TEDxMidAtlantic
Elise Roy: When we design for disability, we all benefit
Elise Roy: Engelliler için tasarladığımızda hepimiz faydalanıyoruz
Filmed:
Readability: 4.5
1,366,535 views
Elise Roy "Şuna inanıyorum ki duyma yetimi yitirmek, benim için en büyük hediyelerden biri oldu." diyor. Bir engelli hakları avukatı ve tasarım düşünürü olarak biliyor ki işitme engelli olmak ona hayatı eşsiz bir şekilde deneyimleme ve en büyük sorunlarımızı çözebilecek farklı bir pencereden bakma fırsatı sunuyor. Kendisinin de dediği gibi: "Önceliğimiz engelliler için tasarlamak olduğunda, bulunan çözümler standart tasarımlara nazaran genellikle çok daha iyi oluyor."
Elise Roy - Lawyer, artist, human rights advocate
Elise Roy thinks that designers have the capacity and responsibility to address and resolve human problems on micro and macro scales and contribute to social well-being. Full bio
Elise Roy thinks that designers have the capacity and responsibility to address and resolve human problems on micro and macro scales and contribute to social well-being. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
I'll never forget the sound
0
1309
2192
Arkadaşlarımla gülüşme seslerimizi
00:15
of laughing with my friends.
1
3525
2062
asla unutmayacağım.
00:19
I'll never forget the sound
2
7000
1796
Annemin ben uykuya dalmadan
hemen önceki sesini
hemen önceki sesini
00:20
of my mother's voice
right before I fell asleep.
right before I fell asleep.
3
8820
3455
asla unutmayacağım.
00:26
And I'll never forget
the comforting sound of water
the comforting sound of water
4
14426
4263
Su damlalarının o rahatlatıcı sesini
00:30
trickling down a stream.
5
18713
2018
asla unutmayacağım.
00:34
Imagine my fear, pure fear,
6
22593
3376
Ben 10 yaşındayken
00:38
when, at the age of 10,
7
26622
1764
işitme duyumu kaybedeceğimi
öğrendiğimdeki korkumu,
öğrendiğimdeki korkumu,
00:40
I was told I was going to lose my hearing.
8
28992
2577
o saf korkumu bir düşünün
00:45
And over the next five years,
9
33386
2064
ve sonraki beş yıl içinde,
00:47
it progressed until I was classified
as profoundly deaf.
as profoundly deaf.
10
35474
4530
bu durum tam anlamıyla ben
sağır olana kadar ilerledi.
sağır olana kadar ilerledi.
00:54
But I believe that losing my hearing
11
42350
3335
Ama şuna inanıyorum ki
duyma yetimi yitirmek,
duyma yetimi yitirmek,
00:57
was one of the greatest gifts
I've ever received.
I've ever received.
12
45709
3453
benim için en büyük
hediyelerden biri oldu.
hediyelerden biri oldu.
01:02
You see, I get to experience
the world in a unique way.
the world in a unique way.
13
50278
3646
Görüyorsunuz, hayatı eşsiz
bir şekilde deneyimliyorum
bir şekilde deneyimliyorum
01:06
And I believe that
these unique experiences
these unique experiences
14
54901
4028
ve yine şuna inanıyorum ki,
engelli insanların bu eşsiz deneyimleri
engelli insanların bu eşsiz deneyimleri
01:10
that people with disabilities have
15
58953
2387
engelli ya da engelsiz herkes için
01:13
is what's going to help us
make and design a better world
make and design a better world
16
61364
5020
daha iyi bir dünya tasarlamaya
01:18
for everyone -- both for people
with and without disabilities.
with and without disabilities.
17
66408
5340
ve yaratmaya yardımcı oluyor.
01:25
I used to be a disability rights lawyer,
18
73393
2026
Eskiden engelli hakları avukatıydım
01:27
and I spent a lot of my time
focused on enforcing the law,
focused on enforcing the law,
19
75443
3650
ve vaktimin önemli bir kısmını
intibakın sağlanmasıyla ilgili
intibakın sağlanmasıyla ilgili
01:31
ensuring that accommodations were made.
20
79117
2151
kanunun uygulanmasına ayırdım.
01:33
And then I had to quickly
learn international policy,
learn international policy,
21
81998
4362
Ve daha sonra acilen
uluslararası politikayı öğrenmem gerekti,
uluslararası politikayı öğrenmem gerekti,
01:38
because I was asked to work
on the UN Convention
on the UN Convention
22
86384
3882
çünkü engelli bireylerin korunmasına
ilişkin Birleşmiş Milletler sözleşmesi
ilişkin Birleşmiş Milletler sözleşmesi
01:42
that protects people with disabilities.
23
90290
2303
üzerine çalışmam istendi.
01:45
As the leader of the NGO there,
24
93490
2901
Orada sivil toplum kuruluşunun
lideri olarak
lideri olarak
01:48
I spent most of my energy
trying to convince people
trying to convince people
25
96415
4658
enerjimin çoğunu insanları
engelli bireylerin kapasitelerine
engelli bireylerin kapasitelerine
01:53
about the capabilities
of people with disabilities.
of people with disabilities.
26
101097
3244
ikna etmeye çalışmakla harcadım.
01:57
But somewhere along the way,
27
105775
2485
Fakat bir noktada,
02:00
and after many career transitions
28
108916
2171
ailemin çok da hoşnut olmadığı
02:03
that my parents weren't so happy about --
29
111111
2047
pek çok kariyer değişiminin de ardından
02:05
(Laughter)
30
113182
1586
(Kahkahalar)
02:06
I stumbled upon a solution
31
114792
3107
bir engellilik hâli olsun ya da olmasın
02:09
that I believe may be
an even more powerful tool
an even more powerful tool
32
117923
5360
dünyanın en büyük sorunlarından bazılarını
02:15
to solve some of the world's
greatest problems,
greatest problems,
33
123307
3310
çözmeye yarayacak,
çok da güçlü bir araç olabilecek
çok da güçlü bir araç olabilecek
02:18
disability or not.
34
126641
1680
bir çözümle karşılaştım.
02:22
And that tool is called design thinking.
35
130207
3796
Bu araca tasarım düşüncesi deniliyor.
02:27
Design thinking is a process
for innovation and problem solving.
for innovation and problem solving.
36
135853
4989
Tasarım düşüncesi, yeniliği
ve problem çözümünü içeren bir süreç
ve problem çözümünü içeren bir süreç
02:33
There are five steps.
37
141773
1776
ve beş aşamadan oluşuyor.
02:35
The first is defining the problem
38
143573
2575
İlk aşama, problemi tanımlamak
02:38
and understanding its constraints.
39
146821
2606
ve kısıtlamalarını kavramak.
02:41
The second is observing people
in real-life situations
in real-life situations
40
149451
5046
İkinci aşama, insanların gerçek
hayattaki durumlarını gözlemlemek
hayattaki durumlarını gözlemlemek
02:46
and empathizing with them.
41
154521
2300
ve onlarla empati kurmak.
02:48
Third, throwing out hundreds of ideas --
the more the better,
the more the better,
42
156845
3970
Üçüncü aşama ortaya yüzlerce fikir atmak--
ne kadar çok ve şaşırtıcıysa o kadar iyi.
02:52
the wilder the better.
43
160839
1534
02:55
Fourth, prototyping:
gathering whatever you can,
gathering whatever you can,
44
163186
4534
Dördüncüsüyse prototip çalışması:
Çözümü taklit edip
Çözümü taklit edip
02:59
whatever you can find,
45
167744
1452
onu test edebilmek
03:01
to mimic your solution, to test it
46
169220
2599
ve iyileştirebilmek için
03:03
and to refine it.
47
171843
1432
her ne bulabiliyorsan toplamak
03:05
And finally, implementation:
48
173968
2441
ve son olarak hayata geçirme aşaması:
03:08
ensuring that the solution
you came up with is sustainable.
you came up with is sustainable.
49
176433
5058
Bulduğun çözüm yolunun
sürdürülebilir olduğundan emin olmak.
sürdürülebilir olduğundan emin olmak.
03:15
Warren Berger says that design thinking
teaches us to look sideways,
teaches us to look sideways,
50
183007
6568
Warren Berger tasarım düşüncesinin
bize şüpheci olmayı,
bize şüpheci olmayı,
03:21
to reframe, to refine, to experiment
51
189599
4000
farklı açıdan bakabilmeyi, ince eleyip
sık dokumayı, deney yapmayı
sık dokumayı, deney yapmayı
03:25
and, probably most importantly,
52
193623
2347
ve belki de en önemlisi,
saçma sorular sormayı
saçma sorular sormayı
03:27
ask those stupid questions.
53
195994
2557
öğrettiğini söylüyor.
03:31
Design thinkers believe
that everyone is creative.
that everyone is creative.
54
199601
3085
Tasarım düşünürleri herkesin
aslında yaratıcı olduğunu savunuyor.
aslında yaratıcı olduğunu savunuyor.
03:36
They believe in bringing people
from multiple disciplines together,
from multiple disciplines together,
55
204710
4718
Farklı disiplinlerden insanları
aynı çatı altında toplama kanısındalar,
aynı çatı altında toplama kanısındalar,
çünkü çeşitli bakış açılarını birbirleri
ile paylaşmak, bir araya getirmek
ile paylaşmak, bir araya getirmek
03:41
because they want to share
multiple perspectives
multiple perspectives
56
209452
3215
03:44
and bring them together
and ultimately merge them
and ultimately merge them
57
212691
2416
ve en nihayetinde de
yeni bir şey yaratmak için
yeni bir şey yaratmak için
03:47
to form something new.
58
215131
2253
onları birleştirmek istiyorlar.
03:51
Design thinking is such a successful
and versatile tool
and versatile tool
59
219919
3691
Tasarım düşüncesi öylesine
başarılı ve çok yönlü bir araç ki
başarılı ve çok yönlü bir araç ki
03:55
that it has been applied
in almost every industry.
in almost every industry.
60
223634
3071
neredeyse tüm sektörlerde
uygulanmakta.
uygulanmakta.
04:00
I saw the potential that it had
for the issues I faced,
for the issues I faced,
61
228586
4375
Karşılaştığım sorunlara dair
bir potansiyeli olduğunu da gördüm,
bir potansiyeli olduğunu da gördüm,
04:04
so I decided to go back to school
62
232985
3232
bu yüzden okula geri dönmeye
04:08
and get my master's in social design.
63
236241
2870
ve eğitimimi sosyal tasarım
dâhilinde almaya karar verdim.
dâhilinde almaya karar verdim.
04:11
This looks at how to use design
to create positive change in the world.
to create positive change in the world.
64
239832
5139
Bu, dünyada olumlu değişiklikler yapmakta
tasarımın payını gözler önüne seriyor.
tasarımın payını gözler önüne seriyor.
04:18
While I was there,
65
246209
1421
Oradayken,
04:19
I fell in love with woodworking.
66
247654
1817
ahşap işçiliğine merak sardım.
04:22
But what I quickly realized
67
250217
2697
Ama çok geçmeden
04:24
was that I was missing out on something.
68
252938
2444
bir şeyi kaçırdığımın farkına vardım.
04:28
As you're working with a tool,
69
256058
2939
Bir aletle çalışırken
04:31
right before it's about
to kick back at you --
to kick back at you --
70
259021
2429
sana karşı bir reaksiyon göstermeden,
04:33
which means the piece or the tool
jumps back at you --
jumps back at you --
71
261474
3259
yani bir parça ya da alet
üstüne fırlamadan hemen önce,
üstüne fırlamadan hemen önce,
04:36
it makes a sound.
72
264757
1166
bir ses çıkarıyor.
04:38
And I couldn't hear this sound.
73
266992
1590
Ve ben bu sesi duyamıyordum.
04:41
So I decided,
74
269313
1955
Neden uğraşıp
bu problemi çözmüyorum ki dedim.
04:43
why not try and solve it?
75
271873
1450
04:46
My solution was a pair of safety glasses
76
274363
3484
Benim çözümüm kulağımıza
o ses gelmeden önce
o ses gelmeden önce
04:49
that were engineered
to visually alert the user
to visually alert the user
77
277871
3792
kullanıcıyı alette bir değişim
olduğu takdirde
olduğu takdirde
04:53
to pitch changes in the tool,
78
281687
2592
görsel olarak uyarması için tasarlanmış
04:56
before the human ear could pick it up.
79
284303
2872
birtakım güvenlik düzeneğiydi.
05:00
Why hadn't tool designers
thought of this before?
thought of this before?
80
288802
3866
Niçin bu düzenek takım tasarımcıları
tarafından daha önce düşünülmemişti ki?
tarafından daha önce düşünülmemişti ki?
05:04
(Laughter)
81
292692
1903
(Kahkahalar)
05:06
Two reasons: one, I was a beginner.
82
294619
3791
İki sebebi var: İlki, ben bir acemiydim.
05:10
I wasn't weighed down by expertise
or conventional wisdom.
or conventional wisdom.
83
298856
4555
Bir uzmanlık alanından ya da
genel-geçer bilgilerden faydalanmadım.
genel-geçer bilgilerden faydalanmadım.
05:16
The second is: I was Deaf.
84
304284
2445
İkincisiyse, işitme engelliydim.
05:20
My unique experience of the world
helped inform my solution.
helped inform my solution.
85
308070
4943
Dünyaya dair bu eşsiz deneyimlerim
sayesinde bu çözüme ulaştım
sayesinde bu çözüme ulaştım
05:25
And as I went on, I kept running into
more and more solutions
more and more solutions
86
313886
3953
ve zaman geçtikçe de,
aslında engelli bireyler için yapılmış
aslında engelli bireyler için yapılmış
05:29
that were originally made
for people with disabilities,
for people with disabilities,
87
317863
3572
ama daha sonra herkes tarafından
kullanılmaya başlanmış,
kullanılmaya başlanmış,
05:33
and that ended up being picked up,
88
321459
3306
sahiplenilmiş ve sevilmiş
05:36
embraced and loved by the mainstream,
89
324789
2922
birçok çözüm önerisiyle karşılaştım.
05:39
disability or not.
90
327735
1205
05:41
This is an OXO potato peeler.
91
329448
2414
Bu bir patates soyacağı.
05:43
It was originally designed
for people with arthritis,
for people with arthritis,
92
331886
3622
Aslında kireçlenme sorunu olan
bireyler için tasarlanmıştı
bireyler için tasarlanmıştı
05:47
but it was so comfortable,
everybody loved it.
everybody loved it.
93
335532
2427
ama o kadar kullanışlı ki
herkes tarafından sevildi.
herkes tarafından sevildi.
05:51
Text messaging: that was originally
designed for people who are Deaf.
designed for people who are Deaf.
94
339792
4406
Kısa mesaj özelliği: Esasen işitme
engelli bireyler için geliştirilmişti.
engelli bireyler için geliştirilmişti.
Bildiğiniz üzere, bu da herkes
tarafından seviliyor.
tarafından seviliyor.
05:56
And as you know,
everybody loves that, too.
everybody loves that, too.
95
344817
2250
05:59
(Laughter)
96
347091
1918
(Kahkahalar)
06:01
I started thinking:
97
349033
1713
Şunu düşünmeye başladım:
06:03
What if we changed our mindset?
98
351492
3126
Zihniyetimizi değiştirdiğimizde ne olur?
06:07
What if we started designing
for disability first --
for disability first --
99
355578
5128
Standartlara yönelik değil de
engelliler için tasarlamaya başladığımızda
engelliler için tasarlamaya başladığımızda
06:12
not the norm?
100
360730
1277
ne olur?
06:14
As you see, when we design
for disability first,
for disability first,
101
362721
3790
Gördüğünüz gibi, önceliğimiz
engelliler için tasarlamak olduğunda
engelliler için tasarlamak olduğunda
06:18
we often stumble upon
solutions that are not only inclusive,
solutions that are not only inclusive,
102
366535
4821
bulunan çözümler sadece kapsamlı
olmakla kalmıyor, aynı zamanda
olmakla kalmıyor, aynı zamanda
06:24
but also are often better
than when we design for the norm.
than when we design for the norm.
103
372090
5126
standart tasarımlara nazaran
genellikle çok daha iyi oluyor.
genellikle çok daha iyi oluyor.
Ve tüm bunlar beni heyecanlandırıyor.
06:30
And this excites me,
104
378398
1555
06:31
because this means that the energy
it takes to accommodate someone
it takes to accommodate someone
105
379977
6324
Çünkü bu engelli bireylerin adaptasyonunda
harcanan enerjinin geliştirilebileceği,
harcanan enerjinin geliştirilebileceği,
06:38
with a disability
106
386325
1601
şekillendirilebileceği,
06:39
can be leveraged, molded and played with
107
387950
4863
yaratıcılık ve yenilik adına
bir güç olarak
bir güç olarak
06:44
as a force for creativity and innovation.
108
392837
4023
kullanılabileceği anlamına geliyor.
06:49
This moves us from the mindset
of trying to change the hearts
of trying to change the hearts
109
397712
5533
Bu da bizi vicdanımızı rahatlatma ve
06:55
and the deficiency mindset of tolerance,
110
403269
3123
tolerans eksikliğimizi giderme
düşüncesinden,
düşüncesinden,
06:58
to becoming an alchemist,
111
406416
2718
en büyük sorunların çözülmesi adına
07:01
the type of magician that this world
so desperately needs
so desperately needs
112
409158
3970
dünyanın çaresizce ihtiyaç duyduğu,
07:05
to solve some of its greatest problems.
113
413152
2323
bir çeşit büyücü olan bir simyacı
hâline getiriyor.
hâline getiriyor.
07:08
Now, I also believe
114
416860
2034
Artık engelli bireylerin
07:10
that people with disabilities
have great potential to be designers
have great potential to be designers
115
418918
4519
bu tasarım düşüncesi sürecinde
oldukça etkili bir tasarımcı
oldukça etkili bir tasarımcı
07:15
within this design-thinking process.
116
423461
2348
olabileceğine inanıyorum.
07:18
Without knowing it, from a very early age,
117
426360
2983
Ben de tüm bunlardan habersiz,
çok küçük yaştan beri
çok küçük yaştan beri
07:21
I've been a design thinker,
fine-tuning my skills.
fine-tuning my skills.
118
429367
3255
yeteneklerini kontrol eden
bir tasarım düşünürüyüm.
bir tasarım düşünürüyüm.
07:25
Design thinkers are, by nature,
problem solvers.
problem solvers.
119
433621
5408
Tasarım düşünürleri doğuştan
problem çözme odaklıdır.
problem çözme odaklıdır.
07:31
So imagine listening to a conversation
120
439580
4305
Bir konuşmayı dinlediğinizi
07:35
and only understanding
50 percent of what is said.
50 percent of what is said.
121
443909
3993
ve söylenenin yalnızca yarısını
anlayabildiğinizi bir hayal edin.
anlayabildiğinizi bir hayal edin.
07:41
You can't ask them to repeat
every single word.
every single word.
122
449640
2898
Her bir kelimenin tekrar
edilmesini isteyemezsiniz.
edilmesini isteyemezsiniz.
07:44
They would just get frustrated with you.
123
452911
2565
Bu şekilde onlara sadece
engel olacaksınız.
engel olacaksınız.
07:47
So without even realizing it,
124
455500
2740
Ben de çözüm olarak
07:50
my solution was to take
the muffled sound I heard,
the muffled sound I heard,
125
458264
4912
farkına bile varmadan, duyduğum boğuk sesi
07:55
that was the beat,
126
463200
1152
yani tempoyu,
07:56
and turn it into a rhythm
and place it with the lips I read.
and place it with the lips I read.
127
464376
4510
bir ritme dönüştürüyor ve bunu da
okuduğum dudaklarla bağdaştırıyordum.
okuduğum dudaklarla bağdaştırıyordum.
08:01
Years later, someone commented
that my writing had a rhythm to it.
that my writing had a rhythm to it.
128
469908
5673
Yıllar sonra, biri yazılarımın bir ritme
sahip olduğunu söyledi.
sahip olduğunu söyledi.
08:08
Well, this is because I experience
conversations as rhythms.
conversations as rhythms.
129
476105
4961
Çünkü konuşmaları bir ritim
dâhilinde anlıyordum.
dâhilinde anlıyordum.
08:14
I also became really,
really good at failing.
really good at failing.
130
482369
5075
Başarısızlık konusunda da
gerçekten çok iyiydim.
gerçekten çok iyiydim.
08:19
(Laughter)
131
487468
1234
(Kahkahalar)
08:20
Quite literally.
132
488726
1574
Abartmıyorum.
08:22
My first semester in Spanish, I got a D.
133
490801
3081
İlk dönemimde İspanyolca
dersinden D almıştım.
dersinden D almıştım.
08:26
But what I learned
was that when I picked myself up
was that when I picked myself up
134
494569
3814
Ama şunu öğrendim ki,
kendime çeki düzen verip
kendime çeki düzen verip
08:30
and changed a few things around,
135
498407
2300
etraftaki birkaç şeyi değiştirdiğimde
08:32
eventually, I succeeded.
136
500731
2815
nihayet başarıyorum.
08:37
Similarly, design thinking
encourages people to fail
encourages people to fail
137
505187
4620
Aynı şekilde, tasarım düşüncesi insanları
08:41
and fail often,
138
509831
1636
sık sık başarısız olmaya sürüklüyor,
08:43
because eventually, you will succeed.
139
511491
3231
çünkü sonunda başarıyorsunuz.
08:47
Very few great innovations in this world
140
515404
3880
Yeryüzündeki büyük icatların çok azı
08:51
have come from someone succeeding
on the first try.
on the first try.
141
519308
3818
ilk denemede elde edilen
başarıdan meydana gelmiştir.
başarıdan meydana gelmiştir.
08:56
I also experienced this lesson in sports.
142
524906
2872
Ben bunu spor konusunda da yaşayıp gördüm.
Antrenörümün anneme "Eğer kızınız
duyma yetisini kaybetmemiş olsaydı,
duyma yetisini kaybetmemiş olsaydı,
09:01
I'll never forget my coach
saying to my mom,
saying to my mom,
143
529460
2961
09:05
"If she just didn't have her hearing loss,
144
533389
3234
şu an millî takımda olurdu."
09:08
she would be on the national team."
145
536647
1684
deyişini asla unutmayacağım.
09:12
But what my coach, and what I
didn't even know at the time,
didn't even know at the time,
146
540061
4181
Ama o zamanlarda antrenörümün ve hatta
benim bile bilmediğim şey şuydu ki
benim bile bilmediğim şey şuydu ki
09:17
was that my hearing loss
actually helped me excel at sports.
actually helped me excel at sports.
147
545019
4704
işitme kaybım aslında sporda
başarılı olmama yardımcı olmuştu.
başarılı olmama yardımcı olmuştu.
09:22
You see, when you lose your hearing,
not only do you adapt your behavior,
not only do you adapt your behavior,
148
550704
5067
Görüyorsunuz duyma yetinizi yitirdiğinizde
yalnızca davranışlarınızı değil,
yalnızca davranışlarınızı değil,
09:28
but you also adapt your physical senses.
149
556441
3136
ayrıca fiziksel duyularınızı da
uyarlıyorsunuz.
uyarlıyorsunuz.
09:32
One example of this
150
560785
1650
Görsel dikkat süremin artması
09:34
is that my visual
attention span increased.
attention span increased.
151
562459
4503
buna bir örnek olarak gösterilebilir.
09:39
Imagine a soccer player,
coming down the left flank.
coming down the left flank.
152
567543
4458
Sol taraftan gelen bir futbolcu düşünün.
09:44
Imagine being goalkeeper, like I was,
153
572025
2803
Tıpkı benim olduğum gibi,
bir kaleci olduğunuzu
bir kaleci olduğunuzu
09:46
and the ball is coming
down the left flank.
down the left flank.
154
574852
2148
ve topun sol taraftan geldiğini düşünün.
09:49
A person with normal hearing
would have the visual perspective of this.
would have the visual perspective of this.
155
577024
4784
Normal bir işitmeye sahip biri
bunu görsel olarak algılayacaktır.
bunu görsel olarak algılayacaktır.
09:54
I had the benefit of a spectrum this wide.
156
582872
3991
Şu alanda bir avantaja sahiptim.
09:58
So I picked up the players over here,
157
586887
2437
Bu yüzden dolanıp duran ve
10:01
that were moving about
and coming down the field.
and coming down the field.
158
589348
2514
sahaya giren oyuncuları buraya toplardım
10:03
And I picked them up quicker,
so that if the ball was passed,
so that if the ball was passed,
159
591886
3674
ve top geldiğinde kendimi ayarlayabilmek,
şuta hazır olabilmek için
şuta hazır olabilmek için
10:07
I could reposition myself
and be ready for that shot.
and be ready for that shot.
160
595584
3593
oyuncuları oldukça hızlı bir şekilde
toplamaya çalışırdım.
toplamaya çalışırdım.
10:12
So as you can see,
161
600955
1517
Gördüğünüz gibi,
10:14
I've been a design thinker
for nearly all my life.
for nearly all my life.
162
602496
2666
neredeyse tüm hayatım boyunca
bir tasarım düşünürüydüm.
bir tasarım düşünürüydüm.
10:18
My observation skills have been honed
so that I pick up on things
so that I pick up on things
163
606788
4558
Gözlem yeteneğim öylesine gelişti ki
başkalarının asla fark edemeyeceği şeyleri
başkalarının asla fark edemeyeceği şeyleri
10:23
that others would never pick up on.
164
611370
1983
fark edebiliyorum.
10:27
My constant need to adapt
has made me a great ideator
has made me a great ideator
165
615233
3964
Kendimi sürekli bir şeylere adapte etme
ihtiyacım beni büyük bir fikir üreticisi
ihtiyacım beni büyük bir fikir üreticisi
10:31
and problem solver.
166
619221
1317
ve problem çözücü hâline getirdi.
10:33
And I've often had to do this
within limitations and constraints.
within limitations and constraints.
167
621392
4272
Bunu genellikle limitler ve engeller
dâhilinde yapmak zorunda kalıyorum.
dâhilinde yapmak zorunda kalıyorum.
10:38
This is something that designers
also have to deal with frequently.
also have to deal with frequently.
168
626164
4275
Bu, tasarımcıların çoğunlukla uğraşmak
zorunda kaldıkları bir mesele.
zorunda kaldıkları bir mesele.
10:44
My work most recently took me to Haiti.
169
632638
2889
Görevim için son zamanlarda
Haiti'ye gittim.
Haiti'ye gittim.
10:48
Design thinkers often seek out
extreme situations,
extreme situations,
170
636049
4189
Tasarım düşünürleri sık sık
olağanüstü durumlar arıyorlar,
olağanüstü durumlar arıyorlar,
10:52
because that often informs
some of their best designs.
some of their best designs.
171
640262
4255
çünkü bu, en iyi tasarımlarına
genellikle katkı sağlıyor.
genellikle katkı sağlıyor.
10:56
And Haiti -- it was like a perfect storm.
172
644541
3039
Ve Haiti--
Kusursuz bir fırtına etkisinde gibiydi.
Kusursuz bir fırtına etkisinde gibiydi.
11:00
I lived and worked
with 300 Deaf individuals
with 300 Deaf individuals
173
648415
4407
2010'daki depremin ardından
yerleri değiştirilmiş
yerleri değiştirilmiş
11:05
that were relocated
after the 2010 earthquake.
after the 2010 earthquake.
174
653656
3119
300 işitme engelliyle beraber
yaşadım ve çalıştım.
yaşadım ve çalıştım.
11:09
But five and a half years later,
175
657805
3166
Fakat beş buçuk yıl sonra,
11:13
there still was no electricity;
176
661566
2132
Haiti'de hâlâ elektrik yoktu,
11:15
there still was no safe drinking water;
177
663722
2486
hâlâ temiz bir içme suyu yoktu,
11:18
there were still no job opportunities;
178
666232
2141
hâlâ hiçbir iş imkânı yoktu
11:21
there was still rampant crime,
and it went unpunished.
and it went unpunished.
179
669120
3309
ve hâlâ etrafta kol gezen suçlar vardı
ama cezalandırılmamışlardı.
ama cezalandırılmamışlardı.
11:25
International aid organizations
came one by one.
came one by one.
180
673069
3471
Uluslararası yardım kuruluşları
tek tek geldiler
tek tek geldiler
11:29
But they came
181
677199
1152
ama önceden belirlenmiş
11:30
with pre-determined solutions.
182
678375
2696
çözüm önerileri sundular.
11:33
They didn't come ready
to observe and to adapt
to observe and to adapt
183
681095
4387
Gözlemlemek ve halkın
ihtiyaçlarına yönelik bir şeyler
ihtiyaçlarına yönelik bir şeyler
11:38
based on the community's needs.
184
686215
3296
uyarlamak için gelmemişlerdi.
11:42
One organization gave them
goats and chickens.
goats and chickens.
185
690750
4039
Bir kuruluş onlara keçi ve tavuk dağıttı.
Ama farkında olmadıkları
bir şey vardı.
bir şey vardı.
11:47
But they didn't realize
186
695484
1309
11:48
that there was so much hunger
in that community,
in that community,
187
696817
3919
Toplumda öyle bir kıtlık vardı ki
11:52
that when the Deaf went to sleep
at night and couldn't hear,
at night and couldn't hear,
188
700760
3826
işitme engelliler gece uyuduklarında
11:56
people broke into their yards
and their homes
and their homes
189
704610
3264
insanlar onların bahçesine
ve evlerine girip
ve evlerine girip
11:59
and stole these chickens and goats,
190
707898
2881
tavuklarını ve keçilerini çaldı
12:02
and eventually they were all gone.
191
710803
2541
ve en sonunda hiçbiri kalmamıştı.
12:06
Now, if that organization
had taken the time
had taken the time
192
714896
4529
Eğer o kuruluş engelli bireyleri
12:11
to observe Deaf people,
to observe the community,
to observe the community,
193
719449
4737
ve toplumu gözlemlemek
için zaman ayırsaydı,
için zaman ayırsaydı,
12:17
they would have realized their problem
194
725029
2220
problemin farkına varacaktı
12:19
and perhaps they would have
come up with a solution,
come up with a solution,
195
727273
4396
ve belki de insanların gece
hayvanları içine koyup
hayvanları içine koyup
12:23
something like a solar light,
196
731693
3078
güvende tutabilecekleri
bir kümesi aydınlatan,
bir kümesi aydınlatan,
12:26
lighting up a secure pen
to put them in at night
to put them in at night
197
734795
4181
güneş ışığı tarzında
12:31
to ensure their safety.
198
739000
1380
bir çözüm bulabilirlerdi.
12:34
You don't have to be a design thinker
199
742018
3971
Bugün sizlerle paylaştığım fikirler için
12:38
to insert the ideas
I've shared with you today.
I've shared with you today.
200
746013
3205
bir tasarım düşünürü olmanıza gerek yok.
12:43
You are creative.
201
751387
2664
Siz, yaratıcısınız.
12:46
You are a designer --
202
754793
2502
Siz birer tasarımcısınız,
12:49
everyone is.
203
757319
1446
herkes öyle.
12:52
Let people like me help you.
204
760152
3219
Benim gibi insanların size
yardımcı olmasına izin verin.
yardımcı olmasına izin verin.
12:56
Let people with disabilities
help you look sideways,
help you look sideways,
205
764270
4585
Engelli bireylerin şüpheci yaklaşmanızda
13:00
and in the process,
206
768879
1562
ve zamanla
13:02
solve some of the greatest problems.
207
770465
2609
en büyük problemleri çözmenizde
yardımcı olmasına izin verin.
yardımcı olmasına izin verin.
13:05
That's it. Thank you.
208
773605
1347
Hepsi bu. Teşekkür ederim.
13:06
(Applause)
209
774976
5516
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Elise Roy - Lawyer, artist, human rights advocateElise Roy thinks that designers have the capacity and responsibility to address and resolve human problems on micro and macro scales and contribute to social well-being.
Why you should listen
Deaf from the age of ten, Elise Roy has been a design thinker from early on, constantly adapting her environment and its tools to serve her extraordinary abilities.
A Division I athlete in both soccer and lacrosse, Roy participated in the Olympic Development Program for soccer. In the classroom, she learned how to teach herself from books. At Brown University, Roy was recognized as one of the nation's elite soccer goalkeepers. She also began to see herself as an advocate for people with non-normative abilities. During her freshman year, the University tried to take away real time captioning, a cross between closed captions that you see on television and a courtroom stenographer, enabling her to hear and participate in the classroom for the first time. After organizing the other Deaf students at the University and meeting with several deans, Roy was able to secure the real time captioning for the remainder of her time at Brown.
Following Brown, Roy turned down an invitation to play professional soccer and instead opted for law school at Northeastern University. While in law school, Roy became actively involved in gay and lesbian rights, acting as a fellow for the human rights campaign in Washington D.C. Upon graduation, Roy received the highly prestigious Georgetown University Women's Law and Public Policy Fellowship, with alumni and board members that included Supreme Court Justice Ruth Ginsburg as well as D.C. Congresswoman Eleanor Holmes Norton.
Roy was in law school when she began working on the International Disability Rights Treaty at the United Nations, the first such human rights treaty to be passed in the 21st century. She quickly found herself thrust from a mere observer to the leader of her Article on culture, sport, recreation and leisure. The treaty, the first human rights treaty at the United Nations to be passed in the 21st century, was ratified in 2007. Over 155 countries have become signatories. After the treaty was signed in 2007, she traveled the world to see it put into action. Her work took her to Southeast Asia and the Gulf region as well as Africa.
Roy's deafness has always given her a heightened awareness of how profoundly design shapes the social, emotional and physical environment and this led her to study human-centered design in Maryland Institute College of Art's (MICA) Social Design program. Premised on the foundational notion that complex social problems require creative problem solving through design, she completed a master's degree with a thesis that investigated the barriers that exist for individuals with hearing loss in the fabrication technology and design realm. She researched various tools to identify possible adaptations for the Deaf user based on the auditory information emitted.
Roy promotes design thinking as fundamental to progressive social change and is a passionate proponent of applying social impact and human-centered design research to international aid and development work.
Elise Roy | Speaker | TED.com