ABOUT THE SPEAKER
Sajay Samuel - Educator
Professor Sajay Samuel's proposal to reduce the burden of student loans is part of his larger preoccupation with thinking beyond the conventional categories of economics and ecology.

Why you should listen

Sajay Samuel is an award winning professor of accounting at the Smeal College of Business at Penn State University. He has organized seminars and lectured widely in Europe and elsewhere on a range of topics, including science and technology, the political economy of professions and decision theory.

Samuel received his Masters in Accounting and Ph.D in Business Administration from Penn State University in 1990 and 1995 respectively. Since then he has taught management accounting and related subjects to undergraduates, graduates, MBAs and Executives over assignments that included stints at Bucknell University and the University of Connecticut. He returned to Penn State in 2003 and now teaches a capstone course to all undergraduate business majors titled, "Business and Industry Analysis."

Samuel was awarded the 2006 Lester J. Shonto Faculty Award for Excellence in Accounting Education. Dr. Samuel's research has been published in such scholarly journals as Accounting, Organizations and Society, Administration Science Quarterly and Symbolic Interaction. His most recent work on accounting, technology and on the history of ideas, has appeared in three articles in the Encyclopedia of Science, Technology and Ethics (2005). His current research aims at clarifying the political implications of accounting practice. His studies in this area concern the political significance of administrative agencies and professional associations in liberal democratic polities. He has presented the early fruits of this work in France, Italy, Germany and England.

More profile about the speaker
Sajay Samuel | Speaker | TED.com
TEDxPSU

Sajay Samuel: How college loans exploit students for profit

Sajay Samuel: Öğrenim kredileri öğrencileri nasıl kâr için sömürüyor

Filmed:
1,313,328 views

Profesör Sajay Samuel, "Bir zamanlar Amerika'da üniversiteye gitmek demek, borç içinde mezun olmak demek değildi." diyor. Günümüzde yüksek öğrenim, bir tüketim malı olmuştur. Üniversiteler ve kredi kuruluşları büyük kârlar ederken, maliyetler fırlamış, öğrenciler toplam 1 trilyon dolarlık bir borca mahkûm edilmiştir. Samuel bu soruna radikal bir çözüm öneriyor: Üniversite harçlarını, mezuniyet sonrası kazanılacak paraya endekslemek. Böylece öğrenciler gelecekleriyle ilgili daha bilinçli kararlar verebilir ve öğrenme aşkını geri kazanıp, dünyaya manalı bir katkıda bulunabilirler.
- Educator
Professor Sajay Samuel's proposal to reduce the burden of student loans is part of his larger preoccupation with thinking beyond the conventional categories of economics and ecology. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
TodayBugün 40 millionmilyon AmericansAmerikalılar are indebtedborçlu
for theironların passagegeçit to the newyeni economyekonomi.
0
975
5460
Bugün 40 milyon Amerikalı, yeni
ekonomiye geçiş için borçlanmış durumda.
Üniversite parasını ödeyemeyecek
kadar fakir oldukları için,
00:20
Too poorfakir to payödeme theironların way throughvasitasiyla collegekolej,
1
8039
2104
00:22
they now oweborçlu lenderskredi
more than one trilliontrilyon US dollarsdolar.
2
10167
4342
kredi kuruluşlarına bir trilyon dolardan
fazla kredi borçları var.
Şahsen sorumlu oldukları
bu borcu ödeyebilmek için
00:27
They do find what jobsMeslekler they can get
3
15709
2239
bulabildikleri her işte çalışıyorlar.
00:29
to payödeme off a debtborç
that is securedemniyete on theironların personkişi.
4
17972
2485
00:33
In AmericaAmerika,
5
21201
2048
Amerika'da, iflas etmiş
bir kumarbaza bile
00:35
even a bankruptiflas etti gamblerkumarbaz
getsalır a secondikinci chanceşans.
6
23273
5531
ikinci bir şans verilir.
00:42
But it is nearlyneredeyse impossibleimkansız
7
30351
2802
Ama bir Amerikalı için
öğrenci kredisi borcundan
kurtulmak neredeyse imkânsızdır.
00:45
for an AmericanAmerikan to get dischargedtaburcu
theironların studentÖğrenci loanborç debtsborçları.
8
33177
3475
Bir zamanlar, Amerika'da,
00:52
OnceBir kez uponüzerine a time in AmericaAmerika,
9
40421
2720
00:55
going to collegekolej did not mean
graduatingmezun with debtborç.
10
43165
2650
üniversiteye gitmek demek,
borçla mezun olmak demek değildi.
00:59
My friendarkadaş Paul'sPaul ün fatherbaba
graduatedmezun from ColoradoColorado StateDevlet UniversityÜniversitesi
11
47299
5286
Arkadaşım Paul'un babası,
II.Dünya Savaşı gazilerine tanınan imkânla
Colorado Devlet Üniversitesi'nden
mezun olmuş.
01:04
on the GIGI BillBill.
12
52609
1150
01:07
For his generationnesil,
13
55546
1588
Onun nesli için yüksek öğrenim
ya tamamen ya da neredeyse bedavaydı.
01:09
higherdaha yüksek educationEğitim was freeücretsiz or almostneredeyse freeücretsiz,
14
57158
2848
01:12
because it was thought of
as a publichalka açık good.
15
60030
2397
Zira bunda kamu yararı
olduğu düşünülürmüş.
01:15
Not anymoreartık.
16
63676
1196
Artık böyle değil.
01:18
When PaulPaul alsoAyrıca graduatedmezun
from ColoradoColorado StateDevlet UniversityÜniversitesi,
17
66171
4096
Paul da Colorado Devlet Üniversitesi'nden
mezun olduğunda
01:22
he paidödenmiş for his Englishİngilizce degreederece
by workingçalışma part-timeyarı zamanlı.
18
70291
3373
İngilizce bölümünün parasını
yarı zamanlı çalışarak ödemiş.
01:26
30 yearsyıl agoönce,
19
74164
1151
30 yıl önce, yüksek öğrenim ücretleri
makuldü ve ödenebiliyordu.
01:27
higherdaha yüksek educationEğitim tuitionözel ders
was affordablesatın alınabilir, reasonablemakul,
20
75339
2667
Birikmiş borçlar da
mezun olurken ödenebiliyordu.
01:30
and what debtsborçları you accumulatedbirikmiş,
you paidödenmiş off by graduationMezuniyet datetarih.
21
78030
3396
01:33
Not anymoreartık.
22
81952
1150
Artık böyle değil.
01:35
Paul'sPaul ün daughterkız evlat followedtakip etti in his footstepsayak sesleri,
23
83829
3374
Paul'un kızı babasının izinden gitti
ama bir farkla:
01:39
but with one differencefark:
24
87227
1301
01:40
when she graduatedmezun fivebeş yearsyıl agoönce,
25
88552
2492
Beş yıl önce mezun olduğunda
devasa bir borcu vardı.
01:43
it was with a whoppingokkalı debtborç.
26
91068
1349
01:45
StudentsÖğrenciler like KateKate have to take on a loanborç
27
93179
3342
Kate gibi öğrenciler
öğrenim kredisi almak zorunda
01:48
because the costmaliyet of higherdaha yüksek educationEğitim
has becomeolmak unaffordablesatın alınacak
28
96545
3199
çünkü artık birçok Amerikan ailesinin
yüksek öğrenim giderlerine gücü yetmiyor.
01:51
for manyçok if not mostçoğu AmericanAmerikan familiesaileleri.
29
99768
3689
01:56
But so what?
30
104427
1150
Peki, ne olmuş yani?
Eğer bu eğitim sayesinde kazanacağınız
yüksek maaşla borcu ödeyebilecekseniz,
01:58
GettingBaşlarken into debtborç to buysatın almak
an expensivepahalı educationEğitim
31
106117
2548
02:00
is not all badkötü if you could payödeme it off
32
108689
2762
pahalı bir eğitim satın almak için
borçlanmanın kötü bir yanı yok.
02:03
with the increasedartmış incomegelir
that you earnedkazanılan from it.
33
111475
3134
02:07
But that's where the rubbersilgi
meetskarşılayan the roadyol.
34
115266
2113
Ama işin aslı pek de öyle değil.
02:11
Even a collegekolej gradyüksek lisans
earnedkazanılan 10 percentyüzde more in 2001
35
119652
5596
Bir üniversite mezunu 2001'de, 2013'de
kazandığından %10 daha fazla kazanıyordu.
02:17
than she did in 2013.
36
125272
1975
02:19
So ...
37
127984
1150
Yani...
02:21
tuitionözel ders costsmaliyetler up,
38
129779
1659
okul ücretleri daha yüksek,
02:23
publichalka açık fundingfinansman down,
39
131462
1523
devlet desteği daha az,
02:25
familyaile incomesgelirleri diminishedazaltılmış,
40
133009
2437
aile geliri azalmış,
02:27
personalkişisel incomesgelirleri weakzayıf.
41
135470
2412
kişisel gelirler zayıf.
02:30
Is it any wondermerak etmek that more
than a quarterçeyrek of those who mustşart
42
138241
4405
Ödeme yapmak zorunda olanların
dörtte birinden fazlasının
02:34
cannotyapamam make theironların studentÖğrenci loanborç paymentsÖdemeler?
43
142670
2007
kredilerini ödeyememesine nasıl şaşıralım?
02:38
The worsten kötü of timeszamanlar
can be the besten iyi of timeszamanlar,
44
146852
2977
En kötü zamanlar
aslında en iyi zamanlar da olabilir.
02:41
because certainbelli truthsgerçekler flashflaş up
in waysyolları that you can't ignorealdırmamak.
45
149853
3878
Zira birtakım gerçekler artık
görmezden gelinemez şekilde ortaya çıkar.
02:46
I want to speakkonuşmak of threeüç of them todaybugün.
46
154446
1946
Bunların üçünden
bahsetmek istiyorum bugün.
02:49
1.2 trilliontrilyon dollarsdolar of debtsborçları for diplomasDiploma
47
157571
3874
Diploma almak için 1,2 trilyon dolar borç
bariz bir şekilde gösteriyor ki;
02:53
make it abundantlybol bol obviousaçık
48
161469
2465
yüksek öğrenim, satın alınabilir
bir tüketim malı.
02:55
that higherdaha yüksek educationEğitim
is a consumertüketici productürün you can buysatın almak.
49
163958
3738
Artık hepimiz eğitime,
tıpkı iktisatçılar gibi bakıyoruz.
03:00
All of us talk about educationEğitim
just as the economistsekonomistler do now,
50
168283
4818
Eğitimden, meslek eğitimi vererek
03:05
as an investmentyatırım that you make
to improveiyileştirmek the humaninsan stockStok
51
173125
4481
insan sermayesini artıran bir yatırım
olarak bahsediyoruz.
03:09
by trainingEğitim them for work.
52
177630
1741
İşveren onları işe alırken
kolaylık olsun diye,
03:11
As an investmentyatırım you make
to sortçeşit and classifysınıflandırmak people
53
179812
4723
insanları seçip gruplamak için
yaptığınız bir yatırım olarak.
03:16
so that employersİşverenler
can hirekiralama them more easilykolayca.
54
184559
2768
03:20
The U.S. NewsHaberler & WorldDünya ReportRapor
rankssırada yer alıyor collegeskolejler
55
188396
3398
US News & World Report,
tüketici raporlarının çamaşır
makinelerini değerlendirdiği gibi,
03:23
just as the consumertüketici reportrapor
ratesoranları washingyıkama machinesmakineler.
56
191818
3253
üniversiteleri sıraya koyuyor.
03:27
The languagedil is pepperedbiberli with barbarismsbarbarisms.
57
195095
3763
Kullanılan dil barbarlık dolu.
Öğretmenlere "hizmet sağlayıcı" diyorlar,
03:30
TeachersÖğretmenler are calleddenilen "servicehizmet providerssağlayıcıları,"
58
198882
3381
öğrencilere "tüketici".
03:34
studentsöğrencilerin are calleddenilen "consumerstüketicilerin."
59
202287
1753
03:37
SociologySosyoloji and ShakespeareShakespeare
and soccerFutbol and scienceBilim,
60
205509
3881
Sosyoloji, Shakespeare, futbol ve bilim
03:41
all of these are "contentiçerik."
61
209414
1595
bunların hepsi "içerik".
03:45
StudentÖğrenci debtborç is profitablekârlı.
62
213318
1381
Öğrenim kredisi kâr getiriyor,
ama size değil.
03:46
Only not on you.
63
214723
1150
Sizin borcunuz, öğrenim kredisi
sektörünün kârını semirtiyor.
03:49
Your debtborç fattensşişiriyor the profitkâr
of the studentÖğrenci loanborç industrysanayi.
64
217961
3603
03:54
The two 800-pound-pound gorillasgoriller of whichhangi --
65
222040
2437
Sallie Mae ve Navient isimli,
400 kiloluk iki goril,
03:56
SallieSallie MaeMae and NavientNavient --
66
224501
2063
03:58
postedgönderildi last yearyıl a combinedkombine profitkâr
of 1.2 billionmilyar dollarsdolar.
67
226588
5206
geçen yıl 1,2 milyar dolar
kâr ettiğini açıkladı.
04:04
And just like home mortgagesipotek,
68
232568
2572
Tıpkı ev kredilerinde olduğu gibi,
öğrenim kredileri de
04:07
studentÖğrenci loanskrediler can be bundledbirlikte
and packagedpaketlenmiş and sliceddilimlenmiş and diceddoğranmış,
69
235164
3186
bir araya getirilip paketlenebilir,
bölünüp parçalanabilir
04:10
and soldsatıldı on WallDuvar StreetSokak.
70
238374
1250
ve Wall Street'te satılabilir.
04:12
And collegeskolejler and universitiesüniversiteler
71
240369
1596
Bu teminatlı borçlara yatırım yapan
yüksekokul ve üniversiteler
04:13
that investyatırmak in these securitizedGüvenlikleştirilmiş loanskrediler
72
241989
3300
iki kez kâr ederler.
04:18
profitkâr twiceiki defa.
73
246170
1151
04:19
OnceBir kez from your tuitionözel ders,
74
247735
1421
Bir ödediğiniz harçtan,
bir de borcunuzun faizinden.
04:21
and then again from the interestfaiz on debtborç.
75
249180
2380
İşin içinde bu kadar para varken,
04:25
With all that moneypara to be madeyapılmış,
76
253108
2366
yüksek öğrenim "işindeki" bazılarının
04:27
are we surprisedşaşırmış that some
in the higherdaha yüksek educationEğitim business
77
255498
5587
"müşteri" tavlayıp kandırmaya yönelik
reklama girişmesine,
04:33
have begunbaşladı to engagetutmak in falseyanlış advertisingreklâm,
78
261109
2072
04:35
in baityem and switchşalter ...
79
263205
1157
eğitirmiş gibi yaptıkları insanların
cehaletinden faydalanmalarına
04:38
in exploitingistismar the very ignorancecehalet
that they pretendtaklit to educateEğitmek?
80
266585
4095
nasıl şaşıralım?
04:44
ThirdÜçüncü:
81
272144
1150
Üçüncüsü:
04:45
diplomasDiploma are a brandmarka.
82
273678
1389
Diplomalar markadır.
04:47
ManyBirçok yearsyıl agoönce my teacheröğretmen wroteyazdı,
83
275741
2351
Yıllar yıllar önce, hocam şöyle yazmıştı:
04:50
"When studentsöğrencilerin are treatedişlenmiş as consumerstüketicilerin,
84
278116
2541
"Tüketici gibi muamele edildiğinde,
04:52
they're madeyapılmış prisonersmahkumlar
of addictionbağımlılığı and envykıskançlık."
85
280681
3125
öğrenciler bağımlılık ve kıskançlığa
mahkûm edilirler."
04:59
Just as consumerstüketicilerin can be soldsatıldı and resoldyeniden satılamaz
upgradedyükseltilmiş versionsversiyonları of an iPhoneiPhone,
86
287794
4541
Tıpkı tüketiciye iPhone'un yeni modelleri
bir daha bir daha satılabildiği gibi,
05:04
so alsoAyrıca people can be soldsatıldı
more and more educationEğitim.
87
292359
2942
insanlara da tekrar tekrar
eğitim satılabilir.
05:08
CollegeÜniversite is the newyeni highyüksek schoolokul,
88
296807
1866
Üniversite yeni lise diye
şimdiden söylüyoruz.
05:10
we alreadyzaten say that.
89
298697
1324
05:13
But why stop there?
90
301408
1399
Ama neden orada duralım?
05:14
People can be upsoldupsold
on certificationsSertifikalar and recertificationsrecertifications,
91
302831
3477
İnsanlara sertifikalar,
sertifikaların yeni hâlleri,
05:18
master'syüksek lisans degreesderece, doctoralDoktora degreesderece.
92
306332
2356
yüksek lisans ve doktora
dereceleri de satılabilir.
05:23
HigherDaha yüksek educationEğitim is alsoAyrıca marketedpazarlanan
as a statusdurum objectnesne.
93
311436
3713
Yüksek öğrenim aynı zamanda
bir statü simgesi gibi pazarlanıyor.
05:28
BuySatın almak a degreederece,
94
316634
1151
Lexus ya da Louis Vuitton çanta alır gibi,
bir diploma satın alın ki
05:29
much like you do a LexusLexus
of a LouisLouis VuittonVuitton bagsırt çantası,
95
317809
3187
başkalarından bir farkınız olsun.
05:33
to distinguishayırmak yourselfkendin from othersdiğerleri.
96
321020
1794
Size gıpta etsinler.
05:34
So you can be the objectnesne
of envykıskançlık of othersdiğerleri.
97
322838
2451
05:38
DiplomasDiploma are a brandmarka.
98
326669
1731
Diplomalar marka olmuş.
Ama bu gerçekler çoğu zaman
kalabalık bir tezgâhtar ağzında gizli.
05:41
But these truthsgerçekler are oftensık sık timeszamanlar
hiddengizli by a very noisygürültülü salessatış pitchzift.
99
329034
6595
Her Allah'ın günü
televizyonlarda duyuyoruz:
05:48
There is not a day that goesgider by
100
336535
1636
05:50
withoutolmadan some policypolitika guy
on televisiontelevizyon tellingsöylüyorum us,
101
338195
5037
"Orta sınıf bir hayata sahip olmak için
üniversite diploması kesinlikle şart."
05:55
"A collegekolej degreederece is absolutelykesinlikle essentialgerekli
102
343256
2024
05:57
to get on that up escalatoryürüyen merdiven
to a middle-classOrta sınıf life."
103
345304
2717
Gösterilen kanıt da neredeyse hep
üniversite mezununun kazancı:
06:00
And the usualolağan evidencekanıt offeredsunulan
is the collegekolej premiumsigorta primi:
104
348890
3678
06:04
a collegekolej gradyüksek lisans who makesmarkaları on averageortalama
56 percentyüzde more than a highyüksek schoolokul gradyüksek lisans.
105
352592
5247
Üniversite mezunun ortalama olarak
lise mezunundan %56 fazla kazandığı.
06:10
Let's look at that numbernumara more carefullydikkatlice,
106
358425
2048
Bu rakama biraz daha yakından
bakalım zira görünüşe göre,
06:12
because on the faceyüz of it,
107
360497
1326
06:13
it seemsgörünüyor to belieyanıltmak the storieshikayeleri we all hearduymak
108
361847
3344
bu baristalık ya da kasiyerlik yapan
üniversite mezunlarıyla ilgili
duyduğumuz her şeyi yalanlıyor.
06:17
about collegekolej gradsMezunlar
workingçalışma as baristasGarson and cashierskasa.
109
365215
4388
06:22
Of 100 people who enrollkayıt
in any formform of post-secondarysonrası ikincil educationEğitim,
110
370545
5151
Lise sonrası herhangi bir
eğitim kurumuna yazılan 100 kişiden
06:27
45 do not completetamamlayınız it in a timelyzamanında fashionmoda,
111
375720
3048
45'i, mali sebepler dâhil, çeşitli
sebeplerden okulu zamanında bitiremiyor.
06:30
for a numbernumara of reasonsnedenleri,
includingdahil olmak üzere financialmali.
112
378792
3066
Mezun olan 55'in ikisi işsiz kalacak,
06:34
Of the 55 that do graduatemezun olmak,
113
382275
1913
06:36
two will remainkalmak unemployedişsiz,
114
384212
2048
06:38
and anotherbir diğeri 18 are underemployedeksik istihdam.
115
386284
2730
18'i kendi kapasitesinin
altında işler bulacak.
06:42
So, collegekolej gradsMezunlar earnkazanmak more
than highyüksek schoolokul gradsMezunlar,
116
390058
3675
Neymiş, üniversite mezunları
lise mezunlarından çok kazanıyormuş.
06:45
but does it payödeme for the exorbitantfahiş tuitionözel ders
117
393757
2993
Peki astronomik okul ücretlerini
06:48
and the lostkayıp wagesücret while at collegekolej?
118
396774
2391
ve okulda geçen zamanda
kaybedilen maaşları karşılıyor mu?
06:51
Now even economistsekonomistler admititiraf etmek
119
399661
2596
Artık iktisatçılar bile kabul ediyor.
06:54
going to collegekolej paysöder off
for only those who completetamamlayınız it.
120
402281
5230
Üniversiteye gitmek, sadece
mezun olanlar için kârlı.
07:00
But that's only because highyüksek schoolokul wagesücret
have been cutkesim to the bonekemik,
121
408095
4032
Ama o da, lise mezunlarının maaşları
on yıllardır yerlerde süründüğü için.
07:04
for decadeson yıllar now.
122
412151
1440
On yıllardır, lise mezunları
hak ettikleri şeylerden mahrum bırakıldı.
07:07
For decadeson yıllar,
123
415369
1889
07:09
workersişçiler with a highyüksek schoolokul degreederece
124
417282
2357
07:11
have been deniedinkar a fairadil sharepay
of what they have producedüretilmiş.
125
419663
4103
07:16
And had they receivedAlınan as they should have,
126
424480
2905
Onlar almaları gerekeni alıyor olsalar,
üniversiteye gitmek birçok kişi için
kötü bir yatırım olurdu.
07:19
then going to collegekolej would have been
a badkötü investmentyatırım for manyçok.
127
427409
3953
07:23
CollegeÜniversite premiumsigorta primi?
128
431386
2126
Üniversite farkı mı?
07:25
I think it's a highyüksek schoolokul discountindirim.
129
433941
1754
Bence lise indirimi aslında.
07:28
Two out of threeüç people who enrollkayıt
are not going to find an adequateyeterli job.
130
436688
4404
Kayıt olan üç kişiden ikisi
tatminkâr bir iş bulamayacak.
07:33
And the futuregelecek, for them,
doesn't look particularlyözellikle promisingumut verici --
131
441756
3111
Özellikle onların geleceği
pek parlak görünmüyor.
07:36
in factgerçek, it's downrightdobra dobra bleakkasvetli.
132
444891
1722
Hatta bildiğiniz karanlık.
07:38
And it is they who are going to sufferacı çekmek
133
446637
2404
İşte öğrenim borcunun
en ağır cezasını da bunlar çekecekler.
07:42
the mostçoğu punishingcezalandırma formsformlar of studentÖğrenci debtborç.
134
450541
2683
07:46
And it is they,
135
454002
1151
Niyeyse, bu üniversite farkı pazarlaması
da en çok bunları hedef alıyor maalesef.
07:47
curiouslymerakla and sadlyNe yazık ki,
136
455177
1381
07:48
who are marketedpazarlanan mostçoğu loudlyyüksek sesle
about this collegekolej premiumsigorta primi thing.
137
456582
3809
Bu sadece menfaatçi pazarlama değil,
07:53
That's not just cynicalalaycı marketingpazarlama,
138
461986
2397
07:56
that's cruelacımasız.
139
464407
1150
bu acımasızlık.
07:59
So what do we do?
140
467277
1150
Peki ne yapmalı?
08:01
What if studentsöğrencilerin and parentsebeveyn treatedişlenmiş
higherdaha yüksek educationEğitim as a consumertüketici productürün?
141
469279
5609
Öğrenciler ve aileleri, yüksek öğrenime
tüketim malı olarak baksalar ne olur?
08:08
EverybodyHerkes elsebaşka seemsgörünüyor to.
142
476199
1539
Diğer herkes öyle yapıyor belli ki.
O zaman, herhangi bir tüketim malı
için yaptığınız gibi,
08:10
Then, like any other consumertüketici productürün,
143
478686
2262
08:12
you would demandtalep to know
what you're payingödeme yapan for.
144
480972
2499
neye para verdiğinizi
öğrenmeyi talep ederdiniz.
08:15
When you buysatın almak medicinesilaçlar,
145
483495
1215
İlaç satın aldığınızda,
yan etkilerinin listesi var.
08:16
you get a listliste of sideyan effectsetkileri.
146
484734
1915
08:18
When you buysatın almak a higherdaha yüksek educationaleğitici productürün,
147
486673
2112
Bir yüksek öğrenim ürünü satın aldığınızda
08:20
you should have a warninguyarı labeletiket
148
488809
1634
tüketicinin seçmesini,
bilerek karar vermesini sağlayan
08:22
that allowsverir consumerstüketicilerin to chooseseçmek,
149
490467
2192
bir uyarı etiketi olması gerekir.
08:24
make informedbilgili choicesseçimler.
150
492683
1379
Araba aldığınızda, bir litre benzinle
ne kadar gidileceğini söylüyorlar.
08:26
When you buysatın almak a cararaba,
151
494838
1192
08:28
it tellsanlatır you how manyçok
milesmil perbaşına gallongalon to expectbeklemek.
152
496054
2611
Peki Kanada Çalışmaları'ndan
alınan bir diplomayla
08:31
Who knowsbilir what to expectbeklemek
153
499188
1446
08:32
from a degreederece say, in CanadianKanada StudiesÇalışmalar.
154
500658
3714
kaç para kazanılacağını kim biliyor?
08:36
There is suchböyle a thing, by the way.
155
504806
1659
Bu arada gerçekten de var öyle bir şey.
08:40
What if there was an appUygulamanın for that?
156
508989
2055
Peki bunun için bir uygulama olsa?
08:46
One that linkedbağlantılı up the costmaliyet of a majormajör
to the expectedbeklenen incomegelir.
157
514402
4868
Bir alandaki eğitim maliyetini
beklenen kazanca bağlayan bir uygulama.
08:52
Let's call it Income-BasedGelir tabanlı TuitionÖzel ders or IBTIBT.
158
520208
2366
Kazanç Temelli Eğitim Harcı diyelim (IBT).
08:54
One of you make this.
159
522598
1522
Biriniz yapsın bunu.
08:56
(LaughterKahkaha)
160
524144
1539
(Kahkahalar)
08:57
DiscoverKeşfetmek your realitygerçeklik.
161
525707
1732
Gerçekliğinizi keşfedin.
08:59
(LaughterKahkaha)
162
527463
2309
(Kahkahalar)
09:01
There are threeüç advantagesavantajları,
163
529796
1429
Bunun üç avantajı var,
09:03
threeüç benefitsfaydaları to Income-BasedGelir tabanlı TuitionÖzel ders.
164
531249
2681
Kazanç Temelli Eğitim Harcı'nın
üç faydası.
09:07
Any userkullanıcı can figureşekil out
165
535232
1889
Herhangi bir kullanıcı,
belli bir üniversite ya da bölümden
çıkınca kaç para kazanacağını öğrenebilir.
09:09
how much moneypara he or she will make
from a givenverilmiş collegekolej and majormajör.
166
537145
3204
09:13
SuchBöyle informedbilgili userskullanıcılar
167
541105
1342
Böyle bilinçli kullanıcılar da,
09:14
are unlikelyolası olmayan to falldüşmek victimkurban
to the huckster'sHuckster'ın ploymanevra,
168
542471
3945
bu esnaf ağzına,
bu işportacı numaralarına kanmaz.
09:18
to the salessatış pitchzift.
169
546440
1410
09:19
But alsoAyrıca to chooseseçmek wiselyakıllıca.
170
547874
1706
Tabii bir de akıllıca seçim yapmak.
09:21
Why would anybodykimse payödeme more for collegekolej
171
549604
2402
İnsan üniversiteye, kazanacağı ek gelirin
%15'inden fazlasını niye ödesin ki?
09:24
than let's say, 15 percentyüzde
of the additionalek incomegelir they earnkazanmak?
172
552030
3026
Kazanç Temelli Eğitim Harcı'nın
ikinci bir faydası daha var.
09:29
There's a secondikinci benefityarar
to Income-BasedGelir tabanlı TuitionÖzel ders.
173
557040
2716
09:31
By tyingbağlama the costmaliyet to the incomegelir,
174
559780
2960
Maliyet kazanca bağlanırsa,
09:34
collegekolej administratorsyöneticiler would be forcedzorunlu
to manageyönetmek costsmaliyetler better,
175
562764
4421
üniversite yöneticileri
daha idareli harcamaya
ve bunu yapmanın yaratıcı yollarını
bulmaya mecbur kalırlar.
09:39
to find innovativeyenilikçi waysyolları to do so.
176
567209
2340
09:41
For instanceörnek,
177
569573
1154
Mesela,
09:42
all of you studentsöğrencilerin here payödeme roughlykabaca
the sameaynı tuitionözel ders for everyher majormajör.
178
570751
4060
siz öğrenciler her bir anadal için
hemen hemen aynı harcı ödüyorsunuz.
09:47
That is manifestlyapaçık bir sapıklık unfairhaksız,
and should changedeğişiklik.
179
575478
4047
Bunun adil olmadığı aşikâr
ve bu değişmeli.
09:52
An engineeringmühendislik studentÖğrenci useskullanımları more resourceskaynaklar
180
580295
3921
Mühendislik öğrencileri,
felsefe öğrencilerinden daha fazla kaynak,
09:56
and facilitiestesisler and labslaboratuarları and facultyFakülte
181
584240
2409
tesis, laboratuvar
ve öğretim elemanı kullanır.
09:58
than a philosophyFelsefe studentÖğrenci.
182
586673
1678
10:01
But the philosophyFelsefe studentÖğrenci,
as a consequencesonuç,
183
589581
2104
Böylece de felsefe öğrencisi,
10:03
is subsidizingsübvanse the engineeringmühendislik studentÖğrenci.
184
591709
2190
daha fazla para kazanacak olan
mühendislik öğrencisinin yükünü çeker.
10:06
Who then, by the way,
goesgider on and earnskazanır more moneypara.
185
594300
2691
10:09
Why should two people
buysatın almak the sameaynı productürün,
186
597015
3707
Neden iki kişi aynı ürünü alıp,
aynı parayı ödediği hâlde
10:12
payödeme the sameaynı,
187
600746
1175
biri diğerinin yarısı, hatta üçte biri
kadar hizmet alsın?
10:13
but one personkişi receiveteslim almak
halfyarım or a thirdüçüncü of the servicehizmet.
188
601945
2777
Üniversite mezunları, bazı ana dallarda,
10:18
In factgerçek, collegekolej gradsMezunlar, some majorsana dal,
189
606448
4071
gelirlerinin %25'ini öğrenim kredisi
borcuna aktarırken,
10:22
payödeme 25 percentyüzde of theironların incomegelir
servicinghizmet theironların studentÖğrenci debtborç,
190
610543
3620
diğerleri yüzde 5'ini
bu amaçla kullanıyor.
10:26
while othersdiğerleri payödeme fivebeş percentyüzde.
191
614187
1673
10:29
That kindtür if inequityeşitsizliği would endson
when majorsana dal are pricedfiyat more correctlydoğru şekilde.
192
617510
4516
Anadal ücretleri
düzgün bir şekilde belirlendiğinde
bu tür eşitsizlikler de
ortadan kalkacaktır.
10:35
Now of coursekurs, all this dataveri --
193
623042
2159
Tabii bütün bu veriler --
10:37
and one of you is going to do this, right?
194
625225
2074
Ama biriniz bu uygulamayı
yazacak değil mi?
10:39
All this dataveri has to be well designedtasarlanmış,
195
627323
1847
Bütün bu veriler düzgün dizayn edilmeli,
10:41
maybe auditeddenetlenmiş by publichalka açık accountingmuhasebe firmsfirmalar
196
629194
2098
belki de istatistik yalanlar olmasın diye
10:43
to avoidönlemek statisticalistatistiksel liesyalanlar.
197
631316
1952
muhasebe firmaları
tarafından denetlenmeli.
10:45
We know about statisticsistatistik, right?
198
633292
1845
10:48
But be that as it mayMayıs ayı,
199
636766
1223
Ama ne olursa olsun,
10:50
the thirdüçüncü and biggesten büyük benefityarar
of Income-BasedGelir tabanlı TuitionÖzel ders,
200
638013
4381
Kazanç Temelli Eğitim Harcı'nın
üçüncü ve en büyük faydası;
10:54
is it would freeücretsiz AmericansAmerikalılar from the fearkorku
and the factgerçek of financialmali ruinharabe
201
642418
5429
Amerikalılar'ı, hatalı ürün aldıkları için
mali yıkım yaşama korkusu
ve gerçeğinden kurtarması olacaktır.
10:59
because they boughtsatın a defectivearızalı productürün.
202
647871
2166
11:02
PerhapsBelki de, in time,
203
650813
2319
Belki zaman içerisinde,
11:05
younggenç and oldeski AmericansAmerikalılar mayMayıs ayı rediscoveryeniden keşfetmek,
204
653156
2248
yaşlı ve genç Amerikalılar meraklarını,
öğrenme aşkını yeniden keşfedip
11:07
as the gentlemanbeyefendi said earlierdaha erken,
205
655428
2197
11:09
theironların curiositymerak, theironların love of learningöğrenme --
206
657649
2039
11:11
beginbaşla to studyders çalışma what they love,
207
659712
1437
sevdikleri şeyi okurlar,
okudukları şeyi severler,
11:13
love what they studyders çalışma,
208
661173
1179
11:14
followtakip et theironların passiontutku ...
209
662376
1383
zekâlarından gayret alıp
tutkularının peşinden giderler,
11:16
gettingalma stimulateduyarılmış by theironların intelligencezeka,
210
664577
2469
gerçekten istedikleri eğitimi alırlar.
11:19
followtakip et pathsyolları of inquirysoruşturma
that they really want to.
211
667070
3437
11:22
After all, it was EricEric and KevinKevin,
212
670848
4450
Nihayetinde, iki yıl önce, Eric ve Kevin
11:27
two yearsyıl agoönce,
213
675322
1168
tam da böyle iki genç adam,
11:29
just exactlykesinlikle these kindsçeşit of younggenç menerkekler,
214
677498
3432
Amerika'daki borçlu öğrenciler konusunda
11:32
who promptedistendiğinde me and workedişlenmiş with me,
215
680954
2022
11:35
and still do,
216
683000
1561
beni harekete geçirmiş
ve benimle çalışmışlardı.
11:36
in the studyders çalışma of indebtedborçlu
studentsöğrencilerin in AmericaAmerika.
217
684585
3686
Hâlâ da çalışıyorlar.
11:41
Thank you for your attentionDikkat.
218
689272
1531
İlginize teşekkür ederim.
11:42
(ApplauseAlkış)
219
690827
4564
(Alkış)
Translated by Meral Öztürk
Reviewed by Reşat Bir

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sajay Samuel - Educator
Professor Sajay Samuel's proposal to reduce the burden of student loans is part of his larger preoccupation with thinking beyond the conventional categories of economics and ecology.

Why you should listen

Sajay Samuel is an award winning professor of accounting at the Smeal College of Business at Penn State University. He has organized seminars and lectured widely in Europe and elsewhere on a range of topics, including science and technology, the political economy of professions and decision theory.

Samuel received his Masters in Accounting and Ph.D in Business Administration from Penn State University in 1990 and 1995 respectively. Since then he has taught management accounting and related subjects to undergraduates, graduates, MBAs and Executives over assignments that included stints at Bucknell University and the University of Connecticut. He returned to Penn State in 2003 and now teaches a capstone course to all undergraduate business majors titled, "Business and Industry Analysis."

Samuel was awarded the 2006 Lester J. Shonto Faculty Award for Excellence in Accounting Education. Dr. Samuel's research has been published in such scholarly journals as Accounting, Organizations and Society, Administration Science Quarterly and Symbolic Interaction. His most recent work on accounting, technology and on the history of ideas, has appeared in three articles in the Encyclopedia of Science, Technology and Ethics (2005). His current research aims at clarifying the political implications of accounting practice. His studies in this area concern the political significance of administrative agencies and professional associations in liberal democratic polities. He has presented the early fruits of this work in France, Italy, Germany and England.

More profile about the speaker
Sajay Samuel | Speaker | TED.com