TED Talks Education
Sir Ken Robinson: How to escape education's death valley
Ken Robinson: Eğitimin ölüm vadisinden nasıl kurtulunur
Filmed:
Readability: 3.7
9,881,283 views
Sir Ken Robinson insan zihninin gelişmesi için 3 prensip sıralıyor ve günümüz eğitim sisteminin onlara karşı nasıl çalıştığını anlatıyor. Eğlenceli ve renkli konuşmasında şu anda karşı karşıya olduğumuz eğitimin "ölüm vadisi"nden nasıl çıkılacağını ve genç nesilleri ihtimallere ortam hazırlayarak nasıl yetiştireceğimizi anlatıyor.
Ken Robinson - Author/educator
Creativity expert Sir Ken Robinson challenges the way we're educating our children. He champions a radical rethink of our school systems, to cultivate creativity and acknowledge multiple types of intelligence. Full bio
Creativity expert Sir Ken Robinson challenges the way we're educating our children. He champions a radical rethink of our school systems, to cultivate creativity and acknowledge multiple types of intelligence. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
Thank you very much.
0
1942
3163
Çok teşekkür ederim.
00:17
I moved to America 12 years ago
1
5105
2221
Amerika'ya 12 önce taşındım,
00:19
with my wife Terry and our two kids.
2
7326
2026
eşim Terry ve iki çocuğumuzla.
00:21
Actually, truthfully, we moved to Los Angeles -- (Laughter) --
3
9352
6436
Doğrusu, aslına bakarsanız, Los Angeles'a taşındık--(kahkaha)--
00:27
thinking we were moving to America,
4
15788
1757
Amerika'ya geleceğiz sanmıştık.
00:29
but anyway, it's a short plane ride from Los Angeles
5
17545
6420
her neyse, Los Angeles'dan kısa bir uçak yolculuğuyla ulaşıyorsunuz
00:35
to America.
6
23965
2881
Amerika'ya.
00:38
I got here 12 years ago,
7
26846
2213
Buraya 12 yıl önce geldim
00:41
and when I got here, I was told various things,
8
29059
3810
ve buraya gelince insanlar bir sürü şey söylediler,
00:44
like, "Americans don't get irony."
9
32869
5450
mesela, "Amerikalılar hicivden anlamazlar."
00:50
Have you come across this idea?
10
38319
2820
Hiç bu fikirle karşılaştınız mı?
00:53
It's not true. I've traveled the whole length and breadth of this country.
11
41139
3081
Bu doğru değil. Bu ülkeyi baştan uca dolaştım.
00:56
I have found no evidence that Americans don't get irony.
12
44220
3259
Amerikalıların hicivden anlamadıklarına dair bir kanıt bulamadım.
00:59
It's one of those cultural myths,
13
47479
2595
Bu da o kültürel efsanelerden biri,
01:02
like, "The British are reserved."
14
50074
4044
mesela "İngilizler mesafelidir." gibi.
01:06
I don't know why people think this.
15
54118
2337
İnsanlar neden böyle düşünüyorlar bilmiyorum.
01:08
We've invaded every country we've encountered.
16
56455
2511
Karşımıza çıkan her ülkeyi istila ettik.
01:10
(Laughter)
17
58966
3636
(Kahkaha)
01:14
But it's not true Americans don't get irony,
18
62602
2524
Ama Amerikalılar'ın hicivden anlamadıkları doğru değil.
01:17
but I just want you to know that that's what people
19
65126
2496
Ama bilmenizi isterim ki insanlar arkanızdan
01:19
are saying about you behind your back.
20
67622
1475
böyle konuşuyorlar.
01:21
You know, so when you leave living rooms in Europe,
21
69097
3319
Bilirsiniz, Avrupa'da oturma odasından çıkınca,
01:24
people say, thankfully, nobody was ironic in your presence.
22
72416
4473
insanlar konuşurlar, neyse ki siz oradayken alaylık hale düşmediniz.
01:28
But I knew that Americans get irony
23
76889
2730
Amerikalılar'ın hicivden anladığını
01:31
when I came across that legislation No Child Left Behind.
24
79619
5555
"Hiçbir Çocuk Geri Kalmasın" yasasını duyduğumda anlamıştım.
01:37
Because whoever thought of that title gets irony,
25
85174
5017
Çünkü bu başlığı kim düşünse buradaki hicivden anlıyor,
01:42
don't they, because --
26
90191
1852
değil mi, çünkü--
01:44
(Laughter) (Applause) —
27
92043
5823
(Kahkaha) (Alkış)
01:49
because it's leaving millions of children behind.
28
97866
3547
çünkü bu yasa milyonlarca çocuğu geride bırakıyor.
01:53
Now I can see that's not a very attractive name for legislation:
29
101413
3171
Şimdi anlayabiliyorum, şu bir yasa için pek de cazip bir isim olmazdı:
01:56
Millions of Children Left Behind. I can see that.
30
104584
3624
Milyonlarca Çocuk Geride Kalsın. Anlıyorum.
02:00
What's the plan? Well, we propose
31
108208
1205
Plan nedir? Evet, milyonlarca çocuğu
02:01
to leave millions of children behind,
32
109413
1597
geride bırakmayı düşünüyoruz,
02:03
and here's how it's going to work.
33
111010
2479
yasa bu şekilde işleyecek
02:05
And it's working beautifully.
34
113489
2987
ve çok güzel işe yarıyor.
02:08
In some parts of the country,
35
116476
1194
Ülkenin bazı kesimlerinde,
02:09
60 percent of kids drop out of high school.
36
117670
4007
öğrencilerin %60'ı okulu bırakıyor.
02:13
In the Native American communities,
37
121677
1498
Yerli Amerikan toplumlarında
02:15
it's 80 percent of kids.
38
123175
2228
bu oran %80.
02:17
If we halved that number, one estimate is
39
125403
4213
Eğer bu oranı yarıya indirirsek, bir düşünceye göre
02:21
it would create a net gain to the U.S. economy
40
129616
4434
Amerika ekonomisine 10 yıldan fazla sürede
02:26
over 10 years of nearly a trillion dollars.
41
134050
4852
yaklaşık bir trilyon dolar net kazanç sağlayacak.
02:30
From an economic point of view,
42
138902
1646
Ekonomik açıdan bir yaklaşıma göre,
02:32
this is good math, isn't it, that we should do this?
43
140548
3241
bu yapmamız gereken önemli bir işlem, değil mi?
02:35
It actually costs an enormous amount
44
143789
2349
Aslında okulu bırakma krizinin zararlarını
02:38
to mop up the damage from the dropout crisis.
45
146138
4162
temizlemek çok büyük paralara mal oluyor.
02:42
But the dropout crisis is just the tip of an iceberg.
46
150300
3729
Ama okul bırakma krizi buz dağının sadece görünen kısmı.
02:46
What it doesn't count are all the kids who are in school
47
154029
2250
Görünmeyen kısmıysa okulda olan
02:48
but being disengaged from it, who don't enjoy it,
48
156279
4067
ama okulu önemsemeyen, okuldan zevk almayan
02:52
who don't get any real benefit from it.
49
160346
3090
ve okuldan gerçek anlamda hiçbir fayda elde etmeyen öğrenciler.
02:55
And the reason is
50
163436
1539
Sebep ise
02:56
not that we're not spending enough money.
51
164975
1639
yeterli para harcamamamız değil.
02:58
America spends more money on education
52
166614
1917
Amerika eğitime diğer birçok ülkeden daha
03:00
than most other countries.
53
168531
1572
fazla para harcıyor.
03:02
Class sizes are smaller than in many countries.
54
170103
3426
Sınıf mevcutları diğer bir çok ülkedekinden daha az
03:05
And there are hundreds of initiatives every year
55
173529
2438
ve her yıl eğitimi iyileştirmek için yüzlerce
03:07
to try and improve education.
56
175967
2277
girişim gerçekleşiyor.
03:10
The trouble is, it's all going in the wrong direction.
57
178244
4521
Mesele, bütün bunların yanlış yönde ilerlemesi.
03:14
There are three principles
58
182765
1169
İnsan hayatının gelişiminin bağlı
03:15
on which human life flourishes,
59
183934
3430
olduğu üç temel prensip vardır
03:19
and they are contradicted by the culture of education
60
187364
4011
ve bu prensipler bir çok öğretmenin altında ezildiği
03:23
under which most teachers have to labor
61
191375
2277
ve birçok öğrencinin dayanmak zorunda olduğu
03:25
and most students have to endure.
62
193652
3324
eğitim kültürüyle çelişiyor.
03:28
The first is this, that human beings
63
196976
2564
Birincisi, insanlar doğaları gereği
03:31
are naturally different and diverse.
64
199540
4688
farklı ve çeşitlidirler.
03:36
Can I ask you, how many of you
65
204228
1301
Size sorsam, kaçınız
03:37
have got children of your own?
66
205529
3225
çocuk sahibisiniz?
03:40
Okay. Or grandchildren.
67
208754
3151
Pekala. Yahut torun sahipleri?
03:43
How about two children or more? Right.
68
211905
3740
Peki, iki veya daha fazla çocuğu olan? Evet.
03:47
And the rest of you have seen such children.
69
215645
2007
Geri kalanınız da böyle çocuklar görmüşsünüzdür.
03:49
(Laughter)
70
217652
2873
(Kahkaha)
03:52
Small people wandering about.
71
220525
3017
Etrafta dolaşan küçük insanlar.
03:55
I will make you a bet,
72
223542
2094
Sizinle iddiaya girerim
03:57
and I am confident that I will win the bet.
73
225636
1430
ve eminin ki iddiayı kazanacağım.
03:59
If you've got two children or more,
74
227066
2485
Eğer iki ya da daha fazla çocuğunuz varsa,
04:01
I bet you they are completely different from each other.
75
229551
3829
bahse girerim ki çocuklarınız birbirlerinden tamamen farklılar.
04:05
Aren't they? Aren't they? (Applause)
76
233380
4371
Öyle değil mi? Değiller mi? (Alkış)
04:09
You would never confuse them, would you?
77
237751
2603
Çocuklarınızı birbiriyle karıştırmazsınız, değil mi?
04:12
Like, "Which one are you? Remind me.
78
240354
4577
"Sen hangisiydin? Söyle bakalım.
04:16
Your mother and I are going to introduce
79
244931
1332
Annenle size bir renk kodlama sistemi
04:18
some color-coding system, so we don't get confused."
80
246263
3259
uygulayacağız, böylece sizleri karıştırmayacağız." gibi.
04:21
Education under No Child Left Behind
81
249522
3252
Hiçbir Çocuk Geri Kalmasın eğitim sistemi
04:24
is based on not diversity but conformity.
82
252774
5044
çeşitliliğe değil, benzerliğe dayanıyor.
04:29
What schools are encouraged to do is to find out
83
257818
2558
Okullar, öğrencilerin çok dar bir başarı spektrumunda
04:32
what kids can do across a very narrow spectrum of achievement.
84
260376
4360
neler yapabileceklerini bulmaları için teşvik ediliyorlar.
04:36
One of the effects of No Child Left Behind
85
264736
2394
Hiçbir Çocuk Geri Kalmasın'ın etkilerinden biri
04:39
has been to narrow the focus
86
267130
1956
odak noktasını STEM olarak adlandırılan (fen-teknoloji-mühendislik-matematik)
04:41
onto the so-called STEM disciplines. They're very important.
87
269086
3749
derslerle küçültmeleri. Bunlar çok önemli.
04:44
I'm not here to argue against science and math.
88
272835
2119
Fen ve matematiğe karşı çıkmak için burada değilim.
04:46
On the contrary, they're necessary but they're not sufficient.
89
274954
4224
Aksine, bu dersler gerekliler ama yeterli değiller.
04:51
A real education has to give equal weight
90
279178
2199
Gerçek bir eğitim sanata, beşeri bilimlere
04:53
to the arts, the humanities, to physical education.
91
281377
3737
beden eğitimine eşit derecede önem vermeli.
04:57
An awful lot of kids, sorry, thank you — (Applause) —
92
285114
7184
Çocuklar için çok kötü, özür dilerim, teşekkürler -(Alkış)-
05:04
One estimate in America currently is that
93
292298
2912
Bir tahmine göre Amerika'da halihazırda
05:07
something like 10 percent of kids, getting on that way,
94
295210
2656
yine bu bakış açısıyla, çocukların yaklaşık %10'una
05:09
are being diagnosed with various conditions
95
297866
4314
çeşitli belirtiler nedeniyle dikkat eksikliği bozukluğunun
05:14
under the broad title of attention deficit disorder.
96
302180
4322
geniş başlığı altında tanı konuluyor.
05:18
ADHD. I'm not saying there's no such thing.
97
306502
3677
DEHB. Böyle bir şey yoktur demiyorum.
05:22
I just don't believe it's an epidemic like this.
98
310179
2975
Sadece bu kadar salgın bir hastalık olduğuna inanmıyorum.
05:25
If you sit kids down, hour after hour,
99
313154
2816
Eğer çocukları saatlerce oturtup onlara
05:27
doing low-grade clerical work,
100
315970
3176
düşük nitelikli masa başı işler yaptırırsanız
05:31
don't be surprised if they start to fidget, you know?
101
319146
3289
kıpır kıpır etmeye başlarlarsa şaşırmayın, değil mi?
05:34
(Laughter) (Applause)
102
322435
7478
(Kahkaha) (Alkış)
05:41
Children are not, for the most part,
103
329913
2409
Çoğu durumda, çocuklar
05:44
suffering from a psychological condition.
104
332322
1868
psikolojik bir durumdan rahatsızlık çekmiyorlar.
05:46
They're suffering from childhood. (Laughter)
105
334190
6189
"Çocukluk"tan muzdaripler. (Kahkaha)
05:52
And I know this because I spent my early life
106
340379
2073
Biliyorum çünkü hayatımın ilk dönemlerini
05:54
as a child. I went through the whole thing.
107
342452
3854
çocuk olarak geçirdim. Bütün o aşamalardan geçtim.
05:58
Kids prosper best with a broad curriculum
108
346306
3009
Çocuklar en iyi çeşitli yeteneklerinin
06:01
that celebrates their various talents,
109
349315
2408
teşvik edildiği geniş bir müfredatla gelişirler,
06:03
not just a small range of them.
110
351723
1637
dar bir müfredatla değil.
06:05
And by the way, the arts aren't just important
111
353360
2150
Bu arada, sanat sadece matematik notunu
06:07
because they improve math scores.
112
355510
1274
artırdığı için önemli değil.
06:08
They're important because they speak to parts
113
356784
1851
Sanat dalları önemli çünkü çocukların aksi halde
06:10
of children's being which are otherwise untouched.
114
358635
3515
erişilemeyecek noktalarına hitap ederler.
06:14
The second, thank you — (Applause)
115
362150
6412
İkinci olarak, teşekkürler- (Alkış)
06:20
The second principle that drives human life flourishing
116
368562
4163
İnsan yaşamını güzelleştiren ikinci prensip de
06:24
is curiosity.
117
372725
1630
meraktır.
06:26
If you can light the spark of curiosity in a child,
118
374355
3375
Eğer bir çocukta merak kıvılcımını ateşleyebilirseniz,
06:29
they will learn without any further assistance, very often.
119
377730
3613
çoğu kere, daha fazla yardım olmadan öğreneceklerdir.
06:33
Children are natural learners.
120
381343
2205
Çocuklar doğal öğrenicilerdir.
06:35
It's a real achievement to put that particular ability out,
121
383548
4316
Bu çok özel yeteneği ortaya çıkarmak büyük bir başarıdır
06:39
or to stifle it.
122
387864
2146
veya bastırmak.
06:42
Curiosity is the engine of achievement.
123
390010
4225
Merak başarının motorudur.
06:46
Now the reason I say this is because
124
394235
2252
Bunu söylememin nedeni;
06:48
one of the effects of the current culture here, if I can say so,
125
396487
4392
buradaki mevcut kültürün etkilerinden biri -doğrusunu söylemek gerekirse-
06:52
has been to de-professionalize teachers.
126
400879
3819
öğretmenlerin uzmanlıklarının yok edilmesidir.
06:56
There is no system in the world
127
404698
2352
Dünyada hiçbir sistem
06:59
or any school in the country
128
407050
2880
ya da ülkede hiçbir okul yoktur ki
07:01
that is better than its teachers.
129
409930
3098
bünyesindeki öğretmenlerinden daha iyi olsun.
07:05
Teachers are the lifeblood of the success of schools.
130
413028
4608
Öğretmenler okul başarısının can suyudur.
07:09
But teaching is a creative profession.
131
417636
2979
Fakat öğretmenlik yaratıcı bir meslek.
07:12
Teaching, properly conceived, is not a delivery system.
132
420615
3433
Öğretmenlik, iyice düşünüldüğünde, bir teslim sistemi değildir.
07:16
You know, you're not there just to pass on received information.
133
424048
2893
Bilirsiniz, sadece edinilmiş bilgiyi aktarmak için orada bulunmazsınız.
07:18
Great teachers do that,
134
426941
2557
Mükemmel öğretmenler böyle yaparlar.
07:21
but what great teachers also do is mentor,
135
429498
2863
Ama mükemmel öğretmenler ayrıca yol gösterir,
07:24
stimulate, provoke, engage.
136
432361
3508
teşvik eder, ateşler ve ilgi uyandırırlar.
07:27
You see, in the end, education is about learning.
137
435869
2813
Görüyorsunuz, neticede eğitim öğrenmeyle alakalı.
07:30
If there's no learning going on,
138
438682
1720
Eğer ortada öğrenme yoksa,
07:32
there's no education going on.
139
440402
1637
eğitim de yok demektir.
07:34
And people can spend an awful lot of time
140
442039
1842
İnsanlar öğrenmeden hiç bahsetmeden
07:35
discussing education without ever discussing learning.
141
443881
2416
eğitimi tartışarak müthiş zaman harcıyorlar.
07:38
The whole point of education is to get people to learn.
142
446297
2889
Eğitimin tek amacı, insanlara bir şeyler öğretmek.
07:41
A friend of mine, an old friend -- actually very old,
143
449186
2689
Bir arkadaşım, eski bir arkadaşım --gerçekten çok eski,
07:43
he's dead. (Laughter)
144
451875
3797
kendisi öldü. (Kahkaha)
07:47
That's as old as it gets, I'm afraid.
145
455672
5729
Korkarım giderek eskiyor.
07:53
But a wonderful guy he was, wonderful philosopher.
146
461401
5336
Ama mükemmel bir insandı, mükemmel bir filozof.
07:58
He used to talk about the difference between the task
147
466737
3012
Yapılan iş ve başarma hissinin
08:01
and achievement senses of verbs.
148
469749
4069
farkından bahsederdi.
08:05
You know, you can be engaged in the activity of something,
149
473818
1804
Bilirsiniz, bir aktiviteyle ilgilenirsiniz,
08:07
but not really be achieving it,
150
475622
1591
ama gerçekten başarılı olmazsınız.
08:09
like dieting. It's a very good example, you know.
151
477213
4652
Diyet yapmak gibi. Bu çok iyi bir örnek oldu.
08:13
There he is. He's dieting. Is he losing any weight? Not really.
152
481865
4666
İşte arkadaşım. Diyet yapıyor. Kilo veriyor mu? Pek sayılmaz.
08:18
Teaching is a word like that.
153
486531
1313
"Öğretmek" de böyle bir kelimedir.
08:19
You can say, "There's Deborah, she's in room 34, she's teaching."
154
487844
3972
"İşte Deborah, 34 numaralı sınıfta, öğretiyor." diyebilirsiniz.
08:23
But if nobody's learning anything,
155
491816
1735
Ama eğer kimse bir şey öğrenmiyorsa
08:25
she may be engaged in the task of teaching
156
493551
1799
öğretme göreviyle meşgul olabilir,
08:27
but not actually fulfilling it.
157
495350
3069
ama gerçekte onu yerine getirmiyordur.
08:30
The role of a teacher is to facilitate learning. That's it.
158
498419
3847
Bir öğretmenin rolü öğrenmeye olanak sağlamaktır. Bu kadar.
08:34
And part of the problem is, I think,
159
502266
2313
Bence, problemin bir kısmı şu ki
08:36
that the dominant culture of education has come to focus
160
504579
3456
baskın eğitim kültürü öğretme ve öğrenmeye odaklanmalı
08:40
on not teaching and learning, but testing.
161
508035
3668
ama ölçmeye değil.
08:43
Now, testing is important. Standardized tests have a place.
162
511703
3698
Tabi, ölçme önemlidir. Standartlaştırılmış testlerin önemli bir yeri var.
08:47
But they should not be the dominant culture of education.
163
515401
3314
Ama eğitim kültüründe baskın olmamalı.
08:50
They should be diagnostic. They should help.
164
518715
1858
Tanılayıcı olmalı. Yardımcı olmalı.
08:52
(Applause)
165
520573
7566
(Alkış)
09:00
If I go for a medical examination,
166
528139
2464
Eğer tıbbi muayeneye gidersem,
09:02
I want some standardized tests. I do.
167
530603
3584
standartlaştırılmış test isterim. Gerçekten.
09:06
You know, I want to know what my cholesterol level is
168
534187
1671
Bilirsiniz, kolesterol seviyemin standart ölçekteki insanlarla
09:07
compared to everybody else's on a standard scale.
169
535858
2688
karşılaştırıldığında ne seviyede olduğunu öğrenmek isterim.
09:10
I don't want to be told on some scale
170
538546
1438
Doktorumun arabasında uydurduğu
09:11
my doctor invented in the car.
171
539984
3571
bir ölçekle değerlendirilmek istemem.
09:15
"Your cholesterol is what I call Level Orange."
172
543555
3054
"Kolesterol seviyeniz "Portakal Seviyesi" diye adlandırdığım seviyede."
09:18
"Really? Is that good?""We don't know."
173
546609
5688
"Gerçekten mi? Bu iyi mi?" "Bilmiyoruz."
09:24
But all that should support learning. It shouldn't obstruct it,
174
552297
5067
Ama bütün bunlar eğitimi desteklemeli. Eğitimi engellememeli.
09:29
which of course it often does.
175
557364
1911
Ama tabii bu çok oluyor.
09:31
So in place of curiosity, what we have
176
559275
2166
Yani merakın yerine elimizde
09:33
is a culture of compliance.
177
561441
2534
kültürel boyun eğme var.
09:35
Our children and teachers are encouraged
178
563975
2925
Çocuklarımız ve öğretmenlerimiz hayal gücünün
09:38
to follow routine algorithms
179
566900
2599
ve merakın gücünü uyandırmaktansa
09:41
rather than to excite that power of imagination and curiosity.
180
569499
4338
rutin düzeni takip etmek için teşvik ediliyorlar.
09:45
And the third principle is this:
181
573837
1068
Ve üçüncü prensip:
09:46
that human life is inherently creative.
182
574905
2995
insanoğlu doğuştan yaratıcıdır.
09:49
It's why we all have different résumés.
183
577900
2408
Bu yüzden hepimizin farklı özgeçmişi var.
09:52
We create our lives,
184
580308
1786
Yaşamımızı biz belirleriz,
09:54
and we can recreate them as we go through them.
185
582094
2338
ve onun üzerinden geçerken tekrar yaratabiliriz..
09:56
It's the common currency of being a human being.
186
584432
3014
İnsan olmanın ortak değeri budur.
09:59
It's why human culture is so interesting and diverse
187
587446
2533
Bu yüzden insan kültürü çok ilginç ve çeşitli
10:01
and dynamic.
188
589979
1346
ve dinamik.
10:03
I mean, other animals may well have imaginations
189
591325
3009
Yani, diğer hayvanların da hayal gücü ve yaratıcılığı
10:06
and creativity, but it's not so much in evidence,
190
594334
2280
olabilir, ama bizimkinde olduğu kadar kanıt yok,
10:08
is it, as ours?
191
596614
1448
değil mi?
10:10
I mean, you may have a dog.
192
598062
2576
Mesela bir köpeğiniz var.
10:12
And your dog may get depressed.
193
600638
3006
Köpeğiniz depresyonda olabilir.
10:15
You know, but it doesn't listen to Radiohead, does it?
194
603644
2455
Bilirsiniz, ama tutup da Radiohead dinlemez, değil mi?
10:18
(Laughter)
195
606099
3920
(Kahkaha)
10:22
And sit staring out the window with a bottle of Jack Daniels.
196
610019
2512
Ya da bir şişe Jack Daniels ile oturup pencereden dışarı bakmaz.
10:24
(Laughter)
197
612531
4424
(Kahkaha)
10:28
And you say, "Would you like to come for a walk?"
198
616955
1661
Sonra siz, "Yürüyüşe çıkmak ister misin?" dersiniz.
10:30
He says, "No, I'm fine.
199
618616
3131
O da "Yok, sağ ol.
10:33
You go. I'll wait. But take pictures."
200
621747
5772
Sen git. Ben beklerim. Ama birkaç fotoğraf çek."
10:39
We all create our own lives through this restless process
201
627519
2914
Hepimiz hayatlarımızı bu hareketli alternatifler ve olanaklar
10:42
of imagining alternatives and possibilities,
202
630433
2009
hayal etme sürecinde yaratıyoruz
10:44
and what one of the roles of education
203
632442
2239
ve eğitimin rollerinden biri
10:46
is to awaken and develop these powers of creativity.
204
634681
4036
yaratıcılığın bu gücünü uyandırmak ve geliştirmektir.
10:50
Instead, what we have is a culture of standardization.
205
638717
3560
Bunun yerine, bizde standartlaştırma kültürü var.
10:54
Now, it doesn't have to be that way. It really doesn't.
206
642277
4107
Şimdi, bu böyle olmak zorunda değil. Gerçekten değil.
10:58
Finland regularly comes out on top
207
646384
3552
Finlandiya matematik, fen ve okumada
11:01
in math, science and reading.
208
649936
1375
düzenli olarak birinci oluyor.
11:03
Now, we only know that's what they do well at
209
651311
2616
Şimdi, sadece bu alanlarda iyi olduklarını biliyoruz
11:05
because that's all that's being tested currently.
210
653927
1864
çünkü halihazırda bu konularda değerlendiriliyorlar.
11:07
That's one of the problems of the test.
211
655791
1641
Bu, değerlendirmenin sorunlarından biri.
11:09
They don't look for other things that matter just as much.
212
657432
3159
Aynı derecede önemli olan diğer alanlara bakmıyorlar.
11:12
The thing about work in Finland is this:
213
660591
2504
Finlandiya'da durum şöyle:
11:15
they don't obsess about those disciplines.
214
663095
3379
Bu tip disiplinlere takılıp kalmıyorlar.
11:18
They have a very broad approach to education
215
666474
1763
Eğitime karşı beşeri ilimleri, beden eğitimini,
11:20
which includes humanities, physical education, the arts.
216
668237
4538
sanat dallarını da kapsayan geniş bir yaklaşımları var.
11:24
Second, there is no standardized testing in Finland.
217
672775
5736
İkinci olarak, Finlandiya'da standartlaştırılmış sınav sistemi yok.
11:30
I mean, there's a bit,
218
678511
1760
Demek istediğim, bir miktar var
11:32
but it's not what gets people up in the morning.
219
680271
1551
ama bu insanların yaşama sebebi değil.
11:33
It's not what keeps them at their desks.
220
681822
2205
Bu onları masaları başında tutan şey değil.
11:36
And the third thing, and I was at a meeting recently
221
684027
1833
Üçüncü olarak, son zamanlarda gerçekten Finli olan,
11:37
with some people from Finland, actual Finnish people,
222
685860
3427
Finlandiya'lı bazı insanlarla görüşüyordum
11:41
and somebody from the American system
223
689287
2803
ve Amerika sisteminden gelen biri
11:44
was saying to the people in Finland,
224
692090
1773
Finlandiyalı insanlara soruyordu:
11:45
"What do you do about the dropout rate in Finland?"
225
693863
3919
"Finlandiya'da okuldan ayrılma oranları hakkında neler yapıyorsunuz?"
11:49
And they all looked a bit bemused, and said,
226
697782
1621
Biraz şaşırdılar ve dediler ki,
11:51
"Well, we don't have one.
227
699403
2849
"Şey, bizde okuldan ayrılma yok.
11:54
Why would you drop out?
228
702252
2339
Neden okulu bırakasın ki?
11:56
If people are in trouble, we get to them quite quickly
229
704591
2265
Eğer insanların sorunları varsa, onlara çabucak ulaşırız
11:58
and help them and we support them."
230
706856
1585
ve onlara yardım edip destek oluruz."
12:00
Now people always say, "Well, you know,
231
708441
1894
Şimdi insanlar hep "Evet, bilirsiniz,
12:02
you can't compare Finland to America."
232
710335
3128
Finlandiya'yla Amerikayı karşılaştıramayız." diyecekler.
12:05
No. I think there's a population
233
713463
1395
Hayır. Sanırım Finlandiya'da
12:06
of around five million in Finland.
234
714858
2128
nüfus beş milyon civarında.
12:08
But you can compare it to a state in America.
235
716986
3829
Ama Finlandiya'yı Amerika'daki bir eyaletle karşılaştırabilirsiniz.
12:12
Many states in America have fewer people in them than that.
236
720815
3904
Amerika'da bir çok eyalette bundan daha az insan var.
12:16
I mean, I've been to some states in America
237
724719
1667
Demek istediğim, Amerika'nın bazı eyaletlerinde bulundum
12:18
and I was the only person there. (Laughter)
238
726386
3813
ve oradaki tek insan bendim. (Kahkaha)
12:22
Really. Really. I was asked to lock up when I left.
239
730199
4373
Gerçekten. Ciddiyim. Çıkarken kapıyı kilitlememi istediler.
12:26
(Laughter)
240
734572
4031
(Kahkaha)
12:30
But what all the high-performing systems in the world do
241
738603
3933
Ama dünyadaki tüm yüksek başarılı sistemlerin yaptığını
12:34
is currently what is not evident, sadly,
242
742536
4182
ne yazık ki şu anda
12:38
across the systems in America -- I mean, as a whole.
243
746718
3985
Amerika'daki sistemlerde göremiyoruz--Yani bütün olarak.
12:42
One is this: They individualize teaching and learning.
244
750703
4934
Birincisi: Onlar öğretme ve öğrenmeyi bireyselleştiriyorlar.
12:47
They recognize that it's students who are learning
245
755637
3466
Öğrenme işini yapanların öğrenciler olduğunu kabul ediyorlar
12:51
and the system has to engage them, their curiosity,
246
759103
3658
ve sistem onlara, onların merakına, bireyselliklerine
12:54
their individuality, and their creativity.
247
762761
2577
ve yaratıcılıklarına katkıda bulunmalı.
12:57
That's how you get them to learn.
248
765338
2359
Onlara bu şekilde eğitim verebilirsiniz.
12:59
The second is that they attribute a very high status
249
767697
4087
İkincisi de öğretmenlik mesleğine çok yüksek
13:03
to the teaching profession.
250
771784
2281
bir statü veriyorlar.
13:06
They recognize that you can't improve education
251
774065
2944
Kabul ediyorlar ki eğer öğretmek için mükemmel insanlar
13:09
if you don't pick great people to teach
252
777009
1649
seçmezsen ve onlara sürekli destek ve
13:10
and if you don't keep giving them constant support
253
778658
1859
mesleki gelişim sağlamazsan
13:12
and professional development.
254
780517
1765
eğitimi geliştiremezsin.
13:14
Investing in professional development is not a cost.
255
782282
2937
Mesleki gelişime yatırım yapmak bir maliyet değildir..
13:17
It's an investment,
256
785219
1406
Bir yatırımdır
13:18
and every other country that's succeeding well knows that,
257
786625
2931
ve başarılı olan diğer bütün ülkeler bunu bilir.
13:21
whether it's Australia, Canada, South Korea, Singapore,
258
789556
4959
İster Avustralya, Kanada, Güney Kore, Singapur
13:26
Hong Kong or Shanghai. They know that to be the case.
259
794515
3446
Hong Kong ya da Şangay olsun. Durumun böyle olduğunu bilirler.
13:29
And the third is, they devolve responsibility
260
797961
3543
Üçüncü olarak, işi yerine getirme sorumluluğunu
13:33
to the school level for getting the job done.
261
801504
3739
okul seviyesine bırakıyorlar.
13:37
You see, there's a big difference here between
262
805243
2378
Bilirsiniz, eğitimde komut vermek ve
13:39
going into a mode of command and control in education --
263
807621
3764
kontrol altında tutmak arasında çok büyük bir fark vardır.--
13:43
That's what happens in some systems.
264
811385
1600
Bazı sistemlerde böyle oluyor.
13:44
You know, central governments decide
265
812985
1321
Biliyorsunuz, merkezi hükümet ya da
13:46
or state governments decide
266
814306
1290
eyalet yönetimleri en iyisini
13:47
they know best and they're going to tell you what to do.
267
815596
2995
kendilerinin bildiğini ve size ne yapacağanızı söyleyebildiklerini düşünüyorlar.
13:50
The trouble is that education doesn't go on
268
818591
3727
Sorun şu ki, kanunların konulduğu
13:54
in the committee rooms of our legislative buildings.
269
822318
2878
binaların komite odalarında eğitim olmaz.
13:57
It happens in classrooms and schools,
270
825196
3088
Eğitim sınıflarda ve okullarda gerçekleşiyor
14:00
and the people who do it are the teachers and the students,
271
828284
3073
ve bunu yapan insanlar öğretmenler ve öğrenciler.
14:03
and if you remove their discretion, it stops working.
272
831357
3408
Onların takdir yetkisini kaldırırsanız, eğitim gerçekleşmez.
14:06
You have to put it back to the people.
273
834765
3050
Eğitimi tekrar bu insanların eline emanet etmelisiniz.
14:09
(Applause)
274
837815
4829
(Alkış)
14:14
There is wonderful work happening in this country.
275
842644
2712
Bu ülkede çok güzel işler oluyor.
14:17
But I have to say it's happening
276
845356
2143
Ama söylemek zorundayım ki güzel işler
14:19
in spite of the dominant culture of education,
277
847499
2566
baskın eğitim kültürüne rağmen oluyor,
14:22
not because of it.
278
850065
1401
onun sayesinde değil.
14:23
It's like people are sailing into a headwind all the time.
279
851466
3604
Bu, tekneyle sürekli rüzgara karşı hareket etmek gibi.
14:27
And the reason I think is this:
280
855070
2461
Bence sebebi de şu:
14:29
that many of the current policies are based on
281
857531
3337
Yürürlükte olan birçok politika eğitimin
14:32
mechanistic conceptions of education.
282
860868
3041
mekanik kavramlarına dayanıyor.
14:35
It's like education is an industrial process
283
863909
3768
Sanki eğitim sadece daha iyi verilerle
14:39
that can be improved just by having better data,
284
867677
3007
geliştirilebilen endüstriyel bir süreçmiş gibi.
14:42
and somewhere in, I think, the back of the mind
285
870684
1667
Bence bazı politikacıların akıllarının
14:44
of some policy makers is this idea that
286
872351
2136
bir köşesinde şu fikir var:
14:46
if we fine-tune it well enough, if we just get it right,
287
874487
3318
Eğer güzelce ince ayar yaparsak, eğer düzeltirsek,
14:49
it will all hum along perfectly into the future.
288
877805
2631
geleceğe de mükemmel şekilde aktarılabilir.
14:52
It won't, and it never did.
289
880436
3221
Böyle olmaz ve hiçbir zaman da olmadı.
14:55
The point is that education is not a mechanical system.
290
883657
4099
Mesele şu ki eğitim mekanik bir sistem değildir.
14:59
It's a human system. It's about people,
291
887756
3897
İnsani bir sistemdir. İnsanlarla alakalı,
15:03
people who either do want to learn or don't want to learn.
292
891653
3055
öğrenmeyi arzulayan ya da istemeyen insanlarla alakalı.
15:06
Every student who drops out of school has a reason for it
293
894708
4815
Okulu bırakan her öğrencinin hayat hikayesinin altında
15:11
which is rooted in their own biography.
294
899523
2321
yatan ilgili bir sebep vardır.
15:13
They may find it boring. They may find it irrelevant.
295
901844
3023
Belki sıkıcı geliyordur. Alakasız geliyordur.
15:16
They may find that it's at odds
296
904867
2514
Okul dışında yaşadıkları hayatla
15:19
with the life they're living outside of school.
297
907381
2544
okulda öğrendiklerinin çeliştiğini düşünüyor olabilirler.
15:21
There are trends, but the stories are always unique.
298
909925
3839
Olaylar farklı ama hikayeler her zaman aynı.
15:25
I was at a meeting recently in Los Angeles of --
299
913764
3001
Yakınlarda Los Angeles'da bir toplantıdaydım.
15:28
they're called alternative education programs.
300
916765
2245
İsmi alternatif eğitim programı.
15:31
These are programs designed to get kids back into education.
301
919010
3403
Bu eğitim programları çocukları tekrar okullara kazandırmak için düzenleniyor.
15:34
They have certain common features.
302
922413
1944
Bazı ortak özellikleri var.
15:36
They're very personalized.
303
924357
2032
Gayet bireyselleştirilmişler.
15:38
They have strong support for the teachers,
304
926389
3210
Öğretmenlere güçlü destek sağlıyorlar.
15:41
close links with the community
305
929599
2261
Toplumla sıkı bağları ve
15:43
and a broad and diverse curriculum,
306
931860
1626
geniş çeşitli müfredatları ve
15:45
and often programs which involve students
307
933486
2631
öğrencilerle okul içinde olduğu kadar okul dışında
15:48
outside school as well as inside school.
308
936117
2673
da ilgilenen programları var.
15:50
And they work.
309
938790
1710
Cidden işe yarıyor.
15:52
What's interesting to me is,
310
940500
1402
Bana ilginç gelen şey
15:53
these are called "alternative education."
311
941902
3186
bütün bunlara "alternatif eğitim" denmesi.
15:57
You know?
312
945088
2182
Yani?
15:59
And all the evidence from around the world is,
313
947270
1776
Bütün dünyadaki tüm bu kanıtlar gösteriyor ki
16:01
if we all did that, there'd be no need for the alternative.
314
949046
4226
eğer bunların hepsini yaparsak alternatife ihtiyaç olmayacak.
16:05
(Applause)
315
953272
8420
(Alkış)
16:13
So I think we have to embrace a different metaphor.
316
961692
2848
Bu yüzden bence başka bir metaforu benimsemeliyiz.
16:16
We have to recognize that it's a human system,
317
964540
2657
Kabul etmeliyiz ki bu insani bir sistem
16:19
and there are conditions under which people thrive,
318
967197
3596
ve insanların başarılı oldukları koşullar var,
16:22
and conditions under which they don't.
319
970793
2905
olmadıkları koşullar var.
16:25
We are after all organic creatures,
320
973698
2925
Neticede organik yaratıklarız
16:28
and the culture of the school is absolutely essential.
321
976623
4646
ve okul kültürü kesinlikle zorunlu.
16:33
Culture is an organic term, isn't it?
322
981269
2428
Kültür organik bir terim, değil mi?
16:35
Not far from where I live is a place called Death Valley.
323
983697
3729
Yaşadığım yerden pek de uzakta olmayan Ölüm Vadisi denen bir yer var.
16:39
Death Valley is the hottest, driest place in America,
324
987426
5672
Ölüm Vadisi Amerika'nın en sıcak, en kuru yeri.
16:45
and nothing grows there.
325
993098
2802
Orada hiçbir şey yetişmez.
16:47
Nothing grows there because it doesn't rain.
326
995900
2624
Hiçbir şey yetişmez çünkü yağmur yağmaz.
16:50
Hence, Death Valley.
327
998524
2393
Bu yüzden Ölüm Vadisi.
16:52
In the winter of 2004, it rained in Death Valley.
328
1000917
7147
2004 yılının kışında Ölüm Vadisi'ne yağmur yağdı.
17:00
Seven inches of rain fell over a very short period.
329
1008064
3772
Çok kısa bir süre içinde 18 cm yağmur yağdı
17:03
And in the spring of 2005, there was a phenomenon.
330
1011836
5202
ve 2005 baharında bir olay gerçekleşti.
17:09
The whole floor of Death Valley was carpeted in flowers
331
1017038
4634
Ölüm Vadisi'nin tüm zemini çiçeklerle kaplandı
17:13
for a while.
332
1021672
1756
bir süreliğine.
17:15
What it proved is this: that Death Valley isn't dead.
333
1023428
5294
Bu şunu kanıtlıyor: Ölüm Vadisi ölü değil.
17:20
It's dormant.
334
1028722
2871
Uyku halinde.
17:23
Right beneath the surface are these seeds of possibility
335
1031593
3245
Yüzeyin hemen altında uygun koşulların oluşmasını bekleyen
17:26
waiting for the right conditions to come about,
336
1034838
3775
ihtimal tohumları var.
17:30
and with organic systems, if the conditions are right,
337
1038613
3343
Organik sistemlerde, eğer koşullar uygunsa
17:33
life is inevitable. It happens all the time.
338
1041956
3729
yaşam kaçınılmazdır. Her zaman meydana gelir.
17:37
You take an area, a school, a district,
339
1045685
2600
Bir yeri alın, bir okul, bir bölge,
17:40
you change the conditions, give people a different sense of possibility,
340
1048285
3040
koşulları değiştirin, insanlara farklı bir olasılık anlayışı,
17:43
a different set of expectations,
341
1051325
1662
farklı beklentiler
17:44
a broader range of opportunities,
342
1052987
1756
geniş olanaklar sağlayın,
17:46
you cherish and value the relationships between teachers and learners,
343
1054743
3251
öğretmenlerle öğrenciler arasındaki ilişkiyi besleyin ve ona değer verin,
17:49
you offer people the discretion to be creative
344
1057994
2310
insanlara yaratıcı ve yaptıkları işlerde yenilikçi
17:52
and to innovate in what they do,
345
1060304
1754
olma hoşgörüsünü sağlayın.
17:54
and schools that were once bereft spring to life.
346
1062058
3611
Bu sayede bir zamanlar verimsiz olan okullar hayat bulsun.
17:57
Great leaders know that.
347
1065669
1662
Büyük liderler bunu bilir.
17:59
The real role of leadership in education --
348
1067331
2456
Eğitimde liderliğin gerçek görevi--
18:01
and I think it's true at the national level, the state level,
349
1069787
2557
ve bence bu ulusal seviyede, eyalet seviyesinde,
18:04
at the school level --
350
1072344
1558
ve okul seviyesinde de geçerli--
18:05
is not and should not be command and control.
351
1073902
4400
emir vermek ve idare etmek değildir ve olmamalıdır.
18:10
The real role of leadership is climate control,
352
1078302
4005
Liderin gerçek görevi ihtimal iklimi meydana
18:14
creating a climate of possibility.
353
1082307
2602
getirecek bir iklim oluşturmaktır.
18:16
And if you do that, people will rise to it
354
1084909
2397
Eğer böyle yaparsanız, insanlar bunun
18:19
and achieve things that you
completely did not anticipate
completely did not anticipate
355
1087306
3019
üstesinden gelecekler ve hiç beklemediğiniz ve hayal edemeyeceğiniz
18:22
and couldn't have expected.
356
1090325
1800
şeylere ulaşacaklar.
18:24
There's a wonderful quote from Benjamin Franklin.
357
1092125
2367
Benjamin Franklin'in çok güzel bir sözü var:
18:26
"There are three sorts of people in the world:
358
1094492
2863
"Dünyada üç çeşit insan vardır:
18:29
Those who are immovable,
359
1097355
2378
Harekete geçmeyenler,
18:31
people who don't get it, they don't want to get it,
360
1099733
1871
bir şey elde etmeyen, elde etmek istemeyen insanlar,
18:33
they're not going to do anything about it;
361
1101604
1397
ulaşmak için hiçbir şey yapmayacak olanlar.
18:35
there are people who are movable,
362
1103001
1903
Harekete geçebilecek olanlar,
18:36
people who see the need for change
363
1104904
1322
değişime olan ihtiyacı görenler
18:38
and are prepared to listen to it;
364
1106226
2646
ve dinlemeye hazır olanlardır.
18:40
and there are people who move,
365
1108872
1851
Harekete geçen insanlar vardır,
18:42
people who make things happen."
366
1110723
1780
bir şeyleri gerçekleştiren insanlar."
18:44
And if we can encourage more people,
367
1112503
2170
Eğer daha çok insanı yüreklendirebilirsek,
18:46
that will be a movement.
368
1114673
2666
hareket meydana gelecektir
18:49
And if the movement is strong enough,
369
1117339
2187
ve eğer hareket yeterince güçlüyse,
18:51
that's, in the best sense of the word, a revolution.
370
1119526
3142
kelimenin tam anlamıyla, devrim olur.
18:54
And that's what we need.
371
1122668
1779
Ve bizim de buna ihtiyacımız var.
18:56
Thank you very much.
372
1124447
1233
Çok teşekkür ederim.
18:57
(Applause)
373
1125680
3183
(Alkış)
19:00
Thank you very much. (Applause)
374
1128863
5031
Çok teşekkürler. (Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Ken Robinson - Author/educatorCreativity expert Sir Ken Robinson challenges the way we're educating our children. He champions a radical rethink of our school systems, to cultivate creativity and acknowledge multiple types of intelligence.
Why you should listen
Why don't we get the best out of people? Sir Ken Robinson argues that it's because we've been educated to become good workers, rather than creative thinkers. Students with restless minds and bodies -- far from being cultivated for their energy and curiosity -- are ignored or even stigmatized, with terrible consequences. "We are educating people out of their creativity," Robinson says. It's a message with deep resonance. Robinson's TED Talk has been distributed widely around the Web since its release in June 2006. The most popular words framing blog posts on his talk? "Everyone should watch this."
A visionary cultural leader, Sir Ken led the British government's 1998 advisory committee on creative and cultural education, a massive inquiry into the significance of creativity in the educational system and the economy, and was knighted in 2003 for his achievements. His 2009 book, The Element: How Finding Your Passion Changes Everything, is a New York Times bestseller and has been translated into 21 languages. A 10th anniversary edition of his classic work on creativity and innovation, Out of Our Minds: Learning to be Creative, was published in 2011. His 2013 book, Finding Your Element: How to Discover Your Talents and Passions and Transform Your Life, is a practical guide that answers questions about finding your personal Element. In his latest book, Creative Schools: The Grassroots Revolution That’s Transforming Education, he argues for an end to our outmoded industrial educational system and proposes a highly personalized, organic approach that draws on today’s unprecedented technological and professional resources to engage all students.
Ken Robinson | Speaker | TED.com