknolojiler are basedmerkezli on the InternetInternet,
62
314000
5000
Tabi bunlar mümkün kılan teknolojiler internete dayanıyor.
05:31
and in the many-to-manyçok çok eraçağ, everyher desktopMasaüstü is now a printingbaskı pressbasın,
63
319000
7000
Ve çoklu iletişim devrinde, her masaüstü artık bir yazılı basın, yayın istasyonu,
05:38
a broadcastingYayın stationistasyon, a communitytoplum or a marketplacepazar.
64
326000
6000
bir topluluk veya pazar yeri.
05:44
EvolutionEvrim is speedinghız up.
65
332000
3000
Evrim hızlanıyor.
05:47
More recentlyson günlerde, that powergüç is untetheringuntethering and leapingsıçramak off the desktopsMasaüstü bilgisayarlar,
66
335000
6000
Son zamanlarda, bu güç özgürleşip masaüstlerinden sıçrama yapıyor.
05:53
and very, very quicklyhızlı bir şekilde, we're going to see a significantönemli proportionoran, if not the majorityçoğunluk of
67
341000
6000
Ve çok ama çok hızlı bir şekilde, çoğunluk olmasa bile kayda değer bir oranda insanı
05:59
the humaninsan raceyarış, walkingyürüme around holdingtutma, carryingtaşıma or wearinggiyme supercomputerssüper
68
347000
8000
bugünkü geniş banttan çok daha hızlı şekilde nete bağlı çalışan
06:07
linkedbağlantılı at speedshızlar greaterbüyük
69
355000
3000
süperbilgisayarları tutarken,
06:10
than what we considerdüşünmek to be broadbandgenişbant todaybugün.
70
358000
4000
taşırken veya giyerken görüyor olacağız.
06:14
Now, when I startedbaşladı looking into collectivetoplu actionaksiyon,
71
362000
3000
Kolektif eyleme bakmaya başladığımda,
06:17
the considerableönemli literatureEdebiyat on it is basedmerkezli on what sociologistssosyologlar call "socialsosyal dilemmasikilemler."
72
365000
6000
hatırı sayılır derecede edebiyatın sosyologların sosyal ikilem dedikleri olgu üzerine oluşturulduğunu gördüm.
06:23
And there are a coupleçift of mythicefsanevi narrativesanlatılar of socialsosyal dilemmasikilemler.
73
371000
3000
Ve birkaç tane efsanevi sosyal ikilem anlatısı mevcut.
06:26
I'm going to talk brieflykısaca about two of them:
74
374000
3000
Ben onların ikisinden bahsedeceğim:
06:29
the prisoner'stutsak dilemmaikilem and the tragedytrajedi of the commonsavam.
75
377000
3000
tutsak ikilemi ve ortak alanların trajedisi.
06:32
Now, when I talkedkonuştuk about this with KevinKevin KellyKelly,
76
380000
2000
Ben bundan Kevin Kelly'ye bahsettiğimde
06:34
he assuredgüvence verdi me that everybodyherkes in this audienceseyirci prettygüzel much knowsbilir the detailsayrıntılar
77
382000
4000
buradaki izleyicilerin neredeyse hepsinin tutsak ikilemi hakkındaki detayları
06:38
of the prisoner'stutsak dilemmaikilem,
78
386000
2000
bileceğini söyledi.
06:40
so I'm just going to go over that very, very quicklyhızlı bir şekilde.
79
388000
3000
Bu nedenle üzerinden çok hızlı geçeceğim.
06:43
If you have more questionssorular about it, asksormak KevinKevin KellyKelly latersonra. (LaughterKahkaha)
80
391000
7000
Eğer sorularınız olursa daha sonra Kevin Kelly'e sorabilirsiniz. (Gülüşmeler).
06:50
The prisoner'stutsak dilemmaikilem is actuallyaslında a storyÖykü that's overlaidoverlaid
81
398000
3000
Tutsak ikilemi aslında nükleer savaş hakkında düşünülen yıllarda
06:53
on a mathematicalmatematiksel matrixmatris that camegeldi out of the gameoyun theoryteori
82
401000
4000
birbirine güvenemeyen iki oyuncu ile
06:57
in the earlyerken yearsyıl of thinkingdüşünme about nuclearnükleer warsavaş:
83
405000
4000
oyun teorisinden ortaya çıkmış matematiksel bir matrisin
07:01
two playersoyuncu who couldn'tcould trustgüven eachher other.
84
409000
2000
üzerine kaplanmış bir hikaye.
07:03
Let me just say that everyher unsecuredgüvenli olmayan transactionişlem
85
411000
3000
Sadece şunu söyleyeyim ki her emniyetsiz alışveriş
07:06
is a good exampleörnek of a prisoner'stutsak dilemmaikilem.
86
414000
3000
tutsak ikileminin iyi bir örneğidir.
07:09
PersonKişi with the goodsmal, personkişi with the moneypara,
87
417000
3000
Ürünü olan insanla parası olan insan
07:12
because they can't trustgüven eachher other, are not going to exchangedeğiş tokuş.
88
420000
4000
birbirlerine güvenemedikleri için değiş tokuş yapmayacaklar.
07:16
NeitherNe one wants to be the first one
89
424000
3000
Hiçbiri ilk olmak istemiyor,
07:19
or they're going to get the sucker'semici payoffhesabı kapatmak,
90
427000
2000
yoksa ödeyen enayi durumuna düşecek.
07:21
but bothher ikisi de losekaybetmek, of coursekurs, because they don't get what they want.
91
429000
4000
Fakat ikisi de kaybediyor çünkü istediklerini elde edemiyorlar.
07:25
If they could only agreeanlaşmak, if they could only turndönüş a prisoner'stutsak dilemmaikilem into
92
433000
4000
Eğer anlaşabilselerdi, eğer tutsak ikilemini güvence oyunu olarak adlandırdığımız
07:29
a differentfarklı payoffhesabı kapatmak matrixmatris calleddenilen an assurancegüvence gameoyun, they could proceedilerlemek.
93
437000
6000
farklı bir sonuç matrisine çevirebilselerdi, ilerleme kaydedebilirlerdi.
07:35
TwentyYirmi yearsyıl agoönce, RobertRobert AxelrodAxelrod used the prisoner'stutsak dilemmaikilem
94
443000
4000
20 sene önce Robert Axelrod tutsak ikilemini
07:39
as a probeincelemek, bulmak of the biologicalbiyolojik questionsoru:
95
447000
5000
biyolojik bir soruyu araştırmak için kullandı:
07:44
if we are here because our ancestorsatalarımız were suchböyle fiercesert competitorsrakipler,
96
452000
5000
Atalarımız acımasız birer rekabetçiler oldukları için bugün biz buradaysak
07:49
how does cooperationişbirliği existvar olmak at all?
97
457000
2000
nasıl olur da işbirliği var olabilir?
07:51
He startedbaşladı a computerbilgisayar tournamentturnuva for
98
459000
2000
İnsanların tutsak ikilemi stratejilerini
07:53
people to submitGönder prisoner'stutsak dilemmaikilem strategiesstratejiler and discoveredkeşfedilen,
99
461000
5000
önerebilmeleri için bir bilgisayar turnuvası düzenledi,
07:58
much to his surprisesürpriz, that a very, very simplebasit strategystrateji wonwon --
100
466000
4000
ve şaşırarak çok basit bir stratejinin kazandığını keşfetti.
08:02
it wonwon the first tournamentturnuva, and even after everyoneherkes knewbiliyordum it wonwon,
101
470000
4000
Strateji birinci turnuvayı kazandı ve herkes onun kazandığını öğrendikten sonra
08:06
it wonwon the secondikinci tournamentturnuva -- that's knownbilinen as titbaştankara for tattat.
102
474000
7000
ikinci turnuvayı da kazandı. Bu dişe diş olarak bilinir.
08:13
AnotherBaşka bir economicekonomik gameoyun that mayMayıs ayı not be as well knownbilinen as the prisoner'stutsak dilemmaikilem
103
481000
6000
Tutsak ikilemi kadar iyi bilinmeyen bir başka ekonomik oyun da
08:19
is the ultimatumültimatom gameoyun,
104
487000
2000
ültimatom oyunudur.
08:21
and it's alsoAyrıca a very interestingilginç probeincelemek, bulmak of
105
489000
2000
Bu da insanların nasıl ekonomik işlemler
08:23
our assumptionsvarsayımlar about the way people make economicekonomik transactionshareketleri.
106
491000
6000
yaptığına dair varsayımlarımızın ilginç bir araştırması.
08:29
Here'sİşte how the gameoyun is playedOyunun: there are two playersoyuncu;
107
497000
3000
Oyun şu şekilde oynanıyor. İki tane oyuncu var.
08:32
they'veonlar ettik never playedOyunun the gameoyun before,
108
500000
2000
Daha önce hiç oyunu oynamamışlar.
08:34
they will not playoyun the gameoyun again, they don't know eachher other,
109
502000
3000
Bir daha oyunu oynamayacaklar. Birbirlerini tanımıyorlar.
08:37
and they are, in factgerçek, in separateayrı roomsOdalar.
110
505000
3000
Ve aslında iki farklı odada bulunuyorlar.
08:40
First playeroyuncu is offeredsunulan a hundredyüz dollarsdolar
111
508000
2000
Birinci oyuncuya yüz dolar teklif ediliyor
08:42
and is askeddiye sordu to proposeteklif etmek, önermek a splitBölünmüş: 50/50, 90/10,
112
510000
6000
ve bir paylaşım teklif etmesi söyleniyor: 50/50 ya da 90/10.
08:48
whateverher neyse that playeroyuncu wants to proposeteklif etmek, önermek. The secondikinci playeroyuncu eitherya acceptskabul eder the splitBölünmüş --
113
516000
7000
Birinci oyuncu ne önerirse ikinci oyuncu ya paylaşımı kabul ediyor,
08:55
bothher ikisi de playersoyuncu are paidödenmiş and the gameoyun is over --
114
523000
3000
paralar ödeniyor ve oyun bitiyor.
08:58
or rejectsreddeder the splitBölünmüş -- neitherne playeroyuncu is paidödenmiş and the gameoyun is over.
115
526000
6000
Ya da paylaşımı reddediyor. Oyuncuların hiçbirine para ödenmiyor ve oyun bitiyor.
09:04
Now, the fundamentaltemel basistemel of neoclassicalNeoklasik economicsekonomi bilimi
116
532000
4000
Neoklasik ekonominin temel esasları
09:08
would tell you it's irrationalirrasyonel to rejectReddet a dollardolar
117
536000
4000
başka odadaki tanımadığınız bir insan 99 dolar alacak diye
09:12
because someonebirisi you don't know in anotherbir diğeri roomoda is going to get 99.
118
540000
5000
bir doları reddetmenin mantıksız olduğunu söyler.
09:17
YetHenüz in thousandsbinlerce of trialsdenemeler with AmericanAmerikan and EuropeanAvrupa and JapaneseJaponca studentsöğrencilerin,
119
545000
6000
Fakat Amerikan, Avrupalı ve Japon öğrencilerle yapılan binlerce deneyde
09:23
a significantönemli percentageyüzde would rejectReddet any offerteklif that's not closekapat to 50/50.
120
551000
6000
hatırı sayılır bir yüzde 50/50'ye yakın olmayan teklifi reddettiler.
09:29
And althougholmasına rağmen they were screenedekranlı and didn't know about the gameoyun
121
557000
5000
Ve oyuncular daha önce oyunu bilmedikleri
09:34
and had never playedOyunun the gameoyun before,
122
562000
2000
ve daha önce oyunu oynamadıkları halde
09:36
proposersproposers seemedgibiydi to innatelyDoğuştan know this
123
564000
3000
teklifi yapanlar sanki sonucu doğal olarak biliyorlarmış gibi
09:39
because the averageortalama proposalöneri was surprisinglyşaşırtıcı biçimde closekapat to 50/50.
124
567000
6000
tekliflerini ortalamada 50/50'ye yakın yaptılar.
09:45
Now, the interestingilginç partBölüm comesgeliyor in more recentlyson günlerde
125
573000
2000
Daha ilginci, kısa zaman önce antropologlar
09:47
when anthropologistsantropologlar beganbaşladı takingalma this gameoyun to other cultureskültürler
126
575000
4000
bu oyunu farklı kültürlere taşıdıklarında ortaya çıkıyor.
09:51
and discoveredkeşfedilen, to theironların surprisesürpriz,
127
579000
3000
Ve keşfediyorlar ki,
09:54
that slash-and-burneğik çizgi ve yanık agriculturalistsOrganizasyonel in the AmazonAmazon
128
582000
4000
Amazon'daki tarımcılar ya da
09:58
or nomadicgöçebe pastoralistspastoralists in CentralMerkez AsiaAsya or a dozendüzine differentfarklı cultureskültürler --
129
586000
5000
Orta Asya'dakı göçmen kırsalcılar, ve bir sürü farklı kültürlerdeki insanlar
10:03
eachher had radicallykökünden differentfarklı ideasfikirler of what is fairadil.
130
591000
5000
neyin adil olduğu konusunda radikal fikirlere sahipler.
10:08
WhichHangi suggestsanlaşılacağı that insteadyerine of there beingolmak an innateDoğuştan gelen senseduyu of fairnessAdalet,
131
596000
6000
Bu da insanda doğasından gelen bir adalet duygusu olması yerine
10:14
that somehowbir şekilde the basistemel of our economicekonomik
132
602000
3000
farkında olsak da olmasak da
10:17
transactionshareketleri can be influencedetkilenmiş by our socialsosyal institutionskurumlar,
133
605000
6000
bir şekilde ekonomik işlemlerimizin sosyal kurumlar tarafından
10:23
whetherolup olmadığını we know that or not.
134
611000
2000
belirlenebileceğini gösteriyor.
10:25
The other majormajör narrativeöykü of socialsosyal dilemmasikilemler is the tragedytrajedi of the commonsavam.
135
613000
5000
Sosyal ikilemlerin diğer bir önemli anlatısı ortak alanların trajedisi.
10:30
GarrettGarrett HardinHardin used it to talk about overpopulationaşırı nüfus in the lategeç 1960s.
136
618000
6000
Garrett Hardin bu teoriyi 1960'ların sonlarında nüfus patlamasından bahsetmek için kullandı.
10:36
He used the exampleörnek of a commonortak grazingotlatma areaalan in whichhangi eachher personkişi
137
624000
6000
Her insanın kendi sürüsünü artırarak
10:42
by simplybasitçe maximizingen üst düzeye çıkarma theironların ownkendi flockakın
138
630000
3000
aşırı otlatma ve kaynağın tükenmesine yol açıldığı
10:45
led to overgrazingotlatma and the depletiontükenmesi of the resourcekaynak.
139
633000
3000
ortak bir otlatma alanı örneğini kullandı.
10:48
He had the ratherdaha doğrusu gloomykasvetli conclusionSonuç that
140
636000
2000
Bundan insanların kullanımı sınırlanmadığı takdirde
10:50
humansinsanlar will inevitablykaçınılmaz despoilyağmalamak any commonortak poolhavuz resourcekaynak
141
638000
5000
ortak bir kaynak havuzunu her şekilde yağma edecekleri
10:55
in whichhangi people cannotyapamam be restrainedölçülü from usingkullanma it.
142
643000
6000
kasvetli sonucuna vardı.
11:01
Now, ElinorElinor OstromOstrom, a politicalsiyasi scientistBilim insanı, in
143
649000
3000
1990'da siyasal bilimci olan Eleanor Ostrom
11:04
1990 askeddiye sordu the interestingilginç questionsoru that any good scientistBilim insanı should asksormak,
144
652000
5000
her iyi bilim adamının sorması gereken soruyu sordu:
11:09
whichhangi is: is it really truedoğru that humansinsanlar will always despoilyağmalamak commonsavam?
145
657000
5000
gerçekten de insanlar ortak alanları hep yağmayalacaklar mıdır?
11:14
So she wentgitti out and lookedbaktı at what dataveri she could find.
146
662000
4000
Böylece bulabildiği verileri toplamaya başladı.
11:18
She lookedbaktı at thousandsbinlerce of casesvakalar of humansinsanlar sharingpaylaşım watershedshavzaların,
147
666000
4000
İnsanların su havzalarını, orman kaynaklarını,
11:22
forestryOrmancılık resourceskaynaklar, fisheriesBalıkçılık, and discoveredkeşfedilen that yes, in casedurum after casedurum,
148
670000
7000
balık yataklarını paylaşarak kullandıkları binlerce durumu inceledi
11:29
humansinsanlar destroyedyerlebir edilmiş the commonsavam that they dependedbağlı on.
149
677000
4000
ve evet bir sürü durumda da insanlar bağlı oldukları ortak kaynağı tahrip ettiler.
11:33
But she alsoAyrıca foundbulunan manyçok instancesörnekleri in whichhangi people escapedkaçtı the prisoner'stutsak dilemmaikilem;
150
681000
7000
Ancak Ostrom insanların tutsak ikiliminden kurtulduğu bazı durumlar da keşfetti.
11:40
in factgerçek, the tragedytrajedi of the commonsavam is a multiplayerçok oyunculu prisoner'stutsak dilemmaikilem.
151
688000
6000
Aslında ortak alanların trajedisi birden fazla oyuncunun bulunduğu bir tutsak ikilemi.
11:46
And she said that people are only prisonersmahkumlar if they considerdüşünmek themselveskendilerini to be.
152
694000
5000
Ve Ostrom insanların sadece kendilerini tutsak olarak görürlerse tutsak olacaklarını söyledi.
11:51
They escapekaçış by creatingoluşturma institutionskurumlar for collectivetoplu actionaksiyon.
153
699000
4000
Ve bu durumdan kolektif eylem için kurumlar oluşturarak kurtulabilirler.
11:55
And she discoveredkeşfedilen, I think mostçoğu interestinglyilginç biçimde,
154
703000
4000
Benim çok ilginç bulduğum bir şekilde
11:59
that amongarasında those institutionskurumlar that workedişlenmiş,
155
707000
3000
işe yarayan kurumlar arasında
12:02
there were a numbernumara of commonortak designdizayn
156
710000
2000
bazı ortak ilkelere bağlı olanlar olduğunu keşfetti.
12:04
principlesprensipler, and those principlesprensipler seemgörünmek to be
157
712000
3000
Ve bu ilkelerin işe yaramayan kurumlarda
12:07
missingeksik from those institutionskurumlar that don't work.
158
715000
4000
kullanılmadığı anlaşıldı.
12:11
I'm movinghareketli very quicklyhızlı bir şekilde over a numbernumara of
159
719000
2000
Birkaç disiplin üzerinden çok hızlı geçiyorum.
12:13
disciplinesdisiplinler. In biologyBiyoloji, the notionskavramlar of symbiosisSymbiosis,
160
721000
3000
Biyolojide sembiyoz, yani ortak yaşam,
12:16
groupgrup selectionseçim, evolutionaryevrimsel psychologyPsikoloji are contestedyarış arasında, to be sure.
161
724000
6000
grup seleksiyonu ve evrimsel psikoloji kavramları tabi ki tartışmaya açık konular.
12:22
But there is really no longeruzun any majormajör debatetartışma over the factgerçek that
162
730000
5000
Fakat artık, hücre düzeyinden ekoloji düzeyine kadar,
12:27
cooperativeKooperatif arrangementsdüzenlemeler have movedtaşındı from a peripheralperiferik rolerol to a centralmerkezi rolerol
163
735000
6000
işbirliği üzerine kurulmuş düzenlemelerin biyolojide kenar rollerden uzaklaşarak
12:33
in biologyBiyoloji, from the levelseviye of the cellhücre to the levelseviye of the ecologyekoloji.
164
741000
6000
merkezi bir role sahip olduğu konusunda çok büyük bir tartışma yok.
12:39
And again, our notionskavramlar of individualsbireyler as economicekonomik beingsvarlıklar
165
747000
5000
Ve yine, bizim bireysel ekonomik varlıklar olduğumuz görüşü
12:44
have been overturneddevrik.
166
752000
2000
tersine çevriliyor.
12:46
RationalRasyonel self-interestkişisel çıkar is not always the dominatinghakim factorfaktör.
167
754000
5000
Mantıkla oluşan kişisel çıkarlar her zaman üstün olan etmen değil.
12:51
In factgerçek, people will actdavranmak to punishcezalandırmak cheatersHile yapanlar, even at a costmaliyet to themselveskendilerini.
168
759000
8000
Aslında insanlar dolandırıcıları kendilerine zarar verecekse bile cezalandırırlar.
12:59
And mostçoğu recentlyson günlerde, neurophysiologicalnörofizyolojik measuresönlemler
169
767000
2000
Son günlerde nörofizyolojik çalışmalar
13:01
have showngösterilen that people who punishcezalandırmak cheatersHile yapanlar in economicekonomik gamesoyunlar
170
769000
6000
ekonomik oyunlarda hilekarları cezalandıran insanların
13:07
showgöstermek activityaktivite in the rewardödül centersmerkezleri of theironların brainbeyin.
171
775000
4000
beyinlerinin ödül bölümünde faaliyet olduğunu ortaya çıkardı.
13:11
WhichHangi led one scientistBilim insanı to declareilan that altruisticfedakar punishmentceza
172
779000
7000
Bu da bilimadamlarının özgecil cezaların
13:18
mayMayıs ayı be the gluetutkal that holdstutar societiestoplumlar togetherbirlikte.
173
786000
4000
toplumları birarada tutan şey olduğunu söylemeye teşvik etti.
13:22
Now, I've been talkingkonuşma about how newyeni formsformlar of communicationiletişim and newyeni mediamedya
174
790000
5000
Ben de son zamanlarda yeni iletişim yollarıyla yeni medyanın
13:27
in the pastgeçmiş have helpedyardım etti createyaratmak newyeni economicekonomik formsformlar.
175
795000
4000
nasıl yeni ekonomik düzenler yaratılmasını sağladığından bahsediyorum.
13:31
CommerceTicaret is ancienteski. MarketsPiyasalar are very oldeski. CapitalismKapitalizm is fairlyoldukça recentson;
176
799000
5000
Ticaret çok eski. Pazarlar çok eski. Kapitalizm ise oldukça yeni.
13:36
socialismSosyalizm emergedortaya as a reactionreaksiyon to that.
177
804000
4000
Sosyalizm buna bir tepki olarak ortaya çıktı.
13:40
And yethenüz we see very little talk about how the nextSonraki formform mayMayıs ayı be emerginggelişmekte olan.
178
808000
6000
Fakat yeni bir düzenin nasıl ortaya çıkabileceği hakkında çok az konuşma oluyor.
13:46
JimJim SurowieckiSurowiecki brieflykısaca mentionedadı geçen YochaiDikkat Benkler'sYochai'nın paperkâğıt about openaçık sourcekaynak,
179
814000
5000
Jim Surowiecki, yeni bir üretim türü olan eşdüzey üretime dikkat çekerek
13:51
pointingişaret to a newyeni formform of productionüretim: peer-to-peerPeer-to-peer productionüretim.
180
819000
4000
Yochai Benkler'in açık kaynak hakkındaki makalesinden bahsetti.
13:55
I simplybasitçe want you to keep in mindus that if in the pastgeçmiş, newyeni formsformlar of cooperationişbirliği
181
823000
6000
Aklınızda tutmanızı istediğim şey, geçmişte yeni teknolojilerin sağladığı
14:01
enabledetkin by newyeni technologiesteknolojiler createyaratmak newyeni formsformlar of wealthservet,
182
829000
4000
yeni işbirliği düzenlemelerinin yeni zenginlik biçimleri yarattığı,
14:05
we mayMayıs ayı be movinghareketli into yethenüz anotherbir diğeri economicekonomik formform
183
833000
4000
bizim de öncekilerden oldukça farklı olan
14:09
that is significantlyanlamlı differentfarklı from previousönceki onesolanlar.
184
837000
4000
yeni bir ekonomik düzene geçiş yapıyor olabieceğimizdir..
14:13
Very brieflykısaca, let's look at some businessesişletmeler. IBMIBM, as you know, HPHP, SunGüneş --
185
841000
6000
Çok kısaca bazı şirketlere bakalım. Bildiğiniz gibi IBM, HP, SUN --
14:19
some of the mostçoğu fiercesert competitorsrakipler in the IT worldDünya are openaçık sourcingiçerik alma
186
847000
6000
yani bilişim teknolojisi alanında en azılı rakipler, artık yazılımlarını
14:25
theironların softwareyazılım, are providingsağlama portfoliosPortföyleri of patentspatent for the commonsavam.
187
853000
7000
açık kaynak olarak sunuyor, ortak kullanım için tescil belgeleri veriyorlar.
14:32
EliEli LillyLilly -- in, again, the fiercelyşiddetle competitiverekabetçi pharmaceuticalfarmasötik worldDünya --
188
860000
5000
Yine kıran kırana bir rekabetin olduğu ilaç dünyasında Eli Lily
14:37
has createdoluşturulan a marketpazar for solutionsçözeltiler for pharmaceuticalfarmasötik problemssorunlar.
189
865000
6000
ilaçlardan oluşan problemler için bir pazar yarattı.
14:43
ToyotaToyota, insteadyerine of treatingtedavi its supplierstedarikçileri as a marketplacepazar,
190
871000
5000
Tedarikçilerini bir pazar yeri gibi görmek yerine, Toyota,
14:48
treatsmuamele etmek them as a network and trainstrenler them to produceüretmek better,
191
876000
4000
onları bir ağ olarak görüp daha iyi üretebilmeleri için eğitim sağlıyor,
14:52
even thoughgerçi they are alsoAyrıca trainingEğitim them to produceüretmek better for theironların competitorsrakipler.
192
880000
5000
aynı zamanda onları rakipleri için daha iyi üretmeleri için eğitmelerine rağmen.
14:57
Now noneYok of these companiesşirketler are doing this out of altruismözgecilik;
193
885000
4000
Bu şirketlerin hiçbiri bunları başkalarını düşündüğü için yapmıyor.
15:01
they're doing it because they're learningöğrenme that
194
889000
2000
Bunları yapıyorlar çünkü
15:03
a certainbelli kindtür of sharingpaylaşım is in theironların self-interestkişisel çıkar.
195
891000
6000
bazı paylaşımların onların yararına olduğunu öğreniyorlar.
15:09
OpenAçık sourcekaynak productionüretim has showngösterilen us that world-classDünya çapında softwareyazılım, like LinuxLinux and MozillaMozilla,
196
897000
7000
Açık kaynak üretimi bize gösterdi ki, Linux ve Mozilla gibi birinci sınıf yazılımlar,
15:16
can be createdoluşturulan with neitherne the bureaucraticbürokratik structureyapı of the firmfirma
197
904000
6000
bizim bildiğimiz şekliyle şirketlerin bürokratik yapısı
15:22
norne de the incentivesteşvikler of the marketplacepazar as we'vebiz ettik knownbilinen them.
198
910000
6000
ve pazarların teşviği olmadan da yaratılabilir.
15:28
GoogleGoogle enricheszenginleştirir itselfkendisi by enrichingzenginleştirici thousandsbinlerce of bloggersblogcular throughvasitasiyla AdSenseAdSense.
199
916000
6000
Google AdSense aracılığıyla binlerce blogcuyu zenginleştirirken kendini de zenginleştiriyor.
15:34
AmazonAmazon has openedaçıldı its ApplicationUygulama ProgrammingProgramlama InterfaceArabirimi
200
922000
4000
Amazon Uygulama Programlama Arayüzü'nü
15:38
to 60,000 developersgeliştiriciler, countlesssayısız AmazonAmazon shopsdükkanlar.
201
926000
5000
60.000 geliştiriciye, sayısız Amazon dükkanına açtı.
15:43
They're enrichingzenginleştirici othersdiğerleri, not out of altruismözgecilik but as a way of enrichingzenginleştirici themselveskendilerini.
202
931000
6000
Başkalarını, başkalarını düşündükleri için değil kendilerini de zenginleştirdiği için zenginleştiriyorlar.
15:49
eBayeBay solvedçözülmüş the prisoner'stutsak dilemmaikilem and createdoluşturulan a marketpazar
203
937000
5000
Ebay tutsak ikilemini çözdü ve bir pazar yarattı,
15:54
where noneYok would have existedvar by creatingoluşturma a feedbackgeri bildirim mechanismmekanizma
204
942000
4000
tutsak ikilemini güvence oyununa çeviren bir geribildirim mekanizması
15:58
that turnsdönüşler a prisoner'stutsak dilemmaikilem gameoyun into an assurancegüvence gameoyun.
205
946000
5000
yaratmasalardı, bu pazar da olmazdı.
16:03
InsteadBunun yerine of, "NeitherNe of us can trustgüven eachher other, so we have to make suboptimalsuboptimal moveshamle,"
206
951000
5000
"Birbirimize hiçbir şekilde güvenemeyiz o yüzden idealin altında adımlar atmamız lazım" yerine
16:08
it's, "You provekanıtlamak to me that you are trustworthygüvenilir and I will cooperateişbirliği."
207
956000
6000
"bana güvenilir olduğunu kanıtlıyorsun, böylece ben de işbirliğine girerim" demek.
16:14
WikipediaWikipedia has used thousandsbinlerce of volunteersgönüllüler to createyaratmak a freeücretsiz encyclopediaansiklopedi
208
962000
6000
Wikipedia sadece 2 senelik bir sürede 200 dilde 1,5 milyon makalenın
16:20
with a millionmilyon and a halfyarım articleshaberler in 200 languagesdiller in just a coupleçift of yearsyıl.
209
968000
7000
bulunduğu ücretsiz bir ansiklopedi yaratmak için binlerce gönüllüyü kullandı.
16:27
We'veBiz ettik seengörüldü that ThinkCycleThinkCycle has enabledetkin NGOsSivil toplum örgütleri in developinggelişen countriesülkeler
210
975000
7000
ThinkCycle, dünyanın dört bir tarafındaki tasarım öğrencileri tarafından çözümlenmek üzere
16:34
to put up problemssorunlar to be solvedçözülmüş by designdizayn studentsöğrencilerin around the worldDünya,
211
982000
6000
gelişmekte olan ülkelerdeki STK'ların sorunlarını dile getirmelerini sağladı,
16:40
includingdahil olmak üzere something that's beingolmak used for tsunamitsunami reliefkabartma right now:
212
988000
3000
buna şu an tsunami yardımları için kullanılan bir şey de dahil.
16:43
it's a mechanismmekanizma for rehydratingnemlendirilmesi
213
991000
2000
Kolera hastalarında su kaybını engelleyen bir mekanizma ve
16:45
cholerakolera victimskurbanlar that's so simplebasit to use it,
214
993000
3000
kullanımı o kadar basit ki
16:48
illiteratescahil can be trainedeğitilmiş to use it.
215
996000
3000
okuma-yazma bilmeyenler kullanabilir.
16:51
BitTorrentBitTorrent turnsdönüşler everyher downloaderDownloader into an uploadergönderen,
216
999000
4000
BitTorrent her indirme yapanı yükleme yapana dönüştürüyor
16:55
makingyapma the systemsistem more efficientverimli the more it is used.
217
1003000
5000
ve kullanıldıkça sistemi daha verimli yapıyor.
17:00
MillionsMilyonlarca of people have contributedkatkıda theironların desktopMasaüstü computersbilgisayarlar
218
1008000
3000
Milyonlarca insan, tıbbi araştırmacıların protein katlanması
17:03
when they're not usingkullanma them to linkbağlantı togetherbirlikte throughvasitasiyla the InternetInternet
219
1011000
5000
sorununu çözebilmesi için bilgisayarlarını kullanmadıkları zaman
17:08
into supercomputingSupercomputing collectiveskolektifleri
220
1016000
2000
internet üzerinden bağlanarak
17:10
that help solveçözmek the proteinprotein foldingkatlama problemsorun for medicaltıbbi researchersaraştırmacılar --
221
1018000
4000
süper-bilgisayar kolektifleri yaratılmasına katkıda bulundular.
17:14
that's FoldingKatlama@home at StanfordStanford --
222
1022000
3000
Bu Stanford'daki Folding at Home adlı program.
17:17
to crackçatlak codeskodları, to searcharama for life in outerdış spaceuzay.
223
1025000
5000
Kodları kırmak için. Uzayda yaşam aramak için.
17:22
I don't think we know enoughyeterli yethenüz.
224
1030000
2000
Yeterli derece bildiğimizi sanmıyorum.
17:24
I don't think we'vebiz ettik even begunbaşladı to discoverkeşfetmek what the basictemel principlesprensipler are,
225
1032000
4000
En basit ilkelerin ne olduğunu keşfetmeye bile başlamadık diye düşünüyorum.
17:28
but I think we can beginbaşla to think about them.
226
1036000
3000
Fakat bence bunları düşünmeye başlayabiliriz.
17:31
And I don't have enoughyeterli time to talk about all of them,
227
1039000
3000
Bunların hepsinden bahsetmeye zamanım yok.
17:34
but think about self-interestkişisel çıkar.
228
1042000
2000
Ama kişisel çıkarı düşünün.
17:36
This is all about self-interestkişisel çıkar that addsekler up to more.
229
1044000
3000
Birbirine eklenip daha fazlayı oluşturan kişisel çıkar.
17:39
In ElEl SalvadorSalvador, bothher ikisi de sidestaraf that withdrewçekildi from theironların civilsivil warsavaş
230
1047000
5000
El Salvador'da iç savaştan çekilen iki taraf da
17:44
tookaldı moveshamle that had been provenkanıtlanmış to mirrorayna a prisoner'stutsak dilemmaikilem strategystrateji.
231
1052000
4000
tutsak ikilemini yansıtan hareketlerde bulundu.
17:48
In the U.S., in the PhilippinesFilipinler, in KenyaKenya, around the worldDünya,
232
1056000
6000
ABD'de, Filipinler'de, Kenya'da, dünyanın dört bir tarafında
17:54
citizensvatandaşlar have self-organizedkendi kendine organize politicalsiyasi protestsprotestolar and
233
1062000
3000
vatandaşlar kendi başlarına cep telefonları ile ve kısa mesaj yoluyla,
17:57
get out the voteoy campaignskampanyalar usingkullanma mobileseyyar devicescihazlar and SMSSMS.
234
1065000
6000
politik protestolar ve seçim kampanyaları düzenlediler.
18:03
Is an ApolloApollo ProjectProje of cooperationişbirliği possiblemümkün?
235
1071000
3000
İşbirliğinin Apollo Projesi hali mümkün mü?
18:06
A transdisciplinarydisiplinler ötesi studyders çalışma of cooperationişbirliği?
236
1074000
4000
İşbirliğinin disiplinler arasında çalışması mümkün mü?
18:10
I believe that the payoffhesabı kapatmak would be very bigbüyük.
237
1078000
4000
Bence kazanacaklarımız çok büyük olacaktır.
18:14
I think we need to beginbaşla developinggelişen mapsharitalar of this territorybölge
238
1082000
4000
Bence disiplinlerarası konuşabilmek için bu alanda
18:18
so that we can talk about it acrosskarşısında disciplinesdisiplinler.
239
1086000
2000
haritalar geliştirmeye ihtiyacımız var.
18:20
And I am not sayingsöz that understandinganlayış cooperationişbirliği
240
1088000
4000
Fakat işbirliğini anlamamızın
18:24
is going to causesebeb olmak us to be better people --
241
1092000
4000
bizi daha iyi insanlar yapacağını öne sürmüyorum.
18:28
and sometimesara sıra people cooperateişbirliği to do badkötü things --
242
1096000
3000
Bazen insanlar kötü şeyler yapmak için de işbirliği yaparlar.
18:31
but I will remindhatırlatmak you that a fewaz hundredyüz yearsyıl agoönce,
243
1099000
3000
Ama size hatırlatayım, birkaç yüz yıl önce insanlar
18:34
people saw theironların lovedsevilen onesolanlar dieölmek from diseaseshastalıklar they thought
244
1102000
4000
sevdiklerinin günah, kötü ruhlar ya da yabancıların sebep olduğu
18:38
were causedneden oldu by singünah or foreignersyabancıların or evilkötülük spiritsalkollü içkiler.
245
1106000
5000
hastalıklar sonucu öldüğüne inanırlardı.
18:43
DescartesDescartes said we need an entiretüm newyeni way of thinkingdüşünme.
246
1111000
4000
Descartes tamamen yeni bir düşünme biçimine ihtiyacımız olduğunu söyledi.
18:47
When the scientificilmi methodyöntem providedsağlanan that newyeni way of thinkingdüşünme
247
1115000
3000
Bilimsel metod bu yeni düşünme biçimini ortaya çıkarttığı
18:50
and biologyBiyoloji showedgösterdi that microorganismsmikroorganizmalar causedneden oldu diseasehastalık,
248
1118000
4000
ve biyoloji mikroorganizmaların hastalığa yola açtığını gösterdiği zaman
18:54
sufferingçile was alleviatedortadan kalkar.
249
1122000
3000
acılar hafifledi.
18:57
What formsformlar of sufferingçile could be alleviatedortadan kalkar,
250
1125000
3000
Acaba işbirliği hakkında daha fazla bilgiye sahip olsak
19:00
what formsformlar of wealthservet could be createdoluşturulan
251
1128000
2000
ne tür acılar dinebilir
19:02
if we knewbiliyordum a little bitbit more about cooperationişbirliği?
252
1130000
3000
ne tür zenginlik biçimleri oluşturulabilir?
19:05
I don't think that this transdisciplinarydisiplinler ötesi discoursesöylev
253
1133000
4000
Bu disiplinler arası söylemin kendi kendine oluşacağını
19:09
is automaticallyotomatik olarak going to happenolmak;
254
1137000
2000
düşünmüyorum.
19:11
it's going to requiregerektirir effortçaba.
255
1139000
3000
Çaba göstermek gerekecek.
19:14
So I enlistlisteleme you to help me get the cooperationişbirliği projectproje startedbaşladı.
256
1142000
6000
Bu yüzden ben de işbirliği projesini başlatmak için sizleri de gönüllü yazıyorum.
19:20
Thank you.
257
1148000
2000
Teşekkürler.
19:22
(ApplauseAlkış)
258
1150000
3000
(Alkış)
Translated by Burge Abiral
Reviewed by Ümitcan Altu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Howard Rheingold - Digital community builder
Writer, artist and designer, theorist and community builder, Howard Rheingold is one of the driving minds behind our net-enabled, open, collaborative life.

Why you should listen

As Howard Rheingold himself puts it, "I fell into the computer realm from the typewriter dimension, then plugged my computer into my telephone and got sucked into the net." A writer and designer, he was among the first wave of creative thinkers who saw, in computers and then in the Internet, a way to form powerful new communities.

His 2002 book Smart Mobs, which presaged Web 2.0 in predicting collaborative ventures like Wikipedia, was the outgrowth of decades spent studying and living life online. An early and active member of the Well (he wrote about it in The Virtual Community), he went on to cofound HotWired and Electric Minds, two groundbreaking web communities, in the mid-1990s. Now active in Second Life, he teaches, writes and consults on social networking. His latest passion: teaching and workshopping participatory media literacy, to make sure we all know how to read and make the new media that we're all creating together.

More profile about the speaker
Howard Rheingold | Speaker | TED.com