TED2016
Stephen Wilkes: The passing of time, caught in a single photo
Stephen Wilkes: Zamanın geçişinin tek bir fotoğrafta yakalanması
Filmed:
Readability: 4.2
1,953,319 views
Fotoğrafçı Stephen Wilkes, büyüleyici manzara kompozisyonlarını günden geceye geçerken yakalayıp işliyor, iki boyutlu durağan bir fotoğrafta uzay-zaman sürekliliğini keşfediyor. Onunla Paris'teki Tournelle Köprüsü, Yosemite Ulusal Parkı'ndaki El Capitan ve Serengeti'nin kalbindeki hayat veren bir su kaynağı gibi ikonik mekânlara yolculuk edin, sanatına ve iş sürecine tanık olun.
Stephen Wilkes - Narrative photographer
By blending up to 100 still photographs into a seamless composite that captures the transition from day to night, Stephen Wilkes reveals the stories hidden in familiar locations. Full bio
By blending up to 100 still photographs into a seamless composite that captures the transition from day to night, Stephen Wilkes reveals the stories hidden in familiar locations. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Ben, hikâyeler anlatan
fotoğraflar yaratmanın
fotoğraflar yaratmanın
00:13
I'm driven by pure passion
0
1206
2136
00:15
to create photographs that tell stories.
1
3366
2673
saf tutkusuyla hareket ediyorum.
Fotoğrafçılık, zamanın bir kesiti
içinde donmuş bir anın
içinde donmuş bir anın
00:18
Photography can be described
as the recording of a single moment
as the recording of a single moment
2
6767
4478
kaydedilmesi olarak tanımlanabilir.
00:23
frozen within a fraction of time.
3
11269
2206
Her bir an veya fotoğraf,
zaman geçtikçe
zaman geçtikçe
00:26
Each moment or photograph
represents a tangible piece
represents a tangible piece
4
14184
4153
anılarımızın elle tutulabilir bir
parçasını temsil eder.
parçasını temsil eder.
00:30
of our memories as time passes.
5
18361
2513
Peki ya bir fotoğrafta birden çok
anı yakalayabilseydiniz?
anı yakalayabilseydiniz?
00:33
But what if you could capture more
than one moment in a photograph?
than one moment in a photograph?
6
21547
3589
Ya bir fotoğraf zamanı gerçekten yıkıp
00:37
What if a photograph
could actually collapse time,
could actually collapse time,
7
25551
2982
gün ve gecenin en güzel anlarını
00:41
compressing the best moments
of the day and the night
of the day and the night
8
29222
2918
pürüzsüzce tek bir görüntüye
sıkıştırabilseydi?
sıkıştırabilseydi?
00:44
seamlessly into one single image?
9
32164
2499
“Günden Geceye” adlı bir
konsept yarattım
konsept yarattım
00:47
I've created a concept
called "Day to Night"
called "Day to Night"
10
35395
2777
ve bu konseptin
00:50
and I believe it's going to change
11
38196
1627
dünyaya bakışınızı
değiştireceğine inanıyorum.
değiştireceğine inanıyorum.
00:51
the way you look at the world.
12
39847
1437
Benim için değiştirdiğini biliyorum.
00:53
I know it has for me.
13
41308
1150
Benim sürecim, ortak hafızamızın
bir parçası olarak gördüğüm
bir parçası olarak gördüğüm
00:55
My process begins by photographing
iconic locations,
iconic locations,
14
43260
4610
ikonik mekânları
fotoğraflayarak başlıyor.
fotoğraflayarak başlıyor.
00:59
places that are part of what I call
our collective memory.
our collective memory.
15
47894
2841
01:03
I photograph from a fixed vantage point,
and I never move.
and I never move.
16
51570
3430
Sabit bir gözlem yerinden fotoğraflıyorum
ve hiç hareket etmiyorum.
ve hiç hareket etmiyorum.
01:07
I capture the fleeting moments
of humanity and light as time passes.
of humanity and light as time passes.
17
55024
4347
Zaman geçerken, insanlık ve ışığın
uçup giden anlarını yakalıyorum.
uçup giden anlarını yakalıyorum.
15 saatten 30 saate kadar bir sürede,
01:11
Photographing for anywhere
from 15 to 30 hours
from 15 to 30 hours
18
59981
2867
1500'den fazla resim çekerek
fotoğraflıyorum.
fotoğraflıyorum.
01:14
and shooting over 1,500 images,
19
62872
2237
Daha sonra gün ve gecenin en
güzel anlarını seçiyorum.
güzel anlarını seçiyorum.
01:17
I then choose the best moments
of the day and night.
of the day and night.
20
65508
2705
Zamanı bir rehber gibi kullanarak,
01:21
Using time as a guide,
21
69600
1410
01:23
I seamlessly blend those best moments
into one single photograph,
into one single photograph,
22
71034
4293
zamanla olan bilinçli yolculuğumuzu
gözümde canlandırarak,
gözümde canlandırarak,
01:27
visualizing our conscious
journey with time.
journey with time.
23
75351
2648
bu en güzel anları, pürüzsüzce tek bir
fotoğrafta harmanlıyorum.
fotoğrafta harmanlıyorum.
Sizi Tournelle Köprüsü'nden
bir manzara için
bir manzara için
01:31
I can take you to Paris
24
79431
1969
01:33
for a view from the Tournelle Bridge.
25
81424
1849
Paris'e götürebilirim
ve size sabahın erken saatlerinde
01:36
And I can show you the
early morning rowers
early morning rowers
26
84342
2114
Seine Nehri'nde kürek çekenleri
gösterebilirim.
gösterebilirim.
01:38
along the River Seine.
27
86480
1317
01:40
And simultaneously,
28
88554
1842
Aynı zamanda,
size Notre Dame'ın gece vakti
ışıltısını gösterebilirim.
ışıltısını gösterebilirim.
01:42
I can show you Notre Dame aglow at night.
29
90420
2234
01:45
And in between, I can show you
the romance of the City of Light.
the romance of the City of Light.
30
93820
4499
İkisinin arasında, size Işık Şehri'nin
romantizmini gösterebilirim.
romantizmini gösterebilirim.
Ben temelde, yerden 15 metre yukarıda
duran bir sokak fotoğrafçısıyım
duran bir sokak fotoğrafçısıyım
01:51
I am essentially a street photographer
from 50 feet in the air,
from 50 feet in the air,
31
99885
3292
ve bu fotoğrafta gördüğünüz her şey,
01:55
and every single thing you see
in this photograph
in this photograph
32
103201
2330
aslında aynı günde gerçekleşti.
01:57
actually happened on this day.
33
105555
1861
Günden Geceye, küresel bir proje
02:02
Day to Night is a global project,
34
110549
2153
02:04
and my work has always been about history.
35
112726
2293
ve benim işim her zaman
tarihle ilgili olmuştur.
tarihle ilgili olmuştur.
Venedik gibi bir yere gidip orayı
02:07
I'm fascinated by the concept
of going to a place like Venice
of going to a place like Venice
36
115975
3442
özel bir etkinlik zamanında görme
konsepti beni büyülüyor.
konsepti beni büyülüyor.
02:11
and actually seeing it during
a specific event.
a specific event.
37
119441
2528
02:13
And I decided I wanted to see
the historical Regata,
the historical Regata,
38
121993
3433
Tarihi Regata Festivali'ni de görmek
istediğime karar verdim,
istediğime karar verdim,
02:17
an event that's actually been
taking place since 1498.
taking place since 1498.
39
125450
3479
1498'den beri gerçekleşen bir etkinlik.
02:21
The boats and the costumes
look exactly as they did then.
look exactly as they did then.
40
129906
3642
Kayıklar ve kostümler tamamen
o günlerdeki gibi görünüyor.
o günlerdeki gibi görünüyor.
Gerçekten anlamanızı istediğim
önemli bir nokta da:
önemli bir nokta da:
02:26
And an important element that I really
want you guys to understand is:
want you guys to understand is:
41
134821
3502
Bu bir hızlandırılmış çekim değil,
02:30
this is not a timelapse,
42
138347
1474
02:31
this is me photographing
throughout the day and the night.
throughout the day and the night.
43
139845
3864
bu, benim gün ve gece boyu
fotoğraf çekmemle oluşuyor.
fotoğraf çekmemle oluşuyor.
02:37
I am a relentless collector
of magical moments.
of magical moments.
44
145181
3306
Büyülü anların durmak
bilmeyen bir koleksiyoncusuyum
bilmeyen bir koleksiyoncusuyum
02:40
And the thing that drives me
is the fear of just missing one of them.
is the fear of just missing one of them.
45
148848
3698
ve beni güdüleyen şey de bu anlardan
sadece birini kaçırma korkusu.
sadece birini kaçırma korkusu.
02:48
The entire concept came about in 1996.
46
156227
4642
Tüm konsept, 1996'da ortaya çıktı.
LIFE Dergisi beni, Baz Luhrmann'ın
Romeo ve Juliet filminin
Romeo ve Juliet filminin
02:52
LIFE Magazine commissioned me
to create a panoramic photograph
to create a panoramic photograph
47
160893
4225
02:57
of the cast and crew of Baz Luhrmann's
film Romeo + Juliet.
film Romeo + Juliet.
48
165142
4655
oyuncu ve set ekibinin panoramik bir
fotoğrafını çekmekle görevlendirmişti.
fotoğrafını çekmekle görevlendirmişti.
Sete vardığımda fark ettim ki:
Set bir kareydi.
Set bir kareydi.
03:02
I got to the set and realized:
it's a square.
it's a square.
49
170710
3377
03:06
So the only way I could actually create
a panoramic was to shoot a collage
a panoramic was to shoot a collage
50
174111
4398
Yani bir panorama yaratmamın tek yolu,
250 ayrı görüntünün
250 ayrı görüntünün
03:10
of 250 single images.
51
178533
2339
kolajını yapmaktı.
03:13
So I had DiCaprio and Claire Danes
embracing.
embracing.
52
181391
3558
O yüzden DiCaprio ve Claire
Danes'i kucaklaştırdım
Danes'i kucaklaştırdım
ve kameramı sağa doğru çevirirken,
03:16
And as I pan my camera to the right,
53
184973
2790
03:19
I noticed there was a mirror on the wall
54
187787
2598
duvarda bir ayna olduğunu
ve onların aynaya yansıdığını fark ettim.
03:22
and I saw they were
actually reflecting in it.
actually reflecting in it.
55
190409
2415
O an, sadece tek bir görüntü
için onlara sordum:
için onlara sordum:
03:24
And for that one moment, that one image
56
192848
1930
03:26
I asked them, "Would you guys just kiss
57
194802
1866
"Siz çocuklar sadece tek bir resim
için öpüşür müsünüz?"
için öpüşür müsünüz?"
03:28
for this one picture?"
58
196692
1369
03:30
And then I came back
to my studio in New York,
to my studio in New York,
59
198085
2791
Sonra New York'taki stüdyoma
geri döndüm
geri döndüm
03:32
and I hand-glued these 250 images together
60
200900
3921
ve bu 250 görüntüyü elimle bir araya
getirip yapıştırdım
getirip yapıştırdım
ve de geriye çekilip baktığımda
"Vay, bu çok havalı!
"Vay, bu çok havalı!
03:36
and stood back and went,
"Wow, this is so cool!
"Wow, this is so cool!
61
204845
2825
03:39
I'm changing time in a photograph."
62
207694
2357
Bir fotoğrafta zamanı
değiştiriyorum." dedim.
değiştiriyorum." dedim.
Bu konsept 13 yıl boyunca
benimle kaldı,
benimle kaldı,
03:42
And that concept actually
stayed with me for 13 years
stayed with me for 13 years
63
210422
4190
03:46
until technology finally
has caught up to my dreams.
has caught up to my dreams.
64
214636
3983
teknoloji sonunda hayallerimi
yakalayana kadar.
yakalayana kadar.
03:51
This is an image I created
of the Santa Monica Pier, Day to Night.
of the Santa Monica Pier, Day to Night.
65
219401
3103
Bu, Santa Monica iskelesinin Günden Geceye
için yarattığım bir görüntüsü
için yarattığım bir görüntüsü
ve şimdi size küçük bir
video göstereceğim,
video göstereceğim,
03:54
And I'm going to show you a little video
66
222880
1929
bu resimleri çekerken benimle
olmanın nasıl olduğuyla ilgili
olmanın nasıl olduğuyla ilgili
03:56
that gives you an idea of what
it's like being with me
it's like being with me
67
224833
2553
03:59
when I do these pictures.
68
227410
1896
fikir vermesi açısından.
04:01
To start with, you have to understand
that to get views like this,
that to get views like this,
69
229330
3436
Öncelikle, böyle manzaralar yakalamak için
zamanımın çoğunun yukarıda
geçtiğini bilmelisiniz.
geçtiğini bilmelisiniz.
04:04
most of my time is spent up high,
and I'm usually in a cherry picker
and I'm usually in a cherry picker
70
232790
3729
Genelde bir çalışma platformu ya da
vinç sepetinde oluyorum.
vinç sepetinde oluyorum.
04:08
or a crane.
71
236543
1151
04:09
So this is a typical day,
12-18 hours, non-stop
12-18 hours, non-stop
72
237718
3392
Bu normal bir günüm,
12-18 saat durmadan
12-18 saat durmadan
04:13
capturing the entire day unfold.
73
241134
2162
günün ilerlemesini yakalıyorum.
04:16
One of the things that's great
is I love to people-watch.
is I love to people-watch.
74
244290
2976
Harika olan şeylerden biri de,
insan izlemeye bayılıyorum.
insan izlemeye bayılıyorum.
Bu, evde oturulacak en iyi
sandalye dediğimde
sandalye dediğimde
04:19
And trust me when I tell you,
75
247290
1413
04:20
this is the greatest seat
in the house to have.
in the house to have.
76
248727
2198
bana güvenin.
Bu fotoğrafları yaratmaya
gerçekten böyle başlıyorum.
gerçekten böyle başlıyorum.
04:24
But this is really how I go about
creating these photographs.
creating these photographs.
77
252226
3104
Manzara ve konumuma karar verdikten sonra,
04:27
So once I decide on my view
and the location,
and the location,
78
255785
3712
günün nerede başlayıp gecenin nerede
bittiğine karar vermem gerekiyor.
bittiğine karar vermem gerekiyor.
04:31
I have to decide where day begins
and night ends.
and night ends.
79
259521
3159
04:34
And that's what I call the time vector.
80
262704
2142
Buna zaman vektörü diyorum.
04:37
Einstein described time as a fabric.
81
265476
3283
Einstein zamanı bir kumaş
olarak betimlemiş.
olarak betimlemiş.
Bir trampolinin yüzeyini düşünün:
04:41
Think of the surface of a trampoline:
82
269257
2378
04:43
it warps and stretches with gravity.
83
271659
2587
Yer çekimiyle eğilir ve esner.
04:46
I see time as a fabric as well,
84
274924
2794
Ben de zamanı bir kumaş gibi görüyorum,
ama ben o kumaşı alıp düzleştiriyor,
tek bir düzleme sıkıştırıyorum.
tek bir düzleme sıkıştırıyorum.
04:49
except I take that fabric and flatten it,
compress it into single plane.
compress it into single plane.
85
277742
5329
Bu çalışmanın eşsiz yönlerinden biri de,
04:55
One of the unique aspects
of this work is also,
of this work is also,
86
283095
2199
tüm resimlerime baktığınızda
04:57
if you look at all my pictures,
87
285318
1500
zaman vektörünün değiştiğini görürsünüz:
04:58
the time vector changes:
88
286842
1510
05:00
sometimes I'll go left to right,
89
288376
1686
Bazen soldan sağa,
05:02
sometimes front to back,
up or down, even diagonally.
up or down, even diagonally.
90
290086
4028
bazen önden arkaya, yukarı ya da aşağı,
hatta çaprazlama giderim.
hatta çaprazlama giderim.
Uzay-zaman sürekliliğini,
05:07
I am exploring the space-time continuum
91
295249
2737
05:10
within a two-dimensional still photograph.
92
298010
2239
iki boyutlu durağan bir
fotoğrafta keşfediyorum.
fotoğrafta keşfediyorum.
05:13
Now when I do these pictures,
93
301114
1904
Bu resimleri yaparken,
05:15
it's literally like a real-time puzzle
going on in my mind.
going on in my mind.
94
303042
2952
zihnimde tam anlamıyla, gerçek zamanlı
bir bulmaca varmış gibi oluyor.
bir bulmaca varmış gibi oluyor.
05:18
I build a photograph based on time,
95
306750
2658
Zamanı temel alarak bir
fotoğraf oluşturuyorum
fotoğraf oluşturuyorum
05:21
and this is what I call the master plate.
96
309432
2023
ve buna ana levha diyorum.
05:23
This can take us several
months to complete.
months to complete.
97
311766
2761
Bunu tamamlamak birkaç ay alabilir.
05:27
The fun thing about this work is
98
315126
2299
İşin eğlenceli yanı,
05:29
I have absolutely zero control
when I get up there
when I get up there
99
317449
3330
herhangi bir günde oraya çıkıp
fotoğraflar çekerken
fotoğraflar çekerken
05:32
on any given day and capture photographs.
100
320803
2391
bütünüyle sıfır kontrolüm oluyor.
Yani resimde kimin olacağını bilmiyorum,
05:35
So I never know who's
going to be in the picture,
going to be in the picture,
101
323218
2294
harika bir gün doğumu veya batımı
olacak mı bilmiyorum --sıfır kontrol.
olacak mı bilmiyorum --sıfır kontrol.
05:37
if it's going to be a great
sunrise or sunset -- no control.
sunrise or sunset -- no control.
102
325536
2983
Sürecin sonunda,
05:40
It's at the end of the process,
103
328543
1818
05:42
if I've had a really great day
and everything remained the same,
and everything remained the same,
104
330385
3008
gerçekten harika bir gün geçirdiysem
ve her şey aynı kaldıysa,
ve her şey aynı kaldıysa,
05:45
that I then decide who's in and who's out,
105
333417
2609
kimin resimde olup kimin
çıkacağına karar veriyorum
çıkacağına karar veriyorum
ve bunların hepsi zamana dayalı oluyor.
05:48
and it's all based on time.
106
336050
1735
05:49
I'll take those best moments that I pick
over a month of editing
over a month of editing
107
337809
3423
Bir ayı aşkın düzenlemeden sonra
seçtiğim o en iyi anları alıp
seçtiğim o en iyi anları alıp
05:53
and they get seamlessly blended
into the master plate.
into the master plate.
108
341256
3642
pürüzsüzce tek bir ana
levhaya harmanlıyorum.
levhaya harmanlıyorum.
Gün ve geceyi
05:58
I'm compressing the day and night
109
346168
2295
kendimce sıkıştırıyor,
06:00
as I saw it,
110
348487
1150
06:02
creating a unique harmony between
these two very discordant worlds.
these two very discordant worlds.
111
350151
3946
bu iki uyumsuz dünya arasında
eşsiz bir uyum yaratıyorum.
eşsiz bir uyum yaratıyorum.
Resim sanatı, tüm işlerimde
önemli bir etkiye sahiptir.
önemli bir etkiye sahiptir.
06:07
Painting has always been a really
important influence in all my work
important influence in all my work
112
355268
3838
Her zaman, büyük Hudson Nehri
Okulu ressamlarından
Okulu ressamlarından
06:11
and I've always been a huge fan
of Albert Bierstadt,
of Albert Bierstadt,
113
359130
2711
Albert Bierstadt'ın büyük
bir hayranı oldum.
bir hayranı oldum.
06:13
the great Hudson River School painter.
114
361865
1834
Ulusal parklar üzerine yakın zamanda
yaptığım bir seride bana ilham verdi.
yaptığım bir seride bana ilham verdi.
06:15
He inspired a recent series
that I did on the National Parks.
that I did on the National Parks.
115
363723
3373
06:19
This is Bierstadt's Yosemite Valley.
116
367120
2269
Bu, Bierstadt'ın Yosemite Vadisi.
Bu da Yosemite'nin benim
yarattığım fotoğrafı.
yarattığım fotoğrafı.
06:22
So this is the photograph
I created of Yosemite.
I created of Yosemite.
117
370347
2745
06:25
This is actually the cover story
of the 2016 January issue
of the 2016 January issue
118
373427
3779
Bu fotoğraf aslında National Geographic
2016 Ocak sayısının
2016 Ocak sayısının
06:29
of National Geographic.
119
377230
1293
kapak konusu.
06:31
I photographed for over
30 hours in this picture.
30 hours in this picture.
120
379592
2755
Bu resim için 30 saatten
fazla fotoğraf çektim.
fazla fotoğraf çektim.
Tam anlamıyla bir uçurumun kenarında,
06:34
I was literally on the side of a cliff,
121
382371
1871
yıldızları ve El Capitan'ı
aydınlatan ay ışığını
aydınlatan ay ışığını
06:37
capturing the stars
and the moonlight as it transitions,
and the moonlight as it transitions,
122
385044
4041
06:41
the moonlight lighting El Capitan.
123
389109
1855
değişirken yakalıyordum.
06:42
And I also captured this transition
of time throughout the landscape.
of time throughout the landscape.
124
390988
3994
Manzara boyunca zamanın
geçişini de yakaladım.
geçişini de yakaladım.
06:47
The best part is obviously seeing
the magical moments of humanity
the magical moments of humanity
125
395641
3949
İşin en iyi kısmı, tabii ki
insanlığın büyülü anlarını
insanlığın büyülü anlarını
06:51
as time changed --
126
399614
1304
zaman değişirken görmek --
06:54
from day into night.
127
402831
1460
günden geceye.
Kişisel bir not olarak,
06:58
And on a personal note,
128
406072
1538
06:59
I actually had a photocopy
of Bierstadt's painting in my pocket.
of Bierstadt's painting in my pocket.
129
407634
4125
Bierstadt'ın resminin bir fotokopisi,
gerçekten cebimdeydi
gerçekten cebimdeydi
ve güneş vadide yükselmeye başladığında,
07:03
And when that sun started
to rise in the valley,
to rise in the valley,
130
411783
2248
07:06
I started to literally shake
with excitement
with excitement
131
414055
2250
tam anlamıyla heyecandan
titremeye başladım.
titremeye başladım.
Çünkü resme baktım ve şöyle dedim:
07:08
because I looked at the painting and I go,
132
416329
2278
07:10
"Oh my god, I'm getting Bierstadt's
exact same lighting
exact same lighting
133
418631
3389
"Aman Tanrım, Bierstadt'ın
100 yıl önceki ışığının
100 yıl önceki ışığının
07:14
100 years earlier."
134
422044
1793
tamamen aynısını yakalıyorum."
07:17
Day to Night is about all the things,
135
425757
2859
Günden Geceye, her şey hakkında,
07:20
it's like a compilation of all
the things I love
the things I love
136
428640
2247
fotoğrafçılık hakkında sevdiğim
07:22
about the medium of photography.
137
430911
2136
her şeyin bir derlemesi gibi.
07:25
It's about landscape,
138
433071
1653
Manzara,
07:26
it's about street photography,
139
434748
1599
sokak fotoğrafçılığı,
07:28
it's about color, it's about architecture,
140
436371
2302
renk, mimari,
07:30
perspective, scale --
and, especially, history.
and, especially, history.
141
438697
3117
perspektif, ölçek --
ve özellikle tarihle ilgili.
ve özellikle tarihle ilgili.
07:34
This is one of the most historical moments
142
442371
2001
Bu, fotoğraflayabildiğim
07:36
I've been able to photograph,
143
444396
1388
en tarihsel anlardan biri.
07:37
the 2013 Presidential Inauguration
of Barack Obama.
of Barack Obama.
144
445808
3349
2013'te Barack Obama'nın başkanlık
görevine başlama töreni.
görevine başlama töreni.
07:41
And if you look closely in this picture,
145
449682
2125
Bu resme yakından bakarsanız,
zamanın gerçekten değiştiğini
07:43
you can actually see time changing
146
451831
2077
o büyük televizyonlardan görebilirsiniz.
07:45
in those large television sets.
147
453932
1945
Michelle'i çocuklarla beklerken,
07:47
You can see Michelle
waiting with the children,
waiting with the children,
148
455901
2616
başkan kalabalığı selamlarken,
07:50
the president now greets the crowd,
149
458541
1859
yeminini ederken
07:52
he takes his oath,
150
460424
1252
07:53
and now he's speaking to the people.
151
461700
2007
ve halka seslenirken görebilirsiniz.
Böyle fotoğraflar yaratmanın
çok fazla zorlayıcı yönü var.
çok fazla zorlayıcı yönü var.
07:56
There's so many challenging aspects
when I create photographs like this.
when I create photographs like this.
152
464698
4072
Bu özel fotoğraf için
08:01
For this particular photograph,
153
469096
1973
yerden 15 metre yukarıda bir
makaslı kaldıraç içindeydim
makaslı kaldıraç içindeydim
08:03
I was in a 50-foot scissor lift
up in the air
up in the air
154
471093
3615
ve yerim çok sabit değildi.
08:06
and it was not very stable.
155
474732
1294
Asistanım ve ben her kımıldadığımızda,
08:08
So every time my assistant and I
shifted our weight,
shifted our weight,
156
476050
3168
ufuk çizgimiz de yer değiştiriyordu.
08:11
our horizon line shifted.
157
479242
1538
08:12
So for every picture you see,
158
480804
1619
Yani gördüğünüz her resim için
08:14
and there were about
1,800 in this picture,
1,800 in this picture,
159
482447
2389
-ve bu resimde yaklaşık 1800 tane var-
08:16
we both had to tape our feet into position
160
484860
2959
ikimizin de ayaklarını yerleştirip
bantlaması gerekiyordu,
bantlaması gerekiyordu,
08:19
every time I clicked the shutter.
161
487843
2143
her deklanşöre basışımda.
08:22
(Applause)
162
490010
4168
(Alkışlar)
Bu işi yaparken pek çok
sıradışı şey öğrendim.
sıradışı şey öğrendim.
08:26
I've learned so many extraordinary
things doing this work.
things doing this work.
163
494202
3857
Bunlardan en önemli
iki tanesi, sabır
iki tanesi, sabır
08:30
I think the two most important
are patience
are patience
164
498868
3405
08:34
and the power of observation.
165
502297
2182
ve gözlemin gücüydü.
08:36
When you photograph a city
like New York from above,
like New York from above,
166
504958
3402
New York gibi bir şehri yukarıdan
fotoğrafladığınızda,
fotoğrafladığınızda,
her gün birlikte yaşadığım
08:40
I discovered that those people in cars
167
508384
2114
arabalardaki insanların,
08:42
that I sort of live with everyday,
168
510522
2310
artık arabalardaki insanlar olarak
görünmediğini keşfettim.
görünmediğini keşfettim.
08:44
they don't look like people
in cars anymore.
in cars anymore.
169
512856
2056
08:46
They feel like a giant school of fish,
170
514936
2478
Kocaman bir balık sürüsü
gibi hissettiriyorlardı,
gibi hissettiriyorlardı,
08:49
it was a form of emergent behavior.
171
517438
1960
bir çeşit beklenmeden çıkan
davranış türüydü.
davranış türüydü.
08:52
And when people describe
the energy of New York,
the energy of New York,
172
520063
2920
İnsanlar New York'un
enerjisini tarif ettiğinde,
enerjisini tarif ettiğinde,
bence, bu fotoğraf bunu gerçekten
yakalamaya başlıyor.
yakalamaya başlıyor.
08:55
I think this photograph begins
to really capture that.
to really capture that.
173
523007
2936
İşime yakından baktığınızda,
08:58
When you look closer in my work,
174
526260
1735
09:00
you can see there's stories going on.
175
528019
2192
hikâyeler olduğunu görebilirsiniz.
09:02
You realize that Times Square is a canyon,
176
530235
2939
Times Meydanı'nın bir kanyon,
gölge ve ışık olduğunu fark edersiniz.
09:05
it's shadow and it's sunlight.
177
533198
2276
09:07
So I decided, in this photograph,
I would checkerboard time.
I would checkerboard time.
178
535883
3198
Bu fotoğrafta da, zamanı bir
dama tahtası gibi kullandım.
dama tahtası gibi kullandım.
09:11
So wherever the shadows are, it's night
179
539105
2061
Yani gölgelerin olduğu yerler gece,
09:13
and wherever the sun is,
it's actually day.
it's actually day.
180
541190
2121
güneşin olduğu yerler de aslında gündüz.
09:16
Time is this extraordinary thing
181
544453
2250
Zaman asla gerçek anlamda
kavrayamayacağımız
kavrayamayacağımız
09:18
that we never can really
wrap our heads around.
wrap our heads around.
182
546727
2611
sıradışı bir şey.
09:21
But in a very unique and special way,
183
549940
2002
Ama bu fotoğrafların eşsiz
ve özel bir şekilde,
ve özel bir şekilde,
09:23
I believe these photographs
begin to put a face on time.
begin to put a face on time.
184
551966
3832
zamana çehre kazandırmaya
başladığına inanıyorum.
başladığına inanıyorum.
09:28
They embody a new
metaphysical visual reality.
metaphysical visual reality.
185
556703
4380
İçlerinde yeni bir doğaüstü
görsel gerçeklik barındırıyorlar.
görsel gerçeklik barındırıyorlar.
Bir yere bakarak 15 saat geçirdiğinizde,
09:34
When you spend 15 hours
looking at a place,
looking at a place,
186
562996
2754
olayları, bir kamerayla resim çekip
09:38
you're going to see things
a little differently
a little differently
187
566917
2207
uzaklaştığınız zamankinden
09:41
than if you or I walked up
with our camera,
with our camera,
188
569148
2008
biraz daha farklı görmeye başlıyorsunuz.
09:43
took a picture, and then walked away.
189
571180
1971
Bu mükemmel bir örnek.
09:45
This was a perfect example.
190
573175
1591
Buna "Sacré-Coeur Selfie'si" diyorum.
09:47
I call it "Sacré-Coeur Selfie."
191
575175
1829
09:49
I watched over 15 hours
192
577667
1778
15 saatten fazla,
09:51
all these people
not even look at Sacré-Coeur.
not even look at Sacré-Coeur.
193
579469
2548
tüm bu insanların Sacré-Coeur'a
bakmamalarını izledim.
bakmamalarını izledim.
09:54
They were more interested
in using it as a backdrop.
in using it as a backdrop.
194
582041
2500
Onu arka plan olarak kullanmakla
daha çok ilgiliydiler.
daha çok ilgiliydiler.
09:57
They would walk up, take a picture,
195
585106
2828
Yanına yaklaşıp resim çekiyor
09:59
and then walk away.
196
587958
1686
ve sonra uzaklaşıyorlardı.
10:02
And I found this to be an absolutely
extraordinary example,
extraordinary example,
197
590089
4570
Bunun kesinlikle fevkalade bir
örnek olduğunu düşünüyorum.
örnek olduğunu düşünüyorum.
İnsan deneyiminin ne olduğunu düşünüyoruz
10:07
a powerful disconnect between
what we think the human experience is
what we think the human experience is
198
595239
4055
ile insan deneyimi neye evriliyor
arasındaki güçlü kopukluğu gösteriyor.
arasındaki güçlü kopukluğu gösteriyor.
10:11
versus what the human experience
is evolving into.
is evolving into.
199
599723
3293
10:15
The act of sharing has suddenly
become more important
become more important
200
603922
4842
Paylaşma eylemi, birden
deneyimin kendisinden
deneyimin kendisinden
daha önemli hâle geldi.
10:20
than the experience itself.
201
608788
1895
(Alkışlar)
10:23
(Applause)
202
611416
3241
Son olarak, benim için çok
özel bir anlamı olan
özel bir anlamı olan
10:26
And finally, my most recent image,
203
614681
3136
10:29
which has such a special meaning
for me personally:
for me personally:
204
617841
3270
en yeni resmim:
10:33
this is the Serengeti National
Park in Tanzania.
Park in Tanzania.
205
621135
3444
Burası Tanzanya'daki
Serengeti Milli Parkı.
Serengeti Milli Parkı.
Bu, Seronera'nın ortasında fotoğraflandı,
10:36
And this is photographed
in the middle of the Seronera,
in the middle of the Seronera,
206
624925
2572
burası korumaya alınmış bir arazi değil.
10:39
this is not a reserve.
207
627521
1355
10:41
I went specifically during
the peak migration
the peak migration
208
629532
2908
Özellikle göçün zirve yaptığı
zamanda gittim,
zamanda gittim,
10:44
to hopefully capture
the most diverse range of animals.
the most diverse range of animals.
209
632464
3071
en çok çeşit hayvanı yakalamayı umarak.
Maalesef, oraya gittiğimizde,
10:48
Unfortunately, when we got there,
210
636503
1580
göçün zirve yaptığı zamanda,
devam eden bir kuraklık vardı,
devam eden bir kuraklık vardı,
10:50
there was a drought going on
during the peak migration,
during the peak migration,
211
638107
2580
10:52
a five-week drought.
212
640711
1151
beş haftalık kuraklık.
Bu yüzden tüm hayvanlar
suya doğru çekilmişti.
suya doğru çekilmişti.
10:53
So all the animals
were drawn to the water.
were drawn to the water.
213
641886
2593
Bu su kaynağını buldum
10:56
I found this one watering hole,
214
644503
2241
ve her şey aynı kalırsa,
10:58
and felt if everything remained
the same way it was behaving,
the same way it was behaving,
215
646768
4025
eşsiz bir şey yakalamak için gerçek
bir şansım olduğunu düşündüm.
bir şansım olduğunu düşündüm.
11:02
I had a real opportunity
to capture something unique.
to capture something unique.
216
650817
3484
11:06
We spent three days studying it,
217
654325
1805
Bunu inceleyerek üç gün geçirdik.
11:08
and nothing could have prepared me
218
656154
1667
Ama beni çekim günümüzde tanık olduklarıma
11:09
for what I witnessed during our shoot day.
219
657845
2000
hiçbir şey hazırlayamazdı.
11:12
I photographed for 26 hours
220
660438
2808
26 saat boyunca,
kapalı bir timsah siperliğinde
5 metre havada fotoğraf çektim.
5 metre havada fotoğraf çektim.
11:15
in a sealed crocodile blind,
18 feet in the air.
18 feet in the air.
221
663270
3412
11:19
What I witnessed was unimaginable.
222
667340
2556
Tanık olduğum şey akıl almazdı.
11:21
Frankly, it was Biblical.
223
669920
1254
Açıkça, İncil'e aitti.
11:23
We saw, for 26 hours,
224
671491
2055
26 saat boyunca,
11:25
all these competitive species
share a single resource called water.
share a single resource called water.
225
673570
5230
tüm bu rekabetçi türlerin, su denilen
tek bir kaynağı paylaştıklarını gördüm.
tek bir kaynağı paylaştıklarını gördüm.
11:31
The same resource that humanity
is supposed to have wars over
is supposed to have wars over
226
679115
3860
İnsanların önümüzdeki 50 yıl içinde
üzerine savaşlar yapması
beklenen aynı kaynak.
beklenen aynı kaynak.
11:34
during the next 50 years.
227
682999
1634
11:37
The animals never even
grunted at each other.
grunted at each other.
228
685301
3436
Hayvanlar birbirine bir defa
bile hırlamadı.
bile hırlamadı.
11:41
They seem to understand something
that we humans don't.
that we humans don't.
229
689515
3754
Biz insanların anlamadığı bir şeyi
anlıyor gibi görünüyorlardı
anlıyor gibi görünüyorlardı
11:45
That this precious resource called water
230
693650
2805
-su denen bu değerli kaynağın
11:48
is something we all have to share.
231
696479
2107
hepimizin paylaşması gereken
bir şey olduğunu.
bir şey olduğunu.
11:51
When I created this picture,
232
699699
2611
Bu resmi yarattığımda,
11:55
I realized that Day to Night
is really a new way of seeing,
is really a new way of seeing,
233
703222
4254
Günden Geceye'nin gerçekten de
yeni bir görme,
yeni bir görme,
12:00
compressing time,
234
708127
1222
zamanı sıkıştırma,
uzay-zaman sürekliliğini bir fotoğrafta
keşfetme yolu olduğunu anladım.
keşfetme yolu olduğunu anladım.
12:02
exploring the space-time continuum
within a photograph.
within a photograph.
235
710349
3175
12:06
As technology evolves
along with photography,
along with photography,
236
714809
3714
Teknoloji de fotoğrafçılıkla
birlikte geliştikçe,
birlikte geliştikçe,
fotoğraflar zaman ve hatıranın daha derin
bir anlamını iletmekle kalmayacak,
bir anlamını iletmekle kalmayacak,
12:11
photographs will not only communicate
a deeper meaning of time and memory,
a deeper meaning of time and memory,
237
719229
4024
12:15
but they will compose a new narrative
of untold stories,
of untold stories,
238
723920
5785
dünyamıza zamansız bir pencere aralayarak
anlatılmamış yeni hikâyeler yazacaklar.
12:22
creating a timeless window into our world.
239
730594
3960
Teşekkürler.
12:27
Thank you.
240
735285
1151
12:28
(Applause)
241
736460
6666
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Stephen Wilkes - Narrative photographerBy blending up to 100 still photographs into a seamless composite that captures the transition from day to night, Stephen Wilkes reveals the stories hidden in familiar locations.
Why you should listen
Since opening his studio in New York City in 1983, photographer Stephen Wilkes has built an unprecedented body of work and a reputation as one of America's most iconic photographers, widely recognized for his fine art, editorial and commercial work.
His photographs are included in the collections of the George Eastman Museum, James A. Michener Art Museum, Houston Museum of Fine Arts, Dow Jones Collection, Griffin Museum of Photography, Jewish Museum of NY, Library of Congress, Snite Museum of Art, The Historic New Orleans Collection, Museum of the City of New York, 9/11 Memorial Museum and numerous private collections. His editorial work has appeared in, and on the covers of, leading publications such as the New York Times Magazine, Vanity Fair, TIME, Fortune, National Geographic, Sports Illustrated and many others.
In 1998, a one-day assignment to the south side of Ellis Island led to a 5-year photographic study of the island's long abandoned medical wards where immigrants were detained before they could enter America. Through his photographs and video, Wilkes helped secure $6 million toward the restoration of the south side of the island.
Day to Night, Wilkes' most defining project, began in 2009. These epic cityscapes and landscapes, portrayed from a fixed camera angle for up to 30 hours capture fleeting moments of humanity as light passes in front of his lens over the course of full day. Blending these images into a single photograph takes months to complete. Day to Night has been featured on CBS Sunday Morning as well as dozens of other prominent media outlets and, with a grant from the National Geographic Society, was recently extended to include America's National Parks in celebration of their centennial anniversary. The series will be published by TASCHEN as a monograph in 2017.
Wilkes, who lives and maintains his studio in Westport, CT, is represented by Bryce Wolkowitz Gallery, New York; Peter Fetterman Gallery, Los Angeles; Monroe Gallery of Photography, Santa Fe; and ARTITLEDContemporary, The Netherlands.
Stephen Wilkes | Speaker | TED.com