TEDMED 2014
Debra Jarvis: Yes, I survived cancer. But that doesn't define me
Debra Jarvis: Evet, kanserden kurtuldum. Ama bu beni tanımlamaz.
Filmed:
Readability: 3.3
1,110,917 views
Debra Jarvis kanser teşhisi konulduğunda yaklaşık 30 yıldır hastane rahibesi olarak çalışıyordu. Bir hasta olarak oldukça fazla şey öğrendi. Esprili ve cüretkar bir konuşmayla "kanserden kurtulan" kimliğinin nasıl durağan bir his olduğunu açıklıyor. Herkesten en zor deneyimlerine sahip olurken kendimize gelişmemiz ve ilerlememiz için yer açmamızı istiyor.
Debra Jarvis - Chaplain + author
Debra Jarvis isn't your typical hospital chaplain. With wry wit, she aims to comfort patients -- and also challenge them. Full bio
Debra Jarvis isn't your typical hospital chaplain. With wry wit, she aims to comfort patients -- and also challenge them. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
I just met you on a bus,
0
1364
3273
Sizinle bir otobüste tanıştık
00:16
and we would really like
to get to know each other,
to get to know each other,
1
4637
2441
ve gerçekten birbirimizi tanımak istedik
00:19
but I've got to get off at the next stop,
2
7078
2486
ama ben bir sonraki durakta
inmek zorundaydım,
inmek zorundaydım,
00:21
so you're going to tell me
three things about yourself
three things about yourself
3
9564
4767
bu yüzden bana kendinizle ilgili
üç şey söyleyeceksiniz
üç şey söyleyeceksiniz
00:26
that just define you as a person,
4
14331
3580
sadece kendinizi tanımlayan
00:30
three things about yourself
5
17911
1778
kendiniz hakkında üç şey
00:31
that will help me understand who you are,
6
19689
3609
kim olduğunuzu anlamama yardım edecek
00:35
three things that just
get to your very essence.
get to your very essence.
7
23298
3994
sizin özünüze inebileceğim üç sey.
00:39
And what I'm wondering
8
27292
3078
Merak ettiğim şey
00:42
is, of those three things,
9
30370
3289
bu üç seyden,
00:45
is any one of them
10
33659
1990
herhangi biri
00:47
surviving some kind of trauma?
11
35649
5024
bir tür travmayı atlatmak mı?
00:52
Cancer survivor, rape survivor,
12
40673
5697
Kanserden kurtulan, tecavüzden kurtulan,
00:58
Holocaust survivor, incest survivor.
13
46370
5117
soykırımdan kurtulan,
ensest ilişkiden kurtulan.
ensest ilişkiden kurtulan.
01:03
Ever notice how we tend to identify ourselves
14
51487
3444
Kendimizi yaralarımızla
tanımlama eğilimini
tanımlama eğilimini
01:07
by our wounds?
15
54931
2531
hiç fark ettiniz mi?
01:09
And where I have seen this survivor identity
16
57462
4476
Bu kurtulan kimliğini
01:14
have the most consequences
17
61938
2488
fazlaca
01:16
is in the cancer community.
18
64426
2553
kanser hastalarında gördüm.
01:19
And I've been around this
community for a long time,
community for a long time,
19
66979
2734
Uzunca bir süredir bu grubun etrafındayım
01:21
because I've been a hospice
and a hospital chaplain
and a hospital chaplain
20
69713
3194
çünkü neredeyse 30 yıldır darülaceze
01:25
for almost 30 years.
21
72907
3297
ve hastane rahibesiyim.
01:28
And in 2005, I was working at a big cancer center
22
76204
5733
2005 yılında,
büyük bir kanser merkezinde çalışırken
büyük bir kanser merkezinde çalışırken
01:34
when I received the news that
23
81937
2305
annemin göğüs kanseri olduğu
01:36
my mother had breast cancer.
24
84242
3435
haberini almıştım.
01:39
And then five days later,
25
87677
2182
5 gün sonra ise
01:42
I received the news that I had breast cancer.
26
89859
5467
bende de göğüs kanseri
olduğunu öğrenmiştim.
olduğunu öğrenmiştim.
01:47
My mother and I can be competitive —
27
95326
2633
Annemle ben rekabetçi olabiliyoruz
01:50
(Laughter) —
28
97959
1788
(Gülüşmeler)-
01:51
but I was really not trying to
compete with her on this one.
compete with her on this one.
29
99747
4432
fakat bu konuda onunla
yarışmaya gerçekten çalışmadım.
yarışmaya gerçekten çalışmadım.
01:56
And in fact, I thought, well,
30
104179
2025
düşündüm de , doğrusu
01:58
if you have to have cancer,
31
106204
1935
eğer kanserseniz
02:00
it's pretty convenient to be working
32
108139
1721
onu tedavi eden bir yerde çalışmak
02:02
at a place that treats it.
33
109860
1511
oldukça işe yarıyor.
02:03
But this is what I heard from
a lot of outraged people.
a lot of outraged people.
34
111371
2697
Ama çok sayıda öfkeli insandan
şunu duydum:
şunu duydum:
02:06
What?
35
114068
1462
"Ne?
02:07
You're the chaplain.
36
115530
1920
Sen rahibesin.
02:09
You should be immune.
37
117450
2290
Dokunulmaz olmalısın."
02:11
Like, maybe I should have just gotten off
38
119740
2077
Sanki, hastalık biletini almak yerine
02:14
with a warning instead of an actual ticket,
39
121817
2295
sadece bir uyarı almalıydım
02:16
because I'm on the force.
40
124112
3768
çünkü ilahi taraftaydım.
02:20
So I did get my treatment at the
cancer center where I worked,
cancer center where I worked,
41
127880
2975
Çalıştığım kanser merkezinde tedavi oldum
02:23
which was amazingly convenient,
42
130855
2521
ki bu şaşırtıcı şekilde rahattı.
02:25
and I had chemotherapy
43
133376
2239
Kemoterapi aldım, mememi aldırdım
02:27
and a mastectomy, and a saline implant put in,
44
135615
2710
ve silikon yaptırdım
02:30
and so before I say another word,
let me just say right now,
let me just say right now,
45
138325
2125
ve başka bir şey söylemeden önce
hemen belirteyim
hemen belirteyim
02:32
this is the fake one. (Laughter)
46
140450
4774
sahte olan bu. (Kahkahalar)
02:37
I have found that I need to get that out of the way,
47
145224
3213
Bunu aradan çıkarmam gerektiğini anladım
02:40
because I'll see somebody go
48
148437
1774
çünkü birisini şöyle göreceğim:
02:42
"Oh, I know it's this one."
49
150211
2217
"Oh, bence bu."
Sonra hareket edeceğim ya da
işaret edeceğim ve şöyle olacak:
işaret edeceğim ve şöyle olacak:
02:44
And then I'll move or I'll
gesture and they'll go,
gesture and they'll go,
50
152428
2464
02:47
"No, it's that one."
51
154892
2553
"Hayır, diğeri."
02:49
So now you know.
52
157445
2171
Neyse şimdi biliyorsunuz.
02:51
I learned a lot being a patient,
53
159616
2137
Hasta olunca çok şey öğrendim ve
02:53
and one of the surprising things was
54
161753
1522
şaşırtıcı olan şeylerden biri
02:55
that only a small part of the cancer experience
55
163275
4107
kanser deneyiminin çok küçük bir bölümü
02:59
is about medicine.
56
167382
2092
tıp ile ilgiliydi.
03:01
Most of it is about feelings and faith
57
169474
4353
Büyük bir bölümü duygular, inanç,
03:06
and losing and finding your identity
58
173827
2633
kimliğini kaybetmek ve bulmak
03:08
and discovering strength
59
176460
1578
daha önce sahip olduğunuzu
bile bilmediğiniz
bile bilmediğiniz
03:10
and flexibility you never even knew you had.
60
178038
3922
gücü ve esnekliği keşfetmekle ilgilidir.
03:14
It's about realizing that
61
181960
2329
Hayattaki en önemli şeylerin
03:16
the most important things in life are
62
184289
3070
düşündükleriniz değil,
03:19
not things at all, but relationships,
63
187359
3081
aslında ilişkilerin
önemli olduğunu anlamaktır.
önemli olduğunu anlamaktır.
03:22
and it's about laughing in the face of uncertainty
64
190440
4066
Belirsizliğin yüzüne gülmek ve
03:26
and learning that the way to
get out of almost anything
get out of almost anything
65
194506
3439
neredeyse her şeyden kaçmanın yolunun
" Ben kanserim."
" Ben kanserim."
03:30
is to say, "I have cancer."
66
197945
4315
diyerek olduğunu öğrenmektir.
03:34
So the other thing I learned was that
67
202260
2513
Öğrendiğim diğer şey ise
03:36
I don't have to take on "cancer survivor"
68
204773
3454
"kanserden kurtulan"
ifadesini kişiliğimin bir parçası yapmak
ifadesini kişiliğimin bir parçası yapmak
03:40
as my identity,
69
208227
1968
zorunda değilim.
03:42
but, boy, are there powerful forces
70
210195
3619
ama, bunu yapmam için beni itekleyen
03:46
pushing me to do just that.
71
213814
3546
etkili güçler yok mu!
03:49
Now, don't, please, misunderstand me.
72
217360
4318
Şimdi, beni lütfen yanlış anlamayın.
03:53
Cancer organizations
73
221678
1959
Kanser dernekleri
03:55
and the drive for early screening
74
223637
1980
erken görüntüleme çabası
03:57
and cancer awareness and cancer research
75
225617
2654
kanser farkındalığı ve araştırmaları
04:00
have normalized cancer,
76
228271
2115
kanseri normalleştirdi.
04:02
and this is a wonderful thing.
77
230386
1324
Bu harika bir şey.
04:03
We can now talk about cancer
78
231710
2084
Şimdi kanser hakkında fısıldamadan
04:05
without whispering.
79
233794
1778
konuşabiliyoruz.
04:07
We can talk about cancer and
we can support one another.
we can support one another.
80
235572
4518
Kanser hakkında konuşabiliyor
ve birbirimizi destekleyebiliyoruz.
ve birbirimizi destekleyebiliyoruz.
04:12
But sometimes, it feels
81
240090
3086
Ama bazen, insanlar
04:15
like people go a little overboard
82
243176
1398
ölçüyü biraz kaçrıyor ve bize
04:16
and they start telling us how we're going to feel.
83
244574
5205
neler hissedeceğimizi
anlatmaya başlıyorlar.
anlatmaya başlıyorlar.
04:21
So about a week after my surgery,
84
249779
3543
Ameliyatımdan bir hafta kadar sonra
04:25
we had a houseguest.
85
253322
2880
bir misafir davet etmiştik.
04:28
That was probably our first mistake.
86
256202
2748
İlk hatamız muhtemelen buydu.
04:31
And keep in mind that
87
258950
1521
Unutmamak gerekir ki
04:32
at this point in my life
88
260471
1670
hayatımın bu noktasında
04:34
I had been a chaplain for over 20 years,
89
262141
3622
20 yıldan fazladır rahibeydim
04:37
and issues like dying and death
90
265763
2323
ölüm ve hayatın anlamı
04:40
and the meaning of life,
91
268086
1556
gibi konular
04:41
these are all things I'd been
yakking about forever.
yakking about forever.
92
269642
3178
hakkında daima
car car konuştuğum şeylerdi.
car car konuştuğum şeylerdi.
04:45
So at dinner that night,
93
272820
2500
O gece yemekte,
04:47
our houseguest proceeds to
stretch his arms up over his head,
stretch his arms up over his head,
94
275320
2736
konuğumuz kollarını başının üzerinde gerdi
ve dedi ki:
ve dedi ki:
04:50
and say, "You know, Deb,
95
278056
2805
"Bilirsin, Deb,
04:53
now you're really going to learn what's important.
96
280861
4149
şimdi neyin önemli olduğunu
gerçekten öğreneceksin.
gerçekten öğreneceksin.
04:57
Yes, you are going to make some big changes
97
285010
2697
Evet, hayatında bazı büyük değişiklikler
04:59
in your life,
98
287707
1370
yapacaksın
05:01
and now you're going to start
thinking about your death.
thinking about your death.
99
289077
3648
ve ölümün hakkında
düşünmeye başlayacaksın.
düşünmeye başlayacaksın.
05:04
Yep, this cancer is your wakeup call."
100
292725
4025
Evet, kanser senin uyarı ikazın."
05:10
Now, these are golden words
101
298520
2655
Bunlar kendi deneyimi
05:13
coming from someone who is speaking about
102
301175
1979
hakkında konuşan birisinden gelen
05:15
their own experience,
103
303154
2419
altın sözcükler
05:17
but when someone is telling you
104
305573
2376
ama birisi size nasıl hissedeceğinizi
05:20
how you are going to feel,
105
307949
2393
söylediği zaman
05:22
it's instant crap.
106
310342
2046
zırvalıyordur.
05:24
The only reason I did not kill him
107
312388
2904
Onu çıplak ellerimle
05:27
with my bare hands
108
315292
1991
öldürmememin tek sebebi
05:29
was because I could not lift my right arm.
109
317283
4095
sağ kolumu kaldıramıyordum.
05:33
But I did say a really bad word to him,
110
321378
4218
Ama, ona gerçekten kötü bir söz söyledim
05:37
followed by a regular word, that —
111
325596
2901
malum kelimeyle devam eden,
05:40
(Laughter) —
112
328497
1223
(Kahkahalar)
05:41
made my husband say, "She's on narcotics."
113
329720
3518
eşim dedi ki:"Narkozun etkisinde."
05:45
(Laughter)
114
333238
1958
(Kahkahalar)
05:47
And then after my treatment, it just felt like
115
335196
2494
Tedavimden sonra
05:49
everyone was telling me what my
experience was going to mean.
experience was going to mean.
116
337690
3283
sanki herkes bana deneyimimin
ne anlama geleceğini söylüyordu.
ne anlama geleceğini söylüyordu.
05:53
"Oh, this means you're going to be doing the walk."
117
340973
2792
"Ha, bu yürüyüş yapacaksın demek."
"Ha, bu öğle yemeğine geleceksin demek."
05:55
"Oh, this means you're coming to the luncheon."
118
343765
1624
05:57
"This means you're going to be wearing
119
345389
1262
"Bu pembe kurdele takacağın
05:58
the pink ribbon and the pink t-shirt
120
346651
2391
pembe tişört, saç bandı, küpe
06:01
and the headband and the earrings
121
349042
1862
bileklik ve külot
06:03
and the bracelet and the panties."
122
350904
3736
giyeceğin anlamına geliyor."
06:06
Panties. No, seriously, google it.
123
354640
3229
Külot. Hayır, ciddiyim, google'a bakın.
06:10
(Laughter)
124
357869
2051
(Kahkahalar)
06:12
How is that raising awareness?
125
359920
2091
Bu nasıl farkındalık artırıyor?
06:14
Only my husband should be seeing my panties.
126
362011
2067
Külotlarımı sadece kocam görmeli.
06:16
(Laughter)
127
364078
1669
(Kahkahalar)
06:17
He's pretty aware of cancer already.
128
365747
4411
O da kanserin fazlaca farkında zaten.
06:22
It was at that point where I felt like, oh my God,
129
370158
3144
İşte o noktada, Allah'ım,
hayatım ele geçiriliyormuş
hayatım ele geçiriliyormuş
06:25
this is just taking over my life.
130
373302
3150
gibi hissettim.
06:28
And that's when I told myself,
claim your experience.
claim your experience.
131
376452
4972
O zaman kendime dedim ki,
deneyimine sahip ol.
deneyimine sahip ol.
06:33
Don't let it claim you.
132
381424
3662
O sana sahip olmasın.
06:37
We all know that
133
385086
2108
Hepimiz biliyoruz ki
06:39
the way to cope with trauma, with loss,
134
387194
4122
Travmayla, kayıpla, tüm hayat değiştirici
06:43
with any life-changing experience,
135
391316
2425
deneyimlerle başa çıkma yolu
06:45
is to find meaning.
136
393741
2150
anlam bulmaktır.
06:48
But here's the thing:
137
395891
2237
Ama durum şu ki:
06:50
No one can tell us
138
398128
1667
Kimse bize deneyimimizin
06:51
what our experience means.
139
399795
2736
ne anlama geldiğini söyleyemez.
06:54
We have to decide what it means.
140
402531
3289
Buna biz karar vermek zorundayız.
06:58
And it doesn't have to be some gigantic,
141
405820
2132
Bunun da öyle devasa, dışa dönük
07:00
extroverted meaning.
142
407952
2007
bir anlamı olmak zorunda değil.
07:02
We don't all have to start a foundation
143
409959
2511
Hepimiz bir vakıf ya da dernek kurmak
07:04
or an organization or write a book
144
412470
2152
kitap yazmak veya belgesel çekmek
07:06
or make a documentary.
145
414622
2880
zorunda değiliz.
07:09
Meaning can be quiet
146
417502
2947
Anlam, sessiz ve içe dönük
07:12
and introverted.
147
420449
2171
olabilir.
07:14
Maybe we make one small decision about our lives
148
422620
5928
Belki hayatımıza
büyük bir değişiklik getirecek
büyük bir değişiklik getirecek
07:20
that can bring about big change.
149
428548
5078
küçük bir karar alabiliriz.
07:25
Many years ago, I had a patient,
150
433626
1940
Yıllar önce, bir hastam vardı,
07:27
just a wonderful young man
151
435566
2005
harika genç bir adam
07:29
who was loved by the staff,
152
437571
2735
çalışanlar tarafından da sevilirdi
07:32
and so it was something of a shock to us to realize
153
440306
2884
ve hiç arkadaşı olmadığını farketmek
07:35
that he had no friends.
154
443190
3784
bizi şok etmişti.
07:39
He lived by himself,
155
446974
2306
Yalnız yaşıyordu,
07:41
he would come in for chemotherapy by himself,
156
449280
4028
kemoterapiye yalnız gelirdi,
07:45
he would receive his treatment,
157
453308
1945
tedavisini olup
07:47
and then he'd walk home alone.
158
455253
3731
eve yalnız yürürdü.
07:51
And I even asked him. I said, "Hey,
159
458984
1764
Hatta sordum: "Hey, neden hiç
07:52
how come you never bring a friend with you?"
160
460748
2741
bir arkadaşını da getirmiyorsun?"
07:55
And he said, "I don't really have any friends."
161
463489
4719
Dedi ki: "Hiç arkadaşım yok."
08:00
But he had tons of friends on the infusion floor.
162
468208
2261
Fakat kemoterapi katında
tonla arkadaşı vardı.
tonla arkadaşı vardı.
08:02
We all loved him, and people were going
in and out of his room all the time.
in and out of his room all the time.
163
470469
4376
Hepimiz onu severdik ve insanlar
sürekli odasına girer çıkardı.
sürekli odasına girer çıkardı.
08:07
So at his last chemo,
164
474845
2959
Bu yüzden, son terapisinde
08:10
we sang him the song
165
477804
1327
ona şarkı söyledik,
08:11
and we put the crown on his
head and we blew the bubbles,
head and we blew the bubbles,
166
479131
2767
kafasına taç taktık, baloncuklar üfledik
08:14
and then I asked him, I said,
167
481898
2441
ve sonra ona dedim ki:
08:16
"So what are you going to do now?"
168
484339
4456
"Peki, şimdi ne yapacaksın?"
08:20
And he answered,
169
488795
1810
Cevap verdi:
08:22
"Make friends."
170
490605
1633
"Arkadaş edineceğim."
08:24
And he did.
171
492238
2112
Ve edindi de.
08:26
He started volunteering
and he made friends there,
and he made friends there,
172
494350
3554
Gönüllülük yapmaya başladı
ve orada arkadaşlar edindi,
ve orada arkadaşlar edindi,
08:30
and he began going to a church
and he made friends there,
and he made friends there,
173
497904
2686
kiliseye gitmeye başladı
ve orada arkadaşlar edindi,
ve orada arkadaşlar edindi,
08:32
and at Christmas he invited my husband
and me to a party in his apartment,
and me to a party in his apartment,
174
500590
2960
Noel'e beni ve eşimi
evindeki partiye davet etti
evindeki partiye davet etti
08:35
and the place was filled with his friends.
175
503550
5117
ve evi arkadaşlarıyla doluydu.
08:40
Claim your experience.
176
508667
2243
Deneyiminize sahip çıkın.
08:43
Don't let it claim you.
177
510910
1649
O size sahip olmasın.
08:44
He decided that the meaning of his experience
178
512559
4872
O, deneyiminin anlamının
08:49
was to know the joy of friendship,
179
517431
3767
arkadaşlığın kıymetini bilmek
ve arkadaş edinmeyi öğrenmek
ve arkadaş edinmeyi öğrenmek
08:53
and then learn to make friends.
180
521198
4608
olduğuna karar verdi.
08:58
So what about you?
181
525806
3986
Peki, sizi sormalı?
09:01
How are you going to find meaning
182
529792
2353
Berbat deneyiminizde
09:04
in your crappy experience?
183
532145
2447
nasıl anlam bulacaksınız?
09:06
It could be a recent one,
184
534592
1891
Bu yakınlarda sahip olduğunuz
09:08
or it could be one that you've been carrying around
185
536483
1971
ya da çok uzun zamandır taşıdığınız
09:10
for a really long time.
186
538454
3891
bir deneyim olabilir.
09:14
It's never too late to change what it means,
187
542345
4510
Sahip olduğu anlamı değiştirmek
için asla geç değildir
için asla geç değildir
09:19
because meaning is dynamic.
188
546855
2255
çünkü anlam dinamiktir.
09:21
What it means today
189
549110
1661
Bugün geldiği anlam
09:22
may not be what it means a year from now,
190
550771
1927
bir yıl sonra
aynı şeyi ifade etmeyebilir
aynı şeyi ifade etmeyebilir
09:24
or 10 years from now.
191
552698
2843
ya da 10 yıl sonra.
09:27
It's never too late to become someone other
192
555541
2610
Basit bir kurtulan olmaktansa
başka biri olmak için
başka biri olmak için
09:30
than simply a survivor.
193
558151
3521
asla geç değil.
09:33
Hear how static that word sounds?
194
561672
3324
Bu kelimenin kulağa nasıl durağan
geldiğini duyuyor musunuz?
geldiğini duyuyor musunuz?
09:37
Survivor.
195
564996
1917
Kurtulan.
09:39
No movement, no growth.
196
566913
4391
Hareket yok, ilerleme yok.
09:43
Claim your experience.
197
571304
1887
Deneyiminize sahip çıkın.
09:45
Don't let it claim you, because if you do,
198
573191
2621
O size sahip olmasın çünkü sahip olursa,
09:48
I believe you will become trapped,
199
575812
3161
inanıyorum ki, kapana kısılacaksınız,
09:51
you will not grow, you will not evolve.
200
578973
5942
ilerleyemeyeceksiniz, değişemeyeceksiniz.
09:57
But of course, sometimes it's not outside pressures
201
584915
3478
Tabi ki, bazen bu kurtulan kimliğini
10:00
that cause us to take on that identity of survivor.
202
588393
4371
edinmemize sebep olan
dış baskılar değildir.
dış baskılar değildir.
10:04
Sometimes we just like the perks.
203
592764
3893
Bazen ikramiyeleri severiz
10:08
Sometimes there's a payoff.
204
596657
3508
Bazen bir ödül vardır.
10:12
But then we get stuck.
205
600165
3735
Ama sonra tıkanırız.
10:16
Now, one of the first things I learned
206
603900
1811
Şimdi, bir stajyer rahibe olarak
10:17
as a chaplain intern was the three C's
207
605711
4106
öğrendiğim ilk şeylerden biri
10:22
of the chaplain's job:
208
609817
2391
bir rahibenin işindeki üç kuraldı:
10:24
Comfort, clarify and, when necessary, confront
209
612208
6962
Rahatlat, açıkla ve, gerekliyse, yüzleş
10:31
or challenge.
210
619170
2155
ya da meydan oku.
10:33
Now, we all pretty much love the comforting
211
621325
1946
Şimdi, hepimiz
rahatlatmayı ve açıklamayı
rahatlatmayı ve açıklamayı
10:35
and the clarifying.
212
623271
1857
oldukça severiz.
10:37
The confronting, not so much.
213
625128
4942
Yüzleşmeyi pek değil.
10:42
One of the other things that I loved
214
630070
1994
Rahibe olmakla ilgili sevdiğim
10:44
about being a chaplain was
215
632064
2458
bir diğer şey ise
10:46
seeing patients a year, or even several years
216
634522
4473
tedavilerinden sonra hastaları
10:51
after their treatment, because
217
638995
1841
bir yıl ya da yıllarca görmekti çünkü
10:53
it was just really cool to see
how they had changed
how they had changed
218
640836
2700
nasıl değiştiklerini,
hayatlarının nasıl geliştiğini
hayatlarının nasıl geliştiğini
10:55
and how their lives had evolved
219
643536
2216
ve onlara ne olduğunu görmek
10:57
and what had happened to them.
220
645752
1890
gerçekten harikaydı.
10:59
So I was thrilled one day
221
647642
2520
Bir gün, bir yıl önce gördüğüm
11:02
to get a page down into the lobby of the clinic
222
650162
2448
bir hastadan kliniğin lobisinde olduğu
11:04
from a patient who I had seen the year before,
223
652610
3581
çağrısını alınca heyecanlandım
11:08
and she was there with her two adult daughters,
224
656191
2474
ve o iki genç kızıyla oradaydı
11:10
who I also knew, for her one year follow-up exam.
225
658665
4259
ki onu bir yıllık
takip sınavından da tanıyordum.
takip sınavından da tanıyordum.
11:15
So I got down to the lobby, and they were ecstatic
226
662924
3537
Neyse, lobiye indim, çok mutluydular
11:18
because she had just gotten
all of her test results back
all of her test results back
227
666461
2251
çünkü tüm test sonuçlarını henüz almıştı
11:20
and she was NED: No Evidence of Disease.
228
668712
6188
ve hastalıktan kurtulmuştu.
11:27
Which I used to think meant Not Entirely Dead.
229
674900
4757
Eskiden bunu tamamen paçayı kurtarmadın
demek diye düşünürdüm.
demek diye düşünürdüm.
11:31
So they were ecstatic, we sat down to visit,
230
679657
5493
Neyse, çok mutluydular, biraz oturduk
11:37
and it was so weird, because
231
685150
2807
ve çok tuhaftı, çünkü
11:40
within two minutes, she
started retelling me the story
started retelling me the story
232
687957
3882
iki dakika içinde teşhis hikayesini,
11:44
of her diagnosis and her
surgery and her chemo,
surgery and her chemo,
233
691839
4530
ameliyatını ve kemoterapisini
yeniden anlattı
yeniden anlattı
11:48
even though, as her chaplain,
I saw her every week,
I saw her every week,
234
696369
3468
rahibesi olarak onu her hafta görmeme
11:52
and so I knew this story.
235
699837
2891
ve hikayesini bilmeme rağmen.
11:54
And she was using words like suffering,
236
702728
3042
Çile, ızdırap, mücadele gibi
11:57
agony, struggle.
237
705770
3995
kelimeler kullanıyordu.
12:01
And she ended her story with,
238
709765
2614
Ve hikayesini şöyle bitirdi:
12:04
"I felt crucified."
239
712379
4794
"Çarmıha gerilmiş gibi hissettim."
12:09
And at that point, her two
daughters got up and said,
daughters got up and said,
240
717173
2664
O noktada, iki kızı kalktı ve
12:12
"We're going to go get coffee."
241
719837
3912
"Kahve almaya gidiyoruz." dediler.
12:15
And they left.
242
723749
3141
Gittiler.
Sonraki duraktan önce
bana kendinizle ilgili üç şey söyleyin.
bana kendinizle ilgili üç şey söyleyin.
12:19
Tell me three things about
yourself before the next stop.
yourself before the next stop.
243
726890
2835
12:21
People were leaving the bus before she even got
244
729725
2756
O, iki ya da üç şey bile söyleyemeden önce
12:24
to number two or number three.
245
732481
5377
insanlar otobüsten iniyorlar.
12:30
So I handed her a tissue,
246
737858
3487
Ona bir mendil verdim,
12:33
and I gave her a hug,
247
741345
3297
sarıldım
12:36
and then, because I really cared for this woman,
248
744642
3510
ve sonra, onu gerçekten önemsediğim için
12:40
I said,
249
748152
2086
dedim ki:
12:42
"Get down off your cross."
250
750238
2306
"Çarmıhından in."
12:44
And she said, "What?"
251
752544
4266
"Ne?" dedi.
12:49
And I repeated, "Get down off your cross."
252
756810
5414
Tekrar ettim:"Çarmıhından in."
12:54
And to her credit, she could
talk about her reasons
talk about her reasons
253
762224
4645
İtibarı için, kimliğine sarılmak
12:59
for embracing and then clinging to this identity.
254
766869
5119
ve sonra bağlanmak için
sebeplerinden bahsedebilirdi.
sebeplerinden bahsedebilirdi.
13:04
It got her a lot of attention.
255
771988
2022
Hastalığı ilgi çekti.
13:06
People were taking care of her for a change.
256
774010
3105
İnsanlar bir değişiklik için
ona dikkat etti.
ona dikkat etti.
13:09
But now, it was having the opposite effect.
257
777115
3695
Ama şimdi, tam tersi oldu.
13:13
It was pushing people away.
258
780810
2483
Hastalığı insaları uzaklaştırdı.
13:15
People kept leaving to get coffee.
259
783293
3747
İnsanlar kahve almak için uzaklaştılar.
13:19
She felt crucified by her experience,
260
787040
3901
Deneyimi çarmıha gerilmiş gibi hissettirdi
13:23
but she didn't want to let that crucified self die.
261
790941
6222
ama o hissettiği şeyin
ölmesine izin vermedi.
ölmesine izin vermedi.
13:29
Now, perhaps you are thinking
262
797163
2917
Şimdi, belki ona biraz katı davrandığımı
13:32
I was a little harsh with her,
263
800080
2950
düşünüyorsunuz
13:35
so I must tell you that
264
803030
2108
bu yüzden, size şunu söylemeliyim
13:37
I was speaking out of my own experience.
265
805138
3692
kendi deneyimimle konuşuyordum.
13:41
Many, many years before,
266
808830
2844
Yıllar, yıllar önce
13:43
I had been fired from a job that I loved,
267
811674
3326
sevdiğim bir işten çıkarılmıştım,
13:47
and I would not stop talking about my innocence
268
815000
3716
masumiyetim, adaletsizlik,
ihanet ve yalanlar hakkında
ihanet ve yalanlar hakkında
13:50
and the injustice and the betrayal and the deceipt,
269
818716
3404
durmaksızın konuşuyordum
13:54
until finally, just like this woman,
270
822120
1130
ta ki, bu kadın gibi,
13:55
people were walking away from me,
271
823250
2041
insanlar benden kaçmaya başlayana kadar
13:57
until I finally realized
272
825291
3236
sonunda duygularımı
14:00
I wasn't just processing my feelings,
273
828527
3872
sadece yönlendirmediğimi,
aynı zamanda beslediğimi
aynı zamanda beslediğimi
14:04
I was feeding them.
274
832399
2708
farkedene kadar.
14:07
I didn't want to let that crucified self die.
275
835107
4063
Çarmıha gerilen şeyin
ölmesine izin vermek istemedim.
ölmesine izin vermek istemedim.
14:11
But we all know that with any resurrection story,
276
839170
5422
Ama hepimiz yeniden diriliş
hikayesinden biliriz ki
hikayesinden biliriz ki
14:16
you have to die first.
277
844592
2628
önce ölmek zorundayız.
14:19
The Christian story,
278
847220
1823
Hristiyan hikayesi,
14:21
Jesus was dead a whole day in the tomb
279
849043
3272
İsa yeniden diriltilmeden önce
14:24
before he was resurrected.
280
852315
2495
bir gün boyunca mezarda ölüydü.
14:27
And I believe that for us,
281
854810
1838
Bizim için mezarda olmanın
14:28
being in the tomb
282
856648
2132
yaralarımızın etrafındaki
14:30
means doing our own deep inner work
283
858780
3986
derin işleri halletmek
14:34
around our wounds
284
862766
2704
ve iyileşmemize izin vermek
14:37
and allowing ourselves to be healed.
285
865470
4473
anlamına geldiğine inanıyorum.
14:42
We have to let that crucified self die
286
869943
3057
Çarmıha gerilmiş kişiliğimizin
ölmesine izin vermeliyiz
ölmesine izin vermeliyiz
14:45
so that a new self, a truer self,
287
873000
3604
böylece yeni, daha doğru bir kişilik
14:48
is born.
288
876604
2382
doğsun.
14:51
We have to let that old story go
289
878986
2858
O eski hikayenin bitmesine izin vermeliyiz
14:54
so that a new story, a truer story,
290
881844
4147
böylece yeni ve daha doğru bir hikaye
14:58
can be told.
291
885991
3039
anlatılsın.
15:01
Claim your experience. Don't let it claim you.
292
889030
5543
Deneyiminize sahip olun.
O size sahip olmasın.
O size sahip olmasın.
15:06
What if there were no survivors,
293
894573
2581
Farz edelim hiç kurtulan yok,
15:09
meaning, what if people decided
294
897154
2796
yani, insanlar travmasını bir kimlik gibi
15:12
to just claim their trauma as an experience
295
899950
2870
üstlenmek yerine sadece bir deneyim olarak
15:15
instead of taking it on as an identity?
296
902820
4170
sahip olmaya karar verdi diyelim.
15:19
Maybe it would be the end of being
297
906990
2002
Belki bu, yaralarımızda
15:21
trapped in our wounds
298
908992
2358
kapana kısılmamızın sonu
15:23
and the beginning of amazing
299
911350
3554
ve muhteşem kendini incelemenin, keşfin
15:27
self-exploration and discovery and growth.
300
914904
3926
ve gelişmenin başlangıcı olurdu.
15:31
Maybe it would be the start of defining ourselves
301
918830
4795
Belki de, kim olduğumuz
15:35
by who we have become
302
923625
2580
ve kim olacağımızla kendimizi
15:38
and who we are becoming.
303
926205
4170
ifade etmenin başlangıcı olurdu.
15:42
So perhaps survivor was not
304
930375
5771
Yani, belki kurtuluşunuz
15:48
one of the three things that you would tell me.
305
936146
5207
bana söyleyeceğiniz
üç şeyden biri değildi.
üç şeyden biri değildi.
15:53
No matter.
306
941353
1317
Sorun değil.
15:54
I just want you all to know that
307
942670
2240
Sadece hepinizin şunu bilmesini isterim
15:57
I am really glad that we are on this bus together,
308
944910
4313
bu otobüste beraber
olduğumuz için memnunum
olduğumuz için memnunum
16:01
and this is my stop.
309
949223
3896
ve bu benim durağım.
16:05
(Applause)
310
953119
3705
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Debra Jarvis - Chaplain + authorDebra Jarvis isn't your typical hospital chaplain. With wry wit, she aims to comfort patients -- and also challenge them.
Why you should listen
For writer, ordained minister and hospital chaplain Debra Jarvis, humor is a powerful balm. She is not afraid to be funny even when doing very serious work with the sick and dying as a hospice chaplain, a pastoral consultant for volunteer groups caring for people with AIDS and MS, and a staff chaplain at the Seattle Cancer Care Alliance. Debra is the author of It’s Not About the Hair: And Other Certainties of Life & Cancer and numerous other books. Currently on sabbatical in Geneva, Debra’s last job was as writer-in-residence for the University Congregational United Church of Christ in Seattle. In her free time, Debra accompanies her Cairn terrier Max in his therapy dog work.
Debra Jarvis | Speaker | TED.com