Casey Gerald: Embrace your raw, strange magic
Casey Gerald: Saf, garip sihrini kucakla
Casey Gerald chronicles the current state of the American Dream and explores ways to sustain it for a new generation. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
yetişkinlere yöneliktir.]
to stage an intervention.
yapmak için beni aradı.
a few snippets of my memoir,
one small change.
yapmak istedi.
doing your hand like a punk.
etrafta dolaşmıyorsun.
what I am trying to do with my life
hayatımda ve bir yazar olarak kitabımda
has got to change.
değişmesi gerekiyor.
the wrong side of the tracks,
Trinity Nehri.
in part by my grandmother
mücadele eden annemin
a few years after our mother,
and lasted for five years,
zorunda bırakan olay,
had been my human hiding place.
saklanma yerim annemdi.
who seemed as strange as me,
Tuhaf derken, demek istediğim,
from "A Streetcar Named Desire"
Whitney Houston'ı karışımı gibi.
from her imperfections.
for days at a time,
kaybolmaya başladığında
just by walking perfectly
üzerindeki ilkokulumdan
at the top of a steep hill
kusursuz bir şekilde,
to my grandmother's house,
denk gelecek şekilde yürüyerek
in each sidewalk square.
touch the line between the square,
ayıran son çimdeki
at the last blade of grass
could not bring my mother back,
annemi geri getirmese de
başka yararları olduğunu gördüm.
in charge around me
itaat ve boyun eğmekten
they wouldn't bother me too much.
beni pek rahatsız etmezlerdi.
a Stasi prison in Berlin,
bir teklife denk geldim.
hoşgörüyle yaşayabilir" yazıyordu.
of teachers and kin, strangers;
bana saygı duymasını sağlayan,
big time, it seemed,
showed up at my high school to recruit me
okuluma geldi
tıpkı şu an sizin için olduğu gibi.
as it may to you now.
that could ever happen to me,
en güzel şey olduğunu söyledi.
to the whole community.
gibi geliyordu,
an excuse for not going.
bir bahane uydurdum.
diye cevap verdi.
not to wear my fitted hats on campus ...
takmamam konusunda beni uyarırken dedi ki:
do that anymore," she said.
Bunu yapmana gerek yok."
of the small prices
ödenmesi gereken küçük bedellerin
ya da ödemeye çalıştım
they seemed to pay me back:
on the varsity football team;
and later in Washington.
Washington'da bir iş.
that I figured naturally
doğal olarak bunun sonunda
of the United States.
have to start somewhere,
başlaması gerektiğinden,
of that great 2008 election:
etkisinde olduğumuz o dönemde oldu.
a serious, moderate senator stressed,
şunu vurgulamıştı:
more than any other message
bizden biri olduğudur."
the gold standard of modern politics,
altın kuralı haline geldi.
which also seems to demand
to be able to say at the end of our days
"I was just like everybody else."
bu modern hayat düzeni olmasaydı
to my prospective campaign manager.
yöneticimi son kez aradım.
but first he had one question:
yapacaktık ama önce, son bir sorusu vardı:
or a dead baby bird.
ölü bir yavru kuş bulmuş gibiydi.
my job any easier.
say, at a rally, calls you a faggot?
ibne dediğinde ne hissedeceksin?
might want to physically harm you.
isteyebileceğini biliyorsun.
the boy that I was at that time
o zamanlar olduğum çocuk,
at the chance to be harmed,
even life, for a cause.
hayatını bile feda ederdi.
zarar görebileceği gibi
but there was --
for nothing more than being himself,
to do in the first place.
denemeyi hiç düşünmemişti bile.
was what I thought was asked of me.
yapmak ve öyle olmaktı.
I was an upstanding citizen.
iyi giyiniyordum. Asil bir vatandaştım.
could not save me after all,
beni kurtaramadı.
cinsel yöneliminiz fark etmeksizin
ya da öğreneceksinizdir.
a concentrated dose, no doubt,
baskıdan çok yoğun bir doz alır.
hepimize sunulan acı bir haptır.
that's offered to us all.
of who we are and what we've been through:
çok büyük bir kısmını saklamayı öğrendik.
bazılarımız için inançlarımızı.
to the world can be hard,
of ourselves can be much harder.
kucaklamak çok daha zor olabilir.
to sound like yourself."
kendisi gibi duyulması uzun zaman alır."
that night at 24,
o gece ortaya döktüm
started a successful nonprofit,
gütmeyen başarılı bir girişim başlattım,
yer aldım, TED sahnesine çıktım.
on the stage at TED.
a kid is supposed to achieve.
gereken her şeyi başardım.
but not too far off,
ama buna çok da uzak değildim.
until I was nearly 23.
istekle kitap okumamıştım bile.
kendi sorunlarınızı araştırmanız için
is about the only industry
your own problems, so --
about as strange as I felt at that time,
o sırada hissettiğim kadar tuhaftı,
bazı insanları harekete geçirdi.
to stage his own intervention
birkaç bölüm okuduktan sonra
to write an autobiography.
of autobiography in this country,
savunmak için yazan toplumdan
who write to assert their existence.
büyük bir otobiyografi geleneği var.
and learn from them.
what we are taught --
olduğuna inanmıyordum.
is the safe direction.
siyahilerin, fakirlerin hayatlarının
or poor lives are marginal lives.
says on "Section.80.":
söylediğine inanıyordum:
looking around."
ve etrafıma bakıyorum."
the direction of myself,
refuse the awful bargains
o tüm berbat teklifleri
kolayca sindirilebilen
that are easily digestible;
getirmemiz öğretildi.
so that we make sense to others,
yabancı olmamız öğretildi.
so the right people might befriend us
doğru patronlar bizi işe alır,
and the right jobs might hire us,
bizi doğru cennetine kabul eder
might invite us to the right heaven
ardımızdan kapatır,
forever and ever.
ilelebet diz çökebilelim diye.
sindirilebilir bir parça olmak
karşılık veriyorum.
I'll talk to you later."
for many of us in rooms like this
kendimizi güvende hissetmek,
en azından seviyormuş gibi davranıyorlar.
or act like they do.
should remember Lot's wife.
hatırlayalım derim.
first to his disciples:
müritlerine söyledi:
read the Bible recently,
okumadıysanız söyleyeyim,
his family down in Sodom,
Tanrı'nın yok etmesi gerektiğine
that God decided he had to destroy.
ortasında bırakan bir adamdı.
bazen yumuşayan Tanrı,
yet still a sap in part,
Dodge’dan çıkmaları için
to warn Lot to gather up his folks
so they grabbed Lot's hands
ve karısının ellerini tuttular
and his wife's hands,
aceleyle götürdüler.
Whatever you do, don't look back,"
ama asla arkanıza bakmayın."
on Sodom and Gomorrah.
üstüne ateşler yağdırmaya başladı.
got dragged into this.
nasıl geldiğini anlayamıyorum.
rains down death,
onlar tozu dumana katıyor
Lot's wife looks back.
Lut'un karısı arkasına bakıyor.
hâline getiriyor.
she didn't want to miss the mayhem,
bir kez bakmak istediği için mi?
rahat nefes alabilmesi için
to be sure that her people
olduklarından emin olmak için mi?
to breathe a little easy?
those likely would have been my reasons
eğer onun yerinde olsaydım,
sebeplerim olurdu.
başka bir şey olduysa?
with this woman, Lot's wife?
canlı canlı yanarken
of leaving those people
düşüncesine katlanamadıysa?
of a disobedient woman
itaatsiz bir kadının arkasına bakışı
in all the Bible,
en cesur davranış olabilir,
tüm İncil'i ayakta tutan olay olan
that holds the whole Book together,
daha cesurca bir hareket.
on an old rugged cross,
eski ve engebeli bir haç üzerinde
yaşamını yitirdiği söylendi,
for all time to come.
ve milyarlarca insan için.
turn her back on her friends,
the woman's name down.
işte böyle bir cesaret.
all of us have to be faggots,
ya hepimizin ibne olması
for any of us to be free.
gerektiğini söyleyen bir cesaret.
with other vagabonds in the street,
beraber durmak için,
ordu kurmak için bir cesaret.
the naked crust of all we are,
ABOUT THE SPEAKER
Casey Gerald - AmericanCasey Gerald chronicles the current state of the American Dream and explores ways to sustain it for a new generation.
Why you should listen
Casey Gerald has witnessed every facet of the American Dream -- from his harrowing childhood in Texas, to his tenure at the heights of America's elite institutions, to his journeys through the cities and towns of the American heartland where he has spent his recent years as cofounder and CEO of MBAs Across America. Now his work as a writer, speaker, and business leader centers on the question: will the American dream survive another generation?
Gerald began his career in economic policy and government innovation at the Center for American Progress, and he has worked as a strategist with startup social ventures such as The Future Project as well as companies like The Neiman Marcus Group.
Born and raised in Dallas, Gerald received an MBA from Harvard Business School, where he delivered the 2014 commencement address, and a BA in Political Science from Yale College. He has been featured on MSNBC, in The New York Times, Financial Times, The Guardian, and he has appeared on the cover of Fast Company, which also named him one of the "Most Creative People in Business." He currently serves on the advisory board of NPR's Generation Listen.
Casey Gerald | Speaker | TED.com