TEDGlobal 2007
Hector Ruiz: The thinking behind 50x15
Hektor Ruiz dünya'ya baglanma
Filmed:
Readability: 3.8
340,957 views
Hector Ruiz, herkese internet erisimi sağlamak isteyen AMD'nin yöneticisi.Bu konusmada 2015 de dünyanın yarısının AMD nin 50x15 ile bağlanacağını ve ekstraordinari yaşam hikayesini paylaşıyor.
Hector Ruiz - CEO
The executive chairman of AMD, Hector Ruiz is devoted to his company's 50x15 initiative, which seeks to give 50 percent of the world's population access to the internet by 2015. Full bio
The executive chairman of AMD, Hector Ruiz is devoted to his company's 50x15 initiative, which seeks to give 50 percent of the world's population access to the internet by 2015. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:18
You know, one of the things that I'd like to say upfront is that
0
0
4000
Söylemek istediğim olumlu şeylerden birini biliyorsunuz
00:22
I'm really here by accident.
1
4000
3000
Gerçekten de raslantı ile aslında demek istediğm-
00:25
And what I mean -- not at TED -- that I'm --
2
7000
3000
TED de değil kendimden dolayı buradayım-
00:28
at this point in my life, truly my set of circumstances
3
10000
4000
bu noktada yaşamımımdaki koşulları tamamiyle kendim oluşturdum
00:32
I would truly consider an accident.
4
14000
3000
bu raslantıya içtenlikle dikkat çekeceğim.
00:35
But what I'd like to talk to you about today
5
17000
1000
Bugün sizinle konuşmak istediğim konu
00:36
is perhaps a way in which we could use technology
6
18000
5000
belkide biz bu raslantıları sık kullandığımız
00:41
to make those accidents happen often.
7
23000
2000
teknoloji yolu ile gerçekleştiriyoruz.
00:43
Because I really think, when I look back at how I actually ended up
8
25000
7000
Çünkü ben gerçekten de geriye dönüp baktığımda aslında
00:50
in this accident, technology played a big role in that.
9
32000
4000
bu raslantıda, teknolojinin önemli bir rol oynadığını kavradım.
00:54
So, what I'd like to do today is tell you a little bit about myself,
10
36000
4000
bugün size kendimden biraz bahsetmek istiyorum,
00:58
because I'd like to put in context what I'm going to tell you.
11
40000
3000
Çünkü size anlatacağım şeyi bu bağlamda ilişkilendirmek istiyorum.
01:01
And I think you will see why the two greatest passions in my life today
12
43000
6000
ve sanırım çocuklar ve eğitimin yaşamımda neden
01:07
are children and education.
13
49000
3000
en önemli iki tutku olduğunu anlıyacaksınız.
01:10
And once I put that in context,
14
52000
3000
Ve hemen bu konuyu bırakıyorum,
01:13
I'd like to tell you a little bit about technology:
15
55000
2000
size teknolojiden biraz bahsetmek istiyorum:
01:15
why I believe technology is a tremendous enabler;
16
57000
2000
Teknolojinin niçin muazzam bir fırsat olduğuna inanıyorum;
01:17
a very powerful tool to help address some of these challenges.
17
59000
6000
bu zorlukların bazılarına yardım eden çok kuvvetli bir araç.
01:23
Then, about the initiative that Chris mentioned,
18
65000
2000
Daha sonra, 50x15 dediğimiz AMD de lanse etmeye
01:25
that we decided to launch at AMD that we call 50x15.
19
67000
5000
karar verdiğimiz, Chris'in bahsettiği girişim hakkında konuşacağım.
01:30
And then I'll come back to the beginning,
20
72000
2000
ve ben tekrar başlangıca dönüyorum
01:32
and tell you a little bit more -- hopefully convince you --
21
74000
5000
ve biraz anlatacağım umarım bugünün dünyasında
01:37
that I believe that in today's world,
22
79000
1000
sizleri ikna edebilirim.
01:38
it is really important for business leaders
23
80000
3000
İş adamlarının sadece işleri hakkında bir fikir sahibi
01:41
not only to have an idea of what their business is all about,
24
83000
3000
olmalarının yanında anlamlı şeyler için
01:44
but to have a passion for something that is meaningful.
25
86000
4000
bir tutkuya da sahip olmaları çok önemli.
01:48
So, with that in mind, first of all let me tell you,
26
90000
3000
Size ilk bahsetmek istediğim şey,
01:51
I'm one of five children. I'm the oldest, the other four are women.
27
93000
5000
beş çocuktan biriyim ve en büyükleriyim diğer dördü bayan,
01:56
So I grew up in a family of women.
28
98000
2000
anladığınız gibi kadın ağırlıklı bir ailenin içinde büyüdüm.
01:58
I learned a lot about how to deal with that part of the world.
29
100000
5000
Dünyanın o kısmı ile nasıl ilişki kurabilirim bu konuda çok şey öğrendim.
02:03
(Laughter)
30
105000
2000
Gülmeler
02:05
And, as you can imagine, if you can picture this:
31
107000
5000
ve sizler eğer bu resmi hayal edebilirseniz:
02:10
I was born in a very small village in Mexico,
32
112000
2000
Meksika'da çok küçük bir köyde doğdum.
02:12
in, unfortunately, very poor surroundings,
33
114000
4000
maalesef çevre çok fakirdi.
02:16
and my parents did not have a college education.
34
118000
2000
ve benim ailem bir üniversite eğitimi almamıştı.
02:18
But I was fortunate to be able to have one, and so were my four sisters.
35
120000
5000
dört kızkardeşim vardı.Fakat tek şanslı ben olabildim.
02:23
That kind of tells you a little bit of an idea of the emphasis
36
125000
2000
Anne babamın eğitim üzerine ısrarı
02:25
that my parents placed on education.
37
127000
3000
konusunda biraz daha durmak isterim.
02:28
My parents were fanatics about learning,
38
130000
2000
benim ailem öğrenme konusunda fanatikti.
02:30
and I'll come back to that a little bit later.
39
132000
3000
ve bu konuya birazdan tekrar geleceğim.
02:33
But one of the things that exposed me early to learning,
40
135000
4000
Ama benim erken yaşlarda maruz kaldığım şeylerden biri
02:37
and a tremendous curiosity that was instilled in me as a child,
41
139000
5000
Öğrenme ve büyük bir merak bana çocukken aşılandı.
02:42
was through a technology which is on the screen -- is a Victrola.
42
144000
5000
ekranda gördüğünüz gibi bu teknoloji bir Gramafon ile oldu
02:47
My father found that in a junkyard,
43
149000
3000
Babam onu eskiciden buldu.
02:50
and was able to repair it and make it work. And somehow --
44
152000
5000
ve onu onarmayı ve nasıl oldu ise bir şekilde çalıştırmayı başardı.
02:55
to this day, I frankly don't know how he was so aware
45
157000
2000
Bugün bile ,onun nasıl olupta dünyada olup biten tüm şeylerin bu kadar
02:57
of what was going on in the world -- but,
46
159000
2000
çok farkında olduğunu samimiyetle bilmiyorum - fakat,
02:59
by inviting me to sit down with him when I was only a few years old,
47
161000
4000
ben sadece bir kaç yaşında idim o beni kendisi ile oturtmaya davet ederdi
03:03
and playing records in this Victrola by Mozart, and he would tell me
48
165000
4000
ve bu gramafonda Mozartın plaklarını çalardı ve Mozartın bu güne
03:07
how Mozart was the most romantic of all the classic composers ever,
49
169000
5000
kadar klasik müzik bestecilerinin içinde en romantik besteci olduğunu anlatırdı.
03:12
and how Claire de Lune, which was one of his favorites,
50
174000
2000
onun favorilerinden biri Claire de Lune idi,
03:14
was a real exposure to me to classical music.
51
176000
4000
klasik müzik benim için gerçekten bir keşif oldu.
03:18
He explained to me about Johann Strauss, and how he created the waltzes
52
180000
5000
O bana Johann Strauss'un dünyanın en ünlü valslerini
03:23
that became so famous in the world.
53
185000
2000
nasıl yarattığını anlattı.
03:25
And would tell me a little bit about history too,
54
187000
2000
bu hikayeyi biraz daha anlatacağım
03:27
when he'd play the 1812 Overture by Tchaikovsky
55
189000
4000
Bu küçük gramafonda Tchaikovsky'nin
03:31
on this little Victrola, and he would tell me about Russia
56
193000
3000
1812 Uvertürü çaldığı zaman
03:34
and all the things that were happening in Russia at those times
57
196000
3000
Rusyada gelişen tüm olayları anlatırdı.
03:37
and why this music,
58
199000
1000
ve bu müzik bir şekilde
03:38
in some way, represented a little bit of that history.
59
200000
4000
bu tarihide biraz bana temsil etti.
03:42
And even as a child, he was able to instill in me a lot of curiosity.
60
204000
4000
Ve hatta bir çocuk olarak bana bir çok merak konusu aşılamayı başardı.
03:46
And perhaps to you this product may not look like high tech,
61
208000
4000
belki de bu ürün size yüksek teknoloji gibi gelmiyebilir,
03:50
but if you can imagine the time when this occurred --
62
212000
3000
ama gerçekleştiği zamanı hayal edebilrseniz-
03:53
it was in the mid '40s -- this was really, in his view, a pretty piece of high tech.
63
215000
7000
40'lı yılların ortası idi- bu gerçektende onun bakış açısında yüksek teknolojinin güzel bir parçası idi,
04:00
Well, one of the things that is really critical to try to
64
222000
8000
Pekala, buna ilaveten bu deneyimlerden süzmeye çalışmak
04:08
distill from that experience is that in addition to that,
65
230000
4000
hayli kritik şeylerden biri,
04:12
people ask me and say, "Well,
66
234000
1000
İnsanlar bana soruyor peki,
04:13
how did your parents treat you when you were a child?"
67
235000
3000
Aileniz çocukken size nasıl davrandı?
04:16
And I always said that they were really tough on me.
68
238000
3000
ve ben herzaman onların bana karşı gerçekten sert olduklarını söyledim.
04:19
And not tough in the sense that most people think of,
69
241000
2000
ve ailelerinizin size bağırması veya vurması veya her ne ise,
04:21
where your parents yell at you or hit you or whatever.
70
243000
5000
çoğu insanın düşündüğü anlamda sert değil,
04:26
They were tough in the sense that, as I grew up,
71
248000
2000
Büyümem sırasında duygusal olarak oldukça zorlandılar,
04:28
both my mother and father would always say to me,
72
250000
4000
hem annem hem de babam bana hep nasihat ettiler,
04:32
it's really important that you always remember two things.
73
254000
3000
çok önemli olan iki şeyi hatırlıyorum.
04:35
First of all, when you go to bed at night,
74
257000
2000
ilki, gece yatağa gitmeden önce,
04:37
you've got to look back on the day and make sure that you felt
75
259000
3000
güne dönüp baktığında hissettiğin şeyden emin ol
04:40
the day was a day which you contributed something, and
76
262000
4000
o gün bir şeylere katkı yapabildin mi ve
04:44
that you did everything you could to do it the best way you could.
77
266000
4000
en iyi yolla yapabildiğin herşeyin en iyisini yapabildin mi
04:48
And the second thing they said: and we trust you,
78
270000
3000
ve ikinci şey onlar sen nerede olursan ol ya da nereye gidersen git
04:51
that no matter where you are or where you go,
79
273000
2000
sana güveniyoruz derlerdi,
04:53
you will always do the right thing.
80
275000
2000
sen her zaman doğru şeyi yapacaksın.
04:55
Now, I don't know how many of you have ever done that with your kids,
81
277000
2000
Şimdi, içinizde kaç kişi bunu hiç çocuklarına yaptı mı bilmiyorum,
04:57
but if you do, please trust me,
82
279000
4000
ama eğer yaptıysanız, lütfen bana inanın,
05:01
it's the most pressure you can put on a child, to say --
83
283000
2000
bunu söylemek bir çocuğa yapılacak en büyük baskıdır.
05:03
(Laughter)
84
285000
1000
Gülmeler
05:04
-- we trust you that you will always do the right thing.
85
286000
3000
Biz sana güveniyoruz ki sen her zaman doğru olan şeyi yapacaksın
05:07
When I was out with my friends drinking beer,
86
289000
2000
arkadaşlarımla dışarda bira içerken
05:09
I always was very aware of those words --
87
291000
2000
herzaman bu sözleri hatırladım ve çok farkında idim.
05:11
(Laughter)
88
293000
2000
Gülmeler
05:13
-- and very careful. One of the things that has happened with technology
89
295000
5000
ve çok dikkatli oldum, teknoloji ile gelişen şeylerden biri
05:18
is that it can only be helpful if it is useful, of course,
90
300000
6000
şüphesiz ki faydalı ise sadece yardımcı olabilir.
05:24
but it can only be helpful too if it's accessible,
91
306000
3000
ama eğer ulaşılabilirse sadece fayda edebilir.
05:27
and it can only be helpful if it's affordable.
92
309000
3000
ve ekonomik olarak elde edilebilirse fayda edebilir.
05:30
And in today's world, being useful, affordable and accessible
93
312000
3000
ve günümüzde bugün yapılan teknolojilerin
05:33
is not necessarily what happens
94
315000
3000
çoğu faydalı, uygun fiyatlı ve erişilebilir olması
05:36
in a lot of the technology that is done today.
95
318000
2000
gerekli değildir.
05:38
So, one of our passions in our company,
96
320000
3000
yani bizim şirketimizde bizim tutkularımızdan biri,
05:41
and now one of my personal passions, is to be able to really work hard
97
323000
3000
ve şimdi benim kişisel tutkularımdan biri faydalı,erişilebilir ve sağlanabilir
05:44
at making the technology useful, accessible and affordable.
98
326000
5000
teknoloji yapmak, çok çalışmak ile mümkün olacaktır.
05:49
And to me, that is very, very critical.
99
331000
3000
ve bana göre bu çok çok önemli,
05:52
Now, technology has changed a lot since the Victrola days.
100
334000
3000
şimdi teknoloji gramafon günlerinden bu yana çok değişti.
05:55
You know, we now have, of course, incredibly powerful computers.
101
337000
5000
Elbette inanılmaz kuvvetli bilgisayarlara sahibiz.
06:00
A tremendous thing that people refer to as a killer app is called the Internet.
102
342000
3000
insanlar killer app olarak adlandırılan bu muhteşem şeye internet diyor.
06:03
Although frankly speaking, we don't believe the Internet is the killer app.
103
345000
4000
açıkcası biz internetin killer app olduğuna inanmıyoruz.
06:07
What we believe is that the Internet, frankly,
104
349000
2000
Samimiyetle internetin fikir ve insanlar arasında bağlantı
06:09
is a connection of people and ideas.
105
351000
2000
sağladığına inanıyoruz.
06:11
The Internet happens to be just the medium
106
353000
2000
İnternet tam olarak insanları ve fikirleri birleştiren
06:13
in which those people and ideas get connected.
107
355000
3000
bir ortam oluşmasını sağlar.
06:16
And the power of connecting people and ideas can be pretty awesome.
108
358000
3000
İnsanları ve fikirleri bağlamanın gücü oldukça muhteşem olabilir.
06:19
And so, we believe that through all the changes that have occurred,
109
361000
5000
böylece, tüm değişiklikler sayesinde meydana geldiğine inanıyoruz.
06:24
that we're faced today with a tremendous opportunity.
110
366000
2000
Muhteşem bir fırsat ile karşı karşıyayız.
06:26
If we can connect people and ideas more intensely -- and although
111
368000
7000
Biz daha yoğun bir şekilde insanları ve fikirleri bağlayabilirsek-
06:33
you've seen a plethora and a myriad of products
112
375000
3000
ürünlerin binlercesini ve bir bolluk göreceğiz.
06:36
that have come to the market today, the key to me is
113
378000
5000
bugünkü pazar da bana göre anahtar, bu ürünlerin kaç tanesi
06:41
how many of these products are able to provide people connectivity, in a useful way,
114
383000
7000
faydalı bir şekilde insanların bağlanmasını sağlayabilmektedir.
06:48
accessibility, in an easy manner,
115
390000
4000
aynı zamanda insann ekonomik durumu ne olursa olsun
06:52
and also affordability, that
116
394000
2000
kolay bir şekilde erişebilmeli
06:54
regardless of the economic status that a person could have,
117
396000
4000
satın alabilmeli ve de bu teknolojiyi
06:58
that they could have the opportunity to afford this technology.
118
400000
3000
satın alma fırsatına sahip olabilmelidir.
07:01
So, when you look at that, we said, well, we would like to, then,
119
403000
4000
AMD 'de bir kaç yıl önce biz kendimize
07:05
enable that a little bit. We would like to create an initiative.
120
407000
3000
neyi etkinleştirmek istediğimizi sorduk
07:08
And a couple of years ago at AMD,
121
410000
3000
ve bir girişim tasarladık.
07:11
we came up with this idea of saying,
122
413000
2000
Bu fikir aklımıza geldi,
07:13
what if we create this initiative we call 50x15,
123
415000
3000
tasarladığımız bu girişime 50x15 dedik,
07:16
where we are going to aim, that by the year 2015,
124
418000
4000
Bizim amacımız 2015 yılına kadar
07:20
half of the world will be connected to the Internet
125
422000
3000
dünyanın yarısı internete bağlanacak.
07:23
so that people and ideas can get connected.
126
425000
2000
böylece insanlar ve fikirler bağlanabilecek.
07:25
We knew we couldn't do it by ourselves, and by no means
127
427000
2000
biz kendi kendimize bunu başaramayacağımızı biliyorduk
07:27
did we ever intend to imply that we at AMD could do it alone.
128
429000
4000
kesinlikle AMD de bunu tek başına başarmayı hiç hedeflemedik
07:31
We always felt that this was something that could be done
129
433000
3000
Her zaman hükümet, endüstri, eğitim kurumları,
07:34
through partnerships with governments, industry,
130
436000
3000
sayısız diğer şirketler sayesinde ve açıkcası rakipler
07:37
educational institutions, a myriad of other companies and, frankly, even competitors.
131
439000
5000
yoluyla bunun yapılabileceğini hep hissettik.
07:42
So, it is really a rather lofty initiative,
132
444000
5000
yani bu gerçektende büyük bir girişim,
07:47
if you want to think that way,
133
449000
1000
eğer bu şekilde düşünecek olusak,
07:48
but we felt that we had to put a real stake up in the years ahead,
134
450000
4000
önümüzde ki yıllarda hisse senetlerini katlamak zorunda kalacağımızı hissettik
07:52
that was bold enough and courageous enough
135
454000
3000
bu farklı şeyler yapma yoluyla bizi zorlayacak
07:55
that it would force us all to think of ways to do things differently.
136
457000
3000
yeterince cesaretlendirici ve yeterince yüreklendirici oldu.
07:58
And I'll come back to that in a minute, because I think
137
460000
2000
ve bir kaç dakika içinde buraya geri geleceğim çünkü
08:00
the results so far have been remarkable,
138
462000
4000
şimdiye kadar alınan sonuçlar dikkat çekici olmuştur.
08:04
and I can only anticipate and get real excited about
139
466000
3000
biz 2015 girişimini oluştururken
08:07
what I think is going to happen in the next eight years,
140
469000
3000
önümüzdeki sekiz yılda ne olacağını düşündüm,
08:10
while we get to the 2015 initiative.
141
472000
4000
ve sadece bunu tahmin etmek gerçekten beni heyecanlandırdı.
08:14
Where are we today?
142
476000
1000
Biz bugün neredeyiz?
08:15
That's year by year. This comes from our friends at Gapminder.com.
143
477000
5000
Gapminder.com'dan arkadaşlarımızdan gelen sonuçlar yıl, yıl
08:20
Those of you who've never looked at their website,
144
482000
2000
onların websitesine hiç bakmayan sizlerin
08:22
you should look at it. It's really impressive. And you can see
145
484000
4000
bunlara bakması gerekiyor gerçektende etkileyici ve
08:26
how the Internet penetration has changed over the years.
146
488000
3000
internet yayılımının nasıl yıllar içinde değiştiğini görebilirsiniz.
08:29
And so when we gave ourselves this scorecard to say
147
491000
3000
ve şu an kendimizin nerede olduğunu irdeleyebilmek için 2015 hedefi için
08:32
well, where are we related to our goal towards 2015,
148
494000
4000
bir puan kartı ortaya koyduk,
08:36
the thing that becomes apparent is three pieces.
149
498000
3000
açıkca oluşan 3 şey vardı
08:39
One is the Western world,
150
501000
2000
Biri, çoğunlukla batı Avrupa ve Amerika tarafından tanımlanmş olan
08:41
defined mostly by Western Europe and the United States,
151
503000
3000
Batı dünyasıdır.
08:44
has made an awful lot of progress.
152
506000
2000
müthiş ilerlemeler olmuştur.
08:46
The connectivity in these parts of the world
153
508000
2000
dünyanın bu bölümlerine bağlanma
08:48
are really truly phenomenal and continue to increase.
154
510000
3000
gerçekten olağanüstü ve hızla artmaya da devam etmektedir.
08:51
As a matter of fact, we think reaching 100 percent is very doable,
155
513000
4000
işin doğrusu biz %100 ulaşmayı başardığımızı sanıyoruz.
08:55
even before the 2015 timeframe. In other parts of emerging countries,
156
517000
6000
Hatta 2015 den önce bile Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan
09:01
such as India and China, the progress has been good --
157
523000
3000
ülkelerin diğer bölümlerinde progress- iyi gitmektedir-
09:04
has been solid, has been good. But in places that are not as developed,
158
526000
5000
ilerlemeler olmuştur. Fakat aslında Afrika ,Latin Amerika gibi
09:09
places like Africa, Latin America and other places in the world,
159
531000
5000
dünyanın gelişmemiş yerlerinde ilerlemeler
09:14
the progress has been rather slow. As a matter of fact,
160
536000
3000
daha yavaş olmaktadır.
09:17
I was just recently visiting South Africa.
161
539000
3000
son zamanlarda yaptığım Güney Afrika gezimde,
09:20
I had the opportunity to have a discussion with President Mbeki,
162
542000
4000
Başkan Mbeki ile tartışma fırsatım oldu,
09:24
and one of the things that we talked about is, what is it
163
546000
2000
bizim konuştuğumuz şeylerden biri, Bu bağlanma da
09:26
that's keeping this connectivity goal from moving ahead faster?
164
548000
4000
daha hızlı hareket etmeyi sağlayacak nedir?.
09:30
And one of the reasons is, in South Africa,
165
552000
3000
güney Afrika'da bunun nedenlerinden biri, maliyetdir,
09:33
it costs 100 dollars a month to have a broadband connectivity.
166
555000
4000
geniş bant bağlantısına sahip olmak ayda 100 dolara mal olur.
09:37
It is impossible, even in the United States, for that cost,
167
559000
5000
Hepimizin ulaşmaya çalıştığı bağlanabilirliğe olanak sağlayacak olan
09:42
to be able to enable the connectivity that we're all trying to reach.
168
564000
3000
bu maliyet Amerika için bile mümkün değil,
09:45
So, we talked about ways in which perhaps one could partner
169
567000
4000
yani belkide bir ortak bulabilmenin yolları hakkında konuştuk.
09:49
to be able to bring the cost of this technology down.
170
571000
3000
bu teknolojnin fiyatını daha aşağı çekebilir.
09:52
So, when you look at this chart,
171
574000
1000
bu karta baktığınız zaman
09:53
you look at the very last -- it's a logarithmic chart on a horizontal scale --
172
575000
3000
horizontal skala üzerinde bir logoritmik kart
09:56
you look at the very end:
173
578000
2000
sonuna bakınız
09:58
we've got quite a long way to go to get to the 2015 goal of 50 percent.
174
580000
4000
bizim önümüzde 2015 yılında % 50 hedefe ulaşmak için uzun bir yol var.
10:02
But we're excited in our company; we're motivated.
175
584000
2000
Fakat şirketimizde biz heyecanlı ve motiveyiz.
10:04
We really think it's a phenomenal driver of things,
176
586000
4000
bu şeylerin olağanüstü sürüklediğini düşünüyoruz.
10:08
to force us to do things differently, and we look forward to being able to actually,
177
590000
5000
farklı şeyler yapmaya bizi zorlayacak ve aslında dünyada
10:13
working with so many partners around the world,
178
595000
2000
pek çok ortaklıklar ile çalışma olanağı sağlıyacak
10:15
to be able to reach that goal.
179
597000
3000
bu sayede hedefe ulaşabiliriz
10:18
Now, one of the things I'd like to explain [about] 50x15,
180
600000
4000
Şimdi 50x15 hakkında açıklama yapmak istiyorum,
10:22
which I think is really critical, is that it is not a charity.
181
604000
5000
bu bir hayır işi değil, gerçekten bir dönüm noktasıdır .
10:27
It is actually a business venture.
182
609000
3000
Aslında bir iş girişimidir.
10:30
Let's take a small segment of this, of this unconnected world,
183
612000
5000
bu bağlanmamış dünyanın küçük bir segmentini alalım,
10:35
and call it the education market.
184
617000
2000
ve eğitim pazarı diyoruz
10:37
When you look at elementary-school children,
185
619000
2000
ilkokul çocuklarına baktığımızda
10:39
we have hundreds and hundreds of millions of children around the world
186
621000
4000
dünyada internete bağlanabilerek çok fayda
10:43
that could benefit tremendously
187
625000
1000
sağlıyabileceğimiz yüzlerce ve binlerce
10:44
from being able to be connected to the Internet.
188
626000
3000
çocuğa sahibiz.
10:47
Therefore, when we see that, we see an opportunity
189
629000
3000
bu yüzden, onu gördüğümüzde bir fırsat olduğunu anladık.
10:50
to have a business that addresses the need of that segment.
190
632000
5000
bu kesimin ihtiyacını gideren bir işe sahip olmak
10:55
And when we embarked in this initiative, from the very beginning
191
637000
2000
ve başlangıçtan bu yana bir girişime girdiğimizden beri
10:57
we said it very clearly: this is not a charity.
192
639000
4000
çok açıkca bir hayır kurumu olmadığımızı söyledik.
11:01
This is really a business venture,
193
643000
1000
bu gerçekten bir ticari girişim
11:02
one that addresses a very challenging segment of the market.
194
644000
4000
pazarın çok zorlu bir kesimini içeriyor.
11:06
Because what we have learned in the last three years
195
648000
1000
Çünkü son üç yılda biz çok şey öğrendik
11:07
is that this segment of the market, whether it's education
196
649000
4000
Bu eğitim ya da az gelişmiş ülkelerde inanılmaz yüksek kaliteli,
11:11
or under-developed nations, either way, it's a segment that demands
197
653000
4000
inanılmaz yüksek güvenilirliğe sahip, muazzam derecede düşük
11:15
incredibly high quality, incredibly high reliability,
198
657000
4000
maliyetli bir erişim talep eden bir pazar var
11:19
tremendous low cost and access, and a lot of challenges
199
661000
5000
ve açıkca bir çok zorluk içeriyor
11:24
that frankly, without actually doing it,
200
666000
3000
aslında bunu yapmadan anlamak
11:27
it would be very difficult to understand, and
201
669000
2000
oldukça zor olacak ve
11:29
I'll explain that in just a minute.
202
671000
3000
bir dakika içinde açklayacağım.
11:32
It is an initiative that is focused on simple, accessible and human-centric solutions.
203
674000
4000
Bu basit ulaşılabilir insan merkezli çözümlere odaklanan bir girişimdir.
11:36
What we mean by that is,
204
678000
2000
bununla ne demek istiyoruz,
11:38
you know, frankly, the PC was invented in 1980, roughly speaking
205
680000
4000
biliyorsunuz aslında PC 1980 de icat edildi kabaca konuşursak
11:42
more or less, and for 20-odd years, it hasn't changed.
206
684000
5000
daha az veya çok olabilir ama 20 küsur yıldır o değişmedi.
11:47
It is still, in most places, a gray or black box, and it looks the same.
207
689000
5000
hala bir çok yerde gri veya siyah kutuları görüyoruz.
11:52
And frankly -- and I know that sometimes I offend some of my customers
208
694000
4000
ve aslında bazı zamanlar müşterilerime bunu söylediğimde
11:56
when I say this, but I truly mean it --
209
698000
2000
gerçekten de demek istiyorum
11:58
if you could take the name of the computer off the top of it,
210
700000
4000
eğer bilgisayarın adını alabilirse ?
12:02
it would be very difficult to judge who made it,
211
704000
2000
onu yapan kişiyi yargılamak çok zor olacaktır.
12:04
because they're all highly commoditized but they're all different.
212
706000
4000
Çünkü onlar çok yüksek oranda ....fakat hepsi farklıdır.
12:08
So, there has not been a human-centric approach
213
710000
2000
yani, pazarın bu segmentine yönelen
12:10
to addressing this segment of the market,
214
712000
2000
insan merkezli bir yaklaşım olmamıştır.
12:12
so we really believe it is critical to think of it.
215
714000
3000
Bunu düşünmenin önemli olduğuna gerçekten inanıyorum.
12:15
It reminded me a lot of the talk we heard this morning, about this
216
717000
4000
bugün duyduğum konuşmaların çoğu bana Afrika için
12:19
operating room machinery that was designed specifically for Africa.
217
721000
5000
yeni dizayn edilen bu işletim makinasını hatırlattı.
12:24
We're talking about something very similar here.
218
726000
3000
Biz burada çok benzer bir şeyden bahsediyoruz.
12:27
And it has to be based on a geo-sensitive approach.
219
729000
2000
ve coğrafyaya hassas bir yaklaşım temelinde olması gerekli
12:29
What I mean by that is that in some parts of the world,
220
731000
3000
yani dünyanın belirli bölgelerinde teknolojinin gelişmesinde,
12:32
the government plays a key role in the development of technology.
221
734000
3000
hükümetlerin kilit rol oynadıklarını demek istiyorum.
12:35
In other parts, it doesn't.
222
737000
1000
diğer bölgelerinde böyle değil
12:36
In other parts of the world, you have an infrastructure
223
738000
3000
dünyanın diğer bölgelerinde ise siz yer alacak üretim için
12:39
that allows for manufacturing to take place.
224
741000
3000
izin veren bir alt yapıya sahipsiniz.
12:42
In other parts, it doesn't. And then we have to be sensitive
225
744000
3000
diğer bölümlerinde böyle değil. Ve bu teknolojiyi nasıl
12:45
about how this technology can be developed
226
747000
3000
geliştirebilir ve bu bölgelerde işleyişi arttırabiliriz konusunda
12:48
and put into action in those regions.
227
750000
2000
duyarlı olmak zorundayız.
12:50
And the last piece, which is really important --
228
752000
3000
ve gerçekten önemli olan son parçası,
12:53
and this is an opinion that we have, not shared by many,
229
755000
4000
ve bir çok kişi tarafından paylaşılmayan bizim sahip olduğumuz bir fikirdir.
12:57
this is one where we seem to stand alone, on this one --
230
759000
3000
Bu bir yerde yanlız kalmış gibi gözüküyor
13:00
is that we really believe that the greatest success of this initiative
231
762000
3000
Biz gerçekten bu girişimin büyük başarısının uçtan uca ekosistemleri
13:03
can come by fostering local, integrated, end-to-end ecosystems.
232
765000
5000
entegre etme, yerel destekleme ile edinilebileceğine inanıyoruz.
13:08
What I mean by that, and let me use this example,
233
770000
2000
ne demek istediğimi bu örnek ile anlatmama izin verin,
13:10
the country of South Africa, because I was just there,
234
772000
3000
Güney Afrika Çünkü ben sadece burada idim,
13:13
therefore I'm a little bit familiar with some of the challenges they have.
235
775000
4000
bu nedenle onların sahip oldukları zorluklara biraz aşinayım.
13:17
It's a country of 45 million people. It's an economy that's emerging.
236
779000
4000
45 milyon nüfusluk bir ülke gelişmekte olan bir ekonomileri var.
13:21
It's beginning to grow tremendously.
237
783000
2000
çok hızlı bir şekilde büyümeye başlıyor.
13:23
They have an objective to lowering the cost of connectivity.
238
785000
3000
Onlar bağlantı maliyetini düşürmeye hedeflenmişlerdi.
13:26
They have a computer company that makes computers in South Africa.
239
788000
3000
Güney Afrika'da bilgisayarlarını yapan bir bilgisayar şirketleri vardı.
13:29
They're developing a software-training environment in their universities.
240
791000
4000
üniversitelerindeki ortamlarında yazılım-eğitimini geliştiriyorlar.
13:33
What a place, what an ideal place
241
795000
2000
kendi okulları için gerekli olan yazılım ve donanımı inşa edebileceği
13:35
to create an ecosystem that could build the hardware and the software
242
797000
3000
bir ekosistem tasarlamak için ideal bir yer
13:38
needed for their schools. And to my surprise, I learned in South Africa
243
800000
4000
benim için süpriz Güney Afrika'da öğrendim.
13:42
they have 18 dialects, I always thought they only had two --
244
804000
3000
18 lehçeye sahipler, sadece iki tane olduğunu sanıyordum-
13:45
English and Afrikaans -- but it turns out they have 18 dialects.
245
807000
4000
İngilizce ve Afrika dili- fakat 18 lehçe ile katılıyorlar.
13:49
And to be able to meet the needs of this rather complex educational system,
246
811000
6000
ve bu çok karmaşık eğitim sistemlerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek
13:55
it could only be done from inside.
247
817000
4000
sadece içerden yapılabilir.
13:59
I don't think this segment of the market can be addressed
248
821000
3000
pazarın bu segmentinin dünyanın diğer bölgelerinden
14:02
by companies parachuting from another place of the world,
249
824000
4000
paraşütle inen şirketler tarafından yapılabileceğini sanmıyorum.
14:06
and just dumping product and selling into the markets.
250
828000
2000
ve pazarın içinde sadece satış ve ürün dampingi
14:08
So, we believe that in those regions of the world
251
830000
3000
yani dünyann bu bölgelerinde nüfusun fazla olduğu
14:11
where the population is large,
252
833000
1000
yerler olduğuna inanıyoruz.
14:12
and there's an infrastructure that can provide it,
253
834000
3000
ve onun başarısı için yerel entegre olmuş uçtan uça
14:15
that a local, integrated, end-to-end system
254
837000
2000
bir sistemin ve bunu sağlayabilecek bir altyapıya
14:17
is really critical for its success.
255
839000
3000
gereksinim cidden kritik düzeyde önemlidr.
14:20
This is a picture of a classroom that we outfitted with computers
256
842000
4000
Bu benim ülkemde Meksikada bilgisayarlarla dolu
14:24
in Mexico, in my home country.
257
846000
3000
bir sınıftan bir resim.
14:27
This particular classroom happens to be in the state of Michoacan.
258
849000
3000
Bu özel sınıf Michoacan eyaletinde olması gerekiyor
14:30
Those of you that might be familiar with Mexico --
259
852000
2000
Siz bu resimle Meksika'ya aşina olabilirsiniz.
14:32
Michoacan is a very colorful state.
260
854000
2000
Michoacan çok renkli bir eyalet.
14:34
Children dress with very colorful, colorful clothes,
261
856000
4000
Çocukların elbiseleri çok renkli, rengarenk kıyafetler
14:38
and it is incredible to see the power that this has in the hands of kids,
262
860000
6000
ve çocukların ellerinde olan bir bilgisayardaki gücü görmek
14:44
in a computer. And I have to tell you that it's
263
866000
5000
inanılmaz, bu teknolojiye ve bağlanabilirliğe erişim
14:49
so easy to appreciate the impact that access to technology
264
871000
3000
bu çocukların eğitim ve yaşamlarında sahip oabildikleri
14:52
and connectivity can have in the lives and education of these kids.
265
874000
6000
etkiyi takdir etmenin çok kolay olduğunu söylemem gerekiyor.
14:58
We just recently opened a learning laboratory in a school
266
880000
3000
Son zamanlarda güney Afrika'da
15:01
in the West Cape in South Africa,
267
883000
4000
batı Cape de Nelson Mandela adlı okulda
15:05
in a school that's called Nelson Mandela School,
268
887000
3000
bir öğrenme labaratuvarı açtık.
15:08
and when you see the faces and activities of these children
269
890000
6000
Bilgisayara ulaşabilen bu çocukların yüzlerini
15:14
being able to access computers, it's just phenomenal.
270
896000
2000
ve onların aktivitelerini gördüğümüzde bu olağanüstü idi.
15:16
And recently, they've written us letters,
271
898000
3000
ve son zamanlarda bize mektup yazdılar
15:19
telling us how excited they are about the impact
272
901000
2000
eğitim hayalleri ve yetenekleri üzerinde ve yaşamlarında
15:21
that this has had on their lives, on their educational dreams,
273
903000
5000
sahip oldukları bu etkiyi o kadar heyecanlı olarak
15:26
on their capabilities, and it's just phenomenal.
274
908000
2000
bize aktardılar ki, bu olduça olağanüstü idi.
15:28
We have now deployed 30 different technologists
275
910000
4000
Şu anda 18 farklı ülkede 30 farklı teknoloji dağıtmış durumdayız.
15:32
in 18 different countries, and we have been able
276
914000
1000
Ve biz pazarın bu özel segmentinde ihtiyaç ve taleplerin
15:33
to connect millions of people in an effort to continue to learn
277
915000
4000
ne olduğunu öğrenmeye devam etme çabamızla milyonlarca
15:37
what this particular segment of the market needs and demands.
278
919000
3000
insanın bağlanması mümkün olmuştur.
15:40
And I have to tell you that although
279
922000
2000
ve bağlı olması gerekli olan milyon kişiye rağmen
15:42
millions doesn't sound like a lot
280
924000
1000
milyarların daha olduğu kulağa hoş gelmese de
15:43
in terms of the billions that need to be connected,
281
925000
3000
söylemek zorundayım.
15:46
it's a start. And we are learning a lot.
282
928000
3000
Bir başlangıç ve çok şey öğreniyoruz.
15:49
And we're learning a tremendous amount about
283
931000
2000
ve bu segmentin ihtiyaçlarına etki edebilmek için
15:51
what we believe this segment needs to be able to be effective.
284
933000
3000
büyük miktarda öğrenme ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz.
15:54
One example of this has been the One Laptop per Child.
285
936000
3000
bunun bir örneği her çocuğa bir dizüstü olmuştur.
15:57
Some of you are familiar with this.
286
939000
1000
bir kısmınız buna aşinasınız.
15:58
This is a partnership between MIT and a group of companies --
287
940000
4000
Bu MIT ve bir grup şirket arasında ortaklık
16:02
Google is involved, Red Hat -- and AMD is a key player.
288
944000
3000
Google ,Red Hat ve AMD anahtar bir oyuncu olarak içindedir.
16:05
The electronics behind the One Laptop per Child
289
947000
3000
Her çocuğa bir dizüstünün arkasında elektronik AMD
16:08
are based on AMD technology; it's a microprocessor.
290
950000
3000
teknolojisi vardır o bir mikroişlemcidir.
16:11
But to give you an idea how creative this group of people can be,
291
953000
4000
Ama sizlere bir fikir verebilmek için,
16:15
one of the objectives of the One Laptop per Child
292
957000
2000
her çocuğa bir dizüstünün amaclarından biri
16:17
is to be able to achieve a 10-hour battery life.
293
959000
2000
10 saatlik bir bataryaya ulaşabilmekti.
16:19
Because it was felt that a school day
294
961000
2000
Çünkü bir okul günü en az 8 saat
16:21
would last at least eight hours, and
295
963000
3000
sürmektedir ve çocuğun laptop'ını sarj etmeden
16:24
you wanted the child to have the ability to use the laptop
296
966000
3000
bir tam gün boyunca kullanması
16:27
for at least one full day without having to recharge it.
297
969000
4000
istenmektedir.
16:31
The engineers have done a phenomenal amount of innovation on this part,
298
973000
2000
Mühendisler bu kısımda muazzam bir yenilik gerçekleştirdiler
16:33
and battery life on this product is now 15 hours --
299
975000
4000
artık pil ömrü şimdi 15 saat-
16:37
just through a lot of innovative work people have done
300
979000
2000
insanlar bu konuda motivasyonlu ve tutku ile
16:39
because they're passionate and motivated to be able to do this.
301
981000
4000
çalıştılar ve icat ettiler.
16:43
We expect this to be deployed towards the end of this year,
302
985000
2000
Bu yılın sonuna doğru bunu dağıtmayı bekliyoruz.
16:45
and we're very excited at the opportunities that this is going to offer
303
987000
3000
eğitim alanında bu sunacağımız fırsattan dolayı
16:48
in the field of education.
304
990000
2000
çok heyecanlıyız.
16:50
It's a highly focused product aimed at strictly the education market,
305
992000
6000
sadece gelişmekte olan ülkelerde değil kuvvetli olarak eğitim
16:56
not only in the developing countries, but actually
306
998000
3000
pazarına da odaklanmış olan bir ürün amaçladık
16:59
in the developed regions as well, because
307
1001000
3000
fakat aslında gelişmis bölgelerde de Çünkü
17:02
there are parts of the United States where this can have
308
1004000
2000
ABD de bazı yerlerde çok etkili ve eğlenceli eğitim
17:04
also a huge impact on the ability to make education more fun and more efficient.
309
1006000
5000
gerçekleştirebilmek için çok büyük etki yaratacak.
17:09
We also have partnered with TED
310
1011000
2000
Biz bu projede TED ile ortaklık yaptık,
17:11
in this project, with Architecture for Humanity,
311
1013000
2000
insanlık için mimarlık ve TED ödülünü kazanan Cameron
17:13
and along with the TED Prize winner Cameron Sinclair,
312
1015000
3000
Sinclair ile beraber çalıştık.
17:16
we're having a contest that we have issued to the architectural community
313
1018000
4000
Gelişmekte olan bir bölgede bir bilgisayar lab için
17:20
to come up with the best design for a computer lab for an emerging region.
314
1022000
5000
en iyi tasarımı gerçekleştirecek mimarlık konusunda bir yarışma yapıyoruz.
17:25
And we're really thrilled about the opportunity to be part of this,
315
1027000
4000
Biz gerçekten de bu konunun bir parçası olduğumuzdan heyecanlıyız.
17:29
and can't wait to see what comes out of this exciting, exciting activity.
316
1031000
5000
ve bu heyecanlı aktivitenin başlaması için sabırsızlanıyorum.
17:34
Let me come back to the beginning,
317
1036000
2000
Bu sunumu sonlandırabilmem için
17:36
to end this presentation.
318
1038000
3000
başa dönmeme izin verin.
17:39
I'll tell you that one of the things
319
1041000
2000
size söylemek istediğim şeylerden biri
17:41
that I feel is really critical for us in industry, in business,
320
1043000
3000
bizim iş alanımızda bu problemleri çözme konusunda
17:44
is to be able to be passionate about solving these problems.
321
1046000
4000
tutkulu olmanın gerçektende çok önemli olduğunu hissetmemdir.
17:48
I don't think it's enough to be able to put them on a spreadsheet,
322
1050000
3000
Tablo üzerinde sayılara baktığımda iyi bir iş olduğunu söylemenin
17:51
and look at numbers and say, yes, that's a good business.
323
1053000
3000
yeterli olduğunu sanmıyorum.
17:54
I really believe that you have to have a passion for it.
324
1056000
3000
Gerçekten de bunun için bir tutkuya sahip olmanız gerektiğine inanıyorum.
17:57
And one of the things that I learned, too, from my parents --
325
1059000
2000
benim ailemden öğrendiğim şeylerden biri
17:59
and I'll give you a little anecdote -- especially from my father.
326
1061000
4000
size küçük bir anekdot vereceğim özelliklede babamdan
18:03
And it took me a while to understand it,
327
1065000
2000
Onu anlamam biraz zamanımı aldı
18:05
but he said to me, when I went to college, he said,
328
1067000
2000
fakat üniversiteye giderken bana söyledi
18:07
"You're the first person in the family to go to college.
329
1069000
2000
sen üniversiteye giden ailedeki ilk kişisin
18:09
And it's really important you understand
330
1071000
3000
Ve ilerlemek için medeniyet için her nesil
18:12
that for civilization to make progress,
331
1074000
2000
bir önceki nesilden daha iyisini yapmak zorunda
18:14
each generation has to do better than the last one.
332
1076000
4000
olduğunu anlaman gerçekten çok önemli.
18:18
And therefore, this is your opportunity to do better than my generation."
333
1080000
4000
Ve bu benim neslimden daha iyisini yapman için sana fırsattır.
18:22
Frankly, I don't know that I really understood what he told me at the time.
334
1084000
4000
Açıkcası,o zaman bana ne anlattığını gerçekten anladığımı bilmiyorum.
18:26
I was eager to go off to college, and go find girls, and study,
335
1088000
4000
ben üniversiteye kızlarla çıkmak için gitmeye can atıyordum.
18:30
and girls, and study, but then I finished college and I fell in love.
336
1092000
7000
çalışmak ve kızlar fakat üniversiteyi bitirdim ve aşık oldum
18:37
I graduated. I decided to get married.
337
1099000
3000
mezun oldum evlenmeye karar verdim
18:40
And on my wedding day, my father came to me again and said, "You know,
338
1102000
3000
ve evlenme günümde babam tekrar yanıma geldi ve biliyorsun
18:43
I'm going to remind you again, that each generation
339
1105000
3000
tekrar sana hatırlatıyorum her nesil
18:46
has to do better than the last one.
340
1108000
2000
bir önceki nesilden daha iyisini yapmak zorundadır dedi
18:48
You have to be a better husband than I was,
341
1110000
2000
benden daha iyi bir koca olman gerekiyor,
18:50
because that's how you make progress." And now he began to make sense.
342
1112000
4000
çünkü sen ilerliyorsun ve şimdi onu hisstemeye başladım.
18:54
Because I knew what a great husband he was,
343
1116000
2000
Çünkü ben onun iyi bir eş olduğunu biliyordum,
18:56
and now he was once again beginning to put pressure on me,
344
1118000
4000
ve şimdi tekrar benim üzerinde küçük bir çucukken yaptığı gibi baskı
19:00
like he did when I was a little kid. And then a few years later, I had a child,
345
1122000
4000
başladı, ve daha sonra bir kaç yıl sonra bir çocuğum oldu.
19:04
my first child, and again, my father comes
346
1126000
4000
benim ilk çocuğum, ve tekrar babam
19:08
to the hospital, and we're looking at the glass,
347
1130000
3000
hastaneye geldi, biz camdan diğer taraftaki
19:11
and see all the children on the other side, and he said,
348
1133000
3000
çocuklara bakarken babam
19:14
"I've got to remind you again, that for each generation to do better,
349
1136000
4000
ben sana tekrar hatırlatıyorum her nesil daha iyisini yapmak için
19:18
you're going to have to be a better father than I was."
350
1140000
3000
çalışır ve sen benden daha iyi bir baba olmak için çalışacaksın
19:21
That's when it dawned on me the tremendous challenge
351
1143000
3000
dedi o anda üzerimde olağanüstü baskı hissettim,
19:24
that he was placing on me, because he was a great father.
352
1146000
3000
bu baskı üzerime yerleşti, çünkü o çok iyi bir baba idi.
19:27
But the key is that he instilled in me a passion
353
1149000
3000
Fakat anahtar tutkuyu bana aşılamış olmasıdır.
19:30
to really get up every day in the morning and want to do better,
354
1152000
5000
gerçektende her sabah uyandığımda daha iyisini yapmaya çalışıyorum
19:35
to really get up and think that my role in life
355
1157000
3000
yaşamdaki rolümü her sabah uyandığımda düşünüyorum
19:38
is not just to be the CEO of a Fortune 500 company.
356
1160000
3000
sadece Fortune 500 şirketin CEO olmak değil
19:41
It's got to be that someday I can look back,
357
1163000
2000
arkama baktığımda bazı günler
19:43
and this place is truly better through some small contribution
358
1165000
4000
ve burada birbirimizle küçük katkılar
19:47
that perhaps each of us could make.
359
1169000
2000
sayesinde belkide daha iyisini yapabileceğiz.
19:49
Thank you very much.
360
1171000
2000
çok teşekkürler
19:51
(Applause)
361
1173000
1000
Alkışlar
ABOUT THE SPEAKER
Hector Ruiz - CEOThe executive chairman of AMD, Hector Ruiz is devoted to his company's 50x15 initiative, which seeks to give 50 percent of the world's population access to the internet by 2015.
Why you should listen
Hector Ruiz is executive chairman of Advanced Micro Devices, Inc. Born in Piedras Negras, Mexico, Dr. Ruiz is passionate about the role of technology in education and empowering the underprivileged. At the 2004 World Economic Forum in Davos, he announced AMD's 50x15 Initiative, a commitment to provide 50 percent of the world's population with basic Internet access by the year 2015.
Ruiz contends that his company's 50x15 initiative is "not only possible; it is perhaps the most important transformational event we will experience in our lifetime."
Hector Ruiz | Speaker | TED.com