ABOUT THE SPEAKER
Neil Pasricha - Director, The Institute for Global Happiness
Neil Pasricha is the New York Times bestselling author of The Happiness Equation and serves as the Director of the Institute for Global Happiness after a decade running leadership development inside Walmart. He is one the world's leading authorities on happiness and positivity.

Why you should listen

In 2008, Neil Pasricha's world fell apart after a sudden divorce and death of a close friend. He channeled his energies into his blog 1000 Awesome Things, which counted down one small pleasure -- like snow days, bakery air or finding money in your coat pocket -- every single day for 1000 straight days. While writing his blog, Neil was working as Director of Leadership Development inside Walmart, the world's largest company. He continued working there when his books The Book of Awesome, The Book of (Even More) Awesome and Awesome is Everywhere were published and started climbing bestseller lists and shipping millions of copies.

Years later, he fell in love again and got married. On the airplane home from his honeymoon, his wife told him she was pregnant, and Neil began writing again. The result was a 300-page letter written to his unborn son sharing the nine secrets to finding true happiness. That letter has evolved into The Happiness Equation.

More profile about the speaker
Neil Pasricha | Speaker | TED.com
TEDxToronto 2010

Neil Pasricha: The 3 A's of awesome

Neil Pasricha: Muhteşemliğin 3 Aşaması

Filmed:
3,207,333 views

Neil Pasricha'nın blogu 1000 Tane Muhteşem Şey, temiz çarşaflardan ücretsiz içeceklere hayatın küçük zevklerinin tadını çıkartıyor. TEDxToronto'dan alınmış bu yürekten konuşmasında muhteşem bir hayata giden (hepsi de orijinalinde aynı harfle "A" başlayan) 3 sırrı açıklıyor.
- Director, The Institute for Global Happiness
Neil Pasricha is the New York Times bestselling author of The Happiness Equation and serves as the Director of the Institute for Global Happiness after a decade running leadership development inside Walmart. He is one the world's leading authorities on happiness and positivity. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
So the AwesomeKorku veren storyÖykü:
0
0
2000
Muhteşem hikaye:
00:17
It beginsbaşlar about 40 yearsyıl agoönce,
1
2000
2000
Her şey bundan 40 yıl kadar önce,
00:19
when my momanne and my dadbaba camegeldi to CanadaKanada.
2
4000
3000
annem ve babam Canada'ya geldiğinde başladı.
00:22
My momanne left NairobiNairobi, KenyaKenya.
3
7000
2000
Annem Nairobi, Kenya'dan ayrıldı.
00:24
My dadbaba left a smallküçük villageköy outsidedışında of AmritsarAmritsar, IndiaHindistan.
4
9000
3000
Babam Amritsar, Hindistan'ın dışında bir köyden ayrıldı.
00:27
And they got here in the lategeç 1960s.
5
12000
3000
Ve buraya 1960ların sonunda geldiler.
00:30
They settledyerleşik in a shadygölgeli suburbbanliyösü about an hoursaat eastDoğu of TorontoToronto,
6
15000
3000
Toronto'nun yaklaşık 1 saat doğusunda kötü bir banliyöye yerleştiler.
00:33
and they settledyerleşik into a newyeni life.
7
18000
2000
Ve yeni bir hayata başladılar.
00:35
They saw theironların first dentistdiş hekimi,
8
20000
2000
İlk kez bir dişçiye gittiler,
00:37
they ateyemek yedi theironların first hamburgerHamburger,
9
22000
2000
ilk hamburgerlerini yediler,
00:39
and they had theironların first kidsçocuklar.
10
24000
2000
ve ilk çocukları dünyaya geldi.
00:41
My sisterkız kardeş and I
11
26000
2000
Kız kardeşim ve ben
00:43
grewbüyüdü up here,
12
28000
2000
burada büyüdük,
00:45
and we had quietsessiz, happymutlu childhoodsÇocukluk.
13
30000
3000
ve sakin, mutlu birer çocukluk geçirdik.
00:48
We had closekapat familyaile,
14
33000
2000
Yakın ailemiz
00:50
good friendsarkadaşlar, a quietsessiz streetsokak.
15
35000
2000
iyi arkadaşlarımız, sakin bir mahallemiz vardı.
00:52
We grewbüyüdü up takingalma for grantedverilmiş
16
37000
2000
Ebeveynlerimizin büyürken
00:54
a lot of the things that my parentsebeveyn couldn'tcould take for grantedverilmiş
17
39000
2000
kıymetini iyi bildiği bir çok şeyin
00:56
when they grewbüyüdü up --
18
41000
2000
kıymetini bilmeden yaşadık
00:58
things like powergüç always on
19
43000
2000
Evimizde sürekli elektrik
01:00
in our housesevler,
20
45000
2000
olması gibi,
01:02
things like schoolsokullar acrosskarşısında the streetsokak
21
47000
2000
Yolun karşısında okullar
01:04
and hospitalshastaneler down the roadyol
22
49000
2000
caddenin sonunda hastaneler
01:06
and popsiclespopsicles in the backyardarka bahçe.
23
51000
2000
ve arka bahçede buzlu şekerlemeler gibi.
01:08
We grewbüyüdü up, and we grewbüyüdü olderdaha eski.
24
53000
2000
Büyüdük ve yaşlandık.
01:10
I wentgitti to highyüksek schoolokul.
25
55000
2000
Liseye gittim.
01:12
I graduatedmezun.
26
57000
2000
Mezun oldum.
01:14
I movedtaşındı out of the houseev, I got a job,
27
59000
2000
Kendi evime çıktım, bir işe girdim.
01:16
I foundbulunan a girlkız, I settledyerleşik down --
28
61000
3000
Birini buldum, evlendim --
01:19
and I realizegerçekleştirmek it soundssesleri like a badkötü sitcomdurum komedisi or a CatKedi Stevens'Stevens ın songşarkı --
29
64000
3000
Kulağa kötü bir sitcom ya da Cat Stevens şarkısı gibi geldiğini biliyorum.
01:22
(LaughterKahkaha)
30
67000
2000
(Gülüşmeler)
01:24
but life was prettygüzel good.
31
69000
2000
Ama hayat gayet güzeldi.
01:26
Life was prettygüzel good.
32
71000
2000
Hayat gayet güzeldi.
01:28
2006 was a great yearyıl.
33
73000
3000
2006 çok güzel bir yıldı.
01:31
UnderAltında clearaçık bluemavi skiesgökyüzü in JulyTemmuz in the wineşarap regionbölge of OntarioOntario,
34
76000
3000
Ontario'nun üzüm bağlarında haziran ayında açık mavi gökyüzünün altında,
01:34
I got marriedevli,
35
79000
2000
150 aile ve arkadaş ile çevrili halde,
01:36
surroundedçevrili by 150 familyaile and friendsarkadaşlar.
36
81000
3000
evlendim.
01:40
2007 was a great yearyıl.
37
85000
3000
2007 çok güzel bir yıldı.
01:43
I graduatedmezun from schoolokul,
38
88000
2000
Okuldan mezun oldum,
01:45
and I wentgitti on a roadyol tripgezi with two of my closestEn yakın friendsarkadaşlar.
39
90000
3000
ve en yakın iki arkadaşımla bir yolculuğa çıktım.
01:48
Here'sİşte a pictureresim of me and my friendarkadaş, ChrisChris,
40
93000
3000
Pasifik Okyanusu sahilinde,
01:51
on the coastsahil of the PacificPasifik OceanOkyanus.
41
96000
2000
benim ve arkadaşım Chris'in bir fotoğrafı.
01:53
We actuallyaslında saw sealsmühürler out of our cararaba windowpencere,
42
98000
2000
Arabamızın camından fok balıkları gördük
01:55
and we pulledçekti over to take a quickhızlı pictureresim of them
43
100000
2000
Hemen bir fotoğraflarını çekmek için kenara çektik
01:57
and then blockedbloke edilmiş them with our giantdev headskafalar.
44
102000
3000
ve sonra da onları koca kafalarımızla bloke ettik.
02:00
(LaughterKahkaha)
45
105000
2000
(Gülüşmeler)
02:02
So you can't actuallyaslında see them,
46
107000
2000
Yani aslında onları göremiyorsunuz,
02:04
but it was breathtakingnefes kesen,
47
109000
2000
ama inanın ki,
02:06
believe me.
48
111000
2000
nefes kesiciydi.
02:08
(LaughterKahkaha)
49
113000
2000
(Gülüşmeler)
02:10
2008 and 2009 were a little toughersert.
50
115000
3000
2008 ve 2009 biraz daha zorluydu.
02:13
I know that they were toughersert for a lot of people,
51
118000
2000
Sadece benim için değil,
02:15
not just me.
52
120000
2000
bir çok insan için zorlayıcı olduklarını biliyorum
02:17
First of all, the newshaber was so heavyağır.
53
122000
2000
Her şeyden önce haberler çok kötüydü.
02:19
It's still heavyağır now, and it was heavyağır before that,
54
124000
3000
Hala da kötü, ve ondan önce de kötüydü,
02:22
but when you flippedsaygısız openaçık a newspapergazete, when you turneddönük on the TVTV,
55
127000
3000
ama ne zaman bir gazeteyi açsanız, televizyonu açsanız
02:25
it was about icebuz capskapaklar meltingerime,
56
130000
2000
dünyanın her yerinde devam eden,
02:27
warssavaşlar going on around the worldDünya,
57
132000
2000
buzulların erimesi hakkındaydı
02:29
earthquakesDepremler, hurricaneskasırgalar
58
134000
3000
depremler, kasırgalar
02:32
and an economyekonomi that was wobblingWobbling on the brinkkenar of collapseçöküş,
59
137000
3000
ve çöküşün eşiğinde sallanan bir ekonomi,
02:35
and then eventuallysonunda did collapseçöküş,
60
140000
3000
ve nihayetinde de çöktü,
02:38
and so manyçok of us losingkaybetme our homesevler,
61
143000
2000
ve bir çoğumuz evlerimizi,
02:40
or our jobsMeslekler,
62
145000
2000
veya işlerimizi,
02:42
or our retirementsçekilme,
63
147000
2000
veya emeklilik planlarımızı,
02:44
or our livelihoodsgeçim.
64
149000
2000
ya da geçim kaynaklarımızı kaybettik.
02:46
2008, 2009 were heavyağır yearsyıl for me for anotherbir diğeri reasonneden, too.
65
151000
3000
2008, 2009 benim için başka bir sebepten dolayı da kötü yıllardılar.
02:49
I was going throughvasitasiyla a lot of personalkişisel problemssorunlar at the time.
66
154000
3000
O dönemde bir çok kişisel problemlerle boğuşuyordum.
02:53
My marriageevlilik wasn'tdeğildi going well,
67
158000
3000
Evliliğim iyi gitmiyordu,
02:56
and we just were growingbüyüyen furtherayrıca and furtherayrıca apartayrı.
68
161000
4000
ve gittikçe birbirimizden uzaklaşıyorduk.
03:00
One day my wifekadın eş camegeldi home from work
69
165000
2000
Bir gün eşim işten geldi
03:02
and summonedçağırdı the couragecesaret, throughvasitasiyla a lot of tearsgözyaşı,
70
167000
3000
ve dürüst bir konuşma yapabilmek için
03:05
to have a very honestdürüst conversationkonuşma.
71
170000
3000
gözyaşlarıyla, cesaretini topladı
03:08
And she said, "I don't love you anymoreartık,"
72
173000
3000
Ve "Artık seni sevmiyorum." dedi
03:11
and it was one of the mostçoğu painfulacı verici things I'd ever heardduymuş
73
176000
4000
Bu hayatımda duyduğum en acı verici şeylerden biriydi
03:15
and certainlykesinlikle the mostçoğu heartbreakingyürek thing I'd ever heardduymuş,
74
180000
3000
ki sadece 1 ay sonrasına dek de
03:18
untila kadar only a monthay latersonra,
75
183000
2000
kesinlikle duyduğum en yürek parçalayıcı şeydi,
03:20
when I heardduymuş something even more heartbreakingyürek.
76
185000
3000
ama sonra daha da yürek parçalayıcı bir şey duydum.
03:23
My friendarkadaş ChrisChris, who I just showedgösterdi you a pictureresim of,
77
188000
2000
Size az önce bir fotoğrafını gösterdiğim arkadaşım Chris,
03:25
had been battlingmücadele mentalzihinsel illnesshastalık for some time.
78
190000
2000
bir süredir akıl hastalığıyla savaş veriyordu.
03:27
And for those of you
79
192000
2000
Ve hayatlarına
03:29
whosekimin liveshayatları have been touchedmüteessir by mentalzihinsel illnesshastalık,
80
194000
2000
akıl hastalığı bir şekilde girmiş olanlar
03:31
you know how challengingmeydan okuma it can be.
81
196000
3000
bunun ne kadar zorlayıcı olabileceğini bilirler.
03:34
I spokekonuştu to him on the phonetelefon at 10:30 p.m.
82
199000
2000
Onunla bir pazar akşamı
03:36
on a SundayPazar night.
83
201000
2000
saat 10 buçukta telefonda konuştum
03:38
We talkedkonuştuk about the TVTV showgöstermek we watchedizledi that eveningakşam.
84
203000
3000
O akşam izlediğimiz televizyon programı hakkında konuştuk.
03:41
And MondayPazartesi morningsabah, I foundbulunan out that he disappearedkayboldu.
85
206000
3000
Ve pazartesi sabahı, kaybolduğu haberini aldım.
03:44
Very sadlyNe yazık ki, he tookaldı his ownkendi life.
86
209000
3000
Çok üzücü bir şekilde, kendi canına kıymıştı.
03:48
And it was a really heavyağır time.
87
213000
3000
Ve gerçekten çok zor bir dönemdi.
03:51
And as these darkkaranlık cloudsbulutlar were circlingçember me,
88
216000
2000
Bütün bu kara bulutlar tepemde dolaşmaktaydılar,
03:53
and I was findingbulgu it really, really difficultzor
89
218000
3000
ve iyi bir şey düşünebilmeyi
03:56
to think of anything good,
90
221000
2000
çok, çok zor bulmaktaydım,
03:58
I said to myselfkendim that I really neededgerekli a way
91
223000
3000
Kendime, pozitif olana odaklanmamın
04:01
to focusodak on the positivepozitif somehowbir şekilde.
92
226000
3000
gerçekten bir yolunu bulmam gerektiğini söyledim.
04:04
So I camegeldi home from work one night,
93
229000
2000
Böylece bir gün işten eve geldim,
04:06
and I loggedoturum ontoüstüne the computerbilgisayar,
94
231000
2000
ve bilgisayarı açtım,
04:08
and I startedbaşladı up a tinyminik websiteWeb sitesi
95
233000
2000
ve 1000awesomethings.com adında (1000muhteşemşey.com)
04:10
calleddenilen 1000awesomethingsawesomethings.comcom.
96
235000
3000
küçük bir internet sitesi açtım.
04:14
I was tryingçalışıyor to remindhatırlatmak myselfkendim
97
239000
2000
Kendime, hepimizin sevdiği,
04:16
of the simplebasit, universalevrensel, little pleasureszevkler that we all love,
98
241000
2000
basit, evrensel, küçük ama hakkında yeterinde konuşmadığımız zevkleri
04:18
but we just don't talk about enoughyeterli --
99
243000
2000
hatırlatmaya çalışıyordum --
04:20
things like waitersGarsonlar and waitressesGarson kızlar
100
245000
2000
siz sormadan bardağınızı yeniden dolduran
04:22
who bringgetirmek you freeücretsiz refillsyedekler withoutolmadan askingsormak,
101
247000
2000
garsonlar gibi,
04:24
beingolmak the first tabletablo to get calleddenilen up
102
249000
2000
bir düğünde açık büfeye
04:26
to the dinnerakşam yemegi buffetAçık büfe at a weddingDüğün,
103
251000
2000
ilk çağırılan olmak gibi,
04:28
wearinggiyme warmIlık, hafif sıcak underweariç çamaşırı from just out of the dryerkurutma makinesi,
104
253000
2000
kurutma makinesinden yeni çıkmış sıcak iç çamaşırlarını giymek gibi
04:30
or when cashierskasa openaçık up a newyeni check-outçıkış laneLane at the groceryBakkal storemağaza
105
255000
2000
ya da markette kasiyerlerin yeni bir kasa açması
04:32
and you get to be first in linehat --
106
257000
2000
ve ilk sıra sizindir
04:34
even if you were last at the other linehat, swoopbaskın right in there.
107
259000
3000
diğer sırada en sonra bile olsanız, hemen kaynayın.
04:37
(LaughterKahkaha)
108
262000
3000
(Gülüşmeler)
04:40
And slowlyyavaşça over time,
109
265000
2000
Ve yavaş yavaş zamanla,
04:42
I startedbaşladı puttingkoyarak myselfkendim in a better moodruh hali.
110
267000
3000
Kendimi daha iyi bir ruh haline getirmeye başladım.
04:45
I mean, 50,000 blogsbloglar
111
270000
3000
Yani günde
04:48
are startedbaşladı a day,
112
273000
3000
50000 blog yayın yapmaya başlıyor.
04:51
and so my blogBlog was just one of those 50,000.
113
276000
3000
Ve benim blogum da o 50000 den biriydi.
04:54
And nobodykimse readokumak it exceptdışında for my momanne.
114
279000
3000
Ve annem hariç kimse okumuyordu.
04:57
AlthoughHer ne kadar I should say that my traffictrafik did skyrocketfırlamak
115
282000
2000
Ama şunu söylemem gerekir ki
04:59
and go up by 100 percentyüzde
116
284000
2000
sitenin trafiği, linki babama yolladığında
05:01
when she forwardediletilen it to my dadbaba.
117
286000
2000
yüzde yüz arttı.
05:03
(LaughterKahkaha)
118
288000
2000
(Gülüşmeler)
05:05
And then I got excitedheyecanlı
119
290000
2000
Ve onlarca hit almaya başladığımda
05:07
when it startedbaşladı gettingalma tensonlarca of hitsisabetler,
120
292000
2000
heyecanlandım.
05:09
and then I startedbaşladı gettingalma excitedheyecanlı when it startedbaşladı gettingalma dozensonlarca
121
294000
3000
Ve sonra düzenelerce hit almaya başladığında daha çok heyecanlanmaya başladım
05:12
and then hundredsyüzlerce and then thousandsbinlerce
122
297000
3000
ve sonra yüzlerce ve binlerce
05:15
and then millionsmilyonlarca.
123
300000
2000
ve sonra milyonlarca.
05:17
It startedbaşladı gettingalma biggerDaha büyük and biggerDaha büyük and biggerDaha büyük.
124
302000
2000
Gittikçe büyümeye ve büyümeye ve büyümeye başladı.
05:19
And then I got a phonetelefon call,
125
304000
2000
Ve sonrasında telefonum çaldı,
05:21
and the voiceses at the other endson of the linehat said,
126
306000
2000
ve hattın ucundaki diğer ses şöyle dedi,
05:23
"You've just wonwon the BestEn iyi BlogBlog In the WorldDünya awardödül."
127
308000
4000
"Az önce dünyadaki en iyi blog ödülünü kazandınız"
05:27
I was like, that soundssesleri totallybütünüyle fakesahte.
128
312000
2000
Kesinlikle kandırıldığımı düşündüm.
05:29
(LaughterKahkaha)
129
314000
3000
(Gülüşmeler)
05:32
(ApplauseAlkış)
130
317000
5000
(Alkışlar)
05:37
WhichHangi AfricanAfrika countryülke do you want me to wiretel all my moneypara to?
131
322000
3000
Hangi Afrikan ülkesine tüm paramı yollamamı istiyorsunuz?
05:40
(LaughterKahkaha)
132
325000
3000
(Gülüşmeler)
05:43
But it turnsdönüşler out, I jumpedatladı on a planeuçak,
133
328000
2000
Ama sonuçta bir uçağa atladım
05:45
and I endedbitti up walkingyürüme a redkırmızı carpethalı
134
330000
2000
ve Sarah Silverman ve Jimmy Fallon ve Martha Stewart'la beraber
05:47
betweenarasında SarahSarah SilvermanSilverman and JimmyJimmy FallonFallon and MarthaMartha StewartStewart.
135
332000
3000
kırmızı halıda yürüdüm.
05:50
And I wentgitti onstagesahnede to acceptkabul etmek a WebbyWebby awardödül for BestEn iyi BlogBlog.
136
335000
3000
Ve En İyi Blog adına bir Webby ödülünü kabul etmek için sahneye çıktım.
05:53
And the surprisesürpriz
137
338000
2000
Ve bunun sürprizi ve şaşkınlığı
05:55
and just the amazementhayretle of that
138
340000
2000
Torontoya dönüşümle
05:57
was only overshadowedgölgesinde by my returndönüş to TorontoToronto,
139
342000
3000
inboxumda 10 editörün
06:00
when, in my inboxgelen kutusu,
140
345000
2000
bunu bir kitap haline getirmek için
06:02
10 literaryedebi agentsajanları were waitingbekleme for me
141
347000
2000
konuşmak istediklerine dair mesajlarıyla
06:04
to talk about puttingkoyarak this into a bookkitap.
142
349000
3000
gölgede kaldı.
06:07
Flash-forwardÖngörü to the nextSonraki yearyıl
143
352000
2000
Ertesi yıla hızla bir göz atalım
06:09
and "The BookKitap of AwesomeKorku veren" has now been
144
354000
2000
ve "Muhteşemliğin Kitabı" 20 haftadır
06:11
numbernumara one on the bestsellerEn çok satanlar listliste for 20 straightDüz weekshaftalar.
145
356000
2000
çok satanlar listesinde 1 numarada.
06:13
(ApplauseAlkış)
146
358000
8000
(Alkışlar)
06:21
But look, I said I wanted to do threeüç things with you todaybugün.
147
366000
2000
Ama bakın, bugün size 3 şey yapmak istediğimi söyledim.
06:23
I said I wanted to tell you the AwesomeKorku veren storyÖykü,
148
368000
2000
Size Muhteşem Hikayeyi anlatmak istediğimi,
06:25
I wanted to sharepay with you the threeüç As of AwesomeKorku veren,
149
370000
2000
sizinle Muhteşemliğin 3 Aşamasını paylaşmak istediğimi
06:27
and I wanted to leaveayrılmak you with a closingkapanış thought.
150
372000
2000
ve sizi son bir düşünceyle başbaşa bırakmak istediğimi söyledim.
06:29
So let's talk about those threeüç As.
151
374000
2000
Öyleyse şu 3 aşamadan bahsedelim.
06:31
Over the last fewaz yearsyıl,
152
376000
2000
Geçen son yıllarda,
06:33
I haven'tyok had that much time to really think.
153
378000
2000
gerçekten düşünmek için fazla zamanım olmadı.
06:35
But latelyson zamanlarda I have had the opportunityfırsat to take a stepadım back
154
380000
3000
Ama son zamanlarda biraz geri çekilip
06:38
and asksormak myselfkendim: "What is it over the last fewaz yearsyıl
155
383000
3000
kendime sorabilme fırsatım oldu: bu son senelerde
06:41
that helpedyardım etti me growbüyümek my websiteWeb sitesi,
156
386000
2000
hem websitemin ama aynı zamanda kendimin de
06:43
but alsoAyrıca growbüyümek myselfkendim?"
157
388000
2000
gelişmesini sağlayan şey neydi?
06:45
And I've summarizedözetlenen those things, for me personallyŞahsen,
158
390000
2000
Ve benim için,
06:47
as threeüç As.
159
392000
2000
bu şeyleri 3 aşamada özetledim.
06:49
They are AttitudeTutum, AwarenessFarkındalık
160
394000
3000
Bunlar tutum, farkındalık
06:52
and AuthenticityOrijinallik Sertifikası.
161
397000
2000
ve özgünlüktür.
06:54
I'd love to just talk about eachher one brieflykısaca.
162
399000
3000
Her birinden tek tek kısaca söz etmek istiyorum
06:58
So AttitudeTutum:
163
403000
2000
Tutum,
07:00
Look, we're all going to get lumpstopaklar,
164
405000
2000
Bakın, hepimizin hayatında pürüzler olacak,
07:02
and we're all going to get bumpstümsekleri.
165
407000
2000
ve hepimizin darbe alacağı günler olacak.
07:04
NoneHiçbiri of us can predicttahmin the futuregelecek, but we do know one thing about it
166
409000
3000
Hiçbirimiz geleceği tahmin edemeyiz, ama hakkında bir şey biliyoruz
07:07
and that's that it ain'tdeğil gonna go accordinggöre to planplan.
167
412000
3000
ve bu da plana göre gitmeyeceği.
07:10
We will all have highyüksek highsyüksek
168
415000
2000
Hepimizin çok iyi zamanları
07:12
and bigbüyük daysgünler and proudgururlu momentsanlar
169
417000
2000
önemli günleri ve gurur verici anları olacak
07:14
of smilesgülümsüyor on graduationMezuniyet stagesaşamaları,
170
419000
2000
mezuniyet aşamalarındaki gülümsemelerden
07:16
father-daughterBaba-kız dancesdans etmek at weddingsdüğün
171
421000
2000
düğünlerdeki baba-kız danslarına
07:18
and healthysağlıklı babiesbebekler screechingcırtlak in the deliveryteslim roomoda,
172
423000
3000
ve doğumhaneyi çığlıklarıyla birbirine katan sağlıklı bebeklere,
07:21
but betweenarasında those highyüksek highsyüksek,
173
426000
2000
ama bu çok güzel zamanların arasında,
07:23
we mayMayıs ayı alsoAyrıca have some lumpstopaklar and some bumpstümsekleri too.
174
428000
3000
bazı darbeler alabilir, bazı problemler yaşayabiliriz de.
07:26
It's sadüzgün, and it's not pleasanthoş to talk about,
175
431000
3000
Üzücü ve hakkında konuşması eğlenceli olan bir şey değil,
07:29
but your husbandkoca mightbelki leaveayrılmak you,
176
434000
3000
ama eşiniz sizi terkedebilir,
07:32
your girlfriendkız arkadaşı could cheathile,
177
437000
2000
kız arkadaşınız sizi aldatabilir,
07:34
your headachesbaş ağrısı mightbelki be more seriousciddi than you thought,
178
439000
3000
baş ağrılarınız sandığınızdan daha ciddi olabilir,
07:37
or your dogköpek could get hitvurmak by a cararaba on the streetsokak.
179
442000
4000
ya da köpeğinize sokakta bir araba çarpabilir.
07:41
It's not a happymutlu thought,
180
446000
2000
Mutluluk verici bir düşünce değil,
07:43
but your kidsçocuklar could get mixedkarışık up in gangsçeteler
181
448000
3000
ama çocuklarınız çetelere
07:46
or badkötü scenessahneler.
182
451000
2000
ya da kötü gruplara katılabilirler.
07:48
Your momanne could get cancerkanser,
183
453000
2000
Anneniz kanser olabilir,
07:50
your dadbaba could get mean.
184
455000
2000
babanız kötü davranabilir.
07:52
And there are timeszamanlar in life
185
457000
2000
Ve hayatta öyle anlar olur ki
07:54
when you will be tossedattı in the well, too,
186
459000
2000
dibe vurursunuz, içiniz buruk
07:56
with twistskatlanmış in your stomachmide and with holesdelikler in your heartkalp,
187
461000
2000
ve kalbiniz paramparça.
07:58
and when that badkötü newshaber washesyıkar over you,
188
463000
2000
Ve ne zaman kötü haberle dünya başınıza yıkıldığında
08:00
and when that painAğrı spongesSüngerler and soakssoaks in,
189
465000
3000
acı hazmedilip her yanınızı sardığında
08:03
I just really hopeumut you feel
190
468000
2000
umarım her zaman
08:05
like you've always got two choicesseçimler.
191
470000
2000
iki seçeneğiniz varmış gibi davranırsınız.
08:07
One, you can swirlgirdap and twirlburgu
192
472000
2000
Bir, yana yakıla acılar içinde
08:09
and gloomkasvet and doomkader foreversonsuza dek,
193
474000
2000
sonsuza dek yas tutabilirsiniz,
08:11
or two, you can grieveüzülmek
194
476000
2000
ya da ikinci olarak, önce yas tutabilir
08:13
and then faceyüz the futuregelecek
195
478000
2000
sonra da yeni ayılmış gözlerle
08:15
with newlyYeni soberayık eyesgözleri.
196
480000
2000
geleceği göğüsleyebilirsiniz.
08:17
HavingSahip a great attitudetutum is about choosingSeçme optionseçenek numbernumara two,
197
482000
3000
Harika bir tutum içerisinde olmak, ikinci seçeneği seçmektir,
08:20
and choosingSeçme, no mattermadde how difficultzor it is,
198
485000
2000
ve ilerlemeyi seçmektir,
08:22
no mattermadde what painAğrı hitsisabetler you,
199
487000
2000
geleceğe doğru minik adımlarla
08:24
choosingSeçme to movehareket forwardileri and movehareket on
200
489000
2000
ne kadar zor olursa olsa da
08:26
and take babybebek stepsadımlar into the futuregelecek.
201
491000
2000
size ne kadar acı gelse de.
08:31
The secondikinci "A" is AwarenessFarkındalık.
202
496000
3000
İkinci aşama, farkındalıktır.
08:35
I love hangingasılı out with threeüç year-oldsyaş.
203
500000
3000
Üç yaşındaki çocuklarla zaman geçirmeyi seviyorum.
08:38
I love the way that they see the worldDünya,
204
503000
2000
Dünyaya bakış açılarını seviyorum,
08:40
because they're seeinggörme the worldDünya for the first time.
205
505000
2000
çünkü dünyayı hayatlarında ilk kez görüyorlar.
08:42
I love the way that they can starebakıyorum at a bugböcek crossinggeçit the sidewalkkaldırım.
206
507000
3000
Karşıdan karşıya geçen bir böceği seyredebilmelerini seviyorum.
08:45
I love the way that they'llacaklar starebakıyorum slack-jawedgevşek çeneli
207
510000
2000
İlk beysbol maçlarını
08:47
at theironların first baseballbeyzbol gameoyun
208
512000
2000
ağızları açık bir şekilde izlemelerini seviyorum
08:49
with widegeniş eyesgözleri and a mitteldiven on theironların handel,
209
514000
2000
gözleri kocaman açılmış ve ellerinde bir beysbol eldiveni
08:51
soakingiliklerine kadar in the crackçatlak of the batyarasa and the crunchçatırtı of the peanutsFıstık
210
516000
2000
yerfıstığı sesleri ve beysbol sopası çatırtıları
08:53
and the smellkoku of the hotdogsSosisli sandviç.
211
518000
2000
ve sosisli sandviç kokularına bulanmış halde.
08:55
I love the way that they'llacaklar spendharcamak hourssaatler pickingtoplama dandelionskarahindiba in the backyardarka bahçe
212
520000
3000
Arka bahçede karahindiba toplayarak saatler geçirebilmelerini seviyorum
08:58
and puttingkoyarak them into a niceGüzel centerpiecebir merkez
213
523000
2000
ve Şükran Günü yemeği için
09:00
for ThanksgivingŞükran günü dinnerakşam yemegi.
214
525000
2000
onları masanın ortasına güzelce yerleştirebilmelerini.
09:02
I love the way that they see the worldDünya,
215
527000
2000
Dünyayı algılama şekilleri hoşuma gidiyor
09:04
because they're seeinggörme the worldDünya
216
529000
2000
çünkü dünyayı
09:06
for the first time.
217
531000
2000
hayatlarında ilk kez görüyorlar.
09:09
HavingSahip a senseduyu of awarenessfarkında olma
218
534000
2000
Farkındalık duygusuna sahip olmak
09:11
is just about embracingkucaklama your inner threeüç year-oldyaş.
219
536000
3000
aslında sadece içinizdeki üç yaşındaki çocuğa sahip çıkmaktır.
09:14
Because you all used to be threeüç yearsyıl oldeski.
220
539000
2000
Çünkü hepiniz bir zamanlar üç yaşındaydınız.
09:16
That three-year-oldüç yaşında boyoğlan is still partBölüm of you.
221
541000
2000
O üç yaşındaki çocuk hala sizin bir parçanız.
09:18
That three-year-oldüç yaşında girlkız is still partBölüm of you.
222
543000
2000
O üç yaşındaki kız hala sizin bir parçanız.
09:20
They're in there.
223
545000
2000
Orada bir yerlerdeler.
09:22
And beingolmak awarefarkında is just about rememberinganımsama
224
547000
3000
Ve farkında olmak, aslında başınıza gelen her şeyin
09:25
that you saw everything you've seengörüldü
225
550000
2000
bir seferinde hayatınızda ilk kez
09:27
for the first time oncebir Zamanlar, too.
226
552000
2000
başınıza geldiğini hatırlamakla ilgili.
09:29
So there was a time when it was your first time ever
227
554000
3000
Yani bir zamanlar hayatınızda ilk kez
09:32
hittingisabet a stringsicim of greenyeşil lightsışıklar on the way home from work.
228
557000
2000
işten eve gelirken sürekli yeşil ışıga denk geldiniz.
09:34
There was the first time you walkedyürüdü by the openaçık doorkapı of a bakeryfırın
229
559000
3000
Hayatınızda bir sefer ilk kez bir fırından içeri girdiniz
09:37
and smelteritilmiş the bakeryfırın airhava,
230
562000
2000
ve fırın kokusunu içinize çektiniz,
09:39
or the first time you pulledçekti a 20-dollar-dolar billfatura out of your oldeski jacketceket pocketcep
231
564000
3000
ya da ilk kez eski bir ceketin cebinden 20 liralık bir banknot çıkarttınız
09:42
and said, "FoundBulundu moneypara."
232
567000
3000
ve "Para buldum" dediniz.
09:46
The last "A" is AuthenticityOrijinallik Sertifikası.
233
571000
3000
Son aşama özgünlüktür.
09:49
And for this one, I want to tell you a quickhızlı storyÖykü.
234
574000
3000
Ve bunun için, size kısa bir hikaye anlatmak istiyorum.
09:53
Let's go all the way back to 1932
235
578000
2000
1932'ye kadar geriye dönelim
09:55
when, on a peanutFıstık farmÇiftlik in GeorgiaGürcistan,
236
580000
3000
Georgia'da bir fıstık çiftliğinde
09:58
a little babybebek boyoğlan namedadlı RooseveltRoosevelt GrierGrier was borndoğmuş.
237
583000
3000
Roosevelt Grier adında küçük bir erkek bebeğin doğduğu yıllara.
10:02
RooseveltRoosevelt GrierGrier, or RoseyRosey GrierGrier, as people used to call him,
238
587000
3000
Roosevelt Grier ya da insanların genellikle hitap ettiği adıyla Rosey Grier,
10:05
grewbüyüdü up and grewbüyüdü into
239
590000
2000
büyüdü ve NFL'de (Amerikan Ulusal Futbol Ligi)
10:07
a 300-pound-pound, six-foot-five6-ayak-5 linebackerDefans in the NFLNFL.
240
592000
4000
136 kilo 195 cm lik bir savunma oyuncusu oldu.
10:11
He's numbernumara 76 in the pictureresim.
241
596000
3000
Kendisi fotoğrafta numara 76.
10:14
Here he is picturedresimde with the "fearsomekorkunç foursomeDörtlü."
242
599000
3000
Burada "Korkulu Dörtlü" ile aynı karede.
10:17
These were fourdört guys on the L.A. RamsKoç in the 1960s
243
602000
2000
Bunlar 1960larda L.A. Rams'de oynayan
10:19
you did not want to go up againstkarşısında.
244
604000
2000
karşılarına çıkmak istemeyeceğiniz dört oyuncuydu.
10:21
They were toughsert footballFutbol playersoyuncu doing what they love,
245
606000
3000
Onlar sevdikleri işi yapan sert futbol oyuncularıydılar
10:24
whichhangi was crushingKırma skullskafatasları
246
609000
2000
ki bu da futbol sahasında kafa kırmak
10:26
and separatingayırma shouldersomuzlar on the footballFutbol fieldalan.
247
611000
2000
ve omuz çıkartmaktı.
10:28
But RoseyRosey GrierGrier alsoAyrıca had
248
613000
2000
Ama Rosey Grier'in
10:30
anotherbir diğeri passiontutku.
249
615000
2000
başka bir tutkusu daha vardı.
10:32
In his deeplyderinden authenticotantik selföz,
250
617000
3000
Kendine has mizahına uygun bir şekilde
10:35
he alsoAyrıca lovedsevilen needlepointDikiş-Nakış. (LaughterKahkaha)
251
620000
3000
aynı zamanda oya işi yapmayı seviyordu.
10:39
He lovedsevilen knittingörgü.
252
624000
2000
Örgü örmeyi seviyordu.
10:41
He said that it calmedsakinleştirdi him down, it relaxedrahat him,
253
626000
2000
Onu sakinleştirdiğini, rahatlattığını,
10:43
it tookaldı away his fearkorku of flyinguçan and helpedyardım etti him meetkarşılamak chickscivciv.
254
628000
3000
uçma korkusunu yenmesine ve kızlarla tanışmasına yardım ettiğini söylemişti.
10:46
That's what he said.
255
631000
2000
Aynen böyle dedi.
10:49
I mean, he lovedsevilen it so much that, after he retiredemekli from the NFLNFL,
256
634000
2000
Yani o kadar sevmişti ki, NFL den emekli olduktan sonra,
10:51
he startedbaşladı joiningbirleştirme clubskulüpleri.
257
636000
2000
kulüplere katılmaya başladı.
10:53
And he even put out a bookkitap
258
638000
2000
"Rosey Grier'den Erkekler için Oya İşi" adında
10:55
calleddenilen "RoseyRosey Grier'sGrier'ın NeedlepointDikiş-Nakış for MenErkekler."
259
640000
2000
bir kitap bile çıkardı.
10:57
(LaughterKahkaha)
260
642000
2000
(Gülüşmeler)
10:59
(ApplauseAlkış)
261
644000
3000
(Alkışlar)
11:02
It's a great coverkapak.
262
647000
2000
Harika bir kapak.
11:04
If you noticeihbar, he's actuallyaslında needlepointingneedlepointing his ownkendi faceyüz.
263
649000
3000
Ve eğer dikkat ettiyseniz, aslında kendi suratını işliyor.
11:07
(LaughterKahkaha)
264
652000
2000
(Gülüşmeler)
11:09
And so what I love about this storyÖykü
265
654000
3000
Ve aslında bu öyküde en sevdiğim şey
11:12
is that RoseyRosey GrierGrier
266
657000
2000
Rosey Grier'in
11:14
is just suchböyle an authenticotantik personkişi,
267
659000
2000
tamamen kendine özgü bir insan olması.
11:16
and that's what authenticityOrijinallik Sertifikası is all about.
268
661000
2000
Ve özgünlük tamamen bunun hakkında.
11:18
It's just about beingolmak you and beingolmak coolgüzel with that.
269
663000
3000
Sadece kendin olmak ve kendin olurken rahat olmakla ilgili.
11:21
And I think when you're authenticotantik,
270
666000
2000
Ve bence özgün olduğunuz zaman,
11:23
you endson up followingtakip etme your heartkalp,
271
668000
2000
kendinizi kalbinizin sesini dinlerken bulursunuz,
11:25
and you put yourselfkendin in placesyerler
272
670000
2000
ve kendinizi, sevdiğiniz ve zevk aldığınız
11:27
and situationsdurumlar and in conversationskonuşmaları
273
672000
2000
yerlere, durumlara, konuşmalara
11:29
that you love and that you enjoykeyfini çıkarın.
274
674000
2000
götürürsünüz.
11:31
You meetkarşılamak people that you like talkingkonuşma to.
275
676000
2000
Konuşmaktan hoşlandığınız insanlarla tanışırsınız.
11:33
You go placesyerler you've dreamthayal about.
276
678000
2000
Hayallerini kurduğunuz yerlere gidersiniz.
11:35
And you endson you endson up followingtakip etme your heartkalp
277
680000
2000
Ve kalbinizin sesini dinlemiş olursunuz
11:37
and feelingduygu very fulfilledyerine.
278
682000
3000
ve bir şeyleri başarmış hissiyle dolarsınız.
11:40
So those are the threeüç A'sA'ın.
279
685000
3000
İşte bunlar o üç aşamadır.
11:43
For the closingkapanış thought, I want to take you all the way back
280
688000
2000
Kapanış için, sizleri ailemin Kanada'ya gelişine
11:45
to my parentsebeveyn cominggelecek to CanadaKanada.
281
690000
3000
geri götürmek istiyorum.
11:48
I don't know what it would feel like
282
693000
2000
20li yaşlarında yeni bir ülkeye gelmek
11:50
cominggelecek to a newyeni countryülke when you're in your mid-orta20s.
283
695000
3000
nasıl bir histir bilmiyorum.
11:53
I don't know, because I never did it,
284
698000
2000
Bilmiyorum, çünkü hiç yapmadım.
11:55
but I would imaginehayal etmek that it would take a great attitudetutum.
285
700000
3000
Sanıyorum ki çok iyi bir tutum gerektirir.
11:58
I would imaginehayal etmek that you'dşimdi etsen have to be prettygüzel awarefarkında of your surroundingsçevre
286
703000
3000
Sanıyorum ki etrafınızda olup bitenlerin gayet farkında olmanız gerekir.
12:01
and appreciatingtakdir the smallküçük wondersharikaları
287
706000
2000
ve yeni dünyanızda görmeye başladığınız küçük mucizelerin
12:03
that you're startingbaşlangıç to see in your newyeni worldDünya.
288
708000
3000
kıymetini bilebilmeniz gerekir.
12:06
And I think you'dşimdi etsen have to be really authenticotantik,
289
711000
2000
Ve sanıyorum ki gerçekten özgün olmanız gerekir,
12:08
you'dşimdi etsen have to be really truedoğru to yourselfkendin
290
713000
2000
kendinize karşı dürüst olmanız gerekir
12:10
in ordersipariş to get throughvasitasiyla what you're beingolmak exposedmaruz to.
291
715000
3000
maruz kaldıklarınızı aşabilmek için.
12:14
I'd like to pauseDuraklat my TEDTalkTEDTalk
292
719000
2000
TEDTalk'umu burada duraklatmak istiyorum
12:16
for about 10 secondssaniye right now,
293
721000
2000
10 saniye kadar,
12:18
because you don't get manyçok opportunitiesfırsatlar in life to do something like this,
294
723000
2000
çünkü hayatta böyle bir şey yapabilmek için elinize fazla fırsat geçmez,
12:20
and my parentsebeveyn are sittingoturma in the frontön rowsıra.
295
725000
2000
ve ebeveynlerim en önde oturuyorlar.
12:22
So I wanted to asksormak them to, if they don't mindus, standdurmak up.
296
727000
2000
Onlardan, eğer bir sorun olmazsa, ayağa kalkmalarını rica etmek istemiştim.
12:24
And I just wanted to say thank you to you guys.
297
729000
2000
Ve sadece size teşekkür etmek istedim.
12:26
(ApplauseAlkış)
298
731000
19000
(Alkışlar)
12:45
When I was growingbüyüyen up, my dadbaba used to love tellingsöylüyorum the storyÖykü
299
750000
3000
Ben büyürken, babam Kanadadaki ilk gününün hikayesini
12:48
of his first day in CanadaKanada.
300
753000
2000
anlatmaya bayılırdı.
12:50
And it's a great storyÖykü, because what happenedolmuş was
301
755000
3000
Ve çok güzel bir hikaye, şöyle ki
12:53
he got off the planeuçak at the TorontoToronto airporthavalimanı,
302
758000
3000
Toronto Havaalanında uçaktan indi
12:56
and he was welcomedmemnuniyetle karşıladı by a non-profitkar amacı gütmeyen groupgrup,
303
761000
2000
ve kar amacı gütmeyen bir grup tarafından karşılandı
12:58
whichhangi I'm sure someonebirisi in this roomoda runskoşar.
304
763000
2000
ki eminim bu salondaki biri o grubun başındadır.
13:00
(LaughterKahkaha)
305
765000
2000
(Gülüşmeler)
13:02
And this non-profitkar amacı gütmeyen groupgrup had a bigbüyük welcomingKarşılama lunchöğle yemeği
306
767000
3000
Ve bu kar amacı gütmeyen grup, Kanadaya gelen
13:05
for all the newyeni immigrantsgöçmenler to CanadaKanada.
307
770000
3000
tüm yeni göçmenler için büyük bir yemek düzenlemişti
13:08
And my dadbaba saysdiyor he got off the planeuçak and he wentgitti to this lunchöğle yemeği
308
773000
3000
Ve babamın anlattığına göre uçaktan inmiş ve bu yemeğe gitmiş
13:11
and there was this hugeKocaman spreadYAYILMIŞ.
309
776000
2000
ve orada bu inanılmaz ziyafet varmış.
13:13
There was breadekmek, there was those little, minimini dilldereotu picklessalatalık turşusu,
310
778000
3000
Ekmek varmış, şu küçük turşulardan varmış,
13:16
there was oliveszeytin, those little whitebeyaz onionssoğan.
311
781000
2000
zeytinler varmış, şu küçük beyaz soğanlardan varmış.
13:18
There was rolledhaddelenmiş up turkeyTürkiye coldsoğuk cutskeser,
312
783000
2000
Rulo yapılmış hindi salamları varmış,
13:20
rolledhaddelenmiş up hamjambon coldsoğuk cutskeser, rolledhaddelenmiş up roastrosto beefsığır eti coldsoğuk cutskeser
313
785000
2000
rulo yapılmış domuz salamları, rulo yapılmış sığır eti
13:22
and little cubesküpleri of cheesepeynir.
314
787000
2000
ve minik küpler halinde peynir.
13:24
There was tunaton balığı saladsalata sandwichessandviç and eggYumurta saladsalata sandwichessandviç
315
789000
3000
Ton balıklı salatalı sandviçler varmış ve yumurta salatalı sandviçler,
13:27
and salmonSomon saladsalata sandwichessandviç.
316
792000
2000
ve somon salatalı sandviçler.
13:29
There was lasagnaLazanya, there was casserolesgüveç,
317
794000
2000
Lasanya varmış, güveç varmış,
13:31
there was browniesÇikolatalı kek, there was buttertereyağı tartstart,
318
796000
3000
çikolatalı kek varmış, tereyağlı tartlar,
13:34
and there was piesbörek, lots and lots of piesbörek.
319
799000
3000
ve turtalar varmış, bir sürü turtalar.
13:37
And when my dadbaba tellsanlatır the storyÖykü, he saysdiyor,
320
802000
2000
Ve babam hikayeyi anlatırken der ki,
13:39
"The craziestçılgın thing was, I'd never seengörüldü any of that before, exceptdışında breadekmek.
321
804000
4000
"En çılgın olanı, ekmek dışında, diğer yiyecekleri daha önce hiç görmemiştim."
13:43
(LaughterKahkaha)
322
808000
2000
(Gülüşmeler)
13:45
I didn't know what was meatet, what was vegetarianVejetaryen.
323
810000
2000
"Neyin et, neyin sebzeli olduğunu bilmiyordum;
13:47
I was eatingyemek yiyor oliveszeytin with piepasta.
324
812000
2000
turtayla zeytinleri birlikte yiyordum."
13:49
(LaughterKahkaha)
325
814000
3000
(Gülüşmeler)
13:52
I just couldn'tcould believe how manyçok things you can get here."
326
817000
3000
"Buraya bu kadar çok şey getirtilebileceğine inanamadım bir türlü."
13:55
(LaughterKahkaha)
327
820000
2000
(Gülüşmeler)
13:57
When I was fivebeş yearsyıl oldeski,
328
822000
2000
Ben beş yaşındayken,
13:59
my dadbaba used to take me groceryBakkal shoppingalışveriş yapmak,
329
824000
2000
babam beni market alışverişlerine yanında götürürdü.
14:01
and he would starebakıyorum in wondermerak etmek
330
826000
2000
Ve meyve ve sebzelerin üzerindeki küçük etiketlere
14:03
at the little stickersçıkartmalar that are on the fruitsmeyve and vegetablessebzeler.
331
828000
3000
şaşkınlıkla bakardı.
14:06
He would say, "Look, can you believe they have a mangoMango here from MexicoMeksika?
332
831000
3000
"Bak, burada Meksika'dan bir mango olduğuna inanabiliyor musun?" derdi.
14:09
They'veOnlar ettik got an appleelma here from SouthGüney AfricaAfrika.
333
834000
3000
burada Güney Afrika'dan bir elma var.
14:12
Can you believe they'veonlar ettik got a datetarih from MoroccoFas?"
334
837000
3000
"burada Fas'tan bir hurma olduğuna inanabiliyor musun?"
14:15
He's like, "Do you know where MoroccoFas even is?"
335
840000
3000
"Fas'ın nerede olduğunu biliyor musun ki?" derdi
14:18
And I'd say, "I'm fivebeş. I don't even know where I am.
336
843000
3000
ve ben de "ben 5 yaşındayım. Nerede olduğumu bile bilmiyorum" derdim.
14:21
Is this A&P?"
337
846000
3000
"Burası A&P mi?"
14:24
And he'diçin ona say, "I don't know where MoroccoFas is eitherya, but let's find out."
338
849000
3000
Ve babam derdi ki, "Ben de Fas'ın nerede olduğunu bilmiyorum, ama haydi öğrenelim"
14:27
And so we'devlenmek buysatın almak the datetarih, and we'devlenmek go home.
339
852000
2000
Ve hurmayı alırdık, ve eve gelirdik.
14:29
And we'devlenmek actuallyaslında take an atlasAtlas off the shelfraf,
340
854000
2000
Ve gerçekten de raftan bir atlas alırdık,
14:31
and we'devlenmek flipfiske throughvasitasiyla untila kadar we foundbulunan this mysteriousgizemli countryülke.
341
856000
3000
ve bu gizemli ülkeyi bulana dek sayfaları çevirirdik.
14:34
And when we did, my dadbaba would say,
342
859000
2000
Ve bulduğumuzda, babam derdi ki,
14:36
"Can you believe someonebirisi climbedtırmandı a treeağaç over there,
343
861000
2000
"İnanabiliyor musun, birileri orada bir ağaca tırmanmış,
14:38
pickedseçilmiş this thing off it, put it in a truckkamyon,
344
863000
2000
bu şeyi toplamış, bir kamyona koymuş,
14:40
drovesürdü it all the way to the docksDock
345
865000
3000
limana kadar getirmiş,
14:43
and then sailedyelken açtı it all the way
346
868000
2000
ve sonra da Atlantik Okyanusuna
14:45
acrosskarşısında the AtlanticAtlantik OceanOkyanus
347
870000
2000
yelken açmış
14:47
and then put it in anotherbir diğeri truckkamyon
348
872000
2000
ve sonra başka bir kamyona koymuş
14:49
and drovesürdü that all the way to a tinyminik groceryBakkal storemağaza just outsidedışında our houseev,
349
874000
3000
ve evimizin hemen yakınındaki küçücük bir markete kadar getirmiş,
14:52
so they could sellsatmak it to us for 25 centscent?"
350
877000
3000
ve böylece bize 25 cente satabiliyorlar?"
14:55
And I'd say, "I don't believe that."
351
880000
2000
Ve ben de derdim ki "Buna inanmıyorum"
14:57
And he's like, "I don't believe it eitherya.
352
882000
2000
ve babam da "Ben de inanmıyorum" derdi.
14:59
Things are amazingşaşırtıcı. There's just so manyçok things to be happymutlu about."
353
884000
3000
"Bazı şeyler inanılmaz. Mutlu olunacak o kadar çok şey var ki."
15:02
When I stop to think about it, he's absolutelykesinlikle right.
354
887000
2000
Durup düşündüğümde, kesinlikle haklı;
15:04
There are so manyçok things to be happymutlu about.
355
889000
2000
Mutlu olunacak o kadar çok şey var ki.
15:06
We are the only speciesTürler
356
891000
3000
Bizler,
15:09
on the only life-givinghayat veren rockKaya
357
894000
3000
şimdiye kadar gördüğümüz tek evrende,
15:12
in the entiretüm universeEvren that we'vebiz ettik ever seengörüldü,
358
897000
3000
tek hayat veren kaya parçası üzerinde,
15:15
capableyetenekli of experiencingyaşandığı
359
900000
2000
bunun gibi bir çok şeyi deneyimleyebilecek
15:17
so manyçok of these things.
360
902000
2000
tek türüz.
15:19
I mean, we're the only onesolanlar with architecturemimari and agriculturetarım.
361
904000
3000
Demek istiyorum ki, mimariye ve tarıma sahip bir tek biziz.
15:22
We're the only onesolanlar with jewelrytakı and democracydemokrasi.
362
907000
3000
Mücevherlere ve demokrasiye bir tek biz sahibiz.
15:25
We'veBiz ettik got airplanesuçaklar, highwaykarayolu lanesşerit,
363
910000
3000
Uçaklarımız, karayollarımız var,
15:28
interior designdizayn and horoscopeburç signsişaretler.
364
913000
2000
iç mimarimiz ve burçlarımız var.
15:30
We'veBiz ettik got fashionmoda magazinesdergiler, houseev partyParti scenessahneler.
365
915000
3000
Moda dergilerimiz, elektronik müzik partilerimiz var.
15:33
You can watch a horrorkorku moviefilm with monsterscanavarlar.
366
918000
2000
İçinde canavarlar olan bir korku filmi izleyebilirsiniz.
15:35
You can go to a concertkonser and hearduymak guitarsgitar jammingsıkışma.
367
920000
3000
Bir konsere gidip, gitarların döktürmesini dinleyebilirsiniz.
15:38
We'veBiz ettik got bookskitaplar, buffetsAçık büfe and radioradyo wavesdalgalar,
368
923000
2000
Kitaplarımız, açık büfelerimiz ve radyo dalgalarımız var,
15:40
weddingDüğün bridesgelinler and rollercoasterRollercoaster ridessürmek.
369
925000
2000
gelinlerimiz ve lunapark trenlerimiz.
15:42
You can sleepuyku in cleantemiz sheetsçarşaflar.
370
927000
2000
Temiz çarşaflarda uyuyabilirsiniz.
15:44
You can go to the moviesfilmler and get good seatsKoltuklar.
371
929000
2000
Sinemaya gidip güzel bir yerden izleyebilirsiniz.
15:46
You can smellkoku bakeryfırın airhava, walkyürümek around with rainyağmur hairsaç,
372
931000
3000
Fırın kokusunu koklayabilirsiniz, yağmurda ıslanmış saçlarla yürüyebilirsiniz,
15:49
poppop bubblekabarcık wrapsarmak or take an illegalyasadışı napşekerleme.
373
934000
3000
sakızdan balon yapıp patlatabilir, kaçak bir şekerleme yapabilirsiniz.
15:52
We'veBiz ettik got all that,
374
937000
2000
Biz bütün bu şeylere sahibiz,
15:54
but we'vebiz ettik only got 100 yearsyıl to enjoykeyfini çıkarın it.
375
939000
3000
ama tadını çıkartabilmek için sadece 100 yılımız var.
15:58
And that's the sadüzgün partBölüm.
376
943000
2000
Ve bu da işin üzücü kısmı.
16:02
The cashierskasa at your groceryBakkal storemağaza,
377
947000
3000
Marketteki kasiyerler,
16:05
the foremanForeman'ı at your plantbitki,
378
950000
3000
fabrikanızdaki işçiler,
16:08
the guy tailgatingtailgating you home on the highwaykarayolu,
379
953000
3000
otobanda arabanızı sıkıştıran adam,
16:11
the telemarketertelemarketer callingçağrı you duringsırasında dinnerakşam yemegi,
380
956000
3000
akşam yemeğinde sizi arayan telesatıcılar,
16:14
everyher teacheröğretmen you've ever had,
381
959000
2000
tüm öğretmenleriniz,
16:16
everyoneherkes that's ever wokenuyandı up besideyanında you,
382
961000
3000
sizin yanınızda uyanmış herkes,
16:19
everyher politicianpolitikacı in everyher countryülke,
383
964000
2000
her ülkedeki her politikacı,
16:21
everyher actoraktör in everyher moviefilm,
384
966000
2000
her filmdeki her aktör,
16:23
everyher singletek personkişi in your familyaile, everyoneherkes you love,
385
968000
3000
ailenizdeki herkes, sevdiğiniz herkes,
16:26
everyoneherkes in this roomoda and you
386
971000
3000
bu salondaki herkes ve siz
16:29
will be deadölü in a hundredyüz yearsyıl.
387
974000
3000
yüz yıl içerisinde ölmüş olacaksınız.
16:32
Life is so great that we only get suchböyle a shortkısa time
388
977000
3000
Hayat o kadar güzel ki,
16:35
to experiencedeneyim and enjoykeyfini çıkarın
389
980000
2000
onu o kadar tatlı hale getiren küçücük anları yaşamak
16:37
all those tinyminik little momentsanlar that make it so sweettatlı.
390
982000
2000
ve tadını çıkartmak için çok kısa bir süremiz var.
16:39
And that momentan is right now,
391
984000
2000
Ve o an hemen şimdi,
16:41
and those momentsanlar are countingsayma down,
392
986000
3000
ve o anlar geriye sayıyor,
16:44
and those momentsanlar are always, always, always fleetingkısacık.
393
989000
3000
ve o anlar sürekli sürekli, sürekli, kaçıp gidiyor.
16:49
You will never be as younggenç as you are right now.
394
994000
4000
Asla şimdiki kadar genç olmayacaksınız.
16:54
And that's why I believe that if you livecanlı your life
395
999000
3000
Ve işte bu yüzden inanıyorum ki,
16:57
with a great attitudetutum,
396
1002000
2000
eğer hayatınızı çok harika bir tutumla yaşarsanız
16:59
choosingSeçme to movehareket forwardileri and movehareket on
397
1004000
2000
hayat önünüze bir engel koyduğunda,
17:01
wheneverher ne zaman life dealsfırsatlar you a blowdarbe,
398
1006000
2000
hep ilerlemeyi ve devam etmeyi seçerseniz
17:03
livingyaşam with a senseduyu of awarenessfarkında olma of the worldDünya around you,
399
1008000
3000
etrafınızda olup bitenlerin farkında olarak yaşarsanız
17:06
embracingkucaklama your inner threeüç year-oldyaş
400
1011000
2000
içinizdeki üç yaşındaki çocuğu kucaklayarak
17:08
and seeinggörme the tinyminik joyssevinçleri that make life so sweettatlı
401
1013000
3000
ve hayatı çok tatlı hale getiren küçük mutluluk kaynaklarını görerek
17:11
and beingolmak authenticotantik to yourselfkendin,
402
1016000
2000
ve kendinize özgün davranırsanız,
17:13
beingolmak you and beingolmak coolgüzel with that,
403
1018000
2000
kendin olmak ve bununla rahat olmak,
17:15
lettingicar your heartkalp leadöncülük etmek you and puttingkoyarak yourselfkendin in experiencesdeneyimler that satisfytatmin etmek you,
404
1020000
3000
kalbininizin sizi yönetmesine izin vererek ve sizi memnun edecek tecrübeler edinerek
17:18
then I think you'llEğer olacak livecanlı a life
405
1023000
2000
işte o zaman bence zengin ve tatmin edici
17:20
that is richzengin and is satisfyingtatmin edici,
406
1025000
2000
bir hayatınız olacak
17:22
and I think you'llEğer olacak livecanlı a life that is trulygerçekten awesomemüthiş.
407
1027000
2000
ve bence gerçekten muhteşem bir hayatınız olacak.
17:24
Thank you.
408
1029000
2000
Teşekkürler.
Translated by Nihan Ates
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Neil Pasricha - Director, The Institute for Global Happiness
Neil Pasricha is the New York Times bestselling author of The Happiness Equation and serves as the Director of the Institute for Global Happiness after a decade running leadership development inside Walmart. He is one the world's leading authorities on happiness and positivity.

Why you should listen

In 2008, Neil Pasricha's world fell apart after a sudden divorce and death of a close friend. He channeled his energies into his blog 1000 Awesome Things, which counted down one small pleasure -- like snow days, bakery air or finding money in your coat pocket -- every single day for 1000 straight days. While writing his blog, Neil was working as Director of Leadership Development inside Walmart, the world's largest company. He continued working there when his books The Book of Awesome, The Book of (Even More) Awesome and Awesome is Everywhere were published and started climbing bestseller lists and shipping millions of copies.

Years later, he fell in love again and got married. On the airplane home from his honeymoon, his wife told him she was pregnant, and Neil began writing again. The result was a 300-page letter written to his unborn son sharing the nine secrets to finding true happiness. That letter has evolved into The Happiness Equation.

More profile about the speaker
Neil Pasricha | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee