ABOUT THE SPEAKER
Aala El-Khani - Humanitarian psychologist
Aala El-Khani explores the needs of families affected by war and displacement and the mental health of children who have experienced armed conflict.

Why you should listen

Dr. Aala El-Khani develops and researches innovative ways to reach families that have experienced conflict with parenting support and training. She has conducted prize-winning field research with refugee families and families in conflict zones, exploring their parenting challenges and the positive impact parenting support can provide. Her work has significantly contributed to an agenda of producing materials which together form psychological first aid for families affected by conflict and displacement.

El-Khani s a humanitarian psychologist, and she works as a consultant for the United Nations Office on Drugs and Crime as well as a Research Associate at the University of Manchester at the Division of Psychology and Mental Health. Her current work collaborates the efforts of the UNODC and the University of Manchester in developing and evaluating family skills programs in countries such as Afghanistan, Palestine, Syria and Lebanon.

El-Khani is passionate about highlighting the significant role that caregivers play in protecting their children during conflict and displacement. She has trained NGO workers, school teachers and affected families internationally on family skills and research methods.

More profile about the speaker
Aala El-Khani | Speaker | TED.com
TEDxManchester

Aala El-Khani: What it's like to be a parent in a war zone

Aala El-Khani: Savaş sürecinde ebeveyn olmak

Filmed:
1,063,850 views

Anne babalar yuvaları savaş nedeniyle yıkılmışken çocuklarına nasıl güvenli bir ortam yaratıp onları koruyabilirler? Bu etkileyici konuşmada, psikolog Aala El-Khani Suriye'deki krizden etkilenen ailelerden öğrendiklerini ve onlar için yaptıklarını anlatıyor. Sorduğu soru ise: İçinde sevgi barındıran bu ebeveynlerin, çocuklarına en çok ihtiyaçları olan sevgi ve güven duygusunu yeniden hissettirmelerini nasıl sağlarız?
- Humanitarian psychologist
Aala El-Khani explores the needs of families affected by war and displacement and the mental health of children who have experienced armed conflict. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
WorldwideDünya çapında, over 1.5 billionmilyar people
experiencedeneyim armedSilahlı conflictfikir ayrılığı.
0
640
5160
Dünya genelinde 1,5 milyarın üstünde insan
silahlı çatışmaların içinde yaşıyor.
00:18
In responsetepki, people are forcedzorunlu
to fleekaçmak theironların countryülke,
1
6880
2696
Sonucunda, 15 milyonun üstünde
mülteci arkalarında
00:21
leavingayrılma over 15 millionmilyon refugeesmülteciler.
2
9600
3120
bırakarak, ülkelerini terk
etmek zorunda kalıyorlar.
00:25
ChildrenÇocuk, withoutolmadan a doubtşüphe,
3
13520
1336
Şüphesiz, çocuklar bu savaşın
00:26
are the mostçoğu innocentmasum
and vulnerablesavunmasız victimskurbanlar ...
4
14880
2480
en masum ve en savunmasız kurbanları.
00:30
but not just from
the obviousaçık physicalfiziksel dangerstehlikeleri,
5
18640
2616
Yalnızca aleni fiziksel zararlardan
ötürü değil, savaşların
00:33
but from the oftensık sık unspokensöylenmemiş effectsetkileri
that warssavaşlar have on theironların familiesaileleri.
6
21280
3720
ailelerine verdiği ve üzerinde pek
konuşulmayan etkilerden ötürü.
00:38
The experiencesdeneyimler of warsavaş
leaveayrılmak childrençocuklar at a realgerçek highyüksek riskrisk
7
26280
3216
Savaş tecrübesi, çocukların ciddi
duygusal ve davranışsal
00:41
for the developmentgelişme
of emotionalduygusal and behavioraldavranışsal problemssorunlar.
8
29520
2919
problemler geliştirmesine
neden olabiliyor.
00:45
ChildrenÇocuk, as we can only imaginehayal etmek,
9
33960
1856
Onların hissedecekleri endişeyi, korkuyu
00:47
will feel worriedendişeli, threatenedtehdit and at riskrisk.
10
35840
2080
ve tehlikeyi, sadece tahmin edebiliriz.
00:50
But there is good newshaber.
11
38560
1200
Ama iyi haberler de var.
00:52
The qualitykalite of carebakım
that childrençocuklar receiveteslim almak in theironların familiesaileleri
12
40400
3736
Çocuklara ailelerinin gösterdiği özen
00:56
can have a more significantönemli
effectEfekt on theironların well-beingsağlık
13
44160
3456
onlar üzerinde, maruz kaldıkları
gerçek savaş deneyimlerinden
00:59
than from the actualgerçek experiencesdeneyimler of warsavaş
that they have been exposedmaruz to.
14
47640
3680
çok daha güzel etkiler ortaya çıkarabilir.
01:04
So actuallyaslında, childrençocuklar can be protectedkorumalı
15
52440
2736
Yani aslında, çocuklar savaş
öncesi ve sonrasında
01:07
by warmIlık, hafif sıcak, securegüvenli parentingEbeveynlik
duringsırasında and after conflictfikir ayrılığı.
16
55200
4440
ilgili ve düzgün ebeveynlik sayesinde
en zararsız şekilde bu süreci atlatabilir.
01:13
In 2011, I was a first-yearilk yıl PhDDoktora studentÖğrenci
17
61920
3336
2011 yılında, Manchester Üniversitesi'nde
01:17
in the UniversityÜniversitesi of ManchesterManchester
SchoolOkul of PsychologicalPsikolojik SciencesBilimler.
18
65280
3200
Psikoloji Bilimi üzerine 1. sınıf
doktora öğrencisiydim.
01:21
Like manyçok of you here,
19
69040
1456
Sizler gibi, ben de
01:22
I watchedizledi the crisiskriz in SyriaSuriye
unfoldaçılmak in frontön of me on the TVTV.
20
70520
3000
Suriye'de gözler önüne serilen
iç savaşı, televizyondan izledim.
01:26
My familyaile is originallyaslında from SyriaSuriye,
21
74560
2296
Ailem aslen Suriyeli
01:28
and very earlyerken on,
22
76880
1256
ve yakın zamanda
01:30
I lostkayıp severalbirkaç familyaile membersüyeler
in really horrifyingkorkunç waysyolları.
23
78160
2680
bazı akrabalarımın, korkunç
ölüm haberlerini aldım.
01:33
I'd sitoturmak and I'd gathertoplamak with my familyaile
and watch the TVTV.
24
81760
2680
Ailemle hep birlikte oturup
televizyonu izlerdik.
01:37
We'veBiz ettik all seengörüldü those scenessahneler:
25
85200
1416
Gördüğümüz sahneler aynıydı:
01:38
bombsbombalar destroyingtahrip buildingsbinalar,
26
86640
2056
binaları yerle bir eden bombalar,
01:40
chaoskaos, destructionimha
27
88720
1440
kaos, tahribat ve
01:43
and people screamingbağıran and runningkoşu.
28
91040
1572
bağırıp kaçışan insanlar.
01:45
It was always the people screamingbağıran
and runningkoşu that really got me the mostçoğu,
29
93440
3936
Beni en çok etkileyen, kaçışan
insanlar oldu,
01:49
especiallyözellikle those
terrified-lookingdehşete görünümlü childrençocuklar.
30
97400
2240
özellikle de korku dolu gözlerle
bakan çocuklar.
01:53
I was a motheranne to two younggenç,
typicallytipik inquisitivemeraklı childrençocuklar.
31
101400
3696
O zamanlar yaşları 5 ve 6
olan, küçük ve meraklı
01:57
They were fivebeş and sixaltı then,
32
105120
1576
iki çocuk annesiydim.
01:58
at an ageyaş where they typicallytipik
askeddiye sordu lots and lots of questionssorular,
33
106720
3056
Bu yaşlarda genelde sürekli
soru sorup gerçek
02:01
and expectedbeklenen realgerçek, convincinginandırıcı answerscevaplar.
34
109800
2120
ve ikna edici nitelikte
cevaplar beklerler.
02:05
So, I beganbaşladı to wondermerak etmek
what it mightbelki be like
35
113120
2656
Ben de, bir savaş bölgesinde ve
mülteci kampında
02:07
to parentebeveyn my childrençocuklar
in a warsavaş zonebölge and a refugeemülteci campkamp.
36
115800
3400
çocuklarıma nasıl
annelik yaparım diye düşündüm.
02:12
Would my childrençocuklar changedeğişiklik?
37
120240
1320
Çocuklarım değişir miydi?
02:14
Would my daughter'skız çocukları brightparlak,
happymutlu eyesgözleri losekaybetmek theironların shineparlaklık?
38
122680
3200
Kızımın mutluluktan parlayan gözleri,
ışığını kaybeder miydi?
02:18
Would my son'sOğlunun really relaxedrahat and carefreekaygısız
naturedoğa becomeolmak fearfulkorkunç and withdrawngeri alınmış?
39
126520
5000
Oğlumun sakin ve kaygısız tavrı, korkak
ve çekingen bir hâl alır mıydı?
02:24
How would I copebaşa çıkmak?
40
132800
1240
Nasıl başa çıkardım?
02:27
Would I changedeğişiklik?
41
135440
1200
Ben değişir miydim?
02:30
As psychologistspsikologlar and parentebeveyn trainerseğitmenler,
42
138640
2216
Psikologlar ve aile eğitmenleri olarak,
02:32
we know that arminghazırlanıyor parentsebeveyn
with skillsbecerileri in caringsempatik for theironların childrençocuklar
43
140880
3896
biliyoruz ki ebeveynleri çocuklarına
bakma yeteneğiyle donatmak
02:36
can have a hugeKocaman effectEfekt
on theironların well-beingsağlık,
44
144800
2560
onların ruhsal sağlığında
büyük bir etki bırakabilir,
02:40
and we call this parentebeveyn trainingEğitim.
45
148200
1880
işte buna aile eğitmenliği diyoruz.
02:42
The questionsoru I had was,
46
150680
1936
Benim aklımdaki soru ise şuydu,
02:44
could parentebeveyn trainingEğitim programsprogramlar
be usefulişe yarar for familiesaileleri
47
152640
3736
aile eğitmenliği programları
savaş bölgelerinde ya da mülteci
02:48
while they were still in warsavaş zonesbölgeleri
or refugeemülteci campskampları?
48
156400
3016
kamplarında kalan
ebeveynler için yararlı olabilir miydi?
02:51
Could we reachulaşmak them
with advicetavsiye or trainingEğitim
49
159440
2576
Onlara bu sorunlarda yardımcı
olacak tavsiye ya da
02:54
that would help them
throughvasitasiyla these strugglesmücadeleler?
50
162040
2120
eğitimlerle ulaşabilir miydik?
02:57
So I approachedyaklaştı my PhDDoktora supervisorgözetmen,
51
165840
2736
Böylece doktora bölüm danışmanım,
Profesör Rachel Calam'a
03:00
ProfessorProfesör RachelRachel CalamCalam,
52
168600
1496
akademik becerilerimi
03:02
with the ideaFikir of usingkullanma my academicakademik skillsbecerileri
to make some changedeğişiklik in the realgerçek worldDünya.
53
170120
4280
dünyada gerçekten bir şeyleri değiştirmek
amacıyla kullanma fikrini sundum.
03:06
I wasn'tdeğildi quiteoldukça sure
what exactlykesinlikle I wanted to do.
54
174760
2239
Tam olarak ne yapmak istediğimden
emin değildim.
03:10
She listeneddinlenen carefullydikkatlice and patientlysabırla,
55
178040
1856
Dikkatli ve sabırlı bir şekilde dinledi
03:11
and then to my joysevinç she said,
56
179920
1576
ve sonrasında,
03:13
"If that's what you want to do,
and it meansanlamına geliyor so much to you,
57
181520
2856
"Eğer yapmak istediğin buysa ve
senin için bu kadar önemliyse
03:16
then let's do it.
58
184400
1256
yapalım o hâlde.
03:17
Let's find waysyolları to see if parentebeveyn programsprogramlar
59
185680
2976
Aile programlarının, bu durumdaki ailelere
03:20
can be usefulişe yarar for familiesaileleri
in these contextsbağlamları."
60
188680
2360
faydalı olabilmesi için yollar bulalım."
03:23
So for the pastgeçmiş fivebeş yearsyıl,
myselfkendim and my colleaguesmeslektaşlar --
61
191960
2896
Beş yıldır, ben ve meslektaşlarım
03:26
ProfProf. CalamCalam and DrDr. KimKim CartwrightCartwright --
62
194880
2576
Prof. Calam ve Dr. Kim Cartwright,
03:29
have been workingçalışma
on waysyolları to supportdestek familiesaileleri
63
197480
2216
savaşı ve zorunlu göçü yaşayan
ailelere destek
03:31
that have experienceddeneyimli
warsavaş and displacementdeplasman.
64
199720
2200
olmak için uğraşıyoruz.
03:35
Now, to know how to help familiesaileleri
that have been throughvasitasiyla conflictfikir ayrılığı
65
203560
3416
Bu zorlukları yaşayan insanlara
nasıl yardımcı olacağımızı
03:39
supportdestek theironların childrençocuklar,
66
207000
1416
ve onların çocuklarını nasıl
destekleyeceğimizi bilmek için
03:40
the first stepadım mustşart obviouslybelli ki be
to asksormak them what they're strugglingmücadele with,
67
208440
3816
ilk yapmamız gereken, onlarla konuşup
sorunlarının ne olduğunu öğrenmek.
03:44
right?
68
212280
1216
Haksız mıyım?
03:45
I mean, it seemsgörünüyor obviousaçık.
69
213520
1376
Yani, bu oldukça açık.
03:46
But it's oftensık sık those
that are the mostçoğu vulnerablesavunmasız,
70
214920
2376
Çünkü genelde onlar,
en savunmasız olanlar,
03:49
that we're tryingçalışıyor to supportdestek,
71
217320
1416
destek olmaya çalıştıklarımız,
03:50
that we actuallyaslında don't asksormak.
72
218760
1336
aslında hiç soru sormadıklarımızdır.
03:52
How manyçok timeszamanlar have we just assumedkabul
we know exactlykesinlikle the right thing
73
220120
3176
Kaç defa bir insana hiç sormadan,
yaptığımızın, doğru olduğuna
03:55
that's going to help someonebirisi or something
withoutolmadan actuallyaslında askingsormak them first?
74
223320
3640
inanarak, yardım etmeye çalıştık?
03:59
So I travelledseyahat to refugeemülteci campskampları
in SyriaSuriye and in TurkeyTürkiye,
75
227400
3656
Bu yüzden Suriye'deki ve Türkiye'deki
mülteci kamplarına gittim,
04:03
and I satoturdu with familiesaileleri, and I listeneddinlenen.
76
231080
2360
oradaki aileleri oturup dinledim.
04:06
I listeneddinlenen to theironların parentingEbeveynlik challengeszorluklar,
77
234240
2736
Ebeveynlik yaparken çektikleri
zorlukları dinledim,
04:09
I listeneddinlenen to theironların parentingEbeveynlik strugglesmücadeleler
78
237000
2256
mücadelelerini dinledim,
04:11
and I listeneddinlenen to theironların call for help.
79
239280
2216
onların yakarışlarını dinledim.
04:13
And sometimesara sıra that was just pauseddurdurulmuş,
80
241520
2016
Bazı zamanlar donup kaldım,
04:15
as all I could do was holdambar handseller with them
81
243560
2056
yapabildiğim tek şey ellerini tutup,
04:17
and just joinkatılmak them
in silentsessiz cryingağlıyor and prayernamaz.
82
245640
2200
onlarla birlikte sessizce ağlayıp
dua etmekti.
04:20
They told me about theironların strugglesmücadeleler,
83
248600
2416
Sıkıntılarını anlattılar.
04:23
they told me about the roughkaba,
harshsert refugeemülteci campkamp conditionskoşullar
84
251040
3776
Onları sadece temiz su bulmak gibi
pratik işlere odaklanmak
04:26
that madeyapılmış it hardzor to focusodak
on anything but practicalpratik choresev işleri
85
254840
3215
zorunda bırakan, zorlu, ağır kamp
04:30
like collectingtoplama cleantemiz waterSu.
86
258079
1801
şartlarını anlattılar.
04:32
They told me how they watchedizledi
theironların childrençocuklar withdrawçekilme;
87
260600
2560
Çocuklarının ellerinden
kayıp gidişini, üzüntülerini,
04:35
the sadnessüzüntü, depressiondepresyon, angeröfke,
88
263920
3176
depresyonu, yataklarını ıslatmalarını,
04:39
bed-wettingYatak ıslatma, thumb-suckingbaşparmak emme,
fearkorku of loudyüksek sesle noisesgürültüler,
89
267120
3176
parmak emmelerini, yüksek
sese, kâbuslara, berbat,
04:42
fearkorku of nightmareskabuslar --
90
270320
1856
çok berbat kâbuslara olan korkularını
04:44
terrifyingdehşet verici, terrifyingdehşet verici nightmareskabuslar.
91
272200
1720
nasıl izlediklerini anlattılar.
04:46
These familiesaileleri had been throughvasitasiyla
what we had been watchingseyretme on the TVTV.
92
274960
3680
Bu aileler bizim televizyonlarda
izlediklerimizi yaşadılar.
04:51
The mothersanneler --
93
279240
1216
Anneler,
04:52
almostneredeyse halfyarım of them
were now widowsdul kadın of warsavaş,
94
280480
2176
--neredeyse yarısı,
ya savaş yüzünden dul kalan
04:54
or didn't even know
if theironların husbandsKocalar were deadölü or alivecanlı --
95
282680
2776
ya da eşlerinin ölü mü diri mi
olduğunu öğrenemeyen anneler--
04:57
describedtarif edilen how they feltkeçe
they were copingbaşa çıkma so badlykötü.
96
285480
2680
kendilerini ne kadar kötü
hissettiklerini anlattılar.
05:01
They watchedizledi theironların childrençocuklar changedeğişiklik
and they had no ideaFikir how to help them.
97
289480
4056
Çocuklarının değişimini izlediler ve nasıl
yardım edeceklerine dair fikirleri yoktu.
05:05
They didn't know how to answerCevap
theironların children'sçocuk questionssorular.
98
293560
2960
Çocuklarının sorularını nasıl
cevaplayacaklarını bilmiyorlardı.
05:09
What I foundbulunan incrediblyinanılmaz astonishingşaşırtıcı
and so motivationalmotivasyon
99
297440
3336
Çok şaşırtıcı ve etkileyici
bulduğum kısım ise,
05:12
was that these familiesaileleri were
so motivatedmotive to supportdestek theironların childrençocuklar.
100
300800
4896
bu ailelerin, çocuklarına destek
olmak için ne kadar hevesli olduklarıydı.
05:17
DespiteRağmen all these challengeszorluklar they facedyüzlü,
101
305720
2416
Çektikleri bütün zorluklar bir yana,
05:20
they were tryingçalışıyor to help theironların childrençocuklar.
102
308160
2256
çocuklarına yardım etmeye çalışıyorlardı.
05:22
They were makingyapma attemptsdenemeler
at seekingarayan supportdestek from NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ workersişçiler,
103
310440
3616
STK çalışanlarından,
mülteci kampındaki öğretmenlerden,
05:26
from refugeemülteci campkamp teachersöğretmenler,
104
314080
1896
profesyonel doktorlardan,
diğer ailelerden destek almak için
çaba sarf ediyorlardı.
05:28
professionalprofesyonel medicsSağlık görevlilerinin,
105
316000
1216
05:29
other parentsebeveyn.
106
317240
1200
05:31
One motheranne I metmet had only been
in a campkamp for fourdört daysgünler,
107
319040
3216
Oradaki annelerden biri, henüz 4 gündür
kampta kalıyordu ve
05:34
and had alreadyzaten madeyapılmış two attemptsdenemeler
108
322280
1616
8 yaşında, korkunç kâbuslar
05:35
at seekingarayan supportdestek
for her eight-year-oldSekiz yaşında daughterkız evlat
109
323920
2416
gören kızına destek olmak için
05:38
who was havingsahip olan terrifyingdehşet verici nightmareskabuslar.
110
326360
2040
iki defa irtibata geçmişti.
05:42
But sadlyNe yazık ki, these attemptsdenemeler
are almostneredeyse always uselessyararsız.
111
330000
2920
Kötü olan ise, bu çabaları
genelde karşılıksız kalmasıydı.
05:45
RefugeeMülteci campkamp doctorsdoktorlar, when availablemevcut,
112
333680
2056
Mülteci kamplarındaki doktorlar,
05:47
are almostneredeyse always too busymeşgul,
113
335760
1776
çoğunlukla çok meşguller ya da
05:49
or don't have the knowledgebilgi or the time
for basictemel parentingEbeveynlik supportsdestekler.
114
337560
4080
ebeveynlik için yeterli bilgi
sahibi olmuyorlar.
05:54
RefugeeMülteci campkamp teachersöğretmenler and other parentsebeveyn
are just like them --
115
342360
3120
Öğretmenler ve diğer aileler de
onlardan farklı değil,
05:58
partBölüm of a newyeni refugeemülteci communitytoplum
who'skim strugglingmücadele with newyeni needsihtiyaçlar.
116
346120
3480
--onlar da, yeni ihtiyaçlarla
mücadele eden
yeni bir mülteci topluluğunun parçaları.
06:03
So then we beganbaşladı to think.
117
351000
2200
Sonra düşünmeye başladık.
06:05
How could we help these familiesaileleri?
118
353760
2360
Bu ailelere nasıl yardım edebiliriz?
06:09
The familiesaileleri were strugglingmücadele with things
much biggerDaha büyük than they could copebaşa çıkmak with.
119
357240
4136
Bu aileler baş edebileceklerinden çok
daha büyük şeylerle karşılaşıyorlardı.
06:13
The SyrianSuriye crisiskriz madeyapılmış it clearaçık
120
361400
1696
Suriye krizi, ailelere
06:15
how incrediblyinanılmaz impossibleimkansız it would be
to reachulaşmak familiesaileleri on an individualbireysel levelseviye.
121
363120
5296
bireysel düzeyde ulaşmanın ne kadar
imkânsız olacağını görmemizi sağladı.
06:20
How elsebaşka could we help them?
122
368440
1976
Onlara başka nasıl yardım edebilirdik?
06:22
How would we reachulaşmak familiesaileleri
at a populationnüfus levelseviye
123
370440
3936
Bu en zor zamanlarda, popülasyon
seviyesinde ve
06:26
and lowdüşük costsmaliyetler
124
374400
1560
düşük bütçede, ailelere
06:29
in these terrifyingdehşet verici, terrifyingdehşet verici timeszamanlar?
125
377120
2720
nasıl ulaşabilirdik?
06:32
After hourssaatler of speakingkonuşuyorum to NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ workersişçiler,
126
380880
2576
STK çalışanlarıyla yaptığımız saatler
süren konuşmalar sonucu,
06:35
one suggestedönerdi a fantasticfantastik innovativeyenilikçi ideaFikir
127
383480
2456
birisi, oldukça yenilikçi bir fikir sundu,
06:37
of distributingdağıtma parentingEbeveynlik
informationbilgi leafletsBroşürler viaüzerinden breadekmek wrapperssarma --
128
385960
5016
ekmek aldıkları paketlerin içine
ebeveynliğe ait broşür yerleştirme fikri.
06:43
breadekmek wrapperssarma that were beingolmak deliveredteslim
to familiesaileleri in a conflictfikir ayrılığı zonebölge in SyriaSuriye
129
391000
4336
Bu paketler, Suriye'de
çatışma bölgesinde olan ailelere,
insani yardım görevlileri
tarafından dağıtılıyordu.
06:47
by humanitarianinsancıl workersişçiler.
130
395360
1640
06:49
So that's what we did.
131
397360
1616
Biz de bunu yaptık.
06:51
The breadekmek wrapperssarma haven'tyok changeddeğişmiş
at all in theironların appearancegörünüm,
132
399000
2976
Ekmek paketleri, içlerine iki adet kâğıt
eklemesi dışında,
06:54
exceptdışında for the additionilave
of two piecesparçalar of paperkâğıt.
133
402000
2200
dış görünüş anlamında hiç değişmedi.
06:56
One was a parentingEbeveynlik informationbilgi leafletFirma broşürü kapak sayfası
that had basictemel advicetavsiye and informationbilgi
134
404800
4896
Kâğıtlardan biri, temel ebeveynlik öneri
ve bilgilerini içeren bir broşürdü,
07:01
that normalizedNormalleştirilmiş to the parentebeveyn
what they mightbelki be experiencingyaşandığı,
135
409720
3416
ebeveynlerin ve çocuklarının
yaşayabilecekleri şeyleri
07:05
and what theironların childçocuk
mightbelki be experiencingyaşandığı.
136
413160
2016
onlar için normalleştiriyordu.
07:07
And informationbilgi on how they could
supportdestek themselveskendilerini and theironların childrençocuklar,
137
415200
3816
Orada, kendilerini ve çocuklarını
nasıl destekleyebilecekleri anlatılıyordu.
07:11
suchböyle as informationbilgi like spendingharcama
time talkingkonuşma to your childçocuk,
138
419040
4216
Çocuklarıyla konuşarak vakit geçirmeleri,
07:15
showinggösterme them more affectionsevgi,
139
423280
2096
onlara daha fazla ilgi göstermeleri,
07:17
beingolmak more patienthasta with your childçocuk,
140
425400
2056
onlara karşı daha sabırlı olmaları ve
07:19
talkingkonuşma to your childrençocuklar.
141
427480
1816
onlarla konuşmaları gibi
tavsiyeler verilmişti.
07:21
The other pieceparça of paperkâğıt
was a feedbackgeri bildirim questionnairesoru formu,
142
429320
2576
Diğer kâğıt ise, bir geri
bildirim anketiydi ve
07:23
and of coursekurs, there was a pendolma kalem.
143
431920
1600
bir kalem de yerleştirilmişti.
07:26
So is this simplybasitçe leafletFirma broşürü kapak sayfası distributiondağıtım,
144
434160
3496
Peki bu, yalnızca bir anket
dağıtmak anlamına mı gelir,
07:29
or is this actuallyaslında a possiblemümkün meansanlamına geliyor
of deliveringteslim psychologicalpsikolojik first aidyardım
145
437680
3816
yoksa, onlara sıcak, korumacı ve sevgi
dolu ebeveynler olmayı sağlayacak
07:33
that providessağlar warmIlık, hafif sıcak,
securegüvenli, lovingseven parentingEbeveynlik?
146
441520
3056
bir psikolojik yardım sunmak
anlamına mı?
07:36
We managedyönetilen to distributedağıtmak
3,000 of these in just one weekhafta.
147
444600
4080
Yalnızca bir haftada, bunlardan
3.000 tanesini dağıttık.
07:42
What was incredibleinanılmaz was
we had a 60 percentyüzde responsetepki rateoran.
148
450160
3656
Güzel kısmı ise, yüzde 60 oranında
geri-dönüş aldık.
07:45
60 percentyüzde of the 3,000
familiesaileleri respondedcevap.
149
453840
4216
3000 ailenin yüzde 60'ı
bize karşılık verdi.
07:50
I don't know how manyçok
researchersaraştırmacılar we have here todaybugün,
150
458080
2496
Şu an burada kaç
araştırmacı var bilmiyorum,
07:52
but that kindtür of responsetepki
rateoran is fantasticfantastik.
151
460600
2336
ama bu geri dönüş oranı
gerçekten güzeldi.
07:54
To have that in ManchesterManchester
would be a hugeKocaman achievementbaşarı,
152
462960
3256
Suriye'deki savaş bölgesi bir yana,
bu geri dönüşümü
07:58
let aloneyalnız in a conflictfikir ayrılığı zonebölge in SyriaSuriye --
153
466240
2696
Manchester'da almak bile büyük
bir başarı olurdu.
08:00
really highlightingVurgulama how importantönemli
these kindsçeşit of messagesmesajları were to familiesaileleri.
154
468960
3720
Ailelere gönderdiğimiz
mesajların onlar için
bu kadar önemli olduğunu görmek de öyle.
08:07
I rememberhatırlamak how excitedheyecanlı and eageristekli we were
for the returndönüş of the questionnairessoru formları.
155
475200
3936
Geri bildirimleri duymak için ne kadar
sabırsız, heyecanlı
olduğumuzu hatırlıyorum.
08:11
The familiesaileleri had left
hundredsyüzlerce of messagesmesajları --
156
479160
2496
Bu aileler bize geneli pozitif ve
cesaretlendirici
08:13
mostçoğu incrediblyinanılmaz positivepozitif and encouragingteşvik edici.
157
481680
2376
yüzlerce mesaj bıraktılar.
08:16
But my favoritesevdiğim has got to be,
158
484080
1736
Ama sanırım benim en sevdiğim,
08:17
"Thank you for not forgettingunutma
about us and our childrençocuklar."
159
485840
3000
"Bizi ve çocuklarımızı unutmadığınız
için teşekkürler." oldu.
08:22
This really illustratesgösterir
the potentialpotansiyel meansanlamına geliyor
160
490280
2056
Bu gerçekten onlara gönderdiğimiz
08:24
of the deliveryteslim of psychologicalpsikolojik
first aidyardım to familiesaileleri,
161
492360
2776
psikolojik desteğin onlar için ne kadar
08:27
and the returndönüş of feedbackgeri bildirim, too.
162
495160
2096
önemli olduğunu gösteriyor.
08:29
Just imaginehayal etmek replicatingkopyalayan this
usingkullanma other meansanlamına geliyor
163
497280
2496
Bunun yanında yeni doğanlar için süt,
08:31
suchböyle as babybebek milkSüt distributiondağıtım,
or femalekadın hygienetemizlik kitskitleri,
164
499800
4576
kadınlar için hijyen kitleri ve
hatta yemek sepetleri
08:36
or even foodGıda basketssepetleri.
165
504400
1280
götürdüğümüzü düşünsenize.
08:40
But let's bringgetirmek this closeryakın to home,
166
508021
1715
Bunu biraz daha yakınımız için düşünelim,
08:41
because the refugeemülteci crisiskriz
167
509760
1296
çünkü bu göçmen krizi
08:43
is one that is havingsahip olan an effectEfekt
on everyher singletek one of us.
168
511080
3416
aslında herbirimizde bir
şekilde etkisini gösteriyor.
08:46
We're bombardedalı with imagesGörüntüler dailygünlük
of statisticsistatistik and of photosfotoğraflar,
169
514520
4615
Günlük istatistik ve fotoğraflarla
görüntü bombardımanına tutulduk
08:51
and that's not surprisingşaşırtıcı,
170
519159
1577
ve bu hiç şaşırtıcı gelmiyor.
08:52
because by last monthay,
171
520760
1255
Çünkü geçen ay içerisinde,
08:54
over one millionmilyon refugeesmülteciler
had reachedulaştı EuropeEurope.
172
522039
3097
1 milyondan fazla mülteci
Avrupa'ya ulaştı.
08:57
One millionmilyon.
173
525160
1200
Bir milyon.
08:58
RefugeesMülteciler are joiningbirleştirme our communitiestopluluklar,
174
526960
3136
Mülteciler topluluklarımıza katılıyor,
09:02
they're becomingolma our neighborsKomşular,
175
530120
1496
komşularımız oluyorlar,
09:03
theironların childrençocuklar are attendingkatılıyor
our children'sçocuk schoolsokullar.
176
531640
2480
çocukları bizim çocuklarımızla
aynı okulda okuyor.
09:07
So we'vebiz ettik adapteduyarlanmış the leafletFirma broşürü kapak sayfası
to meetkarşılamak the needsihtiyaçlar of EuropeanAvrupa refugeesmülteciler,
177
535280
3560
Sonrasında, bu broşürleri Avrupalı
mülteciler için uyguladık
09:11
and we have them onlineinternet üzerinden, open-accessaçık erişim,
178
539600
2336
ve mülteci akınının yüksek olduğu
yerlerde bunu
09:13
in areasalanlar with a really highyüksek
refugeemülteci influxakın.
179
541960
2656
internet üzerinden onlara sunduk.
09:16
For exampleörnek, the Swedishİsveç dili healthcaresağlık hizmeti
uploadedyüklenen it ontoüstüne theironların websiteWeb sitesi,
180
544640
3216
Örneğin, İsveç Sağlık Bakanlığı sitesinde
bu broşür sunuldu.
09:19
and withiniçinde the first 45 minutesdakika,
181
547880
1696
Ve ilk 45 dakika içerisinde,
09:21
it was downloadedİndirildi 343 timeszamanlar --
182
549600
3200
tam 343 kez indirildi.
09:25
really highlightingVurgulama how importantönemli it is
183
553480
1896
Bu olay, gönüllüler, uygulayıcılar
09:27
for volunteersgönüllüler, practitionersuygulayıcıları
and other parentsebeveyn
184
555400
2536
ve diğer aileler için gönderdiğimiz
psikolojik desteğin
09:29
to have open-accessaçık erişim,
psychologicalpsikolojik first-aidilk yardım messagesmesajları.
185
557960
2920
ne kadar önemli olduğunu
vurgulamış oldu.
09:35
In 2013, I was sittingoturma on the coldsoğuk,
hardzor floorzemin of a refugeemülteci campkamp tentçadır
186
563280
6176
2013 yılında, annelerle beraber
mülteci kampı çadırının soğuk
09:41
with mothersanneler sittingoturma around me
as I was conductingiletken a focusodak groupgrup.
187
569480
3080
ve sert zemininde oturarak bir
odak grubu toplantısı yapıyorduk.
09:45
AcrossArasında from me stooddurdu an elderlyyaşlı ladybayan
188
573440
2296
Benim tam karşımda, 13 yaşında
09:47
with what seemedgibiydi to be
a 13-year-old-yaşında girlkız lyingyalan söyleme besideyanında her,
189
575760
3456
olduğunu tahmin ettiğim bir kızın
başını dizlerine yasladığı,
09:51
with her headkafa on the elderlyyaşlı lady'sbayanın kneesdizler.
190
579240
2280
yaşlıca bir kadın duruyordu.
09:54
The girlkız stayedkaldı quietsessiz
throughoutboyunca the focusodak groupgrup,
191
582080
2776
Küçük kız ise yaptığımız
görüşme sırasında hiçbir
09:56
not talkingkonuşma at all,
192
584880
1296
şey söylemeden, dizlerini
09:58
with her kneesdizler
curledkıvrılmış up againstkarşısında her chestgöğüs.
193
586200
2120
göğsüne doğru çekmiş bir şekilde durdu.
10:01
TowardsDoğru the endson of the focusodak groupgrup,
194
589040
1696
Yaptığımız görüşmenin sonlarına
10:02
and as I was thankingteşekkür
the mothersanneler for theironların time,
195
590760
2976
doğru, annelere zaman ayırdıkları
için teşekkür ederken
10:05
the elderlyyaşlı ladybayan lookedbaktı at me
while pointingişaret at the younggenç girlkız,
196
593760
2976
o kadın küçük kızı göstererek
bana baktı ve
10:08
and said to me, "Can you help us with...?"
197
596760
2400
"Bize... yardım edebilir misin?" dedi
10:12
Not quiteoldukça sure what she expectedbeklenen me to do,
198
600080
2376
Ne istediğini kestiremedim ama küçük
10:14
I lookedbaktı at the younggenç girlkız and smiledgülümsedi,
199
602480
1856
kıza baktım ve gülümsedim,
10:16
and in ArabicArapça I said,
200
604360
1376
Arapça dedim ki,
10:17
"SalaamSalaam alaikumAleyküm. Shu-ismakShu-ismak?"
201
605760
2016
"Salaam alaikum. Shu-ismak?"
10:19
"What's your nameisim?"
202
607800
1200
"İsmin nedir?"
10:21
She lookedbaktı at me really
confusedŞaşkın and unengagedunengaged,
203
609720
2736
Bana şaşkın ve biraz da
korkak bir şekilde baktı,
10:24
but then said, "HalulHalul."
204
612480
1600
ama sonra "Halul" dedi.
10:26
HalulHalul is the pet'spetâ €™ s nameisim
for the ArabicArapça femalekadın nameisim, HalaHala,
205
614840
4536
Halul, Arapça'da yaşı küçük
kızlar için kullanılan Hala
10:31
and is only really used
to referbaşvurmak to really younggenç girlskızlar.
206
619400
2880
kelimesiyle aynı anlama geliyor.
10:35
At that pointpuan I realizedgerçekleştirilen that actuallyaslında
HalaHala was probablymuhtemelen much olderdaha eski than 13.
207
623320
3640
Bu noktada Hala'nın 13'ten çok
daha büyük olduğunu düşündüm.
10:39
It turnsdönüşler out HalaHala was a 25-year-old-yaşında
motheranne to threeüç younggenç childrençocuklar.
208
627800
4280
Ve haklıydım, Hala 25 yaşında,
3 çocuk annesi bir kadındı.
10:44
HalaHala had been a confidentkendine güvenen,
brightparlak, bubblykabarcıklı, lovingseven, caringsempatik motheranne
209
632920
3976
Hala kendinden emin, ilgili,
sevgi dolu bir anneymiş
10:48
to her childrençocuklar,
210
636920
1216
çocuklarına karşı, ama
10:50
but the warsavaş had changeddeğişmiş all of that.
211
638160
1960
savaş bunların hepsini değiştirmiş.
10:53
She had livedyaşamış throughvasitasiyla bombsbombalar
beingolmak droppeddüştü in her townkasaba;
212
641000
4376
Hayatını, bombaların şehrine
düşüşünü ve patlamaları
10:57
she had livedyaşamış throughvasitasiyla explosionspatlamalar.
213
645400
2440
duyarak geçirmişti.
11:00
When fighteravcı jetsjetleri
were flyinguçan around theironların buildingbina,
214
648440
2456
Savaş uçakları evlerinin
yakınından geçip bombalar
11:02
droppingbırakarak bombsbombalar,
215
650920
1216
bırakırken, çocukları
11:04
her childrençocuklar would be screamingbağıran,
terrifieddehşete from the noisegürültü.
216
652160
2736
sesten çok korkup bağırırlarmış.
11:06
HalaHala would franticallydeli grabkapmak pillowsyastıklar
and coverkapak her children'sçocuk earskulaklar
217
654920
3096
Hala da hızlıca yastıkları alır
ve çocuklarının kulaklarını
kapatırmış, duymasınlar diye.
11:10
to blockblok out the noisegürültü,
218
658040
1376
11:11
all the while screamingbağıran herselfkendini.
219
659440
1560
Bu sırada kendi bağırırmış.
11:14
When they reachedulaştı the refugeemülteci campkamp
220
662080
1696
Kampa ulaştıklarında ve bir şekilde
11:15
and she knewbiliyordum they were finallyen sonunda
in some kindtür of safetyemniyet,
221
663800
3216
güvende olduklarını hissettiğinde
11:19
she completelytamamen withdrewçekildi
to actingoyunculuk like her oldeski childhoodçocukluk selföz.
222
667040
3400
çocukluğundaki gibi davranmaya başlamış.
11:23
She completelytamamen rejectedreddedilen her familyaile --
223
671080
2080
Ailesini tamamıyla reddetmiş,
11:26
her childrençocuklar, her husbandkoca.
224
674480
1960
çocuklarını ve kocasını.
11:29
HalaHala simplybasitçe could no longeruzun copebaşa çıkmak.
225
677200
2120
Hala artık başa çıkamıyordu.
11:32
This is a parentingEbeveynlik strugglemücadele
with a really toughsert endingbitirme,
226
680600
2896
Bu, gerçekten kötü sonuçlu
bir ebeveynlik mücadelesi,
11:35
but sadlyNe yazık ki, it's not uncommonnadir.
227
683520
1816
ama maalesef, yaygın bir hâlde.
11:37
Those who experiencedeneyim
armedSilahlı conflictfikir ayrılığı and displacementdeplasman
228
685360
2976
Silahlı çatışma ve zorunlu göçü
deneyimlemiş bireyler
11:40
will faceyüz seriousciddi emotionalduygusal strugglesmücadeleler.
229
688360
2600
ciddi duygusal zorluklarla karşılaşır.
11:43
And that's something we can all relateilgili to.
230
691720
2040
Ve hepimizin de empati
kurabileceği bir nokta var.
11:46
If you have been throughvasitasiyla
a devastatingyıkıcı time in your life,
231
694920
3000
Eğer siz bu kadar zor bir süreçten
geçmiş olsaydınız, yani değer
11:50
if you have lostkayıp someonebirisi
or something you really carebakım about,
232
698600
3640
verdiğiniz kişileri ve şeyleri
kaybetmiş olsaydınız,
11:55
how would you continuedevam et to copebaşa çıkmak?
233
703400
2080
nasıl başa çıkardınız?
11:58
Could you still be ableyapabilmek
to carebakım for yourselfkendin and for your familyaile?
234
706680
3120
Kendinize ve ailenize hâlâ
bakabilir miydiniz?
12:03
GivenVerilen that the first yearsyıl
of a child'sçocuğun life are crucialçok önemli
235
711480
3136
Çocukların hayatlarında ilk yılların,
12:06
for healthysağlıklı physicalfiziksel
and emotionalduygusal developmentgelişme,
236
714640
3256
fiziksel ve duygusal gelişimleri için
elzem olduğunu
12:09
and that 1.5 billionmilyar people
are experiencingyaşandığı armedSilahlı conflictfikir ayrılığı --
237
717920
4976
ve 1,5 milyar insanın silahlı çatışmaya
maruz kaldığını düşünürsek,
12:14
manyçok of whomkime are now
joiningbirleştirme our communitiestopluluklar --
238
722920
2696
ki çoğu topluluklarımıza dâhil oluyor--
12:17
we cannotyapamam affordparası yetmek to turndönüş a blindkör eyegöz
239
725640
1896
savaşı ve zorunlu göçü birebir
12:19
to the needsihtiyaçlar of those
who are experiencingyaşandığı warsavaş and displacementdeplasman.
240
727560
3720
yaşıyor olanların ihtiyaçlarını
görmezden gelemeyiz.
12:24
We mustşart prioritizeöncelik
these families'ailelerin needsihtiyaçlar --
241
732800
2456
Hem yerinden olmuş insanların,
hem de mültecilerin
12:27
bothher ikisi de those who are internallyiçten displacedyerinden,
and those who are refugeesmülteciler worldwideDünya çapında.
242
735280
4840
ihtiyaçlarını, ikinci plana atmamalıyız.
12:33
These needsihtiyaçlar mustşart be prioritizedöncelik
by NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ workersişçiler, policypolitika makersvericiler,
243
741080
5016
Bu ihtiyaçlar, STK çalışanları,
siyasete yön verenler, DSÖ, UNHCR
12:38
the WHO, the UNHCRUNHCR
and everyher singletek one of us
244
746120
4296
ve bizler tarafından, elimizdekini
ardımıza koymadan
12:42
in whateverher neyse capacitykapasite it is
that we functionfonksiyon in our societytoplum.
245
750440
3400
öncelik verilerek sağlanmalı.
12:47
When we beginbaşla to recognizetanımak
the individualbireysel facesyüzleri of the conflictfikir ayrılığı,
246
755600
5176
Çatışmanın bireysel yüzlerini ve
yüzlerinden aktardıkları duygularını
12:52
when we beginbaşla to noticeihbar
those intricatekarmaşık emotionsduygular on theironların facesyüzleri,
247
760800
4496
fark etmeye başlayabilirsek, onları da,
12:57
we beginbaşla to see them as humansinsanlar, too.
248
765320
1880
insan olarak görmeye başlayabiliriz.
13:00
We beginbaşla to see
the needsihtiyaçlar of these familiesaileleri,
249
768000
2696
Bu ailelerin ihtiyaçlarını da--ki
bu ihtiyaçlar,
bir insanın ihtiyaçlarıdır--
görmeye başlayabiliriz.
13:02
and these are the realgerçek humaninsan needsihtiyaçlar.
250
770720
1680
13:05
When these familyaile needsihtiyaçlar are prioritizedöncelik,
251
773840
2696
Bu ihtiyaçlara öncelik verildiğinde,
insani ortamdaki
13:08
interventionsmüdahaleler for childrençocuklar
in humanitarianinsancıl settingsAyarlar
252
776560
3296
çocuklara yönelik müdahaleler
sağlanacak ve
13:11
will prioritizeöncelik and recognizetanımak the primarybirincil
rolerol of the familyaile in supportingDestek childrençocuklar.
253
779880
5280
ailenin çocuğu desteklemedeki başlıca
görevi tanınacak.
13:17
FamilyAile mentalzihinsel healthsağlık
will be shoutinghaykırış loudyüksek sesle and clearaçık
254
785840
2576
Ailevi psikolojik sağlık, uluslararası
13:20
in globalglobal, internationalUluslararası agendaGündem.
255
788440
1760
gündemce açık seçik tanınmış olacak.
13:23
And childrençocuklar will be lessaz likelymuhtemelen
to entergirmek socialsosyal servicehizmet systemssistemler
256
791080
3696
Ve göç edilen yerlerde, çocukların
sosyal hizmet sistemlerine girme
olasılıkları düşecek.
13:26
in resettlementyeniden yerleşim countriesülkeler
257
794800
1576
13:28
because theironların familiesaileleri
would have had supportdestek earlierdaha erken on.
258
796400
2680
Çünkü aileleri önceden destek
almış olacak.
13:32
And we will be more open-mindedaçık fikirli,
259
800520
2736
Daha açık fikirli, daha sevgi dolu,
13:35
more welcomingKarşılama, more caringsempatik
260
803280
1816
daha konuksever ve ülkelerimize katılan
13:37
and more trustinggüvenme to those
who are joiningbirleştirme our communitiestopluluklar.
261
805120
3480
insanlara karşı daha önyargısız olacağız.
13:41
We need to stop warssavaşlar.
262
809800
2200
Savaşları durdurmalıyız.
13:44
We need to buildinşa etmek a worldDünya where childrençocuklar
can dreamrüya of planesdüzlemler droppingbırakarak giftsHediyeler,
263
812720
4656
Çocukların, uçaklardan bombaların değil,
hediyelerin yağdığını hayal edebileceği
13:49
and not bombsbombalar.
264
817400
1240
bir dünya yaratmalıyız.
13:51
UntilKadar we stop armedSilahlı conflictsçatışmalar
ragingşiddetli throughoutboyunca the worldDünya,
265
819320
4056
Biz silahlı birliklerin dünyada
barınmasına izin verdiğimiz sürece,
13:55
familiesaileleri will continuedevam et to be displacedyerinden,
266
823400
2696
insanlar vatanlarından
ayrılmaya devam edecek,-
13:58
leavingayrılma childrençocuklar vulnerablesavunmasız.
267
826120
1360
geride çocuklarını korunmasız bırakarak.
14:00
But by improvinggeliştirme parentingEbeveynlik
and caregiverCaregiver supportdestek,
268
828080
3056
Ama ebeveynlik ve davranış eğitimi
verdiğimiz sürece, bütün bu
14:03
it mayMayıs ayı be possiblemümkün to weakenzayıflatmak the linksbağlantılar
betweenarasında warsavaş and psychologicalpsikolojik difficultieszorluklar
269
831160
5256
anlattıklarımın önüne geçmemiz mümkün.
14:08
in childrençocuklar and theironların familiesaileleri.
270
836440
1920
Teşekkürler.
14:10
Thank you.
271
838840
1216
(Alkışlar)
14:12
(ApplauseAlkış)
272
840080
1880
Translated by Bilgesu Kılıç
Reviewed by Gülsüm Öztürk

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Aala El-Khani - Humanitarian psychologist
Aala El-Khani explores the needs of families affected by war and displacement and the mental health of children who have experienced armed conflict.

Why you should listen

Dr. Aala El-Khani develops and researches innovative ways to reach families that have experienced conflict with parenting support and training. She has conducted prize-winning field research with refugee families and families in conflict zones, exploring their parenting challenges and the positive impact parenting support can provide. Her work has significantly contributed to an agenda of producing materials which together form psychological first aid for families affected by conflict and displacement.

El-Khani s a humanitarian psychologist, and she works as a consultant for the United Nations Office on Drugs and Crime as well as a Research Associate at the University of Manchester at the Division of Psychology and Mental Health. Her current work collaborates the efforts of the UNODC and the University of Manchester in developing and evaluating family skills programs in countries such as Afghanistan, Palestine, Syria and Lebanon.

El-Khani is passionate about highlighting the significant role that caregivers play in protecting their children during conflict and displacement. She has trained NGO workers, school teachers and affected families internationally on family skills and research methods.

More profile about the speaker
Aala El-Khani | Speaker | TED.com