TEDGlobal 2009
Alain de Botton: A kinder, gentler philosophy of success
Alain de Botton: Daha nazik ve daha kibar bir başarı felsefesi
Filmed:
Readability: 3.7
7,971,965 views
Alain de Botton başarı ve başarısızlık fikirlerimizi inceliyor - ve bu iki yargının altında yatan varsayımları sorguluyor. Başarı her zaman kazanılan bir şey mi? Ya başarısızlık? Züppeliğin ötesine geçerek yaptığımız işte gerçek keyfi bulmamız için belagatli ve zekice bir vaka oluşturuyor.
Alain de Botton - Philosopher
Through his witty and literate books -- and his new School of Life -- Alain de Botton helps others find fulfillment in the everyday. Full bio
Through his witty and literate books -- and his new School of Life -- Alain de Botton helps others find fulfillment in the everyday. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
For me they normally happen, these career crises,
0
0
3000
Benim için normaldir bu kariyer krizleri,
00:15
often, actually, on a Sunday evening,
1
3000
2000
aslında, sıklıkla bir Pazar akşamı,
00:17
just as the sun is starting to set,
2
5000
2000
tam güneş batmaya başladığında,
00:19
and the gap between my hopes for myself,
3
7000
3000
ve kendim için umutlarım ve hayatımın
00:22
and the reality of my life, start to diverge so painfully
4
10000
4000
gerçekleri arasındaki uçurum, acı verici bir şekilde
00:26
that I normally end up weeping into a pillow.
5
14000
3000
artmaya başlar ki normal olarak ağlayarak noktalanır.
00:29
I'm mentioning all this,
6
17000
2000
Tüm bunları söylüyorum,
00:31
I'm mentioning all this because I think this is not merely a personal problem.
7
19000
3000
söylüyorum çünkü bunun sadece kişisel bir sorun olduğunu düşünmüyorum.
00:34
You may think I'm wrong in this,
8
22000
2000
Yanlış olduğunu düşünebilirsiniz.
00:36
but I think that we live in an age when our lives are regularly
9
24000
2000
Ancak bence hayatlarımızın düzenli olarak kariyer krizleriyle
00:38
punctuated by career crises,
10
26000
2000
bölündüğü bir zamanda yaşıyoruz,
00:40
by moments when what we thought we knew,
11
28000
2000
hayatımız hakkında, kariyerimiz hakkında,
00:42
about our lives, about our careers,
12
30000
2000
her şeyi bildiğimizi düşündüğümüz anlarda,
00:44
comes into contact with a threatening sort of reality.
13
32000
4000
tehdit eder türde bir gerçeklikle karşı karşıya geliriz.
00:48
It's perhaps easier now than ever before to make a good living.
14
36000
3000
Günümüzde, hiç olmadığı kadar belki de, iyi bir yaşam sürmek mümkün.
00:51
It's perhaps harder than ever before
15
39000
3000
Sakin kalmak, kariyer kaygısından uzak kalmaksa
00:54
to stay calm, to be free of career anxiety.
16
42000
3000
belki de hiç olmadığı kadar zor.
00:57
I want to look now, if I may,
17
45000
2000
Şimdi, eğer yapabilirsem,
00:59
at some of the reasons why
18
47000
2000
kariyerlerimizle ilgili neden
01:01
we might be feeling anxiety about our careers.
19
49000
3000
kaygı duyduğumuzun nedenlerine bakmak istiyorum.
01:04
Why we might be victims of these career crises,
20
52000
2000
Neden bu kariyer krizlerinin kurbanları oluyoruz,
01:06
as we're weeping softly into our pillows.
21
54000
4000
sessizce yastıklarımıza gömülmüş ağlarken.
01:10
One of the reasons why we might be suffering
22
58000
3000
Neden acı çektiğimize dair nedenlerin bir tanesi
01:13
is that we are surrounded by snobs.
23
61000
2000
züppelerle çevrili oluşumuzdur.
01:15
In a way, I've got some bad news,
24
63000
3000
Şimdi, özellikle Oxford'a
01:18
particularly to anybody who's come to Oxford from abroad.
25
66000
3000
dışarıdan gelenler için bazı kötü haberlerim var.
01:21
There is a real problem with snobbery.
26
69000
2000
Züppelikle ilgili gerçek bir sorun var.
01:23
Because sometimes people from outside the U.K.
27
71000
2000
Çünkü bazen Birleşik Krallık dışındaki insanlar
01:25
imagine that snobbery is a distinctively U.K. phenomenon
28
73000
2000
züppeliğin taşra evleri ve unvanlara kafayı takan
01:27
fixated on country houses and titles.
29
75000
3000
Birleşik Krallığa özgü bir fenomen olduğunu düşünürler.
01:30
The bad news is that's not true.
30
78000
2000
Kötü haber şu ki, bu doğru değildir.
01:32
Snobbery is a global phenomenon.
31
80000
2000
Züppelik küresel bir fenomendir.
01:34
We are a global organization. This is a global phenomenon.
32
82000
2000
Küresel bir organizasyonuz. Bu küresel bir fenomen.
01:36
It exists. What is a snob?
33
84000
2000
Böyle bir şey var. Züppe nedir?
01:38
A snob is anybody who takes a small part of you
34
86000
3000
Züppe, sizin küçük bir parçanızı alan ve
01:41
and uses that to come to a complete vision of who you are.
35
89000
3000
kim olduğunuza dair bütün bir görüşe ulaşmak için kullanan kişidir.
01:44
That is snobbery.
36
92000
2000
Bu züppeliktir.
01:46
The dominant kind of snobbery
37
94000
2000
Ve bugünlerde var olan
01:48
that exists nowadays is job snobbery.
38
96000
2000
baskın türdeki züppelik, iş züppeliğidir.
01:50
You encounter it within minutes at a party,
39
98000
2000
Bir partide dakikalar içinde karşılaşırsınız,
01:52
when you get asked that famous iconic question
40
100000
3000
erken 21. yüzyılın ünlü ikonik sorusuyla
01:55
of the early 21st century, "What do you do?"
41
103000
3000
karşılaştığınız anda, 'Ne iş yaparsınız?'
01:58
And according to how you answer that question,
42
106000
2000
Ve bu soruyu nasıl cevapladığınıza göre,
02:00
people are either incredibly delighted to see you,
43
108000
2000
insanlar ya sizi gördüklerine inanılmaz derecede sevinirler,
02:02
or look at their watch and make their excuses.
44
110000
2000
ya da saatlerine bakar ve özürlerini sıralarlar.
02:04
(Laughter)
45
112000
1000
(Gülüşmeler)
02:05
Now, the opposite of a snob is your mother.
46
113000
3000
Şimdi, züppeliğin karşıtı annenizdir.
02:08
(Laughter)
47
116000
2000
(Gülüşmeler)
02:10
Not necessarily your mother, or indeed mine,
48
118000
3000
İlla sizin anneniz değil, ya da aslında benimkisi de.
02:13
but, as it were, the ideal mother,
49
121000
2000
Ama olması gerektiği gibi, ideal anne.
02:15
somebody who doesn't care about your achievements.
50
123000
2000
Başarılarınızı o kadar önemsemeyen birisi.
02:17
But unfortunately, most people are not our mothers.
51
125000
2000
Ama ne yazık ki, çoğu insan annelerimiz değildir.
02:19
Most people make a strict correlation between how much time,
52
127000
3000
Çoğu insan ne kadar zaman, ya da dilerseniz, aşk, romantik aşk değil,
02:22
and if you like, love -- not romantic love,
53
130000
2000
başka bir şey olabilir,
02:24
though that may be something --
54
132000
2000
ama aşk genel olarak, saygı
02:26
but love in general, respect,
55
134000
2000
arasında katı bir korelasyon kurarlar,
02:28
they are willing to accord us, that will be strictly defined
56
136000
3000
bizi, bu katı bir şekilde tanımlanacaktır,
02:31
by our position in the social hierarchy.
57
139000
2000
sosyal hiyerarşi içinde durumumuzla uzlaştırmaya isteklidirler.
02:33
And that's a lot of the reason why we care so much about our careers
58
141000
3000
Ve bu da kariyerlerimiz konusuna neden bu kadar değer verdiğimize dair nedenlerdir.
02:36
and indeed start caring so much about material goods.
59
144000
4000
Ve aslında maddi şeylere fazla değer vermemizin.
02:40
You know, we're often told that we live in very materialistic times,
60
148000
3000
Bilirsiniz, sıklıkla maddi zamanlarda yaşadığımız söylenir,
02:43
that we're all greedy people.
61
151000
2000
hepimizin açgözlü olduğu.
02:45
I don't think we are particularly materialistic.
62
153000
2000
Özellikle materyalist olduğumuzu düşünmüyorum.
02:47
I think we live in a society
63
155000
2000
Bence belli duygusal ödüllerin
02:49
which has simply pegged certain emotional rewards
64
157000
2000
basitçe maddi malların edinilmesine bağlanan
02:51
to the acquisition of material goods.
65
159000
3000
bir toplumda yaşıyoruz.
02:54
It's not the material goods we want. It's the rewards we want.
66
162000
3000
İstediğimiz maddi mallar değil. İstediğimiz ödül aslında.
02:57
And that's a new way of looking at luxury goods.
67
165000
2000
Ve bu da lüks mallara yeni bir bakış.
02:59
The next time you see somebody driving a Ferrari
68
167000
2000
Bir dahaki sefere Ferrari kullanan birini gördüğünüzde
03:01
don't think, "This is somebody who is greedy."
69
169000
2000
'Bu açgözlü biri.' diye düşünmeyin.
03:03
Think, "This is somebody who is incredibly vulnerable and in need of love."
70
171000
3000
'Bu inanılmaz derecede kırılgan ve sevilmeye ihtiyacı olan biri.' diye düşünün.
03:06
In other words -- (Laughter)
71
174000
5000
Diğer bir deyişle - (Gülüşmeler)
03:11
feel sympathy, rather than contempt.
72
179000
2000
küçümsemek yerine sempati hissedin.
03:13
There are other reasons --
73
181000
2000
Başka nedenler var -
03:15
(Laughter)
74
183000
1000
(Gülüşmeler)
03:16
there are other reasons why it's perhaps harder now
75
184000
2000
Eskiye göre şimdi sakin kalmanın neden zor olduğuna
03:18
to feel calm than ever before.
76
186000
2000
dair başka nedenler var.
03:20
One of these, and it's paradoxical because it's linked to something that's rather nice,
77
188000
3000
Bunlardan biri ve bu çelişkili çünkü daha çok hoş bir şeyle ilişkili,
03:23
is the hope we all have for our careers.
78
191000
3000
kariyerlerimiz için sahip olduğumuz umut.
03:26
Never before have expectations been so high
79
194000
2000
Hayatı boyunca insanın neler başarabileceği hakkında
03:28
about what human beings can achieve with their lifespan.
80
196000
3000
beklentiler hiç bu kadar yüksek olmamıştı.
03:31
We're told, from many sources, that anyone can achieve anything.
81
199000
3000
Birçok kaynak tarafından herkesin her şeyi yapabileceği söylendi.
03:34
We've done away with the caste system.
82
202000
2000
Kast sistemini ortadan kaldırdık.
03:36
We are now in a system where anyone can rise
83
204000
2000
Şimdi herkesin istediği herhangi bir pozisyona
03:38
to any position they please.
84
206000
2000
yükselebileceği bir sistemdeyiz.
03:40
And it's a beautiful idea.
85
208000
2000
Ve bu çok güzel bir fikir.
03:42
Along with that is a kind of spirit of equality. We're all basically equal.
86
210000
4000
Bununla birlikte bir tür eşitlik ruhu var. Hepimiz temel olarak eşitiz.
03:46
There are no strictly defined
87
214000
2000
Kesin olarak tanımlanmış
03:48
kind of hierarchies.
88
216000
2000
hiyerarşiler yok.
03:50
There is one really big problem with this,
89
218000
2000
Bununla ilgili büyük bir sorun var.
03:52
and that problem is envy.
90
220000
2000
Ve bu sorun kıskançlık.
03:54
Envy, it's a real taboo to mention envy,
91
222000
3000
Kıskançlık, kıskançlıktan bahsetmek gerçek bir tabu,
03:57
but if there is one dominant emotion in modern society, that is envy.
92
225000
3000
ama eğer modern toplumda tek baskın duygu varsa, o kıskançlıktır.
04:00
And it's linked to the spirit of equality. Let me explain.
93
228000
4000
Ve o eşitlik ruhu ile ilişkili. Açıklamama izin verin.
04:04
I think it would be very unusual for anyone here, or anyone watching,
94
232000
3000
Sanırım buradaki herhangi biri ya da izleyen herhangi biri için,
04:07
to be envious of the Queen of England.
95
235000
2000
İngiltere Kraliçesini kıskanmak olağandışı olacaktır.
04:09
Even though she is much richer than any of you are.
96
237000
3000
Buradaki herkesten çok daha zengin olmasına rağmen.
04:12
And she's got a very large house.
97
240000
3000
Ve çok büyük bir evi var.
04:15
The reason why we don't envy her is because she's too weird.
98
243000
4000
Kıskanmamamızın nedeni, onun çok tuhaf olmasıdır.
04:19
She's simply too strange.
99
247000
2000
Basit olarak çok yabancı.
04:21
We can't relate to her. She speaks in a funny way.
100
249000
2000
Onunla ilişkilendiremiyoruz kendimizi. Komik bir şekilde konuşuyor.
04:23
She comes from an odd place.
101
251000
2000
Tuhaf bir yerden geliyor.
04:25
So we can't relate to her. And when you can't relate to somebody, you don't envy them.
102
253000
4000
Bu nedenle onunla ilişkilendiremiyoruz. Ve başkasıyla kendinizi ilişkilendiremezseniz, onu kıskanmazsınız.
04:29
The closer two people are, in age, in background,
103
257000
3000
İki insanın yaş ya da geçmişleri ne kadar yakınsa,
04:32
in the process of identification, the more there is a danger of envy --
104
260000
3000
kişiselleştirme sürecinde, kıskanma tehlikesi daha fazladır.
04:35
which is incidentally why none of you should ever go to a school reunion --
105
263000
3000
Ki sırası gelmişken, hiçbirinizin asla bir mezunlar gününe gitmemenizin nedenidir.
04:38
because there is no stronger reference point
106
266000
3000
Çünkü okula gittiğinizi insanlar kadar güçlü
04:41
than people one was at school with.
107
269000
2000
bir referans noktası yoktur.
04:43
But the problem, generally, of modern society, is that it turns the whole world
108
271000
3000
Ancak genel olarak, modern toplumun sorunu şu ki, tüm dünyayı
04:46
into a school. Everybody is wearing jeans, everybody is the same.
109
274000
2000
bir okul haline getiriyor. Herkes jean pantalon giyiyor, herkes aynı.
04:48
And yet, they're not.
110
276000
2000
Ancak aynı da değiller.
04:50
So there is a spirit of equality, combined with deep inequalities.
111
278000
3000
Yani bir eşitlik ruhu var, ancak derin eşitsizliklerle birlikte.
04:53
Which makes for a very -- can make for a very stressful situation.
112
281000
3000
Bu da çok stresli durumlar yaratıyor - yaratabiliyor.
04:56
It's probably as unlikely that you would nowadays
113
284000
2000
Muhtemelen bugünlerde Bill Gates kadar zengin
04:58
become as rich and famous as Bill Gates,
114
286000
2000
ve ünlü olma ihtimaliniz yok,
05:00
as it was unlikely in the 17th century
115
288000
2000
tıpkı 17. yüzyılda Fransız aristokrasisi
05:02
that you would accede to the ranks of the French aristocracy.
116
290000
3000
rütbesine erişemeyeceğiniz gibi.
05:05
But the point is, it doesn't feel that way.
117
293000
2000
Ancak asıl nokta şu ki, öyle hissedilmiyor.
05:07
It's made to feel, by magazines and other media outlets,
118
295000
3000
Dergiler ve diğer medya tarafından eğer enerjiniz varsa,
05:10
that if you've got energy, a few bright ideas about technology,
119
298000
3000
teknoloji ile ilgili birkaç parlak fikir, bir garajınız varsa,
05:13
a garage, you too could start a major thing.
120
301000
4000
büyük bir şey başlatabileceksiniz gibi hissettiriliyor.
05:17
(Laughter)
121
305000
1000
(Gülüşmeler)
05:18
And the consequences of this problem make themselves felt in bookshops.
122
306000
3000
Ve bu sorunun sonuçları kendini kitapçılarda hissettiriyor.
05:21
When you go to a large bookshop and look at the self-help sections,
123
309000
3000
Büyük bir kitapçıya gittiğinizde ve kişisel gelişim kısmına baktığınızda,
05:24
as I sometimes do,
124
312000
2000
benim yaptığım gibi,
05:26
if you analyze self-help books that are produced
125
314000
2000
eğer günümüzde üretilen kişisel gelişim kitaplarına
05:28
in the world today, there are basically two kinds.
126
316000
2000
bakarsanız, temelde iki türdür.
05:30
The first kind tells you, "You can do it! You can make it! Anything is possible!"
127
318000
3000
İlk tür size 'Yapabilirsin! Başarabilirsin! Her şey mümkün!' der.
05:33
And the other kind tells you how to cope
128
321000
3000
Ve diğeri kibarca 'düşük kendine güven' dediğimiz
05:36
with what we politely call "low self-esteem,"
129
324000
3000
ya da kibar olmayan şekilde
05:39
or impolitely call "feeling very bad about yourself."
130
327000
2000
'kendi hakkında kötü hissetmek' diyebileceğimiz şeyle nasıl baş edeceğinizi söyler.
05:41
There is a real correlationship,
131
329000
2000
İnsanlara istedikleri her şeyi
05:43
a real correlation between a society that tells people that they can do anything
132
331000
4000
yapabileceklerini söyleyen bir toplumla düşük özgüven arasında
05:47
and the existence of low self-esteem.
133
335000
2000
gerçek bir ilişki vardır.
05:49
So that's another way in which something that is quite positive
134
337000
2000
Yani bu aslında oldukça olumlu olan bir şeyin nahoş bir
05:51
can have a nasty kickback.
135
339000
2000
ters tepkisinin olduğu durum.
05:53
There is another reason why we might be feeling more anxious,
136
341000
3000
Kariyerlerimizle, günümüzdeki dünyadaki statümüzle ilgili olarak
05:56
about our careers, about our status in the world today, than ever before.
137
344000
4000
daha önce olmadığı kadar endişeli olmamızın bir başka nedeni var.
06:00
And it is, again, linked to something nice,
138
348000
2000
Ve yine, hoş bir şeyle ilişkili.
06:02
and that nice thing is called meritocracy.
139
350000
3000
Ve bu hoş şey meritokrasi olarak adlandırılıyor.
06:05
Everybody, all politicians on Left and Right,
140
353000
2000
Şimdi, herkes, sol ve sağ tüm politikacılar,
06:07
agree that meritocracy is a great thing,
141
355000
2000
meritokrasinin harika bir şey olduğunda hemfikirdir,
06:09
and we should all be trying to make our societies really, really meritocratic.
142
357000
4000
ve hepimiz toplumlarımızı gerçekten meritokratik yapmaya çalışıyor olmalıyız.
06:13
In other words, what is a meritocratic society?
143
361000
4000
Diğer bir deyişle, meritokratik bir toplum nasıl olur?
06:17
A meritocratic society is one in which
144
365000
2000
Meritokratik bir toplumda
06:19
if you've got talent and energy and skill,
145
367000
2000
eğer yeteneğiniz ve enerjiniz ve beceriniz varsa
06:21
you will get to the top. Nothing should hold you back.
146
369000
2000
en yukarı çıkarsınız. Hiçbir şey sizi tutamaz.
06:23
It's a beautiful idea. The problem is
147
371000
3000
Bu çok güzel bir fikir. Sorun şu ki
06:26
if you really believe in a society
148
374000
2000
eğer en yukarı çıkmayı hak edenin çıktığı
06:28
where those who merit to get to the top, get to the top,
149
376000
3000
bir topluma gerçekten inanıyorsanız,
06:31
you'll also, by implication, and in a far more nasty way,
150
379000
3000
siz ayrıca, tanım gereğince, çok daha nahoş bir şekilde,
06:34
believe in a society where those who deserve to get to the bottom
151
382000
3000
en alta inmeyi hak edenin de en alta indiği ve orada kaldığı
06:37
also get to the bottom and stay there.
152
385000
3000
bir topluma da inanacaksınızdır.
06:40
In other words, your position in life comes to seem not accidental,
153
388000
3000
Diğer bir deyişle, hayattaki pozisyonunuz rastlantısal görünmez,
06:43
but merited and deserved.
154
391000
2000
ancak layık olduğunuz ve hak ettiğinizdir.
06:45
And that makes failure seem much more crushing.
155
393000
3000
Ve bu başarısızlığı çok daha fazla ezici gösterir.
06:48
You know, in the Middle Ages, in England,
156
396000
2000
Bilirsiniz, Ortaçağ’da, İngiltere'de,
06:50
when you met a very poor person,
157
398000
2000
çok fakir bir insanla karşılaştığınızda,
06:52
that person would be described as an "unfortunate" --
158
400000
3000
bu kişi "talihsiz" olarak tanımlanırdı.
06:55
literally, somebody who had not been blessed by fortune, an unfortunate.
159
403000
4000
Kelime anlamıyla, talih tarafından kutsanmamış, talihsiz, şanssız kişi.
06:59
Nowadays, particularly in the United States,
160
407000
2000
Şimdilerde, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde,
07:01
if you meet someone at the bottom of society,
161
409000
2000
toplumun alt tabakasından biri ile karşılaştığınızda,
07:03
they may unkindly be described as a "loser."
162
411000
3000
kibar olmayan bir şekilde, "kaybeden" olarak tanımlanır.
07:06
There is a real difference between an unfortunate and a loser,
163
414000
3000
Bir talihsiz ve kaybeden arasında gerçek bir farklılık vardır.
07:09
and that shows 400 years of evolution in society
164
417000
3000
Ve bu toplumun 400 yıllık evrimini ve
07:12
and our belief in who is responsible for our lives.
165
420000
3000
kendi hayatlarımız için kimin sorumlu olduğuna dair düşüncelerimizi gösterir.
07:15
It's no longer the gods, it's us. We're in the driving seat.
166
423000
3000
Artık tanrılar değil, biziz. Biz sürücü koltuğundayız.
07:18
That's exhilarating if you're doing well,
167
426000
2000
Eğer bunu iyi yapıyorsanız, heyecanlandırıcıdır
07:20
and very crushing if you're not.
168
428000
2000
ve değilseniz çok ezici.
07:22
It leads, in the worst cases, in the analysis of a sociologist
169
430000
3000
En kötü durumda Emile Durkheim gibi bir sosyologun analizine
07:25
like Emil Durkheim, it leads to increased rates of suicide.
170
433000
4000
neden olur, intihar olaylarının artışına neden olur.
07:29
There are more suicides in developed individualistic countries
171
437000
3000
Gelişmiş bireyci ülkelerde dünyanın diğer bölgelerine göre
07:32
than in any other part of the world.
172
440000
2000
daha fazla intihar görülmektedir.
07:34
And some of the reason for that is that people take what happens
173
442000
2000
Ve bunun bir nedeni insanların kendi başına gelenleri
07:36
to them extremely personally.
174
444000
2000
ileri derecede kişisel almalarıdır.
07:38
They own their success. But they also own their failure.
175
446000
4000
Başarılarını sahipleniyorlar. Ama başarısızlıklarını da.
07:42
Is there any relief from some of these pressures
176
450000
2000
Bu belirtmekte olduğum baskıların bazılarından
07:44
that I've just been outlining?
177
452000
2000
kurtulmak mümkün mü?
07:46
I think there is. I just want to turn to a few of them.
178
454000
2000
Bence mümkün.
07:48
Let's take meritocracy.
179
456000
2000
Meritokrasiyi alalım.
07:50
This idea that everybody deserves to get where they get to,
180
458000
3000
Herkesin ulaşmayı hak ettiği yere ulaştığı fikri.
07:53
I think it's a crazy idea, completely crazy.
181
461000
3000
Bence çılgın bir fikir bu, tamamıyla çılgın.
07:56
I will support any politician of Left and Right,
182
464000
2000
Yarım yamalak da olsa herhangi meritokratik
07:58
with any halfway decent meritocratic idea.
183
466000
2000
bir fikri olan sol ya da sağ her politikacıyı desteklerim.
08:00
I am a meritocrat in that sense.
184
468000
2000
Ben bir meritokratım ve bu böyle.
08:02
But I think it's insane to believe that we will ever
185
470000
2000
Ama bence samimi olarak meritokratik bir toplum yaratabileceğimize
08:04
make a society that is genuinely meritocratic. It's an impossible dream.
186
472000
4000
inanmak çılgınca bir fikir. Bu imkânsız bir hayal.
08:08
The idea that we will make a society
187
476000
2000
Kelime anlamıyla herkesin sınıflandırıldığı,
08:10
where literally everybody is graded,
188
478000
2000
iyiler üstte ve kötüler altta olmak üzere,
08:12
the good at the top, and the bad at the bottom,
189
480000
2000
bir toplum yaratma fikri,
08:14
and it's exactly done as it should be, is impossible.
190
482000
2000
ve bunu tam olarak olması gerektiği gibi yapmak, imkânsız.
08:16
There are simply too many random factors:
191
484000
2000
Basitçe çok fazla rastgele faktör var.
08:18
accidents, accidents of birth,
192
486000
2000
Kazalar, doğum kazaları,
08:20
accidents of things dropping on people's heads, illnesses, etc.
193
488000
3000
insanların kafalarına bir şeylerin düştüğü kazalar, hastalıklar, vs.
08:23
We will never get to grade them,
194
491000
2000
Bunları asla sınıflandıramayız.
08:25
never get to grade people as they should.
195
493000
2000
İnsanları olması gerektiği gibi asla sınıflandıramayız.
08:27
I'm drawn to a lovely quote by St. Augustine in "The City of God,"
196
495000
3000
Aziz Augustine'in 'Tanrı'nın Şehri'nden latif bir alıntıya aklım kayıyor,
08:30
where he says, "It's a sin to judge any man by his post."
197
498000
4000
şöyle diyor, "İnsanları vazifeleriyle yargılamayın."
08:34
In modern English that would mean
198
502000
2000
Modern İngilizcede bu, kiminle
08:36
it's a sin to come to any view of who you should talk to
199
504000
2000
konuşacağınıza dair fikrinizi insanların
08:38
dependent on their business card.
200
506000
2000
kartvizitlerine göre vermek günahtır, demektir.
08:40
It's not the post that should count.
201
508000
2000
Güveneceğiniz mevki değildir.
08:42
According to St. Augustine,
202
510000
2000
Ve Aziz Augustine'e göre,
08:44
it's only God who can really put everybody in their place.
203
512000
2000
Sadece Tanrı insanları kendi yerlerine koyabilir.
08:46
And he's going to do that on the Day of Judgment
204
514000
2000
Ve bunu Kıyamet Günü'nde, melekler ve trampetlerle
08:48
with angels and trumpets, and the skies will open.
205
516000
2000
yapacaktır ve gökyüzü açılacaktır.
08:50
Insane idea, if you're a secularist person, like me.
206
518000
3000
Delice bir fikir, eğer seküler bir insansanız, benim gibi.
08:53
But something very valuable in that idea, nevertheless.
207
521000
2000
Ancak yine de bu fikirde çok değerli bir şey var.
08:55
In other words, hold your horses when you're coming to judge people.
208
523000
4000
Diğer bir deyişle, insanları yargılamaya geldiğinde kendiniz frenleyin.
08:59
You don't necessarily know what someone's true value is.
209
527000
3000
Bir kişinin gerçek değerinin ne olduğunu mutlaka bilemeyebilirsiniz.
09:02
That is an unknown part of them.
210
530000
2000
Onlarla ilgili bilinmeyen bir parçadır bu.
09:04
And we shouldn't behave as though it is known.
211
532000
3000
Ve biliniyor gibi davranmamalıyız.
09:07
There is another source of solace and comfort for all this.
212
535000
3000
Tüm bunda başka bir avuntu ve rahatlık kaynağı var.
09:10
When we think about failing in life, when we think about failure,
213
538000
3000
Hayatta başarısız olmakla ilgili düşündüğümüzde, başarısızlığı düşündüğümüzde,
09:13
one of the reasons why we fear failing is not just
214
541000
2000
başarısızlıktan korkmamızın nedenlerinden biri
09:15
a loss of income, a loss of status.
215
543000
2000
gelirimizi kaybetmek, statümüzü kaybetmek değildir.
09:17
What we fear is the judgment and ridicule of others. And it exists.
216
545000
4000
Korktuğumuz başkalarının yargılama ve alaylarıdır. Ve bu olur.
09:21
You know, the number one organ of ridicule
217
549000
2000
Biliyorsunuz, bir numaralı alay aracı bugünlerde
09:23
nowadays, is the newspaper.
218
551000
2000
gazetedir.
09:25
And if you open the newspaper any day of the week,
219
553000
2000
Ve eğer haftanın herhangi bir günü gazeteyi açarsanız,
09:27
it's full of people who've messed up their lives.
220
555000
2000
hayatlarını mahveden insanlarla doludur.
09:29
They've slept with the wrong person. They've taken the wrong substance.
221
557000
3000
Yanlış insanla yatarlar. Yanlış maddeyi kullanırlar.
09:32
They've passed the wrong piece of legislation. Whatever it is.
222
560000
2000
Yanlış kanunu geçirirler. Neyse ne.
09:34
And then are fit for ridicule.
223
562000
3000
Ve alay için uygundurlar.
09:37
In other words, they have failed. And they are described as "losers."
224
565000
3000
Diğer bir deyişle, başarısız olurlar. Ve "kaybeden" olarak tanımlanırlar.
09:40
Now is there any alternative to this?
225
568000
2000
Şimdi, buna alternatif var mı?
09:42
I think the Western tradition shows us one glorious alternative,
226
570000
2000
Bence Batı geleneği bize ihtişamlı bir alternatif gösteriyor.
09:44
and that is tragedy.
227
572000
3000
Ve bu da trajedi.
09:47
Tragic art, as it developed in the theaters of ancient Greece,
228
575000
3000
Trajik sanat, Antik Yunan tiyatrolarında 5. yüzyılda
09:50
in the fifth century B.C., was essentially an art form
229
578000
2000
geliştiği şekliyle, temel olarak insanların nasıl başarısız
09:52
devoted to tracing how people fail,
230
580000
3000
olduğunun izini sürmeye adanmış bir sanat formuydu.
09:55
and also according them a level of sympathy,
231
583000
4000
Ve ayrıca onlara göre bir sempati düzeyiydi.
09:59
which ordinary life would not necessarily accord them.
232
587000
4000
Ki gündelik hayat onlarla mutlaka uyum göstermeyecekti.
10:03
I remember a few years ago, I was thinking about all this,
233
591000
1000
Bir kaç yıl öncesini hatırlıyorum, tüm bunları düşünüyordum.
10:04
and I went to see "The Sunday Sport,"
234
592000
2000
Ve "Pazar Sporu"nu görmeye gittim,
10:06
a tabloid newspaper that I don't recommend you to start reading
235
594000
3000
okumaya başlamanızı önermeyeceğim bir bulvar gazetesi,
10:09
if you're not familiar with it already.
236
597000
2000
eğer hala kendisiyle tanış değilseniz.
10:11
I went to talk to them
237
599000
2000
Ve Batı sanatındaki büyük trajediler
10:13
about certain of the great tragedies of Western art.
238
601000
3000
hakkında onlarla konuşmaya gittim.
10:16
I wanted to see how they would seize the bare bones
239
604000
2000
Ve onların bazı hikâyeleri nasıl kemiklerinden sıyırıp
10:18
of certain stories if they came in as a news item
240
606000
3000
bir Cumartesi öğleden sonrası haber masasına
10:21
at the news desk on a Saturday afternoon.
241
609000
3000
gelen haber malzemesi yapacaklarını görmek istedim.
10:24
So I told them about Othello. They had not heard of it but were fascinated by it.
242
612000
2000
Böylece onlara Othello'dan bahsettim. Hiç duymamışlardı ama büyülendiler.
10:26
(Laughter)
243
614000
1000
(Gülüşmeler)
10:27
And I asked them to write the headline for the story of Othello.
244
615000
3000
Ve onlara Othello'nun hikâyesi için bir haber başlığı yazmalarını istedim.
10:30
They came up with "Love-Crazed Immigrant Kills Senator's Daughter"
245
618000
3000
"Aşk çılgını göçmen senatörün kızını öldürdü" şeklinde bir başlıkla geldiler,
10:33
splashed across the headline.
246
621000
2000
ön sayfayı kaplamış bir şekilde.
10:35
I gave them the plotline of Madame Bovary.
247
623000
2000
Onlara Madam Bovary'nin olay örgüsünü verdim.
10:37
Again, a book they were enchanted to discover.
248
625000
2000
Yine, keşfetmekten büyülendikleri bir kitap.
10:39
And they wrote "Shopaholic Adulteress Swallows Arsenic After Credit Fraud."
249
627000
5000
Ve "Alışveriş hastası aldatan kadın kredi sahtekârlığından sonra arsenik yuttu" yazdılar.
10:44
(Laughter)
250
632000
1000
(Gülüşmeler)
10:45
And then my favorite.
251
633000
2000
Ve şimdi favorim.
10:47
They really do have a kind of genius all of their own, these guys.
252
635000
2000
Gerçekten tamamen kendilerine özgü bir zekâları var bu adamların.
10:49
My favorite is Sophocles' Oedipus the King:
253
637000
2000
Favorim Sofokles'in "Kral Oedipus".
10:51
"Sex With Mum Was Blinding"
254
639000
3000
"Anneyle seks körleştiriciydi"
10:54
(Laughter)
255
642000
3000
(Gülüşmeler)
10:57
(Applause)
256
645000
2000
(Alkışlar)
10:59
In a way, if you like, at one end of the spectrum of sympathy,
257
647000
3000
Bir şekilde, sempati spektrumunun bir ucunda,
11:02
you've got the tabloid newspaper.
258
650000
2000
bulvar gazetelerini bulursunuz.
11:04
At the other end of the spectrum you've got tragedy and tragic art,
259
652000
3000
Ve spektrumun diğer ucunda trajedi ve trajik sanat vardır.
11:07
and I suppose I'm arguing that we should learn a little bit
260
655000
2000
Ve sanırım trajik sanatta neler olduğuna dair biraz daha
11:09
about what's happening in tragic art.
261
657000
2000
fazla bilgi sahibi olmamız gerektiğini ileri sürüyorum.
11:11
It would be insane to call Hamlet a loser.
262
659000
3000
Hamlet'i bir kaybeden olarak tanımlamak çılgıncadır.
11:14
He is not a loser, though he has lost.
263
662000
3000
Bir kaybeden değildir, kaybetmiş olmasına rağmen.
11:17
And I think that is the message of tragedy to us,
264
665000
2000
Ve bence trajedinin bize mesajı budur
11:19
and why it's so very, very important, I think.
265
667000
3000
ve çok çok önemli olmasının nedeni de, sanıyorum.
11:22
The other thing about modern society
266
670000
2000
Modern toplumla ilgili diğer şey
11:24
and why it causes this anxiety
267
672000
2000
ve neden bu endişeye yarattığı
11:26
is that we have nothing at its center that is non-human.
268
674000
3000
Toplumun merkezinde insan-olmayan hiçbir şey olmamasıdır.
11:29
We are the first society to be living in a world
269
677000
2000
Kendimizden başka hiçbir şeye tapmadığımız
11:31
where we don't worship anything other than ourselves.
270
679000
3000
bir dünyada yaşayan ilk toplumuz.
11:34
We think very highly of ourselves, and so we should.
271
682000
2000
Kendimizi çok yüksek görüyoruz. Ve görmeliyiz de.
11:36
We've put people on the moon. We've done all sorts of extraordinary things.
272
684000
3000
İnsanları aya yolladık. Birçok inanılmaz şeyler yaptık.
11:39
And so we tend to worship ourselves.
273
687000
2000
Ve böylece kendimize tapmaya meylettik.
11:41
Our heroes are human heroes.
274
689000
2000
Kahramanlarımız, hep insan kahramanlar.
11:43
That's a very new situation.
275
691000
2000
Bu çok yeni bir durum.
11:45
Most other societies have had, right at their center,
276
693000
2000
Daha önce sahip olduğumuz çoğu toplum, tam merkezlerinde,
11:47
the worship of something transcendent: a god,
277
695000
2000
insanüstü bir şeye tapınıyorlardı. Bir Tanrı,
11:49
a spirit, a natural force, the universe,
278
697000
2000
bir ruh, doğal güç, evren.
11:51
whatever it is, something else that is being worshiped.
279
699000
3000
Bu her ne ise, tapınılan bir şey.
11:54
We've slightly lost the habit of doing that,
280
702000
2000
Bunu yapma alışkanlığımızı kısmen kaybettik.
11:56
which is, I think, why we're particularly drawn to nature.
281
704000
2000
Ki, bence, neden doğaya özellikle çekildiğimizin nedeni bu.
11:58
Not for the sake of our health, though it's often presented that way,
282
706000
3000
Sağlığımızın hatırına değil, daha çok bu şekilde sunulsa da.
12:01
but because it's an escape from the human anthill.
283
709000
4000
Ama insanla dolu şehirlerden kaçış olduğu için.
12:05
It's an escape from our own competition,
284
713000
2000
Kendi rekabetimizden bir kaçış
12:07
and our own dramas.
285
715000
2000
ve kendi dramlarımızdan.
12:09
And that's why we enjoy looking at glaciers and oceans,
286
717000
2000
Ve bu neden buzullara ve okyanuslara bakmayı sevdiğimizin
12:11
and contemplating the Earth from outside its perimeters, etc.
287
719000
4000
ve dünyayı boyutları dışında düşünmemizin, vs. nedeni.
12:15
We like to feel in contact with something that is non-human,
288
723000
4000
İnsan olmayan bir şeyle ilişkide olmayı seviyoruz.
12:19
and that is so deeply important to us.
289
727000
4000
Ve bu bizim için çok derinden önemli.
12:23
What I think I've been talking about really is success and failure.
290
731000
3000
Şimdiye kadar konuştuklarım aslında başarı ve başarısızlık üzerine.
12:26
And one of the interesting things about success
291
734000
3000
Ve başarı ile ilgili ilginç şeylerden biri
12:29
is that we think we know what it means.
292
737000
2000
ne anlama geldiğini bildiğimizi sanmamız.
12:31
If I said to you that there is somebody behind the screen
293
739000
2000
Eğer size sahne arkasında çok çok başarılı biri var desem
12:33
who is very very successful, certain ideas would immediately come to mind.
294
741000
3000
belli fikirler hemen aklınıza gelecektir.
12:36
You would think that person might have made a lot of money,
295
744000
2000
Bu kişinin çok para yapmış olabileceğini, bir alanda şöhrete
12:38
achieved renown in some field.
296
746000
3000
ulaştığını düşünecektiniz.
12:41
My own theory of success -- and I'm somebody
297
749000
2000
Benim kendi başarı teorim ve ben başarı konusuyla
12:43
who is very interested in success. I really want to be successful.
298
751000
3000
çok ilgili bir insanım. Gerçekten başarılı olmak isterim.
12:46
I'm always thinking, "How could I be more successful?"
299
754000
2000
Her zaman "Nasıl daha başarılı olabilirim?" diye düşünürüm.
12:48
But as I get older, I'm also very nuanced
300
756000
2000
Ama yaşım ilerledikçe, "başarı" kelimesinin
12:50
about what that word "success" might mean.
301
758000
2000
ne anlama geldiği konusunda ince düşünüyorum.
12:52
Here's an insight that I've had about success.
302
760000
2000
İşte size başarı hakkında bir içgörü.
12:54
You can't be successful at everything.
303
762000
3000
Her konuda başarılı olamazsınız.
12:57
We hear a lot of talk about work-life balance.
304
765000
2000
İş-yaşam dengesi hakkında çok şey duyarız.
12:59
Nonsense. You can't have it all. You can't.
305
767000
3000
Saçmalık. Hepsine sahip olamazsınız. Olamazsınız.
13:02
So any vision of success
306
770000
2000
Yani herhangi bir başarı vizyonu
13:04
has to admit what it's losing out on,
307
772000
2000
neyi kaybettiğini, kaybın parçasının
13:06
where the element of loss is.
308
774000
2000
nerede olduğunu kabul etmek zorundadır.
13:08
I think any wise life will accept,
309
776000
3000
Ve bence herhangi bir bilge yaşam
13:11
as I say, that there is going to be an element where we are not succeeding.
310
779000
3000
dediğim gibi, başarılı olamayacağımız bir parça olacağını kabul edecektir.
13:14
Thing about a successful life
311
782000
2000
Ve başarılı bir yaşamla ilgili şey
13:16
is, a lot of the time, our ideas
312
784000
2000
çoğu zaman, başarılı bir şekilde
13:18
of what it would mean to live successfully are not our own.
313
786000
3000
yaşamaya dair fikirlerimizin kendimize ait olmamasıdır.
13:21
They are sucked in from other people:
314
789000
2000
Başka insanlardan özümsenmiştir.
13:23
chiefly, if you're a man, your father,
315
791000
2000
Bilhassa, eğer erkekseniz, babanızdan.
13:25
and if you're a woman, your mother.
316
793000
2000
Ve eğer kadınsanız, annenizden.
13:27
Psychoanalysis has been drumming home this message for about 80 years.
317
795000
3000
Psikanaliz bu mesajı yaklaşık 80 yıldır söyleyip duruyor.
13:30
No one is quite listening hard enough, but I very much believe that that's true.
318
798000
3000
Kimse yeterince dikkatli dinlemiyor. Ama ben bunun doğru olduğuna kesinlikle inanıyorum.
13:33
And we also suck in messages
319
801000
2000
Ve bize aynı zamanda televizyondan
13:35
from everything from the television, to advertising,
320
803000
2000
reklamlara, pazarlamaya, vs. her şeyden
13:37
to marketing, etc.
321
805000
2000
gelen mesajları özümsüyoruz.
13:39
These are hugely powerful forces
322
807000
2000
Bunlar muazzam güçlü kuvvetler,
13:41
that define what we want and how we view ourselves.
323
809000
4000
ne istediğimizi ve kendimizi nasıl gördüğümüzü tanımlıyorlar.
13:45
When we're told that banking is a very respectable profession
324
813000
3000
Bankacılığın çok saygıdeğer bir meslek olduğu söylendiğinde
13:48
a lot of us want to go into banking.
325
816000
2000
birçoğumuz bankacılığa girmek istiyoruz.
13:50
When banking is no longer so respectable, we lose interest in banking.
326
818000
3000
Bankacılık artık saygıdeğer kabul edilmiyorsa, bankacılığa ilgimiz azalıyor.
13:53
We are highly open to suggestion.
327
821000
3000
Önerilere çok açığız.
13:56
So what I want to argue for is not that we should give up
328
824000
3000
Yani benim söylemek istediğim, başarı ile ilgili fikirlerimizden
13:59
on our ideas of success,
329
827000
2000
vazgeçmemiz gerektiği değil.
14:01
but we should make sure that they are our own.
330
829000
2000
Ama bu fikirlerin kendimizin olduğundan emin olmalıyız.
14:03
We should focus in on our ideas
331
831000
2000
Kendi fikirlerimize odaklanmalıyız.
14:05
and make sure that we own them,
332
833000
3000
Ve onlara sahip olduğumuzdan,
14:08
that we are truly the authors of our own ambitions.
333
836000
2000
kendi tutkularımızın gerçek sahibi olduğumuzdan emin olmalıyız.
14:10
Because it's bad enough, not getting what you want,
334
838000
2000
Çünkü istediğinizi elde edememek yeterince kötüdür.
14:12
but it's even worse to have an idea
335
840000
3000
Ancak daha kötüsü istediğinizin
14:15
of what it is you want and find out at the end of a journey,
336
843000
3000
ne olduğuna dair bir fikriniz olması ve yolun sonunda
14:18
that it isn't, in fact, what you wanted all along.
337
846000
3000
aslında başından beri istediğinizin bu olmadığını fark etmenizdir.
14:21
So I'm going to end it there.
338
849000
2000
Burada bitireceğim.
14:23
But what I really want to stress is
339
851000
3000
Ama gerçekten dikkat çekmek istediğim
14:26
by all means, success, yes.
340
854000
2000
her anlamda, başarı, evet.
14:28
But let's accept the strangeness of some of our ideas.
341
856000
2000
Ama fikirlerimizin bazılarının tuhaf olduğunu da kabul edelim.
14:30
Let's probe away at our notions of success.
342
858000
3000
Başarı düşüncelerimizi iyice araştıralım.
14:33
Let's make sure our ideas of success are truly our own.
343
861000
4000
Başarı fikirlerimizin gerçekten kendimizin olduğundan emin olalım.
14:37
Thank you very much.
344
865000
2000
Çok teşekkürler.
14:39
(Applause)
345
867000
16000
(Alkışlar)
14:55
Chris Anderson: That was fascinating. How do you reconcile
346
883000
2000
Chris Anderson: Bu heyecan vericiydi. Birisinin,
14:57
this idea of someone being --
347
885000
5000
birisini kaybeden olarak düşünmenin
15:02
it being bad to think of someone as a loser
348
890000
3000
kötü olduğunu bilerek, birçok insan
15:05
with the idea, that a lot of people like, of seizing control of your life.
349
893000
4000
hayatının kontrolünü almak istemesini
15:09
And that a society that encourages that
350
897000
3000
ve belki de biraz kazanan ve biraz kaybeden
15:12
perhaps has to have some winners and losers.
351
900000
3000
olması gerektiğini destekleyen bir toplumu nasıl bağdaştırıyorsun?
15:15
Alain de Botton: Yes. I think it's merely the randomness
352
903000
3000
Alain de Botton: Evet. Sanırım sadece kazanma ve
15:18
of the winning and losing process that I wanted to stress.
353
906000
2000
kaybetme sürecinin rastlantısallığı asıl vurgulamak istedim.
15:20
Because the emphasis nowadays is so much
354
908000
2000
Çünkü bugünlerde vurgu daha çok
15:22
on the justice of everything,
355
910000
2000
her şeyin adaleti üzerine.
15:24
and politicians always talk about justice.
356
912000
2000
Ve politikacılar her zaman adaletten bahsediyor.
15:26
Now I am a firm believer in justice, I just think that it is impossible.
357
914000
3000
Ben adalete katiyetle inanırım. Sadece imkânsız olduğunu düşünüyorum.
15:29
So we should do everything we can,
358
917000
2000
Yani, yapabildiğimiz her şeyi yapmalı,
15:31
we should do everything we can to pursue it.
359
919000
2000
ona ulaşmak için elimizden geleni yapmalıyız.
15:33
But at the end of the day we should always remember
360
921000
2000
Ancak günün sonunda kiminle yüzleşirsek yüzleşelim,
15:35
that whoever is facing us, whatever has happened in their lives,
361
923000
3000
hayatlarına her ne olmuşsa, tesadüfün önemli bir faktör
15:38
there will be a strong element of the haphazard.
362
926000
3000
olduğunu her zaman hatırlamalıyız.
15:41
And it's that that I'm trying to leave room for.
363
929000
2000
Ve aslında aklımızın bir köşesinde durmasını istediğim şey bu.
15:43
Because otherwise it can get quite claustrophobic.
364
931000
2000
Çünkü diğer şekilde oldukça klostrofobik olabilir.
15:45
CA: I mean, do you believe that you can combine
365
933000
2000
Chris Anderson: Demek istediğim, senin daha kibar, nazik iş felsefeni
15:47
your kind of kinder, gentler philosophy of work
366
935000
2000
başarılı bir ekonomi ile birleştirebileceğine
15:49
with a successful economy?
367
937000
4000
inanıyor musun?
15:53
Or do you think that you can't?
368
941000
2000
Ya da yapamayacağına mı inanıyorsun?
15:55
But it doesn't matter that much that we're putting too much emphasis on that?
369
943000
2000
Ama buna çok fazla vurgu yapıyor olmamızın fazla önemi yok?
15:57
AB: The nightmare thought
370
945000
3000
Alain de Botton: Kâbus düşünce şu,
16:00
is that frightening people is the best way to get work out of them,
371
948000
4000
insanları korkutmak, onlardan iş çıkarmanın en iyi yolu.
16:04
and that somehow the crueler the environment
372
952000
3000
Ve bir şekilde ortam ne kadar acımasız olursa
16:07
the more people will rise to the challenge.
373
955000
2000
daha fazla insan mücadeleye girişecektir.
16:09
You want to think, who would you like as your ideal dad?
374
957000
4000
İdeal babanızın kim olmasını isterdiniz diye düşünürsünüz?
16:13
And your ideal dad is somebody who is tough but gentle.
375
961000
3000
Ve ideal babanız, sert ama şefkatli biridir.
16:16
And it's a very hard line to make.
376
964000
2000
Ve bu çizilmesi çok zor bir çizgidir.
16:18
We need fathers, as it were, the exemplary father figures in society,
377
966000
4000
Daha önce olduğu gibi, toplumda örnek baba figürleri olarak babalarımıza
16:22
avoiding the two extremes,
378
970000
2000
ihtiyacımız var, iki uçtan kaçınarak.
16:24
which is the authoritarian, disciplinarian, on the one hand,
379
972000
4000
Otoriter, disiplinli bir yanda.
16:28
and on the other, the lax, no rules option.
380
976000
4000
Ve diğer yanda, yumuşak, kuralsız seçenek.
16:32
CA: Alain de Botton.
381
980000
2000
Chris Anderson: Alain de Botton.
16:34
AB: Thank you very much.
382
982000
2000
Alain de Botton: Çok teşekkürler.
16:36
(Applause)
383
984000
10000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Alain de Botton - PhilosopherThrough his witty and literate books -- and his new School of Life -- Alain de Botton helps others find fulfillment in the everyday.
Why you should listen
It started in 1997, when Alain de Botton turned away from writing novels and instead wrote a touching extended essay titled How Proust Can Change Your Life, which became an unlikely blockbuster in the "self-help"category. His subsequent books take on some of the fundamental worries of modern life (am I happy? where exactly do I stand?), informed by his deep reading in philosophy and by a novelist's eye for small, perfect moments. His newest book is The Pleasures and Sorrows of Work.
In 2008, de Botton helped start the School of Life in London, a social enterprise determined to make learning and therapy relevant in today's uptight culture. His goal is (through any of his mediums) to help clients learn "how to live wisely and well."
Alain de Botton | Speaker | TED.com