EG 2008
Tim Ferriss: Smash fear, learn anything
Tim Ferriss: Korkuyu ez, Herşeyi öğren
Filmed:
Readability: 3.8
3,735,953 views
EG konferansından: Üretkenlik gurusu Tim Ferriss'in eğlenceli, teşvik edici hatıraları basit bir sorunun -- '' En kötü ne olabilir ki? ''-- her şeyi öğrenmek için ihtiyacınız olan tek şey olduğunu gösteriyor.
Tim Ferriss - Investor, human guinea pig, author
Tim Ferriss is an early-stage tech investor, best-selling author and podcaster. Full bio
Tim Ferriss is an early-stage tech investor, best-selling author and podcaster. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
This is Tim Ferriss circa 1979 A.D. Age two.
0
0
6000
Bu Tim Ferriss. Takriben milattan sonra 1979'da. İki yaşında.
00:22
You can tell by the power squat, I was a very confident boy --
1
6000
3000
Duruştan da tahmin edebileceğiniz gibi, kendinden emin bir çocuktum -
00:25
and not without reason.
2
9000
2000
ve sebepsiz yere değil.
00:27
I had a very charming routine at the time,
3
11000
2000
O zamanlarda çok hoş bir rutinim vardı,
00:29
which was to wait until late in the evening
4
13000
2000
öyle ki akşam geç saatlerine kadar beklerdim ve
00:31
when my parents were decompressing from a hard day's work,
5
15000
3000
annem ve babam zor bir iş gününden sonra dinlenirken,
00:34
doing their crossword puzzles, watching television.
6
18000
2000
bulmacalarını çözerken, televizyon seyrederken
00:36
I would run into the living room, jump up on the couch,
7
20000
3000
oturma odasına koşar, koltuğun üstüne zıplardım,
00:39
rip the cushions off, throw them on the floor,
8
23000
2000
yastıkları kapıp, yere atar
00:41
scream at the top of my lungs and run out
9
25000
2000
avazımın çıktığı kadar bağırıp, dışarı koşardım
00:43
because I was the Incredible Hulk.
10
27000
2000
çünkü ben Yeşil Dev Hulk'tım.
00:45
(Laughter)
11
29000
2000
( Gülüşme )
00:47
Obviously, you see the resemblance.
12
31000
2000
Benzerliği açıkça görüyorsunuz.
00:49
And this routine went on for some time.
13
33000
4000
Ve bu rutin bir süre için böyle devam etti.
00:53
When I was seven I went to summer camp.
14
37000
3000
Yedi yaşındayken yaz kampına gittim.
00:56
My parents found it necessary for peace of mind.
15
40000
2000
Annem ve babam iç huzurları için bunu gerekli bulmuşlardı.
00:58
And at noon each day
16
42000
2000
Her gün öğle vaktinde
01:00
the campers would go to a pond,
17
44000
2000
kampçılar yüzer havuzların bulunduğu
01:02
where they had floating docks.
18
46000
2000
bir gölete giderlerdi.
01:04
You could jump off the end into the deep end.
19
48000
2000
Ucundan derine atlayabiliyordun.
01:06
I was born premature. I was always very small.
20
50000
2000
Ben erken doğmuşum. Her zaman çok küçüktüm.
01:08
My left lung had collapsed when I was born.
21
52000
2000
Doğarken sol akciğerim iflas etmiş.
01:10
And I've always had buoyancy problems.
22
54000
2000
Ve her zaman su yüzünde kalma güçlüğü çekmişimdir.
01:12
So water was something that scared me to begin with.
23
56000
2000
Yani su beni zaten başlı başına korkutan bir şeydi,
01:14
But I would go in on occasion.
24
58000
2000
ama bazen girerdim.
01:16
And on one particular day,
25
60000
2000
Günün birinde kampçılar
01:18
the campers were jumping through inner tubes,
26
62000
3000
tekerlek lastiklerinin içinden suya atlıyorlardı.
01:21
They were diving through inner tubes. And I thought this would be great fun.
27
65000
2000
Lastiklerin içinden suya dalıyorlardı. Ve ben bunun çok zevkli olacağını düşündüm.
01:23
So I dove through the inner tube,
28
67000
2000
Ve ben de bir lastiğin içinden atladım
01:25
and the bully of the camp grabbed my ankles.
29
69000
3000
ve kampın kabadayısı beni ayak bileklerimden yakaladı.
01:28
And I tried to come up for air,
30
72000
4000
Ben nefes almak için su yüzüne çıkmaya çalıştım
01:32
and my lower back hit the bottom of the inner tube.
31
76000
2000
ama belim lastiğin altına değdi.
01:34
And I went wild eyed and thought I was going to die.
32
78000
4000
Korkudan gözlerim döndü ve öleceğimi sandım.
01:38
A camp counselor fortunately came over and separated us.
33
82000
3000
Çok şükür bir kamp yöneticisi geldi ve bizi ayırdı.
01:41
From that point onward I was terrified of swimming.
34
85000
4000
O zamandan beri yüzmekten hep çok korktum.
01:45
That is something that I did not get over.
35
89000
3000
Bu bir türlü atlatamadığım bir şeydi.
01:48
My inability to swim has been
36
92000
2000
Yüzememem hep
01:50
one of my greatest humiliations and embarrassments.
37
94000
5000
en büyük utanç kaynaklarımdan biri oldu.
01:55
That is when I realized that I was not the Incredible Hulk.
38
99000
3000
İşte o zaman anladım ki ben Yeşil Dev Hulk değildim.
01:58
But there is a happy ending to this story.
39
102000
3000
Ama bu hikayenin mutlu bir sonu var.
02:01
At age 31 -- that's my age now --
40
105000
4000
31 yaşında, bu şu anki yaşım,
02:05
in August I took two weeks to re-examine swimming,
41
109000
4000
Ağustos'ta yüzmeyi tekrar gözden geçirmek ve yüzmenin bütün
02:09
and question all the of the obvious aspects of swimming.
42
113000
4000
bariz yönlerini sorgulamak için iki hafta ayırdım.
02:13
And went from swimming one lap --
43
117000
2000
Ve yaklaşık 18 metrelik bir etabı,
02:15
so 20 yards -- like a drowning monkey,
44
119000
2000
boğulan bir maymun gibi,
02:17
at about 200 beats per minute heart rate --
45
121000
2000
dakikada 200'lük kalp hızıyla yüzmekten,
02:19
I measured it --
46
123000
2000
bunu ölçtüm,
02:21
to going to Montauk on Long Island,
47
125000
3000
Long Island'de Montauk'a gidip
02:24
close to where I grew up,
48
128000
2000
büyüdüğüm yere yakın bir yerde
02:26
and jumping into the ocean and swimming one kilometer in open water,
49
130000
3000
okyanusa atlayıp açık suda bir kilometre yüzmeye geçtim,
02:29
getting out and feeling better than when I went in.
50
133000
2000
ve sudan, girdiğim zamankinden çok daha iyi hissederek çıktım.
02:31
And I came out,
51
135000
2000
Ve sudan
02:33
in my Speedos, European style,
52
137000
3000
speedo tarzı mayomla, Avrupalılar gibi,
02:36
feeling like the Incredible Hulk.
53
140000
2000
Yeşil Dev Hulk gibi hissederek çıktım.
02:38
And that's what I want everyone in here to feel like,
54
142000
2000
Ve ben buradaki herkesin de sunum sonunda böyle hissetmesini istiyorum,
02:40
the Incredible Hulk, at the end of this presentation.
55
144000
3000
Yeşil Dev Hulk gibi.
02:43
More specifically, I want you to feel like you're capable
56
147000
2000
Daha doğrusu istediğim şey
02:45
of becoming an excellent long-distance swimmer,
57
149000
4000
çok iyi bir uzun mesafe yüzücüsü,
02:49
a world-class language learner,
58
153000
2000
birinci sınıf bir dil öğrencisi,
02:51
and a tango champion.
59
155000
3000
ve bir tango şampiyonu olabileceğinizi hissetmeniz.
02:54
And I would like to share my art.
60
158000
3000
Ve sanatımı paylaşmak istiyorum.
02:57
If I have an art, it's deconstructing things
61
161000
2000
Eğer sahip olduğum bir sanat varsa, o da
02:59
that really scare the living hell out of me.
62
163000
2000
beni çok korkutan şeyleri tahlil etmektir.
03:01
So, moving onward.
63
165000
2000
İlerleyelim.
03:03
Swimming, first principles.
64
167000
2000
Yüzme, temel prensipler.
03:05
First principles, this is very important.
65
169000
2000
Temel prensipler, bu çok önemli.
03:07
I find that the best results in life
66
171000
2000
Bence hayatta en iyi sonuçlar
03:09
are often held back by false constructs and untested assumptions.
67
173000
5000
yanlış fikirler ve denenmemiş varsayımlar yüzünden engelleniyor.
03:14
And the turnaround in swimming came
68
178000
2000
Yüzmede dönüm noktasına gelmem
03:16
when a friend of mine said, "I will go a year without any stimulants" --
69
180000
3000
bir arkadaşımın '' Ben bir sene boyunca stimülansız idare edeceğim '' --
03:19
this is a six-double-espresso-per-day type of guy --
70
183000
3000
bu günde altı duble espresso içen bir adam --
03:22
"if you can complete a one kilometer open water race."
71
186000
3000
'' eğer sen de açık suda bir kilometrelik bir yüzüşü tamamlarsan '' demesiyle oldu.
03:25
So the clock started ticking.
72
189000
2000
Ve saat işlemeye başladı.
03:27
I started seeking out triathletes
73
191000
2000
Triatletler aramaya başladım
03:29
because I found that lifelong swimmers often couldn't teach what they did.
74
193000
4000
çünkü gördüm ki yaşam boyu yüzücüler çoğu zaman yaptıklarını öğretemiyorlar.
03:33
I tried kickboards.
75
197000
3000
Yüzme tahtaları denedim.
03:36
My feet would slice through the water like razors,
76
200000
2000
Ayaklarım suyu jilet gibi keserdi.
03:38
I wouldn't even move. I would leave demoralized, staring at my feet.
77
202000
3000
Yerimden bile oynamazdım. Moralim bozulmuş, başım eğik olarak ayrılırdım.
03:41
Hand paddles, everything.
78
205000
2000
El kürekleri, her şey.
03:43
Even did lessons with Olympians -- nothing helped.
79
207000
3000
Olimpik sporculardan dersler bile aldım, hiçbir şey fayda etmedi.
03:46
And then Chris Sacca, who is now a dear friend mine,
80
210000
2000
Ve sonra, şimdi yakın bir arkadaşım olan, Chris Sacca
03:48
had completed an Iron Man with 103 degree temperature,
81
212000
3000
ki Iron Man yarışını 103 derecede bitirmiş birisidir,
03:51
said, "I have the answer to your prayers."
82
215000
2000
dedi ki, '' Senin dualarının cevabını biliyorum. ''
03:53
And he introduced me to
83
217000
2000
Ve beni Terry Laughlin adında
03:55
the work of a man named Terry Laughlin
84
219000
2000
bir adamın çalışmalarıyla tanıştırdı,
03:57
who is the founder of Total Immersion Swimming.
85
221000
2000
ki o '' bütünüyle batma '' tekniğinin kurucusudur.
03:59
That set me on the road to examining biomechanics.
86
223000
3000
Bu beni biyomekanik konusunu incelemeye itti.
04:02
So here are the new rules of swimming,
87
226000
2000
Ve işte yüzmenin yeni kuralları,
04:04
if any of you are afraid of swimming, or not good at it.
88
228000
3000
eğer aranızda yüzmekten korkan, veya iyi yüzemeyen varsa.
04:07
The first is, forget about kicking. Very counterintuitive.
89
231000
3000
Birincisi, ayak vuruşlarını unutun. Beklenenden farklı.
04:10
So it turns out that propulsion isn't really the problem.
90
234000
4000
Ortaya çıkıyor ki asıl problem ilerlemekte değil.
04:14
Kicking harder doesn't solve the problem
91
238000
2000
Daha fazla ayak vurmak problemi çözmüyor
04:16
because the average swimmer only transfers about three percent
92
240000
3000
çünkü ortalama bir yüzücü harcadığı enerjinin sadece yüzde üçünü
04:19
of their energy expenditure into forward motion.
93
243000
3000
öne ilerleme hareketine dönüştürüyor.
04:22
The problem is hydrodynamics.
94
246000
2000
Asıl problem hidrodinamik.
04:24
So what you want to focus on instead
95
248000
2000
Yani asıl odaklanmanız gereken şey
04:26
is allowing your lower body to draft behind your upper body,
96
250000
2000
bedeninizin alt kısmının üst kısmın gerisinden süzülmesini sağlamak,
04:28
much like a small car behind a big car on the highway.
97
252000
3000
otobanda büyük arabanın gerisindeki ufak araba gibi.
04:31
And you do that by maintaining a horizontal body position.
98
255000
3000
Ve bunu yatay bir vücut pozisyonunu koruyarak sağlıyorsunuz.
04:34
The only way you can do that
99
258000
2000
Bunu sağlamanın tek yolu
04:36
is to not swim on top of the water.
100
260000
2000
suyun üzerinde yüzmemektir.
04:38
The body is denser than water. 95 percent of it would be,
101
262000
3000
Vücut sudan daha yoğun. En azından yüzde 95'i
04:41
at least, submerged naturally.
102
265000
2000
kendiliğinden batacaktır.
04:43
So you end up, number three,
103
267000
2000
Yani sonunda, üçüncü nokta,
04:45
not swimming, in the case of freestyle,
104
269000
3000
serbest yüzmede olduğu gibi
04:48
on your stomach, as many people think, reaching on top of the water.
105
272000
3000
karnınızın üzerinde, su yüzüne uzanarak yüzmek yerine
04:51
But actually rotating from streamlined right
106
275000
3000
akma biçimli sağdan sola doğru
04:54
to streamlined left,
107
278000
2000
dönerek yüzmelisiniz,
04:56
maintaining that fuselage position as long as possible.
108
280000
3000
mümkün olduğu kadar uçak gövdesi pozisyonu koruyarak.
04:59
So let's look at some examples. This is Terry.
109
283000
2000
Birkaç örneğe bakalım. Bu Terry.
05:01
And you can see that he's extending his right arm
110
285000
3000
Ve görüyorsunuz ki sağ kolunu
05:04
below his head and far in front.
111
288000
2000
kafasının altından iyice öne doğru uzatıyor.
05:06
And so his entire body really is underwater.
112
290000
3000
Ve böylece bütün vücudu tamamen suyun altında kalıyor.
05:09
The arm is extended below the head.
113
293000
3000
Kol kafanın altından uzatılıyor.
05:12
The head is held in line with the spine,
114
296000
2000
Kafa omurga ile aynı hizada tutuluyor,
05:14
so that you use strategic water pressure to raise your legs up --
115
298000
4000
öyle ki su basıncını bacaklarınızı havaya kaldırmak için kullanıyorsunuz --
05:18
very important, especially for people with lower body fat.
116
302000
3000
çok önemli, özellikle yağ oranı az olan insanlar için.
05:21
Here is an example of the stroke.
117
305000
2000
Burada bir kulaç atma örneği.
05:23
So you don't kick. But you do use a small flick.
118
307000
3000
Yani ayaklarınızı çırpmıyorsunuz. Hafifçe oynatıyorsunuz.
05:26
You can see this is the left extension.
119
310000
2000
Gördüğünüz gibi bu sol uzanma.
05:28
Then you see his left leg.
120
312000
2000
Sonra sol bacağını görüyorsunuz.
05:30
Small flick, and the only purpose of that
121
314000
2000
Hafif bir vuruş, ve bunun tek sebebi de
05:32
is to rotate his hips so he can get to the opposite side.
122
316000
3000
kalçasını öbür tarafa geçmek için çevirmek.
05:35
And the entry point for his right hand -- notice this,
123
319000
2000
Ve sağ elinin giriş noktası -- buna dikkat edin,
05:37
he's not reaching in front and catching the water.
124
321000
2000
öne doğru suyu tutar gibi uzanmıyor.
05:39
Rather, he is entering the water
125
323000
3000
Daha ziyade suya
05:42
at a 45-degree angle with his forearm,
126
326000
2000
önkoluyla 45 derecelik açı yaparak giriyor,
05:44
and then propelling himself by streamlining -- very important.
127
328000
6000
ve sonra kendini akış çizgisiyle itiyor -- çok önemli.
05:50
Incorrect, above, which is what almost every swimming coach will teach you.
128
334000
3000
Yukarda yanlış olan, neredeyse her yüzme koçunun size öğreteceği şekil.
05:53
Not their fault, honestly.
129
337000
2000
Aslında bu onların hatası değil.
05:55
And I'll get to implicit versus explicit in a moment.
130
339000
3000
Birazdan bu kapalı - aşikar konusuna geleceğim.
05:58
Below is what most swimmers
131
342000
2000
Aşağıda ise çoğu yüzücünün
06:00
will find enables them to do what I did,
132
344000
2000
benim yaptığımı yapmasını sağlayan şekil,
06:02
which is going from 21 strokes per 20-yard length
133
346000
4000
yani 20 yard mesafede 21 kulaçtan
06:06
to 11 strokes
134
350000
3000
11 kulaça geçmek,
06:09
in two workouts with no coach, no video monitoring.
135
353000
3000
sadece iki antreman sonunda, koçsuz, video monitörsüz.
06:12
And now I love swimming. I can't wait to go swimming.
136
356000
3000
Ve şimdi yüzmeyi çok seviyorum. Yüzmeye gitmek için sabırsızlanıyorum.
06:15
I'll be doing a swimming lesson later, for myself, if anyone wants to join me.
137
359000
4000
Daha sonra kendim için bir yüzme dersi yapacağım, eğer katılmak isteyen varsa.
06:19
Last thing, breathing. A problem a lot of us have, certainly, when you're swimming.
138
363000
4000
Son olarak, nefes alma. Birçoğumuzun yüzerken çektiği bir sorun.
06:23
In freestyle, easiest way to remedy this is
139
367000
2000
Serbest yüzmede bunun en basit çözümü
06:25
to turn with body roll,
140
369000
3000
dönme ekseniyle beraber dönmek
06:28
and just to look at your recovery hand as it enters the water.
141
372000
4000
ve dışardaki elinize tekrar suya girerken bakmak.
06:32
And that will get you very far.
142
376000
3000
Ve bu sizi baya ilerletir.
06:35
That's it. That's really all you need to know.
143
379000
3000
Bu kadar. Bilmeniz gerekenler gerçekten bundan ibaret.
06:38
Languages. Material versus method.
144
382000
2000
Diller. Materyale karşı metod.
06:40
I, like many people, came to the conclusion
145
384000
2000
Birçok insan gibi ben de
06:42
that I was terrible at languages.
146
386000
2000
dil konusunda çok kötü olduğum kanısına varmıştım.
06:44
I suffered through Spanish for junior high, first year of high school,
147
388000
4000
Orta okulda ve lise birde İspanyolca ile uğraştım.
06:48
and the sum total of my knowledge
148
392000
2000
Ve toplam dil bilgim
06:50
was pretty much, "Donde esta el bano?"
149
394000
2000
'' Tuvalet nerede? '' ile sınırlıydı.
06:52
And I wouldn't even catch the response. A sad state of affairs.
150
396000
5000
Cevabını anlayacak durumda bile değildim. İçler acısı bir durum.
06:57
Then I transferred to a different school sophomore year, and
151
401000
4000
Sonra lise ikide başka bir okula geçtim.
07:01
I had a choice of other languages. Most of my friends were taking Japanese.
152
405000
2000
Başka diller arasından seçme imkanım vardı. Arkadaşlarımın çoğu Japonca alıyordu.
07:03
So I thought why not punish myself? I'll do Japanese.
153
407000
4000
Ve neden kendimi cezalandırmayayım diye düşündüm. Japonca alacağım.
07:07
Six months later I had the chance to go to Japan.
154
411000
3000
Altı ay sonra Japonya'ya gitme şansı doğdu.
07:10
My teachers assured me, they said, "Don't worry.
155
414000
2000
Öğretmenlerim beni temin ettiler, dediler ki, '' Merak etme.
07:12
You'll have Japanese language classes every day to help you cope.
156
416000
4000
Baş etmek için her gün Japonca derslerin olacak.
07:16
It will be an amazing experience." My first overseas experience in fact.
157
420000
4000
Harika bir deneyim olacak.'' Deniz aşırı ilk deneyimim.
07:20
So my parents encouraged me to do it. I left.
158
424000
3000
Ve annem ve babam gitmem için teşvik ettiler. Gittim.
07:23
I arrived in Tokyo. Amazing.
159
427000
2000
Tokyo'ya vardım. Muhteşem.
07:25
I couldn't believe I was on the other side of the world.
160
429000
2000
Dünyanın öbür tarafında olduğuma inanamıyordum.
07:27
I met my host family. Things went quite well I think,
161
431000
2000
Ev sahibi ailem ile tanıştım. Her şeye rağmen işlerin
07:29
all things considered.
162
433000
2000
iyi gittiğini düşünüyordum.
07:31
My first evening, before my first day of school,
163
435000
3000
İlk akşam, okuldaki ilk günümden önce,
07:34
I said to my mother, very politely,
164
438000
2000
anneme gayet kibar bir şekilde dedim ki,
07:36
"Please wake me up at eight a.m."
165
440000
2000
'' Beni lütfen saat sekizde kaldırın. ''
07:38
So, (Japanese)
166
442000
2000
Yani, ( Japonca )
07:40
But I didn't say (Japanese). I said, (Japanese). Pretty close.
167
444000
4000
Ama şöyle demedim ( Japonca ). Şöyle dedim ( Japonca ). Birbirine baya yakın.
07:44
But I said, "Please rape me at eight a.m."
168
448000
3000
Meğerse '' Lütfen saat sekizde ırzıma geçin. '' demişim.
07:47
(Laughter)
169
451000
3000
( Gülüşme )
07:50
You've never seen a more confused Japanese woman.
170
454000
2000
Hayatınızda daha şaşkın bir Japon bayan görmemişsinizdir.
07:52
(Laughter)
171
456000
4000
( Gülüşme )
07:56
I walked in to school.
172
460000
2000
Okula gittim.
07:58
And a teacher came up to me and handed me a piece of paper.
173
462000
3000
Bir öğretmen yanıma geldi ve bana bir kağıt verdi.
08:01
I couldn't read any of it -- hieroglyphics, it could have been --
174
465000
3000
Hiçbir şey okuyamadım - sanki hiyeroglif --
08:04
because it was Kanji,
175
468000
2000
çünkü Kanji idi,
08:06
Chinese characters adapted into the Japanese language.
176
470000
2000
yani Japonca'ya adapte edilmiş Çince karakterler.
08:08
Asked him what this said.
177
472000
2000
Ona kağıtta ne yazdığını sordum.
08:10
And he goes, "Ahh, okay okay,
178
474000
2000
O da dedi ki, ' Ahh, okey okey,
08:12
eehto, World History, ehh, Calculus,
179
476000
4000
ee, dünya tarihi, ehh matematik,
08:16
Traditional Japanese." And so on.
180
480000
4000
geleneksel Japonca. '' ve saire.
08:20
And so it came to me in waves.
181
484000
3000
Ve yavaş yavaş farkettim ki
08:23
There had been something lost in translation.
182
487000
3000
tercümeler sırasında bazı şeyler kaybolmuştu.
08:26
The Japanese classes were not Japanese instruction classes, per se.
183
490000
3000
Japonca dersler, Japonca'ya giriş dersleri değildi.
08:29
They were the normal high school curriculum for Japanese students --
184
493000
4000
Lise müfredatında Japon öğrenciler için öngörülen normal derslerdi.
08:33
the other 4,999 students in the school, who were Japanese, besides the American.
185
497000
4000
Bir Amerikalının yanında okuldaki diğer 4.999 Japon öğrenci için.
08:37
And that's pretty much my response.
186
501000
3000
Ve benim tepkim şöyle oldu.
08:40
(Laughter)
187
504000
1000
( Gülüşme )
08:41
And that set me on this panic driven search for the perfect language method.
188
505000
5000
Ve bu beni paniklemiş bir şekilde en iyi dil metodunu aramaya yöneltti.
08:46
I tried everything. I went to Kinokuniya.
189
510000
2000
Herşeyi denedim. Kinokuniya'ya gittim.
08:48
I tried every possible book, every possible CD.
190
512000
3000
Her kitabı, her CD'yi denedim.
08:51
Nothing worked until I found this.
191
515000
2000
Bunu bulana kadar hiçbir şey işe yaramadı.
08:53
This is the Joyo Kanji. This is a Tablet rather,
192
517000
4000
Bu Joyo Kanji. Bu daha çok bir tablet,
08:57
or a poster of the 1,945 common-use characters
193
521000
4000
veya poster ve Eğitim Bakanlığı tarafından 1981'de tespit edilen
09:01
as determined by the Ministry of Education in 1981.
194
525000
3000
en çok kullanılan 1.945 karakteri içeriyor.
09:04
Many of the publications in Japan limit themselves to these characters,
195
528000
4000
Japonya'da birçok yayın, okuma-yazmaya yardımcı olmak için
09:08
to facilitate literacy -- some are required to.
196
532000
2000
sadece bu karakterleri kullanıyor - kimisi buna mecbur tutuluyor.
09:10
And this became my Holy Grail, my Rosetta Stone.
197
534000
3000
Bu benim kutsal kasem, Rosetta Stone'um gibi oldu.
09:13
As soon as I focused on this material,
198
537000
5000
Bu materyale odaklandıktan sonra
09:18
I took off.
199
542000
2000
ilerlemeye başladım.
09:20
I ended up being able to read Asahi Shinbu, Asahi newspaper,
200
544000
3000
Öyle ki Asahi Shinbu, yani Asahi gazetesini okumaya başladım,
09:23
about six months later -- so a total of 11 months later --
201
547000
3000
6 ay kadar sonra -- yani toplam 11 ay sonra --
09:26
and went from Japanese I to Japanese VI.
202
550000
2000
Japonca I'den Japonca VI'ya geçtim.
09:28
Ended up doing translation work at age 16 when I returned to the U.S.,
203
552000
3000
16 yaşında Amerika'ya geri döndüğümde çeviri işleri yapmaya başladım,
09:31
and have continued to apply this material
204
555000
5000
ve şimdiye kadar 'metod yerine materyal' yöntemini
09:36
over method approach to close to a dozen languages now.
205
560000
3000
yaklaşık 12 dil üzerinde uygulamaya devam ettim.
09:39
Someone who was terrible at languages,
206
563000
2000
Dil alanında çok kötü olan birisi,
09:41
and at any given time, speak, read and write five or six.
207
565000
5000
şimdi 5 - 6 dilde konuşabiliyor, okuyabiliyor ve yazabiliyor.
09:46
This brings us to the point,
208
570000
2000
Bu bizi önemli bir noktaya getiriyor,
09:48
which is, it's oftentimes what you do,
209
572000
3000
öyle ki, çoğu zaman asıl belirleyici faktör
09:51
not how you do it, that is the determining factor.
210
575000
3000
nasıl yaptığımız değil, ne yaptığımız oluyor.
09:54
This is the difference between being effective -- doing the right things --
211
578000
3000
Bu etkili olmak -- yani doğru şeyleri yapmak --
09:57
and being efficient -- doing things well whether or not they're important.
212
581000
3000
ve verimli olmak -- yani önemli olsun olmasın bazı şeyleri iyi yapmak -- arasındaki fark.
10:00
You can also do this with grammar.
213
584000
2000
Bunu dilbilgisiyle de yapabilirsiniz.
10:02
I came up with these six sentences after much experimentation.
214
586000
4000
Birçok denemeden sonra şu altı cümleyi buldum.
10:06
Having a native speaker allow you to deconstruct their grammar,
215
590000
3000
Ana dili o olan bir kişi size dili öğelerine ayırmada yardımcı olabilir.
10:09
by translating these sentences into past, present, future,
216
593000
3000
Bu cümleleri geçmiş, şimdiki ve gelecek zamana çevirmesiyle
10:12
will show you subject, object, verb,
217
596000
2000
siz özne, nesne, fiil,
10:14
placement of indirect, direct objects, gender and so forth.
218
598000
2000
dolaylı ve dolaysız tümleçler, cinsiyete bağlı değişiklikler vs görmüş olacaksınız.
10:16
From that point, you can then, if you want to,
219
600000
3000
Ondan sonra kendiniz, isterseniz
10:19
acquire multiple languages, alternate them so there is no interference.
220
603000
2000
birden fazla dili öğrenebilir ve birbirine karıştırmadan değiştirebilirsiniz.
10:21
We can talk about that if anyone in interested.
221
605000
3000
Bu konu hakkında ilgilenen varsa daha sonra konuşabiliriz.
10:24
And now I love languages.
222
608000
2000
Ve şimdi dilleri çok seviyorum.
10:26
So ballroom dancing, implicit versus explicit --
223
610000
3000
Ve salon dansı, kapalı - aşikar konusu --
10:29
very important.
224
613000
1000
çok önemli.
10:30
You might look at me and say, "That guy must be a ballroom dancer."
225
614000
3000
Bana bakıp '' Bu adam bir salon dansçısı olmalı '' diyebilirsiniz.
10:33
But no, you'd be wrong
226
617000
2000
Ama hayır, tahmininizde yanılmış olursunuz
10:35
because my body is very poorly designed for most things --
227
619000
3000
çünkü benim vücudum birçok şey için elverişli olarak tasarlanmış değil --
10:38
pretty well designed for lifting heavy rocks perhaps.
228
622000
3000
belki ağır taşları kaldırmak için iyi tasarlanmış.
10:41
I used to be much bigger, much more muscular.
229
625000
3000
Önceleri daha iriydim, çok daha kaslı.
10:44
And so I ended up walking like this.
230
628000
2000
Ve öyle olunca şu şekil yürümeye başlamıştım.
10:46
I looked a lot like an orangutan, our close cousins, or the Incredible Hulk.
231
630000
6000
Bize yakın sayılan orangutanlara benziyordum, veya Yeşil Dev Hulk'a --
10:52
Not very good for ballroom dancing.
232
636000
2000
yani salon dansı için pek uygun sayılmaz.
10:54
I found myself in Argentina in 2005,
233
638000
3000
2005'te kendimi Arjantin'de buldum.
10:57
decided to watch a tango class -- had no intention of participating.
234
641000
3000
Bir tango dersi izlemeye karar verdim -- katılma niyetim yoktu --
11:00
Went in, paid my ten pesos,
235
644000
2000
vardım, 10 Peso'mu ödedim,
11:02
walked up -- 10 women two guys, usually a good ratio.
236
646000
3000
içeri geçtim -- 10 kadın ve 2 erkek, aslında iyi bir oran.
11:05
The instructor says, "You are participating."
237
649000
3000
Eğitmen dedi ki, 'Sen, katılıyorsun.''
11:08
Immediately: death sweat.
238
652000
2000
Anında ter boşaldı.
11:10
(Laughter)
239
654000
1000
( Gülüşmeler )
11:11
Fight-or-flight fear sweat, because I tried ballroom dancing in college --
240
655000
3000
Savaş veya kaç cinsinden bir terleme çünkü ben üniversite zamanımda salon dansı denemiştim --
11:14
stepped on the girl's foot with my heel. She screamed.
241
658000
3000
topuğumla kızın ayağına bastım. O bağırdı.
11:17
I was so concerned with her perception of what I was doing,
242
661000
3000
Onun ne yaptığımı düşündüğü ile ilgili o kadar meşguldüm ki
11:20
that it exploded in my face,
243
664000
2000
ters tepti, yüzüme gözüme bulaştırdım
11:22
never to return to the ballroom dancing club.
244
666000
3000
ve bir daha salon dansı kulübüne uğramadım.
11:25
She comes up, and this was her approach, the teacher.
245
669000
3000
Eğitmen geldi ve tutumu aynen şöyleydi.
11:28
"Okay, come on, grab me."
246
672000
2000
'' Tamam, gel, beni tut. ''
11:30
Gorgeous assistant instructor.
247
674000
2000
Çok güzel asistan eğitmen.
11:32
She was very pissed off that I had pulled her from her advanced practice.
248
676000
3000
İleri seviye egzersiz programını böldüğüm için çok kızmıştı.
11:35
So I did my best. I didn't know where to put my hands.
249
679000
3000
Ve elimden gelenin en iyisini yaptım. Ellerimi nereye koyacağımı bilmiyordum.
11:38
And she pulled back, threw down her arms,
250
682000
2000
Geri çekildi, kollarını geriye doğru savurdu,
11:40
put them on her hips, turned around and yelled across the room,
251
684000
3000
kalçalarına dayadı, döndü ve odanın öbür tarafına doğru
11:43
"This guy is built like a god-damned mountain of muscle,
252
687000
4000
'' Bu adam lanet olası bir kas dağı gibi duruyor
11:47
and he's grabbing me like a fucking Frenchman,"
253
691000
2000
ve beni bir Fransız gibi tutuyor, ''
11:49
(Laughter)
254
693000
2000
( Gülüşme )
11:51
which I found encouraging.
255
695000
2000
bunu yüreklendirici buldum.
11:53
(Laughter)
256
697000
2000
( Gülüşme )
11:55
Everyone burst into laughter. I was humiliated.
257
699000
2000
Herkes kahkalara boğuldu. Küçük düşmüştüm.
11:57
She came back. She goes, "Come on. I don't have all day."
258
701000
3000
Geri geldi ve '' Hadi. Bütün gün vaktim yok. '' dedi.
12:00
As someone who wrestled since age eight, I proceeded to crush her,
259
704000
3000
8 yaşından beri güreşen birisi olarak bu sefer onu ezme yoluna gittim,
12:03
"Of Mice and Men" style.
260
707000
2000
Fareler ve İnsanlar tarzında.
12:05
And she looked up and said,
261
709000
2000
Ve kafasını kaldırıp dedi ki,
12:07
"Now that's better."
262
711000
3000
'' Bu daha iyi.''
12:10
So I bought a month's worth of classes.
263
714000
2000
Ve ben bir aylık derse kayıt oldum.
12:12
(Laughter)
264
716000
1000
( Gülüşme )
12:13
And proceeded to look at --
265
717000
2000
Ve incelemeye başladım --
12:15
I wanted to set competition so I'd have a deadline --
266
719000
2000
kendime süreli bir hedef koymak için bir yarışmaya katılmak istiyordum --
12:17
Parkinson's Law,
267
721000
2000
Parkinson'un kuralı,
12:19
the perceived complexity of a task will expand to fill the time you allot it.
268
723000
4000
bir işin algılanan güçlük derecesi ona ayırdığın vakiti dolduracak şekilde artacaktır.
12:23
So I had a very short deadline for a competition.
269
727000
3000
Yarışmaya katılmak için çok az bir sürem vardı.
12:26
I got a female instructor first,
270
730000
3000
Önce bayan bir eğitmen ile çalıştım
12:29
to teach me the female role, the follow,
271
733000
3000
ki bana kadının rolünü öğretsin, yani takibi (follow),
12:32
because I wanted to understand the sensitivities and abilities
272
736000
2000
çünkü takip rolündekinin geliştirmesi gereken hassasiyetleri
12:34
that the follow needed to develop, so I wouldn't have a repeat of college.
273
738000
3000
ve kabiliyetleri öğrenmek istiyordum ki üniversitedeki olay tekrarlanmasın.
12:37
And then I took an inventory of the characteristics,
274
741000
3000
Daha sonra onunla beraber,
12:40
along with her, of the
275
744000
4000
daha önce şampiyonalar kazanmış olan farklı dansçıların
12:44
of the capabilities and elements of different dancers who'd won championships.
276
748000
3000
yeteneklerini ve özelliklerini tespit ettik.
12:47
I interviewed these people because they all taught in Buenos Aires.
277
751000
4000
Hepsi Buenos Aires'te eğitim verdikleri için onlarla röportajlar yaptım.
12:51
I compared the two lists,
278
755000
2000
İki listeyi karşılaştırdım ve
12:53
and what you find is that there is explicitly,
279
757000
2000
buldum ki bir yandan açık bir şekilde
12:55
expertise they recommended, certain training methods.
280
759000
3000
tavsiye ettikleri uzmanlıklar, antreman yöntemleri var.
12:58
Then there were implicit commonalities
281
762000
2000
Öte yandan ise hiçbirinin uygulamıyor gibi göründüğü
13:00
that none of them seemed to be practicing.
282
764000
3000
üstü kapalı olan benzerlikler vardı.
13:03
Now the protectionism of Argentine dance teachers aside,
283
767000
3000
Arjantinli dans öğretmenlerinin korumacılığını bir kenara bırakacak olursak,
13:06
I found this very interesting. So I decided to focus on three of those commonalities.
284
770000
4000
bunu çok ilginç buldum. Ve bu benzerlikler üzerine yoğunlaşmaya karar verdim.
13:10
Long steps. So a lot of milongueros --
285
774000
2000
Uzun adımlar. Milongueroların, yani tango dansçılarının
13:12
the tango dancers will use very short steps.
286
776000
4000
birçoğu çok kısa adımlar kullanırlar.
13:16
I found that longer steps were much more elegant.
287
780000
4000
Bence uzun adımlar çok daha zarif.
13:20
So you can have --
288
784000
2000
Öyle ki --
13:22
and you can do it in a very small space in fact.
289
786000
2000
ve bunu çok küçük bir alanda bile yapabilirsiniz.
13:24
Secondly, different types of pivots.
290
788000
3000
İkincisi, farklı pivot (dönüş) çeşitleri.
13:27
Thirdly, variation in tempo.
291
791000
3000
Üçüncüşü, tempo değişiklikleri.
13:30
These seemed to be the three areas that I could exploit to compete
292
794000
3000
Bu üç nokta 20-30 yıldan beri buna çalışan kişilere karşı yarışmak
13:33
if I wanted to comptete against people who'd been practicing for 20 to 30 years.
293
797000
4000
istiyorsam kullanabileceğim şeylere benziyorlardı.
13:37
That photo is of the
294
801000
3000
Bu fotoğraf dört ay sonra
13:40
semi-finals of the Buenos Aires championships, four months later.
295
804000
3000
Buenos Aires şampiyonasında yarı finalden bir görüntü.
13:43
Then one month later, went to the world championships,
296
807000
3000
Bir ay sonra da dünya şampiyonasına gittim
13:46
made it to the semi-final. And then set a world record, following that,
297
810000
2000
ve yarı finallere kadar vardım. Ve ondan iki hafta sonra da
13:48
two weeks later.
298
812000
1000
bir dünya rekoruna imza attım.
13:49
I want you to see part of what I practiced.
299
813000
3000
Çalıştığım şeylerden bir bölüm izlemenizi istiyorum.
13:52
I'm going to jump forward here.
300
816000
3000
Burada biraz öne saracağım.
13:55
This is the instructor that Alicia and I chose for the male lead.
301
819000
5000
Bu Elysia ve benim erkek rolü (lead) için seçtiğimiz eğitmen.
14:00
His name is Gabriel Misse.
302
824000
2000
İsmi Gabriel Misse.
14:02
One of the most elegant dancers of his generation,
303
826000
4000
Kendi kuşağının en zarif dansçılarından,
14:06
known for his long steps, and his tempo changes
304
830000
2000
uzun adımları, tempo değişiklikleri
14:08
and his pivots.
305
832000
2000
ve dönüşleri ile ünlü.
14:13
Alicia, in her own right, very famous.
306
837000
2000
Elysia da kendi alanında çok ünlü.
14:15
So I think you'll agree, they look quite good together.
307
839000
5000
Sanırım siz de birlikte çok iyi göründükleri konusunda bana katılırsınız.
14:20
Now what I like about this video
308
844000
3000
Bu videoda hoşuma giden şey ise
14:23
is it's actually a video of the first time they ever danced together
309
847000
2000
burada ilk kez beraber dans ediyor olmaları.
14:25
because of his lead. He had a strong lead.
310
849000
3000
Çok kuvvetli bir leadi (yönlendirme rolü) vardı.
14:28
He didn't lead with his chest, which requires you lean forward.
311
852000
2000
Göğsüyle yönlendirmiyordu, ki o öne doğru eğilmeyi gerektirir.
14:30
I couldn't develop the attributes in my toes,
312
854000
2000
Ben ayak parmaklarımda bunun için gerekli olan özellikleri
14:32
the strength in my feet, to do that.
313
856000
3000
ve ayaklarımda o kuvveti geliştiremedim.
14:35
So he uses a lead that focuses on
314
859000
3000
O yönlendirirken
14:38
his shoulder girdle and his arm.
315
862000
3000
omuz kemerine ve koluna odaklanıyor.
14:41
So he can lift the woman to break her, for example.
316
865000
2000
Böylece mesela kolunu kaldırarak kadını durdurabiliyor.
14:43
That's just one benefit of that.
317
867000
2000
Bu yöntemin avantajlarından sadece bir tanesi bu.
14:45
So then we broke it down.
318
869000
4000
Ve sonra olayı analiz ettik ve öğelerine ayırdık.
14:49
This would be an example of one pivot.
319
873000
2000
Bu bir pivot (dönüş) örneği.
14:51
This is a back step pivot.
320
875000
2000
Bu bir arka adım dönüşü.
14:53
There are many different types.
321
877000
2000
Birçok farklı çeşit var.
14:55
I have hundreds of hours of footage --
322
879000
3000
Böyle yüzlerce saatlik arşiv görüntülerim var.
14:58
all categorized, much like George Carlin
323
882000
2000
Hepsi sınıflandırılmış, tıpkı George Carlin'in
15:00
categorized his comedy.
324
884000
3000
komedilerini sınıflandırdığı gibi.
15:06
So using my arch-nemesis,
325
890000
2000
Ve baş düşmanım olan
15:08
Spanish, no less, to learn tango.
326
892000
2000
Ispanyolca'yı, başka değil, tango öğrenmek için kullandım.
15:10
So fear is your friend. Fear is an indicator.
327
894000
2000
Kısaca korku arkadaşınız. Korku bir gösterge.
15:12
Sometimes it shows you what you shouldn't do.
328
896000
2000
Bazen size yapmamanız gereken şeyleri gösterir.
15:14
More often than not it shows you exactly what you should do.
329
898000
3000
Daha sık olarak ise aslında ne yapmanız gerektiğini gösterir.
15:17
And the best results that I've had in life,
330
901000
2000
Ve hayatta en iyi sonuçlara ulaştığım, en çok keyif aldığım zamanlar
15:19
the most enjoyable times, have all been from asking a simple question:
331
903000
3000
hep basit bir soruyu kendime sormamla ortaya çıktı.
15:22
what's the worst that can happen?
332
906000
2000
Bu durumda olabilecek en kötü şey nedir?
15:24
Especially with fears you gained when you were a child.
333
908000
4000
Özellikle de çocukken edindiğimiz korkularla ilgili olarak.
15:28
Take the analytical frameworks,
334
912000
3000
Var olan analitik düşünme sisteminizi
15:31
the capabilities you have, apply them to old fears.
335
915000
2000
ve kabiliyetlerinizi alın ve eski korkular üzerine uygulayın.
15:33
Apply them to very big dreams.
336
917000
3000
Çok büyük hayaller üzerine uygulayın.
15:36
And when I think of what I fear now, it's very simple.
337
920000
3000
Şimdi neyden korktuğumu düşünündüğümde, çok basit.
15:39
When I imagine my life,
338
923000
3000
Eğer hayatta sahip olduğum
15:42
what my life would have been like
339
926000
2000
eğitim olanakları olmasaydı
15:44
without the educational opportunities that I had,
340
928000
4000
yaşamımın nasıl olacağını hayal ettiğimde
15:48
it makes me wonder.
341
932000
2000
bu beni düşünceye sevk ediyor.
15:50
I've spent the last two years trying to deconstruct
342
934000
2000
Son iki seneyi Amerika'nın devlet okulu sistemini
15:52
the American public school system,
343
936000
3000
incelemek ve öğelerine ayırmaya çalışmakla geçirdim,
15:55
to either fix it or replace it.
344
939000
2000
ya tamir etmek için ya da yenisiyle değiştirmek için.
15:57
And have done experiments with about 50,000 students thus far --
345
941000
3000
Ve şimdiye kadar yaklaşık 50 000 öğrenci ile deneyler yaptım,
16:00
built, I'd say, about a half dozen schools,
346
944000
2000
okurlarımla beraber
16:02
my readers, at this point.
347
946000
2000
yaklaşık 6 tane okul yaptım.
16:04
And if any of you are interested in that,
348
948000
2000
Ve eğer aranızda bu konuyla ilgilenenler varsa
16:06
I would love to speak with you.
349
950000
2000
sizinle konuşmayı çok isterim.
16:08
I know nothing. I'm a beginner.
350
952000
2000
Hiçbir şey bilmiyorum. Acemiyim.
16:10
But I ask a lot of questions, and I would love your advice.
351
954000
3000
Ama bir sürü soru soruyorum ve tavsiyelerinizi duymak isterim.
16:13
Thank you very much.
352
957000
2000
Çok teşekkürler.
16:15
(Applause)
353
959000
2000
( Alkış )
ABOUT THE SPEAKER
Tim Ferriss - Investor, human guinea pig, authorTim Ferriss is an early-stage tech investor, best-selling author and podcaster.
Why you should listen
Tim Ferriss has been listed as one of Fast Company's "Most Innovative Business People" and one of Fortune's "40 under 40." He is an early-stage technology investor/advisor (Uber, Facebook, Shopify, Duolingo, Alibaba, and 50+ others) and the author of four #1 New York Times and Wall Street Journal bestsellers, including The 4-Hour Workweek and his latest, Tools of Titans: The Tactics, Routines, and Habits of Billionaires, Icons, and World-Class Performers. The Observer and other media have called Tim "the Oprah of audio" due to the influence of The Tim Ferriss Show podcast, which is the first business/interview podcast to exceed 100 million downloads.
Tim Ferriss | Speaker | TED.com