ABOUT THE SPEAKER
Mia Birdsong - Family activist
Mia Birdsong advocates for strong communities and the self-determination of everyday people.

Why you should listen

Mia Birdsong has spent more than 20 years fighting for the self-determination and pointing out the brilliant adaptations of everyday people. In her current role as co-director of Family Story, she is updating this nation's outdated picture of the family in America (hint: rarely 2.5 kids and two heterosexual parents living behind a white picket fence). Prior to launching Family Story, Birdsong was the vice president of the Family Independence Initiative, an organization that leverages the power of data and stories to illuminate and accelerate the initiative low-income families take to improve their lives.

Birdsong, whose 2015 TED talk "The story we tell about poverty isn't true" has been viewed more than 1.5 million times, has been published in the Stanford Social Innovation Review, Slate, Salon and On Being. She speaks on economic inequality, race, gender and building community at universities and conferences across the country. She co-founded Canerow, a resource for people dedicated to raising children of color in a world that reflects the spectrum of who they are.  

Birdsong is also modern Renaissance woman. She has spent time organizing to abolish prisons, teaching teenagers about sex and drugs, interviewing literary luminaries like Edwidge Danticat, David Foster Wallace and John Irving, and attending births as a midwifery apprentice. She is a graduate of Oberlin College, an inaugural Ascend Fellow of The Aspen Institute and a New America California Fellow. She sits on the Board of Directors of Forward Together.

More profile about the speaker
Mia Birdsong | Speaker | TED.com
TEDWomen 2015

Mia Birdsong: The story we tell about poverty isn't true

Mia Birdsong: Yoksulluğu anlattığımız hikâyeler doğru değil

Filmed:
1,859,803 views

Küresel bir topluluk olarak, hepimiz yoksulluğa bir son vermek istiyoruz. Mia Birdsong başlangıç için harika bir öneri sunuyor: Gelin biraz da yoksul insanların her gün yaşadıkları zorluklara karşı kullandıkları becerilerine, güdü ve girişkenliklerine saygı gösterelim. Birdsong, fakirlik içindeki insanlara dönüp tekrar bakmamızı istiyor: Cüzdanları boş olabilir — ama içleri, asla.
- Family activist
Mia Birdsong advocates for strong communities and the self-determination of everyday people. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
For the last 50 yearsyıl,
0
841
2182
Son elli yıldır,
00:15
a lot of smartakıllı, well-resourcediyi kaynaklı people --
some of you, no doubtşüphe --
1
3047
5591
birçok zeki, iyi imkanlara sahip insan
-- şüphesiz, bazılarınız --
00:20
have been tryingçalışıyor to figureşekil out
how to reduceazaltmak povertyyoksulluk
2
8662
3302
Amerika'daki yoksulluğu
azaltmanın yollarını arıyor.
00:23
in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
3
11988
1219
İnsanlar, yoksullara yardım etmek için
00:26
People have createdoluşturulan and investedyatırım
millionsmilyonlarca of dollarsdolar
4
14180
3964
kar gütmeyen organizasyonlar kurup
00:30
into non-profitkar amacı gütmeyen organizationsorganizasyonlar
5
18168
2217
bunlara milyonlarca dolar yatırdılar.
00:32
with the missionmisyon of helpingyardım ediyor
people who are poorfakir.
6
20409
3190
00:36
They'veOnlar ettik createdoluşturulan think tankstanklar
7
24249
1886
Eğitim, iş olanakları ve zenginleşme
gibi konuları araştıran
00:38
that studyders çalışma issuessorunlar like educationEğitim,
job creationoluşturma and asset-buildingkıymet oluşturma,
8
26159
5254
ve kenara atılmış topluluklarımızın
hakları için savunuculuk yapan
00:43
and then advocatedsavunduğu for policiespolitikaları to supportdestek
our mostçoğu marginalizedmarjinal communitiestopluluklar.
9
31437
4775
beyin takımları oluşturdular.
00:48
They'veOnlar ettik writtenyazılı bookskitaplar and columnssütunlar
and givenverilmiş passionatetutkulu speecheskonuşmalar,
10
36736
3634
Gittikçe daha çok insanın gelir ölçeğinin
alt ucundaki yerini kemikleştiren
gelir eşitsizliğini
00:52
decryingdecrying the wealthservet gapboşluk
that is leavingayrılma more and more people
11
40394
3771
yerden yere vuran kitaplar ve
köşe yazıları yazdılar
00:56
entrenchedyerleşik at the bottomalt endson
of the incomegelir scaleölçek.
12
44189
3100
ve hararetli konuşmalar yaptılar.
01:00
And that effortçaba has helpedyardım etti.
13
48069
1576
Ve bu çaba meyvesini verdi.
01:02
But it's not enoughyeterli.
14
50161
1412
Ama bu yeterli değil.
01:04
Our povertyyoksulluk ratesoranları haven'tyok changeddeğişmiş
that much in the last 50 yearsyıl,
15
52101
3733
Fakirlik oranlarımız, yoksullukla
savaşın başladığı
son elli yılda o kadar da değişmedi.
01:07
sincedan beri the WarSavaş on PovertyYoksulluk was launchedbaşlattı.
16
55858
2103
01:10
I'm here to tell you
17
58576
2151
Size, en güçlü ve işe yarayacak kaynağı
01:12
that we have overlookedgözden kaçan
the mostçoğu powerfulgüçlü and practicalpratik resourcekaynak.
18
60751
5427
nasıl da göz ardı ettiğimizinden
bahsedeceğim.
01:18
Here it is:
19
66775
1710
İşte:
01:20
people who are poorfakir.
20
68509
1693
yoksul insanlar.
01:23
Up in the left-handsol cornerköşe
is JobanaJobana, SintiaSintia and BerthaBertha'nın.
21
71382
4012
Üst sol köşedekiler Jobana,
Sintia ve Bertha.
01:27
They metmet when they all had smallküçük childrençocuklar,
22
75925
2009
San Francisco'da,
bir aile kaynakları merkezinin
ebeveynlik kursunda
01:29
throughvasitasiyla a parentingEbeveynlik classsınıf
at a familyaile resourcekaynak centermerkez
23
77958
2837
hepsinin küçük çocukları
varken tanıştılar.
01:32
in SanSan FranciscoFrancisco.
24
80819
1184
01:34
As they grewbüyüdü togetherbirlikte
as parentsebeveyn and friendsarkadaşlar,
25
82800
3619
Beraberce ebeveynlikleri ve
arkadaşlıkları ilerlerken
bol bol çocuklar küçükken para kazanmanın
01:38
they talkedkonuştuk a lot about how hardzor it was
26
86443
2016
ne kadar zor olduğundan bahsettiler.
01:40
to make moneypara when your kidsçocuklar are little.
27
88483
2222
01:42
ChildÇocuk carebakım is expensivepahalı,
28
90729
1682
Çocuk bakmak pahalıydı,
çalışıp kazanabileceklerinden daha pahalı.
01:44
more than they'dgittiklerini earnkazanmak in a job.
29
92435
1755
01:46
TheirOnların husbandsKocalar workedişlenmiş,
30
94214
1160
Eşleri çalışıyordu, ama
01:47
but they wanted to contributekatkıda bulunmak
financiallymali, too.
31
95398
2476
onlar da maddi olarak
desteklemek istediler
01:49
So they hatchedyumurtadan a planplan.
32
97898
1739
Bu yüzden bir plan yaptılar.
01:51
They startedbaşladı a cleaningtemizlik business.
33
99661
1885
Bir temizlik işi kurdular.
01:54
They plasteredsıvalı neighborhoodsmahalleler with flyersel ilanları
34
102091
2344
Mahallelere afişler astılar,
01:56
and handedeli business cardskartları out
to theironların familiesaileleri and friendsarkadaşlar,
35
104459
2873
ailelerine ve arkadaşlarına
karvitizler dağıttılar,
01:59
and soonyakında, they had clientsistemciler callingçağrı.
36
107356
1884
çok geçmeden, müşteriler
aramaya başladı.
02:01
Two of them would cleantemiz
the officeofis or houseev
37
109597
3065
İki kişi iş yerlerini ya da
evleri temizlerken,
diğeri çocuklara göz kulak oluyordu.
02:04
and one of them would watch the kidsçocuklar.
38
112686
1866
02:06
They'dOnlar-cekti rotatedöndürmek who'dkim olur cleanedtemizlenir
and who'dkim olur watch the kidsçocuklar.
39
114576
2915
Dönüşümlü olarak çocuklara
bakıp temizlik yaptılar.
02:09
(LaughsGülüyor) It's awesomemüthiş, right?
40
117515
2213
Müthiş bir şey, değil mi?
02:11
(LaughterKahkaha)
41
119752
1214
(Kahkahalar)
02:12
And they splitBölünmüş the moneypara threeüç waysyolları.
42
120990
1852
Ve kazandıklarını da üçe bölerlerdi.
02:14
It was not a full-timetam zamanlı gigkonser,
43
122866
1301
Tam zamanlı bir iş değildi.
02:16
no one could watch
the little onesolanlar all day.
44
124191
2231
Kimse çocuklara tüm gün bakamazdı.
02:18
But it madeyapılmış a differencefark
for theironların familiesaileleri.
45
126446
2514
Ama bu aileleri için
bir şeyleri değiştirdi.
02:22
Extraİlave moneypara to payödeme for billsfatura
when a husband'skocanın work hourssaatler were cutkesim.
46
130049
5027
Eşlerinin mesai saatleri kısıldığında
faturaları ödemek için fazladan para.
02:27
MoneyPara to buysatın almak the kidsçocuklar clothesçamaşırlar
as they were growingbüyüyen.
47
135100
3278
Büyürken çocuklara yeni kıyafetler
almak için para.
02:30
A little extraekstra moneypara in theironların pocketscepler
48
138402
1919
Birazcık bağımsız hissedebilmek için
02:32
to make them feel some independencebağımsızlık.
49
140345
2494
ceplerinde fazladan bir kaç kuruş.
02:34
Up in the top-rightsağ üst cornerköşe
is TheresaTheresa and her daughterkız evlat, BriannaBrianna.
50
142863
4129
Üst sağ köşedeki Theresa ve kızı, Brianna.
02:39
BriannaBrianna is one of those kidsçocuklar
51
147016
1915
Brianna şu pırıl pırıl, mutluluk saçan
02:40
with this sparklyparlak, infectiousbulaşıcı,
outgoinggiden personalitykişilik.
52
148955
4810
sempatik kız çocuklarından.
02:45
For exampleörnek, when RosieRosie,
53
153789
1712
Mesela, yalnızca İspanyolca bilen Rosie
02:47
a little girlkız who spokekonuştu only Spanishİspanyolca,
movedtaşındı in nextSonraki doorkapı,
54
155525
3156
karşı dairelerine taşındığında,
02:50
BriannaBrianna, who spokekonuştu only Englishİngilizce,
55
158705
2148
sadece İngilizce bilen Brianna
02:52
borrowedödünç aldım her mother'sannenin tabletTablet
and foundbulunan a translationçeviri appUygulamanın
56
160877
3585
annesin tabletini ödünç alıp
bir çeviri uygulaması buldu ki
02:56
so the two of them could communicateiletişim kurmak.
57
164486
1780
böylelikle iki kız anlaşabilecekti.
02:58
(LaughterKahkaha)
58
166290
1102
(Kahkaha)
02:59
I know, right?
59
167416
1182
Ne kadar da güzel,
değil mi?
03:00
Rosie'sRosie'nin familyaile creditskredi BriannaBrianna
with helpingyardım ediyor RosieRosie to learnöğrenmek Englishİngilizce.
60
168622
3903
Ailesi Rosie'nin İngilizce
öğrenmesine yardımcı olduğundan
Brianna'ya minnet duyuyor.
03:05
A fewaz yearsyıl agoönce,
61
173192
1885
Bir kaç yıl önce,
03:07
BriannaBrianna startedbaşladı to strugglemücadele academicallyakademik olarak.
62
175101
2787
dersler Brianna'yı zorlamaya başladı.
03:10
She was growingbüyüyen frustratedhayal kırıklığına uğramış
and kindtür of withdrawngeri alınmış
63
178312
4415
Hayal kırıklığa uğramaya ve
kendini geri çekip
sınıfta davranışlarıyla bunu
ortaya koymaya başlıyordu.
03:14
and actingoyunculuk out in classsınıf.
64
182751
2248
03:17
And her motheranne was heartbrokenKalbi kırık
over what was happeningolay.
65
185023
3830
Ve annesi olup biten
karşısında çok üzülüyordu.
03:21
Then they foundbulunan out that she was going
to have to repeattekrar et secondikinci gradesınıf
66
189697
3262
Ardından ikinci sınıfı tekrarlaması
gerektiğini öğrendiler
03:24
and BriannaBrianna was devastatedharap.
67
192983
2013
ve Brianna yerle bir oldu.
03:27
Her motheranne feltkeçe hopelessUmutsuz
and overwhelmedboğulmuş and aloneyalnız
68
195020
5171
Annesi nasıl yardımcı olacağını bilmediği
ve kızının ihtiyaç duyduğu
desteği alamadığını gördüğü için
03:32
because she knewbiliyordum that her daughterkız evlat
was not gettingalma the supportdestek she neededgerekli,
69
200215
3504
çaresiz, yalnız ve bunalmış hissediyordu.
03:35
and she did not know how to help her.
70
203743
1938
03:37
One afternoonöğleden sonra, TheresaTheresa was catchingbulaşıcı up
with a groupgrup of friendsarkadaşlar,
71
205705
3564
Bir akşamüstü, Theresa uzun süredir
görmediği arkadaşlarıyla
vakit geçirirken,
03:41
and one of them said,
72
209293
1559
arkadaşlarından biri,
03:42
"TheresaTheresa, how are you?"
73
210876
1936
"Theresa, nasılsın?" dedi
03:45
And she burstpatlamak into tearsgözyaşı.
74
213344
1714
Theresa göz yaşlarına boğuldu.
03:47
After she sharedpaylaşılan her storyÖykü,
one of her friendsarkadaşlar said,
75
215804
3341
Olan biteni anlatınca,
arkadaşlarından biri,
03:51
"I wentgitti throughvasitasiyla the exactkesin sameaynı thing
with my sonoğul about a yearyıl agoönce."
76
219169
3277
"Yaklaşık bir sene önce oğlumla
tamamen aynı bir süreçten geçtik." dedi.
03:54
And in that momentan,
77
222470
1151
Ve o an,
03:55
TheresaTheresa realizedgerçekleştirilen
that so much of her strugglemücadele
78
223645
2257
Theresa çok zorluk çekmesinin
en büyük sebebinin
03:57
was not havingsahip olan anybodykimse
to talk with about it.
79
225926
2502
bunları konuşabileği birilerinin
olmaması olduğunu fark etti.
04:00
So she createdoluşturulan a supportdestek groupgrup
for parentsebeveyn like her.
80
228984
3347
İşte bu yüzden kendi gibi
ebeveynler için bir destek grubu oluşturdu.
04:05
The first meetingtoplantı was her
and two other people.
81
233101
3334
İlk buluşmada kendisiyle
beraber iki kişi daha vardı.
04:08
But wordsözcük spreadYAYILMIŞ, and soonyakında
20 people, 30 people
82
236459
3041
Ama gittikçe yayıldı, ve çok geçmeden,
düzenlediği toplantılara
04:11
were showinggösterme up for these
monthlyaylık meetingstoplantılar that she put togetherbirlikte.
83
239524
3375
20 kişi, 30 kişi geliyordu.
04:14
She wentgitti from feelingduygu helplessçaresiz
84
242923
2217
Bir zamanlar çaresizken
04:17
to realizingfark how capableyetenekli she was
of supportingDestek her daughterkız evlat,
85
245164
3629
aynı zorlukları yaşayan
insanların desteğiyle
04:20
with the supportdestek of other people
who were going throughvasitasiyla the sameaynı strugglemücadele.
86
248817
3681
kızına nasıl da
destek olabileceğini gördü.
04:24
And BriannaBrianna is doing fantasticfantastik --
she's doing great academicallyakademik olarak
87
252522
3037
Ve şimdi Brianna gerek dersleri
gerek sosyal hayatı olsun
harika bir iş çıkarıyor.
04:27
and sociallysosyal.
88
255583
1177
04:29
That in the middleorta is my man BaakirBaakir,
89
257834
3386
Ortada, "BlackStar Books and Caffe"
yazısının önünde duran adamım Baakir,
04:33
standingayakta in frontön of
BlackStarBlackStar BooksKitaplar and CaffeCaffe,
90
261244
2845
ve aynı zamanda evinin bir bölümü olan
04:36
whichhangi he runskoşar out of partBölüm of his houseev.
91
264113
2585
bu mekanı işletiyor.
04:38
As you walkyürümek in the doorkapı,
92
266722
1575
Kapıdan içeri girdiğinizde
04:40
BaakirBaakir greetsselamlıyor you
with a "WelcomeHoş geldiniz blacksiyah home."
93
268321
3384
Baakir sizi "Welcome black home."
("Siyah topraklara hoşgeldiniz.")
diyerek karşılıyor.
04:43
(LaughterKahkaha)
94
271729
2778
(Kahkaha)
04:46
OnceBir kez insideiçeride, you can ordersipariş
some AlgiersAlgiers jerkpislik chickentavuk,
95
274531
4043
İçeri girdiğinizde çeşnili Cezayir tavuğu,
04:50
perhapsbelki a veganvegan walnutCeviz burgerburger,
96
278598
2523
muhtemelen bir cevizli vegan burgeri
04:53
or jiveJive turkeyTürkiye sammichSammich.
97
281145
2350
ya da cızbız hindi sammich
sipariş edebilirsiniz.
04:55
And that's sammichSammich -- not sandwichsandviç.
98
283519
2893
Bu arada evet adı sammich --
sandviç değil.
04:58
You mustşart finishbitiş your mealyemek
with a buttermilkAyran dropdüşürmek,
99
286436
4231
Kesinlikle ama kesinlikle,
yemeğinizi, donutların
birkaç sıra üstünde olan
05:02
whichhangi is severalbirkaç stepsadımlar aboveyukarıdaki a donutçörek holedelik
100
290691
2358
ve çok gizli bir geleneksel
tariften yapılmış
05:05
and madeyapılmış from a very secretgizli familyaile recipeyemek tarifi.
101
293073
2687
yoğurtlu çörekle bitirmelisiniz.
05:08
For realgerçek, it's very secretgizli,
he won'talışkanlık tell you about it.
102
296197
2817
Gerçekten, oldukça gizli,
size tarifini söylemeyecektir.
05:11
But BlackStarBlackStar is much more than a cafCAFé.
103
299464
3233
Ama BlackStar bir kafeden
çok daha fazlası.
05:15
For the kidsçocuklar in the neighborhoodKomşuluk,
104
303046
1605
Mahallenin çocukları
için okuldan sonra
05:16
it's a placeyer to go after schoolokul
to get help with homeworkev ödevi.
105
304675
3005
ödevleri için yardım almaya
gittikleri bir yer.
05:19
For the grown-upsYetişkinler, it's where they go
106
307704
1793
Büyükler içinse,
mahallede ne olup bittiğini öğrendikleri
05:21
to find out what's going on
in the neighborhoodKomşuluk
107
309521
2203
ve arkadaşlarıyla görüştükleri bir yer.
05:23
and catchyakalamak up with friendsarkadaşlar.
108
311748
1357
05:25
It's a performanceperformans venuemekan.
109
313129
1477
Ayrıca bir icraat yeri.
05:26
It's a home for poetsşairler,
musiciansmüzisyenler and artistssanatçılar.
110
314630
3330
Adeta bir şair, müzisyen
ve sanatçı yuvası.
05:30
BaakirBaakir and his partnerortak NicoleNicole,
111
318424
2184
Baakir ve küçük kızlarını sırtında
kayışla taşıyan eşi Nicole
05:32
with theironların babybebek girlkız strappedsarılı to her back,
112
320632
2140
her türden insanın olduğu bu yerde,
kahve servisi yapıyor
05:34
are there in the mixkarıştırmak of it all,
113
322796
1554
05:36
servingservis up a cupFincan of coffeeKahve,
114
324374
2071
çocuklara mangala oynamayı öğretiyor
05:38
teachingöğretim a childçocuk how to playoyun MancalaMancala,
115
326469
2140
ya da yakında gerçekleşecek
bir sosyal etkinlik için
05:40
or paintingboyama a signişaret
for an upcomingyaklaşan communitytoplum eventolay.
116
328633
3055
sembol çizmeyi gösteriyor.
05:44
I have workedişlenmiş with and learnedbilgili
from people just like them
117
332182
4246
Yirmi yıldan fazla bir süre
böyle insanlarla çalıştım ve
onlardan pek çok şey öğrendim.
05:48
for more than 20 yearsyıl.
118
336452
1641
05:50
I have organizedörgütlü
againstkarşısında the prisonhapis systemsistem,
119
338117
2843
Özellikle siyahi, Latin kökenli
ve yerli yoksul insanları
05:52
whichhangi impactsetkiler poorfakir folksarkadaşlar,
120
340984
2333
büyük oranda etkileyen
hapis sistemine karşı
05:55
especiallyözellikle blacksiyah, indigenousyerli
and LatinoLatino folksarkadaşlar,
121
343341
2544
mücadele verdim.
05:57
at an alarmingendişe verici rateoran.
122
345909
1428
05:59
I have workedişlenmiş with younggenç people
who manifestapaçık hopeumut and promisesöz vermek,
123
347758
3515
Okullarındaki ırkçı uygulamalardan
etkilenmelerine
06:03
despiterağmen beingolmak at the effectEfekt of racistırkçı
disciplinedisiplin practicesuygulamaları in theironların schoolsokullar,
124
351297
4409
ve topluluklarındaki
polis şiddetine rağmen
umut ve teminat vaat eden
gençlerle çalıştım.
06:07
and policepolis violenceşiddet in theironların communitiestopluluklar.
125
355730
2436
06:10
I have learnedbilgili from familiesaileleri
126
358605
1886
Hep birlikte sorunlarına çözüm bulmak için
06:12
who are unleashingUnleashing
theironların ingenuitymarifet and tenacityazim
127
360515
3682
azim ve hünerlerini ortaya koyan
ailelerden ders aldım.
06:16
to collectivelytopluca createyaratmak
theironların ownkendi solutionsçözeltiler.
128
364221
2190
06:18
And they're not just focusedodaklı on moneypara.
129
366435
2104
Ve tek odaklandıkları şey para değildi.
06:20
They're addressingadresleme educationEğitim,
housingKonut, healthsağlık, communitytoplum --
130
368911
3696
Eğitim, barınma, sağlık, toplum gibi
hepimizin önem verdiği
şeylerden bahsediyorlardı.
06:24
the things that we all carebakım about.
131
372631
2198
06:28
EverywhereHer yerde I go,
132
376260
1383
Nereye gidersem gideyim,
06:29
I see people who are brokekırdı but not brokenkırık.
133
377667
3134
cüzdanları boş ama içleri dolu
insanlar gördüm.
06:33
I see people who are strugglingmücadele
to realizegerçekleştirmek theironların good ideasfikirler,
134
381263
3819
İyi fikirler üretmeye çalışarak
kendileri, aileleri
ve toplumları için daha yaşanabilir
bir hayat oluşturmaya çabalayan
06:37
so that they can createyaratmak
a better life for themselveskendilerini,
135
385106
2568
06:39
theironların familiesaileleri, theironların communitiestopluluklar.
136
387698
2538
insanlar gördüm.
06:43
JobanaJobana, SintiaSintia, BerthaBertha'nın, TheresaTheresa
and BaakirBaakir are the rulekural,
137
391316
6488
Jobana, Sintia, Bertha, Theresa
ve Baakir istisna değil,
gerçeğin ta kendisi.
06:49
not the shinyparlak exceptionistisna.
138
397828
1616
06:51
I am the exceptionistisna.
139
399923
1330
İstisna olan benim.
06:54
I was raisedkalkık by a quietlysessizce fiercesert
singletek motheranne in RochesterRochester, NewYeni YorkYork.
140
402540
4569
Rochester, New York'da
oldukça sert mizaçlı,
bekar bir anne tarafından yetiştirildim.
06:59
I was bussedyapmışsın to a schoolokul
in the suburbsbanliyöler, from a neighborhoodKomşuluk
141
407625
2942
Bir çok sınıf arkadaşımın ve ailelerinin
tehlikeli saydığı bir mahalleden
07:02
that manyçok of my classmatessınıf arkadaşları
and theironların parentsebeveyn considereddüşünülen dangeroustehlikeli.
142
410591
3887
banliyödeki bir okula
servisle gidip geldim.
07:06
At eightsekiz, I was a latchkeylatchkey kidçocuk.
143
414502
1995
Sekiz yaşındayken, eve
döndüğümde annem işte olurdu.
07:08
I'd get myselfkendim home after schoolokul everyher day
and do homeworkev ödevi and choresev işleri,
144
416933
4408
Her gün eve gelir, ödevlerimi
ve ev işlerini halleder,
07:13
and wait for my motheranne to come home.
145
421365
1986
sonra da annemin dönmesini beklerdim.
07:15
After schoolokul, I'd go to the cornerköşe storemağaza
146
423375
2192
Okuldan sonra köşedeki markete gidip
07:17
and buysatın almak a can of ChefŞef BoyardeeBoyardee raviolimantı,
147
425591
2502
öğle yemeğim olarak ocakta ısıttığım
07:20
whichhangi I'd heatsıcaklık up on the stovesoba, fırın, ocak
as my afternoonöğleden sonra snackAperatif.
148
428117
2623
bir kutu hazır ravioli(mantı) alırdım.
07:23
If I had a little extraekstra moneypara,
I'd buysatın almak a HostessHostes FruitMeyve PiePasta.
149
431145
2807
Biraz fazladan param olduğunda
hemen meyveli top keklerden alıyordum.
07:25
(LaughterKahkaha)
150
433976
1001
(Kahkaha)
07:27
CherryKiraz.
151
435001
1151
Tercihen vişneli olanları.
07:28
Not as good as a buttermilkAyran dropdüşürmek.
152
436176
1654
Asla bir yoğurtlu çörek
olamaz tabii.
07:29
(LaughterKahkaha)
153
437854
1001
(Kahkaha)
07:30
We were poorfakir when I was a kidçocuk.
154
438879
1694
Ben çocukken fakirdik.
07:32
But now, I ownkendi a home
in a quicklyhızlı bir şekilde gentrifyinggentrifying neighborhoodKomşuluk
155
440597
3793
Ama şimdi, Oakland, Kaliforniya'da
hızla kentleşen bir mahallede
kendi evim var.
07:36
in OaklandOakland, CaliforniaCalifornia.
156
444414
1529
07:38
I've builtinşa edilmiş a careerkariyer.
157
446363
1647
Kariyer yaptım.
07:40
My husbandkoca is a business ownersahip.
158
448375
2445
Eşimin kendine ait bir işyeri var.
07:43
I have a retirementemeklilik accounthesap.
159
451605
1764
Emeklilik hesabım var.
07:46
My daughterkız evlat is not even allowedizin
to turndönüş on the stovesoba, fırın, ocak
160
454305
2577
Kızımın ocağı açması bile yasak,
07:48
unlessolmadıkça there's a grown-upYetişkin at home
161
456906
1579
tabii evde yetişkin biri yoksa
07:50
and she doesn't have to,
162
458509
1158
- ki açmasına gerek de yok
07:51
because she does not have to have
the sameaynı kindtür of self-relianceöz-güven
163
459691
3263
çünkü onun yaşındayken
sahip olduğum yeterliğe
07:54
that I had to at her ageyaş.
164
462978
1793
sahip olmasına gerek yok.
07:56
My kids'çocukların raviolisraviolis are organicorganik
165
464795
2204
Çocuklarımın raviolileri organik
07:59
and fulltam of things
like spinachıspanak and ricottaRicotta,
166
467023
2907
ve ıspanak, ricotta peyniri
gibi şeylerle dolu,
08:01
because I have the luxurylüks of choiceseçim
167
469954
2323
çünkü konu çocuğumun
yiyeceği şey olduğunda
08:04
when it comesgeliyor to what my childrençocuklar eatyemek.
168
472301
1918
seçme lüksüm var.
08:06
I am the exceptionistisna,
169
474243
2100
İstisna benim,
08:08
not because I'm more talentedyetenekli than BaakirBaakir
170
476367
2332
ama Baakir'den daha marifetli olduğum için
08:10
or my motheranne workedişlenmiş any harderDaha güçlü
than JobanaJobana, SintiaSintia or BerthaBertha'nın,
171
478723
3882
ya da annem Jobana, Sintia ya da
Bertha'nın annesinden
daha çok çalıştığı için
08:14
or caredbakım any more than TheresaTheresa.
172
482629
1957
ya da Theresa'dan daha çok
önemsediği için değil.
08:17
MarginalizedMarjinal communitiestopluluklar are fulltam
of smartakıllı, talentedyetenekli people,
173
485395
5106
Kenara itilmiş topluluklar,
tıpkı saygıdeğer ve en çok
mükafatlandırılan CEO'larımız gibi
08:22
hustlingdişli and workingçalışma and innovatingyenilikler,
174
490525
2314
ilerlemek için çalışıp didinen
zeki ve becerikli insanlarla dolu.
08:24
just like our mostçoğu reveredsaygı
and mostçoğu rewardedödüllendirdi CEOsCEO'ları.
175
492863
3941
08:28
They are fulltam of people
tappingdokunarak into theironların resilienceesneklik
176
496828
2633
Her gün kalkıp çocuklarını okula bırakmak,
08:31
to get up everyher day,
get the kidsçocuklar off to schoolokul
177
499485
2502
düşük maaşlı işlerine ya da
08:34
and go to jobsMeslekler that don't payödeme enoughyeterli,
178
502011
1986
onları borç altına sokan
eğitimlere katılmak için
sıkıntılarını bir kenara
koyan insanlarla dolu.
08:36
or get educationseğitimleri
that are puttingkoyarak them in debtborç.
179
504021
2468
08:38
They are fulltam of people applyinguygulayarak
theironların savvyanlayışlı intelligencezeka
180
506850
4804
Parlak zekalarını, asgari ücretlerini
olağanca iyi şekilde değerlendirmeye
08:43
to stretchUzatmak a minimumasgari wageücret paycheckmaaş,
181
511678
2387
ya da iki yakalarını
bir araya getirmek için
08:46
or balancedenge a job and a sideyan hustleacele
to make endsuçları meetkarşılamak.
182
514089
3187
işleri ve ek uğraşlarını dengelemeye
yoran insanlarla dolu.
08:49
They are fulltam of people
doing for themselveskendilerini and for othersdiğerleri,
183
517627
3775
Gerek aciz komşularının ilaçlarını almak,
gerek kardeşlerine faturasını ödemek
için borç vermek,
08:53
whetherolup olmadığını it's pickingtoplama up medicationilaç
for an elderlyyaşlı neighborkomşu,
184
521426
3504
gerekse karşı komşunun çocuklarına
göz kulak olmak olsun,
08:56
or lettingicar a siblingkardeş borrowödünç almak some moneypara
to payödeme the phonetelefon billfatura,
185
524954
3734
kendileri kadar başkaları içinde
çabalayan insanlarla dolu.
09:00
or just watchingseyretme out
for the neighborhoodKomşuluk kidsçocuklar
186
528712
2243
09:02
from the frontön stoopöne doğru eğilmek.
187
530979
1208
09:05
I am the exceptionistisna
because of luckşans and privilegeayrıcalık,
188
533259
3387
Ben sıkı çalıştığımdan değil,
şanslı ve ayrıcalıklı
olduğum için istisnayım.
09:08
not hardzor work.
189
536670
1285
09:09
And I'm not beingolmak modestmütevazi
or self-deprecatingKendini küçümseme --
190
537979
2338
Hiç de kendimi küçük gösterip
mütevazı olamayacağım -
09:12
I am amazingşaşırtıcı.
191
540341
1151
Ben harikayım.
09:13
(LaughterKahkaha)
192
541516
1218
(Kahkaha)
09:14
But mostçoğu people work hardzor.
193
542758
1614
Ama çoğu insan sıkı çalışıyor.
09:16
HardZor work is the commonortak
denominatorpayda in this equationdenklem,
194
544830
4169
Sıkı çalışma, bu denklemin
ortak paydası ve
09:21
and I'm tiredyorgun of the storyÖykü we tell
195
549023
2369
sıkı çalışmanın başarıyı getirdiği
hikayesinden artık gına geldi.
09:23
that hardzor work leadspotansiyel müşteriler to successbaşarı,
196
551416
2608
09:26
because that allowsverir --
197
554048
1537
Çünkü bu ---
09:27
Thank you.
198
555609
1190
Teşekkürler.
09:28
(ApplauseAlkış)
199
556823
3491
(Alkış)
09:33
... because that storyÖykü allowsverir those of us
who make it to believe we deservehak etmek it,
200
561509
4613
... çünkü bu hikaye bizi,
başaranların bunu hakettiğine
09:38
and by implicationdolaylı,
201
566146
1233
ve dolayısıyla
09:39
those who don't make it don't deservehak etmek it.
202
567403
2233
başaramayanlarınsa
hak etmediğine inandırıyor.
09:42
We tell ourselveskendimizi,
in the back of our mindszihinler,
203
570175
2203
Kafamızda ve hatta bazen
kelimelere dökerek kendimize
09:44
and sometimesara sıra in the frontön of our mouthsağızlar,
204
572402
2275
"Fakirlerse biraz da onların
kabahati canım." deriz.
09:46
"There mustşart be something a little wrongyanlış
with those poorfakir people."
205
574701
3037
09:49
We have a widegeniş rangemenzil of beliefsinançlar
206
577762
1492
Bu "onların kabahati" olan şey hakkında
09:51
about what that something wrongyanlış is.
207
579278
2185
bir çok farklı fikrimiz vardır.
09:53
Some people tell the storyÖykü
that poorfakir folksarkadaşlar are lazytembel freeloadersbeleşçiler
208
581487
3284
Bazıları fakirlerin doğru düzgün
iş yapmaktan kaçan,
09:56
who would cheathile and lieYalan
to get out of an honestdürüst day'sgünün work.
209
584795
3182
tembel beleşçiler olduğunu söyler.
10:00
OthersDiğerleri prefertercih etmek the storyÖykü
that poorfakir people are helplessçaresiz
210
588287
2913
Diğerleriyse fakirlerin çaresiz olduğu,
muhtemelen zamanında onlara
10:03
and probablymuhtemelen had neglectfulihmalkar parentsebeveyn
that didn't readokumak to them enoughyeterli,
211
591224
3281
kitap okumayan ihmalkâr
bir ailelerinin olduğu,
10:06
and if they were just told what to do
212
594529
2209
ve ne yapılması gerektiği söylendiği zaman
10:08
and showngösterilen the right pathyol,
213
596762
1257
fakirlikten kurtulabilecekleri
masalını tercih eder.
10:10
they could make it.
214
598043
1241
10:11
For everyher storyÖykü I hearduymak demonizingdemonizing
low-incomedüşük gelirli singletek mothersanneler
215
599917
6139
Duyduğum her bekar anneleri ve
olmayan babaları kötüleyen hikayeye karşın,
10:18
or absenteeposta ile fathersbabalar,
216
606080
1349
- ki benim ailemi de böyle görürlerdi,
10:19
whichhangi is how people
mightbelki think of my parentsebeveyn,
217
607453
2742
her gün elinden geleni en iyi şekilde
yapan aynı insanlar hakkında
10:22
I've got 50 that tell a differentfarklı storyÖykü
about the sameaynı people,
218
610219
4862
farklı şeyler anlatan
elli tane hikayem var.
10:27
showinggösterme up everyher day and doing theironların besten iyi.
219
615105
2910
10:30
I'm not sayingsöz that some
of the negativenegatif storieshikayeleri aren'tdeğil truedoğru,
220
618491
3716
Bazı kötü hikayelerin
doğru olmadığını değil,
10:34
but those storieshikayeleri allowizin vermek us
to not really see who people really are,
221
622231
6364
o hikayelerin bizi insanların
aslında ne olduğunu
görmemize engel olduğu söylüyorum,
çünkü resmin tamamı
bu hikayelerden ibaret değil.
10:40
because they don't paintboya a fulltam pictureresim.
222
628619
2187
10:43
The quarter-truthsçeyrek-gerçekleri and limitedsınırlı
plotarsa lineshatlar have us convincedikna olmuş
223
631249
3849
Aslı astarı olmayan hikayeler ve
yarım yamalak bilinen olaylar bizi
10:47
that poorfakir people are a problemsorun
that needsihtiyaçlar fixingsabitleme.
224
635122
3258
yoksul insanların halledilmesi gereken
bir problem olduğu kanısına vardırdı.
Aslında normal olanın insanlar olduğunu,
10:51
What if we recognizedtanınan
that what's workingçalışma is the people
225
639570
4269
halledilmesi gerekeninse tutumumuz
olduğunu kabul etsek?
10:55
and what's brokenkırık is our approachyaklaşım?
226
643863
2554
Aradığımız uzmanların,
10:58
What if we realizedgerçekleştirilen that the expertsuzmanlar
we are looking for,
227
646441
3525
kulak vermemiz gereken bilirkişilerin
11:01
the expertsuzmanlar we need to followtakip et,
228
649990
1796
fakirlerin ta kendisi olduğunun
farkına varsak?
11:03
are poorfakir people themselveskendilerini?
229
651810
1921
11:05
What if, insteadyerine of imposingheybetli solutionsçözeltiler,
230
653755
3003
Çözüm önerileri yağdıracağımıza,
11:08
we just addedkatma fireateş
231
656782
2099
zaten yanen ateşlerine
11:10
to the already-burningzaten yazma flamealev
that they have?
232
658905
2944
sadece odun atsak?
11:13
Not directingyönetmenlik --
233
661873
2157
Yönlendirmeden --
11:16
not even empoweringgüçlendirici --
234
664054
2590
hatta daha iyi konuma getirmeden --
11:18
but just fuelingyakıt theironların initiativegirişim.
235
666668
2229
sadece girişkenliklerini ateşlesek.
11:22
Just northkuzeyinde of here,
236
670000
1357
Hemen olduğumuz yerin kuzeyinde,
11:23
we have an exampleörnek
of what this could look like:
237
671381
3167
bunun olsa nasıl olabileceğinin
bir örneği var:
11:26
SiliconSilikon ValleyVadi.
238
674572
1250
Silikon Vadisi.
11:28
A wholebütün venturegirişim capitalBaşkent industrysanayi
has grownyetişkin up around the beliefinanç
239
676497
4174
İnsanların iyi fikirleri ve bunları
gerçekleştirecek tutkuları varsa
11:32
that if people have good ideasfikirler
and the desirearzu etmek to manifestapaçık them,
240
680695
4288
onları para içinde yüzdürmeleri
gerektiğine inanan
11:37
we should give them lots
and lots and lots of moneypara.
241
685007
3997
koca bir girişim sermayesi sektörü.
11:41
(LaughterKahkaha)
242
689028
1122
(Kahkaha)
11:42
Right? But where is our strategystrateji
for TheresaTheresa and BaakirBaakir?
243
690174
3841
Öyle değil mi? Peki ya Theresa ve
Baakir için stratejimiz hani?
11:47
There are no incubatorsİnkübatörler for them,
244
695127
2296
Onlara özel vadileri,
11:49
no acceleratorshızlandırıcılar, no fellowshipsArkadaş grupları.
245
697447
2709
motive eden sebepleri ya da
maddi destekleri yok.
11:52
How are JobanaJobana, SintiaSintia and BerthaBertha'nın
really all that differentfarklı
246
700577
3675
Nasıl oluyorda Jobana, Sintia ve Bertha
dünyanın Mark Zuckerberg'lerinden
tamamiyle farklı oluyor.
11:56
from the MarkMark ZuckerbergsZuckerbergs of the worldDünya?
247
704276
2638
11:58
BaakirBaakir has experiencedeneyim and a trackiz recordkayıt.
248
706938
2984
Baakir tecrübeli ve tam takır
bir özgeçmişi var.
12:01
I'd put my moneypara on him.
249
709946
1709
Yatırımımı Baakir'e yapardım.
12:04
So, considerdüşünmek this an invitationdavet
to rethinkyeniden düşünmek a flawedkusurlu strategystrateji.
250
712649
6756
İşte, bunu yanlış taktiğimizi tekrar
düşünmek için bir davet olarak düşünün.
12:12
Let's graspkavramak this opportunityfırsat
251
720190
2770
Haydi eskimiş yalan yanlış
hikayeleri bırakıp
12:14
to let go of a tiredyorgun, faultyhatalı narrativeöykü
252
722984
3817
bu insanların asıl aile ve
toplum hayatını anlatan,
12:18
and listen and look for truedoğru storieshikayeleri,
253
726825
3037
gerçek ve güzel bir şekilde
karmaşık olan hikayeleri
12:21
more beautifullygüzel complexkarmaşık storieshikayeleri,
254
729886
2013
bulmak ve dinlemek için
12:23
about who marginalizedmarjinal people
and familiesaileleri and communitiestopluluklar are.
255
731923
4845
bu fırsata iki elle sarılalım.
12:31
I'm going to take a minutedakika
to speakkonuşmak to my people.
256
739149
3123
Bir dakikalığına bu insanlarıma
bir şeyler söylemek istiyorum.
12:39
We cannotyapamam wait
257
747986
1460
Başkasının işleri yoluna
koymasını bekleyemeyiz.
12:41
for somebodybirisi elsebaşka to get it right.
258
749470
2380
12:45
Let us rememberhatırlamak what we are capableyetenekli of;
259
753136
3156
Neler yapabildiğimizi;
kanla, terle ve azimle
12:48
all that we have builtinşa edilmiş
with bloodkan, sweatter and dreamsrüyalar;
260
756316
3869
neler başardığımızı hatırlayın;
dur durak bilmeden işleyen çarkları
12:52
all the cogsSMM that keep turningdöndürme;
261
760209
1779
12:54
and the people kepttuttu afloatayakta
because of our backbreakingbackbreaking work.
262
762012
3672
göbeği çatlayana kadar çalışıp
ekmeğini çıkaran insanları.
12:57
Let us rememberhatırlamak that we are magicsihirli.
263
765708
2358
Sihirli olduğumuzu hatırlayın.
13:00
If you need some inspirationilham
to jogjog your memorybellek,
264
768677
2920
Hafızanızı tazeleyecek bir ilham
kaynağına ihtiyacınız varsa,
13:03
readokumak OctaviaOctavia Butler'sButler'ın
"ParableMesel of the SowerSower."
265
771621
2970
Octavia Butler'ın "Parabable of the Sower"
kitabını okuyun,
13:06
Listen to ReverendPeder King'sKral'ın
"LetterMektup from BirminghamBirmingham JailHapis."
266
774615
3389
Martin Luther'in "Birmingham Hapishanesinden Mektup"unu dinleyin.
13:10
Listen to SuheirSuheir HammadHammad reciteezberden okumak
"First WritingYazma SinceBeri,"
267
778028
4620
Suheir Hammad'ın "First Writing Since"'ini
ezberden okumasını dinleyin,
13:14
or EsperanzaEsperanza SpaldingSpalding
performyapmak "BlackSiyah GoldAltın."
268
782672
3049
ya da Esperanza Spalding'in
"Black Gold" icrasını.
13:17
SetAyarla your gazebakışları uponüzerine the artSanat
of KehindeSoner WileyWiley
269
785745
2648
Gözünüzü Kehinde Wiley'in ya da
Favianna Rodriguez'in
eserlerine kenetleyin.
13:20
or FaviannaFavianna RodriguezRodriguez.
270
788417
1854
13:22
Look at the handseller of your grandmotherbüyükanne
271
790914
5585
Babannenizin ellerine bakın
ya da sizin seven birinin gözlerine.
13:28
or into the eyesgözleri of someonebirisi who lovessever you.
272
796523
2672
13:32
We are magicsihirli.
273
800386
1868
Sihirliyiz biz.
13:35
IndividuallyTek tek, we don't have
a lot of wealthservet and powergüç,
274
803087
2870
Tek başımıza çok bir malımız mülkümüz,
gücümüz yok belki
13:37
but collectivelytopluca, we are unstoppabledurdurulamaz.
275
805981
3507
ama bir araya geldiğimizde
durduramaz kimse bizi.
13:42
And we spendharcamak a lot of our time and energyenerji
276
810114
2271
Zamanımızın ve enerjimizin çoğunu
13:44
organizingdüzenleme our powergüç to demandtalep changedeğişiklik
from systemssistemler that were not madeyapılmış for us.
277
812409
6199
bizim içim yapılmamış sistemlerden
değişim talep etmek için
güç toplamaya harcıyoruz.
13:51
InsteadBunun yerine of tryingçalışıyor to alterALTER
the fabrickumaş of existingmevcut waysyolları,
278
819489
3581
Zaten var olan kumaşı
değiştirmeye çalışmaktansa,
13:55
let's weavedokuma and cutkesim some fiercesert newyeni clothbez.
279
823094
2777
gelin ip dokuyup yepyeni
bir kumaş keselim.
13:58
Let's use some of our
substantialönemli collectivetoplu powergüç
280
826355
3490
Gelin birlikten doğan metin
gücümüzün birazını
14:01
towardkarşı inventingicat and bringinggetiren to life
281
829869
1972
bize uygun yeni oluş biçimleri bulmaya
14:03
newyeni waysyolları of beingolmak that work for us.
282
831865
2947
ve hayata geçirmeye harcayalım.
14:07
DesmondDesmond TutuTutu talksgörüşmeler
about the conceptkavram of ubuntuUbuntu,
283
835423
4935
Desmond Tutu, Güney Afrika'nın
Hakikat ve Uzlaşma süreci bağlamında
ubuntu kavramı konusunda
14:12
in the contextbağlam of SouthGüney Africa'sAfrika'nın
TruthGerçek şu ki and ReconciliationMutabakat processsüreç
284
840382
3655
Apartheid'dan(Afrika'da ırkçılıktan) sonra
yol katetmeye başladıklarından bahsediyor.
14:16
that they embarkedgirişti on after apartheidırk ayrımı.
285
844061
2293
14:18
He saysdiyor it meansanlamına geliyor,
286
846378
2335
Tutti bunu "Benim insan oluşum,
14:20
"My humanityinsanlık is caughtyakalandı up,
is inextricablyayrılmaz boundciltli up, in yoursseninki;
287
848737
5526
sizinkine ayrılmaz bir biçimde bağlı
ve mecburdur;
14:26
we belongait to a bundledemet of life."
288
854287
4546
hepimiz bir yaşam demetinin
bir parçasıyız." diyerek açıklıyor.
14:32
A bundledemet of life.
289
860381
2187
Bir yaşam demeti.
14:36
The TruthGerçek şu ki and ReconciliationMutabakat processsüreç
290
864019
1788
Hakikat ve Uzlaşma süreci işe,
14:37
startedbaşladı by elevatingyükselen
the voicessesleri of the unheardduyulmamış.
291
865831
3650
sesleri duyulmanların sesini
duyurarak başladı.
14:42
If this countryülke is going to livecanlı up to its
promisesöz vermek of libertyözgürlük and justiceadalet for all,
292
870068
5941
Eğer bu ülke herkes için özgürlük ve
adalet vaatini yerine getirecekse, bizler
14:48
then we need to elevateyükseltmek
the voicessesleri of our unheardduyulmamış,
293
876033
3089
Jobana, Sintia ve Bertha,
14:51
of people like JobanaJobana,
SintiaSintia and BerthaBertha'nın,
294
879146
3481
Theresa ve Baakir gibi sesleri
duyulmamış insanların
14:54
TheresaTheresa and BaakirBaakir.
295
882651
2467
seslerini duyurmalıyız.
Çözüm önerilerine ve fikirlerine
azami düzeyde önem göstermeliyiz.
14:57
We mustşart leverageKaldıraç theironların solutionsçözeltiler
and theironların ideasfikirler.
296
885809
2985
15:01
We mustşart listen to theironların truedoğru storieshikayeleri,
297
889437
3130
Gerçek hikayelerine kulak vermeliyiz,
15:04
theironların more beautifullygüzel complexkarmaşık storieshikayeleri.
298
892591
2650
daha güzel olan karmaşık hikayelerine.
15:07
Thank you.
299
895956
1160
Teşekkür ederim.
15:09
(ApplauseAlkış)
300
897140
5844
(Alkış)
Translated by Abdülkadir Azaklı
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Mia Birdsong - Family activist
Mia Birdsong advocates for strong communities and the self-determination of everyday people.

Why you should listen

Mia Birdsong has spent more than 20 years fighting for the self-determination and pointing out the brilliant adaptations of everyday people. In her current role as co-director of Family Story, she is updating this nation's outdated picture of the family in America (hint: rarely 2.5 kids and two heterosexual parents living behind a white picket fence). Prior to launching Family Story, Birdsong was the vice president of the Family Independence Initiative, an organization that leverages the power of data and stories to illuminate and accelerate the initiative low-income families take to improve their lives.

Birdsong, whose 2015 TED talk "The story we tell about poverty isn't true" has been viewed more than 1.5 million times, has been published in the Stanford Social Innovation Review, Slate, Salon and On Being. She speaks on economic inequality, race, gender and building community at universities and conferences across the country. She co-founded Canerow, a resource for people dedicated to raising children of color in a world that reflects the spectrum of who they are.  

Birdsong is also modern Renaissance woman. She has spent time organizing to abolish prisons, teaching teenagers about sex and drugs, interviewing literary luminaries like Edwidge Danticat, David Foster Wallace and John Irving, and attending births as a midwifery apprentice. She is a graduate of Oberlin College, an inaugural Ascend Fellow of The Aspen Institute and a New America California Fellow. She sits on the Board of Directors of Forward Together.

More profile about the speaker
Mia Birdsong | Speaker | TED.com